Türkiye'nin Küresel Ekonomideki Yeri
Aşağıdaki tabloda Türkiye’nin çeşitli ekonomik
göstergelerinin 188 ülkeyle karşılaştırılmasının sonuçlarını sunuyorum. Bu sayı
veya oranlar esas olarak 2013 yılına ait. Farklı yıllara ait olan değerler,
yanlarında parantez açılarak hangi yıla ait olduğu gösterilmiştir.
2013 Sonuçları
|
Dünyada Sıramız
|
|
Temel Ekonomik Göstergeler
|
||
GSYH
(Cari USD fiyatlarıyla, milyar USD))
|
820
|
18
|
GSYH
(Satınalma Gücü Paritesiyle, milyar USD)
|
1.422
|
17
|
Kişi
Başına Gelir (Cari USD fiyatlarıyla, USD)
|
10.946
|
68
|
Kişi
Başına Gelir (Satınalma Gücü Paritesiyle, USD)
|
18.975
|
65
|
GSYH
Büyümesi (%)
|
4,0
|
78
|
Enflasyon
(TÜFE, yılsonu, %)
|
7,5
|
32
|
Toplam
Devlet Harcamaları / GSYH (%)
|
38,1
|
62
|
Toplam
Devlet Gelirleri / GSYH (%)
|
36,5
|
65
|
Bütçe Dengesi / GSYH (%)
|
1,5
|
71
|
Kamu
Kesimi Brüt Borç Stoku / GSYH (%)
|
36,3
|
112
|
Kamu
Kesimi Net Borç Stoku / GSYH (%)
|
27,4
|
68
|
Mal
İhracatı (milyar USD)
|
163,3 (2012)
|
28
|
Mal
İthalatı (milyar USD)
|
228,6 (2012)
|
20
|
Hizmet
İhracatı (milyar USD)
|
43,4 (2012)
|
26
|
Hizmet
İthalatı (milyar USD)
|
20,9 (2012)
|
44
|
Cari Denge / GSYH (%)
|
6,1
|
103
|
Doğrudan
Yabancı Sermaye Girişi (milyar USD)
|
12,9
|
22
|
Döviz
Rezervi (milyar USD)
|
110,9
|
17
|
M3
(Geniş Para Arzı) / GSP (%)
|
52,9
|
11
|
Özel
Kişilerin Kredi Kullanımı / M3 (Artış Hızı, %)
|
33,6
|
4
|
Bankaların
Sermaye / Varlıklar Rasyosu (%)
|
11,2
|
43
|
Hisse
Senetleri Değeri / GSYH (%)
|
44,2 (2012)
|
18
|
Diğer Ekonomik Göstergeler
|
||
Evine
Boruyla Su Taşınan Nüfus (milyon kişi)
|
72,9 (2012)
|
10
|
1000
Kişiye Düşen Banka Şube Sayısı (Adet)
|
18,7 (2012)
|
79
|
1000
Kişiye Düşen ATM Sayısı (Adet)
|
63,4 (2012)
|
42
|
Petrol
tüketimi (Bin varil / Gün)
|
734
|
27
|
Doğalgaz
Tüketimi (milyar m3)
|
45,3
|
22
|
Gelen
Turist Sayısı (milyon kişi)
|
35,7
|
6
|
Turizm
Geliri (milyar USD)
|
32,2
|
12
|
AR-GE
Harcaması / GSYH (%)
|
0,9 (2012)
|
40
|
Patent
Başvuruları (Adet)
|
4.434 (2012)
|
14
|
Marka
Başvurusu (Adet)
|
103.748 (2011)
|
5
|
Yüksek
Teknolojili Mal İhracatı / İmalat Sanayi İhracatı (%)
|
1,8
|
104
|
İnternet
Kullanıcısı / Nüfus (%)
|
45,1 (2012)
|
92
|
Mobil
Telefon Abonesi (milyon adet)
|
67,7 (2012)
|
20
|
Küresel
Rekabet Endeksi
|
4,46 (2014)
|
45 (148)
|
İnsani
Gelişmişlik Endeksi
|
0,76
|
76
|
Yorumlar:
1. Türkiye
GSYH büyüklüğü açısından cari fiyatlarla bakıldığında 18., satınalma gücü
paritesiyle bakıldığında 17. büyük ekonomidir. Öteden beri vurgulandığı üzere
Türkiye’nin dünyanın en büyük 16. ekonomisi olduğu iddiası doğru değil. Kişi
başına gelire gelince sıralamadaki yerimiz 68. sıraya (satınalma gücü
paritesiyle 65. sıraya) geriliyor. Buna göre Türkiye’nin devlet olarak
zenginler arasında görünse de bireyler olarak bakıldığında orta gelirliler
arasında yer aldığı ortaya çıkıyor.
2. 2013
yılı itibariyle Türkiye, potansiyel büyümesinin (% 5) altında büyümüş ve dünyada
hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer alamayarak kendisine ancak 78. sırada yer
bulabilmiş görünüyor.
3. 2013
yılında yüzde 7,5 gibi yüksek bir yılsonu enflasyonu Türkiye’yi 188 ülke
arasında en yüksek enflasyona sahip 32. ülke konumuna sokmuş bulunuyor.
4. Türkiye’nin
toplam devlet harcamaları ile devlet gelirleri birbirine yakın seyrediyor. O
nedenle de bütçe açığı oldukça düşük düzeyde seyrediyor. Buna karşılık en
iyiden en kötüye doğru sıralandığında Türkiye yüzde 1,5 oranındaki bütçe
açığıyla kendisine ancak 71.sırada yer bulabiliyor. Düşürmekle övündüğümüz
bütçe açığında gelebildiğimiz sıra burası.
5. En
çok ihracat yapan ülkeden başlayarak yapılan sıralamada 28. sırada yer alan
Türkiye aynı mantıkla yapılan sıralamada ithalatta 20. sırada bulunuyor. Buna
karşılık hizmet ihracatında (turizm, navlun, sigortacılık vb) 26. sırada yer
alırken hizmet ithalatında 44. sırada yer alıyor. Hizmet ihracatının hizmet
ithalatından oldukça fazla olması mal ihracatı ve ithalatı arasındaki negatif
farkı azaltıyor ve o nedenle cari açığımız GSYH’nın yüzde 6,1’ine düşüyor. Buna
karşın cari açıktan en iyiden başlayarak yapılan sıralamadaki yerimiz hala 103.
sıra gibi en kötü durumdakiler arasında bulunuyor.
6. Türkiye,
2013 yılında çektiği 13 milyar dolara yakın doğrudan yabancı sermaye girişiyle
22. sırayı alıyor, 111 milyar dolara yaklaşan döviz rezervleriyle bu alanda
17.sırada görünüyor.
7. M3
geniş para arzına bakıldığında Türkiye’nin sırası 11. olarak çıkıyor.
8. Türkiye’nin
en üstlerde yer aldığı konuların başında kredi kullanımları geliyor. Özel
kişilerin kredi kullanımı oranında Türkiye 4. sırada yer alıyor.
9. Bankaların
sermaye / varlıklar rasyosu yüzde 11,2 olarak gösteriliyor. Bu oran yüzde 8
olarak kabul edilen uluslar arası standarda göre oldukça yeterli olmakla
birlikte dünya sıralamasında daha yukarılarda olduğunu düşündüğümüz bir konumda
olmadığımız anlaşılıyor.
10. Hisse
senetlerinin piyasa değerinin GSYH’ya oranı, benim için oldukça şaşırtıcı
(olumlu anlamda) bir sıra olan 18. sırada yer alıyor.
11. Evine
boruyla su taşınan nüfus oranında Türkiye’nin 10. sırada yer alması ve birçok
gelişmiş ülkeyi geride bırakması bir başka (olumlu anlamda) şaşırtıcı sonuç.
12. Banka
şubelerinin fazlalığından şikayet etmemizin pek da haklı olmadığını bu alanda
79. sırada yer almış olmamız ortaya koyuyor. Öte yandan ATM sayısı konusunda
çok daha önlerde yer almış olmamız pek şaşırtıcı değil.
13. Petrol
tüketiminde 27, doğalgaz tüketiminde 22. sırada bulunuyoruz. Bu durumda petrol
ve doğalgaz fiyatlarındaki gerileme bize oldukça katkı yapacak (olumlu) gibi
görünüyor.
14. Türkiye’nin
en fazla yol aldığı konulardan birisi gelen turist sayısı ve elde ettiğimiz
turizm gelirlerinde ortaya çıkıyor.
15. AR-GE
harcamalarında oldukça geride olmamıza karşılık patent ve marka başvurularında
şaşırtıcı olarak önlerde yer alıyoruz. Buna karşın Türkiye’nin marka sahibi
olmakta ve buluş yapmakta adının pek de duyulmamış olması bu başvuruların nasıl
başvurular olduğu konusunda kuşku yaratıyor.
16. Yüksek
teknolojili sanayi malı ihracatında çok gerilerde olmamız da aslında patent
başvuruları konusunda kuşkuyla örtüşen bir durum sergiliyor.
17. İnternet
kullanıcısı sayısında orta sıralarda yer alan Türkiye’nin cep telefonu
aboneliğinde önlerde yer alması da şaşırtıcı değil.
18. Türkiye,
küresel rekabet endeksinde ilk üçte birlik grupta, insani gelişmişlik
endeksinde ise orta sıralarda yer alıyor.
Özet:
Dünyanın 18. büyük ekonomisi olan Türkiye, çok az alanda bu
sıranın hakkını verecek bir ekonomik durum içinde bulunuyor. 2023 yılında GSYH
büyüklüğü açısından ilk on ekonomi arasına girmeyi hedeflemenin hiçbir anlamı
olmadığı bu tabloya bakınca net bir biçimde görülebiliyor. Hedef, enflasyonu,
cari açığı kalıcı olarak düşük düzeylere indirmek kadar kişi başına geliri
artırmak, patent ve marka başvurularındaki gelişmeyi markaları dünyaya
tanıtmak, patentleri buluşa çevirebilmeye yansıtabilmek olmalı. Bu hedeflere
ulaşabilmek için de gerçek anlamda yapısal reformlara girişmek gerekli.
Hocam , 150 milyon dolar dış borç ödersek , sermaye hesabı 150 milyon dolar açık mi verir ? cari işlemlere etkisi ne olur ?
YanıtlaSilteşekkür ederim .
150 milyon dolar borç ödersek ödemeler dengesinde finansman hesabından düşülür. Karşılığında rezervler azalabilir.
SilHisse senetlerinin piyasa değerinin GSYH’ya oranında ne anlamalıyız hocam ?
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Borsadaki hisse senetlerinin ölçüm anındaki değerlerinin toplamı.
Silhocam günaydın, çok iyi bir çalışma . Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilEn dikkatimi çeken özel kişilerin kredi kullanımı. sanıırm burada kredi kullanım adeti dikkate alınmış olabilir.
En acisıda insani gelişmişlik endeksi.
tşkler
sayg.
Teşekkürler.
SilKredi kullanımında adet değil değer dikkate alınmış.
Evet insani gelişmişlik endeksindeki durum can sıkıcı.
Sayın Hocam , Türkiye de geleceğin sektörü Enerji sektörüdür diyebilir miyiz ?
YanıtlaSilPetrol ve doğalgaz indirimleri ve siyasilerin bu yönde ki olumlu söylemlerine bakarak.
Saygılar ,
Evet öyle görünüyor.
SilHocam neden sürekli gsmh ile oranlıyoruz ?
YanıtlaSilHerşeyi farklı bir büyüklüğe oranlarsak karşılaştırma yapmamız çok daha zor olur.
SilHocam, burada yorumların neden yayınlanmıyor acaba? Merak ettim acaba yanlış bir şey mi yazıyorum?
YanıtlaSilBen gelen bütün yorumları içinde hakaret, küfür vb yoksa yayınlıyorum. Zaten pek de öyle yayınlanmayacak bir yorum gelmiyor.
SilDemek ki yorum gonderilemiyor bazen hocam. Oncelikle surekli bizleri aydinlattiginiz icin tesekkur etmistim. Sonrasinda ise yapisal reformlarin icini acabilir misiniz diye sormustum. Mazur gorun belki daha oncesinde yazmis olabilirsiniz. Ancak siz ve sizin gibi degerli hocalarimiz bizleri gercek konumumuzu gormek acisindan surekli bilgilendiriyor. Ve bu durumdan sahsima dusen dersleri cikarmaya calisiyorum. Ama makro duzeyde somut cozum onerilerini nedense genel anlamda bulamiyorum. Ornegin deniliyor ki sicrama yapabilmek icin oncelikle yuksek teknolojiye, Ar-Ge`ye agirlik vermeli, cari acigi kapatabilmek icin ozellikle yenilenebilir enerjiye agirlik vermeli deniliyor. Orta gelir tuzagini asabilmek ve gelismis ulke seviyesine cikabilmek bunlara bagli diye belirtiliyor. Ben de kamuda bahsettigim cozumlerin politika anlaminda yururluge koyabilme durumunda olan biriminde calisiyorum. Universitelerle, sanayicilerle, girisimcilerle surekli olarak iletisim halindeyiz. Hocam uzun yazdim ama ben bazen karamsar kaliyorum. Cunku evet cozumler bunlar ama cozume nasil gidebiliriz bunlar cok buyuk soru isareti. Eger cevap yazabilirseniz cok sevinirim.
SilSaygilar,
yorum yazdıktan sonra, "farklı yanıtla" kısmını girdiğinizde yazdıklarınız siliniyor, belki bu yüzden olabilir.
SilHocam her çalışmanız ayrı bir referans kaynağı müteşekkiriz.
YanıtlaSilBir de sorum olacak, GSYH da dünya 18. olup da Geniş para arzında (M3) Dünya 11.si olmamız bizi parasal genişleme de dünya 1.si yapmıyor mu ?
Teşekkürler.
SilBu tamamen geleneklerle ve parasallaşmayla ilgili bir şey.
Teşekküler hocam yine çok güzel bir yazı;
YanıtlaSilPara arzı/gsyh oranında dünyadaki sıralamamızın gsyh sıralamasından önde olması gerekenden fazla para arzı genişlmesine gidildiğini gösterir diye düşünüyorum. Haklımıyım acaba?
Teşekkürler.
SilBir üstte yanıtladım. Konu ülkenin geleneklerine bağlı.
2013 sonunda yabancıların elindeki hisse senetlerinin değeri 52,3 milyar dolar. borsada yabancı payı %60 civarı. o zaman 85 milyar dolar borsa değeri olur. GSYH'ye oranı %10'un biraz üzerinde olması lazım. %44,2 diyen aklı evvel büyük olasılıkla borsada işlem gören şirketlerin halka açık paylarını değil de tüm şirket hisselerinin değerini esas aldı. tam bir fiyasko.
YanıtlaSil2013 sonunda M3/GSYH oranı %52,9 değil %60 olmalı
doğrudan yabancı sermaye girişi 12,9 milyar dolar değil 10,3 milyar dolar
özel kişi borcu 2013'te 71 milyar TL, M3 para arzı 157 milyar TL arttı. oran %33,6 değil %45 olmalı
Bütün dünya için aynı ölçüler kullanıldığı için ülke bazında bazı hatalı sayı ve oranlar olsa bile karşılaştırmalar doğrudur merak etmeyin. Örneğin borsada işlem gören şirketlerin bütün payları alınmışsa ve dünyada da böyle davranılmışsa sonuç doğru çıkar.
Silolur mu hocam. borsa şirketlerinde halka açıklık oranında ülkeler arasında ciddi farklar var. diyelim ki A ve B ülkesi benzer GSYH'ye sahip 2 ülke ve toplam şirket değerlerinin GSYH'ye oranı aynı. ama A ülkesinde şirketlerin halka açıklık oranı %45, B ülkesinde %15 olsun. A ülkesinin hisse senedi piyasa derinliği, likiditesiyle B ülkesininki bir olur mu?
SilHisse senetleri değeri değil de borsada işlem gören şirketlerim tüm değerleri diye alsanız karşılaştırma doğru çıkar. Yeter ki her ülke için aynı ölçü alınmış olsun.
Silborsada işlem gören hisse senetleri değeri/GSYH oranı genellikle o ülkedeki kurumsal yönetim, sermaye piyasası kültürünün seviyesini ölçmede işe yarayan bir oran. halka açıklık ne kadar yüksekse genellikle kurumsal yönetim ilkelerine bağlılık o derece fazla oluyor. ayrıca piyasa derinliği ve likiditesini olumlu etkilediği için küçük yatırımcının menfaatleri daha iyi korunmuş oluyor. halka açıklık oranı olmadan yapılacak bir karşılaştırma çok eksik kalır. kişi başı GSYH'ye bakmadan ülkeler arasında toplam GSYH üzerinden karşılaştırma yapmakla aynı.
SilMehfi Bey dolar sizce daha aşşağı iner mi...Saygılar...
YanıtlaSilBir süre inecek gibi görünüyor sonra yine çıkış başar. İlk durak 2,20 sonrası daha zor görünüyor.
SilHOCAM; sonuç olarak gerçekten çok çalışan, çok üreten ama ürettiği bir şeye yaramayan bir ülke olduğumuzu söyleyebilir miyiz ? Evet ise sizce bunun sebebi nedir ?
YanıtlaSilÇok çalıştığımızı söylemek bence pek mümkün değil. Daha çok sanki çalışıyor gibi görünüyoruz. Ne çalıştığımızı da tam bilmiyoruz. Hep bilinen şeyleri yapan, onları tekrarlayan bir üretim sistemimiz var. Buluş yok. Binlerce patent almış onbinlerce marka edinmiş görünüyoruz dünya çapında ne bir buluş ne de bir markamız var. Buluş yapmış gibi görünüyoruz ortada bir tek icadımız yok.
SilBunun tek nedeni eğitim sistemimizin sorgulayıcı olmaması analize dayalı olmaması ezbere dayalı medrese sisteminin devamı olması.
2023 de ilk 10 ekonomi arasına girmek ne demek ????
YanıtlaSilBöyle bir şey yok.
Bunun rezil bir palavra olduğunu bilen biliyor zaten.
Koyunlara masallar.
Sadece ekonomik değil sosyal göstergelere de bakarsak (başta kadın hakları olmak üzere) durum daha da vahimdir...
Evet oralarda durum giderek de bozuluyor gibi görünüyor.
SilSırf üsteki cahile inat ülke ekonomisini ilk 10 sokacağım... böyle cahillik olur mu arkadaş ?
SilYazınız için teşekkürler hocam güzel bir çalışma olmuş
YanıtlaSilTeşekkürler
SilHocam euro bolgesi icin ne soylenebilr merkez bankasi neden faizi sabit tuttu tesekkur ederim
YanıtlaSilFaizi düşürecek yer kalmadı ama parasal genişleme konusunda Fed kadar cesur davranamıyorlar. Nedeni de Almanya.
SilHocam patates yemeden kalkınma olmuyor olmayacak Almanya çok güzel bir modeldir. 45 yılında darmadağın Almanya 62 de bizden işçi isteyen almanya. Simdi çıkıp biri bize dese ey türk milleti 15 yıl patates yiyecez ama kalkinacaz ilk secimde baraj altı olur hemde vatan haini damgasını yer. Bu ülkede halkçı politikalar halk dusmanligi muamelesi görür 2+2 :4
YanıtlaSilSelamlar,
YanıtlaSilTürkiye'nin küresel ekonomideki yerini derli toplu olarak ortaya koyarak, hayal dünyasından uyanıp ayaklarımızı yere basmamıza yardımcı olacak yazınız için teşekkürler.
Yalnız, Türkiye'nin Cari Açık / GSYH (%) sıralamasındaki yeri 103. olarak gösterilmiş. Göstergenin adı Cari Denge/GSYH (%) olsaydı bu doğru olurdu, ama Cari Açık dendiğine göre yerimizin en tepelerde ilk üç beş ülke arasında olması lazım. Aslında cari açık rekortmeni olduğumuzu herkes biliyor ama gene de bilmiyenler için çizelge bu şekliyle yanıltıcı olabilir.
Selamlar.
Çok teşekkür ederim.
SilÇok yerinde bir tespit, hemen düzelttim, tekrar teşekkürler.
Yazısıyla, yorumlarıyla çok güzel bir çalışma olmuş.
YanıtlaSilTeşekkürler!
Teşekkür ederim
Silhocam fed normal olarak hazine açığını kapatmak için tahvil alıyor. ama 2008 krizinden kurtulmak için ekstra mortgage tahvillerini aldı ve tahvil alımını sonlandırdı. Y=M*V=C+I+G+X-M denklemınde M*V eşitliğinde fed para arzını piyasaya para sürdüğü için arttırmış bulunuyor bu durumda V paranın dolaşım hızı 2008 öncesine göre daha bir azalması lazım değil mi? çünkü para arzı yüzde 400 arttı dersek milli gelir toplamda 6 yıllık süreçte yüzde 15 arttı dersek denklem gereği paranın dolaşım hızının 2008 öncesine göre daha bir düşük olması gerekiyor. doğru mudur hocam?
YanıtlaSilYakın zamanda farkettiğim ve severek takip ettiğim blogunuz için teşekkürler. "Evine Boruyla Su Taşınan Nüfus" verisinin yüzdesel değil milyon kişi bazında yayınlandığı anlaşılıyor. Bu durumda üst sıralarda yer almamız tamamen nüfusun kalabalık olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim Türkiye şartları göz önüne alındığında birçok gelişmiş ülkeyi geçmiş olmamız çok gerçekçi gelmiyor.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilEvet sayı ile alınmış durumda ve o nedenle Türkiye üst sıralarda ama yine de 2012 nüfusunun yaklaşık yüzde 97'sinin evine boruyla su taşınmış olması yine aynı sıralarda yer almamıza neden olacak kadar yüksek bir oran.
Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerini gördükten sonra bu konuda önümüzdeki dönemde olası gelişmelere de değinmek gerekir sanıyorum. Bunun için son günlerde açıklanan “yapısal reformlara” bakmak gerekir.
SilAçıklanan “reformlara” bakınca bir süre daha yeni bir laf salatası ile oyalanacağımız anlaşılıyor. “2023 hedefleri” denilen laf ve rakam salatasının bayatladığı, artık aklı başında hiç bir kişinin o salatayı yemiyeceği ortaya çıkınca, şimdi yeni bir laf salatasının ortaya atıldığı görülüyor. Yapanların bilgi beceri ve vizyon düzeyini ortaya koyan, ilkesiz hesapsız boş hayaller sıralaması olan bu sözde yapısal reformlar, aslında hiç şaşırtıcı değil. Bu güne kadar vurgun ve talana dayanan bir politikayı uygulayan kadrolardan iyi bir program beklemek de yersiz olurdu.
Bu gidişle, bu politik kadroların yönetiminde,Türkiye’nin küresel ekonomideki yerinin hızla daha da kötüye gideceğini söylemek doğru olur sanıyorum.
Saygılarımla.
Açıklanan önlemlerin ve yapılacağı söylenen düzenlemelerin yapısal reform çerçevesi bir ilgisi olmadığını çoğu kişi anladı. Dikkat ederseniz pek az yorumcu bu konuyu ciddiye alıp üzerine yorum yaptı. Ben de burada bu blogda yazı yazmamayı tercih ettim. Bu düzenlemeler hakkında ne düşündüğümü soranlara da yapısal reformlar konusunda daha önce yazdığım yazılarda düşüncemi açıkladığımı belirtmekle yetindim. Günün birinde gerçek anlamda yapısal reform açıklanırsa o konuda yorum yaparım.
SilHocam,
YanıtlaSilBen de su konusuna takildim:
Dunya Bankasi verilerinde improved water source (% of rural population) indikatorunde Turkiye verisi %99. Yani kirsal nufusun %99'u boruyla tasinan temiz suya sahipmis. Ancak bizde kentlede bile boruyla tasinan su "icme suyu" olarak tuketilemiyor. "potable water" degil yani. O nedenle de koskoca bir damacana su endustrisi turedi hemen butun kentlerde. Reverse osmosis yontemi ile su aritimi yapan alet sektoru de ayri tabii.
Kisacasi, kirsalda veya kentlerde, boruyla tasinan sular cogunlukla "potable water/icme suyu" kalitesinde degil. O yuzden dunya siralamasinda bu kadar yukarida olabilecegimizi ben de tahmin etmiyorum acikcasi.
Bu guzel calisma icin cok tesekkurler.
Aynı tereddütleri ben de taşıyorum. Ama sanıyorum Afrika ve Asya'daki benzer su kalitesiyle karşılaştırılarak ortalama bir düzey tutturuluyor.
SilTeşekkür ederim.
Hocam türkiyenin reel faiz oranının avrupa ülkelerine göre yüksek olmasının nedeni nedir acaba?
YanıtlaSilAvrupa ülkelerinin yabancı kaynak çekme ihtiyacı Türkiye'ninkinden çok düşük. Yabancı kaynak çekebilmek için onlardan yüksek reel faiz vermek gerekiyor.
SilHocam Teşekkürler.
YanıtlaSilBu degerleri 2002 ve oncesi ile 2002 - 2014 Turkiyesi kiyaslamasini da yapabilir misiniz?
Özel kişilerin kredi kullanımı M3 artış hızı.Bu veriyi biraz açarmısınız?Teşekkürler
YanıtlaSil