Egemenlik Kayıtsız Şartsız Bilimindir
19’uncu yüzyıl imparatorluklar
yüzyılıydı. Dünyada yaygın yönetim biçimi imparatorluklar düzeniydi.
İmparatorlar, egemenliğin sahibiydi. Kimilerinin egemenliği kayıtsız şartsız,
kimilerininki ise şarta bağlıydı. Mesela ABD’de Başkanlık sistemi geçerliydi. Başkanın
yetkileri, imparator yetkilerine yakındı ama iktidarı süreli ve şarta bağlıydı.
Fransa’da 19’ucu yüzyılın ortalarında Cumhuriyet ilan edilmişti. İngiltere’de
mutlak monarşi 1215’den beri Magna Carta ile şarta bağlanmış, mutlak egemenlik
sınırlandırılmıştı. Ama bu istisnalar o yüzyılların imparatorluk yüzyılı
olmasına engel değildi.
20’nci yüzyıl, Cumhuriyetler
yüzyılı oldu. İmparatorluklar her yerde yıkılıyor yerini cumhuriyetlere
bırakıyordu. Bazı ülkelerde belirli sürelerle faşizm ya da komünizm adı altında
kumanda rejimleri egemen olduysa da bunlar sürdürülemedi. Yirminci yüzyılın son
çeyreğinde hemen her yerde egemenlik, dolaylı yoldan da olsa, halkın eline
geçmişti. Yüzyılın ilk çeyreğinde Türkiye’de cumhuriyet kuruldu ve egemenlik el
değiştirdi. Bunun yansıması TBMM’de yazılı olan ifadede kendisini buluyordu:
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
21’nci yüzyıla böyle bir havayla
girildi. Hala tek tük krallıklar var. Ama bu ülkelerde krallar artık sadece
sembolik yetkilere sahip. 21’inci yüzyılda bambaşka rüzgârlar esiyor. Artık
egemenlik kişilerin veya kurumların elinde değil. Egemenlik kayıtsız şartsız
bilimin eline geçmiş bulunuyor. Her şeyi bilim sürüklüyor. İnsanlar ellerindeki
akıllı telefonla adres buluyorlar, bilgisayarlarından neredeyse bütün dünyayı
izliyorlar, her türlü belgeye, bilgiye ulaşabiliyorlar.
Ne var ki böyle bir ortamda
mesela Endüstri 4.0’ı konuşurken arkada neler olduğu çok önemli. Eğer bir ülke
Eğitim 4.0’a, Hukuk 4.0’a, Ekonomi 4.0’a ulaşamamışsa o ülkede Endüstri 4.0’ı
oturtmak çok kolay değil. Her alanda 4.0’a ulaşabilmenin yolu bilimden geçiyor.
Onun yolu da eğitimden geçiyor. O nedenle Türkiye’nin yapacağı yapısal
reformların ilki eğitim reformu olmak zorunda. Eğitim reformu ise öyle herkesin
kendisine göre anladığı, yorumladığı bir şey değil. Eğitimi sadece ve sadece
bilimsel temele oturtmadan, bilim dışındaki bütün konuları okulların dışına çıkarmadan
öteki alanlarda yol almak mümkün değil. 21’inci yüzyılda artık ne biyolojik
evrimi ne de sosyal ve kültürel evrimi reddetmek mümkün. Bunlardan kopan
toplumlarda safsataların peşine düşmek kader haline geliyor.
Biz ne yaparsak yapalım, ne kadar
direnirsek direnelim, istesek de istemesek de bilim buralarda da safsataları
çöpe atarak başköşeye oturacak. Bu konuda geç kalmak sadece geride kalmak
demek.
Eğer bir ülkede bilim hala başköşeye
oturmamışsa bilin ki o ülke işsizlikten yoksulluğa, cehaletten açlığa savrulup
durmaya devam edecek. Bilin ki o ülke halkı, safsataların esiri olmaya ve başkalarının
fason üreticisi olarak çalışmaya devam edecek.
21’inci yüzyıl, artık bu dünyanın
yalan olmadığını, bu dünya için çalışıp çabalayıp bir şeyler yapacak, bir
şeyler geliştirecek insanlara ihtiyaç olduğunu gözümüzün içine sokuyor. Bu
insanları yepyeni bir anlayışla eğiteceğimiz bilim okullarında yetiştiremezsek
bilin ki biz küresel sıralamada bırakın öne geçmeyi 17’nci sırada durmayı bile
beceremeyeceğiz.
Mustafa Kemal Atatürk,
egemenliğin bir gün bilime geçeceği gerçeğini 90 yıl önce görmüş ve dile
getirmiş: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.”
Hoca kızmış.
YanıtlaSilHocam ülkemiz açısından en önemli hususa değinmişsiz. Belki de hepimiz seçim sonuçlarıyla ilgili dolaysız bir yazı beklerken siz kitabın tam ortasını açmışsınız. Kutsal kitabımızda bile yaradan Oku! diye emrederken okumaktan bu kadar uzak bir toplum olamaz, olmamalı...bakın illa bilim oku demiyor ama biz maalesef O’nun kitabını bile okumaktan aciziz. Teşekkürler
YanıtlaSilHaklisiniz da birlierinin kitabin sonunda kapanis cumlesi olarak gormek istedigi sozler "Turkiye Islam Cumhuriyeti", yani kitabin ortasinin tam tersi. Iktidarda da onlar var. Isimiz zor ama imkansiz degil tabi.
SilSayın hocam bizim ülkemizde 19. Yüzyıl provaları yapıyor şu an hadi hayırlısı diyelim
YanıtlaSilHocam bu blogda yazdığınız ilk yazı olan Nebukadnezar yazısını bugün ki Türkiye için de uygun görüyor musunuz?
YanıtlaSilEvet, belki daha da fazla.
Silhocam bu aralar hangi kitaplari okuyorsunuz değerlendirme yazısı yazacakmisiniz
YanıtlaSilHafta sonuna yazmayı umuyorum.
SilSayın Hocam size bir konuda ulaşmaya çalışıyorum, email gönderdim ama kontrol etme şansınız oldu mu? saygılarımla, Ender Demir
SilHocam bir itirazim var, bence okullarda mitoloji okutulmali. Ufuk açici olacaktir.
YanıtlaSilhocam konuyla alakalı değil ancak müsaadenizle bir sorum olacaktı size?. hocam, uluslar arası piyasalarda risklerin büyük kısmı dolar üzerinden alınmış olduğundan mı euro-dolar paritesinin son zamanlarda 1/15 in altını görmesine izin verilmiyor?. zira abd ekonomisi ab ekonomisinden daha enflasyonist ve hızlı büyüme patikasında ilerliyor ama ortada böyle anormal bir dengesiz euro-dolar paritesi var.. neden hocam?. saygılar...
YanıtlaSilUluslararası piyasada risklerin büyük çoğunluğunun dolar ile alındığı doğru. Ama parite üzerinde bilinçli bir politika yürütüldüğünü iddia etmek biraz abartılı olur.
Silhocam hemen her alanda ülkemiz geriye götürülüyor ancak halkımız zaten geri olduğu için bu durumu algılamıyor kanaatindeyim. herhalde Afganistan olduğumuz zaman anlayacaklar!!..
YanıtlaSilSözlerinizden Türkiye'nin iki binli yılların başında İsviçre ya da Norveç ayarında bir ülkeyken, bu gün Uganda seviyesine gerilediği gibi bir anlam çıkarıyorum
SilAdsiz 22:22, iki binli yillarin basinda Turkiye anayasasi laik iken (gerci hala oyle ama) Norvec anayasasinda laiklik ilkesi yoktu. (gerci hala var sayilmaz)
Silülkemiz toplumunun iki binli yılların başında ekonomide siyasette yaşanan olumsuzluklara verdiği tepki ila şu anki duyarsızlığını görmüyorsunuz anlaşılan adsız 22:21.. eskiden bazı konularda toplum ortak tepkisini ortaya koyar millet olduğunu gösterirdi en azından. ben 43 yaşındayım. evet toplum kabile haline dönüşüyor hızla. yakında bu konuda ugandayı da geçeriz merak etmeyiniz. eskiden en azından eğitim seviyemiz dünya sıralamasında bu kadar aşağılarda değildi. pisa da sonunculuğa doğru serbest düşüşte değildik. ulusal konularda çok daha duyarlıydık. sıcak para sadece ekonomimizi değil topyekün toplumumuzu bozdu. bedavacı avantacılıkta dünya lideri olmaya gidiyoruz. herşeyimiz ithal yakında doktorlarımız da hemşirelerimiz de ithal olacak ne güzel değil mi adsız 22:21 !!… 2000 başında en azından rusyadan daha iyi idik birçok alanda. bugün rus devleti bizden hemen her alanda ilerdedir. nasılsa yakında kuzey kore gibi bir siyasal rejim ve Afganistan gibi bir toplum oluruz....
SilAdsiz, cikardigin anlam dogru degil, ama soyle soylenebilir 2010-2011 Turkiye yillarinda Italya olma yolundayken simdi Afganistan olma yolunda bir ulke.
SilAnayasaya kural yazmak ayrı bir şey onu uygulamak ayrı bir şey. Norveç Anayasasında laiklik ilkesinin yazılı olmaması Norveç'in laik olmadığını göstermez. Hatta uygulamaya baktığınız zaman tam tersine Anayasaya yazmaya bile gerek kalmayacak kadar laik bir ülke olduğu anlamına bile gelebilir.
SilUygulamada da laik felan degiller. Turkiye de degil zaten. Ama kuruldugu gunden beri degil yeni bir durum yok. Siz sadece laiklik ve din ile kacayi bozmussunuz. Dini inaninca olan takintiniz hayatinizin en onemli parcasi haline getirilmis. Mutlu olmayi unitmussunuz herkestrn nefret ediyor herkes ile kavgalisiniz. 'Sizinle ayni fikirde' olanlarla bile.
SilAdsız27 Haziran 2018 10:41 , yazdığı zihniyet işte
SilTüm Türkiye'nin sorunu olan zihniyet.
Devlet laik ama diyanet işleri başkanı sünni ve müslüman, devlet müslümanlara destek veriyor, ama bırakın diğer dinleri, şii ve alevilere bile destek vermiyor.
Bu ülkede sünniler, tüm dünya ile kavgalı, kendi içinde diğer müslümanlarla bile kavgalıdırlar. Bunu görmeden, herkesin kendilerinden nefret ettiklerini düşünüyorlar. Kendi yaptıkları ile herkesi kendilerinden nefret ettirdiklerinin farkında değiller. Yahudinin vergisi ile imamlara maaş verirken sinagog yaptırmazlar, üstüne üstlük bir de aşağılarlar.
Neticede, Türkiyede sünniler kendi inanışlarına göre bir devlet kurdular. İstedikleri gibi yönetsinler şimdi.
Adsiz 15:01, 'papaz' kelimesinin hakaret olarak kullanildigi bir cografya olduk. Neredeeen nereye. Bi de bilmem kac Turk devletinden esinlenmisler. Daha Osmanli'yi anlayamamislar hiyerogrif okumaya calisiyorlar.
SilHocam az değiliz ama azınlığız gözgöre göre yuvarlandığımız bu karanlığa karşı bu çaresizliğimiz ise insanı kahrediyor. İki gündür hasta gibiyim öfkeli ve çok üzgünüm. Kaybedilen bir seçim değil bu kaybedilen çağdaş bir gelecek.
YanıtlaSilAtatürkçü genć arkadaslarin sesi olmussunuz hocam, inaniyorum ki Türkiye de bu devrimi elbet yapacak mesele bunu hemen yapmak eģer geć kalirsak bu insanlar Osmanlinin son dönemlerindeki gibi çok aci ceker! Ne yazikki şunu söylemek gerek yakin tarihte bunun başarılabileceğini sanmiyorum.
YanıtlaSilSayın Hocam: "Eğitimi sadece ve sadece bilimsel temele oturtmadan, bilim dışındaki bütün konuları okulların dışına çıkarmadan öteki alanlarda yol almak mümkün değil. 21’inci yüzyılda artık ne biyolojik evrimi ne de sosyal ve kültürel evrimi reddetmek mümkün. Bunlardan kopan toplumlarda safsataların peşine düşmek kader haline geliyor." siz böyle düşünüyorsunuz ama başka bir bilgin şöyle der:" Vicdanın ışığı, dini ilimlerdir. Aklın ışığı, fen ilimleridir. İkisinin kaynaşmasıyla hakikat ortaya çıkar. O iki yön ile öğrencinin çabası kanatlanır. Ayrı düştüklerinde ise; birincisinde körü körüne bağlılık, ikincisinde hile ve şüphe ortaya çıkar."
YanıtlaSilYorum sizin
Bilim şüphe olmadaN olmaz, sonucu da körü körüne bağlılık olmaz. Hilenin konuyla ilgisi zaten yok. Vicdanın ön koşulu olmaz.
SilDini ilimler diye birsey var midir? Dogrulugundan suphelenemeyip tartisamadigin seylerin ilimini nasil yapacaksin? Ingilizce de bu "Religious Studies" diye gecer yani calismalar sadece. Dini ilimler kavrami mantiksizdir ozellikle Islamda. Kendinizi kandirmayin.
SilAdsız 02:57 doğru söylemiş. "İnanç, kabulle, bilim merakla başlar." Bilimsel anlamda kanıt olarak kabul edilmeyen gerekçelere dayanan bir alan bilim ile ilişkilendirilemez.
SilKörü körüne bağlılık; fen ilimleri olmadan sadece dini ilimlerin varlığında olan bir durum. Bu ne kadar tehlikeli ise dini ilimler de olmadan sadece fen ilimlerin olması o derece sakıncalı ve tehlikelidir.
SilBu kavramlar bir bireyin eğitim sürecinde birlikte kullanılmasıyla ancak hakikate ulaşır.
SilBen burda dini ilimler nedir? Ya da fen ilimleri nedir, nasıl yapılır? Tartışmasında değilim.
Lütfen yapmayın mahfi bey. İnanç kabulle bilim merakla başlar diyorsunuz açın kurana bakın nerdeyse birçok ayetin sonunda biz size akıl verdik hiç düşünmezmisiniz der. Körü körübe kabul olsaydı ayetlerde sorgulamayın kabul edin derdi. Bilakis kuran sürekli insanların sorgulayıcı olmasını düşünmesini öğütlemiştir. Ha insanlar tam tersi düşünmez bağnaz olmuşsa bunun sebebi kuran değil kuranın tam tersini uygulayan insanlardadır.
SilAdsiz 10:06 inanc kabulden ibarettir, icinde bilim yoktur. Inandigin seyin bilime uygun olmasi da gerekmez ve ayrica islamda bilime uygun olmayan bircok sey var. Ornek mi istiyorsun? Sana bir soru sorayim, islam global bir din midir, yani dunyanin her tarafinda gecerli midir? Bu soruya evet diye cevap vereceksin degil mi? Peki o zaman Ramazanda iftar ve sahur saatleri neden dunya sanki duz mus gibi gunese gore ayarlaniyor? Ozellikle yaz aylarinda bunun uygulanmasi imkansiz degil mi, cunku Iskandinavya'nin kuzeyinde gunes neredeyse ya hic batmiyor ya da hic dogmuyor. Evreni yaratacak kudrette olan tanri dunyanin yuvarlak oldugunu bilmiyor muydu? Demek ki ya islam dini sadece Araplara geldi ya da bu dini dunyanin yuvarlak oldugunu bilmeyen birisi baska dinlerdeki kurallari kopyalayip uydurdu. Var mi baska aciklamasi? Islama inaniyorsan mecburen iftar-sahur saatlerinin gunese gore ayarlanmasina inanacaksin ve uygulayacaksin. Yani ya ac kalacaksin ya da 1-2 saat oruc tutmakla yetineceksin. Hadi sana verilen akili kullanip bunun bilime nasil uydugunu acikla bakalim. Bilim bunun neresinde? Daha dunyanin yuvarlak olmasi gibi en temel bilgi bile yok islam dinin icerisinde.
SilSelam Adsız28 Haziran 2018 10:06,
SilAnkebut, 29/14 ve 15 te Nuh Peygamberin 950 yıl yaşadığını net şekilde söylüyor.
Şimdi bunu kabul etmek lazım. Netekim Kuran da hiç düşünmez misiniz diyor.
Yani burdan şu anlam çıkıyor, Avrupalı bilim adamları biraz daha çalışırlarsa, insan ömrünü 900 yılın üzerine çıkarabilirler.
Ama tabi bizim dinsiz bilim adamları, hadi canım bir insan 950 yıl yaşar mı? Hem de bir kaç bin yıl önce diye inanmamazlık ediyorlar, Kutsal Kitabımıza. Ama elin Avrupalı bilim adamı öyle mi? Çalışır çabalar insan ömrünü 900 yıla çıkaracak işler yapar.
Adsiz 15:12 Zacharia Sitchin, Annunakiler, vs daha once duymus muydun? Eger Kuran'da yazilan 950 yil'a inaniyorsan aciklamasi Zacharia Sitchin'in kitaplarinda var. Madem Kuran dusunun diyor al en son kitabini oku ve dusun. O zaman yaradilisi belki daha iyi anlarsin.
SilAdsız28 Haziran 2018 15:05
SilOruç güneşe göre belirlenmiş oyüzden dünya düzmüş hay senin mantığını yiyim. Sen aynen böyle devam et über zeka kardeşim.
Adsiz 15:05, dunyanin yuvarlak oldugu antik yunandan beri bilinen bir gercek. Islam cografyasi da astronomi konusunda oldukca ileridir, yani dunyanin yuvarlak oldugu konusunda kimsede zerre tereddut oldugunu sanmiyorum.
SilEmeğinize sağlık hocam teşekkür ederim.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHocam ne güzel yazmışsını: Elinize, yüreğinize sağlık. Hep, farklı bir şeyler görmeye çalışırım. Tedhiş var diye, Doğuda ve Güney Doğu'daki köyler boşaltılıp, halkı Batı'ya sürüldü. Kürt halkının yarısından çoğu artık Batıda. O bölgedeki Türk Solu olarak görülen gruplar, devlet eliyle temizlendi. Sadece ayrılıkçı terör yayıldı. Madımak olayı ve Gazi Mah. Olayları ile kriminalize olmayı seçen gençlere, sadece ayrılıkçı terör seçeneği sunuldu.....Saddam gidince Orta Asya 'dan İsrail' in burnunun dibine kadar Şii nüfuz alanı oluştu. Buna ABD, ABve İsrail göz yumamazdılar. Ve yetmedi Irak'ı bölünmesine karşı çıkan Biz, Suriye'nin paramparça olmasını sağladı. İçimize 4 milyon Suriyeli sürüldü. Esad, Afrin'i çatışmasız Kürt gruplara bırakırken, biz de 18 Martta çatışmasız girdik. Türkiye, YAYILIYOR. 1 Milyar 400 milyon nüfuslu Çin'i 140 milyon nüfuslu Rusya'nın Orta Asya ve Orta Doğu 'da önlenmesi zorrr! Türkiye' yi enerjide Rusya'ya bağlayarak, bu Bölgelerde birlikte işbirliği yapmaları sağlanıyor. Yeni Osmanlıcılık denilecek bu sistemde, Kürtleri ve içimizdeki Arapları da kapsayacak yeni anayasayı yazmak gerekiyor. Kriminalize olmaya müsait Kürt ve Arap gençleri bundan alıkoymak için de Türkiye'nin ekonomik olarak gelişmesi gerekiyor. Terör merör bitecek. Tüm bunları, MUHAFAZAKAR, güçlü bir kişilikler gerçekleştirilebilirdi.(Bu seçim sonuçları hiç inandırıcı değil. Büyük güçler buna karar veriyor). Bulunduğumuz Coğrafya,değerinden ötürü bizim Afganistan 'a dönüşmemize izin vermiyor.
YanıtlaSilküresel efendiler kimin kazanmasını istiyorsa o kazanıyor. bu abd de İngiltere gibi ülkelerde de böyledir bizim gibi ülkelerde de böyledir. artık dünyayı sermaye yönetiyor. bugün devletlerin sermayeye borcu 236 trilyon doları aşmıştır. ulus devletler giderek zayıflıyor. zararlar kamulaştırılıyor karlar özelleştiriliyor. bu da gelişim diye pazarlanıyor. resmen post modern kölesi haline geldik küresel sermaye elitlerinin!...
Silİslamcı Arap Kültürüne sahipler(Buna Türkiye'de Muhafazakar deniyor), İslamcı olmayanlara bunu dayatıyor. Olay bundan ibaret. Ben değilim, kabul de etmeyeceğim. Bunu yaparken modern insanlara da özeniyorlar fakat kendilerinde o yaşantı haram, günah. Ondan dolayı da modernleşemeyip kıskançlığa giriyorlar ve herkesin kendileri gibi sosyokültürel olarak limitlenmesini istiyorlar. Modern yaşantı derken, alkol tüketmekten bahsetmiyorum! Ben alkol tüketimine karşıyım!. Kültür-sanat etkinlikleri bile İslami hattan öteye geçerse bu kişiler için günah-haram ve Hristiyan adeti olarak nitelendiriliyor. Silahlı çatışmaya dair gidesi var. Bu sefer etnik olarak çok farklı gruplar çatışmayacaktır, bu bakımdan modern insanların kazanması mümkün çünkü İslamcı tayfa örümcek gibi sürülecektir. Ayrıca Türkiye içerisinde kitlesel olarak Arap ve Afgan(5 Milyon) etnisitesinin yaşamaya devam etmesi mümkün değil. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Kürtlerin nüfusu olan 16-20 milyon bandını rahat geçeceklerdir.
SilEmre Temelkuran, o kadar tutarsizsiniz ki.
SilArap kulturu nedir? Turk kulturu nedir? Ata binip kimiz mi iciyorsunuz kabul etmeyip. Bu kimiz kafasi mi?
Soyle acip bir yerlerden tarafsiz 'irkcilik' nedir okusaniz, bu kafa ne buyuk acilar yasatmis bir gorseniz belki bakis aciniz degisir.
Çok güzel..elinize sağlık hocam. Ümitle bekliyoruz o günleri.
YanıtlaSilSağ olun.
SilAh hocam ah ülkemizin büyük kısmı Pakistan Afganistan zihniyetine bu insanlara endüstri 4 sifiri anlatmak mümkün mü?
YanıtlaSilElden gelen uğraşıyı vermek lazım.
SilHocam yazılarınızı takip etmekler beraber 20 yıllık öğretmenim, Bugün buradan baktığımda Eğitim insanlarımızı evireceğine, maalesef toplum eğitim sistemini evirmiş.
YanıtlaSilDoğru tespit.
SilAbdullah Hocam, sizden bir dogru tespit daha rica ediyorum.
SilSizce son secimde atama bekleyen 1 milyon ögretmen ile sözlesmeli görev yapan onbinlerce ögretmen ve yakinlari kime oy vermislerdir?
YÖK verilerine göre üniversitelerde egitim gören 6,5 milyon ögrencimizin secimleri ne olmustur?
Bunlara üniversiteyi bitirip de is bulamayanlari, ayni zamanda lise mezunlarini da ilave edersek sonuc sizce degisir mi Abdullah Hocam.
Bunlarin yanina, daha 1 ay önce calistiklari seker fabrikalari satilan 14 ilimizdeki secim sonuclari ile ilgili egitimsel bir tesit yapabilirmisiniz?
Daha 3 ay önce Tütün üretiminin yasaklandigi Adiyamanda buna tepki olarak gösteri yapan binlerce üreticiye gazli su ile müdahaleden sonra, Ayni üreticilerimizin son secimde mevcut Hükümeti %65 ile ödüllendirmenin bir egitimci gözüyle degerlendirmesini,
Findik üreticilerinin durumlarindan dolayi tepki olarak findik agaclarini kestikten sonra kendilerini bu duruma sokanlari %65 oy vererek yüceltmelerini bir egitimci olarak aciklayabilirmisiniz.
Kayisi üreticileri maliyeti kurtarmiyor diye yüzbinlerce agaci kesen Malatyali üreticilerin tepkilerini mevcut hükümetteki siyasi partiye %70 oy vermelerinin egitim Dünyasindaki tercümesi nedir.?
Egitim egitim.. Nano teknoloji.. yazilim.. 4. endüstri devrimi..Hukukun üstünlügü.. Demokrasi.. Tek Adam rejimine hayir.. parlamenter rejim.. Atatürk..Cumhuriyet.. Tarimda ve sanayide devrim.. diye haftalardir meydanlarda sesleri kisilincaya kadar bagiranlarin sadece %22 oy almalari egitim ile alakali birseymidir?
Abdullah Hocam.
12 milyon emekli.. 14 milyon Tarim iscisi.. sosyal haklardan mahrum milyonlarca iscinin durumu ortadayken.
Ne yapalim ki, bu toplum egitim sistemini evirmesin. Egitim toplumu evirsin.
Hadi buyurun Hocam.. Malzeme yukarida.(6,5 milyon üniversite ögrencisi, yüzbinlerce universite mezunu issiz genc.. ve Zurnanin zirtladigi rakam.. "" 1 milyon atama bekleyen ögretmen""
Adsız 27 haziran 2018 06:44
SilŞartlar artık eşit değil hükümet seçim zamanı emekliye ikramiye verip emekliyi kandırır, bedelli bekleyen 5 milyon üniversite mezununa havuç uzatıp beklentiye sokup onları kandırır. hükümet ortağıda genel Af ister onlarda af bekleyenleri kandırır bu şekilde partiden kopan oylar farklı beklentide olanlar sayesinde geri gelir ama açıkcası çok ciddi bir oy kaybı olduğuda kesindir. Rakibiniz 80 yaşında milletvekili çıkarmaya devam ederse kimseninde muhalefete güveni kalmaz 40 yıl milletvekilliği yapan deniz baykala hala siz vekillik verirseniz gençler bırak size yakınlaşmayı nefret duymaya başlar artık gençlerin değer verdiği yakın olduğu bilim adamlarını bulup getirecen ben eğer mahi eğilmeze güveniyorsam sırf onun hatrına farklı partidede olsam oy veririm ama siz hala 40 yıllık vekili vekil yapma peşinde koşarsanız icraatlerinizin söylemde kalacağı kesindir. kısaca muhalefet sözle değil kendi içinde dinamikleri ile icraat yapmadan kimse o partiye yada diğerine gitmez bugün farklı beklenti içinde olanlarda yeni çıkan partiye oy veriyorsa ki bunca atılan iftiralara rağmen demekki oy verecek yer yok lafıda biraz doğru birazda bahane olarak halkın önünde duruyor demektir. Meclise giren partilere bakın son 16 yılda aynı partiler aynı yüzler aynı kadrolar değişmeyen tek şey değişimdir siz kendinizi değiştirmedikçe kimse sizin hakkınızda düşüncesini değiştirmez.
Dolar düşmeye başladı, millet mutlu, piyasalar belirsizliği atıyor, yine hiç bir şey beğenmeyen korosu gelmiş yorumlar yazıyorlar.
YanıtlaSilBilim dışı bir yorum örneği arayanlar için örnek burada.
SilAdsız 00:32'ye bi kek bi çay verin de sussun.
SilHocam harikasınız vesselam :)
SilHocam Adam hakli. Hala Bilimden bahsediyorsunuz.
SilDolar düsmeye baslamis, millet mutlu, belirsizlik dagiliyor. Birakiniz mutlu olsunlar.
Dolar dusunce multu oluyor gariban. Varsan baksan bir kosede 200-300 dolari da vardir. Millet kiraathanesini de dort gozle bekliyordur, sadece bedave kek ve cay icin o da. Nasil olsa partisi nohut, makarna ve komur vs de gonderiyordur duzenli olarak. Bitkiden farki mobil olmasi. Sigirdan farki da si.mak icin tuvalet kullanmasi.
SilAdsiz 00:32ye sormak gerekiyor; hangi konularda belirsizlik vardi? Hangi konulardaki belirsizlikler atildi? Piyasa belirsizlikleri atiyor ne demektir? Belirsizlikle4i piyasa atabilir mi? Yoksa gormezden mi geliyor denmek istenmistir? Peki oyleyse neden gormek istemiyor?
SilBu sorulari kendi kendine sormadigi icin ben sordum.
Tamamen dini kaygılarla evrimin müfredattan silindiği bir ülkede bilimden nasıl bahsedebiliriz hocam?
YanıtlaSilBehsedemediğimiz için bunları dile getiriyoruz zaten.
SilBunu Nobel'li bir bilim adamina da sordular. Hem de Turkce. Cevabini da aldilar.
SilHocam vaktiniz olmuyor ama, şu bilim anlayışınız ile kitap tahlilleri yapalım, bakın görün sonra Türkiye nasıl bilimsel-yapısal reform yapıyor. ETKİ olacak ise bu safsata eğitimine maruz kalıpta bilimsel metodolojiyi öğrenmeyi çabalayan biz gençlerden gelecektir .
YanıtlaSilHaydi bakalım.
SilHocam yazı için teşekkürler.
YanıtlaSilBilimin çok önemli olduğunu kabul etmekle beraber, düşüncenizin, bilimi, zamanla bir din haline getireceğini düşündüm.
Ancak bana göre esas olan insan ve onun iradesi,ihtiyacıdır. Bilim ise bunun için vardır, araçtır.
Egemen olan insan iradesi olmalı ki bilimi, ihtiyaçları doğrultusunda araç olarak kullanarak medeniyetini ilerletebilsin.
Egemenliği bilime verirsek, bunu insan iradesinden ayrı düşünüp, bunun sonucunda ortaya çıktığını kabul etmez ya da görmezden gelirsek, bilimin kaynağı olan insan iradesi ve ihtiyaçları olmadan bilim ilerlemesini durduracak ve statik konuma geçecektir.
Bunun yanında insan ihtiyaçlarının içinde inanmak da vardır.insan kendisinin ve bilimin açıklayamadığı şeyleri bir inanç sistemi ile güvenilir hale getirir. Çaresiz kaldığında bir umuttur inanç.İnanmak insan ihtiyacıdır. Dinler de buna aracılık eder. Öz olarak insansız bilim değersizdir.
İktisadi analojiyle ihtiyaçlar bağımsız, bilim bağımlı değişkendir.
Kendi yapısını, geçerliliğini, ortaya koyduğu teorileri sorgulayan bilim asla din haline gelmez merak etmeyin. Sorgulayan, araştıran, mevcudu eksik bulup geliştirmeye çalışan bilim dine dönüşmez.
Sil"bilim dışındaki bütün konuları okulların dışına çıkarmadan"
YanıtlaSilOlduğu haliyle bu, sanatla felsefeyi Pazar okulunda okusunlar anlamına da gelebilir (beden eğitimi yerine de bahçelerde takla atabilirler). Ekonomistlerin Güney Kore hikayesine biraz fazlaca kapıldıklarını düşünüyorum. Yanıbaşımızdaki diğer Akdeniz ülkeleri gibi bütün dünyaya zevk ve estetik satmak da bence yapılabilir bir şey.
Bunun yanısıra, hangi bilimlerin okutulacağının da altı doldurulmalı. Ben lisedeyken sindirim sisteminin evrimini gayet detaylı öğretiyorlardı ama mesela ekonominin alfabesini anca iş güç sahibi olduktan sonra sizin ve sizin gibilerin yazılarından/bloglarından öğrendik. Belki milli eğitim vaktinde vatandaşa temel ekonomiyi öğretmiş olsaydı, fantastik kuramlarla ekonomi yönetmeye çalışan hükümetlere kamuoyu desteği bu raddede olmazdı.
Üniversitelerde ekonomi okuyan insanların çoğu bugün faiz - enflasyon ikilisi arasında neden - sonuç ilişkisini çözemiyor. Neyi, nasıl okuttuğunuz çok önemli.
SilSonuc da ortada zaten. 3 köprü, 2 tünel, 5 Hastahane ve bir Havalani ile Dünyanin en gelismis ülkesinde yasadigini saniyor.
SilHocam bizdeki iliskiyi ben tam anlamış degilim. Talep enflasyonu varsa, enflasyonun sebeplerinden biri faiz, yani faizlerin yuksek tutulmasi gerekiyor. Ama bizde talep neden yuksek onu anlamiyorum. Zengin değiliz, tasarruflarimiz yeterli degil. Neden talep yüksek Hocam?
SilEger talep yuksek degilse, bu durumda maliyetlerimiz yuksek, o zaman faizi dusurmemiz lazim ki enflasyon dussun. Ama bizde asil maliyet kalemleri hammadde, isçilik.
Bu sekilde bakarsak bizde enflasyon ve faiz arasında dogrudan bir iliski yok. Bu dogru mu Hocam?
Bizdeki maliyet enflasyonun nedeni kur. Kur artışını durdurmanın yolu da faiz.
SilMürşit sözcüğünün kelime içerisinde kullanımı
YanıtlaSilHayatta en hakiki mürşit ilimdir. (Atatürk)
Mürşidin Sıfatları
1- Silsilesi itibariyle Hz.Peygambere kesiksiz olarak ulaşan bir kamil mürşidden irşad icazeti almış olmak.
2- Manevi zevk sahibi olmak.
3- Şefkat ve himmette yüce olmak.
4- Allahtan gelen her şeye razı olmuş bulunmak.
5- Kendisine Allah tarafından yetenekleri bilme gücü verilmiş bulunmak.
Mürşit kelimesinin sözlükteki anlamı nedir?
1- Doğru yolu gösteren kimse, kılavuz.
2- Müritlerine tasavvufu öğreten, sırları ve gerçekleri gösteren tarikat şeyhi.
Atatürk'ün sözündeki anlamı "yol gösterici" dir.
SilAyrıca, TDK sözlüğü san 15 yılda çok güncellendi :)
SilBu ülkenin eğitimini aşağıda imamhatipler yukarıda “Tez havuz”lu çakma doktoralı profesörler batırdı....
YanıtlaSilÜlkenin vasat ve vasataltı Akademisyenleri sayın halkımızın tarikatları iktidara getirmesiyle oldu. Bu çakma akademisyenler kazanılmış hak falan demeyip kapının önüne konulmalı..
İmamHatip'i bitiren TÜBİTAK'da göreve başlarsa Füzyon deneyi yerine okunmuş fasulye deneyi yapar..
Din adamlarını dünyanın heryerinde cemaatlar kendi kurumlarında yetiştirir onlara da okul denmez,
İHL'ler de okul değildir.1,3 milyon imam Hatip öğrencisi var, ne yapacağız bu kadar imamı?
Portakal gibi ihraç mı edeceğiz!....
Bu İmamÖğrenci siyasetiyle MilliEğitim ve Diyanet artık tek vücut oldu, bütçeleri de birleştirilsin ki kendimizi kandırmayalım.
Trend olan nedir?
YanıtlaSilKaldıraçtan faydalanmak.
Büyük resmi görmek.
Toplum bir emek sarf ederek bir üretim gerçekleştiriyor ve toplumun tamamı bu üretimden payını alıyor. Bunun dışında bir de bu üretim gücünün oluşturduğu kaldıraç gücü var.
Şimdilerde öğrenilen ise bu.
Ekonomide bedavacılık deniliyor.
Bu faydalar nasıl haksız yere ele geçirildiğini gözlerimizle görüyoruz.
Böyle bir yapılanma olduğu sürece veya karşı duruş gerçekleştirilmediği sürece düzelmenin gerçekleşeceğinden bahsedemeyiz.
Öncelikle hakim bu yapı "ben yaptım oldu" demeyi bırakıp kendini düzeltmesi gerekir.
Bir diğer Trend ise büyük resmi görmek.
Bu resim nasıl bir resimse büyüğünü görmeye çok meraklı insanlar var.
Her şey için böyle bir şey olmamasına rağmen bunu gözetmek tamamen saçmalıktır.
Yine buradan bir rant devşirilmektedir.
İş rant olduktan sonra kimse neyi ne olduğuna bakmıyor.
Hiçbirşeyi kullanmaktan geri durmuyor. Toplum olarak bizi nasıl bir sonuca götürdüğünü gözlerimizle görüyoruz.
Lider olan ise ya bu temizliği yapacak ya da hepimizi dipsiz bir kuyuya atacak.
Hocam selamlar, yazınıza katılmamak elde değil, altına imza atılır. Ne yazık ki altına imza atılacak 2 dakikalık Ahmet Arslan'ın bir videosu var,bizim toplumu özetleyen.
YanıtlaSilhttps://youtu.be/vA8CIaQWuO8
Neden bilim olamıyacağını da burada açıklamış, malesef haklı. Tabi ki istisnalar olur ama ağırlıklı olarak haklı kendisi.
https://youtu.be/_6njNSY3lnI
Saygılar
Hoca’mızın ‘21’inci yüzyılda artık ne biyolojik evrimi ne de sosyal ve kültürel evrimi reddetmek mümkün.’ teoreminin bilimsel olarak ispatlandığını iddia etmek bilimsellikten uzaktır.Bu görüş ‘Hümanizm’ dininin felsefi temelidir.Nuval Harari’nin Sapiens kitabının girizgahını okursak biyolojik evrim teorisinin ne kadar bilimsel olduğu ortaya çıkar.’Sosyal ve kültürel evrim’ kuramı biyolojik evrim kuramından çok daha az ‘bilimseldir.’Yine Sapiens ve Homo Deus’u okursak ‘Hümanizm’ dininin paradigmalarının 21. asırda artık sorgulandığını ve bilimin refah ve mutluluk bsğlamımda insanlığın geleceği konusunda Hocam kadar umut vadetmediğini görürüz.Hocam hala 19. asrın pozitivist ve aydınlanmacı kafasıyla 21. asır meselelerini anlamaya ve çözüm üretmeye çalışıyor.
YanıtlaSil19'uncu yüzyıl görüşleriyle meselelere bakmak 10'uncu yüzyıl görüşleriyle bakmaktan iyidir. Siz de deneyin hak vereceksiniz.
SilHocam,
YanıtlaSilAvrupa, din ve bilim arasında yüzlerce yıl süren çatışmadan çıkıp bugünkü durumuna geldi, Avrupa'daki insanlar bu süreçten çok acı çektikleri için kazanımlarını koruyorlar, bizde ise sizin yeni çıkan kitabınızda ('Değişim Sürecinde Türkiye) belirttiğiniz gibi yapılan devrimler toplumsal bir mücadele sonucu kazanılmadığı için toplumun büyük çoğunluğu tarafından sahiplenilmedi. Dahası, Avrupa'da devrimler sermaye birikimi üzerine oturup alttan üste doğru bir gelişme yaşanırken bizde tersi yaşandı. Sanırım yaşadıklarımız biraz da bu yüzden kaynaklanıyor.
Aynen öyle.
Sil"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." bu sözü herkes tekerleme olarak m.kemale ait olarak tekrar eder durur, ancak şunu bilmenizi isterim bu söz beğenmediğiniz,çağdışı dediğiniz, safsata değiniz fikre sahip olan hz.ömer'e aittir. kemalistlerin bir anlayışıdır, nerde güzel bir söz varsa hemen altında m.kemal yazarlar.
YanıtlaSilben orta okuldayken " hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu " sözünün altında " k.atatürk " ibaresi vardı, sonra bunun kuran ayeti olduğunu öğrendim
Sözün kime ait olduğundan çok doğru olup olmadığına bakarsanız gereksiz tartışmalardan kurtulursunuz. Hz. Ömer söylemişse aferin ona. Mustafa Kemal tekrarlamışsa bir aferin de ona. Bu sözün hakkını verememişsek bize de yazıklar olsun. Olay bu kadar basit.
Silbunu ömer söylemiş olamaz. o söylemiş olsaydı kendisiyle çelişirdi :)
SilAdsız 27 haziran 2018 09:37
SilDikkatinizi çeken cümle içinde barındırdığı anlamı bilsek zaten kimin ne için söylediğini biliriz. ''Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu'' Ayeti herşeyi anlatıyor zaten. İşi ehline veriniz hadisi şerifi de öyle bende aynı düşüncedeyim hükümeti yönetme görevide tüm görevler bilene tevdi edilmeli daha öncede yazdık durduk milletvekili olmak için okuma yazma bilmek yetiyor belediye başkanı olmak içinde yanı şey geçerli mezuniyete gerek yok ozaman bilenle bilmeyen aynı oluyor işte. işi ehline değil tanıdığı çok olana verdikçede düzelmeyeceği kesin bu işlerin. Ayet ve hadislerin anlamını zaten anlayarak bilsek halk bugün işin ehli olmayana oy verir mi düşünün kü son seçimde futbolcuya motor sporcusuna milletvekilliği verildi allah aşkına kanun yapmak ülke geleceğine karar vermek için bunlara oy verilir mi 18 yaşında olana millet vekilliği veril mi konuşacak çok şey var ama gerçekten gökten inen ayetleri bile anlamayan halk ile inkar eden arasında bir fark yok. Din adamı din işlerine baksın asker askerliğine ekonomist ekonmistliğine baksın ama bizde medya din gibi herşeyi belirleyen bir kurum olmuş yazık dini değerlere önem veriyorum diyenede bu ayetleri okumadan bilmeden savunan insanlarada. Ülkemizde kuranı kerimi türkçe olarak okumayan milyonlarca insan var hatta çoğu insan kuranı kerimi baştan sona bir kez dahi okumadan ahkam kesiyor yazıkgerçekten bilmeden savunduğun dine ihanettir bu.
Merhaba
SilSizden rica ediyorum.
Lütfen bu bilgilerin kaynaklarını paylaşır mısınız? Yani Hz. Ömer'in (ya da Ali'nin vb.) bu ifadeyi nerede kullandığını görmek istiyorum. Yani bu bir hadis derlemesi, Şslam tarihi kitabı vb olabilir ama bir kaynağı olmalı. Umarım siz de başkalarına isnat ettiğiniz hataya düşüp sağda solda duyduğunuz şeyleri hemen gerçek diye kabul etmemişsinizdir.
Ayrıca "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?" ifadesi her zaman bir Kuran ayeti olarak dile getirilmiş olup bunun Atatürk ile ilişkilendirildiğini de ilk defa sizde duyuyorum. Kuran gizli saklı bir şey değil ve herkes bu ifadeyi en az bir kez duymuştur ve ayrıca hep camilerde ve okullarda da yazılı tabela vb olarak ayet şeklinde belirtilmiştir.
Ayrıca Hz. Ömer'e kimin çağdışı dediğini de merak ettim. Burada böyle bir suçlama geçmedi.
Saygılar,
Hocam öncelikle yazı için teşekkürler.
YanıtlaSilŞahsi fikrim faize haram diyen insanların faize para yatırdığı cari açığın GSMH oranı bu kadar yüksekken bile gereksiz ithal ürünlere tonlarca para döküldüğü tüketim toplumu çığırtkanlığı yapıp en basit sofralarımızda bile israf ettiğimiz öğretme ve öğrenmeye bu kadar meraklıyken bu kadar tahammülsüz olduğumuz muhafazakar liberal demokrat solcu herkesin birbirinin yıkım yaptığını iddia edip hiçbir öz eleştiri getirmediği ve bütün bunları bile isteye yapan toplumumuzun üstüne düşeni yaptığı vakit gerekli insanlar ülkenin başına geçecek bilimin hukukun eğitimin üstün olduğu hoşgörülü müreffeh bir toplum ortaya çıkabilecektir.Bunun dışında istediğimiz kadar tartışıp suçlamaları nereye yaparsak yapalım değişime kendimizden başlamadığımız sürece boşa kürek çeker dururuz.Kendimizi düzelterek bir kişiye bile dürüstlüğümüz tahammülümüz hoşgörümüz ve naçizane bilgimizle örnek olsak bir ışık için yeterli.
Çok doğru.
SilTemel sorunumuz tamda bu diye düşünüyorum.Bilim içi dışı muhabbeti. Bu konuda size katılamayacağım. Bilim bilmek ile ilgilidir. Bilinmesi gereken ne varsa bilimin ve eğitimin konusudur. Safsatadan kastınız eğer inanç ile ilgili konular ise bu konuda malesef size katılamayacağım.Aksine şimdiye kadar bu konular bilimsel disiplin içerisinde incelenerek bir metotoloji geliştirilebilseydi bugün bir vaizler dini haline getirilen inanç sistemimiz bu halde olmazdı.Diğer yazdığınız hususlara katılmamak mümkün değil
YanıtlaSilThomas friedman bir kitabında bir sonraki bölümden önce beyaz bir sayfanın tam ortasında şu sözü paylaşmıştı." İlim çin de bile olsa onu bulun" hz.muhammed
YanıtlaSilHocam kazanmadigimiz kurum kalmadi mulakattan gecemedik bizim sucumuz ne
YanıtlaSilBilsem de kanıtım olmadığı için söyleyemem.
SilSayın Eğilmez uzun zamandır eğitimdeki yanlışlarımızdan ve eksikliklerimizden bahsediyoruz, eğitimde reformun şart olduğunu söyleyip duruyoruz. Genelde baktığımızda iyi öğrenim gören insanlarımızın büyük çoğunluğunun Çağdaş İnsan olamadıklarını da görüyoruz. Bence ne eğitimi olursa olsun İnsanlarımızın Bağnaz (İnat, Nispet, Haset) taraflarının törpülenerek azaltılması, Çağdaş (Şefkat, Hoşgörü, Zarafet) taraflarının cilalanarak arttırılması olmalıdır. Bence eğitimin esası bu olmalıdır. Bağnaz - Çağdaş taraflarımızın Bağnaz kısmının minimize edilmesi, Eğitmenlerimizin de bunun nasıl yapılacağının ustası haline getirilmesi çok önemlidir. Bunu yapamayacakların katiyetle eğitmen yapılmaması, eğitmenlerin yetiştirilmesine ayrı bir hassasiyet gösterilmelidir. Alimler ve Arifler ayırımını iyi analiz etmeliyiz diye düşünüyorum. Acaba yanlış mıyım?
YanıtlaSilKesinlikle doğrusunuz.
SilFinans şirketleri?
YanıtlaSilBurası, kafamı net tutmak, duygusallıktan uzak kalmak ve gerçekçi kararlar almak için izlediğim bir site haline geldi. Yazılarınızla bizlere yaptığınız katkılar yadsınamaz. Ellerinize sağlık Mahfi hocam.
YanıtlaSilAncak ben ülkeme olan inancımı her geçen gün yitiriyorum. İşim gereği yurtdışına sıkça çıkan biri olarak şunu net olarak söyleyebilirim. Biz eğitimde artık geriye gidiyoruz. Eğitim diyorum çünkü işim bu, yani bildiğim iş bu. Ekonomiden siyasetten çok anlamam. Bizler sorun çözebilecek, akıl yürütebilecek yeri geldiği zaman yaratıcı aklı kullanacak çocuklar yetiştiremiyoruz. Hür akılda bilim ve yenilikler üretilebilir. İnsanları korkuttuğunuz yerde öğrenme olmaz ... Ya kabul olur ya da ezber. Otomobillerin bile yürüyen bilgisayara dönüştüğü bir ortamda biz sadece yedek parça üreticisi olarak kalamayız. Çocuklarımızın yaratıcı zekasını öne çıkaralım ki yeni whatsaaplar yeni facebooklar yaratabilsinler. Ama üzülerek söylüyorum o dünyadan çok uzaktayız çook. Siz daha iyi bilirsiniz. Whatsapp 19 Milyar dolara satılmıştı. yani bizim Tüpraşın 4-5 katı .. Sadece yaklaşık 50mb büyüklüğünde bir yazılım.
Tekrar elinize yüreğinize sağlık. Saygılar.
Çok teşekkür ederim. Maalesef tespitleriniz doğru. Keşke yanlış diyebilseydim.
Silelinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilhemen size bir soru sormak istiyorum konuyla alakasız.
ons altın düşerken gram altın nasıl artabiliyor aralarında 31.1'lik bir oran yok mu ?
Çok teşekkür ederim.
SilEvet bu oran var ama Dolar/TL bugünlerde o kadar oynak ki uyumsuzluk arttı. Yani konu altın fiyatından değil USD/TL kurunun oynaklığından kaynaklanıyor.
Mahfi hocam Bize İktisat bilimini sevdiren Ülkemizdeki nadir İnsanlardan birisiniz yazınıza tamamı ile katılıyorum.Ben de Bilimi bitkiye benzetirim Güneş görmeli,Sulanmalı,Gübrelenmeli ve Uygun toprağa ekilmeli diye düşünüyorum.Devlet ve Millet olarak Sanırım bunlardan birini yada birkaçını yapmıyoruz diye düşünüyorum.Saygılarımla
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Haklısınız.
SilHocam merhaba,bir gün ekşi sözlüğe gelip soruları cevaplamayı düşünür müsünüz?
YanıtlaSilBöyle bir yöntem olduğunu bilmiyordum. Bana mahfie@gmail.com adresine ayrıntılı olarak nasıl olacak, nerede vb konularını yazabilir misiniz?
SilHocam kusura bakmayın, email ile göndermiştim, cevap gelmeyince buradan yazdım. Belki email ulaşmamıştır ya da junk'a düşmüş olabilir diye düşündüm.
SilSayın hocam konu biraz farklı ama. Aşağıda bir paragraf şeklinde haber alıntısı var. Bahsekonu risk hakkında yorumunuzu rica ediyorum.
YanıtlaSil"BOE'nin Brexit risklerine ilişkin son değerlendirmesi, Mart ayından bu yana ilerleme olmadığını işaret ediyor. Bunun sonucu, yaklaşık 29 trilyon sterlin (30 trilyon dolar) tutarındaki takası yapılmamış türev kontratları ile birlikte İngiltere'de 10 milyon ve AB'de 38 milyon sigorta poliçesi sahibi risk altında. İngiliz hükümeti, geçici izinlerin İngiliz poliçe sahiplerinin zarar görmemesini sağlaması gerektiğini, ancak bu durum ortaya çıktığında, İngiliz şirketlerinin AB'deki müşterilerinin zarar görebileceğini belirtti."
Evet bunu ben de okudum, sıkıntılı bir durum var. Açıkçası bunun altından kalkabilmek için devlet garantisine dayalı bir sistem devreye girmeli sanırım.
SilHocam yaniliyorsunuz.
YanıtlaSilTürkiyede Egemenlik ve hakimiyet Bilimin degildir. Recep Tayyip Erdoganindir artik.
24 Haziran 2018 tarihi itibariyle, 1923 yilinda emperyalist 7 düvele karsi yüzbinlerce sehit vererek Atatürk önderliginde kurulan Parlamenter Türkiye Cumhuriyeti kahraman Türk milletinin tercihi ile yikilmis, Tek Adam rejimine teslim edilmistir.
Ne Bilimi Hocam.? Burada bir yigin argümanlar yazmaya gerek yok.
2002-2003 Egitim döneminde 71 Bin olan Imam Hatipli ögrenci sayisi Bugün itibariyle 650 Bin.
Imam Hatip Lisesine dönüstürülen normal ve Anadolu liselerinin her yil cig gibi arttigi bir ülkede Hangi bilimin hakimiyetinden bahsedebiliriz.
Buyurun siz hesaplayiniz. Bu gidis ve icinde bulundugumuz en son percinlenmis Siyasi konjonktürde, hani hep hedefe konulan 2023 te kac tane IHL ve ögrencisi olur söyleyiniz.
Bu okullarda ne tür Bilim egitimi yapilacak aciklayabilirmisiniz.
Lütfen kendimizi kandirmayalim. 25 Haziran 2018 de "The End"
Asla dönüsü olmayan bir yola girdi bu ülke. üzerinde yasadigi insanlarin kendi istegi ve onayiyla.
Benim yazdığım evrensel bir gelişme, Türkiye bazlı değil. Bu gerçeği görenler gelişir, görmeyenler geri kalır. Tercih toplumlarındır.
SilAdsız27 Haziran 2018 16:34 ...zaten recep tayyip erdoğandan evvel Türkiye teknoloji üssüydü, bilimin merkeziydi, pisa değerleri tavan yapmıştı, ekonomi ilk 5 teydi , vs.vs....
SilVatandaşlarının %40'ı dünyanın ve modern insanın Tanrı tarafından on bin yıl önce yaratıldığına inanan (bkz. https://www.livescience.com/46123-many-americans-creationists.html) ve cebir öğretilmesinin gerekliliği tartışılan (bkz. https://www.nytimes.com/2012/07/29/opinion/sunday/is-algebra-necessary.html) ABD'nin Püritenler tarafından kurulmuş Massachusetts eyaletinde 1861 yılında MIT inşa edilebilmiş ve bu üniversite ilk gravitasyonel dalga detektörünün (LIGO: Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) inşasına liderlik edebilmiş olduğuna göre Türkiye'de de üst düzey bilim yapılabilir.
YanıtlaSilinkaya, temel farki atliyorsun, ABD'de demokrasi var, Turkiye de yok.
SilHocam, Dolar kuru neden düsüyor?
YanıtlaSilCevaplayana kadar arttı.
SilYine düstü Hocam..
SilMalesef Turkiye'deki mevcut iktidar sadece gubreleme kismini yapiyor. En iyi bildikleri de bu zaten. Memleketin icine de gubreleme yaptilar.
YanıtlaSilBir bilgisayar yazılım programcısı ve teknoloji meraklısı biri olarak bu yazınız için teşekkür ederim. Dünya ölçeğinde teknolojinin ve bilimin ekonominin belirleyicisi olma yolunda ilerlediğine mesleğim gereği yakından şahit oluyorum. Ülkelerin gelecek vizyonunda gücü oluşturacak kriterler arasında bilim ve teknoloji üst sıralarda yerini garantiliyor. İnsanlarımızı düşünmeye ve çözüm üretmeye yöneltecek bir eğitim sistemi ile mümkün olan en kısa sürede buluşturmalıyız.
YanıtlaSilHer şeyden önce ahlak gelmelidir. Ahlaktan kastım, dine bağlı bir ahlak değil. Rasyonel olarak düşünülmüş bir ahlak. Özgürlüğü, kişinin doğal haklarını, mülkiyeti koruyan bir ahlak. Aksi durumda göreceğiniz şey bilimde çok ileri gitmiş Nazi Almanya'sıdır. Dünyanın en büyük nükleer bombasını üreten SSCB'dir.
YanıtlaSilHaklısınız, sadece bilim demek insanı duygusuz, robot bir hale dönüştürür. Fakat biz ne Almanya ne de Rusya kadar canileşemeyiz çünkü biz hiçbir zaman bilime o kadar sevdalanmayacağız, aklımızı kullanmaktan korkacağız.
SilOlayın olumlu yönüne bakarsak dediğim gibi hiçbir zaman elimize bilimin gücü geçmeyeceği için hiçbir zaman canı olmayacağız. Ha her zaman mazlum tarafta olacağız o ayrı konu.
şu anda halkın şeçimide bilimsel olanları iktidara getirmektir yavuz sultan selim osman gazi köprüleri marmaray bilimsel hizmetler oldugu gibi finanmanıda bilimsel keza bölünmüş yollar ovit ve ılgaz tünelleri üfürükle yapılmadı.1994 krizini prof çiller cıkardı 2001 krizini laik ecevit çıkardı
YanıtlaSilRecep, Almanya'da AKP'ye oy verdin belli. Noktalama isaretlerini hala kullanmayi ogrenemedin o da belli. Ne dedigin ne yazdigin anlasilmiyor ama senin umurunda degil o da belli. Umarim seni sutlarlar bir gun Almanyadan da anlarsin hanyayi konyayi Turkiyede.
Sillaik Ecevit de tayyip babanız gibi evdeki tüm eşyaları satışa çıkarsaydı büyük Ortadoğu projesine evet deyip eş başkanlığı kabul etseydi, gapı israile satsaydı kıbrısı ingiltereye satsaydı ege adalarını yunana peşkeş çekseydi kiliseleri restore ettirip üstelik parasını da hazineden harcayıp da ayinlere açsaydı toprak satışlarının sınırını akepe gibi 2006 da kanun değişiklikleriyle sınırsız hale getirseydi, 15 yılda kamu ihale kanununu tam 186 defa yandaşlar lehine çevirerek havuz kursaydı sizin gibi günlük yaşayanların cebine her seçimde biraz para atsaydı tüm medyayı yandaş haline getirseydi 2001 krizi olur muydu?. elbette ki hayır. krize değil nedenlerine bir bak önce tabi bakacak bilgin varsa?. 2001 krizi akepenin her seçim öncesi başvurduğu dış güçler yalanının gerçeğe dönüştüğü büyük bir finansal manipülasyonun yapıldığı dönemin adıdır. zaten 2001 kriziyle inisiyatif hızla küresel sermayenin eline geçmiştir. ama senin gibiler küresel sermayeyi tanımazlar çünkü kör kütük cahildirler. zaten bugünkü iktidar cehaletin iktidarıdır ve bunun devamı için de imam hatipleştirme yani cahil-biatçı tek tip insan yetiştirme seferberliğindedir ve bunun karşılığını da recep er gibilerden almaktadır..
SilMerhabalar
YanıtlaSilDolar/TL bugünlerde neden bu kadar oynak ve uyumsuzluğun nedeni nedir acaba ?
Her yer karışık.
SilHocam bilim insanları ekonomik veya siyasal kaygılarla insan yetiştirmek yerine kısa vadeli çıkarları peşinde koştukça bırakın endüstri 4.0 ı 2.0 dan çıkamayız.
YanıtlaSilHocam gecen hafta söylemistiniz, MB'nin para basimiyla ilgili yazinizi da bekliyoruz. Unutmadik:)
YanıtlaSil160 milyar TL'den 150'ye geriledi. Daha da düşecek. Her ramazanda ve bayramda artıyor.
SilHocam peki nasıl olacak bu eğitim devrimi onunla ilgili de bir yazı yazar mısınız?
YanıtlaSilButun imam hatipler Anadolu, meslek veya fen liselerine donusecek, din dersi egitimi secmeli olacak o da haftada 2 saatten fazla olmayacak. Butun kuran kurslari kapanacak. Sadece diyanet kontrolunde ve belli mekanlarda din ve ahlak dersine ek seklinde ders verilecek, yani sadece kuran ve sunni islam icermeyecek, her din hakkinda bilgi verilecek. Hicbir yerde din derslerinde Arapca sure ogretilmeyecek. Butun sureler, vs Turkce olacak. Din derslerinin iceriginde islam %40'dan fazla olmayacak, butun dinler ve inanislar ogretilecek. Egitim ve ogretim tamamen laik yapida olacak. Milli egitimin tarikatlarla baglantisi tamamen kesilecek. Universite oncesi ogrencilerin ozel yurtlarda (yani tarikat yurtlarinda) barinmasi yasaklanacak, ozel yurtlar devlet tarafindan yonetilecek.
SilAtatürk dönemini incelemeniz nasıl olacağı konusunda yol gösterici olur.
SilHocam elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilSağ olun.
SilVicdanın ziyası, ulum-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İrtifak ettikleri(ayrıldıkları) vakit, birincisinde taassup, ikincisinde şüphe tevellüd eder. ..demiş alimin birisi.
YanıtlaSilKendini ve cocugunu bugun icin bile dusunmeyen bu ahali torunlarinin gelecegi icin egitim sistemini sorgulayacak oyle mi?
YanıtlaSilMevcut sistemin mezunlari kilit gorevlere gelince gorecegiz durumun vehametini, bunlar daha iyi gunlerimiz.
Emin misiniz Mahfi bey? Ben zenginlerin diye biliyorum.
YanıtlaSilHocam, TÜSIAD Baskani
YanıtlaSil"Kendini sağlam bilen bir hastanın tedavisi zor olur" demis.
Siz ne dersiniz?
O kadar doğru bir söz ki.
Silhocam bilim diyorsunuz bu az çok herkesin düşüncesi yalnız din insanı geriletmez bilakis insana çalışma aşkı verir. laik düşünce sistemine körü körüne bağlı kalmış olanlar kendini yenilemiyor, bağnazlaşıyor geri kalmışlığı dine ve elbise olarak açılıp saçılmamaya bağlıyor
YanıtlaSilToplumlari incelediginizde en mureffeh donemlerine maneviyatlarini guclendirdikten sonra ulastiklarini, cokuse ise materyalistlestikce gectiklerini gorursunuz. Avrupa bugun 19. 20. yy gucunden oldukca uzakta. Inancsiz sayisi da o tarihlerle mukayese edilemeyecek kadar fazla. Cin yakinda en buyuk Hiristiyan nufuslu ulke olacak. Sovyetler Spasitelya klisesini yikip havuz yapinca cokuse Rusya tekrar insaa edince yukselise gecti. Ornekleri cogaltmak mumkun.
SilBu dedikleriniz doğru değil. Dünyanın en gelişmiş, en uygar ve en az suç işlenen ülkeleri İskandinav ülkeleri. Bir bakın bakalım oralarda inanç düzeyi hangi oranlarda.
SilAdsız28 Haziran 2018 14:32
SilBu yazdıklarına göre inançlı toplumlar gelişiyor, o inançlı toplumlar ise hristiyan.
O zaman hristiyan inancına mı girelim?
Sadece meraktan sordum, 1 milyarlık Çin müslüman olmayacağına göre, madem hristiyan oluyorlar ve hristiyan oldukça gelişiyorlar, acaba diyorum biz de mi .... :)
Hocam, İskandinav ülkelerinin uygar olduğu tartışılamaz. Fakat farklı bir açıdan bakıldığında intihar oranlarının yüksekliği, insanların yalnız olması, aslında uygarlığında tek başına yeterli olmadığı bence ortada. Dinin birleştiren ve baağlayıcı bir yanı olduğu unutulmamalı. Bence bilimin önemi ne kadar tartışılmasızsa, dinin önemi en az o kadar tartışılmasızdır. Saygılar.
Silİntihar olayının inançla ilgisi yok. Onun güneş görmemekle ilgili olduğunu anlatan pek çok araştırma var. Öte yandan doğuda hemşeri ilişkisine alışık olan ve o nedenle yalnız başına pek kalmayan insanların oralarda özgürlüğüne düşkün insanları yalnız sanmaları bir başka yanlışlıktır.
SilAdsiz 19:44, inancin toplumlarin itici gucu oldugunu soyluyorum. Hiristiyan orneklerini Islamafobi'den dolayi verdim, Islam ile ilgili ogrenleri cok daha kolay verebilirim. Ama tum dinlerin ozu aynidir. Sekil de sizi yaniltmasin. Hilenin, haksizligin, adaletsizligin kol gezdigi bir toplumun ne kadar cok yaparsa yapsin ibadet adi altinda yaptiklari tanriya sukretmek degil, dalga gecmek olur.
SilAyrica Hiristiyan, ya da Musluman olunmaz, ancak Hiristiyan gibi ya da Musluman gibi yasarsiniz. :)
Mahfi Egilmez, Iskandinavlarin kendilerine gore pek cok sorunu var. Kaldi ki siz biliyor musunuz ki hemen hepsinin Anayasasi'nda 20-30 seneye kadar Hiristiyan olmayi zorunlu kilan, Kilise'ye zorunlu uye olmalarini gerektiren kanunlar vardi (hala kismen var). Sizce muhafazakar olmayan bir toplumda bu tip kanunlar Anayasa'ya nasil eklenebilir? Bu gecmiste muhafazakar yasadiklarinin en acik delili degil midir?
Yorumumu tekrar okursaniz en mureffeh donemlerine maneviyatlarini guclendirdikten _sonra_ ulastiklarindan bahsediyorum. Avrupa'nin genelinin ve Iskandinavya ozelinin eger 1900'lerin ortasindan daha iyiye gittigini dusunuyorsaniz yaniliyorsunuz. Kendileri de geleceklerinden endiselendikleri icin akil disi tedbirler almaya basladilar. Irkcilik inanilmaz oranda artti, kriminal bir konu haline geldi. Uygar dediginiz insanlar gocmenlerin varliklarina el koyma, Camii'lerin minarelerinin yasaklanmasi gibi kararlar aldilar. 1900'lerin basinda kurduklari ve dunya devi yaptiklari Ericcson, Nokia, Elektrolux vs. firmalarin hepsi ya satildi ya da eski guclerinden eser yok. Yani dune degil bugune bakarsak kendilerinden oncekilerin basarilarini surduremedikleri goruluyor.
Caliskan bir bababin cocuguna bir servet birakmasi gibi, sayet cocugunu da kendisi gibi yetistirmedi ise o servetin yerle yeksan olacagina hic kuskunuz olmasin.
Dünyanın ileri gitmesi bilimin, din baskısından kurtulmasıyla oldu. Bundan daha açık bir gerçek yoktur. Bilim tarihini, insanlık tarihini incelerseniz göreceğiniz ilk gerçek budur. Öte yandan ahlak sahibi olmakla muhafazakarlığın hiçbir bağlantısı yoktur. Hatta tam tersi geçerlidir.
SilBen size ornekleriyle anlatiyorum siz buna cevap veremeyince, bos bos konusuyorsunuz. Olani degil olmasini arzuladiginizi soyluyorsunuz.
SilHocam, kaleminize ve emeğinize sağlık. Sizin gibi yol göstericilerimiz olduktan sonra bu ülkenin geleceği; fikri hür vicdanı hür aklı hür insanların yurdu olacak. Bu günler tarihin tozlu sayfalarında bir ibret vesikası olmaktan öteye geçmeyecek. Kim ne derse desin BİLİMİN ve AKLIN önünde, buna inananların önünde hiçbir güç duramayacak. TÜM KARANLIKLAR BİR ARAYA DA GELSE TEK BİR MUM IŞIĞINI SÖNDÜREMEZ. Yeterki umudumuzu kaybetmeyelim. Kalın sağlıcakla...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilAdsiz 14.29 helal olsun sana.
SilTüm karanliklar bir araya gelse de bir mum isigini söndüremezmis..
SilBir de o karanliklarlarda esen firtinalar var ki. Meltem ile basladi.Yüzlerimize carptiginda rahatsiz olmadik. Rüzgarlara dönüstü. süphelenmedik, kafalarimizi kumlara gömdük. Firtinalar kopmaya basladi inanamadik. Darmadagin etti. Aklim iz basimiza geldi de Ati Alan üsküdari gecti.
Bir ülkede Bilimi, ilimi ve akli kullanan insan kalmayinca söylediklerinizin zerre degeri yok.
Geldigin noktada Umut akla gelmis ise.. cok seyler baybetmissin demektir.
Bir de hala, "ülkenin geleceği; fikri hür vicdanı hür aklı hür insanların yurdu olacak."diyorlar ya..
Iste ben buna delleniyorum.
Peh.. Fikri hür, vicdani hür, akli hür müs.. hadi oradan. Ortacag karanligina gömülmüs milyonlarca insandan baska birsey degil.
duygularımıza tercüman olmuşsunuz hocam
YanıtlaSilSağ olun.
SilHer şeyden önce ahlak gelmelidir. Ahlaktan kastım, dine bağlı bir ahlak değil. Rasyonel olarak düşünülmüş bir ahlak. Özgürlüğü, kişinin doğal haklarını, mülkiyeti koruyan bir ahlak. Aksi durumda göreceğiniz şey bilimde çok ileri gitmiş Nazi Almanya'sıdır. Dünyanın en büyük nükleer bombasını üreten SSCB'dir.
YanıtlaSilHocam Eximbank ihracatçılara 500 milyon usd yeni kredi verecekmis. Bunun kaynağın nedir? Bilebiliyor muyuz?
YanıtlaSilBorç.
Silhocam, euro-dolar paritesi uzun zamandır 1/15 in altını görmüyor hatta bir ara 1/24 bile olmuştu. abd ekonomisi ab ekonomisine nazaran daha hızlı büyüyen ve daha enflasyonist baskılar hisseden bir makro iktisadi görünüme sahip üstelik işsizlik + ün bile altına inmiş durumdadır. işsizlik başvurularında belirgin bir azalma görünüyor. özellikle tarım dışı istihdamda neredeyse doygun duruma yaklaştı. dolar faizleri ila euro faizleri marjı net şekilde dolar fazında açılıyor ama hala euro dolara karşı fazla değerli kalıyor. bunun nedeni global bazda alınan risklerin dolar ağırlıklı olması ve euro-dolar marjını açarak bu riski yayarak daha yönetilebilir hale getirmek olabilir mi?. saygılar...
YanıtlaSilBu dediğiniz bilinçli olarak yürütülen bir durum mu ondan emin değilim.
SilSelam Hocam,
YanıtlaSilÖğrenci iken Paris'e bir kaç günlük gezi yapmıştım, şehir beni çok etkilemiş, o zaman İstanbul bu kadar kalabalık bile değil idi.
O geziden 4-5 yıl sonra 60bin Euro kadar bir para geçti bir akrabam vasıtası ile, İstanbul da kiradaydım, iyi halli bir ev alınabiliyordu, nasıl içime işlediyse gittim Paris'te 35m2 kadar bir studyo daire aldım.
10 yıl geçmiş, bazen 2-3 yıl uğramadığım olmuştu, son yıllarda artık aylarca ailece kalmaya gidiyoruz, orada bir parka gidip saatlerce kitap okuyabiliyorsunuz, kaç kere bir ağacın altında sizin siteye yorum yazdım hatırlamıyorum bile veya bir kütüphaneye girip saatlerce çalışın.
Bu seçim sonrası da, oyu verdim ve çıktım. İnsanın kafası o kadar rahat oluyor ki, oradan buraya yazdığınızda, bazen daha cesur ve bam teline basa basa vurgulayarak cümleler kurabiliyorsunuz.
Artık öyle bir ülkeye geçsenize, hem daha rahat yazar, hem de yine aynı faydayı sağlarsınız, belki rahat yazdığınız için kitlenizi genişletme imkanı bulursunuz.
Galiba bizler rahat olmayan ortamda yaşamaya alıştık. Ne zaman gezi için böyle bir yere gitsem bir süre sonra sıkılıyorum. Huzursuzluk bizim için bir yaşam biçimi oldu sanırım.
Silyazılarınızı takip ediyorum severek okuyorum, gayet akıcı. Bu yazınıza katılmıyorum ama bu şekilde tartışma ortamı oluşturmanız ve elinizden geldiğince herkesle ilgilenmeniz takdire teşekküre şayan hocam saygılar
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Yazımdaki görüşlere katılmadığınız halde böyle uygarca yazışıyor olmamız en büyük kazanç. Asıl olan görüşlerimizi karşılıklı olarak ortaya koyabilmek.
SilÖzür dileyerek soruyorum neresine katılmıyorsunuz?
Sil"Dünyanın ileri gitmesi bilimin, din baskısından kurtulmasıyla oldu." demişsiniz, katılmıyorum. Dünyanın ileri gitmesi bilimin, kilise baskısından kurtulmasıyla oldu. Dinin öğretileri ile yozlaşmış kurumlar birbirine karıştırılmamalı. Kilise'nin yaptıklarını dine mal etmek, Atom bombası ürettiği için bilimi suçlamaya eşdeğerdir.
YanıtlaSilSadece kilise değil. İslam dininin öğretisi şeriattır. Kuran'da böyle yazar. Şimdi sizce bir ülkede şeriat kuralları uygulansa o ülke ileri mi gider? Bilimde atılım yapar mı?
SilKıymetli hocam, müddei iddiasını ispatla mükelleftir.Kuran'dan bilim karşıtı ya da bir ülkenin ileri gitmesine engel teşkil edecek bir ayet söyler misin? Hatta bunu tüm ibrahimi dinlerin kitaplarını kapsayacak şekilde genişletebiliriz. Ben ısrarla sorunun dinde değil kendini dinin temsilcisi olarak gören kişi ve kurumlarda olduğunu savunuyorum.
SilBir şeyin uygulaması her uygulandığı yerde sorun çıkarıyorsa dönüp o kurallara bir daha bakmak gerekir. Bütün dünya uygulamayı yanlış yapıyor olabilir mi?
SilHarika bir yazı ellerinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilÇok güzel bir yazı olmuş hocam elinize sağlık, ancak ülkemizin bilime bakışı ortada Harran Üniversitesi Biyoloji Ana Bilim dalı başkanı evrim teorisini kabul etmiyor ve biyoloji kitaplarında çocuklara ateizm öğretiliyor diye evrim teorisinin müfredattan çıkarılmasını savunuyor. Biyoloji bölüm başkanı böyle düşünen bir ülkede bilim gelişir mi hocam? Malesef yazınızda belirttiğiniz gibi biz geri kalıyoruz ve kalmaya devam edeceğiz.
YanıtlaSilSağ olun. Evet maalesef böyle bir durumdayız. Çünkü siyaset sadece ekonomiyi yönetmiyor bilimi de biçimlendiriyor.
SilDolarin fiyati dustu
YanıtlaSilpatates fiyati korkunc derece dusuyor almayani doviuorlar
sogan sarmisak keza oyle
et fiyatlari stabilize oldu
sizce tum bunlar enflasyonda dususe sebeb olur mu?
Kesin.. Biraz daha bekle heb beraber görecegiz.
SilDolar yılbaşında 3,77 TL idi. Sonra 4,75'e çıktı ve daha sonra 4,75'den 4,60'a düştü. Şİmdi diyelim ki 4,45'e düşecek. Sizce bu düşme midir? Patates geçen yıl 60 kuruştu. Bu yıl 6 TL'ye çıktı şimdi 4 TL. Sizce patates fiyatı düştü mü? Düştüyse neye göre düştü? Et fiyatları hangi düzeyde stabilize oldu?
SilDeğerli Hocam, aklınıza, emeğinize sağlık. Bizim yolumuzu aydınlatıyorsunuz. İyi ki varsınız.
YanıtlaSilKonuyu çok net anlatmışsınız, bir manifesto niteliğinde.
Size bir sorum var, lütfen benim ve sizi sevenlerin merakını gideriniz. Bu yazınız, NTV'deki programın sona erdirilme nedeni oldu mu?
Biz sizi izlemeye devam edeceğiz. Sağlıcakla kalınız.
Çok teşekkür ederim.
SilHayır bu yazı değil. Bunun da belki çorbada tuzu olmuştur. Ama bütün yazılarım ve son kitabım, ntv deki eleştirilerim hepsinin katkısı oldu.
“Poliorces adını da alan Demetrius, Megara’yı ele geçirmişti. Filozof Stilbon’a bir şeyini yitirip yitirmediğini sorunca, o “hiçbir şey yitirmedim” demişti, “her şeyim benimle birlikte.” Düşman bütün mallarını yağmalamış, kızlarını kaçırmış, vatanı yabancı egemenliğine geçmişti ve adamın kendisi, muzaffer ordusuyla etrafını kuşatmış bir kral tarafından sorgulanıyordu. Ancak Stilbon onun zaferini boşa çıkarmıştı, kenti ele geçirilmiş olsa bile, yenilmek şöyle dursun, hiçbir zarar görmeden kaldığına tanıklık edilmişti. Hiçbir elin uzanamayacağı gerçek malvarlığı kendisiyle birlikteydi, buna karşın dağıtılan ve ortalığa saçılan her şeyi kendi malı değil, talihin peşinden gelen yabancı unsurlar olarak görüyordu. Dolayısıyla onları gerçekten kendisine ait şeyler olarak değerlendirmedi, ona göre dışarıdan akarak kendisine ulaşan her şeyin sahipliği geçici ve belirsizdi.”
YanıtlaSilSeneca, Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine
İyi akşamlar dilerim hocam.
Endüstri 4.0 ın eğitimde uygulanması üzerine çalışıyorum. Eğitimde 3 boyutlu yazıcılarla eğitimi daha dolu hale getirmek ve farklı uygulamalarla çocukların üretkenliğini arttırmayı planlıyorum. Bu oldukça zor bir hedef, eğitim kurumları 3 boyutlu yazıcıları alıp kenara süs olarak bırakıyorlar. BAzıları da bu cihazları gereksiz görüyor. Teknoloji mutlaka insanlara yararını ve tabi ki maddi faydasını kanıtladıktan sonra yayılıyor. Türkiye'de eğitimcilerin yaşı yüksek ve bu bilince gelmeleri oldukça zor.
YanıtlaSilen hakiki mürşit ilimdir. Sözü Ali r.a. ya ait bir sözdür. Alıntılayanı değil kaynağı referans göstermek gerekir.
YanıtlaSilPeki bunun kaynagini verir misiniz?
SilEvet bu kaynağı ben de bekliyorum.
SilHala kaynak gelmemiş.
SilGüzel bir yazı olmuş Hocam.
YanıtlaSil