Türkiye Ekonomisinin 22 Yükselen Piyasa Ekonomisiyle Dönemsel Performans Karşılaştırması


BRICS ekonomileriyle Türkiye ekonomisinin 2003 – 2013 ve 1992 2002 yılları arasında karşılaştırdığımda Türkiye’nin bu ekonomilerin gerisinde kaldığını görmüştük. BRICS ekonomileri içinde Rusya, Brezilya, Güney Afrika doğal kaynaklar açısından zengin, Çin ve Hindistan da uzun süredir batının yatırım üssü haline geldikleri için bu karşılaştırmada Türkiye’nin geride kalması pek de şaşırtıcı olmadı. Bu kez dünyanın her tarafından yükselen piyasa ekonomilerinin (emerging markets) önde gelenlerini ele alarak Türkiye’yi belli başlı 22 rakibiyle karşılaştırıyorum.   
Bu 23 ülkeyi 5 önemli makroekonomik göstergeyi (büyüme, enflasyon, işsizlik, bütçe dengesi ve cari denge) ele alarak karşılaştırıp ilgili kategoride en iyi durumdaki ülkeye 23 puan en kötü durumdaki ülkeye ise 1 puan vererek sıralamayı buna göre oluşturuyorum. Önce 1992 – 2002 döneminin 11 yıllık ortalamalarını, sonra da 2003 – 2013 döneminin 11 yıllık ortalamalarını ele alıyorum. Aşağıdaki tablo her bir kategoride elde edilen sıralama puanlarının toplamına göre yeniden yapılan sıralamayı gösteriyor. Buna göre ülke adlarının sağındaki ilk sütunda alınan puanların toplamı, sıra başlıklı ikinci sütunda ise bu puanlara göre en iyiden en kötüye doğru sıralama yer alıyor (bu hesaplamaların dayanağı olan veriler yazıya ekli tablolarda gösterilmiş bulunuyor.)

1992 - 2002
Sıra
2003 - 2013
Sıra
Malezya
106
1
Çin
99
1
Çin
97
2
Malezya
89
2
Tayland
90
3
Tayland
87
3
Şili
81
4
Kazakistan
81
4
Endonezya
80
5
Şili
79
5
Vietnam
76
6
Peru
79
6
Hindistan
73
7
Endonezya
71
7
Mısır
68
8
Rusya
71
8
Pakistan
64
9
Meksika
66
9
İran
63
10
Arjantin
63
10
Meksika
59
11
Hindistan
61
11
Güney Afrika
57
12
Vietnam
59
12
Peru
56
13
Uruguay
56
13
Rusya
55
14
Brezilya
53
14
Polonya
48
15
İran
50
15
Türkiye
45
16
Pakistan
47
16
Uruguay
41
17
Bulgaristan
44
17
Arjantin
40
18
Romanya
41
18
Macaristan
39
19
Polonya
39
19
Brezilya
39
20
Güney Afrika
38
20
Bulgaristan
35
21
Macaristan
36
21
Kazakistan
35
22
Mısır
36
22
Romanya
33
23
Türkiye
35
23

Tablonun ortaya koyduğu gerçekler:
(1) Her iki dönemde de Uzakdoğu ekonomilerinin büyük üstünlüğü söz konusu. İlk üç sırayı onlar almış bulunuyor.

(2) Küresel krizin yaşandığı 2003 – 2013 döneminde birçok ekonominin performansında önceki 11 yıla göre düşüş var. Buna istisna olarak Güney Amerika ülkeleri ile bazı Balkan ülkeleri gösterilebilir. 2003 – 2013 döneminde bir önceki döneme göre en parlak çıkışı yakalayan ülke olarak Kazakistan öne çıkıyor.

(3) Bulgaristan ve Romanya’nın 2003 – 2013 döneminde önceki döneme göre performans artışı yaşaması bir ölçüde AB üyeliğine bağlanabilir.

(4) Türkiye ekonomisi, performans olarak, iddiaların aksine, 2003 – 2013 döneminde önceki 11 yıla göre ciddi bir gerileme yaşamış görünüyor.  23 ülke arasında 1992 – 2002 döneminde 16. sıradayken 2003 – 2013 döneminde son sıraya gerilemiş bulunuyor.  

(5) Türkiye bu beş önemli göstergenin hiçbirinde 23 yükselen piyasa ekonomisi arasında ilk beş sıraya girememiş durumda.

Aşağıda 23 ülkenin iki dönem ortalamalarıyla Türkiye ortalamalarını karşılaştıran bir tablo sunuyorum. Yeşiller ortalama düzeyinde veya daha iyi düzeydeki sonuçları, kırmızılar ortalamadan kötü düzeydeki sonuçları gösteriyor.


Bu tablo da bize 22 ekonomiyle kıyaslanma ölçüsünden bakıldığında Türkiye'nin 1992 - 2002 döneminde 2003 - 2013 döneminden daha iyi durumda olduğunu anlatıyor.
 

Veri kaynakları:
(1) IMF, World Economic Outlook April 2014. 
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/index.aspx

(2) The World Bank, data set 2014.
http://data.worldbank.org/


Ek: Tablolar

1992 - 2002
Büyüme
Puan
2003 - 2013
Büyüme
Çin
10,3
23
Çin
10,2
23
Vietnam
7,6
22
Hindistan
7,5
22
Malezya
6,2
21
Kazakistan
7,1
21
Hindistan
5,8
20
Arjantin
6,9
20
Şili
5,6
19
Vietnam
6,5
19
Mısır
4,4
18
Peru
6,4
18
Polonya
4,4
17
Endonezya
5,7
17
Tayland
4,1
16
Uruguay
5,2
16
Pakistan
4,0
15
Malezya
5,1
15
Peru
4,0
14
Türkiye
5,0
14
Endonezya
3,9
13
Pakistan
4,7
13
İran
3,4
12
Şili
4,6
12
Türkiye
3,4
11
Mısır
4,4
11
Meksika
2,7
10
Rusya
4,4
10
Brezilya
2,5
9
Tayland
4,1
9
Güney Afrika
2,3
8
Polonya
4,0
8
Macaristan
2,3
7
Brezilya
3,5
7
Arjantin
1,6
6
Romanya
3,5
6
Uruguay
1,5
5
Güney Afrika
3,4
5
Romanya
0,9
4
İran
3,4
4
Kazakistan
0,6
3
Bulgaristan
3,3
3
Rusya
-0,7
2
Meksika
2,5
2
Bulgaristan
-1,7
1
Macaristan
1,2
1
1992 - 2002
Enflasyon
2003 - 2013
Enflasyon
Malezya
3,0
23
Malezya
2,5
23
Tayland
3,7
22
Polonya
2,7
22
Mısır
5,8
21
Peru
2,9
21
Vietnam
6,1
20
Çin
3,0
20
Çin
6,3
19
Tayland
3,0
19
Şili
6,6
18
Şili
3,2
18
Arjantin
6,7
17
Meksika
4,2
17
Hindistan
7,1
16
Bulgaristan
4,7
16
Güney Afrika
7,9
15
Macaristan
4,7
15
Pakistan
8,3
14
Güney Afrika
5,4
14
Peru
14,1
13
Brezilya
5,9
13
Endonezya
14,7
12
Romanya
6,6
12
Meksika
15,7
11
Endonezya
7,1
11
Macaristan
15,8
10
Uruguay
7,7
10
Polonya
17,9
9
Hindistan
8,0
9
İran
21,2
8
Kazakistan
8,2
8
Uruguay
25,3
7
Arjantin
8,9
7
Türkiye
71,3
6
Türkiye
9,1
6
Romanya
88,8
5
Mısır
9,3
5
Bulgaristan
107,9
4
Pakistan
9,6
4
Rusya
139,4
3
Rusya
9,6
3
Kazakistan
316,3
2
Vietnam
10,0
2
Brezilya
417,0
1
İran
18,8
1
1992 - 2002
İşsizlik
2003 - 2013
İşsizlik
Tayland
1,6
23
Tayland
1,2
23
Çin
3,1
22
Malezya
3,3
22
Malezya
3,2
21
Çin
4,2
21
Meksika
3,5
20
Meksika
4,4
20
Hindistan
4,0
19
Vietnam
4,8
19
Endonezya
5,7
18
Hindistan
5,2
18
Pakistan
6,1
17
Pakistan
6,4
17
Brezilya
7,0
16
Kazakistan
6,8
16
Vietnam
7,4
15
Rusya
7,0
15
Şili
7,9
14
Romanya
7,1
14
Türkiye
7,9
13
Şili
8,2
13
Macaristan
8,2
12
Brezilya
8,4
12
Peru
8,5
11
Endonezya
8,4
11
Romanya
8,5
10
Peru
8,4
10
Rusya
9,0
9
Macaristan
8,7
9
Mısır
9,4
8
Uruguay
9,3
8
Uruguay
11,5
7
Arjantin
9,7
7
Kazakistan
11,8
6
Bulgaristan
10,2
6
İran
12,4
5
Mısır
10,7
5
Polonya
14,3
4
Türkiye
10,7
4
Bulgaristan
14,4
3
İran
11,8
3
Arjantin
16,0
2
Polonya
12,3
2
Güney Afrika
22,7
1
Güney Afrika
24,6
1
1992 - 2002
Bütçe D
2003 - 2013
Bütçe D
Kazakistan
1,9
23
Kazakistan
3,8
23
Şili
0,8
22
Rusya
2,3
22
Bulgaristan
-0,6
21
Şili
2,1
21
Malezya
-0,7
20
İran
1,9
20
Endonezya
-0,9
19
Peru
0,7
19
Rusya
-0,9
18
Bulgaristan
0,4
18
Güney Afrika
-1,3
17
Tayland
0,1
17
İran
-1,6
16
Endonezya
-0,9
16
Peru
-1,8
15
Çin
-1,4
15
Vietnam
-1,8
14
Uruguay
-1,5
14
Çin
-2,3
13
Güney Afrika
-2,2
13
Tayland
-2,7
12
Vietnam
-2,5
12
Meksika
-3,2
11
Arjantin
-2,6
11
Romanya
-3,3
10
Meksika
-2,6
10
Uruguay
-3,4
9
Brezilya
-3,1
9
Macaristan
-3,6
8
Türkiye
-3,1
8
Polonya
-4,2
7
Romanya
-3,5
7
Pakistan
-4,6
6
Malezya
-4,0
6
Arjantin
-4,9
5
Macaristan
-4,4
5
Brezilya
-4,9
4
Pakistan
-4,9
4
Hindistan
-7,4
3
Polonya
-4,9
3
Mısır
-11,3
2
Hindistan
-7,9
2
Türkiye
-14,4
1
Mısır
-9,1
1
1992 - 2002
Cari Denge
2003 - 2013
Cari Denge
Rusya
5,3
23
Malezya
12,2
23
İran
2,9
22
İran
6,3
22
Malezya
1,6
21
Rusya
6,3
21
Çin
1,4
20
Çin
5,0
20
Mısır
0,8
19
Tayland
1,9
19
Endonezya
0,7
18
Arjantin
1,8
18
Tayland
0,4
17
Meksika
1,1
17
Güney Afrika
-0,2
16
Endonezya
0,6
16
Hindistan
-0,7
15
Şili
0,4
15
Türkiye
-0,9
14
Mısır
0,1
14
Uruguay
-1,2
13
Kazakistan
-0,4
13
Pakistan
-2,0
12
Brezilya
-0,7
12
Polonya
-2,1
11
Peru
-1,2
11
Arjantin
-2,2
10
Hindistan
-1,8
10
Brezilya
-2,3
9
Pakistan
-2,0
9
Şili
-2,5
8
Uruguay
-2,4
8
Meksika
-2,9
7
Vietnam
-2,5
7
Bulgaristan
-4,0
6
Macaristan
-3,8
6
Vietnam
-4,2
5
Güney Afrika
-4,2
5
Romanya
-4,8
4
Polonya
-4,2
4
Peru
-5,0
3
Türkiye
-5,4
3
Macaristan
-6,2
2
Romanya
-7,0
2
Kazakistan
-8,0
1
Bulgaristan
-8,9
1


Yorumlar

  1. Peki önümüzdeki on yıl içerisinde (2013-2023) ekonominin daha kötü olacağı ve gelişmekte olan ülkelerle rekabetimiz oldukça düşük olacağı bekleniyor. Gerek yenilenebilir enerji kaynakları gerekse cari açık yüzünden. Bu konuda ne düşünüyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen sizin gibi düşünüyorum. O on yılı da kaybetmemek için yapısal reformlara derhal başlamak gerektiği kanısındayım.

      Sil
    2. Ülkesine küstürülen eğitimli gençleri, göçen yetişmiş bireyleri de incelemek gerekir..

      Sil
  2. Demek ki durum, yani yükselen ekonomiler yönündeki rüzgar tersine döndüğünde en çok zarar görecek ekonomi de biz olacağız. Bu tablodaki ülkeleri düşününce imkanlarımızın üzerinde yaşadığımız sonucunu çıkarıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O nedenle zaten kırılgan beşlinin en başında bizi gösteriyorlar.

      Sil
  3. Çok başarılı bir analitik çalışma gerçekten. Her şeyi ortaya koyuyor objektif olarak. Çalışma analitik olunca kimse bahane uyduramıyor. Ancak bir ayrıntının atlanıldığını düşünüyorum. Örneğin Kazakistan'nın başarılı gözükmesinin sebebi bütçe dengesi, fakat bütçe dengesi 5 gösterge içinde bu kadar önemli mi? Bir önemlilik katsayısı olsa sonuçlar değişebilir. Bu şekilde büyüme ne kadar önemliyse bütçe dengesi de o kadar önemli olmuş oluyor. Tabi ki siz daha iyi bilirsiniz, belki de hepsi aynı ölçüde önemlidir, ben ekonomist değilim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslına bakarsanız bütün bu göstergeler aşağı yukarı aynı ağırlıkta önemli. Çünkü bütçe açığı büyüdükçe enflasyon da artıyor.
      O nedenle bu beş göstergeyi eşit kabul edip farklı ağırlıklar vermedim.

      Sil
  4. Üstad anlaşılır bir dil ve grafiklerle çok güzel ekonomik terimlere boğulmayan derin açıklamalar yapmaktasınız. Siyaset boyutuna fazla girmek istemiyorum ama Ali Babacan gibi kaliteli birinden sonra bazı çevrelerin jöleli diye tiye aldığı, ülke ekonomisini yönlendirme konusunda yetenekleri ve bilgi birikimleri şüpheli insanların ekonomide daha da etkili olma ihtimali beni daha da umutsuz yapmakta. rakiplerimizin doğal kaynak, ekonomik merkezin uzak doğuya kayması gibi avantajları karşısında bizim ticaret ağımızı geliştirmek ve nihai mal üretimi alanlarda yatırımları derinleştirmek ve yenilenebilir enerji gibi dış açığımızı azaltacak yatırımlarda atılım yapmaktan başka bir çaremiz olmadığını düşünmekteyim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de siyasete girmek istemem. Sadece verilerle olabildiğince tarafsız analiz yapmaya çalışıyorum. Konulara kişilerle değil sistemle ilgili olarak bakmayı tercih ederim.

      Sil
  5. Hocam çinin büyümesi balon deniyor. TV de izlediğim kadarıyla yapışan konutların bir çoğu boş olduğunu izledim. Sırf harcamalar kanalıyla bu büyümeyi sağladığı konusunda görüşleriniz var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çin'de balonlar olduğu bir gerçek. Gölge bankacılık oldukça büyük boyutta, konut balonu da söz konusu. Ama bütün bunlara karşın Çin'de çok da ciddi bir üretim var. Ve her şeyden önce bizde olmayan çok önemli bir başka şey var: Buluş yapıyorlar ve teknolojiye katkıda bulunuyorlar. Bugün bir şey olsa ve ivme kaybetseler bile çıkacak güçleri olduğunu düşünüyorum.


      Sil
  6. Büyüme de Avrupa birincisiyiz sevineceginize laf ediyorsunuz. Ayrıca hocam Türkiye'nin cari açığa muhtaç olduğunu siz bizden daha iyi biliyorsunuz. Bunu bu kadar vurgulamaniz komik kaçıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyümede her zaman Avrupa'nın önündeyiz zaten. Adamların kişi başına geliri olmuş 40 bin dolar daha ne kadar büyüyecekler? Önemli olan bu 22 ülke arasında nerede olduğumuz. Bizim rakibimiz bu ülkeler, Avrupa değil.

      Sil
    2. AB Sanayi devriminden itibaren hep buyume ile devam etmiştir. Bizimkisi ise hep inişli çıkışlı olmuştur. Aradaki fark biraz zor kapanır. Ayrıca Avrupadan kastın Almanya ingiltere Fransa italya mı yoksa 1990 dan itibaren serbest piyasa ekonomisine geçen ukranya Macaristan polanya mı ?

      Sil
    3. Bu listedekileri kastetmistim. Almanyanın Yüzde 1 büyümesi ile Türkiye'nin yüzde 1 büyümesi aynı başarı olmaz mı? Doktora tezimi buldum :)

      Sil
    4. Cari açık ilginç bir olgu: finanse edebildiğiniz sürece cari dengeyi "açarsınız" yani borç verecek kaynak bulabildiğiniz sürece borçlanırsınız; yoksa cari dengeyi kapatmak, yani tasarruf etmek zorundasınız. Yani muhtaç olup olmamak kousu değil cari denge. Biz tasarruf olgusunu sadece (?) 2001 krizi sonrasında kısa bir süreliğine gördük. Diğer kalemleri bir tarafa bırakırsak, enerji tarafında dışarıya bu kadar bağımlı bir ülke olarak ihraç ettiğimiz mal ve hizmette katma değeri ve miktarı arttırmak için yapısal reformların katkısı önemli olacak. Kentsel dönüşüm ve Zeytinburnu'na kuleler dikmek ile kişisel kazançlar dışında bir yere varılmayacak, kişisel olarak kazansak bile kaybedenler arasında olmaya devam edeceğiz

      Sil
  7. bence göstergelere yatırım/GSYH oranı da eklenmeli. mesela Türkiye %7-8 cari açık verirken yatırımlar %25-30 civarı olsa daha az şikayet ederiz. dışarıdan borçlanıyoruz ama yatırım hamlesi başlattık deriz. bir ülke diğerine kıyasla daha fazla cari açık verirken aynı zamanda daha fazla yatırım yapıyor da olabilir, yani cari dengedeki göreli dezavantajını yatırımlar yoluyla telafi ediyor olabilir. diyeceksiniz ki yatırımlar büyümeye yansır, büyüme göstergesi var. listedeki ülkeler içinde farklı yatırım oranlarına sahip olmasına rağmen neredeyse aynı düzeyde büyüyen ülkeler var. yatırım-büyüme korelasyonu çok güçlü değil. çok yatırım yapana çok puan, az yatırım yapana az puan verelim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslşında yatırımlarımızın GSYH'ya oranı yüzde 20'nin üzerinde. Sorun tasarrufların oranının yüzde 13 olmasında. Çok yatırım yapana çok puan versek bu sefer az tasarruf yapana da az puan vermemiz lazım.
      Yatırımlar büyümede, tasarruflar da cari açıkta bir şekilde temsil ediliyor zaten.

      Sil
  8. Kişi başına düşen milli gelir tabloya eklenmesi gerekir. Daha gerçekçi olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kişi başına geliri değil de ondaki değişim oranını eklemek olabilir. O da zaten aşağı yukarı büyüme oranıyla temsil edilmiş oluyor.

      Sil
  9. Hocam, öncelikle çalışmalarınızla bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederim. Belki yazacağım şeyler bir tartışmanın konusu ama bu konu ile de alakalı. 2008-2009 krizinden bu yana özellikle ABD ve Avrupa borsaları tarihi zirveleri yaşıyor ve şirketlerin bilançoları görülmemiş bir şekilde artmış bulunmakta.Bu yükselişlerinde merkez bankalarının desteğiyle de devam edeceğini söyleyebiliriz. Ancak şirketler büyürken bankalar büyük ölçekte kar ederken, hane halklarının bu ekonomik iyileşmelerden aynı düzeyde yararlandığını göremiyoruz. Örneğin; bugün .ABD de işsizlik ve enflasyon 2008 yılına kıyasla daha düşük düzeylerde ama iş gücü ücretleri 2008 e kıyasla yüzde 20 mertebelerinde daha az olduğunu görüyoruz. şimdi sorum şu ki, bu yapmış olduğunuz indeksi gelişmiş ülkeler için yapmış olsaydık(ABD,Japonya,Avrupa birliği) yine bize bir sıralama verirdi ancak bizi yanıltmış olmaz mıydı? aslında hangi verinin gerçek ekonomik değeri ifade ettiğini bulmamız gerekmez mi? hangi ekonomik veri şirketler için hangileri insanlar için?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer burada yaptığım gibi belirli bir dönemin başarı sıralaması anlamında yapsak bizi yanıltmış olmazdı.

      Sil
  10. Hocam peki bu göstergedeki 22 gelişmekte olan ülkeden sıyrılmış olamaz mıyız yani bu hesapları birde gelişmiş ülkeler içine Türkiye'yi koyarak irdelesek nasıl bir sonuç çıkar acaba? Bu sorudan kastım sistemi onaylamak veya eleştirmek değilde bardağın dolu tarafından bakmaya çalışmak diyelim. Birde 2000 yılında A.B.D'nin almış olduğu faizleri düşürme kararının ülkemiz için 2000 ve 2001 krizlerinden sonra uygulanan ekonomik kararlar ile birlikte bir balon etkisi yarattığını düşünür müsünüz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim rakiplerimiz burada sıralanan ülkeler. Bu grup içinden bir bölümü gelecek 10 - 15 yılda daha hızlı gidecek ve birinci lige yani sanayileşmiş ülkeler grubuna terfi edecek. Gelişmiş ülkeler bizim rakibimiz değil. Onlarla kıyaslama bu kadar anlamlı olmaz diye düşünüyorum.
      Bizim sorunumuz başkalarının aldıkları kararlar değil bizim alamadığımız kararlar. Eğer 1994 krizinden sonra gerekli yapısal reformları yapabilseydik 2001 krizini yaşamazdık. Biz tam tersini yaptık ve 2001 krizinin altyapısını hazırladık.

      Sil
  11. Hocam müthiş bir araştırma yapmışsınız elinize sağlık. Bu tabloya bakınca " ölmüşüz ağlayanımiz yok "demek geldi içimde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. O kadar da değil. Bazı yıllarda Türkiye'nin ciddi başarıları var. İş ortalamaya gelince geri gidiyor. Bundan sonrasında ciddi çaba harcamamız gerektiği açık.

      Sil
  12. Türkiye'yi son sırada görünce "yok artık" dedim ve böyle basit bir puanlama yerine standart sapmalara göre puanlama yaptığımda daha gerçekçi bir sıralama oluştu. standart sapmalara göre 2003-13 arası sıralama şöyle oluşuyor.
    1-Çin
    2-Malezya
    3-Tayland
    4-Kazakistan
    5-Peru
    6-Şili
    7-Rusya
    8-Endonezya
    9-Meksika
    10-Arjantin
    11-Uruguay
    12-Vietnam
    13-Hindistan
    14-Brezilya
    15-Pakistan
    16-Bulgaristan
    17-Polonya
    18-İran
    19-Romanya
    20-Türkiye
    21-Macaristan
    22-Mısır
    23-Güney Afrika

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elinize sağlık. Ama gördüğünüz gibi sonuçlar o kadar da farklı çıkmıyor.

      Sil
    2. hocam yalnız burada Polonya ve Macaristan gibi gelişmiş ülkeler düzeyinde sağlıklı istatistiki ölçüm yapan, verileri çarpıtmayan ülkelerin hak ettiği sıralamanın aşağısında, diğer taraftan Arjantin gibi verilerde manipülasyon yaptığı tescillenmiş ülkelerin ise hak ettiği yerin daha üstünde olabileceği gerçeğini de unutmamak gerekiyor.

      Sil
    3. Verilerde manipülasyon meselesi ayrı bir olay tabii. Bu konuda bizim veriler hakkında da çeşitli iddialar var.

      Sil
    4. Özellikle işsizlik konusunda işsiz bekleme süresinin 3 aydan 1 aya indirme olayı sanırım mart ayında geçilmiş olması grek

      Sil
  13. siralamaya dayali puanlama akp oncesi ve akp'li donemler arasindaki performans farkini cok acmis gercekten. kriterler 0 ile 1 arasina kotuden iyiye dogru map edildikten sonra (eksiyle artiyla ugrasmamak icin), medyana gore normalize edilip (elmayla elmayi toplayabilmemizi sagliyor boylece) en son cikan degerlerin ortalamasi alinsa turkiye her iki donemde de 17. cikiyor. anafikri degistirmiyor tabi bu sonuc ama diger yontemde daha iyi veya daha kotu olmak "ne kadar" daha iyi veya kotu olmaya gore daha baskin oluyor sonuclar uzerinde. atladigim bi yerler vardir kesin ama meraktan bakayim dedim oyle.

    1992-2002 2003-2013
    1 Çin Çin
    2 Malezya Malezya
    3 Tayland Kazakistan
    4 Endonezya Rusya
    5 Şili Tayland
    6 Vietnam Peru
    7 İran Şili
    8 Hindistan Arjantin
    9 Rusya Endonezya
    10 Pakistan Vietnam
    11 Meksika Meksika
    12 Mısır Hindistan
    13 Peru Uruguay
    14 Polonya İran
    15 Uruguay Brezilya
    16 Güney Afrika Pakistan
    17 Türkiye Türkiye
    18 Macaristan Polonya
    19 Arjantin Bulgaristan
    20 Romanya Romanya
    21 Brezilya Mısır
    22 Bulgaristan Macaristan
    23 Kazakistan Güney Afrika

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha birçok farklı yöntemle sıralama yapılabilir. Burada önemli olan tek şey her iki dönemi de aynı ölçüyle sıralamak. Aynı ölçüyle sıraladığımızda hangi ölçüyü kullanırsak kullanalım Türkiye açısından ikinci dönem birinciden daha iyi çıkmıyor. Bence asıl çarpıcı olan nokta budur.

      Sil
    2. G20 de olan ve GDP'sinin 800 milyar dolara ulasak olan bir ekonominin; yapmış oldugunuz calısmaya göre sınırlı veriler altında bi cok ulkenın gerisinde gosterilmesine sasırdım;
      sadece Suudi & Amerika desteğiyle ayakta duran; son zamanlarda darbe ve politik istikrardan dolayı ekonomisi coken Mısır'ın bizden üst sıralarda olması ;
      yine sıralamada Suudi arabistanın yer almaması
      2002'de 40 $ olan petrolun 2014'te 100$ ustune cıkması ve bundan listedeki bir cok ulkenın pozitif ve kat be kat olumlu etkilenmesi;
      aynı şekilde bizim enerji ve hammadde bagımlılıgımız artarken negatif etkilenmemiz goz onune alındıgında;
      verilerin bi cok etkiden arındırılarak degerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor.

      GDP ve kişi başı milli gelir ; ülke ic ve dıs borc oranı; kişi bası borcluluk oranı
      servis sektor gelir artısı ( turizm & telekom & bankacılık & ınsaat gibi ) ekonominin temel taşı verilerinin de değerlendirilmesi gerekitğini düşünüyorum.

      hem hesaplamanın agırlıklı ortalamsının hem capraz degerlendirmenin yapılmasının hem de yeni bir kac bileşen daha eklenmesi taraftarıyım.

      World Competitives Index ( prepared by IMD business school ) gibi bir veriyi de eklerseniz daha realistic bir sıralama elde etmiş oluruz.

      Atilla Eryılmaz

      Sil
    3. Benim yaptığım şey IMF'nin verilerini alıp 11 yılın ortalamasını bulmaktan ve beş göstergeyi eşit ağırlıkta almaktan ibarettir. Herhangibir durumu ben göstermiş değilim. Oranlar böyle gösteriyor.
      İsteyen bunları farklı ağırlıklandırarak, isteyen yeni veriler ekleyerek yeniden sıralamaya tabi tutabilir. Ne var ki sözünü ettiğiniz turizm, bankacılık, inşaat gibi veriler bunlar kadar yaygın ve kolay erişilebilir durumda değil.

      Sil
  14. bu sonuçların böyle çıkmasının en önemli nedeni ortalama ile mukayese yapılmasıdır. örneğin 2002 enflasyonu 70, 2014 yılı enflasyonun 7 olduğu bir trendde ortalama alındığında başarı anlamında gelinen nokta daha kötü gibi gözükmektedir. ortalama ile çalışıldığında kötü giden ekonomiler daha iyi ,iyi giden ekonomiler ise daha kötü gözükecektir diye düşünüyorum. ayrıca ekonomik istikrarı yakalamış ekonomiler için daha anlamlı olan bu bakış açısı 1999 2001 krizleri ile dibi görmüş rasyolar üzerinde çokda anlam ifade etmez gibi geliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Normaldir. Arada iniş ve çıkışlar var. Örneğin enflasyonun yüzde 70'den yüzde 6'lar düzeyine inmesi büyük başarı olsa da oradan yeniden yüzde 9'lar düzeyine gelmesi başarısızlıktır. Ortalamalar bunları törpülüyor.
      İyi giden Çin, Malezya, Tayland hep hak ettiği sonucu almış görünüyor. Demek ki iyi giden ekonomiler kötü görünmüyor.

      Sil
  15. hocam teknik olarak mükemmel bir ölçüm ve karşılaştırma yapmışsınız aklınınza sağlık. yalnız Türkiye de bir çok yapısal değişim yapılıyor bence
    mesela ordu da, hukukta,parlemento da,şirket yönetim kurullarında...hükümet policy maker ve denetliyici olmaktan ziyade artık ticarette söz sahibi olmaya başladı. bakalım bu yapısal değişimler 2023 te ülkemizi zirveye çıkarabilecek mi?

    saygılar

    YanıtlaSil
  16. Bu durumda ABD çökecek demektir çünkü gelir dağılımı oldukça adaletsiz. Gini katsayısı 0,41 dolayında.

    YanıtlaSil
  17. Mahfi Bey sürekli takip ettiğim ve zaman zaman sorular sorduğum bu bilgilendirici sayfaniz için size teşekkür ederim. Konu ile alakali olmasa bile sizden tavsiye almak istedim.
    Ben Uludağ Üniversitesi'nde yüksek lisans yapmaktayim ve önümüzdeki dönem tez yazmak için konu sececegim. Tez konusunun Türkiye ekonomisi için çok önemli olmasi, bana katma değer sağlaması ve ekonomi için güzel bir araştırma olmasını istiyorum.
    Sizin gibi değerli bir hocamızın tez konusu seçme hususunda yardımlarını almak benim içinde güzel bir onur olacaktır. Bu konuda tavsiyelerinizi merakla bekliyorum.
    Saygılarımla;

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Uğur Kaşık,
      Benim yukarıda yaptığıma benzer çok daha geniş bir uluslararası karşılaştırma yapmak iyi bir fikir olabilir. Gerekli veri setini IMF sitesinden bulmak mümkün. Daha fazla makro göstergeyi ele alıp tek tek incelemek düşünülebilir. Mesela büyümede bir başarı listesi yapıp bunun nedenlerini irdelemek, aynı şeyi enflasyonda vb yapmak düşünülebilir. Her konuda başarılı olanların neden başarılı olduğu, başarısız olanların neden başarısız olduğu üzerinde durularak Türkiye için sonuçlar çıkarılabilir. Bu konularda IMF sitesinde ülke raporlarında değerlendirmeler var.
      Sevgiler, başarılar

      Sil
  18. Mahfi Bey ayrıca özel bir bankada kurumsal pazarlama departmanında portföy yöneticiliği yapmaktayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman size konumunuza daha uygun bir tez önerisinde bulunayım. Küresel kriz süresince uygulanan para politikası uygulamaları geçmiş politikaları büyük ölçüde değiştirdi. Fed, AMB ve TCMB açısından karşılaştırmalı olarak bu yaklaşımlar ve para politikası uygulamaları incelenebilir.

      Sil
  19. Mahfi Bey her iki konuda da yapilacak çalışma çok güzel olur bence. Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim.En iyisini kendi ilgi alanınıza göre siz seçeceksiniz kuşkusuz. Tekrar başarılar.

      Sil
  20. Hocam merhaba,
    Hocam sizin de bahsettiğiniz üzere çözüm yapısal reformlardan geçiyor. Bu konudaki tüm yazılarınız okudum.
    Benim merak ettiğim nokta yapısal reformları neden yapamıyoruz? Farkında değil miyiz, yoksa farkındayız fakat elimizi taşın altına koymak mı istemiyoruz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapısal reformları konuşmak kolay yapmak zordur. Mesela diyelim ki kamuda çalışan memur sayısı fazla. Beşte birini işten çıkararak daha etkin bir kamu yapılanması yapmak gerekiyor. Bu, siyasetçi için kolayca uygulanabilecek bir şey değil. Yapısal reformlar böyle işlerdir. Farkında olduğumuzu ama sonuçlarına katlanmaktan korktuğumuzu düşünüyorum.

      Sil
  21. Hocam merhaba,
    Hocam kanaatimce istatistiki bir çalışma yaparken sizinde ifadenizle manipülasyonlara maalesef konu olabilen verilerin realiteyle desteklenebilir olması gerekir ve bu doğrultuda daha geniş çerçeveli çalışmalar hazırlanarak konuya iktisadi derinlik katılmalıdır.
    Çünkü yukardaki tablonun ne kadar sağlıklı olduğunu ülkemize göre arjantin ve mısırın hali hazırdaki durumları ortaya koymaktadır.
    Fakat önceki yazılarınızda da sürekli değindiğiniz mevcut durumumuzu daha da ileri taşıyacak yapısal reformların gerekliliği hakkındaki önerilerinizi büyük bir merakla takip ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arjantin ve Mısır'a takılmak doğru değil bence. 11 yıllık bir ortalamada ilk 9 yıl iyi gitmiş son 2 yılda çok kötü gitmiş olsalar bile ortalamaları yüksek çıkar. Önemli olan Bizim herkesi geçtiğimizi sandığımız bir dönemde nal toplamış olmamızdır.

      Sil
  22. Hocam ekonomiyi anlamaya çalışan bir öğrenci olarak 2 sorum var cevsplarsanız çok mutlu olurum.
    1)bankalar gerçek ya da tüzel kişilere her kredi verdiğinde dolsşımdaki para arzı artar mı?
    2)Başbakanın sürekli söylediği MBsındaki döviz rezervleri nasıl bu kadar arttırıldı?ve bu rezervler bizi olası bir krize karşı korunaklı kılar mı?
    Şimdiden çok teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Dolaşımdaki para arzı artmaz. Eğer krediyi alan bunu harcamayıp bankaya bir süreliğine tamamını veya bir bölümünü mevduat olarak koyarsa ve banka onunla yeniden kredi verirse para arzı (M2) artar. Makroekonomi kitabınızdaki kaydi para yaratma mekanizmasına göz atın.
      (2) MB'deki döviz rezervleri ekonomiyi olası bir döviz krizine karşı güçlü kılar. Nasıl bu kadar attı sorusunun yanıtı için de benim şu yazımbir göz atın http://www.mahfiegilmez.com/2013/04/odunc-rezerv-olur-mu.html

      Sil
    2. Mb daki döviz reverzi için benim ironik bir görüşüm var. Bilmem katılırmısınız. Sıcak para Türkiyeden faizden para kazanmak için, yerlilerde yabancı para ile borçlanmanın maliyeti daha düşük olduğu için dışarıdan ülkeye yabancı para sokarlar, sonra bunu MB ve-veya talep edenlere satarlar. Sonra bunu faiz geliri veya daha düşük maliyetli borçlanma maksadı ile kullanırlar. Bu sırada MB bu yabancı paraları faizsiz hesabında tutar. Eğer işler terse giderse bu sefer işlem tersine yapılır. MB elindeki yabancı paraları ihtiyacı olanlara geri verir. Burada tek zararlı çıkan ve faiz lobisinin ekmeğine yağ süren Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun vatandaşları olur. Hocam doğru mu özetlemişim.

      Sil
    3. Aşağı yukarı böyle. İyi özet.

      Sil
  23. olur mu hocam. biz dünya lideriyiz. herkes bizi kıskanıyor. merkel bile üçüncü havalimanı olmasın diye uğraşıyor. :)

    YanıtlaSil
  24. Üstad yapısal reformlar için neler yapılmalı,nasıl bir yol izlenmeli tavsiyeleriniz nelerdir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu yazımda anlattım: (http://www.mahfiegilmez.com/2014/03/yapsal-reformlar-rehberi.html)

      Sil
  25. Merhaba Hocam;
    Güney Kore'yi de eklemeniz gerekmez mi? O da gelişmekte olan ülkeler arasında değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güney Kore, Hong Kong, Singapur, Çek Cumhuriyeti gibi ekonomiler yeni sanayileşmiş ekonomiler olarak sanayileşmiş ülkeler arasına katıldı ve gelişme yolundaki ekonomiler arasından çıkarıldı.

      Sil
    2. iyi ki de yok dört sıra daha geriye kayardık yoksa :D

      Sil
  26. Merhaba hocam konu ile alakasi olmayan bir soru sormak istiyorum ,fed ın yönetim yapısında karar alınırken 5 merkez bankası başkanlarınin(new york ,boston ,chicago,st louis ,kansas ) ve 7 yönetim kurulu üyesinin oy hakkı var peki burada fed başkanı Yellen ın rolü nedir ?Teşekkürler ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yellen'in rolü bu kurulun başkanı olması ve kurul üyeleri arasında koordinasyonu sağlaması. Ne var ki başkanın her zaman ağırlığı var. Tıpkı bizdeki PPK toplantılarında MB Başkanının ağırlığı gibi.

      Sil
  27. Sayın Hocam,
    Yapmış olduğunuz çalışma üzerindeki veriler üzerinden ben de aşağıdaki sonuçları elde ettim. Burada temel amaç memleketi diğer ülkelerle karşılaştırırken biribirini etkileyebilecek değişkenleri de işin içine bir ölçüde katmak.
    Buna göre ilk satırda yani sizin çalışmanızda ortaya konan işsizlik ve büyüme değişimi ile değişen ülke sırası, ikisinin birlikte ele alındığı işsizliği azaltarak büyümede 14. sıradan 16. sıraya gerilediği yani değişim olumsuz ancak çok şiddetli değil gibi bir sonuç elde edilmektedir.

    1992 - 2002 1993 - 2013
    İşsizlik Sıralama Büyüme Sıralama İşsizlik Sıralama Büyüme Sıralama
    7,9 10. 3,4 13. 10,7 20. 5 10.
    İşsizlik/Büyüme Oranı İşsizlik/Büyüme Oranı
    Oran (%) Sıralama Oran (%) Sıralama
    232 14. 214 16.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elinize sağlık. Değişik versiyonlar denenebilir. Enflasyonla bütçe açığı arasında da bu tür bir ilişki kurulabilir.

      Sil
  28. Mahfi bey
    kendinizle ne kadar gurur duysanız azdır.
    Piyasada ekonomist diye gecinenlerin hic biri sizin kadar uğraşıp analiz yapmıyor yapılan kopyala yapıştır.
    Birde tarafsız duruşunuz ve korkusuzca rakamları gözönüne sermeniz çok güzel.
    Malum sizin potansiyelinizde arkadaslarınız iyi gözüküp mevki kapma derdinde.
    Karakterinizle ve çalışkanlığınızla diğer pekçok insandan sıyrılıyorsunuz.
    Umarım çok daha iyi yerlere gelirsiniz.Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  29. hocam bence ek tablolarda sıkıntı var örneğin 1992-2002 döneminde her ikisi de yüzde 4,4 büyüyen polonya ve mısırın aldıkları puanlar farklı aynı şekilde pakistan ve peru da..ve 2003-2013 yılları arasında işsizlik oranı %8,4 olan 3 ülkenin brezilya endonezya perunun aldıkları puanlar da farklı ve bence her ülkenin normal oranları üzerinden hesaplama yapılsa mesela şöyle örneğin A ülkesi büyüme oranı % 5 işsizlik oranı % 10 enflasyon oranı % 15 cari denge -1 bütçe dengesi -5 olsun ve bu oranlardan sadece büyümeyi artı olarak hesaplayıp işsizlik ve enflasyon oranlarının başına eksi koyarak cari denge ve bütçe dengesi ile toplarsak daha sağlıklı sonuçlar elde edebiliriz +5-10-15-1-5=-26 yapıyor ve bu oranları bütün ülkeler için ayrı ayrı hesaplasak ve ona göre bir sıralama yapsak nasıl olur?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?