Kurallar, Ahmakların Uyması İçin Konur
“Kurallar, ahmakların uyması için konur” bir İngiliz
atasözü (rules are made for fools to obey.) İngilizler kadar kuralcı bir ulusun
böyle bir atasözü olması şaşırtıcıdır. Muhtemelen bunu başkaları için mesela
Türkler için söylemiş olabilirler. TBMM gündemine gelen vergi affı yasa teklifini
görünce ilk kez bu sözün Türkler için söylenmiş olacağını düşündüm.
Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ile Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (teklifin tümü için bkz: http://www.tbmm.gov.tr/guncel_tasari_teklifler.htm)
adı altında TBMM’ye sunulan yeni af yasası teklifinin esaslarını şöylece
özetlememiz mümkün:
Maliye Bakanlığınca takip edilen vergiler ve sigorta
primleri, sosyal güvenlik destek primleri ve sosyal güvenlik kapsamındaki diğer
primler ile idari cezalar af kapsamına giriyor. Buna göre gelir vergisinden KDV’ye,
kurumlar vergisinden ÖTV’ye, emlak vergisinden motorlu taşıtlar vergisine,
trafik cezalarına kadar 30 Nisan 2014’e kadar ödenmemiş vergiler, primler ve
cezalar af kapsamında bulunuyor.
Ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olan vergi borçları
için yasanın yayınlanmasından sonra 2 ay, sosyal güvenlik prim borçları için 4
ay içinde başvuruda bulunarak açtıkları davalardan vazgeçenlere için faiz ve
ceza borçları silinecek. Bunların yerine TEFE/ÜFE enflasyon oranı esas alınarak
yapılacak hesaplamayla yeniden bir ceza miktarı hesaplanacak. Borcun ilk taksiti
yasanın çıkmasından sonraki ikinci aydan itibaren 1 ay içinde başlayacak ve
başvuruya göre 18 takside kadar uzayabilecek. Taksitli ödemeler için katsayılar
uygulanacak. Örneğin 6 taksit için 1,05, 18 taksit için 1,15’lik katsayılar
uygulanacak. 120 TL’nin altındaki cezalar (sigara cezası hariç) silinecek. Yani
örneğin 120 TL’nin altında trafik cezası alıp da ödemiş olanlar ödediğiyle
kalacak, devleti hafife alıp ödememiş olanların parası yanında kalmış olacak.
Şirketler için kasa affı söz konusu. Kasasını tutturamayan
şirketler yasa çıktıktan itibaren 3 ay içinde başvuru yaparak kasa açığını
yüzde 3’ü oranında vergi ödeyerek düzeltebilecek.
Yasa teklifinde emlak vergisiyle ihtilaflı
dosyalar konusunda bir karmaşa bulunmakla birlikte bu karmaşanın TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu’nda uyanıklar lehine giderileceği tahmin ediliyor.
Bu teklifin özeti şudur: Bir
kez daha vergisini zamanında ödeyenler ya da zamanında ödemediği halde
kendisine tebliğ edilen cezalarla birlikte ödeyenler enayi yerine konulmuş buna
karşılık vergisini ödemeyenler ödüllendirilmiş oluyor.
Bu tür af yasaları çıkarılmasıyla vergilerin zamanında
ödenmemesinin birkaç sonucu ortaya çıkıyor: (1) Zamanında ödeyenler ahmak yerine
konulmuş, ödemeyenler uyanıklar sınıfına girmiş oluyor. Bu durumu gören
vergisini zamanında ödeyenler de bir dahaki sefere vergi ödemek için eskisi
kadar gönüllü olmuyorlar. Bu kısmı işin manevi yanını temsil ediyor. (2)
Vergisini zamanında ödemeyenler devletin ya da hizmetlerini o kadar eksik
yapmasına neden oluyorlar ve bu nedenle vergisini zamanında ödeyenlerin
haklarına tecavüz etmiş oluyorlar. Bu kısmı işin hem maddi hem manevi yanını
temsil ediyor. (3) Devlet bu alacakları zamanında tahsil edemediği için açığı
kapatmak amacıyla borçlanmaya gidiyor ve tahsil edemediği vergiler yüzünden
borçlandığı tutara faiz ödemek zorunda kalıyor. Sonra bu faizleri ödeyebilmek
için vergileri arttırıyor ve aynı durum yeniden yaşanmaya başlıyor. Bu da işin
maddi yanını temsil ediyor.
Kuşkusuz vergisini ödememek gibi bir seçeneği olmayan
ücretli kesim yine topluca bu uygulamanın mağduru konumuna giriyor. Vergisini
hem peşinen ödeyip hem de bu tür bir uyanıklık gösterme fırsatından yararlanamadığı
için hem madden hem de manen zarar görmüş oluyor.
Siyasal iktidar, bir daha vergi affı çıkarılmayacağını,
vergisini zamanında ödeyenlerin ahmak konumuna düşürülmeyeceğini defalarca ilan
etmişti. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimine haftalar kala bu affı çıkararak
popülizme dönmüş bulunuyor.
Ödeyenin ahmak, ödemeyenin uyanık sayıldığı bir ülke asla ve
kesinlikle gelişmiş bir ekonomi olamaz. Bir yandan bu tür yasalar çıkarırken
bir yandan ilk on ekonomi arasına girmeyi düşünmek hayalperestlikten başka bir
şey değildir.
“Kurallar, ahmakların uyması için konur” sözünü bence biz Anayasamıza
koyalım. Hem de ilk maddeler arasına.
Faizlerin iptali yerinde olmus cunku 3 sene sonra sisteme girilmis bir trafik cezami gordum. Dava acsam baska bir dertti, boylece bence haksiz da olsa kesilen cezayi faizsiz oderim.
YanıtlaSilVergi borcum yok kendimi ahmak gibi de gormuyorum.cunku her insan kendi.karakteri ile yasiyor. Miyarlariniz varken yine de Tesvik alarak veya gecmiste naylon faturayla vs zengin olmak cok mu karakterli?
Sonucta halk neyse yonetici de odur.
Bravo.
Sil"Sonucta halk neyse yonetici de odur."
SilBu kadar basit işte.
Görebilenler için.
"uyanıkların" da ikiye ayrılacağını düşünüyorum:
YanıtlaSil1- c.başkanlığı seçimi öncesi aftan yararlananlar
2- gelecek yıl genel seçimden önce aftan yararlananlar
ikinci gruptaki "uyanıklar", ilk gruptaki "uyanıklara" muhtemelen şöyle diyecekler: "ne salaksın yaw! genel seçim c.başkanlığı seçiminden daha önemli olduğu için genel seçim öncesi daha büyük af paketini bekleyecektin. vay enayi vay :)))))"
Evet kuralları çiğnemek uyanıklık olunca daha fazla çiğneyen daha uyanıkmış gibi oluyor.
SilDeğerli hocam,
YanıtlaSilYine çok güzel yazmışsınız. Aklınıza sağlık. Bu hükümet kendi çıkarları için toplumun çıkarlarını göz ardı etmekte hiç bir beis görmeyecek tiynette olduğundan şaşmıyorum.
Bu arada İngilizlerin "Kurallar ahmaklar içindir" sözünü de çok yerinde buluyorum. Ancak İngilizlerin dürüst ve saygılı olmayı ahmaklık olarak nitelemediğinden kesinlikle eminim. Onların dediği tamamıyla farklı. Örneğin karayollarında virajlarda devamlı çizgi vardır ve bu çizgi "ahmak"lara sollama yapmamalarını söyler. Çünkü "ahmak olmayanlar"ın zaten virajda sollama yapmanın riskini hesap edebilecek bir beyinleri vardır. Bu örnek deterjan ambalajlarına "içmeyiniz" yazmak vb. gibi binlerce örnekle çoğaltılabilir.
Sevgilerimle...
Çok teşekkür ederim.
SilAyrıca atasözü için yorumunuz da çok hoş.
Teşekkür ederim :-)
SilSayın Hocam,
YanıtlaSilG>T açığının bu yasa ile daha da açılarak özellikle gelecekte aftan yararlanıp emekli olacaklarda aynı şekilde bütçe açığını azaltmaya çalışır gibi gözüken politikayı daha da zorlayacak gibi gözüküyor bu konuda be düşünüyorsunuz ?Dürüst olanların cezalandırıldığı bir ülkede yaşadığımızı umarız bir kere daha yüzümüze çarpmazlar.Hocam bu vergilerin tekrar yapılandırılması sonucunda gelecek açısından ekonomimiz ne şekilde sinyaller verecektir ? Teşekkür ederim..
Maliye tahsilatında zorlandığı vergi ve primleri öne çekip tahsil ederek bu yılın bütçesine katkı almak istiyor gibi görünüyor. Ne var ki bu tür yaklaşımlar ödeme yapmamayı, vergi kaçırmayı teşvik ettiği için kısa dönemde yarar sağlasa da uzun dönemde kalıcı hasarlar yaratıyor.
SilHocam derler ya "kurunun yanında yaş da yanar" diye. Başka açıdan bakınca yaşın yanında kurular da kurutuluyor. Parası olup da vergisini ödemeyen, çalışanının sgorta primlerinin vermyen, elektiriğini ödemeyen(kaçak kullanan) cezanı ödemeyen KURULAR kurtuluyor. Mesela biliyorsunuz yeni yasa iş olmayanda prim ödeyecek yani iş bulumayıp GSS prim borçlusu olan YAŞLAR ise iyi güzel oluyor Zaten alamdıkları sağlık hizmetinden neyin borçlusu oluyorki Ali Tezel'de bu konuya değimişti. Belki son değişiklikle anaparayı da GSS için almayacaklar. Yani zaten adil toplanmayan vergi nasılsa bu afta adil olmuyor.Yani Kurular hep şanslı bu ülkede. Saygılar.
YanıtlaSilÇok doğru.
Sil"Devletin değeri, devleti meydana getiren bireylerin değerine bağlıdır" John Stuart Mill.
YanıtlaSilSayın Yılmaz
Silsize%100 katılıyorum.Mevcut portrenin betimlemesini tek cümle ile çok güzel yapmışsınız.
Saygılarımla;
Çok güzel bir söz.
SilTeşekkür ederim Sayın Demiral, Teşekkürler Mahfi Üstad.
SilBu tarz şeyler gerçekten de memura ve vergisini düzenli ödeyen vatandaşa yapılan en büyük hakarettir. Makarna dağıtmanın ekonomik versiyonu herhalde. Maliye sizin de dediğiniz gibi günü kurtarma peşinde gerçekten ülkeyi düşünse uzun zamanlı bir politika uygulardı. Tek amaçları yıl sonunda bakın böyle böyle iyiye gidiyoruz diyebilmek. Yazık...
YanıtlaSilYapısal reformları yapmayıp, kuralları işletmeyince böyle oluyor.
SilYaziniz icin cok tesekkur ederim. Görünen bizim akıllı gecinip ahmaklarin ise sistem sayesinde akıllı olduğu. Saygilarimla
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilÇok güzel özetlemişsiniz.
İrrasyonel Beklentiler Teorisi yazımda belirttiğim gibi irrasyonel yaklaşımları rasyonalize edenler kârlı çıkarken, devleti ciddiye alıp rasyonel beklentiler içine girenler zararlı çıkıyor.
Hocam öncelikle bu güzel yazınız için teşekkürler.Özellikle 3.maddenin can alıcı nokta olduğunu düşünüyorum.Ayrıca hukukcu değilim ancak yanılmıyorsam kanun hükmünde kararnameler ohal yasalarıdır.Savaş,ihtilal vb. durumlarda bürokratik sürece takılmadan hızlı sonuca gitmek için kullanılır.Ancak mevcut iktidar döneminde bu ohal durumu sanırım hiç bitmeyecek :) yoksa :( mı karar veremedim.ABD nin stratejileri ile ilgili bir program izlemiştim geçmişte programdaki uzmanlar ABD nin her zaman düşman yarat ki almaya hakkın olsun mantığıyla dış politikalar ürettiğini söylüyordu bizde de sanırım aynı strateji izleniyor ancak tek farkla onlar düşmanı dışarıda yaratıyo biz ise içeride(Örn eski seçimlerde 1960 darbesi argüman olarak kullanıldı,sonra ''one minute'' şimdi de paralel yapı,gerçekten bu söylemler haklı dahi olsa ülkenin gündeminin her gün aynı konularla meşkul edilmesi....2023 e kadar bakalım daha neler göreceğiz.)
YanıtlaSilSaygılarımla;
Evet. Makyavelli'nin saptaması, siyasetin belkemiğini oluşturmaya devam ediyor.
Silhttp://www.radikal.com.tr/yazarlar/cuneyt_ozdemir/kendimi_hiyar_gibi_hissediyorum-1196096
YanıtlaSilhocam 2 tweet arasında sadece 9 dk vardı :D
Evet.
SilMerhaba Hocam,
YanıtlaSiltorba yasayla TCDD'nin 2018'e kadar yapacağı yatırımlara Hazine tarafından ‘karşılıksız tahsis’ yoluyla dış finansman sağlanmasi konusunda ne düşünüyorsunuz? Hazinenin bir KİK için doğrudan borçlanması ne kadar doğrudur?
Saygılarımla,
Hazine, öteden beri KİT'ler ve kamu kurumları için ya doğrudan borçlanıp borcu onlara devreder ya da onların borçlanmasına garantör olur. Bunda bir tuhaflık yok. Çünkü KİT'ler olsun kamu kurumları olsun devletin sermayesi ya da yasasıyla kurulmuş kuruluşlar. Hazine bunlara para veriyor zaten. Hazinenin borçlanmasının bir bölümü bunlara vereceği paralar için.
SilTuhaflık Hazinenin, hiçbir sermaye ya da para verme ilişkisi içinde olmadığı özel kesim için borç garantisi vermesinin önünü açan yap işlet devret modelinde.
Why Nations Fail..
YanıtlaSilmerhaba hocam, bu durumu acemi kapitalizmin sonucu ve kişi refahının toplum refahına tercih edilmesi diye yorumlayabilir miyiz?
YanıtlaSilAhbap çavuş kapitalizmi.
Sil"Ödeyenin ahmak, ödemeyenin uyanık sayıldığı bir ülke asla ve kesinlikle gelişmiş bir ekonomi olamaz."
YanıtlaSil“Kurallar, ahmakların uyması için konur” sözünü bence biz Anayasamıza koyalım. Hem de ilk maddeler arasına. "
===============
Sadece 2 cümleyle Türkiye'yi özetlemişsiniz.
Görmek isterseniz herşey o kadar çıplak ki...........
Evet haklısınız herşey apaçık ortada.
SilSöz ahmaklıktan ve kurallardan açılmışken, benzer bir konuda bakalım Nietzsche ne demiş ??
YanıtlaSil''Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir..."
Altına bende imzamı atarım.
SilHocam ben de başka bir açıdan bakmak istiyorum:
YanıtlaSilKurallara uyanları ahmakmış gibi hissettiren uygulamalar sebebiyle toplumsal bir davranış biçiminin ortaya çıkması;..yani "biz de vergi ödemeyelim nasıl olsa af çıkar"önermesinin yaygın kabulünün daha da genişlemesi ve/veya devam etmesi "RULE BY GUİLT" yani "suç ile yönet" tercihinin bir bileşeni gibi durmuyor mu sizce?...
Daha kısa yazarsam:
Herkes kanunlara uyarsa, herkes vergisini öder ve kimse vergi kaçırarak kendine avantaj sağlamaz ise idarenin elinde muhalif kimliğe sahip kişilere kurumlara, ticari oluşumlara karşı önemli bir koz da kaybolmuş olmaz mı?..
Şimdi dürüstçe kendimize soralım
Bizim ülke olarak tercihimiz "Suçla yönet" mi "Yoksa "Kanunla Yönet" mi
Pardon hegemonik güçlerin tercihi olacaktı:):)
Hecin devesinin bir hörgücüne bu vergi afları, diğer hörgücüne hazine arazisini beleşe çevirip kentsel dönüşüm ile milyoner olan şark kurnazını otlatan kamu idarecileri , kulaklarına kurumsallıktan uzak demokrasimiz , tüylerine dış politika bacaklarına yasama yürütme yargı veeee boynuna da ekonomi diyip şöööle bi uzaktan bakarsak..
YanıtlaSilEh bence "neden boynun eğri" diye sormaktansa, "sen hangi diyardan geldin de çökelendin buraaaa?!!" diye sormak daha mantıklı geliyor bana
BU arada "Bir ülkeyi anlamak istiyorsan trafiğine bakacaksın" lafına çok inanırım hocam:):)
Evet aslında trafik herşeyi gösteriyor. Uyanıklığın prim yapıp yapmadığını oradan anlamak mümkün.
SilMerhabalar hocam
YanıtlaSilBir sorum olacaktı. Faiz ile borsa arasındaki ilişki tam olarak nedir birkaç örnek cümle ile özetleyebilir misiniz?
Genellikle ilişki tersi yönlüdür. Çünkü tahvil ve mevduat gibi faiz getiren araçlar ile hisse senetleri birbirine rakip enstrümanlardır. Faiz yükselirse tahvile ve mevduata giriş artar, faiz düşerse borsaya giriş artar. dediğim gibi bu genellikle böyledir. Bazen her ikisi de aynı anda yükselebilir. Ama bunlar istisnai hallerdir.
SilHocam bu af kapsamında katkı ve öğrenim kredileri yok sanırım... Keşke olsaydı da öğrenciler büyük bir yükten kurtulurdu.. Yıllarca ödeyemeyen, faizinin ana parasını geçtiği bir çok borç biliyorum...
YanıtlaSilHocam teşekkürler. Ben Öğrenim ve Katkı kredisi almak durumunda kalanlardanım, o başvuruyu yaparken karşılıksız olan başbakanlık bursu başvurusu da yapmıştım ve bu kredi gerçekten ihtiyacı olan (parasız yatılı okudum, iyi bir dereceyle mezun oldum, annem babam uzun süredir işsizdi vb.) bana çıkmazken gayet hali vakti yerinde arkadaşıma çıkmıştı, değerlendirme kriterlerini hala merak ederim...
YanıtlaSil2007 yılında mezun oldum, ilk 1-2 sene düzgün maaş alamadığım için ödemeye başlayamadım, sonra askere gittim ve nihayetinde 2011 yılındaki torba yasa ile yapılandırma yapıp ödemeye başladım, 3000 tl kadarını ödemiştim ki işyerinde sorun yaşadım ve master için işi bıraktım, ödemelerde sorun yaşadım ve yapılandırmayı iptal ettiler. Yeniden işe başladım ve tekrar yapılandırma için vergi dairesine başvurdum, ilk partideki ödemem neticesinde 7000 tl civarına düşmüş borcumu aylık 420 tl civarı bir ödemeyle 24 aya böldüler; yani ödediğim 3000 tlnin neredeyse hiç hükmü olmadı. Maaşlı çalışan olduğum için maaşıma e-blokaj dahi koyabildiklerinden kaçma şansım yok (kaçmaya niyetim de yok ama kendimi biraz aptal gibi de hissetmiyor değilim), sözün özü bu ülkede 30 yaşıma kadar gördüğüm kadarıyla devlet yakaladığını sevgiyle öper! Debelenmenize hiç gerek yok :)
Sayın Hocam çok doğru ve haklı bir tespit ama bu aflar sizin de daha iyi bildiğiniz gibi ülkenin bir gerçeği.Politikacılar irade koyamıyor ,gecikme zamları da caydırıcı bir rol oynamıyor daha başka bir yol .....Borçlu olanlara daha erken müdahale ve siyasi iktidarın bu konu ile ilgili müdahalesini en aza indirecek kanuni düzenlemeler
YanıtlaSilEğer af uygulamazsanız ülke gerçeği değişir.
Silbir bankada ticari satis uzmaniyim bizlerin vergi kacirma gibi bir sansi yok zaten sahsim adina ihityacda duymuyorum ancak onumuze gelen beyannameleri inceleriz musterinin kredibilitesi 0 tl cikar gayri resmisini inceler mal varligi ve sahsi hesabinda bulunan paralar kendi sahsi hesabinda bakariz zarar eden bir firmaya 500 000 TL limit acariz nasil olur bu cunku devlet hak vermis gider goster diye luks otomobil alir gider gosterir gezmeye gider gider gosterir ooo anliayacaginiz uc kurus vergi verir birde muhasebeciyle kavga eder bu ne boyle diye he devlette suclu oyle bir vergi aliyorki ne yazikki arkadas bana devlet diyormu sen sukadar giderin ver ise gitmak icin bukadar yol gidiyorsun iste kiraada oturuyorsun vesaire demez calisan geliri net uzerine tacir enayiden sukadar alsak geri kalanlardanda ne alirsak gidiyor bakalim bu kanayan yara nereye kadar tek bildigim bir sey var bu istikrarsizlik yine garip durustlere vuruyor ac gozlu hep daha cok diyenler yine daha coka ulasiyor
YanıtlaSilEvet bu işler böyle ne yazık ki.
Sildolaylı vergilerin neden bu kadar yüksek olduğu ortada birileri borcunu ödemeyecek yük tüm ülkeye çıkacak senelerdir böyle bu güzel ve içten yazınız için tşk hocam
YanıtlaSilYıllardır dolaylı vergilerin düşürülüp dolaysızların artırılması yönündeki yapısal reformu vurguluyorum. Ama boşuna.
SilMerhaba Hocam. Degerli yorumlariniz icin tesekkurler. Konuyu dogrudan vergilerin affedilmesinin hepimizin sikayetci oldugu dolayli vergilere olan etkisi bakis acisiyla degerlendirebilir misiniz?
YanıtlaSilTesekkurler.
murat aksoy
Bu tür düzenlemeler dolaylı vergilerin yükünün (oransal olarak) daha da artmasına yol açıyor.
Silmahfi bey saygılar...
YanıtlaSil3. havalimanı için cebimizden 1 kuruş bile çıkmayacak deniyor. dünyanın en büyük 3. havalimanı deniyor.. almanya bizi kıskanıyormuş. bu konuda bizi biraz aydınlatırsanız çok sevineceğim. zira halk sadece duydukları kadar biliyor...
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Büyücülük gibi bir şey.
Silaffınıza sığınarak soruyorum mahfi bey. büyücülük derken ne demek istediniz..... saygılar...
YanıtlaSilEstağfurullah.
YanıtlaSilYani bir kaç milyar dolarlık bir yatırım yapacağız, ormanları kesip yollar açacağız, dünyanın en büyük hava limanını yapacağız ve cebimizden bir kuruş çıkmayacak. Peki bu milyar dolarları kim ödeyecek? Birisi bize hibe mi edecek? Bu soruların yanıtını bilmediğim için bana büyücülük gibi geldi bana.
mahfi bey çok teşekkürler... iyi ki varsınız...
YanıtlaSilbu milyar dolarları ihaleyi katılan firmalar ödemeyecek mi... yoksa tüm maliyeti üstlenmeleri imkansız da hazine garantisiyle destek mi alacaklar... saygılar...
Teşekkür ederim.
SilEvet biliyorsunuz borçlanmaya da Hazine Garantisi getirildi. Yani bu firmalar Hazine garantisiyle borçlanacak. Ödeyememeleri halinde Hazine ödeyecek.
Buralar Hazine arazisi. Yani hepimizin ortak malı. Bunu veriyoruz, karşılığında Hazinenin yani hepimizin garantisiyle borçlanılıyor ve bu hava alanı yapılıyor. Devlete bir ödeme yapılıyor, misliyle kazanılıyor. Madem bu iş Hazine garantisiyle alınan borçla yapılacak devlet kendisi yapıp kendisi kazansa daha kazançlı olmaz mı? Bana sorarsanız maliyet bunlardır. Kimse kimseye bu büyüklükte bir şeyi bedava vermez.
ama belki hazinenin garantisine ihtiyaç kalmaz.. ihaleyi kazanan bu 5 ortak bütün maliyeti kendisi karşılar... yoksa bu çok mu zayıf ihtimal. saygılar...
YanıtlaSilZayıf ihtimal değil.
SilYani bu aftan yararlananların tümü vergi kaçıran uyanıklardan mı oluşuyor? Benim şahsen tanıdığım ve iflas eden küçük ölçekli işletme sahiplerinin bu amaçla vergi ödememezlik yaptığını hiç sanmıyorum. Küresel ekonomik kriz yüzünden iflas eden, suriye ve ırak coğrafyasındaki savaşlar yüzünden iflas eden şirketlerde var. Niye tek atarflı bakıyorsunuz olaylara.
YanıtlaSilYani iflas eden şirketler bu af geldi diye ceza silinince vergi borcunu ödeyebilecek mi sizce? Af onlar için mi çıkıyor?
Sil
YanıtlaSilBu vergi konularda memurların vergi kaçıramadığı gibi bir şey söyleniyor ama aslında modern devletlerde memurun ne kadar vergi verdiğinin bir önemi yok, çünkü sizin verginizi de devlet veriyor. Hazine'de gider olarak , maliyede ise gelir olarak gözüküyor. Genel bütçede hiçbir fark yaratmıyor. Memurların şu noktada vergi veriyor olmasının tek sebebi bireysel hesapları düzenlemek.
Eskiden kalma alışkanlıklarla devam ediyoruz. Artık bizim devletimiz de üretimden çıktı ve çıkıyor. Devletin gelirleri genel olarak vergi gelirlerine( Kurumsal, bireysel, dolaylı...) kalıyor. Bu durumda , yukarıda belirttiğim gibi memurların vergi primleri hazinede gider , maliyede gelir olarak gözüküyor. Eğer devletimiz teknoloji üreten , üretim yapan bir devlet olsaydı o zaman durum değişirdi.
Öncelikle bir düzeltme yapayım. Hazine ile Maliye sanki iki ayrı bütçeymiş gibi bir anlam çıkmasın. Memurların gelir vergisi bütçede bir yandan gelir bir yandan da gider olarak görünüyor. Memur hangi idarede çalışıyorsa o idarenin gider bütçesinde gider, bütçe gelirlerinde gelir olarak görünüyor. Hazine, ödemeyi yapan kurumdur.
SilMemurların vergileri konusunda haklısınız. Ne var ki buna karşı argüman geliştirenler de var. Diyorlar ki o zaman devlet bizim maaşları brüt olarak ödesin biz de beyanname ile vergimizi bildirip ödeyelim. Tıpkı ötekiler gibi gider yazma hakkımız olsun. Konu özel kesimde çalışan işçiler ve beyaz yakalılara gelince daha da karışıyor. Onlar da stopajla ödüyor vergilerini. Ve diyorlar ki stopaj kalksın bize ücretimiz brüt ödensin biz zamanı gelince beyannameyle ödeyelim vergimizi.
" Devlet bizim maaşları brüt olarak ödesin biz de beyanname ile vergimizi bildirip ödeyelim " demenin "devlet , net maaşımıza zam yapsın" demekten farkı yok.
Aslında yapılamayacak bir uygulama değil yapılır ama makro anlamda daha da verimsizleşir sistem. Yaklaşık 2.8 milyon civarındaki memurun vergi kontrolleri için de memur alınır( işsizlik azalır fena mı ! ), devletin gideri daha da artar. Ayrıca bütçe ortada, her yıl açık veriyor. Tek umudumuz gelecek yıl daha düşük faiz oranıyla borçlanmak ve Gsmh yi artırarak, oransal olarak borcu düşük tutmak. Bu yüzden; böyle bir uygulama sonucu düşen vergi gelirleri miktarından dolayı, kaynak bulmakta zorlanan devlet memura vereceği zammı azaltır. %5 zam verecekse, %4 verir , memurun net kazancı yine aynı hesaba gelir. Bütçenin %12 si faiz ödemelerine, %38 i zaten memur ödemelerine gidiyor. Buradan memura daha fazla pay çıkması zor.
Bugün bile, devlet kadro açınca rekor başvuru oluyor, insanlar memur olmak için yarışıyor. O zaman devlet niye böyle bir yola girsin. Ayrıca memurlar da birçok imkandan faydalanıyor. Belediye araçlarına indirimli biniyor mesela, ya da yaz kampları oluyor, öğretmen evi oluyor , polis evi oluyor. Daha uzun süre ücretli izin alabiliyorlar doğum zamanı. Her iş anlaması gibi memurlukta "whole package deal" dır ve iyi bir antlaşmadır bana göre.
İngilizce öğrenmeye başladığım ilk zamanlarda "employer" ile "employee" kelimesini hep karıştıyordum. Türkiye'deki kültürle yetişmiş bir genç olarak, hep çalışanı etken olarak düşünürdüm. worker kelimesi gibi . Halbuki ; modern dünyanın ekonomi sisteminde önemli olan, istihdam yaratandı, işverendi. Edilgen olan; çalışandı . Aslında employee kelimesini türkçeye "çalışan" olarak çevirmektense, "işverilen" diye çevirmek daha doğru olabilir.
Memuru , beyaz yakalısı, mavi yakalısı hepsi birer "işverilen" . Ne zaman kendi sigorta primlerini öderler, o zaman vergi beyannamesi doldurabilirler.
Devlet açısından dediğiniz doğru net maaşa zam anlamına gelir. Ama özel kesimdeki işveren açısından bir şey değişmez. O brüt maaştan vergi ve sigorta primi kesip yatıracağına brüt maaşı işçiye öder, işçi de gider vergisini ve sigorta primini yatırır. Ya da diğer bazılarının yaptığı gibi yatırmaz af çıkmasını bekler. İşveren açısından ne zaman değişir? Eğer işveren stopajla kestiği vergiyi ve primi yatırmayıp da kendisi kullanıyor ve af çıkmasını bekliyorsa o zaman işler değişir.
Sil"Kurallar (kanunlar) çoğaldıkça erkekler kadınlaşırlar." Eflatun (Platon) MÖ 427 - MÖ 347
YanıtlaSilZeki insanlar için kural koymak anlamsızdır, çünkü bir şekilde kuralın çevresinden dolanırlar. İşin garip tarafı kural koyucular bu dolanma içinde kural koyuyorlar. Gülünç ve bir o kadarda ABSÜRD.
Kuralları devamlı iğdiş eden zeki bir toplumu ancak yeni kurallarla vedahi kuralsızlarla birlikte kandırabilirsin (sömürebilirsin) Roma Atasözü
Yeni bir iş başlatmak için bir acil kredi ihtiyacınız var mı? veya temizlemek için bir kredi ihtiyacı
YanıtlaSilEğer borç evet eğer, Lütfen bir e-posta oluşturmak ve üzerinden bize gönderdi:
jeffersoncarsonloanfirm@hotmail.com birlikte
başvuru ile aşağıda bilgilendirmek ..
Ad ............
Yer ........
Tutar Gerekli .......
Kredi Süresi .....
Telefon .......
Asap daha fazla devam etmek hızlı hareket ..
Mrs.VERO jefferson
Sevgili İnsanlar Merhaba
YanıtlaSilBen o geldi ve ailem bize düşük faiz kredi lider tarafından tekrar canlı hissettirecek hiçbir umut olduğunu düşündüm Bayan Clara Morgan benim ve ailem için yaptıkların için gerçekten minnettarım, çünkü ben Bayan Mary Smith bu mektubu yazıyorum am % 3 oranı ben Net gerçek kredi kredi hala var olduğunu hiç düşünmemiştim ama VIA e-posta size istediğinizden orada herhangi bir miktarda bir kredi arıyorsanız eğer öyleyse benim için sürpriz ben çok zaman kaybetmeden benim kredi var (clara_morgan@outlook.com) Hepinize başarılar diliyorum
Saygılar
Bayan Mary Smith
Sevgili İnsanlar Merhaba
YanıtlaSilBen o geldi ve ailem bize düşük faiz kredi lider tarafından tekrar canlı hissettirecek hiçbir umut olduğunu düşündüm Bayan Clara Morgan benim ve ailem için yaptıkların için gerçekten minnettarım, çünkü ben Bayan Mary Smith bu mektubu yazıyorum am % 3 oranı ben Net gerçek kredi kredi hala var olduğunu hiç düşünmemiştim ama VIA e-posta size istediğinizden orada herhangi bir miktarda bir kredi arıyorsanız eğer öyleyse benim için sürpriz ben çok zaman kaybetmeden benim kredi var (clara_morgan@outlook.com) Hepinize başarılar diliyorum
Saygılar
Bayan Mary Smith
Beyaz syvia temas sonra ucuz 2 olarak% yönelik borçlarını ve kredi iş için, Noel kredileri, bireysel kredi, öğrenci kredisi vb ödemek için acil kredi gerekiyor mu
YanıtlaSilE-posta: loanlender@outlook.com
Beyaz syvia temas sonra ucuz 2 olarak% yönelik borçlarını ve kredi iş için, Noel kredileri, bireysel kredi, öğrenci kredisi vb ödemek için acil kredi gerekiyor mu
YanıtlaSilE-posta: loanlender@outlook.com
Merhaba, bankalar ya da diğer herhangi bir finans kurumu tarafından kapatmak ve hala kredi veya kişisel finansal yardıma ihtiyaç Have Been? Daha fazla bilgi için (freedomloanconsultant@gmail.com): E-posta
YanıtlaSilteşekkürler