Petrolün Ekonomisi

Petrol Rezervleri, Üretimi ve Fiyatları
Petrol fiyatlarında ortaya çıkan düşüş, küresel ekonomide, tıpkı yükselişinde olduğu gibi bir takım sorunlarla birlikte oluyor. Petrol fiyatlarının mikroekonomik analizine girişmeden önce petrol konusunda biraz ayrıntı verelim.

2013 yılı sonu itibariyle yeryüzünde varlığı kanıtlanmış petrol rezervleri 1,7 trilyon varil olarak hesaplanıyor. Bu toplam rezervin 1,2 trilyon varili (% 72’si) OPEC ülkelerinde, 381 milyar varili (% 22’si) OPEC dışı ülkelerde, 93 milyar varili de (% 6’sı) Rusya’da bulunuyor.

2013 yılında gerçekleştirilen günlük petrol üretimi 86,8 milyon varildir. Bu, kabaca yılda 31,7 milyar varil petrol üretimi demektir. Rezervlerin 2013 yılındaki hızla tüketilmeye devam ettiğini varsayarsak dünyadaki varlığı kanıtlanmış rezervlerin dayanacağı süre 53 yıl olarak hesaplanmaktadır. Bu süre, Ortadoğu petrol rezervi için 78 yıl, Rusya için 24 yıl ve ABD için 12 yıl olarak hesaplanmaktadır.

1960 yılında Bağdat Konferansı sırasında kurulan OPEC, ağırlığını asıl olarak 1970’lerin başlarında gösterdi. 1973’de 3,29 USD olan varil fiyatı, OPEC’in üretim kotaları uygulayarak petrol üretimini kısıtlaması sonucunda, 1974 yılında 11,58 USD’ye fırladı.

Ham petrol varil fiyatları 1970 başından bugüne şöyle bir gelişim gösterdi.


1970’lerin başında yaşanan yükseliş 1970’lerin sonuna doğu sıçramaya döndü. 1980 yılında fiyat, 37 USD/Varil ile zirve yaptıktan sonra düşüşe geçti. Petrol fiyatlarının yeniden yükselişe geçmesi küresel ekonominin yükseliş konjonktürüne girdiği 2000’lerle başladı. 1999 yılında 18 USD/Varil olan petrolün fiyatı 2005 yılında 55 USD/Varil’e çıktı. Küresel krizin etkisiyle ekonomik konjonktürün tersine dönmesi sonucu petrol fiyatı 2009 yılında düşüş yaşadı, ardından yaşanan toparlanmalar fiyatı yeniden yükseltti. 2011 ve 2012 yıllarında petrolün varil fiyatı 112 USD dolayında oluştu. 2013 yılından başlayarak özellikle Avrupa ekonomilerinin yaşadığı resesyon eğilimleri, Japonya ekonomisinin küçülmeye yönelmesi ve Çin’in büyümesindeki gerilemeler, talebi düşürünce petrol fiyatı gerilmeye başladı. Bugün geldiğimiz aşamada petrol fiyatı 70 USD/Varil dolayında dalgalanıyor.    

Kaya petrolü 
2014 yılı itibariyle dünyadaki kaya petrolü rezervlerinin 3,3 trilyon varil olduğu tahmin ediliyor. Yani kaya petrolü rezervleri, ham petrol rezervlerinden daha fazla. Bu rezervlerin 2,6 trilyon varilinin ABD’de olduğu tahmin ediliyor. Elde edilme maliyetinin yüksek olması kaya petrolü üretiminin artmasının önündeki en önemli engel olarak görülse de petrol fiyatının artış göstermesi kaya petrolünün üretimini de teşvik ediyor. Kaya petrolü üretimi için başabaş noktasının (maliyeti kurtarma fiyatı) 80 USD/Varil olduğu belirtiliyor.   

Son Gelişmelerin Mikroekonomik Analizi
Petrol fiyatının 2000’lerden itibaren hızlı bir artış eğilimine girmesiyle dünyada alternatif enerji kaynaklarına yönelişte ciddi artış oldu. Güneş enerjisi, termal enerji, rüzgar enerjisi, biyoenerji gibi alternatifler zaten kullanılmaya başlanmıştı. Son dönemde bunlara kaya petrolü kullanımı da eklendi. ABD’nin kaya petrolü kaynaklarını yoğun biçimde kullanması dünyadaki petrol dengelerini değiştirdi. ABD bu kaynaktan günlük 4 milyon varil üretim gerçekleştirmeye başladı.

Son gelişmelerin mikroekonomik analizini bir şekil yardımıyla yapalım.

Şekilde dikey eksende USD cinsinden petrol fiyatı, yatay eksende de varil cinsinden petrol üretim miktarı gösteriliyor. Kaya petrolünün üretiminin başlamadığı dönemde, petrol üretiminde büyük ağırlığı olan OPEC’in uyguladığı 30 milyon varil/gün’lük üretim kotası arzı sabit (katı) hale getiriyordu. O nedenle S1 petrol arzı eğrisi dikey eksene paralel biçimde gösteriliyor. Böyle bir ortamda üretim miktarı q1 ve fiyat da p1’de oluşmuşken (W noktası) bu fiyatın maliyeti kurtaracak bir fiyat olarak görülmesi sonucu ABD’nin kaya petrolü üretimine geçerek kendi petrol ihtiyacının bir bölümünü karşılamaya başladığını düşünelim. Yeni kaynakların devreye girmesiyle arz artacak yani S1 arz eğrisi S2 olarak sağa kayacaktır. Bu durumda üretim miktarı q1’den q2’ye artarken fiyat da p1’den p2’ye düşecek ve yeni denge X noktasında oluşacaktır.

Buna karşılık Avrupa, Japonya, Çin ve diğer ülkelerde tüketim malları ve yatırım mallarına olan talepte ve dolayısıyla üretimde de düşüş ortaya çıktığını düşünelim. Bu ekonomilerdeki büyüme düşüşünün (hatta bazılarında resesyona geçiş) altındaki talep yetersizliği üretimde, taşımada kullanılan petrol ürünlerine olan talebi de düşürmektedir. Söz konusu talep düşüşünü şekilde D1’den D2’ye kayma olarak gösteriyorum. Bu durumda üretim miktarı (q2) değişmediği halde fiyat p2’den p3’e gerileyecek yeni denge Y noktasında oluşacaktır.  

Bu gerilmeyle bu kez fiyat, kaya petrolünün üretim maliyetini kurtaramaz hale geleceği için kaya petrolü üretimi düşecek ve fiyatlar yeniden yükselmeye başlayacaktır. Şekildeki Z noktası gelişimin bu aşamasını göstermektedir. Bu yeni denge noktasında üretim q2’den q1’e gerilerken fiyat da p3’den p4’e yükselecektir.  

Denge şimdilik burada kurulmuş görünüyor.



Ayrıntı Notu:
OPEC, petrol ihraç eden ülkelerin oluşturduğu bir birliktir. Üyeleri şu ülkelerdir: Angola, Libya, Nijerya, Cezayir, İran, Irak, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Venezuela, Ekvador. OPEC, fiyatın belirlenmesini üretimi kısıtlayarak sağladığı için bir kartel özelliği göstermektedir. Buna karşılık kartel olarak adlandırılmasını sağlayan zorlayıcı bir mekanizmaya sahip değildir.

Kartel, aynı alanda üretim yapan firmaların ya da devletlerin çeşitli anlaşmalarla tekel koşullarını yaratacak şekilde birlikte hareket ettikleri yapılanmadır.

Kaya petrolü, kayalar arasında bulunan kerogen adlı organik maddenin çeşitli teknik yöntemlerle (Hidrojenerasyon veya termokimyasal çözültmeler gibi) dönüştürülmesiyle oluşan bir petrol türü. Aynı organik maddeden farklı dönüşümler yoluyla kaya gazı elde edilmesi de söz konusu olabiliyor.

Kaynaklar:
BP, Statistical Review of World Energy, June 2014
Institute for Energy Research, Oil Shale
PWC, Sale Oil: Next Energy Revolution

Yorumlar

  1. Mahfi Bey çok güzel bilgiler......
    Türkiye enerjiyi ithal ediyor. Maliyetimiz yüksek bu sebeple.... Enerji ihtiyacı için ne yapmalıyız. Akkuyuya nükleer enerji yapılacak, bu olaya nasıl bakıyorsunuz... Saygılar efendim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Uzmanlar nükleer enerjiye geçmemizin şart olduğunu öne sürüyor. Ben çok emin değilim. Çevre konusu çok önemli. Ayrıca çevre seçimi konusunda tereddütlerim var.

      Sil
  2. Mahfi bey kaya gazının doğaya çok zarar verdiğini duymuştum

    YanıtlaSil
  3. Hocam Rusya ile olan ekonomik gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rusya'nın aleyhine olan bütün kötü gelişmeler bizim lehimize işledi. Türkiye için kısa vadede olumlu. Bu fırsattan yararlanıp Rusya ile ilişkileri iyice düzeltmeliyiz.

      Sil
  4. Hocam,

    Bir de su acidan bakmak lazim dolar 1974 ve 1980 deki dolar degil bu vesile ile burda paranin deger mekanizmasini da ortya koymak lazim. 1980 37 dolari bugunun adagi yukari 108 dolari ediyor. Benim tahminim odur ki abd faiz artislari ile beraber petrolun 55 dolar bandinda kalacagi yonunde bu band dunya ekonomisi icin hayirli bir banddir.Su anki durum 80lerin ortalarina benzemeye basladi o donem de abd faizlere yuklenmisti ve avrupada simdiki gibi olmasa da bir durgunluk soz konusuydu. Alternatif enerji o donem soz konusu olmasa bile cok fazla enerji verimliligi ve isletme verimliligi sayesinde petrol fiyatlari dusmeye baslamisti. Su anki kosullar cok farkli olsa da benzer sonuclari dogurack gibi bir dusuncedeyim. Benim bir sorum var Avrupada talep ekseninde bir deflasyon var. Bu talep eksenli deflasyona bir de maliyet eksenli petrol dususlerinden kaynakli etki bu deflasyonu ve avrupadaki buyumeyi nedenli etkiler. Sonucta petrol temel ana girdi avrupa ekonomilerine etkisi ne derece iyi ve kotu yonde olur. ECBnin elini parasal genisleme baglaminda guclendirir mi _

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1980'lerle bugün arasında epey fark var. ABD'nin kamu borcu/GDP oranı 80'lerin ortasında %42 idi şimdi %103 oldu. özel sektör borcu %110 idi şimdi %160. bundan dolayı 80'lerde ABD'de %4 reel faiz vardı. dolar %4 reel faiz verince doğal olarak altın da düşer petrol de. kamu borcu düşük olunca faizler yüksek de olsa Reagan amca ekonomiyi askeri harcamalar filan biberliyordu.
      esasında durum 80'ler gibi Fed'e bağlıdır. Fed ne zaman adam akıllı parasal sıkılaştırma yapar petrol o zaman kalıcı olarak düşer. yoksa düşüşler hep geçici olur. ama tabii 80'ler gibi bir parasal sıkılaşma asla olamaz. şu an ABD ile "ittifak" halinde bulunan S.Arabistan'da hacıların keyfi eninde sonunda kaçacak ve üretim kesintisine gidecekler. buna Amerika da rıza göstermek zorunda kalacak. petrol ihraç edenler dışarıdan mal ithalatını azaltınca Amerikalı Avrupalı sanayici ağlamaya başlayacak çünkü. buna rus,arap turist sayısının azaldığını gören Türk otelci-turizmci, buralara mal gönderen Türk ihracatçılar dahildir.

      Sil
    2. Güzel karşılıklı yorum - yazışma.
      Avrupa'nın geleceği gerçekten en hafif deyimiyle sıkıntılı görünüyor. ECB'nin acilen Fed ve İngiltere MB uygulamasına girmesi lazım. Tahvil alımıyla bu yola girdi gibi görünse de bu o kadar güçlü bir program değil. sonuçta kamu tahvilleri uygulama dışı kaldı. ECB, bu güce sahip değil. Almanya ona yeterli desteği vermediği sürece işler iyiye gitmeyecek.
      Durumu kötüye giden bir başka bölge Ortadoğu. Yıllar boyu demokrasi, insan hakları, kadın erkek eşitliği, eğitim, toplumun gelişimi vb konularında hiç bir adım atmayan, babadna kalan malı hovardaca yiyen çocuk gibi petrolün geliriyle saçma sapan işler yapan ortadoğu bu gelişmelerden çok ağır kayıplarla çıkacak.

      Sil
    3. 80 li yillarda ABD issizlik simdi de oldugu uzere faiz politikalarinin belirleyici etmenlerinden biriydi. Ve o donem icin 1983 issizligi % 10 bandinda gerceklesiyordu. Hos seda bugun en azindan amerikanin hedefleri dogrultusunda bir issizlik orani mevcut. 80lerde petrol inis surecine girdiginde ve reel olarak da tabiri caizse 90larda coktugunde hic bir petrolcu ulke perisan pespaye duruma dusmedi basta suudi arabistan olmak uzere. Somdiki gibi basta agladilar ekonomi yazarlari simdiki benzer yorumlari yaptilar bu ulkeler tuketmeyecek almayacak bisey dediler(bknz milliyet arsiv)En azindan petrolun yuksek oldugu surecte pespaye duruma dusen ithalatcilar gibi durumda olmadi. Olsaydi arap ulkelri ekonomik krizi litaruture girerdi,tipki avrupa ulkelerinin ekonomi litaruturune soktuklari 1974 petrol krizi gibi. En azindan 80 ler bizde rus turistlerden once lalelide araplarin cirit attigi ev kiraladigi alis veris sovu yaptigi yillara denk gelir ki biz de o donemler libya basta olmak uzere bunlara isci gonderiyorduk. Kisaca cok fazla bu ulkelerin aglamasina zirlamasina gerek yok. petrol yuksekken neredeydiler_ ?simdi elinden oyuncagi alinmis bir cocuk mu oldular. Herkese bakiyorum yazilari okuyorum da ekonomi hakkinda, sanki petrol ihracatcisi biziz de herkes bu ihracatci ulekelrin durumuna uzuluyor. bu cok saskin bir durum. Bana kalirrsa fed icin 4-4.50 bandindaki faiz orani issizlikteki 4.5-5.5 bandindaki istenen rakam kadar olagan olmasi gereken ve fedin hedefledigi randumanda bir ekonominin sayisal boyutudur. (Bknz fed hedeflerine bknz fed game online oyunlarina)Bu vesile ile sikilastirma programinda hedef 4 eyakin bir faizdir bu nez amn gerceklesir bu baska bir surecin efendisi fed ait bir yorumdur. Nasil ki parasal gevseme de en yuksek 6 issizligi hedefledilerse bu da oylesi bir durum-. Sonuc olarak petrol ve diger meta fiyatlar inmeye yuz tutmustur. Bu metalara sahip olanlarla birlikte aglamak gercekten cok garip bir psikoloji bunu cogu ekonomi yorumcularinda goruyorum cok ilginc. 80lerde yorumlara gazete arsivlerine bknz milliyet arsiv....O ulkeler yine agliyordu aglamalarina ragmen ne coktuler ne de battilar. Hatta tekrar ediyorum o donemlerde arap turistler bize geliyor biz de onlara isci gidiyorduk. Benim dusuncem bu emtianin alternatif enerji imkanlari cinin eski buyume oranlarini yakalayamamsi avrupada ki maalesef kroniklesek durum. Japonyanin yasadigi surec ( ki bu surecte yakin zamanda nukleer santrallerini de sirf ekonomilerini duzluge cikarmak icin devreye sokacaklar) gelismekte olan ulkelerin brezilya turkiye hindistanin yasadigi kendi yagimizla kavrulacaz %5lerde buyumek olmasa da %4ler bize yeter mantelitasine zorunlu olarak dusmeleri. ve son olarak da Fedin artik rolantide olmasi onumuzdeki surecte faizleri arttirma ihtimali petrol ve diger emtialari dusurecektir.

      Sil
  5. talep eğrisinin konumunu değiştiren en önemli etkenlerden biri dolar arzındaki değişimler. bunu analize katmazsak çok eksik kalır. 1988-1998 arası M3 dolar arzı %55, 1998-2008 arasında %135 arttı. 2000'lerde petrol fiyatlarındaki sıçramanın en önemli nedenlerinden biri budur. en az Çin ve Hindistan kaynaklı petrol talebi artışı kadar önemli denilebilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet doğrudur ama dolar arzındaki artış, mutlaka etkili olmakla birlikte kendi artışı oranında diğer alanlarda etkili olmadı. O paraların çoğu bankaların kendi aralarında döndü.

      Sil
    2. 1998-2008 arasında %135 artan M3 dolar arzı, 2008-14 arasında %13 arttı. sanırım bu birçok şeyi açıklıyor. dediğiniz gibi merkez bankalarının varlık alımları karşılığında verdiği paranın çok az bir kısmı piyasaya girdi. birçoğu merkez bankalarında aşırı rezerv olarak tutuluyor.

      Sil
  6. Hocam yazılarınızı mümkün olduğunca takip ediyorum.Bloomberge te staj yaptım aslında ordan bir tanışıklığımız var.Kadir Has ta bir dönem derslerinize girdim gönüllü olarak.Sermaye Piyasası mezunuyum.Şu anda İktisat master ı yapıyorum.(İktisat Politikası.Şimdilik bu dönem için micro,macro ve ekonometri alıyorum.Ben de nasıl analiz yapabilirim,neleri etmeliyim,hangi kaynaklar bana yardımcı olur,verilere nasıl ulaşabilirim.Sizden bu konularda nasıl yardım alabilirim.Kendimi nasıl geliştirebilirim,eğitebilirim.Neleri bilmek zorundayım.Belki gönüllü bir yardımcıya ihtiyacnız vardır yetiştirmek için:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler.
      Aslında yaptığını şeyler ekonomik analiz yeteneğinizi geliştirecek şeyler. İktisat Politikası analiz geliştirmek için çok yararlı bir master dalı. Bir de verileri toplayıp bol bol grafik çizip yorumlamak gerekiyor.
      Başarılar

      Sil
  7. Hocam, daha önce izlemediyseniz mutlaka izlemelisiniz:

    'Türkiye ekonomisi %4,4 büyüdü. Peki haber duyulunca ne oldu?'

    http://www.youtube.com/watch?v=H3BoWHX-pQQ

    YanıtlaSil
  8. merhaba hocam. size bir sorum olacakti rica etsem yanitlarmisiniz?
    beklenen enflasyon ve gelir etkisinin ikame etkisini bastirdigi durumda para arzindaki artisin faizler uzerinde nasil bir etki yaratir?
    simdiden teşekkur ederim hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tür sınav ya da ödev sorularını yanıtlamıyorum.

      Sil
  9. Hocam Kaya Gazı ve Kaya petrolünü aynı cümlenin içinde aynı ürünler olarak kullanmışsınız, Shale Gas diye bildiğimiz aslında petrol müdür? Yoksa farklı olup Kayagazı doğal gazın ikamesi, kaya petrolü petrolün ikamesi midir?
    Saygılar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düzelttim teşekkür ederim. Türkiye'de bugüne kadar hep kaya gazı sözü kullanıldı nedense. Çoğu kişi kaya petrolünü yeni duyuyor. Shale gas doğalgazın ikamesi, shale petrol de petrolün ikamesi. Her ikisi de belirli işlemlerden geçtikten sonra doğal gaz ve petrolün kullanımı gibi kullanılabiliyor.

      Sil
  10. Hocam espri için sormuyorum, ciddi ciddi soruyorum.

    Bir köşe yazarından okumuştum, önceden "kısa dönem asteğmenlik" türü askerlik de varmış!

    Bugün 4 yıllık mezunlar genellikle iki kategori arasında seçim yapıyor:

    12 ay asteğmenlik.

    5 (6) ay erbaşlık.

    Üniversite mezunu bile olunsa askerliğin 2 yıl olduğu dönemler de yaşanmış Türkiye'de.

    Peki hocam siz hangi branşta ve ne kadar süre ile askerlik yaptınız?

    Akademik eğitimini aldığınız alan olan iktisadı, askerliğiniz boyunca herhangi bir şekilde kullanabilme durumunuz oldu mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim zamanımda kısa dönem askerlik ilk kez uygulandı. Ben 4 ay Balıkesir Ordonat'ta askerik yapıp asteğmen olarak bitirdim. O zaman öyleydi. Sonradan değişti sistem.

      Sil
  11. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorun doğurur demedim sorunlarla birlikte oluyor dedim. Yani o ülkelerde büyüme düştüğü için petrole talep düşüyor ve bu da petrol fiyatını düşürüyor. Görünüşte petrol fiyatı düşüşü bu ülkelerin lehine ama o ülkelerde büyüme düştüğü için talep ve petrol fiyatı düşüyor.

      Sil
  12. Hocam,

    Benim anladığım kaya gazı pek ucuza mal edilemez ve ilerde petrole dönülür ve petrol yükselir .Değil mi?

    Benim asıl sormak istediğim soru ; Petrolün düşmesi suan ABD'nin işine mi geliyor kaya gazını piyasaya sürmek için?

    Petrolün düşmesinden ABD ve Rusya beraber mi olumsuz olarak etkileniyorlar?

    ABD,Opec Ülkelerini ayartabilir mi petrol fiyatlarının düşük kalması için ayrıca Rusya için ekonomik sıkıntı olur belkide putin düşebilir mi?

    Ve Sizce ne zaman tekrar petrol yükselişe geçmeye başlar ? seneler sürer mi ? Bu sırada Rusya ekonomisi çöküş durumuna gelir mi ?

    Cevaplarsanız memnun olurum..
    Rusyada iş yapan birisi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Petrolün tekrar yükselişe geçmesi Avrupa, Japonya ve Çin'in eski güzel günlerine dönmelerine yakından bağlı görünüyor. OPEC ülkeleri kendi dertlerine düştüler kimseyi dinleyecek halleri yok.
      Rusya ekonomisi gerek petrol fiyatları düşüşü ve gerekse ambargo nedeniyle çok zor durumda. Çıkışa geçmesi için batıyla arayı düzeltecek adımlar atması gerekiyor.

      Sil
  13. Hocam konudan bağımsız bir soru sormak istiyorum.Ekonomi programlarında sıkça değinilen baz etkisi ne anlama gelmektedir ?

    YanıtlaSil
  14. Hocam foreksde petrol fiyatları 2007 yılının sonunda 146 USD olarak gözüküyor... Yani sizin çizdiğiniz grafikle tutmuyor ordaki grafik...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yıl sonu 146 peki ortalaması kaç? Hocanın grafikteki verileri yıl ortalaması alınarak verilir. Yükselişler ve düşüşler olur.

      Sil
    2. Benim grafikte 2014'e kadar ortalama fiyatlar 2014'de ise son fiyat (karşılaştırmayı gösterebilmek için) alınmıştır.

      Sil
  15. Hocam çok teşekkürler.tam da bu düşüşle ilgili araştırma yaparken denk geldi yazınız. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  16. Mahfi Bey,

    Küçük oğlum bir yıldır Amerika'da Enerji Danışmanlığı yapan bir şirkette özellikle de Shale gas kousunda çalışıyor. On dan 9 yaş büyük oğlum ise 7 yıldır Singapur'da petrol ürünleri konusunda trader olarak çalışıyor. Sizin yazınızı her ikisine de gönderdim.

    Önce küçük oğlumun cevabı:

    "Guzel ozet. Yanliz bizim sirketin ongorusune gore artacak fiyatlar tekrar 1-2 seneye ve surekli artmaya devam edecek."

    Bu da büyük oğlumun ikimize cevabı:

    "Tahmin ediyorum daha y noktasina dusmedik.

    Absolute petrol fiyati olarak "y" su an geldigimiz 65 dolar ise buralarda 1 seneye yakin kalmamiz lazim ki kaya petrolu arzi azalsin ve ileri de "z"ye cikalim.

    Kaldi ki su anki fiyat dususu daha ziyade arz cikisli, analystler 5 sene once peak oili tartisirdi, peak demand simdi moda. Dolayisiyle 2018 gibi talep belirli bir seviyeye geldiginde arz da bir azalma olmaz ise uzun yillar z-y arasi takilabiliriz.

    Shell bpyi almak icin teklif yapmis. Ortam bu zaten, consolidation.

    Yanliz Mahfi Bey fiyatlari historical olarak dolar/enflasyon esasli duzeltme yapmadan gondermis. Bence hatali.
    Cunku petrol fiyatlari o normalizasyonla daha once 90 dolarlara pek cok kere cikti.

    Su an degil ama 1.5 seneye currency crisis bekliyorum.
    Altini 1000 altinda almak ve petrole her zaman firlayacak gibi bakmak lazim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, katkılar çok değerli.
      Evet fiyatlar enflasyona göre düzeltmeli değil.

      Sil
  17. hocam bir dönem Türkiyenin önemli oranda bor minarellerine sahip olduğu özellikle doğu bölgelerinde önemli rezervlerin bulunduğu maliyet sorununun aşılıp rezervlere ulaşıldığı taktirde ülkenin önemli oranda enerji bağımlılığından kurtulacağı konuşuluyordu. bu konu hakkında bir bilginiz var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu çok konuşulmuş ama bir türlü tam olarak ne olduğu anlaşılmamış bir konu. Bor, petrol ya da doğal gaz gibi enerji üretiminde kullanılabiliyor mu bilmiyorum. Uzay yakıtında kullanıldığı ve ABD'nin bolca alıp stokladığı gibi bir şehir efsanesi vardı.Ne derece doğru bilmiyorum.

      Sil
    2. Sağolun hocam.Bilgileriniz bizim için kıymetli..

      Sil
  18. Hocam yazınız için çok teşekkürler. Benim sorum konuyla alakasız olacak. Doçentlik veya profesörlük için akademik kariyerinizi devam ettirmeyi hiç düşündünüz mü? Eğer çok özel değilse neden devam etmediğinizi öğrenmek isterim. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Doçentlik veya profesörlük için devam etmeyi düşünmedim. Çünkü insana esas bilgiyi veren aşama doktora aşamasıdır. Ben kamu kesiminde çok yoğun bir çalışma temposu içinde olduğum için bunlarla uğraşacak zamanım olmadı. Profesörlük için doçentliği aldıktan sonra en az 5 yıl kadrolu olarak üniversitede hocalık yapmak gerekiyordu. Benim buna zamanım yoktu ayrıca başka işlerle uğraşıyordum.

      Sil
  19. Hocam petrol fiyatlarindaki dusus ile ulkemizdeki enflasyon orani arasinda nasil bir bag kurabiliriz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pozitif bir bağ kurabiliriz. Yani petrol fiyatlarının düşmesi bizde enflasyonu düşürecektir. Enerji maliyetleri düşeceği için üretim maliyetleri düşecek bu da sanayinin daha ucuza üretim yapmasını sağlayacak. Ayrıca benzin ve motorin fiyatları düşeceği için taşımacılık maliyetleri düşecektir. Bunlara ek olarak mazot fiyatları da düşecek tarımda üretim maliyetleri de düşecektir. Özetle petrol fiyatlarındaki düşüş bizde enflasyonun düşmesine neden olacak kadar önemli bir gelişmedir.

      Sil
  20. Hocam öncelikle bir Mülkiyeli uluslararası ilişkiler mezunu olarak sizi yürekten tebrik ederim. Mektebin ülkeye sizin gibi değerler yetiştirdigini görmek beni her zaman olduğu gibi bizi onurlandırıyor, gururlandirizor.
    yazılarınızı bu yıl takip etmeye başladım tüm samimiyetimle belirtmek isterimki özellikle ekonomi alanındaki yazılarınızdan öğrendiklerimi bir kitap okuyarak ancak öğreneceğimi düşünüyorum.
    Elinize, kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  21. http://en.wikipedia.org/wiki/BP

    http://en.wikipedia.org/wiki/Red_Line_Agreement


    YanıtlaSil
  22. Hocam bir cevabınızda ihracatın euro ile yapıldığı üzerine cevap verdiniz. İhracatçı eğer dolar üzerinden mal satıyorsa ve diğer etmenleri yine dolar olarak kabul edelim (girdi-maliyet) Doların artması/düşmesi ihracatçıyı nasıl etkileyecektir?

    YanıtlaSil
  23. Hocam merhaba altın ,gümüş ve diğer emtialar gibi petrolün de fiziki yada kağıt üzerinde yatırımı mümkün mü? Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  24. Dikkat ettiğim kadarıyla Amerikan petrol rezervlerinin ciddi düşüş göstermesinden sonra yani 2000 li yılların başından bu yana petrol olağandışı seviyede yüksek seyrediyor. Yani 2000’lere kadar 20 $’ın altında hep olan petrol, 2000’lerden sonra hep 60 $’ın üzerinde çoğu zaman 100’lere dayanacak şekilde seyrediyor. Bana bu yüksek fiyatlarını sebebinin opec değilde amerika sürekli olduğu düşüncesi Aklıma geliyor. Yazımızda belirttiğiniz üzere kaya petrolün varil fiyatı ortalama 80 $ civarda. Şimdi Amerika’nın kendi sıvı petrol rezervleri bitme aşamasında, bu bitince mecburen petrol ithalatına bağımlı kalacak. Bilerek spekilasyon yaparak dünya piyasasına 80 $ üzerinde tutmaya çalışarak kendi kaya petrolü imalatını sürdürülebilir fiyatlarda tutmak için dünyayı ateşe attı ortaya çıkıyor. Çünkü kendisi ne kadar yoğun miktarda kaya petrol üretirse hem üretim maliyetlerini biraz daha düşürebilir hem de buradan edeceği kararlarla üretim maliyetlerini düşürecek yeni teknolojiler geliştirebilir. Çünkü üretebilir seviyede olmadığı sürece kaya petrolünün daha ekonomik ve daha pratik üretim yolları araştırılamazdı. Avrupa bunu fark etmeli ve opec ile anlaşmaya gidip fiyatları olağan seviyelerine düşürtmelidir. Çünkü bu durumdan en çok zarar gören ekonomik darbe yiyen Avrupadır. Amerika yaptığı sübvansiyon ile önümüzdeki on yıl içerisinde kaya petrolün üretim maliyetlerini 30 dolarlara kadar düşürürse opec üyelerini tamamen devredışı bırakabilir. Çünkü tüm gelirleri tamamen petrole dayalı Arap ülkeleri üzerlerine oynanacak 1, 2 tane ambargo ile tamamen bitik vaziyete gelebilirler. Örneğin petrol taşımacılığı tanker gemiler ile yapıyor, petrol tankerlerinin üretimine dünyada %90 civarında Amerikan uşağı güney Kore üretiyor. Petrol taşımacılığının armatör bölümünü %50 ler civarında Yunanistan yapıyor, keza oda Amerikan uşağı. Sadece bu iki ülkeye bile vereceği talimatla Arap ülkeleri dünyanın hiçbir yerine petrol taşıyamaz. Dünyada petrol olmayıp da en büyük tüketiciler arasındaki Avrupa Japonya gibi ülkeler ise Amerika’nın ağzına bakıyor, yöneticilerine bundan sonra petrolü onlardan değil benden alacaksın dediklerinde onların Gık deme şansı bile yok. Ve 30 dolarlara kadar düşürdüğü kaya petrol üretim maliyeti sayesinde Arap ülkelerin vereceğim fiyatların aynısını Amerika onlara fazlasıyla verir. Ayrıca kaya petrolü sıvı değilde taş şeklinde olmasından dolayı özel Tankerler değilde üstü açık kömür vagonlu trenler ile de çok rahat limanlara taşınabilir. Buralardaki işleme tesislerinde Avrupa’nın veya diğer ülkelerin ihtiyacını karşılayacak kadar büyük ve yüksek kapasiteli kar petrol işleme merkezleri kurabilir. Sıvı petroller gibi yer altından çıkarılacak kuyu rezervlerine bağımlı değiller. Bazı kuyular da az petrol olur bazılarında çok olur ama bir kuyuda rezerv bitti mi oraya yapılan sondaj maliyeti +1 maliyet olarak eksi de kalır. O kaya petrolün de durum daha basittir aynı bir taş maden ocağı gibi üstten açarak sadece kepçelerle ve benzeri şeylerle her yerde kullanılan araçlarla rahatlıkla bu petrol açığa çıkarılabilir. Avrupa işte bu noktada akıllı davranırsa Amerika’nın elinde köle olmaktan kurtulursa çok daha fazla kar edecek, bu durumun farkında ama ele geçirilmiş yöneticiler yüzünden bir türlü bu iplerden kurtulamıyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı