Dünya Belirsizlik Endeksi

 Belirsizlik; içinde bulunulan durumu tanımlamak ve tanılamayı (teşhis etmeyi) olanaksız kılan veya zorlaştıran bilgi eksikliği sonucunda durumun nereye ve nasıl evrileceğini tam olarak görememek hali olarak tanımlanabilir. Belirsizlik, tanı konulamayan ya da tanı konulsa da durumun nereye gideceği anlaşılamayan durumda ve her alanda geçerlidir. Ekonomi, sosyal yaşamdan siyasal karar ve yaklaşımlardan, ülke dışında olan gelişmelerden etkilendiği bir başka deyişle birden çok alan ve olaydan etkilendiği için belirsizliklerden en fazla etkilenen alanların başında gelir.

İnsanın geleceği tahmin etme yeteneği olsa da bu yetenek eldeki verilerle ve geleceğe ilişkin beklentilerin belirliliğiyle sınırlıdır. Elde yeterli veri yoksa ve geleceğe ilişkin kararlar belirsizse geleceğe ilişkin tahminler anlamsız kalır. Ekonomik bir karar alma mesela bir yatırım yapma aşamasında olan kişiler ve şirketler, eldeki mevcut veriler ile geleceğe ilişkin açıklanmış karar ve yaklaşımlardan yola çıkar. Mevcut veriler geçmişe dayanır. Bunların gelecekte de tekrar edeceğine ilişkin kesinlik söz konusu değildir. Geçmiş koşullar büyük sapmalar göstermeden devam ederse kişilerin ve şirketlerin alacakları ekonomik kararları etkileyecek olan kamu yönetimi sürprizlere yer vermeyecek yaklaşımlar sergilerse belirsizlik büyük ölçüde ortadan kalkar ve karar alıcıların geleceği tahmin etmeleri kolaylaşır. Ne var ki bu koşullar burada yazdığımız kadar kolay bir araya gelmez. Birçok ülkede eldeki veriler ya eksiktir ya da gerçeği tam olarak yansıtmaz. Örneğin enflasyonun yanlış ölçüldüğü ya da yanlış ölçüldüğü düşüncesinin yaygınlaştığı bir ortamda karar alıcılarca geleceğe ilişkin maliyet ve fiyat politikası doğru belirlenemez. Böyle bir ortamda belirsizlik yaygınlaşır. Buna ek olarak ülke ekonomisini nasıl etkileyeceği tam olarak bilinemeyen savaş, genel kriz, doğal afet, salgın gibi dış etkenler de belirsizliği artırır. Belirsizliğin artmasının ekonomideki en büyük etkisi yatırımların düşmesi şeklinde karşımıza çıkar. Bu da ekonomide işsizliğin artmasına ve büyümenin gerilemesine yol açar.     

Belirsizliğin her geçen gün arttığı ve küreselleşmeyle birlikte iç içe girmiş olan ekonomilerin birinde ortaya çıkan belirsizliğin diğerlerini etkilediği bir dünyada yaşıyoruz. Bu çerçevede belirsizliğin ölçülmesi önem kazanana çabalardan birisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda geçmişte birçok girişim yapılmış olmasına karşılık bu girişimlerin daha çok makalelerde yer alması ve sürekliliğinin olmaması IMF’yi bu konuda yeni bir endeks üretmeye yöneltmiş bulunuyor: Dünya Belirsizlik Endeksi (WUI.) Söz konusu endeks The Economist Intelligence Unit’in üç ayda bir yayınladığı ülke ekonomik raporlarında değinilen siyasal ve ekonomik belirsizlikleri esas alarak üç ayda bir hazırlanıyor. WUI endeksi 143 ülkeyi kapsıyor ve 1955 yılından bugüne kadar uzun bir zaman dilimini kapsayarak yenileniyor.

Yayınlanan endeks verilerinden hareketle küresel krizin hemen öncesinden (2007 yılının ilk çeyreğinden) başlayarak hazırladığım grafiği paylaşıyorum (WUI endeksi için kaynak: https://www.imf.org/external/pubs/ft/fandd/2020/03/imf-launches-world-uncertainty-index-wui-furceri.htm.)  

Bu grafikte yalnızca en önemli olaylara değindim. Grafiğin gidişine ve kırmızı kırıklı çizgiyle gösterilen eğilim çizgisine bakıldığında üç konu çok önemli görünüyor: (1) Dünyada belirsizlik sürekli artış eğiliminde bulunur. (2) Son 14 yılın en büyük belirsizliğini Covid-19 Salgını yaratmış. Ne küresel kriz ne Avrupa’nın Yunanistan krizi sonrası dağılma endişelerine girmesi o kadar etkili olmuş. ABD-Çin ticaret savaşı ve Brexit bir araya gelince ciddi bir risk artışı yaratmış olsa da Covid-19 kadar belirsizliğe yol açmamış. (3) 2020 yılının son çeyreğinde dünyada belirsizlik konusunda ciddi bir düşüş var. Bunun en önemli nedeninin Covid 19’a karşı aşıların geliştirilmesi olduğunu düşünüyorum.

Aşıların yaygın kullanıma girmesiyle belirsizliklerin azalışı daha da hızlanacaktır. Belirsizliğin günümüz küresel sisteminde ortadan kalkması mümkün görünmese de bu şekilde gerilemesi 2021 yılı ve ötesine daha fazla umutla bakmamızı sağlıyor. Birkaç ay içinde ekonomik işleyişin normale dönmeye başlayacağını, hatta birçok ertelenmiş yatırımların devreye girmesiyle birlikte dünya çapında bir toparlanma sürecine girileceğini söylememiz mümkün. 


Yorumlar

  1. Hocam iktisadi okumaya kronolojik olarak nasıl başlanmasını önerirsiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önce ekonomideki kavramları öğrenmek lazım. Çünkü sokakta konuşulan tüketim, talep, tasarruf, yatırım, arz, üretim gibi kavramlar ekonomi dilinde farklıdır. Bu konuda benim Ekonominin Temelleri ve Kolay Ekonomi kitaplarım size yardımcı olabilir.

      Sil
  2. Bu grafiğe teknik analiz gözü ile bakıldığında, ilk bakışta göze çarpan özellik yükselen dipler ve yükselen tepelerden oluşması. Yani şöyle bir çıkarımda da bulunabiliriz, 2021 yılının ikinci yarısından sonra daha da büyük bir belirsizlik dalgası ile karşılaşabiliriz. Sebebi ne olur bilemem. Tüm dünyanın bel bağladığı Covid 19 aşılarının şu ya da bu nedenle fos çıkması ve pandeminin önümüzdeki kış daha da alevlenmesi gibi bir ihtimali göz ardı etmemekte ve ona göre hareket planı oluşturmakta yarar var bence...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, toparlanma olsa bile yeni çöküşler yaşanması olasılığını asla göz ardı etmemekte yarar var.

      Sil
  3. Hocam günümüzde iktisadi kalkınmamızın temelleri nelerdir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bir doktora tezi konusu. Burada iki cümlede anlatmak mümkün değil.

      Sil
    2. Çevrene baksan yeter,inşaat sektörü tabii.

      Sil
    3. Türkiye kalkınmaz kardeşim, teze meze gerek yok.

      Sil
    4. Enerji yatırımları kalkınmamızı hızlandırıyor.

      Sil
    5. Düne kadar turizm temeldi ancak yarın için ticaret kanallarının zorlanması gerekmekte.

      Sil
    6. Kalkınmanın temeli ödenen vergilerdir.

      Sil
    7. Açıkcası hızlı borçlanmamız kalkınmamızda temel oluşturmuştur.

      Sil
    8. Beynelmilel kalkınma halkın çalışkanlığı vasıtasıyla olur.

      Sil
    9. Nitelikli işgücü kalkınmada temel teşkil eder.

      Sil
  4. Bartu Çelik20 Ocak 2021 11:42

    Bu faydalı yazı için teşekkürler Mahfi Hocam

    YanıtlaSil
  5. Faydalı yazınız için teşekkürler Mahfi Hocam.

    YanıtlaSil
  6. Hocam icimden bir ses 2020 yaz basindan beri tum medya kanallarinca pompalanmaya calisilan iyimserligin size de sirayet etmis oldugunu soyluyor. Lakin (henuz virusu etkisizlestirecek ilactan mevzubahis bile olmamasina, yine gripte oldugu gibi sadece semptomlari yavaslatici ilaclardan bahsediliyor olmasina ragmen) asi merkezli surdurulen bu iyimserlik kampanyasinin pilinin 2021 sonbaharinda bitecegi kanaatindeyim. Bir kere herkesin ilk olarak anlamasi gereken sey, gelistirilen asilarin virusun bulasmasini engellemedigi, sadece belirli oranlarda daha hafif gecirilmesini sagladigi. Ikincisi ise bu sagladigi zayif korumanin bile kisa sureli olmasi. Yani yillardir piyasada var olan grip asilarinda oldugu gibi, 6 ayda bir tekrarlanmasi gereken bir urun ile karsi karsiyayiz. Su anda okuyorsunuz ya, Almanya Kasim ayina kadar nufusun tamamini asilayacak, Ingiltere Ekim'de bitiriyor vs. Biten 2021 senesi asilamalari olacak, eger virus buhar olup ucmazsa tum vatandaslari asilama islemi yeni bastan yasanacak 2022 icin. Bu nedenle, gectigimiz yaz gozlendigi gibi, bu sene de bahar aylarindan yaza gecerken virusun etkinligi azalacak, gunluk hasta sayilari dusecek, bu iyilesmeler asilamanin basarisina baglanacak, yazin seyahat yasaklari gevsetilecek ancak sonbaharin ilk adimlariyla birlikte yeniden artan vaka sayilari (ve ilk asi olanlarin antikor seviyelerinin 6-8 ay icerisinde yetersiz seviyeye indiginin istatistiklerle kanitlanmasi) bizi gerceklerle basbasa birakacak. Bu oyun hem ilac endustrisinin isine gelecek (normalde grip asisinin satis rakamlarini dusunun, simdi covid-19 asisina olan talebi ve satis fiyatini dusunun), hem de pompalanan iyimserlik ve saglanan bol otesi likidite ile finansal piyasalar (blockchain currency piyasalari basta olmak uzere) balonlarini sisirmeye devam edecekler.

    Muhtemelen onumuzdeki yaz-sonbaharin hikayesi de 2. generasyon asilar olacak (daha uzun sure koruma saglama, tek doz vs.) ve ilac sektoru en az 1-2 sene de bu hikaye ile 2021'de yakalayacaklari buyuk karlilik oranlarini devam ettirebileceklerdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiçbir şey sonsuza kadar iyiye gidemeyeceği gibi sonsuza kadar kötüye de gidemez.

      Sil
    2. Hocam, hayat ve uzay kaos içindedir.

      Dinazorlar, insanlardan daha fazla, yüz milyonlarca yıl yaşadı. Ne oldu? Bir meteor yok etti hepsini.

      Yine insana kadar dünya yüzmilyonlarca yıl bekledi. İnsanoğlu şunun şurasında ne kadar süre kaldı yeryüzünde?

      Aynısı olmayacağı ne malum? Yüzmilyonlarca yıl sonra insandan eser bile kalır mı?

      Aynısı olsa, insan yerine daha akıllı canlı mı çıkar? akılsız mı? Çok hücreliler mi olur? Tek hücreliler mi? Hepsini geçtim dünya mı olur?

      Sil
    3. Ben asinin bulasmalari daha da arttiracagini dusunuyorum, ozellikle asi olmamis ya da asidan dolayi yeterli antikor olusmamis bireyler icin bu cok tehlikeli olacak.

      Bu virusun hizli yayilmasinin sebebi oldurucugunun secici olmasiydi. Yani her virus bulasan kisi hastalanip yataga dusmedigi icin virusu yaymaya devam ediyordu. Simdi asi ile aslinda bunu daha da arttirmis oluyoruz.

      Asi sadece hastanelerdeki yigilmayi azaltmak icin is gorecek gibi gorunuyor. Tedavi bulunamazsa olum sayilarimda pek bir azalma olmayacak, belki artacak bile cunku virus daha hizli bulasacak, oldurucu oldugu bunyelere erisimi artacak.

      Sil
  7. Bu güzel yazı için teşekkürler

    YanıtlaSil
  8. Hocam bukadar belirsizliğin olduğu bir ortamda kur tahmini yapmak sağlıklımıdır

    YanıtlaSil
  9. Mahfi bey merhabalar, biliyorsunuz ekonomiye ve ekonomik kavramlara çok meraklıyım liseye başladığımda beri böyle. Öğretmenlik vs vs gibi bölümleri kazanmama rağmen, ekonomi okumak için bir yıl daha bekleyip çalışmıştım. Şuanda ingilizce iktisat okuyorum. Bana verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir, ülkeye nasıl faydalı olabilirim? Bu alanda uzmanlaşmak istiyorum fakat maddi beklentilerim de var, yüksek lisans okumalı mıyım? Şuanda B1 seviyesinde ingilizcem var ama daha da geliştirmek için birkaç sene sonra Amerika'ya gitmeyi planlıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amerika'ya gidip yüksek lisans yapma fikri iyi bir fikir.

      Sil
    2. Çok teşekkürler, umarım sizden ders alma imkanımız olur.

      Sil
  10. Emeğinize sağlık hocam. Risklerin her zaman devam edeceğini ve riskleri iyi bir şekilde değerlendirecek kişiler için fırsat olacağını anlıyoruz. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  11. Mahfi bey

    Sağlığınız yerinde, parasal sıkıntıda değilsiniz.

    Kısacası: Hâliniz vaktiniz yerinde.

    Şimdi,

    Lütfen söyler misiniz:

    "Belirsizlik", sizi neden ilgilendiriyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benden çok sevgili kardeşim sizi ilgilendiriyor ben bu yazıyı sizin için yazıyorum.

      Sil
  12. Hocam öncelikle emeğinize sağlık,

    isabet buyurduğunuz gibi, küresel belirsizliklerin artmasında da belli olduğu üzere, merkez bankalarınca yıllardır manipüle edilen küresel finansal sistem artık tıkanmış durumda. küresel elitler, ki politikacılar, JFK gibi şahsiyetli olanları hariç tutuyorum, bunların kuklası ve uşağıdır, bu gibi durumlarda genelde gerilimi köpürterek savaş çıkarıp ekonomik tıkanmayı aşmayı severler. ancak bu kez "virüslü-depresyon" kokteylini deniyorlar. bu işin sonucunda yine pekçok kelle gidecek ve finansal piyasalarda kasırgalar kopacak. fırtına dindiğinde ise yepyeni bir dönem başlayacak:

    dijital-neoliberalizm..tesla, Google, msoft, apple, amazon ve diğerleri boşuna yükselmiyorlar. bilgi ve para kimdeyse düdük de onlarda..

    xyzttp..

    YanıtlaSil
  13. Yorumlarınız için tesekkürler Hocam.Merak ediyorum,sizce hükümet tarafından açıklanması beklenen reform adı altındaki iyileştirmelerin piyasaya iyi yönde yansıyacağını düşünüyor,bekliyormusunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıklamalar ancak uygulamalarla paralel giderse olumlu algılanabilir. Mesela hukukta uygulamaya bakıldığında yapılacağı söylenen hukuk reformunun gerçekten bir reform olabileceğine inanmak mümkün mü?

      Sil
  14. Hocam merhaba, dünya belirsizlik endeksinin seyri yani sürekli artması Termodinamiğin İkinci Kanunu ile aynı kalıbı sunmakta. Termodinamiğin ikinci yasası entropinin sürekli artmasına ilişkindir. Entropi arttıkça süreçlerin tersinirliği azalmakta; sistemi tekrar ilk haline çevirmek için dışarıdan müdahale etmek gerekmektedir. Bunu enerji kalitesinin azalması olarak görmek de mümkün. Entropi sosyal bilimlerde de sistemin karmaşıklık derecesi için bir ölçü olarak konumlanıyor. Sözün özü bu trendle kaosa doğru ilerlediğimiz hiç te belirsiz değil:).

    YanıtlaSil
  15. Ben belirsizlik hesaplarını bıraktım. Heisenberg i buldum. Okudum, bıraktım.

    https://en.wikipedia.org/wiki/Uncertainty_principle

    Derseniz ki aç kalsan, zaman serisi analizi, stochastic process, bunların yazılım halinde sunumu, nasıl model algoritmaları oluşturulacağını anlatmak gibi işler yapar mısın? İnsanlara geleceğin belirsizliğini hesaplayabileceklerini söyler misin?
    Yaparım, halim diyanet işleri başkanının müslümanlara akıl vermesi, şarabı çekip fetva yazmak için masasına oturan şeyhülislamın hali gibi olur.

    &aMhcKFOI5ar$^T4

    YanıtlaSil
  16. Teşekkür ederim, hocam bilgilendirici yazınız için. Gönderdiğiniz bağlantıya gittim. Bu endeksin tanımı yapılmış. Ülke raporlarında 'belirsizlik' ve türevi sözcüklerin sayısı ile ilgili. Bu, somut bir veri. Neden sizin 'iyimser'liğinizle yorumlanıyor, anlamadım. Bir de ekonomideki kavramların fizikteki kavramlar ile benzeştirilmesi doğru değil. Fizikteki 'belirsizlik', 'entropi', 'çalkantı' vb. çok farklı kavramlar. Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Çünkü Türk toplumu her konuya kendi tuttuğu takımın gözlüğüyle bakmaya alıştırıldı. Ne yazık ki objektif bakış diye bir şey kalmadı.

      Sil
    2. Merhaba Seyhan Bey, sadece fizik değil, bilgi sistemlerinde de "entropi" belirsizliğin ölçüsüdür. Değişik disiplinlerdeki benzer kalıpları tespit ederek bunları kavramlaştırmanın bir faydası belirli bir disiplini daha iyi anlayabilmeye yarayan araçlar elde etmektir. Sistem düşüncesinin temel amaçlarından biri bu ortak kalıpları bulup ortaya çıkarmaktır.

      Sil
    3. Sayın Müftüoğlu,

      11:09'da yazdıklarınıza katılıyorum, destekliyorum.

      Fakat önemli bir tespiti hem size hem site ziyaretçilerine hatırlatmak isterim:

      Duymuşsunuzdur, "herb*kolog" terimi diye bir şey var.

      Bazen; branşlarında uzman & nitelikli kişileri, hiçbir gerekçe yokken rezil etmek için, kasten itibar suikasti yapmak için "herb*kolog" etiketini yapıştırıyorlar.

      Bazen de; "her konu hakkında bilgileri varmış gibi gösteri yaparak, azıcık ondan, azıcık bundan, azıcık şundan" havasında açıklamalar yapan, ahkâm kesen kişiler, branşlarında ne kadar uzman olurlarsa olsunlar, "herb*kolog" etiketini hakediyorlar.

      "Bilmiyorum" diyebilmek de, erdemdir. Türkiye'deki en büyük eksikliklerden biri de budur.

      "Bilmiyorum", "özür dilerim", "itirazınızı kabul ediyorum", "eleştirinizde haklısınız, bu-şu açıdan düşünmemiştim" gibi ifadeler, Türkiye'de, zayıflık ve korkaklık belirtisi olarak görülüyor.

      Sizin 11:09'da yazdığınız seviyeye gelebilmesi için Türkiye'nin, epey bir süre geçmesi geçecek, hınç kültürünün erimesi gerekecek...

      Sil
  17. Hocam belirsizlik endeksi, 2020 sonunda, COVID in başladığı zamandaki değerin oldukça altına düşmüş. Bu durumda düşüşü sadece aşı bulunmasın bağlamak ne derece doğru olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En önemli nedenler diyoruz. Onun yanında Trump'ın seçimi kaybetmesi gibi başka konular da var.

      Sil
  18. Yaziniz icin elinize saglik hocam
    Degerli hocam mulkiye de sizlere o yillarda 1968-1972 yilinda iktisat anlaminda hangi dersler gosteriliyordu ornegim monetarist akim 1973 den sonra populite kazandi sizin zamaninizda bir tek keynes uzerinden mi gidiliyordu, cunku ozamanlar bir cok kavramin belki daha sonra yeni yeni onemli hale geldigi zamanlardi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keynesyen ekonomiyle neoklasik ekonomi temel olarak okutuluyordu.

      Sil
    2. Ne Keynesmiş be arkadaş!

      Her yerden fırt diye çıkıyor!

      Sil
    3. O fırt diye her yerden çıkan Keynes değil, doğrular.

      Sil
  19. Hocam sizce belirsizlik mi daha kötü bir durumdur yoksa olumsuz bir sonuç elde etmek mi?(sorum genel hocam, sadece ekonomi için değil)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belirsizlik kötüdür çünkü alınan olumsuz sonuca göre davranmak mümkün iken belirsizlik durumunda neye göre davranılacağı bilinemez.

      Sil
  20. Hocam, döviz rezervi azalırken nasıl oluyor da döviz yükselmiyor ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yabancı için düşen kur ve yüksek TL faizi müthiş bir kazanç sağlıyor da ondan.
      Kur 1 USD = 8 TL iken buraya 1.000 Dolar getirip TL'ye çevirerek 8.000 TL alan bir Amerikalı fon düşünün. Bu parayı aylık yüzde 1 net faizle bankaya yatırsa 80 TL alır. Ay sonunda kurun 1 USD = 7,40'ye düştüğünü düşünün. 8.080 TL / 7,40 = 1.081 USD.
      Bir ayda USD bazında % 8,1 faiz almış olur. Dünyada USD faizlerinin sıfır ile 1 arasında değiştiği bir ortamda müthiş bir kazanç değil mi?
      İşte o nedenle yabancılar bu kazanç için döviz getirip götürüyorlar. O nedenle de döviz yükselmiyor.

      Sil
    2. Nasil yukselmiyor? Son bir iki senedeki doviz kuru artisina bir bakin, bu yukselmemis gibi mi duruyor?

      Sil
  21. Belirsizliğin uzun sürmesi adaletsizliği getirir. Adaletsizlikler ise savaş getirir.

    Uzun süre belirsizlikten güçlü olan sürekli gücüne güç katar kaba kuvvet adamı olan sürekli güçlendiren. Hukuk ortadan kalkar resmi olarak yasalar vardır ancak o yasalara uyumaz mutlaka bahar üretilir ve güçlü hakı görülür.

    Sonuç adalet yoksa kızgın nefret dolu insanlar çoğalır ve bu birikim toplumsal patlamaya hatta ülkeler arası savaşlara ve haritaların değişmesine sebep olur.

    En kötü şey belirsizliktir. Eğer ekonomik kriz varsa açıklanır nedenler sebepler ortaya çıkarılır ve gerekli önlemler alınır.

    Yine söylüyorum birçok insan keşke kriz çıksaydı diye dua edecek ama iş işten geçmiş olacak. Kriz olmadığını ekonomik buhran olmadığını savunanlar daha büyük bir patlamanın içinde kendilerinide bulacaklar.

    Dünya ekonomik buhrandamı ve bunun olmadığı söyleyen sözde iktisatçılar tek dayanakları para basıp geçiştirmek.

    Sonucunu görecez ve bugün dünya ekonomisinin çok kötü bir buhranda çıkmazda olmadığını savunan ekonomistler gelecekte sahtekar olarak anılacak.

    YanıtlaSil
  22. Hocam önerdiğiniz kitaplardan dünün dünyası ve müfettiş kitabını büyük bir keyifle okudum. Özellikle dünün dünyası farkındalığı arttıran müthiş bir kitaptı. Ekonomi öğrencisiyim. Sizin kitaplarınızı da okuyorum. Ekonomiyi bana sevdirdiğinizi söyleyebilirim. İnferisi de okudum. Sizin yazılarınız ve kitaplarınız ile tanışmadan önce ne bir hedefim vardı ne de merakım. Şimdi ise umut doluyum. Herşey için çok teşekkür ederim hocam sevgilerle

    YanıtlaSil
  23. merhaba mahfi hocam yazımı yorumlar mısınız
    tüm veriler ve yorumlardan şu sonucu çıkardım
    şirket lerin borçlanma politikarını bilmiyorum ama
    şirket yönetiyor olsa idim
    faizler düşük olduğu zaman borçlanabileceğim kadar borçlanırdım
    atıl kalan para ile fon yatırımı yapar ihtiyaç duydukça bozdurur kullanırdım
    şöyle düşünün daha iyi kavrayabilmek adına 3 ay önce yüzde 15 den kredi
    bulunabiliyor idi şuan 22 23 e zor bulur ayriyetten 1 ay vadeli mevduat dan yüzde 17 faiz alabilir
    büyük şirketlerin borçlanma gereksinimi arttığında merkez bankası faizleri indirecek şirketler kredi ihtiyaçlarını tamamladıktan sonra faizler tekrar yükseltilecek faizler indiği zamanda dolar 8.5 9 u zorlayacaktır bu kısır döngü devam ettirilecek
    olan vatandaşa olacak her döngüde enflasyon artacak takoz etkisinden dolayı dolar düşse bile fiyatlar düşmeyecek yazıma eleştirilerinizi beklerim



    YanıtlaSil
  24. halka üzülmüyorum. Zamlara kızıyorum, enflasyonu dert ediyprum, haksızlığa, adaletsizliğe . . . deliriyorum. Ama halk bir nebze üzülmüyorum. Çünkü halklar hak edildikleri gibi yönetilirler. Bir de şunu düşünmek lazım, daha metroya binmeden inmelerini beklemeyen,yürüyen merdivende solda durulmaması gerektiğini öğrenmeyen, yere çöp atıp, tüküren . . . daha bu gibi çok basit öğrenilmesi günlük olan şeyleri bile yapmayan halktan da fazla birşey beklememek lazım. benim umudum yok. halkı kötü gidişi ekonomik sıkıntılar çekince anlıyorum. O zman da iş işten geçmiş oluyor. O yüzden hiç ama hiç umudum yok. Bu halk ile bu eğitim sistemi ile bizden sadece savaşta hayır bekleyin.

    YanıtlaSil
  25. hocam teşekkürler çok bilgilendirici olmuş

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi