Ayrıntılı Bütçe Analizi

İlk İki Ayda Bütçe Dengesi

Merkezi Yönetim bütçesi 2022 yılının ilk iki ayında 99,8 milyar TL fazla vermiş bulunuyor. 2021 yılının ilk iki ayında 984 milyon TL açık vermiş olan bütçenin bir yılda böyle toparlanması şaşırtıcı görünüyor. Aşağıdaki ilk tablo bütçe dengesini gösteriyor (metindeki bütün tablolar Hazine ve Maliye Bakanlığı Aylık Bütçe Gerçekleşme Raporu, Şubat 2022’den alınmıştır):

Tabloya göre bütçe giderleri geçen yılın ilk iki ayına göre yüzde 65 artarken bütçe gelirleri yüzde 113,5 artmış. İlk iki ayda faiz dışı denge (= Bütçe Gelirleri – Faiz Hariç Giderler, 446.557 – 288.875 =) 157.682 milyar TL fazla vermiş. Faiz dışı denge dediğimiz kavram; eğer hiç faiz ödemesi olmasaydı bütçe gelirleri, personel giderleri, yatırım giderleri, diğer cari giderler ve transfer giderlerinden oluşan, bütçenin faiz dışındaki giderlerini karşılayabiliyor mu sorusunu yanıtlıyor. Bütçenin faiz dışı fazla vermesi, diğer harcamalardan sonra elde kalan gelir fazlasının borçlanmayı düşürmesine imkân sağlaması açısından önemli bir durum olarak değerlendiriliyor. Buna göre bütçenin ilk iki ayda bu kadar yüksek bir faiz dışı fazla vermesi olumlu bir gelişme olarak görülüyor. 

Özetle söylemek gerekirse bütçe uygulama sonuçları ilk iki ayda gerek 100 milyar liraya yakın bütçe fazlası ve gerekse 158 milyar liraya yakın faiz dışı fazla vermiş olması nedeniyle son derecede parlak bir görünüm sunuyor.

Bütçe Giderleri Üzerinde Ayrıntılı Analiz

Arthur Conan Doyle’un ünlü hayali dedektifi Sherlock Holmes'in “hiçbir şey ortada apaçık duran bir gerçek kadar yanıltıcı değildir” (Boscombe Vadisi Gizemi) sözlerinden hareketle ayrıntıları incelemeye başlayalım, şeytan ayrıntıda gizlidir. İncelememize bütçe giderlerinin ayrıntılarına bakarak başlayalım (kaynak Hazine ve Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri Ay İçi Tahsilat Tabloları detay 2. Söz konusu tablo kısaltılarak alındığı için bazı kalemlerin alt toplamları genel toplamı vermeyebilir. Tablonun tamamını incelemek isteyenler. https://www.hmb.gov.tr/muhasebat-genel-mudurlugu-istatistikleri adresinden inceleyebilirler.)


Tablodaki gelişmelere baktığımızda bazı noktalar dikkat çekiyor: (1) Faiz hariç bütçe giderlerinde ortalama bütçe giderlerine göre en önemli artış yüzde 94,1 oranındaki artışla mal ve hizmet alım giderlerinde (A / 3) ortaya çıkmış bulunuyor. İlk iki ayda enflasyonda yaşanan büyük artış (iki aylık ortalama artış yüzde 51) bu sıçramanın bir bölümünü açıklasa da tamamını açıklamakta yetersiz kalıyor. Bu durumda bu iki ayda geçen yılın aynı iki ayına göre mal ve hizmet alımlarında miktar olarak artış olup olmadığına bakmak gerekiyor. Eğer miktar olarak artış yoksa ya da düşük bir artış varsa o zaman enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığı sonucunu buradan da doğrulamak mümkün olabilir. Ne yazık ki bu kalemde miktar artışı olup olmadığını inceleyip değerlendirmemize olanak verecek veriler kamuoyuna açıklanan veriler arasında yer almıyor. (2) Kamu iktisadi teşebbüslerine (KİT) yapılan görevlendirme giderlerinde (A / 4 / a) yüzde 771’i aşan rekor bir artış söz konusu. Geçmişteki görev zararı uygulamasının farklı biçimde ortaya çıkmasının bütçeye yansımasını bu kalemde görüyoruz. Özellikle Halk Bankası ve Ziraat Bankası’na düşük faizle kredi açtırılarak aradaki farkın bütçeden karşılandığı burada açık biçimde görülüyor. (3) Bir başka büyük sıçrama borç verme kaleminde (A / 7) ortaya çıkmış bulunuyor. Bu da KİT’lerin katlandığı kayıpları gidermek için onlara yapılan sermaye katkılarını ve verilen borçları kapsıyor. Fiyatları düşük tutabilmek için kamu kurumlarına ucuza sattırılan mal ve hizmetlerin karşılığı borç verme ve/veya sermayeye katkı yapma şeklinde bu kalemden ödeniyor. (4) Bütçede en çok eleştirilen kalemlerden birisi olan faiz giderlerinin (B) aslında bütçe giderleri artış ortalaması dolayında arttığı dikkat çekiyor.

Bütçe Gelirleri Üzerinde Ayrıntılı Analiz:

Bütçe giderleri ilk iki ayda yüzde 65 artarken bütçe gelirleri yüzde 113,5 artmış. Vergi gelirleri yüzde 84,5 artarken vergi dışı gelirler yüzde 331,2 artmış. Asıl büyük artış vergi dışı gelirlerde söz konusu.

Şimdi bu verilerin ayrıntılarına daha yakından bakalım. Aşağıdaki tablo bu ayrıntıları sergiliyor (kaynak Hazine ve Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri Ay İçi Tahsilat Tabloları detay 2. Söz konusu tablo kısaltılarak alındığı için bazı kalemlerin alt toplamları genel toplamı vermeyebilir. Tablonun tamamını incelemek isteyenler. https://www.hmb.gov.tr/muhasebat-genel-mudurlugu-istatistikleri adresinden inceleyebilirler.)

Tabloda dikkat çeken gelişmeler var. Bunların önemlilerini tek tek ele alıp analiz edelim: (1) Gelir vergisi artışı vergi gelirleri ortalama artışının neredeyse yarısında kalmış. Bu geriye düşüşü etkileyen en önemli kalem verginin temel kaynağı olan tevkifat (stopaj) usulüyle kesilen gelir vergisindeki I / 1/ a) düşük artış. Bu düşük artışın iki nedeni var: (a) Tevkifat yoluyla vergilendirilen asgari ücretlere vergi istisnası getirilmiş olması. (b) Faizler enflasyonun gerisinde kaldığı ve faizlerden yapılan tevkifatın oranları düşürüldüğü için faizlerden yapılan kesintilerin düşük kalmış olması. (2) Kurumlar vergisi tahsilatında (I /1 / b) olağanüstü artış var Bankaların ve diğer kurumların açıklanan kârlarındaki büyük artışların böyle bir vergi tahsilatı artışı getireceği tahmin ediliyordu. Öteden beri öne sürdüğümüz ‘faizler düşerse bankaların kârları artar’ tezi bir kez daha doğrulanmış oldu ve bankalar mevduat faizleri düştükçe kaynak maliyetleri azaldığı için kârlarını katladılar.[i] Bu dönemde kârlarını artıranlar yalnızca bankalar değildi, reel sektör kuruluşları da kârlarını ciddi miktarda artırdılar. Kârlarını artıramayanlar ve bu dönemde kaybedenler küçük işletmeler oldu. (3) Dâhilde alınan KDV’nin (I/3/a) ve özel tüketim vergisinin (ÖTV) (I /3 / b.)düşük kalmasının iki nedeni var: (a) İlk neden KDV’de ve ÖTV’de yapılan indirimlerdir. (b) İkinci neden her iki vergide de ödememe eğiliminin artmış olmasıdır. Gerçekten de her iki verginin de tahakkuk/tahsilat oranlarında ciddi gerilemeler söz konusudur. (4) İthalde alınan KDV’nin (I / 4 / b) çok yüksek bir artış sergilemesi iki nedene dayanıyor: (a) İthalatta ilk iki ayda görülen ciddi artış. (b) Kur artışının bu verginin matrahını da otomatik olarak artırmış olması. (4) Yol, köprü ve tünel ücretleri altında yer alan tahsilatın (II / 1 / b) geçen yılın yarısı düzeyinde kalması, ücretlerde bir düşüş olmadığına göre, trafikte yaşanan düşüşü ortaya koyuyor. (6) Bir başka rekor tahsilat artışı Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri ana kalemi altında yer alan Hazine Portföyü ve İştirak Gelirleri kaleminde (II / 2 / a) görülüyor. 2021 yılının ilk iki ayında 834 milyon lira olan bu kalemin geliri yüzde 5.223 oranında artışla 49,6 milyar liraya yükselmiş bulunuyor. Bu artışın en büyük nedeni TCMB’nin kârının Hazine’ye Şubat ayında devredilmiş olmasıdır. Geçen yıl Mart ayında devredilen kârın bu yıl Şubat ayında devredilmesiyle bütçe ilk iki ayda rekor fazla vermiş göründü. Dolayısıyla ilk iki aylık sonuçları geçen yılın ilk iki aylık sonucuyla karşılaştırırken Merkez Bankası’ndan devredilen kârın çıkarılması gerekir. (7) Bir başka büyük artış Faizler, Paylar ve Cezalar kalemindeki (IV / I) tahsilat artışıdır. Devlet bir yandan borçlanması için faiz öderken bir yandan da faiz geliri elde etmektedir. Devletin tahsil ettiği para cezalarındaki artış da ciddi boyuttadır. 

Sonuç ve Değerlendirme

Merkezi Yönetim Bütçesi 2022 yılının ilk iki ayında 99,8 milyar lira bütçe fazlası ve 157,7 milyar lira faiz dışı fazla vermiş bulunuyor. Bu sonuçlar son derecede olumlu bir görünüm sergilese de ayrıntılarını incelediğimizde pek çok sorunu içinde barındırdığını görebiliyoruz. İlk iki ayda birçok dışsal etkinin ve enflasyonun katkısıyla yakalanana gelir artışlarının yarattığı bu olumlu tablonun devam ettirilmesi ancak ve ancak enflasyonun ve ithalatın yüksek gitmesi ve ücret artışlarının gerçek enflasyona göre düşük tutulması gerekiyor. Bunun da GSYH’den aldığı pay her geçen dönemde azalan ücretli kesim için büyük bir yıkım olacağını söylemek kehanet sayılmamalı.  



[i] Bankaların faizler düştüğünde kârlarının nasıl yükseldiğine ilişkin olarak Ekonomide Analiz kitabımda (Remzi Kitabevi Yayını) ve şu yazımda sayısal örneklere dayalı açıklamalar var: https://www.mahfiegilmez.com/2016/08/bankalar-faiz-dustugunde-mi-kazanrlar.html).  


Yorumlar

  1. Hocam merhabalar, bu tablodan yola çıkarak şu tespiti yapabilirmiyiz bu bütçe fazlası gerek TCMB’nin kârını hazineye devretmiş olması gerek her sene olduğu gibi rakamlar üzerindeki artışın tamamen kağıt üzerinde nominal bir değere sebep olmasından ötürü bir bütçe fazlası mevcut.

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Daha doğrusu geçen yılın Mart ayında hesaba giren TCMB kârı bu yıl Şubat'a alınınca böyle yüksek bir fark doğuyor.

      Sil
    2. Hocam, öyle ya da böyle fazla vermiyor mu?

      Sil
    3. Adsiz 16:36, oyle ya da boyle evine giren para da fazla olabilir, neyi satarak o parayi kazandigin senin icin onemli degil demekki..

      Sil
  2. Mahfi Bey,
    " Geçen yılın ilk iki ayında bir önceki yılın ilk iki ayına göre artış ise yüzde 15,6. "
    15,6%, 2021 de harcanan toplam bütçenin yüzdesi değil mi?
    2021 de 15,6% harcanırken, 2022 de 19,8% harcanmış

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O yanlış bir karşılaştırma olmuş, düzelttim, teşekkür ederim.

      Sil
    2. Mahfi hocam TL ne zaman konvertibl oldu? 89 diyen var, 90 diyen var. IMF'ye tescil ettirilme tarihi 91 olduğu için 91 diyen var. Hangisi doğru? Bizim hükümetin aldığı karar ile IMF tescil tarihi farklı sanırım. Bu karışıklık ondan mı oluyor, anlamadım. Teşekkürler.

      Sil
    3. Türkiye, konvertibiliteyle ilgili çalışmalarını ve mevzuat düzenlemelerini tamamladıktan sonra IMF heyeti 1990 Şubat ayında Türkiye'ye gelip incelemeler yaptı ve konuyu İcra Direktörler Kurulu'na götürdü. Kurul, 3 Nisan 1990 yılında TL'nin konvertibilitesini ilan etti. Dolayısıyla Nisan 1990 tarihini esas almak lazım. Bendeniz o zaman Hazine Müsteşar Yardımcısıydım ve IMF ile görüşmeleri yürüten Türk tarafının başkanıydım.

      Sil
    4. "Bendeniz o zaman Hazine Müsteşar Yardımcısıydım ve IMF ile görüşmeleri yürüten Türk tarafının başkanıydım."

      Eyvah eyvah!

      Hocam şimdi de size "TCMB başkanlığı sırasında ekonomiyi batırdığı yetmezmiş gibi, Dolar'ın Türkiye'de iyice yerleşmesini sağlayan başaktör" diye bağıranlar çıkarsa?!

      Biliyorsunuz, safsatalardan ortalık gözükmüyor!

      Sil
    5. Evet varsın bir de bu safsata eklensin.

      Sil
  3. Saygıdeğer hocam konudan bağımsız olacak ama, Atilla Yeşilada mesele ekonomi yayınında "ver herkese 2bin 3bin bu enflasyon yapmaz zaten eksi 25 faizle borclaniyorsun" dedi. Bu konuyla ilgili görüşünüz nedir gerçekten bu yapılsa enflasyon yaratmaz mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam hangi kerizler -25 faizle borç veriyor?
      Keriz değillerse niye -25 ile borç veriyor, alternatif iş mi yapamıyorlar?

      Sil
  4. Hocam ilk tablonun altındaki "Tabloya göre 2022 yılının ilk iki ayında bütçe giderleri 2021 yılının ilk iki ayındaki gelirler toplamına göre yüzde 65 artış göstermiş." cümlesinde giderler toplamına göre yüzde 65 artış göstermiş olmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düzelttim, çok teşekkür ederim.

      Sil
    2. Önemi değil hocam. Aynı yıl içinde ikinci kez yurtdışına çıkmak isteyenlerin gelip Osman Birsen'den izin istedikleri Genel Müdürlükten selamlar.

      Sil
    3. O İMKB deki izin işi nedir?

      Türkiyede özel firma çalışanları da gidip insan kaynaklarından belge almak zorundaydı yurtdışı çıkışlarında, ne gereği vardı hala bilmem, adamın özel tatil zamanı istediği yere gider.

      Sil
    4. Bir de aynı takvim yılı içinde ikinci kez çıkmak isteyenler izne tabi idi.
      Aralık da çık, sonra gel, Ocak da bir daha git, izin almaya gerek yoktu.
      Beyin bedava da, kullanmayınca işe yaramıyor.

      Sil
    5. Sabit kur sistemine geçemez miyiz diye soruyorlar ya şimdilerde işte bu durumlar sabit kur sisteminin sonucuydu.

      Sil
  5. Hocam para biriminin patates olduğu bir zamanda hevesler kursakta kalırken yaşama nasıl bakabilirirz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umutla. Çünkü her şeyin bittiği yerde umut vardır.
      https://www.mahfiegilmez.com/2020/11/umut-her-zaman-vardr.html

      Sil
    2. Sn Adsız 2004, patatesi biraz küçümsemediniz mi?

      Mahfi hocamız daha iyi bilir de; patatesin değeri 7 bin yıldan beri değişmedi.

      Her ne kadar ülkemize gelişi geç olsa da,
      binlerce yıldır 4-5 patates haşlayıp yiyen veya külde pişiren bir insan bir öğün boyu doyar.

      yQVNLQ4I129dpw45

      Sil
  6. Hocam yazı için teşekkürler. Emeğinize sağlık. Yazıdan anladığım kadarıyla bütçe kavramı bitmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Evet maalesef önce bütçe hakkı bitti sonra da bütçe. Bir toplum kendisinden toplanan vergilerin nereye ve nasıl harcandığının hesabını sormuyorsa orada bütçe olmaz.

      Sil
  7. Sayın Hocam,

    Akaryakıt/ham petrol fiyatlarındaki düşüşün pompa fiyatlarına geç/daha az oranda yansıtılması açığın finansmanına küçük de olsa bir miktar merhem olmaz mı.

    YanıtlaSil
  8. Hocam bir iktisadı düşünürün bilim dünyasına katkısı ile ilgili bir sunum hazırlayacağım. Hangi düşünürü tavsiye edersiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzak geçmişten seçerseniz Adam Smith, yakın geçmişten seçerseniz John Maynard Keynes.

      Sil
    2. Hocam daha az bilinen birini önerebilir misiniz

      Sil
    3. Robert Lucas, rasyonel beklentiler teorisinin kurucusu, 1995 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi.

      Sil
  9. Mahfi bey

    Aktif siyasete girmeseniz de, size danışmak için gelenler olursa geri çevirmezsiniz değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bana danışılmasına gerek yok, danışılacak konulardaki görüşlerimi herkese açık olarak burada ve kitaplarımda yazıyorum. Bunlara ek olarak söyleyeceğim, kendime veya yakın çevreme sakladığım bir şey yok. Ama yine de ısrarla danışmak isterlerse mesele yok.

      Sil
    2. ))) üstad harika bir insansınız. Bilgilendirici çalışma içeren bu yazınız için yine minnettarız. Sevgi ve saygılar.

      Sil
    3. Sn Adsız 2214;

      Siyasetçi neyi Mahfi hocaya danışacak?

      Dürüst olup, toplumda işinin ehli olarak bilinen insanları görevlere getirsinler, o insanların arkalarında dursunlar yeter.

      Başka bir şeye gerek yok, danışmaya gerek yok.

      Sil
    4. Abi o nasıl bir cevap ya gözlerim doldu yemin ederim. bu kadar bilgi=açık kaynak= ücretsiz=anonim böyle insanlar da var dünyada..

      Sil
  10. Hocam mantığı anlamak için bir sorum var cevap bulamadım size sormak istedim.
    Türkiye'ye dolar girişi olduğunda Türkiye'de dolar arzı arttığı için TL/DOLAR paritesi artacak. Biz bunu TL değer kazandı olarak değerlendiriyoruz. Ancak mesela mantık olarak bu hareketin TL/JAPON YENİ paritesinde değişime sebep olmaması gerekiyor. Çünkü dolar arzında değişim oldu. Yen arzında değişim olmadı.
    Bunu açıklayabilir misiniz?

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  11. Din, iman, nass diyerek faize savaş açmış bu iktidarın bütçede bu yıl için faize ayırdığı miktar 240 milyar, ilk iki ayda ödenen ise 58 milyar TL. KKM'lara hazineden ödenecek faizlerin falan eklenmemiş hali bu, varın 3 ay sonrasını siz düşünün. Faiz gideri bu yıl 350 milyar TL'yi geçmezse mucize gibi bir şey olacak.

    Bu bütçe ile ilgili daha fazla konuşmaya gerek var mı?...

    YanıtlaSil
  12. Hocam

    Elon Musk şarlatan mı?

    Not: Dikkat ediniz, "Illuminati mi?" diye sormadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunun yanıtını ben veremem, bildiğim bir konu değil.

      Sil
    2. Bana dünyanın en zengini olmuş başka bir şarlatan gösterin,
      adama şarlatan sıfatını hemen yapıştıralım.

      Şarlatan diyemeyiz, zengin diyebiliriz.

      Batı dünyasının çok zenginini Türk zenginleri ile kıyaslamayın, çokları çalışarak o varlıklara ulaşmıştır, çalışan insan üretir, üreten insan kendi bildiği doğrular, bilimsel veya mesleki gerçekliklerden fazlasına itibar etmez.

      Mahfi hocamızı da bu sebepten severim.
      Mesleği ile konuşur, mesleğinin temel aldığı bilimsel doğruların dışına çıkmaz,
      çok da elalemin lafına kulak asmaz, işini yapar, işini iyi yapmaya çalışır, kendi ile yarışır, mevki makam sahibi insanlara da eyvallahı yoktur.

      Emek veren, meslek sahibi insanların genel özelliğidir. Musk gibiler, tabi medya gündeminde olunca da, biraz farklı yansırlar.

      Askeriyeden emekli olunca, bir de genç yaşta olunca, ben de çok yaşadım, sivil hayatta.
      Askerlik çok teknik bir iştir, meslektir, emek vermektir. Toplum içinde de çok derler, bana da dendi, asker asık suratlıdır, tepeden bakar vs gibi. Meslek erbabı olup da, mesleksiz, mesnetsiz insanlar ile bir arada bulunmak zorunda kalmanın getirdiği bir mesafeli duruş olur ister istemez. Buna atıf yapıyorlar. Bir de olabilecek işler var, olmayacak işler var, pazarlık yapmam hiç, arabuluculuk payı yoktur bende, çok "hayır" derim. Tabi ki, bir şey üretmeyen insanlar farklı algılıyor.

      Biraz meslek bilgisi, biraz ekonomi bilgisi ile Rus ordusu hakkında çok bilgiler ve savaşın gidişatı ile ilgili öngörüleri burada yazdım, savaş başlamadan bi kaç gün önce yazdım, faydalanmak isteyenler olabilir diye. Biliyorum çünkü, Türkiyede işi bilmeyenlerin sesi çok çıkar bu konularda, orduyu bilmeyenler, Rus ordusunu önemli bi şey zannetmesinler diye yazdım. Türk ordusu, Atatürk, Fevzi ve İsmet Paşa'lardan sonra; biraz da Nato üyeliğinin getirdiği eğitim ve teçhizat standartları sonrasında, yani son 80 yıldır Rus kara ordusundan üstündür.

      Bir kaç tane vidyo vardı da, şunu dar zamanda bulup paylaşayım.

      Vidyoda, Johnny Depp, bir şekilde ona "Sir" ünvanı verilmiş, hem ünvan ile hem de kraliyet ailesinden Prens Charles ile "ti" geçip, eleştiriyor. Meslek sahibi insanların ünvanla, soylulukla alakası olmaz.

      https://www.youtube.com/shorts/3JXTsKbU94Y

      Yazdığınız adam da iyi bir mühendistir. Yaptığı çok büyük mühendislik hatalarına karşın çok iyi bir mühendistir. Para'nın nasıl üretilip, yayıldığını, çok iyi bilen nadir zenginlerdendir. Hatırlarsanız, çok gençken, eposta ile para gönderme ile pazara çıkan Paypal 'ı kuranlardan. Şimdi 130 milyar dolar değerinde, bi ara 200 milyar dolar seviyesini görmüstü.

      Çalıştığım bankadan da Musk'un bireysel aldığı her biri 300-500 milyon dolarlık dilimleri olan, toplam 5 milyar doları geçen 10-15 kredisi var. Halka açık kaynaklardan kredileri aldığı tarihler ile büyük hisseleri üzerindeki bazı kurumsal yatırımcıların yaptığı hareketleri, kendisinin yaptığı future ve opsiyon işlemleri eşleştirmeye çalışıyorum, örtüşen tarafları var. İşi kuralına uygun olarak acemice davranmış hedge fon gibi yapıları acımadan deviriyor. Para ile ilişkisinde kesinlikle ve kesinlikle boş adam diyemem. Finansın nasıl çalıştığını çok iyi bilip, Musk'u da iyi donatmış bir ekibi var, çok belli.

      Bu adamlar boş değil, basında gördüğümüz onların günlük hayatının 5-10 dklık kesitleri.

      5XAKzSrSFPvT8MFg

      Sil
  13. Hocam biraz masraflı oldu ama bizim ekonomi yönetimi dolar işini öğrendi.
    4 aydır dolar yerinde duruyor.
    Bundan sonra Amerika düşünsün.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dört ay önce 17 Kasım günü dolar 10.4. Daha sonra hepimizin bildiği üzere 18 TL'ye kadar çıkıp 11 TL'ye kadar düştü, şu aralar 15 TL civarında. Yerinde duran dolar bu mu sayın Adsız? Öğrendikleri buysa öğrenmedikleri nedir diyeceğim de ne olduğunu hepimiz her gün deneyimliyoruz zaten.

      Kısacası, espri yaptıysanız komik değil, ciddi söylediyseniz trajikomik...

      Sil
  14. Mahfi bey,

    Tehlikelisiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Olaylara objektif bakıp değerlendiremeyenlerin hepsi o kanıda.

      Sil
  15. 20 yıldır rakamlara takla attırarak kamuoyuna "çarpıtma" verilerle ekonomi daha da iyiye gidiyor mesajları veriyorlar. Gerçek iktisatçılar/ekonomistler ve uluslararası kuruluşlar her şeyin farkında aslında.

    Teşekkür ederiz hocam

    YanıtlaSil
  16. Hocam merhaba, KKM dolayısıyla ve gıda da KDV indiriminin ilerleyen aylarda bütçe üzerinde daha ağır yükler yükleyeceğini söylemek mümkün müdür? Buna ek olarak ilk aylarda kurumlar harcama yapmazken yılın son aylarına doğru bütçeleri kısıtlanmasın diye ekstra harcama yapmaları da aynı şekilde yıl sonunda ciddi bir bütçe açığına sizce neden olur mu? Peşinen Teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi