2023 Değerlendirmesi

Önce son durumu ve yılsonu tahminlerini gösteren bir tablo paylaşayım sonra bu tablodaki verileri yorumlarız.

Küresel sistem yüzde 3 dolayında büyüdü. Kişi başına ortalama gelir 14 bin dolara yaklaştı. Bu tutar benim önerdiğim ölçüye göre orta gelir düzeyi olduğu için bu tutar dolayında kişi başına geliri olan ülkeler orta gelirli ülkeler olarak tanımlanabilir. Küresel sistemde enflasyon 2022 yılına göre geriledi ve yüzde 8,8’den yüzde 6,6’ya düştü. Küresel ticaret hacmi de yüzde 2,4’lük artışla cansız kaldı diyebiliriz.

Genel görünüm böyle olmakla birlikte bazı ekonomiler resesyona girdiler. Bunlar arasında en önemlisi Almanya oldu. Almanya iki çeyrek üst üste ekonomik küçülme yaşadı. Japonya uzun süredir ilk kez yüzde 3 dolayında bir enflasyonla karşılaştı. Bu gelişme Japonya’nın yıllardır içinde bulunduğu durgunluktan çıkışı için bir işaret olarak kabul ediliyor.

Son tahminlere göre Türkiye’nin GSYH’si yüzde 3,9 oranındaki bir yıllık büyüme oranıyla 1.067 milyar dolar olacak gibi görünüyor. Bu GSYH, dünya GSYH’sinin yüzde 1’ine denk geliyor. Türkiye’nin dünya GSYH’sindeki payı yıllardır yüzde 1 olduğu için burada bir değişiklik görünmüyor. Kişi başına gelirin 12 bin doların üzerinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Dünyada ortalama gelir 14 bin dolara yakın olduğu ve Türkiye bunun altında kaldığı için orta gelir tuzağında devam edeceğimiz anlaşılıyor.

Türkiye’nin enflasyonu (yüzde 59,9) dünya enflasyon ortalamasının (yüzde 6,6) 8 katından fazla. Eylül ayı itibarıyla gerçekleşen bu oranın yılsonunda daha yüksek olacağını tahmin ediyoruz. Bu durum enflasyonun Türkiye ekonomisi için en büyük sorun olduğu anlamına geliyor.

TL, dolar ve diğer yabancı paralar karşısında değer kaybetmeye devam ediyor. TCMB’nin faizi düşürmesiyle hızlanan TL’nin dış değer kaybı şimdilerde faizde peş peşe artış yapılmasına karşın toparlanamıyor. Bunun nedeni enflasyonun yüzde 58,9 olmasına karşın TCMB faizinin artırılmış haliyle yüzde 30’da olması.

İşsizlikte asıl bakılması gereken oran işsizler + işsiz olup da başvurmayanlar toplamını gösteren orandır. Bu oran yüzde 23’e çok yakın: Oldukça yüksek bir oran.

Bütçe açığı ilk 8 ayda 383 milyar TL. Beklenen açık bunun neredeyse 4 katı. Yılsonunda devasa bir bütçe açığıyla karşılaşılacak.

Türkiye’nin toplam dış borç stoku 2023’ün ilk altı ayı itibarıyla 475,7 milyar dolar. Tahmin edilen yılsonu GSYH’siyle birlikte ele alınırsa GSYH’nin yüzde 45’i dolayında görünüyor. Yüksek bir oran değil ama finansmanı sıkıntılı.

12 aylık bazda cari açığımız büyüyor. Dış kaynak girişinde sıkıntı yaşandığı bir dönemde cari açığın büyümesi de ayrı bir sıkıntı.

TCMB’nin brüt rezervleri 125,5 milyar dolar gibi tatmin edici bir düzeyde görünüyor. Buna karşılık TCMB’ye ait olmayan rezervler ve swaplar düşüldüğünde rezervler eksi 53 milyar dolara düşüyor. Bu, Türkiye’nin dış kaynak bulmasında, yabancı yatırım çekmesinde önemli bir engel.

Kredi / Mevduat oranı geriliyor: Bu, hükümetin tercih ettiği bir politikanın sonucu. Zaten talep ve maliyet enflasyonu bir arada yaşanırken kredileri artırmanın enflasyonla mücadeleye zarar vermesi söz konusu olurdu.

Dolarizasyon oranı (son satır) kur korumalı mevduat hesapları da o kapsamda alınırsa yüzde 68 dolayında bulunuyor ki bu çok yüksek bir oran. 


Yorumlar

  1. Hocam emeğiniz çok téşekkürler, Hocam, nasıl depremle yaşamaya alışmamız gerekiyorsa, enflasyonla da yaşamaya alışmamız gerekiyor. Ben bunun 3 yıllık bir Orta Vadeli Programla çözüleceğini inanmıyorum. Hele önümüzde yerel seçimler varken, piyasaya yine para pompalanmaya başlanacağına inanıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 3 yıllık OVP ile çözülebilir ama gerçke bir program olması ve uygulanması kaydıyla. Yoksa bugünkü OVP de olduğu gibi temennilerle çözülmez.

      Sil
    2. Hocam, tablolar ve açıklamalar için sonsuz teşekkür. Yerel seçim bahanesi herkesin ağzında. Bence seçim olmasa da değişecek bir şey yok. Ne tarafa gideceğini bilmediği gibi, ne taraftan rüzgar geleceğini de bilmeyen, liyakat ve bilgiye çok uzak gemi ve ekibiyle gelişmekte olan ülkeler rallisinde dereceye girecek gibi gözükmüyoruz. En bilgili ve yetkili kişinin "Bütçe açığının sebebi emekliler" görüşünü idrak edemeden, tam da "dışardan para gelmek üzere" havası yaratılırken yayınlanan, "Global Organized Crime Index-Turkey" raporundan, rastgele bir kaç satır okumanız, kalan son ümitleri de söndürüyor.

      Sil
    3. https://tr.euronews.com/2023/01/05/emekli-maasi-asgari-ucret-karsisinda-eridi-20-sene-once-yuzde-47-fazlaydi-simdi-yuzde-35-e

      Sil
  2. Hocam elinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Türkiye'nin dış kaynak bulması önündeki tek engel eksi 53 milyar lık rezerv değildir herhalde. Bahsettiğiniz yapısal reformlar olmadığı sürece rezerv bahane gibi durur dış kaynak "minnak" ları için. Minnak diyorum çünkü bir zamanlar bu dış kaynaklı minnaklar hükumetin diline pelesenk olmuştu. Şimdi denize düşen yılana sarılır durumu var. Yazınız ve çalışmanız için teşekkürler Hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii buna ilave birçok engel var ama bu önemlilerinden birisi.

      Sil
  4. Elinize sağlık hocam.

    YanıtlaSil
  5. Hocam TR GSYM büyüme oranlarında bir hata var sanki? 2022 ve 23 yılları

    YanıtlaSil
  6. Hocam ekonomik sıkıntıları çözerse yine Erdoğan çözer halk muhalefete güvenmiyor. İnsanlar muhalefet geldiğinde daha kötü olacağını düşünüyor. Erdoğan hiç yoktan iyi kötü cebimize para koyuyor maaşlara zam yapıyor deniliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhalefetin durumuna bakınca insanlar böyle düşünmekte çok da haksız değiller. Özellikle konuya yalnızca ekonomik meseleler açısından bakan geniş halk kitlelerini düşünürsek. Bugün Türkiye'de kaç kişinin laiklik, hukukun üstünlüğü, demokrasi, daha iyi eğitim talebi var? Büyük çoğunluk konuya eve ekmek götürüp götüremediği penceresinden bakıyor. Ve muhalefet, iktidara gelirse onlara daha iyi yaşam koşulları sunabilecekmiş gibi güven veremiyor.

      Sil
    2. Hocam saygılar, ekonomi dışındaki hususlara dair halkın talebinin yüksek olmaması acaba o hususlarda ciddi bir eksiklik bulunmamasından kaynaklanıyor olabilir mi ?

      Belkide sizin de sık sık eksik diye dile getirdiğiniz konular aslında o kadar da eksik değildir.

      Burada bir yanılsama olamaz mı ?

      Sil
    3. Temel ihtiyaçlar herşeyin önüne geçer bence bundan dolayı

      Sil
    4. 20 yılda ülkeyi getirdiği durum ortada iken ekonomiyi düzeltirse yine Erdoğan düzeltir düşüncesi nasıl bir aklın ürünüdür anlaşılır hibi değil. Hukuk ve eğitim sistemi dünya klasında olmadan sadece taviz vererek, yüksek bedel ödeyerek, varlıkları satarak sıcak para girişi sağlayarak ekonominin “düzeleceğine” inanmak saflıktan öte bir durumdur … muhalefet cephesinde kurulacak en kötü hükümet bile mevcut hükümetten daha kötü olamaz … aynı şeyi aynı şekilde deneyip farklı sonuç beklemek insan aklının düşebileceği en zavallı durumdur.

      Sil
    5. Sayın Adsız, bu dediğiniz aynı şeyi deneyip durma işi sanırım muhalefet seçmeni için de geçerli.

      Mevcut hükümete gelince, sizin yaşınız kaç bilmiyorum ama bu ülkede 40 yaş üstü çoğu vatandaşın eskiden hayal dahi edemeyeceği icraatlerin ve eserlerin o hükümet zamanında yapıldığını unutarak yada küçümseyerek bu muhalefetin seçim kazanması mümkün değil ve olmayacak, benim izlenimim bu yönde açıkçası.

      Sil
    6. haklısınız iktidarlar çok başarılı olmuş harcanan kamu yatırımlarının ve GSYH yı arttırdığı kalem aşağıda açıklanmış. https://tr.euronews.com/2023/01/05/emekli-maasi-asgari-ucret-karsisinda-eridi-20-sene-once-yuzde-47-fazlaydi-simdi-yuzde-35-e

      Sil
    7. Şahsi kanaatimdir; ne ülkeyi yönetenlerin ne de yönetmeye aday olanların hiçbirisi güven vermiyor. Kalıcı ve sistematik, aklı başında çözümler oluşturacak, ülkede yaşayanların refahını arttırmaya odaklı bir faaliyet içinde olacak ya da böyle bir amacı benimsemiş hiçbir siyasi figür yok ülkede. Hepsi kendi menfaatinde ve kendiyle beraber kendi şakşakcısını besleme derdinde. Bir taraf dini bir taraf Atatürk'ü siper etmiş kendine ama ikisinin de bu değerlerin özünden haberi yok. Hep boş laf hep kavga gürültü. Ülkedeki en büyük karanlık görünüm ise bu iki cenahın destekleyenlerin toplamda %80'ler civarında bir kitle olması.

      Sil
  7. Büyümemiz iç tüketime dayalı, hukuk ve demokrasi lig sıralamasında sonlardayız, üretim yapımız rekabetçi ve katma değer yaratmaktan uzak, çalışan kesim yaratılan katma değerden yeteri kadar pay alamıyor. Kaynaklarımızı bilgiye ve bilime değil betona yatırdık, eğitim sistemimiz çağın gereklerinden oldukça uzakta. Yapay zeka, biyoloji-genetik, tarım, kimya ve fizik liseleri açacağımıza, orta öğretimi bu müfredata göre düzenleyeceğimize imam-hatip açıp, din derslerini artırıyoruz. Kaliteye ve bilime önem vermeden sürekli gecekondu üniversiteleri açıyoruz, sorgulayan değil biat eden ve korkan bir nesil yetiştiriyoruz. Tüm bunca olumsuzluğa rağmen nasıl batmıyoruz ayrı bir case konusu. Bilgilendirme için teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arjantin de benzer durumda. En berbat durumda Venezuela. Onlar da batmıyor. Çünkü devletler batmaz. Ama biz bu devletlerde yaşayan insanlar sürekli batıyoruz. Adama mikrofon tutuyorlar "AVM'ler dolu, herkes yiyor içiyor, yeni telefon alıyor, lüks arabalara biniyor bunun neresi kriz?" diye soruyor. Muhabir "Sen bunları yapabiliyor musun?" diye sorunca yapamadığını söylüyor. Ama yapanlar adına mutlu. Battığının farkında değil. Toplumun yarısı bu durumda.

      Sil
    2. Sayın Adsız, o imam hatiplerde de fizik v.s dersi var zaten.

      Aslında bi bakmak lazım, insanımız, özellikle de gençlerimiz fizik matematik alanında mı daha bilgisiz yoksa kendi dinine dair hususlarda mı ?

      Sil
    3. Hepsinde bilgi eksikliği var

      Sil
    4. Bu kadar çok üniversitesi olup bu kadar bilim ve teknolojiden geri olmanın açıklaması ne ise imam hatip okuyup içine kimya, fizik koymanında bir şeyi çözemeyeceği ortadadır. Akıl ve bilimden uzak olanlar sömürülmeye ve sıkıntı çekmeye mahkumdur.

      Sil
  8. Hocam ülkemiz orta gelir tuzağından tahminen ne zaman çıkar ve orada kalıcı olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu politikalarla çıkamaz.

      Sil
    2. Bizim yapdığımız ürünler dünya pazarlarında aranmıyor sadece fiyat rekabetiyle (yani ucuz olursa)mal satabiliyoruz titiz disiplinli bir toplum değiliz bu üretimimizde görünüyor bu sebeple iç piyasada yabancı mal tercih ediliyor ilk önce kendi toplumumuzun tercih edeceği mal üretimi yapmalıyız o zaman dünya pazarlarında aranan mallar üretebiliriz ve orta gelir tuzağından çıkarız.
      M.Aykan Anıl

      Sil
  9. SAYIN HOCAM SON ÇEYREKTE BİR DEVELÜASYON BEKLENTİNİZ VARMI.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dalgalı kur rejiminde devalüasyon olmaz biliyorsunuz ama TL sürekli değer kaybeder.

      Sil
    2. Hocam grafiklerden görüleceği üzere "kontrollü dalgalı kur" rejimi ne zamana kadar devam eder?

      grafik: https://tr.tradingview.com/chart/?symbol=FX%3AUSDTRY

      Sil
  10. Hocam KKM yazınız kayboldu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazı yanlışlıkla silindi, tekrar koymayı da istemedim çünkü yorumlar da silindi. T24 o yazımı alıp yayınlamıştı. Buradan ulaşabilirsiniz:
      https://t24.com.tr/haber/mahfi-egilmez-kkm-de-ne-oldu,1132234

      Sil
  11. Benim Türkiye’den umudum çok, ilk defa milli gelirimiz 1 Trilyon dolara ulaşacak, yastık altı altınları dahil edersek 1.250 Trilyon dolara sahibiz. Türkiye’nin potansiyeli çok büyük. Mesleki eğitim reformu ve demokrasimiz de gelişmeler yaparsak istediğimiz sonuca ulaşabiliriz. Kaldı ki Türkiye’nin en büyük problemi AR-GE yatırımlarının eksik olması, katma değeri yüksek ürünler üretmeye başlamalıyız. TOGG ve SİHA bu işin ilk ilk adımdır. Son olarak para politikasına oyunun kurallarına geri döndük. Yani yaşanan olumsuzluklara rağmen pozitif bir iklim söz konusudur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünkü AYM kararı sonrasında hala umutlu olmak çok zor. Bir ülkenin gelişmiş ülke olması TOGG ve SİHA üretmekle olmaz. Önce hukukun üstünlüğünü sağlayacaksınız, demokrasinizi iyileştireceksiniz, doğru dürüst bir eğitim vereceksiniz sonra GSYH'nize bakacaksınız. Bunlar olmadan gelişmiş ülke olunmaz. Olsaydı Çin olurdu. Sanayileşebilirsiniz ama gelişmiş ülke olmak başka bir şey. Dün AYM'nin aldığı iki karar o noktadan ne kadar uzak olduğumuzu açıkça ortaya koydu.

      Sil
    2. Hocam galiba şu anektedo paylaşmakta fayda var;

      Bu dünyada zenginler ve zalimler Hukuk da Hukuk der iken, fakirler ve mazlumlar Adalet de Adalet der.

      Acaba neden….?

      Sil
    3. Fakirler ve mazlumların hukukun, adaleti de kapsadığını bilmemeleri olabilir mi?

      Sil
    4. Bence şu an ülkede fakirlerin zalim zenginlerin mazlum olduğu ilginç bi düzende yaşıyoruz.

      Sil
    5. TOGG ve Siha diyen arkadasin Turkiyeden umudu cok. Neden 1970lerde tasarlanan ve uretilen F16 pesinden kosuyoruz? 50 yil olmus. Bu is maket ucak gosterip ama bize ucak satmiyorlar demekle olmuyor malesef. Insanlarin gozunu boyayip, gunu kurtarmak icin hepsi, aksi halde Turkiye kendi kendine bir seyler uretip, bu durumdan kurtulurdu. Bunu yapabilecek insanlar artik Turkiyede degil ve ulkeyi yonetenler bundan cok memnunlar ne yazikki. Dunu hatirlamayan insanlar, yarini nasil yaratsinlar. Ancak, Turkiye TOGG ve Siha yapiyor diyip, gururlanirlar. Kendimize hic sorduk mu, Polonya, Romanya, Bulgaristan gibi Turkiyenin cok gerisindeki ulkeler nasil gelisiyor diye? Kore kiyaslamasini bir kenara birakalim artik. Asgari ucret 500 dolar olacak diyip, zamli ucret insanlarin eline 400 dolar olarak gectiginde, kimsenin sesi cikmadi. Turkiyenin buyuklugu 1 trilyon dolar olmus, olmamis ne onemi var. En ucuz Toyota Corolla bugun 42bin dolardan basliyor, asgari ucret 400 dolar. Insan gibi yasayamadiktan sonra..

      Sil
    6. Milletin yastık altındaki parasına göz dikmiş, ekonomiye kazandıracakmış :)

      Sil
    7. Yıllardır bu yastık altı olayı gündeme gelir ama hiçbir zaman beklenen olmaz. Çünkü yastık altına çekilen paralar ve altınlar sadece düşük faizden değil aynı zamanda güven kaybı nedeniyle olur. Güven geri gelmeden bunlar ortaya çıkmaz.

      Sil
  12. Hocam emeklerinize teşekkürler . Gerçekleri sizden öğreniyoruz. İyisi varsanız...

    YanıtlaSil
  13. Hocam keşke CDS'e de yer verseydiniz.

    YanıtlaSil
  14. Hocam Türkiyedeki Sayısal ve İstatistiksel verilerin , Yorumlanması için Doğru Rakamlar olması gerekmiyormu? Bu Rakamlara bakarak Doğru Tespit Yapılabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef yapılamaz ama elde başka da veri yok.

      Sil
  15. Mahfi bey dün murat onunla sabah gazetesi arasında bir polemik vardı. Ibb 2022 yilinda reklam afisi yaptirmis "3 yilda milyarlarca lira harcama yaptik 100 noktada alt yapi sorununu cozduk" dun yağmur vardı sabah gazetesi de su baskınlarını haber yapmış. Murat ongun bu twiti alıntılamış 25 yılın sorunlarını bize yıkmaya çalışıyorlar. Size sormak istediğim ülkenin sorunları belli siyasi partiler bu sorunları çözmek için talip oluyorlar. Hatta çözdüklerini iddia ediyorlar. Sorunun çözülmediği ortaya çıkınca neden başkalarını suçluyorlar. 14 mayıs seçimlerinde aynı iddia vardı. Muhalefetin istanbulda yaptıkları ortada kavala ve demirtaşı serbest bırakmak dışında farkli ne yapacaklardi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İktidar ile muhalefetin saçma sapan itişip kakışmasından bir sonuç çıkarmaya çalışmak bence doğru değil ama İstanbul'un bu sorunları hep vardı ve kimse de tam olarak çözemedi. Kavala ve Demirtaş sorunları da hep vardı. Sadece isimler farklıydı. Onu da kimse çözemedi.

      Sil
    2. Olaya iktidar-muhalefet olarak değilde mahfi-mevlana olarak bakarsam belkide turkiyenin en iyi iki insanıyız. Ama bizim dışımızda bu ülkede 85 milyon insan yaşıyor. Suanki siyasileri yok sayayım desem iktidarın yarışı rp-dyp-anap kökenli

      Sil
  16. Hocam elinize sağlık ben ticaretle uğraşıyorum piyasa yavaş yavaş duruyor,çiftçi dert yanıyor fiyatlar geçen sene ile aynı diyerek.2024 yılı daha durgun geçecek gibi duruyor,nakit piyasadan çekiliyor,işssizlik başlıyor,gerçekten öz sermaye ile çalışan çok azmış onu hemen anlıyoruz piyasadan,önümüzdeki günler işsizlik ve talep azlığı bizi bekliyor gibi merakla bekliyorum nasıl olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaçınılmaz son. Buraya kadar iyi idare etti.

      Sil
    2. Merak etmeyin ekonomist yine nas yapar süperenflasyon yeniden hortlar garibanlar yiyecek alamaz ama zenginler yeniden çil çil dolarlarına kavuşup paraları ile 2.3.4...evlerini/arabalarını alırlar ama onlara helal olsun çok çalışıyorlar hakları fakirler çalışmadıkları için fakir zaten .....

      Sil
  17. AYM değil,sanırım Yargıtay olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkisi de aslında AYM ek MTV konusundaki kararıyla Yargıtay da Gezi Davası ve Demirtaş Hakkındaki kararıyla.

      Sil
  18. Hocam öğrenmek için soruyorum net rezervlerin eksi 53 milyar dolar olmasının yabancı yatırımcı ve dış kaynak bulmasına nasıl bir negatif etki yaratıyor? Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye yüksek riskli ve o nedenle yüksek getiri sağlayan bir ülke. Ama bir yabancı yatırımcı bir ülkeye girerken MB rezervlerine de bakar. Başına bir şey gelirse o rezervlerden kendisine bir imkan sağlanacağını düşünür. Eğer rezerv eksi ise "bunların kendisine hayrı yok, bana nasıl destek olabilir ki" diye düşünür ve gelmez.

      Sil
    2. Hocam çok güzel cevap olmuş

      Sil
  19. Sayın Eğilmez, ben Ülkemizin daha fazla batağa gömülmemesi için; Kaynaklarımızın büyük bir kısmını emen, Tarikatların, Cemaatlerin, Dini Vakıfların, Aşiretlerin Siyasi etkilerinin azalması olmadan, Kaynaklarımızın büyük bir kısmının Çiftçiliğe, Besiciliğe, Gıdaya, Üretime yöneltilmesi olmadan gerçekleşemeyeceği görüşündeyim. Gerçek , Gelişen Ülkeler böyle uygulama ile gelişiyorlar. Aksi takdirde Cari açığımız azalmayacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam hakkaten bir tablo yada analiz var mı bu konuda acaba, kaynaklarmızı kim emiyomuş bir anlayalım bilimsel olarak.

      Sil
    2. Dünyanın en büyük çiftliği ülkemizde, TİGEM! Yaklaşık 30bin küçük aile işletmesi çiftçi bir araya gelse rakip olabilir.

      Sil
  20. TCMB’nin brüt rezervleri 1 Trilyon dolar olsaydı, buna karşılık TCMB’ye ait olmayan rezervler ve swaplar düşüldüğünde rezervler kağıt üzerinde ve matematik olarak eksi kaç milyar dolara düşer ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TCMB'ye ait olmayanlar ve swaplar ne kadar olacak onu yazmayı unutmuşsunuz.

      Sil
  21. Hocam merak ediyorum bu hazine garantili köprü hastane yol gibi projelerin devlete olan mali yükü enflasyonun inmesine engel olması nekadardır?saygılarımla selam ederim

    YanıtlaSil
  22. Hocam saygılar kıbrıstan. Yeni yatırım modası dolar almayın onunda enflasyonu var o da eriyor onun için altın alın deniyor. Altın dolardan daha koruyucumudur. Bilirim pek yatırım tavsiyesi vermryi sevmezssiniz ama ben endeks olarak sordum. Yani istatistik veri olarak 🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu son bir aya bakarsanız bu söylem doğru değil. Altının avantajı şudur: Hem dolar hem altın yükseliyorsa altın çok kazandırır. Ama her ikisi de düşüyorsa çok kaybettirir. Biri yükselirken biri düşüyorsa (ki daha çok olan budur) duruma göre değişir. Altın uzun dönemde kullanmayacağınız paraları yatırmak için doğru tercihtir. Kısa vadede yanıltıcı sonuçlar verebilir.

      Sil
  23. Sevgili üstat merhaba.
    Enflasyon, Döviz kuru, cari açık ve büyüme İle güçlü ilişkisi bakımından hangi faiz oranının korelasyonuna bakmak daha doğru olur?
    Kıymetli değerlendirmeleriniz için çok teşekkür ediyor, sağlıklı günler diliyorum. Çok selam ve,
    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Cafer Bey sanırım bu korelasyon için en doğrusu bankaların ortalama mevduat faizi.

      Sil
    2. Üstat, teşekkür ederim.

      Sil
  24. Hocam, tablodaki MB brüt rezervlerdeki altın rezervleri "ton" mu? Döviz rezervleri ($ ise milyar mı?) Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  25. Mahfi bey merhaba, Rusya'nın CDS primi verisi 2022 yılından beri internette yer almıyor. Bunun bir sebebi var mıdır? teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada var: 13775
      http://www.worldgovernmentbonds.com/sovereign-cds/

      Sil
    2. 13.775 Ekim 2022'den beri aynı, bu yüzden güncel değil diye düşünmüştüm.

      Sil
  26. Değerli çalışmalarınız için teşekkürler hocam fakat ne kadar düşünürsek düşünelim Türkiye için her şeyin özeti Ekonomik sistemimizin yanlışlığı dış ticaret açığımızda görülüyor devamlı dış ticaret açığı 2001 den beri bu açığı kapatacak tedbirler alınmadı çünkü AKP nin bir misyonu AKP ye %51 oy veren zümre ve AKP bu zümreyi refah da tutacak başka bir amacı yok dışardan gelen sığınmacılarda bu %51 in yeni işçi sınıfı vergisiz sigortasız kaçak çalışarak bu zümreyi refahda tutacak sürekli dış ticaret açığı nedeniyle TL değersizleşmesinin faturasınıda yaşam süresi artan ve sayısı devamlı artan emekliler ödüyorlar emekli maaşları her sene dövize göre eriyecek çünkü AKP nin ekonomik sistemine göre başka çözüm yok.Bu linkde 2001 den bugüne kadar emekli maaşları asgari ücrete göre ne olmuş nedenini yazdım gelecekdede ayni oranda erime devam edecek nedeni emekli maaşını devlet ödüyor asgari ücreti iş sahipleri ödüyor.Emeklilere maaşlarının her yıl daha kötüleşeceğini lütfen açıklayarak anlatın.https://tr.euronews.com/2023/01/05/emekli-maasi-asgari-ucret-karsisinda-eridi-20-sene-once-yuzde-47-fazlaydi-simdi-yuzde-35-e

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmem benim anlatmama gerek var mı? Zaten bunu yaşıyorlar.

      Sil
  27. Yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  28. hocam kıymetli değerlendirmeleriniz için teşekkürler,

    Bildiğiniz gibi enflasyonla mücadele etmeye çalışıyor hükümet. Geçmişte yapılan hataların bedelini ödüyoruz da denilebilir belki bu süreç için. Bence 2021 eylül gibi faizle inatlaşmayıp gereken artışı sağlasaydık, 2022 sonu gibi enflasyon düşmeye başlar şu anda en fazla %20-30 arası bir enflasyonu konuşuyor olurduk. Benim sorum şu olacak, sizce hükümet seçim öncesi enflasyonla mücadele konusunda gevşeme gösterecek mi yada popülist politikalara geri dönecek mi? Hükümet sorunları yine erteleme sürecine mi girer? Esas sert tedbirler (sıkı para politikası) ve durgunluk seçim sonrası mı yaşanır?

    teşekkürler

    YanıtlaSil
  29. Değerli hocam lamel lamel arkadaşımız kısaca her şeyi özetlemiş, temel ihtiyaçlar her şeyin önüne geçer. Nedir temel ihtiyaçlar, barınma, yeme-içme, giyinme, ulaşım. Maalesef muhalefet bu konuda hiçbir şey vadetmiyor. Hocam İmamoğlu ya da Yavaş bir tane sosyal konut projeleri yok. Ekmek dağıtmayla, süt dağıtmayla yöneticilik yapılacağı sanılıyor. Doğruyu söylemek gerekirse muhalefet partileri Türkiye'nin sorunlarına karşı aksiyon alacak kalibrede değiller ve bu kafayla da hiçbir zaman o kalibreye kavuşamayacaklar. İmamoğlu ve Yavaş dese ki maliyetini peşin alacağım 200 bin (150 bin İstanbul, 50 bin Ankara) konuta çıkıyorum dese en az 500 bin müracat alır. Devlete de derim ki ihtiyaçta var kaynakta var bana arsa göster derim. En azından sıkışan arzı bir süre regüle ederim. Ama yok. İşte bunu bekleyen ama göremeyen insanımız hem çalmayana hem çalışmayana değil, çalana ama çalışana oy veriyor. Çünkü umut görmüyor. Neydi slogan. Her şey çok güzel olacak. Ne güzel oldu? Neyi çözdün sen İstanbul'da? Tek iyi şey yaptın. O da Akparti'nin İBB'deki rantını durdurdun. Başka ne yaptın. Hiçbir şey. Bundan sonra seçimi kazanırsan ne yapacaksın? Yine hiçbir şey. Gelirse Akparti ne yapacak çalmaya ama çalışmaya devam edecek. Bu milletin devasa sorunları ne olacak? Bunu kim çözecek hiç kimse? Yani ya iktidarın değişmesi gerekiyor ki bu saatten sonra nerdeyse imkansız. Ya da muhalefetin değişmesi gerekiyor ki bu iktidarın değişmesinden daha da imkansız. Değiştirebilecek küçük partiler var aslında onlarında oyu yüzde 1'i geçmiyor. Hatta dalga geçiyorlar yüzde 0 oy diye. Özetle işimiz Allah'a kalmış. Evi, işi, arabası olan için su vuruyor çark dönüyor zaten. Olan garibana oluyor. Gariban da kimsenin umrunda değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. herkes kendisini düşünüp kendi ihtiyacını hangi parti-siyasi hareket çözecekse o partiye oy verirse sorun çözülür 40% evsiz 30-40% işsiz30-40% sağlık sorunu yaşayan bir toplumuz bunları çok oy alan partiler düzelticem diyebiliyormu hayır çünkü bunları düzeltirse o zaman kaynakları buralara harcayacak kendi seçmenini kaybedebilirler 22 yıllık iktidarın varlıklı kesimi yüceltip geri kalanları açlık sınırının altında barınma sorunlu ve hastalıklı yapmasına rağmen hala seçilmesi belki onlar için Allahın huzurunda son şansları ve muhalefet partisininde asla seçim kazanamayacağı tescillendi bundan sonra farklı oluşumlarla Türkiyedeki zor durumdaki kişilerin hayatını normalleştirebilecek siyasi oluşumlar çıkacakdır 40% lık kiracı toplumun barınma sorunu çözülmeli (40% asla seçimlerde yüksek oy alan partilere oy vermemeli)16 milyon emekli açlık sınırının altında (16 milyon emekli asla seçimlerde yüksek oy alan partilere oy vermemeli) ve sağlık sorunu çok kötü.(Kötü beslenme kötü yaşam nedeniyle toplumu bu duruma getiren partilerden uzak durunki ne hatalar yapdıklarını anlasınlar asla bu partilere oy vermeyin ki gelecek kuşaklarda sizin gibi olmasın).
      Seçmenin araştırması okuması gerekir çünkü hayatlarının kararını verecekler partilerin web sitelerini ziyaret edin ne yapacakları okuyun sonra sosyal medyada partilerin yöneticileri ile söyleşi yapan tv ler var onları izleyin sosyal medyada sorular sorun ve hangi parti sizin ihtiyaçlarınıza cevap veriyor tespit edin gözlerinizi iyice açın artık farklı bilimsel bir gelecek var sadece internet medyasını kullanın.
      Seçimlerde yanlış oy kullanmanın en büyük nedeni tv ve yazılı medya nın iktidar ve biraz da muhalefet hakkında bilgi vermesi diğerlerini yok saymasıdır.

      Sil
  30. hocam merhabalar benim yaklaşık 4-5 yıldır küresel ve bölgesel ekonomi ile alakalı geçmişim var acaba bana doktora seviyesinde bilgi edinebileceğim makaleler önerebilirmisiniz.

    YanıtlaSil
  31. Sayın Hocam, siz yine de ,yanlışlıkla silinen KKM yazınızı koyun, yorumlar eksik olsun ne yapalım. Çok önemli konulara dikkat çeken bir yazı idi ve telifi size ait değerli bir makaleydi. İhtiyaç duydukça bakmak için neden başka yerden okuyalım?

    YanıtlaSil
  32. Hocam ben 40 yaşına geldim ve sürekli aynı döngü artık bıktım yoruldum emeklerimiz bir şekilde boşa harcanıyor bir umudum kalmadı maalesef adam kayırma kaypaklık liyakatsızlıksorumsuzluk hep aynı dertler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsız abi merak etme o zaman 80 yaşındaki dedem de aynını söylerdi, 20 yıl önce.

      Son yirmi yıldır da sayımı ben devraldım, döngü devam ediyor, adam kayırma, kaypaklık, liyakatsızlık, sorumsuzluk.

      Mahfi hocanın bloğundaki ilk yazılarının altındaki yorumlar, aynı şikayetler.

      Köylüler değirmen öküzü veya beygiri derler.

      Değirmen taşı etrafında öküz döner de döner, yorulunca yerine yenisi konur, sonra da o döner.

      Döngüyü kırmanın bi yolu, siyasi ve makam sahiplerine yakın olmak.
      Kolay zannedersin, zordur, denedim kaç kere olmadı, kuyrukta bekleyen sayısı fazla, orda da ciddi yarış var. O kuyrukta emir eri olmak için beklerken hayatın diğer fırsatlarını da kaçırırsın. Ardından o kadar beklemişsindir ki, hayat sana siyasetçiye yalaka olmak dışında çıkış bırakmaz. Yeteneğin körelmiştir, tam bi yalaka olur çıkarsın. Ekranlarda örneği çok.

      İş kurup büyütmek de zor, sermaye yoksunluğunda. Bir yandan denedim.
      Çok şey başardım da, büyük sermaye bi şekilde her köşe başını tutmuş, piyasadan haber alacak sistemler koymuş, yaratıcı olsan bile onlara yakalanıyorsun, şansın yok mu? var ama büyük sermaye asla senle beraber iş yapmak istemiyor. Büyük sermayenin küçük küçük şirketleri var, onlarla piyasayı kokluyor, yaratıcı işleri öğrenip o işlere giriyor. Bankalar onlara daha rahat kredi verirken, beyaz yaka işçiler onlarla daha çok çalışmak ister. Ben gibi küçüklerin şansı azalıyor.

      Çıkışım, kendi yeteneklerimi, el emeğimi sürekli geliştirmek oldu. AB standardı üzerine kendini çıkarabilirsin işinde. Sonra emeğini orada satman, düzenini oraya taşıman gerekir. Bunu da denedim, bunda başarılı oldum. Başarılı oldum çünkü, emeğime, yeteneğime serbest piyasa koşulunda değerini veren bir arz talep dengesi var. 10 yıldır yurtdışında çalışıyorum. Türkiyedeki geçmiş zamanıma acıyorum, onca çaba emek hep boşunaymış. Yurtdışına açılmak bile iki buçuk yılımı almıştı. Şimdi haftasonu atlayıp gideyim dediğim ülke ve semtleri, 15 yıl önce bi haftalık gezebilmek için aylarca vize kuyruğunda beklerdim.

      Nasıl bunalmışsam ülkeden, 10 yıldır ülkeye girmemişim, pasaport tarihim geçti yeniletme için bile girmedim. Çok iyi anlıyorum, lise yıllarından beri çok iyi olmak için, iyi bilmek için çalış. O kadar eğitim ve yetenek ile piyasada iş bulama, emeğine az para verilsin veya emeğinin pazarı olmasın, yan işlerle idare etmeye çalış, çevre kurmaya çalış, her fırsata atla yine de olmasın. Yıllar yılı çevre ve aile baskısı ye. Zor, çok zor.

      Bu döngü, köylünün değirmeni. Öküz gibi sıramızı bekleriz. Dönerken önümüze konulan arpayı bi şey zannederiz.

      Sil
  33. Hocam geçmiş yazılarınızı tarihine göre değilde içeriğine göre index ile arama imkanı varmı?iyi çalışmalar,saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet sol tarafta etiketler başlığına aramak istediğiniz konu başlığını yazın (faiz gibi) oradan çıkıyor.

      Sil
  34. Merhaba hocam sifir arac fiyatlari ile ilgili ne dusunuyorsunuz. Malum paramiz deger kaybediyor ama soyle bir algi olusmus durumda arac fiyatlari dusecek kimse almayacak. Paranin deger kaybettigi yerde alici olmasa bile fiyatlar dusermi saygilar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıfırlarda fiyat kolay kolay düşmez. Belki bazı indirim kampanyaları olabilir. İkinci elde düşebilir.

      Sil
    2. Hocam sifirda dusmezse ikinci elde nasil dusecek ki

      Sil
    3. Sıfırda düşmesi için kurun gerilemesi KDV, ÖTV'nin düşürülmesi falan gerekir. Bunlar da olabilir tabii ama olmazsa sıfırda fiyat düşüşü, belirli indirimler dışında zarara yol açar. O nedenle ben oraya düşeceğini sanmıyorum. Buna karşılık ikinci el satışlar ekonomik sıkıntının büyümesiyle artabilir ve o zaman fiyatlar düşer.

      Sil
  35. Hocam merhaba ben iktisat 2. Sınıf öğrencisiyim yazılarınızı bayılarak okuyorum çok yardımcı oluyor bana acaba kendimi bu yönde geliştirmek için ne yapmalıyım ve bana okumam için tavsiye edeceğiniz kitaplar söyler misiniz teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocamın kitaplarından seri yap ben 58 yaşındayım tiryaki si oldum. F.D.

      Sil
    2. Bence iktisadın yanında başka alanlarda da kendinizi yetiştirmeye çalışın. Örneğin muhasebe öğrenin, hukuk çalışın, yabancı dilinizi geliştirin, matematiksel iktisat çalışın.

      Sil
  36. Emeğinize sağlık hocam. Benim bir sorum var. Zamanınız olduğunda cevap verebilirseniz çok mutlu olurum.
    "Neden Almanya'nın resesyona girmesi Japonya’nın yıllardır içinde bulunduğu durgunluktan çıkışı için bir işaret olarak kabul ediliyor?"
    Bununla ilgili makale önerisi ya da sizin eski bir yazınız ya da bir kitap önerebilirseniz de çok mutlu olurum.
    Kolay gesin

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi