Ödediği Vergiyi Bilmeyen Toplum

Blogda yazdığım bir yazının altında “Osmangazi Köprüsünün hangi kaynakla yapıldığını” soran bir izleyiciye bir başka izleyicinin yanıtı “Senin vergilerinle” olmuştu. Bu yorumlara katılan bir izleyici ise “Ne vergisi? Biz vergi ödemiyoruz ki zenginler düşünsün” diye yazmıştı. Bu görüş Türk toplumunda oldukça yaygın. Oysa gerçek öyle değil. Ödenen vergiyi gelire oranlarsak göreceğiz ki asıl vergiyi orta halliler ile düşük gelirliler ödüyor. 

Sosyal güvenlik primlerini katmaz da yalnızca vergilere bakarsak, ortalama olarak, Türkiye’de toplam vergi gelirlerinin yüzde 65’ini dolaylı vergilerin, yüzde 35’ini de dolaysız vergilerin oluşturduğunu görebiliriz. Dolaysız vergilerin yaklaşık yüzde 60’ı da stopaj yoluyla tahsil edilir (ücretlerden ve faiz gelirlerinden alınan gelir vergisinde olduğu gibi.) Bu durumda dolaylı vergiler ile stopaj yoluyla tahsil edilen vergiler, toplam vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 85’ine ulaşır.  

Dolaylı vergiler, bizdeki sistemde fiyatın içindedir. Örneğin KDV ya da ÖTV gibi vergilerin ne kadar tuttuğunu çok dikkatli kişiler dışında kimse bilmez. Oysa KDV ve ÖTV gibi vergiler fiyatın içinde olmasa insanlar ödediği vergiyi bilirdi. Örneğin 100 TL’lik bir mal alan kişi kasaya gittiğinde bunun üzerine 18 TL de KDV ödese bunu unutmazdı. Ama aynı malı 118 TL olarak fiyatlandırıp fiş üzerinde 100 TL’si mal bedeli, 18 TL’si KDV olarak yazınca kimse ödediği vergiye dikkat etmiyor.

Ücretlilerin çoğu ne kadar vergi ödediğinin farkında değildir. Çünkü ücreti ödenirken vergisi işveren tarafından kesilip vergi dairesine yatırılır. 3.500 TL aylık ücret alan bir kişi bu gelirin 500 TL’sini (hesaplamalar yuvarlanarak yapılmıştır) gelir vergisi olarak öder. Gelirinden ayrıca sosyal güvenlik primi ve diğer kesintiler de yapılır ve eline yaklaşık 2.500 TL net gelir geçer. Kişiyi ilgilendiren rakam budur. O nedenle ne kadar vergi ödediğine genellikle bakmaz bile. Benzer bir durum stopaja tabi olan diğer gelirler için de geçerlidir.

Konuyla dolaylı olarak ilgisi olan bir örnek de vergiye benzer bir ödeme (parafiskalite) olan TRT payı ödemesidir. Elektrik giderleri üzerine belirli bir oranla yansıtılan TRT payı, elektrik faturası içinde vatandaşa belli etmeden tahsil edilmektedir. Yıllardır yapılan bu tahsilat son dönemlerde keşfedilmiş ve gündeme taşınmıştır. Evinde televizyonu olmayan ve dolayısıyla televizyon seyretmeyen kişilerden bile alınması bu payı vergiye iyice yaklaştırmaktadır. Kapsamı genişletilerek bandrol adı altında yeni satın alınacak akıllı telefonlardan ve bilgisayarlardan da alınmaya başlanmaktadır. Eskiden TRT tek kanal iken bu bandrol tahsilatının bir anlamı vardı. Şimdi TRT gibi birçok kanal var. Bu tür bir payın TRT’ye verilmesi haksız rekabet yaratmaktadır. “TRT, kamu görevi yaptığı için bu pay alınıyor” şeklinde bir görüş öne sürülebilir. BBC de kamu görevi yaptığı için bu tür bir bandrol gelirine sahiptir. Ne var ki BBC reklam almamaktadır. Yani en azından reklam pastasında diğer kanallara rakip olmadığı için bandrol geliri rekabeti bozucu bir durum yaratmamaktadır.  

Özetle toplum, ödediği vergilerin yaklaşık olarak yüzde 85’inin farkında değildir. Öyle olunca yukarıda yer verdiğim “Ne vergisi? Biz vergi ödemiyoruz ki zenginler düşünsün” şeklindeki yorumlar doğal oluyor. Toplum oldukça yüksek vergi veriyor ama dolaylı vergi ve stopaj sistemleri nedeniyle verdiği verginin farkında değil. Verdiği verginin farkında olmayan bir toplum, belediyelerin veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yaptığı hizmeti de bir ihsan gibi görüyor. Sık sık karşınıza çıkan bazı pankartlar vardır: “Yolumuzu yaptıran Belediye Başkanımız sn. Filancaya teşekkürü borç biliriz. Yöre halkı.” Mesela bu tür bir teşekkür eğer belediye başkanı ya da işi yapıp para kazanan müteahhit tarafından yazdırılmadıysa vergi ödediğinin bilincinde olmayan yöre halkının yanılgısını yansıtır. Yolu yaptıran belediye değil bizzat yöre halkının ödediği vergilerdir. Tünellerden geçerken duyarsınız “Bu tünel filanca belediye tarafından siz sayın halkımızın yararlanması için yapılmıştır…” Belediye bizden topladığı parayla yapması gereken işi yapıp bize anlatmaktadır. Bunların tek nedeni insanların ödediği vergilerin önemli bir bölümünü bilmeden ödemesidir.

Kamu maliyesinde bu olaya mali anestezi deniyor. Maliye teorisinde büyük bir buluş gibi sunulmuş olsa da aslında vatandaşın hesap sorma hakkını kaybetmesine yol açan bir durumun ortaya çıkmasına neden olan bir uygulamadır. Yapılan bütün işler, hizmetler vb. borçlanmayla yapılsa da durum değişmemektedir. Çünkü sonunda o borçlar da vatandaşın vergileriyle ödenecek. 

Yorumlar

  1. hocam kaç gündür yazı bekliyoruz...arayı bu kadar açmayın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani bir hafta tatil yapmaya bile hakkım olmasın mı? :)

      Sil
    2. :) Hocam verginin tüketimden ve gelirden değil de yalnızca servetten alındığı bir sistem oluşturulmasının önünde ne gibi engeller vardır.En adil vergilendirme sistemi öylesi bir sistem olacak iken neden yapılamaz? Eski bir hazine müsteşarı olarak bu konuda bizleri aydınlatırsanız çok sevinirim.
      saygılarımla....

      Sil
    3. Dolayli vergilere bilinçli bireyler tepki verebilir. Bizim gibi ülkelerde dolayli vergiler dogal sayildigi icin miktar arttirimina tepki cok azdir. Dogalgaz fiyatlari artacagi haberinden bir iki gun once gaz alma kuyrklari ulkemizde verilebilecek en buyuk tekpi ornegidir;))
      Dogrudan vergilere ise tepkinin dogmasi kacinilmazdir.
      Ayagini saglama almada, koltugunu korumada en etkili yol DOLAYLI VERGI OLDUGU ICINDIR.

      Sil
    4. Hocam ozledik valla sizi. Okunacak bir sey bulamadik.

      Sil
  2. geçen günlerde vergi rekortmenlerinin listesi yayınlandı ve Cem Yılmaz' ın listeye 42. sıradan girmiş olduğunu gördük. Komik ülkeyiz vesselam!

    Cem Yılmaz listeye girdi ama gözlerimizin aşina olduğu zenginleri o listede göremedik.

    Vergiyi zenginler mi ödüyor ?

    Ben kazancımın yaklaşık %40' ını maaşımı alırken çeşitli ödemelere veriyorum. Sonra %18 kdv var, ne alsam ödüyorum. Sonra ÖTV var, onuda neredeyse herşeyde ödüyorum. Sonra adını bilmediğim bir sürü şey faturalarıma yansıyor...

    Benim yok ama birçok arkadaşımın kredi borcu var ve oldukça yüklü faizler ödüyorlar.

    Bu hesabı Sherlok Holmes gelse çözemeyeceğinden yarıda kestim.

    Sonuçta elimde kalan ile geçinmeye çalışıyorum.

    Sonuç olarak ben gelirimin çok büyük bir kısmını devlete veriyorum. Umarım açıklayıcı olmuştur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam iyi günler..
      TCMB Analitik Bilanço'da verilen emisyon rakamı madeni para miktarını da kapsıyor mu acaba?

      Sil
    2. Bildigim kadariyla madeni parayi kapsamiyor.madeni para darphane tarafindan basiliyor ve devlet hazinesine gelir olarak kaydediliyor.

      Sil
  3. hocam hem kendisinden kesilen verginin farkında olmayıp, sizin sitenizi takip edip yorum yapmılması da çok ilginç

    YanıtlaSil
  4. Hocam paylaşımlarınız için çok teşekkürler.
    Osmangazi Köprüsünde üstlenici firma gerekli geliri elde edemeyince bunun bütçe taracından ödenmesine ne diyorsunuz? Çoğu köse yazarı bu durumu sert bir şekilde eleştiriyor ama başka bir alternatif yok gibi gözüküyor.
    Sanırım en iyi alternatif dolaysız vergilerin dolaylılara göre payını artırıp üstlenici firmaların kaybını buradan ödemek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Karşılayamıyorsa köprü yapmasın; deniz taşımacılığına ağırlık vererek çözüm arasın. Ama o zaman köprü civarındaki arazileri kapatan yandaşlar huysuzluk çıkarır tabi.

      Sil
    2. Köprü yapmamak bir çözüm değil. İhtiyaç varsa yapmak lazım. Ama hem köprüden geçen araç sayısına hem de köprüyü yapacak şirketin yurtdışı borçlanmasına Hazine garantisi vermek bence yanlış bir yöntem. Eğer bu iki garanti verilecekse o zaman Hazine alır dış borcu ve Karayolları Genel Müdürlüğüne (KGM) devreder ve köprüyü de KGM taşaronlara yaptırır olur biter. 20 yıl süreyle başkasının işletmesine de gerek kalmaz. Yap işlet devret modelinin özü sadece köprüden geçen araç sayısının garanti edilmesiydi. Dış borca garanti verildikten sonra hiç bir anlamı kalmıyor. Yalnızca garanti devreye girmediği sürece borç kamu borcu değil özel kesim borcu olarak görünüyor. Makyaj durumu var yani.

      Sil
    3. Hocam, Oncelikle paylasimlariniz icin tesekkurler.
      Ihale surecinde herseyin hakkiyla irdelenmis olmasi varsayimi uzerinden soruyorum. Devlet kendisi borc alsa bile, KGM uzerinden yine ayni veya benzer firmalara taseron usulu ile ve ayni maliyet ile yaptiracakti. Fark nedir?

      Saygilar

      Sil
    4. Merhaba,
      Köprünün maliyeti muhtemelen yine aynı olurdu ama devlet bunu biraz da müteahhitin kâr marjını dikkate alarak ihale ederdi. Şöyle düşünün; işin maliyeti 10 birim, devlet 12 birime ihaleyi verirdi. Şimdi 25 yıl boyunca günlük 40 bin araç için araç başına 35 usd+kdv ödeyecek. bu tutar bugün 120 TL'ye denk geliyor. Fiyatta da indirim yapıldı ve 90 TL'ye düştü. Son iki haftada geçen araç sayısı 100 bin yani günlük ortalama 7 bin seviyesinde. Bu durumda günlük geçen 7 bin araç için müteahhide ilave 30 TL, geçmeyen araç için ise 120 TL ödeme yapacak devlet hem de 25 yıl boyunca. Müteahhidin bu işten kazanacağı 20 birim para devletin kaybıdır. Nihai olarak 10 birim maliyetli iş devlete 20 birime mal olmuş oluyor. Buradaki 8 birim devlet vazgeçtiği gelirdir.
      Saygılarımla,

      Sil
    5. Merhaba,
      Oncelikle yanitiniz icin tesekkurler. Orneklemenizde 10 birim maliyeti 20 birime yukselten matematigi anlayamadim, ornekleme yaptiniz herhalde sadece.
      Ozellikle kopru gibi, daha once bircok benzer konstruksiyonlarinin yapildigi yapilar icin parametreler (isin suresi, direkt ve indirekt maliyetler, isgucu vb.) net denilebilecek kadar bellidir. Dolayisiyla maliyet hesabi yaparken sizin belirttiginiz gibi 2 kat mertebe ile yanilma payi yoktur. Devlet kendisi taseronlastirmaya gitmeden de benzer ihaleler ile karj mari da dahil tum maliyetleri ongorebilir. Devlet kendisi yapsaydi ayni para vergiler ile yine halkin cebinden cikacakti. Sizin belirttiklerinizden sadece devlet tarafindan verilen garantinin koprunun maliyetindan cok cok yuksek oldugu, dolayisiyla devletin fais fiyata is yaptirdigi sonucu cikar. Hakkiyla irdelenmis ihaleler icin ben fark goremedim hala.

      Saygilar,

      Sil
  5. Hocam iyi günler..
    TCMB Analitik Bilanço'da verilen emisyon rakamı madeni para miktarını da kapsıyor mu acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kapsamaz. Madeni para TCMB tarafından değil Hazine Müsteşarlığı'na bağlı Darphane Ve Damga Matbaası tarafından basılıp tedavüle sürülür.

      Sil
  6. Bir de enflasyon vergisi kavramını basit bir örnekle açıklayabilir misiniz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devlet, kamu harcamalarını yapabilmek için para basarak finansman sağlarsa piyasadaki para miktarı artacağı için paranın değeri düşer yani enflasyon olur. Devletin 100 TL borcu olduğunu ve para basarak enflasyon yarattığını düşünelim. Bu durumda kişiler pahalılanacak malları alarak devlete daha çok vergi öderler. Oysa devletin borcu 100 TL olarak kalmış olur. Böylece devlet sanki ek vergi almış gibi borcunu azaltmış olur.

      Sil
    2. Yani bildiginiz Osmanlidaki tağşişin guncel versiyonu.. bu vergi bilinci problemi de Osmanlidan geliyor, Devlet Baba kulturu de.. reayanin sirtina bin dehle nasil olsa "Allah'in yeryuzundeki golgesi" padisah ve direkt kendine bagli devlet gucu baskindir ve diledigini (guclu kurumlari kusturmemek kosuluyla) yapar.. sonra o paralarla hem kendileri ve cevreleri (burokratlar ayanlar agalar) semirir, hem emperyalist ihtiraslara "fütuhat" kilifi uydurulup onca kaynak savaslara harcanir.. Allah'in evrensel dogrularina uymadan zulumle yasanan yuzyillarin sonunun ne oldugunu gorduk dimi.. sahne, çağ, detaylar ne kadar degisse insan malzemesi ayni oldugundan, iyi ve kotu tercihlerimiz hep ayni oluyor, sonra Allah Kur'an'da caglar oncekilerle o gunku insanlari konu ettigi bir bolumde "kalpleri ne kadar birbirine benzemis" buyuruyor.. kalplerin tercihi ve ekonomi.. kalplerin tercihi ve Suriyede anne karninda olen bebek.. oysa ölüm ve ahiret sadece bir parmak saklatma mesafesindeydi hep..

      Sil
  7. Hocam eski bir maliye müfettişisiniz dolaysız vergileri artırmak dolaylıları azaltmak için çözüm nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vergi kayıp ve kaçağını önlemek, kayıt dışı ekonomiyle doğru mücadele etmek. Yıllarca söyledim, yazdım. Vergi denetimi bağımsız olmalıdır.

      Sil
    2. Bu konuyla ilgili blogunuzda yazı var mı? Var ise okumak isterim merak ettim çözümlerinizi.

      Sil
  8. Şirketler karları üzerinden vergi vermekte, yani çeşitli giderlerini gelirleri üzerinden düşebilmekteler. Öte yandan şahısların direkt gelirleri üzerinden vergi vermeleri ne kadar adil? Şahıslarında kira vb. gibi pek çok giderleri mevcut.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kısmen onları düşebiliyorlar.

      Sil
    2. Bir memur olarak ödediğimiz kirayı nasıl vergiden düşebiliriz?

      Sil
    3. Burada Gelir İdaresi Başkanlığının ücret gelirlerinden yapılacak indirimlerle ilgili açıklaması var:
      http://www.ivdb.gov.tr/pratik/oranlar/ozelgiderindirimi.htm

      Sil
  9. Yani devlet kendi vatandaşına sen bu ülkede çalıştığın için bana gelir vergisi vermek zorundasın mı diyor ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelir vergisi her ülkede var, bunda sorun yok. İnsanların ödediği verginin nereye, nasıl harcandığını sorabilmesi lazım. Bence asıl sorun o. Biz bunu soramıyoruz.

      Sil
  10. Vergi:
    Marketten çocuğuna süt, mama ... alırken, neyse acıtasyon olmasın kısaca tüm gıda maddelerinde değişen oranlarda (%1- %8- %18) vergi
    Evin varsa senede iki defa beyannamene göre emlak vergisi
    Telefonuna bakiye (eski adı kontör) yüklerken kdv
    Gümrükten gecen mallar için verginin vergisi şeklinde kdv ötv
    Su faturası öderken çevre temizlik vergisi (çtv)
    - Katma değer vergisi
    - Özel iletişim vergisi
    - Çevre temizlik vergisi
    - Emlak vergisi
    - Gelir vergisi
    - Kurumlar vergisi
    - Damga vergisi
    - Bsmv

    Ben vergi ödemiyorum demek sadece nefes alıyorum,ilkel insanlar gibi yaşıyorum hatta sakız bile çiğnemiyorum demektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vergi ödememek değil benim dediğim. İnsanların ödediği vergiye sahip çıkması, hesap sorması, şeffaflık talep etmesi lazım.

      Sil
    2. Rahmetli Erbakan Hocam, "o kadar çok vergi ihdas ettiler ki alfabede harf kalmadı" demişti.

      Sil
  11. Hocam, Türkiye'de dolaylı vergilerin tüm vergilere oranı %65 demişsiniz. Bu oran Avrupa'da, ABD'de nedir mesela? Ayrıca bu kadar yerleşmiş bir vergi sisteminin bir tür vergi reformuyla yeniden dizayn edilip daha adil ve akılcı bir sisteme dönüştürülmesi mümkün müdür? Mümkünse, bu uzun yıllar alacak bir şey midir? Düzeldiğini görmeye ömrümüz yeter mi? Devlet işsiz insanlardan bile sigorta primi talep ediyor, geçici olarak çıkardığını söylediği vergileri halk kanıksayınca kalıcı hale getiriyor... Trt payı, Telsiz kullanım ücreti gibi bin bir çeşit vergi uydurup sağa sola sokuşturuyor... Nereye kadar böyle gidecek? Bir noktada bıçak kemiğe dayanmayacak mı? Sürekli daha fazla ödüyoruz.

    Bir de hocam, ilgili TBMM komisyonu Trt'nin dış yapımlara (yani kendi stüdyolarında hazırlanmayan yapımlara) yılda 600 milyon üzerinde para harcadığını tespit etti. 2014 rakamlarına göre, o yıl yapımcılara ödedikleri 560 milyon liraya karşılık elde edilebildikleri reklam geliri bu miktarın sadece %15'i kadar. (84,5 milyon lira). Trt payını sağa sola sokuşturmalarının sebebi de bu. Kanalı batırdılar, bizim sırtımızdan kurtarmaya çalışıyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu oran gelişmiş ekonomilerde yarı yarıya.
      TRT konusunda vatandaşın tepkisi olmadığı sürece bu işler devam eder, başka alanlara da yayılır.

      Sil
    2. Hocam müsadenizle daha detaylı yazayım, gelişmiş ekonomilerde yüzde 55-60 arası dolaysız, yüzde 40-45 arası dolaylı vergilerden oluşuyor. Ayrıca sosyal güvenlik dahil edildiğinde bizde yüzde 50-50 gelişmiş ülkelerde yüzde 65-70 dolaysız, yüzde 30-35 dolaylı vergi oluyor. Bizdeki oranlar da yüzde 65-70 arası dolaylı, yüzde 30-35 arası dolaysız vergidir. Ayrıca yukarıdaki diğer yorumlarda da geçen kurumlar vergisinin oranı bizde yüzde 10. Bu da vergiyi zenginlerin mi yoksa bizlerin mi ödediği konusunda gayet güzel fikir vermektedir. Saygılar.

      Sil
  12. Hocam yazınız için teşekkür ederim. Mesele bence ekonomi okur yazar oranımızın düşüklüğünden kaynaklanıyor. Eğer varolsaydı köy enstitüleri bu sorunu çözerdi. Şu an tek çözüm, lise seviyesinde okullarımıza temel ekonomi dersinin koyulmasıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım o da çözüm değil. Bugün pek çok üniversitemizde ekonomi bölümünden mezun olan birçok öğrenci ekonomi bilmiyor.

      Sil
  13. Dolar 2,88 Mahfi Bey hatırlatmak isterim :)). Siz tahmininizi yükselttikçe bu meret daha da düşüyor ya en çok ona gülüyorum :) . 2017 tahminlerinizde dolar 4 lira olacak diyinde rahat bir nefes alalım Mahfi Bey...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yılbaşında Fed'in 3 - 4 kez faiz artıracağı varsayımına dayalı olarak yıl sonu için 3,30'luk dolar kuru tahmini yaptım ve bunu şimdiye kadar değiştirmedim. Çünkü her geçen gün başka bir şey değişiyor. Artık yeni tahmin yapmanın anlamı kalmadı.
      Ama siz benim tahminimi artırdığımı zannederek gülüyorsunuz. Başkalarının tahminleriyle karıştırıyorsunuz herhalde. Ya da bilemediğim bir nedenle kendi kendinize gülme ihtiyacı duyuyorsunuz. Böyle anlamlı anlamsız gülerseniz bir gün gelir hayat size güler, kala kalırsınız.

      Sil
    2. İyi cevap. Çok güldüm. Allahta sizi güldürsün...

      Sil
    3. Evet sizin buradaki ufak çaplı manipülatör rolüne büründüğünüz gösteriniz bana çok keyif veriyor. Bu siteyi belkide bu yüzden seviyorum...

      Sil
    4. Ne oldu? Birden ortadan kayboldunuz. Daha sizim yorumun mürekkebi kurumadan Dolar 2,95'e dayandı. İşte benim de demek istediğim tam buydu. Bu yıl öyle acayip şeyler oluyor ki Dolar tahmini yapmanın anlamı kalmadı. Ben size anlamsız gülmeyin hayat size güler kalıverirsiniz demiştim. 6 saat olmadan gerçek oldu. Bu da size bir ders olsun.

      Sil
    5. Mahfi Bey, tamam bu konuda haklısınız ancak geçen seneki ya da ondan önceki tahminleriniz tuttu mu? Tuttu da biz mi iftira attık. Bu seneyle ilgili haklısınız beklenmedik inanılmaz gelişmeler oldu bu gelişmeler ışığında beklentiler farklı olduğu için tahmin tuttu tutmadı demenin bir anlamı yok ancak sizde şunun özeleştirisini yapınız lütfen; Daha önceki tahminlerim neden tutmadı?

      Kötü düşünmeyin pozitif düşününki pozitif şeyler olsun. Siz daha sene başında bu kadar olayın olmayacağı belliyken 3.30 dediniz efendim dolara. Ondan önceki tahminleriniz de keza öyle 3.10 un altında tahmininiz yok. Dolar şu ekstrem olaylar karşısında bile 3.00 ı ancak geçti bende size bunu anlatmak istiyorum yoksa kuru gürültü olsun sizi gücendirmek gibi bir niyetim yok, olamazda.

      Sevgilerimle...

      Sil
    6. (1) Geçmiş tahminlerimin tutup tutmadığını soruyorsunuz. Buyurun bu yazıyı okuyun. 2008 yılındaki krizi tahmin etmiş olmam sanırım bu sorunuzu bir daha sormamanıza yetecek kadar önemli bir şey.
      (2) Defalarca yazdım ama ısrarla yılbaşında böyle bir şey yoktu diyorsunuz. Yılbaşında Fed'in bu yıl 3 veya 4 kez faiz artıracağı beklentisi vardı. Bu sadece bende değil büyük çoğunlukta vardı. Ben de tahminimi bu varsayıma göre kurdum. Eğer Fed bu yıl faizi 3 kez artıracak olsaydı Dolar 3,30 olur muydu olmaz mıydı? Dürüstçe bunu yanıtlayın. Bir tahmin varsayımları çıkmadığı için tutmamışsa eleştirilmez. Varsayımları doğru çıktığı halde tahmin tutmamışsa o zaman eleştirilir.
      (3) Bilimde metafiziğe yer yoktur. Bilimde belirli varsayımlar yapılarak tahmin yapılır. Öyle secret kitabında filan yazıldığı gibi "iyi düşün o düşünce evrende yolculuğa çıkar sana geri döner her şey iyi olur" gibi metafizik olaylar bilimde yer almaz. O nedenle pozitif düşünün ki pozitif şeyler olsun sözü bilimle uğraşanlar için bir anlam ifade etmez.
      (4) Öte yandan doların 3 olması ya da 3,30 olmasından benim mutlu olacak bir durumum yok. Ben ne kimseye yatırım danışmanlığı veriyorum ne de bir tavsiye yapıyorum. Varsayımlarımı sıralayıp tahmin yapıyorum. Siz farklı varsayımlarla farklı tahminler yapabilirsiniz. Saygı duyarım. Varsayımlarınız yoksa tahminlerinizi dikkate almam. Varsayımlarını çıkmamış da tahmininiz o nedenle tutmamışsa hiç bir eleştiri yapmam. Ama varsayımlarınız çıktığı halde tahmininiz tutmamışsa o zaman eleştiririm.
      Durum budur.

      Sil
    7. Sözünü ettiğim yazıyı eklemeyi unutmuşum. Burada:
      http://www.radikal.com.tr/yazarlar/mahfi-egilmez/tahminlerimi-aciklamayacagim-836026/

      Sil
    8. An itibariyle 3,5 ama gulunecek bi durum kalmadi kan agliyoruz ulkecek

      Sil
  14. Hocam merhaba,

    Ilginc bir sorum olacak. Ülkemizde gelistirilen/yapilan bir uyduyu, uzaya firlatilmasi icin baska bir ulkeye gonderdigimizde, ihracat yapmis sayiliriz miyiz? Bu islem icin vergi vermemiz gerekir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu tam olarak bilmiyorum. Ama mantığım bana bunun ihracat sayılmayacağını söylüyor. Öte yandan biliyorsunuz genel olarak ihracat yapan değil ithalat yapan vergi öder. Ama burada geçici bir kabul vb formülü vardır herhalde.

      Sil
  15. hocam, çok güzel izah etmişsiniz.

    yalnız bir cümlenizde asıl vergiyi orta halli ve dar gelirliler ödüyor demişsiniz. bu nasıl oluyor? aynı işlemler zenginler için de geçerli değil mi? zenginlere daha fazla vergi yok mu?

    Diyelim 35000 lira kazanan biri aylık 1000 lirayı vergi olarak ödüyor. Aylık kazancı 50000 lira olan da mı 1000 lira vergi ödüyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, ayrıca gelir arttıkça vergi oranı da artıyor. Ama mesela KDV herkes için aynı oranda. A malını aylık geliri 100 bin lira olan da alsa % 18, 1.000 lira olan da alsa % 18 KDV ödüyor. Buradaki kastım gelire oranla zenginin daha az ödediğiydi. Ama bu anlaşılmıyor haklısınız, metne ekleyeceğim.

      Sil
  16. Mahfi hocam. Vergi rekortmenleri incelelendiğinde gelir vergisinde kira geliri, kurumlar vergisinde hizmet sektörü olan banka ve gsm firmalarinin ilk siralarda yer almasi normal bir durummudur. Üretim sektörunde etkin olmadigimizi gosterirmi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banka ve GSM firmaları olabilir sonuçta onlar da hizmet üretiyor. Ama sanayicilerin de ilk sırlarda olması gerekir tabii.

      Sil
  17. Osmangazi köprüsü tamamen özel şirketin finansmaniyla yapılmıstir. Bizim ödediğimiz vergilerle köprünün finansmanının alakası yoktur ve yapılacak çoğu yatırımın da bu şekilde yapılması ve kredilerinde üretken yatırımlarda kullanılması bir taşla bir kaç kuş vurulmasına sebep olacaktır öyle değil mi Mahfi Bey

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sözleşmeye iyi bir bakın. Günde 40 bin araç geçmezse fark nasıl ödenecek? Ayrıca fizibilitede araç başına alınacak para daha yüksekken indirim yapıldı. Aradaki fark nereden ödenecek? Firma eğer aldığı dış borcu ödeyemezse kim ödeyecek? O borç devletçe ödenmek zorunda kalınırsa kimin vergisiyle ödenecek? Bunlara bir bakın derim.
      Umarım o sözünü ettiğiniz taş kuşu vurur da dönüp sizi bizi vurmaz.

      Sil
    2. Mahfi Bey zaten önümüzdeki 5 yıl içersinde 40 bin aracın ustune çıkması zor görünüyor ve suan 13 bin aracın geçtiğini soyleyebilirz devlet 27 bin araci karşılamakta ancak bunun köprünün yapım finansmaniyla bağlantısını ancak dış borçla kurabilirsiniz ve söz konusu olan firma bu dış borcu rahatlıkla odeyebilcek kapasitede. İzmir Gebze projesi Turkiyenin en büyük projelerinden biridir ve kgm nin uzun yıllardır analiz ettiği ve ustune çalıştığı bir özel sektör destekli yatırımdır. Boyle yatirim larda zaten devlet garantoru olmadan kredi çekebilme imkanı yoktur.Siz iyi bir iktisatciysaniz zaten bunlarin farkindasinizdir.Evet geçmeyen 27 bin aracın maliyetinii ustleniyoruz yapım finansmanını degill

      Sil
    3. Evet o 27 bin aracın geçiş ücretini devlet ödüyor. Devlet dediğimiz nedir? Bizden topladığı vergilerle ödeme yapan üst kurum. Demek ki köprüden her gün geçmeyen 27 bin aracın geçiş ücreti bizim vergilerle ödeniyor.
      Elbette farkındayım. Hazine'de görev yaptığım dönemde bu tür bir borç garantisine karşı çıktım hep. Sonuçta devlet geçiş sayısına garantör olacaksa ve dış borçlanmayı da garanti edecekse bu işi kendisi (KGM) borçlanıp yapsa daha ucuza çıkmaz mı? Niçin araya bir şirket koyma ihtiyacı olsun? Ama eğer o şirket satınalma garantisiyle yetinecekse ve dış borca garanti istemeyecekse o zaman olabilir. Ben bu konuyu düzenleyen yönetmelik çıkarıldığında gündeme getirmiştim.
      http://www.mahfiegilmez.com/2014/04/yap-islet-devret-ve-hazine-garantisi.html

      Sil
    4. Hocam kendisinin yapmamasının nedenlerinden biri liberal olduklarını söylemelerinden olabilir mi?

      Sil
  18. Teşekkurler hocam yazinizin sonunu da Ricardonun gorusleriyle tamamlamissiniz
    Saygilarimla

    YanıtlaSil
  19. Ödediğimiz verginin nereye harcandığını bilmek nasıl mümkün olacak?
    Sayıştay kaç dönemdir meclise rapor veriyor mu?
    Verdiğimiz vergiyi bırakın maaşı alıp eve gelene kadar para nereye gitti onun bile hesabını tutamıyoruz.
    Fakir adamın ruhuda fakirleşiyor hiçbir şeyin peşine düşemez. Ama zenginsen kuruş kuruş vergini hesaplar bunu nasıl kaçırırım diye hesap eder ;)

    YanıtlaSil
  20. Hocam, NTV Para da ki program ne oldu. 4 Temuzdan sonra yayinlanmadi ayrica bugun itibari ile NTVPara.com sitesinden de kaldirildi. Tesekkurler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de Servet bey de bir hafta tatildeydik. Pazartesi ben başlayacağım tekrar.

      Sil
  21. hocam yuksek vergilendirme tuketimi de kismiyor mu? sanki kdv oranlari dusse insanlar daha cok tuketecek ve belki de toplanan vergi geliri ayni olacak yine.

    YanıtlaSil
  22. Hocam bizim gibi öğrenmeye aç iktisat öğrencilerine böylesine yardımcı olduğunuz için çok teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öğrenmek isteyene can feda. Bu ülkede gerçekten öğrenmek isteyen o kadar az insan var ki.

      Sil
    2. Ben mesela...

      Kendim de öğrenmek istemiyorum, başkalarının da burada yazılan yalan yanlış, bilimi kutsallaştıran saçmalıkları öğrenmesini istemiyorum.

      Bu sitenin kapanması için nereye müracaat etmeliyim Mahfi bey?

      Sil
    3. Sizin hiç bir yere müracaat etmenize gerek yok. Çünkü siz öğrenmek isteseniz de öğrenemeyecek durumdasınız. Bu yazdıklarımız anlamayacağınızı bile bile yazıyorum. Ama olsun. Bilim din değildir ki kutsal olsun. Bilim her an tersi kanıtlanarak değişecek teorilerin geliştiği bir alandır. Çünkü yaşam değişir bilim de değişir. Kutsal değildir. Güzelliği de oradadır zaten.
      Siz, biat kültüründe devam edin. Bilim ve bu site size göre değil.

      Sil
    4. Siteyi neden kapatalım çok rahatsızsan bilgisayarının fişini çek. Mahfi Bey'in bazı görüşlerine katılmasam da ülkemizin böyle fedakâr ve bir şeyler yapmak için çabalayan insanlara ihtiyacı var.

      Sevgiler...

      Sil
    5. Hocam sitenin kapatılması için girişimde bulunulduğunda nereye toplanacağımızı beyan ederseniz hemen geliriz.
      Biz bu blogu kolay bulmadık kimseye yedirmeyiz. Nasılsa ülkeyi kurtarmaya ayağımız alıştı kurtarılması gereken bir şey varsa hemen söyleyin basalım orayı.

      Sil
    6. mahfi beye ve bloguna darbe girisimi

      Sil
    7. Peygamberimiz (sav) diyor ki ilim Çin'de de olsa gidip alınız. Bu, onların dinine tabi olun demek değildir. Bilimini alın demektir. Dolayısıyla herkesin inancı kendisinedir. Bizi ilgilendiren ilmidir ve alimin ilminden istifade etmek dinimizin bir emridir. Varsa aksine bir düşünceniz, ilmen ıspatlar karşısına koyarsınız.

      Sil
  23. Hocam daha önceki bir yoruma cevap verirken , devletin para basarak enflasyonu yükselttiğinden bahsetmiştiniz. Fed, amb ve boj devamlı parasal genişleme yaparken ülkelerin enflasyonları yükselmiyor. Peki her ne kadar enflasyonlarını istenilen seviyede yükseltemiyor olsalarda bu yöntemle bastıkları parayla söz konusu ülkeler kamu borçlarını ödeseler ne olur. Tr de bu yöntem aşırı enflasyona neden olur ama ABD , Euro zone ve Japonya da sanırım Böyle bir sorun yaşanmaz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen dediğiniz gibi. Bir ekonomi likidite tuzağına girmişse para basarak da enflasyon yükselmez.

      Sil
  24. Hoca salt ben ve şu andaki efradım ödese ne gam,bu öyle bir pandora kutusu ki,borç torunlarıma kadar sarkacak gibi.,Amma bu biliniyor ve helal edilmiyor.Bu soygunları her ne şekilde İslami hukukla legalize edenlere haram olsun.ME

    YanıtlaSil
  25. Üstat,

    Kıymetli yazınız için teşekkür ederim.

    Bazı yazılarınızı saklayıp çalışanlarımla şirket içi çeyrek gözden geçirme toplantılarında paylaşıyorum. Bu günkü yazınız da onlardan biri.

    Hoş geldiniz.
    Cafer Demir

    YanıtlaSil
  26. Dünya tarihine baktığımızda pek çok toplumsal hareketin altında vergi olduğunu görürüz. Modern Avrupa'nın temellerinin atıldığı Magna Carta bunun en güzel örneğidir. Ülkemize baktığımızda bunu hiç görmüyoruz. Devleti tanrılaştıran zihniyet yapımız bize devletin hata yapmayacağını düşündürüyor halbuki devleti insanlaştırıp onun da hata yapabileceğini bilmeliyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aradan 800 yıl geçmiş olsa da bugün Magna Carta'dan o kadar uzaktayız ki.

      Sil
    2. İşte yeni bir Magna Carta olmasın diye sistem dolaylı vergileri keşfetti.

      Sil
  27. Hocam,

    Pazartesi iş başı yapacağım, ben de tatilden döndüm. Haftasonunu evde geçireceğim.

    Köyden döndüm ama kafamda sorular sorular...

    Son kahvaltımı yaptıktan sonra, kahveye gidip ahaliyle son muhabbetimi edeyim derken, hepimiz televizyonun başına üşüştük, Nice saldırısı haberlerini izliyoruz. Böyle ortamlarda neler konuşulduğunu az çok bilirsiniz.

    Akşama doğru valizimi hazırladım, minibüse geçeceğim ve otogara gideceğim.

    Köy bakkalından soğuk su alırken, suyu satan kadıncağız da haberleri izliyordu, ya duymayacağımı sandı ya da tam kendi kendine söylenirken ben dükkana girdim, kısık ve biraz da öfkeli sesle, "onlar da cıbıl cıbıl gezmesinler ortalıkta, Allah böyle cezalandırıyor işte!" deyiverdi!

    Suyumu aldım, hiçbir tepki vermeden dükkandan çıkıp durağa geçtim...

    Hocam, ben sadece bu kadıncağızı sırf bu sözleri söyledi diye hakir görmeyi kolaycılığa kaçmak olarak görüyorum! Hani, "Anadolu çomarı bunlar" veya "makarnacı bunlar" diye laf atıp köşemize çekilmenin verdiği kolaycılık gibi!

    Müslüman toplumların genelinde, çok derinlerde, yüzleşmekten kaçtığımız sorunlar var! Bu sorunlar ara ara, işte yukarıda yazdığım gibi, bir bakkal işleten kadının da dillendirdiği gibi gün yüzüne çıkabiliyor!

    Bu durumu sadece "eğitim sistemi" ile açıklamak yeterli mi Hocam? Sorun daha derinlerde değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha derinlere gidince bambaşka sorunlar çıkıyor. Onun için eğitim şart deyip geçiyoruz işte.

      Sil
  28. Merhaba Mahfi Bey, TRT konusunda çok haklısınız. Bir devlet kurumunun vergiler üzerinden gelir elde edip üzerine birde reklam alması hem haksız rekabete girer hem de devlet kurumu mantığına terstir. Ancak Osmangazi Köprüsüyle ilgili sizinle hem fikir değilim. Köprünün maliyetini en kötü ihtimal ile hesapladığımızda toplam maliyeti olan yaklaşık 7 milyar dolara denk geliyor. İnsanlarımızı yanıltmayalım lütfen. Günde sadece 5 bin araç kullansa bile köprünün maliyeti 15 sene sonunda(vergiler çıkarılmamış hali ile) yaklaşık 6,1 milyar dolara tekabül etmektedir.

    Saygı ve sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler katkınız için.

      Sil
    2. Bir konuyu hatırlatayım. Burada konu köprünün maliyeti değil. Devlet 40 bin araç geçecek ve bedeli ödenecek diye garanti vermiş bulunuyor. Eğer günde 5 bin araç geçerse her gün 35 bin aracın geçiş ücreti şirkete ödenecek. İşte bu ödeme sizin verginizle olacak. Ben onu söylüyorum. Maliyetle ilgili herhangi bir şey söylemedim.

      Sil
  29. Darbe oluyor sanırım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Darbe girişimi püskürtüldü ama Dolar 3'ü geçti. Böyle bir dönemde kur tahmini yapmak samanlıkta iğne aramak gibi bir şey. Hiç bir varsayımınız çıkmıyor. Yılbaşında yaptığım varsayımlardan sadece Rusya ile yumuşama olacağı varsayımı tuttu. Fed'in faiz artırımı varsayımı tutmadı. Ayrıca hiç bir varsayıma dahil etmediğim Brexit olayı yaşandı. Şimdi de bu darbe girişimi ortaya çıktı. Böyle bir ortamda kur tahmini yapmak hiç bir anlam taşımıyor. O nedenle yılbaşında yaptığım 3,30'luk dolar kuru tahmininin üstüne yeni bir tahmin yapmıyorum. Bu, 3,30'luk tahminde ısrar ettiğim anlamına gelmiyor. Varsayımda bulunulamayacağı ortaya çıkmış olan bir yılda kur tahmini yapmanın bir anlamı olmayacağını ifade ediyor.

      Sil
  30. Sayin Eğilmez, vergilerimizin çar çur edilmesi sadece TRT gibi çok az izlenen kanallarla değil, esas Diyanet İşleri başkanlığı gibi, bütçesi en yüksek kurumlarla da yapılıyor. Müslüman olan / olmayan, sünni olan/ olmayan insanlardan alınan vergilerin büyük bir kısmı bu Sünni Başkanlıkça harcanıyor. Ülkemizin büyük bir bölümü Sünni Müslümandır denmesin. Ülkemizizn büyük bir kısmı Sünni Müslümansa, bunların yapacakları bağışlarda büyük bir menlağ tutacak ve Bu Başkanlığa yetecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya da bir cok gelismis memlekette oldugu gibi din hizmetlerini karsilayacak belli %de verginin secilen din icin harcanmasi yoluna gidilmelidir.. Yani ortodoks hristiyan vergisinin bu yonde; musevinin o yonde, din vergisi odemek istemeyenden de alinmamasi yonunde hareket edilmelidir..

      Sil
  31. Hocam bu mesajı İstanbul dışından gönderiyorum.

    Birçok bankanın ATM'sinden kısıtlı miktarda para veriliyor, bazılarından ise hiç verilmiyor.

    İstanbul'da durum nedir?

    Eğer bu 'ATM'lerden para vermeme' durumu yaygınlık kazanırsa, gerekçesi nedir?

    Nakit parayı elde tutmak, böyle çetrefilli dönemlerde çok mu önemli?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tür hallerde dünyanın her yerinde panik havası egemen olur. İnsanlar ne olur ne olmaz diye yiyecek içecek stoklar, bankalardan paralarının bir kısmını çekerler. Pazartesi günü normale döner.

      Sil
  32. Hocam sizin devlet tecrübeniz var buna güvenerek soruyorum. Darbe teşebbüsü püskürtüldü mü gece rahat uyayabilecek miyiz yoksa yine sokaklara mı çıkalım? Ayrıca hocam bu nasıl bir darbe teşebbüsüdür ki TBMM'yi bile bombalayacak kadar yollarını şaşırmışlar. Böyle darbe olur mu hocam? Neyin nefretidir bu yazık günah hocam hepimiz aynı gemideyiz siyaseten eleştiririz sevmeyiz fakat hiç bir şeyin insan canından daha değerli olduğunu düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Maalesef son derecede acı verici bir girişim ve maalesef sonuçta günahsız Mehmetçiklerin öldürülmesine kadar varan feci bir duruma yol açtı.

      Sil
  33. Sayın hocam meraba,
    Bende bu yazınızı okumadan bir mail yazmıştım. Arzu ederseniz konuyu tartışma konusu olması adına
    buraya da yazmak isterim.

    YanıtlaSil
  34. Aranızda, 2008'de yayınlanmış, Tom Cruise'un oynadığı "Valkyrie" filmini izlemiş olanlar var mı?

    II. Dünya Savaşı'nın son 1,5 yılı içinde, Hitler'e bombalı saldırı düzenleyip, Berlin'deki kamu ve askeri binaları işgal ederek "darbe teşebbüsü"nde bulunan, Albay "Oberst" rütbesiyle "Claus von Stauffenberg"in hikayesini anlatıyor.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Claus_von_Stauffenberg

    20 Temmuz 1944'te Hitler ve yakın kurmayları, Polonya'nın "Ketrzyn" askeri bölgesinde cephede süren savaş için taktiksel planlar yaparken, Albay Stauffenberg'in, harita masasının altına bıraktığı "bombalı çanta"nın patlatılması ile teşebbüs edilen darbedir.

    Albay Stauffenberg, Hitler'in öldüğünü teyit etmeden, Ketrzyn'den ayrılıp uçağa binip Berlin'e gittiğinden, "yaralanmış Hitler" hemen harekete geçip, Berlin'e telefon ve telgraflar yağdırıp, kendisine itaat etmeyen herkesin tutuklanması ve infaz edilmesi emrini verir!

    Albay Stauffenberg de hiçbir yere kaçamaz, kaçmak istemez. 21 Temmuz 1944'te Berlin'deki bir askeri tesisin bahçesinde tüfekle vurularak idam edilir!

    Meşhur bir sahnesi vardır:

    Goebbels'i tutuklamak için, onun bulunduğu (Berlin'deki) binaya giden rütbesi yüksek bir asker, Albay Stauffenberg'den gelen "ülke genelinde yönetime el koyduk" telgraf notuyla makam odasına girdiğinde, Goebbels, bu rütbeli askere, "Nasyonal Sosyalist ideallere inanıp, inanmadığını?" sorar.

    Rütbeli asker, "inandığını" söyler.

    Tam o esnada Goebbels'in elinde telefon ahizesi vardır ve telefondaki kişi ile konuşması için ahizenin yanına, kapının önünde hazırolda "darbe oldu" notuyla bekleyen bu rütbeli askeri çağırır.

    Rütbeli asker, ahizeyi kulağına götürdüğünde, "yaralı Hitler'in ağır ses tonuyla" konuşmasını duyar, Hitler'in hayatta olduğunu öğrenir ve Albay Stauffenberg'den gelen "darbe girişimi"nden pes eder! Ahizeyi bırakıp, Goebbels'e selam çakar ve odayı terk eder.

    Goebbels, derin bir "oh" çeker, ve ağzının içine sakladığı "siyanür kapsülü"nü çıkararak, intihar etmekten kıl payı kurtulmuş olduğuna sevinir!

    İşte o sahne:

    https://www.youtube.com/watch?v=7k9bFzgXeXE

    Filmin tamamını, altyazılı olarak şu adresten izleyebilirsiniz:

    http://unutulmazfilmler.co/valkyrie-operasyon-valkyrie.html

    Yukarıdaki adres çalışmazsa, Türkçe dublajlı:

    http://720pizle.com/izle/dublaj/valkyrie.html

    YanıtlaSil
  35. İrrasyonel beklentiler teorisine ne oldu?

    Bozuk mu, çalışıyor mu, kontrol ettiniz mi Mahfi Hocam ;-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye gibi ülkelerde en iyi çalışan teori olduğunu düşünüyorum.

      Sil
  36. Hocam bir şey sorabilir miyim, umarım kızmazsınız?

    NTV'nin sitesine girip Dolar TL kuruna baktığımda, 15 Temmuz gecesinden beri 3,016'da sabit kaldığını görüyorum.

    Kur gerçekten o noktada sabit mi?

    Yoksa, NTV ekonomi yönetimi bilerek mi sabit tutuyor?

    Başka kaynaklara yöneldiğimde, 3,02010 gibi gözüküyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bloomberg HT de de 3,0157 hiç değişmiyor. Yani NTV ile Bloomberg aynı kuru gösteriyor. Değişmeme nedeni piyasaların kapanmış olması.
      Ayrıca niçin kızacağımı anlayamadım. Ben NTV'de sadece yorum yapıyorum. Sitenin ne yaptığından sorumlu değilim. Ama bir hata bulursam da söylerim kendilerine.

      Sil
  37. Selam Hocam;Dün (15.7)yarın bahçeme gideyim, dolu yemiş eriklerime kurtlanmasınlarda eş dost recel yapsın ilaçlayayım diye saat 21 gibi uyudum.AAA sabah 05.30 uyandım gitmeden kahvemi içerken internetten gazetelere baktımki TR gene cami ve askeriye arasına sıkışmış.(uyku sorunum olduğu için yatak odam ses geçirmiyor).Gitmekten vazgeçtim saat 10 gibi 17 yaşındaki ergen uyanıp 'baba gece neler oldu neler demezmi'Ne oldu dediğimde bütün gece sala verildi, ezan okundu 'vs dedi.EE dedim'baba Cumhurbaşkanını devirecekler diye çok korktum dedi'Bende zamanında korkmuştum şimdi benim oğlum korkuyor.Bu ilanihaye hep böylemi olacak diye kendi kendime mırıldandım ve birayı buzluğa sürdüm.ME

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama ne olursa olsun yarın ilaçlanacak erikler...Birada bitti ben yatacağım hocam ,birilerinin ne olursa olsun üretmesi gerektiği gibi bir his var içimde .İyi geceler..ME

      Sil
  38. Bu cep telefonu ve bilgisayar laptop tablet turevlerine trt vergisi getirilmesi
    Butceye ek katki saglar mi
    cari acikta cok cuzi de olsa daralmaya fayda saglar mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl amaç TRT'ye katkı sağlanması. Ötekiler çok sınırlı kalır.

      Sil
  39. mahfi bey size de darbe teşebbüsünde bulunmak istiyoruz müsadeniz var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böylesine nazik bir isteği nasıl reddedebilirim. Buyursunlar.

      Sil
  40. Darbe mi? Ne darbesi? 2002 'den bu yana iktitadara gelip halkın içine sızıp, halkı uyutup kendi faşist görüşleri ile aşılayan ve bu yönde ülkenin zenginliklerini/farklılıklarını birbirine düşman edip birbirine kırdırılan halkların içindeki ahlâki ve insani değerleri yok ederek yozlaşmaya ve çürümeye yüz tutmuş bir zombî topluluğu yaratarak vicdanlara yapılan "Darbe "... İşte dün gece yaşanan olaylar sonucunda sokağa çıkan gruplar tarafından linç edilen ve vahşice öldürülen ask'erlerin, belki de yaratılan bu Daiş zihniyetli insanların kurbanı olmaları ve asıl sorumlularin ise yine zevk û sefa içinde yaşamaları... İşte asıl darbe budur. Ki insanların ruhuna, vicdanına, insani ve ahlâki değerlerine, sorgulama yeteneğine yapılan darbe. İşte asıl darbe bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demokrasi vatandaş olarak elimizdeki tek güç ve gene demokrasi tek çözüm mercii. Kimse darbeyi meşrulaştırmasın bunun hiçbir gerekçesi olamaz. Ülke olarak son 5 yıldır çok gerginiz,kavgacıyız,duygusalız ama kim değil? Tüm dünya siyaseti son beş yıldır buhranda ve daha gergin,aşırı... Avrupa, Amerika,Araplar,Rusya hep aynı, sevmesede tahammül etmeli insan. Kimsenin elinde bir sihirli deynek yok bu kavgalara, sataşmalara son verecek. Tek gücümüz sandık ve tahammül etmeyi öğrenmek. Darbeyi hiçbir sebep meşrulaştıramaz. Allah Devlete Millete Zeval Vermesin. Darbeye karşı mücadele veren herkese Teşekkürler, Sağlıcakla kalın.

      Sil
    2. Sevgili adsiz 21:46 gercekten guzel aciklamissin. Bu darbe insanlarin zihniyetlerine yapildi.
      Olenler gariban bir ananin kuzusuydu. Bir masum erdi.
      Bu isin kaymagini yiyenler bu tezgahi planlayanlar olacak.

      Sil
    3. Hırsızın hiç suçu yok de mi? Erlere gelince yazık gölbasinda 20 ozel harekat polisi ölünce gebersinler cunku hukumetin elemanlari sizin anlayisiniz bu kadar iste ölümleri bile ayirdiniz sizden bizden diye yaziklar olsun

      Sil
  41. Gazeteci Ahmet Şık 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin
    perde arkasını yazdı. Cumhuriyet - Türkiye'nin millet iradesini yansıtan meclise bombaların atıldığı gece öncesinde ne kararlar alındı? Neden 15 Temmuz gecesi
    seçildi? Ahmet Şık, ordudaki isimlere yapılacak olan operasyonlardan
    TSK'nin bilgisi olduğunu yazdı. İŞTE DARBE GİRİŞİMİNİN PERDE ARKASI Ankara’dan istihbarat kaynaklı bir takım iddialar: Ordudaki Cemaat kadrolarına yönelen soruşturmalarla ilgili 16 Temmuz
    sabah erkenden operasyonların ilk dalgasının yapılmasına karar verildi. İzmir askeri casusluk davası kumpas soruşturmasın savcısı Okan
    Bato’nun şüpheli listesindeki askerlerin tamamı hakkında gözaltı kararı
    var. Bunun dışında komuta kademesindeki birçok rütbeliyi kapsayan gözaltı
    kararı verilmişti. Savcı Bato’nun, Ağustos şurasından önce operasyonların başlatılması
    önerisi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanmıştı. Gözaltı kararları ve yapılacak operasyonlarla ilgili Genelkurmay’a bilgi
    verildi onay alındı. Bu sabah 04'te operasyonlar başlayacaktı. Aralarında darbe girişimine kalkışanların da bulunduğu haklarında
    gözaltı kararı verilen tüm askerler teknik takip altındaydı. 15 Temmuz gündüz saatlerinde teknik izleme yapan birimler olağan
    dışı hareketlilik gözlemlendiğini rapor etti. Ancak ne olduğu
    anlaşılamadı. 15 Temmuz gecesi ise darbe girişimi ortaya çıktı. Tahminen daha ileri
    tarih için planlanan darbe girişiminin B planı devreye sokuldu. Jandarma ve Hava Kuvvetleri merkezli darbe girişiminin beyni Cemaat.
    Sayıca çok büyük değillerdi ve ordu içinden destekleri zayıf kaldı. AKP ve Erdoğan karşıtı asker ve sivillerin kendilerine destek
    vereceklerini, AKP yanlılarına karşı yanlarında duracağını düşündüler. PKK ile devam eden savaş koşulları nedeniyle ciddi eylemler
    gerçekleştirileceği ve darbe girişimine karşı güçlerin bölüneceği
    hesaplanmıştı. Bu planların hiçbiri tutmadı. Başlangıçta adı darbeci diye anılan 1. Ordu
    Komutanlığından da karşıt açıklama gelmesi ellerini zayıflattı. Operasyonlar sürecek. Önceden de belirlenen asker, polis ve yargı başta
    olmak üzere bürokrasideki tüm isimler gözaltına alınacak. Yargının tüm birimlerinde Cemaat’le bağları tespit edilenlerin hepsi
    görevden alınacak. Bank Asya krizi sırasında Cemaat’in çağrısıyla bankada hesap açtıkları
    belirlenen çok sayıda polis meslekten çıkarılacak. Özetin özeti: Korunan demokrasi değil parlamenter sistem oldu.
    Apoletli faşizm ile sivil faşizmin taht savaşının tek kazananı faşizm
    oldu.

    alıntı: gercekgundem.com

    YanıtlaSil
  42. Hocam demistim demistim demistim yine haklı çıktım. Bütün yeryüzü bir oldu Soroslar, Buffetler paralarını akıttı Fetöye, Fetö bu paralarla Abdden silah ve tank aldı halkın üzerine ateş açtılar.
    Bu darbe girisimi küresel şer komplosunun Brexitten sonra Türkiyeye attıgı ikinci kazık. Ama bizim milletimiz Alimiz Mehmetimiz elinde silah olmadan Cumhurbaskaninın manevi gücüyle bu darbeyi önleyerek şer odaklarının Brexit hamlesinden sonra heveslerini kursagında bıraktılar.
    Bu arada duyduğum gizli bir istihbaratı ilk defa burada açıklıyorum. Aslında bizim tvlerde gördügümüz Fethullah Gülen gerçek Gülen degil. CIAde calışan bir arkadasım anlattı mübarek hocamız Fethullah Gülen Abdye gittiginde CIA durduk yere bunu yakalayıp infaz etmiş ve yüz nakli yoluyla Irak Savasında yüzü deforme olan bir amerikan askerinin yüzünü hocaefendinin yüzüne monte etmiş. Bildigin yüz nakli Face to face filmini izleyenler bilir. O gun bugundur biz aslında yanlıs kişiye küfrediyoz ölmüs adamın arkasından küfür olmaz.
    Bundan sonra darbe girisimlerinin ardı arkası kesilmeyecek diye tahmin ediyorum ve biz kendi istihbaratımızla ABDde darbe yapamadan da bu boyunduruktan kurtulamayız. Nokta...

    YanıtlaSil
  43. Hocam bir malın kaliteli olması maliyetinin düşük olduğunu gösterebilir mi?

    YanıtlaSil
  44. Hocam ölçek ekonomilerinde maliyetler düşer deniyor. Burada kastedilen ortalama maliyetin düşüşü galiba çünkü üretim arttıkça toplam maliyet artan eğilimdedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ölçek ekonomisinde sabit maliyetler düşer o da ortalama maliyetlerin düşmesine yol açar, buna karşılık değişken maliyetler yükseldiği için toplam maliyetler de yükselir.

      Sil
  45. Hocam sizce halk sokağa dökülmeseydi darbe başarılı olabilirmiydi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Darbenin başarısızlığında halkın sokağa dökülmesinin büyük etkisi olduğunu görebiliyoruz. Ama bence böyle bir darbe halk sokağa dökülmese de başarılı olamazdı, sadece karışıklık ortamı daha uzun sürerdi.

      Sil
  46. ne zaman kuzey kore gibi bir ulke olacagiz fuze telefon yapip satacagiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siyasal açıdan bayağı benzerliklerimiz oluştu darısı ekonomiye diyelim.

      Sil
  47. darbe ve teroro bombalama saldirilari turizmi ve ekonomiyi nasil etkiler turist gelir mi
    yabanci yatirimcilar nasil bir psikolojidedir.
    Hocam sizce bir ekonomik kriz kapida mi FED eylulde arttiracgi soyleniyor faizleri arttirmasa da aralik garanti artik.

    iki ricam var sizden

    bir gundeme yonelik darbelerin oldugu yillarda ekonomi darbecilerin kaldigi ilk 3 yil ekonomi uzerine yazi yazar misiniz
    bir de su dunya ekonomisi uzerine bir degerlendirme bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda yazı yazıyorum. Ama geçmiş dönemlerle kıyaslamanın pek bir anlamı yok çünkü o dönemlerin ekonomileri çok farklıydı. Kur ve faiz serbest değildi, ekonomi bu kadar dışa açık değildi, bu kadar turist gelmiyordu.

      Sil
  48. Hocam mrb konuyla alakasız ama bir şey soracağım. Japonya'daki afet vb ani krizlerden sonra JPY'nin güçlenmesinin sebebi nedir? Teşekkür ederim, saygılar.

    YanıtlaSil
  49. Sayin hocam, calisan olarak kazandigim gelirin ve harcamalarimizin uzerinden ne kadar vergi alindigi konusunda fikir sahibiyim, sadece aldigimiz veya almayi dusundugumuz bir konutun ortalama ne kadar vergi yansimistir fiyatina ? O konuda bilginizi paylasabilirmisiniz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fikir sahibiyseniz bana tam olarak geçen yıl ne kadar vergi ödediğiniz söyleyebilir misiniz?

      Sil
  50. Sayin hocam konut satis fiyatlarina yansitilan vergi orani ortalamasi kactir ? Tsk.

    YanıtlaSil
  51. Sayın Eğilmez, ülkemiz aşırı fanatikleşti ve radikalleşti. Radikalleşme girdabının içine girdik. Bu durumda sadece ekonomik değil bence hiç bir tahmin veya analiz yapılamaz diye düşünüyorum. Acaba haksızmıyım.

    YanıtlaSil
  52. 265 kisinin oldugu soyleniyor darbe gecesi sizce turkiyenin gelecegi ne durumda pakistanlasma surecine mi giriyoruz bir de boyle bir sey var izler misiniz lutfen

    https://www.youtube.com/watch?v=SAsC0zifeTU

    YanıtlaSil
  53. 265 kisinin oldugu darbe cunta provasinin yapildigi bir gun nasil olur da bayram olarak nitelendirilebilir. Boyle bir sey bayram olabilir mi sizce o olen insanlar bu ulkenin insanlari cok aci bir durum

    YanıtlaSil
  54. Hocam elinize sağlık. Toplumdaki vergi bilinçsizliği nedeniyle hükümetlerin yaptığı yol, köprü gibi yatırımları, toplum bir lütuf olarak görüyor. Halkımızın bu bilinçsizlikten çıkıp kendi gücünün farkına varması dileğiyle...

    YanıtlaSil
  55. Hocam; son günlerde ekonomik değerlendirmelerde ,Türkiye'nin tasarruflarının düşük olmasının ekonomiyi olumsuz etkilediği konusunda herkes hem fikir.Ancak reel ekonomiyi canlandırarak katma değerli üretimin artırılarak,istihdam rakamlarının artırılması konusunda yapısal reformlar yapılması neden düşünülmüyor.Tasarruflârıň artmasının istihdamın artmasına bağlı olduğunu bilmiyorlar mı?

    YanıtlaSil
  56. Körfez Köprüsünden 13 bin araç geçtiğinin kaynağı nereden acaba ?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi