Ekonomide Analiz Yapabilmek İçin

Mikroekonomi, ekonominin genel veya toplam ile değil o geneli ya da toplamı oluşturan parçalarla uğraşan alanıdır. Makroekonomi, gayrısafi yurtiçi hasılayla, ekonominin büyümesiyle, toplam tüketimle, toplam tasarrufla, toplam yatırımla, işsizlikle, enflasyonla uğraşır. Bunlar, toplumun hem tamamını hem de birey olarak hepimizi ilgilendiren sorunlardır. Mikroekonomi, bireyin veya firmanın geliriyle, firmanın büyümesiyle, bireysel tüketimle, bireysel tasarrufla, firma yatırımlarıyla, firmanın istihdamıyla, firmanın ürettiği mal veya hizmetlerin fiyatlarıyla uğraşır.

Her bir parçayı ve oralarda olanları bilip anlamadan genelde veya toplamda neler olduğunu tam olarak anlamak mümkün değildir. Örneğin otomobili makroekonomiye benzetirsek, freni, gazı, şanzımanı, aküyü de mikroekonomiye benzetebiliriz. Otomobilin nasıl gittiğini anlamak için bütün o parçaların ne işe yaradığını ve otomobilin hareketine nasıl katkı yaptığını bilmek gerekir.

Kamu kesiminde, özel kesimde ve akademide görev yaparken çoğunlukla ekonomi okumuş olanların ekonomik analiz yapmakta zorlandığını gördüm. Ve anladım ki ekonomi eğitimi alanların çoğu, daha güncel konularla uğraşmak için mikroekonomiden çok makroekonomiye yöneliyor. Oysa mikroekonomi tam öğrenilmediğinde doğru ekonomik analizler yapmak mümkün değil. Mikroekonomi, iktisatçının alet kutusudur. O kutu içindeki aletler olmadan analiz yapmak pek mümkün değildir. Çoğu kez makroekonomiyi konuşanların belirli ezberlerin ötesine geçip analiz yapamadığını görürsünüz. İşte mikroekonomi bilgisinin yetersizliğidir.

Mikroekonomi kitaplarının bir bölümü yalnızca ders kitabı niteliği taşıyor. Yani sınavda sorumluysanız çalışıp sınavı geçebilirsiniz. Ya da örneğin KPSS sınavına hazırlanıyorsanız işinize yarayabilir. Ama yaşam o sınavla ya da KPSS sınavıyla ya da bir bankanın mülakatıyla bitmiyor. Her gün birçok olay çıkıyor karşınıza. O olaylarla karşılaştığınızda ezberler fazlaca işe yaramayabiliyor. Çünkü pek çok olay, konuyu anlayıp yorumlayabilmeniz için analiz yapmanızı gerektiriyor. Bilim, merakla başlar. Çevrenizdeki olayları merak etmiyorsanız sorun yok. O zaman ezberlediklerinizle yaşamınıza devam eder gidersiniz. Ama çevrenizdeki olayları, onların nasıl oluştuğunu merak ediyorsanız o zaman nedenini öğrenmek için olayı analiz etmeniz gerekir. İşte mikro düzeyde bu tür analizleri yapabilirseniz oradan giderek birçok makro meseleyi de çok daha kolay anlayabilirsiniz.   

İyi bir mikroekonomi kitabı konuları işleyip geçmeli mi yoksa konuları işlemekle birlikte bir yandan da mikro analiz öğretmeye mi çalışmalı? Bence, bir mikroekonomi kitabının bir yandan da analiz yapmayı öğretmeye çalışması gerekir. Yani bir mikroekonomi kitabı, mikroekonominin konularını işlemekle kalmamalı, örnekler vererek okuyucusunu analiz yapmaya özendirmeli diye düşünüyorum.

Mikroekonomi kitabımı yazarken, kitabı okuyacakların bunu bir ders kitabı gibi değil, yaşamları boyunca karşılarına çıkacak sorunlarda yardımcı olacak bilgileri veren bir kitap gibi ele almaları için yazdım. Bu kitabı okuyanların çevrelerinde olup biten ekonomik olaylara farklı bir gözlükle bakacaklarını ve olayları analiz etmeye başlayacaklarını umuyorum.



İnceleme ve ön okuma için link:


Yorumlar

  1. Hocam hayırlı olsun. Aylardir bekliyorduk. İstifade edecegimizi umuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, umarım yararını görürsünüz.

      Sil
  2. Hayrlı olsun.
    Kitapçıya uğrama sebebi.

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Üstat,

    Daha önceki kitaplarınız gibi Mikroekonomi kitabınızı da tabiki okuyacağım. Zira, yukarıdaki yazınızda ifadelerinizden, gene beklentilerimizi ziyadesiyle karşılayacak bir kitabınızla daha baş başa olacağımıza inanıyorum.
    25 yıllık üniversite sonrası iş yaşamımın, firma ortağı ve tam sahibi olarak yöneticilik ile geçti ve devam ediyor. Yabancı bir firma ile yaptığım ortaklığın Mikroekonomiye ilişkin bilgilerime çok ciddi katkılar yaptığını biliyorum. Diğer taraftan, ülkemizde Kobilerimizin büyük bölümünün bu anlamda yeterli bilgiye sahip olamadıkları için gerek birey olarak kendilerine ve çalışanlarına, dolayısı ile kurumlarına ve ülkemize olan katkılarının sınırlı kaldığını da görüyorum.
    Yeni çıkan kitabınızı bu sebeple için de bulunduğum DES sanayi sitesindeki (Ümraniye) bütün arkadaşlarıma da okuduktan sonra tavsiye edeceğim.
    Şimdiden çok teşekkür ederim. Ellerinize sağlık.

    Cafer Demir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Cafer bey. Umarım beğenirsiniz.

      Sil
  4. Hayırlı olsun hocam.. Nice baskılara.

    YanıtlaSil
  5. hocam elinize sağlık.... Kitap yurdundan siparişimizi bekliyoruz...
    İmzanızı da almak dileğiyle....

    YanıtlaSil
  6. Elinize sağlık hocam. Takipçilerinize küçük bir mesaj iletmek istiyorum. Siz de benim gibi ekitap (ebook) sürümünü bekleyecek olanlardansanız, şu sayfadan talepte bulunabilirsiniz:

    http://www.babil.com/urun/mikro-ekonomi-kitabi-mahfi-egilmez

    YanıtlaSil
  7. Teşekkür ederiz emeğinize sağlık büyük bir açık kapanmış oldu.
    Satışta sanırım

    YanıtlaSil
  8. Kitabın görünce karnımın doyduğunu hissettim. Bu hafta Ege İhracatçı Birliklerinde bir seminere katıldım. Devam eden seminerlerde görmek istediğiniz akademisyen , konuşmacı olarak sizin isminizi yazdım. Konu olarak Mahfi Eğilmez arşivleri yazdım. Umarım gelirsiniz ve değerli bilgilerinizi tecrübelerinizi canlı olarak görebiliriz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Günlük tv programları benim fazla seyahat etmemi engelliyor.

      Sil
  9. Hayırlı olsun hocam, merakla bekliyordum.

    YanıtlaSil
  10. Hocam, makro ekonomi kitabınız kaç baskı yaptı? 2012 çıkışlı, peki 2015 ide kapsayan yenilikler de var mı?...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 10. Baskıyı yaptı diye biliyorum. Bazı düzeltmeler dışında güncelleme yapılmadı. Bunlar daha çok teorik kitaplar olduğu için güncelliklerden fazla da etkilenmiyorlar.

      Sil
  11. İmza günü planlıyor musunuz hocam? sizden imzalı bir kitabımız olsun:)

    YanıtlaSil
  12. "Mikroekonomi kitaplarının bir bölümü yalnızca ders kitabı niteliği taşıyor. Yani sınavda sorumluysanız çalışıp sınavı geçebilirsiniz. Ya da örneğin KPSS sınavına hazırlanıyorsanız işinize yarayabilir. Ama yaşam o sınavla ya da KPSS sınavıyla ya da bir bankanın mülakatıyla bitmiyor. Her gün birçok olay çıkıyor karşınıza. O olaylarla karşılaştığınızda ezberler fazlaca işe yaramayabiliyor."

    "non scholae sed vitae discimus" Okul için değil hayat için öğreniriz.

    Hayırlı olsun

    H.B.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Bu sözü ilk kez duydum çok da beğendim. Tam da benim demek istediğim buydu. Bunu kullanacağım izninizle.

      Sil
  13. hocam, öncelikle yeni kitabınız çıkmış hayırlı olsun diyorum!.. hocam, bir ülke ekonomisini incelerken söz konusu ekonominin yapısına göre makro ekonomik ya da mikro ekonomik analizinin önem olarak biraz daha öne çıkması gerekebilir mi?. yani hocam: mesela kamu ekonomisi büyük , özel sektör ekonomisi küçük olan bir ülkede mikrodan çok makro ekonomi ön plana çıkabilir mi?. ya da tam tersi olan bir ekonomide mikro ekonomi ön plana çıkabilir mı?. zira hocam: devlet mülkiyetinin fazla olduğu iktisatta makro, bireysel mülkiyetin veya üretim araçlarının yoğunlaştığı iktisatta mikro biraz daha ön plana çıkabilir belki de?. ne dersiniz hocam.. saygılar....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Umarım yararlı olur.
      İkisi tam olarak birbirini tamamlıyor. Ama makro analizi doğru yapabilmek için işin temellerini tam olarak bilmek gerekiyor. O temeller de mikroekonomide var. Yani ikisi birbirine rakip değil.
      Mikroekonomi deyimiyle ikame malı değil tamamlayıcı mal konumundalar.

      Sil
  14. Hayirli olsun hocam, sabirsizlikla bekliyorduk.

    YanıtlaSil
  15. düşünen beyinler zaten mikroekonomi konularını okurken analiz yapıyor. işlenen konular günlük yaşamda karşımıza çıkan şeyler. okulda mikroekonomi dersinde transfer fiyatlamasını işliyorduk. konuya biraz vakıf olunca ben dahil birçok öğrenci değişik sektörlerde faaliyet gösteren çok uluslu bir firmanın patronu olsaydık nasıl fiyatlama yapardık bunu düşünmeye başladık ve çok güzel bir beyin fırtınası oluşmuştu. diğer mikroekonomi konularında da böyle oluyor. mesela monopolcü rekabet konusunda birçok erkek öğrencinin aklına favori araba markası geliyor, favori markaya benzer özelliklerde başka markalar da var ama bir markaya düşkünlüğünüz, tarzınızı yansıttığını düşünmeniz o firmanın bir miktar tekelci karı koymasını sağlıyor. buna benzer çok örnek var.
    makroekonomide bol örnek vermenin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. çünkü birçok öğrenci iktisat tarihini, geçmiş dönemlerde ekonomide neler olup bittiğini bilmiyor. ancak mikroekonomi öyle değil, işlenen konular hep günlük hayatta karşınıza çıkan şeyler ve ister istemez aklınıza geliyor ve analiz yapıyorsunuz.

    YanıtlaSil
  16. Hayırlı olsun hocam. Elinize emeğinize sağlık. Uzun zamandır bekliyorduk. Umarım Kolay Maliye de en kısa zamanda gelir. Saygılar sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Kolay Maliye yakında biter diye umuyorum. Çok az yazılacak yeri kaldı.

      Sil
  17. Hocam emeğinize sağlık :) Yanlış mantık kurgulamış olma ihtimali ile yazıyorum. (1)AMB nin varlık alımı acıklaması euronun gevşemesine yol açtı bu bizim için kötü olması lazım gelirlerimiz euro ile oldugu için (2) Fedin olası faiz artırması doların değerlenmesi sonucu maliyetin artmasına yol acar . Sonuc olarak bizim için kötü bir senaryo değil mi? Teşekkürler hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      (1) Doğrudur ama benzer bir gelişme dolarda da olduğu için işin o tarafı nötr kalıyor şimdilik.
      (2) Fed faizi artırır ve bu da beklendiği gibi doları değerli hale getirirse bizim aleyhimize olur.

      Sil
  18. Biz teşekkür etmiyoruz!

    Mikroekonomiyi yayınlamışsınız, Kolay Maliye'yi de yayınlayacakmışsınız!

    Eee, peki, iyi, güzel de: Türkiye koşar adım ekonomik krize yaklaşıyor!

    Ve sizin gibi ehil insanlar elini taşın altına koymuyor!

    Son kez uyarıyoruz:

    Muhtemelen Mart 2016 ve Haziran 2016'da genel seçimler tekrar edilecek.

    Eğer bu seçimlere Y.R.P. genel başkanı olarak girmezseniz,

    Eğer siyasetten inatla kaçarsanız,

    SİZİ DÖVECEĞİZ!

    (Y.R.P. = Yapısal Reformlar Partisi)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben siyasetten kaçmıyorum, siyaset benden kaçıyor. Sürekli daha kalitesiz hale gelerek benden kaçıyor.

      Sil
  19. Twitter'daki profilinizde 'iktisatçı' yazıyordu. Silmişsiniz. Sebebi nedir?

    Bir manastıra bağlanıp, keşiş olmaya mı karar verdiniz?

    Bir tekkeye bağlanıp, derviş olmaya mı karar verdiniz?

    Bir 'ashram'a bağlanıp, guru olmaya mı karar verdiniz?

    İnsan olduğunuzu biliyoruz da, 'iktisatçı'yı niye sildiniz onu anlamadık?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan olduğumu biliyorsanız bence yeterlidir. O nedenle başka bir şey yazmamayı daha uygun gördüm.

      Sil
  20. hocam merhaba hayırlı olsun kitabınız.İnşallah ben de en kısa sürede temin edip faydalanacağım.Ben nobelle ilgili bir soru sormak istiyorum.bir iktisatçının nobel alması için kriter nedir sizce zeka mı çalışmak mı şöhret mi.Mesela neden nobeli angus deaton alabiliyor da gülten kazgan alamıyor.Tabi kıyaslamak hoş değil ama deaton daha mı bilgili daha mı üretken daha mı çalışkan.Ya da ülke meselesi mi yani kazgan yurtdışında çalışsaydı alma ihtimali daha mı yüksekti? Zor bir soru ama cevaplarsanız sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İngilizce yazmak büyük avantaj. Tabii yazdıklarınızı uluslararası journallerde yayınlamak gerekiyor. Ayrıca yazdıklarınızın mevcut teorilere, teoremlere bir şeyler eklemesi, yeni bakış açıları getirmesi gerekiyor.
      Bence Gülten Kazgan'ın İktisadi Düşünce veya Politik İktisadın Evrimi adlı kitabı o alanda yazılmış en iyi kitaptır. Pek çok konuda yeni açılımlar, yeni anlayışlar ve yaklaşımlar getirmiştir. Ayrıca Kazgan'ın başka alanlarda da önemli çalışmaları vardır. Kendisi Amerikan veya İngiliz vatandaşı olsa ve mesela Harvard'da veya Stanford'da ya da Chicago'da ders veriyor olsa muhtemelen Nobel'i alırdı.

      Sil
  21. Siz yazınca şüphesiz, yine en iyisini yazmışsınızdır. Y.R.P. yi öneren arkadaşın yorumunu çok beğendim. Ben de başına T. eklemeyi öneriyorum ( Türkiye ). Ayrıca pek çok yorumcunun söylediği gibi imza günü düzenlemenizi talep ediyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elimden geleni yapmaya çalıştım.
      Siyaset benim doğrudan ilgi alanımın dışında. Yani dışarıdan ahkam kestiğim ama içine girmek istemediğim bir alan.
      İmza günü meselesini bir düşüneceğim ve yayıneviyle konuşacağım.

      Sil
  22. Hocam kpss için faydalı olurmu yoksa sadece üniversite için mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitap asıl olarak mikroekonomiyi öğretip analiz yapmayı özendirmeyi amaçlıyor. Yani hem üniversite hem KPSS için yararlı olmanın yanı sıra meselenin özünü kavrayıp yaşamınızda kullanabileceğiniz bir birikim yaratmayı hedefliyor.

      Sil
  23. hocam şimdi makro bilen ama analiz yapamayanlar sizin kitabı alıp okuyunca sihirli değnek değmiş gibi hop analiz yapar hale gelecekler öylemidir?hocam bide hep analiz hiç sentez yokmu jölelinin programının adı bile analiz-sentezdi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünyada sihir, mucize diye bir şey yoktur. Onların hepsi illüzyonlardan ibarettir. Bu kitabı okuyanlar eğer bu işe gerçekten meraklı iseler analiz yeteneklerini oldukça artırabilirler.

      Sil
    2. Hayır!

      Sihir, mucize vardır. Niçin kandırıyorsunuz!

      zemliğE ifhaM

      Okuduğunuz üzere sihir, mucize var!

      Sil
    3. Sihir ve mucizenin illüzyondan ibaret olmayıp da gerçek olduğunu sanan kişiler ve toplumlar kandırılmaya mahkumdur.

      Sil
    4. Hicbir seye inanmayip size inanalim hocam en iyisi.

      Sil
  24. Sonunda buldum! Siz ateist değilsiniz, "Allah"a inanıyorsunuz Hocam, o kadar mutlu oldum ki!

    Kitabınız için size çoğunlukla "hayırlı olsun" temennileri geliyor. Bu temenni, dini muhtevası geniş bir temennidir.

    Ve yukarıda 15:15'de "Teşekkürler, inşallah." yazarak "Allah"a inandığınızı nihayet gösterdiniz.

    Elinizi öpüp anlıma koyuyorum Hocam ve sizi dergâhımıza davet ediyorum Hocam.

    "Allah"ın hikmeti üzerinizde olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnançlar insanların iç dünyasına aittir ve orada kalmalıdır. Kimse kimseye kendi inancı ya da inançsızlığıyla ilgili gösteri yapmamalıdır. Düşünceye ve farklılıklara saygı insanlığın ilk adımıdır. Benim dergâhım kendi çalışma odamdır.

      Sil
    2. Madem dergâhım kendi çalışma odamdır diyorsunuz.

      Odanızda, Kuran-ı Kerim var mı?
      Odanızda, İncil var mı?
      Odanızda, Tevrat var mı?
      Odanızda, Upanişad'lar, Purana'lar var mı?
      Odanızda, Lao Tsu'nun öğretileri var mı?
      Odanızda, Konfüçyüs'ün öğretileri var mı?
      Odanızda, Sümer medeniyetinin öğretileri var mı?
      Odanızda, Aztec, Inca medeniyetlerinin öğretileri var mı?

      Bütün bunların manâsına ulaşmayı denemek için kendinizi nasıl yetkin görebiliyorsunuz?
      Mesela bir Hoca'ya, bir Alim'e, bir 'yol dostu'na danışmayı niçin istemiyorsunuz?

      Sil
    3. Bu saydıklarınız içinde Upanişad, Purana dışındakilerin tamamını okudum. İzan ve akıl sahibi, eğitimli her insanın da bunları okuyunca rahatça anlayarak kendi inanç ve düşünce dünyasını oluşturabileceğini düşünüyorum.

      Sil
    4. "Eğitimli bir insan" derken kafamda bir soru işareti oluştu.

      Eğer "eğitimsizse" ne olur?

      Ne tür bir eğitim, ne tür bir tedrisattan bahsediyorsunuz?

      Eğer "eğitimsizse", yukarıda sıraladığımız eserleri anlayamaz mı? Siz de gayet iyi biliyorsunuz ki, bu dünyadan ne insanlar geldi geçti, çoğu ümmilerdi ama alimlerdi.

      Peki bugün: Ümmilik azaldı, ama alimlik de azaldı! Niçin böyle oldu?

      Sizin bahsettiğiniz "eğitim"in içinde, fen bilimleri ile birlikte, din, dinler tarihi, fıkıh, belâgât meziyeti kazandırmak gibi alanlar da mevcut mu?

      Size göre "eğitimli" ile "eğitimsiz" insan arasındaki farklar nedir? Net şekilde açıklar mısınız?

      Sil
    5. Bu soruların yanıtını merak ediyorsanız blogu okuyun orada yanıtları var.

      Sil
    6. Hangi blog?

      Eğer kendi blogunuzu kastediyorsanız, iktisat yazıları var. Sadece bir dal.

      Benim sorduğum soru ise şu:
      Sizin bahsettiğiniz "eğitim"in içinde, fen bilimleri ile birlikte, din, dinler tarihi, fıkıh, belâgât meziyeti kazandırmak gibi alanlar da mevcut mu?

      Size göre "eğitimli" ile "eğitimsiz" insan arasındaki farklar nedir? Net şekilde açıklar mısınız?

      Sil
    7. Blogda sadece iktisat yazıları yok. İyi okuyun. Eğer yetmezse Kendime Yazılar kitabını alıp bir zahmet okuyun. Bunları tekrar tekrar yazacak değilim.

      Sil
    8. Merhabalar,
      Yukarıda 01:17 den başlayarak yazan Adsız arkadaşın sorularını hayretle okudum. Neden bu ısrar? Kim neye inanıyorsa inansın ? Sonra ne olacak? Etiket yapıştıracağız çünkü. O ateist, bu müslüman, zaten bak aleviymiş, ayy sünniymiş Bunlar için soruyoruz. İnsanı insan olarak görmeye başladığımızda sorunlarımız azalacak. Her zaman bahsedilen ( Mahfi Bey'in de sık sık dediği gibi) mantalite sorununun bir örneği.

      Sil
    9. Teşekkürler. İnsan bazen bu tuhaf ısrarları gördükçe toplum için üzüntüye kapılıyor ama sonra sizinki gibi bir yorum okuyunca yeniden ümitleniyor.

      Sil
  25. hocam merhaba
    Eseriniz hayırlı olsun.
    sorularım belki konuyla alakalı olmayabilir. ama bu sorularımın cevabını ben tam olarak bulamadım. bulamıyorum da..
    1-Resesyona girme ihtimlimiz varmı?varsa ne oranda?
    2-Resesyona giren ülkede enflasyon mu yoksa kurlarmı daha cok artar?
    3-başka ne gibi değişkenler olur.
    şimdiden teşekkür ederim.kalın sağlıcakla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      1. Resesyona girme ihtimalimiz şimdilik pek görülmüyor. Ama Fed eğer peş peşe faiz artıracak bir aşamaya gelirse durum aleyhimize gelişebilir.
      2. Bu durum ülkeden ülkeye değişir. Eğer dış kaynaklara aşırı bağımlı bir ülke söz konusuysa kurlar önce artar ve peşinden enflasyonu sürükler.
      3. Resesyon genellikle deflasyona kadar götürebilir. Bizde enflasyon bir türlü düşmediği için resesyon enflasyonla (maliyet enflasyonu) birlikte ortaya çıkıyor.

      Sil
  26. Mahfi Hocam kitabiniz hayirli olsun oncelikle. Birkac gundur aklima takilan bir soru vardi cevabini bir turlu bulamiyorum.
    *Merkez Bankasi serbest piyasa ekonomisinde doviz kuruna nasil mudahale eder?
    Internetten baktim biraz ama sizin yalin anlatiminizdan daha iyi anlayacagimi dusunuyorum.
    Yardimci olursaniz cok sevinirim! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Merkez Bankası'nın dalgalı döviz kuru rejiminde kura müdahalesi bir kaç şekilde olur: (1) Faizi yükseltip düşürerek piyasada oluşan faizi, etkiler ve bu yolla kurlar üzerinde etkili olur. Mesela şimdi Türkiyede MB faizi yükseltse döviz girişi artar (daha çok para kazanmak isteyen yabancılar döviz getirir) bu da kurları düşürür. Tersini yaparsa döviz çıkışı olur bu da kurları yükseltir. (2) Piyasaya döviz satar veya piyasadan döviz alır yani talep veya arz dengesiyle oynayarak kurları etkiler. Ne var ki bu etki ilkine göre hem oransal olarak hem de süre olarak daha sınırlıdır.

      Sil
    2. Doğkan Aygün24 Ekim 2015 16:34

      hocam piyasadaki çoğu kitabınızı alıp okumuş biri olarak mikroekonomi kitabınızında sabırsızlıkla çıkmasını bekliyordum en kısa zamanda temin edip bir solukta okuyacağım inşallah.
      yazılarınızdan,eserlerinizden sonuna kadar istifade etmeye çalışan öğrenciniz olarak size teşekkürü borç bilir ve saygılarımı sunarım.umarım nice eserlerle de katkıda bulunmaya devam edersiniz.esenlikte kalmanız temennisiyle.

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim.
      Umarım mikroekonomi kitabımı beğenirsiniz.

      Sil
  27. hocam yeni kitabınız hayırlı olsun , kitabınızdan diğer kitaplarınızda da olsuğu gibi istifade edeceğimden hiç şüphem yok kalemize sağlık
    ben pek emin olamadım ama gsyh hesaplması ile alakalı izninizle şunu sormak istiyorum; örneğin; 1$=2 tl iken bankadan 200 tl verip 100$ aldığımızı düşünürsek ilerleyen zamanlarda 1$=1.5 tl olduğunu varsayarsak döviz yatırımcısının doların daha da düşeceğinden endişelenerek 100$ ını bozdurması neticesinde eline 150 tl geçecektir.kısacası döviz yatırımcısı 50 tl zarar banka ise 50 tl kar yapmaktadır.bildiğimiz üzere gsyh 3 şekilde hesaplanmakta bu hesaplama şekilllerinden biriside gelirleri toplayarak gsyh ya ulaşmaktır.acaba örnekte verdiğim bankanın yaptığı 50 tl kar gelir bakımından hesaplanan gsyh hesabına dahil edilir mi edilmez mi?
    bildiğim kadarıyla gsyh üretilmiş mal ve hizmetlerin sonucunda elde edilen ücret ,faiz,rant ve kardan oluştuğuna göre ,verdiğim örnekte de bir üretim söz konusu olmadığına göre bu 50 tl sadece mülkiyet değiştirmiş bu sebeplede gsyh hesabının konusu olamaz şeklinde kanıya varıyorum katılırmısınız yada eksik görüğünüz yer var mı? saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Umarım beğenirsiniz.
      Açıklamanız doğrudur. Bu bir finansal işlemdir.

      Sil
  28. Çok teşekkür ederim, şimdi anladım. Peki İthalat teminat oranı, ROK veya APİ yöntemleri bu amaç için kullanılabilir mi hocam?

    YanıtlaSil
  29. hocam elinize yureginize saglik fakat benim konudan alakasizbir sorum var.bir iktisat ogrencisi bankalar disinda nerede staj yapmali.insan kaynaklarinda yapabilir mi yonetici olmak icin? ve de kendini nasil gelistirmeli

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bankaların yanında diğer mali kurumlar olabilir: Sigorta şirketleri, leasing, faktoring şirketleri, menkul kıymet şirketleri gibi. Reel sektörde muhasebe, insan kaynakları, halkla ilişkiler, dışticaret departmanları olabilir.
      Bankaların ve mali kurumların araştırma departmanları olabilir.
      Eğitim ve stajın yanı sıra kendi başınıza yapacağınız ek çalışmalar sizi yaşıtlarınızdan farklı bir yere taşır. Örneğin ekonomi okuyup da muhasebe, hukuk bilmeyen arkadaşlarınızdan farklı olabilmek için o alanları çalışmanız gerekir. Bu konularda bu blogda yazılar var.

      Sil
  30. Sayin hocam kitabinizi aldım inşallah faydali olur

    YanıtlaSil
  31. Hayırlı olsun hocam, yazılarınız kadar ögretici ve yol gösterici olduğundan eminim. Emeginize sağlık.

    YanıtlaSil
  32. hocam, ben türkiye ekonomisinin 2016 ve sonrasındaki birkaç yıl boyunca ' stagflasyon' a gireceğini düşünüyorum... sizin düşünceniz nedir hocam?. saygılar....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fed'in kararlarını ve Çin'in durumunu biraz daha net görelim sonra bu konuda daha açık konuşma imkanımız olur.

      Sil
  33. Öncelikle yeni kitabınız hayırlı olsun hocam. Bir ekonomi öğrencisi olarak mikroekonomi bana her zaman fazla soyut ve gündelik yaşamdan uzak gelmiştir. Ama yazılarınızı okudukça okulda öğrendiğimiz bilgiler somutlaşmaya başlıyor. Kitabınızın da bu yönde daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum. Hem karşılık beklemeden bu bloga vakit ayırdığınız için hem de yazdığınız kitaplar için çok teşekkür ederim. Daha nice eserler çıkarmanız ümidiyle.

    YanıtlaSil
  34. Hocam merhabalar, guncel paylaşımlarınizdan istifa ediyoruz emeğinize saglık. Lakin bu kitabı neden çıkardığınızı anlamadım. Sizlere gelen yogun talep olabilir diger arkadaslardan ama zaten mikro iktisat kitabı sizin Yazdığınız gibi örneklerle ve basit düzeyde Zeynel dinler Tarafından yazılmıştı. Sizde bilirsiniz ki Zeynel hocanın kitabı bugun Türkiye'nin her yerinde gerek ders gerek KPSS gerek bir bilgi kaynağı olarak okunur okutulur. O Kitabın uzerine yeniden aynı tarzda bir kitap yazmak benim görüşüme gore Amerika'yı yeniden keşfetmek olur. Benim göremediğim birsey varsa affola. Ama aydinlandirirsaniz sevinirim. Iyi calismalar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeynel Dinler'in mikroekonomi kitabını ben de çok beğenirim. Benim kitabım daha değişik bir kitap. Makroekonomi de öyleydi. Piyasada birçok makroekonomi kitabı var ama benim kitabımın bakış açısı farklıydı. Burada da aynı şey var.

      Sil
  35. Hocam kitabınızın kapağını Ömer Erduran tasarlamış.

    Size fikrinizi sordu mu? Önerilerini sundu mu?

    Kapaktaki fotoğraf, 1920'ler 30'lardan kalma bir arabanın şoför mahalli ile motoru arasındaki düzeneği gösteren nostaljik bir esinti taşıyor. Belki 1900'lü yılların başından kalma bir lokomotifin makinist dairesindeki düzenekte olabilir.

    Bu fotoğraf nedir Hocam?

    Bunu seçmenizdeki sebebi anlatır mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ömer bey bu tür kitapların kapağına grafikler vb koymayı sevmiyor. Bana sorduklarında ben monopolde denge şeklini önermiştim. Ama sonra düşününce ben de vazgeçtim. Çünkü bütün mikro kapakları aynı şekiller veya grafiklerle dolu. Mikro teori büyük ölçüde 1800'lerin sonlarıyla 1900'lerin başlarında geliştirilen neoklasik modele dayanıyor. Bence kapaktaki resim o neoklasik havayı veriyor.

      Sil
    2. Peki Hocam bu bir makine mi?

      Yakın çekim bir fotoğraf olduğu için, ne tür bir makine olduğunu çıkaramıyorum?

      1800'lerin sonu 1900'lu yılların başına ait bir lokomotiften mi, o zamanın fabrikalarına ait bir buharlı torna tezgâhının bir kesiti mi?

      Sil
    3. Bir bilgim yok. Ömer beyi görürsem soracağım. Beni de meraklandırdınız.

      Sil
    4. Bir buhar makinesinde veya denizalti'da basinc gostergesine benziyor. Pressure kelimesinin "Pre" tarafi okunabiliyor. Bir basinc gostergesi ve vanasi.Pirinc'ten yapilmis, oldukca eski olmali, muhtemelen bir muzeden cekilmis bir fotograf.

      Sil
  36. Hocam imza günü lütfen...
    Sizin bütün kitaplarınızı (mikro ekonomi dahil ) aldım. Birisinde bari imzanızın olmasını yürekten istiyorum. Alacağım kitapların çoğunu yazarlarına imzalatabilme şansından dolayı kitap fuarlarından alıyorum. Çocuklarıma bırakabileceğim en büyük mirasım kitaplarım. Lütfen yayınevinizle görüşüp ayarlamaya çalışın.

    YanıtlaSil
  37. Siz ameliyatla sinirlerinizi mi aldırdınız?

    İnsanın özelliklerinden biri de kızmaktır.

    Niçin hiçbir şeye kızmıyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bazen çok kızıyorum. Ama yazarken insanın kendisini tutması konuşurken tutmasına göre daha kolay oluyor.

      Sil
  38. Hocam emeğinize sağlık imza gününü bekliyoruz

    YanıtlaSil
  39. Bu kapak resmi bir denizaltınin içini çağrıştirdı bende.Rahmi Koç Müzesi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. İmza günü meselesini yayıneviyle konuşacağım.

      Sil
  40. Yeni kitabiniz hayirli olsun sayin hocam. Uretkenliginize gercekten hayranim.
    Maalesef e-kitap versiyonunu beklemek zorundayim. Yil 2015 ama Babil`de hala yurtdisi gonderi mumkun degilmis :(
    Iyi calismalar.

    YanıtlaSil
  41. Hocam Merhaba,

    yeni kitabınız hayırlı olsun. ufukta "kolay makroekonomi"de var mı acaba?

    tekrar tekrar tebrikler.

    YanıtlaSil
  42. İyi günler hocam size bir sorum olacak; 2008 krizinde fed nasıl bir yol izledi? Hangi ekonomik politikaları uyguladı? Kısa bir yorumunuzu alabilir miyim?

    YanıtlaSil
  43. Hayırlı olsun hocam sizden cok sey öğreniyoruz

    YanıtlaSil
  44. Merhabalar hocam,
    kitaplarinizi yurtdisindan satin almak isteyenler amazon.com`u kullanabilirler.
    Saygilarimla,

    YanıtlaSil
  45. Mahfi Hocam öncelikle hayırlı olsun diğer arkadaşların dediği gibi bizlere kitabınızın çok büyük katkılar katacağı kesin. Kitaplarınızın hepsi kitaplığımda mevcut ve simdi bir yenisi daha gelecek. Umarim daha nicelerini okumamızı sağlarsınız. İktisat benim ilk aşkımdır ne yazık ki o da bütün aşklar gibi nankördür ( tekrarlar) ☺️

    YanıtlaSil
  46. Hocam hayırlı olsun, analizle ilgili çok güzel yol göstermişsiniz, benim de analiz ile ilgili bir sorum olacaktı yardım ederseniz çok sevinirim. Türk Kamu Mali Sisteminin yapısal ve oransal analizini yapabilmek için hangi verilerden yararlanmamız gerekir? ve bu analizde hangi konular işlenebilir? yol gösterirseniz çok sevinirim,iyi çalışmalar.

    YanıtlaSil
  47. hocam finansta makro ekonominin önemi nedir sizce ?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi