Hukuk Öğrenmek Şart

Hangi dalda okuyor olursanız olun ya da eğitiminiz hangi dalda olursa olsun mutlaka hukuk öğrenmeye çalışın. Bu bilgi size gireceğiniz sınavlarda olduğu kadar yaşamınız boyunca karşılaşacağınız pek çok olayı anlayıp doğru yorumlamanızda da yardımcı olacak. Hukuk, kuşkusuz bir derya. Dolayısıyla neresinden başlayıp neresine kadar gitmek gerekiyor sorusunu sorarak başlamak gerek.

Ben hukukçu değilim ama neredeyse bir hukukçu kadar hukuk dersi aldım. Benim okuduğum zamanlarda Mülkiye’de ilk iki yıl dersleri ortak olduğu için hukuk yoğun okutulurdu. hukuka giriş, borçlar hukuku, eşya hukuku, miras hukuku, anayasa hukuku, idare hukuku, ticaret hukuku, vergi hukuku, ceza hukuku, iş hukuku okuduğum hukuk dersleri arasındaydı. Bunların hepsinin çok yararını gördüm. Her şeyden önce girdiğim sınavlarda yararını gördüm. Çünkü sınavlarda hukuk soruları soruluyor. Yaşamda da hukuk okumuş olmanın yararını gördüm. Maliye Müfettişliği yaptığım dönemde soruşturmalarda, vergi incelemelerinde, teftişlerde hukuk bilgisi öteki bilgilerden daha fazla işime yaradı. Yöneticilik dönemimde de önüme gelen konuları incelerken işin ekonomik yanı kadar hukuka uygunluğuna da bakmamı bu bilgiler sağladı.

Buna karşılık biliyorum ki şimdi ekonomi, işletme, maliye, finans ve benzeri dallarda okuyanlar bu kadar hukuk dersi almıyorlar. Bu durumda ne yapmak gerekir? Bence anayasa hukuku, borçlar hukuku, ticaret hukuku ve vergi hukuku bu saydığım dallarda öğrenim görenler için olmazsa olmaz bilgiler arasında yer alıyor. Hatta bunlara iş hukukunu da eklemek gerekir. Bundan ötesi hangi mesleğe girmişseniz o konudaki hukuku öğrenmekten geçiyor. Örneğin müfettişlik mesleğini seçmişseniz ceza hukuku, ceza muhakemeleri hukukunu mutlaka çalışmanız gerekir. Eğer bir kamu kurumunda müfettişlik mesleğine girmişseniz memurların yargılanma usulüne ilişkin yasal mevzuatı öğrenmeniz gerekir. Karşınıza bir soruşturma çıktığında bu bilgileri kullanmanız gerekir. Diyelim ki bir işletmeye uzman olarak girdiniz ve sizin gibi giren sosyal bilim eğitimi almış birçok kişi var. Kimi ekonomi, kimi işletme, kimi hukuk okumuş. Eğer siz ekonomi, işletme veya finans okumuşsanız ve hukuk bilginizi derinleştirirseniz ekonomi ve işletme okumuş olanlar arasında farklı bir yere gelirsiniz. Hukuk okumuş olanlardan ekonomi ve işletme çalışmış olanları bir yana bırakırsak onlar arasında da farklı bir konumda olursunuz çünkü ekonomi bilginiz onlardan fazla, onlar kadar olmasa da hukuk bilginiz de mevcut olur. Bu durumda siz, arkadaşlarınıza göre öne geçersiniz.

Bütün bunların yanında hukuk bilgisinin yaşamınız boyunca size yardımcı olacağını söyleyebilirim. Başınıza gelebilecek bir vergi olayından veya bir anlaşmazlıktan ya da bir suçlamadan dolayı dönüp başvurabileceğiniz bilgi hukuk bilgisidir.

Burada elbette avukat kadar bilgi sahibi olmaktan söz etmiyorum. Ama hukukun her dalında genel ilkeleri bilmek çok önemlidir. Bunlar günlük tartışmalarda karşınıza çıkabilecek pek çok sorunun yanıtını bulmakta size yardımcı olur.

Hukuk bilgisi edinmek, mevcut bilginizi geliştirebilmek için hukuk fakültelerinde okutulan kitaplardan yararlanabileceğiniz gibi bu konularda piyasada bulunan yardımcı kitaplardan da yararlanabilirisiniz. Ayrıca Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin kitapları pdf formatında ücretsiz olarak yararlanmaya açık bulunuyor.

Aşağıda Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde okutulan çeşitli hukuk derslerine ait kitapların pdf formatında bulunabileceği linkleri veriyorum (aşağıdaki sıralama benim önerdiğim okunma sırasıdır):

Hukukun Temel Kavramları

Türk Anayasa Hukuku

Temel İdare Hukuku
http://eogrenme.anadolu.edu.tr/_layouts/eLrnPoint/AofElrnPortal/GetEbook.aspx?c=HUK122U&s=1

Borçlar Hukuku

Ticaret Hukuku I ve II

Vergi Usul Hukuku

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku



Yorumlar

  1. Hukuk öğrenmenin bir yararı da günümüzde hukukun nasıl ayaklar altına alındığını daha net görmek olacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bu da bir yarardır. Eğer toplumda hukuk bilgisi yaygınlaşsa o zaman hukukun ayaklar altına alınmasına karşı çıkan insan sayısı da artar ve belki ayaklar altına alınması da engellenebilir.

      Sil
  2. Hocam vergi hukukunda maddeler sürekli değişiyor değiştikçe burada da güncelleniyor mu acaba ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güncelleme yapıldığını biliyorum ama ne sıklıkla onu bilmiyorum.

      Sil
  3. Hocam ben bankacılık ve finans bölümünde okuyorum ve geçen dönem çift Anadal yapma fırsatı elime geçtiğinde öncelik ekonomi olmakla hukuk ile ekonomi bölümü arasında gidip geliyordum sizin tecrübelerinizden yaralanmak için bu konuyu mail yoluyla dile getirdiğimde ekonomist olmanıza rağmen hukuktan yapmanın daha yararlı olacağını söylemiştiniz ve benim hukuka sıcak bakmama vesile olmuştunuz.bu dönem kendi bölüm derslerimle hukuku götürmek gerçekten çok ağır oluyor ve çok büyük bir stres altına giriyorum inanırmısınız bu yazıyı yazmandan önce hukuk bölümünü bırakıp kendi bölümüme dahada odaklanmayı aklımdan hep geçiriyordum ama anlattığınız tecrübelerinizden görüyorum ki hukuk gerçekten yabana atılmayacak kadar önemli br bölüm inşallah sürekli bu yazınızı aklıma getirerek hukuk bölümünü bırakmayı düşünmek bir yana hakkını vermeye çalışacağım. bu yazınız tamda zamanında çaresizliğe düştüğüm bir anda ilaç gibi geldi desem yanılmam heralde bunları gerçekten en samimi duygularıma söylüyorum çok sağolun varolun (inşallah sizin gibi ilerde topluma bilgi sunan bilgili bir ekonomist olmak dileğiyle )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet hukuk eğitimini çift dal olarak götürmek kolay bir iş değil. Ama eğer bunu başarabilirseniz hukuk bilen bir bankacı - finansçı olmanın ileride avantajlarını çokça göreceksiniz. Başarılar diliyorum.

      Sil
  4. Hocam bu kaynakları tek tek incelediniz mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazılarını hızlıca okudum, bazılarını da içerik yönünden inceledim. Hepsi de en azından yeterli.

      Sil
  5. Hocam çok fazla yeri değil ama doğruluğundan tam emin olamadığım bir noktayı dile getirmek istiyorum yanlışım ve eksiğim varsa düzeltirseniz sevinirim, hocam sabit kur sisteminde döviz kuru sabitlendikten sonra belirli sebeblerden dolayı sabitlenen kur düzeyinde döviz talebi döviz arzını aştığında ülkenin sınırlı olan rezervi bu talep fazlasını karşılayacak şekilde bireyler arasında dağıtılacaktır dersem yanılırmıyım?ayrıca 79senesi gibi bir zaman geldiğinde bir döviz talebi fazlası olsa bile eldeki döviz sınırlı olduğu için döviz talebi karşılanamayacak ve en gerekli malı bile ithal edemeyeceğiz
    2) hocam şu doğrumudur ; sabit kur sisteminde banka eğer elinde yeterli döviz yoksa ithalatını yada döviz talebini gerçekleştiremiyorum çünkü bende döviz kıtlığı var diyebilir ama esnek kur sisteminde bankanın elinde yeterli döviz yoksa bunu ,bende döviz az var sana vermek istemiyorum deme yerine fiyatına(kura) yansıtır daha da talep varsa kur dahada yükselir maliyetine katlanan da dövizi talep eder ve bankada dövizi verir ama bende döviz yok sana vermiyorum demez değilmi?
    Sabit kurda banka kuru yükseltme imkanı olmadığından elinde dövizi yoksa gelen taleplerin hepsini karşılayaöayacağını bilerek satmamayı tercih eder ama esnek kurda döviz kıtsa kur yükselir kur yükselirse bir kısmın dövize talebi azalır bir kısım ise elindeki dövizi arz eder yeni noktada dengeye gelir .hocam eksikliklerim varsa duzeltirseniz sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) İlk sorunuzun yanıtı evet. Çünkü talep aşırı olduğunda bu talebin düşmesine yol açacak bir esneklik yok. Yani kur yükselmediği için talebi düşüremiyor.
      (2) İkinci sorunuzun yanıtı da evet. O nedenle de piyasada karaborsa oluşur. Yani el altından kim yüksek fiyat verirse ona satılır.

      Sil
  6. Hocam sizin gibi bilgilerini paylaşmak isteyen ehliyeti kişi sayısı gerçekten çok az bizim okuldaki hocamız bizden slaytını kıskanırken sizin yaptıklarınız gerçekten takdire şayan.bu arada sizin ömerilerinizin haricinde hukuka giriş, idare hukuku ve anayasa hukuku alanında kemal gözlerin kitaplarıda çok iyi.
    2) hocam şu an gösterge faize baktığımda 11,17 bunu şöyle düşünsem yanılırmıyım, nominal değeri 100 lira olan tahvil 2.cil piyasada 100\(1+%11,17)=90,007 den satılıyor(işlem görüyor )yani gelecekteki 100 liranın bu faiz ortamında ki bugünkü değeri 90,007 desem yanılırmıyım.cnbc e deki göstergelere baktığımda sadece gösterge faizi görüyorum kaçtan işlem gördüğünü göremedim yada yazmıyor bende bu şekilde hesapladım kaçtan işlem gördüğünü. Eksik yada yanlış bir yer varmı?
    3) hocam sonsuz vadeli tahvillerde faizi belirli bir dönem sonunda alınsada anaparası ne zaman alınıyor ?bu tahvil çeşidi Türkiye'de rağbet görüyor mu? Yada devlet tarafından böyle bir tahvil çıkartıyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Evet piyasada çok değerli hukuk kitapları var. Ben burada ücretsiz ulaşma imkanı olan kitapları gösterdim.
      (2) Hesabınız doğru.
      (3) Türkiye'de böyle bir tahvil yok. Dünyada da fazla bulunmuyor. Bu tahvillerde anapoara hiç ödenmiyor ama sonsuza kadar faiz ödenmeye devam ediliyor.

      Sil
  7. Yine yazınız mükemmel çok teşekkür ederiz. Kpss sınavına hazırlanırken bana katmış olduğu en büyük katkı hukuk bölümünden olmuştur ama biraz daha geriye gidersek hayata hazırlanmak için sadece hukuk değil temel düzeyde bir kimya, psikoloji hatta ilk yardım bilmenin bile bize çok fazla şey katabileceğini düşünmekteyim.

    YanıtlaSil
  8. Hocam tekrardan elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Hukuk cok onemli, dogru soyluyorsunuz ama keske bir de dedikleri gibi gercek bir hukuk devletinde yasiyor olabilseydik. Son geldigimiz noktada hukuk yerle bir edilmis, adalet ayaklar altina alinmis, siyaset kasetlerle yonlendirlir hale gelmis durumda. Bizlerde olani biteni hayretle izliyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Ama bu durum hukuk öğrenmemizin daha da önemli olduğunu gösteriyor.

      Sil
  10. Hocam sermaye piyasası hukuku hakkında ne düşünüyorsunuz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu daha spesifik bir dal. SPK ve BIST sınavlarına girecek olanların ya da bu alanlarda çalışmayı planlayanların öğrenmesi gerekiyor.

      Sil
  11. Hocam yazılarınızdada belirtiyordunuz tasarruflarımızı artırmayı becerebilirsek yatırımlarımızı kendi kaynaklarımızla yapmış oluruz diye belirtmiştiniz . Hocam şu an ülkemizin tasarruf oranı düşük işletmeler sermaye ihtiyacı için yatırım ihtiyacı için yada başka sebeblerden dolayı tl talebinde bulunduğunda bankalar mevcut tasarruf mevduatlarından dolayı bu talebin hepsini karşılayamıycaktır bu durumda1) banka işletmenin güvenilir olduğunu düşünüyorsa kendisinde yeterince kaynak olmasada buna rağmen banka bu durumda dışardan borçlanıp bunu m.b sına yatırarak işletmenin tl ihtiyacını karşılayacakmıdır? 2)yoksa banka bende yeterince tl mevduatı yok ben senin ihtiyacının hepsini karşılayamam anca bir kısmını karşılarım geri kalanınıda dışardan borçlan bana getir ben tl ye çevireyimmidir ?hocam şu an günümüzde hangi seçenek doğru?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Evet bankalar, TL kaynakları yetmediğinde, dışarıdan döviz borçlanıp bunu MB'ye satarak ya da zorunlu karşılıklarında bu dövizleri yatırarak TL elde ediyor ve bunu krediye dönüştürüyor.
      (2) Bu seçenek söz konusu değil. Her şeyin bir fiyatı var. Yeterince kaynak yoksa ve kullanma talebi fazlaysa o zaman kredi faizleri yükselecek ve talep düşecektir. Ta ki arz ile talep eşitlenene kadar.

      Sil
  12. Hocam bir okuma kitabımda diyor ki;diyelim ki üretim ve yatırım artışı çok fazla ithal girdi gerektirmeyecek bir şekilde sağlanabiliyor olsun.ama planladığınız üretime ulaşmak için yatırm kredisine işletme sermayesine ihtiyaç var . Bunları sağlamak için bankaya başvuracaksınız eğer ülkede mevduat azsa bankalarda yeterince kaynak yoksa talebiniz karşılanmayacaktır .bu durumda ister istemez içeride tl kullanmak için yüzünüzü yurtdışına çevirip oradan borçlanacaksınız diyor ''
    Hocam burada benim kafama takılan banka tasarrufları yetersizse bu gelen kredi talebini karşılamak için yurtdışından kendi borçlanıp borçlandığı parayı da içerde tl ye çevirerek kredi talebini kendi mi karşılayacaktır ? Yoksa örnekte dediği gibi bankanın mevduatları yetersiz olduğu için banka benim kaynaklarım yetersiz o yüzden senin talebini karşılayamıyorum diyip işletme direk dışardan mı borçlanacak ?hocam aydınlatırsanız çok sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banka kaynaklarının yetersizliği diye bir konu olmaz. Banka kaynaklarının pahalılığı söz konusu olur. Bankalarda kredi açacak kaynak azalmışsa o zaman ya arz düşük ya da talep yüksek demektir. Bankalar aynı zamanda daha çok kaynak bulabilmek için mevduat faizlerini artırır ve daha çok kaynak toplar. Bu durumda kredi faizleri de yükselir. Arz artar talep düşer. Denge bulunur.
      Öte yandan dışarıdan borçlanmayı sizin yapmanız öyle kolay değildir. Sizi kimse tanımaz ve borç vermez. Verse de çok pahalıya verir. O nedenle de iç kaynaklar azsa dışarıdan bankalar borçlanır. O dövizleri MB'ye satar ve TL kaynak edinerek size kredi verirler.

      Sil
  13. Hocam ülkenin sabit kur politikası uyguladığını ve hükümetin kur oynamayacak diye sözü olduğunu düşünürsek eğer talep fazla ise kurun istikrarını korumak için gelen fazla talebin karşılanması gerekir .acaba hocam gelen fazla talep karşısında bankalar kendi istekleriyle tl yatırıp döviz mi alıyorlar ? Yoksa merkez bankalardan böyle bir talep gelmeden kendisi mi karşılıyor döviz ihtiyacını
    2) hocam bir ülkede sabit kur sürdürülemiyorsa ve merkezin rezervleri sabit kuru sürdürmeye yetecek düzeyde değilse develüasyonu kendi isteğiyle mi yapıyor yoksa ımf nin izniyle mi develüasyon yapılıyor ?
    3)hocam bir ülke develüasyon yaptığında bunun neticesinde IMF den borçlanmak zorunda değil desem yanılırmıyım? yani rezervleri azaldı sabit kuru sürdürmedi diyelim develüasyon yaparak IMF ye başvurmadan bu krizden çıkabilir mi?
    Yani devalüasyon yapan ülke IMF nin yardımını kullanacak, IMF ye başvuracak diye bir durum, bir kural varmı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Sabit kurda MB eldeki dövizlerle ihtiyacı karşılar. Döviz bitince de ihtiyacı karşılayamaz olur. Çünkü sabit kur rejiminde kur yükselemez ve arz ve talep dengesini kuramaz.
      (2) Eskiden dünyada sabit kur rejimi geçerliydi ve kur savaşlarına yol açılmasın diye devalüasyon izni IMF'den alınıyordu. Şimdi sabit kur uygulayan kaldıysa artık böyle bir izin mekanizması yok.
      (3) IMF'ye başvurması şart değil. Eğer devalüasyon dış dengeyi kurmasını sağlamışsa IMF'den destek almasına gerek kalmaz.

      Sil
  14. Hocam bir ülkenin tasarrufu vadesiz yada vadeli mevduat toplamına bakılarak hesaplandığına göre acaba bankanın yurtdışımdan borçlanıp bunu merkeze yatırıp tl aldığında ve bunu kredi olarak kullandırdığında kredi verdiği kişinin o bankasa hesabı oluyor ve sonuç olarak mevduat artmış ve de tasarruf oranı artmış olmuyor mu? Bu şekilde desem yanılırmıyım ?
    2) hocam bu şekilde tasarruf artıyorsa tasarruflar - yatırımlar arasında ki fark kapanmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Eğer kişi bankadan aldığı parayı yine bankaya mevduat olarak yatırmışsa mevduat o kadar artıyor.
      (2) Kapanmaz çünkü bu geçici bir durumdur. Yani kişi bankadan iki ay sonra yapacağı bir ödeme için kredi almış ve iki aylığına o krediyi bankaya mevduat olarak yatırmışsa iki ay sonra mevduat o kadar azalır ama kredi geri ödemeye kadar aynı kalır.

      Sil
  15. Üstat,

    Özellikle iş yaşamına girdiğiniz andan itibaren isteseniz de istemeseniz de artan oranlarda sizinle birlikte olmaya başlıyor.

    Teşekkür ederim.
    Cafer Demir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Çok doğru. Bir kişiyi işe almaktan tutun, bir satın almaya karar vermeye kadar her konuda hukuk bilgisi gerekiyor.

      Sil
  16. Hocam bu önerdiğiniz kitaplar aöf nin 2 seneyevkadar önce bastığı kitaplar acaba ondan önceki eski baskılarını incelediniz mi ?gerçi onlar biraz uzun ama onlarıda öneren kişiler var diye biliyorum .
    Hocam hukuk ve ekonomi adlı kitap yazmayı düşündünüz mü ? Bir ânizin bana çok ilgi çekici gelebileceğini düşündüm .
    Hocam aöf iktisat kitaplarında sizin makalelerinizi görüyoruz sadece makalenizi değilde toptan o bölümleri siz yazsaydınız dahads iyi olurdu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben burada ücretsiz ulaşım imkanı olduğu için AÖF'nin kitaplarını önerdim. Ayrıca inceledim ve beğendim de bu kitapları. Piyasada pek çok kitap var. Aralarında çok iyi olanlar da var. Benim burada gösterdiklerim yalnızca birer örnek. Bu kitabın 7. ünitesini ben yazdım: http://eogrenme.anadolu.edu.tr/_layouts/eLrnPoint/AofElrnPortal/GetEbook.aspx?c=IKT408U&s=1

      Sil
  17. Hocam yurtdışımdan borçlanıpta bu parayı yabancı malların alımında değilde yerli malların alımında yada fabrika kurmak tesis yapmak isteyenlere banka vermek için merkeze yatırısa karşılığında aldığı tl yide kredi verirse bu şekilde Türk parasını kullanarak yatırım yapmış olmazmıyız ? Yoksa yabancı tassarrufları kullanarak mı yatırım yapılmış olur? hocam benim kanaatim ce yanlışsa düzeltin kitaplarda cariaçık ne kadarsa kullanılan yabancı tasarruflar o kadar diyor. O yüzden dışardan alınan borç ithalat için yurtdışında mal alımında kullanılmadığı sadece merkeze dövizi yatırıp karşılığıdnda tl çıktığı için sonuç olarak o yatırımlar tl ile yapıldığı için yabancı tasarruf kullanılmamış oluyor desem yanılırmıyım ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonuçta geri ödenecek para döviz olduğuna göre yabancı para kullanıp ta yatırım yapmış oluruz.
      Yanılırsınız çünkü MB burada sadece para bozan bir yer konumundadır. Borç dışarıyadır. Dolayısıyla dışarının tasarrufuyla burada yatırım yapılmış oluyor.

      Sil
  18. hocam örneğin Türkiye'de kişilere havale yada Eft işlemi ile para gönderimi yapıldığında örneğin;iş bankasında ki hesabımızdan borçlu olduğumuz kişinin bankasına (örneğin ;Akbank ) Eft işlemi gerçekleştirdiğimizde bu parayı kendi bankamız olan iş bankası hesabınızdan düşüyor hesaplar bilgisayar aracılıyla olduğu için borçlu olduğumuz kişinin banka hesabında o para gözüküyor ve kişi parasını çekiyor .hocam Eft işlemi yapıldığında bu para Akbanka fiziki olarak gitmez değilmi ?fiziki olarak gitmiyorsa akbankın hesabından işbankasından para gelmeden para çıkışı olduğu için bu parayı Akbank iş bankasından ne zaman alınacak ?(dönem sonu mu yoksa hemen mi)
    2) iş bankasından havale yapıldığı zaman iş bankası havale tutarı kadar parayı hangi hesaplara alır ?yada belirli bir hesapta bekleterek parayı dönem sonu grup nakili yaparak mı gönderir ?
    3) hocam aynı şey swift işlemleri için düşünürsek bankalar dönem sonlarında mı hesaplaşır ? Hesaplaşırken bu paralar ne ile nasıl gönderiliyor ?
    4)merkez bankasının rezervlerinin bir kısmı Amerika'da bir bankada duruyor deniyor bu paralar oraya giderken nasıl gidiyor ?para lar gideken her şey gizlilik içnde mi gerçekleştiriliyor ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Bankaların birbirlerinde hesapları, kredileri olur. O nedenle o anda para gitmesine gerek yoktur. Ne zaman ödeneceği ise aralarındaki anlaşmaya bağlıdır.
      (2) Akbank hesabına yazar.Bu da tümüyle anlaşmaya bağlıdır.
      (3) Genellikle bu bankaların karşılıklı alacak ve borçları oluşur ve dönem sonunda oluşan fark talep edilir ve fizik olarak gönderilir.
      (4) MB'nin rezervlerinin bir bölümü Fed New York'ta duruyor. Gizli gidiyor.

      Sil
  19. Hocam ellerinize sağlık.
    Hukuk aslında bizi birbirimize bağlayan ve bir o kadar da birbirimize karşı koruyan kurallar bütünü. Sınavlara hazırlanırken de geleceğim adına da hukuk bilgisinin ne kadar önemli olduğunu gördüm. Sadece anlık bir bilgi değil aslında, Hayatın her bir anında çıkacak olan bir silsile.
    Hocam bir de su soruma cevap verebilirseniz sevinirim. yukarıda da azıcık değinmişsiniz. Ciddi anlamda sermaye piyasasını öğrenmek istiyorum bu anlamda açıklayıcı bir yayın, kaynak, başvuru kitabı önerebilir misiniz ? ve SPK lisanslama sınavına girsem elde edeceğim lisans belgesiyle ne gibi bir iş hayatı yolu izleyebilirim ? yani getirisi bana ne olur ?
    Yanıtlarsanız sevinirim. teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Kesinlikle bütün yaşamımızda gerekecek bir bilgi hukuk bilgisi.
      SPK konusunda uzman değilim. Bunu bir uzmana sorsanız çok daha net yanıt alabilirsiniz.

      Sil
  20. Sayın Hocam, İyi güzel diyorsunuzda şunuda ifade etmek isterim. Çoğu fakültede artık hukuk derslerinin ismi bile geçmiyor. Neden derseniz, 2014 Bütçe kalemlerinde Üniversitelerde dışarıdan ders veren hocalar (kamu kurumunda kadrosu olmayan) için ödenmesi gereken ders ücreti kalemleri anlamsız bir şekilde kaldırıldı. Buda dışarıdan ders saati başına ders veren o hocalara "ya gelme ya da bedavadan hayrına gündüz ve gece yükü al" demektir. En azından benim görev yaptığım üniversitede bu böyle oldu. Üniversitemizde hukuk fakültesi olmadığı için baroyla kayıtlı bize kendi alanında uzman avukatlar ilgili hukuk derslerine geliyordu. Gayette iyi performans alınıyordu. Bu şekilde yapılan bir düzenlemeden sonra, malesef rektörlüğünde kararıyla, bu hocaların dersleri ellerinden alındı. Aralarında 15 yıldan beri ilgili derslere gelen uzman avukat hocalarımız vardı... Durumun kısası. Sizin söylediğiniz Hukuk fakültesinin olduğu yerlerde bu durum doğru bir şekilde işler. İİBF'lerin ortalama 7 bölümleri var. (İşletme, İktisat,Maliye, Kamu Yönetimi, ÇEEİ, Ekonometri, UA İşlk vb..) Bunların hepsine kendi özelliklerine göre hukuk ders okutmak gerekli. Sadece iktisat bölümüne saydığınız alanlardaki hukuk derslerini vermek gerekli. Bunlar alanında uzman hocalar olmadan olmaz. Bu iş sadece teorik değildir. Malesef kurumumuzda şu anda bu dersleri hayatında adliye görmeyen, hayatında bir dava ile uğraşmamış, KPSS mucizesi, üniversitenin hukuk işleri memurlarını hoca yaparak çözüm buldular (Özde hukuk fakültesi bitirmişler bu kişiler. Sorduğumuzda avukatız diyorlar en azından.). Gelin siz düşünün öğrencinin halini. Bizde bu böyle. Sanırım diğer devlet üniversitelerinde de bu bütçe maddesinin manasız bir şekilde kaldırılması dolayısıyla bu şekildedir.

    Bunuda bir parantez arası olarak yazmak istedim sadece..

    Saygılarımı sunarım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu bilmiyordum. Ama üniversitelerimizde hızla düşen eğitim kalitesi çerçevesinde bu da ciddi bir sorun. Benim çocukluğumda öğretmeni olmayan ilkokul ve ortaokullar olurdu. Şimdi demek ki hocası olmayan üniversiteler var. Öğrenci kalitesindeki genel düşüşün nedenleri ortaya çıkıyor.

      Sil
  21. Hocam tabi siz yazınızı biraz akademik açıdan ve birazda çalışma hayatı açınızdan yazmışsınız. Ben hukuku yaşayarak öğrendim. 11 yıldır hukuk mücadelesinin içindeyim. Artık kendi işimi kendim görüyorum. Hukuk Ceza ve İdare Hukuku açısından dava açabiliyor, dilekçe yazabiliyor, itiraz edebiliyorum, Hatta AİHM dilekçesi bile yazabiliyorum. İyi bir SEO olduğum içinde internetten İçtihat bile bulabiliyorum. Avukatla bütün davaları kaybettim. Kendi davalarımı kazanabiliyor ve haksız suçlamaları bertaraf edebiliyorum.Kitap yazsam öğrendiklerim hakkında binlerce dava açılır Son yıllarda gündemde olan hukuki olaylara nazaran değil ama Türkiye'de hukuku ve adalet yok. Öğrenmek çoğu zaman işe yaramıyor çünkü kanunlar uygulanmıyor yada takdir!!! hakkına bırakılıyor!!!Ve affınızı sığınarak yazıyorum hep çakallık hep çakallık.Hukukun içindeki iyilerin ortaya çıkması lazım. Bir vatandaş haklarını öğrenmeyi hep ötelemiş.Bu biraz vatandaşın suçu birazda devletin suçu. Vatandaş öğrenmek istememiş öğrenmek istediğinde bazı devlet memurlar öğrenip ne yapacaksın demiş. Ama işimdi yaşadıklarımız öğrenmemiz gerektiğini anlatıyor. Ama şunu belirtmek isterim tecrübelerime dayanarak.Hangi kesimden olursak olalım hukukun kesinlikle uygulanmasını, tarafsız olmasını, şeffaf olması, hak aranabilir olmasını istemeliyiz.Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bunların hepsini biliyorum. Ama yine de hukuk öğrenmemiz gerekir. Ne kadar çok kişi hukuk öğrenirse o kadar fazla hukuki yaklaşım talep edilir hale gelir.

      Sil
  22. hocam 2008 krizinden önce abdde kişi başına gelir 40 bin dolar desek ve para arzı 800 milyar dolar diyelim. şuan para arzı 2 trilyon dolar diyelim ama kişi başına gelir de aşağı yukarı aynı diyelim. nasıl oluyor da para arzı bu kadar artarken kişi başına gelir sabit durabiliyor? ikinci sorum neden para arzında devasa bir artış oldu? fed neden bunu yaptı bunun nedeni finansal sektörün reel sektörü geride bırakıp aradaki oluşan fark kadar para arzını büyütmek olabilir mi? saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her para arzı artışı büyüme yaratmaz. Eğer o paraları eline geçirenlerin büyük çoğunluğu paraları bankaya yatırıyor, kimse de kredi olarak kullanmıyorsa o zaman ekonomi büyümez ve kişi başına gelir de artmaz. Öte yandan ABD'nin küresel kriz çıktığı yıl olan 2008'deki kişi başına geliri 48,300 USD iken 2013 sonunda 52,800 USD olmuş. Yani sabit kalmamış, artış var.
      Fed'in para arzını artırmasının nedeni parasal gelirleri artırarak harcamaları artırmak ve bu yolla ekonominin canlanmasını sağlamaktı. Başarılı da oldu.

      Sil
  23. Hocam şahane yazı olmuş bizleri aydınlattığınız için teşekkür ediyorum belki yeri değil ama izin verirseniz aklıma takılan bazı sorular var;hocam kambiyo denetimi illa sabit kurda uygulanır diye bir kaide yada bir kural varmı? Yoksa Türkiye gibi müdahalesi döviz kuru uygulayan ülkelerde de yada esnek kur uygulayan ülkelerde kambiyo denetimi uygulanır mı? (Gerçi kambiyo denetimi serbest piyasa mantığına aykırıdır ama yinede uygulanır mı?uygulanırsa ekonomik sonuçları ne olur ?)
    2) kambiyo denetiminin uygulanmasının mantığını şu şekilde izah etsem yanılırmıyım; hükümetin sabitlediği kuru sürdürebilmek için sabit kur sisteminde döviz talebi arzdan fazla olmasını engellemek bunun sonucunda rezervlerin azalmasını önlemek desem katılırmsınız eksik yada mantıksız bulduğunuz yer varmı?
    3) ayrıca kambiyo kontrolünde döviz satma yetkisi merkeze ve yetkili kıldığı bankalara aitti acaba döviz talep etmeden önce döviz alım belgesi alma zorunluluğu mu vardı ? Bunun mantığı neydi ?
    4)hocam konvertibilite(değiştirmek ) ulusal paranın döviz piyasasında hiç bir kısıtlama olmadan yabancı parayla değiştirilmesi şeklinde tanımlanıyor .hocam burada anlamadığım yer kendi ülkemizin döviz piyasasında mı istediğimiz yabancı paraya çeviriyoruz yoksa diğer ülkelerde de tl yi verince yabancı para alabilirmiyiz ? Burasını açarsanız çok sevinirim
    5)Hocam biz yaşım müsait değil ama hatırlamak için yanlışım varsa duzeltin 91 yılında IMF tarafından paramıza konvertibilite tanındı .hocam anlamadığım bir ülke kendiliğinden IMF den izin almadan şunu diyemez mi; bu saatten sonra döviz alma ve satma yetkisi serbest piyasaya bırakıyorum ve tl ye konvertibil hale getiriyorum diyemez mi?neden IMF den izin alınıyor orayı anlayamadım ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      (1) Kur serbest bırakılmış kambiyo denetimi ya hiç olmaz ya da çok sınırlı olur. Eğer kambiyo denetimi sıkı olursa kur zaten serbest olmaz.
      (2) Katılırım.
      (3) Vardı. Kimin ne kadar döviz aldığını izlemek için gerekiyordu.
      (4) Konvertibilite aslında bir paranın altına dönüştürülebilmesidir. Yani altın karşılığı basılmasıdır. Karşılıklar kalkınca konvertibilite bir paranın yabancı paralara dönüştütülebilmesi olarak tanımlanır hale geldi. TL'yi bir bankaya götürüp de yabancı para talep ettiğinizde o yabancı parayı alabiliyorsanız TL konvertibl demektir. Eğer yurtdışında bir bankaya gidip TL verip karşılığında o ülkenin parasını alabiliyorsanız bu durumda TL rezerv para olmuş demektir.
      (5) IMF, izin vermedi zaten sadece dünyaya TL'nin konvertibl olduğunu duyurdu. Ama bu duyuruyu yapabilmesi için konvertibilitenin önündeki bazı engellerin kalkmış olup olmadığını, gerekli yasal veya hukuki düzenlemelerin yapılmış olup olmadığını inceledi.

      Sil
  24. hocam bi konuda işin içinden çıkmadım yardımcı olursanız çok sevinirim .hocam yukarıda dışardan borçlanıpta bu borç parayı dışardan mal alarak cari açığın artmasında değilde bu parayı bozdurup içeride ki yatırım harcaması için kullanırsak yatırımı kendi paramızlayapmamıza rağmen yinede dış tasarruf kullanılmış mı oluyor diye sormuştum? Sizde evet kullanmış oluruz diye belirttiniz bunla alakalı şu sorum olacak ; hocam Erdal Ünsal ın uluslararsı iktisat kitabında şu yazıyor
    1)özel sektörün tasarrufları+kamunun tasarrufları + (dış alamden ödemeler-dışaleme ödemeler )=toplam yatırımlar hocam bu kitapta yanlışsa düzeltin lütfen ;dışalemden ödemeler-dışaleme ödemeler=cariaçık = yabancı tasarruf demiş yani anlamadığım şeklide yabancıların tasarruflarını cariaçık verdiğimiz tutar kadar kullanmış oluyor demiş borçlandığımız miktarı yada sermaye hesabını dikkate almamış ben o kısmı anlayamadım ? Açıklığa kavuşturursanız çok sevinirim.
    2)hocam şu şekilde düşünülmüş olamaz mı; özel sektör yatırımlarının biir kısmını tl ile yapıyor bir kısmı için iise yurtdışından mal alması gerektiğinde yabancı tasarrufları kullanıyor kamu Kesimi'de aynı böyle yapıyor sonuçta belirli miktarda cariaçık oluşuyor.yani yatırım için kullanılan girdiler ya tl ile yada yabancı para ile ödeniyor.eğer içerdeki mal ve hizmetlere harcama yapmak için yada içerde yatırım için tl kullanmak gerekliyse yurtdışından borçalınmış ise bu cariaçığı artırıcı bir gelişme olmadığı için yabancı tassaruf kullanılmış olmaz mı diye düşünmeliyim?

    3)hocam cariaçıktan daha fazla tutarda gelen sermaye de yabncı tasarruf oluyor ama onun hepsini kullanmadığımız için sadece ne kadar cari açık verildiyse o kadar mı yabancı tasarruf kullanılmış oluyor?böyle mi düşünülmesi gerekiyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Kitapta konu özet olarak alınmış ve sermaye hesapları dış alemden ödemeler dış aleme ödemeler içinde toparlanmış. Yanlışlık yok özetleme var. (2) Evet öyle düşünmelisiniz. (3) Evet öyle oluyor ama o gelen paralar geri giderken de sermaye ve finans hesabı açık veriyor bu kez onları kapatmak için borçlanılıyor.

      Sil
  25. hocam çok kısa olarak geçmişte döviz alım belgesi alınıyor olması kimin ne kadar döviz aldığını görmenin yanı sıra eğer eldeki döviz rezervinden daha fazla kişi daha fazla tutarda almak istediğinde nasıl bir yol izleniyordu; aralarında paylaştırılıyormuydu ?
    eğer böyleyse buda sistemin eksik tarafı denebilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her iş için belirli döviz tahsisi yapılıyordu. İthalatta kotalar uygulanıyordu. Kota dolmuşsa döviz tahsisi bitiyordu. Diyelim ki o yıl 10,000 araba ithaline izin verildiyse 10,000 nci araba da ithal edildikten sonra araba ithali o yıl için bitiyordu.

      Sil
  26. Hocam yine aydınlatıcı bir yazı yazmışsınız teşekkür ederim.Konuyla alakasız olacak ama size farklı bir şey danışmak istiyorum.3.sınıf ekonomi öğrencisiyim marketing alanında ilerlemeyi düşünüyorum ve behavioural economics in bana çok şey kazandıracağını düşünüyorum fakat Boğaziçinde bu konuda bir seçmeli ders yok kendimi nasıl geliştirebilirim bu alanda.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu alanda kitaplar var alıp kendiniz okuyun. 3. sınıf öğrencisi olarak artık bir hoca nezdinde okumaya ihtiyacınız kalmamıştır diye düşünüyorum.

      Sil
  27. Merhabalar ben İÜ'de Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri bölümünde 1. sınıf öğrencisiyim. Dediğiniz gibi hukuk çok önemli ve benim bölümümde de duyduğuma göre çok fazla veriliyormuş bu konuda şanslıyım sanırım ama yinede size sormak isterim kendimi bölümümde nasıl geliştirebilirim. Bana tavsiyede bulunabileceginiz bir şeyler var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhasebe ve eksik olduğunu düşündüğünüz ekonomi derslerini çalışmanızı öneririm.

      Sil
  28. Mahfi Bey müsaadenizle Anadolu Üniversitesi Maliye açık dersleri ile ilgili linki de yazıyorum. Burada sizin yazdıklarınıza ek başka Hukuk dersleri de var. Saygılarımla
    http://eogrenme.anadolu.edu.tr/maliye/Dersler/Sayfalar/default.aspx

    YanıtlaSil
  29. hocam ödemeler dengesine baktığımızda cari açığı ve cari açığızın nasıl finanse edildiğini gösteren kalemi görüyoruz peki hocam dışardan alınan borç içerde tl ye çevirlip içerde işletme sermayesi için kullanılmışsa bu alınan borç yine ödemeler dengesinde mi gözüküğr?
    ayrıca hocam ben şunu merak ediyorum;yurtdışından borçlanıp ama bu borçlanmayı dışardan mal vehizmet alımında değilde içerde tl olrak harcamk için ve işlerinde kullanmak için borçlanan kesiminin ne kadar borçlandığını hangi verilere bakarak görürüz ?ve bu şekilde dışardan mal olsun hizmet olsun getirmek üzere dövizle borçlanan kesim haricinde sadece ülke içinde ki ihtyaçları karşılamak üzere borçlanan kesim ülkenin krılganlığını artırmıyormu?
    3)hocam dediğim şekilde borçlanan kesim acaba faiz farklarından yarralanmak içinmi borçlanıyor?yada değişik sebebleri varmı?

    YanıtlaSil
  30. hocam ülke ödemeler dengesi sıkıntısına girdiğinde hazine sizin kategoride ettiğiniz şekilde 3 türlü borç bulacaktır . Peki hocam bulduğu bu borçları merkeze verip merkez piyasanın talebini mi karşılayacaktır ?sistem bu şekilde mi işler ?
    2) hocam Hazine'nin dövize ihtiyacı olduğunda bunu bireyler gibi bankalardan talep ederek mi karşılayacaktır ? Yoksa merkez bankasından mı talep edecektir ?eğer merkez Hazine'ye döviz vermişse hazine bunun karşılığında tl yi yatırmak zorunda değil mi?
    3)hocam şuna katılırmısınız hazine kamu giderlerini karşılamak için dışardan borçlandığında borçlandığı yabancı paranın bir kısmıyla direk yurtdışından yatırm malı teçhizat gibi şeyler getirmekte diğer kısmını iise merkez bankasına yatırarak tl elde etmekte ve bu tl yide personel harcamaları ,içerden mal ve hizmet alımı ,transfer ve cari harcamalar için kullanır diyebilşrmiyiz ?yani hocam dışardan dövizle borçlanıyorsa borçlandığı kısmın hepsini dışarıya harcamakta kulanmaz içerde de kullanabilir değil mi?

    YanıtlaSil
  31. Hocam merhabalar özellikle mutevazılığınıza hayran kaldım her soruya cevap veriyorsunu ve hepsini okudum.Ben hukuk 1. Sınıf ögrencisiyim ancak ekonomik i de öğrenmek istiyorum sıkıcı ve fazla terimsel ifadelere boğmadan sevdirerek öğretecek bir kitap ya da kitaplar önerirseniz minnettar olurum.

    YanıtlaSil
  32. Mubin Şanlı10 Mart 2014 12:25

    Mahfi Bey, http://www.justiceharvard.org, www.edx.org'da ve Youtube'da Michael Sandel'in derslerinin videoları var. Hukuk ve adalet felsefesi açısından ilginç.
    Selamlar

    YanıtlaSil
  33. Hocam hukuk ve muhasebe ile ilgili açıköğretim kitapları linkleri paylaştınız iktisat ve maliye ile ilgili de açıköğretim kitapları linkleri paylaşır mısınız.

    YanıtlaSil
  34. Merhaba Mahfi hocam,

    Muhendis biri olarak Hukuk'a giris ve birkac alt dalini zaman harcayip incelesem ve ogrensem, sonrasinda yasamak icin baska bir ulkeye gittigimde bu bilgiler orada da gecerli olacak midir? Orada Hukuku o ulkenin kendi kurallari cercevesinde ogrenmeye sifirdan mi baslamam gerekir?

    Emeginize saglik. Tesekkurler.

    YanıtlaSil
  35. Hocam elinizi saglik cok faydali bir yazi olmus benim bir sorum olacakti ben hukuk okuyup ayni zamanda ekonomist olmak istiyorum sizce mümkün mü ve bu nasil olabilir

    YanıtlaSil
  36. 2020nin sonuna yaklaşık 48 gün kalmışken artık Türkiye'de ortada hukuk mukuk kalmadığı için yazınızdaki herkesin hukuk öğrenmesinin,hukuk kavramının anlamsız,manasız kaldığını düşünür Adem evladı bütün olanlar bitenler karşısında doğal olarak.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi