Ekonomi Politikasında Yeni Normaller ve Türkiye
Küresel kriz sonrasında eskiden normal kabul edilen
göstergelerde değişiklikler olduğu ve yeni normallerin ortaya çıktığına önceki
yazımda değinmiştim. Bunlar dünya genelinde; daha düşük büyüme, daha düşük
enflasyon, daha yüksek işsizlik oranı, daha düşük bütçe açıkları ve daha düşük
cari açıklar ve fazlalar idi. Ya da belki şöyle özetlesek daha doğru olur:
İşsizlik dışındaki makro göstergelerin daha düşük olduğu yeni bir dünya.
Konu yalnızca bu tür göstergelerin eski normallerine göre
değişme göstermesiyle bitmiyor. Uygulanan ekonomi politikaları da değişiyor.
Bunlara değinelim.
Para politikası
maliye politikasının yerini aldı. Ekonomiyi bir otobüs gibi düşünün.
Yolcuları, bir şoförü bir de muavin var. 1970’lere kadar maliye politikası
otobüsün şoför koltuğunda oturuyor, para politikası ise muavin koltuğunda yer
alıyordu. 1980’lerden itibaren şoförsüz otobüs modeline geçildi. Görünmez el
geçmişten çıkıp gelmiş ve otobüsün yönetimini ele almıştı. Yalnızca bir muavin kaldı o
da para politikasıydı. Kurallar gevşetildi, serbestleştirmeler, özelleştirmeler
öne geçti. Görünmez elin yönettiği otobüs yoldan çıktıktan sonra (küresel kriz)
para politikası direksiyona geçti, maliye politikası da muavin oldu. Benzer bir
durum Türkiye’de de görüldü. Bugün
Türkiye ekonomisi otobüsünün şoför koltuğunda para politikası, muavin koltuğunda
da maliye politikası var.
Karşılıksız para
basmak ayıp olmaktan çıktı. Eskiden normal olarak karşılanan, bir merkez
bankasının karşılıksız para basmasının doğru olmayacağı, bunun enflasyon
yaratacağı görüşüydü. Kabaca ekonomi reel olarak ne kadar büyüyorsa o kadar
para basılmasının enflasyon yaratmayacağı tezi genel kabul görmüş ve merkez
bankalarının uygulamalarına egemen olmuştu. Küresel krizle birlikte bu yaklaşım
terk edildi. Parasal gevşeme (QE) adı altında merkez bankaları, Hazine
tahvillerini alıp karşılığında para vermeye yöneldiler. Böylece hazinelerin
bütçe açıklarını karşılamak için aldığı borçları, Hazine adına kişilere ve
kurumlara erken ödemeye tabi tutmuş oldular. QE uygulamasının merkez
bankalarınca Hazineye kredi verilmesinden hiçbir farkı yoktur. Böylece eskiden
anormal olarak kabul edilen bir uygulama yeni normal halini aldı. Türkiye, buna benzer bir uygulamayı
biraz daha farklı bir biçimde kısa vadeli avans adı altında yıllarca
uyguladıktan sonra iptal etmişti. Küresel kriz süresince de böyle bir
uygulamaya girerek Hazine’ye karşılıksız destek sağlamadı. Yani Türkiye bu
konuda yeni normale geçmedi.
Ekonomi politikası
çeşitlendi. Küresel krizde uygulamaya konulan para politikası araçlarının
yanı sıra makro ihtiyati önlemler adı altında yeni bir politika seti
geliştirilerek para politikasına destek olunmaya çalışıldı. Bir başka ifadeyle
şoför koltuğunda para politikasının muavin koltuğunda maliye politikasının
oturduğu otobüse yeni bir muavin alındı: Makro ihtiyati önlemler. Aslında
ayrıntılarına baktığımızda makro ihtiyati önlemlerin çok da yeni bir politika
seti olmadığını görüyoruz. Bu önlemler; kuralların geliştirilmesi ve
uygulanması, eskiden uygulanan kredi tavanı gibi uygulamaların yumuşatılarak
uygulamaya sokulması gibi önlemlerden oluşan bir politika demeti görünümü
sunuyor. Türkiye, bu alt politikayı
etkin biçimde uygulamaya başladı.
Türkiye'nin özel durumu. Bizde siyaset hiçbir zaman ekonomi politikasından elini çekmedi. Maliye politikasın siyasetin yönlendirmesiyle yürütülmesi doğaldır. Dünyadaki uygulama da bu yönde. Buna karşılık dünyada para politikası uygulaması siyasetten bağımsız bir yapıya taşındı. Bizde de bu yönde düzenlemeler yapılmış olsa da siyaset otobüsün şoför koltuğunu para politikasına bırakmış görünse de şoförü yönlendirmekten hiç vazgeçmedi.
Türkiye'nin özel durumu. Bizde siyaset hiçbir zaman ekonomi politikasından elini çekmedi. Maliye politikasın siyasetin yönlendirmesiyle yürütülmesi doğaldır. Dünyadaki uygulama da bu yönde. Buna karşılık dünyada para politikası uygulaması siyasetten bağımsız bir yapıya taşındı. Bizde de bu yönde düzenlemeler yapılmış olsa da siyaset otobüsün şoför koltuğunu para politikasına bırakmış görünse de şoförü yönlendirmekten hiç vazgeçmedi.
Özetle söylemek
gerekirse; yeni normal olarak sunulan ekonomi politikası değişiklikleri hiçbir
şekilde yeni birer politika seti değil. Çoğu eski politikaların süslenip
püslenip yeniden sunumundan ibaret. “Para basacağız” deseniz koşullanmışlıklar
nedeniyle insanlar isyan ediyor. Ama onun yerine “parasal gevşemeye
(quantitative easing)” gideceğiz derseniz herkes destekliyor.
Belki bu tür bir illüzyonu da yeni normaller arasında sınıflandırmak gerekir.
Hocam Merhaba,
YanıtlaSilKarsiliksiz para basmanin yani diger adi ile parasal genislemenin gelismis ulkeler de uygulanabilir hale gelmesinin sebebi deflasyon tehlikesi olabilir mi ? Turkiye'nin bu yola girmemesinin sebebi de enflasyonun hala yuksek seyretmesi olabilir mi ?
Aynen öyle.
SilSelam aleyküm hocam bana büyüme ile ilgili bir iki tane yazınızı gösterebilir misiniz
Silhttp://www.mahfiegilmez.com/2013/09/gsyh-ve-buyume-hesaplamalar-turkiye.html
Silhttp://www.mahfiegilmez.com/2012/01/ekonomik-buyume-ne-demektir.html
Çok sağolun hocam teşekür ederim..
SilKarşılıksız para basmak krizlerin ana sebebi ama monetarist kapikalist sistemin ana damarı.
YanıtlaSilBizim tcmb,hazine vb.deki memurlar, Batı ne derse okuyup gerisini düşünme zahmeti duymadıkları için, fed ne derse onu yaparlar.
Fed 70den beri karşılıksız para basıyor,alenen.
"Bizim tcmb,hazine vb.deki memurlar, Batı ne derse okuyup gerisini düşünme zahmeti duymadıkları için, fed ne derse onu yaparlar."
SilBu ne mesnetsiz bir ifade böyle. Bilhassa MB de çok değerli akademisyenler ve araştırma ekipleri mevcuttur ve hakiki manada kafa patlatırlar. Bencr ukalalık yapmayın.
evet hepsi aynı kitapları (batı ekonomisinin türkçe çevirisi kalitesiz kitapları) okutan bir kaç üni (mülkiye,odtü, iü vs) okumuş, abd-ing.de okumaya devam etmiş, çok kıymetli memurlardır.
SilSana yazma diyen mi var? Otur iktisat teorisi yaz o halde.. Yeni modeller görelim. Ayakta alkışlayalım seni.. Beylik laflarla olmaz o iş!
SilTanımadığı birine senli benli yazan birine ne teorisi yazılsa boş,1.
SilKonu benim teori yazmam değil, yazılmışları okumama sorunu, saptırmayın,2.
Her yorumu, soyuna sövülmüşçesine üstüne alınmak anormal 3.
Mahfi bey,kusura bakmayınız.
Boş yorumunuza kızmıştım sadece. Siz yazmamış olmam kötü olmuş.Ancak cevabınız da aynı kalitede. Uzatmanın manası yok. Söylediğim gibi, yeni teoriler geliştirin, bizde sizi takip edelim. Destek verelim. TCMB de tanıdığım ekonomistler olduğu için alındım çünkü ne kadar canla başla çalıştıklarını biliyorum. İnanın bana memur zihniyetinde de değiller. Modellerinizi , teorilerinizi bekliyorum. Yoksa ne deseniz boş.
SilHaHaHa "Korcan Cinemre" buraya da mı geldi ;-))) HaHaHa
Silhttps://www.youtube.com/watch?v=pWefJkjag08
Fed'miş, QE'ymiş, MB'dekiler memurmuş bilmemneymiş HaHaHa
Dolar/TL - 29/10/2015 - 2.9375
SilDolar/TL - 02/11/2015 - 2.8239
Dolar/TL - 06/11/2015 - 2.9275+
Ne kadar sayginlar, ne kadar benim vergimle Harvard'da, Yale'de bir taraflarini buyutmusler bilmem ama, esegi baglasam ulkenin parasi gene bu kadar oynak olur. Saldim cayira, mevlam kayira para politikasi tuzlu sucularin mi, tatlisucularin mi politikasi acaba bilemedim.
Ne kadar çabuk kabulleniyoruz, ne kadar çabuk bir yargıya varıyoruz. Hiç bir araştırma yapmadan, bir çaba dahi sarfetmeden. Hele ki, TCMB gibi saygın bir kuruluşun yöneticilerine, çalışanlarına yapılmış bu yakışıksız cümleler sizlere yakışmıyor.
SilDolar TCMB'nın kontrolünde olan, bastığı bir para değil.
Dikkatinizden kacmis ben dolar endeksi verilerini vermedim onu FED dusunsun, ben Dolar / TL kurunu verdim. Malesef Dolar TCMB'nin kontrolunde olan degil derken aslinda TL TCMB'nin kontorlunde degil demis oluyorsunuz. Ben de zaten bunu elestiriyorum. Borsaya kote saygin bir kurulusun hisseleri boyle oynasa, yonetim kurulu ne oluyoruz diye yonetimini aninda sorguya ceker.
SilAynı şey değil mi arkadaşım. Dolar endeksi dediğiniz şey nedir. Tek başına sadece dolardan oluşan bir endeks mi?
SilDolar/TL kuru için TCMB nin elinde faiz silahından başka bir şey yok. Şu anki süreçte FED faiz arttırdığında ben de arttıracağım demiştir. Uyguladığı politika çok da yanlış değil. Diğer gelişmekte olan ülkeler faiz arttırmadığı müddetçe herkes seviyesini korumuş oluyor. Biz bu faiz savaşını başlatırsak, diğer gelişmekte olan ülkelerde başlatmak durumunda kalacak. O zaman faiz silahı da etkisiz olmayacak mı? Bence gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının arasında da bir mutabakat olabilir.
Şunu da unutmayalım, gelişmiş her ülke parasının değerini düşürmeye çalışıyor, dış ticaretine destek olması açısından. Değerli para birimi istenmiyor. Bizimkisinin yerlerde sürünsün demiyorum ama, verdiğiniz örnekte aynı şey değil, kur ile hisse fiyatı. Ve sanmıyorum ki saygıdeğer bir kuruluşun yönetimini bu şekilde sorguya çekeceğini. Hele peşin bir yargıyla. Elinizde hangi veri var ki, uygulanan politikayı yerden yere vuruyorsunuz? Sadece para politikasıyla bir yere kadar gidebilirsiniz. Arttırsın faizi, düşsün kurlar. Yapısal reformları yapmayın, yine fırlar bu kurlar. Maliyetini de yine biz çekeriz.
Timur Bey,
SilBen bu arkadaşa en başta izah etmeye çalıştım. Ancak anlayabilecek biri olduğunu düşünmüyorum. Çünkü çok fazla şey bildiğini zanneden ancak ortaya somut hiçbir şey koyamayan bir arkadaş. Yani tipik yurdum insanı. Sözlerimin manasına odaklanacağına "bana nasıl sen dersin?" gibi komik bir yaklaşımı olduğunda zaten notunu vermiştim. Yine söylüyorum. Umarım faydalı modeller ve teoriler geliştirir de biz de gurur duyarız. Aksi halde birkaç günlük dolar/tl oynaklığını verip de TCMB ye not vermeye çalışan insana inanın bir şey anlatılamaz.
adsız yorumlar gelince, kimin devam yazdığı karışıyor doğal olarak.
Silkonuya örnek olarak usd kurlarını veren arkadaş, tcmb başkanının doların belini kıracağız, açıklaması yaptığında usd 1,90.ın altındaydı onu unutmuş. elindeki o faiz silahını da yanlış zamanlama ile kullanıp, bir de bu muazam yanlış beyanatlarla birlikte 3 leri de gördük..
ilk yorumdaki ifadelerde yanlış hiç bir şey yok, bütün ülke, hatta bütün mb başkanları , batı tedrisatını okumuş insanlardan seçilir ve evet finansal piyasalardaki insanlar kadar beyinsel olarak fed.e ve batıya bağlıdır. bunu kabullenememek bile eğitimin iyi alındığını gösterir :)
Hocam parasal gevşeme FED' e ait bir politika değil mi? FED' in düşük faiz uygulaması nedeniyle bir enflasyonist baskı oluşmuyor ABD de ama Gelişmekte olan ülkelerde bu durum "yeni normal haline gelirse" enflasyon nasıl baskılanacak? Ya da şunu sorayım, monetarizm de mi çöktü sonunda? :)
YanıtlaSilHocam, Türkiye bütçe açığı konusunda hangi nedenlerden dolayı diğer ülkelere göre daha başarılı?...
YanıtlaSil2000'ler sonrasında yük özel kesime devredilince borçlanma ve açıklar da o tarafa kaydırıldı. Öte yandan cari açık yükseldikçe dışticaretten alınan vergiler arttı. Bir de bir sefere mahsus gelirler (özelleştirme gelirleri vb) arttı. Harcamalar tarafında da ücret zamları yüzde 5'li,k hedefe uyduruldu. Bunlar bizim bütçe açıklarını düşürdü.
SilSizin ''Kendime Yazılar'' adlı kitabınız bu blogdaki yazılardan farklı bir kitap mı hocam?... Okumadığım tek kitabınız o, blogdaki yazılarla aynı olduğunu düşünmüştüm ama yine de bir sorayım dedim...
YanıtlaSilKendime Yazılar, bir bölümü blogda yayınlanmış, bir bölümü başka yerlerde yayınlanmış, bir bölümü ise yayınlanmamış yazılarımdan oluşuyor. Ekonomi dışı konular ağırlıklı.
SilHocam elinize sağlık. Sadece özet kısmında "quantitative easing" yazarken klavye azizliği olmuş sanırım.
YanıtlaSilDüzelttim, teşekürler.
SilHocam, Tr de parasal genisleme dogrudan enflasyonu tetikleyecektir. Tr bu politikayı uyguladığı taktirde -ki uygulamayacaktır- enflasyonu nasil baski altinda tutacak?
YanıtlaSilTürkiyenin bu politikayı uygulayacak hali yok zaten. Enflasyon oranı dünyanın en yüksek iki üç enflasyon oranından birisi.
Silhocam, ellerinize sağlık. benim kısa özetim şöyle makro durum için: ekonomi out finans in. yeni gelen eskisinin verilerini manipüle etme yeteneğine sahip, beklentiyi alıp satabiliyor, sık sık "ama" diyebiliyor. gelişmekte olan piyasalardaysan öteki kadar bilgi de gerektirmiyor. dört başı mamur anlayacağınız.
YanıtlaSilFed faizi artırana kadar finans in ekonomi out, Fed faiz artırımına başlayınca finans out ekonomi in.
SilHocam miknatisli gozlugunuze servet bey gipta etmisti ve bir tane de ona hediye edeceginizi soylemistiniz fakat sozunuzu unuttunuz galiba
SilBen sözümü tuttum, kullanıp kullanmamak Servet beyin takdiri.
SilHocam af diliyorum sizden unuttunuz sanmistim servet efendiye sitem ediyorum programda tesekkur etmesini beklerdim
SilEstağfurullah ama Servet bey bana teşekkür etti zaten.
Sil90.dan itibaren genel bütçenin tüm faiz ödemelerine baktım, faiz ödemesi>cari açık.. yani sadece borç değil, ödenen faiz bile bütçeyi hiç durmadan sarsmış.. onun yerine mutedil olarak, parasal genişleme ile harcamalar finanse edilse ve mantıklı döviz rejimi uygulansa imiş, bugün çok daha iyi yerelerdeydik.
YanıtlaSilParasal genişleme zaten uygulamadaydı.
Sil" Kendime Yazılar" Sevgili üstadım; Kendime yazılar kitabınız çıktığında bir çırpıda okumuş ve twitt'de etmiştim.Nedendir bilmiyorum kitabınızı dün tekrar ve içindeki bazı bölümleri bir kaç kez okudum. " iki Türkiye "Balonlar Lale Çılgınlığıyla Başladı" Kumarhane Kapitalizmi "Safsatalar Ve Akademisyenler " Cinayet İtirafı " Amin Maalouf Ve Atatürk " Berber " gibi yazılarınızdan sonra benim gözümde kitabınızın ismi (hoş görünüz le ) Her Zaman Geçerli Yazılar 'dır.Elinize , yüreğinize sağlık, selam ve saygılarımla; İsmail Hakkı GÜNEŞ
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilMadonna hakkındaki görüşleriniz nedir?
YanıtlaSilSever ve dinlerim.
Silhocam euro için çok kısa dönem görüşünüz nedir-1-2 ay
YanıtlaSilAMB parasal genişlemeyi artırırsa USD karşısında biraz daha düşebilir.
Silhocam dolar faiz artırımına yaklaşılması nedeniyle yukarı giderken euro da yukarı gider mi? neden?
YanıtlaSilNormal olarak Euro Dolara karşı değer kaybettiğinde TL nin Euroya karşı değer kazanması lazım. Ama TL de risk büyük olduğundan öyle olmuyor, ikisine karşı da (farklı oranlarda olsa da) değer kaybediyor.
SilKAPİTALİZM DAİMA SÖMÜRÜR!
YanıtlaSilÇEK CUMHURİYETİ’NDE EVSİZLER, ÜZERLERİNDE “KABLOSUZ İNTERNET (Wi-Fi) MODEMİ” TAŞIYACAK!
Prag’da bir “yardım kuruluşu!”; sokaklarda yaşayan evsizlere bir “kablosuz internet bağlantı modemi (Wi-Fi)” ve “şarj cihazı” taşımaları karşılığında; yiyecek, giyecek ve barınma olanağı sağlıyor!
Çek medyasında yer alan haberlere göre Yaşam İçin Kablosuz Bağlantı (WİFİ4Life) adlı yardım kuruluşu, başkent Prag sokaklarında yaşayan evsiz insanları “kablosuz modem” olarak kullanma projesi başlattı.
Projeye göre, sokakta yaşayanlara internet bağlantı noktası olarak bir modem ve şarj cihazı veriliyor.
İhtiyacı olanlar bu modem üzerinden internete bağlanabiliyor ve şarj cihazıyla telefonlarını şarj edebiliyor. İnternet ve şarj hizmeti veren evsizlere yaptıkları hizmet karşılığında yiyecek, giyecek, harçlık ve barınma imkanı veriliyor.
Projenin başkanı Lubos Bolecek, evsiz kişilerin sürekli sokaklarda yaşadığını ve hiçbir iş yapmadığını belirterek, “İnternet sunmak onların yapabileceği işlerden bir tanesidir” dedi.
Bolecek, projenin hem evsiz insanları topluma entegre etmek için hem de internete veya şarja ihtiyacı olan turistler için çok faydalı olduğunu söyledi.
İnternetin ücretsiz sunulduğu ve bazı firmaların projeyi finanse etmek üzere iki aylığına sponsor olduğu belirtildi.
Projenin ilk uygulayıcısı Kamil Krtil, haftada 5 gün ve günde 8 saat metro istasyonunda hizmet verdiğini söyledi. Kritl, “İnternet modemi, gazeteler veya dergiler kadar ağır değil. Üstelik internet için gazete ve dergilerde olduğu gibi başta para ödemeye gerek yok. Buda önemli bir avantaj bizim için” ifadelerini kullandı.
(5 Kasım 2015)
Kaynak:
( http://www.ntvpara.com/haberler/dis-haber/cek-cumhuriyeti-nde-evsizlere–internet-modemi )
KAPİTALİZM DAİMA SÖMÜRÜR!
Sanki başka sistemler sömürmez.
Silo wifilerin sokaklara yerleştirilip evsizlerin umursanmaması daha mı hoş olurdu ?
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilBir kişi de çıkıp sormuyor ki; "bu insanlar niçin evsiz?!"
SilGaliba bu insanlar, sokakta yaşamaktan zevk aldığı için evsizliği "tercih!" etmişler herhâlde!
Yazık!
Ölmüşüz de, ağlayanımız yok!
24 Aralık 2013'te, Konya'nın Ereğli ilçesinde, "Ayaz" isimli 40 günlük "insan!" soğuktan zatürreye yakalanıp bu dünyayı terketmişti! Eğer "Ayaz"ın ailesi de aklını kullanıp, evlerini kapitalizmin türlü çeşitli sömürüsüne "gönüllü!" olarak açşa idi; "Ayaz" bugün yaşıyor olurdu; değil mi?!
Suriye'den, Irak'tan, Afganistan'dan; İsveç'e, Norveç'e, Almanya'ya, İngiltere'ye, Kanada'ya, Avustralya'ya, Yeni Zelanda'ya ulaşmaya mecbur bırakılan "kaçak insanlar!" (kendilerine zahmet olmaz da!) üzerlerinde "kablosuz internet bağlantısı için wifi modem ve şarj cihazı!" taşırlar ise;
Hem "umut!" yolculukları daha "efficient!" olur,
Hem de amaçladıkları ülkeye varana kadar, bütün yolculukları boyunca çevrelerindeki her insana da internet hizmeti sağlamış olurlar; değil mi?!
Eğer yukarıdaki "proje!"yi de gerçekleştirmek isteyen "individualist entrepreneur!"lar çıkarsa; er meydanında hünerlerini görelim!
"Kaizen", "6 sigma", "neuro linguistic programming" öğrenmek bu günler için vardı!
Yazık!
Ölmüşüz de, ağlayanımız yok!
Bir kişi de çıkıp sormuyor ki; "Ayaz'ın bu dünyayı terketmesine yol açan düzen nedir?!"
Bir kişi de çıkıp sormuyor ki; "Suriye'deki, Irak'taki, Afganistan'daki bütün bu 'kaçak insan!'ları ülkelerini terketmeye mecbur bırakan düzen nedir?!"
Herkes "entrepreneur!" olmak sevdasında!
Yazık!
Ölmüşüz de, ağlayanımız yok!
evet, neredeyse bütün düzenler, insani değildir. insanlar tarafından düzülmüşlerdir ama insandan daha çok faydalanmak için.. yoksa, köydeki gibi imece usulü ile her iş kısa yoldan halledilirdi :)
SilSizi niçin NTV'de tuttuklarını tahmin etmeye çalışıyorum. Umarım yanılıyorumdur. Mason olma ihtimaliniz sebebiyle sizin CNBCE'den sonra NTV'de kalmanız sağlandı, çünkü çok güçlü bağlantılarınız var idi! Yanılıyor muyum?
YanıtlaSilBen mason değilim. Eskiden bu işler gizliydi şimdi artık en ufak bir araştırmayla bunları öğrenmek mümkün. Bunu kolaylıkla bulabilirsiniz. Bu tür derneklere özgür düşünmeyi sınırlayabileceği için katılmam. O nedenle hiçbir cemaate de üye değilim. Güçlü bağlantılarım filan da yok. Olsa da hiç bir şekilde kullanmazdım. Kendi bilgim ve deneyimlerim dışında başkalarından bir şeyler istemeyi onur kırıcı bulurum.
SilHocam yoruma yer birakmayacak ve cok guzel yorumlariniz oluyor. Sitenizde yorumlari begenebilecegimiz bir buton talep ediyorum.
SilHocam çok güzel bir teşbih yapmıssınız. Çok şeker bir insansiniz.
YanıtlaSilMerhaba hocam .konuş dışı Özür diliyorum.bu ay içinde bddk murakip yardımcılığı sınavı var malum.bu süre zarfında nasıl bir çalışma izleyelim.ingikizce kompozisyon çıkacak..Bununla ilgili bilgi ve öngörü n üzülme paylaşır misiniz hocam.simdiden tsk
YanıtlaSilBu süre zarfında en doğrusu ekonomi , maliye, muhasebe ve hukuk bilgilerinizi tazelemek ve geliştirmektir. Öncelikle neleri bildiğinizi hızla yazın. Mesela bir makro kitabı alın ve içindekiler kısmına bakın oradan bilmediğiniz veya zayıf olduğunuz konuları saptayıp okuyun. Aynı şeyi diğerleri için yapın. Bir yandan güncel konularla ilgili (mesela Fed'in faiz artırımının Türkiyeye muhtemel etkileri gibi) İngilizce kompozisyonlar yazın.
SilHocam, 2016'da usd'in gidecegi yol var midir? Yorumunuz nedir?
YanıtlaSilUSD'nin gideceği çok yol var gibi görünüyor. Fed'in faiz artırmasına bağlı. Faizin artış oranı kadar hangi aralıklarla artırılacağı da önemli.
SilHocam CNBC nin yayına son vermesini nasıl değerlendirmemiz lazım?Aynı grup ülkenin önemli bir bankasındada ciddi hisse satışı yapmıştı bunu önümüzdeki dönem için sıradan vatandaşlar olarak bizler nasıl okumalıyız ve sizin bu konudaki fikriniz nedir acaba.
YanıtlaSilBu konuda benim yorum yapmam doğru olmaz. Doğuş grubuna sorulması gereken bir soru bu.
Silhocam,biz büyüme rakamlarını ölçerken sabit fiyatlar üzerinden ölçüm yapıyoruz.ama neden milli gelirimizi söylerken cari fiyatları söylüyoruz.mesela şu an 800 milyar dolar civarında milli gelirimiz var bu cari fiyat diye biliyorum.bunun nedenini anlatabilir misiniz.teşekkürler.
YanıtlaSilÖnce piyasa fiyatlarıyla GSYH'yı buluyoruz. Sonra büyümeyi buradan sabit fiyatlara geçerek hesaplıyoruz. Çünkü fiyat artışı büyüme demek değil. Aslında doğrusu sabit fiyatlarla GSYH'yı kullanmaktır. Ama dünyada GSYH karşılaştırmaları yapılırken cari fiyatlarla dolara çevrilmiş GSYH'lar veya SAGP ye göre hesaplanmış GSYH'lar kullanılıyor. Bu, bir şekilde yerleşmiş bir uygulama.
SilTüketiciler Birliği'nden Mahfi Eğilmez'e tepki:
YanıtlaSil"Bizi aşağılıyor tarzda eleştirilerde bulunan Mahfi Eğilmez'i çok net bir şekilde kınadığımızı belirterek toplantıya başlıyorum."
(Zaytung değildir)
https://www.youtube.com/watch?v=MId8DN_HwJU
Zaytung değil ama emin olun Zaytung olsa ancak bu kadar olabilirdi.
SilBen herhangi bir bankada çalışmıyorum. 2006 yılından bu yana tv programı yapmak ve üniversitede ders vermek dışında hiçbir kurumla da ilgim yok.
İzlenen yanlış hayvancılık politikasını eleştiremeyen tüketiciler birliğinin esasen et tüketiminde çok geride olan bir topluma "et tüketmeyin" çağrısı yapması Komik ötesi bir durum ne yazık ki. Zaytung olsa bu kadar olurdu.
Hocam Türkiye enflasyonu nasıl dusurecek? İşsizlik problemi de var?
YanıtlaSilDüşürecek gibi görünmüyor.
SilHocam,
YanıtlaSilBu "Görünmez el", 1 dolarlık banknotun arkasındaki piramit içindeki göz (yeni dünya düzeni) olabilir mi?
Bilmem. O dizaynı çizenlere sormak lazım ne kastettiklerini.
Silgörünmez el diye bir şey yok.. piyasa denen bir şey var.. o piyasa da kendiliğinden oluşmaz, büyükler yönetir..
Silgörünmez el, sorumluluğu büyüklerin üstünden atmak için uydurulmuş bir tabir.
Hocam, aynı dizayna-sembole çocukluğumuzda izlediğimiz çizgi filmlerde, filmlerde, müzik kliplerinde bile rastlamak mümkün.
SilBence ya bütün dünyayı bir şekilde korku imparatorluğu yaratmak amacıyla kandırıyorlar, ya da gerçekten bu adamlar dünyadaki tüm merkez bankalarını, müzik-film endüstrisini, sanayiyi, medyayı kontrol ediyorlar.
İşaret için de "Lucifer'ın her şeyi gören gözü" deniliyor.
Amerika ile bu örgütün (İlluminati) kuruluş yılı aynı (1776).
Teşekkürler bilgi için.
SilHocam merhaba,
YanıtlaSilDünya ekonomisi için yeni normallerden konuşurken bir konu da faizler olmalı diye düşünüyorum. Gelişmiş ekonomilerde faizler çok uzun bir süredir çok düşük seviyelerde seyrediyor. Ekonomik büyüme bahsettiğiniz gibi düşmüş durumda, ülkelerin borç yükleri artıyor, riskler azalmış durumda değil ve belki de en önemlisi ekonomi yönetimlerinin manevra alanı iyice daralmış durumda. Sİzce sistem bu yapıyı taşımaya ne kadar daha devam edebilir? Yoksa ekonomi tarihi kitaplarına girecek gelişmeler yaşayabilir miyiz? (doların rezerv para olma özelliğini kaybetmesi vb gibi)
Kapitalizm çok esnek bir sistem. Bunu da aşar mı bilemem ama şimdiye kadar birçok krizi aştı.
SilHocam merhaba marmara universitesi ekonometri bolumunden bu sene mezun oldum ve ayni universitede istatistik yuksek lisansina basladim ama ben arastirmaci degil finansçi olmak istiyorm ozel sektorde deneyim kazanmak istiyorum.Sizce lisans sonrasi yuksek lisans faydali mi yoksa deneyim kazanmak daha mi iyi yüksek mevkilere gelmek icin.Tavsiyeleriniz cok onemli benim icin simdiden tesekkuler.
YanıtlaSilSaygilarimla...
Madem öyle bir isteğiniz ve eğiliminiz var keşke finans yüksek lisansına girseydiniz.
SilTsunami geliyor...
YanıtlaSilBeklenti satın almak nedir hocam her yerde bunu duyuyorum ?
YanıtlaSilBeklentiye göre pozisyon almak anlamında kullanılan bir deyimdir. Piyasanın satın alacağı bir şeyi önceden satın alırsanız buna beklentiyi satın almak denir. Bu bazen satmak şeklinde de olabilir.
SilMahfi Bey, kısa vadede bazı düşünceleri benimsemez isek, bu yeni normallerin de bir süre sonra eski normalden bir farkı kalmayabilir.
YanıtlaSilBir hedefimiz olmalı ki, adımlarımızı doğru atıp atmadığımızı, doğru istikamette olup olmadığımızı bilelim.
Bu hedefi, bir dilek olarak düşündüğümde aklıma bir film geliyor. Brendan Fraser ve Elizabeth Hurley'nin oynadığı 2000 yapımı süper komedi filmi (bedazzled). Eliot Richards, şeytanın gerçekleştireceği 7 dilek karşısında ruhunu ona satacaktır. ama şeytan gerçekleştirdiği her dileğe bir terslik koyar ve Eliot'un bütün dilekleri teker, teker biter... Yani Eliot dileğini eksiksiz bir biçimde, herhangi bir flue alan bırakmaksızın anlatmadığı için, hayallerini bir türlü gerçekleştiremez.
Bizim de hedeflerimizin kaderi hep bu oluyor maalesef. Herşeyi, her ayağı düşünülmüş bir hedef tasarlamadığımız için, bir yerinden işler sarpa sarıyor.
En az %5 lik bir büyüme istememeliyiz. Dışardan borç bul, konut kredi faizlerini %1 in altına indir, ilerisini düşünmeden tüketimi teşvik et, basiretsiz borçlanmaya göz yum, %8-%10 bile büyüyebiliriz. Sonrasını anlatmıyorum, ne olacağı belli.
Fakat biz en az %5'lik bir büyüme istiyoruz, ama sanayinin, ihracatın GSYH daki payının arttığı bir kalitede olmasını diliyoruz. Üretimimizi arttıracak, istihdam artışı sağlayacak, net UYP pozisyonumuzun eksiden artıya doğru bir seyir izlemesine neden olacak bir büyüme istiyoruz. En önemlisi teknoloji üreten bir büyüme istiyoruz
Teknoloji üreten, sermaye malları sektöründe uzmanlaşan bir ülke olmadığımızda, hedeflerimizi başaramayız. Dünya gazetesinden bir alıntı yapmak istiyorum.
"LAV markası ile ise sofra camı üreten Gürallar’ın Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, Türkiye’de sanayici olmanın ‘çok kolay olmadığını’ yaşadıkları şu tecrübeyi paylaşarak ortaya koydu: “Katma değerli ürüne yönelmek gerektiği konuşuluyor, biz buna mikro ölçekte bir örneğiz. Global oyuncular cam üretimine girmek istediğimizde önümüzü kestiler, bize makina satılmasını engellediler. Vazgeçmedik, kendi teknokentimizi kurduk. Şu anda dünyada hiçbir örneği olmayan üretim metodlarını fabrikamızda kullanıyoruz. Kendi teknolojimizi üretip, o teknoloji için gereken makineleri de kendimiz ürettik. Şimdi dünyadaki 6’ncı üretici olarak 130 ülkeye ihracat yapıyoruz.”
Bunu her alanda yapamazsak, hedefleri tutturamayız. Konuştuğumuz hep büyümenin finans ayağı olur. Finans sayesinde yaratacağınız rahatlama büyümeye olumlu etki eder, ama bir yere kadar.
Hocam işçinin işverene maliyetinin yıllara göre dizisi ile işsizlik oranı arasındaki korelasyon kat sayısını düz yoldan belirlemek istatistiki açıdan doğru mu? Bu iki seri arasında zayıf bir ilişki çıkıyor çünkü.
YanıtlaSilKatsayı düşük çıkıyorsa ilişki zayıftır.
Silhocam,ben şu an türkiye'nin 2015 yılı büyüme tahminini elimdeki hangi araçlarla yapabilirim ve bu araçları nereden temin edebilirim?
YanıtlaSilTarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin verilerine bakın. Tarım ve sanayi üretimi için TÜİK'e, ticarette önemli kalemler için BDDK'nın krediler rakamlarına bakın. Ayrıca beklenti anketlerine de bakın.
SilHokus Pokus ile para basan ülkeler
YanıtlaSil200 küsur yıllık tarihi boyunca, Amerika Birleşik devletleri, 2008 yılına gelinceye kadar sadece 825 milyar dolar civarında para basmış. Bu paralarla dev sanayi altyapısı, mega şehirler, 2 tane dünya savaşı, Vietnam savaşı, Körfez savaşlarını finanse etti, büyük bilimsel atılımlar gerçekleştirdi ve aya iniş projesini hep bu 825 milyar dolarlık tabanla gerçekleştirdi. 2008 yılına kadar bastığı paraları basma gerekçesi olarak, ekonominin büyüme hızı kadar ilave para basılır diyerek gösterdi. Yani ABD ekonomisi bir yılda %5-6 büyüyorsa, para hacmini de aynı oranda arttırarak para basarak dağıttı.
2008 yılında mortgage krizinde aslında batı finans sistemi fiilen çöktü...
Sadece Lehman Brothers iflas etmiş gibi gösterildi ama aslında JP morgan, Bank of Amerika ve CITI'nin de içinde olduğu tüm bankalar batmıştı. Ama batan büyük bankalar batmamış gibi gösterildi. Bunun için Fed, son 200 yılda bastığının tam 4 katını yani 3,3 trilyon dolar para basarak batık bankalara hibe verdi + ödemelerini yapmaları için ihtiyacı olan vatandaşın cebine 'vergi indirimi' adı altında para koydu. Bu gerçekleşen işleme 'parasal genişleme' ingilizcesi 'QE: quantitative easing' adını verdi.
Avrupa Birliği o zamanlar, özellikle de Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Fed'in bu havadan para basma ve bedavadan dağıtma olayına şiddetle karşı çıkmıştı ama engel olamadılar. Çünkü ABD ve ABD bankaları batamayacak kadar büyüktü (too big to fail) bu sebeple QE adı altında yoktan para yaratma ve dağıtma olayı, 'Money out of thin air' olarak ekonomi literatürüne girdi. Daha sonra aynı hokus pokusu Avrupa Birliği Merkez Bankası yapacaktı...
Sonuç olarak ABD ekonomisi, 17 trilyon dolarlık bir ekonomi iken bastığı 3,3 trilyon dolar ile parasal tabanını 825 milyar dolardan 4,1 trilyon dolara yükseltti. Yani parasal tabanı milli gelirinin %24'üne ulaşmış durumda. Peki bu hokus pokus ile yaratılıp kar amaçlı piyasaya sürülen paralar reel ekonomiye dönüştü mü? Hayır. Sadece finansal balonu (krediler ve türev ürünler) büyütmeye yaradı.
Bu genişlemeyle gelen paranın asıl buyuk kisminin piyasaya hiç çikmadıği, abd bankaları 2 küsür trilyon doların üzerinde oturuyor denilirken ne kast ediliyo?
SilYani bu parayı fed bankalara sağladıysa ve bankalar kredi olarak dağıtmadı ise bu genişleme sayılmaz.
Bankalar fed den bu parayı düsukte sa faizle aldılar ve karşılığında kağıtları verdiler ise ellerinde tuttukları her dakika Zarar ediyo olurlar.bilen biri anlatsın lutfen.
Aynen öyle. bu sebeple bu bankalar yine batağın eşiğinde. Yakında yine biri iflas bayrağını çeker, bu sefer Fed çözümü nerede bulacak bakalım, yine parasal genişleme mi yapacak? Kanımca sistemin iflası yakındır. Dolar çökecek ve pul olacak. Yeni küresel düzen Çin ve Rusya işbirliği ile kurulan Çin bankası aracılığıyla kuruluyor. Euro bölgesi de ona katıldı. ABD ve İngiltere yalnız bırakıldı. IMF başkanı Lagarde, Reset işleminden bahsediyor bir süredir. Ülkelerin dolar borçlarını sıfırlayacaklar ve finans dünyasında temiz bir sayfa açılacak.
SilÜtopik gibi geldi. Dolarin bu kadar kolay olacagini sanmam. Ya buyuk bi kriz ya da dunya savasi belki sebep okabilir.
SilHer şey mümkün olabilir. Ama ben doların gücünün Amerikanın tüketim gücünden geldiğini düşünüyorum. Çin ve Rusyanın veya başka ülkelerin paralarının dolarla yer değiştirmesi için, Amerika gibi tüketmesi, cari açık vermesi gerekir.
Silİkinci kısıt ise, paranın karşılığının altın olmamasıdır. Yani ellerinde rekor derecede dolar rezervi olan ülkeler bunu FED'e iade edip karşılığında altın alamayacaklar. Peki doları kime satacaklar? Her alışverişte, bu ister USD borçlarının sıfırlanması olsun, birinin elinde kalacak bu USD. Hangi ülke ellerindeki doların pul olmasını isteyebilir. Cari açık veren bizim gibi yüksek dolar borcu olan ülkeler hariç tabi:)
Bu parasal genişleme ile daha da arttırdı hakimiyetini dolar ve tabiki FED.
Doların karşılığı olmaması ABD'nin elini güçlendiriyor gibi görülse de elinde yüksek miktarda dolar bulunduran ülke ya da yatırımcılar yavaş yavaş altına ya da diğer para birimlerine kayabilirler. Bu gibi bir durumdan "uyanmayan" biz gibi ülkeler de yavaş yavaş ucuzlayan dolarları toplayıp borçlarını ödemek bir yana, bunları bizzat yatırıma dönüştürmek için de kullanabilirler ki eğer zamanlama hatası olursa o dolarlar bizde patlarve pul olur. Öyle bir durumda düşülebilecek krizin niteliklerini düşünmek bile korkunç.
Silİ.İ.
hocam isşizliğin ekonomiye etkisi nedir? Bu konuyla ilgili bir yazı yayınlayabilirmisiniz?
YanıtlaSilmerhaba hocam işsizliğin ekonomiye etkisi nasıl olabilir?
YanıtlaSil