Kurallar, Ahmakların Uyması İçin Konur

“Kurallar, ahmakların uyması için konur” bir İngiliz atasözü (rules are made for fools to obey.) İngilizler kadar kuralcı bir ulusun böyle bir atasözü olması şaşırtıcıdır. Muhtemelen bunu başkaları için mesela Türkler için söylemiş olabilirler. TBMM gündemine gelen vergi affı yasa teklifini görünce ilk kez bu sözün Türkler için söylenmiş olacağını düşündüm.  

Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (teklifin tümü için bkz: http://www.tbmm.gov.tr/guncel_tasari_teklifler.htm) adı altında TBMM’ye sunulan yeni af yasası teklifinin esaslarını şöylece özetlememiz mümkün:

Maliye Bakanlığınca takip edilen vergiler ve sigorta primleri, sosyal güvenlik destek primleri ve sosyal güvenlik kapsamındaki diğer primler ile idari cezalar af kapsamına giriyor. Buna göre gelir vergisinden KDV’ye, kurumlar vergisinden ÖTV’ye, emlak vergisinden motorlu taşıtlar vergisine, trafik cezalarına kadar 30 Nisan 2014’e kadar ödenmemiş vergiler, primler ve cezalar af kapsamında bulunuyor.

Ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olan vergi borçları için yasanın yayınlanmasından sonra 2 ay, sosyal güvenlik prim borçları için 4 ay içinde başvuruda bulunarak açtıkları davalardan vazgeçenlere için faiz ve ceza borçları silinecek. Bunların yerine TEFE/ÜFE enflasyon oranı esas alınarak yapılacak hesaplamayla yeniden bir ceza miktarı hesaplanacak. Borcun ilk taksiti yasanın çıkmasından sonraki ikinci aydan itibaren 1 ay içinde başlayacak ve başvuruya göre 18 takside kadar uzayabilecek. Taksitli ödemeler için katsayılar uygulanacak. Örneğin 6 taksit için 1,05, 18 taksit için 1,15’lik katsayılar uygulanacak. 120 TL’nin altındaki cezalar (sigara cezası hariç) silinecek. Yani örneğin 120 TL’nin altında trafik cezası alıp da ödemiş olanlar ödediğiyle kalacak, devleti hafife alıp ödememiş olanların parası yanında kalmış olacak.  

Şirketler için kasa affı söz konusu. Kasasını tutturamayan şirketler yasa çıktıktan itibaren 3 ay içinde başvuru yaparak kasa açığını yüzde 3’ü oranında vergi ödeyerek düzeltebilecek.

Yasa teklifinde emlak vergisiyle ihtilaflı dosyalar konusunda bir karmaşa bulunmakla birlikte bu karmaşanın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda uyanıklar lehine giderileceği tahmin ediliyor.
Bu teklifin özeti şudur: Bir kez daha vergisini zamanında ödeyenler ya da zamanında ödemediği halde kendisine tebliğ edilen cezalarla birlikte ödeyenler enayi yerine konulmuş buna karşılık vergisini ödemeyenler ödüllendirilmiş oluyor.

Bu tür af yasaları çıkarılmasıyla vergilerin zamanında ödenmemesinin birkaç sonucu ortaya çıkıyor: (1) Zamanında ödeyenler ahmak yerine konulmuş, ödemeyenler uyanıklar sınıfına girmiş oluyor. Bu durumu gören vergisini zamanında ödeyenler de bir dahaki sefere vergi ödemek için eskisi kadar gönüllü olmuyorlar. Bu kısmı işin manevi yanını temsil ediyor. (2) Vergisini zamanında ödemeyenler devletin ya da hizmetlerini o kadar eksik yapmasına neden oluyorlar ve bu nedenle vergisini zamanında ödeyenlerin haklarına tecavüz etmiş oluyorlar. Bu kısmı işin hem maddi hem manevi yanını temsil ediyor. (3) Devlet bu alacakları zamanında tahsil edemediği için açığı kapatmak amacıyla borçlanmaya gidiyor ve tahsil edemediği vergiler yüzünden borçlandığı tutara faiz ödemek zorunda kalıyor. Sonra bu faizleri ödeyebilmek için vergileri arttırıyor ve aynı durum yeniden yaşanmaya başlıyor. Bu da işin maddi yanını temsil ediyor.  

Kuşkusuz vergisini ödememek gibi bir seçeneği olmayan ücretli kesim yine topluca bu uygulamanın mağduru konumuna giriyor. Vergisini hem peşinen ödeyip hem de bu tür bir uyanıklık gösterme fırsatından yararlanamadığı için hem madden hem de manen zarar görmüş oluyor.

Siyasal iktidar, bir daha vergi affı çıkarılmayacağını, vergisini zamanında ödeyenlerin ahmak konumuna düşürülmeyeceğini defalarca ilan etmişti. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimine haftalar kala bu affı çıkararak popülizme dönmüş bulunuyor.  

Ödeyenin ahmak, ödemeyenin uyanık sayıldığı bir ülke asla ve kesinlikle gelişmiş bir ekonomi olamaz. Bir yandan bu tür yasalar çıkarırken bir yandan ilk on ekonomi arasına girmeyi düşünmek hayalperestlikten başka bir şey değildir.

“Kurallar, ahmakların uyması için konur” sözünü bence biz Anayasamıza koyalım. Hem de ilk maddeler arasına.  



Yorumlar

  1. Faizlerin iptali yerinde olmus cunku 3 sene sonra sisteme girilmis bir trafik cezami gordum. Dava acsam baska bir dertti, boylece bence haksiz da olsa kesilen cezayi faizsiz oderim.
    Vergi borcum yok kendimi ahmak gibi de gormuyorum.cunku her insan kendi.karakteri ile yasiyor. Miyarlariniz varken yine de Tesvik alarak veya gecmiste naylon faturayla vs zengin olmak cok mu karakterli?
    Sonucta halk neyse yonetici de odur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Sonucta halk neyse yonetici de odur."

      Bu kadar basit işte.
      Görebilenler için.

      Sil
  2. "uyanıkların" da ikiye ayrılacağını düşünüyorum:
    1- c.başkanlığı seçimi öncesi aftan yararlananlar
    2- gelecek yıl genel seçimden önce aftan yararlananlar
    ikinci gruptaki "uyanıklar", ilk gruptaki "uyanıklara" muhtemelen şöyle diyecekler: "ne salaksın yaw! genel seçim c.başkanlığı seçiminden daha önemli olduğu için genel seçim öncesi daha büyük af paketini bekleyecektin. vay enayi vay :)))))"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kuralları çiğnemek uyanıklık olunca daha fazla çiğneyen daha uyanıkmış gibi oluyor.

      Sil
  3. Değerli hocam,
    Yine çok güzel yazmışsınız. Aklınıza sağlık. Bu hükümet kendi çıkarları için toplumun çıkarlarını göz ardı etmekte hiç bir beis görmeyecek tiynette olduğundan şaşmıyorum.

    Bu arada İngilizlerin "Kurallar ahmaklar içindir" sözünü de çok yerinde buluyorum. Ancak İngilizlerin dürüst ve saygılı olmayı ahmaklık olarak nitelemediğinden kesinlikle eminim. Onların dediği tamamıyla farklı. Örneğin karayollarında virajlarda devamlı çizgi vardır ve bu çizgi "ahmak"lara sollama yapmamalarını söyler. Çünkü "ahmak olmayanlar"ın zaten virajda sollama yapmanın riskini hesap edebilecek bir beyinleri vardır. Bu örnek deterjan ambalajlarına "içmeyiniz" yazmak vb. gibi binlerce örnekle çoğaltılabilir.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Ayrıca atasözü için yorumunuz da çok hoş.

      Sil
  4. Sayın Hocam,
    G>T açığının bu yasa ile daha da açılarak özellikle gelecekte aftan yararlanıp emekli olacaklarda aynı şekilde bütçe açığını azaltmaya çalışır gibi gözüken politikayı daha da zorlayacak gibi gözüküyor bu konuda be düşünüyorsunuz ?Dürüst olanların cezalandırıldığı bir ülkede yaşadığımızı umarız bir kere daha yüzümüze çarpmazlar.Hocam bu vergilerin tekrar yapılandırılması sonucunda gelecek açısından ekonomimiz ne şekilde sinyaller verecektir ? Teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maliye tahsilatında zorlandığı vergi ve primleri öne çekip tahsil ederek bu yılın bütçesine katkı almak istiyor gibi görünüyor. Ne var ki bu tür yaklaşımlar ödeme yapmamayı, vergi kaçırmayı teşvik ettiği için kısa dönemde yarar sağlasa da uzun dönemde kalıcı hasarlar yaratıyor.

      Sil
  5. Hocam derler ya "kurunun yanında yaş da yanar" diye. Başka açıdan bakınca yaşın yanında kurular da kurutuluyor. Parası olup da vergisini ödemeyen, çalışanının sgorta primlerinin vermyen, elektiriğini ödemeyen(kaçak kullanan) cezanı ödemeyen KURULAR kurtuluyor. Mesela biliyorsunuz yeni yasa iş olmayanda prim ödeyecek yani iş bulumayıp GSS prim borçlusu olan YAŞLAR ise iyi güzel oluyor Zaten alamdıkları sağlık hizmetinden neyin borçlusu oluyorki Ali Tezel'de bu konuya değimişti. Belki son değişiklikle anaparayı da GSS için almayacaklar. Yani zaten adil toplanmayan vergi nasılsa bu afta adil olmuyor.Yani Kurular hep şanslı bu ülkede. Saygılar.

    YanıtlaSil
  6. "Devletin değeri, devleti meydana getiren bireylerin değerine bağlıdır" John Stuart Mill.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Yılmaz
      size%100 katılıyorum.Mevcut portrenin betimlemesini tek cümle ile çok güzel yapmışsınız.
      Saygılarımla;

      Sil
    2. Teşekkür ederim Sayın Demiral, Teşekkürler Mahfi Üstad.

      Sil
  7. Bu tarz şeyler gerçekten de memura ve vergisini düzenli ödeyen vatandaşa yapılan en büyük hakarettir. Makarna dağıtmanın ekonomik versiyonu herhalde. Maliye sizin de dediğiniz gibi günü kurtarma peşinde gerçekten ülkeyi düşünse uzun zamanlı bir politika uygulardı. Tek amaçları yıl sonunda bakın böyle böyle iyiye gidiyoruz diyebilmek. Yazık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapısal reformları yapmayıp, kuralları işletmeyince böyle oluyor.

      Sil
  8. Yaziniz icin cok tesekkur ederim. Görünen bizim akıllı gecinip ahmaklarin ise sistem sayesinde akıllı olduğu. Saygilarimla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Çok güzel özetlemişsiniz.
      İrrasyonel Beklentiler Teorisi yazımda belirttiğim gibi irrasyonel yaklaşımları rasyonalize edenler kârlı çıkarken, devleti ciddiye alıp rasyonel beklentiler içine girenler zararlı çıkıyor.

      Sil
  9. Hocam öncelikle bu güzel yazınız için teşekkürler.Özellikle 3.maddenin can alıcı nokta olduğunu düşünüyorum.Ayrıca hukukcu değilim ancak yanılmıyorsam kanun hükmünde kararnameler ohal yasalarıdır.Savaş,ihtilal vb. durumlarda bürokratik sürece takılmadan hızlı sonuca gitmek için kullanılır.Ancak mevcut iktidar döneminde bu ohal durumu sanırım hiç bitmeyecek :) yoksa :( mı karar veremedim.ABD nin stratejileri ile ilgili bir program izlemiştim geçmişte programdaki uzmanlar ABD nin her zaman düşman yarat ki almaya hakkın olsun mantığıyla dış politikalar ürettiğini söylüyordu bizde de sanırım aynı strateji izleniyor ancak tek farkla onlar düşmanı dışarıda yaratıyo biz ise içeride(Örn eski seçimlerde 1960 darbesi argüman olarak kullanıldı,sonra ''one minute'' şimdi de paralel yapı,gerçekten bu söylemler haklı dahi olsa ülkenin gündeminin her gün aynı konularla meşkul edilmesi....2023 e kadar bakalım daha neler göreceğiz.)
    Saygılarımla;

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet. Makyavelli'nin saptaması, siyasetin belkemiğini oluşturmaya devam ediyor.

      Sil
  10. http://www.radikal.com.tr/yazarlar/cuneyt_ozdemir/kendimi_hiyar_gibi_hissediyorum-1196096

    hocam 2 tweet arasında sadece 9 dk vardı :D

    YanıtlaSil
  11. Merhaba Hocam,
    torba yasayla TCDD'nin 2018'e ka­dar ya­pa­ca­ğı ya­tı­rım­la­ra Ha­zi­ne ta­ra­fın­dan ‘kar­şı­lık­sız tah­si­s’ yo­luy­la dış fi­nans­man sağ­la­nmasi konusunda ne düşünüyorsunuz? Hazinenin bir KİK için doğrudan borçlanması ne kadar doğrudur?
    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hazine, öteden beri KİT'ler ve kamu kurumları için ya doğrudan borçlanıp borcu onlara devreder ya da onların borçlanmasına garantör olur. Bunda bir tuhaflık yok. Çünkü KİT'ler olsun kamu kurumları olsun devletin sermayesi ya da yasasıyla kurulmuş kuruluşlar. Hazine bunlara para veriyor zaten. Hazinenin borçlanmasının bir bölümü bunlara vereceği paralar için.
      Tuhaflık Hazinenin, hiçbir sermaye ya da para verme ilişkisi içinde olmadığı özel kesim için borç garantisi vermesinin önünü açan yap işlet devret modelinde.

      Sil
  12. merhaba hocam, bu durumu acemi kapitalizmin sonucu ve kişi refahının toplum refahına tercih edilmesi diye yorumlayabilir miyiz?

    YanıtlaSil
  13. "Ödeyenin ahmak, ödemeyenin uyanık sayıldığı bir ülke asla ve kesinlikle gelişmiş bir ekonomi olamaz."
    “Kurallar, ahmakların uyması için konur” sözünü bence biz Anayasamıza koyalım. Hem de ilk maddeler arasına. "

    ===============

    Sadece 2 cümleyle Türkiye'yi özetlemişsiniz.
    Görmek isterseniz herşey o kadar çıplak ki...........

    YanıtlaSil
  14. Söz ahmaklıktan ve kurallardan açılmışken, benzer bir konuda bakalım Nietzsche ne demiş ??

    ''Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir..."

    YanıtlaSil
  15. Hocam ben de başka bir açıdan bakmak istiyorum:
    Kurallara uyanları ahmakmış gibi hissettiren uygulamalar sebebiyle toplumsal bir davranış biçiminin ortaya çıkması;..yani "biz de vergi ödemeyelim nasıl olsa af çıkar"önermesinin yaygın kabulünün daha da genişlemesi ve/veya devam etmesi "RULE BY GUİLT" yani "suç ile yönet" tercihinin bir bileşeni gibi durmuyor mu sizce?...
    Daha kısa yazarsam:
    Herkes kanunlara uyarsa, herkes vergisini öder ve kimse vergi kaçırarak kendine avantaj sağlamaz ise idarenin elinde muhalif kimliğe sahip kişilere kurumlara, ticari oluşumlara karşı önemli bir koz da kaybolmuş olmaz mı?..
    Şimdi dürüstçe kendimize soralım
    Bizim ülke olarak tercihimiz "Suçla yönet" mi "Yoksa "Kanunla Yönet" mi
    Pardon hegemonik güçlerin tercihi olacaktı:):)

    YanıtlaSil
  16. Hecin devesinin bir hörgücüne bu vergi afları, diğer hörgücüne hazine arazisini beleşe çevirip kentsel dönüşüm ile milyoner olan şark kurnazını otlatan kamu idarecileri , kulaklarına kurumsallıktan uzak demokrasimiz , tüylerine dış politika bacaklarına yasama yürütme yargı veeee boynuna da ekonomi diyip şöööle bi uzaktan bakarsak..
    Eh bence "neden boynun eğri" diye sormaktansa, "sen hangi diyardan geldin de çökelendin buraaaa?!!" diye sormak daha mantıklı geliyor bana
    BU arada "Bir ülkeyi anlamak istiyorsan trafiğine bakacaksın" lafına çok inanırım hocam:):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet aslında trafik herşeyi gösteriyor. Uyanıklığın prim yapıp yapmadığını oradan anlamak mümkün.

      Sil
  17. Merhabalar hocam

    Bir sorum olacaktı. Faiz ile borsa arasındaki ilişki tam olarak nedir birkaç örnek cümle ile özetleyebilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genellikle ilişki tersi yönlüdür. Çünkü tahvil ve mevduat gibi faiz getiren araçlar ile hisse senetleri birbirine rakip enstrümanlardır. Faiz yükselirse tahvile ve mevduata giriş artar, faiz düşerse borsaya giriş artar. dediğim gibi bu genellikle böyledir. Bazen her ikisi de aynı anda yükselebilir. Ama bunlar istisnai hallerdir.

      Sil
  18. Hocam bu af kapsamında katkı ve öğrenim kredileri yok sanırım... Keşke olsaydı da öğrenciler büyük bir yükten kurtulurdu.. Yıllarca ödeyemeyen, faizinin ana parasını geçtiği bir çok borç biliyorum...

    YanıtlaSil
  19. Hocam teşekkürler. Ben Öğrenim ve Katkı kredisi almak durumunda kalanlardanım, o başvuruyu yaparken karşılıksız olan başbakanlık bursu başvurusu da yapmıştım ve bu kredi gerçekten ihtiyacı olan (parasız yatılı okudum, iyi bir dereceyle mezun oldum, annem babam uzun süredir işsizdi vb.) bana çıkmazken gayet hali vakti yerinde arkadaşıma çıkmıştı, değerlendirme kriterlerini hala merak ederim...
    2007 yılında mezun oldum, ilk 1-2 sene düzgün maaş alamadığım için ödemeye başlayamadım, sonra askere gittim ve nihayetinde 2011 yılındaki torba yasa ile yapılandırma yapıp ödemeye başladım, 3000 tl kadarını ödemiştim ki işyerinde sorun yaşadım ve master için işi bıraktım, ödemelerde sorun yaşadım ve yapılandırmayı iptal ettiler. Yeniden işe başladım ve tekrar yapılandırma için vergi dairesine başvurdum, ilk partideki ödemem neticesinde 7000 tl civarına düşmüş borcumu aylık 420 tl civarı bir ödemeyle 24 aya böldüler; yani ödediğim 3000 tlnin neredeyse hiç hükmü olmadı. Maaşlı çalışan olduğum için maaşıma e-blokaj dahi koyabildiklerinden kaçma şansım yok (kaçmaya niyetim de yok ama kendimi biraz aptal gibi de hissetmiyor değilim), sözün özü bu ülkede 30 yaşıma kadar gördüğüm kadarıyla devlet yakaladığını sevgiyle öper! Debelenmenize hiç gerek yok :)

    YanıtlaSil
  20. Sayın Hocam çok doğru ve haklı bir tespit ama bu aflar sizin de daha iyi bildiğiniz gibi ülkenin bir gerçeği.Politikacılar irade koyamıyor ,gecikme zamları da caydırıcı bir rol oynamıyor daha başka bir yol .....Borçlu olanlara daha erken müdahale ve siyasi iktidarın bu konu ile ilgili müdahalesini en aza indirecek kanuni düzenlemeler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer af uygulamazsanız ülke gerçeği değişir.

      Sil
  21. bir bankada ticari satis uzmaniyim bizlerin vergi kacirma gibi bir sansi yok zaten sahsim adina ihityacda duymuyorum ancak onumuze gelen beyannameleri inceleriz musterinin kredibilitesi 0 tl cikar gayri resmisini inceler mal varligi ve sahsi hesabinda bulunan paralar kendi sahsi hesabinda bakariz zarar eden bir firmaya 500 000 TL limit acariz nasil olur bu cunku devlet hak vermis gider goster diye luks otomobil alir gider gosterir gezmeye gider gider gosterir ooo anliayacaginiz uc kurus vergi verir birde muhasebeciyle kavga eder bu ne boyle diye he devlette suclu oyle bir vergi aliyorki ne yazikki arkadas bana devlet diyormu sen sukadar giderin ver ise gitmak icin bukadar yol gidiyorsun iste kiraada oturuyorsun vesaire demez calisan geliri net uzerine tacir enayiden sukadar alsak geri kalanlardanda ne alirsak gidiyor bakalim bu kanayan yara nereye kadar tek bildigim bir sey var bu istikrarsizlik yine garip durustlere vuruyor ac gozlu hep daha cok diyenler yine daha coka ulasiyor

    YanıtlaSil
  22. dolaylı vergilerin neden bu kadar yüksek olduğu ortada birileri borcunu ödemeyecek yük tüm ülkeye çıkacak senelerdir böyle bu güzel ve içten yazınız için tşk hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıllardır dolaylı vergilerin düşürülüp dolaysızların artırılması yönündeki yapısal reformu vurguluyorum. Ama boşuna.

      Sil
  23. Merhaba Hocam. Degerli yorumlariniz icin tesekkurler. Konuyu dogrudan vergilerin affedilmesinin hepimizin sikayetci oldugu dolayli vergilere olan etkisi bakis acisiyla degerlendirebilir misiniz?
    Tesekkurler.
    murat aksoy

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tür düzenlemeler dolaylı vergilerin yükünün (oransal olarak) daha da artmasına yol açıyor.

      Sil
  24. mahfi bey saygılar...
    3. havalimanı için cebimizden 1 kuruş bile çıkmayacak deniyor. dünyanın en büyük 3. havalimanı deniyor.. almanya bizi kıskanıyormuş. bu konuda bizi biraz aydınlatırsanız çok sevineceğim. zira halk sadece duydukları kadar biliyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Büyücülük gibi bir şey.

      Sil
  25. affınıza sığınarak soruyorum mahfi bey. büyücülük derken ne demek istediniz..... saygılar...

    YanıtlaSil
  26. Estağfurullah.
    Yani bir kaç milyar dolarlık bir yatırım yapacağız, ormanları kesip yollar açacağız, dünyanın en büyük hava limanını yapacağız ve cebimizden bir kuruş çıkmayacak. Peki bu milyar dolarları kim ödeyecek? Birisi bize hibe mi edecek? Bu soruların yanıtını bilmediğim için bana büyücülük gibi geldi bana.

    YanıtlaSil
  27. mahfi bey çok teşekkürler... iyi ki varsınız...
    bu milyar dolarları ihaleyi katılan firmalar ödemeyecek mi... yoksa tüm maliyeti üstlenmeleri imkansız da hazine garantisiyle destek mi alacaklar... saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Evet biliyorsunuz borçlanmaya da Hazine Garantisi getirildi. Yani bu firmalar Hazine garantisiyle borçlanacak. Ödeyememeleri halinde Hazine ödeyecek.
      Buralar Hazine arazisi. Yani hepimizin ortak malı. Bunu veriyoruz, karşılığında Hazinenin yani hepimizin garantisiyle borçlanılıyor ve bu hava alanı yapılıyor. Devlete bir ödeme yapılıyor, misliyle kazanılıyor. Madem bu iş Hazine garantisiyle alınan borçla yapılacak devlet kendisi yapıp kendisi kazansa daha kazançlı olmaz mı? Bana sorarsanız maliyet bunlardır. Kimse kimseye bu büyüklükte bir şeyi bedava vermez.

      Sil
  28. ama belki hazinenin garantisine ihtiyaç kalmaz.. ihaleyi kazanan bu 5 ortak bütün maliyeti kendisi karşılar... yoksa bu çok mu zayıf ihtimal. saygılar...

    YanıtlaSil
  29. Yani bu aftan yararlananların tümü vergi kaçıran uyanıklardan mı oluşuyor? Benim şahsen tanıdığım ve iflas eden küçük ölçekli işletme sahiplerinin bu amaçla vergi ödememezlik yaptığını hiç sanmıyorum. Küresel ekonomik kriz yüzünden iflas eden, suriye ve ırak coğrafyasındaki savaşlar yüzünden iflas eden şirketlerde var. Niye tek atarflı bakıyorsunuz olaylara.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani iflas eden şirketler bu af geldi diye ceza silinince vergi borcunu ödeyebilecek mi sizce? Af onlar için mi çıkıyor?

      Sil

  30. Bu vergi konularda memurların vergi kaçıramadığı gibi bir şey söyleniyor ama aslında modern devletlerde memurun ne kadar vergi verdiğinin bir önemi yok, çünkü sizin verginizi de devlet veriyor. Hazine'de gider olarak , maliyede ise gelir olarak gözüküyor. Genel bütçede hiçbir fark yaratmıyor. Memurların şu noktada vergi veriyor olmasının tek sebebi bireysel hesapları düzenlemek.
    Eskiden kalma alışkanlıklarla devam ediyoruz. Artık bizim devletimiz de üretimden çıktı ve çıkıyor. Devletin gelirleri genel olarak vergi gelirlerine( Kurumsal, bireysel, dolaylı...) kalıyor. Bu durumda , yukarıda belirttiğim gibi memurların vergi primleri hazinede gider , maliyede gelir olarak gözüküyor. Eğer devletimiz teknoloji üreten , üretim yapan bir devlet olsaydı o zaman durum değişirdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle bir düzeltme yapayım. Hazine ile Maliye sanki iki ayrı bütçeymiş gibi bir anlam çıkmasın. Memurların gelir vergisi bütçede bir yandan gelir bir yandan da gider olarak görünüyor. Memur hangi idarede çalışıyorsa o idarenin gider bütçesinde gider, bütçe gelirlerinde gelir olarak görünüyor. Hazine, ödemeyi yapan kurumdur.
      Memurların vergileri konusunda haklısınız. Ne var ki buna karşı argüman geliştirenler de var. Diyorlar ki o zaman devlet bizim maaşları brüt olarak ödesin biz de beyanname ile vergimizi bildirip ödeyelim. Tıpkı ötekiler gibi gider yazma hakkımız olsun. Konu özel kesimde çalışan işçiler ve beyaz yakalılara gelince daha da karışıyor. Onlar da stopajla ödüyor vergilerini. Ve diyorlar ki stopaj kalksın bize ücretimiz brüt ödensin biz zamanı gelince beyannameyle ödeyelim vergimizi.

      Sil

    2. " Devlet bizim maaşları brüt olarak ödesin biz de beyanname ile vergimizi bildirip ödeyelim " demenin "devlet , net maaşımıza zam yapsın" demekten farkı yok.
      Aslında yapılamayacak bir uygulama değil yapılır ama makro anlamda daha da verimsizleşir sistem. Yaklaşık 2.8 milyon civarındaki memurun vergi kontrolleri için de memur alınır( işsizlik azalır fena mı ! ), devletin gideri daha da artar. Ayrıca bütçe ortada, her yıl açık veriyor. Tek umudumuz gelecek yıl daha düşük faiz oranıyla borçlanmak ve Gsmh yi artırarak, oransal olarak borcu düşük tutmak. Bu yüzden; böyle bir uygulama sonucu düşen vergi gelirleri miktarından dolayı, kaynak bulmakta zorlanan devlet memura vereceği zammı azaltır. %5 zam verecekse, %4 verir , memurun net kazancı yine aynı hesaba gelir. Bütçenin %12 si faiz ödemelerine, %38 i zaten memur ödemelerine gidiyor. Buradan memura daha fazla pay çıkması zor.

      Bugün bile, devlet kadro açınca rekor başvuru oluyor, insanlar memur olmak için yarışıyor. O zaman devlet niye böyle bir yola girsin. Ayrıca memurlar da birçok imkandan faydalanıyor. Belediye araçlarına indirimli biniyor mesela, ya da yaz kampları oluyor, öğretmen evi oluyor , polis evi oluyor. Daha uzun süre ücretli izin alabiliyorlar doğum zamanı. Her iş anlaması gibi memurlukta "whole package deal" dır ve iyi bir antlaşmadır bana göre.

      İngilizce öğrenmeye başladığım ilk zamanlarda "employer" ile "employee" kelimesini hep karıştıyordum. Türkiye'deki kültürle yetişmiş bir genç olarak, hep çalışanı etken olarak düşünürdüm. worker kelimesi gibi . Halbuki ; modern dünyanın ekonomi sisteminde önemli olan, istihdam yaratandı, işverendi. Edilgen olan; çalışandı . Aslında employee kelimesini türkçeye "çalışan" olarak çevirmektense, "işverilen" diye çevirmek daha doğru olabilir.
      Memuru , beyaz yakalısı, mavi yakalısı hepsi birer "işverilen" . Ne zaman kendi sigorta primlerini öderler, o zaman vergi beyannamesi doldurabilirler.

      Sil
    3. Devlet açısından dediğiniz doğru net maaşa zam anlamına gelir. Ama özel kesimdeki işveren açısından bir şey değişmez. O brüt maaştan vergi ve sigorta primi kesip yatıracağına brüt maaşı işçiye öder, işçi de gider vergisini ve sigorta primini yatırır. Ya da diğer bazılarının yaptığı gibi yatırmaz af çıkmasını bekler. İşveren açısından ne zaman değişir? Eğer işveren stopajla kestiği vergiyi ve primi yatırmayıp da kendisi kullanıyor ve af çıkmasını bekliyorsa o zaman işler değişir.

      Sil
  31. "Kurallar (kanunlar) çoğaldıkça erkekler kadınlaşırlar." Eflatun (Platon) MÖ 427 - MÖ 347

    Zeki insanlar için kural koymak anlamsızdır, çünkü bir şekilde kuralın çevresinden dolanırlar. İşin garip tarafı kural koyucular bu dolanma içinde kural koyuyorlar. Gülünç ve bir o kadarda ABSÜRD.

    Kuralları devamlı iğdiş eden zeki bir toplumu ancak yeni kurallarla vedahi kuralsızlarla birlikte kandırabilirsin (sömürebilirsin) Roma Atasözü

    YanıtlaSil
  32. Yeni bir iş başlatmak için bir acil kredi ihtiyacınız var mı? veya temizlemek için bir kredi ihtiyacı
    Eğer borç evet eğer, Lütfen bir e-posta oluşturmak ve üzerinden bize gönderdi:
    jeffersoncarsonloanfirm@hotmail.com birlikte
    başvuru ile aşağıda bilgilendirmek ..
    Ad ............
    Yer ........
    Tutar Gerekli .......
    Kredi Süresi .....
    Telefon .......

    Asap daha fazla devam etmek hızlı hareket ..
    Mrs.VERO jefferson

    YanıtlaSil
  33. Sevgili İnsanlar Merhaba

    Ben o geldi ve ailem bize düşük faiz kredi lider tarafından tekrar canlı hissettirecek hiçbir umut olduğunu düşündüm Bayan Clara Morgan benim ve ailem için yaptıkların için gerçekten minnettarım, çünkü ben Bayan Mary Smith bu mektubu yazıyorum am % 3 oranı ben Net gerçek kredi kredi hala var olduğunu hiç düşünmemiştim ama VIA e-posta size istediğinizden orada herhangi bir miktarda bir kredi arıyorsanız eğer öyleyse benim için sürpriz ben çok zaman kaybetmeden benim kredi var (clara_morgan@outlook.com) Hepinize başarılar diliyorum

    Saygılar
    Bayan Mary Smith

    YanıtlaSil
  34. Sevgili İnsanlar Merhaba

    Ben o geldi ve ailem bize düşük faiz kredi lider tarafından tekrar canlı hissettirecek hiçbir umut olduğunu düşündüm Bayan Clara Morgan benim ve ailem için yaptıkların için gerçekten minnettarım, çünkü ben Bayan Mary Smith bu mektubu yazıyorum am % 3 oranı ben Net gerçek kredi kredi hala var olduğunu hiç düşünmemiştim ama VIA e-posta size istediğinizden orada herhangi bir miktarda bir kredi arıyorsanız eğer öyleyse benim için sürpriz ben çok zaman kaybetmeden benim kredi var (clara_morgan@outlook.com) Hepinize başarılar diliyorum

    Saygılar
    Bayan Mary Smith

    YanıtlaSil
  35. Beyaz syvia temas sonra ucuz 2 olarak% yönelik borçlarını ve kredi iş için, Noel kredileri, bireysel kredi, öğrenci kredisi vb ödemek için acil kredi gerekiyor mu

    E-posta: loanlender@outlook.com

    YanıtlaSil
  36. Beyaz syvia temas sonra ucuz 2 olarak% yönelik borçlarını ve kredi iş için, Noel kredileri, bireysel kredi, öğrenci kredisi vb ödemek için acil kredi gerekiyor mu

    E-posta: loanlender@outlook.com

    YanıtlaSil
  37. Merhaba, bankalar ya da diğer herhangi bir finans kurumu tarafından kapatmak ve hala kredi veya kişisel finansal yardıma ihtiyaç Have Been? Daha fazla bilgi için (freedomloanconsultant@gmail.com): E-posta
    teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı