Merkez Bankası Faizleri Niçin Değiştirmedi?

TCMB Para Politikası Kurulu bugünkü toplantısında kısa vadeli faizleri değiştirmeden bıraktı. Buna göre haftalık repo ihalesi faizi yüzde 7,5, gecelik borç alma faizi yüzde 7,25, gecelik borç verme faizi yüzde 10,75 düzeyinde devam edecek. Kurul, benzer şekilde, geç likidite penceresi faizlerini (TCMB borç alma faizi yüzde 0, TCMB borç verme faizi yüzde 12,25) değiştirmeden bıraktı.

TCMB’nin bu toplantısından hemen önce yaşanan önemli gelişmeler tarih sırasıyla şöyleydi:
1. Yunanistan, AB ile anlaşmaya varmış ve yapılanma programını uygulamayı kabul etmişti. Dolayısıyla Euro bölgesi kapıya kadar gelen tehlikeyi en azından şimdilik uzaklaştırmıştı.
2. ABD ekonomisi toparlanmaya devam etmekle birlikte Fed’in faizi Eylül ayında artırıp artırmayacağı tartışmaları henüz netleşmiş bir görüntü vermiyordu.
3. Çin borsasındaki büyük çöküşe karşın bu gelişmenin ne Çin’i ne de küresel sistemi önemli ölçüde etkilemeyeceği netleşmişti.
4. Suruç’ta yaşanan katliam iç siyasal tansiyonu yükseltmiş ve risklere olumsuz etki yapmıştı.
5. Koalisyon seçeneğinin giderek zayıflaması riskleri biraz daha artırmaya başlamıştı.
6. Ham petrolün varil fiyatı 60 – 55 USD bandına gerilemişti (Brent petrol.)
7. USD Endeksi 97’nin hemen altında seyrediyordu.
8. USD / TL kuru 2,70’in üstüne çıkmış, Euro / TL kuru da 3,00 dolayına yükselmişti.
9. Gösterge faiz % 9,90 – 10,00 aralığına gelmişti.
10. BIST 100 endeksi 80 bin düzeyinde tutunmaya çalışıyordu.

TCMB’nin elindeki faizleri ve piyasadaki faizleri birer tabloda gösterelim:

TCMB
%
Haftalık Repo Faizi
7,5
Gecelik Borç Alma
7,25
Gecelik Borç Verme
10,75
Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti
8,30

Piyasa
%
Mevduat Faizi
9,20 – 12,00
Kredi Faizi
15,00 – 22,00
Gösterge Faizi
10,00

TCMB, bankalara sağladığı kaynaklara uyguladığı faiz oranlarıyla piyasada oluşan faizler üzerinde iki türlü etki yaratabiliyor: (1) Kaynak maliyetini etkileyerek piyasada faizlerin düşmesini veya yükselmesini etkileyebiliyor. (2) Kendi faizlerini değiştirerek ve o yönde eğilim belirterek piyasadaki beklentileri ve dolayısıyla faizlerin oran ve yönünü etkileyebiliyor.

TCMB, piyasaya verdiği kaynakları haftalık repo ile verirse yüzde 7,5’dan gecelik fonlama ile verirse yüzde 10,75’den veriyor. Bu iki borç verme aracının ağırlıklı ortalaması bize TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini (bir anlamda ortalama faizini) gösteriyor. TCMB, faizi artırmak isterse haftalık repo ihalelerini sınırlayıp borç verme ağırlığını gecelik fonlamaya kaydırdığında ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti de yüzde 10,75’e yaklaşıyor. Tersine faizi düşürmek istediğinde borç verme ağırlığını haftalık repo ihalesine kaydırırsa ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yüzde 7,5’e yaklaştırıyor.
TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti karar öncesinde yüzde 8,4 idi. Bugün itibariyle piyasada maliyetleri etkileyen mevduat faizi ve gösterge faizi ortalama olarak yüzde 10,5 dolayında görünüyor.

Piyasada oluşmuş bulunan faizler henüz TCMB’nin faiz oranlarını değiştirmesini gerektirecek noktada değil. Ne var ki Fed’in faiz artırımı yapacağı ya da en azından bu konuda ne yapacağını açıklayacağı tarih artık çok uzak değil. Fed’in faizle ilgili kararı ister istemez bir fırtına yaratacak. Çünkü faiz artırımı tek seferlik bir eylem değil, ardıl artırımlara gebe bir süreç olacak. Ve ne yazık ki biz bu fırtınaya erken seçim ekonomisiyle yakalanacağız. O nedenle TCMB’nin gelecek ayki toplantıda faiz artırımını gündeme alması gerektiğini düşünüyorum.   

Yorumlar

  1. Hocam, ümit ederim yanlış anlamazsınız.

    Mahsuru yoksa, Light Günlük kitabınızı PDF'ye dönüştürtüp, ücretsiz olarak sitenizden herkesin indirebilmesinı sağlayabilir misiniz?

    Kısa zamanda olacak iş değil ama siz kabul ederseniz şimdiden başlanır.

    Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyoruz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah ama ne yazık ki bu dediğiniz yapamam. Çünkü kitaplarımın telif hakkı bende değil Remzi Kitabevinde.

      Sil
    2. Light Gunluk`un devami olarak ozel sektordeki tecrubelerinizi anlatan bir kitap yazsaniz, cok guzel olur bence.

      Sil
  2. Hocam siz nazik adamsınız. Merkeze kısaca diyorsunuz ki:
    Ağustos'ta arttır ulan faizi, kırdırtma kafanı dingil!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok öyle demem. Ben kendi görüşümü söylüyorum. El elden akıl akıldan bilgi bilgiden üstündür. Belki benim bilmediğimi, göremediğim şeyleri bilip görüyorlardır.

      Sil
  3. Hocam Merhaba, FED'in bu sene faizi arttıracağı ve erken seçim ihtimalinin gerçekleşmesi senaryosu ile önümüzdeki ay Merkez bankasının faiz arttırması dolar ve piyasa tansiyonunu düşürür mü sizce? veya bu koşullarda yine de faiz arttırmam diyebilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tansiyon düşmez.

      Çünkü FED faizi bir kez arttırıp, sonra yıllarca beklemeyecek! ABD içindeki enflasyon yükselmeye devam ettikçe, aşama aşama faiz arttıracak!

      TCMB, nereye kadar, hangi sınıra kadar faiz arttırabilir! Gelişme yolundaki bütün ülkelerden sıcak para çıkışı ve sermaya çıkışı, FED'in kararından sonra daha da hızlanacağı için, 'faiz arttırma yarışı' gelişme yolundaki ülkelerin merkez bankalarının belini kıracak! 1 haftalık repo %7,5 olarak mı kalacak, güldürmeyin bizi! Şimdiden yazalım: Önümüzdeki 9 ay içinde %7,5 ila %19 arasında dalgalanacak! FED'den yeni haberler gelmeye devam ettikçe; TCMB 1 haftalık repo %19'ların üstünü de göreceğiz!

      Yapısal reformlara başlayamadığımız müddetçe tansiyon düşmez!

      TCMB'nin faiz kararları sadece düzenleyici, frenleyici özelliktedir, yani ağrı kesici gibi bir şeydir!

      Şifayı getirecek olan yapısal reformlardır, sadece ama sadece TCMB değil!

      Nedir bu Yapısal Reformlar? (11 Ocak 2012)
      http://www.mahfiegilmez.com/2012/01/nedir-bu-yapsal-reformlar.html

      Ekonomide Yapısal Reformlar (8 Eylül 2013)
      http://www.mahfiegilmez.com/2013/09/ekonomide-yapsal-reformlar.html

      Yapısal Reformlar Rehberi (2 Mart 2014)
      http://www.mahfiegilmez.com/2014/03/yapsal-reformlar-rehberi.html

      Yapısal Reformlar Niçin Kolay Yapılamaz? (1 Temmuz 2015)
      http://www.mahfiegilmez.com/2015/07/yapsal-reformlar-nicin-kolay-yaplamaz.html

      Erken seçim mi dediniz:
      Fiso fasa!

      Eğer erken seçim Ekim/Kasım 2015'de gerçekleşse, ve AKP %947 oyla iktidara gelse, Osmanlı İmparatorluğu'nun toprak hakimiyetini tekrar elde etse bile, yapısal reformlara bir türlü başlanamadığı için, FED faizini yükseltmeye başladığı an Türkiye Cumhuriyeti isimli ülke bir balon gibi sönecek!

      'Felaket tellalısınız siz' diyenlere üzülerek iletelim:
      Türkiye Yunanistan'la 'zor günler yarışması'na girmek üzere!

      Sil
    2. Ne yazık ki yanıt yorumu gerçekleri dile getiriyor. İşin en kötüsü ne biliyor musunuz? Bu ortamda yapısal reformlara da başlayamayız. O fırsat da kaydı gitti elimizden.

      Sil
  4. kimse faizle ilgilenmiyor bile daha kotusu artik hic kimse kendini guvende hissetmiyor

    YanıtlaSil
  5. "Merkez Bankası tatile çıktı"

    YanıtlaSil
  6. Mahfi Bey, hâlimiz şuna benzemeye başladı:

    Terminoloji sıkıntımız var!

    Alfabe, isim, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiiller, belirtili isim tamlaması, belirtisiz isim tamlaması, anlatım bozukluğu, Divan Edebiyatındaki üsluplar, edilgen yapılı fiiller, ettirgen yapılı fiiller, Fe Pa Şa ÇoK HaS Ta...gibi en temelden başlayıp yeniden öğrenmemiz gerekiyor!

    "Sn. Başçı nasıl oluyor da 'hükümet kurulmadan müdahale etmeyiz' şeklinde açıklama yapabiliyor? MB bağımsızlığı (!) nerde kaldı?"

    Mahfi Eğilmez: "Bizdeki bağımsızlık anlayışı bizim anladığımız gibi bir şey değil diye düşünüyorum artık."

    Suruç'ta bile 'terör' kelimesinin anlamı hakkında uzlaşamıyoruz!

    Terminoloji konusunda siz ne dersiniz?

    Ve ciddi ciddi, bir yazı yazmayı düşünür müsünüz, hayattaki ve iktisattaki terminolojiler ile ilgili?

    YanıtlaSil
  7. mahfi hocam sizce senaryo nedir, koalisyon mu erken seçim mi veya başka bir ihtimal, ben erken seçim diyorum.

    YanıtlaSil
  8. Hocam yazınız için teşekkürler. Tahmini olarak kolay maliye kitabınızı ne zaman okuyor oluruz. Bu fikir ve kitaba harcayacağınız emek için şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
  9. hocam cari açıkla nasıl büyüyor ülke anlayamıyorum Y=C+I+G+X-M dersek X-M baya bir eksi çıkıyor buradan Y nasıl artıyor ki?

    YanıtlaSil
  10. Ülkemizin siyasal ve ekonomik durumunu hiç iç açıcı görmüyorum hocam. Ufukta koalisyon da görülmüyor. Hane halkı da karamsarlık içinde ve herhangi bir ekonomik müdahale de yapılmıyor. Ülkemiz büyük bir krizin eşiğine adım adım yaklaşıyor diyebilir miyiz ?

    YanıtlaSil
  11. TÜRKİYE'DE BOZULAN GÜVEN ORTAMI ve EKONOMİNİN DAYANMA GÜCÜ

    Güzel ülkemizin üzerini yine kara bulutlar sardı. Önce Suruç’ta 32 canımızı kaybettik, ardından da henüz nedenini bilmediğimiz şekilde iki polisimiz şehit oldu. Dün de Twitter’a yasak geldi. Neler olup bitiyor? Nereye gidiyoruz? Sıradan insanın kafasında cevaplayamadığı çok fazla soru var. Dış ilişkilerimiz ve dış politikada şu ana kadar gidilen yolun hiç de doğru bir yol olmadığı net bir şekilde görülüyor. Ortadoğu ateşinin içine atılmış bir Türkiye görüntüsü, hem dışarıda hem de içeride ciddi olumsuz etkilere sahip.

    Ne Ortadoğu uzmanıyım ne de uluslararası ilişkiler veya terör örgütleri konusunda sıradan bir insandan daha fazla bir bilgim var. Ama uzmanlık alanım ekonomi ve finans piyasaları olduğu için, tüm bu gelişmelerin insanlarımızın ekonomik durumları üzerinde yaratabileceği etkileri analiz etmeye çalışıyorum.

    Ekonomi güven ister. Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan defalarca bu “güven” kelimesinin altını çizdi. İşadamları 2015’te yatırım yapmıyorlar. İlk çeyrek büyüme verilerinde bunu gördük. Sebebi basit. Önlerinde kendilerine rehber alabilecekleri bir ekonomik yol haritası yok. Koalisyon kurulacak mı? Erken seçim mi olacak? Kimse bu soruların cevaplarını bilmezken ve turizm büyük bir darbe yemişken, bir de bu terör olayları, var olan ekonomik dengelerin üzerine tuz biber ekti. Dolar-TL kuru dün 2.71 seviyelerinin üzerine çıkarken, gösterge faiz 9.80’lere doğru hareketlendi ve borsada düşüş hakimdi. Kafalar karışık ve piyasalar da bu karışıklığı net bir biçimde fiyatlıyorlar.

    Bundan sonraki ekonomik süreç daha ağır şartlarda geçmeye adaydır. En son açıklanan tüketici güven endeksi bunun en önemli sinyalidir. Ekonomi için, geleceğe dair güvenle bakamayan bir hane halkından daha kötü bir şey olamaz. Geçmiş yıllarda harcamalarını kredi kartı ve tüketici kredileriyle finanse eden hane halkı limitlerini doldurmuş durumda. Bir an önce güçlü bir hükümet kurulması gerekirken, Twitter’dan öğreniyoruz ki (doğru mu yanlış mı bilmiyorum) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli erken seçim için Anadolu turuna çıkacakmış. Defalarca, bir erken seçimin siyasi dengeler açısından çok şeyi değiştirmeyeceğini ve ekonominin bu yükü de kaldırmak konusunda zorlanacağını belirtmemize rağmen, Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekci, hiç sorun olmayacağını söylüyor. Dileriz öyle olur ama bunun temenniden öteye gitmediğini, bütün iş dünyası biliyor.

    FED'İN KARARI BELİRLEYİCİ OLACAK

    Gelecek hafta (28-29 Temmuz) ABD Merkez Bankası FED’in temmuz toplantısı var. Bu toplantı öncesinde küresel piyasalarda doların değer kazanıyor olması, bir faiz artışı olmayacağı beklenmese de, eylül için güçlü bir sinyal mesajı riskinin oluştuğunu gösteriyor. Eğer bir şekilde toplantı metninde eylüle ilişkin bir faiz artırım sinyali gelirse dolar yeniden 2.75’i geçebilir. Sadece içeride değil, dışarıda da ortam karışık.

    Yunanistan sorunu çözülmüş gibi görünse de ileride bu yemek yeniden pişip önümüze gelecek.

    Şu an dünya ekonomileri büyük bir ikilemle karşı karşıya. Herkes ABD’nin bir an önce yüksek büyüme hızına erişmesini ve buna bağlı olarak Avrupa ve Asya’nın da büyümeye katılmasını bekliyor. Fakat bu tür bir süreç, daha önce FED’in bastığı dört trilyon doları daha hızlı geri çekmesine neden olabilir ve bu da gelişmekte olan ülkeler ve kırılgan beşli için hiç iyi haber olmaz. 2015’in sonuna gelindiğinde ABD yüzde 3 büyüme ve yüzde 2 enflasyonu yakalarsa, 2016’ya çok daha büyümüş ekonomik problemlerle gireriz. Sinyaller doların değerlenmeye devam edeceğini, euronun değer kaybedeceğini ve Türkiye’nin yüksek dış borçları nedeniyle zor günlere hazırlanması gerektiğini gösteriyor.

    Yaşar Erdinç
    http://www.bugun.com.tr/bozulan-guven-ortami-ve-ekonominin-dayanma-gucu-yazisi-1749157

    YanıtlaSil
  12. Hocam bu altın ne olacak daha düşer mi acaba

    YanıtlaSil
  13. Sayın Eğilmez Bu kötü senaryonun Türkiye'de gerçekleşmesi durumunda; Bu risklerden nasıl korunmak gerekir.Savunmasız olduğumuz alanlar nelerdir bu gedikleri nasıl kaparız.Fırsatçılar hangi manipülasyonları yaparak ortamı alevlendirir bunlara nasıl önlem alınmalı. (Belkide merkez bankası bunlara da çalışıyordur.) Saygılarımla M.Kemal SAĞIR

    YanıtlaSil
  14. tahminen Fed faiz artirimina basladigi zamabn merkez bankasi o konuda adim atmaya baslayacak, karti o zamana muhafaza ediyorlar gibi geliyor

    YanıtlaSil
  15. Hocam, görüntünüzü, açıklamalarınızı, sözleriniz bittikten sonra bir yudum aldığınız suyun kupasını cam masaya çaaattt diye vurmalarınızı bile özledik...

    Madem bundan sonra tv ye çıkmayacaksınız bari periscope la bizi yalnız bırakmayın.

    Yalvarırız hocam...

    https://www.periscope.tv/

    Yapacak mısınız?

    YanıtlaSil
  16. Hocam agirlikli ortalama maliyeti karar almadan once 8.40 karar aldiktan sonra 8.30 a dusmus bu da bankalarin maliyetlerini azaltici bir durum degilmidir hocam yani piyasa faizlerini dusurucu bir etki yaratmaz mi? Eger boyleyse mb bence ic piyasayi canlandirmak pump priming yapmak istiyor olabilir. Lutfen yanlisim varsa duzeltin hocam iktisat 3. sinifa yeni gectim :)

    YanıtlaSil
  17. hocam, merkez bankası şu an öyle bir durumdaki adeta paradoksallık da arz eden bir sıkıntı bence!. yani: faizleri yükseltse zaten ciddi derecede yavaşlamış olan ekonomi daha da yavaşlayacak belki kısmen kurlar aşağı yönlü olacaktır fakat artık kurların yönünü önemli ölçüde fed ve doğal olarak dışsal iktisadi gelişmeler belirleyeceğinden bu da kalıcı olmayacaktır işsizlik artacaktır ve zaten kur riskleri taşıyan işletmeler artan faizlere tepki olarak yatırım eğilimlerini iyice zayıflatacaklardır. bu durumda kamu bütçe gelirlerinde de zamanla azalma yaratabileceğinden kamu bütçe dengelerinde bozulmalar olabilecektir. tam tersini yapsa ve faizleri düşürse bu defa da kurlarda daha sert yukarı yönlü baskı oluşacak ve kur riskleri taşıyan işletmelerin bilançolar daha da fazla erime yaşayacaktır. faizlerdeki düşüşün etkileriyle artması gereken yatırımlar muhtemelen artmayacaktır zira iktisat tabanımızın büyük bölümünde borçluluk hacmi net şekilde yüksek maalesef!. ve ayrıca kur yükselişleri de zaten tl bazında faiz inişinin getireceği kaynak maliyet azalışının belki de tamamını götürecektir. işsizlik yine azalmayacaktır!. zaten borçluluk düzeyinin yüksekliği de faiz enstrümanının piyasalar üzerindeki etkilerini ciddi derecede azaltabilir. kısacası her halükarda merkezin durumu: kırk satır mı?. yoksa kırk katır mı?. durumuna gelmiştir. bu nedenle faiz bandını yatay seyirde tutmak en azından kısa vadede daha rasyonel görünüyor!.. siz ne dersiniz hocam?. saygılar...

    YanıtlaSil
  18. Hocam İyi Akşamlar,
    Kanada ,İsviçre ve Yeni zellanda Merkez bankaları Faiz indirimine gitti. 3 ülkenin Dolar karşılıkları dipte bununla beraber Yıl içinde Fed'ten faiz arttırımı bekleniyor. Fed bu kadar önemli iken neden bahsi geçen ülkeler faiz indirmeye giderken biz faiz arttırımına gidiyoruz ? zaten stabil olmayan ekonomideki parayı çekerek bankalara yönlendiriyoruz ?

    iyi akşamlar

    YanıtlaSil
  19. Hocam FED'in faiz arttırımı sonrası ülkeden çıkacak paranın yerini nasıl doldurabiliriz. Eğer AK Parti hükümeti devam ederse kaynağı belli olmayan döviz girişini arttırarak bu sorunun üstesinden gelebilir mi?

    YanıtlaSil
  20. Gelebilir. Kaynağı belli olmayan ve sürekli döviz akan bir kaynak varsa birşeyleri dert etmemize gerek yok.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı