Kur, Faiz ve Enflasyon İlişkisi Üzerine Bir Deneme

Para talebinin ayrıntıları ve gelir ve faizle ilişkileri
Irving Fisher’in ünlü miktar denklemini yazarak başlayayım: MV = PQ

Bu denklemde M; para arzını, V; paranın dolanım hızını (yani her bir para biriminin bir yılda kaç kez el değiştirdiğini), P; fiyatlar genel düzeyini, Q; ekonomideki fiziksel mal ve hizmet miktarını gösteriyor.

V ve Q kısa dönemde sabit kabul edilir. Bu durumda ekonomideki fiyatlar genel düzeyi para arzının bir fonksiyonu haline gelir. Yani; P = f (M) olur.

M nelerden oluşur? M yani para arzı (Ms olarak gösterelim), para talebine (Md) eşittir. Yani; Ms = Md

Para talebi (Md) üç ayrı parçadan oluşur: Günlük ihtiyaçlar için talep edilen para miktarı (Mt), ihtiyat güdüsüyle yani geleceğini güvence altına almak amacıyla talep edilen para miktarı (Mp) ve spekülasyon güdüsüyle talep edilen para miktarı (Mspe.) Bunları bir denklemle gösterirsek: Md = Mt + Mp + Mspe

Mt ve Mp, gelirin bir fonksiyonudur. Yani: Mt,p = f (Y). Mt ve Mp, gelire bağlı olarak artar veya azalır. Mspe ise faizin bir fonksiyonudur. Yani: Mspe = f (r). Mspe, faize bağlı olarak artar veya azalır.

Bu durumda toplam para talebi (Md), gelirin (Y) ve faizin (r) bir fonksiyonu olacak demektir: Md = f (Y,r)

Kurların faizle ilişkisi
Ekonomik dengenin tasarruflar açısından yazılışı şöyledir: (S – I) + (T – G) = (X – M)
Burada S; iç tasarrufları, I; özel kesim yatırım harcamalarını, T; kamu tasarruflarını (vergi ve diğer gelirler), G kamu harcamalarını (bu anlamda T – G bütçe dengesini verir) , (X – M) de cari dengeyi ya da ihtiyaç duyulan dış tasarruf miktarını gösterir. Bu denklemde (S – I) + (T – G) ekonominin iç dengesini, (X – M) de dış dengesini gösterir. 

Şimdi bu dengeleri Türkiye açısından yazalım. Bunu yaparken sayılara boğulmamak için her birinin GSYH içindeki payını alalım ve dengeyi oransal olarak ifade edelim:

(S – I)
-          4,0
(T - G)
-          1,5
(X – M)
-          5,5

Bunları yerlerine koyarsak; -5,5  =  -5,5 çıkar. Yani Türkiye ekonomisi, iç tasarruf açığını dışarıdan ithal ettiği tasarrufla karşılıyor demektir. Bu durumda Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni dış kaynak miktarı GSYH’ının yüzde 5,5’u demektir. Bu da kabaca 44 milyar dolar eder.(Burada sadece yeni kaynak miktarını ele aldığımıza, eskiden alınıp da vadesi gelen borçların yenilenmesi için gereken kaynağı ele almadığımıza dikkat edilmelidir.)

Yabancı kaynak bir ülkeye başlıca iki şekilde girer: Doğrudan yabancı sermaye yatırımı ve borç. Türkiye’ye gelen yabancı kaynak, ağırlıklı olarak borç şeklinde gelir. Hangi biçimde olursa olsun yabancı fonlar bir ülkeye giderken o fonları yönetenlerin bakacağı şeyler o ülkenin risk durumu, kurlardaki oynaklık ve faiz düzeyidir.

Bunu şöylece formüle edebiliriz: FI = FDI + FD. Bu denklemde FI; yabancı kaynakları, FDI; doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını ve FD; borç şeklindeki yabancı kaynağı gösteriyor.

Doğrudan yabancı yatırım, ülke riskine ve elde edeceği getiriye bakar. Dolayısıyla FDI, risklerin ve getirinin bir fonksiyonudur. Yani; FDI = f (R, y). Burada R; riskleri, y; getiriyi gösteriyor.

Dış borç ise ülke riskine ve faizlere bakarak gelmeye karar verir. Dolayısıyla FD, risklerin ve faizin bir fonksiyonudur. Yani; FD = f (R, r). Burada R; riskleri, r; faiz oranını gösteriyor.

Türkiye’ye gelen yabancı kaynak daha çok dış borç şeklinde geldiği için asıl olarak FD = f (R, r) denklemi geçerlidir. Yani Türkiye’ye gelen yabancı kaynaklar risk algısı ve faiz oranının etkisi altındadır.

Faizin Enflasyonla İlişkisi
Reel faizi düşürdüğümüzde yani FD = f (R, r) fonksiyonel ilişkisinde r’yi düşürdüğümüzde iki gelişme peş peşe ortaya çıkar: Risklerde düşüş olmadığı halde faizi düşürünce ekonomi yönetiminde bir sorun olduğu endişesiyle risk algılaması daha da artar. Faizin düştüğü, risk algılamasının arttığı bir ortamda ülkeye FD girişi düşer: FD ↓ = f (R↑, r↓)

Faiz düştüğünde Md = f (Y, r) denkleminde de değişmeler olur. Mspe = f (r) olduğu için faizin (r) düşüşü Mspe’nin de düşmesine neden olur. Miktar denklemini bir kez daha hatırlayalım: MV = PQ. 
M (ki bu denklemde para arzını yani Ms’yi ifade ediyor) değişmeyeceğine göre Md de değişmez. Buna karşılık Md’nin içyapısında yer değişiklikleri ortaya çıkar. Faiz düşüşü Mspe’nin düşmesine ve oradaki paranın Mt’ye kaymasına yol açar (Mp’nin kısa dönemde değişmeyeceğini varsayıyoruz.) Mspe’nin düşmesi ve onun boşluğunu Mt’nin doldurması talebin artmasına ve fiyatların yükselmesine (kısa dönemde Q artırılamayacağı için) yani enflasyon artışına neden olur. 

Kıssadan Hisse
Bir ekonomi eğer dış kaynağa muhtaç ve riskli bir konumda algılanıyorsa (kredi notu yatırım eşiğinde veya altında, CDS primi yüksekse), o ekonomide kur artışının enflasyonu olumsuz etkilemesi de söz konusuysa o zaman faizleri düşürmeye odaklanmak doğru bir yaklaşım olmaz. Bu durumda faizi artırmak mutlaka bir seçenek olarak gündemde bulundurulmalıdır.   

Yorumlar

  1. Faiz enflasyon ilişkisini sizden öğrenecek değiliz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette. Ama siz de bir şeyler yazsanız belki biz bir şeyler öğrenirdik.

      Sil
    2. Adsız, öğrenmeye niyetin yoksa yanlış yerdesin. Git surviver izle, dizi izle ya da seninkinin nutuklarını izle.

      Sil
    3. Haklısın adsız senin gibi biri bu ilişkiyi uzmanından öğrenecek değil ya....

      Sil
    4. Hocam bolca jöle sürüp, karşınıza da bir kukla alıp bolca bağırıp çağırmanız lazım. Böyle yazıyla olunca inandırıcı olmuyor sanırım :)

      Sil
    5. arkadaş cumhurbaşkanı üzerinden sarcasm yapmış galiba :)

      Sil
    6. Sanirim adsiz arkadaş cumhurbaskaninin "......'yi sizden öğrenecek degiliz" kalibini kullanarak saka yapmak istemiş

      Sil
    7. Yanlış anlaşılmış arkadaş, vurmayın =) Gönderme yapıyor aslında başkasına =)

      Sil
    8. Sanırım arkadaş ironi yapmış, malum zat'ı seslendirmiş, ama insanlar o kadar gergin ki ironi gerçek algılanmış :)
      Araya da bir soru sıkıştırayım: Mahfi bey sizce doların kısa vadede (1 hafta) yukarıda hedefi ne olur? Teşekkürler, şahsen 3 bekliyorum ama :)

      Sil
    9. Bu hesaplama kullanilan assumptionlar uzerinde dogrudur. Yani assumptionlar uzerindeki ozel bir sistem icin gecerlidir. Yukaridaki yazida da gorulecegi uzere ben cok fazla assumption gordum. Ekonomi cok degiskenli bir denklem oldugu icin, analizleri kolaylastirmak icin kullanilir ama bu ayri bir konu.

      Sil
    10. Ben sadece bir assumption a vurgu yapmak istiyorum. FD = f(R,r) kismina. Dis yatirim incelenirken sadece bir ulkenin dinamikleri bunda etkilidir diye bir assumption in ilk once sorgulanmasi gerekir. Buna vurgu yapmamin sebebi de hesabi en temelden etkiledigi icin. Dis yatirimlarin oncelikle yapisi incelenmeli. Bu paralar tabi ki para kazanmak icin geliyorlar. Genelde dolar ya da euro dur. Kendi ulkelerindeki fonlarin topladiklari paralardir ve bu paralari cogaltmak icin toplarlar. Yatirim alternatifleri ikiye ayrilir. Bulunduklari ulke ici yada ulke disi. Genelde gelismis ulkelerde bulunduklari icin faizler su anda bilindigi uzere 0 dir yada o civardadir. Fonlar da bilindigi uzere paralari belli parcalara bolerler; risksiz ve riskli yatirimlar. Risksiz yatirimlari kisaca faiz ve riskli yatirimlari da kisaca hisse senetleri ornek olarak diyelim. O zaman bu paralarin gidecegi yerler yani alternatifleri ulke icindeki faizler, hisse senetleri, ve ulke disindaki faizler ve hisse senetleri diye ozetleyebiliriz. Bunlarda da ulke disi tabiki bir cok ulkeyi kapsiyor.

      Sil
    11. Bir onceki paragrafta anlatmaya calistigim sey, yapilan assumption dogrulugunu sorgulamak. Goruldugu uzere bu dolasan para ustunde nereye gidecegine dair baska parametreler de var. Sadece gidecegi ulkenin parametlerine bagli degil. Gidecegi ulkedeki risk ve faizlerin disinda diger ulkelerinde risk ve faizlerine bakip gidecegi ulkeyi ona gore belirliyor. Tabi ki bu dedigim eger ki ulke ici yerine ulke disina yatirim yapacaklarsa. Ulke icinde genelde faizler sifir seviyesinde oldugundan ve sirketlerin buyume miktari diger ulkelerdeki sirketlerin buyume miktarlarindan oransal olarak dusuk oldugundan zaten bu para en azindan bir kismi diger ulkelere yatirim yapmayi tercih ediyor.

      Sil
    12. Dis ulkelere gidecek olan para nereyi tercih edecegi ulkelerin risk, faiz, ve buyume miktarlarinin karsilastirmasi ile genelde belirlenir. O yuzden bu paranin gidecegi yerleri siniflandirmak lazim. Bu siniflandirmayi da gelismekte olan ulkeler diye yapabiliriz. Cunku bu ulkeler kendi ulkelerine gore yuksek faiz verirler ve buyume oranlari da daha fazladir, hisse senedi yatirimlari icin. Yani ornek olarak brezilya ve turkiye alinirsa, iki ulkenin faizleri ve buyume oranlari yada gelecekteki faiz ve buyume oranlarina bakilir. Getiri ihtimaline de bakildiktan sonra o ulkelerin risk miktarina bakilir. Bu ikisi arasinda bir oran alarak bir index te olusturulabilir her ulke icin. Eger getiri miktari olusabilecek risk miktarini karsiliyorsa en yuksek getiri getiren yere gider.

      Sil
    13. Ozetleyecek olursak, dis yatirim ulkenin risk ve faizine baglidir ama ayni zamanda ulkenin buyume miktarina ve alternatif ulkelerin risk, faiz ve buyume miktarlarina da baglidir. O yuzden Turkiye faizleri dusurdugunde risk degismeyecegi icin gelen para miktari dusecek demek sadece yapilan assumption in dogru oldugu ozel bir case icin gecerlidir.

      Sil
    14. Fakat su anki durum nedir. Alternatif ulkeleri herkes biliyor. Cogunda buyume oranlari dustu ve gelecek projeksiyonlari da Turkiye den yuksek degil. Riskleri asagi yukari ayni. Petrol uretenlerin durumundan oturu haric birakirsak cogunda faiz indirimi var. Boyle bir durumda turkiye faiz indirdiginde turkiye ye para gelir mi gelmez mi onu sorgulamak lazim.

      Sil
    15. Burada alternatif bir fikir vermek acisindan da birsey soyleyeyim. Eger turkiye gerekli ekonomik sistemi kurar, tesvikleri cok rekabetci bir sekilde duzenler ve ozellikle arge yi tesvik ederse, buyume miktarini artirabilir mi. Bu buyumeyi ayrica dusuk faizle desteklerse daha da artirabilir mi? Ayrica bu ekonomik ortam risk gorunumu azaltabilir mi? Gelecek olan para bu durumda faiz yerine uzun sureli sirket yatirimlari daha yapici yatirim olarak gelir mi?

      Sil
    16. Bence Mahfi beyin ozel bir durum icin urettigi hipotez gercek durumu ne kadar yansitiyor oncelikle bunu sorgulamak lazim. Bunu soylememin sebebi de bu hipotez senelerdir dunya da durumu aciklamak icin kullanilan bir hipotez ve cok ideal oldugu icin islemedigi bir cok kez goruldu. Aslinda icinde cok daha fazla degisken var burada irdelenmeyen. Ama ozet olarak erdoganin ve joleli dediginiz danismaninin ve daha bir cok kisinin tartisilmasini istedigi konu aslinda budur. O da bu ideal durumun alternatifi olacak yeni bir hipotez uretmektir. Ama cogu kisi bunu tartismak yerine isin kolayina kacip su anda bulunan tezler uzerinden bu konuyu konusmayi tercih ediyor.

      Sil
    17. "faiz sebeptir enflasyon da neticedir"
      diyen zata sormak lazım, 2002'den beri herşeyini yönettiğiniz bu ülkede faiz neden yüksek? neden düşüremediniz bu faizleri?
      yıllarca düşük kur, yüksek faiz politikasını uygulayıp da bu memlekete milyarlarca dolar sıcak parayı sokup bu paraların üzerine yattınız,türkiyeyi satıyoruz diye propogandalar yaptınız.memleketi tüketim cennetine dönüştürürken, fabrikaları kapatıp avmleri açarken siz hiç yüksek faize karşı değildiniz de şimdi nasıl oldu da siz faiz karşıtı oldunuz ki?

      Sil
    18. AR-GE gelişiminin alt yapısını sağlayacak olan TÜBİTAK ın Kur an dinleyen fasulye çalışmasına verdiği değere bakarsak sorunun perspektif değil ideoloji sorunu olduğunu görürüz.

      Sil
    19. Sayın Ümit621 verdiğiniz bilgiler, dikkat çektiğiniz noktalar üzerinde yazdıklarınızı tartışılmaya değer buluyorum. Ve umarım sizin bir alternatif hipoteziniz vardır ve ilerleyen zamanlarda bunu da paylaşırsınız.

      Çok şükür ki burada istediğimiz modellemeleri yapabilir, tartışabiliriz. Buradaki amaç bu süreçte yanlışlarımızı görmek daha düzgün düşünceler üretebilmektir. Bu sayede çevremizde neler oluyor anlayabiliriz.

      Kötü bir senaryo;

      Faizleri düşürdük, yabancı yatırımcı dolarını alıp çıktı. Hepsini değil bir miktarını. Ve bu süreçte de yeni döviz girişi olmadı. Bir ay, iki ay, üç ay bu şekilde sürdü. İçerideki yurtiçi tasarruf sahipleri de dövize yöneldi. Böyle olmaz demeyin. Olursa diye, stres testi. Bankalara uygulandığı gibi. Böyle bir süreçte;

      1- Ne kadarlık bir döviz çıkışını yönetebiliriz?
      2- Bu süreçte faizleri artırmadan piyasaları nasıl sakinleştirebilir, makroekonomik dengeyi ne yaparak sağlayabiliriz? Öyle ya faizleri yine artırmaya mecbur kalacaksak kurları dizginlemek için, niye indirdiniz demezler mi? Hele bir de daha yüksek bir faiz vermeye mecbur kalırsak, hesabını kim verebilir?

      Şimdi kısa vadede böyle bir gücümüz var mı, yok mu? Asıl soru bu değil mi?

      Böyle bir gücümüz yoksa bu mecraya girmemize gerek olmadığını düşünüyorum. Faiz gerektiğinde arttırılmalı, gerektiğinde azaltılmalı. Ekonomi yönetimimizin elinde tüm bu veriler var.

      Ülkemize değer katacak, net ihracatımızı arttıracak yatırımlara faiz desteği dahil, her türlü destek verilsin. Veriliyor da zaten. Geri dönüşü kısa vadede hemen olmuyor ne yazık ki.

      Ama neden hep iki seçeneğimiz varmış gibi düşünüyoruz? Seçenekler arttırılamaz mı, türlü kombinasyonlar kurulamaz mı?

      Sıcak parayla hiç bir yol alamayız uzun süreçte bunun bilincinde olalım, lakin bu resti şimdi mi yapmamız gerekiyor?

      Sil
    20. Kıssadan Hisse
      Bir ekonomi eğer dış kaynağa muhtaç ve riskli bir konumda algılanıyorsa (kredi notu yatırım eşiğinde veya altında, CDS primi yüksekse), o ekonomide kur artışının enflasyonu olumsuz etkilemesi de söz konusuysa o zaman faizleri düşürmeye odaklanmak doğru bir yaklaşım olmaz. Bu durumda faizi artırmak mutlaka bir seçenek olarak gündemde bulundurulmalıdır.

      Mahfi Bey yaptigi analizin ozetini en son paragrafta boyle vermis. Bu su demek; bu model bu durumlarda isler. Ben buna zaten itiraz etmedim. Bu modelin isledigi durumlar vardir ama cok fazla assumption uzerine dayaniyor dedim, ve islemeyecegi bir nokta olabilecegi ve o noktalardan birisini gostermek istedim. Diyelim ki Turkiye bu kosullara uyuyor ki uyuyor. Ama Turkiye ye gelecek olan finansman ayni zaman da alternatiflere de bakiyor. Alternatif ulkelerde de durum cok farkli degil. Onlar faiz i indirirken bizim de faizi indirmemiz bizim tercih edilmemiz de bir etkisi olmayabilir dedim. Bu onerme sadece iki ulke ici degiskene bagli uretilmis bir degiskenin oyle islemeyebilecegini iddaa etmekti.

      Yani bu sifirdan bir model onermesi degildi, sadece bir degiskenin oyle islemeyebilecegine dair bir fikir onermesi idi ve modelin sorgulanmasiydi. Sizin degindiniz noktalar su andaki uygulanan model uzerinden model disina cikilabilir mi sorgulamasi. Bu model ile benim gordugum durum eger alternatif ulkeler faiz indiriyorsa bizde indirirsek gelecek olan para miktarinda bir degisim olmaz. Digerleri faiz indirirken bizde sabit kalirsa yada artarsa gelen para miktari kisa vadede daha da artabilir ama bu durum uzun vadede ulke buyumesini dusurur, risk primlerini artirir ve ulkeyi kotuye giden bir sarmal icerisine sokar. Yani finans piyayasini buyutur ama reel ekonomiyi kucultur. Acaba turkiye deki durum 2008 krizi sonrasi bu mudur?

      Sil
    21. Aslinda bu soru senin sorgulaman. Sorguladigin seyler bu model icin dogru kabul edilip uygulanan seyler ama modelin kendisi dogru mu diye sorgulayan kisi sayisi cok az. Turkiye dalgali kur politikasina gecti. Model i bunun uzerine kurdu. Enflasyon hedeflemesi ile de fonksyonun bir tarafini belirledi. Uyguladigi politikalar da yuksek faiz, butce dengesi, genislemeci para politikasiydi. Ama bu durum parayi yurt icine cekerken kur u dusurdu, ithalat a yoneldik, yuksek cari acik verdik ve gelen para da finans piyasalarinin genislemesine yaradi ve reel ekonomiye girmedi. Krizle birlikte ihracatta daralmaya girince de bozuk olan buyume sistemi iyice tikandi ve buyuyemez olduk. Simdi bu model de israr edersek, amerika nin faiz artirimina gittigi bir donemde, yani finansmanin daraldigi bir donemde, faiz artirmak disinda bir care var mi. Yeniden belirtmem gerekirse ben yeni bir model uretmedim yukarida sadece sorguladim. O yuzden mevcut modelle senin belirttigin durumlar ile kisitli bir durumda yapilabilecekler nedir zaten cevaplari bellidir.

      Sil
    22. Temel model dalgali kur rejimi olacaksa, ki bizim rezerv miktarimizda alternatifi sanirim yoktur, bu temelin ustune daha iyi isleyecek bir model uretile bilir mi, tartisilmasi istenen aslinda budur. Ama tartismalara baktigimiz da bunun mevcut degerler ustunden yapildigini goruyoruz. Benim nacizane fikrimi soracak olursan, soyle bir model olsa islemez miydi. Faizlerin dusuk oldugu ve paranin reel sektore yonlendirildigi, ayni zamanda reel ekonominin butce ile desteklendigi bir model. Tabi ki turkiye nin su anda icinde bulundugu durum ile direk boyle bir modele gecis mumkun degil. Boyle bir seye gecis icin turkiyenin yapisal olarak cok sey yapmasi lazim. Ilk once reel ekonominin butce ile desteklenmesi gerekiyor. Burada tesvikler hukumet harcamalari isin icine giriyor. Eger ihracat ve karliligi artirilabilir, ithalat dusurulebilir, yurtdisindan alinan urunler yerliye cevrilebilir, enerji verimliligi saglanabilir, alternatif yerli enerji kaynaklari gibi seyler yapilabilirse acigi dusurebiliriz. Boylece finansman acigi duser ve dogal olarak faizleri de dusurur. Bu durumda merkez bankasinin faiz hedeflemesi de yapmasina gerek kalmaz. Piyasa faizi zaten kendisini belirleyecektir. Uretim ve buyume artisi ayni zaman da risk primlerini de dusurecek ve merkez bankasinin tek yapmasi gereken piyasadaki para miktarini belirlemek olacaktir. Bu dogal olarak enflasyonun da daha kolay kontrol altinda tutulabilmesini saglayacaktir. Mevcut modelde bunun faiz ile saglanamayacagini gorduk aslinda. Neredeyse hic bir enflasyon hedeflemesi tutmadi. Faiz ayarlamalari da bosa gitti. Aslinda ekstra yuk olarak geri dondu.

      O zaman hukumete esas baski yapilmasi gereken nokta ne zaman faiz lafi etseler, siz ne zaman bu yeni ekonomik modele gececek yapisal reformlari yapacaksaniz olmali. Bu reformlar yapilmadan faiz dusmez, ama yeni ekonomik model kurulursa da faiz zaten kendiliginden dusecektir. Ama yeni model gelmeden finansman acigi varken zaten sistem temelden bozuktur, ayrica enflasyon hedeflemesi ile faiz artirmak da ise yaramaz.

      Sil
    23. Hoca para gelmez demiyor. Risk algısı arttığından yüksek faiz ister diyor. Assumption dediğin ne senin. Bırak iktisatçıları fizikçiler bile assumption yapmadan bir teorem geliştirmiyor. Boş laf.

      Sil
    24. Keynes'in şu sözünü hatırlatmak isterim. Uzun dönemde hepimiz ölü olacağız. Ben 1994 krizini bir hatırlatayım. Hükumet faizleri siyasi baskıyla 1 gecede indirmeye çalıştı. Sonra 3 aya yüzde 250 faiz veren (yıllık değil 3 aya) özel tertip hazine bonosu çıkardı maaşları ödemek için. 2001 krizinde de gecelik yüzde 6.000 faizi hatırlıyorum. 1 banka diğerine bir gecede yanılmıyorsam 1 katrilyon faiz ödemişti. Faiz olmadan para politikası. Monopoly oynarken olur tabi de modern ekeonomide nasıl oluyor ben anlamadım.

      Sil
    25. Oncelikle yazilanlari birkac kez yeniden okumanizi tavsiye ederim. Maksadimiz senin benim dusuncem dogru tartismasi degil olusturulan teorinin eksik olan kisimlarini tartisip bilgi alis verisinde bulunmaktir. Sanirim Mahfi beyin burada yorumlari almasinin sebebi de budur.

      Doktorasini kimya muh altinda statistical thermodynamics ve quantum mechanics alaninda tamamlamak uzere olan biri olarak sanirim fizik alanindan biraz anlayaraktan, ve olusturulan teoremlerin nasil olusturuldugu uzerine hergun pratik yaptigim icin, kendimde nacizane biraz yorum yapma hakki buluyorum. Tahmin edilecegi uzere is hayatimizda bilimsel makaleleri okurken yaptigimiz bir metod kritik elestridir. Burada okudugumuz makaledeki yazan seyleri en basindan dogru olarak kabul etmeyiz. Ortaya konan hipoteze bakariz, yapilmissa dayandigi varsayimlara bakariz (assumptions), bu hipotezi kanitlayacak metodun (deneysel, teorik, yada hesaplamali) dogruluguna bakariz, sonra sonuclari kontrol ederiz. Makalelerde hipotezlerin dogrulugu haricinde yaptiklari varsayimlarin (assumptions) dogrulugu da gosterilmek zorundadir. Eger ki hipotezin uzerine insa edildigi varsayimlar (assumptions) dogru degilse butun hipotez cope gider. Bulduklari sonuclarin bir dogrulugu yoktur.

      Bu aciklamalar sonrasi konuyu buraya baglayacak olursak. Ben risk arttiginda yuksek faiz istemez diye bir onerme yapmadim yukarida. Para gelmez diye de bir onerme yapmadim. Faiz olmadan para politikasi olmaz diye de bir onerme yapmadim. Ben sadece hipotez in dayandigi bircok varsayim (assumptions) arasindan en temel olanlarindan bir tanesi uzerine direk kabul etmek yerine kritik elestiri yaptim. Yaptigim elestiriyi yeniden ozetlemem gerekirse, dis finansman sadece o ulkenin faiz oranlari ve riskine bagli degildir, ayni zamanda o ulkenin buyume projeksiyonlari, alternatif ulkelerin buyume miktarlari, riskleri, ve faiz oranlari, ve geldigi ulkenin buyume miktari, ve faiz oranlarina baglidir onermesi yaptim.

      Soyledigim bir nokta daha, bu hipotezin yapilan varsayimlarin dogru oldugu durumlarda anca gecerli oldugudur. Ama onermem de anlasilacagi gibi reel kuresellesmis acik bir ekonomi bu varsayimlarda mi isliyor? Yada kritik elestiri sorularindan birini soracak olursak; Risklerin ayni kaldigi, ve faizin degismedigi bir durumda, gelen dis yatirim miktari surekli ayni mi kalir?

      Bu soruya verilebilecek cevaplara perskpektifimi gelistirmek icin onem veriyor olacagim. "Bos laf" seklinde yapilan yorumlar tabiki de aydinlanmamizi ve perspektifimizi bir ust noktaya tasiyacak, ayrica tartisma kulturumuzu de gelistirecektir.

      Sil
  2. Hocam teşekkürler. Ellerinize sağlık. Bu temel denklemleri ilk defa net anladım galiba.
    Şaka bir yana her şeye rağmen kısa dönem piyasa faizleri ile TCMB politika faizleri arasında çok sapma yok gibi. Geçmiş krizlerde illiyet tamamen kopuyordu. Yoksa bir fırtıma öncesi sessizlik döneminde miyiz? Tabii faizi tut dövizi sal politikası izlenmiyorsa. Ki Türkiye'de bu hiç olmadı şimdiye kadar. Ya da bir politikasızlık ortamındayız seçim öncesinde. Hayırlısı diyelim.

    YanıtlaSil
  3. Sayın Hocam, yakında sizi de paralel ilan ederler, özellikle yazınızın son kısmından dolayı.
    Ancak şunu belirtmek isterim, finansal baskılama sonucu mevduat sahiplerine negatif reel faiz verilmesi dünyada bir hayli yaygınlaştı. Bunun en güzel örneği de Çin'dir. Ancak finansal baskılama yapılan yerlerde görünmez bankacılık diye bilinen bizim tefeciliğe benzer uygulamar yaygınlaşmaktadır. Sizce Türkiye'de sizin de daha önce ifade ettiğiniz üzere reel faziler sıfır düzeyindedir, bu faiz düşürme ya da düşük faizi sürdürme meselesi, Bankerliği ve/veya tefeciliği yeniden canlandırır mı? Gerekçe olarak da Bankerlerin birikim sahiplerine bankalardan daha fazla faiz önermesi olabilir mi?
    Saygılar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence bu olay bizi yanlış bir ekonomik dengeye götürür. Başka bir sonuç çıkmaz.

      Sil
  4. Bence Adsız bey ironi yapmış :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pek öyle değil. Twitterda da devam etti ve işi enflasyon ile faiz lobisi ilişkisi denklemi yazacak bir teori geliştirmeye kadar götürdü.

      Sil
    2. Hocam ironi yapmaya çalışmıştım. Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim.

      Sil
    3. Yok canım niçin yanlış anlaşılasınız. Güzel espriydi ben de o çerçevede yanıtladım zaten.

      Sil
    4. Onca emek vermişsiniz. Herhangi bir karşılık beklemeden yillara dayanan bilgi ve tecrubelerinizi paylasmissiniz. Sizi kırmak en istemeyecegim sey olur. Benim lafım kortekse çıkmadan alt beyinden iktisat teorisi uretenlere idi. Yanlışlıkla kirici oldum sanıp cok üzülmüştüm.

      Sil
  5. Hocam bu web sitesinin bir de android uygulamasını da yapsak :)

    YanıtlaSil
  6. Teşekkürler hocam. Peki yatırımların faiz oranına duyarlılığını göz önünde bulundurursak, orta vadede RGSYİH'nın azalma eğilimine girme olasılığından bahsedebilir miyiz?

    YanıtlaSil
  7. Hocam Merkez Bankası dolar için açıklama yaptı. PPK'da zorunlu karşılık oranlarında ödenen faizleri arttıracaklarını , döviz depo faizlerini düşüreceklerini söyledi. Bunu nasıl okumalıyız? Zorunlu karşılıkları ödeyen bankalara daha yüksek faiz ödenecek anladığım kadarıyla. Bu piyasaya daha çok TL çıkmasına neden olmaz mı? Döviz ile ilişkilendiremedim ben.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bunu şöyle okuyorum: "Ey piyasa MB olarak biz faizi artıramıyoruz, o nedenle başka önlemlerle bu volatiliteyi durdurmaya çalışacağız." Döviz ile ilişkilendirememeniz normal çünkü çok zayıf bir ilişkisi var.

      Sil
  8. Hocam lütfen seviyesiz yorum yapan antenlere cevap vermeyin. Bu durumda sizin üzüldüğünüzü ve enerjinizi azalttıklarını düşünüyorum. Her şeyin alıcısı farklı. Burayı takip edenler ilim almak isteyenler; mal alıcıları farklı şekilde tatmin olabiliyorlar. Yeterince kaynakları var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben elden geldiğince herkese cevap vermeye çalışıyorum. Seviye ayrımını yorumlarda küfür ve hakaret olup olmadığına bakarak yapıyorum. Bunlar varsa zaten yayınlamıyorum.

      Sil
  9. Hocam, siz Lawrence Summers'ın "işsizlik histerisi" açıklamasını birçok yönüyle doğru bulduğunuzu, ve dünya genelinde birçok ülkeye uygulanabileceğini her zaman söylüyorsunuz.

    Şimdi Hocam:

    Benzer bir açıklamayı "Dolar/TL histerisi" olarak da söyleyebilir miyiz? (Bütün G.Y.Ü.'lerin para birimlerini bu sepetin içine koymuyorum. Çünkü TL'nin aşırı şekilde negatif ayrıştığı bal gibi ortada! Hala "Türkiye ekonomisinde sıkıntı yok! Yola devam!" diye bağıranlara duyurulur!)

    Daha 10 Nisan'a kadar alt bandın 2.55 - 2.57 TL arasında olduğu söylenirken;

    14 Nisan itibarıyla 2.68 TL'yi test etmemiz ile; alt bant artık 2.60 TL'ye yükseldi! (Üst bant ise 2.75 - 2.80 TL arasında değişiyor!)

    Fikriniz nedir Hocam? Histeri var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Histeresis farklı bir kavram biliyorsunuz. Bu çizdiğiniz çerçevede evet Dolar/TL histeresisi de var gibi görünüyor.

      Sil
  10. Düşük faiz isteği tasarrufların emlak sektörüne transferine yönelik bir yaklaşımın sonucu. 2005-2006 döneminde mevduat faizleri 16-18 bandında iken yıllık enflasyon yüzde 5-6 idi. Şu anda mevduat faizleri %9-10 iken enflasyon %8-9 dolayında. Direkt bir korelasyon mevzu bahis değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece o değil. Seçmen mesajı da var sanırım.

      Sil
  11. Hocam Merhaba, yazınız çok aydınlatıcı ve doyurucu olmuş bu yüzden çok teşekkür ederim. Yazıyla alakalı bir sorum olacaktı. Mt’nin artması talebin artmasına dolayısıyla da fiyatların yükselmesine sebep oluyor, benim anladığım bu fiyat MV=PQ formülündeki P oluyor. M ve Q sabitken P’nin artması V’nin de artmasına mı sebep oluyor? Yani faizin düşmesi paranın dolanım hızını arttırarak fiyatların artmasına sebep oluyor diyebilir miyiz, yoksa anlamadığım veya yanlış yorumladığım bir kısım mı var? Bilgi verebilir misiniz hocam? Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam olarak degil.Enflasyon, arz / talep dengesinin bir bileseni. Ornegin 100 birimlik mal var, Bu mali alabilecek 100 birim para var. Yani malin fiyati 1 birim para oluyor. Ama bu mali alabilecek 200 birim para oldugunda (V arttiginda) ve piyasada hala 100 birimlik mal oldugunu dusunelim. O zaman o malin fiyati 2 birim paraya cikiyor, yani birim paranin degeri dusuyor. Ama eger uretimi de iki katina cikarabilirsen o zaman ekonomik olarak buyumus oluyorsun.

      Sil
    2. Benim gördüğüm kadarıyla V yıllardır aynı oranda duruyor.

      Sil
  12. Galiba denge bozuluyor. V yani dolaşım hızı da kısa dönemde sabit diye biliyorum. Bozulan denge de düşük faiz nedeni ile kredi talebinin artması, dolaylı olarak da para arzının artması nedeni ile yeni bir dengede eşitleniyor. Bu durumda da nihai olarak üretim artmadan genel fiyat düzeyi artmış oluyor.

    YanıtlaSil
  13. Hocam açık ekonomilerle kapalı ekonomiler arasında yukardaki açıklama ve yorumlarda bir fark oluyor mu? (Steinfeld formülü)
    Dış kaynağa muhtaç olmak dışında dış kaynağın çekiçiliğinin etkisi yorumu değiştirmiyor mu?
    Buharlaşan kaynaklar (geri dönmeyen krediler nedeniyle sadece bir banka 228 milyon zarar yazdı KAP) nerede değerlendiriliyor?
    Selamlar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buradaki analiz açık ekonomi üzerine yapılmış bir analizdir. Ben artık kapalı ekonomiyle pek uğraşmıyorum. Çünkü dünyada böyle bir durum kalmadı.

      Sil
  14. İktisat öğrencisinin ezberlemesi gereken bir yazı .Bizde tekrar etmiş olduk .Hele ki bir makro dersi öncesi gayet güzel oldu bu yazıya denk gelmem .;) Teşekkürler hocam

    YanıtlaSil
  15. Hocam bugünkü gelişmelerden sonra, ben de TCMB'nin faiz arttırımını ciddi ciddi düşünmesi gerektiğini düşündüm.
    Yalnız biliyorsunuz buna müsaade edilmiyor. Ziya Paşa ne güzel söylemiş "nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" diye.

    bu faizi bu halde tutmaya devam ederse firmalar daha çok kambiyo zararı ile, hem üretici hem tüketici enflasyon kötekleriyle başbaşa kalacak değil mi?

    maalesef yönetenler akıllanmıyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslına bakarsanız MB faizi nerede tutarsa tutsun asıl olan piyasada oluşan faizdir. Bugün gösterge faiz % 9,22, bankaların mevduata verdiği faiz % 9,5 - 11,5 arasında değişiyor.

      Sil
  16. Türkiyede neden tasarruf oranı düşük olduğu hakkında yazı yazmayı düşünüyor musunuz? Aklımda birkaç şey var ama biryerlerde araştırmadım . SİZİN yorumunuzu merak ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu bir kaç kez yazdım. Nedeni bence tasarruf sahibine verilen reel faizin sıfıra yakın olması.

      Sil
  17. Hocam bu denkleme göre özel kesimde ve kamu kesiminde açık verdiğin takdirde cari açık vereceğin yönünde.Ülke olarak kamu kesimininde açığın 1,3 olduğunu biliyoruz.Ülkece sorunumuz özel kesimin yeterli tasarruflarının olmamasıdır.Bu hangi mantıkta x-m de açık verebilir anlamış değilim. x-m ihracat ve ithalatı farkı ise yeterli tasarruflarının olmaması dış ticaret hesabında neden açık versin ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü dışarıdan tasarruf ithal edip ithalat yaparak üretimde kullanıyoruz ve elde ettiğimiz ürünün bir kısmını dışarıya ihraç ederken daha büyük kısmını içeriye satıyoruz. Zaten denklemin sol tarafı eksi ise sağ tarafının da eksi vermesi denge için şart. Çünkü bu denklemin toplamı sıfıra eşit. Sağ tarafı sola geçirdiğimize artı olarak geçecek ve denklem sıfıra eşitlenecek.

      Sil
    2. Hocamın açıklamalarına ilaveten şu da var ki Tükiye'nin enerji dışı ticaret dengesi tüketim mallarından çok yatırım malı ithalatından kaynaklanıyor. Bu da yatırım malları ithalatının daha çok dış finansmanla sağlandığı anlamına geliyor.

      Sil
  18. hocam yeteri kadar tasarrufa sahip olmadığımız için cari açık veriyoruz deniliyor.ancak bizim cari açıktaki en önemli kalemimiz enerji değil mi ? enerjideki dışa bağımlılık ile tasarruf eksikliğinin ne alakası var ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enerji kadar açık versek yapacak bir şey yok. Açığımız ondan fazla.

      Sil
  19. Hocam, bence ekonomik kriz Türkiye'ye bir an önce gelmeli.

    Böylece açgözlülüğümüzü bir nebze azaltmayı ve yediğimiz ekmeği muhtaç bırakılmış insanlarla paylaşmayı öğreniriz.

    Hem siz de evinizin 2 odasını Suriyeli masum insanlara verirsiniz. Böylece usul usul yanan kaloriferinizin dibinde, notebookunuzu kucağınıza alıp yazılar yaza yaza çözümler getirmeye çabalamak ile evinizde bizzat yardımseverlik yapmak arasındaki fark nasılmış öğrenmiş olursunuz! İnsan eti ağır mıymış, değil miymiş? Bu ekonomik krizle beraber siz de daha iyi öğrenmiş olursunuz!

    Ben mi?

    Ben 6 aydır 2 muhtaç bırakılmış aileyi evimde ağırlıyorum.

    Bakalım bu ülkenin diğer vatandaşları ne yapacak, ekonomik kriz boğazlarını daha sert sıkmaya başladığında ! ! ! . . .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aklınca hocaya laf sokuyorsun.Fikir adamları fikirleri ile çalışır,topluma fayda verir.Kaldı ki kendisi yıllarca kamu görevi yapmış,üretken bir insan.Yardımseverliğiniz çok güzel ama o insanların o duruma düşmesinde bu ülkede birilerinin hiç payı yok mu? Komuşumuzdaki yangına bazı Türk büyükleri körükle gitmediler mi? Bence onları eleştirin ve uyarın.Mahfi Hoca bilimsel çerçevede gerekeni,kimseler konuşamazken yaptı ve yapıyor.Hocanın avukatı değilim ama kıymetini bilebilen bir okuruyum,haksızlığa karşı da susamam.

      Sil
    2. Hiç daha önce bu konuyu dile getirmedim ancak devletin saraylarında çok yer var. Olmadı her iktiar partisi mensubu bir aile alsın yanına hiç göçmen problemi kalır mı?

      Sil
    3. Ben zaten evimde binlerce öğrenciyi ağırlıyorum. Her gün bir şeyler yazıp çizerek ve paylaşarak bu dediğinizi yapıyorum.

      Sil
    4. Aslinda yaziyi yazan arkadasda sizin misafiriniz hocam farkinda degil.

      Sil
  20. Hocam piyasa faiz oranı ile doğal faiz oranı arasındaki farkı çözemiyorum :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğal faiz oranı tıpkı tam istihdam gibi biraz ütopik bir kavramdır. Bana sorarsanız piyasa faiz oranı an itibariyle doğal faiz oranıdır.

      Sil
  21. Hocam neoklasizm ile klasizm arasındaki fark nedir tam olarak? Ben ikisinin yatırım, büyüme enflasyon konusundaki düşüncelerini yanyana koyduğum zaman açık bir fark neden göremiyorum?

    YanıtlaSil
  22. Faizin azalisi hem günlük ihtiyaclarin karsilanmasi icin olan para talebini arttirarak enflasyon yaratir hem de kurun yukselmesi sebebiyle artacak olan ithalat maliyetleri icerde mallarin da fiyatlarini arttirarak enflasyon yaratir değil mi hocam ?

    YanıtlaSil
  23. Hocam merhabalar,ben bir iktisat yüksek lisans öğrencisiyim.Şu anda tezimi hazırlıyorum ve konum Tahvil piyasalarımızda oluşan gösterge faizin oluşumuna etki eden dinamikler.Yaklaşık 6 yıllık aylık bazda veri setleri ile ekonometrik bir model oluşturdum.Bağımlı değişken gösterge faiz,bağımsızlar ise cds primleri,Amerikan 10 yıllık faizleri ve Tcmb ortalama fonlama faizi.Modelin tahminci katsayıları hesaplandığında en yüksek cds,sonra Amerikan tahvil faizleri, en düşük ise tcmb fonlama faizi çıkıyor ki ,cds ile arasında 5 kat fark var.Yani merkez bankasının faizi etkin bir araç olarak kullanmaması durumunda eğer risk algısı artarsa ve cds'ler artarsa 1'e 5 piyasa faizi artmaktadır.Yani kaş yapayım derken göz çıkarılmaktadır.Türkiye ekonomisi yapısal reformlarını tamamlayıp verimli ve üretime dayalı bir ekonomi olmadan yapılması gereken en akıllıca şey risk algısını kontrol altında tutmak.Hele hele Amerikan faizleri artmaya başlarsa,bir de üzerine risk algısını arttırırsak bugünkü beğenmediğimiz faiz düzeylerini bile zor görürüz.
    Hocam,çalışmalarınız için tekrar teşekkür eder,sevgi ve saygılarımı sunarım.Çalışmamı incelemek istersenizde zevkle iletirim.

    YanıtlaSil
  24. Sayın Hocam,

    Sizinde kapalı olarak değindiğiniz ve sadece 44 milyar $ kaynak bulunması gerektiğini belirtmişsiniz lakin buna ek olarak bu yıl içinde ödenmesi gereken kısa vadeli borç stoğu ile birlikte Toplam 174 milyar $ civarında.
    Benim aşağıdaki konular hakkında bilgilendirmenizi rica ediyorum.
    1. Kur farkından dolayı, 104 milyar TL fazla ödememize nedeni ile enflasyon ve devalüasyona sebep verir mi?
    Çünkü bunları iç kaynaklardan karşılamamız mümkün değil hatta özel sektör bunun ne kadarını ödeye bilir benim aklım almıyor. Özellikle yabancı para cinsinden borçlanan finans kuruluşları ve TL ile verdikleri kredilerinden dolayı zarar etmişlerimdir.

    2. Büyük ihtimalle 22 Nisanda gerçekleşecek PPK toplantısında rasyonel olarak faiz artırıma gidilmesi gerekir lakin birkaç ay önce savunulan düşük faize ısrar edilebilir mi? Diğer yandan faiz artırımı ile yatırım yapılmayacak ve tasarruflar finans kuruluşlarına yatırılacaktır.

    3. Birde sizi Iran ambargosunun kalkması dolayısıyla oluşabilecek etkileri hakkında bir makale bekliyoruz. Petrol fiyatları düşer mi?

    İlginiz için teşekkürlerimi sunarım.

    YanıtlaSil
  25. Elinize sağlık hocam. Gerçekten de büyük adamsınız vesselam.

    YanıtlaSil
  26. Mahfi Bey, Ülkede Tek Bir Banka Olsa ve O Banka da Tamamen Devlete Ait Olsa Ne Olur? Bütün Sorunlar Çözülmez mi? Hazinenin Müthiş Karı da Cabası...

    YanıtlaSil
  27. Hocam bir noktayı sormak istiyorum:
    Aşağıda faizin düşüşü Ms yi düşürür demişiz, ama sonra Ms değişmez demişiz. O kısmı anlamadım:

    "Faiz düştüğünde Md = f (Y, r) denkleminde de değişmeler olur. Mspe = f (r) olduğu için faizin (r) düşüşü Ms’nin de düşmesine neden olur.

    Miktar denklemini bir kez daha hatırlayalım: MV = PQ

    M (ki bu denklemde para arzını yani Ms’yi ifade ediyor) değişmeyeceğine göre Md de değişmez. "

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru diyorsunuz. Bu cümledeki:
      "Faiz düştüğünde Md = f (Y, r) denkleminde de değişmeler olur. Mspe = f (r) olduğu için faizin (r) düşüşü Ms’nin de düşmesine neden olur."
      MS MSpe olacaktı. Düzelttim.
      Teşekkürler.

      Sil
  28. hocam merhaba. danışmak istedim. biz esimle yakın zamanda ev alacağımız için tl olarak para biriktiriyoruz..sizce bu paramızı dolara donusturup o şekilde biriktirmemiz mi daha iyi olur... teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha akıllıca olabilir. En azından yarı yarıya yapmayı düşünün derim.

      Sil
  29. Mehmet ÇOBAN

    Hocam Okumaya Güngör URAS Hocamla başladım okumaya (15.04.2015) üstat yazısına doların dünyadaki ve Türkiye'deki fiyatından bahsetmiş, tatbikî açıkça yazmayınca bizde anlayamıyoruz . Hocam sizden ricam doların fiyatının Dünyada ve Türkiye'de nasıl hesaplanır, bir de yazınız her zamanki gibi çok güzel. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  30. Mahfi bey konumuzla alakali değil ama ithalatta gizli veri ve gizli ülke kavramı hakkinda bilgi verebilir misiniz.
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  31. hocam son günlerin en popüler konusu "dolar neden yükseliyor"
    bu konuda da birşeyler yazsanız güzel olur kanısındayım.

    YanıtlaSil
  32. Faiz lobisi diye diye, dolar 3 tl olacak.

    Umurlarında mı ?
    Tabi ki hayır.

    Öğrenirler mi ?
    Tabi ki hayır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir Çin sözü vardır: "İşaret parmağınızla birisini gösterirsen öteki üç parmağın seni gösterir" diye. Faiz lobisi kim gerçekte?

      Sil
  33. Hocam selamlar;
    İhracat yapıcam siparişleri aldım ürünleri USD alıp USD satıyorum lakin TL deyken yakalandım. Her yeni güne kurlardaki oynamadan dolayı yeni kayıplarla başlıyorum. Sizce bu kur yükselişi nereye kadar devam eder? Geçen hafta 2,57 leri gören kur tam 0.13TL yükselmiş durumda 2.70lerde. Yani bu ülkenin merkez bankası, ekonomi yönetimi hep birlikte uykuya mı dalmış yoksa iyi giden bir şeyler varda biz mi göremiyoruz?

    YanıtlaSil
  34. Elinize sağlık hocam, çok ilgi çekici bir deneme olmuş. Hocam ekonomi, içerisinde insan unsurunu barındırdığı için canlı bir bilim gibi geldi bana. yani, daha önce kabul gören ve işleyen teoriler bir bakıyorsunuz işlemez oluyor. farklı ilişkiler bulmak gerekiyor. Yanılıyor muyum hocam? mesela kısa dönemde sabit olduğunu düşündüğümüz paranın dolaşım hızı gerçekten öyle midir? bu değişmiş olabilir mi?

    Ayrıca, bilimsel konuları her ne kadar siyasetle bağlantılı olursa da siyasetten arındırarak analiz etmek ve düşünmeyi öğrenmek zorundayız gerçekten. Politikayı politikacılar yapsın, diğer insanlar görevlerini objektif şekilde yapmaya gayret göstersin. herkes politize olmasın. Politize olunca, fikirler anlamını yitiriyor, iletişim, sevgi saygı ve tartışma ortamı kalmıyor. o nedenle, buna çok ihtiyacımız var bence.

    Ben kamuda idareciyim, hükümetimizin bürokratıyım ve hükümetimizin belirlediği politikaları en iyi şekilde kendi çapımda işlerlik kazandırmaya çalışırım. Ancak, siyasi görüş birliği içerisinde olup olmadığıma bakmaksızın, topluma katkı yapmaya çalıştığına inandığım insanların fikirlerini okumaya, değerlendirmeye gayret gösteriyorum. İnsanlığa katkı yapmayı ilke edinmiş, objektif olmaya çalışan, onurlu bir duruş sergilemeye çalışan her insana büyük saygı duyuyorum. Mahfi Hocama saygı duyduğum gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim beni mahcup ediyorsunuz.
      Yorumlarınıza tümüyle katılıyorum.

      Sil
  35. Hocam USD kuru geçen hafta 2,57 leri gördü ve şuan %5 devalüe olmuş ve 2.70 olmuş durumda. Bu ne kadar daha devam eder acaba? Kurun sebep olduğu enflasyon artışından bankacılık sektörü nasıl etkilenir? İhracatçıların halini bu istikrarsızlıkta düşünemiyorum. Bu ülkenin merkez bankası ve ekonomi yönetimi neden bu durumu sadece izlemekle yetiniyor, iyi giden bir şeyler varda ben mi göremiyorum. Yada şöylemi düşünüyorlar tüm ülkelerde ve rakiplerimiz olan gelişmekte olan ülkelerdede USD devalüe oluyo bizdede olmalı, böyle ise bunun bize ne gibi faydası olabilir? Düşük enflasyon, düşük faiz, artan yatırımları ve işsizliği düşürmeye çalışan ülkemizin değerli ekonomi yönetiminin gözlerini kim bağlamış? yada ben mi yanlış görüyorum, bize bir ayar verseniz hocam :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, bana ihtiyaç yok her gün en yetkili ağızlardan ayarı alıyoruz zaten.

      Sil
  36. faiz sebeptir enflasyon sonuç. bitti. biz öyle diyorsak öyledir. fazla konuşmayın yoksa ya faiz lobisi olursunuz ya da paralel. alırız içeri.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç itirazımız yok. Faiz sebeptir enflasyon sonuç, kur artışı ABD'nin oyunudur, Türkiye'ye kumpas kuruluyor, 2023'de dünyanın en büyük on ekonomisi arasına gireceğiz, falan filan.

      Sil
    2. siz boşuna bir sürü çalışıyorsunuz, araştırıyorsunuz, yazıyorsunuz, vb vb... halbuki herşey gayet basit ve kolay, tek cümleyle özetlenebilecek kadar hem de. siz neden çalışıyorsunuz ki bu kadar?
      saygılar.

      Sil
  37. şu anda ekonomi zayıf (otomotiv hariç durumu iyi olan sektör yok gibi. yılın ilk 2 ayında otomobil üretimi geçen yılın ilk 2 ayına göre %34 arttı)
    yılın ilk 2 ayında sanayi üretimi geçen yıla göre %0,6 geriledi
    sanayi ciro endeksindeki gerileme ise %3,2 oldu
    dikkat ederseniz cirolar üretimden hızlı gerilemiş. demek ki bu kadar kur artışına rağmen sanayide enflasyon baskısı pek yok
    ama gıda tarafında ciddi problemler var tabii
    diğer taraftan ihracattaki zayıflık tüm hızıyla devam ediyor
    şu aşamada faizi artırmak, kuru 2,50'ye düşürmek iyi olmaz çünkü 2,60'lardaki kur sanayiciye ilaç gibi geliyor
    unutmayalım ki 120 küsür milyar dolarlık imalat sanayimiz var. sanayi ürünü ihracatı ise 110 küsür milyar dolar
    parite buralarda seyrederken doları 2,50 yapsak Euro 2,65 olur
    o zaman otomobil satışlarını iyice patlatır Avrupa'nın toparlanmasına olan katkımızı devam ettirmiş oluruz orası ayrı tabii..

    YanıtlaSil
  38. hocam altının düşmesi olası mı sizce...saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hocam daha ne kadar düşecek altın. zaten dibe yakın değil mi?
      madenden çıkış maliyetinin zaten 1100 dolar civarı olduğu söyleniyor.
      ve dikkat edersek 1150 dolarlara geldimi fiziki talep baya patlıyormuş.

      Sil
  39. Hocam herkes, sizde dahil faiz arttirimini savunurken bastakiler neden hala bu kosullarda faiz arttirmina karsi cikiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizi enflasyonun sebebi olarak görüyorlar.

      Sil
    2. Bu cümlede hakĺılar. Faiz neden enflasyon sonuç. Ama hangi faiz. Eksi reel faiz ve yüksek kur.

      Sil
  40. Hocam Interstellar filmini seyretmiş miydiniz?

    YanıtlaSil
  41. Eğer Türkiye'nin 2001 krizinin bitişinde doğru fiyatlandığı varsayımını yaparsak şu anda doların 2.8-3.6 aralığında bir yerde olması gerekmez miydi? Ekonomi uzun vadede sadece talep olanı üretenin kazanacağı bir şeyken faizdi/kurdu bunların hepsi psikolojik seviyeler. Asıl olanın (en azından uzun vadede) doğru üretim olduğu değil midir? Hocam öngörü olarak çok doğru söylüyorsunuz da bir de bu konuda Türkiye'nin durumu ne olacak buna değinseniz. Bazıları belki iktidar giderde rahatlarız diye düşünüyor olabilirler ama gitsede kalsada uzun vadede insanlarımızın bu dönüşümü yapması gerekmeyecek mi, bunun için hiç bir siyasi-insani irade yokken nasıl olacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de oyle dusunuyorum. Dolarin olmasi gereken olacagi olusacagi band ekseni 2.75- 3.75 bandi arasinda bir rakam ki bana kalirsa tahminimce ve ortalamadan medyandan da hareket edersek 3.25 dolar icin makul olanakli bir rakam.

      Sil
  42. hocam,
    1.para arzı, finansal entsrümanlar ve altın vs. sayesinde en az 10 kata kadar esnek zaten, bu da denklemi eksik kılıyor.
    2. dış direkt yatırımın gelmesi, faizle, enflasyonla bir yere kadar ilgili ama asıl ilgi , yatırımcının, çok daha az maliyeti olması, vergi vs avantajları ve kar marjıdır.
    3.faizle ilgili gelen para zaten sıcak paradır ve bu sadece dış borcu ödemek için işe yarar ve bu direkt yatırım, portföy yatırımı temel mantığı ayrımını kaçırmak, klasik iktisat.ın doğası sanki :)
    4. risklerde değişme yokken faizin inmesi, sorun vardır algılaması yaratır, cümlenizi gerçekten anlamadım, risk algısı zaten borç verenler için geçerli, e puanları da onlar veriyor, o algıyı da onlar istediği gibi medyasıyla da yaratabilir? gerçekten piyasa böyle mi? böyleyse foncuların mantığında ciddi ters orantı var.

    ama kısaca, ülkeye giren döviz çıkandan fazlaysa sorun olacağı (usd basmıyorsanız) açıktır.
    bizde bunu dengeleyebilecek en önemli şey, turizmi artırıp, petrolü/enerjiyi ve lüx ithlatı kısmak olacak ki, zaten bu yönde gidiliyor.

    YanıtlaSil
  43. Hocam dolar 2.71 bandina geldi sizce bunun sonu nereye varir dolar 2.95 bandini test edecek diyen teknik analistler var siz buna katiliyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teknik analiz yapmıyorum ama görebildiğim kadarıyla Doların daha gidecek yeri var.

      Sil
  44. Sayın Hocam....
    Bugün kü kur hareketlerini izlediğimizde 1994 krizindeki süreçle çok benzerlikler taşıdığını düşünüyorum...
    yalnızca bubnla kalmayıp 1994 krizi sürecinden farklı olarak euro,sterlin ve altın fiyattlamalarındaki dengesizlik de var gibi...
    Demek istediğim BOE'nin FED den daha önce faiz artırım sürecine girme ihtimali yükseliyor gibi...Bilmem katılırmısınız...
    Altına gelince EURO bölgesinin dağılma ihtimalide yükseliyor gibi,bunun sonucunda sağlam yatırım aracı olarak ALTIN neden insanların aklına ilk gelmesin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben de BOE'nin daha önce faizi artıracağı kanısındayım.
      Bence altın almak yerine hala dolar almak daha akıllıca.

      Sil
  45. Hocam:

    1. Kafayı sıyırmayı ne zaman planlıyorsunuz?

    2. 'Yeter artık beeeee...

    Hocam şu ne, hocam bu ne!

    Alın iktisatınızı da, dolarınızı da, topunuzu da gidin başka yerde oynayın!'

    diye ne zaman bağıracaksınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç bir zaman. Benim en büyük keyfim bildiğimi paylaşmak.

      Sil
    2. işte herkesin beklediği mahfi hoca cevabı :)

      Sil
    3. İŞTE BU KELİMELERİ HERKES SÖYLEYEBİLSE:TEŞEKKÜRLER HOCAM...:)

      Sil
  46. Candan Adadostu neredesin?

    Allak olmasak da, pullak olmanın öncü sarsıntılarını mı yaşıyoruz?

    Depremin şiddeti artar mı?

    Cevabını bekliyoruz...

    YanıtlaSil
  47. Hocam,

    Abdullah Cömert'in ağabeyi Zafer Cömert hastaneye kaldırıldı!

    Ailelerimize sahip çıkacağımız yerde niçin sus/pus oturuyoruz Hocam!

    Unuttuğumuz SOMA cinayetinde olduğu gibi,

    Unuttuğumuz ERMENEK cinayetinde olduğu gibi,

    Unuttuğumuz ÖZGECAN'da olduğu gibi,

    Unuttuğumuz Yalova'daki HALİL ÖĞRETMENİMİZ gibi,

    Unuttuğumuz MEHMET AYVALITAŞ VE ANNESİ FADİME AYVALITAŞ gibi,

    ...

    Niçin bir bir kayboluyoruz Hocam!

    Hadi yukarıda yazdıklarımız çok hassas! bir denge gerektiren 'vicdan terazisi'nde ölçülüyor!

    Peki; niçin kan ağlayan esnaflarımız çıkıpta yazarkasalarını sokaklara atmıyorlar! Demiyoruz ki mağazaların camlarını indirin, arabaları yakın, ortalığı ayağa kaldırın... Sadece sokaklara çıkıp, yazarkasalarınızı yere fırlatıp; bir uyanış hareketinin kıvılcımını çakacaksınız o kadar; başka bir şey beklemiyoruz!

    Yoksa esnafımızın içi kan ağlamıyor da işleri tıkırında mı!

    Cevapları bulamıyorum Hocam,

    Cevapları bulamıyorum...

    Peki siz cevap bulabiliyor musunuz Hocam?

    YanıtlaSil
  48. Son dönemde ki kur oynamaları ekonomi ye yansıması nasıl olur hocam, dolar 2.70 de tutunur mu yoksa düşüşe geçer mi. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  49. Sayın hocam,
    yukarıdaki soruma cevap olarak BOE'nin FED den daha erken faiz artırmı konusunda hem fikir olduğumuza göre,Sepet de Sterlinin artış oranı daha yüksek olmaz mı...
    Sanki bu süreç 1994 krizinden daha ağır olacak gibi...bilmem katılır mısınız...Çünkü MB.mız seçime kadar bir şekilde direnmeye çalışacak...Zaten bağımsızlığını ispat edecek bir gücü bile kalmadı...Sanki domuz bağı ile bağlanmış gibi...
    Teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolarin rahatlayacagi olmasi gereken rakam 3.25 bandidir. bu banda kadar cikisa devam eder.Bu banddan sonrasi allah kerim.

      Sil
  50. Mahfi bey, anlattıklarınızı ödemeler dengesi yaklaşımı ile de iliskilendirebilir miyiz? Para bollasirsa tasarrufu arz eğrisi sağa kayar ve faiz düşer. Ama para arzı na bakmaksizin faiz indirirsek tasarruf talep eğrisi sola kayar ve para arzı azalır. azalan bu para arzı da aslında dövize gidip ülkeyi terk eden ve kur artışına sebep olan paradır. Yeni denge yeni faiz artışıyla oluşur. Soylediklerim yanlissa kusura bakmayın. Bir bankacı dostum kur artışını bay jöleli ye böyle anlatmış.

    YanıtlaSil
  51. hocam gördüğüm kadarıyla ekonomi bürokratları bir şey yapmak istiyor ama kimse yaşanacak polemiklerden dolayı cesaret edemiyor.olası bir durumda alınacak önlemlerin önüne geçecek tartışmalar işi dahada kötüye getirebilir buda merkezin müdahelesini etkisizlrştirebilir

    YanıtlaSil
  52. Hocam,

    Biliyorsunuz 8 Kasım 2016'da Hillary Clinton ABD'nin 45. başkanı olacak.

    Sizin ABD'de Türkiye adına ticari ateşelik yaptığınız dönemdeki disiplininizden çok etkilenmiş. Iowa'da vatandaşlarla yaptığı ilk görüşmede bundan bahsetti. Ve sizi 'running mate' olarak göstermeye karar verdiğini açıkladı.

    Yani Hocam 'Türkiye'de siyasete girmem' diye mırın kırın ediyorsunuz ama gelin görün ki ABD'de başkan yardımcısı olmanıızın önü açıldı!

    Zaten sizin 61 ülkede vatandaşlığınız var; ABD ne ki!

    Hem böylece deneyimli bir ekonomist olarak, bilimsel tarafsızlığınızı asla elden bırakmadan, bütün dünyada gelir dağılımı adaletsizliğini ortadan kaldırmak ve kapitalizmin daha insancıl bir kulvarda ilerlemesi için muazzam yetkilere sahip olacaksınız!

    Bence bu fırsatı tepmeyin Hocam; başkan yardımcılığını kabul edin!

    Fakat Hocam bizleri korkutan bir şey var:

    Stanley Fischer'ın sizi sevmediğini dünya alem biliyor!

    Acaba bu adam veya kapitalizmi düzene sokmaya başladığınızda sizi hedef tahtasına oturtacak koca koca vahşi holdingler (mafyavari şirketler) size suikast düzenlemek isterlerse biz ne yaparız !!!!!

    (Not: Paul Krugman, Amartya Sen, Daron Acemoğlu, Thomas Piketty, Ed Miliband, Joseph Stiglitz, Erol Manisalı, Janet Yellen, Kemal Derviş, Yanis Varoufakis, Christine Lagarde, Alan Greenspan, Raghuram Rajan ve Erdem Başçı size tebrik telefonu açıyorlarmış ama telefonunuz hep 'şu anda ulaşılamıyor' mesajı veriyormuş. Ne oluyor Hocam? Diğer tebrik gönderenlere mi teşekkür ediyorsunuz; bu nedenle mi telefonunuz hep meşgul?)

    Cevabınız nedir?

    YanıtlaSil
  53. Hocam hükümetten açıklama; ' Dolardaki yükseliş devletin işine gelir' .
    Sizce hangi mantıkla bunu söylüyorlar?
    Yoksa panik yok sinyali mi idi?
    Yurt içi her sektöre olumsuz etkisi olmayacak mı yüksek kurun?
    Ya da devletin işine gelir, vatandaşa ne yapacağı bizi ilgilendirmez mi demek istediler?

    YanıtlaSil
  54. hocam ekonomi eğitimi alıyorum. makro ekonomi kitabınızı bitirdim. okunması gereken kitapların sırasını tablo şeklinde göstermişsiniz fakat burdan da sıradaki okumam gereken kitabı sormamın amacı günümüz ile de ilgili bir kitap olmasını istemem. kitaplarınızın içinde hangisini öneririrsiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sagolun hocam elinize saglik bu arada. 11de ekonomi programinizda sandayeye dikkat edin ayaginizi kaydirmaya calisiyorlar :)

      Sil
  55. Merhabalar,
    Mahfi Bey şu kaos ortamında yatırımlarını neye yapıyor acaba ? Borsa,Gayrimenkul vs ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben prensip olarak Borsaya girmiyorum. Sadece onu söyleyebilirim.

      Sil
  56. altın fed kararından sonra azalır demek doğru mu hocam, saygılar...

    YanıtlaSil
  57. 2.70ten dolar almak hala mantıklı mı hocam, saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben doların hala yukarı gidecek yeri olduğu kanısındayım. Yani böyle arada bir inip çıksa da genel eğilim hala yukarı doğru.

      Sil
    2. Bence alinmali. Dolarin yonu yukari yonlu. TLnin durumu bu faiz duzeyiyle deger yitirme surecinde. Dolar haziranda fed faiz arttiimi ile 3.25 bandina dogru cikacak. Bence elde avucta ne var ne yok dolar almali. Aielm emekli onlara da soyledim maasini cek hemen dolar al diye. Malum dolar yukseliyor bozdur bozdur harca hem enflasyondan korunursun hem de maasini erimekten korurusun.

      Sil
    3. Merhaba.TL bazında 3,25'e kadar yolu var demişsiniz.Düşününce hiçte hayal değil.Peki,Bu güçlü doların Amerika'ya zararı yok mu Mahfi Hocam ? Tamam Amerikan doları çok değerlenecek,Hersey yolunda mı olacak Amerika için ? Herşey yolunda derken mortgage krizi çıkmıştı.Yanılıyor muyum sayın üstatlar ?

      Sil
  58. fed kararı ne zaman

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Milyon dolarlık soru. Yanıtını bilen köşeyi döner.

      Sil
    2. Unutuluyor!

      Unutmayınız!

      15 Haziran 2015 Pazartesi - 3 Temmuz 2015 Cuma tarihleri arasında:

      FED FOMC faizi 0,25 baz puan artıracak!

      Saniyeler sonra;

      1 Dolar = 981 Lira 77 Kuruş a fırlayarak tarihi rekoru kıracak!

      'Türkiye Cumhuriyeti' isimli ülke erken seçim kararı alacak!

      Ahmet Mahfi Eğilmez isimli şahıs zorla başbakan yapılacak!

      Akdeniz'deki sıcaklık seviyesi geçen yaz mevsimine göre yüksek olacak!

      İstanbul/Samatya, Ağrı/Patnos, Konya/Meram, Muğla/Bodrum da aynı anda protesto hareketleri başlayıp; bütün Avrupa'ya, Rusya'ya ve Çin'e yayılacak!

      Marduk yüzünü gösterecek!

      Stanley Kubrick'in '2001: A Space Odyssey' eserinde başrolü oynayan 'monolith'; Doğuş Holding'in Maslak'taki yönetim merkezinin en üst katındaki pencerelerin önünde asılı kalacak!

      Alex de Souza, Fenerbahçe'ye dönecek!

      Atlantis'in aslında Kız Kulesi'nin dibinde olduğu keşfedilecek!

      Avrupa Birliği'ne üyelik yolunda 'Türkiye Cumhuriyeti' isimli ülkeye dayatılan 'kokoreçin açık alanlarda değil; kapalı alanlarda veya lokantalarda satılması' yasağı kaldırılacak!

      Kayahan'ın daha önce hiç yayınlanmamış eserleri ortaya çıkacak ve acilen piyasaya sürülecek!

      Sil
  59. Size sorumluluk getiren bir soru siz olsaniz faizi sindi mi artirmaya veya fed faiz artimina basladigi zamani ma tercih edersiniz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konularda esnek olmak gerektiğini düşünüyorum. Gerekirse şimdi de artırılır o zaman da artırılır. Bir ekonomik politikası aracını bu kadar kısıtlı kullanmaya çalışmak yanlış olur. Ben bu ayki toplantıda faize dokunmamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kurdaki artış büyük ölçüde bizim dışımızdaki nedenlerle doğruyor ve bize benzer ekonomilerin çoğu henüz faz artırmıyor.

      Sil
  60. Hocam işsizlik %11'e kadar neden çıktı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyümenin yüzde 3'lere düştüğü ve bunun 3 yıldır devam eden bir düşüş olduğunu dikkate alırsanız işsizliğin artması da normaldir.

      Sil
  61. hocam şu ortamda konut kredisi kullanarak konut almak mantıklı mı?
    yoksa biraz bekleyip nakit alabilmek mi daha mantıklı- malum faizlerin yukarı gittiği, ekonominin daraldığı dönemde fiyatların aşağı doğru kırılma ihtimali var. acaba bir süre daha beklesek, daha uyguna fiyatlardan nakit olarak almak daha mı karlı olur?

    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir ama eğer oturacağınız konutu alacaksanız her zaman uygundur.

      Sil
    2. Hocam haklı. Speķülatör değilseniz bence konut iyi bir tasarruf aracı değil. Kri
      zlerde hiç likitiditeleri kalmıyor. Ama konutu en temel ihtiyaç olarak düşünürseniz; içinize sinen mutlu olacağınız evin değeri sizin ona biçeceğiniz değerdir. Gayrimenkulün değeri alım satım anındaki değeridir. Bence referans değerler çok muteber olmuyor.

      Sil
    3. yanıtlarınız için teşekkür ederim. aslında ben oturacağım eve alacağım,kar etme amacım yok. sadece doğru zamanlama gerçekleştirmek istiyorum.mesela bundan 2 yıl kadar önce 100bin TL için 10 yılda yaklaşık 35bin TL civarı bir faiz ödemesi oluyordu ve şuanda ise 70bin TL civarı dönüşü oluyor. ayrıca ev fiyatları da neredeyse %50 civarı prim yaptı 2-3 yılda. şuan acaba ev kredisi için doğru zaman mıdır? acaba biraz daha beklesem daha mı mantıklı olur? tek takıldığım nokta bu.
      saygılar.

      Sil
  62. Hocam Merhaba;

    John PERKINS in "Bir ekonomik tetikçinin itirafları " isimli kitabını okuma fırsatınız oldumu?.Ben kitabın yarısındayım.Yazarın anlattıkları doğru ise iktisat adına konuştuklarımız boş gibi geldi bana.Sizin bu kitapla ilgili görüşleriniz nedir.

    Abdurrahman DEMİRCAN

    YanıtlaSil
  63. İyi günler hocam. Size bir sorum olacaktı. Spekülasyon amaçlı para talebi ile faiz arasındaki ilişki ters yönlü olması gerekmez mi? Yukarıdaki açıklamada faiz düşüşünün spekülasyon amaçlı para talebini azaltacağını söylemişsiniz hocam bu noktayı tam anlamadım biraz açıklayabilir misiniz? İlginiz için şimdiden teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Niye öyle düşündünüz? Burada kullanıldığı biçimiyle spekülasyon yüksek faiz veya hisse gelirlerinden yararlanma amaçlı bir davranıştır. Faiz yükseldikçe insanların paralarını bu alana çekmesi normal bir yaklaşımdır.

      Sil
    2. Hocam ben şöyle düşünmüştüm: Faiz oranları düşerse elde para tutmanın maliyeti de azalacağından spekülatif amaçlı para talebi yükselecektir. Yanlış mı düşündüm hocam? Vereceğiniz cevap için şimdiden teşekkürler.

      Sil
    3. Hocam likidite tuzağında tersi oluyor galiba. Sözlükte faizin artacağı beklentisiyle gömülü kaynaklar artabilir demişsiniz. Belki de o yüzden karışmış olabilir.

      Sil
    4. Bu durum yalnızca likidite tuzağı için mi geçerli?

      Sil
  64. Hocam fed tahvil alimi yapacagini aciklar ise piyasaya dolar vereceği ve bu dolarlarin bir kismi ulkemize gelecegi için kur düşebilir diyebilir miyiz.? Bu karara ilişkin baska ne gibi yorumlar yapılabilir ? Çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  65. sayınn hocam kafam karıştı ? konj dalgalanmaların olduğu genişleme aşamasında , bütçe dengesi için kamu harcamalarının azaltılması gerekli midir ? hocam yazınız mükemmel.. biraz alakasız soru sormak istedim. gerekliyse gereklidir yazar mısınız

    YanıtlaSil
  66. Hocam sene sonu dolar tahmininiz ne?

    YanıtlaSil
  67. hocam mükemmelsiniz..... saygılar efendim...

    YanıtlaSil

  68. Hocam Okumaya Güngör URAS Hocamla başladım okumaya (15.04.2015) üstat yazısına doların dünyadaki ve Türkiye'deki fiyatından bahsetmiş, tatbikî açıkça yazmayınca bizde anlayamıyoruz . Hocam sizden ricam doların fiyatının Dünyada ve Türkiye'de nasıl hesaplanır, bir de yazınız her zamanki gibi çok güzel. Saygılarımla...
    Sorularımı cevaplamdınız galiba bekliyorum...tekrar saygılarımla...

    YanıtlaSil
  69. Hocam engin bilgilerinizi ögrencılere ve bilim irfan adına koşanlara aktardıgınız için teşekkür ederiz. Benim sorum politika faizi ile piyasa faizileri son zamanda birbirinden ayrıştı.Bunun ekonomik tabloya etkisi nedir ve nasıl oluşur yorumlarınızı veya yazınız varsa linkini alabılır mıyız?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı