Trump'dan Bu Yana TL'nin Negatif Ayrışması
Donald Trump’ın ABD Başkanı
seçildiği günün akşamı ile 2016 yılının sonuna kadar geçen sürede Dolar prim
yaptı. Bunun temel nedenlerinden birisi Fed’in faiz artırımlarını
sıklaştıracağı beklentisi diğeri de Trump’ın Başkan olduktan sonra uygulayacağını
açıkladığı politikaların kapsamıydı.
Donald Trump’ın Başkanlık
koltuğuna oturtmasından bir süre sonra dediklerini yapamayacağı yolunda bir
inanç oluşmaya başladı. Fed’in faizleri artıracağı beklentisinin yanına bilanço
küçültme beklentisi de eklenmesine karşın Dolar prim kaybetmeye yöneldi. Trump
ile ilgili beklentilerdeki olumsuzluklar son dönemlerde makamını koruyup
koruyamayacağına kadar gelince Dolar iyiden iyiye değer kaybına uğradı. Bu
durumu Trump’ın seçimi kazandığı günden bugüne Dolar Endeksinin (Doların Euro,
Yen, Sterlin, İsviçre Frangı, Kanada Doları ve İsveç Koronası’na karşı değerini
ölçen endeks) izlediği seyri gösteren aşağıdaki grafikten görebiliriz:
Grafikten görüleceği gibi Trump’ın
seçimi kazanmasından sonra yükseliş eğilimine giren Dolar Endeksi sonrasında
düşüşe geçiyor. Arada bazı sıçramalar yapsa da genel eğilimi iniş yönünde oluyor.
Fed’in faiz artırmasına ve bilançoyu küçülteceğini açıklamasına karşın bu değer
kaybını Trump’a karşı oluşan olumsuzluklardan başka bir şeye bağlamak pek mümkün
görünmüyor.
Aşağıdaki tablo Dolar Endeksini, Ticaret
Ağırlıklı Dolar Endeksini (USD TR.W. Endeksi, ABD’nin en önemli ticaret
ortaklarının para birimlerine göre oluşturulmuş Dolar endeksi) Dolar Euro
paritesini ve Dolar TL kurunu Trump’ın seçimi kazandığının belli olduğu akşam
değerleriyle bugünkü değerler olarak kıyaslıyor.
8 Kasım 2016
|
17 Temmuz 2017
|
Fark (%)
|
|
USD Endeksi
|
97,9
|
95,2
|
-2,7
|
USD TR.W. Endeksi
|
123,3
|
121,9
|
-1,4
|
USD / Euro
|
0,916
|
0,872
|
-4,8
|
USD / TL
|
3,165
|
3,532
|
+ 11,6
|
Dolar, Dolar Endeksini oluşturan
6 para birimine karşı, Trump’ın seçimi kazandığı günden bugüne iniş ve çıkışlar
yaşamış ve bugün itibariyle yüzde 2,7 değer kaybetmiş bulunuyor. Ticaret
ağırlıklı Dolar Endeksi esas alındığında Dolar, ABD’nin ticaret ortaklarının
para birimlerine karşı yüzde 1,4 değer kaybetmiş görünüyor. Doların, aynı
dönemde Euro’ya karşı yüzde 4,8 değer kaybı yaşadığı anlaşılıyor. Bütün bu
kayıplarına karşı Dolar bu dönemde Türk Lirasına karşı yüzde 11,6 değer
kazanmış durumda bulunuyor.
Meseleye yılbaşından itibaren
kırılgan beşli ülkelerinin para birimleri açısından bakarsak karşımıza
aşağıdaki grafik çıkıyor.
Grafiğin bize gösterdiği gerçek
şudur: Yılbaşından bu yana kırılgan beşlinin dört üyesi Brezilya, Endonezya,
Güney Afrika ve Hindistan para birimleri Dolara karşı değer kazanmış sadece
Türk Lirası Dolara karşı değer kaybetmiştir.
Bu resme baktığımızda iki yoldan
birisini seçebiliriz: (1) Türkiye 2016 ortasında yaşadığı darbe girişimi
nedeniyle zemin kaybettiği için böyle bir durumla karşı karşıyadır deriz ve bir
şey yapmayız. (2) Dış dünyada durum gelişmekte olan ekonomilerin lehine döndüğü
halde Türk Lirası yeterince toparlanamamış demek ki bizim ilave bir şeyler
yapmamız lazım deriz ve bir şeyler yapmaya girişiriz.
Türkiye şu ana kadar ilk yolu
seçti ve pek bir şey yapmadı. Bence ikinci yolu seçip bir şeyler yapmamız ve
Türk Lirasını pozitif ayrıştıracak adımları atmamız gerekiyor. Bütün mesele o “bir
şeylerin” nasıl bir şeyler olacağı. Sanırım zurnanın zırt dediği yer orası. Çünkü
yapısal reform herkesin ağzında ama ne yazık ki herkes yapısal reformu farklı
anlıyor. Önce bunun üzerinde uzlaşmak lazım. Hoş Anayasası üzerinde uzlaşamamış
bir toplumdan bunu beklemek de ne derece doğru olur bilemiyorum.
Hocam merhaba. Bazı makalelerde tüketim ithalatı artışı büyümeye yol açar diyor. Halbuki tüketim ithalatı büyümeye etki yapmaz diye biliyorum. Belki sermaye malı ithal etmek için gelecek dönemler için büyümeyi artırabilir ama tüketim ithalatı bir etki yaratmaz değil mi?
YanıtlaSilHaklısınız.
SilHocam, arkadaşın bahsettiği olay şöyle olabilir mi; tüketim ithalatı artışı ülke içi tüketimi artırır böylece ülke içi tüketim miktarı artar bu da göstermelik olarak büyümeye sebep olabilir.
SilEkonomi politikası kitabınızda da öneminden bahsettiğiniz 'beklentilerin' uygulamadaki önemi.
YanıtlaSilHocam kusura bakmayın birkaç kez sizi rahatsız ettim ama soruma tam cevap alamayınca içime oturuyor gibi oluyor :) Şimdi hocam gevşek maliye politikası uygulamakla gevşek maliye politikası uygulamak arasında enflasyon ve para değerini etkilemesi açısından ne gibi farkları var? Yani hangisi neyi daha çok etkiler?(Bu ülkenin bütçe fazlası verdiğini ve borçlanma yapmadığını varsayalım.)
YanıtlaSilSoruda bir hata var biri gevşek öteki sıkı mı olacak yoksa
Silbiri maliye öteki para mı olacak?
Soruda bir hata yok ise cevap ikisi de aynı ölçüde etkiler olacak sanırım.
SilHocam hata yok, ikisinin farkını soruyorum uygulanırsa ikisi ne ölçüde farklı etkiler diye soruyorum. Umarım cevaplarsınız.
SilBu arada hocam biri para diğeri maliye olacak pardon.
SilBir önceki yazıda vermiş Hoca,aynı sorunun cevabını. Bknz: 15 Temmuz 2017 18:26
SilHocam sanırım tek amaç iktidarda kalmak galiba yöneticilerin en ciddiye aldığı konu seçimi ne zaman yaparız nasıl kazanırız. Yıkılmasın diye orasına burasına destek atılan ahşap ev gibiyiz yangın çıkmaz umarım.
YanıtlaSilErdoğan'ın hayal kırıklığı!.. - http://bndl.tw/R2mNMPIY
Silgidiyor bakalım nereye kadar gider tüm türev piyasalar yükseliyor bu neye işaret onu yazsana
YanıtlaSilEğer türev piyasalar sıcak parayla hızla yükseliyorsa bu da işlerin pek parlak olmadığının, birilerinin üzerimizden para kazandığının bir göstergesi olabilir.
SilDevlet memurlarına bir tavsiyeniz varmı hocam ekonomik gidisat hususunda
YanıtlaSilYok
Sil:))
SilHocam merhaba öncelikle elinize ve düşüncelerinize sağlık sizi yaklaşık dört seneden beri takip ediyorum ve yazılarınızı okuyorum size bi sorunumdan bahsetmek istiyorum ben iktisat mezunuyum iyi bir mezuniyet derecesi ile okulu bitirmeme rağmen iş bulamıyorum çalışmak zoru da olduğum için garsonluk yapıyorum ama ben kendi alanımla ilgili çalışmak istiyorum ama maalesef iş yok bu konuda bana yol gösterir misiniz ?
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilMaalesef o kadar fazla iktisat ve iktisadi ve idari bilimler mezunu var ki sizin durumunuzda çok kişi var. Gereksiz yere bu bölümleri çoğalttı sitem şimdi mezununa iş yok. Yapılabilecek tek şey sıfırdan başlayıp en az bir yıl yeniden ders çalışmaktır. İktisatın yanında finans, hukuk ve muhasebe çalışıp özel sektör ve kamu sektörü sınavlarına girmekten başka çare yok.
Enseyi karartma..Herhangi bir yerden basla ve kendi isini kur. Zengin olunca alayli bu bi sey anlamaz diyemesinler.
SilHocam merhaba , bir sorum olucak.
YanıtlaSilEnflasyon ve işsizliğin beraber görüldüğü bir ülkede keynese göre birbiriyle çelişiyor uygulanacak politikalar , bu durumda en mantıklı çözüm enflasyon odaklı politika olarak daraltıcı maliye politikası uygulayıp faiz oranlarının düşmesi ve bunun sonucu özel yatırım artması ile uzun vadede işsizliğinde azalıcağını beklemek midir ? (Kısa vadede işsizlik daha da artsada)
Evet bence budur. Bazıları tersini seçebilir, yani enflasyonu artırmayı göze alıp ekonomiyi büyütmeyi. Orası siyasetçinin karar alanı. İktisatçı, siyasetçiye bir taşla iki kuş vurmanbın pek mümkün olmadığını anlatmakla yükümlü.
SilBilime, yeni bişeyler üretmeye, keşfetmeye ayıracağımız zamanı bence haddinden fazla siyasete ve politikaya ayırıyoruz. Artık şu inşaata ve gereksiz siyasi miting masraflarına giden kaynakları kısarak, sanayi ve teknolojiyi geliştirebilecek ve üretebilecek tarafa ağırlık vermemiz gerekiyor. Ülkede kaç kişinin Endüstri 4.0'dan haberi vardır?, daha yeni şekillenen bir sistem bunu diğer gelişmekte olan ülkelerden önce alıp kullanmamız öğrenmemiz elzem diye düşünüyorum.
YanıtlaSilSokaktaki gençlere sorsan bu elinizdeki telefon nasıl çalışıyor, içinde donanımlar nasıl yapılmış diye çoğu kişi cevap veremez, çünkü gençlik merak etmiyor artık bu nasıl yapılmıştır acaba diye; tamamen her söylenene inananan biatçı bir kafa yapısı oluşmaya başladı ne yazikki kimse sorgulamıyor, sorgulama gereği hissetmiyor. Amerika, Japonya yapmış işte bizde kullanıyoz diyor, ardından bak parti il teşkilatı yeni resim video göndermiş boşver sen bak nasıl da çakmışlar lafı diye birbirinin egosunu okşayan kelimeler kuruyorlar. Hangi parti olursa olsun, gereksiz bir kutuplaşma oluştu ülkede.
Biz video izlemeye devam ettiğimiz sürece, gelişmiş ülkeler daha yüksek çözünürlüklü filmler videolar çekecekler, daha sonra elinizdeki tvler, teller bu videoları oynatamıyacak çünkü donanım mikroişlemci,video kartı yetersiz kalacak, sonra diyeceklerki bak biz yeni bir tv,tel ürettik işte bu cihaz o videoları çalıştırabiliyor, hemen al kaçırma. Bir zamanlar HD vardı, arkasından FullHD oldu, sonra da UHD oldu.
Gençlik senin telefonda parmak izi okuyucu yokmu benimkinde var diye hava atar arkadaşına ama ya bu yazılım nasıl çalışıyor acaba diye bir kere sormaz kendine, biraz araştırsa bunun aslından Görüntü işleme(Image Processing) denen bir teknikten geliştirildiğini görecektir...
Ya bu web sayfasını açtığımda google'nın reklamları hep benim hoşlandığım şeylerden geliyor neden acaba diye sormaz kendine, google yapmış, amerika yapmış adamlar amma yapmış der, biraz araştırsa aslında google'ın senin arama motoruna yazdığın keywords'leri ip adresin ile eşleştirerek senin en çok arattığın kelimeler ile alakalı reklamları göndermesinden kaynaklandığını görür, aslında arkada Neural Network ve Deep Learning algoritmalarının çalıştığını görür biraz araştırsa.
Tankların üstüne çıkıp durdurduk diye övünürler, yeni bir proje olan ALTAY tankının motorunun neden Ukrayna'dan alınacağını araştırmaz, acaba bu motoru ülke içinde yapma potansiyeli varmıdır diye sormaz kendine, neden Türk traktör, Tümosan, Otokar, BMC gibi kurumlarda üretilemediğini sorgulamaz.
Benim arabada euro5-euro6 motor var deyip hava atar karşısındakine, o neki nasıl bir teknoloji desen cevap veremez, biraz araştırsa common rail sistemi nedir, wastegate nedir, intercooler, aftercooler, SCR(NOx) sistemi nedir öğrenecek aslında euro 5 denen şeyin bu sistemlerin toplamı olduğunu görecek.
Ama bence sorun burada zaten, yıllardır milletimizin sorgulama, bu neden böyle oluyor diye düşünme yeteneği bilinçli bir şekilde köreltildi bana göre gereğinden fazla siyaset ile, "Senin düşünmene kafa yormana gerek yok biz senin yerine en iyisini düşünür sana söyleriz" kültürü oluşturuldu. Nedensellik, Sorgulama yokedildi!
Bence çok acilen bişeyler yapmalıyız, inşaat sektörünü yavaşlatıp, eğitim, sanayi ve tarım alanına yönelmeliyiz. Özellikle teknolojiye yönelik eğitim (donanım, yazılım) alanında, ilk başlarda Endüstri 4.0'ı üreten bir ülke olamasak bile en azından onu kullanabilecek seviyede elemanların acil yetişmesi gerekiyor.
Trump, argemizde ürettiğimiz yeni teknolojileri dünyaya daha fazla satabilmek için doların değeri düşürmeliyiz diye düşürüyordur belki, belkide bu bilinçli yapılan bir operasyondur kim bilir...
Hocam saygılar.
Katkı için teşekkür ederim. Son cümledeki espritüel yaklaşım da çok hoş. Aslında öyle olmasa da sonuç olarak buna yol açsa bile işe yarar bir şey olurdu.
SilHaydar beye Trump yorumu dahil kelimesi kelimesine katılıyorum.
SilHocam yazı için teşekkürler elinize sağlık.
Haydaar beğ uçmuş !
SilYazılım cizilim teknoloji vs. demiş?
Ancak protein almadan gafa nasıl bascek hiç deinmemis ! Et 55-60 tele Oliver mis ! Yazılım dan cizilimden önce geske hayvancılık tarım bitmeseydi!?!?...
Haydar Bey, çok doğru tespitler. Sadece bir fikrimi paylaşmak istiyorum.
SilDediğiniz gibi Endüstri 4.0 bir teknoloji değil, üretiminizi daha verimli hale getirmek için kullanılan bir yöntemdir. Bunu kullanmak için fabrikalarınızın hatrı sayılır çoğunluğunun üretimde ve teknolojide belli bir seviyeyi geçmiş olması gerekir. Türkiye, bunu kullanmaya çalışmak için çaba sarfetmek yerine ileri teknoloji ürünlerin üretimini çoğaltacak hamleler yapmalıdır. Bunun için de Endüstri 4.0'a ihtiyaç bulunmuyor. Dediğiniz gibi, bunun için sorgulayan beyinler yetiştiren bir eğitim sistemi gerekir. Biz, ne yazık ki, Endüstri 4.0'ı yaygın olarak kullanabilecek seviyede değiliz. Hatta, şu anda üzerinde yoğun olarak uğraşmak beyhudedir. Öncelikle tüm ülkede üretim anlayışımızı bir üst seviyeye taşımalıyız.
Ayrıca, et önemlidir ama bu beyinleri yetiştirmek için illa ete gerek yoktur. Patatesle, pirinçle de olabildiğini tarih göstermiştir. Millet olarak parayı bulunca istersek diğerleri gibi 500-600 teleye havyar da yeriz :)
Selamlar saygılar,
Gürcan
Haydar bey ve unknown cok guzel ozetlemissiniz. Politikadan uzak duralim fakat ulkenin duzelmesi icin koltuk sevdasindan vazgecmek gerekiyor. Cem Karaca ne guzel demis:
Sildüştüm mapus damlarına öğüt veren çok olur, toplasam o ogutleri burdan koye yol olur.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Silkapitalizm önce sanayi verimliliğini kaybetti ve özellikle batı kapitalizmi yaşlandı. aslında 20 yıl öncesine nazaran daha az üretiyor fakat tüketim doygunluğu ve demografik yaşlanma gibi nedenlerden dolayı ürettiğinden azını tüketiyor bu yüzden de başta japonya-ab olmak üzere gelişmiş kapitalistler eskisi kadar güçlü iktisadi büyüme ivmesini yakalayamıyorlar. bu nedenle de son 25-30 yılda kapitalizm kuvvetli biçimde finansallaştı. küreselleşme dediğimiz de esasen paranın deregülatif biçimde her yere akabilmesiydi ve bunu küresel sermaye ulus devletlere kabul ettirdi. bu ulus devletler için kötü oldu zira devletler küresel sermayedarlara giderek daha fazla bağımlı hale geldi ve bor batağına saplandı. en önemlisi 1971 de nixon abd de doların arkasındaki %40 lık altın desteğini de tamamen kaldırınca başta dolar olmak üzere aslında kağıt paranın değer depolama ve meta olma özelliği giderek kaybolmaya başladı. bugün birçok ülkenin merkez bankası parasını çoğunlukla dolara endeksli olarak basmakta ve emisyon yapmaktadır. bu diğer para birimlerinin de değersiz ve yozlaşmış olmasına neden olmaya başladı. para ekonomisinde eğer para reel iktisadi tabanda yığılımlanmadan çok finansal tabanda yığılımlaştırılıyor ise para değer değil kendi kendisini yeniden klonlamaktadır diyebiliriz ki son 30 yılda bunun çok artmış olduğunu görmekteyiz. dolayısıyla da tüketim-üretim döngüsü giderek destabilize oluyor ve enflasyon-faiz-kur gibi makro iktisadi parametrelerde istikrar kurulamıyor ve krizlerin zeminleri de döşenmiş oluyor. özellikle de piyasalardaki para sirkülasyonun bizim gibi ülkelerde genel olarak %97 sinin bankaların yarattığı kaydi paradan oluşması ve sadece emisyonun %3 ünün merkezin bastığı paradan oluşması bankalara vatandaştan adeta gizli haraç veya vergi gibi kaynak aktarımını da sağlamış oluyor ve üstelik de senyoraj gelirlerinin de ciddi bir kısmı rezerv bankacılığı üzerinden bankacılık sistemine geçmiş oluyor. para ekonomi artık genel ihtiyaçları karşılamaktan uzaktır. 2008 krizi para tabanlı ekonomik sistemin artık ölüme doğru gittiğini göstermesi açısından önemlidir. artık dünyanın yepyeni bir iktisat teoremine şiddetle ihtiyacı vardır. bunu 2010 da yakın arkadaşlarıma da söylemiştim ve artık 2020 li yıllarda bilgi tabanlı iktisadi bir sistemin doğmasının mümkün olabileceğini söyledim. bunu 2 yıl önce erkan öz de belirmiş ve ciddi bir şekilde ' büyük finansal tufan ' isimli kitabında anlatmaya çalışmış. ilerleyen süreçte üretim organizasyonlarını para sahiplerinden çok bilgi sahipleri yapabilecektir. mesela bugün banka şubesine gitmeden internetten birçok işlemi evimizde bilgisayarımızdan yapabilir hale geldik. internetten tasarım yapıp indirerek üç boyutlu yeni nesil yazıcılarla somutlaştırmaya başladık. önceden herşeyin öngörülebilir ve hesaplanabilir-test edilebilir olduğunu düşünüyorduk fakat giderek artan bireysellik görecelilik kavramını ön plana çıkarmaya başladı ki bunun zamanla bireysel algılara dayalı üretim modelini doğurması sürpriz olmayacaktır. kitlesel üretim ve tüketim yerini giderek daha bireysel üretim-tüketim döngüsüne bırakabilir. 300 dolarlık bir üç boyutlu yazıcıyla 1500 dolarlık bir değer üretilebiliyor dünya. mesela bugün 6 trilyon dolarlık bir işçilik maliyeti var dünya ekonomisinin ancak bunun ilerleyen yıllarda 1,5 trilyon dolara düşürülebileceği hesaplanıyor. panasonic bir yılda üretebildiği televizyon miktarını, üretimin aşamalarına robotları kattığında 7 ayda bile üretebilir hale getirdi. verimlilikte devasa artışların yapılabileceği hesaplanıyor şimdilerde!. robotlar acıkmazlar, şikayet etmezler bu yönüyle olumlu olabilir fakat sorun şu ki; robotlar üretirken tüketmezler yani alış veriş yapmazlar araba ev satın almazlar...yani üretim-tüketim döngüsü için makro-mikro temelde sağlam bir bilgi tabanlı iktisadi teorem kurulmalıdır. bugün dünya sanayi 4.0 gibi bir devrimden söz ederken biz ise günlük planların birbirimizi yemenin rantın ötekileştirmenin çabasındayız. çünkü asla cumhuriyetin vatandaşı olamadık bunu da 16 nisanda fazlasıyla gösterdik.
Silbilgi tabanlı iktisat modeliyle soyut değerlerin somut değerler haline getirilip piyasalaşacağını görebiliriz ileride. şöyle düşünün insan ruhu soyuttur fakat onu ete ve kemiğe büründürüp somut bir varlık haline getirmek gibi bir organizasyon bütünü bilgi ekonomisi. fordist üretim yerini giderek bu tip üretim modeline bırakacak gibi görünüyor. kapitalizm doğal sınırlarına fazlasıyla ulaştı ve ilerleyebileceği bir yer kalmadı gibi!. enformasyon çağı beraberinde enformasyonizmi yani bilgi kapitalizmini getirebilir ve köklü bir kapitalist anlayış değişimi yaşayabiliriz ve esasen tüm dünyanın buna ihtiyacı var fakat enformasyonist tabanlı iktisadın olası defoların iyi belirlenip nötralize edilmesi de elzemdir..
SilBundan sonra cılk bir meclisle karşı karşıyayız.
YanıtlaSilhttp://t24.com.tr/yazarlar/yalcin-dogan/sirada-meclisin-sesini-kismak-var,17710
"cılk" heryerde kullanılan bir tabir değil nerelisiniz merak ettim :)?
Silhalk ağzında sözünü tutmayan, sözünün eri olmayan anlamında bir kelime. Sözlüğe bakıp öyle kullandım. Ben "sözünü tutmayan" anlamında kullanmıştım. Benim böyle ilginç şeylerim vardır. Bu arada ben uzaylıyım (:
Silcılk ve sözünü tutmamış nasıl birbirini karşılıyor anlamadım. Bizim buralarda cım cılık olmak ; aşırı ıslanmış manasında kullanılır. Cılk da formu bozulup aşırı sulu yumuşak olmak manasındadır.
SilSiz nereden bakıyorsunuz bilmiyorum ama benim elimde kaliteli sözlük var oradan bakıyorum. Siz Türk Dil Kurumunun sitesine bakın.
Sil9 yaşında üniversiteye girmek, 12 yaşında profesörlük nasıl oluyor diye soruyorum!
YanıtlaSilhttp://www.sabah.com.tr/yazarlar/oguz/2017/07/18/tersine-beyin-gocune-hazir-miyiz
Merhaba Hocam, elinize sağlık. Merkez Bankası parasal sıkılaştırma yapar iken, eş zamanlı olarak mali genişleme yapılmasının etkileri ne olabilir?
YanıtlaSilHocam, ekonomi bu durumda iken borsa nasıl rekorlar kırıyor? Dolar, Türkiyede de değer kaybediyor. Amaç borsayı bir noktaya getirip, yabancı şirketlerin karlarını sağlayıp sonra çekip gitmesi midir? Borsanın hala ucuz olduğu konusunda yazılar var.
YanıtlaSilTeşekkür ederim
Borsa büyük yatırımcıların ilgi alanı ve geçim kaynağı !...dolar bazında ucuz kaldığı için yükseldi !...borsada gerçekten kazanan küçük birikimli yatırımcı çok az dir ! Bu bizi aldatmasin !....borsa yukuseliyorsa ekonomide eyyyiii algısı ne gadar doğru oda Mahfi hocalik bir gonu:)
SilIstikrar var kardesim tek basina is basina oldugu bir istikrar ortami var. Eskiden koalisyon donemlerinde boyle istikrar var miydi yoktu. Sosyal demokrartlarin odldugu donemde cop daglari ekmek kuyruklari vardi. Simdi ise ipohone kuyrugu var. Herkesin altinda son model araba. Allah bu chp zihniyetine ul;keyi birakmasin fakirin fukaranin elindeki ne varsa alir. Ogrencinin bursunu keser.
SilÇok doğru da işte o iphonelar içini su basmış olan metrobüslerde çalışmıyor, son model arabalar da ne kadar son model de olsa suyun içinde pek gidemiyor.
SilChp degil de sosyal demokrasi, sosyal demokrat derseniz yanlis olani duzeltirsiniz. 2001den sonra neler degisti de hayat farklilasti onu da gorun.
Silne farkeder ha chp ha ulkedeki sosyal demokratlar.
Siliphone kuyruğu ile övünüyor :=)) biz niye üretemiyoruz diye hayıflanmıyor. !!!
SilO öcü gibi gösterdiği sosyal demokratların döneminde iphone kuyruğu olsaydı bu defa övünmek yerine halkımızı gavur malına mecbur kıldı bizim kendi telefonumuzu üretmemizi engelledi. Yakında bunlar ülkeyide emparyalistere satar dermiydi acaba ? Ne dersiniz bunları söyler miydiniz???
Muhalefet yapamiyor diye chpye kizin ama sosyla demokratlara laf soylemek icin bir kez daha dusunun. Ayrica su anki sıkınyının sebebi liberal anlayış. Herkes kendine yontuyor. Halamin kizi olsaydi bir yerlerde ben de is sahibi lurdum ama ben boyle dusunmedigim icin "nasip" olmuyor. Liberal dedik de bunu dini kullanarak yapanlar yapıyor. Ayrica ben insanim kendimi hicbir kategoriye sokmayi sevmiyorum.
SilAdsız19 Temmuz 2017 00:24
SilSizi daha yakindan ilgilendiren bir konu.
Saray'ın anketçisinden "YENİ PARTİ" çıktı... - http://bndl.tw/XuzC8lkl
Kendi deyimiyle ""IPOHONE"" kuyrugundaki istikrarli yasayan Kardese cevabimdir.
SilCHP ne yapmis... AKP ne satmis..
Taruh tarih verecegim iyi oku Heeeeyy ümmet
CHP den baslayalim ... Yil 1923 tür baslangic..
Haydi Bre...
1923 - Cumhuriyet Halk Partisi Kuruldu. (9 Eylül 1923)
1923 - CHP Genel Başkanlığına Mustafa Kemal Atatürk seçildi. (11 Eylül 1923)
1923 - Ankara Başkent ilan edildi. (13 Ekim 1923)
1923 - Cumhuriyet ilan edildi (29 Ekim 1923)
1923 - Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu kuruldu.
1924 - Hilafet kaldırıldı.
1924 - Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) kabul edildi.
1924 - İlköğretim zorunlu hale getirildi.
1924 - Lozan Antlaşması yürürlüğe girdi.
1924 - Gölcük'te ilk tersane ünitesi kuruldu.
1924 - Devlet Demiryolları kuruldu.
1924 - İstanbul - Ankara arasında ilk yolcu uçağı seferi yapıldı.
1924 - Türkiye İş Bankası kuruldu.
1924 - Türk Kadınlar Birliği kuruldu.
1924 - Ankara ilk planlı şehir olarak tanzim edildi.
1924 - Cumhurbaşkanlığı Orkestrası kuruldu.
1924 - Türkiye Tütüncüler Bankası kuruldu.
1924 - İlk milli sigorta Anadolu Sigorta faaliyete geçti.
1924 - Bursa'da Karacabey Harası kuruldu.
1924 - Milli Sahne Ankara'da ilk tiyatro olarak kuruldu.
1924 - Topkapı Sarayı müze olarak ziyarete açıldı.
1924 - Türkiye Cumhuriyeti yazılı ilk madeni para tedavüle çıktı.
1924 - Atatürk'ün önerisiyle ismini de verdiği Cumhuriyet Gazetesi yayına başladı.
1925 - Danıştay kuruldu.
1925 - Türk Hava Kurumu (Türk Tayyare Cemiyeti) kuruldu.
1925 - İstanbul'da Liman İşleri inhisarı kuruldu.
1925 - Osmanlı'da köylülerden alınan Aşar Vergisi kaldırıldı.
1925 - Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü kuruldu.
1925 - Sanayi ve Madenler Bankası kuruluş kanunu kabul edildi.
1925 - 1920'de Atatürk tarafından kurulan Anadolu Ajansı, Anonim Şirkete dönüştürüldü.
1925 - Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu kabul edildi.
1925 - Gazi Orman Çiftliği kurulmaya başlandı.
1925 - Eskişehir Cer Atölyelerinde demiryolu malzemesi üretecekbirimler hizmete girdi.
1925 - Adana Mensucat Fabrikası üretime başladı.
1925 - Türkiye'nin ilk betonarme köprüsü Menderes Nehri üzerine yapıldı.
1925 - İlk Cumhuriyet altını basıldı.
1925 - Adana ve Bergama Müzeleri açıldı.
1925 - Tayyare Cemiyeti'nin katkılarıyla Ankara'da Türk yapımı ilk planör uçuruldu.
1925 - Şeker Fabrikaları kurulmasına ilişkin kanun kabul edildi.
1926 - Demir Çelik Sanayiinin kurulmasına ilişkin kanun yayımlandı.
1926 - Uluslararası saat ve takvim uygulanmasına başlandı.
1926 - Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdi. Kanunla kadın erkek eşitliği sağlandı.
1926 - Türk Telsiz Telefon Şirketi kuruldu.
1926 - Eskişehir Uçak Bakım İşletmesi açıldı.
1926 - Yabancı gemilere tanınan ayrıcalıkları kaldıran Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi.
1926 - İlk şeker fabrikası Alpullu Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1926 - Ankara otomatik telefonu işletmeye açıldı.
1926 - İstanbul'da inşaat demiri üreten ilk haddehane açıldı.
1926 - Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri kuruldu.
1926 - Amasya, Sinop ve Tokat Müzeleri açıldı.
1926 - Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası açıldı. (1950'li yıllarda Adnan Menderes hükümetince kapatılana kadar bu fabrikada toplam 112 savaş uçağı üretildi.)
1926 - Bakırköy Çimento Fabrikası kuruldu.
1926 - Uşak Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1927 - Teşviki Sanayi Kanunu kabul edildi.
Sil1927 - Bünyan Dokuma Fabrikası hizmete girdi.
1927 - Ankara - Kayseri demiryolu açıldı.
1927 - Emlak ve Eytam Bankası kuruldu.
1927 - İstanbul Radyosu yayınlarına başladı.
1927 - Samsun - Havza - Amasya demiryolları açıldı.
1927 - Bursa Dokumacılık Fabrikası açıldı.
1927 - Eskişehir Bankası kuruldu.
1927 - Ankara Arkeoloji Müzesi ve Sivas Müzesi kuruldu.
1927 - Okullarda karma eğitime geçildi.
1927 - İlk basketbol ligi düzenlendi.
1927 - Köy Öğretmen Okullarından ilki Kayseri'de açıldı.
1927 - Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kağıt parası tedavüle çıkarıldı.
1927 - İzmir Müzesi açıldı.
1927 - Ankara'da Çocuk Sarayı açıldı.
1927 - İlk düzenli radyo yayını İstanbul'da gerçekleştirildi
1928 - Laiklik Cumhuriyetin temel ilkesi olarak kabul edildi.
1928 - Anadolu Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı.
1928 - Haydarpaşa-Eskişehir-Konya ve Yenice-Mersin Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1928 - Ankara Çimento Fabrikası açıldı.
1928 - Türk Halkına okuma-yazma öğretmek için Millet Mektepleri açıldı. 1936'ya kadar 16-45 yaş arası yaklaşık 3 milyon kişiye temel eğitim verildi.)
1928 - Ankara Numune Hastanesi açıldı.
1928 - Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü kuruldu.
1928 - Türk Eğitim Derneği (TED) Atatürk'ün koruyuculuğunda Ankara'da kuruldu.
1928 - Türk Vatandaşlığı Yasası kabul edildi.
1928 - İstanbul Bomonti'de Türk Mensucat Fabrikası hizmete girdi.
1928 - Amasya - Zile demiryolu açıldı.
1928 - Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkındaki kanun kabul edildi.
1928 - Malatya Elektrik Santralı açıldı.
1928 - İlk defa Kadınlar Mahkemelerde Avukat olarak görev aldılar.
1928 - Kütahya - Tavşanlı demiryolu açıldı.
1928 - İstanbul'da Üsküdar, Bağlarbaşı ve Kısıklı'da tramvay hatları açıldı.
1928 - Ankara'nın ilk büyük oteli Ankara Palas açıldı.
1928 - Gaziantep'te Mensucat Fabrikası işletmeye açıldı.
1929 - Mersin- Adana demiryolu yabancılardan satın alındı.
1929 - Ankara ile İstanbul arasında telefon konuşmaları başladı.
1929 - Ayancık Kereste Fabrikası açıldı.
1929 - Trabzon Vizera Hidroelektrik Santralı hizmete girdi.
1929 - İstanbul'da Fatih-Edirnekapı tramvay hattı hizmete girdi.
1929 - Anadolu-Bağdat, Mersin- Tarsus Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1929 - Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı.
1929 - Kütahya- Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demiryolları açıldı.
1929 - Deniz Ticaret Kanunu kabul edildi.
1929 - Paşabahçe Rakı ve İspirto Fabrikası hizmete girdi.
1929 - Yeni Türk harfleriyle ilk posta pulları basıldı.
1930 - Ankara - Sivas Demiryolu Hattı ulaşıma açıldı.
Sil1930 - Kadınlar Belediyelerde seçme ve seçilme hakkı kazandı.
1930 - Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası açıldı.
1930 - Ankara'da Ziraat Enstitüsü kuruldu.
1930 - Kayseri - Şarkışla demiryolu açıldı.
1930 - Türkiye Gazeteciler Birliği kuruldu.
1930 - İstanbul Galata Köprüsü'nden 70 yıldan beri alınan köprü geçiş ücreti kaldırıldı.
1930 - Ankara Etnografya Müzesi halka açıldı.
1931 - Bursa- Mudanya demiryolu yabancılardan satın alındı.
1931 - Gölbaşı - Malatya demiryolu açıldı.
1931 - 10 ilde Bölge Sanat Okulları açıldı.
1931 - Çocuk Esirgeme Kurumu kuruldu.
1931 - Tekel Genel Müdürlüğü kuruldu.
1931 - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu.
1931 - Uluslararası ölçü birimleri kabul edildi.
1931 - Türk Tarih Kurumu kuruldu.
1932 - Devlet Sanayi Ofisi (DSO) kuruldu.
1932 - Samsun- Sivas demiryolu açıldı.
1932 - Diyarbakır Tekel Rakı Fabrikası işletmeye açıldı.
1932 - Sanayi Teşvik Kanunu ile toplam 1473 işletme teşvikten yararlandırıldı.
1932 - İzmir Rıhtım İşletmesi yabancılardan satın alındı.
1932 - Türkiye Sanayi Kredi Bankası kuruldu.
1932 - Kütahya - Balıkesir demiryolu açıldı.
1932 - Ulukışla - Niğde demiryolu açıldı.
1932 - Halkevleri açıldı. (1951'de Demokrat Parti-Adnan Menderes hükümetince kapatıldıklarında 478 Halkevi, 4322 Halk Odası vardı.)
1932 - Türk Dil Kurumu kuruldu.
1932 - Türkiye Milletler Cemiyetine üye oldu.
1933 - Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı.
1933 - Sümerbank resmen faaliyete geçti.
1933 - İstanbul - Ankara arasında düzenli uçak seferleri başladı.
1933 - Adana-Fevzipaşa demiryolu açıldı.
1933 - Ulukışla - Kayseri demiryolu açıldı.
1933 - Yerel Yönetimlere finansal yardım için İller Bankası kuruldu.
1933 - İstanbul Üniversitesi kuruldu.
1933 - Zonguldak Yatırım Bankası ve Kayseri Milli İktisat Bankası kuruldu.
1933 - Havayolları Devlet İşletmesi kuruldu.
1933 - Samsun- Çarşamba demiryolu hattı yabancılardan satın alındı.
1933 - Halk Bankası kuruldu.
1933 - Ankara'da Yüksek Ziraat Enstitüsü açıldı.
1934 - Bandırma- Menemen- Manisa demiryolu yabancılardan satın alındı.
Sil1934 - İlk Türk Operası sahnelendi.
1934 - Kadınlar birçok Avrupa ülkesinden önce genel seçimlerde seçme/seçilme hakkı kazandı.
1934 - İzmir -Kasaba demiryolu yabancılardan alınarak devletleştirildi.
1934 - Keçiborlu Kükürt Fabrikası üretime başladı.
1934 - Soyadı Kanunu kabul edildi.
1934 - Turhal Şeker Fabrikası açıldı.
1934 - Isparta Gülyağı Fabrikası üretime başladı.
1934 - Kayseri Uçak ve Motor Fabrikasında yapılan ilk uçağın deneme uçuşu yapıldı.
1934 - Basmane (İzmir) - Afyon demiryolu yabancılardan satın alındı.
1934 - Sümerbank Bakırköy Bez Fabrikasının açılışı yapıldı.
1934 - İlk Süttozu Fabrikası Bursa'da açıldı.
1934 - Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası işletmeye açıldı.
1934 - Demiryolu Elazığ'a ulaştı.
1935 - Haftasonu tatili Cumartesi - Pazar olarak kabul edildi.
1935 - Aydın Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1935 - Amortisman Sandığı kuruldu.
1935 - MTA Enstitüsü kuruldu.
1935 - ETİBANK kuruldu.
1935 - Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. kuruldu.
1935 - Türkkuşu kuruldu.
1935 - İstanbul Rıhtım Şirketi yabancılardan satın alındı.
1935 - Ankara'da troleybüs hattı işletmeye açıldı.
1935 - Fevzipaşa - Ergani - Diyarbakır demiryolları açıldı.
1935 - İlk Arkeolojik kazılar Alacahöyük'te başladı.
1935 - Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası üretime başladı.
1935 - Zonguldak Türk Antrasit Fabrikası işletmeye açıldı.
1935 - Afyon - Isparta demiryolu açıldı.
1935 - Sümerbank Kayseri Dokuma Fabrikası'nın açılışı yapıldı.
1935 - Ankara Mamak'ta Gaz Maskesi Fabrikası açıldı.
1935 - Ayasofya müze olarak ziyarete açıldı.
1935 - Ankara'da Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi açıldı.
1936 - Kabotajın Deniz Yolları İdaresi'ne geçmesi sağlandı.
1936 - Ankara Çubuk Barajı açıldı.
1936 - Motreux Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.
1936 - Çanakkale ve İstanbul Boğazlarında askerden arındırılmış bölgelere Türk askerleri yerleştirildi.
1936 - Ankara'da Devlet Konservatuarı açıldı.
1936 - Edirne-Sirkeci Şark Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1936 - Haydarpaşa Numune Hastanesi hizmete girdi.
1936 - Sümerbank Malatya İplik ve Bez Fabrikası kuruldu.
1936 - İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası hizmete girdi.
1936 - Elazığ Şark Kromları İşletmesi kuruldu.
1936 - İzmir Enternasyonal Fuarı açıldı.
1936 - İzmir Havagazı Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 - İstanbul Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 - SEKA'nın İzmit'teki fabrikasında ilk kağıt üretildi.
1936 - Ankara 19 Mayıs Stadyumu hizmete açıldı.
1937 - Sümerbank Konya Ereğlisi Dokuma Fabrikası üretime başladı.
1937 - Ziraat Bankası Kanunu kabul edildi.
1937 - Kozlu Kömür İşletmeleri yabancılardan satın alındı.
1937 - Çatalağzı - Zonguldak demiryolu açıldı.
1937 - İstanbul Resim Heykel Müzesi açıldı.
1937 - Ankara'da ilk Bira Fabrikası kuruldu.
1937 - Toprakkale - İskenderun demiryolu yabancılardan satın alındı.
1937 - Ankara'da Motorlu Tayyarecilik Okulu açıldı.
1937 - Urfa'da Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği açıldı.
1937 - Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası açıldı.
1937 - Denizbank kuruldu.
1937 - İstanbul ve Trakya Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1937 - Diyarbakır - Cizre Demiryolu açıldı.
1937 - Yozgat Termo-Elektrik Santralı hizmete verildi
1938 - Gemlik Suni İpek Fabrikası açıldı.
1938 - İzmir Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1938 - Ankara Radyoevi hizmete girdi.
1938 - Divriği Demir Madenleri üretime başladı.
1938 - Bursa Merinos Fabrikası faaliyete geçti.
1938 - Murgul Bakır İşletmeleri satın alındı.
1938 - Türk askerleri Hatay'a girdi.
1938 - Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü kuruldu.
1938 - Devlet Havayolları Genel Müdürlüğü kuruldu.
1938 - Eskişehir İspirto Fabrikası açıldı.
1938 - İstanbul Elektrik Şirketi yabancılardan satın alındı.
1938 - Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kuruldu.
1938 - Sivas - Erzincan demiryolu açıldı.
1938 - Giresun'da Fiskobirlik kuruldu.
1939 - Ergani Bakır İşletmesi hizmete girdi.
Sil1939 - Karabük Demir Çelik Kok Fabrikası üretime başladı.
1939 - İstanbul'da yabancıların işlettiği Tramvay Şirketi tesislerini hükümete devretti.
1939 - İstanbul'daki Tünel İşletmesi tüm tesislerini hükümete devretti.
1939 - Bursa ve Mersin elektrik tesisleri devletleştirildi.
1939 - Adana Elektrik Şirketi devletleştirildi.
1939 - Sivas Demiryolu Makinaları Fabrikası kuruldu.
1939 - Aydın'da 4000 köylüye toprak dağıtıldı.
1939 - İstanbul'da İETT kurıldu.
1939 - Fransız askerleri Hatay'dan çıkartıldı, Hatay Türkiye'ye katıldı.
1939 - Karabük Demir Çelik Fabrikası Yüksek Fırınları hizmete girdi.
1939 - Ankara Havagazı Şirketi devletleştirildi.
1939 - Karabük Demir Çelik Boru Fabrikaları hizmete girdi.
1939 - Milli Piyango İdaresi kuruldu.
1939 - Unkapanı Atatürk Köprüsü açıldı.
1939 - İlk Türk denizaltısı Haliç'te denize indirildi.
1939 - Sivas - Erzurum demiryolu açıldı. (Cumhuriyetin ilk 15 yılında yapılan demiryolu 3.000 km.ye ulaştı.)
1939 - Tekirdağ Şarap Fabrikası hizmete açıldı
1940 - Kozabirlik kuruldu.
1940 - Türk Petrol Şirketi kuruldu.
1940 - Köy Enstitüleri kuruldu. (Toplam sayısı 21'i bulan köy enstitüleri 1954 yılında Adnan Menderes Hükümeti tarafından tamamen kapatıldı.)
1940 - İstanbul Radyo İstasyonu hizmete girdi.
1940 - Ereğli Kömür İşletmesi kuruldu.
1940 - Haliçte yapılan İkinci Türk denizaltısı donanmaya katıldı.
1940 - Taksim Gezi Parkı İstanbul'da açıldı.
1940 - Eğitim amaçlı Halk Odaları kuruldu. İlk etapta 141 Halk Odası açıldı.
1940 - Ankara'da Milli Halk Kütüphanesi Açıldı.
1940 - Garp Linyitleri İşletmesi kuruldu.
1941 - Gebere Barajı açıldı.
1941 - Petrol Ofisi kuruldu.
1941 - Türk Hava Kurumu Ankara'da uçak fabrikası kurdu.
1941 - THY Yurtiçi uçuş merkezlerini 11'e çıkardı.
1941 - Elazığ'da Cüzzam Hastanesi açıldı.
1942 - Ankara Etimesgut'ta üretilen ilk Türk uçağı deneme uçuşları yaptı.
1942 - Türk Devrim Tarihi Enstitüsü kuruldu.
1942 - İlköğretim seferberliği başladı.
1942 - Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü açıldı.
1942 - Dalaman ve Hatay Devlet Üretme Çiftlikleri kuruldu.
1942 - Bursa, Denizli, Mersin, Çorum ve Urfa'da Kız Sanat Enstitüleri açıldı.
1942 - İlk büyük Türk ilaç fabrikası Eczacıbaşı İlaç Fabrikası Levent'te açıldı.
1942 - Atatürk Devrim Müzesi açıldı.
1943 - Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsası Kanunu kabul edildi.
1943 - Zonguldak - Kozlu demiryolu açıldı.
1943 - İstanbul'da Atatürk Bulvarı açıldı.
1943 - Ankara'da Gençlik Parkı açıldı.
1943 - Diyarbakır - Batman Demiryolu açıldı.
1943 - Seyhan Regülatörü açıldı.
1943 - Sivas Çimento Fabrikası açıldı.
1943 - İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü kuruldu.
1943 - İstanbul'da Yıldız Parkı açıldı.
1943 - Ankara Fen Fakültesi açıldı.
1944 - Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK) kuruldu.
Sil1944 - İzmit Klor Alkali Fabrikası hizmete girdi.
1944 - İzmit Selüloz Fabrikaları işletmeye alındı.
1944 - Türk Hava Kurumu'nun Ankara'daki uçak fabrikasında 140 eğitim uçağı, ambulans uçakları ve çok sayıda planör üretildi. (Ankara, Kayseri ve Eskişehir'deki Uçak ve Uçak Motoru Fabrikalarının tamamı 1950'li yıllarda Adnan Menderes hükümeti tarafından kapatılmıştır.)
1944 - İzmit'te Gazete ve Sigara Kağıdı Fabrikası açıldı.
1944 - Yeşilköy'de yerli sermaye ile üretilen ilk Türk özel yolcu uçağının denemesi yapıldı.
1944 - Anıtkabir'in temeli atıldı.
1944 - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) kuruldu.
1944 - Mersin Limanı hizmete açıldı.
1944 - Gaziantep Havaalanı açıldı.
1944 - Fevzipaşa - Malatya, Diyarbakır - Kurtalan demiryolu hizmete girdi.
1944 - Sakarya'da Ziraat Alet ve Makinaları Fabrikası üretime başladı
1944 - İzmir'de Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu açıldı.
1945 - Şirketi Hayriye devlet tarafından satın alındı.
1945 - Türkiye Birleşmiş Milletler'e kurucu üye olarak katıldı.
1945 - İskenderun Limanı hizmete girdi.
1945 - Türkiye ilk defa yerli ampul üretimine başladı.
1945 - Balıkesir, Van, Rize, Erzurum, Erzincan ve Çankırı'da lise ve enstitüler açıldı.
1945 - Çiftçiyi ve Köylüyü Topraklandırma Kanunu kabul edildi.
1945 - Ormanlar koruma amacıyla devletin mülkiyetine geçti.
1945 - İstanbul -Londra, İstanbul - Paris uçak seferleri başladı.
1946 - İş ve İşçi Bulma Kurumu kuruldu.
1946 - İşçi Sigortaları Kurumu yürürlüğe girdi.
1946 - İstanbul - Ankara arasında yataklı tren seferleri başladı.
1946 - Ankara Üniversitesi kuruldu.
1946 - Elazığ Tekel Şarap Fabrikası açıldı.
1946 - İstanbul ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti kuruldu.
1946 - Türkiye'nin ilk çok partili seçimleri yapıldı.
1947 - Heybeliada Senatoryumu hizmete girdi.
1947 - İstanbul Açıkhava Tiyatrosu açıldı.
1947 - İşçi ve İşveren Sendikaları Kanunu kabul edildi.
1947 - Palu - Genç demiryolu açıldı.
1947 - Türkiye Dünya Sağlık Örgütüne üye oldu.
1947 - Rize Çay Fabrikası hizmete girdi.
1947 - Eskişehir Demiryolu Takım Fabrikası hizmete girdi.
1947 - İstanbul'da İnönü Stadyumu açıldı.
1948 - Köprüağzı - Maraş demiryolu açıldı. (Açılan son demiryolu hattı oldu, 1950 DP-Adnan Menderes hükümetinden itibaren demiryolu yapımları durduruldu.)
1948 - Çatalağzı Termik Santralı hizmete girdi.
1948 - Türkiye Milli Talebe Federasyonu kuruldu.
1948 - Milli Kütüphane hizmete girdi.
1948 - Ankara Etimesgut'ta kurulan Uçak Motor Fabrikası hizmete girdi.
1949 - Porsuk Barajı açıldı.
1949 - Emekli Sandığı kuruldu.
1949 - Türkiye İnsan Hakları Bildirgesini onayladı.
1949 - Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü kuruldu.
1949 - İstanbul'da Kartal- Yalova araba vapuru hattı açıldı.
1949 - Sümerbank Ateş Tuğla Fabrikası Filyos'ta açıldı.
1949 - Muş'ta Alparslan Devlet Üretme Çiftliği kuruldu.
1949 - Murgul Bakır İşletmeleri üretime başladı.
1949 - Türkiye Avrupa Konseyi'ne kabul edildi.
Not:
1: 1923 - 1950 arasında tüm bu eserler yaratılırken ve yatırımlar gerçekleştirilirken tek kuruş bile borç alınmamıştır. Borç alınmadığı gibi Osmanlı'nın bıraktığı Düyun-u Umumiye borçları da ödenmiştir.
2: 1929 -1932 arası Dünya tarihinde şu ana kadar yaşanan en büyük kriz olan "Dünya Ekonomik Bunalımı" dönemidir.
3: 1939 - 1945 arası tüm dünyanın yıkıma sürüklendiği II.Dünya Savaşı dönemidir. Bu dönemde tüm dünya kana bulanırken ve komşu ülkelerde bile milyonlarca insan ölürken, Türk vatandaşlarının burnu bile kanamamıştır.
Biliyorum.. cok uzun oldu Heeeeyy ""IPOHONE"" kuyrugundaki kardesim. okumayacaksin bile.. onu da biliyorum. Sen sonsuz itaat ve biat icerisinde ecnebinin ürettigi mallarin kuyrugunda efendilerine hizmete devam edeceksin.
SilHaydi.. bir zahmet AKP nin sattiklarini oku en azindan..
AKP nın Sattıkları: 2003 – AKP lideri Tayyip Erdoğan’ın adli sicilini temizleyen yasa kabul edildi. 2003 – SEKA Balıkesir İşletmesi satıldı. 2003 – Taksan Takım Tezgahları Sanayi satıldı. 2003 – TZDK Sakarya Traktör İşletmesi satıldı. 2003 – PETKİM Standart Kimya şirketi satıldı. 2003 – TEKEL Çankırı Kaya Tuzlası satıldı. 2003 – SEKA Aksu İşletmesi satıldı. 2003 – Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası satıldı. 2003 – Ormanların satışını öngeren yasa kabul edildi. 2003 – Kuşadası Limanı satıldı. 2003 – SEKA Kastamonu İşletmesi satıldı. 2003 – Gerkonsan Gerede Çelik Konstrüksiyon Ve Teçhizat Fabrikaları satıldı. 2003 – Trabzon, Dikili Limanı satıldı. 2003 – SEKA Taşucu Tersane Alanı satıldı. 2003 – SEKA Çaycuma İşletmesi satıldı. 2003 – TCDD İzmir Limanı satıldı. 2004 – SEKA Karacasu İşletmesi satıldı 2004 – EBK Manisa Et ve Tavuk Kombinası satıldı. 2004 – ETİ Bakır İşletmeleri satıldı. 2004 – TEKEL Sekili Tuzlası satıldı.
2004 – Bursagaz satıldı. 2004 – ETİ Elektrometalurji satıldı. 2004 – Sümer Holding Bakırköy İşletmesi satıldı. 2004 – Kütahya Şeker Fabrikası satıldı. 2004 – THY’deki kamu hisselerinin %23’ü satıldı. 2004 – ETİ Gümüş satıldı. 2004 – SEKA Ardanuç İşletmesi satıldı. 2004 – Sümerbank Diyarbakır İşletmesi satıldı. 2004 – Çayeli Bakır İşletmeleri satıldı. 2004 – TÜGSAŞ’a ait Gemlik Gübre Sanayi satıldı. 2004 – TEKEL Alkollü İçkiler Sanayi satıldı. (İki yılı ödemesiz 292 milyon dolara alan şirket 2 yıl sonra 920 milyon dolara Amerikalılara sattı. Devlet yaklaşık 600 milyon dolar zarar ettirildi.) 2004 – TEKEL İçki Bölümünün satışının ardından 9 fabrika kapatıldı. 2004 – ESGAZ satıldı. 2004 – ETİ Krom satıldı. 2004 – Tümosan Türk Motor sanayi satıldı. 2004 – İGSAŞ (İstanbul Gübre Sanayi) satıldı. 2005 – Sümerbank Manisa Pamuklu Mensucat satıldı. 2005 – SEKA’ya ait üretim yapan 120 tesisin yıkımı tamamlandı.
Sil2005 – Şeker Kurumu ve İdari Birimleri Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırıldı. 2005 – Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura satıldı. 2005 – SEKA İzmit İşletmeleri satıldı. 2005 – ETİ Seydişehir Alüminyum satıldı. 2005 – TÜGSAŞ’a ait Tekirdağ Depoları satıldı. 2005 – TÜRK TELEKOM (iki yıllık karına) yabancılara satıldı. 2005 - Adapazarı Şeker Fabrikası satıldı. 2006 – TÜPRAŞ satıldı. 2006 – THY’daki kamu hisselerinin %28’i daha satıldı. 2006 – ERDEMİR satıldı. 2006 – Büyük Ankara Oteli satıldı. 2006 – TEKEL Kaldırım, Yavşan ve Kayacık Tuzlaları satıldı. 2007 – TCDD Derince Limanı satıldı. 2007 – Deveci Maden Sahası işletme hakkı satıldı. 2007 – Araç Muayene İstasyonu I ve II. Bölgeleri satıldı. 2007 – TCDD Mersin Limanı satıldı. 2008 – PETKİM satıldı. 2008 – TCDD Bandırma ve Samsun Limanları satıldı. 2008 – Ankara Doğalgaz Üretim’e ait 9 Santral satıldı. 2008 – TEKEL Sigara Sanayi İşletmeleri satıldı.
Sil21. 2008 – TEKEL’in Adana, Malatya, Tokat, Bitlis ve Samsun Sigara Fabrikaları geniş arsalarıyla birlikte yabancılara satıldı. 2008 – TEKEL’in Sigara Bölümünün satışının ardından İstanbul, Adana, Bitlis, Malatya ve Tokat Sigara Fabrikaları kapatıldı. 2008 – Türkiye genelinde 60 Yaprak Tütün İşleme Tesisi kapatıldı. 2009 – Başkent Elektrik Dağıtım satıldı. 2009 – Meram Elektrik Dağıtım satıldı. 2009 – Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker Fabrikaları satıldı. (Bu fabrikalar da sadece iki yıllık karına yabancılara satılmıştır.) 2009 – İller Bankası’nın tasfiyesi için yasa hazırlandı. 2009 – Güneydoğu sınırındaki arazilerin yabancılara satılması için yasa çıkartılmış olup, bu toprakların yabancılara devri için hazırlıklar devam etmektedir. Not: Bu listede yer alan kurum ve işletmelerin büyük bir çoğunluğu özelleştirme adı altında geniş arazileri ile birlikte önce AKP ve cemaat yandaşı kişilere çok ucuza satılmış, onlarda bir iki yıl sonra 4-5 katı fiyatla genellikle yabancılara satmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti bu yolla milyarlarca dolar zarara uğratılmış, AKP ve yandaşları ise devletin üzerinden milyarlarca dolar kazanmışlardır. Bu arada satılan bu kurumlardaki onbinlerce çalışan da sokağa atılmıştır.
AKP bu eserleri satarken bir taraftan da Cumhuriyet tarihinin en çok borçlanan iktidarıdır. AKP döneminde (2003-2009) sadece 7 yılda tüm Cumhuriyet tarihindeki hükümetlerin toplam borçlarından daha fazla borç yapılmıştır (450 milyar TL). Dış borçlar ise 269 milyar dolardır. Diğer taraftan, bu kadar satışa rağmen sadece 2009 yılında AKP hükümetinin bütçesi Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak 52 milyar TL açık vermiştir. Burada bahsedilmeyen daha bir çok kamu kurumunun, ormanların, limanların ve hatta okulların satışı ve tasfiyesi için hazırlıklar yapılmakta ve yasalar hazırlanmaktadır. İşin en acı belki de en trajikomik yanı ise; AKP tarafından satılan, tasfiye edilen veya satılacak kamu işletmelerinin hemen hemen tamamı Tayyip Erdoğan’ın karaladığı ve “CHP iktidarında şu ülkede bir taş üstüne taş kondu mu?, ”,“ CHP’ye soruyorum; Yahu senin bu memlekette dikili bir ağacın mı var? ”, “Bu cibiliyetsiz (soysuz) partinin bu ülkeye hiçbir katkısı olmamıştır ”, “Biz bu CHP’nin cemaziyelevvelini (tüm geçmişini) biliriz, hiç bir eserleri, emekleri yoktur bu ülkede” dediği CHP iktidarında hiç bir borç alınmadan ülkeye kazandırılan eserlerdir
SilInsanlar Kendindeki bozuk zihniyeti kendinden farkli dusunenlere yukliyor. Toplumun zihniyeti bozuk kimse kendini kandirmasin. Kafalar nerde hayaller nerde insanlarin..
Silvefasız milletler yıkılmaya mahkumdur. bir de bilgisi olmayan ama fikri çok olan milletler....
Silsattıklarının yerine gelen paralarla yenilerini kurmaya bile çabalamadılar. babalar gibi sattılar ıphone kuyrukları oluşsun diye!. gerçekten cehaletin ödüllendirildiği bir dönemdir akp dönemi.. neden mi?. cehalete kendini mahkum etmiş toplumun sandıkta ödüllendirdiği akp ıphone kuyrukları oluşturarak bunun içinde dış borç stokunu patlatarak kendisine biat etmiş cehaleti sürekli ödüllendirerek iktidarda kalıyor. olay salt parti meselesi değil olay düşünsel ve ahlaki standartlarımızın ne derece acınası hale gelecek kadar gerilediğidir. ıphone kuyruğuna girmeyi yani sömürgeleşmeyi modernleşme-gelişme olarak algılayacak kadar zihinsel gerilemiş olduğumuzun bile farkında değiliz.
SilBu sürüye cahil demeyi doğru bulmuyorum. Liderleri gibi uyanık, çalışmadan köşe dönücü, başkalarının kafasını ezerek yükselmeyi görev edinmiş bir kültürün insanları onlar. Sayıları az değil. Yaklaşık 20 milyonlar ( % 40 kadar )( Daha çok olmadıklarını kanıtlayabilirim ama yer dar ). Yetiştirdikleri küflü beyinleri de katarsak bayağı bir nüfus ediyorlar. Ülkemiz arap yarımadasında olsa mutlu mesut yaşayıp giderlerdi. Ama yanlış coğrafyada ve kendilerinden daha kalabalık bir nüfusla birlikte yaşıyorlar. Bir gün defolup gidecekler elbette ama bu enkaz kalkar mı ? Meçhul.
Silİyi günler,
YanıtlaSilİngiliz filozof ve devlet adamı Edmund Burke'den bir alıntı, 'Your representative owes you, not his industry only, but his judgment; and he betrays instead of serving you if he sacrifices it to your opinion'. Kendimce şöyle tercüme edebilirim: 'Temsilciniz (vekiliniz)size sadece mesaisini değil, yargısını da borçludur. Yargısını sizin görüşlerinize feda ederse, size (belki de güveninize demek daha doğru olur) ihanet etmiş demektir'.
Büyük sorunların beraberce paketlenip 'evet mi hayır mı' seviyesine indirgenmesi bu davranışın ta kendisidir. Ülkemizde benim gördüğüm referandumlar, daha çok siyasi stratejide taktiksel araçlar olarak kullanıldı. Dolayısıyla referandum sonuçları, partilerin güven oyu, destek oranı olarak kullanılabiliyor.
Bu gibi şekillenen referandum sorularında halkın net bir cevap verebilmesini beklemek mümkün müdür? Popülizm için kullanılan referanduma halktan popülist bir olası soru: Eğer bu konuları işimi gücümü bırakıp ben düşüneceksem, sizi neden seçtim?
Hocam saygılar. Bizim ülke olarak ilk yapmamız gereken 17 25 Aralık yolsuzluk dosyalarını rafdan indirmek. Şeffaf ve tarafsız şekilde yargılanmaları yapılmasının önünü açmak. Biz ülke olarak orada takılı kaldık. O olayların üstünü örten bir siyasi yapı, yabancı yatırımcının kaçmasına neden oldu. O günlerde başlayan ekonomik bozulma, dinci darbe girişimi ve 20 Temmuz ohal ilanı ile inanılmaz bir hız aldı. Ayrıca ohal sürecinde mallara el koyma işi iyice ekonomiyi yatırım yapılmaz bir hale getirdi. Hocam bu tabloyu bilerek yaratan bir ülkenin borsası bu tarihi rekorları nasıl kırıyor ben bunu anlayamıyorum. 106.000 i geçti bist. Bu yükselişin inişi çok sert olacak ve kalan yabancı yatırımcı son darbeyi vurup ülkemizi birdaha dönmemek üzere terkedicek diye düşünüyorum.siz buna katılırmısınız? Saygılar.
YanıtlaSilSevgili spiderman kardesim. sadece 17-25 Aralik dosyalarini mi. Siz onlara Dosya mi diyorsunuz.?
SilKisaca baska bir Dosyadan bahsedeyim size.
Adi: Türk Telekom Doyasi
Su anda raflarda da degil. Piyasada duruyor. Kabak gibi ortada. Gazi Türk milletinin gözleri önünde tam 12 yildir bir film gibi. hala gösterimde. Seyretmeye doyamadilar. doymayacaklar.
2000 yilinda Türk Telekomun degeri yaklasik 20-25 milyar $ arasinda..
Türkiyenin Borcu 26 milyar Dolar..
2005 yilinda Türk Telekomun %55 hissesi suudi Oger ailesine 21 yilligina kiralanmis.
6,5 milyar $ lik bu pay a karsilik sirket 2006-2014 yillari arasinda 11,8 milyar $ kar etmis.
%55 lik kisima düsen pay 6,6 milyar $
Yani ödedigi tüm miktari 9 yilda geri kazanmis.
Sirket elindeki hisselere karsilik yüzlerce milyon Dolar kredi kullanmis. geri ödememis.
Bu kredileri geri ödemeyince, ödeyebilmek icin 2013 yilinda 4,6 milyar $ kredi daha almis.
Nasil almis..orasi ayri bir konu..
Halbuki aldigi kredilerden misli misli parayi 9 yilda kazanmis.
Yani Bu kredileri ödesinler diye 4,6 milyar daha verdiler
Yine ödeyemiyor.
ve simdi Hisseleri verenler bu sözlesmeyi iptal etmek isterler..
Söyle anlatayim.
Bir araba sahibinden araba kiraliyorsunuz..kirayi ödemek icin araba sahibinden borc para aliyorsunuz..bu arada arabadan kazandiginiz parayi cebe indirdiginiz gibi bu arabayi teminat gösterip araba sahibinden aldiginiz borcu ödemek icin tekrar borc alip onu da cebe indiriyor ve geri ödemiyorsunuz.
Bu arada arabaya hic bakim yapmiyorsunuz. yagini suyunu vs. yenilemiyorsunuz.
ve arabayi geri vermek istiyorsunuz. Araba sahibi de anlasmayi bozup geri almak istiyor.
Ihale sartnamesi geregi Türk Telekoma yapilmasi gereken altyapi yatirimlari yapilmamis..Demirbaslar Satilmis.isciler zam alamamis. Ohal nedeni ile grev yapamiyor ve perisan olmuslar.
Bir Hükümet milletvekili de hüküm buyurmus..
""Sadece yüksek maas almalari icin hazine adina yönetime atanan kamu haklarini korumayan Türk Telekom yöneticilerinden hesap sorulmalidir""
Demis...
Simdi..
Yok Faiz arttirimi..Trumpun secimi.. bilanco daraltma, genisletme. Dolar endeksi.. Borsa..
Bunlarin hepsi hikaye kardesiimm..
12 yilda sadece bir sirketin üzerinden nereden baksaniz 10 milyar Dolar birilerinin cebine aktarilmis. ülkede yasayan her bireyin alin teri yetim Hakki birilerine peskes cekilmis.
Bu ve buna benzer onlarca deger hic edilmis. BIST 150 Bin olsa ne yazar.
Yazdıkların çok doğru. Murat Muratoğlu nun dünkü yazısı. Okudum bende. Ancak 17 25 Aralık yolsuzluk dosyası açıla bilirse, iş Telekoma kadar uzayacak belkide hiç bilmediğimiz dosyalarıda açacak 17 25 Aralık. Çapı çok büyük olmasaydı, 4 bakan feda edilirdi. Çocukları da feda edilirdi. Ancak gözleri o kadar korktuki olay hukuk devletine yakışmayacak şekilde kapatıldı. Daha doğrusu kapatıldı sanılıyor. Ve o gün den bugüne ADALET süresiz izine çıktı Türkiye de malesef.
Silhttp://www.cumhuriyet.com.tr/m/haber/dunya/545865/Kara_paralari_iste_boyle_akladilar.html
Silhocam istanbulu sel almış. Bir sıkınız var mı? Sizde durum nedir iyi misiniz hocam?? Bir şeye ihtiyacınız var mı hocam?
YanıtlaSilSiyaseten ve bireysel olarak da anlık kazançlar için geleceğimizi çöpe attığımızı gördükçe gençler için üzülüyorum. Sizin gibi kamu ve ekonomi birikimi olanlar yerine jölelilerin sözünün dinlendiği yerde de yapısal reform sözü kozmik bir kavram gibi kalıyor. Yine de sizi zevkle ve ilgiyle ve saygıyla takip ediyorum Hocam
YanıtlaSilHocam Saygılar. NTV'deki program olsun bu sayfanız olsun devamlı takipteyiz sizi.. 2. defa Dede olmuşsunuz, hayırlı olsun :)
YanıtlaSilHocam paylaşımlar için teşekkürler. Yazılarınızın, sizi takip eden sessiz çoğunluğun -azınlıkta olabilir bilmiyorum:) - ekonomik okuryazarlığının artması ve piyasa tepkilerinin daha akılcı olması bağlamında çok işe yaradığını düşünüyorum.
YanıtlaSilCanım ülkem uzun süredir negatif ayrışıyor dünyadan malesef :(
Hocam paylaşımlar için teşekkürler. Yazılarınızın, sizi takip eden sessiz çoğunluğun -azınlıkta olabilir bilmiyorum:) - ekonomik okuryazarlığının artması ve piyasa tepkilerinin daha akılcı olması bağlamında çok işe yaradığını düşünüyorum.
YanıtlaSilCanım ülkem uzun süredir negatif ayrışıyor dünyadan malesef :(
Hocam merhaba, öncelikle kaleminize sağlık. Bir konuda sorum olacak; bist endeksleri gün geçtikçe tavan yapıyor ancak ülkede işsizlik, enflasyon oranları paralelinde yüksek seyirlerde seyir ediyor. Bunun yanında dolar ve euro da debisini kaybetmeden tehlikeli şekilde seyir sürüyor. Bu belirsizlikte bist endekslerinin bu yüksek seyiri balon oluşumuna taban hazırlıyor olabilir mi? Veya bunun temelinde yatan neden nedir?
YanıtlaSilSayın hocam,değerli bir Tl'nin bizim için faydası varmıdır?
YanıtlaSilDeğerli TL ithal malları daha ucuza satın almamızı sağlayarak refah seviyemizi artırıcı, enflasyonu düşürücü etkide bulunur.
Silevet doğru ali bey amaları var dış ticaret açığını patlatır doğal olarak cari işlemler açığımız hızla büyür, yerli üretici giderek rekabet gücünü yitirir, enflasyon suni olarak düşer, faiz suni olarak düşer dolayısıyla büyümeniz de giderek hormonlu hale gelir ve istihdamsız büyürsünüz!. refahımız da sadece borçlanmayla artar yani dış dünyanın tasarruflarını harcayarak refah ithal etmiş olursunuz asla refahı kendiniz üretmiş olmazsınız. bizim durumumuz da budur ali bey!. yani sadece bir-iki olumlu yanını ön plana çıkarıp arkasındaki çok daha fazla olumsuzluğu belirtmezsek objektif ve rasyonel bir yaklaşımda bulunmamış oluruz ki bu da bize sürekli kaybettirir.. saygılar...
SilIthal mallari daha ucuza alacagiz daha cok tuketecegiz daha cok borclanacagiz. Tasarruflarimiz azalacak. Olanlarinki da yurtdisina godecek. Ne ala memleket.
SilFaydalarını sorduğu için bunları söyledim.Zararlarını sorsaydı bildiğim kadarıyla onları da anlatırdım.
SilHaftalık döviz depo ihalesi nedir? Doların bir hafta faizle piyasaya kullandırılması mı yoksa direk döviz satım ihalesi mi? Mb hergün 1,250 milyar dolar ihale açıyor teklif çok çok üzerinde geliyor ama dolar düşüyor. Madem piyasanın döviz ihtiyacı var neden dolar yükselmiyor?
YanıtlaSilOccam'ın Ustrası diyor ki, haticeye değil neticeye bakarsan sonucu görürsün. Daha sonra haticeye bakarsan nerede hata yaptığını görürsün.
YanıtlaSilABD doları zayıfladı mı? Evet.
Türkiye Merkez Bankasında faizler neredeyse %4 arttı ve %12 civarına geldi mi? Evet.
Fed faiz beklentileri ve bilanço küçültmeleri sene başındaki kadar şahin mi? Hayır.
Türk Lirası'nın çok ciddi toparlanmasında rol oynayacak bu ana faktörlerden Türk Lirası yararlanabildi mi? Hayır.
Rüzgar arkamızdan eserken iyi koşamazsak rüzgar karşıdan eserse ne yapacağız? Bunu düşünüp adım karar mercileri ama bu konuda yıllardır kimse birşey yapmıyor.
E o zaman söylenecek tek söz kalıyor; kendi düşen ağlamaz..
Bireysel olarak ağlamıyorum ama toplum ağlayacağı için ben de eşlik etmek durumunda kalacağım.
SilYazınız için teşekkürlerimi iletirim. Ancak yazınız veya yazılarınız cok kısa olup ülke için ve bizler için bu yazılarınız üstü kapalı perspektiften uzağa gitmiyor kanısındayım. Arada amiyane bir dil kullanarak da sorunları cözüm yollarını daha geniş olarak yazarsanız daha yararlı olmaz mı sevgili hocam.
YanıtlaSilKaldı ki bir tv kanalındaki gibi degilsiniz ki süre veya sayfa sıkıntınız olsun.. ( bunu söylememin nedeni sizden daha çok yararlanma istegi.Eskiden vardı )
Ülkedeki bu çarpıklıhın sebebi sizce inşaat yani konut sektörü olabilir mi. Çünkü vergi gelirlerinin yarısının İstanbul'dan karşılandığı bir ekonomide burda yaşayan halkın cebine giren paranın yarısını ev kirasına yatırmasından dolayı eğitime bilime spora veyahut başka yerlere yatıracak para bulamıyor. Devlet bunun için sosyal yardım diye buraları ücretsiz veya çok düşük maliyetle halkın kullanımına acıyor. Böyle bir ortamda devletin işini sadece yapmak için yapmasından dolayı verimsiz harcamadan öteye gitmemesi.
Evet şu bir gerçek toplum olarak daha bilinçliyiz fakat 70 ler 80 ler ve 90 lar daki siyasi bakış açısından hala kurtaramadık kendimizi.
Ülkede en başta eğitim hukuk şehircilik ile ilgili sorunlar cumhuriyet tarihinden beri aşılamamıış sorunlar olarak kaldıkça herhalde biz daha çok uğraşırız.. Öyle değil mi hocam ne dersiniz...
hocam ülkede kısıtlanma getirilen artık ufak çapta da uygulanan forex piyasasının ekonomi ve dolar üzerinde etkisi var mı. Varsa nasıl bir etki oluyor. Şimdiden teşekkür ederim
YanıtlaSilhocam, dolar küresel endeksi 100 ün altında seyretmesine rağmen bizde 3,50 tl altına inemiyor. zira bizdeki negatif etkiler nedeniyle bunu yaşıyoruz. ikide bir indir faizleri baskısı, kgf yoluyla piyasalara giren kaydi para hacminin büyümesi ve tasarruf azlığı ve yarattığı kaynak sıkıntısı ve bunun yarattığı faiz artışı ve artan bütçe açığı ve bunun kamu ekonomisindeki borç çevirme kapasitesini düşürmeye başlaması ile siyasal gerginlik ve istikrarsızlıkların yarattığı belirsizlikler .... tüm bunlar bizi maalesef negatif fazlı ayrışmaya tabi kılıyor diye düşünüyorum hocam. ne dersiniz yoksa yanılıyor muyum?. saygılar...
YanıtlaSilhocam yukarda "ABD Tahvil faizi yükseldikçe fonların gelişme yolundaki ülke risklerini alarak daha fazla faiz geliri elde etme arzusu azalır. " demişsiniz.Fakat tahvil faizinin yükselmesi tahvilin fiyatının düşmesi anlamına gelmiyor mu tahvilin fiyatının düşmesi de talebin azalmasıyla olur , tahvile olan talebin azalması ödün verilebilir fon arzının azalması anlamına gelmez mi peki ödünç verilmeyen fon gelişmekte olan ülkelerede gitmiyorsa tahvil faizinin artmasının sebebi ne ? abd tahvil faizinin artması doların abd den çıkması mı yoksa abd de kalması anlamına mı geliyor.Yani olması gereken abd tahvil faizinin artarken dolar/tl nin düşmesi değil mi çünkü abd de tahvile olan talep düşüyorken niye diğer ülkelerde dolar değerleniyor?
YanıtlaSilHocam yılbaşına kadar Altın ile ilgili öngörü nedir yatırım yapacaklara ne onerirsiniz
YanıtlaSilAltin alinca yatirim yapmis olmuyoruz. Iktisatta yatitim nedir?
SilYaziniz için tesekkurler Mahfi hocam. Yazilarinizda yapisal degisiklige surekli vurgu yapiyorsunuz. Hukumetin kabine degisikligi ve Ali Babacan in ekonomi bakanligina getirilecegi konusuluyor. Bu durum yapisal degisiklige dogru gider mi
YanıtlaSilHocam Erinç Hoca da yazmis. Spekulatif buyume ve hormonlu buyumeden bahsetmis.
YanıtlaSilEKONOMİ POLİTİK Spekülatif-Yönlü Büyüme, ...
Hocam koltuk kapmaca oyunu farklı risk ve belirsizliklere yol açıyor. Bu da sıcak paranın piyasamıza akışını yavaşlatıyor diyebilir miyiz? Ayrıca yorgan altında kullanılan yabancı para ve altınlar bu kurları daha da etkiliyor diye düşünüyorum.
YanıtlaSilSn adsız 24:14
YanıtlaSil2000 yılında ceyrek 9 lıra ıdı..(suan 235 cıvarı yanı yaklasok 28 kat artmıs !?)...2008 de gramı 30 lira cıvaronda ıdı...uzun vade(enaz 5-10 yıl) ve sabırlı ısenız sorun yok...
bence hükümet kendi anlayışına göre yapısal reform yapıyor,sorun şurda,dış dünya ve yatırımcılar bu reformları nasıl algılıyor.şimdilik katar ekonomiyi finanse ediyor ama nereye kadar.esas kıyamet ondan sonra kopacak kanımca
YanıtlaSilanlaşılan fed in faiz arttırımlarınızdan haberiniz yok veya öyle davranıyorsunuz. reel efektif kurada bakın bi zahmet sürekli hükümete eleştri yapacağınıza. gerçi yorumumu yayınlamayacaksınız ama propoganda yapmayı bırakın
YanıtlaSilFED'in faiz arttırımından en çok etkilenmesi beklenen kırılgan 5 li içinden en çok biz etkilenmiş görünüyoruz neden acaba diye soruyor mahfi hoca . Propaganda meselesine gelince verilerden yararlanıp bir soru sormak ya da dediğiniz gibi olumsuz şeyleri ön plana çıkarmak açığa çıkmasından korktuğunuz bir şey varsa sizi rahatsız eder. Eğer siz haklıysanız zaman mahfi hocayı haksız çıkaracaktır o zaman yorum yazmanız daha doğru olur
Siliyi hoş dediniz de gelin sizinle 5-10 seneliğine rol değişikliği yapalım bakalım sonra yorumunuz nasıl olacak. Sıcak paranın bol olduğu zamanlar neredeydi hükümet "hanfendi veya beyfendi"?
SilElinize sağlık hocam. Çok güzel yazı olmuş.
YanıtlaSilHocam biraz birikmiş paramız var, Trump'ın olası görevden alınması sonucu oluşabilecek dalgalanmaya karşı bu parayı nerde tutmamızı tavsiye edersiniz? Teşekkürler.
YanıtlaSilHocam, Bloomberght haber bulteninde biraz once sizin grafiginizi (DXY olan) kullandilar. İzin aldilar mi bilmiyorum. Haberiniz olsun istedim.
YanıtlaSil