Enflasyon Hedeflemesi ve Türkiye

Enflasyon hedeflemesi, günümüzde merkez bankalarının yaygın olarak benimsediği bir amaç setidir. Belirli bir dönem sonu için uygun enflasyon oranının belirlenmesi ve o orana ulaşılabilmesi için para politikası araçlarının kullanılmasını kapsar. Bu tanımdan yola çıkılarak enflasyon hedeflemesinin yürütülebilmesi için; bir sayısal oranın belirlenmesinin, merkez bankasına birincil (öncelikli) hedef olarak bu orana ulaşılması görevinin verilmesinin, merkez bankasının bu hedefe ulaşabilmesi için bağımsızlığının sağlanmasının ve şeffaflığının da artırılmasının gerekli olduğunu söylemek mümkündür. 

Küresel krize gelinceye kadar enflasyon dünyada en önemli ekonomik istikrarsızlık halleri arasında yer alıyor ve o nedenle de enflasyon hedeflemesi adeta bir moda gibi bütün dünyaya yayılıyordu. Bu moda, maliye politikasının geri plana atılmasına, para politikasının ve dolayısıyla merkez bankalarının birinci plana çıkmasına neden oluyordu. Küresel krizle birlikte gelişmiş ekonomilerde durum değişti. Enflasyon, giderek sorun olmaktan çıktı hatta sorun enflasyondan deflasyona kaydı. Bu durumda küresel sistemde merkez bankalarının rolü de farklılaştı. Enflasyonun oransal olarak yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde ve enflasyon sorunu devam eden gelişme yolundaki ekonomilerde merkez bankaları enflasyon hedeflemesi uygulamasına devam ediyorlar. Buna karşılık sorunun enflasyondan deflasyona doğru kaymaya başladığı gelişmiş ekonomilerin bir bölümünde merkez bankaları bu politikayı terk edip parasal genişleme ve düşük faizle enflasyon yaratma politikası uygulamaya dönmüş bulunuyorlar. Bu gelişme tuhaf bir görünüm yarattı küresel sistemde. Enflasyonun yüksek olduğu ekonomilerin merkez bankaları enflasyonu düşürmek için enflasyon hedeflemesi uygularken deflasyona giden ekonomilerin merkez bankaları enflasyon yaratabilmek için enflasyon hedeflemesi uyguluyor.

Türkiye uzun bir süredir enflasyonu düşürmek için enflasyon hedeflemesi uyguluyor. 2001 krizinden sonra TCMB’nin yasal yetkileri bu hedefi uygulamaya göre düzenlendi. TCMB’ye bağımsızlık verildi ve görevi de ‘fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek’ olarak tanımlandı. TCMB’nin görevi yani amacı, yasasında bu şekilde belirlendiğine göre amaç bağımsızlığı söz konusu değil demektir. TCMB’nin bağımsızlığı araç bağımsızlığıdır. Yani TCMB, yasasında ‘fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek’ olarak açık biçimde belirlenen amacına ulaşmak için hangi araçları kullanacağına kendisi karar verecektir. TCMB, bu amaca ulaşmak için uygulayacağı stratejiyi enflasyon hedeflemesi çerçevesinde belirlemiş bulunmaktadır. Buna göre para politikasının başlıca araçlarını (faiz politikası, karşılıklar politikası açık piyasa işlemleri) ve başka kurumlarla ortaklaşa kullanacağı araçları (makroihtiyati politika araçları) bu strateji doğrultusunda kullanacak demektir.

Buraya kadar anlattıklarımızda eleştirdiğim bir taraf yok. Benim eleştirim TCMB’nin hedefi koyduğu göstergenin yanlış seçilmiş olması konusuna odaklanıyor. TCMB, hedefi manşet enflasyon (TÜFE) üzerine koyuyor. Oysa TÜFE’nin içinde para politikası araçlarını kullanarak etkileyemeyeceği büyüklükler var. Örneğin enerji fiyatları tümüyle dışarıda belirleniyor ve biz bunları veri olarak kabul ediyoruz. Alkol ve tütün fiyatları gibi fiyatlar kamu otoritesi tarafından belirleniyor. Bunun gibi büyüklükleri TCMB’nin etkileme şansı ve gücü yok o da bunları veri olarak almak zorunda kalıyor. Bu durumda TCMB, manşet enflasyon içinde yer alan pek çok kalem üzerinde etki gücü olmayan bir politika uygulayıcı konumunda bulunuyor. O zaman böyle bir büyüklük üzerine bir hedef koymak yanlış bir seçim. TCMB’nin para politikası araçlarını kullanarak etkileyebileceği gösterge çekirdek enflasyondur (yani I endeksi.) O halde doğru hedefleme ancak bu büyüklük üzerine hedef konularak yapılabilir.

Benim önerim TCMB’nin enflasyon hedefini çekirdek enflasyon üzerine koymasıdır. Bu, manşet enflasyon üzerine hem hedef koyup hem de tahmin yapmak gibi bir tuhaflıktan da TCMB’yi kurtaracaktır. Aksi takdirde biz etkileyemeyeceği bir gösterge üzerine hedef koyan merkez bankasını eleştirir duruma giriyoruz.   

Aşağıdaki grafikte TCMB’nin 2009’dan bu yana izlediği enflasyon hedeflemesinin sonuçları görülmektedir (kırmızı çizgi TÜFE’yi, mavi çizgi I endeksini ve siyah kırıklı çizgi de TCMB’nin enflasyon hedefini gösteriyor.)


Grafikte kırmızı çizgi ile siyah kırıklı çizgi arasındaki açıklık TCMB’nin enflasyon hedefinden ne kadar saptığını gösteriyor. Mavi çizgi ile siyah kırıklı çizgi arasındaki açıklık TCMB’nin hedef olarak I endeksini seçmesi halinde ortaya çıkacak sapmayı ortaya koyuyor. Kırmızı çizgi ile mavi çizgi arasındaki açıklık ise manşet enflasyonla (TÜFE) çekirdek enflasyon (I endeksi) arasındaki farkı veriyor.

Grafiğe göre TCMB’nin hedefi tutturduğu tek yıl 2011 yılı olmuş. Buna karşılık I endeksi üzerine hedef koymuş olsaydı daha fazla hedef tutturmuş durumda olacaktı.

2013 yılından sonra I endeksinin manşet enflasyonun zaman zaman üzerine çıkması ve TCMB’nin hedefi hangi büyüklüğe koymuş olursa olsun hedeften çok uzak kalması para politikasının başarısızlığını gösteriyor. Bunun da temel nedeni 2013 yılında uzun süre faizi düşük tutarak kurun yükselmesine ve enflasyonu etkisi altına alarak artırmasına göz yummuş olmasıdır.

TCMB’nin hedefi tutturma konusunda başarılı olup olmadığını tam olarak ölçebilmek için hedefin manşet enflasyon yerine I endeksi üzerine konmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Aksi takdirde TCMB, hükümetin örneğin alkol ve tütüne yaptığı zamlarla bütçeye sağladığı katkının enflasyon üzerinde yarattığı ters etkiden de sorumlu hale gelmektedir. Bir başka ifadeyle bu şekilde yanlış gösterge üzerine konmuş hedef hükümetin yürüttüğü maliye politikasının enflasyon yaratıcı etkisinin faturasının da TCMB’ye ve para politikasına çıkmasına yol açmaktadır.  

Yorumlar

  1. Hocam merhaba,

    1. Doların ateşi artıyor. Küçük de olsa bi faiz arttırımı ihtimali olur mu?
    2. Doların yönü ile ilgili önereceğiniz teknik analiz kaynağı var mıdır?
    3. Seçimlere kadar varsayalım ekonomi çok daha kötü gitti. Bu gidiş seçim sonuçlarını etkileyecektir (iktidarın oy oranıyla ekonomik büyümenin paralel gittiğine dair birçok yazı okumuştum). Tecrübelerinize göre bir koalisyon hükümeti TR için ekonomik anlamda daha mı kötü mü olur?

    Saygılar,
    ng

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam, bir önceki yazınızda da aynı soruları iletmiştim, cevaplamışsınız. Teşekkürler.
      Bu vesileyle yeni birkaç soru daha sorayım:
      1. Türkiyede bundan önce çıkan son bir ya da iki krizin gelişi belli miydi? Günümüzdeki ortamla benzerlikleri oldu mu?
      2. Krizler kıvılcım bekler mi? Yoksa göstere göstere gelir ve gider mi?
      3. Krizlerde altın fiyatları nasıl etkilenir? Krizde güvenli liman olarak düşünülür mü?
      4. Türkiyedeki olası bir krizde alınacak en iyi yatırım pozisyonu bana dolar gibi görünüyor, katılır mısınız? Üçüncü sorunun cevabı evetse altın daha da ağırlık kazanır hatta.

      Saygılar,
      ng

      Sil
    2. 1. Bugünkü durum 1994 krizine gidişle benziyor
      2. Krizler genellikle göstere göstere gelir ama bir kıvılcımla çıkar. Mesela 2001 krizini anayasa kitabının fırlatılması nedeniyle çıktı diye açıklamak son derecede yüzeysel bir açıklama olur.
      3. Altın fiyatının etkilenmesi krizin çıktığı yere göre değişir. Bizde altın fiyatının yükselmesi altın fiyatı artışından değil kur artışından olur.
      4. Dolar doğru tespit. Altın da dolara bağlı zaten.

      Sil
    3. hocam merhaba, yeni seri ile, tasarruf yatırım açığını hesapladığımızda % olarak fark sıfıra yakın çıkmaktadır. hesaplamayı hem GSYH -(G+C)=S şeklinde hem de GSYH-(G+C+I+Stok+X-M)=S şeklinde hesaplarsak da tasarruf yatırım açığı % olarak sıfıra yakın çıkmaktadır. oysa daha önceki yazılarınızda büyümenin sağlanabilmesi için tasarruf yatırım açığının olması gerekmektedir, yada cari açık olması gerekmektedir, şeklinde yazmıştınız. saygılarımla

      Sil
  2. HOCAM EKONOMİK KRİZ NİHAYET GELDİ!

    5 MART 2015'TEN İTİBAREN TÜRKİYE CURCUNA!

    EVİNİZDEKİ KİLERİNİZE;
    KONSERVE YİYECEK,
    ÇUVAL ÇUVAL NOHUT, BARBUNYA, KURU FASÜLYE, BÖRÜLCE (KARNIKARA), PİRİNÇ, UN VE BENZERİ ERZAK ALIMI YAPMADIYSANIZ;
    BİR AN ÖNCE TAMAMLAYIN BENCE HOCAM!
    ÇÜNKÜ BU KRİZİ SİZ DE İLİKLERİNİZE KADAR HİSSEDECEKSİNİZ!

    Citigroup Akbank'ta yaklaşık 1.2 milyar dolara denk gelen 396 milyon hisse satacak.

    Hisseler 7.36-7.52 lira bandından satışa çıkarılacak.
    Citigroup 2007 yılında Akbank'ın yüzde 20 hissesini 3.1 milyar dolara satın almıştı.
    Mayıs 2012'de Citigroup elindeki yüzde 10.1'lik Akbank hissesini 1.150 milyar dolara satmıştı.
    Elinde kalan yüzde 9.9'luk hisseyi ise 2012'de 3 yıl boyunca satmamayı taahhüt etimişti.
    Bu süre dolunca Citigroup elindeki geri kalan yüzde 9.9'luk hisseyi de satma kararı aldı.

    Kuruluş tarihi 1812 yılına kadar uzanan Citibank ABD'nin en büyük bankalarından biri.

    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/28363149.asp

    YanıtlaSil
  3. Türkiye'nin sanayi ve ticaret şehirlerinden biri olan Gaziantep'te 3 aydır bazı fabrikalar işçilerine maaş ödeyemiyor!

    Gaziantep'te bile durum bu; gerisini siz düşünün!

    "Ekonomik kriz yok ya, siz felaket tellallığı fakültesinin esnaflara özel düzenlediği kursa katılıp, 5 saatlik programdan sonra sertifika alıp; yine aynı fakültenin düzenleyeceği; 'N.L.P. ile müşterilerinizi etkileyin ve satışlarınızı arttırın!' ve 'Six Sigma Siyah Kuşak sahibi olarak ekonomiye can verin!' kurslarına katılacaklardan mısınız?!" diyenlere duyurulur!

    YanıtlaSil
  4. evet şu an acil konu dolar ve ona bağlı herşey..CB'nin danışmanları her an kovulabilir..cB de her konuda ahkam kesmemeyi işbu vesileyle öğrenmiştir umarım

    YanıtlaSil
  5. Çok doğru saptama ve öneri Hocam.Hem böylece siyaset-bürokrasi kavgasıda son bulur.

    YanıtlaSil
  6. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  7. Hocam siz çılgın mısınız?

    CB'nin danışmanları bu yazdıklarınızı okumuyor ki! Parmaklarınıza yazık değil mi?

    Siz de çok iyi biliyorsunuz ki:

    "Yeni Türkiye"; "Stratejik Derinlik" içinde "Dünya'nın 5'ten Büyük Olduğunu" ispatlamak amacıyla "Değerli Yalnızlık"ın hikmetini yaymakla meşgul!

    Evliyaların türbelerinden yayılan nurun hükümetimize verdiği gücün yanında, sizin yukarıda yazdıklarınızın ne önemi var; hiç mi düşünmediniz boş işlerle uğraştığınızı!

    Unutmayın hocam, unutmayın: Bu dünya fani!

    Biz de burada kendi aramızda beyin jimnastiği yapıp stres atalım işte böyle!

    Bu arada;
    Bi aralar 'Süleyman Şah Türbesi' ile ilgili bir haber dolaşıyordu ortalıkta, ne oldu ona?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten ben biliyorsunuz kendime yazıyorum.

      Sil
    2. "Değerli yalnızlık" derken?

      Sil
    3. Sevgili Adsız; "Değerli Yalnızlık"ın ne demek olduğunu buraya uzun uzun yorumlarımla birlikte yazacaktım ama pencere karakter & sözcük limiti koyuyor. İfade etmek istediğimi kısaltmayı denedim, bu kez de açıklamam oldukça kadük kalıyor.

      Lafı uzatmadan:
      "Değerli Yalnızlık"ın ne demek olduğunu; telekinezi konusunda uzman bir haşmetli düşünürümüzün iş arkadaşı olan bir başka "danışman" anlatsın!

      Aşağıdaki adresi ziyaret ederek bu "danışman"ın açıklamasını okuyunca anlarsınız:

      http://t24.com.tr/haber/basbakanin-basdanismani-degerli-yalnizliki-acikladi-yalniz-degiliz-ama,237875

      Sil
  8. http://www.millet.com.tr/erdogan-dolarin-atesini-neden-yukseltiyor-yazisi-1267922
    bu siteyi sürekli takip eder hale geldim. bugun okuduğum bu yazı hakkında yorumunuz nedir acaba

    YanıtlaSil
  9. Hocam, sevgili Nihat Zeybekçi: "Endişe yok, kura dokunmamak lazım." dedi!

    Hadi artık ama geç oldu hocam, kapatın bilgisayarı, yatın artık!
    Bakın Zeybekçi 'bir sorun yok' diyorsa yoktur; niye tatava yapıyorsunuz ki!
    Tamam bir iktisatçı olabilirsiniz, ama devletin hikmetinden çok bilebilir misiniz!

    Hadi hocam kapatın bilgisayarı, hem yarın '11'de Ekonomi' var, erken kalkıp hazırlanmanız lazım.
    Sabah stüdyoya giderken, ekonomik kriz nedeniyle zombiye dönüşmüş vatandaşlarımız aracınıza saldırıp sizi de zombileştirmek istemeseler bari!

    Acaba güzel ülkemizdeki 'sürreal' siyasetçileri gören Salvador Dali, kendi tablolarını parçalar ve çöpe atar mıydı; diye sormadan edemiyorum kendi kendime!

    Hadi, kapatın bilgisayarı artık hocam!

    İyi uykular Türkiyem!

    https://www.youtube.com/watch?v=auXJm-ZB2K8

    YanıtlaSil
  10. Hocam I endeksi hangi sepetlerden oluşuyor ve neden Merkez Bankasının para politikası etkinliğine açık? Ayrıca deflasyonun yeni trend olduğundan bahsettiniz. Bu aşağı yukarı 7-8 yıllık süreçlerde değişen bir grafik değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. I Endeksiyle ilgi ayrıntıları TÜİK sitesinde bulabilirsiniz. MB etkinliğine açık olma nedeni dışarıdan belirlenen fiyatlara dayanmamasından kaynaklanıyor.
      Avrupada yeni trendin deflasyon olması aşağı yukarı küresel krizin başından bu yana gelişen durumun sonucu.

      Sil
  11. Hocam doların yükseliş trendi FED'in faiz politikası da göz önünde bulundurulursa uzun sürecek denebilir mi? Durum böyleyken dolar ülkelerine ihracatı teşvik etmeye yönelik politikalar üretilebilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doların yükselişi bu yıl devam edecek gibi görünüyor.
      Bu dediğiniz teşvik işi bugünkü küresel sistemde (WTO varken) pek kolay değil.

      Sil
  12. Hocam konudan farklı bir soru olacak.Derste hocalarımız genişletici para politikası uygulandığını( lm i saga kaydığında) onunla uyumlu maliye politikası uygulanmalı dediler.Burada genişletici maliye mi yoksa daraltıcı maliye politikasından bahsediyorlar?

    YanıtlaSil
  13. Çok güzel bir yazı olmuş Hocam. Uzatmadan, sade ve açıklayıcı.
    Merkez bankaları faize müdahale etmese, faizler piyasaya bırakılsa ne olur? Böyle bir sistem denenmiş mi? Piyasaya tam serbestlik tanıyan ( maliye ve para politikalarına karşı çıkan) iktisat okulu var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Rasyonel beklentiler teorisi ve yeni klasik okul ekonomi politikasının etkisiz olduğunu ve o nedenle bunları uygulamanın anlamsız olduğunu savunur.

      Sil
  14. ABD'de niceliksel gevşemeyle yeni balonlar oluştuğu iddialarına ne diyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka oluşmuştur. Bu kadar para bolluğunda balon oluşmaması mümkün değil.

      Sil
  15. İdeal bir enflasyon oranı var mı? Bana %2 idealmiş gibi geliyor. Para arzı ekonomik büyümeyle orantılı olsa enflasyon ne olur? Para basarak enflasyon çıkarmanın cüzdanımızdaki paramızın çalınmasından farkı ne ,etik açıdan uygun mu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet % 2 genellikle ideal enflasyon oranı olarak kabul ediliyor. Para arzı bankaların kaydi para yaratmasını da kapsadığı için ekonomik büyümeyle tutarlı hale getirilmesi pek o kadar kolay değildir. Uygun değil. Zaten MB'lerine bağımsızlık verilmesinin en temel nedeni de o.

      Sil
  16. Merhaba Hocam. Japonya'nın bu yıl ekonomik durgunluktan çıkması petrol fiyatlarının yardımıyla mı oldu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Japonya durgunluktan tam olarak çıkamadı ama biraz iyileşmesinin nedeni ABD gibi parasal gevşemeye başvurmak oldu.

      Sil
  17. Hocam dolar 3'ü bulursa bu memleketin hali ne olur ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen bu soruyu "Hocam dolar 2,50'yi bulursa bu memleketin hali ne olur ?" diye sormamış mıydın?
      Hiç bir şey olma merak etme.

      o.z.

      Sil
    2. Birincisi ilk defa burada soru soruyorum.
      İkincisi, N. Zeybekçi de aynen sizin gibi konuşuyor ve işin aslı, tam da bu sebepten ötürü yabancılar, "bu adamların ne olduğundan dahi haberi yok" diyerek paraları çekmeye başladılar.
      Yaşınız kriz hatırlayamayacak kadar genç sanırım. Yoksa nelerden endişelenebileceğini tahayyül ederdiniz...

      Sil
    3. Endişelenmekte elbette yerden göğe haklısınız. Bu soruların yanıtı için 'Faiz Enflasyonun Nedenidir Teorisi' başlıklı yeni yazıma bir göz atmanızı öneririm.

      Sil
  18. Yazınız ıcın tesekkur ederım hocam. Fınansal sermaye paraları Türkiye'de enflasyon sebebıyle erıyecegı korkusuyla yatırım yapmıyorlar dıye bır soylem var. Ama hocam paralarını Türkıye'de harcamadıktan sonra enflasyon onları neden etkılesın kı? nıhayetınde 100 yatıracaklar 107.25 alacaklar ve ulkelerıne gıdecekler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    2. Haklısınız yabancının bizi enflasyonumuzla bir ilgisi yok onları kendi enflasyonu ilgilendiriyor. Ama bir yandan da TL'nin dış değer kaybı ilgilendiriyor. TL değer kaybederse onlar bu nedenle para kaybediyor.

      Sil
    3. Oyleyse borc alip verme tl hesabiyla ile yapiliyor ki (borc verdiklerinde 1 $=2ytl oldugu tarihte 100 dolar 200 tl ile hesaplaniyor fakat kur artinca ornegin 1$=2.60 tl oldugunda 200 tl+7.25 faizini alacaklar fakat bunu dolara cevirdiklerinde 2.60 ile cevireceklerinden zarara girmis olacaklar)

      Sil
  19. hocam merhaba..krizin ortasındamıyız yoksa uçuruma doğru mu gidiyoruz.saygılar.

    YanıtlaSil
  20. Merhaba hocam, mb eger cekirdek enflasyon hedefleseydi, enflasyon hedefi daha aşağıda belirlenmez miydi? Tşk.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence manşet enflasyon için % 5 zaten düşük bir hedefti. Bu hedef çekirdek enflasyona daha uygun. En azından bu yıl için.

      Sil
  21. Bugun Hurriyet gazetesinde Erdal Beyin kose yazisinda "Bankacılar, aldıkları borçlar karşılığında verdikleri teminatların dolar 2.60 TL’i aşınca artık yetmeyip, ek teminat talebinin gündeme gelmeye başlayacağını söylüyorlar." dendi.Bu ne demektir? 2.60`a gelindiginde eldeki tum imkanlar kullanilarak sinirin asilmasi engellenir mi? Kirmizi cizgi 2.60/2.65 olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hükümetin kafasında bir kırmızı çizgi var mı bilmiyorum.

      Sil
  22. Degerli hocam, olayın ozu galıba artık yuksek dovız, rekabetcı kur dusuk faız modelıne gecılmıs sonuc neye malolursa olsun durumu var.Yenı bır trend degısıklıgı .Saygılarımla murtıneer

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam bir yorumcu arkadaş belli periyotlarda ekonominin krize girdigini yazmıdtı yanlıs hatırlamıyorsam 7 yılda bir olabılır aynı deprem tahmını gıbıydı amma sonucta gerceklesıyor galıba :)

      Sil
    2. Böyle bir periyod belirlemek kolay değil.
      Ben bugünkü durumun istenerek yapılmış bir durum olduğu kanısında değilim.

      Sil
  23. Küresel kapitalist şirketler istemedikçe bu kriz bitmez. Şu an bir çoğu para kazanıyor ve rakipleri olabilecek küçük şirketleri batırıyorlar. Sistemin doğru işlememesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Maaşları düşürüyorlar devletlere müdahale edip para ve maliye politikalarını belirliyorlar. Şimdi bunun komplo teorisi olduğunu söyleyenler olacaktır. Onlara şunu sorarım saat ucretlerinde neredeyse Çini nasıl ve neden yakaladık? Birde uluslarası yatırımların bir ulkeye olan faydaları muhakkak ortada ancak zararlarını acaba görebiliyormuyuz?

    YanıtlaSil
  24. Sayın Eğilmez, Bu günlerde BIST' in aşırı düşmesi, doların ise aşırı yükselmesi, Borsa yatırımcılarının borsadan çıkarak, dolar aldıklarını ve dolarları yurt dışına transfer ettiklerini gösteriyor galiba, acaba yanlış mı düşünüyorum? Eğer doğruysa bu bir krizin başlangıcı olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz borsadaki yabancılar için doğru. Onlar yavaş yavaş çıkıp paralarını dolara çevirip gidiyorlar. Kriz başlangıcı mıdır bilmiyorum ama işler parlak değil onu görebiliyorum.

      Sil
  25. Hocam Merhaba;

    Kur politikalarından en fazla sanayiciler etkilenmekte.

    Sabit kur politikasına geçilip, sanayicinin önünü görmesi sağlanamaz mı; volatiliteden herkes mağdur. Bu politikanın tek eksisi sermaye girişlerinin durması mı?

    Saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabit kur rejimine geçmek için sermaye hareketlerindeki serbestliğin kaldırılması gerekir. Yani eski kambiyo kontrol rejimine dönmek gerekir. Ki bu dönemde bu mümkün değil.

      Sil
  26. Hocam, bu tartismalar ile devalue olan TL ile yukselmesi beklenen enflasyon aslinda , TCMB tarafindan yavas yavas dusurmeye calistigi faizi, reel anlamda dusurmuyormu ? Yani siyasiler fiyat istikrarina mudehale ederek ve reel faiz hesaplamasini etkiliyormu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siyasiler sadece ortalığın karışmasına yol açıyor.

      Sil
  27. Sayin Hocam,
    Soylediklerinizi yetki-sorumluluk uyusmazligi olarak ozetleyelim. Oneriniz, merkez bankasi'nin sorumlulugunu azaltarak bu uyusmazligi kaldirmak. O halde bir sonraki soru da su oluyor. Acikta kalan TUFE uzerindeki enflasyonun sorumlulugu kime ait olacak? Ekonomi bakanligi mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TÜFE ile I Endeksi arasında kalan alanın sorumluluğu maliye politikasını uygulayan kurumlardadır (geniş anlamda hükümet, dar anlamda maliye bakanlığı ve hazine.)

      Sil
  28. Hocam merhaba,

    Yazılarınızı keyifle takip ediyorum; kısacası öncelikle teşekkür ederim.

    Bu konu ile alakalı da bir sorum olacak: Sizce (bizim gibi gelişmekte olan ülkeler) düşük enflasyonla yüksek büyüme gerçekleştirebilir mi? Optimum enflasyon gibi bir kavram olamaz mı (%7-8). Çünkü bu kadar katma değer azlığı yaşadığımız üretimimizde, çok düşük enflasyonun tüketimi de son derece daraltacağı ve deflasyon tehlikesini artıracağından hareketle; şimdi sahip olduğumuz enflasyon rakamı ile daha hızlı büyüme oranları yakalamamız daha kolay olmaz mı?

    saygılarımla

    Erol Boydak

    YanıtlaSil
  29. Hocam merhabalar. Enflasyonun artacagı bu surecte dolar ve maliyet artısları nedeniyle lüxkonut fiyatları da artar mı? yoksa faiz ve talepteki daralmayla düşer mi? Şimdiden tesekkurler. Saygılar

    YanıtlaSil
  30. Hocam saygilar,enflasyon hedeflemesinin TÜFE veya çekirdek enflasyon üzerinden yapilmasi kararini kim veriyor? Bu konuda MB na dayatma mevcut mudur ?

    YanıtlaSil
  31. Mahfi bey yazınız için Teşekkür ederim ben bu konu dışında bişey soracağım. Sizce Fransa ve Almanya gibi ülkelerin vergi ve kamu gelirleri oranı Türkiye gibi ülkelere göre neden düşük ?

    YanıtlaSil
  32. hocam çekirdek tüfe nedir açıklarmısınız?

    YanıtlaSil
  33. hocam rot satışlar nedir açıklarmısınız?

    YanıtlaSil
  34. Hocam enflasyon hedeflemesini uygulayan gelişmekte olan bi ülkenin MB'sının işini zorlaştırmaz mı?

    YanıtlaSil
  35. Hocam Merhaba

    Hedeflenen enflasyon oranının sampa durumunda ve ya ekonomik büyümeye ilişkin hedeflerin sapması durumunda peki hangi para politikalarını uygulamamız gerekir ?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı