Cari Açık Düşüyor


İki gün önce Hazine Nakit Dengesi verileri açıklandığında nakit açığındaki hızlı yükselişe dikkat çekmiş (http://www.mahfiegilmez.com/2012/05/hazine-nakit-acg-buyuyor.html) ve bu artışın ithalatta ve dolayısıyla cari açıkta başlayan düşüşle tutarlı olduğunu vurgulamıştım.

Bugün Mart ayı cari açık verileri açıklandı. İlk çeyrekte cari açık 16,2 milyar dolar. Geçen yıl bu miktar 21,6 milyar dolardı. Demek ki bu yılın ilk çeyreğinde cari açıkta yaklaşık 5,4 milyar dolarlık bir düşüş var. Bu gelişimin temel taşları her zaman olduğu gibi ithalat ve ihracattaki gelişmeler. Geçen yılın ilk çeyreğinde 33,2 milyar dolar ihracat bu yılın ilk çeyreğinde 37,6 milyar dolara çıkarken geçen yılın ilk çeyreğinde 53,8 milyar dolar olarak gerçekleşen ithalat bu yılın ilk çeyreğinde 54,2 milyar dolar olmuş. Yani ihracat geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 13’ün üzerinde artarken, ithalat aynı dönemde yalnızda yüzde 0,7 dolayında bir artış sergilemiş bulunuyor.

Özetle belirtmek gerekirse Türkiye’nin ihracatı ithalatından çok daha hızlı arttığı için cari açığı daralıyor. Cari açığa 12 aylık bazda (yani yıllıklandırılmış olarak) bakarsak geçen yılın Ekim ayında 12 aylık cari açığın en üst noktaya ulaştığını ve o noktadan itibaren inişin başladığını görebiliriz. Aşağıdaki grafik bu gelişmeyi gösteriyor (Grafikte sıfır çizgisinin yukarıda olduğuna ve cari açığın sıfırdan aşağıya doğru uzaklaştıkça bozulduğuna dikkat edilmelidir.)


Cari açık genel beklentiye uygun olarak düşmeye devam ediyor. Hazine nakit açığı ve bütçe açığı da, ithalden alınan vergilerin yüksekliği nedeniyle, buna ters yönde tepki vererek artmaya başlıyor.

Aşağıdaki grafikte bütçe dengesi ile cari dengenin ters yönlü ilişkisi yer alıyor (2005 – 2011 yılları gerçekleşmiş açıkların GSYH’ya oranlarını, 2012 yılı ise yılsonu tahminlerinin GSYH tahminine oranlarını gösteriyor. Kırmızı çizgi bütçe dengesini, mavi çizgi cari dengeyi gösteriyor.)


Bu ters yönlü gelişmenin önünün alınması ve bütçe açığının denetim altında tutulabilmesi için bu yılki maliye politikamız yine “şapkadan tavşan çıkarma politikasına” ağırlık vermek zorunda görünüyor. Bu yılın tavşanı ise bugünlerde belli oldu: 2B gelirleri. 2B uygulamasından aşağı yukarı 15 milyar TL dolayında bir gelir elde edilmesi bekleniyor. Bununla birlikte buradan gelecek paranın bir bölümünün kentsel dönüşüm projeleri için harcanması halinde ters yönlü gelişmenin tamamı önlenmiş olmayacaktır.

Türkiye’nin cari denge işle bütçe dengesi arasındaki bu ters yönlü ilişkiyi çözebilmesi için kamu maliyesini ithalata dayalı vergi yapısından kurtarması gerekmektedir.  

Yorumlar

  1. Bu yönü düşünmemiştim cari açık azalması bütçede açık oluşturuyor... Yani biz tasarruf yaparken devlette tasarruf yapsa iyi olacak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cari açık ile bütçe açığı arasındaki bu tersliği düzeltmenin tek yolu dolaysız vergilerin tahsilatını artırmak. Onun için de kayıt dışı ekonomiye uzanmak gerekiyor.

      Sil
  2. ilginçtir ki kayıtdışılığı en belirgin yeri ise inşaat sektörüdür..

    YanıtlaSil
  3. Değerli hocam

    2B + Mütekabiliyet yasası nedense bu aralar pek gündemde . Tamda cari açığın düşürülme planlaması yapıldığı bu günlerde . Sizin deyiminizle tamda evet şapkadan tavşan çıkarma

    YanıtlaSil
  4. Hocam ithalattan alınan dolaylı vergiler bir yandan da lüks tüketimi kısıp cari açıgı azaltıcı etki de yapmıyor mu? bu vergiler indirilirse artan ithalat yine cari açıgı tetiklemez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öneri o vergileri indirmek değil, gelir vergisi gibi vergilerin doğru tahsil edilmesini sağlamak.

      Sil
  5. hocam vergilerde reform için illa 2001 krizi gibi başımıza kötü bir şey gelmesini mi beklemeliyiz?
    kemal derviş in yaptığı atılımların meyvelerini yiyoruz ne güzel. 2008 krizinde bankalarımız sarsılmadı..
    vergilerde reform bekliyor musunuz?
    yoksa özelleştirmelere, sigara, alkol, benzine zamla mı çözülecek hep bu denklem?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vergi reformu oy kaybettirir o nedenle kolay görünmüyor.

      Sil
  6. Birkaç detay paylaşmak istediğim.

    -İthalata dayalı vergi kadar dolaylı-dolaysız vergi oranlarının da değişimi çok önemli bir dönüşüm olacaktır. Ama bu durum dünyanın her yanında böyle, Buffett bile çalışanlardan daha az vergi ödüyorum dedikten sonra..
    -Cari dengedeki net hata ve noksan kalemindeki muazzam büyüklük. Sadece Mart ayına yönelik rakam 2,2 mia $ iken ilk üç ayda toplam 3,8 mia $ kaynağı belirsiz finansman kalemi mevcut. Bu işte hakikaten ismi üzerinde net bir hata ya da noksan durum söz konusu. Ama bu durum da gezegenin tümünde bu şekilde. Maalesef kayıt dışılıktan şikayet edilirken cari dengede bile kayıt dışılık oluşuyor.
    -Son olarak da döviz kuru seviyesi geçişgenliği. Mahfi bey sizce mevcut döviz kur seviyesinin cari açığın düşüşündeki etkisi ne kadardır? Çünkü TCMB bu uğurda hem büyüme yei yavaşlattı değişik tedbirler ile hem de artan kur seviyesi 10% seviyesi üzerine çıkan ve halen çift basamaklı devam eden enflasyonun da önemli bir nedeni(Geçen sene enflasyonun yarısının kur nedeniyle oluştuğu paylaşılmıştı). Yani kuru bu seviyede tutup cari açığa önlem için alınan tedbirlerin borçlanma maliyetlerinde yarattığı tahribat için emeklere değiyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok önemli detaylar. Öncelikle paylaşım için teşekkür ederim. Dolaylı dolaysız vergilerde ağırlık dolaylı vergilere kaydığı doğru ama bizdeki yüzde 70 yüzde 30 oranı gibisi yok. Bu adaletsizliğe yol açıyor. Net hata ve noksanın hepsi kayıt dışı değil. Bir bölümü anketlerle saptandığı için ölçme eksiklik veya hatasından geliyor.
      Döviz kurundaki yükseliş bence cari açığın düşmesinde en önemli etkiyi yaratan unsur oldu. Cari açık ile ilgili korku ve dışarıdan gelen uyarılar enflasyonla mücadelenin, büyümenin ve borçlanmada düşük maliyetin bir miktar feda edilmesine yol açtı. Türkiye bu düzeyde cari açığı daha fazla sürdüremeyeceği için bu fedakarlıklar bence kaçınılmazdı.

      Sil
  7. hocam ihrac etmek için üretmek gerek ama üretenlerin büyük bir kesimi genelde yabancı bunlarda kazandıklarını ülkeye getirmiyor...insana parada vermiyorlar kriz var diye ama benim maassım yasam sdandartlarında değilse para harcamam harcamıcam içinde vergi ödemeyeceğim...ve devlet kazanamıyacak vergi gelirleri artmaz yabancı kazanacak ama para ülkeye gelmemesinden benim piyasam dönmeyecek bu cıkmazlar birgün duvara toslamamıza neden olmazmı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üretenlerin büyük bölümü yabancı değil. Yabancılar da Türk işçisi istihdam ediyor ve onlara ücret ödüyor o ücretler burada harcanıyor. Burada fazla bir sorun yok ama ücretlerin düşüklüğü olayı bambaşka bir şey. Bizim sorunlarımız ekonomiden maliyeye, sosyal olaylardan siyasal olaylara, eğitimden yargıya kadar hemen hemen bütün alanlarda yapısal dönüşümleri yapmamış olmamızdır. Bunlar gün gelip başımıza bela olacak.

      Sil
  8. Döviz kuru cari açığı ve enflasyonu dolaylı ve dolaysız olarak şüphesiz önemli ölçüde etkiliyor. Dalgalı kur rejimine izin vermememiz hem bu etkileri azaltıyor hem de ihracatçılarımızı koruyor fakat bence esas önemli etken Türkiye'nin büyümesi. TCMB istisnai gün uygulamalarıyla kuru dengede tutmaya çalışıyor ve büyümeyi yavaşlatıyor (yumuşak iniş). Ancak piyasada kredi genişlemesi mevcut ve kredi genişlemesine bağlı olarak artan iç talep var. Kredi genişlemesi az miktarda yavaşlamış olsa bile daralmış değil banka müdürleri de bu yönde açıklamalar yapıyorlar. Bu da cari açığın kur hareketlerinden çok Türkiye deki üretimin ve iç talebin bazı yapısal niteliklerinden kaynaklandığını gösteriyor. Eğer kredi artışı yeterince yavaşlamaz,kredi genişliği daralmazsa iç talebe bağlı olarak ithalatta devam ederse cari açığın kapanmasını önemli ölçüde zorlaştıracak gibi görünüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçinde bulunduğumuz sistemde cari açığı düşürecek tek şey kurun yüksekliği olarak karşımıza çıkıyor. Bu da büyümenin yavaşlamasına yol açacak. Yani siyasetçi bir ikilemle karşı karşıya yüksek cari açık ve yüksek büyüme mi yoksa düşük cari açık düşük büyüme mi? Ya da kur açısından bakarsak yüksek kur düşük büyüme mi yoksa düşük kur yüksek büyüme mi? Türkiye'nin bugün uyguladığı büyüme modelinin geldiği nokta budur. Hiçbir siyasetçi uzun süre düşük büyümeye katlanamaz. O nedenle cari açık önce düşer sonra yine yükselir.

      Sil
  9. "ihracatçılarımızı koruyor" olarak yanlış yazmışım bu durum ithalat yapan firmaların lehine olur.

    YanıtlaSil
  10. Cari açık enflasyon ve büyüme üzerinde baskıya devam ediyor bence. İhracatla ilgili pazar kayması Avrupa bolgesinin azalıp Afrikanın artma eğilimi gostermesi yeni bir trend bu arada. Gozden kaçan şeyin, ithal ikamesinin, tuketime dayalı mallara donüşmesi. Direkt tuketime dayalı mallaraki yüksek vergiler daha ne kadar kurunabilir ki? İthalatın onlenmesi için bir çok urune gozetim uygulaması getirilmesine ragmen ithalatta beklenen düşüş olmadı. Sanırım emisyonla bir denge arayışına gidilebilir yakın bir zamanda. Gerçi 2B lokal bir duzelme gosterir lakin 2012 sonu ile birlikte bir daralma beklenmeli derim Hocam..

    YanıtlaSil
  11. Hocam cari açık başka hangi koşullar altında ve ne sebeplerle azalabilir? Cevaplarsanız memnun kalırım. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Kur yükselir, ithalat azalır, ihracat artarsa cari açık düşer
      (2) İthal edilen mallar içeride üretilmeye başlanırsa cari açık düşer.
      (3) Gelen turistlerin sayısı artarsa ya da harcamaları artarsa cari açık düşer.
      (4) İhracatımız kur etkisi dışında bir nedenle artarsa cari açık düşer.
      Bunun gibi nedenler sıralamak mümkün.

      Sil
  12. CARİ AÇIĞA MÜTHİŞ ÖNLEM

    Hocam bu bakış açısının cari açığa katkısı olabilir mi acaba,

    Dr.Marc Faber Haziran 2008’deki köşe yazısında diyordu ki


    "Federal hükümet bize 600 dolar değerinde bir geri ödeme (indirim) yapıyor

    Eğer bunu Wal-Mart'da (AVM’de) harcarsak para Çin'e gidecek.

    Bir bilgisayar alırsak Hindistan'a. Benzin alırsak Araplara.

    Sebze ve meyve alırsak Meksika, Honduras ve Guatemala'ya, iyi bir araba alırsak Almanya'ya.

    İşe yaramaz şeylere paranızı yatırırsanız Tayvan'a gidecek ve bunların hiç biri Amerikan ekonomisine fayda sağlamayacak.

    Parayı ülkemizde tutmanın tek yolu hayat kadınlarına ve biraya harcamak, çünkü artık ABD'de üretilen tek şey bunlar.

    Ben üzerime düşeni yapıyorum."

    Ben de kendilerini kutluyorum. Vatanseverlik herhalde bu demek.

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi bir espri. Ama gerçek payı var. Sermaye hareketlerinin serbest kaldığı küresel sistemde FED parayı dağıtıyor parayı alan Amerikalılar koşup en yüksek faiz veren ülkeye yatırıyorlar.

      Sil
  13. Hocam konuyla tam bir ilgisi yok ama bende merak uyandırdı, cari açık olumlu bir gösterge değil, peki cari fazlalık nasıl yorumlanmalı, olması gereken ideal cari denge nedir?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?