Bütçeden Ödenen Faizler
Hazine’nin borçlanmasının temel nedeni bütçe giderlerinin bütçe gelirlerinden fazla olmasıdır. Kamu borçlanması iki kaynağa yönelik olarak yapılır: (1) İç borçlanma, (2) Dış borçlanma.
İç borç, dış
borç ayrımı yapılırken çoğumuzun sandığı gibi ayrım TL ve dövize bakılarak
yapılmaz. İç borçlanma; Hazinenin yurtiçinde yerleşik kişilerden yaptığı
borçlanmadır. Burada önemli olan borçlanılan kişinin ikametgâhının nerede
olduğudur. Bu durumda yurt içinde yerleşik olan yani ikametgâhı yurt içinde
bulunan kişilerden dövize alınan borçlar da iç borç olarak kabul edilir. Benzer
şekilde dış borçlanmada da ölçü borçlanılan paranın cinsi değil yerleşiklik
kavramıdır. Yurt dışında yerleşik kişilerden yalnızca dövizle değil TL ile de
alınan borçlar dış borç olarak kabul edilir.
Aşağıdaki tablo
Hazine’nin 2021 sonu ve 2022 ilk iki ay itibarıyla olan iç ve dış borç
stoklarını gösteriyor (kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kamu Borç Yönetimi
Raporu – Mart 2022.)
Gelelim faiz hesaplarına ve ödemelerine (kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü İstatistikleri, Genel Bütçe Giderleri Ay İçi gerçekleşmeleri (Ekod4.)
Tablodan görüleceği gibi 2022 yılının ilk üç ayında 2021 yılının ilk üç ayına göre iç borç faizlerinde yüzde 58 artış olduğu halde dış borç faiz ödemelerinde yüzde 108 artış olmuş bulunuyor.
Her iki tabloda
da dış borçların ve dış borç faizlerinin TL karşılıklarının bu kadar yüksek
oranda artmasının en önemli nedeni USD/TL kurunda ortaya çıkan artışlardır.
2021 yılı Mart sonunda USD/TL kuru 8,24 iken bu yılın Mart sonunda 14,67 olmuş
(artış yüzde 78.) Faiz ödemelerinde yaşanan yüzde 108 oranındaki artışın önemli
bir bölümü kurdaki artıştan ortaya çıkmış görünüyor.
Bu hesabın
içinde 2022 Mart ayında ödenen 11,7 milyar liralık kur koruması farkı yer
almıyor. Çünkü bu ödemeye faiz ödemeleri başlığı altında değil transfer
ödemeleri başlığı altında (ekonomik mali amaçlı transferler / mevduat ve
katılma hesaplarının kur artışlarına karşı korunmasına ilişkin giderler) yer
verilmiş bulunuyor. Bu ödemeyi de toplam faizlere dâhil edersek miktar 96,5 milyar
liraya ve 2022’nin ilk üç ayındaki artış farkı da yüzde 97,3’e yükselir.
2022 yılında
bütçeye yüklenen bu büyük yüklerin bir tek nedeni vardır: Yanlış faiz
politikası. Eylül 2021’de başlayan faiz indirimleri sonucu TCMB’nin politika
faizini yüzde 19’dan 14’e indirmesiyle kur denetimden çıkmış, TL hızlı bir
değer kaybı yaşamaya başlamış ve dış borçların TL karşılığı ile dış borçlar
için ödenecek faizlerin TL karşılığı da bu paralelde hızla artarak bütçeye ciddi
bir ilave yük getirmiştir.
Her zaman söylediğimiz
gibi faiz kurtarıcı değildir ama yanlış belirlenirse ciddi sorunlara yol açar.
şirketlere uygulanan kurumlar vergisi istisnası da ne kadar bilinmiyor o transfer harcamalarında bile görülmeyecek vazgeçilen vergi geliridir. Onu bilsek onu da eklesek nasıl bir facia ile karşı karşıyayız görürüz.
YanıtlaSilÇok doğru.
SilHocam iki tablo da aynı olmuş. İlk tablo farklı olacaktı herhalde.
YanıtlaSilÇok teşekkürler uyarınız için, düzelttim.
SilHocam Ben Marmara Üniversitesi Maliye bölümü öğrencisiyim.Sorum size belki basit gelecek ama cevaplarsanız çok sevinirim.Hükümetin faizi düşük tutmada ki düşüncesi nedir ? Hadi aklımızdan zorumuz var Türkiye'yi zarara uğratalım diye bir amaçları yoktur herhalde.Onları faizi düşük tutmaya yönelten teori nedir gerçekten merak ediyorum.
YanıtlaSilTeşekkür Ederim.
Hiçbir fikrim yok. Gerçekten bilimle uğraşanların bu konuyu bilimle açıklayabileceğini de sanmıyorum.
SilBilimle ilgisi olmadığı zaten itiraf edildi hocam. Nas dendi,bitti.
SilÜstat konunun nas ile de alakası yok maalesef. Ben aracı zat ile baglntılı kişilerle görüşmeye calısıyorum. Ülkeyi uçuruma neden sürüklüyoruz amacımız nedir buna cevap arayacagım bulursam cevabını ınşallah haber ederim bu postta
Silçok ta karışık değil: faizlerin düşük kalmasından kim en çok kazançlı ciktı? cevap: emlak sektörü.
SilTicaretin durma noktasına gelmesini engellemek. Bu olursa vergi geliri de gelmez hazineye.
SilEsasında günü kurtarmak , kısa vadeli politika yani.
Ekonomi ve para yönetimi bir bilim değildir sayın hocam.
SilFaizleri düşürerek faiz ödemelerini arttırmayı nasıl başardık Hocam?
YanıtlaSilKuru yükselterek
SilHocam iktisadi olarak ne olursa erken seçime gidilir?hatırlıyorum yunanistan iflas etmişti,hemen seçime gidilmiş çipuras gelmişti..bizde iflasta seçim olmaz herhalde,ancak yabancı haciz memurları gelip tcmb yi,anıtkabiri falan mühürleyecekler alacaklarımıza karşılık diyerek,onu bekliyoruz.tek umudumuz dış borçların ödenememesi..yoksa haziran 2023e kadar halimiz harap..
YanıtlaSilsevgili hocam kur korumalı mevduat sistemi esasen dış borçlara ödenen yüksek faiz giderini (onlar için gelirini) yabancı yatırımcı ve spekülatörlerden alıp, daha da yüksek bedel ve faiz ödeme pahasına beşli çete başta olmak üzere yurtiçindeki yandaş kurumlar ve tüzel kişilere aktarma projesidir..ben hayatımda sizin yazılarınızı okumaktan başka hiçbir ekonomi eğitimi almamış biri olarak bunu gördüğüme göre bence ortalama türk vatandaşının bilgi ve zeka seviyesini çok hafife alıyorlar,türk milleti sandıklarından daha zekidir,bunu da sandıkta görecekler..
35-40yıldır hayatında siyasal islamdan başka hicbir harekete oy vermemiş bir tanığımın erdoğana verirmiyim bilmiyorum ama akp ye asla dediğini duydum dün..bu adam aslen rize pazarlı ve 93te kasımpasada oturuyordu düşünün..
hicbir ankete inanmıyorum,çok iyi bir gözlemciyimdir:çevremden gözlemlediğime göre seçim barajının %10 dan %7ye düşürülmesi mhp için filan yapılmadı,akp kendisi için yaptı.
Yunanistanda demokrasi var!
SilYunanistan iflas ettigi vakitlerde enflasyon vs yoktu.
Issiz gucsuz kalan insanlar ise elini kollunu sallaya sallaya ABnin diger ulkelerine gidip oralarada serbest dolasim ve calisma ozgurlugu dahilinde hayatlarini kurabilme firsatina sahiptiler.
O donemde Yunanistan halki devleti ekonomisi demiokrasisi caresizdi evet ama cikis yollari vardi. Netekimde o cikis yolunda hareket edebildiler. Krizi, enflasyonsuz Euroda kalarak gecirdiler enflasyon belasina hic bulasmadilar. Derin ve uzun bir Deflasyon ortamina girdiler ama bu da diger Euro ulkeleri aralarinda birikimli enflasyon farki yaratti ve boylelikle kendi caplarinda rekabet kazandilar. Eski siyasileri cezalandirdilar butce ve cari dengelerini stabilize ettiler issiz gucsuz kalan kitleleri ise ABnin degisik ulkelerine calismak icin gitti hatta bildigim bir kismi Avusturalyaya gitti(Bu ulkede saglam ve zengin bir yunan diasporasi vardir)
Turkiyedeki durum ise farkli
Sayın hocam faizle uğraşacağız deyip faiz oranı %14'e çekildi. Peki neden 2,5 veya 10 yıllık tahvil faizleri %22 %23 oranında, bunu sorgulamak lazım. Yukarıda ki yorumlarda dediğiniz gibi mantık çerçevesi dahilinde değil hiçbir şey.
YanıtlaSilÇünkü enflasyon % 61,1. Yine bu % 22 - 23 oranında faizler çok iyi.
SilHocam devlet muhasebe makyajları ile enflasyona endeksli tahvil ile ödemesi gelmiş tahvili aynı vade ve aynı kupon ile bankaya satarak bu ödemeleri sürekli ileri tarihe öteleyen bir sistem kurmuş gibi ne dersiniz.
YanıtlaSilKısaca çok fazla ali cengiz oyunları dönüyor gibi sürekli ileri tarihli borçlanma ile farklı muhasebe teknikleri ile ödemesi gelen borcu yeni borç ile çevirirken faiz ödemelerinde gelir olarak muhasebeleştiryor gibi bir durum mu var.
Borcu borçla çevirdiğimiz doğru ama bu eskiden beri böyleydi.
SilHocam merhaba, şu sıralar değişim sürecindeki Türkiye adlı kitabınız okuyorum ve dış borçlanmada yabancı yatırımcının reel faizle çok işinin olmadığına benzer bir kısım denk geldim. Sorum şu, ;yabancı yatırımcı bize borç verirken parasını TL ye çevirip faize yatırıp vade bitiminde tekrar dövize dönmüyor mu,bu durumda ilk başta bozdurduğu döviz vade sonunda elindeki TL yle enflasyon ve kurdaki artış göz önüne alındığında azalmış olmuyor mu, bu durumda yabancı yatırımcı olsam nominal faiz ne kadae yüksek olursa paramı yatırmam, yanlış mı düşünüyorum?
YanıtlaSilDoğru düşünüyorsunuz, onlar da zaten yatırmıyor.
SilHocam ben bu menfaatçi muhafazakarlarla beraber yaşamak istemiyorum. Sizce ne yapmalıyım? Bu topluluk ülkeye, insana, dine olan güvenimi sarsıyor. Ne yazık ki sayıları da çok fazla. Bunların ilimle ,bilimle ve hatta dinle bir ilgileri ve bilgileri olamaz. Bana kalırsa cehennemin olmaması bunlar için gerçekten bir şans. Yol gösterici olarak neyi önerirsiniz bana?
YanıtlaSilÇalışmaya devam. Burası bizim ülkemiz. Burayı uygar bir ülke yapacak olan da bizleriz.
SilHazine bakanlığı, ekonomi uzmanı danışman, teknokrat, bürokrat bunların hepsi boş tek bir otorite var. o ne derse öyle oldu.
YanıtlaSildemokrasinin olmadığı
hukuka güvenin zedelendiği
hiç bir devletin ekonomik olarak başarılı olabilmesi mümkün değidir. “faiz sebep enflasyon sonuç” teorisini ileri süren sayın cumhurbaşkanım aslında sadece kendi seçmenini konsolide etmek istiyor.
eminim ki yakın çevresinden bazıları bu teorinin yanlış olduğunu kendisine söylüyordur.
ne kadar üzücü ki ülkemizin
Merkez Bankası’nın kaynakları bu şekilde heba oldu. Çok yazık oldu
Sadece MB'nin kaynakları değil bizim vergilerimizden oluşan Hazine kaynakları da heba oluyor.
Silhttps://youtu.be/NTzEyIEq4OY
YanıtlaSilDijital Ekonominin Kurumları ve fonksiyonları konulu vidyom.
Türkiyenin planlı ekonomi ile çıkışı olur.
Özetle dijital /elektronik paraya geçiliyor. Muhasebe, finans ve üretim sistemi online olarak yürütülüyor. Bu bilgiler ışığında Dijital Planlama Teşkilatı sermaye ve parayı eksik üretim ve hizmet alanlarına yönlendiriyor ve enflasyonu önlüyor.TL yi koruma kanunu ile döviz kazançları ve dövize endeksli kazançlar hazine bankasına devrediliyor. Yine de hesabında yada kasada tutanlardan ayrıca % 5 vergi tahakkuk ettiriliyor. Döviz ve altın bozumundan gelen paralar yatırım fonlarında değerlendiriliyor ve kalkınma sağlanıyor.
SilDöviz ya da altın cinsi borçlarda döviz kurunun ya da döviz cinsi altın fiyatının değişiminden kaynaklı TL cinsi anapara ödeme farkları merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri verilerine herhangi bir şekilde yansır mı yoksa sadece Hazine nakit gerçekleşmelerinde mi (Borçlanma -> Dış Borçlanma -> Ödeme kaleminin parçası olarak) gözükür? Tşkr.
YanıtlaSil