Enflasyonda Hedefler ve Gerçekleşmeler

Enflasyon hedeflemesi yaklaşımında merkez bankaları, sayısal bir hedef belirleyerek buna ulaşmayı taahhüt etmekte ve hedefe ulaşılamaması durumunda kamuoyuna hesap vermekle yükümlü olmaktadır. Bu yaklaşım, herhangi bir ara hedef kullanmaksızın, doğrudan enflasyonun kendisini hedeflemektedir.  

TCMB, 2002 – 2005 arasında örtük enflasyon hedeflemesi uyguladı, 2006 yılından başlayarak resmi enflasyon hedeflemesi uygulamasına geçti.

Aşağıdaki tablo TCMB’nin örtük ve resmi enflasyon hedeflemesinde ortaya koyduğu hedefleri ve bunlara karşılık yılsonlarında gerçekleşmiş enflasyon oranlarını gösteriyor (Kaynak: www.tcmb.gov.tr

Yıllar
Hedef (%)
Gerçekleşme (%)
2002
35
29,7
2003
20
18,4
2004
12
9,3
2005
8
7,7
2006
5
9,7
2007
4
8,4
2008
4
10,1
2009
7,5
6,5
2010
6,5
6,4
2011
5,5
10,4
2012
5
6,2
2013
5
7,4
2014
5
8,2
2015
5
8,8
2016 (OVP Tahmin)
5
7,5

Tablodan görülebileceği gibi enflasyon gerçekleşmeleri TCMB’nin örtük enflasyon hedeflemesi uyguladığı yıllarda hedefin altında kalmış yani gerçekleşme hedefe göre daha iyi çıkmış, resmi enflasyon hedeflemesi uyguladığı yıllarda ise gerçekleşmeler hedefin üzerinde oluşmuş yani hedefe göre daha kötü çıkmıştır. Kuşkusuz bunda enflasyonun çok yüksek oranlardan daha düşük düzeylere gelmiş olmasının etkisi var. Enflasyon düştükçe daha da düşmesi (deflasyon hariç) yüksek düzeylerden inişteki kadar kolay olmuyor. Bunun da nedeni düzey düştükçe yapışkanlığın artmakta olmasıdır.

Tablodaki durumu daha açık biçimde ortaya koyabilmek için iki ayrı grafik çizeceğiz.
Aşağıdaki grafik; 2002’den 2016 sonuna kadar enflasyon hedefleriyle yılsonu gerçekleşmelerini gösteriyor. Görüleceği gibi hedef ile gerçekleşmenin birbirine yaklaştığı üç yıl söz konusu olmuş: 2005, 2009 ve 2010. Bu üç yıl dışında gerçekleşme sürekli olarak hedefin üzerinde kalmış görünüyor.


Alttaki grafikte TCMB’nin resmi enflasyon hedeflemesine geçtiği 2006 – 2016 yılları arasındaki gerçekleşme gösteriliyor. 2009 ve 2010 yıllarında hedefe göre daha iyi bir gerçekleşme sağlanması dışında hedef ile gerçekleşmenin birbirinden oldukça uzak kaldığını görüyoruz.


Resmi enflasyon hedeflemesine geçildiği 2006 yılından bu yana 2009 ve 2010 yıllarında gerçekleşmenin hedefin altında kalmasının temel nedeni küresel krizin etkisidir. Küresel krizle birlikte harcamalarda ciddi gerilemeler olunca enflasyon da hedefin altında gerçekleşmiştir.

Türkiye’de enflasyonun düşmesiyle kurların sabitleşme eğilimi göstermesi ya da başka bir ifadeyle TL’nin dış değerinin fazla değişmemesi arasında doğru yönlü bir ilişki var. Eskiden enflasyon, TL’nin dış değerini etkilerdi, son dönemlerde bu ilişki tersine döndü ve TL’nin dış değeri enflasyonu etkilemeye başladı. TL, yabancı paralara karşı değer kaybı yaşadıkça bu gelişme ithalatı pahalılaştırıyor, finansman maliyetlerini yükseltiyor ve bunlar enflasyonu yukarı itiyor.

TL’nin yabancı paralara karşı değer kaybını iki bölümde incelemek mümkün: (1) Dış etkiler (Fed’in faiz artırması ya da o yöndeki açıklamalar, diğer ekonomilerdeki olumlu olumsuz gelişmeler), (2) İç etkiler (siyasal etkiler, açıklama etkileri, kurumların durumu vb.) Burada ilk grup için yapılabilecek fazla bir şey yok. Bu gibi durumlarda bize benzer ekonomilerin paraları hep birlikte Dolar, Euro gibi rezerv paralara karşı değer kaybedebiliyor. Bizim yapabileceklerimiz ikinci grupla ilgili. Çünkü TL’nin benzer ekonomilerin paralarına göre ayrışması bu ikinci gruptaki meselelerden dolayı oluyor. Bu durumda kısa vadede yapmamız gereken şeyleri; riskleri azaltmak, siyasette uzlaşmacı yaklaşımlar içine girmek, siyaseti bağımsız kurumların işlerine karışmaktan uzak tutmak olarak sıralayabiliriz. Uzun vadede yapmamız gereken şeyler ise artık hepimizin konuşmaktan usandığı yapısal reformlardır. 

Yorumlar

  1. 2002 yılından itibaren enflasyonun hızla düşmesinin nedeni para basıp devlete borç vermenin yasaklanması mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onun da etkisi büyük tabii ama ek olarak Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı ve IMF'nin parasal desteği de var.

      Sil
  2. Hocam, yazınız her zamanki gibi çok yararlı ve değerli.
    Fakat size bu konudan bağımsız bir soru soracaktım.
    Benim bir miktar birikmişim var ve bunu mevduata yatırıyorum. Ama içten içe paramın değerini yitirmekte olduğunu duyumsuyorum. Sizce ₺ mevduattan $'a mı çevirsem bu parayı? Öngörülebilirliğin son derece düşük olduğu ülkemizde paramın değerini koruması için ne yapmalıyım. Biraz yatırım önerisi gibi oldu bu, ama bu konuda sizin de görüşünüzü almak istiyorum.
    İkinci sorum da iki kuruluşta BES hesabım var. Açıkçası internette okuduklarımdan sonra pişmanlık duymaya başladım. Sizce bu sistem birikimimizi enflasyona karşı koruyor mu, yoksa kibrit çöpüne mi dönüştürüyor? Bunun hakkındaki düşüncelerinizi de merak etmekteyim. Yanıtınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Ben yatırım önerisi yapmıyorum. Ama TL mevduat ile Dolar mevduatı karşılaştırırken ilkinde enflasyona ve dolayısıyla reel faize bakmanız gerektiğini, ikincisinde genellikle anaparayı koruduğunuzu ve faizin düşük de olsa reel anlamda artı olduğunu dikkate almanızı öneriyorum.
      Burada devletin ciddi davranacağını varsaymak durumundayız. O durumda BES size başka alanlarda ulaşamayacağınız bir % 25 ilave katkı sağlıyor. Böyle bakınca anlamlı. Ama geçmişte benzer uygulamalar kötüye kullanıldı derseniz fazla diyebileceğim bir şey yok.

      Sil
    2. BES konusunda düşünmek için çok zamanınız yok.

      Zorunlu BES'in yürürlüğe gireceği yılbaşından başlayarak iki ay içinde BES'ten çıkmazsanız, çalıştığınız süre boyunca ödeyeceğiniz "pirim" adlı haraçtan kurtulma şansınız da yok.

      Kanunda, hükümetin o haracı iki katına çıkarma yetkisi de var. O yetkinin de, sistemden çıkabilme süresi bittikten sonra, çok geçmeden kullanılacağından emin olabilirsiniz.

      Tabii ki böyle bir kazığı yutturabilmek için "katkı" adlı bir takım havuçlar da sisteme eklenmiş. 2o - 30 yıl sonra, o havuçların yerini nelerin alacağını önceki "zorunlu tasarruf" uygulamalarından biliyoruz.

      Son pişmanlık fayda etmez. Hele böyle zorunlu “iyilik” lerde pişmanlık hiçbir işe yaramaz.

      Sil
  3. Konudan bağımsız iki sorum olacaktı.
    İlki bir miktar birikimim var, ₺ mevduat koyayım, yoksa $'a çevireyim döviz mevduatına mı yatırayım?
    Yatırım önerisi olarak görmeyin bunu, sadece bu konu hakkında görüşünüzü merak ediyorum.
    İkincisi ise BES birikimimizi gerçekten enflasyona karşı koruyabiliyor mu yoksa daha da mı değersizleştiriyor? BES'e katılmış birisi olarak bunun hakkında tatmin edici bir görüş bulamadım.
    İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kendi birikimimi karma (TL ve USD) bir sepette mevduat olarak tutuyorum.
      İkinci sorunun yanıtı bir üstteki yoruma verdiğim yanıtta.

      Sil
    2. Teşekkür ederim hocam. Yazılarınızın devamını bekliyorum...

      Sil
    3. Bir de karma sepeti nasıl oluşturabiliyoruz? Bankaların bildiğim kadarıyla böyle bir yatırım ürünleri yok.

      Sil
    4. Karma sepeti kendiniz yapacaksınız. Yarı paranız TL yarı paranız Dolar mevduata gibi.

      Sil
    5. Tobinin portfoy teoremine benziyor . Bi bakıma yaptiginz :) saygılar

      Sil
  4. Enflasyon yükselirken faizi düşük tutmak ne işe yarıyor? Sonuçta yüksek faizle artmayan maliyet, yüksek kurla artıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faiz dusuk oldugunda uretim ve yatirim imkani artiyor. Bir fabrika kuracaksiniz diyelim, maliyetinizin buyuk kismi yerlidir, en buyuk maliyetiniz isci maliyetiniz yerlidir. TL ile yaparsiniz, USD ile degil. Dolayisiyla kur artisi yatiriminizi fazla etkilemez. Kur etkisi ile artan maliyet, ureteceginiz katma degerin olusmasi ile zamanla ortadan kalkar.

      Kur artisi de enflasyonu oyle cok da etkilemiyor. Uzun vadede 10%'luk bir kur artisi 1%'lik etki ediyor. Yuksek faiz ile gelen sicak para ile dusen kur, yarin misli ile artis sagliyor.

      Cin mucizesi boyle gerceklesti.

      Sil
    2. Yatırım yapmanız için talepte artış olması gerek. Herşey pahalılaşırken tüketim nasıl artacak.

      Sil
    3. Çinde tasarruf oranları yüksek. Bizde sıfır dolayında reel faizle finansmanı dışa bağımlı hale getirdiler. Çin yanlış örnek.

      Sil
    4. Çin de mucize filan gerçekleşmedi günde 1 $ a çalışacak milyonlarca işçisi vardı.

      Sil
    5. Günde 1 $ a çalışan işçiler mi yarattı o teknolojiyi?

      Sil
    6. Dünyada yüksek enflasyonda düşük faiz uygulayıp hızlı büyüyen bir ülke var mı hocam? Varsa bizde yapalım. Gelirden en büyük payı ücretlerin aldığını siz yazmıştınız. Çinin doğrudan yatırım çekmesinin başta gelen sebebi ucuz iş gücü. Yine aynı yazınızda en az payı faizin aldığını söylemiştiniz. Çin örneği yanlış bir örnek.

      Sil
    7. Çin uzun yıllar büyümesini ağırlıklı olarak dış ticaret kanalıyla sağladı. Tasarruf oranlarının yüksek oluşunun önemli nedeni cari fazlasıdır. Yoksa Türk halkı savurgan, Çinlilerin tutumlu olmasından değil. Belki biz daha çok tutumluyuzdur.

      Türkiye'nin net ihracatı artmadan tasarruf oranı yükselemez. Yakın zamanda % 13 ler seviyesinden %15 ler seviyesine çıkması ağırlıklı olarak enerji fiyatlarının düşmesi nedeniyle olmuştur diye düşünüyorum.

      Sil
    8. Ayrica cinde ortalama isci ucretleri turkiye ile yer yer ayni hatta asgari ucret turkiyeden dolar bazinda fazla

      Sil
    9. Adsiz 20:18, Turkiye bile buna ornektir. Turkiye'nin 1960'a kadar olan buyume trendi, yuksek enflasyon dusuk (reel) faiz ile mumkun olmustur. Bugun adini duydugunuz hemen hemen tum bankalar belli bir sektore sadece sermaye saglamak icin zararina kredi veren bankalardi (Denizbank denizcilik sektorune, Tutunbank tutun ureticilerine, Sekerbank seker ureticilerine vs.) ve haliyle 'Cumhuriyet kazanimlari' olustu.

      Daha sonra ozellikle 1980'den sonra bankacilik sektorunun cevrildigi noktayi siz kendiniz arastirabilirsiniz.

      Cin de buna benzer baska bir ornektir.

      Sil
    10. Arkadaşlar burada kimse birbiri ile atışmasın sonuçta herkes görüşünü paylaşıyor ve tüm sorunları burada çözecek değiliz.

      Her zaman olduğu gibi aşağı tükürsem sakal yukarısı bıyık misali ; düşen kredi notu artan sendikasyon malieytleri buna ek olarak artan USD faizinin getirdiği yük ayrıca geri ödemesi düşünüldüğünde sürekli artış eğiliminde olan kurun getirdiği risk ve düşen kredi faiz oranları çok güvendiğimiz bankacılık sistemini sıkıntıya sokabilir.

      öte yandan düşük faizler avrupa da pompalanan paranın bir kısmını yatırım olarak birkısmını da sıcak para olarak çekmek i çin yeterli olacaktır çünkü reel anlamda hala görece yüksek kalıyor faizlerimiz bu nedenle de evet yatırımları arttırıcı bir seçenek olacaktır. Ancak işte bu tamamen tercih mseselesi. İktisatta kesin doğru diye bir kavram yok. Bugün tutan strateji 5 sene sonra tutmayıp ikinci seçeneği uygulamak gerekebilir ve bu seefr de bu seçenek isabetli olmuş olabilir karşılaşlan problem aynı olmuş olsa dahi !

      dolayısıyla , birbirimizi kırmayıp en iyi ben biliyorum demeden ( ki burada en mütevazi insan her zaman Mahfi Hoca dır hiç böyle bir mütevaziliğe ihtiyacı olmamasına rağmen !) fikir alışverişlerine devam edelim.

      sevgiler saygılar

      Sil
    11. Adsiz 11:21, haklisiniz.

      Ama bir durum var faizler dustugu icin bankalar kar ediyor. Ekonomi uzmanlari boyle diyor. Keyifleri yerinde daha da dussun istiyorlar. CHP de banka hissesine sahip istisnai bir parti oldugu icin baskani firsat bu firsat faizler dussun bankasi daha fazla kat etsin istiyor.

      Sil
    12. Para politikası araçları..Mekenizmanın nasıl işlediğini bilen prototip Anadolu örneği.Vaziyet bu..Bu bile dünyadan kopukluğun kanıtı.

      Sil
    13. Çin konusunda yapılan yorumlarda yanlışlar var.
      Bir kere Çin'de iş gücü artık ucuz değil. 10 yıl önce belki öyleydi fakat günümüzde teknolojiye dayalı üretim yapan bir ülke konumuna doğru hızla ilerliyor. 1.3 Milyar insanın yaşadığı ülkede kişi başına milli gelir Türkiye ile aynı düzeyde. İnanılmaz bir teknoloji transferi var. ABD, İngiltere, Kanada gibi ülkelerdeki STEM alanındaki doktora öğrencilerinin neredeyse yarısı Çin'den. Benim en çok saygı duyduğum milletlerde birisi Çinliler; saygılı, yeni toplumlara hızla uyum sağlayan, ve en önemlisi çalışkan insanlar. (En azından ABD'de tanıdıklarım.)

      Sil
  5. Merhaba Hocam,

    İyiki varsınız, herşeyi çok güzel özetliyor, anlaşılır hale getiriyorsunuz. Sizden çok şey öğreniyorum. Bu konu ile ilgili değil ama bir soru sormak istiyorum. Okuduğum bir makalede şu bilgilere rastladım.

    Ağustos ayında 12 aylık dış ticaret açığı 55.3 milUSD’ ye geriledi.
    Eylül ayında 12 aylık cari açık 31 milUSD’e yükseldi.
    Buradaki cari açık ile dış ticaret açığı arasındaki fark nasıl açıklanabilir.

    Çok teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dış ticaret açığı sadece mal ihracat ve ithalatını ifade eder. Cari açık ise buna ek olarak hizmet ihraç-ithalatını ve yatırım gelir-giderlerini işçilerin getirdiği dövizleri vs. kapsar. Cari açıkta işin içine hizmetler ticareti de dahil olduğundan ve hizmet ihracımız normalde yüksek olduğundan ülkemizde cari açık dış ticaret açığından daha düşüktür.

      Sil
  6. Hocam kılıçdaroğlunun faizleri %!'e indirin açıklaması çok garibime gitti. Ben faiz fobisinin sadece hükümette olduğunu düşünüyordum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İktisadi açıdan yanlış, politik açıdan doğrudur.

      Sil
    2. Reel faiz +1 olmalı.

      Sil
    3. Saçmalamanın partisi olmaz.

      Sil
    4. Hükümetin bunu oy aracı olarak kullanması karsidindaki samimiyetsizliklerini ispat etmek maksatlı bir ifadeydi. İste hendek iste deve hesabı.

      Sil
    5. 16:20 de yazan Adsız.

      Okuduğunu bile anlayamadan fikir beyan etmek ne kolay.

      Faizleri %1'e indirin diyen yok. Söylenen: Faiz düşmanı politik nutuklar atıp gezeceğinize, sözünüzde samimiyseniz getirin kanunu, faizi %1'e indirin. Biz de karşı çıkmayıp oy veririz. Ekonomik marifetinizin sonucunu hep birlikte görürüz.

      Bugünün koşullarında faizlerde ciddi bir düşüş yapılamayacağını herkes ve o faiz düşmanı nutuklarla sizin gibileri uyutan da biliyor.

      İstese, Meclis'e getirmesine bile gerek yok;her konuda yaptığı gibi bir Kanun Hükmünde Kararname ile bir günde faizi istediği düzeye indirir.

      O anlayamadığınız konuşmada söylenen işte bu.

      Sil
    6. Kaya bey ben adsiz 20.16. Aynen detaylandirdiginiz gibi. Aslinda ayni tavri basortusu vb. Hususlarda da gosterip akpnin elinden algı malzemeleri alınmalıydı. Hatta demeliler ki sosyal yardimlari ikiye katlayacak teklifi getirin onaylayalim. Bir cok insan akp giderse yardim da gider korkusuyla Akp ye oy veriyor.

      Sil
    7. Sayın Kaya Ersoy ben adısz 16.20'yim. Lütfen yazımı okuyun ve cevap yazın.
      Birinci, "okuduğunu bile anlayamadan fikir beyan etmek ne kolay" demişsiniz ve benim faiz düşmanları tarafından uyutulduğumu söylemişsiniz. Benim yazdığımı bile okuyup anlamadan okuduğunuzu anlamıyorsunuz demek heralde sizin gibi kavgacı, kifayetsiz muhterislere ait bir özellik olsa gerek. İkincisi, faiz fobisi diyorum dikkat ederseniz benim faize düşman olduğumu sizin hangi zihinsel süreciniz sizi oraya ulaştırdı bilmiyorum ama bu halinizle faizleri 0'a indirin diyen akıllılardan pek de bir farkınız yok gibi.
      Üçüncüsü, Kılıçdaroğlu'nu seven biri olarak faizleri 1'e indirin açıklamasını çok saçma buldum. Bizim görevimiz doğruya doğru yanlışa yanlış demek sizin gibi akıllılık yapıp işine geleni düşünmek değil, vicdanlı bir insan olmak bunu gerektirir. He diyorsanız hükümet faizi indirelim diye bas bas bağırıyor Kılıçdaroğlu da yapabiliyorsan yap diye böyle bir demeç verdi, o zaman Kılıçdaroğlu niye "madem başkanlık sistemini istiyorsunuz referanduma götürelim" demiyor. Ki dememesi de lazım ama faize diyor. Dolayısıyla bu durum saçma sapan bir faiz takıntısının en aklı başında görünen insanlarda bile olduğunu gösteriyor.
      İşin ayrı bir yanı da var Kılıçdaroğlu'nun demecini okuyan halk, Kılıçdaroğlu bile bunu diyorsa "faiz kesin kötü bir şeydir" diye düşünür ve saçma sapan para politikalarına iyice destek artar. Yani Kılıçdaroğlu açıklamalarında zarf atıyor olsa bile GERÇEK'ten bir milim sapmayacaksın çünkü döner dolaşır senin başını yakar.
      Sana da tavsiyem Kaya Bey okuduğun yorumu farklı zihinsel süreçlerini aktif hale getirerek anlamaya çalış ve sinirini birilerinden çıkarmaya çalışma. Ve eğer bir hizipleşmeye karşıysan çareyi karşı hizipleşmenin arkasına saklanmada bulma.

      Sil
    8. Adı 16:20 olan adsız:

      Yazınıza cevap istediğiniz için yazıyorum. İlki sakin, ikincisi coşkulu yazılarınızdan kafa karışıklığınızın benim sandığımdan da fazla olduğu anlaşılıyor.

      Bu ortamı kişisel tartışmalarla uzun boylu işgal etmeye hakkımız olmadığını düşünerek, ekonomi ve politika alanında analizler geliştirme konusundaki başarılarınızın devamını dilemekle yetineceğim.

      Saygılar.

      Sil
    9. "adı 16:20 olan adsız" diyip aklınız sıra dalga geçip o yukarıdaki kişisel tartışmanızı sürdürmeye devam etmişsiniz. Lütfen kusura bakmayın ben size "bir Kayaya sap olamayan Kaya Ersoy" gibi ifade kullansam hoş olur muydu?
      Ayrıca burası tartışma ortamı burada tartışma yapılır ama kişisel tartışma yapılmaz. Başlangıçta kişisel bir tartışma açıp sonradan kişisel tartışmaya girmeyelim demeniz, sizin de kendi ayıbınızı öğrenmeniz açısından isabetli olmuş.
      Hakkımda yapmış olduğunuz başarı dilekleri için de teşekkür ediyorum ve ben de nezaketen bundan sonra iddialı analizlerinizi yaptıktan sonra argümanınızın arkasında durabilme cesaretini göstermenizi dileyeceğim.
      İyi günler.

      Sil
  7. Hocam enflasyonla uğraştıkça düşmüyor, 3-4 yıl hedef %10-15 bandıdır deseler ne olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyon 25-30 olur.

      Sil
    2. Enflasyon yüzde 15 - 20 arasında olur. Çünkü ücret zamları baştan ona göre yapılır.

      Sil
  8. Hâl-i pürmelâlimiz...

    Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) "2016 Tek Bakışta Eğitim" adlı yıllık raporunda, Türkiye, 38 OECD üyesi ülke arasında 35. sırada yer aldı.

    Haber linki: http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-37779042

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çevrenize bir bakın. Bu kadar bilim dışı bir eğitim sistemiyle Türkiye kaçıncı sırada olabilir ki? Yine iyi en azından 3 ülkeyi geçmişiz.

      Sil
    2. 15 senelik istikrarlı! Tek başına iktidar döneminin sonu. Meydanlarda yerin dibine soktuklari koalisyonlarda durum daha iyiydi.

      Sil
  9. Negatif reel faiz mevduat sahibini enayi yerine koymaktır. Negatif reel faizi bir sömürü aracı olarak görüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonuç doğru da olsa, yaklaşım yanlış değil mi? Bir başkasıda aynı yaklaşımla pozitif reel faiz borç sahibini enayi yerine koymaktır. Pozitif reel faizi bir sömürü aracı olarak görüyorum diyebilir.

      Doğru yaklaşım faizi de bir fiyat olarak görürsek, o ekonomide fiyatın olması gereken düzeyde oluşmasını sağlamak olmalıdır.

      Sil
    2. Negatif reel faiz ureticiyi de odullendiren bir durumdur. Uretmeden de tasarruf olmuyor.

      Sil
    3. Negatif kâr ne demekse negatif faiz de o demektir.

      Sil
    4. Ne alaka kâr ile faiz?

      Sil
    5. Yüzlerce kez anlattım ama bir daha anlatayım.
      Ekonomide kitlesel üretim 4 faktörün bir araya gelmesiyle yapılır: Emek, sermaye, toprak (doğal kaynaklar) ve girişim gücü. Girişimci denilen kişi ya da kurum bu faktörleri bir araya getirerek üretimi örgütler. Bu dört faktörün üretimden aldıkları paylar da şöyledir: Emeğin payı ücret, sermayenin payı faiz, toprak sahibinin payı rant ve girişimcinin payı kâr.
      Yani sizin anlayacağınız ekonomi biliminde faiz ile kâr birer üretim faktörü geliridir.
      Üretime katılan sermayeye negatif faiz verirseniz üretimden çekilir. Tıpkı zarar eden girişimcinin üretim yapmaması gibi.
      Ekonomik konulara ekonomi bilimi çerçevesinden bakarsanız alakayı yakalarsınız.

      Sil
    6. Bir kere bu soylediginiz herkesin kabul ettigi bir tanimlama degil, sanki bu isin kanunu buymus, herkes faizi, sermayeyi bu sekilde tanimliyor gibi bir yaniltmadan vazgecin. Gecen gun tesadufen AOF Iktidasa Giris kitabi elime gecti merak edip inceledim, orada da bunun tartismali oldugu 'en azindan' belirtilmis, memnun oldum. Keske sebebi de detayli anlatilsaydi, umarim revizyon yaparlar.

      Girisimciligin bir uretim faktoru olmasi sesi yuksek cikan finans sektorunde istihtam edilen belirli bir kesim ekonomistin yaptigi tanim. Buna karsi cikilmasinin sebebi girisimciligin uretim faktorlerindeki emegin farkli organizasyonundan baska bir sey olmamasidir. Yani girisimcilik ile tanimlanan sey aslinda uretim faktorlerindeki 'emek'tir.

      Kaldi ki girisimciligin tanimi da muglaktir. Kimisi kose basina bakkal acmayi girisimcilik olarak tanimliyor (sonucta kar ediyor), kimisi yeni bir is modeli, yeni bir teknoloji kullanarak uretim yapani.

      Eger sizin uretim faktorleri icerisinde koydugunuz girisimcilik 'kar' getiriyorsa, bizim girisimciligin piri olarak gordugumuz 'start up'larin ezici cogunlugu girisimcilik felan degil, cunku sadece 10%'u basarili olup kar edebiliyor.

      Yani baska bir gorus ise, 'kar'in, sermaye'nin getirisi olmasidir, girisimcilik gibi sonradan uydurma bir uretim faktorunun degil. Zaten hem ekonomideki sermaye makine techisattir diyeceksiniz, sonra sermayeye banka kredisi olarak bakacaksiniz, buna ekonomi bilimi degil, celiski denir.

      Bu bakis acisinin zarari ise size soyle bir sonuc cikartmasidir: Madem ki 'gizli el' kar etme gudusu, o vakit ekonominizin buyumesi yani 'kar etmeniz' icin illa yenilikci bir sey yapmaniz lazim, hali hazirda uretileni kendi ulkenizde de uretip 5%-10% 'kar' etmek icin ugrasmayin, zaten o fabrikalari kurmak icin harcayacaginiz parayi bankalar da size veriyor, ne ugrasacaksiniz, en az bunun 10 kati getiri getirecek icatlar yapmalisiniz. Asagisi kurtarmaz. Yani cin olmadan adam carpmaya calisin.

      Ama iste bunu dinleyemen ulkeler, yani az da olsa kar edeyim ama ben bir uretmeyi ogreneyim diyenler, milleti sasirtip birakti. Cin oldu simdi batiyi carpiyor. Adamlar begenmediginiz uretimi taclandirdi, simdi onlara olan borcundan dolayi Yellen agzini acamiyor, biz de Yellen'in agzina bakiyoruz.

      Sil
    7. Hocam ben sizi anlayabiliyorum. Ancak su kosullar dahilinde negatif reel faiz kotu olduguna inanmiyorum. Siz hakli ve dogru olarak enflasyonun %1 ve %1.5 uzerinde bir reel faizi makul uygulanabilir goruyorsunuz. Benim savim da su

      Negatif reel faiz

      Eger bir ulkede tasarruflar varsa ve bu tasarruflar disa bagimli degilse ulke cari fazla veriyorsa piyasada buyumede bir duraklama varsa enflasyonda makul seviyedeyse maksimum %5 ve altindaysa negatif reel faiz bu ulkeye yarar verecegini dusunuyorum. hele bir de bu ekonomi az da olsa butce acigina sahipse yeme de yaninda yat butceyi finanse etmek icin bir lokum gibi birsey nefatif reel faiz.

      yoksa

      Bizim gibi cari acik veren tasarruflari yetersiz ve disa bagimli bir ekonomide disaridan borclanan bir ekonomide sicak paraya bagli kur istikrari ve fiyat istikararinin olmadigi iyi kotu de buyumenin oldugu bir ekonomide eksi reel faiz sikinti yaratir. Turkiyeye negatif reel faiz bir lukstur cunku cari acik var tasarruflar yetersiz ve enflasyon yuksek

      Sil
    8. Adsız 11:59
      Ekonomi bilmeden burada yazmanız, yorum yapmanız tuhaf değil. Herkes ekonomi bilecek diye bir şey de yok. Ama bilenlere ve ize doğrusunu anlatanlara saygı gösterin ve bir şeyler öğrenmeye çalışın.
      Başka görüş diye anlatmaya çabaladığınız şeyler sizin yanlış bildiğiniz şeyler. Size tavsiyem benim Örneklerle Kolay Ekonomi kitabımı okumanız ve ondan sonra bu tür tartışmalara girmenizdir. Aksi takdirde ekonomi tartışmalarından uzak durun.

      Adsız 12:29
      Doğrudur.

      Sil
    9. ekonomi biliminde faiz ile kâr birer üretim faktörü geliridir

      Siz de şunu anlamak istemiyorsunuz:

      Faiz ve kâr HARAMDIR!

      Benim 2 limonum var. Mahfi bey in 2 domatesi var.

      Ben Mahfi bey e 1 limon veriyorum, Mahi bey bana 1 domates veriyor, böylece ihtiyaçlarımızı karşılamış oluyoruz.

      Hani, nerede faiz ve kâr!

      Faiz-maiz
      Kar-mâr
      Enflasyon-menflasyon

      Bütün bunlar zahiridir!

      Sil
    10. Ekonomi biliminde haram, helal gibi kavramların yeri yoktur. Bunlar başka alanların kavramlarıdır.
      Alın bir limon gidin pazara limonu verince domates mi alıyorsunuz dayak mı yiyorsunuz bir deneyin isterseniz. O zaman nerede faiz nerede kâr görürsünüz.
      21. yüzyılın ilk çeyreğindeyiz. 1000 yıl öncesinin trampa ekonomisini bize ekonomi diye anlatmaya kalkmayın.

      Sil
    11. Hocam sizi bile sinirlendiriyorlar. Bılmediğini bilmeyenler en zor ikna olan kesim.

      Sil
    12. Adsız 15.12 bu kadar zekice fikirler nereden geliyor aklınıza:) Şöyle düşün Mahfi Hoca limon sevmiyor, niye limon alsın. Herkes benim malımı kim seviyor diye adam arasa insanların zamanı mı kalır farklı birşeyler yapmaya. O yorumu komiklik olsun diye yazdığını düşünüyorum he ciddiysen de cevabı burada.

      Sil
    13. İnanmayın adsız 15:12nin yazdıklarına. Ortalığı karıştırmak amacı sadece. Hep yapıyor bu çıkışları.

      Sil
  10. Eski Fed Başkanı Paul Volker, yüksek enflasyonu şok faizle düşürmüştü. ABD önce resesyona girmiş ama sonra büyümeye başlamış ve faiz de sonrasında düşmüş.

    YanıtlaSil
  11. Hocam acaba enflasyon olduğundan düşük gösteriliyormu?Çaktırmadan para arzı?
    Türkiyede mevduat faizleri reel olarak negatif diyebilirmiyiz?
    Kandırılıyormuyuz hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilemeyiz. Bu tür konular iktidar değişmeden anlaşılmıyor genellikle.

      Sil
    2. Hocam,bu konular iktidar değişmeden de anlaşılıyor,(siz anlarsınız)
      bilen biliyor gereğinide yapıyor :)

      Sil
    3. Belki de problem, halkımızın % 7 ile % 10 aralığında seyreden enflasyonu düşük bir oran
      görmesinden kaynaklanıyor.

      O yüzden inanamıyorlar bir türlü. Oysa ki enflasyon oranımız yüksek ne yazık ki.

      Sil
    4. Halkımız aslında enflasyonun yüzde 7 - 8 olduğuna inanmıyor ki. Sorun bakın yüzde 25 diyorlar.

      Sil
    5. Piyasada ki ithal ürün yüzdesi kaç acaba onların enflasyonu %50 !

      Sil
    6. Enflasyon tespit mekanizmasina baktigimiz vakit Enflasyonu negatif cikartmamalarina bile sasmak gerekir. Tuketimde ithalatin yerinin bu kadar buyuk oldugu, enerji acisindan neredeyse tamamen disa bagimli oldugumuz bir ulkede kur artisina bakan bir insan muhakkak enflasyonun ayni kalmasina suphe ile bakacaktir.

      Sil
    7. Gereğini yapmayanların zenginliği gün geçtikçe eriyor.
      Fakirleştiklerinin farkında değiller.
      (Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul bile az.)
      (Kendi düşen ağlamaz.)
      Gerçekleri açıkca söylemek,ifade eden kesimler için yıkıcı olabilir,
      özellikle bu günlerde.

      Sil
  12. Nohut ve makarna patates kuru bakliyat toptancisiyim toptandan perakende satiyorum musterilerim cogunlukla alt gelir duzeyinden insanlar ben fiyatlara zam yaptikca daha cok mal aliyorlar bunu cozemedim. Halbuki bu insanlarin gelirleri artmiyor ben zam yapiyorum bunlar daha cok aliyor sastim kaldim dogrusu Bunun ekonomide karsiligi var midir. Bu arada makarna fiyatlari ne olacak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Var. İşçiler ve patatesle ilgili bir ikilemdi hatta, hocamın paradokslarla ilgili bir yazısı var ordan bulabilirsiniz.

      Sil
    2. Şaşıracak bir şey yok; fiyatların sürekli arttığını görenler, daha da pahallanmadan ne alsam kârdır diyerek alabileceği kadar çok alıyor. Enflasyon ortamında görülen tipik bir davranış bu.

      Sil
    3. Bu beklentiden olsa gerek. Yaşamları bu besin maddelerine bağlı olduğu için zam geleceği hissiyatıyla önceden bol alıp görece düşük fiyata mal etmeyi planlıyor olsalar gerek. Petrol için de aynısı geçerliydi. Fiyat arttıkça ülkeler bu daha da artacak, şimdiden bağlayalım anlaşmayı diyerek daha fazla petrol alıyorlardı.

      Sil
    4. o zaman zamlara devam. Bugun yine zam yapacam.

      Sil
  13. Mahfi Bey, Solow-Swan modeli çok fazla matematiksel bir model midir? Sözel bir izahı var mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Makroekonomi kitabımda şekil yardımıyla sözel olarak anlattım. Oraya bakabilirsiniz.

      Sil
  14. Daha fazla pahalanmadan alalım diyorlar. Zam beklentisiyle stok yapıyor olabilirler.

    YanıtlaSil
  15. ceyiz hesabi hakkinda ne dusunuyorsunuz. Ak parti bekarlari evlendirecem diye vaadi vardi secimlerden once ne oldu. Bekarim Atanmayi bekleyen fizik ogretmenyim 2006 mezunuyum ne olacak bizim halimiz. Arasira cocuklara acilislarda palyacoluk yaparak gecimimi sagliyorum o olmadin mi da anne babadan harclik almaya devam ne olacak bizim halimiz ben debilmiyorum. Siz zamane cagi icin ne dusunuyorsunuz gencler icin ne dusnuyorsunuz. sizin zamninizda da genclik boyle miydi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşağı yukarı böyleydi.

      Sil
    2. vay be bir turlu refahi yakalayamamisiz. 80lerde boyleydi onu biliyorum da hocam. Sunu da cok iyi soyluyebilirm en azindan uc bes ciraklik meslek bilen yahut uc bes kiyisindan kosesinden bir egitim alan universite duzeyinde bir seyler yapiyordu sanki

      Sil
  16. Şu eseri dinlemeyi sever misiniz?

    Yok başka yerin lütfu ne yazdan, ne de kıştan;
    Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan

    Çocukluğunuzda ve gençliğinizde Kalamış'a hiç gittiniz mi? Bugünle kıyaslarsanız neler dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Severim. Benim gençliğimde Kalamış bu şarkının sözlerindeki gibi huzur veren bir yerdi. Bütün Kadıköy öyleydi.

      Sil
  17. Mahfi Bey söyledikleriniz sizin Neverlandiniz için doğru olabilir fakat Türkiye için tam olarak doğruyu göstermiyor. Türkiye'de herkes ithal ürünle mi üretim yapıyor? Faizlerin düşmesi bizim gibi %100 yerli veya az ithal ürün kullanan üreticiler için kazanım. Herkes burada kur ile iş yapmıyor. Piyasanın büyük kısmı da böyle. Senelerden beri yerli üretimin üzerinde duran bir hükümet var. Siz olayı hala anlayamamışsınız sanırım. Tam bağımsızlık böyle oluyor, kalıplarınızdan çıkarsanız anlarsınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz bana ne ürettiğinizi söyleyin ben size üretiminiz içinde ithal ürün var mı yok mu söyleyeyim. Ürettiğiniz malın girdisini buradan aldığınızda yerli üretim almış olmuyorsunuz. Elektrik kullanıyor musunuz? Ya petrol? daha sayayım mı? Bunları ithal etmiyor muyuz biz? Bunlar yine 100 dolar düzeyine gelirse ya da kur artışıyla fiyatları artarsa siz ben etkilenmem diyebilir misiniz?
      Bence siz maliyet yapınızı bir daha gözden geçirin. Gelecek planları yaparken işinize yarar.

      Sil
    2. File üretiyorum. Dediklerinizin hiç birinin alt yapısı yok. Sizin teorinize göre elektrik ve doğalgaz fiyatları artması gerekirken daha geçen hafta %5 indirim geldi. Maliyet yapım gayet düzgün siz hiç meraklanmayın. Biz anlaşmalarımızı sabit fiyat üzerinden yaparız, yazdıklarınızdan yalnızca beni ilgilendiren elektrik yarı ithal ürün kapsamına girer ki onu da orta ölçekli işletme olduğumuz için çok çok ucuza sabit fiyat ile alıyoruz. Artık elektrik alacağımız firmayı da seçebiliyoruz artan rekabet sayesinde elektrik fiyatlarımız artmadı tam tersine azaldı Mahfi Bey. Piyasayı bilmediğiniz için oturduğunuz yerden yaptığınız hiç bir analiz gerçeği göstermiyor çünkü hayat ceteris paribus değil mutatis mutandis.

      Siz de arada sırada işletmeleri gezin bundan sonraki analizleriniz de işinize yarar daha doğru çıkarımlar yaparsınız.

      Sil
    3. @Adsız28 Ekim 2016 05:46 Yoruma bak çay demle..

      Sil
    4. Adsız28 05:46 Benim dikkatimi ceken, sizin gibi yorumlar yapan insanlar genelde yuzeysel ve muglak ifadelerde bulunuyor. Var mi elinizde tam bagimsizligimizi kanitlayacak bir done. Yeni yapilan kopru ucretlerini bile dovize endeksleyip, isi yapan muteahhide ayri o muteahhitin borc aldigi yabanci kuruma ayri garanti vermissin. Rusya ile baristik diye yandas kesim coskuyla kutladi, oysa ki bakarsaniz Rusya ile toplam yaklasik 40 milyar dolarlik ticaretimizin neredeyse 36 milyar dolari bizim ithalatimiz. Orneklerin hepsini yazmaya kalksak buradan koye yol olur. Cok uzatmaya gerek, yine anlamayacaksiniz cunku.Bu mudur tam bagimsizlik. "Tam bagimsizlik boyle oluyor, kaliplarinizdan cikarsaniz anlarsiniz" dediginiz adam Mustesarliktan kendi rizasiyla istifa etmis. yazdigi her yazisinda belge, istatistik, kaynak, grafik koymus. Su bloga Ekonomi sozlugu koymus, reklam lmamis, sana bile adam sayip edebiyle cevap vermis. Dar kalipli olan yine de o diyorsan, Allah islah etsin diyorum.

      Sil
    5. File üreten arkadaşa soruyorum bu ne filesi pazar filesi mi? Ona göre yanıtlayacağım.

      Sil
    6. File üreten arkadaşa bir sorum daha olacak: Eğer pazar filesi ise bunun toplam üretimdeki payı nedir bilginiz varsa paylaşabilir misiniz?

      Sil
    7. Fileciymiş,troll ağını atmış gene.

      Sil
    8. pazarccilikta filecilik olmaz file eskidendi olsa olsa torbaci olur

      Sil
    9. Adsız 14.04 super yorum. Bunca troll kaletesiz ağlarında pazar filesi kullanıyomuş meğerse.

      Arkadaşbu filenin hammaddesi odun mu, toprak mı, su mu? İllaki petroldur. Kaldı ki odunu bile ithal ediyoruz. 😊

      Sil
    10. Ortak Pazar hakkinda ne dusunuyorsunuz hocam

      Sil
    11. Tahmin ettiğim gibi file üreticisi olduğunu söyleyen arkadaş palavra üreticisi çıktı. Soruların yanıtını veremedi.

      Sil
  18. başkanlık sistemine karşımısınız. neresi kötü olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başkanlık sistemi fiilen var zaten.

      Sil
    2. Sistemin etkileri de belli oluyor zaten. Puan kırmalar, daha yüksek faizle kredi almalar gibi...

      Sil
  19. Yeni yapılan köprülerden bile geçişler euro üzerinden değerlendirilirken, kur enflasyonu etkilemez diyenleri anlamıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında kendileri de anlamıyor. % 100 yerli dedikleri her sınai mal üretiminin içinde % 30 ile 65 arası ithal girdi var. Çarşıdan alınca yerli malı sanıyorlar.

      Sil
  20. dolarda yil sonu beklentim reel kur uzerinden 3.15di sanirim fed arttirimini fiyatlamaya basladi. Yil sonu icin 3.22 dolar kurunu makul bir seyi 3.25 ocak ayi icin makul goruyorum.

    YanıtlaSil
  21. 'Dolar neden artıyor:çünkü piyasalar küresel hadiseleri fiyatliyor,dolara talep artiyor,bu da kuru yukarı itiyor
    Su an fiyatlanan şey Fed in faiz artiracak olmasi'
    Bu cevap doğru mu hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar bütün paralara karşı artıyor. Bunda sizin dediğiniz nedenler en baş nedenler. Ama Dolar bazı paralara karşı daha fazla artıyor. Mesela TL, iç sorunlarının da etkisiyle, Dolara karşı, benzer ekonomilerin paralarının ortalamasından daha fazla değer kaybediyor. Buna da negatif ayrışma deniyor.

      Sil
  22. Hocam şimdi petrole olan talep artınca fiyatlar arttı ve dolasıyla üretim de artmaya başladı ve enerji gibi yeni sektörler şimdi çok önemli konumda sizce bu sektörlerde balon yaratma ihtimali var mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. enerjide balon olmaz enerji her an tuketilebilen satilabilen bir sey. Balon olmaz olsaydi 2008 de olurdu 2008 de tepe noktasini bulan petrol sadece 2009da biraz dustu hemen akabinde yukseldi eski seviyelerine. enerjide balon olmaz. olsa bile cok kisa sureli inisler olur

      Sil
  23. Almanya'dan (126181) ziyaretçilerin 3. sırada olmasını beklerdim, ama yerini İrlanda'ya (246100) kaptırmış, niçin?

    Hindistan'da (19901) sayıda Türk yok ki. Veya o sayıda Türkçe bilen, okuyan, anlayan kimse yok Hindistan'da. İstatistiğinizde bir hata olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Avrupada ki bazi internet servis saglayicilari Irlanda'da kurulu o yuzden. Hatta bazi servis saglayicilari Hndistanda bile olabilir. Benim calistigim sirket Ingilterede ama servis saglayinimi tayvan'da iyi mi, ben hocanin sitesine girince Tayvan'dan baglanmis gibi gozukuyorum. Servis saglayici icin aslinda internet proxy server demek daha dogru olur.

      Sil
    2. mig29

      AK parti iktidarindan once kac internet kullanici vrdi bugun kac tane var kac akilli telefon kullanici vardi bugun kac tane var. Ak parti iktidarinda internet mobil iletisim cok buyuk atilimlar gerceklesti. Ak parti turkiyeye cag atlatti

      Sil
    3. mig29 Dalga geçmek için başka sitelere gidin.

      Sil
    4. Hocam yalnız mig.29 değil adsız 19.07 dalga geçmiş. Yanlış anlaşılma olmasın diye yazıyorum hocam.

      Sil
    5. Çok doğru, bugün Ortadoğuda bombalansa da hastaneler var. Oysa medeniyetin doğduğu bu bölgede o zaman hastane diye birşey mi vardı,insanlar kendi kendini tedavi ediyordu. Dolayısıyla ortadoğu dünyaya çağ atlatıyor.

      Sil
  24. Hocam yine çok güzel bir yazı olmuş.

    Hocam bugün dolar rekor kırarak 3,12 seviyesini aştı. FED'in faiz artırması, siyasi risklerin artması, Fitch in de not düşürmesi, ve faiz üzerindeki hükümet baskısı nedeniyle kur 1-2 ay içerisinde 3,5 tl yi bulur mu? Kurun ekonominin genel gidişatı için risk oluşturacak seviyesi nedir? Etkileri nasıl olur?

    YanıtlaSil
  25. Hocam mb faizler de sadelesmeye gidecek.daha önceden niye sadelesmeye geçmişti ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya da madem hedef sadeleşmekti niçin baştan karmaşıklaştırdılar? Bir bilsem bunun yanıtını.

      Sil
  26. enflasyon hedeflemesi yerine işsizlik hedeflemesi nasıl olur?
    Artıları? Eksileri? Zorlukları?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kolay değil. Hangi kurum sorumlu olacak ve yetkileri ne olacak? Bağımsızlığı olacak mı? Olacaksa siyaset nerede işe girecek? Bunların çözümü kolay değil.

      Sil
    2. anladım baya zor bir mesele. Ekonomik açıdan değilde bürokratik açıdan sıkıntılı anladığım kadarı ile.
      Ama enflansyona göre daha etkin değil mi?
      Sonuçta işsizlik; büyüme üretim ve tüketim sarmalını dönderiyor.

      Sil
  27. Hocam ekonomide yapılan her üretim yatırım ile yapılmak zorunda mıdır mesela bir sakız üretmek için yapılan eylemlere yatırım mı deniyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sakız (ya da çiklet) üretmek için bir tesis kuruyorsanız bu yatırımdır.

      Sil
    2. Yani ticari amaçla da olsa her üretim yatırımla yapılır diye birşey yok hocam,doğrumu anladım?

      Sil
    3. Eğer mesela evinizdeki dikiş makinesiyle kazak üretip satıyorsanız ortada bir yatırım yoktur.

      Sil
  28. Hocam, son 2 haftada sitenize gelen yorumlarda kızgınlık, asabiyet artışı gözlemliyorum. Önceden de vardı ama şu günlerde hızlanıyor...

    Acaba, Dolar/TL kurunun 3,12'lere tırmanıyor oluşu, toplum genelinde (ve sitenize yorum yazan ziyaretçilerinizde) de kızgınlık katsayısının artışına sebebiyet veriyor olabilir mi?

    Hatırlarsınız, bir ülke ekonomisindeki büyümeyle, seçimlerde iktidar partisine verilen oy oranı arasında ilişki olabileceği yönünde bir teziniz vardı (bu tezinizi, diğer faktörleri, terör, doğal afet vb. faktörleri hariç tutarak savunuyordunuz).

    Soru 1: Acaba, Dolar/TL kurundaki yükselişle, insanlardaki asabiyet artışı arasında bir ilişki kurmak rasyonel mi?

    Soru 2: Biliyorsunuz, neredeyse bütün ürünlerimizin içinde "Dolar & USD" unsuru vardır, çünkü neredeyse bütün ithalat ödememiz bu döviz cinsiyle. İnsanlar, bir mağazadan bir ürün satın aldıklarında TL cinsi ile ödeme yapıyorlar, ama o ürün fabrikada üretilirken kullanılan (ithal edilen) hammadde veya aramalının ödemesinin USD cinsiyle yapıldığını pek bilmezler, merak etmezler ve sormazlar. "Bu mağazada, bu ürünü geçen hafta kontrol ettiğimde daha ucuzdu, 7 gün sonra daha pahalı olmuş. Acaba neden?" sorusunu sormazlar: "KUR GEÇİŞKENLİĞİ" denen şeyi nasıl öğretebiliriz Hocam?

    Kur geçişkenliğinin konumuzla alakası olduğunu düşünüyorum, yanılıyor muyum?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cevap 1: Ben bu gibi kur artışlarında TÜİK'in Ekonomik Güven Endeksine bakarım. Kurun sinirlere etkisini bire bir yansıtır. Çünkü Türk insanı kurun hızlı yükselişini kriz olarak algılar. Dün yayınlanan Ekonomik Güven Endeksinde 8,3 puanlık düşüş var. Dolar yukarı endeks aşağı.
      Cevap 2: Kesinlikle doğru düşünüyorsunuz. Yukarıda 1. cevap da bunu yansıtıyor zaten.

      Sil
  29. Dolar TL'yi Pİ (π) sayısına sabitlesek nasıl olur hocam?

    1 Dolar = 3,14 TL

    Mümkün mü? Hem matematikçilerin de kalbi kırılmaz, ama piyasa kalp kırar mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kısa bir süre için olabilir ama orada tutamayız.

      Sil
    2. Tabi kur'u Pi sayisina sbitleyebiliriz ama o zamanda kur yukselecegine bizim capimiz kuculur. Kucule kucule nokta kadar kaliriz sonunda ama kur sabit kalir. Boyle soruya boyle cevap...

      Sil
    3. Cevabınızı saat tam 19:14'de yazmışsınız Mahfi Bey. Pi sayısından 16 fazla.

      Zamanlama manidar...

      Siz, Dolar / TL'nin 19 Lira 14 Kuruşa yükselebileceği yönünde subliminal bir mesaj mı vermeye çalışıyorsunuz okuyucularınıza?

      Sil
  30. selamlar sayın hocam. türkiyedeki bankaların,şu anki durumu oluşabilecek ciddi bir krizi kaldırabilecek güçtemi yoksa 2001 kirizinde oldugu gibi bankalar batabilirmi,magdurlar yaratabilirlermi.bu sorunun cevabını çok önemsiyorum sayın hocam.bir cevap yazabilirmisiniz

    YanıtlaSil
  31. Ortak Pazar hakkinda ne dusunuyorsunuz hocam
    pazarcilikta ortaklik olur mu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben pazarciyim, pazarcilikta oyle ortaklik olmaz kardesim.

      Sil
    2. Ortak pazar AB'de yaklaşık 50 yıldır işliyor. Biz de gümrük birliğiyle bir ucundan girmiş durumdayız.

      Sil
  32. Enflasyonun aslında açıklanan rakamdan iki katı, üç katı olduğuna dair olan inanç doğru ise bunun çok ciddi yansıması olmalı.

    Düşünsenize yıllardır süren bir uygulamada sabit ücretliler en azından borç batağına saplanmaları gerekirdi. Gerçek enflasyon %25, ama ücret zammı % 10. Bu denkleme bir insan kaç yıl dayanır? Enflasyon yüzde yüz doğrudur demiyorum, ama ülkenin enflasyonu yıllar boyu gizlenemez.

    Ülke enflasyonumuz %25 olamaz diyorum,ama pekala harcama kalıbı ortalama ülke harcama kalıbından farklı olan bir kesimin enflasyon oranı % 25 olabilir.

    Bu konuyu başka bir örnekle açıklamak isterim. Bir ülke % 4 büyüdü dendiğinde, o ülkedeki tüm firmalar % 4 büyümüştür anlamına mı gelir? % 20 büyüyen de var, % 90 küçülen de. Ortalaması % 4 oluyor. Ülkemizde de bir harcama kalıbı yok. Belki yüzlerce var. İstanbulda yaşayanla, doğu illerinin bir köyünde yaşayanların harcama kalıbı bir değil. Demem o ki, % 8 lik enflasyon, bir kısmımızın % 25 lik enflasyonunu da kapsıyor.Tıpkı yüzde 4 lük büyümenin, bazı firmaların % 30 büyümesini kapsadığı gibi. O yüzden % 8 lik enflasyon yüksek bir oran. Ve bu oran ülke ortalaması. Herkesin enflasyonu % 8 demek değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyon konusunda üç mesele var: (1) Hanehalkı bütçe anketleri, (2) Verilerin toplanması, (3) Bu toplanan verilerin hane halkı bütçe anketlerinde çıkan ağırlıklara göre değerlendirilip endeks sayısının oluşturulması. Bunların tamamını TÜİK yapıyor ve herhangi bir kurum denetlemiyor. Sadece verileri yayınlıyor. Biz de bu verileri alıp kullanıyoruz. Bunun doğru olmadığını iddia edebilmek için aynı yöntemi bizim uygulayıp farklı şeyler bulmuş olmamız lazım. Ne çare ki bu yöntemi bizim uygulamamız mümkün değil. Çünkü hanehalkı bütçe anketi yılda 35 binden fazla tekrarlanan bir anket. Fiyat derlemesi de ayda binlerce mal için ikişer kez yapılıyor. Bunları bir teşkilat olmadan yapmak mümkün değil.
      Biz sadece kendi enflasyonumuzu ölçebiliriz. O da Türkiye için bir fikir vermez.
      Verilen siyasal demeçlerle TÜİK'in güvenilirliği iyice zedeleniyor ve zaten bu oranlara inanmayan halk nezdinde inanılırlık tamamen kayboluyor.

      Sil
  33. Hocam forex kullanıyor musunuz?

    YanıtlaSil
  34. Nukleer Santralimizin olacak olmasi ve calisip enerji uretecek olmasi cari acigimiza ciddi katki saglar mi
    Nukleer tesislerimizle ekonomide beklenen donusumu gereceklestirebilir miyiz
    Turkiyenin nukleer santrallere sahip olmasi ve nukleer gucumuzu elimizde bulundurmamiz test etme olanagina hakim olmamaiz sizce ulkedeki mevcut istikrara faydali midir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nükleer santralın cari açığa katkısı son derecede sınırlıdır.
      Nükleer tesis ekonomide dönüşüme katkıda bulunmaz. Mesela vergideki aksaklıkları düzeltmez, dışarıdan ithal ettiğimiz malları burada üretmemize olanak sağlamaz ya da okullarımızda bilimsel eğitimi egemen kılarak buluş yapacak kuşaklar yetiştirmemize bir katkı sağlamaz.
      Nükleer santral sadece elektrik üretimine yarar.

      Sil
  35. Hocam piyasaların birtakım hhadiseleri fiyatlama mekanizması nasıl işliyor çok anlamış değilim? ANLATABİLİRMİSİNİZ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fed'in faiz artıracağı beklentisi doğunca yatırımcılar, doların güçleneceği beklentisiyle dolar talep etmeye başlıyor. Bir şeyin talebi artarsa fiyatı artacağı için doların fiyatı (kur) yükseliyor. Böylece piyasalar henüz gerçekleşmemiş bir olayı peşinen gerçekleşmiş gibi satın almış oluyorlar. Bunun sonucunda yeni bir dolar dengesi doğuyor ve piyasa Fed'in olası faiz artırımını fiyatlamış oluyor.

      Sil
  36. Merhaba hocam bu güzel yazınız için teşekkür ederim kaleminize yüreğinizee sağlık çok sık olmasa da ara ara takip ediyorum sizi. 3 sorum var size; 1- Pazarda,çarşıda o kadar talep azalmış ki herkes ürünlerini satamamktan ya da maliyetine satmaktan şikayet eder hale geldi. Bir de bu Enflasyonunun yüksekliği ile işsizlik şuan da sanırım had safhada, ayrıca kamuya alımların dondurulması da talep yetersizliğin cabası. gelecek zamanda oluşabilecek stagflasyona karşı nasıl bir önlem alınmalıdır sizce? 2- Kayıt dışı ekonomilerin varlığı ne kadar çoktur sizce sanki 2002 den beri birçok şey şişirilmiş rakamlardan oluşuyor gibi. 3- Faizlerin yüksek olması yabancı sermayeyi çektiği gibi geri kaybetme olasılığı olduğundan faizleri düşürerek yerli yatırımı artması daha iyi olmaz mı sizce cahilliğime verin bu faizin durumunu pek anlayamıyorum Merkez Bankasının faizi düşürünce diğer bankalara nasıl fayda sağlayacak ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1- Hükümet kamu harcamalarını artırmak ve kredi kullanımını kolaylaştırmak yolunda önlemler almaya başladı. Bence bunlar doğru.
      2- Kayıt dışı ekonomi % 20 - 25 dolayında diye düşünüyorum.
      3- Enflasyonun yüksek olduğu ve kurun sürekli yükseldiği bir yerde faizi düşürürseniz ekonomiyi krize sokarsınız. Tasarruf oranımız bu faizle % 14, yatırım oranımız % 19. Aradaki farkı dışarıdan borçlanıyoruz. Faizi düşürdüğünüzde fark daha da açılır ve dışarıya mahkumiyetimiz artar.

      Sil
  37. Hocam bugün sizden kocaman bir CUMHURİYET yazısı bekliyoruz. İyi bayramlar.

    YanıtlaSil
  38. hocam, öncelikle cumhuriyet bayramınızı kutluyorum. hocam, kurların enflasyon üzerindeki etkisi düşerken %15 olduğu söyleniyordu fakat kurlar yükselmeye başladığı dönemdeki etkisinin çok daha yüksek olması muhtemel olabilir mi?. mesela % 35 - %40 gibi!... saygılar....

    YanıtlaSil
  39. hocam, hükümet ekonomiyi canlandırmak için özellikle; bankacılık sisteminin mevduat/kredi oranının 100/120 aştığı ve kaynak sıkıntısı çektiği süreçte emisyonu artırıp bir nevi karşılıksız para basarsa bu ilerleyen süreçte kurları daha hızlı yukarı çıkarmaz mı?. ayrıca hocam, hane halkları ve özel sektör yüksek borç stoku içindeyken parasal genişleme istenilen ölçüde uyarılamaması riski de yüksek değil midir?. saygılar..

    YanıtlaSil
  40. hocam, CUMHURİYET bayramınız kutlu olsun!. hocam, gıda ürünlerinin enflasyon sepetindeki hacmini azaltmak sadece kağıt üzerinde enflasyonu aşağıya çekebilir diye düşünüyorum. giderek gerçeklerden kopuyoruz ve iktisat gerçekler üzerine oturtulmuş bir bilim dalıdır. sanallıkla gerçeklerin değiştirilemeyeceğini ne zaman anlayacağız acaba?. çünkü bunun bedelini ağır krizle ödememiz içten bile değil derim. zira sanal enflasyon oranlarıyla manşet enflasyonu düşürüp memura yapılacak ücret zamlarını da düşürecekler böylece satın alma ve harcama gücü de piyasada düşecek ve kurların yarattığı enflasyonist baskıyı azaltacaklar sözde!. oysa bu dolaylı yoldan iktisadi canlılığı azaltmayacak mıdır?. bu hareket iktisadi büyümeyi artırmaktan bahseden hükümeti çelişkiye düşürmüyor mu?. bunun hem reel tabanda hem de finansal tabanda olumlu bir karşılığının olması zor bence hocam!. ne düşünüyorsunuz?. saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TUIK, secme ailelere harcamalarini soruyor. Aile 100 liralik gelirinin, 30 lirasini kiraya, 20 lirasini gidaya, 10 lirasini gezmeye vs. harciyor. TUIK buna gore enflasyon sepeti olusturuyor.

      Seneler gectikce hem insanlarin harcama egilimleri degisiyor, hem de tarimin endustrilesmesi ile gida urunleri toplam gelir icerisinde daha az yer tutmaya basliyor.

      Yani enflasyon sepetinde gidanin agirliginin dusmesinin sebebi, insanlarin harcamalarinda gidanin oranin degismesidir.

      Sil
  41. Merhaba hocam, FED'in olasi faiz artirimi olacagi beklentisi ile piyasada dolara talep artiyor ve fiyati yukseliyor. Peki altinin dolara olan durusunu nasil degerlendiriyorsunuz? Turk lirasindan altina gecmek mi daha akillica olur yoksa baska bir kombinasyon (TL, dolar sepeti turu) daha mi uygundur?
    Tesekkurler.

    YanıtlaSil
  42. Harika tespitler:

    http://m.milliyet.com.tr/faiz-daha-dusmeli-ekonomi-2336528/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi