Ekonomi 101: İşsizlik

15 ve daha yukarı yaştaki bir kişinin işsiz sayılabilmesi için: (1) Son 4 hafta içinde bir gün dahi ücretli ya da ücretsiz hiçbir işte çalışmamış olması, (2) Son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış olması, (3) 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olması gerekiyor.

Bu tanıma uymayanlar mesela işsiz olduğu halde son 4 haftada iş başvurusu yapmamış olanlar veya birisinin yanında bir gün ücretle bir iş yapmış olanlar ya da bir gün karın tokluğuna çalışıp da ücret almamış olanlar işsiz sayılmıyor.

İşsizlik hesabında esas alınan nüfus: Ülke nüfusunun 15 ve üstündeki yaşta olanlarıdır.

İşgücü: İlgili referans dönemde (işsizlik oranının ölçüldüğü dört haftalık dönemde) ekonomik mal ve hizmetlerin üretimi için emek arzında bulunan veya bulunmak isteyen çalışma çağındaki nüfusu kapsar. 

İstihdam: İşbaşında olanlar ve işbaşında olmayanlar grubuna dahil olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm nüfus istihdam edilen nüfustur. 

İşbaşında olanlar: Yevmiyeli, ücretli, maaşlı, kendi hesabına, işveren ya da ücretsiz aile işçisi olarak referans dönemi içinde en az bir saat bir iktisadi faaliyette bulunan kişilerdir.

İşbaşında olmayanlar: Bir işi olan ancak referans haftası içinde çeşitli nedenlerle işinin başında olmayan ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına, işveren ya da ücretsiz aile işçisi; işten uzak kalma nedenine göre işi ile bağlantısı devam ediyor ise istihdamda sayılmaktadır.

Resmi tatil veya senelik izin, hastalık izni, çalışma saati düzenlemesi, işle ilgili eğitim veya yasal doğum izni nedeniyle referans haftasında işbaşında olmayan kişiler ek kritere ihtiyaç olmadan istihdamda alınmaktadır. Çeşitli nedenlerle referans haftasında işlerinin başından olmayan kişiler 3 ay ve daha kısa süre içinde işlerinin başına geri döneceklerse istihdamda kabul edilmektedir.

İstihdam Oranı: İstihdamın, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranıdır.

Kayıt Dışı İstihdam: Referans haftasında yaptığı işten dolayı herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmayanlardır.

Zamana bağlı eksik istihdam: Referans haftasında istihdamda olan, esas işinde ve diğer işinde/işlerinde fiili olarak 40 saatten daha az süre çalışmış olup, daha fazla süre çalışmak istediğini belirten ve mümkün olduğu takdirde daha fazla çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir.

Yetersiz istihdam: Zamana bağlı eksik istihdam kapsamında yer almamak koşuluyla, referans haftasında istihdamda olan, son 4 hafta içinde mevcut işini değiştirmek için veya mevcut işine ek olarak bir iş aramış olan ve böyle bir iş bulduğu takdirde 2 hafta içinde çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir.

İşsiz: Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son dört hafta içinde aktif iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişiler işsiz nüfusa dâhildir. Ayrıca, üç ay içinde başlayabileceği bir iş bulmuş ya da kendi işini kurmuş ancak işe başlamak ya da işbaşı yapmak için çeşitli eksikliklerini tamamlamak amacıyla bekleyenlerde işsiz nüfus kapsamına dâhildir.

Aktif iş arama kanalları şunlardır: Doğrudan bir işverene başvurma, eşe, dosta ricada bulunma, İŞKUR’a başvurma, özel istihdam ofislerine başvurma, gazete, dergi, internet aracılığıyla iş arama, gazeteye iş ilanı verme veya cevaplama, online CV paylaşma veya güncelleme, sözlü ya da yazılı iş sınavına/mülakata girme, kendi işini kurmak için hazırlıklar yapma.  

İşsizlik Oranı: İşsiz nüfusun işgücü içindeki oranıdır.     

Zamana bağlı eksik istihdam ve yetersiz istihdam toplandığı işsiz sayısıyla birlikte alındığında karşımıza ‘geniş işsizlik oranı’ dediğimiz kavram çıkıyor. Çoğu zaman geniş işsizlik oranı bir ülkenin gerçek işsizlik oranını gösterir.

Türkiye ve İşsizlik

Yukarıdaki tanımlardan hareketle Türkiye’nin 2022 sonundaki istihdam ve işsizlik durumunu örnek olarak hesaplayalım:

2022 yılsonu itibarıyla yüzde 10,2’lik işsizlik oranı Türkiye’yi dünyada 47’nci yüksek işsizlik oranlı ülke konumuna sokuyor. En düşük Katar yüzde 0,1, en yüksek Nijerya yüzde 33,3.


Yorumlar

  1. Sn. Mahfi Hocam, yazı serilerinize sonsuz teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Sayın Mahfi bey aydınlatıcı ve ders niteliğindeki bu yazı seriniz için teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
  3. Bu yazınıza gelen yorum sayısı diğer yazılarınıza nazaran daha az.

    Sebebi, okuyucu/yorumcu profilinizin çoğunu eğitimli, çalışan/iş sahibi ve emekli kesimlerin oluşturması olabilir mi?

    İnsanlar hâlinden memnun mu? / Yoksa yılgın mı?

    Ülkece işsizlikten şikayet eder dururuz ama bu konu üzerine ciddiyetle konuşmaya da yanaşmayız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha önce birkaç kez farklı olarak olsa da bu konuları yazdığım için sanırım.

      Sil
  4. Ahaber : " Son yirmi yılda artan refah ücretle çalışmak istemeyen nüfusumuzu artırdı.
    Büyüyen ekonominin işçi açığını azaltmak, gelişen ekonomik faaliyetlerin çarklarını döndürmek için Hükümetimiz tüm dünyadan milyonlarca işçi getirdi."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir o kadar da doktor ve mühendisi dışarı yolladı.

      Sil
    2. Mahfi Eğilmez : "Bir o kadar da doktor ve mühendisi dışarı yolladı."

      Ahaberin Mahfi Eğilmez'e cevabı.

      "Canlı koyun ve sığır ithal edip, ülkemizde işleyerek yüksek katma değerde canlı doktor ve mühendis ihraç ediyoruz."

      Buyurun Mahfi hocam.

      Sil
    3. Böylesine utanmazca bir cevabı Ahaber'in bile vereceğini sanmam...

      Sil
  5. Hocam, işsizlik ile ilgili kavramlar için teşekkür ediyorum. Ancak, ülkemizde daha nitelikli bir analiz için gerekli olan, işsiz statüsüne girmeyen, ancak, ogrenimi/eğitimi dogrultusunda calisamayan, veya hiç tercih etmemesine ve geleceksizlik sunmasına rağmen farklı zorunluluklar nedeni ile bir işte calisanlara, yada çalışan nüfusun ne kadarının evsaf gerektiren işlerde calistiklarina dair istatistiki bilgi en azından benim tarafımdan bulunamakta, dolayısıyla artık nüfus, yedek işçi ordusu gibi bircok diğer konuda analizin ayakları eksik kalmakta diye düşünüyorum. Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız bunlar artık yazılıp çizilmez oldu.

      Sil
  6. Türkiye'de işsizlik yoktur, iş beğenmemezlik vardır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iş beğenmemek çok da garip değil. herkes üniversite mezunu olacak diye her köşeye kalitesiz, meslek edindirme kursu gibi üniversiteler açıldı. buradan mezun olanlar, okurken harcadıkları parayı karşılayacak, anne babasından daha fazla harçlık istemeyecek, belki ailesinin maddi durumuna katkı sağlayacak, biraz da nefes alabilecek bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları bekliyor. Bu bir insanlık hakkı. Ama ekonomik koşullar, insanca çalışma koşullarını aramayan mülteciler ve çakal işverenler sebebiyle sunulan işlerin çoğunu beğenmiyorlar. 50 sene önceki "bizim zamanımızda boğaz tokluğuna çalışırdık, sonra çalışıp hayatımızı zamanla kazandık" diyenleri de ciddiye almıyorum. artık çalışmanın hayatı kazandıracak bir olayı da kalmadı. tek kişi ev geçindiremiyor, büyük şehirlerde barınamıyor. çalışma koşullarını iyileştirelim, ekonomiyi düzeltelim, çalışanlar emeklerinin karşılığını alsın deneceğine iş beğenmiyor demek, bunun üzerine hiç düşünmemek demektir.

      Sil
    2. Şahsi değerlendirmeleriniz bilimsel, okurun sosyolojik fikirleri "A Haber"
      size yakışmıyor..

      Sil
    3. Sosyolojik değerlendirme değil ki tamamen uydurma.
      Bazı işverenler makine mühendisine asgari ücret öneriyor ama bir de şartı var 8500 lirayı ödeyecek ama alan kişi 3000 lirasını elden geri verecek. Kişi bunu kabul etmeyince 'iş var ama iş beğenmiyorlar' diyorlar. Olayın özü bu. Ve bu o kadar yaygın ki tahmin edemezsiniz. Birçok insan çaresizlikten bu durumu kabul ediyor.

      Sil
    4. Ayrıca
      1. Daha çok niteliksiz iş yapıldığından,
      2. Gerçek üretim süreçlerinde kuş kadar kalan kar marjlarının yenileme, geliştirme ve genişleme imkanına izin vermediğinden,
      3. Yüksek maaş 3 kişinin işini tek maaşa yüklenirse oluşabildiğinden,
      4. Gerçek anlamada yatırım ve dolayısı ile proje yapılmadığından,
      5. Maaş garantisi özel sektörde artık oluşamadığından,
      6. Kamuda işin tek garantili iş olmasından kaynaklanan herkesin kamuda atama beklemesinden,
      7. Dünyadaki gelişme gösteren iş alanlarının hiçbirinin Türkiye olmamasından,
      8. Tarımın dolayısı ile ülkenin ana kaynağının desteklenmemesinden,

      dolayı iş beğenilmiyor.

      Sil
  7. Hocam, şurada e507 isimli internet finans fenomeni sizin bir açığınızı bulduğunu iddia etmiş.

    https://twitter.com/MustafaUnlukara/status/1617647057858334726

    YanıtlaSil
  8. Değerli Hocam , son derece açıklayıcı , net yazınız için bir kere daha teşekkürler.

    YanıtlaSil
  9. Hocam çok değerlisiniz. Lütfen bizleri derin birikimlerinizden mahrum bırakmayın.

    YanıtlaSil
  10. Türkiye'de İşgücü en az 45 milyon olmalı. O zaman tüm hesaplar değişir.

    YanıtlaSil
  11. Merhabalar Hocam,

    bazi yazilarinizda, bu yazinizda oldugu gibi, yazi tipi farkli oluyor ve Türkce karakterler farkli yaziliyor. Bilmiyorum benim browserdan mi kaynakli ama bu durum okurken biraz dikkat dagitiyor. Konu işsizlik olunca ve "ş" ile "s" harfleri de farkli büyüklüklerde yazilinca bu yazida fazla dikkat cekmis de olabilir.

    Saygilarimla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım sizin browserdan kaynaklı bir sorun. Çünkü bu konuda başka şikayet almadım.

      Sil
  12. 1)Baltik endeksinin dusmesi dunyada enflasyonun hafifleyecegi manasina gelebilir mi uzun vadede?
    2)Bir ulkenin ulkesindeki yabancilar icin kalici oturum sartlarini belirli gelire endekslemesi son 1 yil icinde de herhangi bir sosyal yardim almamis olma sarti koymasi kisaca belirli bir maas karsiliginda isgucune katilan kisiye kalici oturum imkaninin sunulmaya baslamasi o ulkede
    a) isgucune katilim oranini artirir mi
    b)bu bir yapisal reform mudur?
    c)sizce boylesi bir uygulama o ulke icin ekonomik buyumeye ve kalkinmaya ozellikle de gocmen kadinlarin isgucune katilmasina katki saglar mi uzun vadede?

    Hocam merak buyurdugum sorularima yanit saglarsaniz sevin duyarim
    Saygilarimla
    Tost Aci Soyler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1) Baltık indeksinin düşmesi demek dünya ticaretinde daralma demektir. Öyle olunca büyümeler düşer ve enflasyonist baskı da azalır.
      2) İşgücüne katılımın artması için işgücü sağlayacak birimlerin sayısının ve üretiminin artması gerekir.

      Sil
  13. Elinize sağlık hocam. Belirttiğiniz işsizlik ile ilgili başlıklar bildiğim kadarı ile anket verilerinden besleniyor, doğru mudur? TÜİK verileri ile farkı buradan kaynaklanıyor.

    YanıtlaSil
  14. Hocam 1 sene olacak, 4 hafta içinde iskurdan is basvurusu yapmayalı. Alanima yonelik is yok ya da cok az. Diğer illere gitmek istesem kiralar yuksek. Hic calismayip aile yaninda kalip ders calismak daha insanca yasamak icin onemli.

    YanıtlaSil
  15. Kıymetli bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkürler

    YanıtlaSil
  16. Merhaba Hocam, ülkemizde "istihdam/nüfus" oranı çok düşük. Sanırım ev hanımları ve kayıtdışı sayısının ülkemizde fazla olmasından kaynaklanıyor. Bu oran ülkelerin ekonomik canlılığını ve gelişmişliğini gösteren bir gösterge olabilir diye düşünüyorum. Ülkelerin insan kaynağını ne kadar verimli kullandığını gösteren ve bu açıdan işsizlik oranından daha iyi bir gösterge bile olabilir belki. Ama neden bu orana çok az atıf yapılmakta genel olarak? Yani ülkemizde 65 milyon insanın sadece 31 milyonuna iş verebilmiş olmamız çok kötü bir tablo değil mi? Bu oranın çok konuşulmamasının nedeni nedir sizce, iyi bir gösterge olmadığı için mi?
    Teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
  17. Hocam bilgilendirici yazınız için teşekkür ederim. "İstihdam/nüfus" oranı neden pek kullanılmıyor, siz de pek değinmiyorsunuz. Yani bu oran verdiğiniz tabloya göre %48. Yani iki kişiden biri çalışmıyor. İki kişiden birinin herhangi bir sebeple (kayıtdışı istihdam, emeklilik, çocuk bakımı vs.) çalışmadığı bir ülkede, işsizlik oranı önemini yitirmez mi? Esas önemli olan ve bakılması gereken "istihdam/nüfus" oranı değil mi?
    Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ama insanlar işsizlik oranını daha iyi anlıyor.

      Sil
  18. Hocam postkeynesyen olarak tanimlanan kisilser sizin argumanlarinizin bazilarinda temel sorunlar oldugunu belirtiyorlar. O kisiler de genelde sizin gibi doktorasi olan kisiler. Bu konuda bir yazi yazsaniz cok guzel olur, biz de ne konuda anlasiyorsunuz nerede ayriliyorsunuz anlariz. Tarafimizi ona gore seceriz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Post Keynesyen kişi kim mesela?

      Sil
    2. T.Sabri Oncu, Ilhan Dogus gibi kisiler hocam.

      Sil
  19. merhabalar hocam başarısızlığa övgü kitabnızı okudum. size bir soru sormak istiyorum ben güzel bir kurumda çalışmaya başladım şartları iyi fakat bazı ailevi sebeplerden ötürü uzun vadede burada kalmak istemiyorum. dolayısıyla ek çalışmalar yapmam gerekiyor. siz de kitabınızda bu süreçlerden geçerken uzun mesai saatleri sonrasında gelip durmadan ek çalışmalar yaptığınızdan bahsetmişsiniz. sosyal hayatta büyük ölçüde taviz vererek mi yaptınız bu çalışmaları, bu hususta bana verebileceğiniz tavsiyeler var mıdır

    YanıtlaSil
  20. İnsanlar 2 iphone parasına 1 yıl çalışıyor hocam . Allah evi olmayana yardım etsin bu saatten sonra .

    YanıtlaSil
  21. hocam verilerin elde edildiği kaynakçayı göremedim.paylaşır mısınız?

    YanıtlaSil
  22. 66 yaşında Mühendisim hem çalışan hem işveren tecrübem fazla hala kendi işimde tek başıma çalışıyorum yaşadıklarım ve gözlemim şöyle
    1-Her çalışan Kamu hizmetinde çalışanlarla ayni şartlarda çalışmak istiyor
    2-Yeni işe başlamış sermayesi az elemanların özveririsi ile başarılı olabilecek firmalar başarılı olamayıp kısa sürede kapanıyor elemanlarda işsiz kalıyor devlet bu işi çözmek için kosgeb i kurmuş firmaların 3 yıl vergi vermesini sağlamaya çalışıyor fakat işe yaramadığı açılıp kapanan firma sayısından anlaşılıyor.
    3-Türkiye gelişmekde olan bir ülke ve Türkiye üretimi iç pazara göre yapılanmış dış pazara göre işlerde ise gelişmiş ülkelerin terk ettiği işleri yapıyor ve diğer gelişmekde olan ülkeler Türkiyenin rakibi çok fazla rakibi var(ucuz işçilik ucuz iş üretimi) TL pahalılaşdığı zaman dış pazara mal satamıyor Türkiye sürekli dış ticaret açığı veriyor ve sürekli döviz ihtiyacı var seçim ekonomisi ve halkın fakirleşmesi nedeniyle TL değersizleşmesi seçime kadar durmuş gözüküyor hiç kuşkusuz seçimden sonra TL değersizleşmesi devam edecekdir
    4-Nüfus artışımız yıllık 0.8 % yani 85 milyon x 0.8 = 680.000 kişi yılda nüfus artışı
    5-TUİK açıklamasına göre Türkiye'de 15 yaş altı kaç kişi var cevabı ise 22 milyon 750 bin 657
    6-Mahfi hocamızın açıklamasına göre %20 işsiz var ki bu kesim 15 yaş üstü yani 20% işsize eğer kamu kesimi gibi maaş veren iş sahaları bulunamazsa önümüzdeki yıllarda her sene toplam nüfusun 0.8% i kadar artan 22 milyondan fazla kişi daha eklenecek
    7-ABD doları küresel kriz nedeniyle aşırı bollaşıp ülkemizde parasal genişlemeye sebep olduğundan dolayı TL değerlendi toplum üretmeden refah yaşadı toplum buna alışdı ve devamını istiyor fakat artık ABD doları enflasyonu düşürmek için parasal sıkılaşma yapıyor ve be azalma yıllarca sürecek ve üretmeden refah yöntemleride değeri artan miktarı azalan dolarla beraber azalacakdır Türk ekonomisi sistemi nedeniyle TL devamlı ucuzlayacakdır.
    8-Küresel ısınma, aşırı şehirleşme, artan nüfus, artan barınma ihtiyacı, artan enerji ihtiyacı vb.sorunlarıda eklenince Türkiyenin mevcut sistem ile devam edemeyeceği yeni bir yol bulması gerekeceği görülüyor.

    YanıtlaSil
  23. 21 yaşında üniversite mezunu bir işsiz olarak bu güzel yazı serinizin tüm kitleler tarafından okunmasını ve anlaşılmasını çok isterim teşekkürler hocam

    YanıtlaSil
  24. Sayın Eğilmez, Tarikatlar, Cemaatler, Dini Vakıflar da görevli olanlar işsizliğe dahil mi dir ? Diyanet Başkanlığında çalışanlar kaç kişidir, işsizlik rakamına ne kadar etki ediyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Referans döneminde 1 saat bile ücretli çalışmışsa işsiz sayılmıyor.

      Sil
  25. hocam yasınız itibariyle türkiyenin geçmis dönemlerini görmüs birisi ve iktisatcı kimliğinizle bu ülkeden adam olur mu sizce ? gençlikten umutluyum diyebilirmusunuz saygılar

    YanıtlaSil
  26. Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün dediği gibi “ Bütün umudum Gençlik’ tedir”.Onlar bu ülkenin geleceğidir.Yeter ki ülke basiretli ve liyakatli yöneticilerin yönetiminde olsun.Saygılar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi