TL Niçin Değer Kaybetti?

Önce bir durum saptaması yapalım. Dünyada işler 3 ay önceye göre daha olumsuz görünüyor. Beklentilerde bozulma var. Bu bozulma kararları etkiliyor ve dolayısıyla piyasaları da bozuyor.


1
2
3
3 vs 2
Piyasa Göstergeleri
2017
2018
23.03.2019
%
USD Endeksi (DXY)
91,00
96,17
96,55
0,4
ABD 10 Yıllık Tahvil Getirisi
2,41
2,69
2,44
-9,3
Almanya 10 Yıllık Tahvil Getirisi
0,42
0,20
-0,02
-110,0
Brent Petrol USD/Varil
66,87
53,80
67,03
24,6
Altın USD/Ons
1.303
1.282
1.314
2,5

Dolar Endeksi 2019’un ilk çeyreğinde önemli bir değişim göstermemiş, ABD 10 yıllık tahvil getirisi 2018’de sergilediği çıkışı kaybetmiş, buna karşılık düşecek diye tahmin edilen Brent petrol yükselişe geçmiş, Almanya 10 yıllık tahvillerinin getirisi ise eksiye düşmüş. Bütün bunlar piyasalardaki olumsuz beklentileri net bir biçimde yansıtıyor. Altında görülen yükseliş güvenli liman arayışına işaret ettiğine göre piyasalardaki olumsuz gidişin bir başka göstergesi.

Şimdi de kırılgan beşli tablomuza dönelim ve bakalım bozulan beklentiler bu ülkeleri nasıl etkilemiş? Aşağıdaki tablo kırılgan beşli ülkelerinin para birimlerinin Dolar karşısındaki durumunu gösteriyor (eksi işaret ilgili paranın Dolara karşı değer kaybını gösteriyor. 

1
2
3
4
5
6
2017
2018
21.03.2019
23.03.2019
2 vs 1 (5)
4 vs 3 (%)
Brezilya (Real)
3,3125
3,8812
3,7754
3,9065
-17,2
-3,5
Endonezya (Rupiah)
13.550
14.390
14.140
14.162,50
-6,2
-0,2
Hindistan (Rupee)
63,8725
69,7675
68,833
68,9575
-9,2
-0,2
G. Afrika (Rand)
12,3828
14,3467
14,2038
14,4976
-15,9
-2,1
Türkiye (TL)
3,7872
5,2894
5,4531
5,7651
-39,7
-5,7
TL Hariç Ortalama
-12,11
-1,47

TL, 2018’de bu beşlinin paraları arasında en büyük değer kaybını yaşayan para birimi olmuş. Benzer bir gelişme son 3 gündeki gelişmelerde de ortaya çıkmış, bütün para birimleri Dolara karşı değer kaybederken TL yine ilk sırayı almış.

Bu son gelişmedeki olumsuz farklılığın nereden doğduğuna da bakalım 

23.03.2019
Enflasyon
MB Faizi
5 Yıllık CDS Primi
Brezilya
3,89
6,50
162
Endonezya
2,57
6,00
105
Hindistan
2,57
6,25
89
G. Afrika
4,10
6,75
194
Türkiye (TL)
19,67
24,00
381
Türkiye  Hariç Ortalama
3,28
6,38
138

Görüleceği gibi Türkiye, kırılgan beşliden temel piyasa göstergeleri konusunda olumsuz ayrışıyor. Enflasyon oranı, Merkez Bankası faizi ve CDS primi açısından Türkiye, grubun zayıf halkası konumunda bulunuyor.

Bunlara ek olarak son dönemde Türkiye’yi daha da olumsuz görünüme sokan bazı gelişmeler oldu.

Merkez Bankası’nın net döviz rezervlerinde hızlı bir düşüş yaşandı. Bunu aşağıdaki tablo açık biçimde ortaya koyuyor (Kaynak: https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?/evds/serieMarket)

2019
Net Döviz Rezervi
Tarih
(Milyar USD)
1 Şubat
28,2
8 Şubat
28,0
15 Şubat
27,7
22 Şubat
27,9
1 Mart
28,9
8 Mart
26,5
15 Mart
24,1
21 Mart
21,7

Özellikle 13 – 21 Mart arasındaki haftada Botaş’ın yüksek miktarlı dış ödemesi Merkez Bankası döviz rezervinde hızlı bir gerileme ortaya çıkarınca yabancılar endişeye kapılarak döviz taleplerini artırdılar. Kur yükselmeye başlayınca öteden beri yavaş yavaş Dolara geçmeye başlayan Türkler bu geçişi hızlandırmaya yöneldiler. Böylece TL’deki değer kaybı daha da hızlandı.

Rusya’dan S 400 savunma sistemleri alımı ve Venezuela altınları meselesinin ABD ile yarattığı sorunlar sürerken Golan tepelerinin aidiyeti konusunda ABD ile karşılıklı ters demeçler verilmesi Türkiye’de risklerin yükselmesini ateşledi. Bunu da riskleri ölçmekte kullandığımız 5 yıllık CDS priminde son bir haftada ortaya çıkan 50 baz puan dolayındaki artıştan görebiliyoruz.

Son olarak Türkiye’nin imkânsız üçleme hipotezini göz ardı ederek hem faizi hem kuru denetlemeye yönelik yaklaşımı da bu gelişmeleri tetikledi. İmkânsız üçleme hipotezine göre; sermaye hareketleri serbestse döviz kurunu ve faizleri aynı anda denetleyemezsiniz. Türkiye’de sermaye hareketleri serbest, yani para istediği gibi ekonomiye girip çıkabiliyor. Görünüşe göre döviz kurları piyasada serbestçe belirleniyor ama gerçekte kurları baskılamak için kamu bankaları aracılığıyla çeşitli müdahaleler yapılıyor. Görünüşe göre faizler piyasada serbestçe belirleniyor ama çeşitli yönlendirmelerle bankalar faizlerini sürekli aşağıya doğru çekiyorlar. Yani görünüm ne olursa olsun sermaye hareketlerinin serbest olduğu ekonomide gerçekte hem döviz kuru hem de faiz oranı denetim altında tutulmaya çalışılıyor. Bu durumda bir noktadan sonra sigortaların atmış olmasına da şaşmamak gerekir.  

Ekonomi tarihine geçen ilginç deneylerimiz var: 1994 yılında dalgalı kur rejimindeyken sabit kur rejiminde geçerli olan bir işleme başvurarak devalüasyon yapmıştık, bu dönemde de imkânsız üçleme hipotezinin doğru olup olmadığını test etmiş olduk.

Yorumlar

  1. Hocam Türkiye nin bu sıkıntıdan çıkması için esnek kur yerine sabit kura geçerse toparlama şansı var mıdır? Yoksa yolun sonu IMF mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. adsız 14:06, sabit kur rejiminin gerektirdiği bazı parametreler vardır. 1- yüksek cari işlemler açığı vermemek ve sürdürülebilir olması gerekir. hatta cari fazla verebilmek en iyisi olacaktır. 2-döviz rezervlerindeki net kullanılabilir rezervinizin yüksek olması gerekir.3-kambiyo rejiminizin de şu anki kadar deregülatif olmaması gerekir aksi halde ciddi spekülatif ataklara maruz kalma riski yükselir.4- yine hangi kur rejimini uygularsanız uygulayın üretim yapınızın dışa bağımlılık düzeyinin daha sürdürülebilir olması elzemdir ve elbette ki sabit kur rejiminde de bu böyledir.5- hem faizleri hem de kuru belirlemeye suni yollarla düşük veya yüksek tutmaya çalışmamalısınız. birisini merkez bankası birisini piyasa mekanizmasına bırakmak zorundasınız. zira serbest sermaye hareketleri ilkesi ancak bu şekilde dengelemeyi yapabilir. biz sabit kur rejimini uyguladık ancak yukarıda saydıklarımın neredeyse hiçbirisi olmadığından dolayı başarısız olduk ve devalüasyonlar yaşadık. sabit kur rejimi kanaatimce asla türkiyenin finansal ve reel yapısallığına uygun değildir. çünkü tüm iktisadi karar alıcılar ve uygulayıcılar belirlenen kura göre hareket ediyor. ve pozisyon alıyorlar. ciddi bir spekülatif atak olduğunda ne maliye ne de para politikası uygulanamaz hale gelebiliyor. diyebilirsiniz ki dalgalı kur rejiminde de kur şoku geçtiğimiz ağustos ayında yaşadık. hatta daha düşük yoğunluklu olanını mayıs içerisinde yaşadık. ancak her seferinde kurlar geri çekilme de yaşadı. dalgalı kurda alıcı-satıcı ağırlıklı olarak piyasadır. sabit kur sisteminde alıcı-satıcı ağırlıklı olarak merkez bankasıdır. yani sigorta merkez bankasıdır. diğerinde ise sigorta bizzat piyasanın kendisidir. ancak piyasadan döviz talebi merkezin rezervlerini hızla eritecek kadar güçlüyse merkez devalüasyona mecbur kalabilir. bu şekilde piyasanın istediğini yapmak zorunda kalabilir li 2001 devalüasyonu böyledir. ayrıca özellikle sabit kur rejiminde finansal piyasanın sığ değil derin olması da elzemdir ki bizim bu yapıda bir sermaye piyasamız yoktur çünkü tasarruflarımız düşüktür. tasarrufu bol olan yabancı sermaye kolaylıkla piyasalarımızı olumlu-olumsuz yönde manipüle veya speküle edebiliyor. bu da sabit kurun uygulanmasını zorlaştırıyor. yine de dalgalı kur rejiminin uygulanması bir nebze daha sağlıklı olabilir düşüncesindeyim.

      Sil
    2. Sabit kura gecilmelidir. Serpest piyasa diye diye bu hallere geldik
      dolar sabitlenmeli tl guclenmeli
      carsi pazar denetim altina alinmali
      ekonomi rahat nefes almalidir
      belediyeler ne gune duruyor
      elmanin armudun domatesin fiyatini belirleyebilir vatandasa hizmet edebilir.

      Sil
    3. Teşekkürler 17:33

      Sil
    4. Hocam merhaba konuyla çok alakasız olacak, ben Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde mühendislik öğrencisiyim. Ekonomi konusunda kendimi geliştirip üzerine koyabilmem adına ne önerirsiniz? Örneklerle Kolay Ekonomi kitabınızı okuyup bitirdim fakat ne şekilde devam etmem gerektiğini bilmiyorum, teşekkürler.

      Sil
    5. Yıl olmuş 2019, hala fiyatların hükümetlerin kararlariyla belirlenebileceğini, 1 USD=2 TL, bir kilo elma=1 TL deyine çarşının pazarın nefes alacağını düşünenler var. Hayat bu arkadaşlara güzel.

      Sil
    6. adsız 19:56 hala sabit kura geçilmeli diyorsunuz. tekrar anlatayım isterseniz yukarıda biraz anlatmıştım. 1- sabit kuru istikrarlı uygulayabilmen için cari işlemler dengenizin mutlak sürdürülebilir olması elzemdir. yani en iyisi fazla veren olmak ya da en azından küçük açık verecek bir iktisadi yapısallığa sahip olmak gerekir. oysa biz büyüdükçe daha fazla cari açık veriyoruz. 2- kambiyo rejiminin bugünkü kadar deregülatif olmaması gerekir. 3- üretiminin bugünkü gibi neredeyse %70 oranında dış girdiye bağımlı olmaması daha kabul edilebilir düzeylerde olması gerekir.4- döviz rezervlerinin özellikle de net rezervin yüksek olması gerekir çünkü spekülatif atak yediğiniz zaman bu atakları karşılamak için mutlaka güçlü döviz rezervlerinizin olması gerekiyor. aksi halde sabit kur rejimi sürdürülemez hale gelir. eğer sizin dediğiniz şekilde bir rejim uygulanacaksa da türkiye ekonomisi dışa kapalı ve daha da içe dönük bir model uygulamalıdır. tl güçlenmeli diyorsunuz da paranın gücünü önemli ölçüde üretim gücünüz ve kaliteniz belirler. bizde üretim zayıf ve düşük-orta teknoloji ağırlıklı olup rekabet gücü sınırlıdır kaldı ki güçlü tl rekabet gücümüzü kırmaktadır. üretimimiz arttıkça ve teknolojisi yükseldikçe tl değerlenmelidir. aksi halde şu anda olduğu gibi güçlü tl üreticinin zamanla belini kırar. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak yanlış derim.

      Sil
    7. Hala sabit kur rejimi diyenler var sene olmuş 2019! Siz ne boş adamlarsınız! Sabit kura geçince sanki hükümetin her dediği olacak, hiç karaborsa olmayacak öyle mi? Çarşı, pazarı denetim altına alacakmış. Bu şekilde sadece kurun değil, malların da karaborsasını oluşturur halkı iyice galeyana getirirsiniz, bu bir.

      İkincisi, sabit kur rejiminde bırakın yabancı sermayeyi, sokaktaki adamın tl'de durmasını nasıl sağlayacaksınız? Bir gecede devalüasyon korkusuyla yaşamaya başlayacak olan halk dolarize olmaz mı, yastık altına dönmez mi?

      Boşsunuz hem de bomboş...

      Sil
    8. Bence alınabilecek en kotu karar olur, zaten boyle bir şeyin mümkünatı yok. Sabit kura gecrigimizde dolar kara borsaya düşer.

      Sil
    9. Sabit kura geçersek bugünümüzü mumla ararız

      Sil
    10. Malesef kamu kurumları sabit kur mümkün anlayışındaki hava akımı tarafından yönetiliyor. Rüzgar sona erdiğinde geriye toz duman kalacak.

      Sil
  2. Peki hocam MB rezervleri ile elimizi açık gören yabancı nereye kadar kuru baskılar? sorun sadece jeo-politik riskler mi ? teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Hocam Türkiye nin bu sıkıntıdan çıkması için esnek kur yerine sabit kura geçerse toparlama şansı var mıdır? Yoksa yolun sonu IMF mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gelirin giderinden fazlaysa sabit kura geçersin gerekte kalmaz geçmeye

      Sil
    2. Cansuyu lazım belediyelere.

      Sil
  4. Hocam kısa vade de buradan geri dönüş mümkün mü?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kısa vade için evet ama uzun vadede bu uygulamalrla aynı sorunlar yine çıkar ortaya.

      Sil
  5. Hocam bir üniversite öğrencisine şu anda kendi ve ailesi için ne yapmasını önerirsiniz? (Para biriktirme, dolar alma, kitap okuma vs.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çalışmasını öneririm. Kendi konularının dışında da çalışmasını.

      Sil
  6. Merhaba IMF veya gayriresmi benzeri (ne olduğunu bilmiyorum sadece duyuyorum) bir yardım olmadan bu göstergelerin düzelme şansı var mı? (Yapısal reformlar hariç yapacaklarını tahmin etmiyorum) Selamlar.

    YanıtlaSil
  7. Hocam emekli bir iktisatcı kardeşiniz olar teşekkür ediyorum harika özetlemişsiniz sevgilet

    YanıtlaSil
  8. hocam ikinci sinifta iktisat ogrencisi olarak goruyoruz imkansiz uclemeyi, ulkemizde ekonomi politikalarini duzenleyen kisi ve kisilere tekrar iktisat dersleri verilmesi gerekir diye düsünüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sn Tansu ciller ekomomi profesoru idi.

      Sanirim o da imkansiz uclemeden bi haberdi!

      Sil
    2. Dersler ezberlendiğinde işe yaramıyor, anlayarak çalışılırsa işe yarar.

      Sil
    3. Hocam bu cevabiniz Tansu Ciller icin miydi yoksa adsiz 1418 icin miydi?

      Ben tam ayirt edemedim :))

      Sil
    4. Ben Çiller e diye anladım :)

      Sil
  9. ekonominin temel kurali arz-talep dengesidir.Bir malin talebi fazla olursa ve arzida yeterli degilse o malin fiyati yukselir.Turkiye'nin yarim trilyon dolara yakin dis borcu var.vadesi geldikce bu borclar odenmek zorunda.Bunun ustune basta enerji olmak uzere ithal etmek zorunda oldugu bircok emtia var.yani Turkiyenin devamli bir doviz talebi var.Ihracat,turizm ve diger gelirler bunu karsilamiyor.Yani acik veriyoruz..Ayrica disadan yeni kredi almakta Turkiye'nin gittikce riskli bir ulke olmasi nedeni ile daha zor.Kredi derecelendirme kuruluslarida zaten bunu sik sik teyit edip not dusuruyor.Yani talep yuksek arz yeterli degil ve malin fiyati (burada mal doviz) yukseliyor.Ekonominin temel kurali calisiyor.Bu kadar basit.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye Ağustos 2018'den beri toplamda cari fazla verdi. "Ihracat,turizm ve diger gelirler bunu karsilamiyor." ifadesi genel olarak doğru, ama şu dönem için doğru değil.

      Sil
  10. Hocam Merhaba.

    Sizce Nisan ayı içerisinde bir ekonomu programına geçilecek mi?

    Söz ettiğiniz üçlüden( Faiz-Enflasyon-Kur) hangisini seçmek doğru olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nisan ayi icerisinde bir ekonomi programi beklediginize göre, simdiye Kadar bir ekonomi programinin olmadigini düsünüyorsunuz sanirim.

      Sil
  11. Merhabalar hocam peki sizce s400 füze savunma sistemi Turkiye ye iade zamanı geldiğinde kur da tekrar spükülatif bir dalgalanmanın olacağını tahmin ediyormusunuz. Çünkü kur da ki dalgalanmalara baktığınız zaman sürekli ülkere arasında ki gündem konuları üzerinden tetikleniyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. S 400 tek başına bu dalgalanmanın nedeni değil.

      Sil
  12. Hocam çok teşekkür ederiz. Elinize sağlık. 2.tabloda yer alan son yüzdesel değişim karşılaştırması "4 vs 3" e ait olacak sanırım.

    YanıtlaSil
  13. hocam trump'a konu içinde değinmemişsiniz, siyasi görüş gözetmeksizin, topraklarımızı isteyen israil ve destekcisi abd ve dünyayı sömürüp zengin olan avrupa şeffaf bir ekonomiyle mi bugünlere gelmiş ? Yine siyasi bir oluşum işaret etmiyorum kim olursa olsun, doğru/yanlış kavramının olmadığı bir ekonomi modeli var dünyada. Memlekettimizde herkesin refah içinde yaşamasını umuyorum fakat bunun metotlarının doğru/yanlış olarak kategorize edilmesi bence akla ziyan bir hareket olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Guzel kardesim ne kadar ekmek o kadar kofte. Biz uretmeden tuketmeye alistik.Koca koca rezidanslar, avm'ler, havalimanlari, kopruler yaptik. Son on yil, dunya da para boldu. Bu sistem yurudu. Bu yatirimlarin ne kadar ekonomik oldugunu hep birlikte goruyoruz. Eger verimli isler yapmis olsaydik, aldigimiz borclari rahatlikla oder, ustune kar ederdik. Onun disinda Trump, Israil, S400 la Fontaine'den buyuklere masallar.

      Sil
    2. Cem sonuna kadar hakli. Yillarca gökdelen rezidanslar köprüler tüneller ve otoyollar ile sevinen milyonlarca insan somdi körü ve tünelleri yesinler.

      Fabrika yerine köprü yapanlari ve fabrikalari satanlari yillarca alkislayanlar simdi gitsinler köprü altinda calissinlar.

      Sil
  14. Piyasalar AKP ye ekonomiyi hiç bilmediğini sadece dünya piyasalarında ki olumlu havadan yararlandığını acı acı öğretiyor. Tabi olanda bize oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha dün FED toplantısına göndermede bulunarak "şimdi ellerinde dolar tutanlar ve dolar alanlar bakalım ne yapacaklar " diye istihza ediyordu maliye bakanı. Görüldüki vatandaş EKONOMİ'yi ve temel verileri daha iyi biliyor!

      Sil
    2. Vatandaş şive komedisine de gülmüyor artık valla, kendisi komik duruma düşer onu yapan.

      Sil
  15. Çok ilkel bir soru soracağım hocam; Türkiye'nin "kırılgan beşli" grubundan olumsuz olarak çıkması mümkün mü? Bu nasıl olabilir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "kırılmış birli" olarak çıkabiliriz

      Sil
    2. Sesli güldüm

      Sil
    3. 19:47 Beğenme butonu olsa milyon tık alırdın. İyi cevap.

      Sil
    4. Gerçekten çok komik, 19:47 süper komik cevap olmuş:-)

      Sil
    5. Asiri kirilgan grubu kurucaz yakinda bu gidisle, o zaman cikariz kirilgan besliden

      Sil
  16. 2003-2018 arasındaki süreçte uzun yıllar boyunca tl bu sürecin yaklaşık %75 inde normalden değerli tutuldu. yüksek reel faiz - düşük kur politikası benimsendi. ki bu da ciddi bir tl değer kaybetme gereksinimi biriktirdi. son iki yıldır dalgalı biçimde belirgin değer kaybı yaşadı tl ancak müdahaleler nedeniyle birikim boşalmadı ve hala da ciddi bir değer kaybı gereksinimi bulunuyor kanaatimce hocam. bu yüzden önümüzdeki dönemlerde de dalgalı biçimde değer kayıpları sürecek gibi görünüyor. ne dersiniz hocam?.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet sanki gidiş o yönde gibi.

      Sil
    2. YTD diye ekleyin de hocam sonra başınıza üşüşmesinler :)

      Sil
  17. Mükemmel anlatmışsınız gerçekten sorunlar belli çözüm odaklı olmak zorundayız birini yaparken diğeri yıkılıyor adeta ekonomimizin

    YanıtlaSil
  18. Fed faiz artırımını bu sene için durdurdu ve seneye 1 faiz artırımı öngörüyor. Ecb'de parasal genişlemeye devam edebilir beklentisi var. Dün açıklanan almanya pmi düşük gelmesi avrupada resesyon korkusunu güçlendirdi. Tl dün 30-33 kuruşluk değer kaybı yaşadı. Enflasyon 20 ve bankaların tl vadeli mevduata verdiği faiz %18-19.stopajı düşürdüğümüzde %16-17lik bi faiz kalıyor ki bu da reel getiriyi -%4yapiyor. Tam bunlar göz önüne alındığında mb faiz artırımına gitmeli mi sizce?

    Bu arada yazılarınız için teşekkürler çook uzun zamandır yazılarınızı takip ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      MB'nin faiz artırması bir işe yaramıyoır çünkü aynı hataları tekrarlayıp duruyoruz.

      Sil
  19. Hocam bu namussuz dolar yine 7 yi 8 i vurur ama olan garibana oluyor. Benim ne kadar da dolardan zararım olsa bu hafta büyük ihtimalle zararı kapatirim. Peki gariban ne yapacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O gariban tam 17 yil senin onu düsündügünün % 0001 ini bile düsünmedi. Hazir makarnalari lüpletti.

      Üstüne size ve bizlere hakaretler ettiler. Hala da terörist diyor fetöcü diyorlar.

      Kicindaki donuna kadar neredeyse satanlari hala bastaci ediyorlar.

      Daha da beter olsunlar. Olacaklar da zaten.

      Layik olduklari sekilde yasayacak ve yönetilecekler.

      Sil
    2. Aynı vapurdayız.

      Sil
    3. Bunlar nasıl laf lar. Hepimiz yanlışlara kızıyoruz öfkeleniyoruz ama kimseye beter olsun sürünsün vb tarzda laflar etmiyoruz. Allah korusun Türkiye kötü duruma düşerse sen iyi durumda olmazsın bir vatan sever olmadığın aşikar ama inan ülke kötü duruma düşerse sen farklı olmazsın tabi o fetöcü üst kademeden veya Türk düşmanı ajan tayfasındam değilsen. Bu gemi batarsa sende içinde olursan eyvah vah tüh demenden bir fayda sağlamaz bu ülkenin ekmeğini yiyip batsı beter olsun demek insana hayr getirmez. Şöyle bir Irak a Suriye ye bak. Gemi batarsa farelerde adamlarda beraber batar.

      Sil
    4. Daha dün gemideydik, şimdi vapur olmuş, seneye artık kayığa sığmaya çalışırız(!)

      Sil
    5. Gemi batiyorsa ve gemiyi kemiren fareler durmadan artiyor, batacagini anladiysan ya o fareler ile batarsin ya da derhal terkedersin.

      Hangisini tercih edersiniz.

      Daha simdiden 250 bin tanesi terketti bile. Bir 250 bin daha olursa bu gemiyi kimse kurtaramaz artik.

      O terkedenler yillardir o garibanlara dogruyu anlatmaya calistilar. Yirtindilar didindiler. hapislerde cürüdüler. Her türlü hakarete maruz kaldilar. Yandas akil disi düzen icerisinde yapacak birseyleri kalmadi.

      Tarikat ve cemaatlerin kucaginda 5 Kilo makarna 2 ton kömüre geleceklerini sattilar. milyonlarca Ciftci, emekli ve aclik sinirinda sosyal güvencesiz calisan isciler sonsuz biat ve itaat icerisinde yanlis insanlarin yaninda yer aldilar. deniz bitti Bedelini ödemek zorundadirlar.

      Sonuc ortada.. Ve sen diyoersun ki gelin baskalarinin darmadagin ettigi ülkeyi toplayalim.

      Bu cagda bunu kimse yemez artik. Akilli, zeki ve maddi durumu iyi olan hicbir insani buna ikna edemezsiniz.

      "Insanlar layik olduklari sekilde yönetilir ve yasarlar" Benim sözüm degildir. Islam peygamberi Hz. Muhammed e atfedilir.

      Su anda yasadigimiz durum da bunun aynisidir.

      Gecmis olsun.

      Sil
    6. Adsız 12:06 sen o masalları ilkokul mezunlarına anlat, burayı takip edenler tanzim satışla serbest piyasaya müdahale edilemeyeceğinin bilincinde olan, reformist ve liberal görüşe sahip insanlar. Bu caka burda sökmez, en fazla gülünür geçilirsin.

      Sil
  20. Yazınız için teşekkürler hocam. Kırılgan beşlinin kur tablosundaki 6. Sütün 3 vs 4 olması gerekmiyor mu?

    YanıtlaSil
  21. Hocam seçim sonuçlarının kur üstünde nasıl bir etkisi olabilir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok derin bir konu ve soru. Buna cevap icin sayfalar yetmez.

      Sil
    2. Kur konusunda tahminim yok.

      Sil
    3. Cok kisa ve öz oldu.. Yanildim.

      Sil
  22. Mahfi bey

    1) Tarihte hiç; X ülkesi hükümeti, Y ülkesi hükümeti, Z ülkesi hükümeti ile IMF görüşmeleri sonucunda anlaşmaya varılamadığı oldu mu? Eğer olduysa birkaç örnek yazar mısınız?

    2) Türkiye'deki hükümetler ile IMF görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığı hiç oldu mu? IMF'yle masaya oturulduğunda anlaşma hep sağlandı. Sağlanmadığı dönem(ler) oldu mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1) Genellikle böyle bir şey pek olmaz çünkü görüşmeler öncesinde her şey zaten belirlenmiş olur.
      2) Hiç olmadı.

      Sil
  23. Saygılar hocam. Yazılarınız için Size teşekkür borçluyuz.

    Hocam mb döviz rezervi, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı gibi verileri kendimiz nerden bakabiliriz?

    Tl tekrar değer kaybettiği için üfe ve dolayısıyla tüfe tekrar artar mı?

    Teşekkürler hocam

    YanıtlaSil
  24. Ustat Batarel'in kulaklarini cinlatalim buradan.

    O zaman 30 milyar vardi, simdi 20 olmus, onun teorisini uygulayacak kadar bile para kalmamis.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bi satacaksın 5 milyar dolar , piyasalar şok.. Bir daha satacaksın affetmeyeceksin. Piyasalar bayılacak herkes dolarını satacak 1 dolar=1 tl olacak. Bam bam bam...

      Sil
    2. :))))))
      ortada teori meori ,almadi para kalmayinca tabii

      Sil
    3. Batırel teoremiyle bu sene Nobel Ekonomi ödülünü alması bekleniyor Neco abimizin :)

      Sil
  25. Tablonuzdan bizim artık o 5'lide olmamamız, onlarla birlikte değerlendirilmememiz gerektiği sonucu net olarak görülüyor, bizim bugun geldigimiz noktadaki durumumuz onlardan oldukça vahim.
    Dövizimizin artması ya da azalması da kalıcı bir gelişmeden kaynaklanmadığı için anlamsız;sadece anlık değerlendirmeler için bir ifadesi olabilir ama uzun vadeli değerlendirme yapacaksak onun da bir anlamı yok.
    Asıl soru yabancı para bağımlılığını nasıl aşacağız olmalı? O da ancak oldukça uzun vadeli bir programa bakar ki onun da ışığı zayıf.
    Bu kadar kırılgan olan bir şeyi az icraatla/çok lafla/bakan esprileriyle saglamlastiramazsiniz.
    Tüm taşları artislik yapmadan ortaya döküp yeni ve sürdürülebilir bir program ortaya koyulmazsa sonumuz hüsran.

    YanıtlaSil
  26. Gitme sana daha fazla faiz veririm demek yerine yerli mudilerin faiz kazançlarına göz dikip zorla mevduat faizini baskılatmasalardı kimse TLmevduattaki parasını çekip son 4 aydır döviz almazdı.
    Ben bu kadar salağın bir yerde toplanabileceğine hayatta inananmazdım, gördüm inandım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdi döviz mevduatlarındaki stopaj arttırıldı

      Sil
  27. Faiz fobisi ülkeyi nereye getiriyor. Faize karşı olanlar bile bu fobi nedeniyle olanların, olacakların faizin kendisinden kat kat zararlı olduğunu iliklerine kadar hissediyorlar.

    Paranın zaman maliyeti, para politikasının en temel kavramıdır. Faiz kandaki oksijen gibidir. Eğer fazla oksijen oksidasyona neden oluyor, hücrelerin yapısını bozuyor diye kanda oksijeni gereğinden fazla kısarsanız, bu sefer kan vücuttaki diğer organlara yeterli oksijen götüremez ve organ çökmeleri başlar. Bizdeki normalde batmayacak firmaların bile batmaya başlaması işte bu organ çökmesidir. Kan’ın acil oksijene, piyasanın ise acil gerekli, dengeleyici faiz oranına ihtiyacı vardır. Faiz fobisi nedeniyle sağlıklı olabilecek bünyeyi daha da zorlamayın. Beyindeki oksijen yetersizliği çok kötü sonuçlara yol açar, bizdeki çok yüksek olabilecek devalüasyon oranları gibi. Ekonominin acil oksijene yani dengeleyici faiz oranına ihtiyacı var. Bundan sonra beklentileri düzeltin, büyük projeleri durdurun ve asgari ücretliden daha az vergi veren ama daha çok kazanan herkesi adil olarak vergilendirin. Parayı harcarken de yani yatırım yaparken de bunu inşaate yatırıp bir kerelik 100 liralık gelir yaratılması yerine sürekli 100 liralık gelir yaratacak fabrikalara yatırın. 50 kişiyi istihdam eden inşaat yerine aynı parayla 150 kişi istihdam eden fabrikalara yatırın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faiz kandaki oksijen gibi degil, damardan verilen sentetik uyarici madde gibidir olsa olsa. Surekli alirsaniz, dozu arttirirsaniz o kanin dolastigi tum damarlar zamanla tahrip olup parcalanir. Sonrasi krizdir.

      Borc ile para vermek, dogal bir ticari faaliyet degildir, zahiridir, ahlaki bozulmanin sonucudur. Iki kucuk cocugun birbirinden borc istedigini gorebilirsiniz belki cunku bu cok dogaldir, ancak faiz talep ettigini goremezsiniz. Ticareti cocuk masumiyetinde yaparsaniz faiz diye bir seyin varligindan bile haberdar olmazsiniz. Belki bu gunumuzde mumkun olmayabilir, ya da cok zor olabilir ancak bu bir ticari ahlaksizligi, normal gibi gostermeyi hakli kilmiyor.

      Sil
    2. Faizi kabul etmeyip onu göz ardı edecek politikalar uygularsanız, bir sonraki adımda daha çok faiz ödemeye maruz kalırsınız. Zaman, mekan ve paranın olduğu yerde doğal olarak faiz vardır. Allah böyle yaratmış.

      Sil
    3. Adsiz 23:56, zaman, mekan ve paranin oldugu yerde dogal olarak hirsizlik da vardir. Ama hirsizlik olmazsa ekonomi olmaz demiyoruz. Bir seyin ekonominin parcasi olmasi, onu ekonominin vazgecilmezi yapmiyor.

      Sil
    4. Borç, doğal bir ticari faaliyet değildir diyen adam acilen nefes almayı bırakıp, oksijen israfından vazgeçmelidir.

      Sil
    5. Kalkınmış ülkeler arasında faizsiz bir sistem kullanarak bunu başarmış olan bir tek örnek var mı?

      Faizsiz (olduğu iddia edilen) sistemler kullanarak kalkınmış ya da herhangi bir ekonomik başarı sergilemiş bir ülke ya da ekonomik sistem var mı?

      Öyleyse daha neyi konuşuyorsunuz? Yakıtsız roket yaparak da Ay'a gidilebileceğini söyleyen bir insanla ne kadar tartışabilirsiniz?

      Sil
    6. Gene 1trilyon dolar bile olmayan ekonomisiyle dünyaya kafa tutmaya çalışan siyasal islamcılar doluşmuş buralara. Şu anki dünya sisteminde, para ve zaman olduğu için faiz kaçınılmazdır. Bunu birileri faiz lobisi diye ingiltere’de konuştuğunda çok güzel test etti, sonra bakanlar seçime kadar ingiltere’de kaldı öyle demek istemedi vs. Şeklinde izah etmek için. Şu anki kriz 2014’te sivilceydi, ali babacan patlatalım dedi ali babacan’ı görevden aldılar. Mehmet şimşek zamanında çıban oldu temizleyelim dedi adamı siyaset sahnesinden aldılar. Çıban şimdi kanser oldu, vücudu hem zehirliyor hem de yayılıyor ama hala kurtulmak için iş yapmıyoruz. Bu çıban bu vücudu öldürür, biz hücreler de o vücutla beraber kara toprak oluruz. Bir beton aşkına Ya Râb, ne ülkeler batıyor!

      Sil
    7. Bence kavramlar konusunda buyuk karmasalar icerisindesiniz, birisi ulke analistligine soyunmus siyasal islamdan girmis, birisi faiz ile borcu karistirmis, birisi roket yakiti ile faiz arasina analoji kurmus.

      Kavramlari bu kadar karmasik dusunmeyin, insanlar binlerce yildir ticaret yapiyor, binlerce yildir borc aliyor, borc veriyor. Faizli de aliyor, faizsiz de aliyor.

      Soyle dolandirmadan herkesin anlayacagi dilde tekrar edelim:
      Borc, ileri bir vakitte geri odemek kosuluyla alinan veya verilen bir kiymete (para, altin vs.) denir.
      Faiz, verilen ya da alinan bir borca ek olarak olarak istenen bedeldir.

      Dusunun babanizdan borc istiyorsunuz, babaniz diyor ki, sana borc veririm ama bedeline de katlanmak zorundasin. Ya da cocugunuza borc veriyorsunuz, diyorsunuz ki 'bu borcu veriyorum ama sadece verdigim miktari geri odemen yetmez bedelini de odeyeceksin'. Iste bu kadar dogaldir borc karsiliginda faiz talep etmek.

      Enflasyon, paranin bugunki degeri, obur gunki degeri, kacan balik buyuk olur maliyeti gibi dolambacli yollari gecin, isin ozunu anlayip kabul etmeden, cevresinden uretilen bahaneleri tartismanin anlami yok, her birisi ayri ayri degerlendirilebilir.

      Sil
  28. Hocam, döviz rezervlerinin tekrar artması için hangi senaryo veya senaryoların olması beklenebilir? Çok ciddi bir düşüş olduğu görülüyor son aylarda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapısal reformlar olmadan kalıcı düzelme olmaz.

      Sil
  29. Siyasetçilerin dış politikada oraya buraya bağırıp çağırmayı bırakarak, monşer diye alay ettikleri o eski ama tutarlı dış politikaya dönmeleri gerekir. Biz bırak Doğu Türkistan’ı yanımızdaki Kırım’ın ilhakine bile yüksek sesli tepki gösteremezsen, Golan Tepeleri diye bağırmak durduk yere ekonomimizi daha zor hale sokuyor. Din temelli bu ve din temelli faiz karşıtı açıklamalarla kendi kendimizi vuruyoruz. Din temelli bakış açısından çıkıp reel politiğe ve reel Economics e uygun politikalar yürütmeliyiz. Bu arada salak Venezuela yönetimini bir takım saiklerle desteklemeyi bırakmalıyız. Ülkeyi açlığa sürükledikleri açık açık ortada. Mısır’la arayı düzeltmeliyiz. Avrupa’ya sataşmayı bırakmalıyız. Çin ile ilişkiyi acilen çok yüksek düzeye taşımalıyız. Türkiye zaten çok zor bir coğrafyada daha da çok kendimizle ilgili olmayan bataklıklara sürüklenmeyelim. Türkiye macera arayıp, yanlış arkadaş seçecek durumda değil. Ortadoğu’da, Avrupa ile Asya arasında, Rusya ile Afrika arasında büyük devletlerin çok çıkarı var ve yanlış tarafta olursan un ufak olursun. Tamam güçlü bir bölgesel ülkeyiz ama sadece bu kadar. Bölgesel bir güç. Global güçlerin arasında fillerin tepişmesinde olduğu gibi daha zararlı çıkmayalım. Beka sorunu yokken lütfen din temelli yaklaşımlarla beka sorununa yol açacak davranışlardan uzaklaşalım.

    YanıtlaSil
  30. Bence Ataturk'u hiçbirimizin tam olarak anlamadığını gösteren olaylarin küçük bir onizlemesini görmekteyiz. Bu kafayla da bizden bi cacık olmaz. Yahu ne alaka şimdi ekonomi ile Atatürk derseniz Mahfi bey size birgün anlatacaktır eminim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harun bey biz sizden dinlemek isteriz.

      Sil
    2. Ya arkadaş Atatürk gökten ekonomi ayetleri mi indirdi bizim mi haberimiz yok. Modern ekonomi biliminin iktisatcilari vardır. Tüm dünya ekonomisi bu iktisatçıların teorilerinin uygulanabilirligine göre yönetilmeye çalışılır. Mustafa Kemal Atatürk u biz de çok seviyoruz ama peygamber gibi ilah gibi konumlandırmayalim.

      Sil
    3. Atatürk gibi cephede bile elinden kitap düşmeyen bir insanın Hegel'i, Marks'ı okumadığını düşünmek bence saflık olur. Bu nedenle mutlaka diyalektik felsefenin ne olduğunu da gayet iyi biliyordu. Buradan şöyle bir çıkarsama yapabiliriz:

      Kendisi; çökmüş, tükenmiş bir imparatorluğun enkazından Türkiye Cumhuriyeti'nin doğmasını sağlayarak, medeniyet devrimlerini yaparak, 10 yıl gibi kısa sürede böyle bir coğrafyada her türlü olumsuz koşula rağmen çağdaş bir ülkenin temellerini atarak müthiş bir tez ortaya koydu. Elbette bu toplumda hem kendisinin, hem de ortaya koyduğu tezin antitezinin de ortaya çıkacağını biliyordu. Bugün okuyup "bu adam bu günleri nasıl görmüş" diye şaşıp kaldığımız gençliğe hitabe, nutuk v.s.'yi bu nedenle yazdı. O zamandan bu zamana bir düşünce köprüsü kurdu ve bizlere bu şartlar altında neler yapmamız gerektiğini kendi bakış açısıyla anlatmaya ve yol göstermeye çalıştı.

      Peki biz anladık mı? Anlayanlar çok çabaladı ama elle tutulur bir şeyler yapamadı, anlamayanlar, anlamak istemeyenler, yanlış anlayanlar ve kasıtlı olarak anlamamakta direnenler ise memleketin canına okudu. Şimdi tamı tamına antitez dönemindeyiz. Belki de onun bize anlatmak istediklerini sonunda anlayıp kitlesel olarak uygulamanın tam zamanıdır, eğer şimdi de bunu yapamazsak bizden bir cacık olmayacak.

      Harun bey'in yorumundan ben bunu anladım. Yanlış anladıysam düzeltsin lütfen.

      Sil
    4. Adsız23 Mart 2019 23:00
      Bu söylediklerinizin içi dolu değil. Atatürk 21. yüzyıl dünyası için politikalar üretmedi, üretemezdi de, her yerde Atatürk aramayın.

      Sil
    5. Adsız 01:47

      Burada makale yazıyor olsak her yazdığımız cümlenin içini doldurmaya çalışırdık ama yorum ve yorumlara cevap yazıyoruz. Yukarıda yazdıklarımın neresinin içi boş, neresinin dolu ve neresinde Atatürk'ün 21.yy politikaları ile ilgili tek bir kelime var, kısaca belirtebilirseniz sevinirim.

      Sil
    6. Atatürkün "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözü var ya işte o söz tek başına 21. yüzyıl için yeterlidir.

      Sil
    7. Hocam teşekkürler. Kisa ve net.

      Sil
    8. Görülüyorki bazi firsatcilar da Atatürke saldirmanin dayanilmaz hafifligini kabak gibi ortaya cikariverdi.

      Yuh desem ayip olmayacak artik. Atatürkü peygamber ile kiyaslayip bizlerinde ona bir peygamber gibi hatta daha da Ileri giderek ilah gibi konumlayanlarin oldugunu söyleyecek Kadar sig bir acidan vurup tersten giydirmeye calisiyor uyanik.

      Atatürke küfür ede ede sadece 17 yilda ülkeyi ne hale getirdiler farkinda bile degil. varsa yoksa dinsiz Atatürk.

      Hele hele u kisa sürede götünün kili olabilecek kadar olgunlasmis tapicilara asla birsey söyleyemezler.

      Sil
  31. Sayın hocam ben gerçekten bazen dehşete kapılıyorum. Bizi yöneten insanlar nasıl akıldan, bilimden bu kadar uzak karar alabiliyorlar.Ekonomi biliminin en temel savları dahi uygulanmıyor, faiz sebep enflasyon sonuçtur gibi yada faizleri baski yaparak düşürmek gibi o kadar abes işler oluyor ki insan anlam veremiyor. Hiçmi kitap okumuyorlar hicmi makale okumuyorlar hicmi sizin gibi degerli bilim insanlari dinlemiyorlar. Üniversite 1. sınıf bir iktisat ögrencisi Erdal Ünsal hocanın iktisata giris kitaplarina dahi bakan bir ögrenci bu absürtlükleri yapmaz.

    YanıtlaSil
  32. Değerli arkadaşlar, https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?/evds/serieMarket linkinde net döviz rezervlerini görüntülemek için seri adına ne girmek gerekiyor? Şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (Dış Varlıklar - Döviz Yükümlülükleri) / TCMB USD Alış kuru

      Sil
  33. Sayin Hocam,

    Merkez Bankası’nın açık tuttuğu bilançosunda 4 milyar dolarlık bir eksiğin olduğu ve Bu paranın seçim harcamalarına yönlendirildiğine yönelik iddialar var

    Siz böyle bir acigin oldugu bilgisine sahipmisiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır değilim, böyle bir şeyin olduğuna da inanmam.

      Sil
    2. Botaş'ın 3 milyar küsürlük ödemesi varmış..

      Sil
    3. Büyük oynayan kazanır.

      Sil
  34. Linkden ücretsiz abone olduktan sonra TCMB Bilanço verileri-Merkez bankası döviz rezervleri seçenekleri ile görüntüleme yapılabiliyor ancak ben Altın(Milyon ABD Doları) ve Merkez Bankası Brüt Döviz Rezervleri(Milyon ABD Doları) seçeneklerine ulaşabildim. Net rezervler için özel formül oluşturmak gerekiyor galiba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (Dış Varlıklar - Döviz Yükümlülükleri) / TCMB USD Alış kuru

      Sil
  35. Kırılgan beşli yersiz bir tanım artık, şuna kırılgan dörtlü desek daha olmaz mı? Türkiye uzun zamandır bu grubun parçası değil belli ki uzun zaman da ayrı hareket edecek.

    YanıtlaSil
  36. Hocam Çin yuan'ı kisa-orta vadede devalue eder mi ? Sonucunda bize ne kadar dokunur ?

    YanıtlaSil
  37. Hocam çözüm bulamayınca eski yöntemlere dönüş yapılıyor fakat eskiden de başarılı olmayan yöntemleri tekrarlayarak biryere varılamayacağı kesinken, eskiden olduğu gibi tanzim satış gibi yada kur ve faiz üzerinde baskı kurmak gibi çok dolaylı ve eskimiş başarılı olmayan yöntemlerle günü kurtarmak için ülke ekonomisini çok daha ağır hasta yapılıyor. Bu kadar büyük hasarı başka bir hükümet verseydi ekonomik olarak eminim sokaklarda gösteriler falan yapılırdı. Bence halk benim istediğim adam olsun birşekilde düzelir mantığı ile ilerliyor. Malesef bu hadar çok daha büyüyüp halkın kendisini fazlasıyla acıtmadıktan sonra, işi ehline vermek yada layık olana görevi tevdi etmek gibi bir düşünceye sahip olamayacaktır. Halkın akıllanması için bence hasarın büyük olması ve seçimden sonra kendisine dokunması bence daha iyi olacaktır. umarım ozaman ehliyet ve liyakat nedir öğrenirler.

    İyi çalışmalar yazınız çok güzel olmuş teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Halk kendisine güven veren yönetecek kişi bulamadığı için mevcut durumu devam ettirmektedir,hatta muhalefeti "bugünkü haliyle " yetersiz bulmakta, ve kerhen oy vermektedir . BU DURUM TESPİTİDİR ,doğru olup olmadığıda ayrı bir meseledir .

      Sil
  38. İmkansiz ucleme teoremini kisitli bir sure olarak secime kadar basarmamiz mumkundu. Secim psikolojisiyle risklerin arttigi bir donemde bankalara baski bir tik gevsetilmeliydi. Son bir haftada doviz stopaj isi cok abuktu. Ha hersey denkgelseydi de artan psikolojisi tukenmis vatandas sayisida etken olabilirdi. Asil sinav yeni basliyor

    YanıtlaSil
  39. Bu eksilen döviz rezervlerinin ne kadarı abd yi protesto için yakılan dolarlar?

    YanıtlaSil
  40. Sayin Hocam,

    Acik ve net olarak soruyorum..

    Dolar kuru bu gidisle 8 TL seviyesini görecek. Hem siyasi, hem uluslararasi hem de ülke ekonomik verileri berbat.

    Böyle bir durumda IMF ile olaganüstü imtiyazlarla bir anlasma bekliyormusunuz.? Ya da bunu beklemek yanlis bir düsünce midir?

    2. sorum.. Büyük imtiyazlar ile IMF anlasmasinin diger adina " Duyunu Ummumiye" demek yanlis olur mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF ile Düyun- u Umumiye çok farklı.

      Sil
    2. Neresi farklı hocam..

      Tabii ki 1890 ların şekli ile bugün olmayacak.

      Bunu bir türlü gorememenizi bir türlü anlayamıyorum. Sadece iktisadi ve finsnsal teoriler ile bakmak çok büyük eksiklik.

      Imf ve buna benzer finansal kuruluslar küresel emperyal sülüklerin organize ettiği oluşumlardır. Ilk önce bizim gibi geri zekalı ülkelerin yöneticilerini ayarlarlar uygulattiklari politikalar ile dışa bağımlı hale getirirler..
      Bu öyle bir kumpastir ki onlar olmadan bu emperyal kuruluşlardan 1 kuruş bile borç alamazsın.

      Imf de bir hayır kurumu olmadığına göre bunu ne karşılığında yapar. Kılıfını uydurur sana bu borcu ne karşılığında ayarlar 20-30 sene sonra anlarsın. 1960 'tan beri olduğu gibi.

      Hocam adı duyunu umumiye olmaz Tabii..

      Ha imf bizi çok sevdiği için karşılıksız hicbir siyasi çıkar gözetmeksizin kara gözümüz kasımız için yapar diyorsanız onu bilemem artık. Demek sizin bildiğiniz başka birşey vardır artik.

      Sil
    3. Dara düştüğünde piyasadan normal faizle borç bulabilirsin. Şu an piyasadan bulamıyoruz çünkü kimseyi şeffaf olduğumuza ve doğru işleri yaptığımıza ikna edemiyoruz. En son yapılan eurobond ihalesinde faiz %7,5 idi

      Piyasadan bulamazsan daha da yüksek faizle Çin'den alabilirsin. Onu da yaptık

      IMF ise %1,5 gibi bir faizle çok ciddi kredi sağlayabilen bir kuruluş. E bunu vermesi için önce parayı geri alabileceğine ikna olması lazım, senden bir takım reformları yapmanı bunun için istiyor.

      Duyun-u Umumiye ise kendi vergi memurları olan, kendi askeri gücü olan, kendi vergisini toplayan ve Osmanlı'nın doğal kaynaklarına el koymuş olan bir yapıydı.

      İkisini aynı şey zannetmek en hafif tabiriyle bilgisizliktir.

      Sil
  41. TL mevduat stopaj oranını sıfırlasak nasıl olur .Döviz düşer mi.Şu an %15 oran.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Döviz mevduatını faiz geliri için tutan kimse olduğunu sanmıyorum.

      Sil
  42. Bir kere para piyasalarina faizi yukselterek taviz verildi. Artik conta yakana kadar ayni hikayeyi izleyecegiz, az biraz Turkiye iktisadi tarihini takip eden herkes bu isin sonunu bilir.

    Koltuk ugruna 'faiz korosuna' boyun egen MB ve hukumet/baskan bu gunlerin sorumlusudur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorun para piyasasında değil, ekonomi politikasının yanlış uygulanmasında.

      Sil
  43. "...bu dönemde de imkânsız üçleme hipotezinin doğru olup olmadığını test etmiş olduk. "
    İyi güzel de hocam bu deneyler çok pahalıya geliyor, ülke ekonomisi söz konusu, hazır denenmişi vardır zaten, keşke onları okuyup öğrensek de kendimiz tecrübe etmekten vazgeçsek.
    Keşke de keşke..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen böyle olur ama bizde hep böyle oluyor ne yazık ki.

      Sil
  44. Hocam iki soru:
    1- Kırılgan 5'liden bariz bir şekilde ayrışıyoruz. Bu gidişle bu grup içersinde değerlendirilmeyebiliriz gibi geliyor bana. Haklı mıyım? Haklıysam hangi gruplama içersine girmiş olacağız?
    2- Hep söyleyegeldiğiniz yapısal reformlar olmazsa krizden çıkmamız mümkün görünmüyor. Alınan tedbirler günü kurtarmak için yapılan manevralar. Eğer sağlam reformlar yapılmazsa, piyasaya müdahale ile yönetmeye çalıştığımız ekonomi orta-uzun vadede iflasa gider mi? Veya bu ayarda devam mı eder?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Aslında bizi yeni bir kırılgan beşliye dahil ettiler: Arjantin, Katar, Pakistan, Mısır, Türkiye
      2. İflas olmasa da böyle bata çıka gider.

      Sil
    2. Teşekkür ederim Hocam

      Sil
    3. İflas etmesek bile 70'li, 80'li yıllarda kanıksanmış olan yoksul günlerimize geri döneriz.

      Sil
  45. Merhaba Hocam. Değerli yazılarınız için çok teşekkür ederim. Size bir sorum olacak:

    Çin'in durumunu bir makalenizde gayet net anlattınız. Avrupa Birliği'nin durumu malum. FED'in son toplantı kararları doğrultusunda, enflasyonun düşmesi reel faizi pozitif seviyeye çektiğinden ve global büyüme oranlarının da düşeceği kesinleştiğinden; önümüzdeki süreçte dolara talebin artacağını, borsalarda ve emtialarda sert satışlar geleceği öngörüsü doğru olur mu? Altının ons fiyatı bu durumdan negatif etkilenir mi?

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  46. Mahfi hocam Erkan Öz'ün tarihin en büyük ekonomik krizi geliyor görüşüne katılıyor musunuz ?

    YanıtlaSil
  47. Tek çözüm var faizi sıfır yap !zaten dış ticaret dengeli gidiyor euro /dolar bir miktar arstada artan ihracat nedeni ile hızlı düşer tahmini 1 ayda ülke dengelenir sıfır faiz nedeni ile işsizlik biter ev vb emtialar değerlenir ve Türkiye işçi ithal eden ülke olur....tek çözüm sıfır faiz.bu teorinin adı : mutlu kaos teorisi .Mustafa Kemal kırısgil 05412109560 detayları özelde yazarım

    YanıtlaSil
  48. Şahsım olarak öncelikle burada ders niteliğinde vermiş olduğunuz bilgilere müteşekkirim. Ben belli bir yaşa kadar finans üzerine hiç araştırma yapmamış, üniversite mezunu 10 senelik mühendisim. Anlatımınız o kadar düzeyli ki bize hitap edebiliyor. Eğitimde de keşke böyle açıklayıcı örneklerle eğitim sistemi, insanımız bilinçlense. Eğer bilime güvenmez isek sonumuz hiç iyi olmaz, bunu tarihte örnekleri sayısız....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Evet tek çıkış yolu (her zaman) bilimdir.

      Sil
  49. Hocam, siz kafa yorup TL niçin değer kaybetti diye düşünürken bakın BDDK, müşterilerine döviz alımını tavsiye ettikleri için bankalara, Türkiye'nin büyüme tahminini düşürmek sureti ile manipülasyon yaptığı için de JP Morgan'a soruşturma açmış :)

    Böyle giderse siz buna benzer daha çok yazı yazarsınız. Bence başlıkları şimdiden hazırlayın: TL neden çakıldı? Bu ani düşüşün sebebi ne? Ne oldu da dolar tavan yaptı falan gibi. Bu yorumu yayınlarsanız ve bu yorumdan dolayı size de manipülasyon-spekülasyon yaptığınız için soruşturma açılırsa savcılığa giderken sizi yalnız bırakmam, Sarıyer'den alır Çağlayan adliyesine götürürüm, merak etmeyin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kur tahmini yapmıyorum, kimseye de döviz veya altın ya da başka bir şey alın diye tavsiye vermiyorum. Çünkü ben yatırım danışmanı değilim.
      Ama yine de desteğini için teşekkür ederim.

      Sil
  50. Hocam hem faiz hem kuru denetlenemez demişsiniz. Biz değil ikisini hatta birini denetlemek, ikisini de denetleyemeyeceğiz gibi görünüyor.

    YanıtlaSil
  51. borçlu bir ülkesin birde 2010dan sonra dolar bol ve ucuz diye özel sektörün işin tadını kaçırmış alabildigine borçlanmışsın hiçdegilse durumuna göre davran sana ne golan tepesinden dünyada topraklar zaman zaman el degiştiriyor şimdide israil topraklarını genişletiyor ancak israil savaşarak almış buraları hem flim çekeceksin sögüt benim kılıç hakkım diye hemde israilin hakkı yok diyeceksin bize ne arabın kaybettigi topraktan israilin arkasında amerika var bizim durumumuz malum ne diye ortaya atlıyoruz döviz rezervlerin yerlerde sürünüyor abd den fazla yardım yapıyormuşuz ondan somra kırılgan beşlinin en kırılganı biz oluyoruz biraz makul olalım 35milyar dolar suriyeliye harcıyoruz döviz rezervimiz 21 milyara iniyor sonra piyasa darman duman

    YanıtlaSil
  52. Hocam çok güzel anlatmışsınız elinize sağlık ama benim bir sorum vardı size, TL niçin değer kaybetti?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Damadın stand-up gösterisinde Anadolu'nun farklı şiveleri ile dolar alanlara yüklenmesi ve ardından da dolar hesaplarında stopajın %20'ye çıkarılması nedeni ile değer kaybetti canım kardeşim. Bak, Mahfi hoca yukarıda makro-ekonomik koşulları sıraladıktan sonra ne demiş: " Bu durumda bir noktadan sonra sigortaların atmış olmasına da şaşmamak gerekir". Şimdi anladın mı?

      Sil
  53. İmf’yi düşman gibi görmenin manası yok. Ülkenin dövize ve ciddi bir disipline ihtiyacı var. Meydan okuyarak ekonomi yönetilince TL’nin değer kaybetmesinden normal birşey olamaz . (Hukuk, onu konuşmaya gerek yok sanırım)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF sadece para verse hiç sıkıntı yok. Parayı verirken istediği şartlar orta uzun vadede seni köle etmeyi amaçlıyor

      Sil
  54. Dengeli üretip dengeli tüketmeden işler yoluna girmez ve kur, faiz, enf düzelmez düşüncesindeyim, Mahfi hocam selamlar!

    YanıtlaSil
  55. hocam selamlar. ben borsayala geçen sene tanıştım ve her geçen gün teknik analizimi daha da güçlendiriyorum ancak sadece bununla yeterli olmayacağını biliyorum. bana finans camiasını daha iyi anlayabilmeme yardımcı olacak ve finansal okuryazarlığımı daha da güçlendirecek kitaplar önerebilir misiniz ?

    YanıtlaSil
  56. Merhaba hocam, tahvil getirilerinin düşmesi talep eksikliğinden mi kaynaklanıyor talep fazlalığından mı? Aydınlatıcı yazılarınız için teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  57. Sayın hocam,
    Hem AB üyesi olsak hem de euro bölgesi ülkesi olsak acaba durum ne olurdu?
    Bu kur şoklarının karşılığı ne olurdu?Zira kullandığımız para euro olacaktı, kur şoku falan olmazdı herhalde.Ama sıkıntı ne şekilde yansırdı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yunanistan olurduk. Bankada iserse 100 000 euron olsun,bankamatikten sadece 100 Euro çekebilirsin.

      Sil
  58. Hocam üretmeden sürekli ithalat ile kur nasıl düşer? patates bile ithal eder hala geldik yıllardır beton yapılan yatırımlar. Tarıma, sanayiye, orta düzeydeki küçük esnafa yapılsaydı. Ne enflasyon ne de işsizlik bu durumda olmazdı.İyi veya kötü daha 4 sene AKP ülkeyi yönetecek,acil tedbirler alınmazsa dolar 2020 kadar 10 TL bile olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakanimiz dedi ya, paramiz var ki patatesi ithal ediyoruz.

      Sil
    2. Tarımı anlarım da, küçük esnaf vergi vermeyen bir parazit.

      Sil
  59. Hocam bazı arkadaşlar ekonomik terimleri hatalı kullanıyor. Bizdeki slumpflasyon değil trumpflasyondur :))

    YanıtlaSil
  60. Hocam İktisat bölümü öğrencisiyim kpss alan hazırlanıyorum güzel bir tempoyla ama sonu karanlık olarak görüyorum ve ticaretle uğraşmak isteyen birisiyim ne önerirsiniz bana ?

    YanıtlaSil
  61. Hocam fiyatının %40 ini kredi kullanarak bir araba almayı düşünüyordum ama bu ekonomik krizde sizce mantikli olur mh

    YanıtlaSil
  62. İnşallah bu testten de almamız gerekem dersi kaçırmayız

    YanıtlaSil
  63. Sayın hocam,
    Kurdaki artışlar borsadaki doviz kazancı olan firmaları sizce nasıl etkiler? Ornegin THY! Bilancosu yanılmıyorsam dolarla tutuluyor.

    YanıtlaSil
  64. Kerem İNANIR24 Mart 2019 01:01

    İmkansız üçleme bize birşey yapamaz hocam merak etmeyin, bakın anında BDDK JP Morgan ve bazı bankalar hakkında hemen inceleme başlatmış. Önümüzdeki hafta dolar yerle bir olur, hiç sıkıntı yapmaya gerek yok 🙄
    Emeğinize, ellerinize sağlık, anında bilgilendirme yazısı için teşekkürler, sevgiler ☺️

    YanıtlaSil
  65. Son zamanlarda en cok üzülerek okudugum ekonomi yazisı. Çünkü diğerleri tahmin yaparken.burda neden nasıl oldu ve neler olacak diye bilimsel kanıtlar sunmuş mahfi hocam emeğinize sağlık. Allah ülkemizin başındakilere akıl fikir halkımıza da sabır ve belagat nasip eylesin.

    YanıtlaSil
  66. En acısı da bu günlerin geleceğini bile bile engel olamadık. AYM bin açtığı kapatma davası sonrası asimile edilmesi, BA ya suikast safsatası ile kozmik odadan içeri fetönün saldırısı, Genelkurmay başkanının terör örgütü liderliğinden yargılanması hatta hapis yatması... bu tezgahların sonuçlarını ve sonraki adımlarını görenlerin bunları engellemeye gücü yetmedi. Geri dönüşü olmayan ve paramızı hammaddesinden son ürününe kadar dışarıya ve içimizdeki Müteahit İrlandalılara hortumlatan inşaat yatırımları ile iyice dine çekildik. En kötüsü buydu artık düzeleceğiz diyorlarya her zaman daha kötüsü vardır ve planları da hazırdır. Siz boş boş gürültü yaptıkça ardından yeni darbe hep gelecektir. Bundan sonra mecburen yapılacaklar, önce harcamayacağız yani zaten para yok harcayamayacağız, sadece yerli kullanacağız, ve mecburen borç alıp o borcu verenlerin dayatmalarını minimumda kabul edeceğiz. Adaletin ve eğitimin temeline konan dinamitler ve bunlara engel olmayan yetkililer bile bile bu ülkeyi yıkmaya çalışanlardır. Seçimden sonra korkarım ki vergilerimiz bombalara daha çok harcanacak. Hocam size de çok teşekkür ediyorum. Son 6 ayda hem sizi tanıdık hem de çok şey öğrendik ve her gün de öğrenmeye devam ediyoruz. Bir şeyi merak ediyorum. Dolar ve dolarla ticaret viop forex vs. Komple yasaklanabilir mi, yada merkezin tüm dolar rezervi Amerika’dan altın ile takas edilebilir mi. Ya da resmî para birimi olarak folara geçilebilir mi. Benim conta yanacak şimdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. komple yasağa gerek yok, vadesi gelince piyasaya tl vermezsin olur biter. bankalara ceza kesecez dedidikleri odur. fazla tl isteyene vermeyecekler, çok yüksek faiz oranıyla verecekler yada belki hiç vermeyecekler. bu kadar kontratın bir satıcısı varsa bu banka hesaplarında görülür. eğer gerçekten de manipülatif bir hareket varsa (kimse yok demesin bunlar uluslararası mahkemelerde ortaya çıktı) ellerinde vade sonu tl olmayacağından durum çok farklı olabilir (tabi cari açık vermediğimiz sürece ki dolar 6TLde cari fazla vermeyiz). pazartesi mb. piysada bir kaç bankayı patlatabilir. (mesela sabah bir olağanüstü toplanı yapıp, önceki oranlarda fonlama yapıp, fazla isteyen bankalar - ki bunlar kontratın satıldığı bankalar olacaktır- %50 faizle geç aralıktan falanla tl verebilirler). tek risk geçendede benzer şey yapmışlardı dolar 7den 5e geldi, manipülatörler ders alıp bu arada işi mbye bırakmayacak şekilde tl toplamış olabilirler mi? gerçi bu durumda kendileride zarar ederler, ama amaç siyasi manipülasyonsa; suriyeyi bırakın, doğu akdenizi terkedin vs... dolar 20 tlde olsa bu konulardan vazgeçilebilemez.

      Sil
    2. Sırrıcım, şu anda yaşamakta olduğumuz tüm ekonomik sorunlar en çok 10 kişilik aklı başında bir ekonomi ekibinin yönetiminde ben diyim 6 ayda, sen de 1 senede çözülür ve düze çıkılır. Contayı yakma boşuna. Tek yapılması gereken, yoktan var edilen bu sorunları, onları yaratanların düşünce sistemi ile çözmeye çalışmaktan vazgeçmek. Gerisi çorap söküğü gibi gelir, merak etme. Sen bize lâzımsın.

      Sil
  67. Arkadaş ben şunu anlamıyorum . Bir vatandaş da çıkıp ne yapılması gerektiğini söylemiyor.

    Peki ben söyliyeyim.

    Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.

    Şimdi belliki Ağustos 2018 den sonra 2. bir saldırı oluyor Tlye... Şimdi ne yapılmalı?

    -Merkez Bankası kesinlikle faiz arttırmamalı . Neden? Çünkü bu kriz 2001 deki gibi kamu finans krizi değil özel sektör finans krizi. O zaman faizleri %100 e çıkarmasına rağmen özel sektör çökmedi bugün faizi %50 'ye çıkarttığın anda konkordato-iflasların sayısı kat kat artar.Işsizliğin önüne geçemezsiniz.

    O zaman biz dolar 10 tl olsa bile faizi arttırmayalım ve özel sektörü koruyalım.

    En kötü senaryoda dolar 10 tl olursa ne olur?
    Bir kere abd ve avrupa Türkiye pazarını daha da kaybeder ve Türkiye'ye ihracat yapamazlar. Ürettikleri araçlar ellerinde patlar. Pmi endeksleri daha da düşer.Resesyon ihtimalleri daha da artar. Bizim ihracatçılarımızın ise eli kuvvetlenir ve tekrar cari fazlaya geçeriz.Ardından Merkez Bankası döviz rezervlerimiz tekrar dolmaya başlar.

    Dolar çıktığı gibi iner. Abd ve Avrupa,Türkiye pazarını kaybetmemek için bizi daha düşük faizle fonlamak zorunda kalır.

    Ancak buna karşılık Devletin atak olması gerekir. Memur-işçi-emekli ücretleri 3 ay sonunda revize edilir ve hiçbir kesimin devalüasyondan-enflasyondan etkilenmemesi sağlanır. Burada 4 madde çok önemli..

    1-)memur-işçi-emekli-asgari ücretli maaşları 3 ay sonunda acil olarak enflasyon+ kura endeksli şekilde artacak..
    2-)İlaç fiyatları 3 ay sonunda acil olarak arttırılacak..
    3-) Enerji -elektrik fiyatları 3 ay sonunda acil olarak arttırılacak..
    4-)Tuik , enflasyon sepetinde gıdanın ağırlığını %75'e çıkaracak... Ya da bu yapılamıyorsa devlet ücret artışlarında gıda enflasyonunu kriter alacak..

    Bu şekilde enflasyonun olumsuz etkilerinden her türlü kesim korunacak... Yani ülkeye hastalık gelecek ama herkes aşılı olduğu için bu hastalık kimseyi hasta etmeyecek..

    Bunlar yapıldıktan sonra gerisini Abd ve Ab düşünsün. Ya bizi düşük dolar euro faiziyle fonlayacaklar ya da kendi ülkelerindeki özel sektörün çöküşünü ve bizim özel sektörün şahlanışını izleyecekler...

    Ayrıca kamu mali disiplini sağlanarak kamunun borçlanma ihtiyacı azaltılacak. Yani 2001 deki tedbirler birebir uygulanacak...

    Bu şekilde belki enflasyon %50 ye çıkacak ancak ardından ihracat sektörünün öncülüğünde cari fazlaya bağlı olarak doların düşmesiyle enflasyon eksiye geçecek ve 4 maddedeki ücretler yeniden belirlenecek..

    Devlet hertürlü iktisadi faaliyetten çekilecek, ev yapma,patates soğan satma v.b. Buna gerek kalmayacak çünkü dolar ve enflasyon artışına paralel olarak tüm ücretler arttırılacak...


    Başka şansımız var mı acaba? Yine aynı şeyleri yapıp farklı sonuç mu bekleyeceğiz? Düşük kur yüksek faiz bizi bitirir . Yüksek kur düşük faiz Abd ile Ab yi bitirir.Bunu yapmayın. Özel sektörümüzün daha fazla bitmesine batmasına izin vermeyin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asla anlamayacaksın iyimser.

      Gecen yil 1,5 milyon baş sığır ithal etmiş bir ülkede yaşıyorsun.

      Sil
    2. Asla anlamayacaksın iyimser.

      Gecen yil 1,5 milyon baş sığır ithal etmiş bir ülkede yaşıyorsun.

      Sil
    3. iyimser herşeyin fazlası zarardır. iyimserliğin de fazlası zarardır çünkü şu anda olduğu gibi gerçekleri maalesef kaçırıyorsun. doların 10 tl olması demek ekonominin iflası demektir. sen hangi ihracattan bahsediyorsun. hala anlamıyor musun senin ihracat yapabilmen için yüksek seviyede ithalat yapman gerekiyor. yapısal dönüşümler yapılmadan ne söylersen söyle tamamen boştur.

      Sil
    4. 1- ABD ve AB ihracatı içinde Türkiye'nin payı %1. Bizimle ticaret yapamamaları onları etkilemez.

      2- Bizim ihracatımızın %60'ı ithalata bağımlı. Yani ithal edemezsek ihracat da yapamayız. Şu an ihracat artıyor gibi gözüküyor, onun sebebi stokların eritilmesi, bu kur seviyesiyle ihracat da bir süre sonra azalacak ve ekonomimiz küçülerek işsizlik sorunu hızla büyüyecek. Zaten büyümeye de başladı. Şu an 4,3 milyon işsiz var.

      3- MB faiz artırmazsa kur daha da yukarıya gidecek ve yine ithalat yapamayacağız, tekrar 2. maddeye döndük

      4- Şu an zaten iflasların işsizliğin önü alınamıyor. Hepsinde rekorlar kırıyoruz. İşsizlik korkunç bir hızla artıyor. Bu sene sonunda 5 milyon işsizi rahatlıkla göreceğiz. Bundan birkaç sene önce 3,2 milyon idi.

      5- Diğer yazdıklarına hiç girmiyorum bile. Kocaman bir sıfırsın!

      Sil
    5. 13:28

      Eğer dolar, olması gereken tutarın 2 tl altında olursa elbette 1.5 milyon sığır ithal edersin. Düşük faiz yüksek kur cephesindekiler tam da bunu söylemeye çalışıyor. Zarar veren şey, kurun yüksek olması değil olması gerekenden düşük olmasıdır .Bu durum ithalatı=tüketimi arttırır. Yüksek kur ihracatı=üretimi arttırır..

      Sil
    6. adsız sen biraz Ege Cansen oku..

      Sil
    7. Senaryonda dikkate almadığın birkaç husus var;

      1- Enflasyon artışı, en az Kur artışı kadar olursa oluşacak kur düzeyi ihracata avantaj değil dezavantaj getirir. Kaldı ki bu kadar kur yükselmelerinde ithalatçı firmalar fiyat indiriminde diretmekteler. Çift taraftan zora sokarsın ihracatı.İşin özü enflasyonu dizginleyebilirsen TL nin değer kaybetmesi ihracatı destekler. Dizginleyemezsen önceki kur düzeyini mumla ararsın.

      2- Tüm giderleri enflasyon ve devülasyon kadar arttırdığında bir kısır döngüye mahkum edersin ekonomiyi. Ekonomi bu kadar katılığı kaldıramaz.

      3-Tüm giderlerin enflasyon+kur artışı kadar artacak, enflasyon yüzde 50 olacak ve buna rağmen diyeceksinki kamu mali disiplini sağlayacak:) Oluşacak faiz düzeylerinden bahsetmiyorum bile. Şuanki seviyenin 2 katı kadar artacak.

      Böyle bir ekonomi senaryosunda herkes mutlu olacak diyorsun; ama tek mutlu olaacak kesim borç verenler olacaktır.

      Hadi herşeyi bir kenara bırak, bu iş senin anlattığın kadar kolay olabilir mi? Bu kadar ülke niye sıkıntı çekiyor?

      Sil
    8. Adsız 15:29

      Elbette yapısal dönüşümler acilen yapılmalı . Devlet ekonomiden çekilmelidir ve hiçbir ekonomik paydaşa , fiyat ve oran yönünden baskı yapmamalıdır. Gereksiz yatırımlardan, kamuda gereksiz istihdamlardan uzak durmalıdır. Bunlar yapılmazsa ekonomiyi hiçbir şey kurtaramaz.
      Ancak bizim önceliğimiz doları düşük tutmak değil , önce Cari açık/gsyih oranını düşürmek, sonra işsizliği düşürmektir. Bu hedeflere kilitlenilmelidir. Dolar kuru iç siyaset malzemesi yapılmamalıdr. Dolar kuru iç siyaset malzemesi yapılınca, bunu düşürmek uğruna işsizlik yükseliyor ve ülke resesyona giriyor.

      Eğer işsizlik azalacaksa, fabrikalar tekrar çalışmaya başlayacaksa doların yükselmesi 2. Sırada önemlidir.

      İhracatın ithalata bağımlı olması elbette normal bir durum. Bizler doğal kaynaklar yönünden zengin bir ülke değiliz. Doların yükseldiği dönemlerde cari açığımız hep azalmış yani ithalat güçleşiyor ama karşılığında ihracat kolaylaşıyor zaten bir ülke bundan daha fazla ne ister?

      annibal24 Mart 2019 16:04

      Öncelikle yorumun saygı sınırlarını zorluyor.Seni saygılı olmaya davet ediyorum.
      Senin önemsiz olarak gördüğün şey, dış ülkeler için son derece önemli… Bize mal satamamaları elbette onları etkiler hele global resesyon algısının arttığı bir dönemde çok daha fazla etkiler. Eğer doların artışıyla ihracat yapamasaydık,Ağustos 2018’den sonra yapamazdık. Ama Ağustos 2018 den sonra ihracat ,rekor üstüne rekor kırmıştır.Yani söylediğinin içi boş…

      Doların artışı her zaman ihracatı arttırmış,ithalatı azaltmıştır ve dışa bağımlılığımız azalmıştır. Ağustos 2018 den sonra ülke, hiç görülmemiş düzeyde cari denge fazlalığı verdi. Cari dengenin fazla vermesi, resesyondan daha önemlidir… Elbette 1-2 çeyrek sonra resesyondan çıkılacak.

      Bu arada cari dengenin fazla vermesi, resesyonu engelleyemedi çünkü seçim ekonomisinden dolayı faizler yükseldi faizler yükselince herkes ev araba almayı durdurdu. Yani resesyonun sebebi devalüasyon değil, seçim ekonomisi ve sonrasında serbest piyasaya yapılan müdahelelerdir… Bu müdaheleler yüzünden insanlar korktu ve para harcamayı durdurdu. İnsanlar geleceğe güvenle bakamıyor ve para harcamıyor maalesef.

      Elbette eğer devlet ekonomik anlamda giderlerini azaltmazsa işsizlik düşmez. Devlet giderlerini azaltırsa ve borçlanma yapmazsa, bankalar mecburen özel sektöre para satmak zorunda kalır ve bunu düşük faizle yaparlar. Yine düşük faizle bireylere kredi verirler insanlar o zaman tekrar ev araba almaya başlar. Görüşlerini beğenmediğin insanlara da saygılı olmayı öğrenmelisin.


      Sil
    9. Timur Çimen24 Mart 2019 20:55

      Ülkemizdeki enflasyon, talep enflasyonu değil,maliyet enflasyonudur. Bu sebeple cari denge nötrde ya da fazlada olduğu sürece enflasyon artmaz.Diyeceksinki o zaman son aylarda dolar artmamasına rağmen enflasyon neden arttı? Çünkü dolardaki %40lık artışı fiyatlara hemen yansıtamadıkları için enflasyon artışı devam etti…

      Enflasyon artacak diye faizleri arttırmak çok yanlıştır. Evet kitaplarda bunun tam tersi yazıyor olabilir ama hayat bize faiz artışlarının ülkelere bedelinin çok ağır olduğunu göstermiştir.

      FED neden faiz artışını durdurdu? Aptal mı bunlar? Çünkü faiz arttırıp dış piyasalardan dolar çekince,diğer ülkelerde doların değeri artacak ve bu da ABD’nin cari açığını arttıracaktı bu da aynı zamanda Abd’de işsizliğin ve resesyon riskinin artması anlamına geliyordu..

      Faizin yüksek oluşu , enflasyonu da arttırır cari açığı da arttırır.
      2002 ile 2010 arasında dolar 1,50 TL seviyesinde kalmıştır. Yani 2002de de 1,50 tl idi 2010’da da .1,50 tl idi.

      Peki 2002 2010 arasında kümülatifte faiz oranları kaç oldu biliyor musunuz? Tam %204
      Bu yıllar arasında ortalama faiz, yıllık %22 oldu.

      Yani 2002 de 100 dolarla gelen Amerikalı, 2010’da 304 dolarla ülkesine geri döndü. Neden böyle yapıldı? Sırf dolar artmasın diye. Dolar artmasın diye ciddi cari açıklar verildi ve yüksek faiz ,düşük kur politikasının bedelini 2012 yılından sonra çok ağır biçimde ödedik..

      Eğer Merkez Bankası o dönemde, faizleri daha hızlı düşürseydi, ithalata bağımlılığımız bu kadar olmayacaktı, cari açığımız çok düşük düzeyde olacaktı ihracatçılarımızı bitirmeyecektik.

      Bankalar, yurtdışı borçlanmalarını daha az yapacaklardı ve iç piyasadan finansman bulacaklardı.Kırılganlığımız olmayacaktı biz büyüme uğruna cari açığı feda ettik. Halbuki tam tersi olmalıydı. Cari açık vermeme uğruna büyüme feda edilmeliydi.

      Şimdi aynı hataları tekrarlayalım mı?

      Yazımdaki ücretlerdeki artış önerisi enflasyon +kur artışı olarak değil enflasyonla kur artışının ortalaması anlamındadır. Çünkü bu yapılmayınca o zaman özel sektör, zam yapamıyor ve daha da kötü duruma geliyor. Eğer devalüasyonlarda devlet 4 maddede belirttiğim kesime hemen ayarlama yaparsa, özel sektör de fiyatlarına kur artışını yansıtıp herhangi bir şekilde olumsuz etkilenmez…

      Sil
    10. @iyimser

      1- Kendi dış satımlarının %1'ini kaybetmesi ABD ve AB'yi nasıl etkileyecek anlatır mısın? Elbette etkileyecektir ama sen batacaklar falan demişsin. %1 daha az satarak kim batmış?

      2- Ağustos'tan sonra cari fazla vermemizin en büyük sebebi turizm gelirlerindeki artıştır. Verileri okumuş olsaydın bunu görürdün. İhracatımız arttı, fakat dediğim gibi stokların eritilmesiyle arttı. Stoklar bitince ne olacak? Üretebilmek için tekrar ithalat yapmak gerekecek. Bu kur düzeyiyle kimse ithalat yapmayacağı için ihracatımız bu sefer azalmaya başlayacak.

      3- Bir iki çeyrek sonra resesyondan çıkılacak demişsin. Nasıl olacak? Çin'in büyümesi bile %6'ya inmiş. Çin olmazsa ABD ve AB de olmaz. AB olmazsa biz malımızı kime ihrac edeceğiz? AB'ye olan ihracatımız %50. Hani %1 bu ülkeleri batırır diyordun ya, o zaman biz ne yaparız? Bırak Türkiye'yi, dünyada olumlu veri yokken bu ne iyimserlik!

      4- Döviz kuru arttı, dışa bağımlılığımız azaldı demişsin. Ne alaka?

      5- Döviz kurunun artması normal şartlarda cari dengeye olumlu katkı sağlar ama bizde bu geçerli değil çünkü bizim ithalatımızın çok büyük bir kısmı hammadde, yatırım maddeleri ve ara mamüller. Kur bu kadar yükseldiği için firmalar ithalat yapamıyor, dolayısıyla üretemiyor haliyle işsizlik de artıyor. Yaptığın yorumların hepsi hatalı

      Kısacası Türkiye'nin daha ekonomik yapısını bile bilmeden yaptığın yorumlar sadece boş.

      Sil
  68. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  69. Hocam çok teşekkür ederiz. Size bir sorum olacak. Bu içine girdiğimiz yüksek enflasyon şartlarında en iyi yatırım aracı nedir. Her zamanki gibi yine borsa mı?

    YanıtlaSil
  70. Hocam çok güzel anlatmışsın ama bunları yapabilmek için özel sektörü senin düşündüğün kafada hareket ettirmek bence çok zor çünkü herkes kendi faydasını artırmaya çalışıyor toplum için iş yapayım diyen ve yapmak isteyen çok az zaten doların artışından daha fazla zam yapan özel sektördende bu anlaşılıyor

    YanıtlaSil
  71. Mahfi bey,maalesef ülke ekonomisini yönetenler bakkal yönetir gibi davranıyorlar.Kredisini ödemeyenlere bol keseden kredi veriliyor,özellikle inşaat sektörünü kurtaracagım diye krediler ve vergi avantajları ile oluk oluk paralar ve vergi avantajları burakara akıyor.%80’i cahil mütahitlerden oluşan inşaat sektörünü kurtaracagım diye kredileri buralara akıtıp üljeyi daha büyük krize götürmekteler.Halbuki bu verilen krediler tarıma,hayvancılıga ve küçük ölçekli ama denetimi tam yapılan sanayilere verilse belki kurtulurduk,vergileri sıfır denecek kadar küçük seviyelere gelmiş inşaat sektörünün ayaga kalkmasının ülkeye ekonomik katkısı ne olabilirki.Ayrıca ülke de doların 7 tl civarına gelmesi gerekir,insanlar ancak o zaman elindeki doları bozdurup ekonomiye yatırırlar.Zaten dolar 7 lira iken yapılan zamlar aynen duruyor ve zamlar geri gelmedi,bari doları oralara getirip ekonomiye kaldıgımız yerden devam etmek dogru degil mi

    YanıtlaSil
  72. Mükemmel bir analiz ..Teşekkür ederim ..

    YanıtlaSil
  73. bütün sorunlar dolarla yapılan ithalatlara kalıyor sanırım. dışa bağımlılık dolar üzerinden arttıkça ekonomi daha kırılgan hale geliyor . yıllardır bu böyleydi fakat eski abd hükümetleri bu kadar kesin tavırlar almadığı için pek hissedilmedi. Durum gösteriyorki doların bu kadar serbest dolaşmasını engelleyebilmek için dolar üzerinden yapılan ithal ürünlere ikame piyasalarda çözüm aranmalı. örneğin demir,çelik vs dolar üzerinden adb den almak yerine çinle veya başka farklı para birimleri kullanabileceğimiz ülkelerden temin edilmeli. doların bu kadar belirleyici olması ve piyasamıza serbestçe istediği zaman girebilmesi ekonomizi her koşulda yıpratabilir. yerli paranın gittikçe zayıflaması venezuelladaki gibi cuval parayla ekmek bile alamayacağımız zamanlara getirebilir. herşey söylendiği kadar kolay değil tabiki ama dışa bağımlılığın azaldığı her gün ekonomimizin altyapısı dahada sağlamlaşacağını düşünüyorum o yüzden ya zorluklara katlanıp kendimiz üretmeliyiz ya da piyasa belirleyici para birimlerine ikame farklı üretim koşullarından ithal etmeliyiz diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  74. Sayın hocam bir akademisyen olarak yazılarınızı analizlerinizi titizlikle takip ediyor ve beğeniyorum. imkansız içleme hipotezine katılmakla beraber, merkez bankasının artık enflasyon hedeflemesi rejiminden vazgeçip kurala göre politikalar benimsemesi gerektiği düşüncesindeyim. Çünkü merkez bankası son yıllarda hedefi hiç tutturamadı ve büyük güven kaybetti. "parasal durum endeksi" bir alternatif olabilir.

    YanıtlaSil
  75. Cin yuanina cipilamak nasil olur

    YanıtlaSil
  76. Cari acik oranini ekonomik buyume oranini altina dusurersek ki tasiyabilsin mb enflasyon hedeflerini tuuturabilir guce kavusur ama dedim emek yerine muhenduslik ve tasarim ekonomisine donusebilmek gerekir

    YanıtlaSil
  77. Yazinizi okudugumda pek fazla aydinlanamadim, ancak yorumlar gercekten anlamli. Genel olarak Turkiye'de belli bir toplum kesiminin ekonominin daha da kotuye gitmesinden memnunluk duyduklari acik ve net bir sekilde anlasiliyor. Belki de ontolojik olarak karsi ciktiklari bu iktidarin gitmesinin bir yolu olarak bunu goruyorlar. Bu derece savrulma yasayan bolunmus toplumlarin sonu iyi degildir. Gecmiste de Turikiye'den umutluyken, ulkesinden bu kadar nefret eden bir kitle oldukca, Turkiye'nin duzelecegine inancim giderek azalmakta. Ortak cikar noktasinda bulusmayi beceremeyen bir toplumun cozum uretmesi mumkun degildir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence siz yorumlardan da pek fazla aydınlanamamışsınız. En azından bahsettiğiniz o savrulmanın nedenini teşhis edememişsiniz. Kimse ekonominin kötüye gitmesinden memnun olmuyor. Burası mazohistler ülkesi mi ki insanlar en başta kendilerini etkileyen olumsuz koşullardan memnun olsunlar? Ayrıca da kimse bu iktidara ontolojik olarak karşı çıkmıyor ama bu iktidar halkın yarıdan fazlasını ontolojik olarak yok saydığı gibi fiziki olarak da yok olsalar çok memnun olacağını her koşulda belli ediyor. Zaten ayrışmanın, savrulmanın temel nedeni bu.

      İktidarla ülkeyi adeta özdeşleştirmeniz de çok ilginç bu arada. İnsanlar bütün bu ekonomik ve sosyal sorunların baş sorumlusu olan iktidarı sevmek zorunda değiller, hatta nefret de edebilirler. Bu, ülkeden nefret ettikleri anlamına mı geliyor sizce?

      Sizin düşünce yapınızdaki bir kişinin Türkiye'nin düzeleceğine olan umudunu kaybetmesine çok sevindiğimi belirteyim. Demek ki bu ülke iyi yolda, siz ve sizin gibilerin "düzelmek"ten anladıkları yolda gitmiyor.

      Sil
  78. Bakanın şu açıklaması tek başına yeter,
    "cari dengelenme hiç bu kadar güçlü olmamıştı"
    Ben hala karanın göründüğü kanaatinde değilim, boşa kulaç atmaya devam

    YanıtlaSil
  79. emre temelkuran24 Mart 2019 15:00

    1 trilyon 19 milyon 78 kez yazdı ME. Sabit kura geçemeyiz diye.
    Yeni yeni elemanlar mı geldi mynetten noldu bilmiyorum. Hep aynı sabite geçelim sabite geçelim.
    Sınırları da kapayalım komünizme de geçelim. Hatta elektrik kullanmayalım.

    YanıtlaSil
  80. Sayın Eğilmez, harika analiz ve tablolarla desteklediğiniz bilgiler her türlü övgüyü hakediyor.
    Buradaki yorumcu arkadaşlar tüm samimiyetleriyle nasıl yapılırsa kurtuluruz diye çeşitli öneriler getirmişler; dalgalı kur yerine sabit kur öneren var, faizi sıfıra indirmekten tutun, %100 artırmaya kadar, para basıp herkese dağıtmaktan tutun, piyasaya döviz pompalamaya kadar yüz çeşit öneri getirmişler sağolsunlar.
    Sorum şu; (bu hükümetin yapısal reform dediğimiz devrim niteliğinde bir politika değişikliğine gitmeyeceğini kabul edersek, yani; imam-hatipler yerine ilkokuldan sonra yönlendirme yapılarak uygulamalı ve 6 sene sürecek ihtiyaç duyulan sektörlere vasıflı insan yetiştirme amaçlı çağdaş mesleki eğitim okulları açmak, müfredatta tüm safsataları atarak, felsefe-mantık desteğiyle müzakere dersleri koymak ve tartışan sorgulayan bireyler yetiştirerek pozitif bilimlere ağırlık vermek, hiç bir fikri suç görmemek, aşağılamamak, televizyonlarda her görüşün rahatça dile getirilebilmesini garanti altına almak, mecliste kürsü dokunulmazlığını her fikir için geçerli olacak hale getirmek, personel alımlarında mülakatı kaldırarak merkezi yerleştirme yapmak, işi ehline vermek yani liyakat, üniversiteleri bağımsızlaştırmak, özerkleştirmek ve YÖK denen garabeti kaldırmak, diyaneti kaldırmak veya en azından küçültmek ve imam maaşlarını cami cemaatinin ödeyeceği hale getirecek yasalar çıkarmak yani laik uygulamaları tavizsiz devreye sokmak, dinin siyasete alet edilmesini kesinlikle yasaklamak, vergi adaleti, hukuk bağımsızlığı, üretim destekleri... vs. aklıma hemen gelmeyen daha bir çok değişiklik sayabiliriz)
    Bu hükümetin yukarda saydığım "yapısal reformları" yapmayacağını kabul edersek; diyelim dünyanın en yetkin ekonomistleri ile sizin de içinde bulunduğunuz ülkemizin en yetkin ekonomistlerinden 10 kişilik bir "tam yetkili ekonomi kurulu" oluşturulsa, ekonomi doğruları adına onların önerdiği tüm adımlar tereddütsüz atılsa(dikkat yapısal reformların hiç biri yok!) Faiz politikası, kur politikası vs vs... Ne deseler yapılsa...
    Ülke düzlüğe çıkar mı?
    Şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
  81. Yapısal Reformları sayarken, ihale yasasının AB normlarına göre ve değiştirilmeden hayata geçirilmesi gerektiğini de unutmuşum.

    YanıtlaSil
  82. Adsız24 Mart 2019 14:34
    Bu kutuplasmayi ve otekilestirmeyi bizzat yoneten bir numarali adami yapmis olabilir mi??

    YanıtlaSil
  83. Ülkede döviz bunalımi döviz borcu var deniyor bizim hane halkı bu kadar ďövizi nerden buluyor. Döviz borcu olan ve dövizin kıymetli olduğu yerde bir çanta tl satip döviz alabiliyorsun. Dalga geçer gibi. Şimdi denecek ki piyasa ile devletin borcu farklidir devlet döviz ihtiyacı duyabilir, gidip yurt dışından borçlanabilir ama vatandaş türkiyede piyasada rahatça döviz bulabilir.Cari açık veriyoruz yani döviz giderimiz fazla ama piyasada dolari rahatça buluyorsun.Vatandaş dolar talep ettiği için dolar yükseliyor deniyor. Tl nin değerlendiği zamanlarda acaba tl almamiz mi etkiliydi.Insanlar tl aldığından mi tl değerlenmişti yoksa tl değerlendiğinden mi yerli para önemli hale gelmişti.Halkin burda tercihleri piyasayi belirlemez halk piyasaya göre hareket eder. Bu dolarin yükselmesinin sebebi değil sonucudur.Yine bir şekilde gerçeği görmememiz için yorumlar yapiliyor. Döviz durumu çok farkli sebeplere dayanıyor.

    YanıtlaSil
  84. Bi iki saate duser doviz, o kadar da sey yapmayin, alt tarafi 5.80 oldu.

    Biz 7.20 leri gorduk bu nedir ki?

    YanıtlaSil
  85. Merhaba. IMF yerine Rusya, İran ve Çin'den borç almamız mümkün mü? Veyahut Japonya'dan. Çin'in elinde ABD'den bile fazla dolar var. O yüzden soruyorum.

    YanıtlaSil
  86. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2018 yılında bir önceki yıla göre 83 bin kişi artarak 3 milyon 537 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puanlık artışla yüzde 11 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde 0,1 puanlık artışla yüzde 9,5 kadınlarda ise 0,2 puanlık azalışla yüzde 13,9 olmus.

    Hocam siz bu rakamlari gercekten gercekci buluyormusunuz?

    Lütfen, devletin verdigi rakamlar bu buna göre degerlendirme yapariz demeyin.

    Neredeyse ülkenin her sehrinde birkac yüz kisilik gecici temizlik isleri icin bile binlerce insanimiz kuyruga girerken, hele kadin issiz orani gercekci olabilir mi?

    Ben verilen rakamlarin 2 ile carpilmasi gerektigi kanisindayim.

    YanıtlaSil
  87. Hocam faizi düşürerek doları bikaç aylığına 7₺ yapsak, halk elindeki doları sattıktan sonra tekrar 5 seviyelerine çeksek az da olsa ekonomiye bir faydası olur mu?

    YanıtlaSil
  88. Degerli Hocam ve Yorum yapan arkadaşlar: ben ekonomiden anlamayan bir vatandaşım...ama çevreme baktıgımda yıllar içinde küçük ve orta ölçekli üreten küçük kesimin daraldıgını ( tarım, gıda, metal, ahşap vb tüm sektörler ) ve bunun yerini büyük ölçekli üreticinin “oligopol” bir yapıda tekelleştiğini söyleyebilirim..son yirmi yılda gerçekleşen bu durumu bir örnekle akılamak gerekirse: türkiyedeki birkaç büyük tavuk üreticisi arka planda bir araya gelip yem ve ürün satış fiyatlarını belirleyebilirlar, kendi ürünlerini ürettirdikleri çiftçiye ise bu kardan pay vermiyprlar. Benzer şekilde ulusal ölçekteki marketler de elindeki gücü kullanıp gerçek üreticilerin yaşamasına izin vermiyorlar...özetle ortada büyüyen bir ekonomi var gibi görünsede bu büyüme şu ana kadar tüm vatandaşlara büyüme olarak yansımadı; büyüyen, devleşen şirketler karşısında küçülen geniş kesimletdeki üreticiler...dolayısıyla Özal sonrası dönemde başlayan ve son yirmi yılda hızını ve şiddtetini artıran zihniyetin ve yönetimin “bırakınız yapsınlar” anlayışı -bence- büyük bir çöküntü yaşıyor...siz üretim ve yenilik gücü olmayan bir ekonomide dövizi nasıl kontrol edebilirsiniz? Tersten sorayım: refahı nasıl sağlayabilirsiniz?

    YanıtlaSil
  89. Hocam net döviz rezervi yeterliliği değerlendirmesinde Merkez bankasının elindeki altın rezervini de dikkate almak doğru bir yaklaşım değil mi? Zira altının uluslararası piyasada kolayca nakde çevrilmesi mümkün. Ayrıca altın rezervinin net veya brüt hesabı var mı?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi