Ekonomideki Bazı Çelişkiler
Değer Çelişkisi
Bir başka adı elmas – su çelişkisidir. Su, yaşam için
vazgeçilmez bir nesne, elmas ise süs ve gösteriş dışında anlamı olmayan bir
nesnedir. Buna karşın elmasın piyasa fiyatı suyunki ile ölçülemeyecek kadar
yüksektir. Bu çelişkinin nedeni ekonomideki temel meselelerden birisine bolluk
– kıtlık, arz – talep meselelerine götürür bizi. Bir şey bolsa (yani arzı
talebinden fazlaysa) fiyatı düşer, bir şey kıtsa (yani arzı talepten düşükse)
fiyatı yükselir. Su bol, elmas ise kıttır.
Özet: Fiyatı, bir malın ne kadar yararlı ve vazgeçilmez
olduğu değil onun ne kadar az ya da çok bulunur durumda olduğu belirler.
Easterlin Çelişkisi
Richard Easterlin’e göre: "yüksek gelir mutlulukla pozitif
bir korelasyon içindedir ama uzun dönemde gelir artışı mutluluk artışına yol
açmaz.” Bu durumu saptayan anket sonuçları bulunmaktadır. Bu çelişkiden çıkan
sonuç, hükümetlerin GSYH büyümesini artırarak insanları mutlu etmeye
çalışmaktan çok doğrudan insanların mutluluğunu artıracak konulara
yönelmelerinin daha doğru olacağıdır.
Özet: Parasız olmaz belki ama
tek başına parayla mutluluk olmaz
Giffen Çelişkisi
Talep yasasına göre bir malın fiyatıyla talep edilen miktar
arasındaki ilişki ters yönlüdür. Bu kuralın istisnasını ilk kez İskoç iktisatçı
– istatistikçi Sir Robert Giffen öne sürmüştür. Giffen, 19. yüzyılın
ortalarında İrlanda’da ortaya çıkan patates kıtlığının patates fiyatlarını
yükselttiğini, bunun patatese olan talebi düşürecek yerde artırdığını görmüş ve
bu tersliğin nedenini araştırmıştır. İncelemesi sırasında İrlandalı işçilerin
gelirlerinin çok düşük olması nedeniyle beslenmelerini ağırlıklı olarak patates
ile karşıladıklarını, et gibi daha pahalı ve kaliteli yiyeceklere daha az bütçe
ayırdıklarını gözlemlemiştir. Oluşan patates kıtlığı nedeniyle patates
fiyatları artınca bu tüketicilerin patatese ödedikleri bedel de yükselmiştir.
Giffen, patates fiyatlarındaki bu artış sonucunda işçilerin, et ve diğer pahalı
yiyecekleri almaya paraları yetmez hale gelince paralarının tümünü patates
talep etmeye ayırdıklarını görmüştür. Talep yasasına bir istisna oluşturan bu
tür mallara Giffen malı, ortaya
çıkan bu çelişkili duruma da Giffen
Paradoksu (çelişkisi) deniyor. Konuyla ilgili ikinci istisna
gözlemini iktisatçılar, Robert T.
Jensen ve Nolan H. Miller, Çin’in Hunan ve Gansu eyaletlerinde yapmışlardır.
Jensen ve Miller, Hunan eyaletinde insanların temel gıdası olan pirinç ve Gansu
eyaletinde buğday talebi üzerine yaptıkları araştırmalarla Giffen paradoksunu
çok daha yakın bir zamanda (2007) yeniden test etmişler ve benzer sonuçlara
ulaşmışlardır. Ulaştıkları sonuca göre; pirinç, buğdaya göre Giffen malı olmaya
daha yakın konumda bulunmaktadır.
Özet: Her kuralın bir istisnası
vardır.
İkarus Çelişkisi
Kral Minos tarafından bir labirente hapsedilen Daedalus
buradan uçarak kaçabilmek için kendisi ve oğlu İkarus’a balmumu ve kuştüyü
karışımından kanatlar yapar. Kendisi kanatları takıp uçarak kaçmadan önce oğlu
İkarus’a gökyüzüne fazla yükselmemesi ve güneşe yaklaşmamasını öğütler. İkarus,
babasının ardından kanatlarını takarak uçmaya başlar ve labirentten çıkar. Ne
var ki uzun süre hapis kalan İkarus uçmanın ve gökyüzünde yükselmenin tadına
doyamaz. Kendisine güveni arttıkça babasının öğütlerini unutarak güneşe doğru yükselir. Güneşin sıcaklığı kanatlarındaki
balmumunu eritince de denize düşer ve boğulur.
Danny Miller 1990 tarihli İcarus Paradox adlı kitabında bu
efsaneyi iş dünyasına uyarlar. Miller’a göre çoğu şirket, belirli bir başarıya
ulaştıktan sonra bu başarı verdiği aşırı güvenle şirket yapısının
karmaşıklaşması, maliyetlerin artması, rakiplerin stratejilerini küçük görme
gibi yollara kolayca girerler. Bu tür yollara girdiklerinde de genellikle denetimi
elden kaçırırlar ve sonuçta çöküşe kadar giderler.
Özet: Aşırı güven,
dikkatsizliğin öncüsüdür.
Tasarruf Çelişkisi
Toplumda bir kişinin ya da birkaç kişinin tasarruf etmeye
başlaması kendileri için iyi bir şeydir. Ayrıca bu tasarruflar yatırımlar için
de kaynak oluşturacağı için yararlıdır. Ama bütün toplum tasarruf ederse bunun
sonucu yararlı olmaz. Toplumda herkesin aynı zamanda tasarrufa başlaması,
toplam talebin ve dolayısıyla toplam gelirin düşmesine yol açar. Toplam gelir
düşünce de tasarruflar düşmeye başlar. John Maynard Keynes tarafından
geliştirilen bu yaklaşım Keynesyen ekonominin temellerinden birisini oluşturur.
Özet: Tasarruf, tüketimi
düşürecek biçimde geliştiğinde yarardan çok zarar getirir.
Triffin Çelişkisi
Belçikalı iktisatçı Robert Triffin, 1960 yılında Bretton
Woods sisteminin sonunda gelip bir açmaza dayanacağını ileri sürdü. O yıllarda
ABD Dolarının karşılığında altın vardı. Bretton Woods sistemi, basılan her 35
Dolar karşılığında ABD Hazine kasalarına 1 Ons altın konulmasını öngörüyordu.
Doların, altın karşılığı basılmaya devam etmesi, altın karşılığı basılmayan diğer
paralar karşısında tercih edilme üstünlüğü sağlıyor ve Dolar rezerv para
konumuna giriyordu. Rezerv para konumunda olduğu için Dolara, ABD içinden
olduğu kadar dış dünyadan da talep vardı. Triffin’e göre cari açık veren ABD,
bu açığı kapatmak için Dolar basıp dünyaya dağıtmaya devam ettikçe insanlar,
ABD hazine kasalarındaki altının bu kadar Doların karşılığını vermeye
yetmeyeceğini düşünecek ve Dolara güven azalacaktı. Cari açığı kapatmak üzere
Dolar basmakla Dolara güven sağlamak arasında oluşan çelişki Triffin Çelişkisi
(Paradoksu) adıyla anılır oldu.
Özet: Her şeyin bir maliyeti
vardır.
Hocam sizin sayenizde 4 sene boyunca ilgi duymadığım iktisata ilgi ve sevgi duymaya başladım. Hem yazılarınız hem de anlaşılır kitaplarınız için çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Ne mutlu bana bir katkım olduysa.
SilHocam dış ödemeler dengesinde sermaye hesabı ve gelir hesabı yatırım geldiğinde pozitif çıktı veriyorsa, dış yatırıma muhtaç turkiye büyüdüğü zaman neden dış açık veriyor ?
YanıtlaSilBirbiriyle ilgili olmayan konuları bir araya getirdiğinizde bir anlam çıkmaz. Sermaye hesabı bir fiziksel olayın nasıl finanse edildiğini gösterir. Türkiye'nin büyümesi fiziksel üretimi artırmasıyla olur. Bu üretimi artırmak için dışarıya sattığınızdan daha fazlasını dışarıdan alırsanız hem büyür hem de dış açık verirsiniz.
SilSayın Hocam,
YanıtlaSilÇekirdek enflasyon(tüik verileri kullanılabilir!) ve reel faizi ve bizi aslında mevcut durumda nasıl etkilediğin bir yazınızda paylaşırmısınız.
Geçmişte yazmıştım ama bir daha yazarım.
SilHocam en beğendiğiniz iktisatçı kim, Keynes mi?...
YanıtlaSilKeynes, Marshall, Marx.
Sil'İktisat' diye bir şey yok ki 'iktisatçı' olsun! Saçma sorular sormayınız lütfen!
Silİktisat yok ekonomi var.
SilEkonomi de yok, ekonomist de yok, ekonometrist de yok, floor trader da yok... Sadece hayat var!
Silİktisat bilimi de mi yok
SilBakınız, 'iktisat'ın yokluğunun en temel ispatlarından birine, yukarıdaki yazıda 'elmas–su çelişkisi' örneği ile kısaca deyinilmiş!
SilAsla vakit kaybetmememiz gereken alanları bir de 'bilim mi değil mi' diye sorgulamaya başlarsak, enerjimizi yanlış yerde kullanmış oluruz! Tıpkı 300 küsür seneden fazla tükettiğimiz gibi!
İşte bir açıklama:
'Economics is not a science'
(Joris Luyendijk)
11 Ekim 2015
http://www.theguardian.com/commentisfree/2015/oct/11/nobel-prize-economics-not-science-hubris-disaster
Ekonominin bilim olmadığını iddia eden bu makaleyi ve yorumları okuyunca, saçma sapan ideolojik söylemlerle ekonomiyi batırıp, ülkelerini ve halklarını sefalete sürükleyen demagogların ruhu şad olmuştur.
SilHocam ödemeler dengesi tablosunda neden bir dünya standardı yok? Almanya'daki verilerin tabloya yazılış şekli ile Türkiye'deki verilerin yazılış şekli çok farklı. Sadece terimler aynı, okumakta zorlanıyoruz. Ben yanlış verileri mi inceliyorum acaba?
YanıtlaSilAslında var. IMF'nin bütün dünya için belirlediği bir ödemeler dengesi standardı var. Mesela bizde 6. düzenleme IMF tarafından yapılan son standart düzenlemesine göre yapıldı.
Silhttp://www.imf.org/external/pubs/ft/bop/2007/bopman6.htm
Ama ülkeler uymuyorlar buna.
SilMahfi Hocam,
YanıtlaSilOcak 2015'te şu açıklama yapılmış idi: "Ne diyorlar? İnsanı böyle adeta çıldırtacaklar, enflasyon düşerse faizi düşüreceklermiş. Bu anlayış anlayış değil, bu yanlış bir mantık, doğru bir mantık değil çünkü enflasyon sebep, faiz netice değildir. Faiz sebep, enflasyon neticedir."
http://www.hurriyet.com.tr/cumhurbaskani-erdogandan-faiz-enflasyon-aciklamasi-28094931
Buna "RTE paradoksu" mu dememiz gerekir?
Bence bir şey demeyelim. Her konuda bir şey demek zorunda kalırsak hiç bir şeye yetişemeyiz.
SilHocam şu adresteki formülden hiçbir şey anlamadım:
YanıtlaSilhttps://en.wikipedia.org/wiki/Phillips_curve#New_Keynesian_version
Pi işareti dışındakilere tamamıyla yabancıyım.
MODEL ŞUNU SÖYLÜYOR:
SilBugünkü enflasyon, bir sonraki periyottaki enflasyon BEKLENTİSİ ile İçinde bulunduğunuz periyodun GSYH na bağlıdır.
Ekonmetrik olarak elindeki data ile beta ve K yı hesaplarsın.
K'nın açılımına gelince, orada gördüğün alfa ve fi ler,Üretim fonksiyonunun (technology function) sonsuz periyotta optimizasyonundan geliyor. K nın modellemesi seçtiğin fonksiyona göre değişir.
Dünyada makro ekonomik modelleme, bu tip denklemlerle işliyor. Biz ise çoğunlukla IS-LM den öteye geçemiyoruz.
Hocam ödemeler dengesinde finans hesabı -9 milyar dolar iken, cari işlemler hesabı da -20 milyar dolar iken cari ve finans dengesi nasıl -11 oluyor? Burada sermaye hesabının pozitif çıkması gerekmez miydi?
YanıtlaSil6. Düzenleme ile sunum şekli değişti,. Oradaki işaretlere takılmayın. Eksi Türkiye'ye giren finansmanı ifade ediyor.
Sil6. Düzenleme ile sunum şekli değişti,. Oradaki işaretlere takılmayın. Eksi Türkiye'ye giren finansmanı ifade ediyor.
SilHocam,
YanıtlaSilEdım Simitçi olarak sizi kınıyorum:)
Adam Smith, en tehlikeli, en zehirli hastalık yayıcı, en ölümcül iktisatçılardan biridir! Savunmazsanız kendinize iyilik etmiş olursunuz!
SilAdam Smith de tabii çok önemli bir iktisatçıdır ama benim sıralamam böyle. Ben mesela dördüncü sıraya Smith'i değil Ricardo'yu koyarım.
SilHocam, GSYH içindeki kamu harcamalarının optimal düzeyi ne olmalıdır? Kamu Harcamaları ile vergi tahsilatı arasındaki optimallik düzeyine ilişkin Türkiye özelindeki görüşleriniz nelerdir.
YanıtlaSilBu ölçü her ülkeye göre değişir. Türkiye için biraz yüksek olabilir. Her ikisi için de yüzde 20 - 25 aralığı iyi görünüyor bana.
SilHocam Türkiye 3.çeyrekte yüzde 4 büyüdü ama bugün açıklanan eylül ayı işsizlik oranıda yüzde 10.3 olarak açıklandı buda bir çelişki değil mi?Bir an aklıma geldi konu ilede alakalı olunca yazayım dedim.
YanıtlaSilEvet % 4 büyüyen bir ekonomide işsizlikte aşağı yönlü bir gidiş olmalıydı. İki olasılık söz konusu olabilir: (1) Kayıt dışı istihdam söz konusu olabilir (Suriyeli istihdamı), (2) Büyüme istihdam yaratmayan bir nitelik taşıyor olabilir. Ya da bir üçüncü olasılık her ikisi de söz konusu olabilir.
SilHocam büyüme-işsizlikten bahis açılmışken, okun'un gsyh'deki %2.5'luk büyüme işsizliği %0.5 azaltır şeklinde bir teorisi vardı sanki.. Biraz bahsedebilir misiniz??
Sil"S.S."
Hocam aile sirketleri neden hep 2. Nesilde batar? Bu zorunluluk mudur?
YanıtlaSilHep batmazlar ama dediğiniz gibi batanlar da ihmal edilebilecek sayıda değil. Sanırım ikinci nesil babalarının yarattığı şirketi onlar kadar benimsemiyor.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilhocam;tasarrufların sadece bir kaç kişi değilde toplumun büyük çoğunluğu tarafından yapılmasının zararını şu şekilde özetlesem yanılırmıyım; tasarruflar genel olarak toplum tarafından yapılırsa yatırımların finansmanı açısından ilk bakışta sıkıntı olmayacakmış gibi gözükmektedir.fakat toplumun çoğunluğunun tasarruf yapması tüketimleri azaltacak ve talebi uyarmayacak buda firmaların yeni üretimler,yeni yatırımlar yapmasına engel teşkil edecektir.her ne kadar yatırımlar için bol bir kaynak oluşsada firmalar talep olmadığını gördüğünde atıl duran tasarrufları kullanmayacaklardır.kısaca tasarrufların çok olması milli geliri her zaman artırmaz asıl mesele firmaların yatırım yapma istekleridir.firmalarda bu istek olmadığı müddetçe tasarruflar atıl durmaktan başka bir işlev görmeyecektir.bu sebeple tüketim ile tasarruf arasında denge sağlanması gerekir.bu şekilde düşünsem yanılırmıyım? saygılarımla
YanıtlaSilYanılmazsınız, doğru özet.
SilHocam merhaba
YanıtlaSilSizi saygı ve sevgiyle uzun zamandır takip ediyorum. Sayenizde iktisat ile ilgili kafa yormak benim için çok daha zevkli oldu. Hatta öyleki odtü'de istemeye istemeye okuduğum iktisattan şimdi ders veriyorum. Size bir sorum olacak: Asgari ücretin 1300 TL olması ile oluşacak enflasyonist baskının ileride ücretlerin satınalma gücünü şimdikinden bile daha kötü hale getireceğini düşünüyor musunuz? Şahsen ben bu ücret artışının yaratacağı enflasyonist baskının çok sınırlı düzeyde kalacağını düşünüyorum fakat konuyla ilgili sizin değerli fikirlerinizi merak ediyorum.
Çok teşekkür ederim.
SilEvet asgari ücret artınca enflasyonist baskılar da artacak. TCMB'nin faiz silahını doğru yönde kullanamadığını hatırlarsak enflasyonu ileride düşürebileceğini düşünmek de rasyonel bir yaklaşım olmayacaktır.
Hocam merhaba
YanıtlaSilTasarruf paradoksunu okuyunca, Turkiye ekonomisine iliskin soylenen su sozler aklima geldi: Cari acigi surekli dis kaynaklarla finanse edemeyecegimiz icin (Fed^in faiz artirmasi vb. sebeplerle) tasarruflari artirmamiz lazim. Buyumesinin daha cok talep yonlu buyumeden kaynaklandigi soylenen ekonomimiz icin, buyume-tasarruf paradoksunun gerceklesme ihtimali var midir? Tasarruflari cari acigi finanse edecek kadar artirirsak ekonomimizin daralacagini soylemek gercekci olur mu?
Tesekkur ederim.
Türkiye'de tasarruf / GSYH oranı yüzde 14. Yatırım / GSYH oranı ise yüzde 20 dolayında. Aradaki fark da cari açık. Ve biz bunu dışarıdan finanse ediyoruz. Demek ki tasarruflarımızı 3 - 4 puan artırsak sorunu büyük ölçüde çözeceğiz. Ama bunu yapamıyoruz. Temel nedeni de reel faizin hızlı düşmüş olması.
SilTesekkurler:))
YanıtlaSilHocam Donald Trump gibi birisinin çok ama çok zengin olması da bir çelişki değil mi? İktisat nasıl açıklar bunu?
YanıtlaSilBence bunu iktisat değil sosyoloji ve finans açıklamalı.
Silhocam yarın malum fed günü olacak. bu bağlamda bir şey sormak istiyorum 2008 yılında fed 2000 yılı başlarındaki likiditeyi aynı şekilde geri döndürmek için faizleri yüzde 5e çekti. buna rağmen 2008 yılında kriz oldu. burada bir çelişki var sanırım, krizin çıkmaması için böyle bir şey yaptılar ama yine kriz çıktı neden hocam eksik olan ne vardı?
YanıtlaSilÇünkü kriz çıkmaması için Fedin hamlesi yeterli değildi. Piyasada türev ürünlere dayalı genişleme sürüyordu. Kurallar yeterince sağlamlaştırılmamıştı.
SilHocam lütfen yanlış anlamayın ama sanırım sayın Aziz Sancar da eğilmez bir insan!
YanıtlaSilAziz Sancar önemli bir insan. Kendisini bugünlere getirdiğini düşündüğü Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete duyduğu saygı da bilim adamı yönü kadar dikkat çekici.
SilDeğerli Mahfi Hocam,
YanıtlaSilYakın ilişkilerimiz bulunmasından dolayı ortadoğu pazarı ile ilgili öngörüleriniz var mı? Saudi Arabistan'da geçen 5 yıl içerisindeki yüksek petrol fiyatlarından kazanılan gelirler 2015'deki düşüş ile beraber gelir darlığının halk tarafından hissedilmemesi için kralın verdiği ek ödemelerle satışlar hiç olmadığı kadar canlandırılmış durumda. Petrol fiyatları 2008 yılında işsizliği ve ekonominin Türkiye'de kötü olduğu yıllardaki seviyerelere geriledi. Geleceğe yönelik ekonomik ilişkiler konsunda ne gibi durumlar bizi bekliyor? Değerli yorumlarınızı çok merak ediyorum. Burası bu konuyu yazmak için çok uygun değil biliyorum ama başka soracak yer bulamadım affınıza sığınıyorum.
Saygılarımla..
Evet özellikle Suudi Arabistan'da petrol fiyatlarının yarattığı olumsuzluğu gidermek için belirli bir çaba var. Bu çaba bizim buralarda iş yapma, ticaret yapma olanağımızı artıracak gibi görünüyor. Ne var ki petrol fiyatları bu düzeyde devam ederse bu durum sürekli olamaz. Görülen o ki petrol fiyatları uzunca bir süre 50 - 60 USD / Varil gibi bir düzeyde devam edecek. Bu olgu, ortadoğuda belki ilk bir iki yıl değil ama sonrasında çok sorun çıkarır. Bu da bizim pek lehimize olmaz. Yani bu gelişmeler ilk bir kaç yıl bizim lehimize gibi olsa da sonrasında aleyhimize döenbilir.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilHocam bu sözle anlatılmak istenen tam olarak nedir:
YanıtlaSilDebt is socialised, profit is privatised.
Kar kisiseldir, borc devletin (bizde de oyle degilmi, bazi borclara devlet garantisi verilmiyor mu?)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilHocam yazınız için çok teşekkürler
YanıtlaSilBenim konu dışı 2 sorum olacak cevaplarsanız çok sevinirim.
Kitlerin ve kamu bankalarının görev zararları Hazine'den mi karşılanıyor ve bu görev zararlarının nedeni nedir?
Yıllık bütçede kitlere ödenek ayrılıyor mu?
Çok teşekkür ederim.
Merhaba butce planlamasi yapilirken kitler konunun disinda tutulmustur yani ayrilmaz,kitlerin zararlari hazine tarafindan finanse edilirken bankalar hakkinda bilgiye sahip degilim.
SilKİT'lere verilen görevlerden eğer bir görev zararı doğuyorsa bu zarar Hazinece karşılanıyor. Yıllık bütçede KİT'lere bu tür zararlar için ödenek ayrılıyor. Prensip olarak yıllık bütçede ayrılan ödenekler üzerinde zarara neden olacak görevlerin KİTlere verilmemesi gerekiyor.
SilTürkiye kendinin tüm tarım ihtiyacını karşılayacak bir şirket ağı kurabilir mi? Ya da köylülerin tarım ürünleri üretmesi yerine sadece şirketlerin üretmesi daha sağlıklı olmaz mı? Yani temel ihtiyaçları bireysel yerine kurumsal çiftlikler ile karşılamak daha doğru değil mi?
YanıtlaSilElbette olur. Ama o zaman çiftçiler ne yapacak?
SilHocam bir de gibson paradoksu vardı bi ara epey konuşuldu. 1971 den sonra geçerliliğini kaybetti deniliyor. Siz ne düşünüyorsunuz
YanıtlaSilDaha birçok paradoks var. Bu paradoksların bir bölümü belirli dönemlerle ve gelişmelerle sınırlıdır. Gibson paradoksu da bunlardan birisidir.
SilHocam merhaba,
YanıtlaSilYıl sonu geldi ve şimdiden 2016 yılında yapılacak zamlar gündemde... Ben bankacıyım ve beklenen zam oranı % 8.8.... Sizce türkiyede enflasyon %8.8 midir? Birde enflasyon sepetinde hangi mallar var ?
Enflasyon sepetinde aklınıza gelebilecek malların çoğu var ve güncelleniyor. Orada bir sorun yok. Ama ne kadar gerçeği yansıtıyor derseniz orada bazı tereddütler var. Benim farklı bir şey diyebilmem için aynı sepete ilişkin verileri toplayıp benim de ölçme yapmam gerekir. Maalesef bunu yapabilecek teşkilata sahip olmadığım için açıklanan veriyi doğru kabul edip onun üzerinden analiz yapıyorum.
SilSayin hocam degerli yazilarinizla bizleri aydinlatiyorsunuz, önerim enflasyon verilerinin nasil ve nereden toplanacagini bizlere anlatirsaniz umarim bir cok arkadas bu konuda size yardimci olup bu verileri toplar sizlere gönüllü olarak getirirler. Sahsen bu konuda ben size yardimci olmaya hazirim. Saygilarimla.
SilHocam çok güzel bir yazı teşekkür ederim.Hocam elmas su paradoksu çoğunlukla marjinal fayda üzerinden anlatılıyor siz bolluk ve kıtlık üzerinden anlatmışsınız,marjinal fayda üzerinden de bir örnek verebilirmisiniz siz anlatımınızla daha net anlayacağımı düşünüyorum teşekkür ederim...
YanıtlaSilAşağı yukarı aynı hesaba gelir. Marjinal demek eklenen son birim demektir. Susuz kalmış birisi için ilk bir kaç bardak su çok değerlidir. Ama devam ettikçe değeri düşer. Son bardak artık değerinin sıfıra geldiği yani değersiz olduğu birimdir. Bu durumda suyun marjinal faydası düşüktür. Buna karşılık elmasta böyle bir bolluk söz konusu değil. O nedenle ilk birimi de son birimi de çok yüksek değere sahiptir. Yani elmasın marjinal faydası yüksektir.
SilHocam çok teşekkürler sağolun
SilElinize, emeğinize sağlık hocam.. Sayenizde genç arkadaşların hem ilgisi hem bilgisi artıyor
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHocam tasarrufun altına "Yastık altı" birikimin tasarruf olmadığını not düşer misiniz. Daha önce çok defa söylemenize ragmen sizi yeni takip edenlerde tasarruf kavramının ne oldugu net otursun diye not düşmenizi yararlı görüyorum.
YanıtlaSilEvet haklısınız ama insan her sefer aynı notu düşmeyi unutuyor.
Silisvec ekonomisinin ne euro krizi ne amerika krizi ne de cin yavaslamasundan etkilenmemesj sizce nasil bir celiski
YanıtlaSilMutlaka etkileniyordur ama boyutu düşük.
Silhocam Avrupa birliği üyelerinde tüm ülkelerin faiz oranları eşit olması ülkelerin kendi ekonomik durumu için bir çelişki değil midir? örneğin tasarrufun çok az olduğu bir Avrupa birliği ülkesinde bu çok olumsuz olmaz mı
YanıtlaSilFaiz oranı hepsinde eşit değil. Eşit olan AMB'nin uyguladığı faiz. Her ülkede az çok farklı faizler söz konusu.
Silçelişkilerle dolu son 100 senede, bir çelişki kavramı çıkaramayan turk akademyasına gelsin bu yazı
YanıtlaSilGerçekten de laboratuar gibi bir ekonomiden bir şeyler çıkmaması dehşet verici.
SilHocam çok sade ve temiz bir dille tüm kavramların oturmasını sağlıyorsunuz, çok teşekkürler, emeğinize sağlık. Kesinlikle iktisat okuyan öğrencilerin yazılarınızla öğrendikleri şeylerin ne olduğunu anlaması gerek. Mesela bana çok yardımcı oluyor yazılarınız :)
YanıtlaSilSağolun.
SilHocam, her yazınızı okuduktan sonra şu sözü söylüyorum . "Bravo üstat şimdi taşlar yerine oturdu."
YanıtlaSilTeşekkürler
Çok teşekkür ederim.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBildiğim bir konu değil o nedenle yazamam.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilFed yeteri kadar parasal genişleme yaptığını düşünüyor. Her şeyin bir sonu var. Sonsuza kadar para basamazsınız.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilHocam döviz kuru sabitken enflasyon neden ulusal paranin değerlenmesine neden oluyor ?
YanıtlaSilDiyelim ki 1 TL = 1 USD.
SilYine diyelim ki yıl içinde yüzde 10 enflasyon yaşandı. Yani yılbaşında satınalma gücü 1 TL olan lira yılsonunda satınalma gücü 0,90 TL'ye düştü. Bu durumda 1 TL hala 1 USD olarak kaldığı için siz yılbaşında satınalma gücü 1 TL olan lirayla 1 USD alırken yılsonunda satınalma gücü 0,90 TL'ye düşen lirayla hala 1 USD alabiliyorsunuz demektir. Bu durumda TL'nin dış değeri artmış olur.
Hocam iyi akşamlar.. Ntv para daki programlarınızın tekrarları artık neden yayınlanmıyoru acaba? Bu konuyla ilgilenebilir misiniz? O saatlerde izleyemeyip sonra tekrarını izleyen bizler için oldukça önemli olacağını düşünüyorum. Teşekkür ederim şimdiden
YanıtlaSilBen de bilmiyorum bir sorarım.
SilGELİR ARTIŞI YAŞAM STANDARTLARI SEVİYESİNDEYSE İNSANLARIN MUTLU BİR YAŞAM SÜRMESİNE NEDEN OLUR,AŞIRI BİR GELİR ARTIŞIDA OLURSA DA GUNUMUZDE INSANLRIN SAHIP OLMAK İSTEDİGİ OKADAR ÇOK ŞEY VARKİ SINIRSIZ
YanıtlaSil"Bir gün bütün insanların (maddi yönden) zengin olmasını çok isterim. O zaman anlayacaklar, mutluluğun zenginlikle gelmediğini."
SilJim Carrey
Bir işletme, 6 yıl sonra yapmayı planladığı bir yatırım için her yıl sonunda bankaya 2250 TL yatırmaktadır. Faiz oranı yıllık %5 ise işletmenin 6 yıl sonunda bankada biriken parası yaklaşık olarak kaç TL'dir?
YanıtlaSilA) 12960
B) 14764
C) 15000
D) 15304
E) 17600
Çözüm:
1. yıl = 2250 + (2250'nin %5'i)
2. yıl = (2250 + (2250'nin %5'i)) + %5
3. yıl = ((2250 + (2250'nin %5'i)) + %5) + %5
4. yıl = (((2250 + (2250'nin %5'i)) + %5) + %5) + %5
5. yıl = ((((2250 + (2250'nin %5'i)) + %5) + %5) + %5) + %5
6. yıl = (((((2250 + (2250'nin %5'i)) + %5) + %5) + %5) + %5) + %5
Hocam yukarıdaki gibi mi?
Bir de anüite diye bir şey duydum ama çıkamadım işin içinden.
Bu iki formül aynı mı ve nasıl kullanılıyor?
AGD = { [ (1+i)n-1 ] / i } x A
AGD = A * (1+i)n-1 / i
Kusura bakmayın ama ödev, sınav sorusu vb yanıtlamıyorum.
SilHocam etmeyin eylemeyin, beni ve benim gibileri darda bırakmayın!
SilBu, AÖF İşletme sınavları için aldığım bir hazırlık seti kitabında test sorusu sadece. Kitabın adını yazarsam reklama girebilir.
Sizden başka kime sorayım?
Kusura bakmayın. Benzeri soruları cevaplarsam test merkezine döner burası.
SilHocam cevap 'D) 15304' mü?
SilDoğru mu Hocam?
Hocam konudan bağımsız bir sorum olacak.Cin verilerin ABD ekonomisi üzerine ne gibi etkisi olur? Cinden gelen kotu veri ABD nin faiz artisina ne gibi etkisi olur?
YanıtlaSilBu aşamadan sonra artık bir etkisi olmaz diye düşünüyorum.
SilHocam yaklaşık 2 yıldır sizi aralıksız takip ediyorum, bazı kitaplarınızı da okudum. Sormuş olduğum bütün soruları cevaplandırdınız sanırım soru sayısı kabaca 500 vardır. Allah sizden razı olsun. Ekonomik sistemi anlamamda payınız büyük. Sağ olun
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilEvet hocam... Beklediğimiz 0.25 geldi. Ama yanında bir de FED'in "biz de ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz çünkü enflasyon artmıyor ama bir yandan da %2 beklentimizi sürdürüp duruma bakmaya devam edeceğiz" açıklaması geldi. Yani tek bir parametre söz konusu değil sanırım. Sanıldığından daha karmaşık bir döneme doğru gidiyor olabiliriz. Herhalde biraz ortalığın durulmasını bekleyip ne olduğunu görmemiz gerekecek.
YanıtlaSilİ.İ.
Hocam bu altın karşılığı basılıyor derken altını nereden alıp merkez bankasına koyuyorlar ve altını koyunca ne degisiyor? Tesekkurler
YanıtlaSilAltın karşılığı basılan para kalmadı. Var iken de uluslararası piyasalardan ve altın pazarlarından külçe olarak alınıyor.
Silmerkez bankasina paranin yerine altini koyunca ne degisiyor peki?
SilHocam fed faizi arttirdi, dolar dustu?
YanıtlaSilFakültede Tevfik Pekin hocamdan sonra en duru anlatımlı sizi gördüm. Bilgileri tazelemek harika.Var olun hocam.
YanıtlaSilFed'in faizi arttırırken doların beklentinin aksi bir şekilde düşmesi sizce piyasalar için ileriye dönük olumlu bir işaret olabilir mi? Teşekkürler. Ayrıca yazılarınızı ilgiyle takip ediyoruz kendi adıma çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilBeklentiler alınır, gerçek satılır
SilPardon?
SilHocam,Hazine nakit dengesi 9 milyar açık verirken bütce 920 milyon fazla veriyor.Bu durum nasıl açıklanabilir?
YanıtlaSilMilton Friedman en büyüktür hocam :)
YanıtlaSilMilton Friedman, hiç abartmadan yazıyorum, dünyanın 20. yüzyıl sonrası en ölümcül 10 kişisi kim diye sorsalar, Hitler ve Stalin'den sonra üçüncü kişidir!
SilYanlış kişilere hayranlık beslemeyiniz!
milton friedman, sanayi kapitalizmini zayıflatıp finans kapitalizmini güçlendiren ve kapitalizmin üretimden kopuk hale gelmeye başlamasına neden olan monetarist iktisatçı yaklaşımının mimarıdır. bugünkü küresel krizlerin temellerini teorik olarak hazırlayan mucittir.
SilSayın Hocam meraba,
YanıtlaSilİkarus çelişkisini tek blog olarak anlattığınız bir yazınız vardı.
Yanlışlıkla silindi mi acaba?
O hikayeyi anlatmıştınız.
Ardından bir analiz yazınız vardı.
Elmas su paradoksunu anlatan kitap var mı
YanıtlaSil