BRICS Bank

BRICS ülkeleri
BRICS kısaltması yükselen piyasa ekonomileri içinde önde gelen beş ekonominin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) adlarının ilk harflerinden türetilmiş bir kısaltma. 2010 yılına kadar ilk dört ekonomi BRIC adı altında gruplanıyordu, sonradan bunlara Güney Afrika da katılınca grubun adı BRICS oldu[1]. Bu beş ülkenin ortak özellikleri olarak şunları sayabiliriz: Bu ekonomilerin hepsi; (1) Yükselen piyasa ekonomileri arasında yer alan sanayileşme yolunda ilerlemiş, hızlı büyüyen ekonomiler. (2) Bölgesel ve küresel ilişkiler üzerinde önemli oranda etkililer. (3) Hepsi de G 20 üyesi.

2013 Verileri[2]
Brezilya
Rusya
Hindistan
Çin
G.Afrika
GSYH (Milyar USD)
2.243
2.118
1.871
9.181
351
Nüfus (Milyon kişi)
200
143
1243
1.361
53
Kişi Başına Gelir (USD)
11.310
14.818
1.505
6.747
6.621
İşsizlik (%)
5,4
5,5
4
25
Yılsonu Enflasyonu (%)
5,9
6,5
8,1
2,5
5,4
Brüt Kamu Borcu /GSYH (%)
66
13
67
22
45
Cari Denge /GSYH (%)
-3,6
1,6
-1,6
2,1
-5,8

Bu beş ülke dünya nüfusunun yüzde 40’dan fazlasını ve küresel ekonominin kabaca yüzde 20’sini temsil ediyor.

BRICS Bank
15 Temmuz 2014’de Brezilya’nın Fortaleza kentinde toplanan 6’ncı BRICS zirvesinde bu ülkeler BRICS kalkınma bankasının kuruluş antlaşmasını imzaladılar. Bankanın adı Yeni Kalkınma Bankası olarak açıklandı (kısaltma olarak BRICS Bank kullanılıyor.) Merkezi Şanghay’da olacak. Banka’nın başkanlığı BRICS ülkeleri arasında dönüşümlü olarak el değiştirecek, ilk başkan Hindistan’dan olacak.  

Banka’nın asıl amacı altyapı projelerini finanse etmek olarak belirlendi. Bu projelere yıllık olarak 34 milyar doları aşmamak üzere kredi verilecek. Başlangıç sermayesi 100 milyar dolar olarak belirlenmiş bulunuyor. Başlangıçta her bir üye ülkenin koyacağı 10’ar milyar dolardan oluşacak 50 milyar dolar sermaye ile başlanacak ve zaman içinde bu miktar 100 milyar dolara tamamlanacak. Herhangi bir üye ülkenin sermayesini artırmak istemesi halinde öteki 4 ülkenin onayı gerekecek. Banka’nın bir de İhtiyati Rezerv Düzenlemesi (Contingent Reserve Arrangement – CRA) adı altında oluşturacağı bir fonu olacak. CRA, üye ülkelerin paralarının küresel sistemdeki dalgalanmalardan olumsuz yönde etkilenmeleri halinde o ülkelere destek sağlamak amacıyla kullanılacak. Bu fon, her üye ülkenin 2 milyar dolar koymasıyla oluşacak 10 milyar dolar tutarında bir başlangıç sermayesiyle yola çıkacak ve 7 yıl içinde 40 milyar dolar daha eklenmesiyle toplamda 50 milyar dolarlık bir sermayeye ulaşacak. Bu şekilde bu fon için konulanlar da dahil olmak üzere sermaye toplamı 100 milyar dolara çıkacak. Buna ek olarak zaman içinde Çin 41, Brezilya, Rusya, Hindistan 18’er, Güney Afrika 5 milyar dolar daha sermaye katkısı yapmayı taahhüt ediyor. Bunlar da gerçekleşirse toplam sermaye (fon için ödenecekler dahil) toplamda 200 milyar dolara ulaşacak. 

Banka içinde Fon
Bu açıklamalardan görülebileceği gibi BRICS Bank ilginç bir yapıya sahip olacak. Normal olarak kalkınma bankaları, uzun vadeli ve (sermayesi büyük olduğu ve yüksek kredi derecesinin getirdiği avantajla ucuza borçlanabildikleri için) piyasaya göre düşük faizli proje kredisi veren bankalar oluyorlar. BRICS Bank hem bu işlevi hem de IMF’nin ödemeler dengesi amaçlı destek verme işlevini üstlenecek. Yani bir anlamda hem IMF hem de Dünya Bankası işlevini bir arada yürütecek. Altyapı projelerinin finansmanı Dünya Bankası’nın kalkınmayı destekleme işlevlerine, üye ülke paralarında küresel dalgalanmalar dolayısıyla ortaya çıkacak sıkıntıların giderilmesi ise IMF’nin ödemeler dengesi desteği amaçlı işlevlerine fazlasıyla benziyor. Ülke paralarına destek olmak üzere kurulan İhtiyati Rezerv Düzenlemesi’ne bakınca adeta Banka içine yerleştirilmiş IMF gibi bir yapı ortaya çıkıyor. Fonun adı bile IMF jargonuyla aynı paralelde. Kurucu ülke sayısının 5 ile sınırlanmış olması da yine IMF ve Dünya Bankası’ndaki 5 atanmış üye ya da bu kuruluşların bağlı olduğu Birleşmiş Milletlerdeki veto hakkı bulunan 5 büyük üye çağrışımı yaptırıyor.

BRICS Bank’ın avantajları ve dezavantajları
BRICS Bank’ın en önemli dezavantajı, bürokrasinin çok yaygın ve etkin olduğu ülkelerin kurucu olmasında yatıyor. Ayrıca kurucular arasında Asya kıtasından 3, Amerika kıtasından 1 ve Afrika kıtasından bir ülke olmasına karşılık Avrupa kıtasından bir temsilci olmaması da önemli bir dezavantaj. En önemli avantajı ise gelişmekte olan ekonomilerin sesi haline gelebilme potansiyeli taşımasında yatıyor. Bu potansiyel bir zamanlar üçüncü dünya girişimlerinde sonuca ulaşamadı. Bu kez ulaşma umudu daha güçlü. BRICS Bank’ın kuruluşu büyük olasılıkla IMF kota artırımlarında ayak sürüyen ABD açısından itici güç olacak. Son 15 yılda IMF’ye soğuk davranan ABD, bu girişim karşısında IMF’ye karşı daha sıcak bir yaklaşım içine girebilir. Bu girişimin bir başka yararı da IMF ve Dünya Bankası’nın kendisine çeki düzen vermesi yolunda bir etki yaratmasıyla ortaya çıkabilir.

Türkiye ve BRICS Bank
BRICS Bank haberi, Türkiye’nin de aralarında olduğu birçok yükselen piyasa ekonomisinde heyecan yarattı. Önümüzdeki dönemde Banka’nın üye sayısında hızlı bir artış olacağını beklemek yanlış olmaz. BRICS Bank oluşumu, Sovyet sisteminin yıkılmasıyla tek kutuplu hale gelen dünyada yine çok kutuplu yapıya dönüşü tetikleyecek gibi görünüyor.

Eğer Türkiye de bu bankaya kurucu üye olarak girseydi başlangıçta 12 milyar dolar (10’u Banka, 2’si Fon için) olmak üzere zaman içinde en az 30 - 35 milyar dolara ulaşacak bir sermaye payı ödemesi yapması gerekecekti. 




[1] BRICS adının isim babası ve bu gruplandırmayı ilk yapan kişi Goldman Sachs analisti Jim O’Neill’dir.
[2] Kaynak: IMF, World Economic Outlook database. 

Yorumlar

  1. Hocam yazınız çok güzel öncelikle Teşekkürler...
    ama bu olay ilk BRIC olarak anılıyordu sonra BRICS oldu Buna bazen Türkiye'yi de katıyorlardı Türkiye neden bu oluşumun içine dahil olmadı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Aslında Türkiye buraya Güney Afrika'dan daha çok yakıştırdı. Ayrıca her kıtayı temsilen bir veya daha çok ülke var ana Avrupayı temsi eden yok. Türkiye o boşluğu da doldurabilirsiniz. Niye almadılar bilmiyorum açıkçası.

      Sil
    2. BRICT in telaffuzu zor olduğu için almamış olabilirler. Fonetik sebepler... :)

      Sil
    3. Kesinlikle o nedenle almamışlardır. :)

      Sil
    4. Acikcasi bilmiyor musunuz? Sokaktaki cocuga soyleyin versin size cevabini. Bati'nin bil fiil somurgesi olan bir ulkeyi iclerine sokarlar mi sizce?

      Sil
    5. Acele karar vermeyin derim yine de. Bu olay batıya karşı bir başkaldırı gibi dursa da gerçek durumu zaman gösterecek. Bir bakarsınız bir süre sonra IMF'nin bir şubesi haline geliverirler. Çünkü hepsi artık kapitalist sistemin bir parçası. Sadece pastadan daha büyük pay istiyorlar.

      Sil
    6. Mahfi Hocam, ağzınıza sağlık. BRIC, BRICT, BRICS veya BRICTS, hiç fark etmez. Şu anda hemen hemen bütün ülkeler kapitalist sisteme eklemlenmiş durumdalar veya eklemlenmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Aslında amaç aynı, sizin de belirttiğiniz gibi, pastadan daha büyük pay almak. Derslerimde de söylüyorum. Kapitalist sistemin veya sermayenin dini, milliyeti, ırkı olmaz. Kar etmek en büyük amaçtır. Karlı yatırım yapmak için kutuplara bile gider kapitalist. Geçen gün internette bir karikatür gördüm. Çok beğendim. Patronlar, ağızlarında puro, takım elbise giymişler, herkese barkod yapıştırıyorlar: İnsanlara, çocuklara, ağaçlara, kuşlara, hatta bulutlara bile... Marx'ın da dediği gibi: "Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser."
      Bu arada, geçen ay yeni kitabım Ekin Yayınevi'nden çıktı: Geçmişten Günümüze Finansal Krizler (1619-2014). Kapitalist sistemin yaklaşık son dört yüz yıl içinde meydana gelen uluslararası nitelikteki en önemli krizlerini inceledim. Daha önce de size bu tür bir kitap hazırladığımdan bahsetmiştim. Belki hatırlarsınız. Üç yıldır üstünde çalıştığım bir kitap. Umarım araştırmacılar ve akademisyenler için iyi bir kaynak olur. Hocam, kitaptan size göndermek istiyorum. Sizin adınızı yazarak Remzi Kitabevi'ne göndersem, kitabı size ulaştırırlar mı? Kitap hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum. Zamanınız olduğunda inceleyip eleştirilerinizi paylaşırsanız sevinirim.

      Şimdiden bayramınızı kutlarım Mahfi Hocam.

      Saygılarımla


      Murat Kaykusuz

      Sil
    7. Çok teşekkür ederiim. Ayrıca kitabınız için kutlarım. Çok önemli bir konu, umarım gereken ilgiyi görür.
      Kitabı CNBCe televizyonu, Doğuş Power Center, Ahi Evran Caddesi No 4 Maslak adresine yollasanız daha kolay elime geçer. Teşekkürler.

      Sil
  2. Hocam yazınız için teşekkürler.

    Bir kitapta karşılaşığım ifade tahvil piyasası hakkında yanlış bilgi sahibi olduğumu düşündürdü. Tabi kitaptaki bilgi doğruysa.

    "Borsada hisse senetlerinden kaçışın olduğu durumlarda tahvillere yönelik riskin düşük olması durumu tahvil talebinin artmasına, tahvillerin fiyatı düşerken faizlerin yükselmesine neden olacaktır." demiş.

    Burada tahvillere olan talebin artması tahvil fiyatlarını artıracağı için tahvil faizlerinin düşmesini neden olmaz mı? yoksa ben mi yanlış biliyorum. Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Sizin dediğiniz doğru. Tahvil talebi artarsa tahvil fiyatı düşmez artar. Bu durumda ise faizler düşer. Herhalde kitapta bir yanlış yazım olmuş.

      Sil
  3. hocam konu ile alakası yok ama aklıma takıldı. Siz yapısal reformlardan bahsederken hukuksal altyapı,eğitim v.s bunların yanı sıra bazı yatırım mallarının, makinaların, teçhizatların burada üretilmesi gerektiğini söylediniz. Ben şunu sormak istiyorum bazı yatırım mallarının üretilmesi esmasında bütün parçalarınında burada üretileceğini mi kastettiniz ? Yoksa bütün parçaları ülkede üretmeyip bazı parçaları da dışardan getirterek üretimin bu şekilde mi tamamlanabileceğini mi kastettiniz ?

    2) hocam genelde dediğiniz gibi yatırım mallarını, makinaları ya da teçhizatları ithal eden bir ülke bunu kendi ülkesinde üretmeye çalıştığında pahalıya üretiyor dolayısıyla dünya fiyatları ile rekabet edecek düzeyde, fiyatta üretemiyor bunun için korumacılık önlemlerine başvuruyor.kısaca şunu sormak istiyorum neden bir ülke yeni üretmeye başladığı yatırım malını,makinaları dünya fiyatları ile rekabet edecek düzeyde üretemiyor bunun sebebi nedir ? İşgücü maliyetleri mi faizler mi ? Tam olarak nedir?
    3)hocam son olarak aramal üretiminide ülkemizde üretilmesini kastettiniz mi?hangi tür aramallarını kastettiniz ? Biraz açarsanzı sevinşem havada kaldı çünkü .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Her makinenin bir esas parçası vardır. Onu üreten öteki parçaları ithal etse de makineyi üretmiş sayılır. O esas parçayı kastediyorum.
      (2) Bu tür şeyleri üretmenin iki yolu var: (1) Buluşu siz yapacaksınız ve patentini alacaksınız, (2) Teknolojiye katkı yapacak geliştirmeler yapacaksınız.
      (3) Ara mal eğer örneğin petrokimya maddeleri gibi ara mallar ise burada üretilebiliyor (Petkim) ama bazı ara malları üretmek zor. Bunları illa üreteceğiz deyip pahalıya üretmek doğru olmaz.

      Sil
  4. Hocam Hindistan'ın 2013'tek işsizlik oranı %8.8 görünüyor CIA Factbook'ta

    https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/fields/2129.html

    YanıtlaSil
  5. Hocam brics bank doların rezerv para statüsüne karşı da bir tehdit oluşturmuyor mu? Hatta heflerden biri de bu olamaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim düşüncem ; evet bahsettiğiniz gibi spekülasyonlar dolaşıyor ancak sonuçta BRICS henüz "bebek" kuruluş ve tek bu nedenle de ana teması gelişim ve kalkınma. Ancak 10-15 yıl sonra daha da büyür ve güçlenir ise aynı AB gibi kendi para birimini oluşturabilirse o vakit ABD Doları'na rakip olabilir.

      Sil
    2. AB nin bu aşamaya gelmesi yarım yüzyıl sürdü. BRICS için bunları düşünmek çok erken.

      Sil
  6. Brics in mantigi onemli, batiya karsi bir guc. uyeleri ikincil onemde. Yoksa burada guney afrika hala ingiliz yonetimiyle cok mantikli secim degil.
    Turkiye dunyanin ortasinda ve her turlu birlige acik, ilginc bir yerde zaten.
    Burokrasinin zor islesiginden pek emin degilim bu ulkelerde, bence aksine daha hizli karar alinir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçmişte benzeri birçok girişime tanık olmuş bir kişi olarak ben konuya ihtiyatı bakıyorum. En yakın örnek Karadeniz İşbirliği Örgütü ve bankasıdır. Bu örgüt ve bankanın kuruluşunda ben de görevdeydim. Şu anda ne yaptıklarını hatta hala devam edip etmediğini bile tam olarak bilmiyorum.

      Sil
    2. tabi sizlerin kurduğunuz teşkilatları büyütmek bizlerin görevi.
      kiö bölgesel bir oluşum ve aktörlerin gücü belli yine de çalışmalar devam ediyor ve etmeli (bsec-organization.org)
      brics ise esasında neredeyse tek hakim gücün istediğini dayattığı diğer küresel kurumlara rakip.. gerçekten demokratik,çok katılımlı kurumları yürütmek daha da zor.

      Sil
  7. hocam dibs faiziyle politika faizi aynı yönde hisse senetlerinin getirisiyle ters yönde hareket eder diyebilir miyiz kabaca.saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok kabaca evet diyebilirsiniz. Ancak her zaman böyle olmuyor.

      Sil
  8. Hocam sizi ve yazılarınızı çok seviyorum. Sizden rica etsem bana takip edebileceğim bir ekonomi dergisi adı verebilir misiniz ? Sizin bu konudaki fikriniz benim için çok önemli. Şimdiden çok teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanlış anlamazsanız naçizhane bir önerim şudur ki; özellikle iktisat ile ilgileniyorsanız ''İktisat ve Toplum'' dergisini size öneririm. Piyasadaki diğer ekonomi dergileri ekonomiyi sadece borsa oyunlarından ibaret sandığından bence çok sığ ve yetersiz geliyor bana.

      Sil
    2. Öneriniz için çok teşekkür ederim. Bahsettiğiniz dergiyi inceleyeceğim.

      Sil
    3. Evet bence de doğru bir öneri.

      Sil
    4. vay be bizim ömer faruk hocanın dergisiymiş şimdi baktım da soruyu soran ben değilim bu arada yanlış anlaşılmasın ikimiz de adsız olabiliriz ama ben başka biriyim:)

      Sil
  9. Hocam tekrar tekrar elinize,kaleminize sağlık. Tüm yazılarınızın altında hemen onlarda yorum birikmesi ve sizin o yorumlara sabırla,hoşgörüyle cevap vermeniz gerçekten kendisini ekonomiye adamış ve ülkemiz için bir şeyler yapmak isteyen bizlerin önünde ışık tutuyor. Allah sizi başımızdan eksik etmesin , sevgiler saygılar..

    YanıtlaSil
  10. Hocam her zamanki gibi elinize sağlık. BRICS Bank dışında son günlerde bizim için önem arz eden TTIP (Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması) ile ilgili bir yazı yazmayı düşünür müsünüz? Sizin fikirleriniz çok önemli..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Bakacağım.

      Sil
    2. Ben de TTIP ve TPP konusunu merakla bekliyor olacağım. Ayrıca, hizmet ticaretinin geleceği ne olur hocam. Bu konuda da görüşlerinizi çok merak ediyorum. Saygılar sunuyorum.

      Sil
  11. hocam türkiye 2000 li yıllardan sonra sizin de deyiminizle cari açık vererek büyümeye başlamıştır.ve aramamallarını yatırım mallarını v.s üreterek bazı yılllarda potansiyel büyümesinin üstünde büyümüştür.bir çok ekonomistin ortak görüşü olarak dışardan ithal edilen bu üretim mallarını gerekli koruma önlemelerini aldıktan sonra(tarifelerin yükseltilmesi v.s) cari açığın azalması ve üretimin artması adına yurt içinde üretilmesi gerektiği belirtilmektedir.
    ben şunu sormak istiyorum türkiye gerekli koruma önlemleri aldıktan sonra ara mallarını,üretim mallarını yurdunda üretmeye çalışırsa aramallarının ve üretim mallarının arzı çok çabuk artırılamayacağından ve talebe ayak uyduramayacağından üretim için gerekli olan bu malların fiyatı artmaz mı?ayrıca bu malları girdi olarak kullanan diğer üreticilerinde maliyetleri artmış olmayacak mı?
    ekonominin üretim kapasitesini artırmak için bu şekilde attığımız adım bize pahalıya patlamış olmaz mı?
    2)hocam türkiye bariz bir şekilde görüldüğü gibi cari açık verildiği dönemlerde üretimi artırmaktadır. bunun sebebi üretimi yapmak için gerekli olan üretim mallarının,aramalarının ithalinden mi kaynaklanmaktdır? yoksa başka bir sebebi var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Eğer bu aramaları veya takririm mallarını nya fiyatlarının üzerinde üreteceksek bence bu girişimde bulunmamalıyız. Geçici yüksekiik kabul edilebilir ama sürekli koruma duvarı ardında pahalı üretim kabul edilemez.
      (2) Başka sebebi yok.

      Sil
  12. hocam her ekonominin bir üretim kapasitesi vardır.eğer ekonominin durumu keynezin belirtiği eksik istihdam durumunda ise toplam talep artışlarıyla üretim artırılır diyoruz yok ekonomi klasiklerin belirtiği gibi tam istihdam da ise yani sadece doğal işsizler varsa bu durumda talepteki artışlar üretimi değilde fiyatları arttıracaktır.o yüzden eğer ekonomi tam istihdam durumunda ise üretim kapasitesinin artırılması gerekir ki talepte ki artışlar fiyatları artırmasın.üretim kapasitesinin artırılması içinde yeni makinaların özellikle teknolojik makinaların devreye girmesi gerekiyor.benim sorum eğer bu makinalar türkiyede üretilirse gerekli uzmanlaşma olmadığından dünya fiyatlarının üstünde üretilmiş olmaz mı?bu şekilde pahalı yatırım malları üretimi ile de ekonominin üretim kapsitesi artırılabilir mi?izah ederseniz sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam istihdam hiç bir yerde söz konusu değil. O torik bir durum. Öte yandan biz ithal ettiğimiz yani zaten üretimde kullandığımız makineleri burada üretmeyi öneriyoruz.

      Sil
  13. Merhabalar,
    Verdiğiniz dipnot linkleri yanlış olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dipnotlarda link yok. Ben mi yanlış anlıyorum.

      Sil
    2. [1] ve [2] deki linkleri kastediyorum. Mesela: file:///C:/Users/mahfie/Desktop/Yaz%C4%B1%20haz%C4%B1rl%C4%B1klar%C4%B1m/brics%20ve%20yeni%20kalk%C4%B1nma%20bankas%C4%B1.docx#_ftnref1 şeklinde bir link var.

      Sil
    3. Aslında onlar link amaçlı değil sadece alttaki dipnotların numaralarını göstermek amacı güden sayılardı ama nasıl oldu da link gibi göründü ben de anlamadım.

      Sil
  14. Hocam Merhaba,

    Şirketlerin enflasyon oranında zam yapmaları hakkında aklıma takılan bir konu var size danışmak istedim.

    2013 Enflasyon oranı %7
    2013 Kira 750 tl
    2013 Mutfak ve fatura harcamalarım (elektrik, su, doğalgaz, int., mutfak temizlik, aidat vb.) ortalama 900 tl
    2013 Eğitim Sağlık harcamaları 400
    2013 Giyim ve Eğlence 200
    2013 Ulaşım ve Beklenmeyen gider 250
    2013 Aylık toplam gider 2500
    2013 Maaş 2000
    2013 Eflasyon oranı %7 olduğuna göre
    2014 Aylık gider artışı 175 tl
    2014 Aylık maaş artışı 140 tl

    Bu duruma göre ya ben yanlış bir hesap yapıyorum ya da makasın her sene biraz daha açıldığını düşünürsek git gide fakirleşiyoruz. Ayrıca piyasa da zaman zaman şişen dönemsel olarak artış gösterip kullanılması gereken süre içerisinde sabit kalan fiyatlar da cabası. Şirketlerin dürüst davranmadığı ve sistemin yanlış kurgulandığını düşünüyorum. Ayrıca bu sadece benim değil Türkiyenin büyük bir bölümünün sorunu diye düşünüyorum.

    Siz konu hakkında ne düşünürsünüz?

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz maalesef bir süredir şirketlerin uyguladığı bir politika haline geldi. Ücret artışlarını enflasyonun altında tutuyorlar. Hatta bazı yerler ücret artışı bile yapmıyor.

      Sil
  15. Merhabalar,
    Öncelikle Gazi Üniversitesi maliye bölümü 2.sınıfa geçmiş biri olarak yazılarınızı yakından takip ediyorum.İleride yaşamımızın bir parçası olacak meslek seçimi için şimdiden hazırlanmak gerektiğini düşünüyorum. Aklımda ise SPK var.SPK hakkındaki görüş ve tavsiyelerinizi merak ediyorum.Bunun için hangi konulara yoğunlaşmalıyım? Neler yapmalıyım? Şimdiden çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erken bir aşamada meslek seçimi için yönlenme kararınız doğru bir karar. Piyasada SPK konusunda kitaplar var. Onlara bir göz atmanızda yarar var. Ayrıca aşağıda değindiğim SPK'nın verdiği bir giriş sınavı ilanı örneğindeki ders konularının tümüne çok iyi hazırlanmak gerekir. Önünüzde yeterli zaman var, bu konuları disiplinl biçimde çalışırsanız kazanmanız mümkün olur.
      http://www.spk.gov.tr/duyurugoster.aspx?aid=20140619&subid=0&ct=c

      Sil
  16. BRICS Gruplaşması, Dünyada tek kutuplu olan ekonomik emperyalizme karşı bende varım diyen diğer grupların hem başkaldırısı hemde ikinci ekonomik emperyalist bir grup oluşturma hadisesi diye düşünüyorum.

    Oyun bitince pinpon topunun nerede olduğu önemsenmez.

    Yanlış mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bir anlamda böyle denebilir. Bu, bir başkaldırıdan çok pastanın paylaşımından daha büyük pay isteme olgusu gibi duruyor.

      Sil
  17. hocam merhabalar.konumuzla alakası yok ama sizden bir konuda yardım istiyorum.ben ankara siyasal uluslararası ilişkiler bölümünü kazandım. internette okuduğum yorumlarda uluslararası ilişkiler bölümünde ekonomi derslerinin yeterli olmadığını belirtmişler ancak kpss için ekonominin önemli olduğunu söylemişler.ekonomi bilgimi kendim nasıl geliştirebilirim ? yardımcı olursanız çok sevinirim. rahatsız ettiğim için kusura bakmayın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet haklısınız. Ekonomi bilginizi geliştirmek için öncelikle sizin okulun ekonomi bölümünde okutulan makro ve mikro derslerinin kitaplarını okumanızı öneririm. Konu zor gelirse önce benim Örneklerle Kolay Ekonomi kitabımı okuyun. Pek çok kişi ekonomide temel bilgiyi bu kitaptan aldığını yazdı bana. Ayrıca işletme bölümünde okutulan Genel Muhasebe dersinin kitabını da alıp kendi kendinize çalışın.
      Bunlar atla deve değil herkesin yapması gereken şeyler. Öteki bölümlerde okuyanların da sizin bölümün erslerine çalışması gerekiyor.
      Sevgiler, başarılar
      Mahfi Eğilmez

      Sil
  18. Hocam türkiyede kardeşleriyle yani türkmenistan özbekistan ve azerbeycan ile böyle bir banka veya ekonomik kalkınma teşkilatı kuramaz mı? İşlevsel olur mu? Hatta buraya pakistan ve katarıda ekleyebiliriz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Karadeniz Bankası var bizim üye olduğumuz. Rusya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan vb üye. Hiç bir işe yaradığını duymadım.

      Sil
  19. Hocam böyle bir sayfanız olduğunu twitterda şans eseri gördüm bi ekonometri öğrencisi olarak sürekli takip etmeyi umuyorum
    konu dışında olacak ama Türkiye bütçenin finansmanında özelleştirme kullanılıyor mu ?
    Özelleştirmelerde elde edilen kaynakların nasıl nerede kullanıldığı bilgisini ulaşabileceğimiz bir kaynak var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özelleştirme gelirleri bütçeye yazılıyor ve bütçe giderleri için kullanılıyor. Özel olarak belirli bir gidere karşılık değil genel olarak bütün giderlere karşılık kullanılıyor.

      Sil
  20. Hocam yazınız için çok teşekkür ederim. Ben de Dışişleri Bakanlığı sınavlarına hazırlanıyorum ve şu anda anladığım kadarıyla bizim Hariciyemiz 2008 krizine ve BRICS blokunun yükselişine özel bir önem atfediyorlar. Çünkü BRICS grubu tek kutuplu sisteme karşı bir göreli özerklik elde etme ve meydan okuma girişimi olduğu için bunun aynısını tatbik etmek isteyen hükümetimiz nezdinde bir model olduğuna inanıyorum.

    Seneye diğer kamu sınavlarına da hazırlanacağım. İnşallah yazılarınıza devam edersiniz de teori-pratik arasındaki ilişkiyi daha iyi kavrar ve ders çalışmaktan daha çok keyif alırız :)

    YanıtlaSil
  21. Acikcasi guney afrika gibi batili kurumsal dunyaninin elinde bulunan bir ekonominin boyle bir klube girmesi cok celiskili gozukmuyor mu ?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?