Türkiye'nin Altın Üretimi, Tüketimi, İthalatı ve İhracatı


Türkiye’de altın üretimi ve tüketimi
Türkiye’deki altın yataklarının Ege, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da yoğunlaştığı biliniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na göre üretime hazır altın yataklarında 1 tonda 1,2 gram ile 12,65 gram arasında değişen miktarlarda altın bulunuyor ve işletilebilir altın rezervi 700 ton dolayında görünüyor. Jeolojik yapı ve dünyada altının oluşum modelleri baz alınarak yapılan tahminlere göre Türkiye’de 6500 ton potansiyel altın rezervi olduğu tahmin ediliyor. Bu rezervin kanıtlanması halinde Türkiye dünyada altın rezervi bakımından ikinci sıraya çıkacak.  

Altın üretimi Türkiye’de ilk kez 2002 yılında gerçekleştirildi. Bugün itibariyle en yüksek altın üretimi yapılan altın işletmeleri şunlardır: İzmir Bergama/Ovacık, Balıkesir/Havran, Gümüşhane/Mastra, Manisa/Salihli-Sart ve Uşak/Eşme-Kışladağ.

Çin 2011 yılında ürettiği 355 ton altınla birinci, Avustralya 270 tonla ikinci, ABD 237 tonla üçüncü, Rusya 200 tonla dördüncü, Güney Afrika 190 tonla beşinci sırada bulunuyor. Türkiye’de altın üretimi yıllar itibariyle aşağıdaki tabloda yer alıyor. Bu üretim miktarlarıyla Türkiye AB ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor.

Yıllar
Altın üretimi (ton)
2003
5,4
2004
3,3
2005
4,2
2006
8,0
2007
9,9
2008
11,1
2009
14,5
2010
16,4
2011 (Tahmin)
30,0

2010 yılı itibariyle Türkiye altın tüketiminde 74 tonla dünyada dördüncü sırada bulunuyor. Birinci sırada 746 tonla Hindistan, ikinci sırada 428 tonla Çin, üçüncü sırada 128 tonla ABD, beşinci sırada 73 tonla Suudi Arabistan yer alıyor.

Türkiye’nin altın ithalatı ve ihracatı
2008 yılına gelinceye kadar Türkiye yılda ortalama 200 ton altın ithal ederken altın fiyatlarında ortaya çıkan artışlar nedeniyle ithalatta hızlı bir düşüş görülmüştür. Buna karşılık 2008 yılından başlayarak altın ihracatında artışlar ortaya çıkmıştır. Özellikle 2012 yılında altın ihracatı rekoru kırılmıştır.

Türkiye’nin 2002’den bu yana altın ithalatı ve ihracatı dolar cinsinden aşağıda gösterilmektedir.
  
Yıllar
Altın ithalatı (milyon USD)
Altın ihracatı (milyon USD)
İhracat eksi İthalat (milyon USD)
2003
2.598
76
-2.522
2004
3.497
91
-3.406
2005
3.895
137
-3.758
2006
4.013
639
-3.374
2007
5.325
979
-4.346
2008
4.991
3.631
-1.360
2009
1.632
4.641
3.009
2010
2.523
2.072
-451
2011
6.254
1.474
-4.780
2012 (Ağustos)
6.292
9.347
3.055

Tabloya göre Türkiye bir miktar altın üretimi olsa da asıl olarak altın ithal eden bir ülke konumundadır. İthalat iki yıl dışında ihracatın üzerinde seyretmiştir. 2009 yılında Türkiye 2 milyar dolara yakın, 2012 yılının Ocak – Ağustos döneminde de 3 milyar doların üzerinde net altın ihracatçısı görünümü sergilemiştir. 

Bu tablo bize değer olarak ithalat ve ihracatı gösteriyor. Bunu, kurdaki değişimlerden ve değer değişimlerinden arındırabilmek için miktar olarak almakta yarar var.

Aşağıdaki tabloda son üç yılın altın üretimi ile ithalat ve ihracatının miktar olarak tahminleri yer alıyor.

Yıllar
Altın Üretimi (ton)
Altın İthalatı (ton)
Altın İhracatı (ton)
Üretim + İthalat - İhracat (ton)
2010
16
65
31
50
2011
30
130
54
106
2012 (Ağustos)
20
115
171
-36

Türkiye, 2012 yılının ilk 8 ayında geleneksel görünümünün dışına çıkarak ürettiğinden ve ithal ettiğinden daha fazla altın ihraç etmiştir. Bu ihracatın dayanağı stoktaki altınlardır. Yani yastık altındaki altınlar sisteme girmiş ve ihracata yöneltilmiştir.  

Buradaki kritik soru şudur: Bir ülke kendisinin yeterince üretmediği ve üstelik talep yüksekliği nedeniyle ithal ettiği bir ürünü niçin ihraç eder? Bu sorunun birkaç yanıtı olabilir: (1) Bu ürüne bir katma değer ekliyor ve para kazanıyor olabilir. (2) Bu ürünü ucuza alıp pahalıya satıyor olabilir. (3) Bu ürünü parasal ödeme aracı olarak kullanıyor olabilir. İlk iki olasılık altın konusunda geçerli olamaz. Çünkü külçe altına katma değer olarak eklenebilecek bir şey olmadığı gibi altının fiyatı uluslararası arenada belirlendiği için ucuza alıp pahalıya satmak da söz konusu olamaz. Geriye tek seçenek kalıyor: Türkiye satın aldığı bazı malların bedelini dolar, euro veya herhangi bir dövizle veya kendi parasıyla değil altınla ödüyor. Bu ödemenin ille mal - altın biçiminde yapılması şart değil. Ödeme mal – döviz – döviz – altın biçiminde yapılırsa mal ithal edilmiş, altın da ihraç edilmiş olur. Buradaki bütün mesele altın ithalatının önceki dönemlerde ihracatının ise bu dönemde yapılmış olmasıdır. Çünkü aynı dönemde ithalat kadar ihracat yapılmış olursa bu işlemin içinde bulunulan dönemin cari açığının düşmesine bir yararı olmaz.

Altının en çok ihraç edildiği ülkeye baktığımızda karşımıza İran çıkıyor. Türkiye İran’dan doğal gaz alıyor. İran ambargo altında bulunduğu için dolar almak istemiyor. Bu durumda Türkiye’nin doğal gaz bedellerini doğrudan ya da kayıt üzerinde dolaylı olarak altınla ödemesi en makul çözüm olarak ortaya çıkıyor.

Bu yolla İran ambargodan biraz olsun kurtulmuş, Türkiye de eskiden ithal ettiği altınları bu yıl ihraç ederek cari açığının düşüşünü hızlandırmış oluyor. 

Yorumlar

  1. Mal bedeli karşılığı yapılan ödemeyi ihracat olarak göstermek doğru birşey midir? etik midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer doğalgazı alıp karşılığında dolar ödemiş gibi yapıp aynı anda o dolarları geri alıp altın ihraç etmiş olursanız bu karşılıklılık ortadan kalkmış ve olay normal bir doğalgaz ithalatı ve altın ihracatına dönüşmüş oluyor. Asıl soru içerideki talep nedeniyle külçe altın ithal eden bir ülke niçin külçe altın ihraç eder sorusu. Bunun da tek yanıtı dönem farklılığından yararlanarak ihracatı yüksek göstermek.

      Sil
    2. hocam bu karşılıklılık ortadan kalkar ama iran'a dolar ambargosu delinmiş olmaz mi ?

      Sil
    3. Sanırım ABD buna göz yumuyor.

      Sil
  2. Çok açıklayıcı, bilgilendirici. Teşekkürler Hocam.

    YanıtlaSil
  3. Mahfi bey,

    2011 yılına miktar olarak bakılacak olursa 130 ton ithalat yapıldığı buna karşılık 54 ton ihracat yapıldığı görülmekte. Kendi üretimimizi dikkate almazsak burada fark 76 ton negatif olarak oluşuyor. Dolar cinsinden bakacak olursak da 4,780 mia $ tutarında bir dış ticaret denge farkı söz konusu. 2012 yılı (Ağustos) verileri ise bu defa 56 ton ihracat fazlası şeklinde oluşmuş(Kabaca yıllıklandırırsak 4,5 mia $ olacak). İran'a bu sene ihraç edilen altınlar 2011 yılında da yine İran tarafından ithal edildiyse geçen yıl verilen cari açık rakamı aslında olması gerekenden yüksek; bu sene verilen cari açık rakamındaki iyileşme ise aslında bir nevi geçen senenin mahsuplaşması şeklindeyse olması gerekenden iyi diyebilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son derecede güzel bir özet. Eğer ithalat ve ihracat yıl içinde aynı miktarda olsa durum değişmezdi ama geçen yılın ithalatı bu yıl ihraç edilmişse geçen yılı kötüleştirir bu yılı ise iyileştirir.

      Sil
  4. Üstad, bundan 1 yıl kadar önce Hindistan'daki önemli bir külçe altın toptancısına mail attım. Mail'imde özetle "İstanbul Altın Rafinerisi Başkanı'nın Türk halkında en az 5-6 bin ton altın olduğunu iddia ettiğini, bu rakamın gerçekçi olup olmadığını" sordum. Yanıtlayan kişi cevap mail'inde bu rakamın kendisini şaşırttığını, nüfusu 1.2 milyar olan ve dünyada altına en meraklı ülke olarak bilinen Hindistan'da bile kuyum sektörü ve halkın elinde toplam 18.000 ton altın olduğunu tahmin ettiklerini, Türk yetkilinin ciddi bir hesap hatası yapma ihtimalinin yüksek olduğunu yazdı. Mail'ine son bir not olarak da Türkiye'nin ithal ettiği külçe altının %80 civarının mücevher imalatında kullanıldığını ve imal edilen mücevherlerin büyük bir kısmının "altın ihracatı" olarak değil, "normal mal ihracatı" şeklinde gözüktüğünü, hesap hatasının bundan kaynaklanabileceğini ekledi. Üstad, galiba yabancılar yine bizi bizden iyi biliyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bizden iyi bilmiyorlar da bizimkiler açıklamadığı için biz iğneyle kuyu kazıyoruz. Adamın söylediklerinde büyük ölçüde doğruluk payı var gibi görünüyor.

      Sil
  5. sevgili hocam bir de hurda altınlar meselesi var sanırım. ülkemize gelip işlendikten sonra satılan vs.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ama sanırım o da ayrı bir kategoride. Açıklanmıyor ki bilelim.

      Sil
  6. öncelikle bir kaç aydır tartışılan bu konu hakkında bizi bilgilendirdiğiniz için teşekkürler hocam. hocam merak ettiğim, merkez bankasının tl zorunlu karşılıkların altın olarak tutulan kısmını arttırmasının bu konu ile doğrudan bir ilgisi var mı? sanırım amaç sadece bankacılık sitemindeki likidite sıkışıklığını önlemek değil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok. TCMB bankaların elindeki altınları karşılık olarak alıp ellerinde TL likidite kalmasını sağlamaya çalışıyor. Sizin de dediğiniz gibi amaç piyasada likidite rahatlığı sağlamak.

      Sil
  7. Hocam, öncelikle bu özlü ve bilgilendirici yazınız için teşekkür ederim. Böyle bir yazıya ihtiyaç vardı gerçekten. Altınların böyle bir anda yastık altından çıkmasının sebebi ne oldu peki? Altının son dönemlerdeki yükselişlerinden kaynaklanan kar satışları mı? Veya bunun yanı sıra katılım bankalarının başlattığı altın toplama işlemleri de etkili oldu mu bu süreçte? Teşekkürler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Bankalar daha çok TCMB karşılıkları altınla kabul ettiği için bu yola girdi diye düşünüyorum. Asıl olarak TL krediye ihtiyaç duyulduğu bir ortamda karşılıkları TL yerine döviz ve altınla ödeyince daha çok TL kredi açma imkanları oluyor.

      Sil
  8. bilgilendirme için teşekkürler hocam. tahmin ettiğim gibi çıkmış. altın ihracatından ötürü cari açık az görünmüş bu sene. tabi yukarıda bir yorumcunun hesabı ile yine de fazla görünüyor cari açık.
    en azından altınların nereye ve hangi amaçla gittiğini öğrendik.

    YanıtlaSil
  9. İğneyle kuyu kazma durumu yine kamuyu aydınlatma ve şeffaflık ilkesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Herhangi bir noktada araştırma yapma, bilimsel açıklamada bulunmak için elde herhangi güvenilir ve karşılaştırılabilir detaylı bilginin olmaması yanıltıcı olacak yorumlara yöneltebiliyor insanları.
    Kamuyu aydınlatma ve şeffaflık ilkesi sadece mali tablo hazırlamakla sınırlı kalmamalı, odalar, meslek grupları ve öncelikli olarak devletin ilgili kurumları detaylı karşılaştırılabilir ve analize elverişli verileri açıklaması gerekiyor.
    Hocam, verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok veri yayınlamak yeterli değil tabii bu verilerin ne olduğunu da yayınlamak gerekiyor.

      Sil
  10. Mahfi Bey merhabalar. Türkiye'de 2012 yılı altın üretimi ile ilgili bir yazı yazmayı düşünüyorum. Bu bağlamda bilgi araştırması yaparken sizin yazınızı da okuma fırsatı buldum. Ancak bir hata gözüme çarptı. 2009 yılında ki altın ihracat ve ithalat verilerinde yer alan ( ihracat eksi ithalat ) bölümünde ki sayısal veri yanlış girilmiş. 1.632 - 4.641 = 3009 olması gerekiyor. Kendi tablom ile karşılaştırınca bu hata gözüme çarptı bilgilendirmek istedim. İyi çalışmalar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ne kadar dikkat etsek de gözden kaçanlar oluyor. Çok teşekkür ederim, düzelttim.

      Sil
  11. Yazılar çok faydalı teşekkür. Peki,biz neden 2001 öncesi altın üretmiyorduk?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teknoloji meselesi. Biliyorsunuz altın üretimine büyük tepki var, kullanılan teknik nedeniyle.

      Sil
  12. Hocam TCMB'nin karşılıklarda altınıda kabul etmesinin nedeni onları atıl durumdan çıkarıp ekonomiye kazandırmak istemesi değilmidir?
    sonuçta bizim toplumumuz altını hep değer saklama aracı ve güvenli liman olarak görüyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TCMB karşılıkları altın olarak almaya başlayınca bankalar da altın hesaplarına yüklendi ve insanlardan altın stoklarını topladı. Sonuçta o altınların bir bölümü doğalgaz ödemesi olarak İran'a gitti. Altın toplamak tehlikeli bir iştir. İnsanlar gün gelip de altınlarını geri isterse "biz bununla doğalgaz alıp sizi ısıttık" diyemezsiniz.

      Sil
    2. SERİZ HOCAM DERİZ

      Sil
  13. Hocam merhaba,
    Yazılarınızı akşam okuyabiliyorum.Önemli ve karışık konuları tablolarla,grafiklerle çok güzel açıklıyorsunuz.Biz de tenevvür oluyoruz.Teşekkürü bir borç bilirim.
    Affınıza sığınarak sehven yapılan iki yanlışı düzeltmek istiyorum.
    1-$ cinsinden altın dış ticareti tablosunda 2009 yılındaki altın dış ticareti +3.009 milyon $ olmalı.
    2-Miktar tablosu ise şöyle olmalı.
    2010 016 065 031 +050
    2011 030 130 054 +106
    2012 020 115 171 -036
    Teşekkür eder,iyi akşamlar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      O basit hatalar nasıl oluşmuş ben de anlayamadım. Hepsini düzelttim, teşekkür ederim.

      Sil
  14. Hocam, Buffett' ın "Gold gets dug out of the ground in Africa, or someplace. Then we melt it down, dig another hole, bury it again and pay people to stand around guarding it. It has no utility. Anyone watching from Mars would be scratching their head." sözü için ne düşünüyorsunuz ve böylesi bir şeyi neden ithal ettiğimiz konusu insanları biraz olsun düşündürmüyor mu? Şu anki fiyatlarıyla -ki her ne kadar değer üremediği için asıl fiyatının ne olması gerektiği konusunda fikrim olmasa da- bir altın balonu oluştuğu tezine katılır mısınız? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş bir benzetme ama bu ekonomide elmas ile su arasındaki ünlü çelişkiyi hatırlatıyor. Elmas hiçbir işe yaramaz ama susuz yaşam mümkün değildir. Buna karşın elmas suyla kıyaslanamayacak kadar değerlidir. Su da elmas kadar kıt hale gelirse elmastan daha değerli olur.
      Altında bir balon var mı sorusuna aslında her şeyde balon var diyerek yanıt vermek en doğrusu galiba.

      Sil
    2. Hocam, elmasın değeri mücevherat olarak kullanımından geliyor. Ancak asıl altın talebi mücevher özelliğinden ziyade rezerv olarak kullanılmasından kaynaklanmıyor mu? Yanlışım varsa düzeltin lütfen.

      Ayrıca söz konusu şahsın şöyle bir lafı daha var: "Whether the currency a century from now is based on gold, seashells, shark teeth, or a piece of paper(as today), people will be willing to exchange a couple of minutes of their daily labor for a Coca-Cola or some See’s peanut brittle. In the future the U.S. population will move more goods, consume more food, and require more living space than it does now. People will forever exchange what they produce for what others produce."

      Açıklamalarınız için teşekkürler, saygılarımla.

      Sil
    3. Altın elmastan farklı olarak tarihte doğrudan para olarak kullanılmış bir nesne. Üstelik 1972 yılına kadar doların hala altın karşılığı vardı. Bretton Woods altına dayalı dolar sistemi üzerine kuruluydu. Dolayısıyla altın hala para gibi işlem görüyor.
      Kağıt paranın çoğalması değerini kaybetmesi anlamına geliyor. Bu ilişki şu anda kriz nedeniyle işlemiyor olsa da kriz bitince mutlaka işleyecek ve bu arada dağıtılan paralar toplanamazsa enflasyona neden olacak. İşte o zaman altın prim yapar. O nedenle şu anda balon varmış gibi görünen altın fiyatları bir anda yeterince yüksek değilmiş gibi olur.
      Şu anda herşeyde balon var. Borsalarda, inşaat işlerinde, altında hatta ülkelerin GSYH'larında bile balon var.

      Sil
    4. Yanıtınız için teşekkürler hocam.

      Belirttiğiniz gibi olursa tüm varlık fiyatlarında artış olacak demektir. Yani sadece altın değil, değerlemesini daha net yapabildiğimiz varlıkların da kriz ortamı durulduğunda fiyatları artacaktır o zaman. o halde piyasadan çekilemeyecek paranın neden olacağı muhtemel yüksek enflasyon zaten altın fiyatlarına yansımış durumda diyebilir miyiz? Eğer durum böyleyse diğer varlıkların görece ucuz kaldığı söylenebilir mi?

      Teşekkür ederim.

      Sil
    5. Ben bakırı izliyorum. Şu anda 2010 düzeyinin oldukça altında. Buna karşın 2010 düzeyi de tarihi rekordu. Eğer bu paraları krizin sonuna doğru hasar yaratmadan geri çekemezlerse ciddi bir enflasyon tehlikesi batıyı bekliyor. Ki öyle olursa varlık fiyatları artar.

      Sil
  15. iyi günler

    ödemeler dengesine bakınca net hata noksan hangi yıl yüksek çıksa o yıl türkiye nin altın ithalatı yükselir

    örnegin 2008 ve 2009 yılında net hata noksan olmayınca altın ithalat azalmıştır,

    benim öngörüm hocam türkiye ye dışardan gelen kayıt dışı para ülkemizde altına çevriliyor bence...

    YanıtlaSil
  16. Üstadım çok değerli yazılarınızı ve fikirlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim.

    Atın fiyatlarının son günlerde yükselmemesinin nedenlerini ve Genelde dolarla ters orantılı, petrol fiyatıyla paralel hareket eden altın fiyatının, son günlerde bunlardan da bağımsız hareket etmesinin sebeplerini paylaşırsanız kendi adıma çok mutlu olurum. Şimdiden o değerli yorumlarınız için teşeşşür ederim.

    Ve bir de altın fiyatlarının dolarla ters orantılı olmasının ve petrol fiyatlarının ise altın fiyatlarıyla doğru orantılı olmasının altında yatan sebepleri ve bu bağlamda bu orantıların mantıgından da bahsederseniz çok müteşekkürr olacagım. şimdiden ellerinize saglık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Altın dolardan ziyade reel faiz oranlarıyla ters orantılı hareket eder. 1985-2012 arasında altın fiyatlarıyla 3 ay vadeli ABD hazine kağıdının reel getirisi arasındaki korelasyon (-%67)'dir. aynı dönemde petrol fiyatlarıyla altın fiyatları arasındaki korelasyon ise (+%29)'dur. altının reel faizle ilişkisi petrolle ilişkisinden daha güçlüdür (bu verilerin nedensellik testleri de yapılmıştır) diğer taraftan 1972-2012 döneminde altın fiyatlarıyla DOW endeksi arasındaki korelasyon ise negatiftir ve değer olarak (-%25)'tir.
      altın, birçok endüstride kullanılan bir hammadde (meta) olduğu kadar aynı zamanda bir finansal varlıktır ve para birimidir. en güçlü rakibi, ABD'nin askeri gücü dolayısıyla petrol başta olmak üzere birçok emtianın fiyatlandırılmasında kullanılan dolardır. doların reel getirisi arttıkça insanların altın tutma isteği azalır. petrol de tıpkı altın gibi reel faiz düzeyinden etkilenir çünkü reel faizlerin artması genellikle ekonomik yavaşlamayı beraberinde getirir. ekonomik yavaşlama ise petrol talebinin düşmesi demektir. aynı zamanda yatırım amaçlı petrole endeksli varlıklara (petrol hisseleri, fonları vb) yönelen kişileri de caydırabilir. ancak altın, stok-akım oranı yüksek yani geniş halk kitleleri tarafından stoklanan bir varlık olması, ayrıca hükümetler/merkez bankaları tarafından sınırsızca üretilemediği için petrole kıyasla daha az risklidir. zaten bundan dolayı hisse senedi endeksleriyle ters yönlü hareket eder. riskin arttığı zamanlarda dalgalanmaları azaltmak için portföylere dahil edilir.

      Sil
    2. Altın fiyatlarıyla dolar ya da petrol fiyatlarının ters ya doğru yönlü ilişkide olması sık rastlanan bir durum olsa da buradan genel bir kanaat çıkarmak kolay değildir. Bazen MB'ları altın rezervlerini artırmaya karar verirse altın fiyatları dolardan bağımsız hareket edebilir. Ya da IMF altın satmaya karar verirse benzeri bir durum karşımıza çıkabilir.
      Altın ile doların ilişkisi altın karşılığını en son terk eden paranın dolar olması nedeniyledir. Dolar ile petrol arasındaki ilişki ise ABD'nin en çok petrol tüketen ekonomi olmasındandır.
      Bundan ötede bir ilişki dönemlerin özelliğine göre oluşan ve değişebilen ilişkilerden ibarettir.

      Sil
  17. Hocam değerli yazılarınız , güzel saptamalarınız ve paylaştığınız fikirler için teşekkürler.
    Bir de önerim olacak ki nacizhane; web siteninizin cepten daha kolay okunabilmesi için güncellemeler yaparsanız sayfa yapısı ve teknolojisi olarak çok memnun olacağız.

    Benim size sorum son dönemdeki altının düşüşü ve geleceği konusunda olacak, bu düşüş balonun hacminin daralması mı ?
    yoksa paritenin kendine sağlam bir çizgi bulma isteğimidir ?

    Bazı öngörülere bakılırsa büyük yatırımcı oyunu; altın almak için değerini düşürmek gerekir deniyor.
    Bu fikirler ve sizin düşünceleriniz kısa ve öz olarak nasıl olur.
    Saygılar.

    YanıtlaSil
  18. Hocam 2. Seçenek olarak ucuza alıp pahalıya satmak demişsiniz. Ancak altının fiyatının dünya konjonkturunde belirlendiğini ve bunun mümkün olmadığını soylemissiniz. Türkiye ithal eden ülke konumunda olduğu için yıllar itibariyle ithal edilen altınların fiyatının artmasıyla ihracatın artması beklenmez mi? 2008 yılına kadar ithal edilen altınlar 2011 ve 2012 yıllarında ihraç edildiği varsayimiyla altın ucuza alinip pahaliya satılmış olabilir diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorumu geç gördüm geç yanıtlıyorum kusura bakmayın. Altın fiyatı yıllar itibariyle şöyle gelişmiş:
      Yıllar Altın/Ons USD
      2010 1.412
      2011 1.565
      2012 1.695
      2013 1.198
      2014 1.195
      2015 1.062
      2016 1.262

      Bu tablodan görüleceği gibi 2011 ve 2012 yılları altının en pahalı olduğu yıllar. Yani sizin tezinizi doğru kabul edersek biz tam tersine pahalıya alıp ucuza satmış oluyoruz.

      Sil
  19. Üç yıl önceden olanları anlatmışsınız, tebrik ederim Mahfi bey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Bunu görebilmek için sadece tarafsız bir gözle bakabilmek yeterliydi aslında, dedektif olmaya gerek yok.

      Sil
  20. 2017 yılının sonundan selamlar. Bu yazı yazıldığında resmen geleceği görmüşsünüz. Geldiğimiz nokta çok üzücü. Yıllar önce görmesini bilen görmüş ama görmek istemeyenler hala görmüyorlar. Yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  21. Hocam bir yazınızda size fuzuliden bahsetmiştim.
    Söylüyorsunuz tesir etmiyor, susuyorsunuz gönlünüz razı olmuyor.
    İyiki varsınız teşekkürler.

    YanıtlaSil
  22. Hocam anlaşılır yazınız için teşekkürler.
    Küçük yatırımcı olarak benim sorum; darphaneden altın ihraç edilmesinin, altının TL bazında düşüş/yükselişine bir etkisi olur mu?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi