Okuduğum Kitaplar
Son dönemde zamanımın önemli
bölümünü Ekonomik Analiz adlı kitabımı yazmaya verdiğim için okuduğum kitap
sayısında ister istemez düşüş oldu. Yine de bu arada okuduğum birkaç kitaba
değinmek istiyorum.
Halil İnalcık,
Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 2016
Kitapta İnalcık, din ve din
ilişkileri konusunda daha önce yaptığı çalışmaları bir araya toplamış ve
bunlara İslam ve Hristiyanlık tartışmaları üzerindeki araştırmalarını eklemiş. Osmanlı
halifeliği nasıl bir halifelikti? İslam dünyasında kabul görülüyor muydu? Fatih
Sultan Mehmet’in Kanunnamesi ne kadar orijinaldi? Kardeş katli o kanunnamede
nasıl yer aldı? Laiklik düşüncesinin gelişi nasıl oldu? Bu ve benzeri birçok
sorunun yanıtını büyük usta Halil İnalcık hocanın kaleminden keyifle
okuyabilirsiniz. Ayrıca çok tartışılan konular arasında yer alan Papa II.
Pius’un, Fatih’i Hristiyan olmaya ve Hristiyan dünyasının başına geçmeye
çağıran mektubu ve buna ilişkin hocanın yorumları da kitapta yer alıyor. Halil
İnalcık’ın kitabı son zamanlarda okuduğum en etkileyici kitaplardan birisi. Israrla
öneriyorum.
Ben Bernanke, Karar
Alma Cesareti, Scala Yayıncılık, 2016
Kapitalizmin en önemli
krizlerinden birisi olan Küresel Krizin çıktığı sırada ABD Merkez Bankası Fed’in
başkanı olan Ben Bernake’nin kaleminden kriz anılarını okumak doğrusu oldukça
ilginç ve bir o kadar da öğretici. 600 sayfayı aşkın boyutuna karşın son
derecede kolay okunan ve anlaşılabilen bir kitap. Ekonomi profesörü ve para
politikası gibi karmaşık bir politikanın baş uygulayıcısı olmasına karşın
konuyu bu kadar akıcı bir üslupla anlatmış olması Bernanke’nin bu kitabını son
derecede çekici hale getiriyor. Küresel kriz hala devam ettiği için ekonomiyle
ilgilensin ilgilenmesin dünya meselelerine ilgi duyan herkesin bir an önce alıp
okuması gereken bir kitap.
Dr.Ethem Sancak,
Sermaye Piyasası Sözlüğü, Scala Yayıncılık, 2014
Dr. Sancak’ın bu kitabı, sermaye
piyasası kavramlarıyla ilgili temel düzey bilgi ihtiyacını fazlasıyla
karşılıyor. Sınavlara hazırlanan ve dolayısıyla temel kavramları öğrenmek ya da
bir kez daha gözden geçirmek isteyenler için olduğu kadar, okudukları
kitaplarda geçen kavramların tam olarak ne anlama geldiğini anlamak isteyenler
için çok yararlı bir kitap. Referans kitabı olarak kütüphanenizin bir köşesinde
durmasında yarar var. Çünkü bu kavramlar her yerde karşınıza çıkıyor.
Dr. Ethem Sancak,
Bireysel Finans, Scala yayıncılık, 2016
Dr. Sancak, bu kitabında da
bireylerin finansman düzenini nasıl kurması ve geliştirmesi gerektiği konusunu
anlatıyor. Finansman üç alt kesimden oluşur: Kamu finansmanı, şirketler
finansmanı ve bireysel finansman. İlk iki konuda bolca kitap olduğu halde
bireysel finansman alanında yazılmış fazla kitap yoktur. Daha doğrusu batıda
vardır da bizde pek yoktur. O nedenle Dr. Sancak’ın bu kitabı önemli bir
boşluğu dolduruyor. Tasarruflar nasıl korunur, yatırımın temel kuralları
nelerdir, yatırım seçenekleri neler olabilir, risk türleri nelerdir, getiri
nasıl hesaplanır ve getiri türleri nelerdir, dolandırıcılardan ve finansal
tuzaklardan nasıl korunur, finansal konularda nasıl hak aranır ve nerelere
başvurulur gibi soruları yanıtlayan kitap, finans bilgisi olmayan kişilere de
hitap ediyor. Bu konuları merak edenlere öneriyorum.
Hocam bu 4 kitabı toplam ne kadar sürede okudunuz acaba?...
YanıtlaSilSermaye Piyasası Sözlüğünü okumadım. Çünkü sözlük okunmaz. Hızlıca bir göz attım. Bazı maddeleri okudum. Ama sınava girecek olanlar sözlük okuyor biliyorum.
SilBireysel Finans kitabını yaklaşık 2 günde okudum. İnalcık hocanın kitabını 5 günde okudum. Bernankenin kitabını halen okuyorum. Üçte birini okudum. Ama okuduğum kadarıyla bile çok ilgi çekici buldum.
hocam sozluk okunur. ilber ortayli bir programda okudugunu soylemisti. zihni acar diyolrdu. gerci o lugat okurum demisti...
Silhttp://www.riosmauricio.com/wp-content/uploads/2014/11/Rickards_The-Death-of-Money.pdf
YanıtlaSilSayın Mahfi bey, James Rickards'ın son kitabını da okumayı düşünür müsünüz?
Evet düşünüyorum.
SilMüsadeniz ile bende bir kaç kitap tavsiyesinde bulunmak isterim hocam. Halil Seyidoğlu Ekonomik terimler sözlüğü kitabı benim bu konuda gördüğüm en iyi sözlük. Kitabın sonunda ekonomide kullanılan yaklaşık 3.000 kadar sözcüğün ingilizce karşılığını da vermiş. Halla Halil hocanın bütün kitapları okunabilir çok kaliteli olduklarını düşünüyorum.
YanıtlaSilPaul Krugman bunalım ekonomisinin geri dönüşü kitabını şuan okuyorum ben çok beğendim asya krizini anlatan çok güzel bir kitap.
Ayşe buğra iktisatçılar ve insanlar kitabını sınavlarım dolayısı ile yarıda bırakmak zorunda kalmıştım. Ama mutlaka tamamlayacağım çünkü benim çok hoşuma gitmişti. Tabi kitabın ağır bir kitap olduğunu da belirtmek isterim.
İktisattan fırsat buldukça tarih okumak isteyenler özellikle Göktürk tarihi üzerine okumak isteyenler için Prof. Dr. Ahmet Taşağıl'ın Kök Tengrinin Çocukları kitabı var. Bence Türkiyedeki tartışmasız alanında ki en iyisi. Ve kitap gerçekten çok iyi ısrarla tavsiye ederim. Kitabı okumaya üşenenler yada fırsat bulamayanlar için kendisinin katıldığı çok sayıda tarih programı var onlarıda izleyebilir meraklıları.
Cemal granda Atatürk'ün uşağının gizli defteri. Bu kitabın bilimsel nitelikte olmadığını sadece Atatürk'ün o dönem ki uşağının anılarının toplandığı bir çalışma olduğunu belirtmek isterim. Kendisi Atatürk öldükten sonra o dönem ki anılarını toplamak istemiş. Bir solukta okunan bir kitap. Atatürk hakkında diğer kitaplarda gördüklerimizden çok farklı ve güzel bilgiler içeren bir kitap. Herkese şiddetle tavsiye edeceğim bir çalışma. Saygılarımla.
Değerli paylaşımınız için çok teşekkür ederim.
SilHalil Seyidoğlunun kitabı gerçekten çok iyidir. Krugmanın kitabını okudum. Eskide kaldı ama iyi kitaptır.
Hocam bloğunuz sayesinde , ekonomiyi yeniden öğrenmeye başladım ; okuldaki mantık çoğu gibi anlamadan ,ezberle geç şeklindeydi. 30 ekimde sayıştay denetçi yardımcılığı sınavına hazırlanan birisi olarak M Erdal Ünsal ve Zeynel Dinlerin ekonomi kitaplarını önerir misiniz?
SilSayın hocam,
YanıtlaSilBrexit'in yakın gelecekteki sonuçlarından biri olarak Almanya-Rusya-Türkiye birlikteliğinin (hem siyasi hem ekonomik) elzem olduğu şeklinde bir çıkarım yaptım. Sizin düşüncenizi alabilir miyim ?
Saygılarımla
Çok kolay bir birliktelik değil bu dediğiniz. Köprünün altından çok su geçti.
SilHocam, Halil İnalcık Hoca'nın kitabının ismi "Osmanlı Tarihinde İslâmiyet ve Devlet" olabilir mi?
YanıtlaSilKesinlikle öyle, yanlış yazmışım, düzelttim, teşekkür ederim.
SilSayın Eğilmez'e ve ziyaretçilere:
YanıtlaSilKİTAP: "Gösteri Toplumu"
Yazan: Guy Debord
Çevirenler: Ayşen Ekmekçi & Okşan Taşkent
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Adres:
( https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/gosteri%20toplumu.pdf )
KİTAP: "Mezeleri Güzel: Bir Beyaz Yakalının İtirafları"
Yazan: Erdem Aksakal
Yayınevi: Ot Kitap
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/mezeleri-guzel/389571.html )
KİTAP: "Doğa Tarihi"
Yazan: Hakan Bıçakçı
Yayınevi: İletişim Yayınları
Adres:
( http://www.iletisim.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/doga%20tarihi.pdf )
KİTAP: "BEYAZ YA-la-KA: Kariyer İçin Hayat Feda Etme Sanatı"
Yazan: Sarp Mogan
Yayınevi: Okuyan Us Yayınları
Adres:
( http://www.okuyanus.com.tr/kitap/beyaz-ya-la-ka/ )
KİTAP: "Garson ve Mutlu: Bir Kahve, Bir de Kaçış Planı Lütfen"
Yazan: Fulsen Türker
Yayınevi: Okuyan Us Yayınları
Adres:
( http://www.okuyanus.com.tr/kitap/garson-ve-mutlu/ )
KİTAP: "Aylak Sınıfın Teorisi"
Yazan: Thorstein Veblen
Çevirenler: Zeynep Gültekin & Cumhur Atay
Yayınevi: Babil Yayınları/İstanbul
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/aylak-sinifin-teorisi/68349.html )
KİTAP: "Borç: İlk 5000 Yıl"
Yazan: David Graeber
Çeviren: Muammer Pehlivan
Yayınevi: Everest Yayınları
Adres:
( http://www.everestyayinlari.com/tr/kitap.asp?id=1454 )
KİTAP: "Taş Devri Ekonomisi"
Yazan: Marshall Sahlins
Çevirenler: Taylan Doğan & Şirin Özgün
Yayınevi: BGST Yayınları
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/tas-devri-ekonomisi/244301.html )
KİTAP: "Mülkiyet Nedir?"
Yazan: Pierre-Joseph Proudhon
Çeviren: Devrim Çetinkasap
Yayınevi: İş Bankası Yayınları
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/mulkiyet-nedir-karton-kapak/146867.html )
KİTAP: "Ekonomik Çelişkiler Sistemi ya da Sefaletin Felsefesi"
Yazan: Pierre-Joseph Proudhon
Çeviren: Işık Ergüden
Yayınevi: Kaos Yayınevi
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/ekonomik-celiskiler-sistemi-ya-da-sefaletin-felsefesi/285910.html )
KİTAP: "Okulsuz Toplum"
Yazan: Ivan Illich
Çeviren: Mehmet Özay
Yayınevi: Şule Yayınları
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/okulsuz-toplum/5372.html )
KİTAP: "Tüketim Köleliği"
Yazan: Ivan Illich
Çeviren: Mesut Karaşahan
Yayınevi: Pınar Yayınları
Adres:
( http://www.pinaryayinlari.com/tuketim-koleligi-p186913.html )
>>>>>
>>>>>
YanıtlaSilKİTAP: "Şenlikli Toplum"
Yazan: Ivan Illich
Çeviren: Ahmet Kot
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Adres:
( https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/senlikli%20toplum.pdf )
KİTAP: "Er-Tarih'e Karşı, Leviathan'a Karşı"
Yazan: Fredy Perlman
Çeviren: İnan Mayıs Aru
Yayınevi: Kaos Yayınevi
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/ertarihe-karsi-leviathana-karsi/80810.html )
KİTAP: "Erewhon"
Yazan: Samuel Butler
Çeviren: Şelale Dalyan
Yayınevi: Kyrhos Yayınları
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/erewhon/297735.html )
KİTAP: "Erewhon'a İkinci Ziyaret"
Yazan: Samuel Butler
Çeviren: Şelale Dalyan
Yayınevi: Kyrhos Yayınları
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/erewhona-ikinci-ziyaret/317175.html )
KİTAP: "Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih"
Yazan: Eduardo Galeano
Çeviren: Süleyman Doğru
Yayınevi: Sel Yayınları
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/aynalar/140774.html )
KİTAP: "Homo Ludens: Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme"
Yazan: Johan Huizinga
Çeviren: Mehmet Ali Kılıçbay
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Adres:
( https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/homo%20ludens.pdf )
KİTAP: "Oblomov"
Yazan: İvan Gonçarov
Çevirenler: Sabahattin Eyüboğlu & Erol Güney
Yayınevi: İş Bankası Yayınları
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/oblomov-ciltsiz/22788.html )
KİTAP: "Asrın Vebası: Narsisizm İlleti"
Yazanlar: Jean M. Twenge & W. Keith Campbell
Çeviren: Özlem Yüksel
Yayınevi: Kaknüs Yayınları
Adres:
( http://www.kaknus.com.tr/new/index.php?q=tr/node/851 )
KİTAP: "İşletme Hastalığına Tutulmuş Toplum: Şirket İdeolojisi, Yönetsel İktidar ve Toplumsal Taciz"
Yazan: Vincent de Gaulejac
Çeviren: Özge Erbek
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Adres:
( https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/isletme%20hastaligi1-16.pdf )
KİTAP: "Karakter Aşınması: Yeni Kapitalizmde İşin Kişilik Üzerindeki Etkileri"
Yazan: Richard Sennett
Çeviren: Barış Yıldırım
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Adres:
( https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/karakter%20asinmasi1.pdf )
KİTAP: "Prekarya: Yeni Tehlikeli Sınıf"
Yazan: Guy Standing
Çeviren: Ergin Bulut
Yayınevi: İletişim Yayınları
Adres:
( http://www.iletisim.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/prekarya1.pdf )
KİTAP: "Küresel Çarkın Dışında Kalanlar: Tüketim Toplumundaki Yeni Fakirlik"
Yazan: Kathrin Hartmann
Çeviren: Etem Levent Bakaç
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Adres:
( https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/kuresel%20carkin%20disinda%20kalanlar1-16.pdf )
KİTAP: "İnatçı Köstebek: Çağrı Merkezlerinde Gençlik, Sınıf ve Direniş"
Yazan: Gamze Yücesan-Özdemir
Yayınevi: Yordam Kitap
Adres:
( http://www.kitapyurdu.com/kitap/inatci-kostebek-amp-cagri-merkezlerinde-genclik-sinif-ve-direnis/344710.html )
Hz. İsa'nın (AS) suyu şaraba çevirdiğini biliyorsunuz.
YanıtlaSilBunu nasıl açıklayaksınız?
Bilmiyorum. Bildiğim tek şey bilimde mucizeye yer olmadığıdır.
SilBiliyor muyuz? Emin misiniz?
SilHocam iktisadi analiz kitabınız ne zaman çıkar ?
YanıtlaSilŞu anda üzerinde çalışıyorum. Eylül başına kadar kitabevine teslim etmeyi planlıyorum. Ekim veya Kasım'da çıkar diye düşünüyorum.
SilYılmaz Oztunanin 12 cilt Osmanlı tarihi enine boyuna piyasadaki en doğru kitap. Tavsiye ederim Mahfi Bey
YanıtlaSilTavsiye için teşekkürler. Başka her şeyden soyutlanıp okumak lazım. Nasıl yapılır bilemem.
Silhocam kitabınız çıktığında imzalayarak gönderme şansınız var mı
YanıtlaSilHocam sitenizde 2011 öncesi yazılarınız yok bu yazılarınız kendime yazılar adlı kitabınızda mı bulunuyor daha önce yazdıgınız yazılar yada makaleler varsa nasıl ulaşabilirim onlara
YanıtlaSilKendime Yazılar kitabında hepsi yok. O kitap daha çok ekonomi dışı felsefe, edebiyat, tarih vb ağırlıklı yazılarımı topluyor. Blogda Yazılar/Kitaplar bölümüne giderseniz orada ilk linke giderseniz 2008'e kadar olan yazılarımı bulabilirsiniz.
SilTeşekkür ederim hocam yazdıklarınızın hepsi çok değerli
SilKpss ye hazırlanmaktan doğru düzgün kitap bile okuyamıyoruz Mahfi hocam şu sıralar en popüler kitabım Erdal Ünsal makro iktisat :)
YanıtlaSilErdal hocanın kitabı iyidir.
SilHocam bu soruyu size hiçbir art niyet aramadan soruyorum:
YanıtlaSilBernie Sanders'ın samimi bir siyaset insanı olduğuna inanıyor musunuz?
Bernie Sanders'in düşünce ve söylemlerini yeterince incelemedim o nedenle fazla bir şey söyleyemeyeceğim.
SilHocam merhaba,
YanıtlaSilİşe gidişi ve gelişi de dahil ederek, günde 12 saatimi başkası için mesaiye veriyorum. Molalarımda, yolda gidip gelirken ve evde fırsat buldukça blogumu güncellemeye ve sizin gibi kıymetli hocalarımı takip etmeye çalışıyorum. Fakat bazen öyle bir tıkanıyorum ki, kolumu kıpırdatmak isteği dahi kalmıyor içimde. Hocam nedir bu işin sırrı? Gerçekten ömrü böyle tüketmek ihtimali korkutuyor. Yaş biraz daha ilerleyince, hiç olmayacak gibi geliyor. (Yaşım henüz 25...) Rahmetli Hakkı Devrim'in egoistokur.com/hakki-devrim-eski-kitaplar-o-kadar-cabuk-bulunmaz-oluyor-ki/ buradaki röportajında dediği gibi: "Gönlümce okuyamamanın acısını duyuyorum." Bir öneriniz var mıdır benim durumumdaki genç arkadaşlara?
Çok doğru söylüyorsunuz. Aynı şey hepimiz için geçerli. Ekonomide alternatif maliyet diye bir yaklaşım var. Yani bir şeyi yaparken bir başka şeyi yapmaktan vazgeçmek gerekir. Ve yaptığımız şeyin maliyeti aslında yapmaktan vazgeçtiğimiz şeydir. Onun için okunacak kitabı seçerken başka kitapları okumaktan vazgeçtiğimizi düşünerek iyi seçim yapmamız gerekiyor.
SilHocam insan ömrü 60 - 90 yıl arasına yükselerek uzuyor.
YanıtlaSilHiç düşündünüz mü? Aslında çok kısa yaşıyoruz hocam?
Bir insan, hayatın nasıl değiştiğini görebilmek için en az 50.000 (elli bin) yıl yaşamalı diye düşünüyorum hocam?
Siz?
Yaşanan kısa süreyi iyi değerlendirmek önemli. 50 bin yıla da çıksa yine kısa der insan.
SilHocam para politikası dersi için temel atmak istiyorum onerebilecegin iz kitap varmı ve nedir ?
YanıtlaSilFatih Özatay'ın Parasal İktisat: Kuram ve Politika adlı kitabı iyidir. Biraz ağır olabilir ama en iyi kitaplardan birisidir.
SilHocam iktisat tarihi alaninda tevfik guran in kitabini onerir misiniz yada baska bir kitapmi tavsiye edersiniz
YanıtlaSilTevfik Güran'ın kitabı iyidir. İktisadi düşünce tarihi olarak da Gülten Kazgan'ın İktisadi Düşünce Tarihi kitabını öneririm.
Silhocam sizce , yazmak mı okumak mı ? çok okumak yazmaya enegel mi ?
YanıtlaSildil öğrenimi için yurtdışı şart mı?
babanıza hiç karşı çıktınız mı(eğitim iş yaşamınızın kumandanı siz miydiniz? mesela müfettişken ya da müfettişliğinizin ilk yıllarındayken işiniz çevreniz den bunalıp gerçekte aradığınızın bu olmadığı ve ani bir kararla Baba ben bırakıyorum ve Türkiyede yaşamak istemiyorum.yurtdışına gideceğim .dediğiniz oldu mu ?demediyseniz demek isteyenlere ne önerirsiniz.büyük bir emekle edinilen bir işten vazgeçmek aptallık mı ?Türkiye de yaşamak, hergün aynı siyasetçilerin aile nutuklarınız dinlemek
günlük popüler kültürle bir ömrü hiç etmek ?)
sorularım birbiriyle alakasız biliyorum.yazıp sormak istediğim çok şey var.değerli zmanınıız harcamak istemem.
şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.
İkisi de. Birbirine engel değiller.
SilDil öğrenimi için yurtdışı şart değil ama yararlı tabii.
Babama çok karşı çıktım. Ama her zaman saygıyla. O da haklıysam hep hakkımı teslim etti.
Bu dedikleriniz olmadı. Ama detaşe olarak gelirler genel müdür yardımcısıyken yurtdışı staj sıram geldiğinde gittim. Bana gitme dönüşte buraya tekrar almayız dediler ama ben dinlemeyip gittim. Yaşamımda yaptığım en doğru işlerden birisi olduğunu düşünürüm. Yabancı dilimi geliştirme ve ekonomi bilgimi ilerletme fırsatı buldum.
Benim zamanımla şimdiki zaman farklı. Ben o zaman torpil morpil olsa da en yukarılara bilgim ve çalışmamla çıkabileceğime emindim. Ve öyle de oldu. Şimdiki zaman öyle değil. O nedenle karşılaştırmak doğru olmaz.
Mahfi Bey, şu topçu kışlası nedir acaba; netten bakıyorum çok fazla bilgi yok... Saygılar efendim ...
YanıtlaSilİsterseniz ben bu konuda bir şeyler yazmayayım. Çünkü konuyu biliyor olsam da yeterince incelemiş değilim. İncelemiş olanların yazılarını okumak gerekir.
Silİsrail ile varılan anlaşmanın ekonomik olarak ne gibi etkileri olur? Örneğin dolar düşer mi?
YanıtlaSilİsrail, ardından Rusya ile yumuşama gündemde. Dövize olumlu etkisi olabilir.
Silüstad olumlu etki derken doların değer kazanmasını mı kastediyorsunuz.
Silseçimle gelen partilileri denetleyen mekanizma bizde olduk olası yerleşmemiştir.
bunu ne zmana sağlayacak ülkemiz.
ortak bilinç oluşturmak bu kadar mı zor bizde?
Ertem Eğilmez ile bir akrabalığınız var mı?
YanıtlaSilSadece soyadımız aynı.
SilHocam isminiz Mahfi'nin, saklı, gizlenmiş demek olduğunu öğrendim.
Sil"Hünkâr Mahfili" veya "Mahfil-i Hümayun" diye tabir edilen özel mekânlar vardı Osmanlı zamanında hatırlarsanız.
'Mahfi'den türemiş olabilir mi diye düşündüm, mantıklı bir bağ kuramadım.
'Mahfi' ile 'Mahfil' arasında bir bağ var mı?
Mahfi bey siz Hazar Türkü müsünüz?
SilAdsız 19:14
SilMahfi Arapça gizli, saklı demek. Hafi kökünden geliyor.
Mahfil Arapça toplantı yer demek. Mahfi ile mahfil'in birbiriyle ilgisi yok. Yani kökenleri aynı değil, dolayısıyla birbirinden türemiş değiller.
Adsız 20:22
Baba tarafım 4 kuşak önce Dağıstan'dan İstanbul'a gelmiş. Dolayısıyla Orta Asya'dan göçte Hazar kıyısına yerleşmişler sonra İstanbul'a gelmişler.
Hocam öncelikle değerli bilgilerinizle bizi düşündürmeye sevk ettiğiniz için, görüş ve önerilerinizle ışık tutuğunuz için teşekkürlerimi sunarım size. Benim sorum bu konu dışında olacak ama. Ben bitirme tezi olarak 2001 krizi ve 2008 küresel finansal krizini çalışmıştım ilgimi çeken konulardı sizin de bu krizlerle ilgili olan kitabınızı okudum, emeğinize sağlık. Daha birçok araştırmam oldu ancak kafama takılan soru da oldu kuşkusuz. Bir hocamızın derste söylediği 2001 krizinin üçlü açmaz ya da imkansız üçlemenin ihlal edildiği için bu krizin yaşandığını söylemesi kafamda merak uyandırdı açıkçası. İmkansız üçlemeden kasıt bağımsız para politikası, tam sermaye hareketliliği ve sabit kur sistemi bir arada uygulandığı için mi yaşandı zira Türkiye 2001 krizinden sonra 14 Nisan 2001'de yürürlüğe giren ekonomide ve kamuoyunda siyasal bunalım ve istikarsızlıkları önlemek için Kemal Derviş ile Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı uygulamaya konuldu bununla birlikte serbest değişken kur sistemine geçmiştik yani bu yeni kur sisteminin getireceği bunalımı önlemekte başlıca hedefti ve daha birçok ekonomiyle ilgili hedefler. Ki ayrıyeten 1980'lerde dışa tam olarak açıldık diye ifade ediliyorsa da asıl finansal liberilazasyon veya serbestleşme 1990'larda gerçekleştiğiyle ilgili birçok kaynak okudum Türkiye Ekonomisiyle alakalı. Ayrıca birçok gelişmiş gelişmekte olan ülke finansal piyasalarını serbestleştirmişler. Şimdiden cevabınız için teşekkür ederim, saygılarımla...
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHocanız haklı. Eğer sermaye hareketleri serbest ise bağımsız para politikası ve sabit döviz kuru bir arada olamaz. 2001'e giderken Türkiye'de sermaye hareketleri serbestti, para politikası da bağımsızdı. Buna karşılık Türkiye IMF'nin önerisi doğrultusunda belirli bir bant içinde dalgalanan bir çeşit sınırlı dalgalı - sabit döviz kuru sistemini benimsemişti. IMF, bu tür bir bant içinde dalgalanmanın kriz çıkaracağını düşünmemişti. Ama düşünülen olmadı ve kriz çıktı.
Hocam IMF'nin dayattığı sözde 'istikrar önlemleri' 1958 krizi olsun Menderes döneminde isteksizce kabul edildi çok başarılı olamadı. 1978,1980,1994 vs hep bu istikrar önlemleri alındı aynı zamanda o dönemdeki iktisatçılar,kamuoyu kuşkuyla baktı neden hep IMF politikalarına bağlı kaldık bunun o dönemlerde AB'ye katılabilmek ve gelişmiş Batı kapitalist ülkelere entegre olmak gibi bir düşünceyke ilgisi olabilir mi sizce? Aynı zamanda kendileri 1973'te paralarının dış değerini serbest dalgalanmaya bıraktılar Bretton Woods'un çöküşüyle birlikte kendileri de bu sistemin yürümediğini gördüler tutup bunu tekrar bir kriz için adı 'sınırlı dalgalanma' diye hitap edip uygulatmaları döviz kuru çapasına dayalı kur sistemini tekrar neden uygulattılar ben onu anlayamıyorum sayın hocam.
Sil1958 istikrar önlemleri isteksizce kabul edilmedi. Türkiye DP'nin uyguladığı plansız programsız kalkınma hamlelerinin iflası sonucunda ithalat yapacak dövizi kalmadığı için IMF'^nin kapısını çalmak zorunda kaldı. IMF'ye kuşkuyla bakılmasının nedeni kapitalist sistemin bir kurumu olmasından dolayıdır. IMF ile AB ve batıya entegre olmanın bir ilgisi yok. Dövizimiz bittiği için IMF'den borç almak zorunda kaldık.
Sil2001 krizi ise bizim inatla ve ısrarla yapısal reformları yapmamızın bir sonucudur. Hiç bir kriz bizim dışımızda çıkmadı. Dolayısıyla ne sorun olduysa sorumlusu biziz. Bugün de aynı durumdayız. Yapısal reformları yapmıyoruz. Yarın aynı sorunlarla karşılaşma olasılığımız artıyor. Sonra böyle bir kriz olunca kabahati yine başkalarına atacağız.
Teşekkürler hocam. Ancak 1946-1960 DP dönemi bazı iktisatçılarca en iyi olduğumuz dönem diye adlandırılıyor. Dışa açılmamız nedeniyle. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
SilTürkiye, refah artışı yaşar gibi olduğu bütün dönemlerde yeni bir buluş yaparak ya da teknolojiyi geliştirerek değil, önceki dönemin birikimini ya da geleceğin gelirini harcayarak refah artışı sağlamıştır. Bunun ilk örneği Menderes dönemidir. Menderes, II. Dünya Savaşında yemeyip, içmeyip biriktiren toplumun birikimini harcayarak tarımda büyük atılım yapılmasının ve ekonominin büyümesinin önünü açmıştır. Mevcut birikimin harcanması bitince gelişme de durmuştur. İkinci örnek Özal dönemidir. Özal, iktidara gelir gelmez altyapı yatırımlarını artırmaya girişmiş ve bunun için yetersiz olan kamu gelirleri sorununu, kamu kesimi harcamalarını ve dolayısıyla kamu borçlanmasını artırarak çözmüştür. Çözüm geçici olduğu için gelişme de geçici olmuş, kamu kesimi daha fazla borçlandırılamaz hale gelince ekonomi sıkıntıya girmiş ve 2000’lerin başında çökmüştür. Son örnek Erdoğan dönemidir. Erdoğan, iktidara geldikten sonra yoğun bir özelleştirme hamlesi başlatmış, bütün bir Cumhuriyet döneminde kurulan kamu işletmelerini özel kesime ve yabancı yatırımcılara satarak, devrederek gelir elde etmiş ve bunları yatırımlara yöneltmiştir. Bu dönemde özel kesim şirketleri ve hane halkları hızla borçlandırılmış, geçmişte kamu kesimine yüklenmiş olan ‘borçlanmaya dayalı harcamayı artırarak büyüme modeli’ bu kez ‘özel kurum ve kişilerin borçlanarak harcama yapması ve ekonomiyi büyütmesi modeline’ dönüştürülmüştür. İlk 5 – 6 yıl refah artışı yaratmış gibi görünen bu modelde özel kesimin ve hane halklarının borçlanma sınırına gelip dayanmasıyla sağlanan gelişmenin hızı kesilmiş, Türkiye öteden beri hep içinde bocaladığı orta gelir tuzağından çıkmayı başaramamıştır.
SilTürkiye, refah artışı yaşar gibi olduğu bütün dönemlerde yeni bir buluş yaparak ya da teknolojiyi geliştirerek değil, önceki dönemin birikimini ya da geleceğin gelirini harcayarak refah artışı sağlamıştır. Bunun ilk örneği Menderes dönemidir. Menderes, II. Dünya Savaşında yemeyip, içmeyip biriktiren toplumun birikimini harcayarak tarımda büyük atılım yapılmasının ve ekonominin büyümesinin önünü açmıştır. Mevcut birikimin harcanması bitince gelişme de durmuştur. İkinci örnek Özal dönemidir. Özal, iktidara gelir gelmez altyapı yatırımlarını artırmaya girişmiş ve bunun için yetersiz olan kamu gelirleri sorununu, kamu kesimi harcamalarını ve dolayısıyla kamu borçlanmasını artırarak çözmüştür. Çözüm geçici olduğu için gelişme de geçici olmuş, kamu kesimi daha fazla borçlandırılamaz hale gelince ekonomi sıkıntıya girmiş ve 2000’lerin başında çökmüştür. Son örnek Erdoğan dönemidir. Erdoğan, iktidara geldikten sonra yoğun bir özelleştirme hamlesi başlatmış, bütün bir Cumhuriyet döneminde kurulan kamu işletmelerini özel kesime ve yabancı yatırımcılara satarak, devrederek gelir elde etmiş ve bunları yatırımlara yöneltmiştir. Bu dönemde özel kesim şirketleri ve hane halkları hızla borçlandırılmış, geçmişte kamu kesimine yüklenmiş olan ‘borçlanmaya dayalı harcamayı artırarak büyüme modeli’ bu kez ‘özel kurum ve kişilerin borçlanarak harcama yapması ve ekonomiyi büyütmesi modeline’ dönüştürülmüştür. İlk 5 – 6 yıl refah artışı yaratmış gibi görünen bu modelde özel kesimin ve hane halklarının borçlanma sınırına gelip dayanmasıyla sağlanan gelişmenin hızı kesilmiş, Türkiye öteden beri hep içinde bocaladığı orta gelir tuzağından çıkmayı başaramamıştır.
SilHocam tekrar teşekkür ederim yorumunuz için. Hocam 1947'de Vaner Planı ile de ABD Türkiye'nin savaşta zarara uğramış Batı'nın yeniden inşası için Türkiye'yi bir araç olarak görmüş. Türkiye'nin tarımını pazara açarak bundan yarar sağlayacağını öngörmüşler. Tarımın pazara açılması için de karayolu ulaşımını geliştirmek tahattüt edilmiş aynı zamanda bu bizim önceki dönemdeki demiryolu ulaşımı politikasından tümüyle karayolu ulaşımına da dönüşümüz. Ama sırf karayolu ulaşımı gibi bir tekil politika izlenmesi aynı zamanda bunun ülkenin diğer ulaşım araçlarıyla bağıntılı bir şekilde olmaması da olumsuz. Gerçi bu planın uygulanamadığı söyleniyor. Aynı zamanda 1948'de Truman Doktrini'de aynı şekilde uygulanamamış dışardan yeterince yabancı sermaye çekişi olmadığı için ve de Türkiye'de yeterli şekilde serbest piyasa koşulları işlemediği için ama 1. yazdığım daha baskın diye okumuştum. Ben de bu dönemi ve daha birçok dönemi verimli bulmadım aslında hocam. Bir Atatürk dönemindeki yapısal reformları dışında tutarsak eğer. Bu dönemde de aşırı bir dış borç yükümüz var ve belirttiğiniz gibi 2. Dünya savaşındaki halkın biriktirdiği oaralar suyunu çekmiş hem de dış borçlar çok artmış borçlanma koşulları da ağırlaştığı için doğal olarak 1958 krizi gelmiş tabi arkadında başka nedenler de var illa ki. Ama bir hocam 1946-1960 döneminde dışa çılıp atılım yapacağımız AK Devrim otomobili geliştirebilseydik aynı zamanda dışardan aldığımız borçla yerli sanayi kuruluşlarını oluşturduk ama sonra döndük 1930'ların devletçi planlı sanayileşmeye 1970'lerde tekrar geçmiş dönemi tekrar uyguladık demişti. Bu dönemde Kore 1970lerde dışa açılmaya geçerken biz planlı kalkınmaya geri döndük burda da büyük pay var geri kalmışlığımızın demişti. Bana mantıklı geldi birçok düşüncesi hocamın ancak verimli ve etkin ölçekte üretim yapan sanayi kuruluşumuzun oluştuğunu düşünemiyorum. Aynı şekilde 1980 Özal döneminde de belirttiğiniz gibi altyapı girişimleri var ancak hocam altyapı girişimlerinden kastım yerli sanayiyi dışa açarak terbiye etmek. İçerde bunun bize maliyeti nasıl olur ne gibi önlemler alırız vs hazırlık olmadan yerli, verimsiz sanayimizi dış alım mallarına açmak da bizi büyük yıkıma uğrattığını söyleyebilirim. SANLI kuruluşları söyleniyor DESİYAPla bunların oluşturulacağı o 1980 dönemlerinde bunun da bir atılıma araç olabileceği motor pazarı diye ancak onda da verimli olamamışız özel kesimle kamu kesimi arasında bunu kimin yapacağı arasında anlaşmazlık yaşanmış aynı zamanda özel kesimin kendi arasında da problem yaşanmış ve bu da önceden doğru düzgün planlanamamış. Ben Türkiye Ekonomisinde gördüğüm en önemli sorun etkinsiz kaynak kullanımı hocam. Tasarruf yetersizliğinden söz etmişiz ama asıl sorun tasarruf yetersizliği değil var olan kıt kaynakları etkili bir şekilde kullananilmek bence. 2001 krizinden sonrasını işlemedik Türkiye Ekonomisi dersinde merak etmiştim sizin Ak parti döneminde Türkiye ekonomisi yazınızı okumuştum bilgilendirdiğiniz için teşekkürler hocam.
SilMahfi Bey ben inşaat mühendisiyim.Yazılarınızı zevkle okuyorum,emek-değer teorisinin günümüzdeki geçerliliği ne durumda? Bununla ilgili kitap tavsiye edebilirmisiniz. Teşekkürler.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilEmek - değer teorisi, değeri emeğin yarattığını öne süren teoridir. Marksist teorinin temel kabullerinden birisidir.
Günümüz ekonomisinde egemen olan neoklasik teoriye göre ise bir malın ya da hizmetin değerini yaratan şey o mal ya da hizmete atfedilen faydadır. Bu da tartışmalıdır. Su çok faydalıdır elmasın ise bir faydası yoktur ama sudan değerlidir.
Mülkiyede öğrenciyken bu kitabı okumuştuk. Bir bakın isterseniz.
http://kitaplar.ankara.edu.tr/dosyalar/pdf/070.pdf
DÜNYA, TÜRKİYE'NİN ÖNDERLİĞİNİ BEKLİYOR!
YanıtlaSilTürkiye, uluslararası kamuoyunda otoriterleşme, muhalif kesimlerin susturulması ve insan hakları ihlalleriyle gündeme gelirken, Meclis Başkanı İsmail Kahraman ‘bambaşka’ bir tablo çizdi: “Dünya, Türkiye’nin önderliğini bekliyor.”
Bir bizim haberimiz yokmuş
Dindar bir anayasa hazırlanması gerektiğini söylemesiyle Türkiye’de yıllar sonra laiklik tartışmalarının yeniden alevlenmesine neden olan Kahraman, son çıkışıyla milliyetçi söylemin de ‘sınırlarını zorladı’.
Cihan’da yer alan habere göre Kurucular Kurulu Başkanı olduğu Birlik Vakfı’nda konuşan Kahraman, “Türkiyemiz büyük misyona sahip. Biz 800 bin ya da 776 bin kilometrekare değiliz. Bizim siyasi hudutlarımız belirli hudutlarla ifade ediliyor ama bizim gönül hudutlarımız, bir gönül coğrafyamız var. Bütün dünya bizim önderliğimizi bekliyor” diye konuştu.
Türkiye’nin itibarının ‘fevkalade’ olduğunu savunan Kahraman, “Bendeniz Yeni Zelanda’ya gittim. 116 bin kilometre mesafe ve Türkiye orada. Ümit orada. İslam merkezi Suriyeli, Gazzeli, Sudanlı Müslümanlar var. Cumhurbaşkanımızın duvarda resmi var. Dışarıda öyle bir itibarımız var ki fevkalade ve Türkiye’yi santimetre santimetre, adım adım takip ediyorlar” dedi.
Türkiye’nin geliştiğini savunan Kahraman, ‘dış mihrak’ temasını eksik etmeyerek, “Türkiye geliştikçe de sıkıntılarını çoğaltanlar var. Tabii ‘Türkiye büyüyor, büyümesin. Türkiye’yi önder bekleyen bir dünya var, ümitleri boşa gitsin’ diyenler var” ifadelerini kullandı.
Diğer bayrakları ‘pijama’ya benzetti
Kahraman, hayli ‘iyimser’ konuşmasına şöyle devam etti: “Biz kendimize güveneceğiz, söylenenlere kanmayacağız. Allah rahmet eylesin şehitlerimize. Bu bayrak için kanlarını, canlarını veriyorlar. Buradaki kırmızı renkte nicelerimizin dedelerinin kanı vardır, onlara müteşekkiriz. Benim bir dedem Yemen’de birisi Kafkasya’da, dayım da Sarıkamış’ta şehit. Oradaki kırmızı kan damlalarında benim de ceddim var. Bizim bayrağımıza renk veren Allah. Bazı bayraklardaki pijamaya benzemiyor bakın şuraya maşallah. Ayınla yıldızına kurban. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilal, Allah Allah.”
Kahraman’ın sitemiyse, Türkiye’nin ‘kendi büyüklüğü’nün farkında olmaması oldu: “Biz büyüklüğümüzün niye farkında değiliz ya Rabbi? Biz niye biz değiliz? Kendimiz olalım kendimiz. Biziz. Senelerce boşa avare kasnak gibi zaman kaybettik. Tarihimize, ruh kökümüze, manevi liderlerimize sahip çıkalım. İftarlar doldu şimdi sahura çağırıyorlar. Diri ve canlı bir hava var Türkiyemizde. Bu bizi daha ötelere götürecek inşallah.”
http://www.diken.com.tr/meclis-baskani-kahramanin-gunduz-dusleri-tum-dunya-onderligimizi-bekliyor/
26 Haziran
Kim bu adam yav?
YanıtlaSilhttp://www.bankofengland.co.uk/about/PublishingImages/biographies/carney.jpg
10'da Ekonomi'ye konuk edecek misiniz?
hocam, martı yayınları sherlock holmes ın bütün hikayelerini tek kitapta toplamışlar,tavsiye ediyormusunuz.sherlock holmes okumak için sırasıyla hangilerini okuyalım ?http://www.odakitap.com/sherlock-holmes-tum-hikayeleri-tek-kitap-sir-arthur-conan-doyle/9786053482215
YanıtlaSil1150 sayfa icerisinde 56 hikaye var. Her hikaye icin 20 sayfadan az dusuyor. Benim bildigim SH romanlari en az 250 sayfa civarinda, demek ki sadelestirip kisaltip birlestirmisler. Orijinali gibi olmaz
SilPiyasadaki Sherlock Holmes kitaplarının tercümeleri çok kötü maalesef. Şimdiye kadar Türkçede okuduklarım içinde sadece Dörtlerin Yemini (T.İş Bankası Y.) tercümesini beğendim.
SilHocam ben 1. sınıf öğrencisiyim. Bir soru soracağım.
YanıtlaSilBir malın fiyatı düştüğüde ikame mala talep azalır deniyor. Malın fiyatı düşüyorsa o maldan daha fazla alınsın,ikame mala niye talep azalsın.
Mesela ben çay ve kahve satın alan bir insansam çay fiyatları düşünce çayımı daha fazla içerim, kahveyi de azaltmam :)
Cevabınız için şimdiden teşekkürler.
Hazır kahve (nescafe) ile filtre kahve ikame mallardır. Hazır kahve fiyatı düşerse filtre kahveye talep azalır, çünkü insanlar daha ucuz olan hazır kahveyi tercih ederler. Bununla birlikte eğer örneğin hazır kahvenin sağlığa zararlı olduğu iddiası varsa o zaman hazır kahvedeki fiyat düşüşü filtre kahve talebini düşürmeyebilir.
SilHocam merhaba
YanıtlaSil1)Tahvil faizi ile fiyatları ters ilişkili.Peki tahvil faizi pozitiften negatife yönelse fiyatı yine yükselir mi?
2)Yükselirse; Abd bugün faizleri negatife çekse yatırımcılar niye ülkeden kaçar?Faiz geliri negatif olsa da tahvilin fiyatı artar ordan kazanç sağlar.
3)Yabancı bir yatırımcı mesela 2016 yılının sonuna doğru Türkiye'de faizlerin artacağını düşünüyorsa şimdiden mi gelir,yıl sonunda mı gelir?
Şimdi gelmesi mantıksız olmaz mı çünkü tahvili aldıktan sonra faiz artışıyla beraber tahvilin fiyatı da düşer. Bu yüzden faiz arttıktan sonra tahvili alır değil mi?
(1 ) Tahvil faizi kendiliğinden düşmez. Tahvile talep artarsa yani tahvil fiyatları artarsa tahvil faizi düşer.
Sil(2) Aslı olan tahvilin getirisidir.
(3) Şimdiden gelir çünkü şimdi tahvile talep fazla olmadığı için fiyatı düşüktür ucuza alır.
Merhaba hocam. Blogunuzu Azerbaycandan severek takip etmekteyim. Uzun zamandır sormak istediğim bir soru var. Jhon Perkins'in "Bir ekonomik tetikçinin itirafları" kitabı ile ilgili görüşünüz nedir? Kitapta yazılanları Azerbaycan başta olmak üzere yaşadığım petrol ülkesi ülkelerde bire-bir gözlemledim. Bu kadar açık ve net itiraflarla milleti uyutup, yeni bir düzenmi kuruluyor acaba?
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilBen o kitabı okumadım. Okuyacağım.
Mahfi hocam, bahsi geçen kitap çok uydurma bir kitap. Okuduktan sonra bu kitabı tavsiye edenlere ah ettim. Yazık. Saçma sapan bir hikaye üzerinden sözüm ona itiraflarda bulunuyor. Sizin zamanınıza yazık.
SilHocam, Murat Sağman sormuş:
YanıtlaSil"İngiltere sadece 4 gün içinde, hem AB'den, hem Euro 2016'dan çıkmayı nasıl başardı?"
https://twitter.com/muratsagman/status/747545538992685056
Bu soruya ancak siz cevap verebilirsiniz Mahfi Hocam...
Euro görünce kaçıyorlar :)
Silbeceriksiz olduklari icin. ingiltere den yaziyorum ben, kimsenin cikmak icin oy vermeyecegini hesapliyorlardi, durum degisince ellerinde patladi. simdi kara kara dusunuyorlar ne yapsak diye. kimsenin item-50'yi yururluge koyacak cesareti yok (EU dan cikmak icin resmi basvuru proseduru). Cameron bunun icin istifa etti bi basvuruyu yapanin kendisi olmamasi icin. Yoksa referendum unutulur basvuruyu o yapti diye ustune yapisir kalir (Rus ucagini Ahmet hoca dusurttu diye uzerine kalmadi mi?).
SilHem kitap yazarken, hem blogda yazarken, hem de programlara çıkarken bir de 4 tane kitap mı okudunuz hocam? Biz sizden sadece bu iç disiplininizi örnek alabilsek ne mutlu bize.
YanıtlaSilSizin yaşınızdayken bunları yapamıyordum. Çoluk çocuk yetişince zamanım fazlalaştı.
SilHocam Merhaba,
YanıtlaSilöncelikle paylaşımlarınız için çok teşekkürler. Okudunuz mu bilmiyorum sayın hocam ama Ayşe Buğra, fikret şenses,erinç yeldan,Ha-Joon Chang gibi iktisatçıların hangi kitaplarını tavsiye edersiniz? özellikle iletişim yayınlarının ekonomi serisinden çıkan pek çok araştırma / inceleme / derleme kitabı mevcut. sizizn için zahmet olmazsa oradan tavsiye edebileceğiniz kitaplar var mıdır? aydınlatıcı yazılarınız ve tavsiyelerinizi çin teşekkürler.
Ben zaman zaman bloğumda okuduğum kitaplardan öneri yapıyorum. Ondan ötesine yetişemiyorum.
SilHa-Joon Chang cok ilginc yaziyor tavsiye ederim. Biraz Ege Cansen uslubu var.
SilMahfi hocam selam,
YanıtlaSilÜlke olarak bence bir model seçmeliyiz ve onu bir şekilde adapte etmeliyiz diye düşünüyorum.Mesela Kore modeli ele alınabilir, bir tarım ülkesi ve siyasi kargaşalardan sonra 30 yıl içinde bugünkü durumuna gelmeyi başardırlar. Benzer modeli biz uygulayamaz mıyız? veya uygulamak için temel hangi adımlar gerekir buna dair bir kitap var mıdır önerebileceğiniz?
tşk
Hasan
Korenin eğitimde yaptıklarına bakarsak olayı çözeriz. Biz eğitimde geri gittik. Bilim dışına çıktık. Oysa Kore bilime girdi.
SilHocam euronum değer kazanması tıpkı dolardaki gibi enflasyonun artmasına yol açar mı?
YanıtlaSilSonyçta ithalatımızın %43unu ABden yapıyoruz ve euro ödüyoruz.
Maliyetlerimiz ağırlıklı olarak Dolarla olduğu için bizi Dolar daha çok etkiliyor.
SilMerhaba Hocam,
YanıtlaSilYazılarınız ve kitap tavsiyeleriniz için teşşekürler.
Benim bir tane sorum vardı belki alakasız gelir ama olsun, sormuş olayım.
Yurtdışında bulunana şirketlerin hisse senetlerini nerden satın alabiliriz
Bankalarla ve aracı kurumlarla konuşmak gerekir.
SilHocam bir gününüzü çok merak ediyorum. Rutinleriniz nelerdir, kaç saat uyursunuz?
YanıtlaSilÇok üretkensiniz ve sizden feyz alıyoruz.
Estağfurullah.
SilYaşlanmanın da kendine göre avantajları var. Eskiden 8 saat uyurdum şimdi 5 saat yetiyor. Böylece günde 3 saat fazla zamanım kalıyor. Ben günümün en az 5 saatini ekran başında okuyarak yazarak not alarak geçiriyorum.
Hocam ha joon chang sizce nasıl bir iktisatçı. Kitaplarına baktım bazı yazdıkları şeyler hayal ürünü gibi. Siz önerir misiniz kitaplarını?
YanıtlaSilHa Joon Chnag'i okumadım, o nedenle bir düşüncem oluşmadı.
Silhocam bu yap işlet devret metodunu nasıl buluyorsunuz? güya bütçeden tek kuruş çıkmıyor hazine garantileri hariç. ben modern kapütülasyon olarak görüyorum zamanında osmanlı çok çekti maalesef ve atatürkün lozanda taviz vermediği 2 konudan biriydi diğeri ermeni sorunu. ama maalesef siyasi iktidar vazgeçmiyor bu sistemden sanırım halkın gözünü bu şekilde boyamak bakın biz hizmet yapıyoruz söylemi çok güçlü. siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
YanıtlaSilSon değişiklikle yani finansmanı da hazine garantisine sokan değişiklikle emin olun kapitülasyondan da daha ileri bir şey oldu. Ben yıllarca bu finansman garantisine karşı çıktım Hazinede. Sonunda maalesef o da oldu. İleride bunun sıkıntısını çok çekecek Türkiye.
SilGelde Akplilere anlat. Ülkede bombalar patlıyor suçsuz masum insanlar ölüyor git gide ortadoğu ülkesine dönüşüyoruz. Bu ülkenin temeline bilim yerine dogmatik görüşleri koymaya çalışıyorlar ve yapıyorlarda. Korkarım ki çocuklarımızı hiç iyi bir gelecek beklemiyor Mahfi Bey.
SilSayın hocam bir kaç ay sonra gireceğimiz kurum sınavında eğitim ekonomisi, beşeri sermaye ve eğitim, eğitimin getirileri-maliyeti, eğitim yatırımları, eğitim finansmanı ve uygulamaları, ekonomik büyümede eğitimin rolü vb. konulardan sorularla karşılaşacağız. Bu süreç içerisinde hangi kaynakları okumamızı tavsiye edersiniz? Teşekkür ederim.
YanıtlaSilBu konularda fazlaca bilgim olmadığını itiraf edeyim.
SilAnkara/Nallıhan'da 'Sarıyar Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin inşa öyküsünü biliyor musunuz Mahfi Bey?
YanıtlaSilMahfi Bey, 'Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları' kitabı ilk çıktığı zamanlar, hem Türkiye'de hem dünyaya, daha çok 'sola eğilimli' cenahta heyecan uyandırmış, içinde anlatılanların (özellikle Şili - Milton Friedman - Salvador Allende'nin nasıl ölüme sürüklendiği bağıntıları) 1960 ve 70'lerde yaşandığı haliyle ve belgeleriyle ifşa edildiği için önemli bir kitap olarak kabul edilmişti. Bir de bu kitap, henüz Türkçe'ye çevrilmemişken, (asıl dili) İngilizce yazımı bittikten sonra basılması için yayınevi arandığında, birçok yayınevinin kitabı basmayı istememesi de, kitabın reklamını kendi kendine yapmasına yetti.
Bu kitaba olan ilgide sapma şurada başladı: AKP'ye muhalefet yıllar içinde artmaya başladıkça ve Yiğit Bulut ilk sırada olmak üzere, AKP'yi doğrudan veya dolaylı destekleyen kanatlar, 'Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları'nda anlatılanların, şimdi, Recep Tayyip Erdoğan için de adım adım uygulandığı 'teorisini' ortaya atınca, kitabın ilk kez Türkçe'de yayınladığı anda sahip olduğu görece şöhret zaman geçtikçe erozyona uğradı. Kitap, 'sıradan bir komplo teorisi kitabı' statüsüne indirgendi.
Siz, eğer bu kitabı şimdiye kadar okumadıysanız, muhtemelen bir üst paragrafta söylenenleri dinlediğiniz için, kitaba karşı önyargınız oluşmuş olabilir.
Yazarı, 1945 doğumlu, John Perkins.
++
Hocam Ramazanda gargara yapsam orucum bozulur mu?
YanıtlaSilEspri olsun diye sorduğunuz bu soru aslında koskoca bir toplumun 21. yüzyılın ilk çeyreğinde geldiği feci durumun özetidir.
Silhocam merhabalar geçen sene cari açığın neden azaldığı konusunda yaptığınız tespitlerle ilgili alakalı yazınızı okudum.
YanıtlaSilcari açığın azalmasının sebebi olarak yaptığınız tespitler;
1)finansman bulunamadığı için cari açıkta önceki yıllara göre haliyle azalmıştır
2)döviz kurunun yüksekliği sebebiyle ithalat pahalı hale gelip ihracatta ucuzladığı için dış ticaret açığı azalmıştır.bunun sonucunda da cari açık azalmıştır şeklinde tespitleriniz bulunmaktadır.
yani cari açığın azalmasını sebebini hem kurun yüksekliğine hemde finansman bulamamaya bağlamışsınız burada size sormak istediğim;iki etkiyi ayrı olarak ele almışsınız fakat kurun yükselmesinin sebebinin altında ,zaten cari açığa finansman bulamamakta yattığı için ayriyeten cari açığının azalmasının sebebi olarak finansman bulunmamasını saymaya gerek var mı? yani cari açığın azalmasının sebebi olarak sadece kur etkisinden bahsetmek yeterli olmaz mı?
Bazen tek bir neden ve onun yol açtığı tek bir sonuç vardır. Bazen bir neden bir sonuca yol açınca o sonuç ta sonradan neden olup öteki sonuca yol açar. Yani neden ile sonuç zaman içinde yer değiştirebilir. Burada böyle bir durum var. Yeterince kolay finansman bulabilseydik kur o kadar yükselmezdi. İlk neden kolay finansman bulamamak onun sonucu kurun yükselmesi kurun yükselmesi neden haline gelince de sonucu yeterince finansman bulamamak.
SilBu durumları yeni kitabımda (Ekonomik Analiz ya da Ekonomide Analiz Teknikleri - adına henüz karar vermedim) açıklıyorum.
Hocam din-ekonomi ilişkisini (tüm dinler açısından özellikle de semavi dinler), ikisinin birbirini nasıl şekillendirdiğini anlatan bir kitap önerebilir misiniz? Bir de faiz,ekonomi,kur,dış ticaret ilişkilerini mümkünse örnekli ve eğlenceli bir şekilde açıklayan bir kitap varsa söylerseniz çok sevinirim. Teşekkürler.
YanıtlaSilBöyle bir kitap bilmiyorum. Varsa da ben bilmiyorum. İkincisinde ise sanırım en bol örnekli olanı benim Örneklerle Kolay Ekonomi kitabım.
SilYazi icin tesekkurler hocam.
YanıtlaSilBrexit ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Brexit referandumundan bu yana gecen surede ingiltere borsasi(ftse 100) kayiplarini telafi etti ve bugun itibariyle 23 hazirandaki degerini yakalamis bulunuyor. Ayni seyi Almanya, ispanya ve italya borsalari icin goremiyoruz. 23 hazirandaki degerlerinin hala altindalar. Ingiltere'de hala belirsiz bir ortam bulunmasina ragmen diger eurozone ulkelerinden daha cabuk toparlanmasini nasil yorumlamaliyiz?
Tesekkurler.
Çünkü İngiltere krizden en hızlı toparlanan ülke oldu. Kendi kararlarını kendisi alabiliyor. Ayrıca AMB'ye sorması gerekmiyor. Sanırım bunların etkisi var.
SilSizden başka kime sorayım bilemedim.
YanıtlaSilÜlke kan gölüne dönmüşken, BİST 100 neden yükseliyor, Dolar-TL neden düşüyor?
Nedir bunun bilimsel izahı?
İNSANın değeri yok mu?
Pek yükselmiyor aslında olduğu yerde (76 binlerde) kaldı. Belki düşmesi lazımdı nasıl oldu da düşmedi diye sormak lazım. Sorsak yaşam devam ediyor deyip geçerler. Benim ise doyurucu bir yanıtım yok.
SilHocam borsacı ekonomist olan Ali AĞAOĞLU benim ülkem kan gölüne dönmüşken bunu umursamayan borsanın, piyasanın Allah belasını versin demişti amiyane tabirler haklı olduğunu düşünüyorum.Sizde hemen hemen o yöndesiniz sanırım.
SilAynen.
SilHocam hep sag iktidarlarin hatalarindan bahsediyorsunuz tamam anliyorum da acaba bunun zitti olan sol iktidarlar herseyi dort dortluk yapti sonucu cikiyor
YanıtlaSilSol iktidar var mıydı?
SilHocam önceki yazılarınıza bakarken bazı yorumları hakaret içermemesine sildiğinizi gördüm. Bunun nedeni o yorumların yanlış bilgi vermesi mi?
YanıtlaSilOnların çoğunu ben silmiyorum yazarları kendileri siliyor. Yanlış bilgi veren yorumlar varsa yanıtlayarak düzeltmeyi tercih ediyorum. Bazen konudan çok uzak yorumlar oluyor sadece polemik yaratmaya yönelik, onları siliyorum.
SilHocam bugün ilk işim gidip kitapları almak oldu.
YanıtlaSilKolay gelsin.
SilHocam selamlar
YanıtlaSilFinansal Yönetim ile ilgili kitap tavsiye etme şansınız var mı?
Teşekkürler...