Mali Sürüklenme ve Türkiye Uygulaması

Mali sürüklenme nedir?
Bir ekonomide vergi gelirlerindeki otomatik artışın ekonomi üzerinde ters etki yaratarak büyüme hızını düşürmesine mali sürüklenme (fiscal drag) deniyor.

Mali sürüklenme genellikle enflasyonist dönemlerde ortaya çıkar. Enflasyon, gelirlerin nominal olarak (görünürde) artmasına ve kişilerin, artan oranlı tarife nedeniyle giderek daha yüksek vergi oranlarına girmelerine ve dolayısıyla daha fazla vergi ödemelerine yol açar. Reel gelirleri artmadığı halde daha fazla vergi ödedikleri için kullanılabilir gelirleri düşen kişiler, ister istemez tüketim harcamalarını azaltmak zorunda kalırlar. Bu gidişin sonucu olarak da ekonomide toplam talep düşer. Talep düşüşü GSYH’nın da düşmesine yol açar. Sonuçta ekonomide enflasyonla birlikte resesyona yani slumpflasyona doğru gidiş başlayabilir.


Böyle bir durumda uygulanacak maliye politikası, vergi tarifelerinin enflasyondan dolayı görünürde artan gelirleri vergilemeyecek biçimde yeniden düzenlenmesini gerektirir.  

Türkiye’de durum
2015 yılını örnek alarak Türkiye’deki durumu inceleyelim. 2015 yılında Türkiye’de yaşanan enflasyon yüzde 8,8 oldu. 2015 yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde uygulanan gelir vergisi tarifesi ile 2016 yılı gelirlerine uygulanacak olan gelir vergisi tarifesini aşağıdaki tabloda alt alta sunuyorum.

2015 Yılı
Oran (%)
12.000 TL'ye kadar gelirler
15
29.000 TL'nin 12.000 TL'si için 1.800 TL, fazlası
20
66.000 TL'nin 29.000 TL'si için 5.200 TL, (ücret gelirlerinde 106.000 TL'nin 29.000 TL'si için 5.200 TL), fazlası
27
66.000 TL'den fazlasının 66.000 TL'si için 15.190 TL, (ücret gelirlerinde 106.000 TL'den fazlasının 106.000 TL'si için 25.990 TL), fazlası
35

2016 Yılı
Oran (%)
12.600 TL'ye kadar gelirler
15
30.000 TL’nin 12.600 TL’si için 1.890 TL, fazlası
20
69.000 TL’nin 30.000 TL’si için 5.370 TL (ücret gelirlerinde 110.000 TL’nin 30.000 TL’si için 5.370 TL), fazlası
27
69.000 TL’den fazlasının 69.000 TL’si için 15.900 TL (ücret gelirlerinde 110.000 TL’den fazlasının 110.000 TL’si için 26.970 TL), fazlası
35

İki tablo birlikte incelendiği zaman 2016 yılı gelirlerine uygulanan tarifenin 2015 yılına uygulanan tarifeye göre yumuşatılmış olduğunu görebiliyoruz. Örneğin 2015 yılında 12 bin liraya kadar gelirlere yüzde 15 oran uygulanmakta ve gelir 12 bin lirayı aştığında üst orana geçmektedir. Buna karşılık 2016 yılında 12 bin lira yerine 12.600 TL’lik bölüme yüzde 15 oran uygulanmaktadır. Tarifenin diğer oranları da gelir miktarlarıyla birlikte incelendiğinde ilk dilimdekine benzer ayarlamalar yapıldığı görülebilmektedir. 
Bu inceleme bize 2016 yılı gelirlerinin enflasyondan etkilenerek mali sürüklenmeye kapılmasını önlemek için tarifede yumuşatmaya gidildiğini göstermektedir. Örneğin tarifenin yüzde 15’lik ilk oranına bakarsak 2015 yılından 2016 yılına geçişte tarife yumuşaması (12.600 – 12.000) / (12.000) = % 5 oranındadır. Oysa 2015 yılında yaşanan enflasyon yüzde 8,8 oranında olmuştur. Burada tarife yumuşaması gerçekleşen enflasyona göre değil hedeflenen enflasyona göre alınmıştır. Bu düzenleme yeni değildir, geçen yıllarda da benzer ayarlamalar yapılmıştır. Eleştirilecek konu; ayarlamanın enflasyona göre düşük tutulmuş olmasıdır. Bu durumda 2016 yılında enflasyona göre daha düşük oranda bir mali sürüklenme söz konusu olacak demektir. 

Otomatik stabilizatör – manuel stabilizatör

Bir ekonomide küçülme eğilimleri ortaya çıktığında gelir vergisi tarifesi harcanabilir gelirlerin de aynı hızla küçülmesini önler. Ekonomi daralıp da gelirler de düşmeye başladığında alt dilimlere geçildiğinden bu gelirlere uygulanan vergi oranları da düşer ve kişiler daha az vergi ödeyeceği için gelirlerindeki azalma bu yolla bir miktar telafi edilmiş olur. Buna otomatik stabilizatör etkisi deniyor. Ne var ki eğer ekonomideki daralma enflasyonla birlikte ortaya çıkmışsa nominal gelirler düşmez reel gelirler düşer. İşte bu durumda gelirler alt tarife dilimlerine geçemediği için yüksek oranlı vergilendirilmeye devam edilir. Bu da harcamaları azaltarak ekonomideki daralmayı daha ileri taşır. Bunu önlemenin yolu yukarıda anlattığım gibi enflasyon oranında tarifeyi yumuşatarak mali sürüklenmeyi önlemektir. Bu düzenleme otomatik olmadığı, düzenlemeyle yapıldığı için buna manuel (elle yapılan) stabilizatör adını veriyorum. 

Yorumlar

  1. Kamu maliyesi, vergi teorisi konularına kafa yoran bir akademisyen olarak örnekli anlatımınız için çok teşekkür ediyorum Mahfi hocam. :)

    YanıtlaSil
  2. Hocam öncelikle milyonlarca çalışanı ilgilendiren bu konuya değindiğiniz için teşekkürler. Bu konu uzun süredir hükümetin vergi oranlarına artış yapmadan daha fazla vergi toplama amacına çok iyi hizmet ediyordu, zaten hali hazırda ülkemizde toplanan verginin çok büyük bir bölümünü ödeyen bordrolu çalışan kesimine yıllardır getirilen yükün bir yıl dahi olsa hafifletilmesinin iyi olduğu kanaatindeyim.
    küçük bir düzeltme: tablonuzdaki veriler 2015 ve 2016 yılı vergi dilimlerini gösteriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      2014 yılı gelirleri 2014 yılında kazanılmış olup 2015 yılında beyan edilen gelirlerdir. 2015 yılı gelirleri de 2015 yılında elde edilip 2016 yılı Mart ayında beyan edilecek gelirlerdir. O nedenle düzeltmeye gerek yok ama yine de yanlış anlamalara yol açmamak için parantez içinde açıklamasını yazdım.) Teşekkürler.

      Sil
    2. Hocam bu konuda bilgi tazelenmesine ihtiyaç var.

      2014 yılı Gelir Tarifesi, 2014 yılı için geçerlidir. Yazdığınız tarife doğru, sadece "2015 yılında beyan edilen gelirler" kısmı yanlıştır.

      2015 yılı Gelir Tarifesi, 2016 yılı gelir tarifesidir. 2015 yılına ait gelir tarifesi sırasıyla, 12.000 TL, 29.000 TL, 106.000 TL ve üstüdür.

      2016 yılı için mali bir sertleşme vardır.

      Sil
  3. Hocam 12.600 TL 2016 yılı için geçerli tutar.

    o.z.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2015 yılında elde edilip de 2016 yılında beyan edilecek gelirler için geçerli.

      Sil
    2. Hocam 2014 gelirlerine uygulanacak, 1. dilim 11.000 TL
      2015 de, 1.dilim 12.000 TL
      2016 da ise 1.dilim 12.600 TL dir.

      2015 yılında tarife yumuşaması var, ama 2016 yılında ise tam bir tarife sertleşmesi vardır. Özellikle asgari ücretliler etkilenecektir.

      Sil
    3. Hocam karşılaştırmayı 2014 için olan 11.000 TL ile 2015 için olan 12.000 TL için yapmanız gerekirdi. arada 12.000 TL ile başlayan bir yıl var. diye düşünüyorum. 2014 için aldığınız tutarlar da aynı şekilde 2013 de elde edilip 2014 de beyan edilenler için olan tutarlar.

      İyi günler.
      o.z.

      Sil
    4. (290 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2016 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki tutarlar belirlenmiştir.) Gelir vergisine tabi gelirler;

      12.600 TL'ye kadar

      % 15

      30.000 TL'nin 12.600 TL'si için 1.890 TL, fazlası

      % 20

      69.000 TL'nin 30.000 TL'si için 5.370 TL, (ücret gelirlerinde 110.000 TL'nin 30.000 TL'si için 5.370 TL), fazlası

      % 27

      69.000 TL'den fazlasının 69.000 TL'si için 15.900 TL, (ücret gelirlerinde 110.000 TL'den fazlasının 110.000 TL'si için 26.970 TL), fazlası

      % 35

      oranında vergilendirilir.(1)



      (1)(287 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2015 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki tutarlar belirlenmiştir.) Gelir vergisine tabi gelirler;

      12.000 TL'ye kadar

      % 15

      29.000 TL'nin 12.000 TL'si için 1.800 TL, fazlası

      % 20

      66.000 TL'nin 29.000 TL'si için 5.200 TL, (ücret gelirlerinde 106.000 TL'nin 29.000 TL'si için 5.200 TL), fazlası

      % 27

      66.000 TL'den fazlasının 66.000 TL'si için 15.190 TL, (ücret gelirlerinde 106.000 TL'den fazlasının 106.000 TL'si için 25.990 TL), fazlası

      % 35

      oranında vergilendirilir.(1)

      Sil
    5. Düzelttim, teşekkürler.

      Sil
  4. Hocam her zamanki gibi kısa ve öz bir yazı ile çok güncel bir kavramı ülkemiz örneği ile açıklamışsınız, çok teşekkür ederim. Benim size iki sorum olacaktı:
    1) AB ülkelerinin üye ülke bazında bağımsız para politikalarının olmaması ve AB para politikası işleyişini AB Merkez Bankasına devretmesi AB ülkelerindeki maliye politikalarının işleyişini nasıl etkilemektedir. Üniter devlet yapısına sahip ülkelerde para ve maliye politikaları eşanlı uygulanırken özellikle AB ve ABD'deki bu işleyişin orta-uzun vadede problemler çıkarabileceği öngörülebilir mi?

    2) Mali sürüklenme kavramının önüne geçebilmesinin en önemli yollarından biri olarak dolaylı vergilerde (KDV, ÖTV vb. gibi) yapılacak bir reform ile düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sizin bu konuda tavsiyeleriniz nelerdir?

    Çok teşekkür ederim hocam..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      (1) Öngörülebilir ve zaten çıkardı da. AB'de tek para politikası devam edecekse maliye politikasının da tek elden yürütülmesi gerekir.
      (2) Tamamen aynı kanıdayım.

      Sil
  5. Sayın Hocam, 2016 yılı için ise bir tarife yumuşaması söz konusu değildir.
    Sizin yayınladığınız 2015 yılı gelir tarifesi, aslında 2016 yılı gelir tarifesidir.

    2015 yılı Gelir tarifesinin 1.dilimi 12.000 TL'dir
    2016 yılı Gelir tarifesinin 1.dilimi 12.600 TL'dir.

    Yani %5'lik bir artış olmuştur dilimde. Ve yazdığınız üzere, 2016 yılında bu durum bir mali sürüklenmeye yol açacaktır.

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düzeltme yaptım, teşekkürler. Enflasyona göre daha düşük oranda (8,8 - 5) bir mali sürüklenme söz konusu olacak.

      Sil
  6. Dolaylı vergilerin %70 lere ulaştığı bir ortamda , kurumlar vergisini de dikkate almadan gelir vergi dilimleri-büyüme ilişkisinin oldukça kısıtlı olacağını düşünüyorum. Diğer vergi gelir kalemlerini de hesaba katmak gerekmez mi sizce Mahfi Bey?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle gerekir. Gelir vergisindeki bu düzenlemenin etkisi sınırlıdır.

      Sil
  7. Değerli Hocam,
    Oranlara karşılık gelen tutarların artışında; asgari ücrete gelen zam ve bu zam dolayısıyla diğer sektörlerde de genel maaş ücreti seviyelerinin yükseleceği beklentisiyle yapılmış olabilir mi?
    Siz asgari ücret artşının diğer sektörlerdeki genel ücret seviyelerinin de normal yıllık zam oranı haricinde ilave bir yükselişe sebep olacağını düşünüyor musunuz?
    Syg.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle olduğunu sanmıyorum çünkü bu düzenleme her yıl yapılıyor.

      Sil
  8. Elinize sağlık hocam. Bir sorum olacaktı. Enflasyon hesaplanırken tüketici fiyatları endeksi madde sepetini kullanıyorlar. Ben o listeye baktığımda gerçekten yurt içinde tüketimi kısmen zorunlu malları içeriyor. Yalnız bir devlet memuru enflasyon farkını kapsayacak şekilde zam alıyor. Bu şu demek değil mi hocam reel de bizim gelirimiz zaten artmıyor? Üstelik dünya piyasalarında gıda fiyatları %19 düşmüşken ülkemizde %10 artmasını neye bağlayabiliriz ? teşekkür ederim hocam her şey için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet reel artış yok.
      Dünyada gıda fiyatları düşerken bizde artmasının nedeninin tarım ve hayvancılık politikalarımızın yanlış yürütülmesinden kaynaklandığı kanısındayım.

      Sil
  9. Hocam yazı için elinize sağlık..
    Benim sorum enflasyon ve reel faiz ile ilgili. Normalde reel faiz = nominal faiz - enflasyon(dönem sonu) olması gerekirken, enflasyonun çift haneli olması durumunda reel faiz = ( 1 + net nominal faiz / 1 + beklenen enflasyon) -1 formülünü kullanıyoruz. Bu formülün nasıl üretildiğini, neden böyle kullanıldığını anlamadım. Bilgi verebilirseniz çok sevinirim..

    Tekrar teşekkürler

    YanıtlaSil
  10. Hocam merhabalar,

    ' Reel gelirleri artmadığı halde daha fazla vergi ödedikleri için kullanılabilir gelirleri düşen kişiler, ister istemez tüketim harcamalarını azaltmak zorunda kalırlar.. ' cümlenizi biraz daha açabilir misiniz? Görünürde benim maaşım artıyorsa ve elime geçen para vergi sonrası eskisinden daha fazla olmalı. Daha fazla ise kullanılabilir gelir daha fazla olmaz mı? Bir şeyi gözden mi kaçırıyorum?

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarıdaki vergi tarifesinde sorunuzun yanıtını bulacaksınız.

      Sil
  11. Hocam, biliyorum kitap yazmak basit iş değil, ciddi emek ister fakat merak ettim; kolay maliye kitabınız ne zaman çıkar acaba belli veya tahmini bir tarih verebilir misiniz?...

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar hocam.Yıl içinde elde ettikleri gelirleri 12000 tl ye kadar olanların maaşlarından % 15 gelir vergisi otomatik olarak kesilmektedir (tabi bu söylediğim memurlar için).örneğin 2016 yılında bir memur ocak ayından başlayarak vergiye tabi geliri 12600 tl olana kadar %15 oranında gelir vergisi öder.Vergiye tabi geliri 12600 tl yi aşınca %20 oranında bir kesinti olur.(Yanlışım varsa düzeltin lütfen)

    Benim sorum şu, dediğiniz gibi tarife artışı % 5 oranında ama bir de kamu görevlilerinin vergiye tabi gelirlerinde de artış oldu. yani hem tarife artışı enflasyonun altında hem de vergiye tabi gelir 2015 yılına göre 2016 yılında artmış.Bu şekilde olunca bir memur %20 lik tarifeye 2015 yılına göre 2016 yılında daha hızlı giriyor ve ödediği gelir vergisi daha yüksek oluyor. Türkiye de 2,5 milyona yakın memur olduğunu düşündüğümüzde yapılan ayarlamanın %5 değil çok daha düşük kaldığını görüyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vergi toplansin ki memurlara maaslari verilebilsin, onlar da maaslarindan vergi verebilsinler. Memur maasi ve vergi ikilemi.

      Aslinda birisi memurlarin neden gelir vergisi odedigini de aciklarsa ben cok sevinirim. Memurlar 'vergi veriyor' gibi gorunup mutlu olsunlar diye mi acaba.

      Sil
    2. Memurlar vergi veriyor gibi gorunup mutlu oluyorlar mi bilmem ama muvazzaf subaylar vergi vermedikleri icin daha mutlu oluyorlardir bence.

      Sil
  13. Hocam insaat sektoru gsmh hesaplamasinda sanayi sektörünün içinde mi yoksa ayrı mi yer alir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayrı olarak hesaplanıp gösteriliyor. Ama makale vb gibi yazılarda sanayi ile toplanıp sanayi başlığı altında gösterildiği de oluyor.

      Sil
  14. Hocam, Vitor Pereira'nın Fenerbahçe için el freni olduğunu düşünüyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır böyle düşünmüyorum. Bazı oyuncuların takıma uygun olmayan transferler olduğunu düşünüyorum.

      Sil
  15. Hocam,
    Son gunlerde ortaya surulen Is Bankasi ile ilgili yoruma ne diyorsunuz. Bir hukuk devletinde siyasi bir partinin ticari bir tesebbuste hissedar olmasinin ne sakincasi var? Yoksa deli zirvasi mi aciklamalar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayni soruyu burada da sormussunuz:
      http://www.mahfiegilmez.com/2016/01/faiz-illuzyonu.html

      Ben cevabini vermistim, hoca da ilave eder belki bir seyler.

      Sil
  16. Hocam merhabalar. Öncelikle Zamanınızı ayırıp bizi bilgilendirdiğiniz çok teşekkürler. Benim sorum aslında sizin defalarca yazdığınız bir konu olan faizin yabancı sermayeyi çekmesi ile ilgili olacak. Faizler arttığında yabancı sermaye için ülkemizin çekici hale geldiğini ve kurların da dolayısıyla düştüğü konusunu biliyorum . Ancak bu mekanizma teorik olarak aklımızda kalıyor. Bu konuda müsait olduğunuzda biraz bilgi verip somutlaştırabilir misiniz bu faiz yabancı sermaye ilişkisini. Çok teşekkürler .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. faizle yurtdışından gelecek sermaye eğer yurtiçinde verimli yatırıma dönüştürülebilirse ancak yararlı olabilir, eğer 90'lı yıllarda olduğu gibi tüketim harcamalarına giderse maraba enflasyon canavarı (o zamanlarda enflasyon %100 düzeylerindeydi)

      Sil
  17. sagolun hocam sayenizde mali sürüklemeyide ögrenmiş oldum.türkiyede vergiler çok yüksek ve hızla gelirler düşüyor.VERGİLERDE ,ENFLASYONDA AÇIKLANDIGINDAN ÇOK YÜKSEK OLDUGUNA GÖRE HOCAM BİZ SÜRÜKLENMİYOR UÇURUMDAN AŞAGI DÜŞÜYORUZ.ZİRA ENFLASYONDA, AÇIKLANAN VERİLERE EKONOMİSTLER DAHİL KİMSENİN İNANDIGINI SANMIYORUM.ŞÜKRÜ SERT

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Verilerin açıklandığı raporların sayfa numaraları doğru.İçeriğin doğruluğuna niye inanmıyorsunuz?

      Sil
  18. Hocam bugun 1996 yılı basım lı hazine kitabınınızı okudum. Hazinede çalışacaklara adlı manifestonuz harikaydı. Hazinede çalışacağımdan değil ama hoşuma gitti :)

    Ve çoğu bölümde bugünkü konjonktürle ilgili ipuçları ve ileri görüşlülük var.
    Yalnız Türkiyede siyasi istikrar olması gerektiğini birçok yerde vurgulamışsınız.
    ama siyasi istikrarın böylesinide kimse tahmin edemezdi heralde :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Geçmişte yaşananlar gelecekte olacak olanlara ışık tutar. Sizin de değindiğiniz gibi siyasi istikrardan kastım bu değildi.

      Sil
  19. Hocam geride bıraktığımız yılda enflasyonun ve işsizliğin arttığını ve büyümenin tahminden düşük olduğunu göz önünde bulundurursak, stagflasyon sürecinde olduğumuz söylenebilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Stagflasyon, enflasyonla birlikte sıfır dolayında büyüme halidir. Türkiye'de yüksek enflasyon ve büyüme birlikte mevcut. Bu duruma ben, enflasyonlu büyüme diyorum.

      Sil
  20. Hocam bir üniversite öğrencisi olarak soruyorum ki. Daha orta sınıf üniversitelerden de özel sektörde bir yerlere gelinebilir mi ? Şu anki üst düzey görevlere bakıyorum 2 yıl Londra mba. amerikada yüksek lisans. Dünya garip ya :)) geçirdiğim her boş vakit için pişmanım. Lakin , burda bilecek vergi dairesinde memur olarak çalışacağıma Amerika kanada gibi ülkelerde herhangi bir işi yapmaya razıyım. Yaşam standartımında her türlü daha iyi olacağına eminim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer bu idealinize ulaşmak istiyorsanız buna göre bir pşan yapıp ona göre çalışmanız gerekir. Blogda bu konuda yazılar bar. Onlara bir göz atmanızı öneririm.

      Sil
  21. Sayın Hocam,

    Tüik hesaplamalarını ESA2010 göre yeniden düzenleyecekmiş.
    Bununla ilgili şimdiden bir yazı hazırlayabilirmisiniz?
    Özellikle yoksulluk ile ilgili malum gıda fiyatları uçuyor (kalitesi ayrı bir soru ilareti) lakin 4 kişilik bir ailenin 8200 kcal ancak makarnna ile karşılar.

    YanıtlaSil
  22. Merhabalar,

    Enflansyonun %9 olduğu bir sene, vergi dilimlerinin %5 oranında artırılması gerçek gelirlerin azalmasına, dolasıyla alınan vergi miktarlarının yüzdesel olarak artmasına yol açmaz mı? Böyle bir durumda yumuşama yerine sertleşmeden bahsetmek gerekmez mi? Hele ki 2016 yılı enflanyonu %10'un üzerine çıkacağı bir ortam düşünüldüğünde bordrolu çalışanlar için bir dezavantaj olarak anlıyorum.
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  23. Hocam konu fenerbahçe olunca yahu kardeşim ne alakası var gelir vergisi ile dememişsiniz ya :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdığım konuyla ilgisiz olan birçok konuda yanıt verdiğim için bu soruyu da yanıtladım.

      Sil
  24. Hocam oranlar açıklandığında ilk tepkim güzel bir köşe yazısı çıkar bu konudan demiştim.özellikle asgari ücretliler için kar zarar tablosu yaparak. Asgari ücretin gelir vergisi dilimine girecek olması çok tartışılır bir konu diye düşünüyorum. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  25. Merhabalar Sayın hocam, yine alakasız bir soru ama faiz düştü yada yükseldi diye haberler çıkıyor. Faizleri anlattığınız yazınızı okudum bu bahsedilen faiz gösterge faizi mi, politika faizi mi, ağırlıklı fonlama faizi mi? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genellikle gösterge faize göre yorum yapılıyor.

      Sil
  26. Mahfi hocam,
    A ülkesin B, C, D.... Ülkelerine silah satışını ve silah satışıyla dönen savaş ve güvenlik endüstrisinin yönettiği ekonominin parasal boyutu ortaya koyan Türkçe ya da ingilizce internet kaynağı var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vardır mutlaka ama benim bilgim dahilinde değil.

      Sil
  27. Mahfi hocam,
    A ülkesin B, C, D.... Ülkelerine silah satışını ve silah satışıyla dönen savaş ve güvenlik endüstrisinin yönettiği ekonominin parasal boyutu ortaya koyan Türkçe ya da ingilizce internet kaynağı var mı?

    YanıtlaSil
  28. Hocam Türkiye' de vergi sistemi için bir kitap var mı önerebileceğiniz? Sadece var olanı sunmamalı ama.. Aynı zamanda Pozitif - Negatif yönlerini ve de diğer devletlerin sistemleriyle karşılaştırma olanağını sunan bir eser olmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilen varsa yanıtlasın lütfen.

      Sil
    2. yök'ün tez veritabanında arama yaparsanız bu konuda yapılan araştırmaları bulabilirsiniz.

      Sil
  29. PİYASA MESAJI:

    TUIK in acikladigi verilere gore 2015 yilinda konut satisi bir onceki yila gore yuzde 10,6 artisla 1 milyon 289 bin 320 oldu.

    YanıtlaSil
  30. Şu parasal genişleme vatandaşın cebine yansıyacak şekilde olsaydı, daha iyi olabilirdi. Sermaye genişlemesi, sermaye sınıfının kendi arasında oluyor. Biz hep aynı, sabit maaşlarla uzun vadede kazanabiliyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asgari ücret artışı vatandaşın cebine yansıyacak.

      Sil
  31. Hocam merhaba,
    "Fiscal Drag" terimine "Mali Sürüklenme" yerine, "Mali Sürüme", "Mali Frenleme" ya da "Mali Engelleme" demek daha doğru olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fiscal drag karşılığı Türkçeye mali sürüklenme olarak girmiş bulunuyor. Bunu değiştirmek kolay değil. Mali fren desek başka bir kavram sanılır.

      Sil
  32. 'Mustafa Koç'a, alkölü azalt hatta bırak, dedim.' Bu sözü kimin söylediğini tahmin etmek zor olmasa gerek!

    Ben de Mahfi hocama söyleyeyim: Hocam rakıyı azalt hatta bıraksan sağlığın açısından iyi olur, yaşın da tehlikeli bir yaş zaten...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşam, tıpkı ekonomi gibi, denge meselesidir. Önemli olan kararı bilmek, dengeyi tutturmaktır. İçki de kararında içilirse bu dünyanın güzelliğidir.
      Ne diyor Ömer Hayyam:
      "Varlık yokluk derdini aklından sil;
      Bırak öteleri de kendini bil.
      Doldur şarabı, geniş bir nefes al:
      Kaç nefes alacağın belli değil."

      Sil
    2. efsanesin hocammmmmm yaaa

      Sil
    3. hocam sen ne adamsın ya...
      sohbet edilecek bir adamsın sen hocam ya...
      eli öpülesisiniz...
      patlatın bir kadeh bizim için de hocam...

      eski bir öğrencinizim, şu an askerdeyim...
      ağzımıza alkolü yaklaştırmıyorlar...

      eğer yakın zamanda bir masa kurulacaksa mekanınızda,
      askerde olan öğrencileriniz için de kadeh kaldırır mısınız hocam?

      Sil
    4. Askerlik gelir geçer, sonra kaldığınız yerden devam edersiniz. Zaman öylesine çabuk akıp gidiyor ki. Bugünün sıkıntısı yarın anı oluyor.

      Sil
    5. Ben 18 yaşıma girdiğimde babam beni karşısına oturttu. Bir kadeh rakı kendisine bir kadeh de bana doldurdu. Dedi ki "adabıyla içmeyi baba sofrasında öğren." Öyle de oldu. Ben yaşamımda hiç sarhoş olmadım. Nerede duracağımı hep bildim. Baba sofrasında başlayıp da adabını öğrenmeseydim muhtemelen nerede duracağımı öğrenmem çok zaman alırdı. Bu sadece içki için geçerli değil, her konu için geçerlidir.

      Sil
    6. HOCAM

      SİZİ ÇOK SEVİYORUZ...

      ÖNCE İNSAN OLDUĞUNUZ İÇİN...

      SONRA VAKUR OLDUĞUNUZ İÇİN...

      SONRA ADABIYLA İÇKİ İÇTİĞİNİZ İÇİN...

      SONRA BABA OLDUĞUNUZ İÇİN...

      SONRA BALIK TUTMAYI SEVDİĞİNİZ İÇİN...

      SONRA ÜLKE GEZMEYİ SEVDİĞİNİZ İÇİN...

      SONRA YAPISAL REFORMLARI DAİMA SAVUNDUĞUNUZ İÇİN...

      SONRA EĞİTİMİN BİLİM YOLUNDA GÜNCELLENMESİ GEREKTİĞİNİ HAYKIRDIĞINIZ İÇİN...

      SONRA LEFTER KÜÇÜKANDONYADİS'İ SEVDİĞİNİZ İÇİN...

      SONRA PINK FLOYD'U SEVDİĞİNİZ İÇİN...

      SONRA STANLEY FISCHER'A SİNİR OLDUĞUNUZ İÇİN...

      SONRA...

      Sil
    7. Alkol adabiyla icseniz de icmeseniz de yani nasil icerseniz icin sagliga zararlidir. En dogrusu alkol tuketmemektir. Eger keyif almak icin sagliginiza zarar vermek zorunda kaliyorsaniz bir psikologa danisin.

      Sil
    8. Az miktarda alkol sağlığa zararlı değildir. Yediğiniz içtiğiniz birçok şeyden daha az zararlıdır.

      Sil
    9. Alkol sağlıktan çok ruha zararlıdır.

      Zihni ayık tutmak yerine bulanıklaştırmanın manası ne?

      Sil
    10. Eğer sizin için bir sakıncası yoksa, şu belgesel linklerini twitter hesabınızdan paylaşır mısınız hocam? (Sizin de beğeneceğinize inanıyorum.)

      "A Year In Space" - Episode 1: Leaving Home
      https://www.youtube.com/watch?v=3YfyvA8AxLw

      "A Year In Space" - Episode 2: Unlikely Allies
      https://www.youtube.com/watch?v=QOkCT5lCMcE

      "A Year In Space" - Episode 3: Quarantine
      https://www.youtube.com/watch?v=3ETii9T8T9U

      "A Year In Space" - Episode 4: Launch
      https://www.youtube.com/watch?v=y--v0MmFmHM

      "A Year in Space" - Episode 5: Welcome Aboard
      https://www.youtube.com/watch?v=x3ZwVjaMT38

      "A Year in Space" - Episode 6: Perseverance
      https://www.youtube.com/watch?v=g7_HEtBVDLI

      BU BELGESELDEKİ BİLİM İNSANLARI, "BÜTÜN İNSANLIK İÇİN TAM 1 YILDIR" ULUSLARARASI UZAY İSTASYONUNDA KAFA VE BEDEN YORUYORLAR!

      UZAYDA KALINAN "EN UZUN SÜRE"!

      HEDEF: "MARS YOLCULUĞUNA HAZIRLIK"

      GÖREVLERİ MART 2016'DA BİTİYOR, "DÜNYA"YA DÖNÜŞLERİ OLAY OLACAK!

      ASTRONOT SCOTT J. KELLY (1964, New Jersey, ABD)

      KOZMONOT MIKHAIL KORNIYENKO (1960, Syzran, Rusya)

      Sil
    11. Sanırsınız zihni ayık tutup da icat yapıyorlar.
      Ruha zararlıymış.
      Sanırsınız alkol içmeyenlerde ruh sağlığı iyi.
      Biraz etrafınıza bakın.

      Sil
    12. Alkolu kararinda tuketmenin zihinde yaratacagi bulaniklik sabaha gecer. Ama zihinler din, gelenek, milliyet vb. kullanilarak oyle zehirlenebiliyor ki bunun yarattigi bozukluk nesiller boyu surabiliyor; zehir kusaktan kusaga aktarilarak ulkeleri kapkaranliklara surukleyebiliyor. Daha da onemlisi zihindeki etki kalici oldugu icin zehirlenenler durumlarinin farkina bile varamadan yasayip gidiyorlar.

      Sil
  33. Hocam Merhabalar,
    2015 Yılı 12.000 TL'ye kadar gelirlerin gelir vergisi tarifesi yüzde 15 idi. 2015 yılı gerçekleşen enflasyon yüzde 8,8 olduğuna göre 2016 yılı için 12.600 TL değil de en azından 13.056 TL'ye kadar gelirlerin gelir vergisi tarifesi yüzde 15 olması gerekmez miydi? ( 12000*0,088=1.056 )

    12.600 TL olması ücretli çalışanların daha çabuk üst dilime geçmelerine neden olarak reel gelirin düşmesine neden olmaz mı? Bunun sonucunda bir yumuşama değil de sertleşmeden bahsetmek doğru olmaz mı?

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hesabınız ve görüşünüz doğru. Eğer tarife 2016 yılında da 12.000 TL için % 15 olarak bırakılsaydı tam anlamıyla bir mali sürüklenmeden söz ederdik. Ama 2016'da tarife 12.600 TL için % 15 olarak belirlenince % 8,8'lik enflasyonun % 5'i için bir yumuşatma yapılmış demektir. O zaman buna kısmi mali sürüklenme dersek belki daha doğru olur.
      Enflasyon ve ona bağlı düzeltmelerle ilgili olarak MB'nın % 5 lik enflasyon hedefini tutturmak için böyle yapıldığını düşünüyorum. Yine de tutturulamıyor o da ayrı bir mesele.

      Sil
  34. Hocam eğer Türkiye ekonomisi ile ilgili yazı yazmaya bir yazılık ara verecekseniz, şu ABD 2016 Başkan adayları hakkında bir yazı yazsanız nasıl olur?

    Özellikle Eylül 2008'den beri bütün dünya ekonomisi hallaç pamuğu gibi savruluyor. Zenci bir başkandan sonra bir kadın başkan seçilme ihtimali yabana atılmasa da, Sanders'ın yükselişindeki temel etmen 'ekonominin gidişatındaki endişeler' olabilir mi?

    1 Şubat 2016'da 'Iowa Caucus' var.

    'Iowa eyaletindeki' seçmen eğilimlerine göre son oy oranları şu şekilde:

    http://news.yahoo.com/latest-iowa-caucus-polls-2016-235900280.html

    DEMOKRAT PARTİ ADAY ADAYLARI:

    Bernie Sanders: %51

    Hillary Clinton: %43

    Martin O'Malley: %4

    CUMHURİYETÇİ PARTİ ADAY ADAYLARI:

    Donald Trump: %37

    Ted Cruz: %26

    Marco Rubio: %14

    Ben Carson: %6

    Jeb Bush: %3

    Bir yazı yazmayı düşünür müsünüz?
    Tarihteki sarkaç ağır ağır da olsa yeniden bir yer değişimi yaşıyor olabilir mi?

    Bilgi notu: 'Sol' hayalcisi değilim. Ama oy oranlarını dikkate alarak bir ideolojinin iflas edip bir başka ideolojinin yükselmeye başladığı ile ilgili sinyaller verebiliyor demek de çok kalıpsal bir tespit olur.

    İnsanlar bugünleri ve gelecekleri ile ilgili ekonomik endişeler taşıyorlarsa, 'geçmişte kalmış keskin ideoloji savaşları'na o kadar rağbet etmeyecekleri kanaatindeyim. Sanders'a verilen desteğin, ABD gibi 'sol'un 's'sinin tabu olduğu bir ülkede, bu kadar yüksek olabilmesinin nedeni 'ekonominin gidişatı endişesi' olsa gerek?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. YUkarıda verdiğiniz anket Iowa eyaletindeki durumu yansıtıyor. ABD genelindeki anketlerde Hillary Clinton % 52'ye 37 önde görünüyor. Cumhuriyetçi parti adaylığında da Donald Trump % 36 ile en yakın takipçisinin oldukça önünde bulunuyor. Dediğiniz gibi ABD'de Bernie Sanders gibi bir sosyal demokratın bu kadar prim yapması bile müthiş bir şey. Farklı görüşlerde olsalar bile uç görüşlerin temsilcisi olan Donald Trump'ın Cumhuriyetçi Partinin açık ara önde giden adayı olması da ABD için sürpriz bir gelişme. Bu durumu 2008'den beri süren ekonomik krizin fazlasıyla etkilediğini söylemek mümkün.

      Sil
  35. Şu anda ABD'de iki dönem iktidarda olan Dmeokratların ağrılığı nedeniyle genel ibre Denokratlardan yana. Obama her verdiği sözü yerine getiremedi ama kısmen de olsa Amerikan askerlerini ülkeye geri getirdi ve sağlık reformu konusunda elinden geleni yaptı fakat meclis'te bloke edildi. Bu nedenle halkta "hala tam bitmemiş bir Demokrat planın" devam etmesi gerektiği hissiyatı var. Yani Obama dönemi bir başarısızlık ile sonuçlanmamakta. Bu Demokratlar için bir artı puan. Burada mesele Demokratlar tarafından bayrağı kimin alacağı.

    Cumhuriyetçiler bu görece başarılı Demokrat iktidarını ancak Trump'ın popülist söylemleri ile yıkabileceklerini biliyorlar. Daha önce Tea Party vb ile denedikleri aşırı milliyetçi ve göçmen aleyhtarı söylemi devam ettirebilecek hem zengin hem de şovmen biri lazımdı. Diğer adaylarına dikkat edin yalnız. Genelde yarış ilerledikçe adaylardan zayıf olanlar "ileride olan birinin lehine" yarıştan çekilirler ve oyları bölmezler. Rubio'nun Cruz lehine çekilmesi %40 destekli bir aday yaratır. Daha altlardakiler de %9luk bir potansiyel taşımakta ve durum ne olur bilemeyiz ama Carson'un bir tarafa, Bush'un diğer tarafa kayması ile Trump ikinci sıraya düşecektir yine.

    Burada aynı durumu Demokratlara uyguladığımızda ise O'Malley'in Clinton lehine çekilmesi durumunda bile Sanders önde gitmekte. Aslında "işin içinde olanlar" bu olayın Hillary ile sonuçlanacağını söylemekteler ama buna neyin neden olduğunu bilmek zor. Bu tablo aslında şu anda Sanders vs Cruz'a doğru gitmekte. Sürpriz olarak ise Rubio (Cruz'un çekilmesi) vs Clinton (Sander'ın çekilmesi) olabilir. Burada ilginç olan Obama'nın son an tavrı olacak sanırım. Eğer sinyali Hillary'den yana verirse, seçmen sevdiği bu lideri kırmayıp mevcut anlayışın devamı için Sanders'tan kopup Hillary'ye geçebilir. O'Malley zaten çekilmek durumunda olacak oy bölmemek için ama bunun için pazarlık yapacaktır.

    Burada "sol" olan bir durum yok. Olsa olsa ABD çerçevesinde bir sosyal demokrat durum var denebilir ki bu asla ve asla Avrupai anlamda bir kavram değil. Son kararı iş ve para dünyası da verebilir Obama'da olduğu gibi. Hatırlarsanız seçimden önce son olarak gizli bir toplantı ile iş dünyasının devlerine gerekli sinyalleri vermişti Obama ve Hillary birlikte. Hillary bu sinyali hatırlatacaktır. Kısacası mevcut Obama iktidarının devamı olabilecek en mantıklı seçenek Hillary ve gidişat o yönde. Kocasının skandallarına karşın metin ve mağdur bir kadın olarak durdu ve hatta bu gibi bire durumda birçok kişi utanıp saklanırken o bir sonraki iktidarın en güçlü bakanlarından biri oldu. Bu dirayet ABDli seçmenin gözünden kaçmamakta. Hem kadın, hem siyahların desteğini alacak, hem diğer liberaller arkasında, hem de iş dünyası ile zaten anlaşma içinde. Trump bu nedenle biraz daha şov yapmak durumunda ama halkın korkularıyla oynarken bu kez Hispanikler ve siyahlar ondan tamamen uzaklaşmakta. Eğer Cumhuriyetçilerde tek aday o olursa seçimi almaları zor çünkü kaçacak adam çok. Diğer Cumhuriyetçi adaylar zaten bu kozla oynuyorlar ve tek bir isim altında birleşip Trump'u alaşağı edip bunun zaferiyle iktidara koşmayı planlıyorlar. Bakalım kimin planları tutacak?

    Saygılar,

    İ.İ.

    YanıtlaSil
  36. Selamlar hocam ülkemizde laffer egrisinde maksimum oranla ilgili bir çalışma var mi ?kullaniyormuyuz bu araçları?Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir çalışma yok, varsa da benim bilgim yok. Ama bizdeki oranbların Laffer'in kastettiği çalışmaktan vazgeçirecek yükseklikte oranlar olduğunu iddia etmenin mümkün olmadığı kanısındayım.

      Sil
  37. Hocam, merhabalar iki sorum olacak
    1-TUİK'in enflasyon hesabında Amerikada kullanılan "Hedonics" yöntemi kullanılmakta mıdır?
    2- TUİK'in milli gelir hesabında Amerika'da yapıldığı söylenen şekilde kendi evlerinde oturanlar kira veriyor olarak farzedilip bu miktar milli gelire ekleniyor mu?
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF ülkeleri, IMF'nin bu konulardaki manuellerini kullandıkları için bu yöntem bizde de kullanılıyor. ABD'deki yöntem de aynı şekilde kullanılıyor.
      Kaynak burada: http://www.imf.org/external/pubs/ft/qna/2000/textbook/

      Sil
    2. Hocam cevap için tesekkurler. Sizin cevabınızdan anladigim tum ulkeler enflasyonu düşük milli geliri yüksek göstermek için istatistik teknikleri kullaniyorlar

      Sil
  38. Hocam merhabalar ekonometri 1. Sınıf öğrencisiyim. İleride planlama uzmanı olmak istiyorum. KPSS a dan devlet planlama teşkilatına girerek. Peki KPSS a yı kazanmak için ne yapmalıyım? Su an için erken mi yani 1. Sınıftan neler yapabilirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence KPSS'yi kazanmak için çalışırsanız ezber bir öğrenme yolu izlemiş ve bir çok şeyi anlamadan ezberlemiş olursunuz. KPSS'yi kazanmak için değil ekonometriyi nerede nasıl kullanacağınızı, ekonomiye, maliyeye nasıl uyarlayacağınızı öğrenmeye çalışın. Bu konularla ilgili bu blogda yazılarım var. Onlara bir bakın derim. Bir yandan da ekonomi, maliye, muhasebe ve hukuk bilginizi geliştirmeye çalışın. Bunları yaparsanız analitik düşünceye sahip bir şekilde üniversite mezunu olursunuz. Bu, KPSS'yi kazanmaktan daha önemlidir.

      Sil
    2. hocam devlet planlama teşkilatı kapatılmadı mı

      Sil
    3. Kalkınma Bakanlığı oldu.

      Sil
  39. emtialar gida fiyarlariuluslarasi grafiklere baktim aralik sonundan itibaren bir cokuse girmis durumda

    sizce neden

    YanıtlaSil
  40. Hocam irana olan ambargoların kalkmasının türkiye ve dünya ekonomisine olan etkileri hakında yazı yazmayı düşünüyormusunuz.yazarsanız çok sevinirim inanın bu konuyu merak ediyorum.yazarsanız çok memnun olurum.teşekkür ederim şimdiden.

    YanıtlaSil
  41. Hocam iyi günler. Otomatik stabilizatorlerle ekonomi uzun dönem de verim sağlayabilir mi ? Mesela aile tasarrufları ve ya stoklarla bir yere kadar gidilebilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Otomatik stabilizatörler tek başlarına ekonominin iyiye gitmesini sağlayamaz. Sadece daha da kötüye gitmesini biraz engelleyebilir.

      Sil
  42. hocam ekonomi ve maliye eğitimi liselerde mi başlamalı ekonomi lisesi gibi liseler olsa mesela?
    solidarizm(dayanışmacılık)hakkında ne düşünüyorsunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğitimin nerede başlayacağı önemli değil. Eğitimin nasıl yapılacağı önemli. Sorgulayıcı, analize dönük, başkaldırabilen, bilimsel düşünceli insanlar yetiştiren bir eğitime geçemediğimiz sürece eğitimi nerede başlattığımızın hiç bir önemi yoktur.
      Solidarizm özünde doğru bir yaklaşımdır. Ne var ki uygulamada bir türlü yerli yerine oturtulamamıştır.

      Sil
    2. Bütün yazdıklarınız doğru şurası hariç; "başkaldırabilen".

      Kapitalizme başkaldırılmadığı sürece; yazdıklarınızın hiçbirisinin gerçekleşmesi mümkün değil!

      Sil
  43. İktisatçılarla meteorologlar arasındaki fark, iktisatçıların tahminleri kadar tahminlerinin niçin tutmadığını anlatmakla da uğraşmalarıdır.

    İktisat (ekonomi) diye bir şey yok!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Meteoroloji de yok aslında biz hayal görüyoruz.

      Sil
  44. saygıdeğer hocam, ben 41 yaşında beden eğitimi öğretmeniyim.Pek ekonomiyle ilgili bilgim yok.
    Lakin size şunu sormak istiyorum, 2000 yılından sonra parasal anlamda ne olduda ülkeler gelişti. Yani örneğin 2015-2000 yılları kıyaslandığında. Bu kıyaslama şuanda çok yapılıyor.
    Siyasal tartışmalarda her seferinde şöyle oldu böyle oldu diye karşıma çıkıyorlar.
    Ben 2000 de dünya sıralamasında 16. olduğumuzu daha sonra 17.liğe düştüğümüzü biliyorum. Güney Kore ise 21.yken 12.liğe çıkmış bir ülke. Asıl gelişme budur. Teknoloji elde ettik diyorlar. Hiçbirşeyi bizim üretmediğimizi zaten dünyada teknolojinin geliştiğini söylüyorum ama. Şu gelişmekte olan ülkelerin değerlerinin artması geçmişe göre. Veya genel bir gelişme olması. globalleşme ve iletişim hızından ziyade parasal politika açısından nasıl açıklanıyor. Tıkandığım nokta hep bu oluyor. Hocam geçen bahsettiğiniz gibi burda da bir ilizyon var ama gözlerimdeki perdeyi kaldırın lütfen.

    Yaptığınız işi ve kişiliğinizi çok taktir ediyorum. Başarılarınız daim olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      2000'li yıllarda dünya bir parasal bolluk yaşadı. Bir çok konuda illüzyonlar yaratıldı. Aynı paralar hem orada hem burada gösterildi. Ve biz de dahil birçok ülke olduğundan daha iyiye gidiyor gibi göründü. Bunun sonucunda da 2008'de balonlar patladı ve küresel krize girildi. Bunlar dediğim gibi bize özgü şeyler değildi. Birçok ülke aynı şeyleri yaptı. Bazı ülkeler ise bu tür illüzyonlara girmek yerine üretime yönelik yapısal dönüşüm hamleleri gerçekleştirdi. Bu ülkelerden birisi Koreydi. Kore, eğitim sistemini, bilimsel temele dayalı bir modele oturttu. Bilim insanları yetiştirdi. Elektronik devrimini yakaladı. Yakalamakla kalmayıp onu geliştiren bir kaç ülkeden birisi oldu. Sonuçta öyle bir noktaya geldi ki yılların dev şirketi Japon Sony, televizyon panelini Kore şirketi Samsung'dan almaya başlamak zorunda kaldı. Onlarla rekabet edemez hale geldi.
      Biz ise kendi kendimizi oyalayıp bu ilkel eğitim sistemini daha da ilkel hale getirerek o düzeye çıkacağımızı sandık. 500 yıl önce başarılı olmuş Osmanlı modelini kendimize ideal model olarak seçip oraya dönerek başlamaya yöneldik. Sonuç ortada. Demokrasiyi, insan haklarını, özgür düşünceyi, ifade özgürlüğünü, bilimsel, analitik, sorgulayıcı eğitimi, kadın haklarını yakalayamamış bir ülke. Böyle bir durumdan buluş yapacak, ülkeyi Kore ile yarıştıracak beyinler çıkmasını beklememiz söz konusu olamaz.

      Sil
  45. Kamer Genç de EĞİLMEZ bir insandı!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yakından tanımak fırsatım olmadı ama uzaktan tanıdığım kadarıyla dediğiniz gibi bir kişiydi. Allah rahmet eylesin.

      Sil
  46. hocam benim kastettiğim mesleki eğitim lisede başlasın pratik bilgiye dayalı analitik düşünceye dayalı olması.böyle bir lise ve üniversite eğitimi alan ekonomistlerimiz nasıl olur? puanı yüksek olacak ve kalite bozulmadan burada anlattıklarınızı daha lisede kavratsak mesela?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence biz lisede bugün okutulan dersleri, yanına felsefe, mantık, sosyoloji, psikoloji de ekleyerek daha analitik ve sorgulayıcı tarzda öğretebilsek yeterlidir. Ekonomiyi üniversitede öğretiriz.

      Sil
  47. hocam solidarizm kapitalizm ve sosyalizme karşı bir alternatif olamaz mı? bunu bir sistem üstüne oturtmak için çalışmalar yapılabilir.

    YanıtlaSil
  48. hocam maliye bakanlığı bütçesi 110 milyar tl idi aşağı yukarı.bu miktarı bakanlık nerde kullanıyor hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maliye bakanlığı bütçe giderlerinin % 95'i kendisi dışındaki konulara yapılan transfer ödemeleriyle ilgilidir. Yani emekli maaşları, SGK'ya yardım, vergi iadeleri, burslar, krediler, belediyelere yardımlar gibi harcamalar da Maliye bakanlığı gider bütçesinde yer alıyor. Benzer bir durum Hazine bütçesi için geçerlidir. Orada da büyük ağırlık faiz ödemelerine aittir.

      Sil
  49. hocam kamu bütçesini anlayamadım.aile ve sosyal politikalar bakanlığının ne görevi varda 18 milyar tl bütçesi var , çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığının da 30 milyar tl bütçesi var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buralarda yer alan ödenekler de tıpkı yukarıdaki yoruma verdiğim yanıtta olduğu gibi bakanlıkların kendileriyle değil transfer ve yardım ödemeleriyle ilgilidir.

      Sil
  50. hocam bu finansal holding şirketleri ne işe yarar neden vardır şuan 3 tane var koç özyol teb diye. bunların varolma amacı nedir hocam bilginiz var mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yönetmelikte anlatılıyor: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2006/11/20061101-7.htm

      Sil
  51. Hocam 2 yıllık yatırım için dolar mi faiz mi euro mu önerirsiniz?

    YanıtlaSil
  52. hocam devlet bütçe fazlası verirse o fazla parayla ne yapıyor devletler ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Borçlarını öne çekip ödeyebilirler mesela. Böylece borç stokunu azaltıp faiz yükünü düşürebilirler.

      Sil
  53. hocam aile ve sosyal politikalar bakanlığının kayda değer bir yardımının olduğunu sanmıyorum çok pasifler ve binalarına ayda 770 bin tl kira ödüyorlar diye haber çıkmıştı hatta.
    hocam hazine bütçesi iç borç faizlerine mi harcanıyor özel sektörün satın aldığı kağıtların faizine mi gidiyor?bence hocam kamudaki israf kaynağıyla kamu açığı kapatılır.özel sektör de kağıtlara para yatırmaz ve yatırıma yönlendirir hazine kaynağı da uygun görülen yerlerde harcanır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleme fonunu yönetiyor. Yani bakanlığın gider bütçesindeki en büyük kalem o.
      İşin israf kısmı ayrı tabii.

      Sil
  54. paul krugmana gore mali sikilastirma ekonomi buyume zamaninda yapilirsa etkili olur durgunluk sirasinda arzu edilen sonucu vermez katiliyormusunuz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mantık olarak doğru, katılırım. Ama bu tür gözlemler her yerde her zaman doğru olan şeyler değildir. Ekonominin diğer birçok bilimden farkı da budur. Kanunları çok azdır onlar da zamana ve koşullara göre farklılık gösterebilir.

      Sil
    2. Ekonomi (iktisat) diye bir şey yok diyoruz siz dalga geçiyorsunuz!

      Sil
    3. Ekonomi (iktisat) diye bir şey vardır da bu şeyi her sorunu her yerde çözen bir sihir olarak düşünürseniz yok sanırsınız.

      Sil
  55. hocam butce fazlalaigi iyi degil derler bakiyorum da suudi arabistan butce acigi fakat cari fazlaligi var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SA yakında cari açık vermeye de başlar bu petrol fiyatlarıyla.

      Sil
  56. iç borç faizini kısaca anlatabilir misiniz hocam ? bu özel sektörün üzerinde bir yük müdür yoksa faiz gelirlerini topladıkları için yani paradan para kazandıkları için bir ödül müdür?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İç borçlanma kamu kesiminin bütçe açığını finanse etmek ve geçmişten gelen borçlarını ödeyebilmek yaptığı borçlanmanın yurtiçindeki kısmıdır. Özel sektör üzerinde yük değildir. Özel sektör için büyük bir kazanç da değildir. Çünkü faizi, kredi faizinden düşüktür. Ama geri ödenmesi garanti olduğu için özel sektör ve insanlar bu tahvilleri alarak portföy riskini azaltmayı tercih ederler.

      Sil
  57. 24 ocak kararlari sizce basarili oldu mu

    YanıtlaSil
  58. Devletin alkol, tütün ve piyango üzerinden aldığı vergilerin bütçedeki payı nedir? Sigaraya yılbaşında zam yapılmıştı 2016 da bu ürünlerden toplanmayı düşünülen miktarı kıyaslarsak yüzde kaçlık bir artış görünüyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunun ayrıntısını bilmiyorum.

      Sil
    2. hazır konu açılmışken bende şunu sormak istiyorum; Alkol ve tütün 'demerit goods' olduğu için caydırıcı olması maksadıyla mı vergileri yüksek? yoksa getirisinden dolayı bütçede (yanlış hatırlamıyorsam, oranlar yanlışsa biri düzeltirse sevinirim) 10% - 15% payıyla bütçeyi kurtadığı için mi vergileri bu kadar yüksek?

      Sil
    3. Her iki amaç da var sanırım.

      Sil
    4. Bu tarz ürünlerdeki vergi artışı enflasyonun yükselmesine de hatırı sayılır bir katkısı var.

      Hocam
      -Katma Değer Vergisi
      -Özel İletişim Vergisi
      -Özel Tüketim Vergisi
      -Gelir Vergisi

      BU vergilerin karşılaştırmasını ve bütçedeki katkısını, oranlarını karşılaştırıp örneklediğiniz bir yazınız var mı? Yoksa rica etsek bizim için güncel bir inceleme yazabilir misiniz?

      Sil
    5. Bu tarz ürünlerdeki vergi artışı enflasyonun yükselmesine de hatırı sayılır bir katkısı var.

      Hocam
      -Katma Değer Vergisi
      -Özel İletişim Vergisi
      -Özel Tüketim Vergisi
      -Gelir Vergisi

      BU vergilerin karşılaştırmasını ve bütçedeki katkısını, oranlarını karşılaştırıp örneklediğiniz bir yazınız var mı? Yoksa rica etsek bizim için güncel bir inceleme yazabilir misiniz?

      Sil
    6. Buna ilişkin bir yazım yok. Bakalım bir şeyler yapabilir miyiz?

      Sil
  59. Hocam askeri darbeleri savunmuyorum ama aklıma devamlı şu soru takılıyor.

    Örneğin, ülkemizde bir askeri darbe daha olsa ve parlamenter sistem içindeki toksikler atıldıktan sonra ülkeyi 5 yıllığına bilim insanlarından oluşan teknokratlar yönetse buna kim, niçin itiraz eder?

    Bu 5 yıllık süreçte, eğitimden başlayın hukuka kadar, kadın cinayetleri ve iş cinayetlerini minimuma indirmek için 'gerçekten caydırıcı' yasal altyapının hazırlanmasına kadar, sağlıktan başlayın hanehalkını tasarrufa yönlendirici yapıyı kurana kadar, yüksek teknolojili ürün üretecek endüstrilerin temelinin atılması ve geliştirilmesine kadar, uzay çalışmalarının başlaması için tüm alt yapının kurulmasına kadar adımları bu teknokratlar hükümeti 5 yılda başlatsa sonra yolumuza devam etsek olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu hayalinizi tv dizisi olarak yayına koysanız bile 3 bölümü görmez ;)

      Sil
    2. Ben itiraz ederim. İki nedenle: (1) Askeri darbe istemiyoruz. Hangi amaçla olursa olsun. Bu toplum artık kendisine kendisi sahip çıkmayı öğrenmeli. (2) Bilim insanları bırakın bilim yapsınlar. Siyasetçi istemediğiniz kadar bulabilirsiniz ama bilim insanı bulamazsınız. Bir ülkede asıl olan bilim insanlarının insan yetiştirmesidir, ülke yönetmesi değil.
      Kaldı ki her toplum layık olduğu şekilde yönetilir. Bunu zorla tersine çevirmek mümkün olmuyor.

      Sil
    3. Emirle bilim olmaz. Bugüne dek askerler baştan giderken geldiklerinden daha beter sonuçlar bıraktılar. Artık toplumlar böyle Simcity türünden planlı programlı gelişemiyorlar. Bir toplumun gelişebilmesi için halkın buna uygun eğitim ve anlayış düzeyine ulaşması gerek. Üniversitede öğrencilerin görüş farkı yüzünden birbirine satırla saldırdığı ülkede askeri baskı ile bilim milim de olmaz.

      Sil
    4. Keşke bu dedikleriniz sadece askeri dönemlerle sınırlı kalmış olsaydı.

      Sil
  60. Sizin de BARIŞın tarafında olduğunuzu tahmin ediyorum?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yurtta barış dünyada barış ilkesini benimserim.

      Sil
    2. Şimdi de ulusalcı mı oldunuz Mahfi bey? Bir o yana bir bu yana sallanıp duruyorsunuz...

      Emine Ülker Tarhan ulusalcılık artık talep görmediği için partisini kapatmak zorunda kaldı haberiniz var değil mi? Hani siz iktisatçısınız ya, arz - talep işini hepimizden iyi görebileceğinize istinaden soruyorum?

      Sil
    3. Ben doğru bildiğimi söyler, savunurum. Bir tarafa saplanıp kalanlar beni bir o tarafa bir bu tarafa sallanır sanırlar ama kendileri bir tarafa saplanıp kaldıkları için başka taraflardaki doğruları göremezler. Beni ulusalcı, uluslararasıcı, kapitalist, sosyalist falan filan diye tanımlayamazsınız.
      Yurtta barış dünyada barış ilkesi Atatürk'ün ilkesidir. Ulusalcı bir ilke değil uluslararası bir ilkedir. Bunu görmek için arz ve talep meselesini bilmeye ya da iktisatçı olmaya gerek yok. İnsan olmak yeterlidir.

      Sil
    4. Yurtta barış dünyada barış sözü ulusalcılıktır. Belli ki siz 1930'lu yıllar Türkiye'sinde yaşıyorsunuz. Hayal içinde yüzdüğünüz apaçık. 2016'dayız farkında mısınız?

      Sil
    5. Demek barış istemek ulusalcılık öyle mi? Vah zavallı arkadaşım benim. Atatürk düşmanlığı sizi ne hale getirmiş. Eğer barış istemek ulusalcılıksa ben ulusalcıyım. Siz savaş isteyin ben barış isterim.
      Keşke 1930'lu yılların Türkiye'si kadar onurlu, gururlu, haysiyetli bir Türkiye'de yaşıyor olsaydık.

      Sil
  61. Hocam, konudan bağımsız soruyorum. Ulusalcı olmak kötü bir şey mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben herhangi bir şeyci olmayı, körü körüne bir şeye saplanmayı doğru bulmam. Ulusalcılığın iyi yönlerini benimserim. Ama herhangi bir şeyci olmak demek o neyse onun iyi kötü her yanını benimsemek savunmak demektir. Bu benim düşünceme aykırı.

      Sil
  62. peki ulusalcılık ile milliyetçilik aynı şeyler mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet. Ulusalcılık Türkçe, milliyetçilik Arapçadır.

      Sil
  63. türkiyede kayıtdışı ekonominin büyüklüğü tahminen kaç milyar tl'dir hocam iki yüzlü rakamları aşmış mıdır?

    YanıtlaSil
  64. Degerli hocam, yazilariniz o kadar akici ve yalin bir dille yazilmis ki. HUKUK alaninda ilerlemeyi dusunen ben Ekonomiye hic kafa yormamanin acisini son sinifta yasarken siz ciktiniz karsima. Artik Ekonomiyi sverek calisiyorum. Emegine ve kaleminize saglik

    YanıtlaSil
  65. Hocam bu tablolarin kısa yorumu nedir ?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?