Faiz Artırımı ve Sonuçları
Merkez Bankası, yüzde 17,5 olan politika faizini 7,5 puan (ya da piyasanın sevdiği ifadeyle 750 baz puan) artırarak yüzde 25’e yükseltti. Politika faizi, Merkez Bankasının bankalara borç verirken uyguladığı faiz oranına verilen addır. Bizdeki uygulamada bu borcun vadesi bir haftadır. Bu kararla Merkez Bankası, bankalara haftalık olarak vereceği borcu bundan böyle yıllık yüzde 25 faiz oranıyla vereceğini açıklamış oldu. Türkiye’de enflasyon oranı TUIK’in ölçümüne göre yüzde 47,83. ENAG grubunun ölçümüne göre yüzde 122,88. Hangisini esas alırsak alalım Merkez Bankası’nın politika faizi, bu son artışa karşın hala ciddi biçimde negatif bir faiz oranını yansıtıyor. Bankalar, Merkez Bankası’ndan yüzde 25 faizle aldıkları kaynağı müşterilerine yüzde 45 – 50 ile satarak (kredi vererek) ciddi anlamda kâr elde ediyorlar. Oysa böyle bir enflasyon oranıyla (TUIK enflasyon oranını esas alıyorum) Merkez Bankası’nın uygulayacağı politika faizinin en az yüzde 50 olması gerekirdi. Ne var ki içinde bulunulan koşullar ekonomide böyle sert bir artış yapılmasını olanaklı kılmıyor. Buna karşın Merkez Bankası, politika faizini yüzde 8,5’dan üç aşamada yüzde 25’e yükselttiği için bugün gelinen aşama rasyonel bir gidişin işareti olarak kabul ediliyor.
Bu artış, yakın geçmişte
uygulanmış yanlış para politikası yaklaşımının düzeltilmesine yönelik
düzenlemelerin üçüncü adımı. Faiz ile enflasyon ilişkisinin doğru kurulabilmesi
ve faiz politikasının enflasyon üzerinde tam anlamıyla etkili olabilmesi için
atılması gereken daha epeyce adım var. Buna karşılık bu son artırım kararı
piyasalar üzerinde bir sürpriz etkisi yarattı. Ekonomi bilimine yeni klasik
iktisatçıların katkısı olan rasyonel bekleyişler teorisine göre, bütün veriler
ve bilgiler açıklandığı için karar alıcılar ekonomide hangi kararların
alınacağını önceden tahmin ederler ve kararlarını ona göre alırlar. Mesela
enflasyonun yükseldiğini gören karar alıcılar merkez bankasının politika
faizini artıracağını tahmin ederler ve ona göre davranırlar. Dolayısıyla
piyasada sürprizlere yer yoktur, beklenti neyse gerçekleşme de o yönde olur. Bu
teori, şeffaflığı sağlamış, bilime uygun hareket eden toplumlarda geçerli
olmakla birlikte bizim gibi şeffaflığı henüz gerçekleştirememiş, bilim dışı
uygulamalara sıklıkla kayabilen toplumlarda yerini irrasyonel bekleyişler
teorisine bırakmaktadır. Örneğin enflasyon yükselirken gelişmiş ekonomilerde merkez
bankası politika faizini artırırken bizde tam tersine düşürebilmektedir. Bu tür
irrasyonel kararlar yaygınlık kazandıkça karar alıcılar, ekonomi politikasını
uygulayanlardan irrasyonel kararlar almasını beklemeye koşullanırlar. Bu
toplumlarda sürpriz olan irrasyonel kararlar değil rasyonel kararlardır. O
nedenle Merkez Bankası’nın politika faizini 7,5 puan artırması aslında
enflasyon oranından hala çok uzak bir faiz oranını ifade etse bile piyasada
sürpriz etkisi yarattı.
Merkez Bankası’nın bankalara kısa
vadeli borç vererek sağladığı bu kaynakların toplam banka kaynakları içindeki
payı yüzde 15 dolayındadır. Bununla birlikte politika faizinin değişmesi bu
oranın temsil ettiğinden daha fazla bir etki yaratır. Bunun nedeni bu faiz
artışıyla Merkez Bankası’nın para politikasını sıkılaştıracağı mesajı vermiş
olmasıdır. Bu durumda bankalar ilerleyen aylarda likiditeye ulaşmanın daha zor
ve maliyetli olacağını tahmin ederek, önceden daha çok kaynak çekebilmek için,
mevduat faizlerini artırmaya başlarlar. Doğal olarak kaynak maliyetlerinde
ortaya çıkan bu artışlar bankaların kredi faizlerini de artırmasına neden
olur. Böylece merkez bankasının politika faizini artırması ülkede parayı daha
pahalı hale getirir ve tasarruf eğilimi artmaya, talep düşmeye başlar.
Talepteki düşüş enflasyondaki artış hızının önce frenlenmesine sonra da
düşmesine neden olur.
Merkez bankasının politika faizini artırmasının olumlu ve olumsuz etkileri vardır. Bunları aşağıdaki tabloda gösterelim:
Merkez Bankası’nın politika
faizini yüzde 25’e yükseltmesinin ilk sonucu kur üzerinde görüldü, TL, yabancı
paralara karşı değer kazandı. Piyasada, Merkez Bankası’nın faizi artırmaya
devam edeceği kanısının doğmasıyla birlikte dövize olan talepte düşüş eğilimi
ortaya çıkınca kur da geriledi. Diğer etkiler biraz daha zamana bağlı olarak
ortaya çıkacaktır.
Bununla birlikte bu tabloda yer
alan bazı sonuçların mutlaka burada gösterildiği gibi çıkması şart değildir. Örneğin
bu faiz artışı eğer başta yargı bağımsızlığı (hukukun üstünlüğü) ve
demokrasinin güçlendirilmesi gibi yapısal reformlarla desteklenirse ya da
toplumun beklentilerinde çeşitli nedenlerle iyileşmeler ortaya çıkarsa o zaman
sonuçların bazıları farklı olabilir. Örneğin yatırımlar düşmeyebilir, hatta
yabancı yatırımlarla birlikte yatırımlarda artış görülebilir. Güven artışı
beklenenin çok üzerinde gerçekleşebilir.
Teşekkürler hocam...
YanıtlaSilÇok faydalı bir makale...
Sağ olun.
SilMahfi hocam elinize sağlıl objektif görüşler teşekkürler iyi ki varsınız
SilMoney and Banking şahane bir paper.
SilTeşekkürler.
SilYapılan bütün operasyonların, faiz artırma, v.s. arkasında küresel tefecilere borç ödeyebilme gayretleri vardır. Gerisi laf-ü güzaftır.
SilBiraz geç okudum ama çok net ve yalın açıklama olmuş. Kendini ekonomist zanneden de okuduysa bir şeyler öğrenmiş olabilir inşallah. Geç olsun da güç olmasın misali.
Sildeğerli yorumlarınız için teşekkürler hocam, merakla bekliyoruz önümüzdeki günlerde yaşanacakları
YanıtlaSilBen de meraktayım.
SilElinize sağlık hocam. Sizden çok fazla bilgi öğreniyorum.
YanıtlaSilTeşekkürler
SilKonut piyasası ne olur hocam, birde 1.2 lik kredi paketi gelir mi
YanıtlaSilKonut piyasası bir süre böyle kalır, faiz artışı sürerse düşer
SilHocam Merhabalar, faiz artışının devam edip etmeyeceği konusunda düşünceleriniz nelerdir? Kısa vadede faiz artışının devam etmesini bekliyor musunuz yoksa bu seviyelerde bir süre tutulur mu?
SilMahfi hocam yazılarınızı kendimi kasmadan rahatlıkla okuyabiliyor ve çok kolay anlıyorum.teşekkürler
YanıtlaSilSağ olun
SilHocam teşekkürler, kur korumalıdan çıkan vatandaşın eğilimi ne yönde olur bir yorumunuz var mı? sosyoekonomik olarak sınıflandırılabilir mi bu grup?
YanıtlaSilBence sınıflandırılamaz. Bir kısmı TL ye döner, bir kısmı dövizde kalır, bir kısmı da dövize dönüp yastık altına gider.
SilAlgı yönetimi ile kur düştü, döviz büfeleri ve bankalar kur farkını iyice açtı. Kısa süreli bir düşüş olduğunu düşünüyorum, yapısal reformlar olmadan kalıcı olamaz. Döviz bozdurup Tl alanların çok az olacağını tahmin ediyorum.
YanıtlaSilMerhaba Mahfi Bey, Kısa Vadedeki sonuçlardan bahsetmişsiniz. Peki uzun vadede kur düşmeye devam mı eder yoksa tekrar yükselecek mi?
YanıtlaSilOrta ve uzun vadede ne olacağını tahmin etmek için hükümetin ne yapacağını ve nasıl yapacağını açıklayan bir programa ihtiyaç var.
SilÇok aydınlatıcı bilgiler,hocam şimdi siz olsanız bu karardan sonra ilk yapacağınız şey ne olurdu?Mevcut şartlarda en acil alınması gereken hangi yapısal reformdur?
YanıtlaSilTeşekkür ederim. En acili hukuk reformu.
SilHocam yasalarımız var fakat uygulamaları yok,yanlış,hukuksuz ve kötü niyetli ilk önce toplumun zararına olabilecek her türlü yasa uygulama yöntemini eylemini yasaklamamız gerekli örneğin deprem riskli (teknik bir konu) o kadar çok yapı varki deprem anında insan hayatına kasıt olan bir suç çünkü inşaaat ruhsatı eksiksiz uygulandığı zaman sorun olmaz bu suçu işlemiş olan yapıyı deprem riskli cana kasıt olabilir diye cimer üzerinden şikayet etseniz emniyet bir şey yapamam belediyenin konusu diyor belediye kaçak inşaatda olsa imar affından geçmişse bir şey yapamam diyor yani yapı depremde yıkılırsa hiçbirşeyden haberi olmayan insanlar yapıda ölürse kim suçlu ? suçlu ortada yok tek yol hukuk davası açmak ve bu suç o kadar çok işlenmiş ki mesela hatay-k.maraş depremi incelense yıkım nedenleri araştırılsa yıkılan bütün yapıların deprem riskli yapı olduğunu söyleyebilirim nedeni ise yıkılan yapıların ortasında sapasağlam duran İnşaat mühendisleri odası binası dır.derim.
SilBu sebeple ilk önce insan hayatını koruyan bir hukuk sistemi oluşturulması lazım.Hiç kimse yapı alırken deprem risklimi diye incelemiyor zaten incelemesi için yapının ruhsatı için imara verilen projeler ve imar izinlerinin olması lazım ve kişinin inceleyebilmesi için mühendis yada bu işleri anlayan olması lazım.
"Masum değiliz hiçbirimiz"
SilElinize sağlık
YanıtlaSilSağ olun.
SilÇok teşekkürle. Harika bir özet, genel perspektif.
YanıtlaSilSağ olun
Silhocam kaleminize sağlık
YanıtlaSilTeşekkürler
SilSade ve anlaşılır olması harika...
YanıtlaSilSağ olun.
SilDeğerli yazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilSağ olun
SilMerhaba Hocam,
YanıtlaSilMerkez bankası yönetimi değiştikten sonraki ilk toplantıda cılız bir faiz artışı gelince yüksek artış elinde zorla aldırılan Hazine tahvilleri olan bankaları zor durumda bırakacağı için böyle bir yol izlendiği söylendi. 2 gün önce Ticaret Bakanımız bankalar önümüzdeki haftadan itibaren sadece tüketici kredisi değil yatırım ve ihracat kredisi de vermeye başlayacaklar, buna mecbur kalacaklar aba altından sopası da gösterdi. Puzzle'ı birleştirince siz ne görüyorsunuz? Bankalar biraz da zarar yazsın mı deniyor?
Belki de.
SilHocam elinize sağlık, yeni bilgiler edindim ve faiz artışının enflasyona göre hala düşük ve arttırılmaya devam edecek...
YanıtlaSilHangi enflasyonun esas alındığı da önemli.
Silhocam tablo gözükmüyor.
YanıtlaSilHerkes gözüktüğünü söylüyor.
SilSAYIN HOCAM KKM 'DEKİ PARA SİZCE BORSAYAMI,DÖVİZEMİ, VADELİ MEVDUATAMI GİDER.
YanıtlaSilHepsine azar azar.
SilMahfi Bey, işsizliğin artması da eklenebilir mi?
YanıtlaSilBüyüme düşerse işsizlik de artar, doğru.
SilGüzel yazınız için teşekkürler
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam, teşekkürler. Faiz artışıyla KKM hesaplarından da çıkışları kolaylaştırmak istiyorlar. Tablonuzda borsaya etkisinden bahsetmemişsiniz. Normal şartlarda borsadaki yatırımcının spekülatif alandan çıkıp vadeli mevduata geçmesi beklenir, sizce KKM hesabından borsaya veya vadeli mevduata geçiş olur mu ?
YanıtlaSilO iş için faizler henüz yeterli değil diye düşünüyorum. Faizler enflasyona yaklaşmaya başladıkça bu dediğiniz olabilir.
SilKıymetli Hocam,
YanıtlaSilYazılarınızı takip etmekten büyük keyif alıyorum. Hobi edinme konusundaki yazınız aracılığıyla basit bir Google araması ile sizle tanıştım. İktisatçı kardeşime sizin yazılarınızı heyecanla göndermeye başladığımda sizle yeni tanışıyor olmamla ilgili biraz eleştirildim. Hatta kardeşim sizin bazı kitaplarınızı bana getirmiş ve ben öncesinde kapağına dahi bakmamıştım. Kitaplığıma baktığımda kitaplarınızı görmek beni inanılmaz mutlu etti ve hemen okumaya başladım. Bu süre zarfında blogunuzda hem yeni yazılarınızı okudum, hem de merak ettiğim konulardaki eski yazılarınızı okudum. Bazense geçmişten bu yana yazdığınız ve okumadığım yazılarınızı okudum ve okuyorum. Sayenizde üç büyük farkındalığım oluştu. Bunlardan birincisi bir hobim olması gerektiği, ikincisi analitik düşünme becerimi geliştirmem gerektiği ve sonuncusu ise finansal okur yazarlığımı artırmam gerektiği bilinciydi. Hobi konusunda hala arayışlarım sürmekle birlikte artık polisiye romanlar okumaya ve finans alanında kendimi geliştirmeye muazzam bir ilgi duyuyorum. Şahsıma katkılarınız adına teşekkür etme ihtiyacı doğduğu için bunu paylaşmam gerekiyordu. Gelişimime katkı sağladığınız için ve bunun için harcadığınız tüm emekleriniz ve zamanınız için size teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Ben teşekkür ederim. Bir parça bile katlım olduysa ne mutlu bana. Sevgiyle kalın.
SilKonut satışları çok durdu hocam ne zaman hareketlenir
YanıtlaSilArtık fiyatlar düşmeden canlanması zor.
SilHocam, kaleminize sağlık, çok teşekkür ediyorum.
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam bu zamana kadar anlamadığım faiz enflasyon ilişkisini yazınızı okuyarak anladım. Emeğinize sağlık. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilSağ olun.
SilOldukca akici ve etkileyici olmus hocam, tesekkürler.
YanıtlaSilDeffatle belirttiginiz gibi, yapisal reformlarin yapilmasini bekliyoruz.
Sağ olun.
SilSayın Eğilmez, güzel ve açık yazınız için teşekkürler. Hükümette paranın çok azaldığını biliyorduk, azalan paranın önemli bir kısmının Yandaşlara, Dini gruplara aktarıldığının da farkındaydık ancak bu husus gizlenmeye çalışılıyordu. Artık denizin bitmeye yakınlaştığının, barajlarda suyun çok azaldığının gizlenme imkanı da kalmadı. Hükümetin çar çur ettiği paraların dış borçlarla kapatılamadığı, dış borç alınamadığı da ortada. Acı reçeteyi sadece masum halkın yutması değil, asıl acı reçeteyi sorumlu olan Hükümetin de yutması gerekiyor. Ancak seçim öncesi Hükümetin acı reçeteyi yutmamak için yapacakları bazı göz boyamaların olacağını da unutmamak gerekiyor, diye düşünüyorum, ne dersiniz?
YanıtlaSilHaklısınız. Durum budur.
SilSayın Hocam çok güzel bir yazı, bir sorum olacak: demokrasiyi güçlendirmekten kastınız nedir? Şu anda süreçler demokratik değil mi?
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilDemokrasi biliyorsunuz güçler ayrımına dayanır. Yasama, yargı ve yürütme birbirinden ayrıdır. Yargı bunların ramamen dışında bağımsız karar verir. Bizde durum böyle değil. Öyle olmayınca işler karışıyor.
Hocam bu bağımsız yargıdan kastınız hani şu kapatma davası üreten yada şiirden hapis yatıran yargıyı mıdır ?
SilElinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkürler
Sildomates fiyatı düşer... peki domatesi eken çiftçi ne hale gelir? 1500 tlye gübre alıp 2 liraya domates satar?sonraki yıl hangi bütçeyle çiftçiliğe devam eder?
YanıtlaSilİki konuyu ayıralım fiyat ayrı bir konudur çiftçinin desteklenmesi, ucuz girdi sağlanması ve ürününün sübvanse edilmesi ayrı olaydır. Piyasa sisteminde her şey fiyat yoluyla çözülse de tarım farklı çözümlere tabidir.
SilCevap vereceğinizi hiç zannetmedin cok teşekkürler.fakat ülkede en son düşünülen kesim çiftçidir.hele bizim gibi küçük çiftçiyse.
SilMahfi Hocam 2023 yıl sonu enflasyon tahminizi alabilirmiyim
YanıtlaSil% 60 - 65
SilMuhterem Üstat çok teşekkürler , her zamanki gibi yalın ve aydınlatıcı bir yazı. Haddim olmayarak benim sizden beklediğim yeni bir polisiye roman , umarım yakındır .
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Henüz düşünce aşamasında olan bir polisiye- gerilim romanı var aklımda.
SilÜstat, 39 yıl görev yapmış E. Polis müdürüyüm. Aklınızdaki polisiye roman için her daim size katkı sağlamaya hazırım. İletişim kanalı yazarsanız size ulaşabilirim. Selamlar
SilElinize saglik hocam, irrasyonaliteden, nastir filan derken rasyonaliteye gecince basimiz dondu. 6 sifir attiydik, 1.15 liradaydi usd.. bir an yine olur mu acaba dedik.. buna piyasalarda olu kedi ziplamasi da deniyor. Eger hizla yere dogru atarsaniz, olu kedi hala ziplamis olursa da, bir sonrakinde durum ortaya dokulur. Hukukun ustunlugunde; dunya rekoru kirdik, gazeteci ve aykiri konusan yargiliyor muktedir. Ortadoguda yapisal reform oximoronun omnipotani.. kolay gelsin. Neyse ki, yuru ya kulum! deyince arabayi sattik, borsa, kumar, kripto, kendi yagimizda varlikla sinananlardaniz da bize koymuyor.. ya gozumuze kacsaydi..
YanıtlaSilSağ olun.
SilKiymetli hocam, bir emekci olarak tasiti satip kardesimle binbir turlu cabayla dusuk segment ev parasi biriktirdim ancak kredi paketi cikarsa ev fiyatlari zamlanir korkusu yasiyoruz. Ne onerirsiniz. Siz nasil yorumluyorsunuz ?
SilBilgi ve fikir sahibi olmayanların seçimi ile bu günlere gelindi.
YanıtlaSilMaalesef
SilAslında olan şey şu;
SilBilgi ve fikir sahibi olduğunu iddia edenlere itibar edilmedi. Acaba neden ?
Mahfi hocam kaleminize sağlık harika yazı olmuş sağolun varolun
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilUmarız bir illüzyon yaşamıyoruzdur
YanıtlaSilYakında görürüz.
SilHocam bu güzel yazınız için çok teşekkür ederim her gün yeni bir yazı yazmanızı sabırsızlıkla bekliyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilHocam, sanırım ilk yapılması gereken şeylerden biri de TÜİK'nun doğru tespit yaparak kaybettiği güveni yeniden kazanması... Aksi taktirde rasyonel hiçbir adım atılamayacağı gibi insanlar hislerine göre davranacaklardır.
YanıtlaSilKesinlikle.
SilHocam dar patikayamı giriyoruz?
YanıtlaSilPatikaya girelim de dar geniş bakmayacağız artık.
SilHocam Merhabalar, toplumsal yaşamın diğer alanlarından ayrılmayacak olan iktisat biliminde rasyonel beklentiler teorisi bağlamında para politikası araçlarından faizin kullanılmasının beklentiler üzerindeki değişimine ve bu doğrultuda muhtemel olumlu/olumsuz etkilenebilecekler yönünde tespitinize katılıyorum , uzun vadede ise etkilerin yapisal reformların gerceklesmesi esasina da bağlı olduğu gercek; ancak kısa vadede maliye politikası para politikasını desteklemezse para politikasının etkinliğinin düşük olacağını düşünmekteyim. Sizce maliye politikası görece harcamaları kısmaya/daralmaya giderse kısa ve uzun vadede ekonomi ve toplum üzerinde etkileri neler olabilir? Saygılarımla
YanıtlaSilİlk aşamada büyüme geriler ve işsizlik ortaya çıkabilir. Ne yazık ki bu sarmaldan çıkış için sancısız bir formül yok
SilElinize sağlık hocam bütün yatırımcıların da oluşabilecek olumsuzluklardan minimum etkilenmesini temenni ederim
YanıtlaSilTeşekkürler
SilHocam peki üretmeden nasıl düzeleceğiz. Elbetteki yapılması gerekenler bunlardır ama bu sayıların değişmesi kısa vadeli çözümler gibime geliyor. Umarım düzeliriz. :(
YanıtlaSilTürkiya iddia edilenin aksine ciddi üretim yapıyor. Bütün mesele bu üretimi verimli ve katma değeri yüksek üretim haline getirebilmekte.
SilNAS olan ülkede NASA olmaz...
SilBence Mehmet Şimşek sizi kadrosuna dahil etmelidir. Saygıyla bilge hocam
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Bence Mehmet Beyi rahat bırakalım, ben kolay beğenmem, kafasını karıştırırım. Ayrıca özgürlüğüme ve bağımsızlığıma düşkün olduğum için şimdiye kadar hiçbir kadroya dahil olmadım. Sevgiler.
SilHocam, mehmet şimşek ciddi bir hazine müşteşarı ile hayatında hiç çalıştı mı?
SilKimle çalıştığını hatırlayamadım.
SilFaiz ile enflasyo oranı arasında ki farkı para politikasının etkinliği açısından nasıl değerlendiriyorsunuz, nihayetinde kabul edilen TÜİK verileri de tartışmalı,
YanıtlaSilGerçek yoksa etkinlik de olmaz
SilMahfi bey sahiden bizlerde anlıyoruz yazılarınızı çok yalın net anlatıyorsunuz şahanesiniz çok teşekkürler bir tek orta vadede kur düşer kısmına katılmıyorum anlık düşer ama başka destek olmadığı aşikarken yine yükselir
YanıtlaSilHocam iyi günler yazılarınız için teşekkür ederim, size ekonomi biliminde anlayamadığım bir şeyi sormak istiyorum, neden dünyadaki tüm hükümetler (Türkiye de dahil ) büyüme oranlarını fazla göstermek için uğraşıyor ? Büyüme azalırsa işsizlik artacak doğrudur ama birkaç yıl büyüme %0 a yakım seyir etse şu an ülkemizdeki kötü ekonomiyi yaşamazdık diye düşünüyorum. Sadece Popülist yaklaşımlarla vasıfsız insanlar işsiz kalmasın diye büyümeyi düşük krediyle pompalamak ne kadar doğru ? Burada olan vasıflı eğitimli insanlara oluyor , ekonominin sizce çoğunluğun isteğiyle yönetilmesi ne kadar doğru ? Örneğin akşam yemeğinde çocuğunuza brokoli mi yiyelim çikolata yiyelim diye sormuyoruz , ne kadar acı da olsa brokoliyi yemek zorunda , ekonominin gidişatını nasıl görüyorsunuz hocam? %42 asgari ücretle çalışan bir toplumu asgari ücret artışıyla kandırıp ülkenin geleceğini çalmak ne kadar sürdürülebilir bir yöntem ?
YanıtlaSilBu artışın amacının aklı yontemlere geri dönüş olduğunu dusunmuyorum. Net döviz stoğu, yaklaşan kısa vadeli borçlar, KKM ni Hazine ve MB üzerinde yarattı stress etc.. Bu artışla USD den TL ye geçiş yüksek olmaz ama Korfezeen gelecek olan paranın önünü açar..
YanıtlaSilHakşı olabilirsiniz.
SilEmeğinize sağlık hocam.
YanıtlaSilSayın hocam ; Tablodaki ithalat satırı ile "İthalatın artması tabloda ithalatçı açısından olumlu olarak gösterilmiş olmakla birlikte toplum açısından olumsuzdur." cümlesini bağdaştıramadım. Saygılar.
YanıtlaSilCari acik veren bir ulkede ithalat toplum acisindan nasil iyi olabilir. Bugun tuketirsin yarin doviz artisi olarak sana gelir. Toplum icin iyi olan ihracattir, uretimdir. Uretmeden tuketen her toplum fakir kalir.
SilSayın Hocam,
YanıtlaSilMerkez Bankasının politika faizini artırması sonucu talebin düşmesi beklenen bir sonuç olarak öğrendiysek de artık ülkede değişen demografik yapı sonucu maalesef ülke ekonomisinden bağımsız bir Arap talebi var ve bu talep düşmediği için fiyatlarında düşeceği ihtimali zor diye düşünüyorum. Sizin yorumunuzu merak ediyorum.
Saygılarımla.
Türkiye toplumu olarak yasaların uygulanması için siyasi iktidara baskı uygularsak sorunlarımız biter yasalara göre sgk sız kimse çalışamaz fakat yabancı sığınmacılar sgk sız ve çalışıyorlar bunun nedeni siyasi iktidar seçmenine diyet borcunu ödemek için bu yasayı uygulatmıyor devlet vatandaşların barınma sorununu çözmelidir fakat iktidar asla vatandaşların barınma sorununu çözmedi toplum o kadar ezikki bu konuda siyasi iktidara şikayetini söyleyemiyor sadece konut faizleri ile ilgileniyor.
SilHocam yeterli olmasa da faizin 7,5 puan birden yükseltilmesini , doları döviz satışı yaparak tutmanın imkansız hale gelmesine bağlayabilir miyiz ?
YanıtlaSilÇaresizlik
SilHocam elinize sağlık , teşekkür ederiz.
YanıtlaSilHocam paradan sıfır atmak konusunda detaylı bilgiyi nereden öğrenebiliriz., hangi kaynakları okumak lazım.
Ekonomi buna uygun olursa tekrar sıfır atılabilir mi ?
Sıfır atılması diğer ulusal paralarda nasıl karşılık buluyor ?
Bu konuda kaynak bilmiyorum.
SilHocam hem enflasyon düşük olsun hem de alım gücü (refah seviyesi) yüksek olsun. Benim özlemim bu. O zaman evlenirim ve birden fazla çocuk yapmak isterim. Böylece ihtiyaçlarım artar ve resesyon da olmaz.
YanıtlaSilAdamsın Hocam
YanıtlaSilHocam İşletme mezunuyum ama keşke Sizin gibi anlatsalar daha sağlam bir temelimiz olurdu, kısacası sizden çok şey öğrendim çok teşekkürler hocam.
YanıtlaSilSon hareketler yerel seçimlere dek olumlu gidişat yaratmak için atılan adımlara benziyor. Asıl durum 2024 nisanında şekillenecek.Seçime dek çalışana ve emekliye bol zam verileceği gözönüne alınırsa tüm tabloların yeniden bozulacağını varsayabiliriz.Yazınız !ç!n sağolunuz...
YanıtlaSilBu ülkede ekonomiyi populizm yapmadan, siyasi ya da ilmi siyasi cümle kurmadan anlatan ender insanlardan birisiniz hocam. Her makalenizi, Çok kıymetli yazılarınızı heyecanla bekliyorum. Bu sefer herkesin anlayacağı şekilde hangi denklemi açıklamış hocam diye heyecanla bekliyorum. Kaleminize sağlık üstadım, Hocam...
YanıtlaSilHocam hap gibi anlatımız bizi de ekonomi uzmanı yapıyor sağolunuz.
YanıtlaSil1) merkez bankamızın ortakları kimlerdir?
2) merkez bankamız milli olsa bu politikalarda nasıl bir değişim öngörürdünüz?
MB nin % 75 sermayesi Hazine ve Ziraat Bankasına ait. Karı da Hazineye gidiyor. Dolayısıyla MB tam olarak milli bir kurumdur.
SilHocam toplumun büyük kesiminde genel olarak enflasyonun düşmesiyle birlikte fiyat artış hızının azalacağı yerine fiyatların düşeceği beklentisi var.Bu durum beklentilerin yanlış yönetilmesine sebebiyet vermeyecek midir? Dolayısıyla fiyatların düşeceğini bekleyen tüketicilerin tasarruf eğilimlerini arttırarak tüketim eğilimlerini kısıtlamasayla sizin saydığınız etkilere ilave olarak enflasyonun düşüş hızını arttıracak mıdır? Diğer taraftan TL değer kazanınca ihracatçıların iç piyasaya süreceği ilave ürünlere de talebin azalabileceğini söyleyebilir miyiz?Son olarak da bir önceki maliye bakanının “enflasyonla büyümeyi,işsizliğe tercih ediyoruz” söylemini Phillips Eğrisine göre yorumlarsak uygulanan politikalar yeterli olmazsa ve yatırımlarda azalmalar meydana gelirse enflasynonun düşüşü piyasalarda zaten %11 seviyelerinde olan işsizlik oranının daha da artacağını söyleyebilir miyiz ? Şimdiden teşekkürlerler :)
YanıtlaSilHocam yazılarınızi beğenerek takip ediyorum. Emeklerinize teşekkür ederim. Yalnız yorumunuzda belirttiginiz ileri demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi hususların, üzülerek ifade edeyim ki şu anki toplum yapımızla değil başka bir evrendeki türk toplumunda gerçekleşebileceğini belirtmek isterim. Ne zaman yollarda emniyet şeridi boşalır o dediğiniz olabilir.
YanıtlaSilHocam, faiz artırdılar üzerine de 1 milyar dolar sattılar. E ama dolar 2 lira düştü, düşmeye kalmadı ertesi gün 1 lira çıktı. Dövizin, faiz artırımı öncesi seviyeye dönmesi de yakındır. Bu durum, Piyasada güven yok demek değil mi? Diğer yandan bu yıl %25 ile sınırlı kalacak daha artırmazlar diye düşünüyorum, MB sanki bu agresif tavırla biraz blöf yapıyor bence.
YanıtlaSilSn.Hocam,
YanıtlaSilTCMB enflasyon tahminini,bu yıl %58,gelecek yıl %33,2025 yılında %15 olacağı yönünde deklare etti.Bunun açılımı 2023 yılı başında 100 TL olan bir ürün veya hizmetin 2025 yılı sonunda en iyi ihtimalle 241 TL olacağıdır.Gelecek 2 yıl enflasyon “sıfır” bile olsa kaybolan satın alma gücü yerine gelemeyecektir.Bugün yaşadığımız yüksek enflasyon gelecekteki enflasyonun tetikleyicisidir.Enflasyonu düşürmek isteyen bir yönetim,tüm ekonomik aktivitelerin ana belirleyicisi olan akaryakıtın fiyatını 2 ayda 2 katına çıkartmazdı.
Dün yapılan faiz artışı ve ileride yapılacak olan artışlar KKM mudilerini mevduata yönlendirmekten başka bir işe yaramaz.Yabancı yatırımcı 36-40 bandının altında dolarını bozdurup negatif faize gelmez.Artık faiz artırıp dövizi düşürerek enflasyonu ve satın alma gücünü eski düzeyine getirme devri geçti,bu eski dönemlerde işe yarayan bir sistemdi.Ekonominin,olması gereken Dolar kuru (36-40 TL) üzerinden yeniden set edilmesi gerekiyor.Enflasyon kadar faiz ve enflasyon kadar kur artışı olmalıdır ki,dolaşımdaki para mala giderek enflasyon yaratmasın.Son iki yılda sadece TL değil,dövizin alım gücü de ülkemizde düşmüştür.Döviz kuru ve faiz olması gerekenden düşük kaldığı sürece,TL parasal genişleme devam ettiği sürece enflasyon yükselmeye devam edecektir.2 yıl önce 1000 Dolara aldığımız bir ürün,tekrar 1000 Dolara alındığı gün enflasyon düşmüş demektir.
Karar alıcılar, döviz kurunun baskılanması sonucu oluşacak maliyetin,gerçek değerine gelmesiyle oluşacak maliyetten daha büyük olacağını sanıyorum ya hesaplayamıyorlar ya da,milyonlarca insanın fakirleşmesini, işsizliğe ve ticari faliyetin yavaşlamasına tercih ediyorlar.
Saygılarımla, Fatih Gülşen
Hocam, birçok iktisatçı faiz ile birlikte kurun da artacağını öngörüyor. Bu kur artışının ödemeler dengesi açısından kaçınılmaz olduğu söyleniyor. Faiz ve kur birlikte artarsa neler yaşarız?
YanıtlaSilFaiz artarsa kur artmaz.
SilDöviz fiyatlarındaki gerileme, faiz artışının bur etkisi mi, yoksa alıştığımız oyun için açıklanan kararla birlikte gerçekleştirilen kamunun döviz satmasının bir etkisi mi? Bunu birkaç defa yaşadık. Amaç psikolojik idi.
YanıtlaSilMaşallah Hocam, çok teşekkür ederiz.
YanıtlaSilHocam faiz yavaş yavaş artarsa kurda nasıl bi değişim olur ayrıca sonrasında tekrar faiz düşürülür mü düşürülürse bunun bize sonucu nedir?
YanıtlaSilBilgiler için teşekkürler hocam
YanıtlaSilŞimdiye kadar nas vardı bitti kkm vardı oda bitti bitecek, ülkede yarını kestirmek güç bu tedirginlik aşılacak gibi de değil. Kucağımızda kur, enflasyon vs vs yanımıza kar kaldı. Şimdilerde krediye erişim yok oysa bir zamanlar faiz indirimi yapılarak herkes krediye güya erişecekti. Engin bilginize asıl ihtiyaç duyanlar siyasiler ama onlar sizden iyi bildikleri için bu duruma getirdiler ülkeyi...
YanıtlaSilöncelikle çok teşekkür ederim. Hocam peki size göre bu faiz artışı hangi tarihe kadar devam eder ?, bildiğimiz gibi önümüzde mahalli seçimler var ve yalancı bir bahar estirilmesi gerekiyor. Ayrıca faiz artışlarının devam etmesi kart bağımlısı haline gelen emeklilik açısındanda çok büyük bir sıkıntı.
YanıtlaSilBiz neden bu kadar umutçu bir milletiz? Bu yapılanların bir benzerini daha önce gördük. Sonuç hüsran oldu. O günün bugünden farkı ne? Aynı cümleler, aynı söylemler, aynı artışlar zamanda yapıldı sonra çöpe atıldı. Nasıl düzeliriz, umut var mı Hocam?
YanıtlaSilRusya'ya satılamayan domateslerin iç piyasada tüketilmesi eşittir Rusya'da Rusların sağlığını düşünen yetkililerin olması, Türkiye'de göz göre göre millete zehir yedirenlerin olması.
YanıtlaSilHocam tabloya genel olarak baktigimda; bu politikalardan olumsuz etkilenen kesimin genel olarak buyuk sermaye kesimi oldugu gozumuze carpiyor. Mevcut hukumetin gecmis politikalarina baktigimiz zaman bu sikilastirma politikasi cok uzun surmeyecek diye dusunuyorum...
YanıtlaSilSade ve anlaşılır yazılarınız ile aydınlanıyoruz.
YanıtlaSilİyi ki varsınız Hocam.
Slmlr,svglr
Cari acik veren bir ulkeye sicak veya yatirim icin para girmezse kur eski yerine cok hizli ulasmaz mi? Cari acik yaninda bir de tasarruf icin doviz alimlari, enflasyon altimda verilen faizler, kkm'nin azaltilma baskisi kuru burda birakmaz. Ayrica Mehmet Simsek ihracat ile buyumeyi tercih ettginden kuru burda birakmaz merkez bankasi kasasina alarak 32 lere kadar cikartir. Kisaca bu yayinladigimiz tablo dogru olsada omru cok cok kisa
YanıtlaSilMahfi hocam teşekkürler. son söylediğiniz hukukun üstünlüğünü mumla arar olduk. iktidar sahipleri ve avaneleri gitmediği sürece, bunu görmemiz zor olacak.
YanıtlaSilHocam, tek kelime ile harika bir yazı olmuş. Kolaylaştırarak anlatımda üzerinize yok. Allah size hayırlı ,sağlıklı uzun ömür versin de yazmaya devam edin.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilÇok teşekkürler Mahfi Bey, sizin sayenizde hem finans okur yazarlığımız artıyor hem de bu karanlık günlerde yolumuzu bulmamız için bir ışık sağlıyorsunuz. Sizin gibi sorumluluk seviyesi yüksek bilim adamlarının toplumumuzda daha da çoğalması dileğiyle.
YanıtlaSilSağ olun.
Sil24 Ağustos BDDK kararına göre 2. evini alacaklara yönelik kredi kullanım limiti evin değerinin %22 si olarak güncellendi. Konut kredisi için daha öncesinde başvuruda bulunmuş olup, perşembe günü exper sürecinin başladığı bir başvuru bu karara göre; telep edilen tutar evin değerinin %22 si olarak mi hesaplanır yoksa düzenleme öncesinde olduğu gibi evin fiyatının %50 sine kadar kredi kullanılabilir mi?
YanıtlaSilHocam sizce eylülde olacak ppk sonrasında faiz artışı çıkar ve bu süreç istikrarlı bir şekilde devam ederse dolar'ın uzun zamandır durduğu 20'nin altına inme şansı var mı yoksa bu kur ihracatçılar için çok fazla ucuz mu olur. Yani kısacası tl'nin değer kazanması istikrarlı bir şekilde devam eder mi?
YanıtlaSilSaygılarımla
İlk başta biraz iner ama devam etmez.
SilMahfi Hocam, sizin gibi bilime inanan güzel insanlar olmasa ben bile bu ülkeden umudumu keserim. Üstelik varlıklı biriyim. Keşke babam da sizin gibi bilime bağlı olsa. Kendisine saygım sonsuz ama sevgim tartışılır. Kuru ekmek yesem bile malum partiyi desteklerim diyor. Babam memur emeklisi eski kafalı bir adam. İki kardeşim de aynı şekilde onun baskısı ile memur oldu. Ben üniversite birinci sınıfta isyan edip okulu bıraktım. Çünkü benim istediğim bölüm değildi. Benim teknoloji bağımlılığım vardı. Okulu bırakınca delirdi ve maddi desteği kesti. Bende çalışmaya başladım ve bir yandan da İngilizce kursu ve dijital pazarlama kursuna başladım. 4 sene boyunca kurs aldım. İngilizce ve dijital pazarlama alanında bir çok sertifika aldım. Fakat 4 sene boyunca akrabaların önünde hatta kahvehanede bile ondan bir şey olmaz diye hep konuştu ve bana laf soktu. Diğer kardeşlerim ev sahibi olmuş, arabaları varmış falan filan... 4 senede ana dilim gibi İngilizce öğrendim ve kurslar sayesinde dijital pazarlama uzmanı olacak kıvama geldim. Devam eden yıllarda KKTC serbest liman bölgesinde bir bilişim şirketi kurdum. Son 3 yıldır aylık ortalama kazancım 20 bin EUR. Şimdi babam sevgili akrabaları ve kahvehanede o zaten asi bir çocuktu ama çok zeki bir çocuktu, şimdi para içinde yüzüyor diye bahsederek benimle gurur duyuyor. Şimdi ben bu adamı nasıl seveyim? Bilime karşı gelmiş olurum. Sizin gibi bilime sevdalı insanlara ekonomiyi teslim etmek yerine insanlara eziyet ediyorlar. Babam gibi fanatikler varken sizin işiniz zor hocam. Her yazdığınız satırı ezbere biliyorum ve takip ediyorum. Her birinde matematik , bilim ve sizin değerli yorumlarınız harmanlanıyor. Sizi seviyorum, hayranlıkla takip ediyorum, saygılar. Ha bir de sizin gibi bir babam olsaydı.
YanıtlaSilEn önemli kazancımız olan 100 yıllık demokrasi. Ne yazık ki kazına kazına yok edilme yolunda. Sizin gibi değerli sayılabilir, hocalarımız iyi ki varsınız. Sağlık selamet diliyorum.
YanıtlaSilHaklısınız. Teşekkür ederim.
SilBöyle basitçe, örneklerle anlatmak; herkesin yaptığı (yapabildiği) bir şey değil. Çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilSağ olun.
SilTürkiye yapısal sorunlarından ötürü her daim enflasyon üreten bir ekonomidir, sistemin çarpık yapısı otonomik olarak enflasyon ürettiği için dışardan müdahale olmadan kendi enflasyonunu dogurabilmektedir diye düşünüyorum. Teorik eğitimin katma değere dönüşmemesi en ciddi yapısal sorunlardan biri gibi görünmekte; bu, eğitim sisteminin kendisi kadar ülkedeki diğer yapısal problemlerden ötürü çözümü içinden çıkılması zor bir durum gibi görünmektedir. Mevcut yapısal çarpıklıkların ışığında Turkiyede döviz yatırımı ile tasarruf yapma gayreti sistem tarafından dolarizasyon kılıfında bir seytanlaştirmaya dönüşturulmüş durumda, ez cümle enflasyon seviciligi her daim galip gelmektedir ve yine geleceğini düşünüyorum, kaldiki tatlandırıcı olarak sıcak paranın gelmediğini varsayarsak Turkiyede enflasyon üretemeyen iktidarı da yerinde tutmazlar yada o iktidar da orada kalmak istemez herneyse bir şekilde birbirini beslemektedir.
YanıtlaSilHocam teşekkür ederiz. Ocak ayında Mart sonuna kadar seçim ekonomisi uygulanacağı için her şey boş, biz daha çoooooook başa döneriz.
YanıtlaSilMahfi hocam iyi günler, talep düşmesinden kastınız genel talep mi yoksa kredilere olan talep midir? en çok hangi sektörler bundan etkilenebilir? teşekkürler.
YanıtlaSilGenel talep
SilEmeginize saglik Mahfi bey. Her zamanki gibi sade ve anlasilir yaziniz icin tesekkurler. Maliye ve Hazine Bakani siz olmalisiniz. Belki bir gun. Why not?
YanıtlaSilSorun Hazine Bakanı olmak değil yetkili olmak. Yetkiniz yoksa bakanlık işe yaramaz
Sil1 milyon nakitimi altından bozup kredi çekip ev almak mantıklı olur mu bu faiz artışları devam ederse hocam
YanıtlaSilBir şey diyemem herkesin tercihleri farklıdır.
SilCumhurbaşkanı Erdoğan, "Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur" dedi.27.02.2015.Anadolu Ajansı.https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/vatani-satmak-yuksek-faizle-olur/71269
YanıtlaSilHocam tablo çok anlaşılır ve sade olmuş teşekkürler ederiz kaleminize sağlık.
YanıtlaSilYoutubeda sansasyonel başlık atıp yatırımcıyı gündeme göre aldatan ya da izlenme sayısını arttırmak uğruna insanlara yön vermeye çalışan sözde ekonomistler var. Yok altın/döviz şöyle olacak, yok konut piyasası tepetaklak olacak vs vs. Bu ülkede umut satmak bilim satmaktan daha kolay. Bu sebepten, yazılarınızdaki objektiflik bu alanla ilgilenenlere ya da yatırımcıya (bana göre) büyük fayda sağlıyor.
Hocam merhaba yazılarınızı her gün merakla bekliyorum. Daha sık yazarsanız daha mutlu oluruz . Hocam adaletin olmadığı bir ülkede ekonomi düzelebilir mi sizce? Mesela bugün bir haber okudum. Bir valinin oğlu yüksek hızla bir araca çarpıyor ve iki kişinin ölmesine sebep oluyor ve MOBESE görüntülerine ulaşılamıyor . Böyle adaletsizlikler devam ederse,sadece faiz yükseltmek ile ekonomi ne kadar düzeltilebilir ?
YanıtlaSilABD gibi gelişmiş ülkelerde faizle ekonomiyi düzeltmek mümkündür. Bizde değil.
SilHocam sizin hayatınız boyunca borsa da bir yatırımınız oldu mu ? Yada şuan borsada yatırımınız var mı ? birisi twitter'da ekonomistler hakkında konuşurken sizi örnek göstererek '' Profların hiçbiri piyasadan anlamaz. Mahfi Eğilmez falan pandemide borsalar çökecek tuvalet kağıdı diyordu. Kendisi hayatında 1 kere hisse almamıştır...'' devamı vardı da üç nokta koydum gerek yok.
YanıtlaSilHazine Müsteşarlıpına atanıncaya kadar özel kesi deyken borsadan para kazandım. Müsteşarlığa atanınca etik olmayacağını düşündüğüm için borsadan çıktım. Sonrasında da ekonomi yazıları yazdığım için yine etik olmayacağını düşündüğüm için borsaya girmedim. Ama buradaki etik yaklaşımı tuvalet kağıdının bir espri olduğunu anlamayacak kadar ahmak olan kişilerin anlaması tabii ki mümkün değildir.
SilHocam elinize ve bilginize sağlık. Neredeyse her gün girip sitenize bakıyorum. Keşke daha fazla vakit bulabilip yazsanız ve bizi bilginizden mahrum etmeseniz. Umarım bu yazılanları önemli makamlardaki ilgililerde okuyup icraatlarında uygulayabilirler. Ümidinizi kesmeden yıllarca yazmanız dileğiyle.
YanıtlaSilSağ olun.
SilMahfi Bey yine çok güzel bir analiz yazısı olmuş, ellerinize sağlık.
YanıtlaSilBiliyorsunuz 20.12.2021'de KKM'nin açıklandığı gün (hatta gece), tüm fx platformlarda vatandaşa işlemler durdurulmuştu. Arkasından kamu bankaları ağırlıklı o gece ve sonrasındaki 2 gün boyunca 20 milyar dolara yakın para satarak doları 11 TL'ye kadar düşürmüşlerdi.
Ben politika faizinin %7,5 arttırıldığı gün USD/TL kurunun %7'ye yakın değer kaybetmesini mantıksız bulmuştum. Zira kuru 27 seviyelerinde tutabilmek için bile rezervleri umarsızca harcıyorduk. Tıpkı 20 aralık 2021'de olduğu gibi ciddi bir döviz satışı olmaksızın dövizin bu kadar değer kaybetmemesi gerekir diye düşünmüştüm. Bugünlerde görüyoruz ki yine aynı filmi çevirerek sadece TCMB'nin o gün 1 milyar usd sattığını gördük. Ayrıca kamu bankalarının ne kadar sattığını da yakında öğreniriz.
Güzel bir söz vardır: Ölçmeden bilemezsin, bilmeden yönetemezsin! Ben faiz ne kadar arttırılırsa arttırılsın dövizin fazla düşeceğini zannetmiyorum. Çünkü önce enflasyonu doğru ölçmemiz gerekiyor. Daha sonra dolar kurunun olması gereken adil seviyeye ulaşması lazım. Maldivler'de tatil yapmanın maliyeti bile Türkiye'den daha uyguna geliyor. Turizm gelirleri beklediğimizin çok altında kaldı. İhracatçı bu seviyelerde rekabette zorlanıyor. KKM denilen ucube sistemi getirdikten sonra geride bıraktığımız 2 senede, eldeki bütün rezervleri Amerikalının parasını insanlara daha ucuza satmak, böylelikle ithalatı ve enflasyonu daha da coşturmak için kullandık. Şimdi elimizde 120 milyar dolarlık bir bomba var. Döviz üzerindeki baskıyı sırf bu yüzden bırakamıyoruz. Çünkü faizin üzerindeki her kur artışı, KKM'nin maliyetini arttırıyor. Bu sebeple daha çok ithalat, daha az ihracat, daha çok dış açıkla kendi ayağımıza sıkıyoruz.
Türkiye 70 cent'e muhtaç kaldığında bile bu kadar çaresiz olmamıştı sanırım.
Teşekkür ederim.
SilTürkiye 70 cente muhtaç olduğunda hiç değilse sosyal ve siyasal durumu bundan iyiydi.
hocam elinize kaleminize sağlık
YanıtlaSilSağ olun.
SilÖdemeler dengesine baktığımda Türkiye'nin cari açık sorununu azaltması veyahut kapatması için kış turizmine önem vermesi gerekir. Yaz aylarında ya çok düşük cari açık veriyoruz ya da düşük cari fazla veriyoruz. Kışın ise durum felaket. Bunu düzeltmek için kış turizmine önem vermemiz gerekir.
YanıtlaSilFed 0 olan enflasyonu 2% yapıp büyümeyi arttırıcam diye uğrasdı enflasyon 10% ları geçene kadar seyretti bütün dünyada neoliberal ekonomi zenginleri zenginleştirip fakir halkın iyice ezilmesine sebep oldu amaç neydi bu bir hatamiydi yoksa kasıtlı olarak mı yapıldı fikrinizi merak ediyorum saygilar
YanıtlaSilBunu yapmasa ilsizlik artacaktı.
SilSayın Hocam merhaba,
YanıtlaSilHer ne kadar ekonomiyi ucundan kenarından, azıcık anlıyor olsam da yazılarınızı okumaktan büyük keyif alıyorum.
Yalnız, bu yazınızı okurken müthiş bir ikilemde kaldım: Gözlükle okuyorum, çok ince bir mizah yazısı; gözlüğü çıkarıyorum, çok objektif/ciddi bir ekonomi yazısı.
Edebiyatta bu sanatın adı "iham". Ama doğru bilgi sizde. ☺️🙏
Lütfedip söylerseniz ben de meraktan kurtulurum.
Saygılar sunuyorum Sayın Hocam.
Çok iyi tespit.
SilHocam doların 50 tl mi olması yoksa faizin %50 olması mı daha kötü?
YanıtlaSilFaiz yüzde 50 olursa dolar 50 tl olmaz. Kurun yüksekliği her zaman daha kötüdür.
SilHocam bunlar daha iyi günler . Yerel seçimlerden sonra bugünleri mumla ararız diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
YanıtlaSilHer yeni gün öncekini aratıyor.
SilHocam çok üzüldüğ bir sey var sizin gibi adamlar yetişmiyor. Siz ölünce ben nasıl takip edeceğim. Böyle güzel paylaşımları bütün yazılarınızı okuyorum kendimi geliştiriyorum. Belki bir yerden sonra kendimde analiz yapar ve sizin gibi güzel yazılar yazarım allah sizden razı olsun
YanıtlaSilİnşallah çok daha iyisini yaparsınız.
SilHocam. Öncelikle yazınız için teşekkürler. Bir bankamızın genel müdürlüğünü yapmakta olan, sayın Hakan ARan bey, parasal sıkılaşmanın yılbaşında sona ereceğini tahmin ettiğini söyledi. Yılbaşına kadar, yapılacak bir parasal sıkılaşma hedeflenen amaçların gerçekleşmesi için yeterli mi?
YanıtlaSilParasal sıkılaştırma yok ki kalksın. Enflasyon % 50 MB faizi % 25 iken parasal sıkılaştırma olur mu?
SilAKP, yerel seçimleri alabilmek için Ocak 2024'den sonra, topluma, ikinci bir yalancı refah yaşatacak. TCMB, bu bir, iki aylık mutluluğa göre adımlar atıyor.
YanıtlaSilKısacası, TCMB, Mart 2024'e kadar AKP ile çalışacak.
Mart 2024'den sonra enflasyon % 70'leri bulabilir.
Önlemler için geç olmaz mı?
Şu an bile geç.
SilÜstadım; Ege CANSEN'in KKM ile ilgili çok enteresan görüşleri var biliyorsunuz.
YanıtlaSilEn son aşağıda linkini verdiğim "KKM'nin TCMB'ye Maliyeti Sıfırdır" başlıklı bir yazı yazdı. Bu konuda siz dahil çok önemli ekonomistlerin ve Merkez Bankacıların "göremeyip" de Sayın CANSEN'in gördüğü şey nedir? Ya da tersi, CANSEN neyi kaçırmakta ve böyle bir sonuca ulaşmaktadır? Eğer CANSEN'in dediği doğruysa KKM'yi sürekli bir enstrüman haline getirmek daha doğru olmaz mı? Bu konuda bir yazı yazmayı düşünüyor musunuz? Şahsen ben sizin görüşünüzü çok merak ediyorum. https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarlar/ege-cansen/kkmnin-merkez-bankasina-maliyeti-sifirdir-7788416/ SAYGIYLA....
Haftaya etraflıca yazacağım.
SilHocam! Bir konuyu tam anlayamadım; faizler hala enflasyonun çok altındayken dönüşüm destekli hesaplardan niye TL ye dönüş olsun ki? Dönecek ise de yine dövize döner hazır biraz döviz düşmüşken. Kkm den cıkış başladı diye haberler yapılıyor da.
YanıtlaSilDövize dönüyor zaten.
SilHocam ülkeye döviz nasıl gelir ne yapmalı ? Butun mesele dolar kıtlığında sanki?
YanıtlaSilÖnce hukukun üstünlüğnü tesis etmek gerekir.
SilFaiz, İslam dininde Riba olarak geçmektedir.. ve Yaratıcı tarafından yasaklanmıştır.. Hocam duydunuz mu? bilmiyorum ama. NoRiba Finance adında bir proje var.. geleneksel ekonomik düzenlere meydan okuyor adil ve insan merkezli bir yaklaşımın önemini vurguluyor, kapitalizm ve sosyalizm gibi sistemlerin insanlığa yarardan çok zarar getirebileceğini savunuyor, İslam ekonomisinin adil bir düzenin temelini oluşturabileceğini dile getiriyorlar..
YanıtlaSil"NoRiba.Finance, borç ve faiz içermeyen bir finans sistemi sunmayı hedefleyen bir proje.."
Konu hakkında yorumlarınızı merak etmekteyim. Böyle bir şey mümkün olur mu sizce?
Saygılarımla..
Olmaz. Faizin adını ve şeklini değiştirdiğinizde faizi kaldırmış olmazsınız.
SilHocam elinize sağlık durum kontrolden çıktı gibi tsunami yi bekliyoruz
YanıtlaSilEpeydir kontrolde değildi zaten.
SilEmeğiniz için teşekkür ederiz hocam birde ENAG grubu yerine sadece ENAG yazılması daha doğru olmaz mı :)
YanıtlaSilBelki de.
Sil