Dünyanın Ekonomik Görünümü
Dünya eğer 100 kişinin yaşadığı
ve yıllık toplam geliri 100 dolar olan bir köy olsaydı iktisatçılar bu 100
dolarlık geliri 100 kişiye böler ve kişi başına 1 dolar gelir düştüğünü
söylerlerdi.
Oysa gerçek dünya bu köye uyarlansa
karşımıza çıkan gerçekler şöyle olurdu:
Köyde yaşayan 100 kişinin:
20’si Çinli,
18’i Hintli,
5’i Amerikalı,
5’i Euro bölgeli,
2’si Japon,
12’si diğer gelişmiş ülke temsilcileri,
2’si Rus,
1’i Türk,
35’i de geri kalan 146 ülkeyi
temsil eden insanlardır.
100 dolarlık köy gelirinin
dağılımı gruplara göre şöyledir:
Çinliler 14 dolar,
Hintliler 5,5 dolar,
Amerikalılar 20 dolar,
Euro Bölgeliler 15 dolar,
Japonlar 5,8 dolar,
Diğer gelişmiş ülke temsilcileri 12,2
dolar,
Ruslar 3 dolar,
Türk 1 dolar
Geri kalan 35 kişi 23,3 dolar.
Kişi başına düşen gelir milliyetlere
göre dağıtıldığında şöyle görünüyor:
Her bir Çinlinin eline 0,7 dolar
Her bir Hintlinin eline 0,3
dolar,
Her bir Amerikalının eline 4 dolar,
Her bir Euro bölgelinin eline 3
dolar,
Her bir Japonun eline 3 dolar,
Her bir diğer gelişmiş ülke
temsilcisinin eline 1 dolar,
Her bir Rusun eline 1,5 dolar,
Tek Türkün eline 1 dolar,
Geri kalan 35 kişinin her birinin
eline ise 0,7 dolar geçiyor.
İktisatçıların gördüğü gibi 100
dolarlık toplam gelir herkese 1 dolar düşecek şekilde dağılsa burada hiç olay
çıkmazdı. Oysa bir kişinin 4 dolar bir kişinin 0,3 dolar aldığı yerde olay da
çıkar kriz de. Öyle de oluyor zaten.
Tıpkı bu örnekteki gibi bir
ülkenin toplam GSYH’sına ve kişi başına düşen gelir miktarına bakarken mutlaka
gelir dağılımına da (en azından Gini katsayısı çerçevesinde) bakmak gerek.
Değerli hocam kriz sürecinde reel ekonomik aktörlerin kazançları, varlık değerleri erirken ve aynı zamanda çalışanlar işsiz kalırken , bu aktörlerin hisselerinde short pozisyon alanların ve hatta kaldıraçlı işlem yapanların servetleri astronomik miktarlarda artarken, gelir dağılımdaki dengesizlik geometrik şekilde artmaz mı?..daha da vahimi bu hesaplarda şişen karşılıksız servetlerin o hesaplardan çıkıp reel varlıklar satın alması dünyayı yeni bir hukuk ve adalet anlayışı krizine itmez mı? Degerli düşüncelerinizi paylaştığınız için size minnettarız
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilhocam human development index'de 92.sıradayız, 25 yaş üstü mean eğitim düzeyimiz 6.5 yıl yani orta 2'nin yarısına kadar okumuş bir yetişkin kütlemiz var. (bunların arasında 28 şubatt 97 de 11 yaşında olup orta okulu bitirmesi zorunlu olanlarda mevcut). 7 küçüklerin 11.8 yıl okuması bekleniyor bu da lise sonda tasdikname almak. Şimdi bunu 4+4+4 yaparak kıracaklar ve ülke olarak artık liseyi bitirme umutlarımız suya düşecek.
YanıtlaSilörneğin Türkiye'nin hdi income indexi 0.689 ama education indeximiz 0.583 . Yazınızdaki 100 kişilik dünyada 1 kişi olan Türkiye bu dünyadan paydan 1$ alıyor ama 1$'lık eğitim almıyor. Almayınca ortalama geliri arttıracak(gini 0'a yakınsatacak) orta sınıf eğitimde de orta sınıf eğitim alıp gelirini yükseltecek katma değer oluşturamıyor. Fakirimiz "poverty trap"'da takılıp kalıyor. Böyle oluca 1$ harcayan 3 kuruşluk eğitimli adamlar olup çıkıyoruz. ne eşitliğe bakıyoruz ne adalete.
Buradan tüm Debraj Ray'a Selam ederim
Hocam,
YanıtlaSilTürkiye'nin Gini Katsayısı 0.40 iken ABD'nin 0.41.. Bizim milli gelirimizle ABD'ninki karşılaştırılmaz bile.. Ama kişi başı gelir rakamının yüksekliği ile gelir dağılımının bozukluğu farklı konular...
Gini katsayısı bize gösteriyor ki ABD’de kişi başı gelir yüksek ama, gelir dağılımı Türkiye’dekinden bile daha bozuk :-)
Bütün yorumlara teşekkürler
YanıtlaSilHocam olayı gene çok iyi özetlemişsiniz.
YanıtlaSil