Dünya Resesyona mı Gidiyor?
2018 yılının ortalarındayken ABD
verileri, ABD ekonomisinin krizden neredeyse çıktığını işaret ediyordu. Büyüme,
potansiyel büyüme oranı olan yüzde 2,5’i yakalamış, işsizlik oranı, doğal
işsizlik oranı olarak kabul edilen yüzde 4’ün altına inmiş ve enflasyon da
ideal olarak kabul edilen yüzde 2 düzeyine gelmişti. Cari açık yüzde 3’ün
altındaydı. Bütçe açığı bir miktar yüksek görünse de geçmişle
karşılaştırıldığında o da makul bir düzeyde kabul ediliyordu. Bütün bu
göstergeler ABD ekonomisinin krizden çıktığını ama bir süre daha dikkatli bir
gözetim altında tutulmaya ihtiyacı olduğunu anlatıyordu.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi
olan Euro Bölgesi ekonomisinin, ABD kadar rahat bir görünümde olmasa da belirli
bir toparlanma içinde ilerlediği algısı vardı. Büyüme yüzde 1,5 – 2,0 arasına
doğru ilerliyordu. Bu oran potansiyel büyümenin biraz altında kalsa da
toparlanmaya işaret ettiği düşünülüyordu. İşsizlik oranı hala yüzde 8 gibi
yüksek bir düzeyde olmakla birlikte bu oranı yukarı çeken ülkeler Yunanistan ve
İspanya idi. Yunanistan’da kriz nedeniyle sorunları vardı, İspanya ise öteden
beri işsizliğin yüksek olduğu bir ekonomiydi. Küresel kriz süresince iki kez
deflasyon tehlikesi yaşamış olan Euro Bölgesinde enflasyonu ideal oran olarak
kabul edilen yüzde 2 düzeyine getirmek bir türlü mümkün olamıyordu. Fiyatlar
genel düzeyi yüzde 1,5 oranında adeta demir atmış görünüyordu. Euro bölgesinde
bütçe açığı oldukça düşük düzeyde olduğu için sorun olmuyor, cari denge ise
zaten fazla veriyordu.
Dünyanın en büyük ekonomilerinden
olan Çin sorunluydu. Çin’in yıllardır çift hanede seyreden büyüme oranı yüzde
6’lara gerilemişti. Bunun temel nedeni son yıllarda ihracatta yaşanan hızlı
gerilemeydi. Çin’de enflasyon ve işsizlik sorun oluşturmuyor, bütçe açığı biraz
yüksek olsa da cari denge fazlasının etkisiyle o da sorun yaratmıyordu. Ne var
ki tek başına büyüme oranının yarı yarıya düşmüş olması Çin ekonomisini
sıkıntıya sokmaya yetiyordu. Büyümenin düşüşünün temelini oluşturan ihracat
düşüşü, ABD ile aralarında ortaya çıkan ticaret savaşı nedeniyle daha da kritik
bir noktaya doğru ilerlemeye başlamıştı.
Özetle söylemek gerekirse
dünyanın en büyük üç ekonomisinden birincisi (ABD) küresel krizden çıkmaya çok
yaklaşmış, ikincisi (Euro bölgesi) yolu yarılamış, üçüncüsü ise (Çin) girmediği
krize yeni yeni girecek gibi bir görünüm sergilemeye başlamıştı. Bir başka
deyişle önümüzdeki dönemde dünyayı en fazla etkileyecek gelişme Çin’de yaşanacak
bir çöküş olabilirdi. Böyle bir çöküş, henüz toparlanma aşamasında olan Euro
Bölgesini vurabilir o da ister istemez ABD’yi ciddi biçimde etkileyebilirdi.
Çin’den yayılan olumsuz havaya
karşın 2018 ortalarında, hatta son çeyreğinde dünyada iyimser bir hava
egemendi. ABD Merkez Bankası Fed, 2019 yılında 3 kez faiz artırmayı ve parasal
sıkılaştırmaya açıkladığı programa sadık kalarak devam etmeyi planlıyordu.
Hatta Avrupa Merkez Bankası da 2019’un son çeyreğinde parasal sıkılaştırma için
adım atabileceği sinyalleri vermeye başlamıştı.
Derken 2019 yılına girilirken bu iyimser
hava bozulmaya başladı. Özellikle ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarının
yarattığı gelişmeler iyimser havanın bozulmasında etkili oldu. 2019 yılı
başında Davos toplantılarında, toplantıyı düzenleyen Dünya Ekonomik Forumu
dünyanın önde gelen 800 şirketinin CEO’suna 2019 yılındaki en büyük tehlikenin
ne olduğunu sordu. Yanıtlar bu tehlikenin resesyon olduğunu ortaya koyunca, o
zamana kadar adeta tezgâh altında kalmış olan görüş bir anda tezgâh üstüne
çıkmış oldu.
Bu gelişmelerin ardından Fed,
2019’da faiz artışı yapmayacağı, parasal sıkılaştırmaya da yılsonuna doğru son
vereceği yolunda görüşler açıklamaya başladı. Benzer biçimde Avrupa Merkez
Bankası da parasal sıkılaştırmaya geçmek bir yana parasal gevşemeye bir süre
daha devam edip etmeme konusunu gündeme aldığını açıkladı.
IMF, Dünyanın Ekonomik Görünümü
Raporu’na Büyümede Yavaşlama, İstikrarsız Toparlanma adını verdi. Bu başlık
bile kafaların ne kadar karışık olduğunu göstermeye yeterli: İstikrarsızlıkla
toparlanma bir arada. IMF, raporunda dünyanın ekonomik büyümesine ilişkin
tahminlerini aşağıya doğru revize etmiş bulunuyor. Bununla birlikte bu revizyon
bir resesyondan çok bir büyüme düşüşünü gösteriyor.
Bugün itibarıyla dünyanın bir
resesyona mı gittiği yoksa bir yavaşlamaya mı gittiği henüz net olarak
görünmüyor. Resesyonu işaret eden bazı göstergeler var. Mesela dünyadaki kuru
yük taşımacılığında arz ve talep dengesini ve dolayısıyla dünya ticaretindeki
gidişatı gösteren Baltık Kuru yük endeksindeki düşüş Ocak ve Şubat aylarında resesyona
gidiş işareti gibi algılandı.
Sonrasında ve özellikle Nisan
ayının ikinci yarısından itibaren yaşanan toparlanma resesyon kaygısını biraz
giderdi.
Benzer bir görünüm Brent petrolde
de ortaya çıktı. 2019 başlarında varili 50 dolara kadar düştüğünde bu gelişme
resesyonun bir diğer göstergesi olarak ele alındı. Çünkü petrol fiyatının
düşmesi tüketimin düşmesi, tüketimin düşmesi ise büyümenin gerilemesini işaret
ediyor.
Oysa grafikten de izlenebileceği
gibi Brent petrol fiyatı bu dramatik düşüşün sonrasında yükselişe geçti ve 75
USD/Varile kadar yükseldi. Bugün 71 USD/Varil’in biraz üzerinde bulunan
fiyatlar resesyon oluşmayacağının bir göstergesi olarak algılanıyor.
Bugün eldeki ekonomik veriler,
Fed’in ve Avrupa Merkez Bankası’nın likiditeye yaklaşımları dikkate alındığında
2019 yılında dünyada bir ekonomik yavaşlama olsa da bunun bir resesyona
dönüşmeyeceği tahmin ediliyor.
Burada bugün itibariyle en kritik
konu ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının nasıl sonuçlanacağı meselesi. Bu
savaşın nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Çin’in ihracatına zarar vereceği artık
kabul ediliyor. Buna karşılık belirsizliğin bitmesi Çin’in toparlanması
açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.
Çok başarılı bir yazı ellerinize sağlık hocam
YanıtlaSilHocam Avrupa ve amerika merkez bankalari tekrar parasal genişlemeye başlaması durumunda yuksek faiz cazibe yaratir mi yoksa sıcak para ülkemizi teğet mi geçer?
YanıtlaSilYaratır mutlaka
SilHocam petrol fiyatı düşünce tüketimin neden düştüğünü kavrayamadım yardımcı olur musunuz . Çok bilgilendirici bir yazı emeğinize sağlık iyi günler
YanıtlaSilHerhangi bir malın fiyatının düşmesi, eğer arzda bir artış söz konusu değilse talepte yani tüketimde bir düşüşü gösterir. Talep düşüşü de büyümede düşüşün bir göstergesidir.
SilPetrolde 70-80 dolar araligi arz talep ekseninde dogru bir rakam gibi.¨
SilDahasi bu rakam ureten ulkelere kazanc sagliyor. Bu ulkelerin ekonomik sorunlar yasamasini makro sorunlar edinmesini engelliyor
tuketici ulkelere icin de sorunsuz enflasyonsuz cari acigi buyutmeden buyumesini sagliyor.
Dahasi dunya icin onemli olan petrolden kazanilan paranin kaynagini ve bu paranin cevre ulkelere yatirimlara aktarilmasini dagilmasini da stabilize ediyor bu da hem ureten ulkelere hem de tuketen ulkere kaynak sagliyor cesitli fonlar yatirim ensturmanlari vs ile.
Petrol fiyati cok dusuk olunca bu fonlar yatiirmlar azaliyor kriz durumlari olusuyor. Petrol fiyati cok yukselince de balonlarin olusmasina yardimci oluyor
70-80 bandlari belki abartsak bile -15-+15 hem yukaridan hem asagidan koyarsak yani minumum 55 maksimum 95 yaparsak bile dipte ve zirvede petrolde fiyatlari yine de herkes icin sorun yaratmayacak oranda...70-75-80 bandlari arasi en makulu Kisaca alan memnun satan memnun bu fiyatlarda.
Tabi bir de USA'nın İran'a yaptırım konusu var. İran'dan aldığımız kaliteli ham petrol TR de işleri daha da zora sokabilir. Cari dengenin bozulmuş olduğu, enflasyon rakamlarının yükselerek ilerlediği ve büyüme oranının düştüğü ülkemize Allah yardımcı olsun.
SilSelam Adsız3 Mayıs 2019 12:05,
SilAllah bu tarz işlere karışmıyor.
Bir fikir ve sanat işçisi olarak bugün de boş durmayıp çalışmışsınız; 1 Mayıs'ınız kutlu olsun Mahfi Hoca'm...
YanıtlaSilTeşekkürler, bütün emekçilerin, çalışanların 1 Mayıs'ı kutlu olsun.
SilMahfi Hocam mevcut durumu çok iyi resmetmişsiniz. Benim merak ettiğim konu ülkelerin gerek devlet gerekse özel sektör borçlarının tarihte hiç görülmemiş bir seviyeye gelmiş olmasının dünya ekonomisinin geleceği açısından bize ne ifade ettiği. 2008 krizine benzer bir kriz ile tekrar karşılaşma riskimiz nedir?
YanıtlaSilAşağıdaki linkte güncel borç durumunu görebilirsiniz.
https://www.usdebtclock.org/world-debt-clock.html
Saygılar
Parası Rezerv para olan ülkelerle, parası rezerv para olmayan ülkeler açısından bakacak olursak parası rezerv para olanlar daha az sıkıntı yaşar gibi geliyor bana.
SilNeden diye sorarsaniz. Bakin 2008den sonra en borclu gorunen gelismis ulkeler toparlanirken Turkiye bol paralari ulkeye cekerek ucuz ithal mallari aldi aldi yan gelip yatti. Insaata gomdu paralari simdi konjinktur degisti ama enflsayon doviz kuru issizlik butce acigi olarak geri dondu.
SilHocam brent petrolün fiyatının artmasında ABD'nin irana yaptırımlarda muafiyetleri uzatmamasının etkisi büyük diye biliyorim.
YanıtlaSilHersey tezgah. Irana yaptirimlarin sonuclari en ince ayrintisina kadar hesap edilmistir. Dünyanin basindaki en büyük bela ABD her istedigini yapabiliyor. Maalesef kazanan hep onlar oluyor.
Silelinize emeginize saglik...
YanıtlaSilSağ olun
SilBasit gibi görünen açıklamalarınız aslında konulara vukufiyetinizin eseridir. Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkürler
YanıtlaSilTeşekkürler
SilElinize sağlık hocam
YanıtlaSilTeşekkürler
SilHocam bu güzel yazı için teşekkürler.Yazıyla alakasız bi öneri almak istiyorum sizden.Günümüz Türkiye'sinin ekonomideki , tarımdaki sorunlarını ele alan ve bunlara bir çözüm yolu getiren kitap öneriniz var mıdır ?
YanıtlaSilBu konuda yazılar var ama kitap var mı bilmiyorum.
SilArtik sunu herkesin kabul etmesi gerekiyor.
YanıtlaSilDunya yuksek buyumeyi kaldirmiyor %4-5-6 oranlarindaki buyume hem balonlarla hem de cevresel sorunlarla ayrica yuksek emtia fiyalariyla yuzlesmemizi sagliyor. Balonlari cogaltiyor dahasi boyle ust uste 2-3 yil buyudugu anda resesyona girmesi ise an meselesi yani tepetaklak olma durumu.
Mamafih, Yukarida bahsettiginiz ulkeler cografyalar bandinda gecmiste sorun haline gelen bazi teknik makro sorunlar butce acigi cari acik issizlik enflasyon eskisi kadar can yakici degil. En azindan kontrol altina alinmis bazi iyilesmeler saglanmis gorunuyor. Issizlik bu cografyalarda dogal issizlik oranin bile altinda neredeyse.
Dunya eskisi kadar buyuyemiyor derken artik yapilmasi gereken bana kalirsa; cevre sorunlarina odaklanmak burda yeni teknolojik nimetlerden faydalanmak dahasi gelir dagilimi adaletine yonelik calismalar yapmak onemli.
Belki bu turden calismalar bu durumlara harcanacak paralar dunyanin buyume orani potansiyeli artirarak daha az sorunla yuzlesmesini saglar. Ornegin enerjide disa bagimli bir ulkenin buyume arttikca cari denge acigi vermesi uzerine kurulu formu ruzgar gunes vs yatirimlarla o ulke uzun vade de daha sorunsuz buyume oranlarini yakalayabilir. Yada gelir dagilimi bozuk bir ulkede gelir dagilimini duzenlemek yapisal onlemler almak o ulkede buyume oranini artirabilir.
Yukaridaki cografyalardan ABD ve Euro bolgesi icin olasi resesyonda ellerinde kartlari da var kuskusuz ornegin zaten ABD parasal cekilmeyi bitirmek uzere dahasi faiz arttirimlari dondu.isterse olasi kotu senaryoda indirime genislemeye bile gidebilir.
Euro bolgesi ise birtakim faiz oyunlari oynayabilir. ABDden daha sansli durumlari da var parasal genislemeye sicagi sicagina baslayabilir. Dahasi bastigi paralari almayacagini da acik acik beyan edebilir ki benim sahsi gorusum; Euro bolgesinin boyle bir luksu olmaycak boyle bir durum zaman mekan baglaminda olmayacak yani bastigi paralari alamayacak paralar piyasada kaynayacak.Helikoipter para oldugu anlasilacak.
Yukarida bahsettiginiz turden resesyona yakin olma hali 2016 ocak doneminde de olmustu. Yani boyle durumlari belki de bir duzeltme sirkeleme olarak da gormek lazim.
Mahfi bey. Sizin yazilarinizla yeni tasiyorum. Fakat daha onceden tanismamamin büyük kayip olduğunu hissediyorum. Cok iyi anlatici kaleminiz var.
YanıtlaSilMağfi Hocam güzel yazılarınız için teşekkür ederiz. Bir sorum olacak;
YanıtlaSilMerkez bankasının viop'ta yüklü dolar satması, bunları da Halkbank ve Ziraat Bankasının almasını nasıl yorumlamalıyız?
Doviz kurunu baskilayabilmek icin yapilan bir hile. Doviz yukselmedikce insanlarda ekonomi iyiye gitmese bile hic olmazsa kotuye de gitmiyor dusuncesi olusuyor. Sadece goz boyamak icin yapilmis bir hile ama bu MB net rezervlerinde aciklanamayan bir dusmeye sebep oluyor bunu da Financial Times gibi yabancilar fark edip endiselenmeye basliyor (borclu'nun duacisi alacaklisidir).
SilMIG.29
Silbirader ben Almanyada yasiyorum. Turkiyedeki her gelisimde bana ucuz geliyor biz Almanyada her seyi kac eurolara aliyoruz taneyle Turkiye oyle mi doldur doldur ye kavunuydu karpuzuydu peyniriydi südü oyle yogurt hepsi yerli
Dovizin sabit kalmasi ekonomi icin iyi Almanyada hep sabit cok az oynuyor bisey olmuyor Turkiyede de oynamamasi iyi bu mantikla bakarsak. Zannediyorum dis gucler kalkinmamizi istemiyor. Bakin istanbul havalimani yapildi bizim Berlin havalimani daha bitmedi. Bu Almanlara allah mi soyletti nedir kendi haber kanallarinda soyluyor ben soylemiyorum.
Her sene geliorum kaymak gibi yollari goruyorum bi hos oluyorum gidecegim yere seri gidiyorum. Allah yapandan da razi olsun
Almanya'da euro kazanıp 15 günlük izne gelen, sonra da iktidar güzellemesi yaparak ahkam kesen bu tiplere de hasta oluyorum. Burası şahaneyse gel burada yaşa, ne işin var elin dış güçlerinin gavur memleketinde? Bak senin ülkenin kalkınmasını istemiyorlar, sen de gitmiş onlara hizmet ediyorsun. Vatan haini misin sen yoksa?
SilAlmanyada yasadigi halde yasadigi ülkenin gücünden zerre bilgisi olmayan, cebine koydugu 2 bin euro ile 12 Bin TL lik türkiye seyahati yapan, ülke kalkinmasini kaymak gibi yollarda seri bir sekilde bir yere varma ile esdeger tutan zavalli bir yurdum insani.
SilYasadigi ülkenin heryil 350 milyar dolar ticaret fazlasi verdiginden haberi yoktur. Fakat igneden iplige tepeden tirnaga ithal Alman teknolojisi ve malzemesi ile borclanilarak yapilan Havaalani ile övünür. Berlin Havaalani acilmadi diye ekmegini yedigi ülke ile dalga gecer kis kis güler ve bunu bir üstünlük olarak görür.
Inanin sorsaniz Almanya zor durumda batiyor der. Yorumcunun yazdigi gibi madem Türkiye bu kadar iyive seri neden Türkiyede yasamiyorsun, gevur ellerinde onlara hizmet ediyorsun.
Trye gel hadi ilk evini euroyla al. Hadi havuzlu falan süper lüks olsun evet Almanyada eski genelde. Almanyadan 50000 euro getir koy. Vatandaşlık iptal et. Sonra görüşelim. Doktor ol semer vursunlar hakaret etsinler kaçaklara bak. Ayda 7000 kazanıp orta halli arabaya 300.000 öde gör. Patates 7 tl. Benzin vergi kol. Troller gelmesin. Düğün konvoyu yapsın.
SilValla dünya resesyona mı gidiyor bilmiyorum ama bizim bok yoluna gittiğimiz kesin.
YanıtlaSilHocam emeğinize sağlık.. Ancak bu çark ya yağlanacak yada biryerden kırılacak gibi...
YanıtlaSilHocam gelişmiş ekonomilerde para politikasını yönetenler gerçekleşen enflasyon oranının bu kadar düşük seviyelerde olduğunu görmelerine rağmen neden sıkı duruşu bu derece korumaya çalışıyorlar? resesyon bu ekonomiler için oldukça büyük tehlike arz etmiyormu. Bizde kronik hastalık haline gelen çift haneli enfasyon sorununu çözen abd,euro bölgesi resesyon tehlikesine karşı bu disiplinden taviz verseler örneğin enflasyon hedefini %5 e bu türbülans geçene kadar sabitleseler olmaz mı
YanıtlaSilGelismis ulkeler icin %5 enflasyon hedefi cok. Bir abdnin daha da büyümesini dusunmek istemiyorum.
SilMerhaba hocam türk halkı üretmiyor tasarruf etmiyor. Bunda yönetimin hataları elbet vardır. Halk yönetime rağmen kendi alacağı tedbirlerle hanesinin ekonomisini düzeltemezdi. Bununla bağlantılı olarak 2008 yılına kadar ülkeye çok fazla para girişi oldu. Bu para girişi sartlimi oldu. Şuan amerika suudlara 450 milyarlık silah sattı birçok sorun halinin altına supurulmus oldu. Biz dışarıdan gelen parayı onlara ragmen daha verimli kullanamazmiydik kullansak o paea gelirmiydi
YanıtlaSilTürk halkı üretiyor üretmesine de anlamlı bir üretim değil.
SilDünya resesyona girer ise Türkiye bundan nasıl etkilenir?
YanıtlaSilKötü
SilHocam lise mezunu olmayan kisilerin secme secilme hakkini kaldirilmasi sizce demokraside kaliteyi arttirir mi?
YanıtlaSilYa da secim zarflarina 2*2:? nedir sorusu sorup cevabini dogru yanitlamayanin oylarinin gecersiz olmasi sistemi olmali mi?
cunku cahil comar tayfasi gelecegimizi caliyor caldigini dusunuyorum.
yasim 21 Bogazici Ekonomi bolumde ogrenciyim
bir 21 sene sonra 42 yaşına geldiğinde demokrasinin 2*2=5 olmadığını öğrenebilirsin.
SilKardeş, sen ekonomi okuma, siyasal oku, o zaman demokrasinin ne olduğunu öğrenirsin.
SilDemokrasi, sandığa indirgenecek kadar basit bir yönetim şekli değil, çok karmaşık ve toplum ile seçilen yönetimin, bürokrasinin, ticaret kesiminin, hanehalklarının, işçilerin çetrefilli, karmaşık ilişkiler yumağının bir bütünü bir anlamda.
SilOkumamış insanların oyları da önemli, onların ihtiyaç duyduğu hizmetleri en iyi kendileri bilir, kendi temsilcilerinin meclise girmesi demokrasinin gereğidir.
Benzeri hatayı, Aysun Kayacı da yapmıştı.
Evet, dağdaki çoban, nobel ödüllü profesör, milyar dolarlık işadamı, sokaktaki bakkal, öğrenci ve etrafımızdaki herkesin oyu eşit.
Cahillerin oylarını sorgulayıp onları dışladığınızda, gün gelir birileri de parasız öğrenci ile benim oyum bir mi der, başkası mahalle bakkalı ile yüz milyon dolarlık market sahibinin oyu bir mi der, lise mezunu ile profesör oyu bir mi der liste uzar gider, toplum içinde birbirini dışlayan kesimler oluşur.
Türkiye insanlarını dışladığı için, sistemi otokrasiye çevrildi, dönüşü artık imkansız hale geldi.
Sizin şikayetçi olduğunuz; kısaca yazmak gerekir ise, cahillerin oyları değil, liyakatsız insanların yönetime gelmesi, siyasetçilerin cahillerin oy potansiyelini temsil hakkına çevirmesi, bürokrasiye sirayet etmeleri, toplum düzenini bozmaları.
Okuma eksikliğinizden, toplum kültüründe demokrasinin günümüzde yaşanmaması dolayısı ile aradaki ilişkileri çözemiyor, demokrasiyi tanımıyorsunuz. Sizi hatalı çıkarımda bulunmaya zorluyor.
Demokrasi yeni bir kavram değil, bir kaç bin yıldır var. En sert eleştirileri de 2500 yıldır var, çoğu eleştirmeni de bizim topraklarımızda yaşadı.
Günümüze kadar, pek çok bilim adamı, matematik dehası ve filozof demokrasi üzerine düşündü. Bahsettiğiniz konuyu size gelene kadar onlar, cahil ile okumuş arasında şu oranda fark olsun gibi bir çıkarımı yüzlerce yıl önce yaparlardı. Demokrasiye en sert eleştiri getiren Platon bile cahil oyu ile filozof oyunu kıyaslamadı, onun eleştirileri başkaca konular üzerine idi.
Detaylı bir konu, ancak bu kadar açıklayabildim. Gerisi sizin çabalarınızla öğrendiklerinize kalmış.
Sayın Hocam 1 Mayıs İşçi Bayramınız kutlu olsun. Bir arı gibi durmadan yazıyor ve bizi aydınlatıyorsunuz. Elinize sağlık. Sevgiler.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim
SilBu kadar karışık bir konu, bu kadar güzel anlatılır. Süpersiniz hocam, teşekkürler. Twitter'da bahsettiğiniz hata incelemesini ve alınan düzeltici önlemleri, bu örnekte çok güzel görebiliyoruz. İnşallah bizde de en kısa sürede, böyle güzel düzeltmeler yapılır. Sevgi ve saygılarımla 😊
YanıtlaSilSağ olun
SilEkonomistler merkez bankası rezervleri bitti diye ortalığı velveleye veriyorlar,
YanıtlaSilMerkez bankası ise brüt rezervler önemlidir diyor,
Dolara bakıyoruz, yerinde duruyor kaç gündür.
Merkez bankasında rezerv bitse, hiç bu seviyelerde olur mu dolar?
Hoplar gider.
Hoplaya hoplaya gidiyor zaten. Sen göremiyorsan ekonomistler ne yapsın? 4 ayda TL %12 değer kaybetmiş, bu tipler hala brüt rezervden bahsediyor. Brüt rezerv denen para senin-benim bankadaki param hacı.
SilDünyayı bilemem ancak bizim Damat bu yeni görevinde power point yeteneklerini epey geliştirdi.
YanıtlaSilMerkez bankamız da dünyaya ne olursa olsun, istikrarını koruyor, yıllardır hedef enflasyon %5.
Mahfi hocamız da yapısal reform diyor, sanırım 12. yılına girdi, o da istikrarlı.
Reis, bildiğiniz gibi, istikrarlı, dış politikada, haftada bir gün batıya, bir gün Amerigaya bir gün Avrupaya, bir gün İsrail'e giydiriyor; iç politikada her gün Kılışdar Kılışdar diyor.
Muhalefet, yıllardır istikrarlı, kurbanlık koyun gibi her seçim sonrası boynunu kasaba uzatıyor, şimdi de YSK yı bekliyor.
Halkımız, %50 Reis e destek veriyor, o da değişmedi.
Biz resesyona hazırız hocam, dünyanın en istikrarlı ülkesi bence biziz, yukardaki aktörlerin davranışları hiç değişmez.
Muhtesem bir yorum. Ötesi de yoktur.
SilHocam petrolün fiyatının artması sadece büyümeden mi kaynaklanıyor? İran'a uygulanan ambargonun bunda ne kadar etkisi var?
YanıtlaSilO da var tabii
SilEmeginize saglik
YanıtlaSilSağ olun
SilHocam merkez rezervi sifirladi, boyle daha guzel olmadi mi? Kasa tertemiz.
YanıtlaSilSimdi tam kendi yaginla kavrulma zamani, ne kadar ekmek o kadar kofte gunleri.
Bir de madem kasa tamtakir, doviz niye yukselmez?
döviz yükselmedi mi. 2018 yılına 3,76 dan başlamıştı 5,28 den kapatmıştı. şimdi ise 6 tl ye yeniden dayandı. nasıl yükselmedi. son 3-4 ayda %12 yükseldi dolar kuru mesela. millet sanıyor ki dolar 7,21 tl yi görmüştü oradan geriye getirilince döviz yükselmedi. algıdaki zayıflığa bakar mısınız hocam?.
SilArkadaş yükselme deyince tatmin edici bir atak görmek istiyor sanırım.
SilAdsiz 11:22 bir de algıdaki zayıflığa bakar mısınız hocam?. diyorsun.
SilAlgiyi gördün, bir de zayifligini mi ölctün. Be algisi birader, algi yok ki ölcesin. Ne verirlerse onu söylüyor.
Bir sene önce bugün dolar 4.17, bugün ise 5.97. Bir senede %43 artış var. Ölmüşüz ağlayanımız yok.
Silulas nisan sonundan cekersek daha fena nisan sonunda 4.05di dolar bugun ki kuru da duz hesap 6 dersek ki gecen yazdaki atakta bir cok fiyat ayaralamasi ozellikle ithal mal ve urunlerde 6 lira ve 6.20 uzerinden hesaplandi dolar dusmesine ragmen bu ayarlamalar geri cekilmedi.
Silez cumle dolarda 1 senedeki artis %50yi bile geciyor
Kısa film tadında bir yazı olmuş, teşekkürler
YanıtlaSilSağ olun
SilHocam emeğinize sağlık. Ancak bu sıkışıklığın özellikle çin tarafından gelen sıkışıklığın şu an sudan hükümetinin iflas etmesinde payı var mıdır. Varsa niteliği ve niceliği hakkında bizi biraz aydınlatabilir misiniz ?Çünkü çin bu hükümetin ticari müttefiki idi. Teşekkürler
YanıtlaSilküresel ekonomi resesyona gitmektedir bu doğrudur. özellikle euro bölgesi son açıklanan nisan pmı verileri 47-46 bandında hareket etti. bu veriler talepte belirgin yavaşlamayı işaret ediyor ki zaten bizim mart ayı ihracatımızdaki belirgin yavaşlama da yine resesyonun güçlenme eğilimine girdiğini gösteriyor. burada sanki abd dünya ortalamasından pozitif ayrışacak gibi görünüyor ki bu da fedin yeniden yılın ikinci yarısından itibaren yeniden faiz artırımına başlaması riskini doğuruyor.
YanıtlaSilBizim PMI da o civarda hareket ediyor, demek ki bize özgü bir durum yok.
SilEsnaf ve işadamları oldum olası ağlarlar zaten, bir gün de iyi kazandık çok kazandık demezler,
PMI da o hesap, işler kesat diye küçültmüşler, önemli bir gösterge değil.
önemli değil mi. siz bene bu kafayla bu bloğa uğramayınız. önemli bir veriyi önemsiz gibi göstermeye çalışmak iktisat bilimine de burada sayın hocamızın emeğine de saygısızlıktır. bir kere euro bölgesi pmı verisinin 46 olmasıyla bizim 46 olması aynı değildir. neden mi?. çünkü bizde 50 nin altı küçülme trendinin emarelerinden birisi olup euro bölgesi ekonomileri için küçülme değil yavaşlama işaretlerinden birisidir.
SilEger dunya toptan resesyina girerse ,bu paradigmanin degisimine yol acar ve reseyondan cikildigundan sonuc ta farkli olur cin in abd gecmesi gibi ,mantikli ?
YanıtlaSilHocam Türkiyede ekonomi yönetimi bu parasal genişlemeyi beklediği ve bundan dolayı şuan için adım atmadığı beklemeye geçtiği sonucu çıkar mı. IMF ile anlaşmaktansa tekrar dışardan bol borçlanma dönemine gireriz hayelleri varmıdır.
YanıtlaSilÇünkü şuan için başka birşey görünmüyor ne IMf ile anlaşma yapılmak isteniyor ne kendi kendimize biz bu sıkıntıdan çıkalım deniliyor. Bence Türkiye de hükümet 4 gözle dünya ekonomik sıkıntıya girsin tekrar parasal genişleme başlasın bizde rahat nefes alalım diye bekliyor yoksa şuan ortaya konulan hiçbir ekonomik tedbir yok.
adsız 12:16 dünya krize girsin de tekrar parasal bollaşma olsun diye boşuna beklerler üstelik beklerlerken krizimizi giderek buhrana dönüştürecekler farkında değiller. bir kere dünyada krizin gelişmekte olan piyasalar merkezli çıkması büyük olasılıktır. bu durumda da asla deflasyonist kriz değil yani 2008 gibi değil tersine enflasyonist kriz yani parasal genleşmeyle bitirilemeyecek türden bir kriz hatta buhran bekliyorum. 1929 un bir benzerini başta biz olmak üzere gelişmekte olan ekonomiler yaşayabilir. bunun abd ,euro bölgesi çin gibi ekonomilerde ise resesyon yaratmasını bekliyorum. g.o.ü. lerden kaçacak sermayenin büyük kısmı başta abd olmak üzere Avrupa-çin gibi ekonomilere doğru akabilir. bizim hükümet daha çok bekler eskisi gibi parasal bollaşmayı!.
SilDünyanın resesyona girmesi, ihracat kalemleri temel ihtiyaç maddeleri ağırlıklı ülkemiz için olumlu bir gelişmedir ayrıca ithal ürünleri daha ucuza alma imkanımız olur. Olası bir kriz ise bizi yine teğet geçecektir. Dünya ticaretinde o kadar küçüğüz ki zaten bizi vurması çok zor. İlaveten parasal genişleme ile yine pek çok fon şu an çok kar getirecek Türk tahvil ve bonolarına akacaktır. Bunun önündeki tek engel ise ABD ile olası bir S-400 krizi. O konuda da orta yol bulunacaktır. Hep bulundu. Mesela rahip hapis cezası aldı ama aynı zamanda ABD'ye geri döndü. Biz hapis cezası vermiş olduk onlar da adamlarını aldı. S-400'ler de benim tahminim Türkiye'ye getirilecek ama aktive edilmeyecekler bir depoya kaldırılıp elde koz olarak tutulacaklar.
YanıtlaSildoğru Kömürcüoğlu dünya yine yeniden gelişmiş ekonomiler merkezli krize girecek ve deflasyon olacak. sen rüya görmeye devam et!. dünya deflasyonist değil enflasyonist krize girecek. yani fiyatlar genel olarak yüksek seyredecek. kurlar sert yükselecek. böyle olunca da size göre ithal ürünleri daha ucuza alacağız değil mi. olası kriz bizi yine teğet geçecektir değil mi yani biz zaten krizde değiliz yani!. s-400 konusunda da maşallah uluslar arası ilişkiler uzmanı kesilmişsiniz. tipik türk halkı ortalamasının karşılığı fatih Kömürcüoğlu. tipik türk kafası hep dışarıdan çözüm bekler. olumlu dış gelişmeler olacak bu sayede dışarıdan eskisi gibi sermaye akacak yani yine borçlanarak borcu büyüterek krizi öteleyeceğiz ve oh be diyeceğiz geleceğimizi pardon 1 yılı daha kurtarmış olacağız. ne güzel kafa. sahi sizler ne içiyorsunuz da bu kadar güzel düşünüyorsunuz merak ettim. merakımı giderir misiniz Kömürcüoğlu.
SilFatih Bey, sizi yukaridaki müthis yorumlariniz icin tebrik ediyorum. Gercekten muhtesemsiniz.
SilHele "Dünyanın resesyona girmesi, ihracat kalemleri temel ihtiyaç maddeleri ağırlıklı ülkemiz için olumlu bir gelişmedir " cümleniz Dünyadaki iktisat fakültelerinin girisine asilmasi gereken bir sözdür.
Hele bu Fakir ülkenin yetimlerinin ve garibanlarinin vergileri ile 1,5 milyar Dolar parasi pesin ödenmis ,
"S-400'ler de benim tahminim Türkiye'ye getirilecek ama aktive edilmeyecekler bir depoya kaldırılıp elde koz olarak tutulacaklar."
Sözünüz,TSK Harp okullarinda stratejik bir deha olarak temel der niteliginde..
"" Dünya ticaretinde o kadar küçüğüz ki zaten bizi vurması çok zor. "" sözünüzü ise tüm semaya neon isikli yazilar ile kazinmasi gerekir diye ayri tutuyoruz.
Mükemmel cvp
Sildünya resesyona gitmeye başladı fakat bu sefer deflasyonist bir resesyondan ziyade enflasyonist bir resesyon bekliyorum. çünkü krizin kaynağının gelişmekte olan ekonomiler olacağı kanaatini taşıyorum. yani bu sefer öyle varlık alımları yaparak da dünya ekonomisi kurtarılamaz. parasal genleşme imkanı olmayacak bence. o halde köklü bir iktisadi paradigma değişimi başlamış olacak. yani eski yapı yıkıma uğratılacak yenisi inşa edilecektir. ticarette ki daralmalar finansal sıkılaşmaya neden olacağından büzüşmeler yaratıp borsa ve para-sermaye piyasalarındaki balonları ve bilhassa da zombi şirketlerin kullandığı 1,6 trilyon dolarlık kaldıraçlı krediler patlayacaktır. kısacası önce reel ekonomi tarafında batışlar sonra hızla finansallaşan kriz yeni bir 1929 buhranı bu sefer küresel boyuuta yaşatabilir.
YanıtlaSilHocam dolar/tl de psikolojik sınır nedir?
YanıtlaSilBöyle bir sınır yok.
SilRakam vermek anlamlı değil,verilecek her rakam o günün şartlarına göre psiklojiktir.
Sil6,00 psikolojik, 6,03 teknik direnç.
Silabd %3,2 yıllık bazda büyüdü. ortalamasının %30-40 üzerinde büyüme ivmesine kavuştu. üstelik faizler artış yaşarken bu büyümeyi yakaladı. yani abd de enflasyonist baskı artabilir. zaten daha önce ki tahminimi perçinleyen bir büyüme oranı oldu bu. yani abd giderek başta euro bölgesi olmak üzere dünya ortalamasından daha hızlı büyüyerek pozitif ayrışmaya başlayacağı düşüncem güçleniyor. ki fed bana göre fed yılın ikinci yarısı abd odaklı olarak yeniden uzun zaman aralıklarıyla da olsa faiz artışına devam kararı alabilir. dolar/euro paritesinin de düşmesi kuvvetle muhtemeldir. bu da hem ihracatımızı olumsuz etkiler hem de ihracat gelirleriyle dolar borcu ödeyebilme kapasitelerimizin düşmesine neden olabilir. biz bence zaten krizin başlarındayız eğer küresel resesyon da gelirse L şeklinde iktisadi ivmelenme güçlenir ve depresyona girmeye yani bir iktisadi buhrana girmeye başlayabiliriz derim. ne dersiniz hocam?. böyle bir riskin yüksek olduğunu düşünüyorum. sizin düşünceniz nedir?. iyi çalışmalar dilerim.
YanıtlaSilOlabilir. Gidiş hiç parlak değil.
Sil16.09
Siltebrik ederim tam da dusundugumu ifade etmissiniz....
Cok super bir analiz ve bakis...
Eklemek gerekirse dogru ABDde trump da aciklama yapti ekonomiyle ilgili zaten gecen ABD reel olarak cok iyi buyuyor enflasyon suan icin makul seviyede issizlik rekor dusuk.
Ben Fedin gcetigimiz aylarda aldigi Bekle-Gor politikasina cok fazla kisa ve orta vadede prim vermedim. Diger olumlu guclu verileri bir yana birakirsak issizlik buyume balonik duurmlar vs..Dahasi petrol fiyatlari benim sahsi gorusum Fed icin onemli cok fazla yukselmesine hem dunya ekonomisi icin hem de kendi ekonomileri icin goz ardi etmeyecekleri ciddi bir parametre ben Fedin bu baglamda faiz arttirimina devam karari alabilecegini dusunuyorum. Bu yil icin 25 baz puan garanti de toplamda 50 baz puanlik bir artis acikcasi benim icin hic ama hic supriz olmaz.
Kuresel resesyon ongormuyorum yavaslama duraksama tipki 2016 ocaginda oldugu gibi tipki bu yil basinda oldugu gibi bir duraksama olabilir bazi sirkelenmeler olabilir bunlarda tabir-i uygunsa nazar boncugu gibi gorulmeli yapacak bisey yok kisaca...
Dediginiz gibi krizin daha daha daha basindayiz her sey icin cok erken Turkiye icin hatta bunu surdan cok rahat anlayabiliriz birbiriyle uzaktan yakindan alaksi olmayan temelsiz rakamlar tahminler havada ucusuyor ekonomistler hele hele ciddi ekonomistler bu blogun yazari gibi kisilerin resmen agizlarindan sayi cikmiyor. Cunku belirsizlik had safhada..Hatirliyorumda 2001 de bile krizin en tepe noktasinda politika yapicilar ekonomistler bir rakam soylerdi enflasyon issizlik buyume icin cogu kisi de ona yakin rakamlar hesaplardi tahminlerde bulunurdu halk da inanirdi. Mesela 2001 subatinda krizin hemen izleyen gunlerde bir ekonomist soyle demisti bu yili %55 enflasyonla kapatirsak bu yili kurtarmis sayabiliriz ama enflasyon %70ler ve ustu olacak demisti ve de enflasyon 70lerin ustune cikmis yilida yuksek kapatmisti.
TCMB, altın karşılığı tl verecekmiş bankalara. eh parasal genişleme yakın zamanda başlayacak. döviz rezervi nette 16,1 milyar dolara düşünce artık altın kredi sağlama parasal genleşme standardı haline getirilecek. ne güzel değil mi?. bir yandan enflasyon tahminini düşüreceksin bir yandan da kredi genişlemesi olsun piyasaya kaydi para girişi artsın diye altın - tl swap işlemleri yapacaksın merkez bankası olarak. tam da tahmin ettiğim gibi ön kapıda faizi yüksek gibi gösterip arka kapıdan ise para basıp faizi düşüreceksin. eh tl ye kavuşan piyasalar bununla yatırımlar yapacak mı? bence hayır. 1- krediyi alanlar döviz borçlarını kapatmak için döviz toplayacaklar. 2- krediyi alanlar yatırım yerine döviz lıp bekleyerek kur yükselişlerinden karlılık sağlamaya çalışacaklardır.3- tl borcunu kapatıp borçlarından kurtulmaya ya da azaltmaya çalışacaktır kolay kolay talep oluşturmayacaktır. TCMB ve hükümet maalesef çok tehlikeli sulara açılmaya hazırlanıyor derim..
YanıtlaSilSon derecede haklısınız. Normal koşullarda MB bu tür işlere girenleri uyaracak yerde kendisi girer oldu.
SilSorunlu kredilere çözüm arayışı sürüyor ve bir kaç banka da tahsili gecikmiş alacaklarını sattılar (çok düşük fiyatlara) aslın da olayın temelinde yatan sorun biz ülkece o atamızdan gelen değerlere sahip çıkıp onu koruyup sürdürebilmek ve neslimizi bu sayede bilinçlendirmek , sürdürülebilirliğe inandırmaktı son yıllardı değişen ne oldu biz artık atamızdan kalan o yadigar buğdayı da sattık ve parasıyla sürüsüne ekmek aldık artık buğdaya gerek kalmadı dedik ve hazıra güzelce alıştık . Aaaa bide ne görelim atalarımızın binlerce yıllık tecrübesi varmış ekmekleri yiyemeden küflenip gittiler . Beyler bırakın tl/dolar , altın, bilmem neymiş bunları bu ülke her zaman buldu , bedeli ağır olsa da , ama hiç bir zaman atasının değerini unutmamıştı benim tek korkum budur. Teşekkür ederim yazılarınız için anlattığım olay da buğday’ın yerine istediğinizi koyabilir ama atanızın yerine birini koyamazsınız !
YanıtlaSilHocam yazı için teşekkürler. Artık yeni normal,
YanıtlaSilresesyon beklemek oldu, bunun sonucunda fedden beklenen faiz indirimi güvercin yaklaşım, faiz indirmemek sabit tutmak şahin yaklaşım oldu diyebilir miyiz?
Teşekkürler.
Evet diyebiliriz, öyle oldu gerçekten de.
SilHocam tavsiye edebileceğiniz veya takip ettiğiniz bir süreli yayın var mı ekonomi ile ilgili.
YanıtlaSil