2016 Değerlendirmesi

Türkiye Ekonomisi 2016
Her yıl olduğu gibi 2016 yılına başlarken de Türkiye ekonomisiyle ilgili tahminler yapmıştım. Bu tahminlerim her zaman olduğu bazı varsayımlara dayanıyordu. Bunlara değineyim önce:

Varsayımlarım şöyleydi: (1) Soğuk savaş eğiliminde yumuşama olacak. (2) Petrol fiyatı ortalama olarak 50 USD/Varil düzeyinde oluşacak. (3) Avrupa ekonomisinde yavaş yavaş toparlanma ortaya çıkacak. (4) Rusya – Türkiye ilişkileri normale dönecek. (5) Türkiye, yapısal reform olmasa da bazı düzeltme adımları atacak. (6) Fed, 2016 yılında 3 veya 4 kez daha faiz artışına gidecek. (7) Çin ekonomisinde bugünkünden daha kötüye gidecek bir değişme olmayacak.

Bu varsayımlar altında 2016 tahminlerim ve bu aşamada beklenen sonuçları aşağıdaki tabloda sunuyorum. 

Göstergeler
2016 Tahminlerim
Gerçekleşme Tahmini
Büyüme (%)
4,0
2,5
TÜFE (%, yılsonu)
9,5
7,6
Cari Denge / GSYH (%)
-4,9
-4,0
USD Kuru (USD / TL)
3,3
3,5
Euro Kuru(Euro / TL)
3,6
3,65
İşsizlik (%)
10,7
11,5
Bütçe Dengesi (%)
-1,0
-1,0

Bu tabloyu yayınladığımda en büyük eleştiriyi 3,30’luk USD/TL kuru tahmininde almıştım. Çoğu izleyici ve analist beni karamsarlıkla suçlamışlardı. Oysa yılın son dönemine bakılınca ben iyimser kalmış oldum.

Önce varsayımları değerlendireyim: (2), (4) ve (7) numaralı varsayımlarımın doğru çıktığı, (3) numaralı varsayımımın ise kısmen doğru çıktığı (1), (5) ve (6) numaralı varsayımlarımın ise doğru çıkmadığı görülüyor. Bunlar arasında en kritik varsayım Fed’in 3 – 4 kez faiz artıracağı varsayımıydı. Onun tutmaması USD / TL kurunun benim tahminimin çok altına inmesine yol açabilirdi. Ne var ki 2016 yılında beklenenin dışında birçok olay gerçekleşti ve dengeleri alt üst etti. Bunların en önemlileri arasında Suriye’de süren savaşın çözüme götürülememesi, Birleşik Krallığın referandum sonucu Avrupa Birliğinden ayrılmaya karar vermesi (Brexit), ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesi ve beklenmedik bir Dolar rallisi yaşanması, 15 Temmuz darbe kalkışması, Türkiye’de başkanlık rejimine izin veren Anayasa değişikliğinin AKP ve MHP desteğinde hazırlanarak TBMM’ye getirilmesini sayabiliriz. Bu karışıklıklar Fed’in 3 – 4 kez yerine yılsonunda 1 kez faiz artırmasının yaratabileceği iyimser gelişmelerin tersine dönmesine yol açtı ve USD / TL kuru 3,50’yi buldu. Türkiye ile ilgili en beklenmedik konulardan birisi de TÜİK’in yıl bitmeden 2009 yılını baz alarak Avrupa Birliği Hesaplar sistemindeki değişikliklere uyum sağlamak için yaptığı GSYH ve büyüme revizyonu oldu. Bu revizyon, Avrupa ülkelerinde yapılan revizyonlardan çok daha yüksek olarak nominal GSYH’yı yukarı çektiği gibi büyümeyi de yüzde 50 oranında yükseltti. Nominal artışlar anlaşılabilir olmasına karşılık reel olarak hesaplanan büyümenin nasıl olup da yüzde 25 – 50 oranında arttığı anlaşılamadı. Çünkü Avrupa’da bu artış ülkelere göre +/- % 0 ile 1 arasında bir değişikliğe yol açmıştı. Dolayısıyla bu büyük değişiklik de cari denge ve bütçe dengesi gibi GSYH’ya oranlanarak hesaplanan göstergelerle ilgili görünümü de alt üst etti.

İktisatçılar tahmin yaparken genellikle bir model kullanırlar. Bu model ile vardıkları sonuçları normal senaryo olarak kabul eder ve bu senaryoya olumlu ve olumsuz şoklar uygulayarak buradan bir iyimser bir de kötümser senaryo türetirler. 2016 yılı her türlü olumsuz şoku zaten kendiliğinden uyguladı. Benim hayal edebileceklerimin çok ötesinde olumsuzluklar ortaya çıktı. Öyle olunca da tahminler şaştı. Esasen bu kadar karmaşanın, bu kadar tutmayan varsayımın ve öngörülemez değişikliğin yaşandığı bir yılda tahminler tutsaydı bu, bilimsel bir değer taşımazdı.

Türkiye’yi Etkileyen Ekonomik Gelişmeler 2016
2016 yılı ABD ekonomisinin toparlanma yolunda ciddi bir çıkış gösterdiği yıl oldu. Özellikle Fed’in faiz artırımı açısından izlediği göstergelere bakacak olursak şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza (bütün veriler için kaynaklar: IMF, WEO, October 2016, OECD Country Surveys 2016.)


2013
2014
2015
2016
2017
İşsizlik
7,4
6,2
5,3
4,7
4,5
Enflasyon
1,5
0,7
0,7
1,5
1,9
Büyüme
2,7
2,5
1,9
1,9
2,1

Bu tablo bize Fed’in 2016 yılsonu itibariyle beklediği tabloya giderek yaklaştığını ve 2017 yılında üyelerin tahminleri doğrultusunda en az 3 kez faiz artırımına gidebileceği görünümünü veriyor.
Euro Bölgesi açısından aynı göstergeleri ele alırsak şu tabloyla karşılaşıyoruz:


2013
2014
2015
2016
2017
İşsizlik
12,0
11,6
10,9
10,0
9,7
Enflasyon
0,9
-0,2
0,2
0,6
0,9
Büyüme
-0,3
1,1
2,0
1,7
1,5

Buna göre Euro bölgesinde işsizlik hala çok yüksek, enflasyon yaratacak kadar bir iç talep henüz oluşmamış, büyüme dalgalı bir seyir izliyor. Bu görünüm 2017’de 2016 yılındaki görünümden çok farklı bir görünüm vaat etmiyor.

Çin için de durum aşağıdaki tablodaki gibi görünüyor:


2013
2014
2015
2016
2017
İşsizlik
4,1
4,1
4,1
4,1
4,1
Enflasyon
2,6
2,0
1,4
2,1
2,3
Büyüme
7,8
7,3
6,9
6,6
6,2

Buna göre Çin’in asıl sorunu büyüme ivmesini yitirmiş olması. Çin ile ilgili olarak asıl sorun borç stokunun her alanda devasa bir hızla büyümüş olması. Aslında Çin’in hızlı büyümesinin ardında borç stokunun hızlı büyümesi yatıyor. Çin ile ilgili borç stoku verilerini de bir tabloyla gösterelim.


2005
2016
Reel Kesim Borç Stoku / GSYH (%)
104,7
165,1
Hanehalkı Borç Stoku/GSYH (%)
17,8
40,5
Kamu Kesimi Borç Stoku / GSYH (%)
14,6
22,1
Bankaların Borç Stoku / GSYH (%)
22,9
19,1
Toplam Borç Stoku /GSYH (%)
160,0
246,8

Tablo bize 11 yılda Çin’de borç stoku artışının yüzde 54’den fazla arttığını gösteriyor. Borç stokundaki bu artış Çin’in hızlı büyümesinin itici gücü oldu. Ne var ki borç stoku aynı hızla sonsuza dek büyütmek mümkün değil. Zaten o nedenledir ki Çin’de büyüme hızı, son dönemde önemli bir düşüş yaşadı.

Sonuç
2016, önemli sıkıntılar, çalkantılar ve iniş çıkışlarla yaşandı ve artık bitmek üzere. Ne yazık ki 2016’nın son çeyreğindeki küresel görünüm 2017 yılının iyi geçeceğine ilişkin umut vaat etmiyor.

Yorumlar

  1. Hizmetler saymakla bitmez 2016 Ulkemiz icin hizmet dolu hayirli bir yil oldu
    1- Yavuz sultan mehmet koprusu acildi
    2-Avrasaya Tuneli acildi
    3-Osman Gazi korprusu acildi
    4-Sayisiz otobanlar acildi
    5-Ardu Giresun havaalani acildi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ardu'yu bilemedim bir tek.

      Sil
    2. Yap işletle açılan ve bazı kişilere peşkeş çekilen o yolları sabah öğlen akşam günde 3 öğün yemeni temenni ediyorum. Afiyet olsun

      Sil
    3. Yavuz sultan MEHMET i bildiniz yani hocam ;))

      Sil
    4. Yanlis yazmisim Ardu degil ORDU giresun hava alani.

      2016 hizmetlerin oldugu bir yildi umit ediyorum ki 2017 hizmetin daha da artacagi bir yil olacak. Ekonomide buyume %6yi bulursa sasmayin

      Sil
    5. Ardu'yu görünce Yavuz Sultan Mehmet'i bildim :)

      Sil
    6. Mahfi hocam, bilgili insanların söz sahibi olması gerektiğini bir kez daha ispatlamışsınız.FED faiz yükseltirken karnı çatladı.Bizimkiler tek seferde 1 dakika içinde faiz indirdi.Tartışma,araştırma,diyalog,mutabakat,güçler ayrılığı hak getire.Bakın adam hemen ekonomiyi çözmüş %6 büyüceğiz. Nasıl yapacağız bilmiyorum...Sorun çok büyük....

      Sil
    7. Sessiz kamuoyu yöneticiyi de yanıltır ve yanlış yollara iter. Biat kültürü biat eden de de biat edilene de sonunda zarar verir.

      Sil
    8. Yazıyla hizmetler arasında çok sıkı bir ilişki var gerçekten, trollük yapıyosan da donanımlı yap adsız arkadaş.

      Sil
    9. Belediye hizmeti mantığıyla doğru da ülke kastı yok sanırsam

      Sil
    10. Mahfi hocamız gibi hocalarımız oldukça geleceğe bu trollerin gölgesinde biraz da olsa umutla bakabiliyoruz.bu arada Eski trol arkadaşlarda biraz donanım vardı en azından yeni trol arkadaşlarda o da yok.

      Sil
  2. MAHFİ BEY

    Şimdi okuyacağınız kadro kurulsa, siyasete katılır mısınız?

    Cumhurbaşkanı: Ahmet Necdet Sezer

    Başbakan: Mahfi Eğilmez

    Milli Eğitim Bakanı: İlber Ortaylı

    Ekonomi Bakanı: Daron Acemoğlu

    Maliye Bakanı: Ege Cansen

    Kültür Bakanı: Nurhan Atasoy

    İçişleri Bakanı: Arif Sağ

    Dışişleri Bakanı: Hikmet Çetin

    Genelkurmay Başkanı: İlker Başbuğ

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu isimlerle beni ne açıdan bağdaştırdığınızı bilemiyorum ama isimlerin önemi yok ben siyasete hiç bir şekilde girmeyeceğim. Ben bu blogda yazmaktan, soru yanıtlamaktan çok memnunum, ne siyasette ne de başka bir alanda hiç bir arayışım ve arzum yok.

      Sil
    2. herkes memlekete hizmet etmek için can atıyor,siz sınırlı hizmetle yetiniyorsunuz.Sizin gibiler yüzünden liyakatsız adamlar siyasette cirit atıyor..ülkenin bu hale gelmesinden biraz da sizler sorumlusunuz

      Sil
    3. Benim buradan sunduğum karşılıksız hizmet bana göre herkesin para karşılığı sunduğu hizmetten çok daha anlamlı ve yararlı.

      Sil
    4. Adsız 21 Aralık 2016 19:30'a katılıyorum.

      "Bugünler bittiğinde bizi üzüntüye boğacak şey, mücadele zamanlarında dostlarımızın seslerini çıkarmamasıdır." Martin Luther King, Jr.

      Bu ülkede Mahfi bey gibi ehil insanlar pek çok, ama ne yazık ki siyasetten ısrarla uzak durarak, ülkemizin karanlığa gömülmesine göz yumuyorlar.

      Bazen şüpheye kapılıyorum: Acaba yaşlarının ilerlemiş olması nedeniyle mi "benden sonra buralar yangın yeri olsa farketmez" diye düşünüp mü siyasete girmiyorlar? Kendilerini yorgun mu hissediyorlar?

      Sil
    5. Mahfi Bey dogru bildigini, su bu ne der demeden yaziyor, daha ne yapsin. Herkese siyasete girmek zorunda mi? Bir de girse bile dinlemeyen insana hic kimse birsey anlatamaz.

      Sil
    6. Yanlış anlamayın ben bu ülkede bu koşullarda siyasete girersem bu blogdaki kadar bile yararlı olamayacağımı bildiğim için girmiyorum. Konunun yaşla, yorgunlukla bıkkınlıkla ilgisi yok. Ayrıca sizin gibi düşünen insan sayısı da emin olun toplam seçmenin sadece yüzde 10'udur.
      Mesele kişi meselesi değil sistem meselesi. Bu blogdaki kadar eleştiriyi siyasette yapsam beni kovarlar. Eh bu kadar eleştiriyi yapamayacaksam da orada olmamın ne yararı olur ki?

      Sil
    7. Arkadaşlar şuradan yanlış yapıyorsunuz ve bu ülke bu dar düşünce kalıbı yüzünden düzelmiyor.Mahfi hocamız,İlber hocamız,Yaşar Erdinç hocamız gibi insanlar toplumu en alttan bilinç sahibi yapıyor.Buda kültür ve bilgi devrimi demektir.Ve bizler bunu görerek seçimlerimizi akılcı kullanmak gerektiğini anlarız.Buda bence en büyük hizmettir.Ama siz diyorsunuzki birileri gelsin elma pişsin ağzıma düşsün..İnanın bu bugüne kadar olmadı bundan sonrada olmayacak.Biz kime bu yetkiyi vereceğimizi bileceğiz....Siyaset bu ülkede adam yeme sanatıdır.Mahfi hocama bizimle bu bilgileri paylaşmasından dolayı tşk ediyorum.Çünkü balık tutmayı öğretiyor....

      Sil
    8. Mahfi Bey de siyasete girsin de siyasi tarafı olmayan 1 tane ekonomist kalmasın. Onu mu istiyorsunuz?

      Siyasiler istese Mahfi Beyden yine yararlanabilir. Danışmanlıkları akrabayla jölelilerle dolduracaklarına birikimli insanlardan faydalanabilirler.

      Sil
    9. Mahfi hocama katılıyorum. Bu sistemde siyaseti yapanlar liyakat esasına göre değil biat esasına göre konum belirlemek zorunda. Bu da doğruyu söyleyenlerin değil yalakaların cirit attığı bir sistemi beraberinde getirmektedir. Yukarıdaki listeyi ütopik buluyorum. Listede bulunan bir çok isim kendi alanında başarılı olsalar bile birlikte siyaset yürütme şansları yok. Yani hayal dünyasında yaşamayalım.

      Sil
    10. Anlasılıyor ki bu kafa yapısındakilerin bundan sonraki liderleri hakikaten Osman Gökçek :) e ne diyelim bize de herseyin haýirlısı demek düşüyor :)))(mahfi hocam saygılar)

      Sil
    11. saydığınız adamları yıllarca bu ülkenin çıbanları, mahfi hoca gibi bir erbab onların yanından ne işi var, ,

      Sil
    12. Adsız 15:23 & 19:30 & 21:54 arkadaşlarım sizlere tavsiyem, Mahfi Eğilmez'in siyasete girmeyi isteyip istememesini kafanıza takmayın, kendinize bakın.

      Mahfi bey geçmişte İngiltere ve ABD'de yaşadı. Vardır oralarda komşuları, akrabaları, ahbapları.

      Eğer gün gelirde ülkemizde diktatöryal uygulamalar daha da artarsa, Mahfi bey atlar uçağa gider bu ülkelerden birine. Ya ahbaplarından birine sığınır ya kendine bir ev alır yaşar oralarda, Türkiye'ye dönmez bir daha.

      Olan sizlere ve benim gibilere olur Adsız arkadaşlarım.

      Mahfi bey kendini kurtatır, olan size bana bizim gibilere olur arkadaşlarım.

      Bu nedenle, kendi mücadelemizi kendimiz vereceğiz, Mahfi bey ve onun gibi siyasete girmeyi istemeyen kişilerden yardım beklemeyeceğiz.

      Sil
    13. o isimleri yazarak adsiz arkadas Hocamiza bir olta atiyor. Aradigi baska bir sey var da hocam oltaya gelmiyor.

      Sil
    14. Mahfi bey, İlber Hoca vb işin ehli kişiler esas siyasete girerse millete fayda veremez. Halk doğruları kendi bireysel çabalarıyla bulup işlemek zorundadır. Siz birilerinin gelip sizi kurtarmasını bekliyorsunuz. Atatürk damarlarımızda ki asil kanı işaret etmemiş miydi ? Halk kendi tercihlerini yapıyor. Çokça kitap okuyup çokça araştırma yapmak durumundayız. Ve mümkün mertebede doğruları yakın çevremize anlatmak zorundayız.

      Sil
  3. Burada bir mantık hatası ve/veya anlatım bozukluğu yok mu Mahfi bey?

    "Fed’in 3 – 4 kez faiz artıracağı varsayımıydı. Onun tutmaması USD / TL kurunun benim tahminimin çok altına inmesine yol açabilirdi."

    Fed eğer 3 - 4 kez faiz arttırmış olsaydı, bütün gelişme yolundaki ülkelerle birlikte Türkiye'den de sıcak para (Dolar) daha hızlı çıkıp anavatanına dönmez miydi? Sizin 3,30 tahmininiz yerinde bir tespit olurdu. Yani 3,30 altına inmez, tam tersine, yükselirdi. (Not: Fed 2016'da faizi 1 kez arttırmış olduğu hâlde 3,53'leri gördüysek, eğer 3 - 4 kez faiz arttırsaydı kim bilir Dolar/TL kuru nereye kadar yükselirdi!)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dikkat ederseniz onun tutmaması diyorum. Yani 3 - 4 kez artırım yerine 1 kez artırmış olsaydı Dolar düşerdi demek istiyorum.
      Öte yandan 3,53'leri görmemizin nedeni Fed'in faiz artırması değil diğer etkenler (asıl olarak Da Trump'ın gelişi.)

      Sil
    2. "Fed’in 3 – 4 kez faiz artıracağı varsayımıydı. Onun tutmaması USD / TL kurunun benim tahminimin çok altına inmesine yol açabilirdi."

      Ne demek istediğinizi anlamakla birlikte, cümlenin yapısında bir problem var gibi.

      Size müdahale etmek asla istemem, sadece daha açık bir ifade olur diye düşünmüştüm.

      Sizce uygun mu:

      "Fed’in 3 - 4 kez faiz artıracağı varsayımı, tutmadı. Eğer tutsaydı, benim de tahmin ettiğim 3,30 seviyesinin çok üstüne çıkabilirdi. Donald Trump'ın başkan seçilmesi, kurun yüksek seyretmesinde asıl belirleyici etken oldu."

      Sil
    3. Hocam merhaba, Döviz piyasası ile bazı hususları merak ediyorum;
      -Günlük veya anlık açıklanan döviz fiyatları işlem hacmine bakılmaksızın İMKB döviz borsasında gerçekleşen son işlem fiyatları mıdır?
      -Kapanışta sembolik işlemlerle fiyat belirlenebiliyormu?
      -Günlük ortalama hacim üzerinden döviz fiyatının açıklandığı bir kaynak var mı?

      Teşekkürler

      Sil
    4. Döviz fiyatları her an yapılan işleme göre borsada oluşan işlem fiyatlarını yansıtıyor.
      Evet
      Bunu bilemiyorum. Ben TCMB'nin her gün öğleden sonra açıkladığı alış ve satış kurlarını esas alıyorum.

      Sil
    5. Hocam, Çok teşekkür ederim. Sağolun.

      -Günlük açıklanan döviz alım/satım tutarları döviz büfelerinde alım/satımı yapılan dövizleri kapsamaktamıdır? Hangi kurumlarda yapılan işlemleri içermektedir?
      -2001 krizinde döviz alanlar ile ilgili çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Hisse senedi işlemleri gibi günlük döviz alıp-satanların kaydı tutuluyormu?
      Teşekkürler..

      Sil
  4. Hocam size katilmiyorum. Avrupa Ekonomisi bence 2016da toparlanma adimlari gosterdi. Asil neticelerini bu yil alacagini dusunuyorum.

    Birde bu makaledeki sonuc kismini kisa tutarak Dunya ekonomisi uzerine olumsuz gorus bildirmissiniz son ceyrege bakarak biraz acarsaniz sevirim

    2017 Dunya ekonomisinde beklentiniz nelerdir riskler nelerdir avantajlar nelerdir. Ben Fed faiz arrtiirmindan Turkiye disinda GOUlerde sorun yasayacak ulke goremiyorum. Bizim gibi siyasi riskleri cografi riskleri ekonomik toplumsal riskleri olan bir GOU ulkesi yok!

    En yakin ornek Brezilya o da zaten coktan krize girdi toparlanmaya caliyor. Meksika deseniz zaten ciddi manada kendisine avantaj saglayan develue edilmis bir parasi var diger makro gostergeleri bence mukemmele yakin duzeyde hatta mukemmel

    Venezuela zaten eski lideri Chavez oldukten sonra bir daha topralyamadi petrolde cabasi oldu bundan daha kotuyu gorecegini sanmam. Rusya keza oyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En az Türkiye kadar sorun yaşayacak ülkeler var: Brezilya, Endonezya, Güney Afrika. Bunların krize girmiş olması daha ağır biçimde etkilenmeyeceğini göstermez. Meksika'ya gelince onun ne olacağını Trump'ın yaklaşımı belirleyecek.
      Dünya ekonomisiyle ilgili daha önce daha ayrıntılı yazdım yine yazacağım bu kısa bir değerlendirme.

      Sil
  5. Bir türlü öğrenemediniz.

    AKP değil, AK PARTİ. Partinin adı bu.

    Size Mahfi Bey diye değil de, Mahmut Bey diye hitap edilse ne cevap verirdiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Partinin adı Adalet ve Kalkınma Partisi ve bunun kısaltması da AKP. Türkçe kurallarına uygun olanı bu.

      Sil
    2. Hap attın galiba, bu kadar kötü bir tablodan bulduğun soru ve/veya sorun bu mu? Bu kadar yalakalıktan sonra nasıl yaşamaya zamanı kalıyor insanın anlamıyorum

      Sil
    3. Hocam süpersiniz. Hükümet yanlısı medyada sizin yaptığınız gibi nesnel ama hoşa gitmeyen açıklamalara "falancanın yaptığı Küstah Açıklama" şeklinde yer veriyorlar. Eğer küstah kelimesini kullanıyorlarsa bunun çevirisi "adam haklı ama ne cürretle bizi eleştirir."
      Eleştiriye tahammül sıfır.

      Sil
    4. Mahfi hoca doğru kullanıyor. Siz diğerlerine de CH Partisi veya MH Partisi mi diyorsunuz?

      Sil
    5. Adsız21 Aralık 2016 16:37

      Elestiriye nasil tahammul sifir. AK parti iktidarinda kim elestirdigi icin karalanmis. Hakarete ugramis. Millet iradesini ve Demokrasiyi sizden ogrenecek degiliz.

      Sil
    6. İsterseniz hapse düşmüş gazeteci sayısına bir bakın. Herhalde hepsi de Fetöcü değil bunların.

      Sil
    7. Bir de çıkıp hiçbir şeyden haberleri yokmuş kendi parmakları yokmuş gibi, onlar gazetecilikten tutuklu değiller, yargı bağımsız biz ne yapalım gibi açıklama yaptıkları zaman gerçekten mide bulandırıcı oluyorlar.

      Sil
    8. O degil de, bugun 'gazeteciler hapislerde' diye hukumeti elestirenler Ali Kemal'i gorseler bir kasik su da bogarlar. Hatirlatirim, o da 'gazeteciydi'. Bu topraklarin gazeteciler oyle onemlidir ki Ataturk de gazete isletmistir bir ara.

      Sil
    9. adamların yönetmeliğinde AK PARTİ deniliyor,

      Sil
  6. Hocam
    Amerıkada isler iyi gittiğine Avrupada da pek değişiklik olmayacağına gore, 2017 de döviz kıtlık dolayısı ile artma egilimininin cok yüksek olacağını ve bunun sonucunda kurun maliyetleri artıracagını temel varsayım olarak kabul etmemiz ve kısa vadeli onlemlerimizi ona göre olmamız en doğru adım olacak.ne dersiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahfi hocam yazınız için teşekkürler. Açık pozisyonu olan kurumların kur riskine karşı kendilerini nasıl korumaları gerektiği ve bunun maliyeti hakkında bir yazı yazmanız mümkün mü?

      Ilaveten AKP lileri dikkate almayın lütfen. Değmez. Hele hele yaşanan onca acıya rağmen 2016 ya hayırlı bir yıldı diyenlere hiç değmez.

      Saygılarımla

      Sil
  7. Mahfi Bey
    2017 yılı için bağımsız olması ve akılla hareket etmesi gereken kurumları da çok konuşacağız.
    Bankalar için son dönemde yapılan ve yapılması düşünülen düzenlemeler bence çok tehlikeli.
    Sanki kredi kullananların durumu ülkeden bağımsız süpermiş gibi karşılıklarla oynanıyor, kredi tahsis yetkisini kullananların sorumluluklarını hafifletme gibi hareketler konuşuluyor.
    Mevcut siyasi karar alıcıların yönetim tarzları tüm kurumları esir alırken bankaların bunun dışında kalmasına izin verilmeyecek gibi.

    YanıtlaSil
  8. Hocam 2017'yi tahmin yapilayamacak kadar karamsar mi goruyorsunuz?

    YanıtlaSil
  9. Avrupa Birliğinden uzaklaşıcı tavırlar sergilerken tüik hesaplamalarında Ab hesaplar sistemindeki yöntemi kullanmamız çeliskili degil mi hem de gsmh yi oldugundan fazla gösterirken bu şekilde şişirme rakamlarla kendimizi de kandırmıyor muyuz? Hocam otoban yapıyoruz en son Avrasya tüneli açıldı bunlar ekonominin iyiye gittiğinin göstergeleri olamaz kanaatımca çünkü bunların finansmanını borçlanarak gerçekleştiriyoruz değil mi keşke bunlar yerine oradan geçen ulaşım araçlarını biz imal etsek bence daha faydalı olur ekonomimiz için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten AB'ye uyuyor gibi yapsak da pek uymuyoruz bakmayın. AB ülkelerinde revizyon sonrası büyüme % 0 - 1 arası oynamış bizde % 50 oynayan yıl var (2015)

      Sil
    2. AB ulkeleri revizyon oncesi bizimle ayni metodda mi olcum yapiyorlarmis arastirdiniz mi? Bu kadar cok fikriniz varsa arastirmissinizdir, lutfen paylasin biz de ogrenelim. Yunanistan 2007'de ilk revizyonu yaptiginda GDP'su 25% artmis. Yani 3 sene arayla revizyon yaparsaniz 0-1% oynar tabi.

      Sil
    3. Yunanistanın batmasın geç farkedilmesi de bu tip rakamsal manipülasyonlardan oldu zaten. Geç battı ama daha fena battılar. Bize de farklı olmayacak.
      Yani sui misal emsal olamaz.

      Sil
    4. Yani diyorsunuz ki Yunanistan bizim şimdi yaptığımızı 2007'de yapmış ve o nedenle battıktan sonra bu istatistiklerin hepsinin yalan dolan olduğu anlaşılmış.

      Sil
    5. Adsiz 01:56, batti dediginiz yunanistanin kisi basina milli geliri 27bin dolar.

      Sil
    6. Ama hak edilmeyen 27.000$

      Sil
  10. Merhaba hocam,
    Tüik'in yaptığı revizyonu anlayamadım. Sabit fiyatlar yerine zincirleme fiyatlar uygulanacakmış ama reel büyümeyi nasıl bu kadar etkiliyor anlamadım. Gazetelerde birkaç yazı okudum ama içerikten çok sonuçlar hakkındaydı. Siz bu konuda yazar mısınız ya da başka kaynak varsa paylaşır mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda iki yazım var biraz geriye tarayın çıkar.

      Sil
    2. Teşekkür ederim hocam. Ben serilerin nasıl elde edildiğini bir türlü bulamadım. Yapılan açıklama daha da kafamı karıştırdı.

      Sil
  11. bu konuda sizden başka kime danışabilirim bilmediğim için size soruyorum mahfi hocam.

    bedenlerimiz öldükten sonra ruhlarımızın mahşerde bekleyeceğini, kıyamet gerçekleştikten sonra hayatta yaptıklarımızla ilgili sınava tabii tutulacağımızı, sonrasında ise ya cennete ya cehenneme gönderileceğimizi biliyoruz.

    peki mahfi hocam, hayvanların durumu ne olacak?

    cennete de gönderilsek, cehenneme de gönderilsek, oralarda hayvanları da görecek miyiz? hayvanlar da sınava tabii tutulacak mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam doğru adama danıştınız sevgili kardeşim. Siz bu dünyada üstünüze düşeni yapın, bu dünyaya yararlı bir insan olmaya çalışın, bu dünyaya bir katkınız olsun, ötede olacakları oraya gidince görürsünüz.

      Sil
    2. Kardeş Cübbeli Ahmet'in bloğuna gireyim derken yanlışlıkla bu bloğa mı girdin? :):)

      Sil
  12. Hocam 3.çeyrek büyümesinde darbe girişiminin ve Ohalin etkisi olmuştur muhakkak. 4. Çeyrekte bunlara ilave kur artışı etkisi de eklenir mi?
    Yazınız çok güzel ve çok özet olmuş, 2017 beklentileriyle ilgili daha detaylı bir yazı bekliyoruz hocam. Tabi öngörüde bulunması zor bir yıl olacağını da baştan kabullenerek. ☺

    YanıtlaSil
  13. Hocam Brzenski'nin Büyük Satranç Oyunu kitabını okudunuz mu? Kitap isminden komplo teorisi kitabı gibi duruyor eğer öyleyse okumayacağım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben okudum o kitabi ilginc bir bakis acisi ile yaklasilmis. okunulabilir bir kitap bence.

      Sil
  14. Merkez bankasi kararini nasil karsliyorsunuz

    arttirmai gereken faiziarttirmadi bunun ekonomik sonuclari ne olur. Dolarin yukselecegini 4 bandina gelebelecegine itimat eder misiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. MB faizi artırsa da bir yararı yok. Kerhen artırılan faizin yararı olmaz. Ayrıca faizi artırırken riskleri düşürmüyorsanız yine yararı olmaz.

      Sil
  15. Türkiye' nin akıllanması ne zaman olacak merak ediyorum. Hala inşaata yatırım yapıyorlar, vizyon yok, hükümet de bunu destekliyor. Barzo herifler zengin oldu müteahhit olarak, aynı şekilde inşaat şirketleri de zengin oldu. Faizi indirin demesi de sırf bu yüzden daha çok inşaat daha çok inşaat. Talep doyunca nolacak bakalım, dağa taşa bastılar paraları. Üretim(ithalat yerine en azından üretebileceğimiz şeyler) ve yazılım sektörüne girmedikçe gelişmeyeceğiz. Katılır mısınız Mahfi bey?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ve bunların hepsinin temelinde doğru eğitim var.

      Sil
    2. Tam Mahfi beyin klasina uygun bir yorum olmus.

      Sil
    3. Mert bey, Bu iktidarin ulkemizde yaptigi altyapi yatirimlari Turkiyenin ihtiyaci oldugu icin talep dogrultusunda yapilmis hizmetlerdir. Ornegin cok elestirilen yol otoban kopru ve tuneller sayesinde binlerce insanimiz Trafik terorunden onun verdigi olumlerden sakatlanmalardan kurtulmustur. Yaptginiz degerlendirmeyi bir de bunu gozeterek tekrar degerlendiriseniz cok mutlu olurum.

      Saygilar

      Sil
    4. 40 yıldır özel arabam var 80 km/h üzerinde hız yapmam,avrupada eğitim gördüm,ve TR'de autobahnda daha hiç araba sürmedim.Çünkü tren gibi daha konforlu araçlarla işimi görüyorum.Belki sorun bende bilmiyorum ama KK dahil hiç borcum yok.Acaba bu durum iktisatlı oluşumdanmı yoksa çağın gerisinden gelmemdenmi ?karar veremedim,Parası olan iktisat ediyor,parası olmayan borçlanıp otobandan dünyanın en pahalı akaryakıtı ile seyahat ediyor.Bir paradox var ama nerede?

      Sil
    5. yol otoban köprü tünel hizmet diyorsunuz ya!. peki hiç sorguluyor musunuz?. tünelden otobandan köprüden geçen otomobilleri biz mi üretiyoruz?. hayır !!. peki bu betonların üstünden altından giden araçların benzinlerini biz mi üretip satıyoruz yani petrol mü çıkarıp işliyoruz?. hayır!!. peki bu söz edilen ve övünülen beton yapımlarıyla katma değer yaratılıyor mu?. kesinlikle hayır!.. üstelik finansmanların büyük kısmı dışarıdan fazlasıyla geriye ödeyeceğiz. üstelik değerlenmiş döviz fiyatları üzerinden!. peki havaalanı ve köprülere verilen hazine garantilerin kaçımızın haberi var acaba?. sadece 3.havaalanı için verilen hazine garantisi 6,3 milyar euro dur bileniniz var mı?. yavuz selim köprüsünün eş değerleri 812 milyon dolarlık ortalama sermaye ile yapılabilecekken rant yaratmak adına tam 2,5 kat fazlasına yani 3 milyar dolara yapıldı. fark birilerinin kasasına girmiş oldu. Osmangazi köprüsü içinde hazine garantisi verildi. belli sayının altında araç geçerse aradaki farkları hazine ödeyecek dolayısıyla da bizlere ödettirilecek. yani betondan çıksa çıksa rant çıkar. daha fazla ithalat ve daha fazla dış dünyaya bağımlılık çıkar. bu ülkenin betonlara değil sanayiye ihtiyacı var fabrikasyona ihtiyacı var. tarımın yeniden diriltilmesine ihtiyacı var. ayrıca İstanbul başta olmak üzere yıllardır ne trafik sorunu bitmiştir ne de trafik kazalarında belirgin bir azalma olmuştur. borçlanılan kaynaklar taşa toprağa betonlara gömüldü. yüzlerce sanayi fabrikası satıldı ve özelleştirme gelirleriyle yenileri yapılmadı. sadece rant ekonomisi yaratıldı.

      Sil
    6. hocam, ileriye dönük olarak korumacılık eğilimi başlarsa bunun özellikle dış talebe dayalı büyümeye bağımlı ekonomileri ciddi derecede zorlayabileceği kanaatindeyim. bu bir nevi dış talebe dayalı büyüyen ekonomilere biraz da iç talebe dayalı büyümeye çalış ve tasarruf fazlalığını da azalt demek olmayacak mıdır?. yani: cari fazlası olan ekonomiler küresel iktisadi yavaşlamanın günah keçisi ilan edilebilirler mi?. saygılar...

      Sil
    7. Zaten ABD bunu Çin'e yıllardır söylüyor hatta kısmen bazı yaptırımlar uyguluyor. Evet sonuçta bu dediğiniz gelişmeye yol açacaktır.

      Sil
    8. Merhaba,

      Sayın Adsız21 Aralık 2016 21:54,

      bu iş portföy yapmak gibi bir şey, sadece inşaatla olmaz hep inşaatla da olmaz. Aynı anda ihracat yapabilip istihdam arttırabileceğimiz sektörlere giriş yapmalıyız. İhracat yapmadıkça pek bir anlam yok. Para kendi içimizde dönüp duracak, birilerinde toplanacak. O yüzden katma değer yaratan, ihraç edilebilen ve daimi istihdam yaratan işlere girmeliyiz.

      Sil
    9. Kesinlikle katılmıyorum bu yoruma. İktidar Tüm şehirlere otoban yapmak yerine YHT(yüksek hızlı tren) ile birbirlerine bağlasaydı sonuna kadar desteklerdim. Ama zaten geçtiğim yolun parasını istiyor devlet benden. Hatta köprüden 100 TL istiyor. Tünelden 6.5 tl istiyor. Avrasyadan 15 tl istiyor. Vatandaşın kazancı nerde?

      Sil
  16. Hocam
    Döviz getirici faaliyetlerimiz 2017 de miktar (tutar)ve çeşit olarak çok fazla değişmeyeceğini göre ,katma değeri yüksek ürünlerde uretemedigimize göre mevcut borç ve cari açığı kapatmak için yine 200 milyar dolar civarında dövize ihtiyacımız olacak ,döviz giriside kısıtlı olduğuna göre kur 2017 de de artacak bu da maalesef enflasyonu arttiracak.Bu da reel hane halki tüketimini azaltip, uretimin düşük kalmasina neden olacak bu durum büyümeyi düşürecek yada düşük tutacak.Bu büyümenin düşük olması için işin sadece bir yönü.alt yapı yatırımlarında dış borcu ve cari açığı artiracakBu nedenle 2017 bizde sıkıntılı geçecek gibi görünüyor.

    YanıtlaSil
  17. Sayın Hocam,
    Her zamanki gibi aydınlatıcı yazınızı keyif okudum, teşekkürler. Finansal okur-yazarlık kapasitemin elverdiği ölçüde ekonomiyi sebep değil sonuç olarak değerlendirenlerdenim. Bu bakış açısında bölgemizde olduğu kadar tüm dünyanın küresel dengelerinin çarpışma ve bir denge arayışı içerisinde olduğunu düşünüyorum. Bunun sonucu olarak da ekonomide bilimsel olarak ortaya konmuş birçok yaklaşımında 2016 yılında ciddi anlamda çalışmadığına şahit olduğumuzu düşünüyorum. Bu yeni ekonomi düzeninin muhakkak bilimsel bir açıklaması olmalıdır ancak bunun ortodoks yaklaşım olmadığı açık gibi geliyor bana. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Saygılarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz yaşananı değişik bir biçimde yorumlayacak bir ekonomi teorisi ve politikası geliştirilemedi. Yani henüz eski ekonomiyle yeni paradigmayı yönetmeye çalışıyoruz.

      Sil
  18. Hocam, Asya krizi adım adım geliyor sanki, ABD kendini kurtardı sayılır,
    AB biraz daha boğuşur..

    Bizim isimiz zor Hocam, borç hariç herşey geriye gidecek..

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  19. Hocam merhaba, henuz 30 yasindayim, finans departmaninda calisiyorum ve ekonomi doktorasi yapiyorum. Yurticinden ve yurtdisindan bir cok finans profesyoneli ve akademisyen ile gorusme firsatimiz oluyor. Turkiye'de gectigimiz 5 sene de yasanan olaylara yurtdisindaki meslektaslarimiz tum is hayatlari boyunca dahi sahit olmuyorlar. Dolayisiyla sizin de dediginiz gibi, Turkiye'de ekonomik ongorulerin tutmasi degil, tutmamasi bilimsel acidan mantikli. Isin aci tarafi ise 65 yasinda emekli olabilecek biri olarak, gectigimiz 5 yila ve sonrasinda onumuzdeki 30 yila baktigimizda yalnizca kapkara bir tablo kurulabilmesi. Bu sure cok uzun bir dilim ve hersey degisebilir ancak artik daha kotuye gitmesin yeter diyecek duruma geldik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugünlerde durum birçok ülke için aynı. Bundan 10 yıl önce hiçbir Yunanlı bugünkü duruma gelineceğini düşünemezdi. Yaşam hep kötüye gitmiyor, İyiye gidişler de var. Daha gençsiniz. Umarım ileride çok daha iyi günler görürsünüz.

      Sil
  20. Hocam G20 ulkeleri belirlenirken her ulkenin kendi milli istatistik kurumu hesaplamasi mi baz aliniyor yoksa ortak bir hesaplama sistemi var mi ? Mesela bizim GSYH miz 800 milyar dolar diyoruz bu hesaplama bizim kendi hesaplamamiz mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Normal olarak her ülke Birleşmiş Milletler'in hazırladığı standartlara göre milli gelir hesaplarını kendisi hesaplıyor ve uluslararası kuruluşlara (IMF, OECD, Dünya Bankası vb) yolluyor.

      Sil
  21. Mahfi bey Avrasya tunelinin gise gecis ücretlerinin dolara endekslenmesini nasıl buluyorsunuz ve bu tünel köprü yatırımlarının ülke ekonomisi açısından yaptık oldu söyleminden başka faydası var mıdır yoksa sadece görüntuden mi ibaret.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yatırımlar dış borçla yapıldığı ve bedelleri dolarla ödendiği için mecburen fiyatlar dolara endeksleniyor. Ben diyorum ki bunun fiyatı dolar olarak belli. Mesela 3 dolar + kdv diyelim. Her ay başında 3 dolar x TL kuru ile TL karşılığı bulunsun ve o ay için o ücret ilan edilsin. Mesela kur 3,5 ise o ay için 10,5 TL + KDV densin. Bir sonraki ay başında kur 3,55 olmuşsa 10,65 TL + KDV diye ilan edilsin. Aksi takdirde herkese dolara endekslenmeyin deyip de köprü fiyatını dolarla açıklamak tutarsız bir tavır.
      Tünel, köprü yatırımları mutlaka yararlı ama bunlar kendisini ödeyebilecek durumda değil ne yazık ki. Dolayısıyla geçenlerde geçmeyenlerde bunların ödenmesine katkıda bulunmak zorunda kalacak.

      Sil
    2. Aslinda stadlarda uygulanan metod gibi, bazi firmalar isim hakkini kiralasa belki gecis ucretinin subvansiyonu olsa yada bazi firmalar ozellikle arac satisi yapan firmalar, kendi araclarini alanlara %10-30 gibi subvanse yapsalar hem kendi arac satislari artar hem de o tuneli kullanan larin ucret odeme miktarlari azalir. Simdi dusundum.... (Suudi Arabistan dan biri)

      Sil
  22. Sayın Eğilmez,

    Tam da günümüzle ilgili, kanımca şahsınızın da ilgilendiği bir sorum var.

    "Fact-checking"in ne kadar mühim olduğu; teknolojinin hızla ilerlediği ve "algı operasyonları"nın arttığı 21. yüzyılda daha çok anlaşılıyor.

    Öyleyse, basit görünen bir sorum var: "Yalan söylemek de bir ifade özgürlüğü değil midir?"

    Bir kişinin [kurumun, ülkenin, vb.'nin] yalan söylediği ortaya çıktığında, genellikle, o kişinin itibarı sarsılır. Peki, yine de, "yalan söylemek" ifade özgürlüğü kapsamında mıdır?

    "İroni" denen şey de var bu hayatta. Herşeyi "siyah [yalan]" ve "beyaz [doğru]" diye dümdüz kategorilere sokmak, insanları daima "doğruculuğa" sevketmek, hepimizi miskin-bezgin-soğuk-donuk insanlar yapmaz mı?

    İnsanlar bir müddet sonra "ispiyonculuğa programlanmış" kimseler hâline gelmez mi? "İroni" denen şey, "nüktedanlık" erozyona uğramaz mı?

    "Doğru"ların hakikaten doğru olduğuna kim/ne karar verir? Otorite aramak gerekir mi? Neyin doğru / neyin yanlış olduğuna karar veren bir otoriteye muhtaç olmak şart mı?

    Ya, bugün savunduğumuz doğrular, birilerinin hazırladığı planın parçaları olmasın sakın?

    Ekonomide, enflasyon sebep, faiz sonuçtur. Kabul. Bilimin "analitik düşünme yöntemi" yol gösteriyor.

    Peki, hayatın akışında, neyin sebep neyin sonuç olduğunu %100 saptamak mümkün mü? Kim saptıyor? Yaptıkları saptamalara niçin güvenme ihtiyacı hissediyoruz? Birileri "bize güvenin" diye şart mı koşuyor?

    George Orwell'in "1984"ünü biliyoruz.

    Aldous Huxley'in "Cesur Yeni Dünya"sını biliyoruz.

    Yevgeniy İvanoviç Zamyatin "Biz"ini biliyoruz.

    Dave Eggers'ın "Çember"ini biliyoruz.

    Donald Trump'ın başkan seçilmesinde, yarış boyunca ABD seçmenine pompalanan "yalan haber"lerin etkisi olduğu da görülüyor.

    Şimdi, büyük haber siteleri, facebook, twitter gibi büyük portallar, "yalan haber butonu" diye bir özellik getirmeye hazırlanıyor. İlk bakışta, olması gereken bir özellik gibi görünüyor. Ama, "doğru"ları neye göre anlayacağız? 2x2=4'ten bahsetmiyoruz ki!

    "Birilerinin hazırladığı doğrular" sirkülasyona sokulup, diğerlerinin sesinin kısılması hedefleniyor olabilir mi? "Yalanlara karşı mücadele ediyoruz" diye sevinirken bizler, başkalarının doğrularının ekmeğine yağ sürüyor olamaz mıyız? Tuzağa düşüyor olamaz mıyız? "Çoğunluğun savunduğu doğruların diktatörlüğü [majoritarian dictatorship]" denen şey gücünü pekiştiriyor olamaz mı?

    [1] "Avrupa’da fact-checking: doğrulama demokrasinin yeni bekçisi mi?"
    https://teyit.org/avrupada-fact-checking-dogrulama-demokrasinin-yeni-bekcisi-mi/

    [2] "Facebook, yanıltıcı dil kullanan linkleri tespit etmek için harekete geçti"
    https://teyit.org/facebook-yaniltici-dil-kullanan-linkleri-tespit-etmek-icin-harekete-gecti/

    [3] "Şüpheli haberleri doğrulama sitelerine bildirebilmeniz için Facebook’a buton geliyor"
    https://teyit.org/supheli-haberleri-dogrulama-sitelerine-bildirebilmeniz-icin-facebooka-buton-geliyor/

    [4] "Yanlış haberlerin kaldırılması için ‘şikayet et’ butonu nasıl kullanılır?"
    https://teyit.org/yanlis-haberlerin-kaldirilmasi-icin-sikayet-et-butonu-nasil-kullanilir/

    [5] "Dünyadan örnekler: Hızla küreselleşen yalan haber sorunu"
    https://teyit.org/dunyadan-ornekler-hizla-kuresellesen-yalan-haber-sorunu/

    [6] "Doğrulama El Kitabı basıldı"
    https://teyit.org/dogrulama-el-kitabi-basildi/

    Umarım yanıt verirsiniz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl bir yanıt vereceğimi bilemedim. Sistemin onayladığı şey spekülasyondur, manipülasyon değil. Ama ne yazık ki manipülasyonu ayırt etmek de kolay değil. Kamuoyunun bunları ayırt edebilecek bilinçte olması gerekiyor. Ne var ki böyle bir şey de hep sözde kalıyor.

      Sil
    2. Bu arkadaşın bir sorusu olduğunu zannetmiyorum. Bütün cevaplar kendisinde var zaten.

      Sebep sonuç ilişkisi hakkında ise benim görüşüm, her şeyin hem sebep hem de sonuç olduğu yönünde. Şu an attığınız adım bir öncekinin sonucu, bir sonraki adımınızın ise sebebidir.

      Sil
  23. Mahfi Hocam merhaba;

    Yazınız için teşekkür ederim, bilgi ve fayda dolu. Bir sonraki yazınızı sabırsızlıkla bekliyorum. GSMH hesaplama yöntemindeki değişiklik ne kadar gerekliydi hele ki baz yıl 2009 alınmışken. Bu hesaplama reklam çalışması mı gözümüzü boyamak istemeleri mi ? Eğer böyleyse durumumuz gerçekten çok vahim.GSMH değişkenleri revize edilebileceğini biliyorum ancak yeni hesaplamayla iyiye gittiğimiz ortaya çıkıyor.(!) Hangi bakış açısıyla yapılabilir ki böyle bir şey 🤔
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef bunları ben de tam yanıtlayamıyorum ve ben de sorguluyorum. Sanki toplumda hep konuşulan en az % 25 - 30 kayıt dışılık var söylemi otomatik olarak milli gelir hesaplarına yansıtılmış gibi bir görünüm var.

      Sil
  24. 2017 hizmetlerin artacagini ekonominin daha iyiye gidecegini dusunuyorum. Her gece ruyamda goruyorum acaba seneye hangi yollar kopruler acilacak bunu cok merak ediyorum. Hizmetlerin artacagi uretimin iyiye gidecegini dolarin kafasinin ezilecegini dusunuyorum. Bskanlik rejimi ile de dunyada itibarimiz bugun oldugundan daha da artacak. Milletin kendine guveni pekisecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne içtiyseniz aynısından bende istiyorum 2017 de çok ihtiyacımız olacak ;)

      Sil
    2. Köprüden geçen araç sayısı taahhüdün yarısı kadar kalıyor. Geçmediğiniz köprünün bedelini sizden vergi olarak aldıklarında merakınız azalacaktır eminim.

      Sil
    3. Adsiz 20:10 cok dugru soylemissin, bunlari ancak ruyanda gorursun zaten.

      Sil
    4. Dostum, osmangazi orneginden gidecek olursak izmir-istanbul otoyolunun yapiminin tamamlanmasindan sonra koprunun bu yolun tamamlanmayan diger bolumlerini finanse ettikten sonra daha normal degere inecegini dusunuyorum, inaniyorum ki sadece bu benim polyanna tipi dusuncem olmasin. saygilarimla.... (Suudi Arabistan dan katiliyorum)

      Sil
    5. ABD de yaşıyor sanırım. Ama doların kafası ezilecek kısmı pek olmamış. Trump ın zoruna gider diyim ben sana.

      Sil
  25. 2017 hizmetlerin yatirimlarin artis gosterecegi bir yil olacak. 2017den dilegim Baskanlik gelsin artik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başkanlık 2 yıldır fiilen var zaten.

      Sil
    2. Niye yatirimlar artacak baskanlik gelince? Baskan gidip harc mi karacak siva mi yapacak?

      Sil
  26. Merhaba Hocam,
    Çin sürekli ticaret fazlası veriyor. Bu kadar borcu kimden ve niye alıyor. Çin'in elinde ABD tahvilleri de var. Bu konuyu açıklayabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Borcu alanla alacaklı olan aynı kişi değil.

      Sil
    2. Hocam Ahmet beyin ne demek istediğini ve sizin cevabınızı hiç anlamadım ve kafama takıldı. Bunu biraz daha açar mısınız size zahmet? Teşekkür ederim.

      Sil
  27. 2017 sonu veya orta çeyregi için dolar tahmininiz rakamsal olarak nedir ?

    YanıtlaSil
  28. sayın hocam,veriler,politikalar ve davranışlar tarafsız olmadıkça siz ne tahmin yaparsanız yapın bir anlamı olmuyor.siz bence tahminlerinizi hükümetinkiyle kıyaslamayın.sizin tahminleriniz bence hükümetinkinden çok daha degerli.çünki hükümet işine gelen rakamı işine geldigi gibi çıkarıyor.bir ekonomi profösörümüz bile, milli gelirin bir anda nasıl arttıgını anlamadıgını,ben anlamadıysam halk nasıl anlayacak diyor.verileri inceliyorum cevabını bulamıyorum diyor.(gazi üni.prof aziz konukman).diger tv lerdeki yorumcularda,yandaşlar hariç aşagı yukarı aynı şeyleri söylüyorlar.durum böyleyken hükümetin açıkladıgı verilere kim inanırki.ben hükümetin enflasyonuna degil kendi yaşadıgıma bakarım.keza işsizlik,keza milli gelirde aynı.yalan dolanla büyütülen ekonomi balondur ve patlamaya mahkumdur.

    YanıtlaSil
  29. hocam AKIL TUTULMASI yaşayanlara yönelik bir yazı yazacak mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yararı olmaz. Adı üstünde akıl tutulması.

      Sil
  30. Hocam iyi çalışmalar. AB'nin son olarak yapmış olduğu gümrük birliğinde kapsam genişletme hareketi bizi 2017 yılında USD'nin yükselişine karşı ihracatımızı artırarak yada avrupalı yatırımcıları ülkemize çekmeye çalışarak bunu avantaja çevirmemiz ve USD karşısında duvar oluşturma niteliğinde EURO kozunu kullanabilir miyiz? Tarım,süt ve sanayi ürünlerinin ihracatında büyük artış bekleniyor bu karardan sonra.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kozu nasıl kullanırız bilmiyorum ama ihracatımızda artış olacağı kesin gibi görünüyor.

      Sil
    2. Hocam bu hazırlıkların 2018 Aralık ayında tamamlanması hedefleniyor bildiğim kadarıyla. O zamana kadar kim öle kim kala bakacağız artık.

      Sil
  31. Hocam bizim sorulari da cevaplasaniz keske yukarda bir soru sormustum acaba gozden mi kacti yoksa soruyu mu begenmediniz :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen soruları hemen yanıtlayacak zamanım olmuyor. Az önce yukarıda yanıtladım.

      Sil
    2. Mahfi Bey burada bedavadan hizmet veriyor, siz de her soruyu yanitlasin istemeyin lutfen. Su dogu kafasini bir birakin artik lutfen. Buna ragmen nasil da nezaketle cevap vermis adam gibi adam.

      Sil
  32. hocam, çin ekonomisi ciddi borç stoku yaratarak hızlı büyüdü. o halde hocam bu durum çin ekonomisinde prodüktivite zayıflığını mı gösterir sizce?. ayrıca hocam, eğer bir ekonomide büyüme tasarruf açığı yaratıyorsa o ekonomide prodüktivite kapasitesi düşük diyebilir miyiz?. saygılar....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır bu durum Çin'de kişilerin ve firmaların bu büyümeyi sağlamak için yeterli kaynağa sahip olmadığını gösterir. Yani Çin, mevcut imkanlarını çok zorlayarak hızlı büyümüş. Bu, sonsuza dek sürmüyor. Çin şimdi yavaşlamak ve bunu dengelemek zorunda.

      Sil
  33. Hocam ÇİN in büyüme ivmesinin daha da aşağı seviyelere çekilmesi ve borç stoklarındaki yüklü artışlar uzun vadede süper güç olmaya aday(göreceli) bu ülkeye ne yönden set vurabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tıpkı Türkiye'nin bütçe açığı veya cari açık vererek büyümesi gibi Çin de borçlanarak büyümüş bulunuyor. Borçlanmayı sürekli artırarak bu büyümeye devam etmek mümkün olmadığına göre Çin yavaşlayacak demektir. Bir zamanlar aynı durum Japonya'ya olmuştu. O zamanlar Japonya dünyanın ikinci büyük gücüydü. 20 yıldan uzun süredir Japonya büyüyemiyor.

      Sil
  34. Hocam,
    2017 için tahminimiz yok ama temennimiz var:

    Ekonomik bakımdan nasıl olursa olsun, ama huzur dolu bir yıl olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olmayacak. Persembe'nin gelisi Carsamba'dan bellidir. Tam tersi felaket bir yil olacak. Hem siyasi hem de ekonomik olarak.

      Sil
  35. hocam, geçenlerde gözüm g.kore ekonomisinin makro iktisadi verilerine takılmıştı. hocam, sanki g.kore ekonomisi çin ve birçok gelişmekte olan ekonomiye nazaran özellikle finansal açıdan olsun reel iktisadi bakımdan olsun güçlü pozisyonda gibi. bir nevi verimlilik biraz daha fazla gibi görünüyor hocam. g. kore ekonomisi hakkındaki düşüncenizi merak ediyorum. saygılarımı sunuyorum....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güney Kore son 30 - 40 yılda eğitimle olayı çözmüş bulunuyor. Eğitimi yükseltince buluş yapan insanlar yetiştirmişler. Buluş yapmayan bir ekonomi bu duruma yükselemiyor. Herkesin yaptıklarını yaparak bir şey olmuyor. Televizyon yapacaksan kimsenin yapmadığı bir şeyler katacaksın ve teknolojiyi ileri taşıyacaksın. Yoksa fasoncu olarak kalıyorsun.

      Sil
  36. Mısır elma neden para etmiyor..

    YanıtlaSil
  37. sayın hocam 2017 beklentilerini bekliyoruz.saygılar

    YanıtlaSil
  38. sayın hocam geçirmekte olduğumuz 2016 yılın ekonomik göstergelerini herkezin anlayabileceği şekilde paylaşacakmısınız. Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazıdakinden daha anlaşılabilir yazabileceğimi sanmıyorum.

      Sil
  39. son 15 senedir satılan fabrikaları, kapatılan fabrikalar neler acaba hocam...

    YanıtlaSil
  40. Sayın Eğilmez, biz yüz yıllardır kapalı toplum olarak yaşadık. Hep kendi kendimizle konuştuk, kendi içimizde tartıştık. Taraftar olanlar kendi içlerinde, muhalif olanlarda kendi içlerinde kendi aralarında kendi propagandasını yaptılar. Tartışma kültürümüzde olmadığından bu iki gurup doğruyu bulmak için tartışmaya başladığında sonu ya karakolda, yada hastanede bitiyordu. Taraftarlarla, muhaliflerin oturup konuşmalarının , tartışmalarının hiç bir yararı olmuyor. Taraftarlar hep genel konuşuyorlar, rakamlarla konuşmuyorlar. Muhalifler ise hep rakamlarla konuşuyorlar. Hükümet bu durumu bildiğinden hep rakamları manipüle ediyor. Acaba ülkemizdeki durumun yanı sıra her sene uluslar arası önemli sıralamalar bize, halkımıza açıklansa hem geçen sene, evvelki seneye göre daha iyi mukayese edilir, hem de önümüzdeki senenin tahmini daha iyi yapılabilir. Malum bazı uluslar arası mukayeseler yapılıyor ancak bunlar biraz karambolde kalıyor. Acaba her yılın, uluslar arası güvenilirlik endeksi, yolsuzluk endeksi, demokrasi, hukuk, özgürlük gibi direkt ekonomi rakamları değil ancak ekonomiye direkt etki eden daha güvenebileceğimiz sosyal endeksler yayınlasanız, taraftar ve muhalif gurupların görüşlerine yardımcı olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyorsunuz bu endekslerin sağlığı, yanlı olup olmadığı, dolayısıyla bilimselliği meselesi çok tartışılıyor.

      Sil
  41. Merhabalar,

    Yorumları okuduktan sonra insanların neden atışmakla zaman kaybettiğini anlayamıyorum. Hocam öncelikle elinize sağlık, 2016 değerlendirmeleri hakkında hafızamı tazelediniz. Lakin sormak istediğim bir konu var.
    Sene kapanmadan TUIK analizlerinde baz yılın değiştirilmesi ve doğru orantılı büyüme oranların değişmesi, büyümedeki inşaatın payını göstermekle ilgili olduğunu düşünüyorum. Sonuçta işsizlik artarken sanayi üretiminde kayda değer bir artış görülmüyor.
    Yakın zamanda Euro bölgesinin dağılma ihtimallerine karşın orta doğunun mevcut durumu da değerlendirildiğine dünyanın bir ekonomik krize gireceğini düşünüyor musunuz?

    Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  42. Hocam bireysel emeklilik sistemine geçiş yapılacak 2017 yılından itibaren iktisadi açıdan bunu yorumlayabilirmisiniz. Bir defaya mahsus 1000 tl yi alip Sisteme dahil olmak mantıklı mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kişinin kendi başına o 1000 TL'yi de kapsayacak biçimde tasarruf edip değerlendirmesi kolay görünmüyor.

      Sil
  43. Hocam selamlar.
    Gümrük birliğinin genişletilmesi tarım ürünleri için sıkıntı olacak gibi sanki. Daha ucuz et yiyeceğimiz kesin ancak içerideki tarım sektörünü de baltalayabilir gibi geliyor. siz ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok dikkatli yürütülmesi gereken bir müzakere. Artısı da var eksisi de . Sonuçta kaş yapalım derken göz çıkarmak da söz konusu olabilir.

      Sil
  44. Sevgili Üstat,
    2016 yılı tahminlerinize ilişkin yorumlarınızı merakla bekliyordum. Zira ilgili yazınıza yaptığım yorumumda 2016 yılı için kendi tahminlerimi ifade etmiş ve bu tahminlerime dayanak teşkil eden varsayımlarıma da yer vermiştim.
    İzninizle söz konusu tahminlerimi ve yorumlarımı buraya almak ve kısaca gerçekleşmeler konusunda yorum yapmak istiyorum.

    2016 CD Tahmin Gerçekleşme Tahmini (ME) Fark Sapma (%)
    Büyüme (%) 2,9% 2,5% -0,4% -13,8%
    TÜFE (%, yılsonu) 8% 7,6% -0,4% -5,0%
    Cari Denge / GSYH (%) -4,5% -4,0% 0,5% -11,1%
    USD Kuru (USD / TL) 3,3 3,5 0,2 6,1%
    Euro Kuru(Euro / TL) 3,7 3,65 -0,05 -1,4%
    İşsizlik (%) 11% 11,5% 0,5% 4,5%
    Bütçe Dengesi (%) -1,8% -1,0% 0,8% -44,4%

    Doğrusunu söylemek gerekirse benim için bir ilk olan bu tahmin denemesine ilişkin “Fark” ve “Sapma” sütunlarının ortaya koyduğu tablo, Bütçe dengesi, Cari açık ve Büyüme parametreleri dışında yüksek yakınsamaları ifade ediyor. (2016 yılı Büyüme rakamının 2.5%’nin biraz daha üstünde gelebileceğini tahmin ediyorum).
    Tahminlerimdeki yakınsamaları aşağıdaki varsayımlarım ile önemli ölçüde ilişkilendirebiliyor olmaktan mutluyum;
    “1-Soğuk savaş eğiliminde yumuşama beklemiyorum ne yazık ki. (+)
    2-Petrol fiyatı tahminim 45 USD/Varil. (+)
    3-Avrupa ekonomisi / Geç ve yavaşta olsa toparlanma işaretlerini gördüğümüzü düşünüyorum (+)
    4-Rusya – Türkiye ilişkilerinde normalleşme olması benimde beklentim. (+)
    5-Türkiye, Yapısal reformlara ilişkin olumsuz beklentim (+) ve Başkanlık sistemi (+)
    6-Fed, 2016 yılında 3 veya 4 kez daha faiz artışına gideceği konusunda da hem fikirim (-). Ancak bunun USD'nin gelişmekte olan ülke para kurlarına karşı ekstra değerlenmesine katkı sağlayacağına çok fazla ihtimal vermiyorum. Diğer taraftan bizim için negatif ayrışacağımız bir yıl olacak iye düşünüyorum (+)
    7- Çin ekonomisi için de 2016 yılının daha iyi bir yıl olacağını zannetmiyorum (+)
    Dolayısı ile 2016 yılının 2015'den daha iyi bir yıl olacağı konusunda çok umutlu değilim (+). “
    2016 yılında köşenizde paylaştığınız kıymetli yazılarınız, yer verdiğiniz yorumlarımız ve ilgi ile okuduğum son kitabınız için çok teşekkür ediyorum. Ayrıca NTV de yayımlanan “Geri Sayım” programınızın NTV radyoda da yayınlanıyor olması bize işimize giderken de sizleri dinleme fırsatı veriyor.
    Çok selam ve Saygılarımla
    Cafer Demir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Paylaşımlar için çok teşekkürler,sevgiler.

      Sil
  45. Hocam döviz risklerini hedge etmek ne demektir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Döviz borçlanarak bir yatırıma girişilmesi yerli paranın o dövize karşı değer kaybı riskini minimize edecek veya yok edecek karşıt bir işlem yapma (ters pozisyon alma) faaliyetidir. Olası ters fiyat hareketlerine karşı korunmak amacıyla vadeli sözleşme yapılmasıdır.

      Sil
  46. http://m.gercekgundem.com/ekonomi/249482/damat-beratin-iddiasi-coktu

    Hocam siz yaz kış saatinin sabitlenmesi ve tasarruf ilişkisinde ne düşünüyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün sabah NTV yayınında söyledim. Hemen bugün eski sisteme dönülmesi gerekiyor.

      Sil
  47. Hocam kredi sicil affı yapmak ileride batık kredi ve takipte kredi oranını arttırmaktan başka bir şey değilmidir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kredi sicili bozuk kişilerin borcunu şu an devlet mi ödüyor?

      Sil
    2. Hocam Russell'ın çok güzel bir sözünü aklıma geldi: "Dünyanın sorunu; aptalların kendinden son derece emin, zekilerin şüphe ile dolu olmasıdır."

      Hocam 2017'de yön yukarı değil mi yine usd ve euro'da? Yine %50tl %50usd mi devam edeceksiniz? Burada ikiye bölmenizin mantığı olası dolar düşüşlerini liradan gelen faiz ile dengelemek değil mi hocam?

      Son olarak borsa ile aranız nasıl? Uzun vadeli yatırım yaptınız mı hiç bir hisseye daha önce? Yada al-sat? Yatırım tavsiyesi için sormuyorum hocam yanlış anlamayın merak ettiğim için soruyorum.

      Teşekkür ederim.

      Sil
  48. mahfi bey, tarih kitaplarında hiç istanbulda savaş okumadık. istanbulda savaşmadan nasıl orası türklere kaldı acaba,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tarih kitabı okuduğunuza emin misiniz? Yanlışlıkla Coğrafya kitabını tarih kitabı diye okutmuş olmasınlar size?

      Sil
    2. Arkadas Japonya'dan yaziyor. Japon tarih kitaplarinda bulamaz tabi, o zamanlar sehrin adi Istanbul degil Byzantium idi. Bu sekilde ara adsiz.

      Sil
    3. :) izmir işgali kurtuluş savaşı yunanlar izmire geldi. sakarya meydan muharebesi falan falan.. ama istanbulda bir savaş adı ya da zafer adı yok diye dedim hocam. cahilliğimi bağışlayın

      Sil
    4. Emre Temelkuran23 Aralık 2016 14:07

      Britanyanın 1. Dünya Savaşına katılması halktan hiç destek almadı, dışişleri ve savunma bakanının(winston churchill) istifasıyla osmanlının işgalini ve yunanistanın desteklenmesini ısrarla isteyen lloyd george hükümetinin düşürülmesi sağlandı.
      Atatürkle Churchill arasında bir takım mektuplaşmalar sonucu Kurtuluş güçlerinin kararlılığı ve bağımsızlık isteği tekrarlandı ve kayıp vermeyi göze almayan britanya güçleri İstanbul'dan çekildi. İstanbul toplamda 3 yıl işgalde kaldı.

      Sil
  49. Hocam bir kişi banka kurulurken kendi sermayesini koyduğunda bu özkaynak mı oluyor?
    Banka batacak gibi olursa kişi kendi sermayesini çekebilir mi yoksa yatırdığı sermaye artık kendisinin değil bankanın sermayesi mi oluyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bu özkaynak çeşididir. Konulan sermaye istendiğinde geri çekilemez, özel koşulları var.

      Sil
  50. Hocam bddk ile tcmb verilerinde toplam mevduat ve kredi rakamları farklı çıkıyor bunun nedeni nedir hangisi daha güvenilir siz hangisini veri alıyorsunuz?

    YanıtlaSil
  51. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  52. Hocam konu dışı olacak fakat yönlendirmenize ihtiyacım var.Kendimi ekonomi alanında olabildiğince geliştirmek istiyorum işletme 2.sınıf öğrencisiyim kitaplarınızın çoğunu okudum okumaya da devam ediyorum.Bana kendimi daha da geliştirebilmem açısından kabaca ne önerirsiniz?Saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. git kemalizmi oku,

      Sil
    2. Gülten Kazgan'ın İktisadi Düşünce kitabını okuyun.

      Sil
  53. Hocam yılbaşına doğru piyasalar niye tepkisizleşiyor,bu genel bir eğilim midir her sene?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Borsalarda ve para piyasalarında hristiyanların noel tatilinin etkisi görülür piyasalarda sular biraz durulur, çok çok önemli bir gelişme beklentisi yoksa bu genellikle böyledir.

      Sil
  54. Hocam yeni milli gelir hesaplama yönteminde geçmiş bir yılın fiyatları baz alınmıyorsa ve zincirleme adı verilen bir yöntem kullanılıyorsa baz yıl seçmenin ne anlamı var?
    Eskiden baz yıl 98 yılı seçiliyordu ve o yılın fiyatlarıyla m.g. hesaplanıyordu şimdi sabit fiyat yok bu baz yıl seçilen 2009un fiyatlarını baz almayacağız demektir o zaman niye baz yılı seçiliyor hocam onu anlamıyorum. Mutlaka seçilmesi gerekiyordur baz yılın ama nedenini bilmiyorum,nedeni nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zincirleme endeks de kursak bir yılı baz yılı alıp ona göre endekslemek gerekiyor.

      Sil
  55. Mahfi bey, GSYH'e ilişkin önceki yazınızla ilgili olarak: zincirlenmiş hacim endeksine göre yapılan hesaplamalarda 'çıktı' esas alınıyorsa ve her yıl endeks kompozisyonunun ağırlığı yeniden değerlendiriliyorsa, baz yılının 2009 veya 2011 olmasının bir fark yaratmaması gerekmez mi? Bu yöntemde her bir önceki yıl zaten yeni bir baz yıl olmayacak mı? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sorunuza doğru yanıt verebilmemiz için TÜİK'in eski sistemle 2016 yılı üçüncü çeyrek hesabını da vermesi lazımdı.

      Sil
  56. Merhaba hocam. Bu kemer sıkmak değil midir? Kriz uygulamaları değil midir? Peki neden halka kriz var ve kemer sıkıyoruz denmiyor?

    http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1965095-gumruksuz-alisveriste-muafiyet-oranini-30-euroya-dusurduk

    YanıtlaSil
  57. 1-Ulkemizde Internetten yapilan alis verilerde maksimum 75 eu olan gumruksuz limit 30euya dusurulurdu. Bu korumacilik midir. Boyle bir uygulamanin bir iktisadci gozuyle cari acigimiza faydasi olur mu

    2-Avrupada internetten yapilan alis verislerde maksimum limit kac para mesela Almanyada oturan bir kisi icin. Biliyor musunuz bilen birileri yanitlarsa da sevinirim

    3-Dunya korumaciliga mi gidiyor Avrupada buna benzer ornekler var mi son zamanlarda yeni uygulanmaya baslanan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Hayır değildir. Bu sıfıra bile indirilebilir. Aksi takdirde internet sistemi vergi kayıp kaçağına yol açar.
      2. Bunu bilmiyorum ama bilenler yanıtlarsa ben de sevinirim, öğrenmiş oluruz.
      3. Şu anda tam olarak bu yönde bir uygulama yok ama istekler ve destekler var.

      Sil
  58. Hocam, mikroekonomi, makroekonomi ve kamu maliyesi kitaplarınızı okudum. Kitaplarınız konuyla ilgili az da olsa malumatı olanlar için gerçekten çok faydalı. Kamu Maliyesi ise normalde maliye kitaplarında yer verilmeyen kamu malları gibi konuları da işlediği için gerçekten farklı disiplinlere dair konuları bir kaynakta toplayabilen pragmatik bir kaynak olmuş. İdare Hukukuna dair bir konu başlığının yakın ilgisi sebebiyle müfredata bağlı kalmaksızın aynı kitapta ele alınması maalesef ülkemizde nadir rastlanan bir durumdur. Disiplinlerin birbiriyle ne kadar ilintili olduğunu da buradan görebiliyoruz. Bu da farklı alanlarda bilgi sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunu ispat ediyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Özellikle kamu maliyesi kitabında tam da hedeflediğim konuyu tespit etmişsiniz.

      Sil
  59. Hocam petrol fiyatlarının düşmesinde ABD'nin 2014 öncesi petrol ve kaya gazı üretimlerinin de bir etkisi var mı?

    YanıtlaSil
  60. Hocam konu dışı olacak ama hayatta hayal kırıklığına uğradığınızda, umutsuzluğa düştüğünüzde ne yaparsınız?

    Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  61. Seçim sonuçlarına göre meclisteki 3 numaralı muhalefet partisi liderinin ekonomi doktoru olarak hiç ekonominin gidişine yönelik politikasını gördünüz mü?
    Siyasilerle yeni ilgilenmeye başladım gerçekten merak ettim ekonomistler siyasette ne katkı sunuyor!? İlk iş 3.muhalefet partisi liderini merak etmek oldu.
    Bu konuda bilginiz var mı hocam?

    YanıtlaSil
  62. Orta Gelr Duzeyinde olan bu cizgide debeleyen ulkeler hangileri

    Orta Gelir Duzeyindeyken dun ve bir kac sene oncesine gore bu duzeyden cikan ve bugun cikma egilimini guclu bir sekilde gosteren ulkeler hangileri

    YanıtlaSil
  63. Hocam, Commerzbank ın raporunda üçüncü çeyrekte önceki çeyreğe göre küçülmenin aslında % 4.5 oranında açıklanmış,siz bu hesapları incelediniz mi,bu rakamlar sizce doğru mu?

    YanıtlaSil
  64. Mahfi Bey, iyi akşamlar.

    Başkanı Akben, “Eğer bu konuda da bir açılım sağlanırsa, ki zaten Rus turist ruble verir, eğer kredi de ruble olursa kendi içinde bir ticaret oluşmuş olacak” haberi ile alakalı bir sorum olacaktı.

    Türkiye'deki yerel bir banka, Ruble cinsinden krediyi bir Rus bankasından daha düşük faizle verebilir mi?

    Bankaya kredi maliyeti yönünden, Rus bankalarından daha düşük bir maliyet oluşabilir mi?

    YanıtlaSil
  65. Hocam merhabalar;

    Öncelikle tüm kitaplarınızı okumuş biri olarak, yalın bir anlatım tarzıyla ekonomi birimini bu kadar anlaşılır kılarak, eğitim kalitesi yerlerdeyken bu platform üzerinden yapmış olduğunuz amme hizmeti için size teşekkürlerimi arz ederim.

    Bazı sorularım olacak;

    1- hocam analoji yapacak olursak Ak Parti markası bi giffen malı mıdır:)

    2- hocam hazinede roll overlar %110 lara çıkmış diyorlar bu oran nasıl yorumlanmalı

    3- maalesef yaşanan menfur darbe girişimi sonrası gerek kamuda gerek özel sektörde birçok iyi yetişmiş insan -bazısı haklı bazısı haksız gerekçelerle- işsiz kaldı. Ben bunu HDP ye oy veren herkesin teror orgutu uyesi suclamasına maruz kalmasına benzetiyorum. Bu durum ekonomi anlamında ülkeyi nasıl etkiler?

    4- son dönemde yaşanan varlık barışı ve vergi barışı uygulamaları devletin likidite sıkıntısı yaşadığını mı göstermektedir. Özellikle dünya da kara para aklama maliyeti ortalama %12 iken ülkemizde %3 ile bu imkanın tanınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz??

    Bu konulardaki cevaplarınızı merakla bekliyorum, cevaplarsanız minnettar kalırım.

    Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  66. Hocam merhaba. Bir yılın enflasyon oranı olarak aralık sonu seçilse ortalama enflasyon kullanmak daha mantıklı değil mi? Sizce hangisi gerçek enflasyon?

    YanıtlaSil
  67. Mahfi hocam iyi akşamlar. konu dışı bir sorum olacaktı yardımcı olur musunuz? Hocam verdiğiniz kitap önerilerinden yola çıkarak G.Mankiw'in Makroiktisat kitabını okuyorum.Bu kitaptan önce sizin Makroiktisat kitabını bitirdim(mukemmel bir kitap olduğunu belirtmeden geçemeyeciğim ellerinize sağlık)Hocam Mankiwde bazı iktisadi işlemler ters gidiyor sizden öğrendiklerime göre. Örneğin 1.örnek:Döviz kurundaki artış ihracatı düşürür. 2.örnek:para arzı artışı döviz kurunu düşürür gibi ifadeler var ve bütün grafiklerde ona göre çizilmiş. ama sizin kitabınızda yukarıdaki örneklerin tersi geçerli. Hocam anladığım kadarıyla Mankiw genel değil de ABD ekonomisine göre anlatmış. döviz kuru artması Mankiwde 1dolar=3tlden 1dolar=2tlolması iken bizde 1dolar=4tl olması. hocam sizden öğrendiklerimi Mankiw allak bullak yaptı.sizden öğrendiklerimle kalsaydım keşke. şimdiden yardımlarınız için teşekkürler Hocam.

    YanıtlaSil
  68. Mahfi Hocam saygıyla takip ediyorum sizi...Açıkcası her yoruma cevap vermeniz ve dikkate almanız,mütevazılığınız ile işinizi en iyi biçimle yapmanızın doğru orantısını da genç bir iktisatçı olarak feyz alıyorum.Bir rol modelsiniz adeta.Bu bloğunuz için çok teşekkürler,kitaplarınız için de fakat bloğunuzun gündemle ilişkisi olması bir tık öne alıyor kendini bizim için çok değerli fakat bazı yersiz yorumlara üzülmüyor değilim...Hayatınızda başarılar,daha güzel bir Türkiye tabloları görmek umuduyla saygılar Mahfi Hocam...

    YanıtlaSil
  69. Saygideger hocam selam ve saygilar. Yazilarinizi yeni okumaya basladim ve zevkle devam edecegim. Son yillarda bir kac ulkede is dunyasindan gelen Cumhur baskani ve Basbakanlarin is basina geldigine sahit olduk. Ornegin Endoneya 2014 yilinda partili Cumhurbaskani Jokowi is adami kokenli. ( Endonezyada partili cumhurbaskani var) . 10 yildir Endoneyada yasiyorum ve gozlemledigim kadari ile Jokovi doneminde iyiye gidis oldugu kanisindayim. Jokovi ülkedeki sorunlar üzerine gitme konusundaki kararlı ve reformcu bir goruntu ciziyor. Hindistan Başbakani Narendra Modi’nin de iş dünyası içinden geliyor.Hindistanda neler oluyor bilemiyorum. Son olarak Trump da is dunyasindan, hemde basarili bir is adami. Soylemlerine bakilirsa sira disi bir Amerikan baskani olacak. Ekomik anlamda Amerikada neler yapacagini merakla bekliyorum. Soyledigi gibi ekonomik buyumeyi iki katina cikartabilecek mi? Diger bir konu Trans Pasifik İşbirliği Anlaşması (TPPA). Trump bu anlasmayi bitircegini soyledi. Amerikan burokrasisi veya derin devleti Baskan Obamanin onem verdigi TPPA konusundaki Trumpin iptal etmek istemesine musade edip etmeyecegini gorecegiz.

    Trump basarili olursa diger Ulkelere ornek olabilir ve yeni bir trend yaratabilir. Basarili olmaz ise a Amerika bir 5 yil kaybetmis olur.

    Sizce hangisini tercih edersiniz is dunyasi kokenli mi yoksa normal burakrasi veya parti mekanizmalarindan gelen Cumhurbaskani/ Baskan mi? Tesekkurler.

    YanıtlaSil
  70. Sayın Eğilmez,
    Öncelikle güzel yazılarınız için teşekkürler. Sorum şu: Commerzbank dün bir değerlendirme yayımladı ve Türk ekonomisinin batmakta olduğunu, 3.çeyrek küçülmenin aslında %4,5 olduğunu rapor etti. Bu konudaki fikrinizi belirtebilirseniz çok sevinirim. Saygılar...

    YanıtlaSil
  71. hocam 2017 yılı için varsayımlarınız ve tahminleriniz olacak mı? bir de altın için daha zaman var demiştiniz ne kadar daha zaman var hocam? 2017 sonu ideal midir?

    YanıtlaSil
  72. Hocam Kemal Yıldırım'ın Makro kitabında vadesiz mevduata 30'lardan 70'lere kadar faiz verilmezken artık veriliyor,Türkiye'de ise her dönem veriliyordu deniyor.
    Benim bildiğim vadesiz mevduta faiz verilmez. Acaba var mı böyle bir şey?

    YanıtlaSil
  73. hocam, önümüzdeki yıl euro/dolar paritesinin abd ve ab ekonomisindeki enflasyonist eğilimlerdeki farklılıklara binaen biraz daha daralabileceğini ve bugünkü paritenin de altında olabileceğini düşünüyorum. ve bunun da etkisiyle ab euro bölgesinin özellikle sanayileşmiş ekonomilerinin ihracatlarını artırabileceklerini düşünüyorum ki bu da büyüme ivmelerini biraz daha yukarıya çekebilir. ancak hocam, kanaatimce ab ekonomisinin yine de ortalama büyüme ortalamasının %1,5 in üzerine çıkmasının ancak 2018 itibariyle olabileceğini düşünüyorum. malum ab ekonomisi 2008 krizi ile adeta U şeklinde bir krize girdi ve hala U nun alt kısmında yatay seyre devam ediyor fakat sonuna geldi gibi çıkışa geçmeye hazırlanıyor gibi. resesyonu hafiflettiler ancak %2 büyüme ortalaması ve %2 enflasyon için iç talep artışını da yaratabilmeleri gerekiyor sanırım zira küresel ekonomide dış ticaret hacmi daralma trendine gitmeye başlıyor ileride hedefe ulaşmak için ab olsun hatta çin olsun g.kore olsun kısacası dış talep ağırlıklı büyüyen ekonomiler toplam talepteki içsel hacmi de artırmalılar aksi halde büyüme güçleri ciddi zayıflama yaşayabilir. ne dersiniz hocam tasarruf fazlası olan ekonomiler biraz tasarruflarını azaltıp dış talebe bağımlı büyüme özelliklerini törpüleyerek iç taleple dengelemeyi başarabilirler mi?. saygılar..

    YanıtlaSil
  74. hocam öncelikle saygılarımı sunuyorum. fed 2017 genelinde açıkladığı biçimde faiz artırımları yaparsa ülkemizde dolar değerlenme yaşar mı?. cevabınız evet ise; türkiye ekonomisi 2017 yılında negatif büyüme yani daralma yaşayabilir mi?. saygılar...

    YanıtlaSil
  75. Hocam, fırsat buldukça bloğunuzu zevkle takip ediyorum. iyi ki varsınız. Çok güzel bir platform.
    Geçtiğimiz günlerde Daron Acemoğlu'nun 'Ulusların Düşüşü' kitabını okudum. Yazılanların büyük kısmı çok mantıklı geldi. Epey etkilendim. izin verirseniz bulunduğumuz duruma dair birkaç yorum/önermeyi bloğunuzda paylaşmak isterim.
    'Atatürk, Cumhuriyetle beraber nasıl Napolyon Batı Avrupa'yı hem siyasi hem de ekonomik kurumlar tarafında mutlakiyetçi/sömürücü kurumlardan eşitlikçi/kapsayıcı kurumlara dönüşümüne öncülük ettiyse, bizde de aynı dönüşümü başlatmış olmasına rağmen, maalesef hem siyasi hem de ekonomik kurumlarımız bir türlü bu dönüşümü tamamlayamamış. Gelişmiş dünyada başlangıçta siyasi dönüşüm ekonomik dönüşüme izin verip onu teşvik ederken, gelişen kapsayıcı ekonomik kurumlar demokrasinin gelişimine ön ayak olup birbirlerini besleyen verimli döngüler oluşturmuşlar. Bence bizde siyasi taraf biraz ilerlese bile ekonomik taraf sömürücü yönünü hiç kaybetmediği için siyasi tarafın gelişimini destekleyemiyor.
    Bugün geldiğimiz noktada yüksek tüketimin ve verimsiz yatırımların sebep olduğu dış borç stoku birde artan jeopolitik riskler eklenince siyasi alandaki dönüşümü tamamen tersine çevirme riskinin gittikçe artırdığından endişe duymamak imkansız. Tarihte benzer birçok ülkede,topluma ölüm gösterilip, sıtmaya razı edilmiş. Umarım biz farklı bir noktadayızdır.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!