Kurlar Niçin Dalgalanıyor?

Bu sabah itibarıyla Euro / USD paritesi 1,18, Dolar Endeksi 92 idi. Bu değerlere bakınca Doların son bir haftada bütün dünyada değer kazanmış olduğu görülüyor. Oysa yılbaşında Dolar değer kaybediyordu. Mesela 6 Ocak’ta Euro / USD paritesi 1,23, Dolar endeksi 89 idi.

Bizim gibi sıcak para çeken ekonomiler açısından, yerel riskler ve sorunlar nedeniyle, bu hareketin etkisi ve yarattığı dalgalanma bazen genel durumdan daha yüksek olabiliyor. Örneğin USD / TL kuru yılbaşında 7,43, 15 Şubat’ta 6,96, 8 Martta 7,75 idi. Bugün saat 15.30 itibarıyla 7,58. Kurların yükselmesi veya düşmesinden daha fazla risk yaratan konu oynak olmasıdır. Çünkü bu dalgalanmalar tıpkı işkenceye tabi tutulan bir insana elektrik şoku verilmesi gibi şok etkisi yaratıyor.

Bu aşırı dalgalanmaları yaratan bize özel riskler var. Bunları iki tablo halinde gösterelim:

Birinci tablodaki risklerden yüksek enflasyon ve önümüzdeki bir yılda vadesi gelecek yükümlükler riski sürekli var olan risklerdir. Buna karşılık TCMB’nin eksi rezervleri ve yüksek CDS primi riskleri konjonktürel risklerdir. Bunlar zaman içinde risk olmaktan çıkıp sonra tekrar girebiliyor. İkinci tablodaki risklerin tümü konjonktürel risklerdir. Bunlar zaman içinde kalkabilir. Buna karşılık bunların yerine başka konjonktürel risklerin geldiğini de geçmiş deneyimlerimizden biliyoruz. Burada sıralananlar risklerimizin tamamı değil. Bunlar bugün itibarıyla geçerli olan en belirgin risklerimiz. Bunlara her an yenileri eklenebiliyor. Örneğin petrol fiyatlarının yükselmesi, ABD ile Yunanistan’ın sınırımızda ortak tatbikat yapması gibi konjonktürel olarak ortaya çıkan yeni riskler söz konusu olabiliyor.

ABD’de faizlerin yükseleceği beklentisi Doların dalgalanmasında önemli bir etki yaratıyor. Çeşitli yatırım fonlarının ABD ve Avrupa’daki düşük faizler yerine risk alarak yüksek getiri elde etmek üzere bizim gibi riskli ülkelere geldiği dönemlerde bizde Dolar nispeten bollaştığı için kur düşüyor. Buna karşılık ABD’deki faizler yükselmeye başladığında bu fonlar yeterince risk aldıklarını düşünerek daha az getiri ve daha az risk tercihine yönelince buralardan çıkıyorlar. O zaman bizde Dolar azaldığı için kurlar yükseliyor ve zorunlu olarak faizleri artırmak zorunda kalıyoruz. Faizleri artırınca kurlar düşüyor ama bir süre sonra riskler değişmediği ya da yenileri ortaya çıktığı için aynı dalgalanmalar yeniden başlıyor.

ABD’de veya bizim dışımızda herhangi bir yerde olup bitenler için bir şey yapamayacağımıza göre bizdeki risklerin niçin yüksek olduğu ve nasıl düşürülebileceği sorusuna yanıt aramamız gerekiyor. Bu soruyu doğru yanıtlayabilirsek kur yükselişinin bizden kaynaklanan kısmını bu riskleri ortadan kaldırarak ya da düşürerek azaltabiliriz.


Yorumlar

  1. Tek çözüm cari fazla vermek gibi duruyor. Bahsettiğiniz tüm riskler sıfır olsa biz her sene 50 milyar dolar cari açık versek önümüzde 3 vakte kadar bir kriz var demektir. Ya da şu anda yaptığımız gibi borçları faizini ödeyerek çevirip zaman kazanırız. Ama nereye kadar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cari fazla vermek için büyümeden fedakarlık etmek lazım. 2019'da istem dışı olduğu gibi.

      Sil
    2. Selam Hocam, cari fazla vermek için büyümeyi düşürürüz ancak mecburen ithal edilmesi gereken ürünler var. Onların miktarını düşüremiyoruz. O zaman ekonomik küçülme, yokluğa dönmeye başlıyor, yanılıyor muyum?

      Tarım üreticisi, tohum, gübre, mazot, nakliye araçları, sulama cihazlarının kullandığı plastikler için petrol ve teknoloji ürünlerini ithal etmek zorunda.

      Sağlık da, güzel hastanelerin içindeki tüm ekranlar, ilaçlar, asansörler, doktorların maskesine kadar ithal.

      Büyüme fedakarlığının ötesinde bir küçülme lazım, ithal miktarının düşmesi için, gibi geliyor bana.

      Sil
    3. Cari fazla yada sıfır cari açık vermenin makul bir yolu var mıdır? Varsa neden uygulanmaz? Bir ülke için cari açıklı büyümek her zaman öncelik olarak kalmak zorundamı? Neden?

      Sil
    4. Selam Spartacus,

      Kriz size var bana var.

      Bu düzeni büyütenler, başkanlık sisteminin gelmesini isteyen Türk Sanayici ve İşadamları için kriz yok. Onlar ucuz işgücü, ucuz arsa, ucuz kaynaklara erişecekler. Senin krizin, onların fırsatı.

      Yazık, ben büyük sermayede çalıştığımın 3te biri süredir yurt dışında çalışıyorum, 5 yıllık çalışma ile bulunduğum ülkede ev, araba alabildim, banka birikimi yaptım, bir de Türkiye deki kalan borçlarımı kapattım. Türkiye de 15 yıl en büyük firmalarda çalışmıştım, ne evim ne arabam olabilmişti. Borç kredilerim olmuştu. Evin banka kredisini bile yurtdışında kapatabildim, Türkiye de ayda elime geçen paranın yüzde 70 ini ev ve araba için kullanırdım.

      Kurlar dalgalansın, bize dalgalanmayacak ki. Mutlaka arkasında piyasa yapıcılar vardır, dalgalanmaların boyutunu belirleyenler vardır, hem MB hem diğer kurumlar ile içli dışlıdırlar. Hepsi arkadan kaynakları alırken, ön tarafa ne konuştuğundan bile haberi olmayan başkan diye bir kukla koymuşlar, halka onu gösterip duruyorlar.

      İnternette var, burada paylaşmayacağım, Türkiye de patron ile ismi özdeşleşen en zenginlerin İngilizce açıklamaları var. Evet, en zengin dediğiniz, hiç beklemediğinizi düşündüğünüz 3 kişinin de var. 2009, 2012 yılları arasında. Başkanlık sistemini övmüşler, o dönemki ismi lazım olmayan siyasi liderin önderliğinde başkanlık sisteminin gelmesini savunmuşlar. Sözde bunların hepsi yandaş olmayan eski sermaye patronları.

      Dahası üniversite kurmuş, böbreklerinden sorunu nedeniyle vefat etmiş olan büyük! Türk sermayedarı bir ağamız, aman AB ye girmeyelim, yanında kendi başımıza ortak olarak duralım diye demeçler verdi, taa 24-25 yıl öncesinden. Niye? Çünkü kendileri AB pazarı ile Türk ucuz işgücü arasında arbitraj yaratıyordu. O insanlar ve aileleri için AB önemli değildi, istedikleri zaman jet uçaklarına atlar, AB ülkelerinin istedikleri otelinde, istedikleri kadar kalabilirlerdi.

      Bu insanlar ikiyüzlü, bunların yanında durup, hayatı harcamaya hiç gerek yok. Emeğinizi satabilme imkanınız varsa, yurtdışında satın, burada heba etmeyin, emeklerinizden arta kalanlar çocuklarınıza yarasın, çocuklarınızı da köle gibi kullanmak isteyenlere gitmesin.

      Sil
    5. Bence 2021’de 2019’a benzeyecek

      Sil
    6. Mahfi bey, hepimiz yıllardır Tüik enflasyon rakamlarının gerçekten uzak olduğunu düşünüyoruz, ENA grup bunun ispatı hatta, bu durumda biz TL’yi olduğundan değerli tutup ülkeyi ithalat cenneti yapıyoruz diyebilirmiyiz? Rant ekonomisinden kurtulmak için TL’yi daha mı fazla düşürmekle mi başlamalıyız?

      Sil
    7. Sevgili Anonim çok güzel yazmışsın..Ve kısaca dönemdeki köleliği anlatmış. Umuyorum ki herkes birgün özgürlüğüne kavuşur.. Bedenen ve ruhen.

      Sil
  2. Sayın Hocam MB döviz rezervinin eksi (-) olduğunu yazmışsınız. Bunun matematiksel hesaplamasını artılar ve eksiler olarak nasıl yaptınız? Lütfen bu hesabı muhalefette merak ediyor, burada da yapar mısınız? Yada bu bilgiye ulaşabileceğimiz doğruluğundan şüphe etmediğimi,z bir link paylaşabişir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2 güne kadar yayınlayacağım

      Sil
    2. Selam Alic,
      Swaplar bilançolar dışında gösterilmese herkes - değerleri rahatlıkla okuyabilir.

      Twitter da şu hesaplar var detaylı swap hesapları için takip edebilirsiniz:

      @e507 : Çok saygın bir finans uzmanı Hanımefendi.
      @ugurses : Çok saygın, Merkez Bankasında çalışmış bir ekonomist.
      @ali_hakan_kara : Çok saygın bir akademisyen, aynı zamanda Merkez Bankası eski Baş ekonomistlerinden.

      Sil
  3. Peki hocam pandeminin bitmesiyle ithalatta ve enflasyonda yeni bir patlama bekleyebilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüketimde topluca bir sıçrama bekliyoruz.

      Sil
    2. Ben ekonominin detaylarını bilemem, yukardaki 2. tabloyu çok iyi okurum. Ekonomiyi 2. tabloda olanlar her türlü sıkıştırır.

      Çok güzel bir sıkıştırmayı Ruslar Türkiye'ye yaptılar.

      1. maddede İran ile Ruslar kendi işbirliklerini geliştirmek için Türkiye üzerinden İran'a çıkış imkanı sundular. Rusların çok ihtiyaçları vardı, İran'dan gelen dövizlere. Bizim rüşvetçiler de atladılar. Tamamen Rus istihbaratının başarısıdır. Başka kimse kendine pay çıkarmasın.

      3. madde, uçak düştükten sonra Rus dış işlerinin diplomasi başarısıdır. S400 leri Türkiye soktular.

      2. madde, yukardakilerin sonucudur.

      Sil
    3. Hocam Türkiyede aşılama ve baharın gelişiyle yaşanacak turizm etkisiyle beraber tüketimdeki artış enflasyon artışına, buda doğal olarak kur artışına ve yine bir faiz çıkmazına girmemize sebebiyet vermez mi?

      Sil
  4. Hocam merhaba, sizin geçen yılki "Rezervleri hesaplama rehberi" yazınıza göre MB'nın net rezervi (Swaplar dahil) - 4 milyar dolara geçmiş durumda. O yazıda swap dahil net rezervleri (+) olarak hesaplamıştınız. Şimdi yaklaşık 1 aydır (-) gözüküyor. Swapları da mı tüketmeye başladılar? Bunun anlamı bu mu?

    YanıtlaSil
  5. Hocam merhaba, sizin geçen yılki "Rezervleri hesaplama rehberi" yazınıza göre MB'nın net rezervi (Swaplar dahil) - 4 milyar dolara geçmiş durumda. O yazıda swap dahil net rezervleri (+) olarak hesaplamıştınız. Şimdi yaklaşık 1 aydır (-) gözüküyor. Swapları da mı tüketmeye başladılar? Bunun anlamı bu mu?

    YanıtlaSil
  6. Hocam merkez bankasının 128 milyar dolar ile tutamadığı kuru, goldman sachs nasıl 15~20 milyar dolarla tutuyor

    YanıtlaSil
  7. Hocam faiz artışı olmayacağı duyumları kurları yine dalgalandırır mı?

    YanıtlaSil
  8. Gundemdeki riskler, son 4 yildir gundemde. Yani oturdu artik. Bunlara risk yerine "uzengi, dizgin ve kirbac" desek? Cunku guc sahibi, bu sekilde gudebiliyor hayvani. Kullanirsa etkisi bitecek. Kanada nasil acti limiti, cds yariya, dolar 6.5a indi hemen. Simdi yine kiyak bekliyoruz, 2 haftada bir destek ile sahsimin ulkesi ayakta kaliyor. Basitlesecektir yakinda, surdurulemez. Hocam, Enflasyonu tuik paralelinde, Dusuk kabul etmeniz de iyimserliginizi gosteriyor zaten. Sahsi fikrim, hemen konvertibiliteyi sona erdirip, yabanci sermaye bankalarin yokolan aktiflerini tamamlatmak gerekir. Tabii ki butun b.o.t anlasmalari da rayic degerlerine indirgeyip, odemeleri durdurup, sovereign garantileri kaldirmak. Milletin hakkini UK hakimleri korur milletini soyandan.. ictihatlar var, kac afrikali diktatorle baglanti sirketlerin parasini odetmediler.

    YanıtlaSil
  9. Tutarsız politikalar, öngörülemezlik...

    YanıtlaSil
  10. Türkiye Batı ile yol ayrımında.

    Batı demokrasilerini tehdit eden antidemokratik yönetimlere karşı Türkiye taraf olmakta zorlanıyor.
    Batının tarafını Türkiye seçemiyor, ilerde olası askeri çatışmalara destek vereceğini Nato üyesi olmasına rağmen kabul etmiyor. Aksine s400 gibi sistemleri satın alması Batıdaki kafaları çok karıştırdı. Covid sürecinde Batı dünyası askeri techizat üretimine çok ağırlık verdiler.

    Türkiye 2. dünya savaşı sonrasındaki gibi bir ortama girmeyi düşünüyor. Dünya askeri teknolojisi çok değişti. İsmet paşa döneminde dış ülkelerin, içerdeki askeri hareketliliği uçak uçurmadan öğrenmesi imkansızken şimdi uydudan takip imkanları var. Bizim ordu ile batı orduları arasındaki makas açıldı. Aradan geçen sürede ordular arasındaki nitelik farkı katlandı. Türk devlet refleksi 70 yıl geriden geliyor. Batı olmaz ise Rusyadan silah alırım anlayışı hakim.

    Yunanistana yapılan yığınaklara baktığımızda, ege adalarındaki techizatı gördükçe, akdenizdeki uçak gemilerini görünce, Polonyadan bulgaristana kadar yeni uçakların hakim tepelerin yaylalarındaki askeri üslere konuşlandığını görünce, Türkiye ordusunu 7 ile 15 gün arasında imha etmek istediklerini anlıyorum. İşi 30. güne bırakmayacakları belli. İlk 2 günde uçak filoları ve hava savunma sistemlerini ortadan kaldıracaklar. Daha öncesinde de bir şekilde İstanbul kuzeyinde kalan askeri tesislerin boşaltılması, ile Polonya Bulgaristan hattındaki hazırlığı manidar kılıyor, Trakyanın savunulamayacağını da gösteriyor.

    Bu tarz durumlar net, açık, kontrol edilebilir, şüpheye mahal bırakmayacak işbirliği gerektirir. Bir o yana bir bu yana yalpalamak, karşı tarafta olduğumuzu deklere etmek ile aynı anlamı taşır.

    Ben uyarayım. Şu anda altyapısı hazırlanmıştır bile. Natonun bir akşam toplantısında 15 dakikalık bir görüşme ile Türkiye üyelikten atılır. Aynı gece gün ağarmadan askeri harekat başlar.

    Ekonomistlerin yapacağı bir durum yok, halkın kısa süredece yapacağı bir durum da yok. Hükümetin bir saatlik, Batının teklifini kabulüne bakar herşey. Olmadıkça, küçük bir iki yatırım gelir, parasını çıkarmayı sağlama bağlama koşulu ile sıcak sermaye gelir. Boşuna doğrudan yatırım, büyük sermaye satın alması filan beklemeyin. Ekonomi stabil hale gelmez.

    Aksi durumda, hepimize geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  11. Hocam elinize sağlık.
    Bir yıl içinde ödenmesi gereken borç tutarı geçtiğimiz senelerde ki borç tutarlarıyla aynı gibi geliyor bana. Bu tutarlardaki borçları ödemek bitirmek imkansız mıdır? Borçlar azalmıyor sadece yenileniyor gibi duruyor

    YanıtlaSil
  12. MB 128 milyardan gelen TL ile H bonosu alıp seçime kadar çok ciddi para kazanacak mı ?

    YanıtlaSil
  13. Hocam kısaca bu lar dünden bugüne 1 günde olmadı diyorsunuz.

    Uzun zamandır eklenerek katlanarak birikmiş riskler çoğaldı demek. Şimdi bu tabloya göre ileride dahada çoğalacak asıl ozaman seçim falanda kurtarmaz.

    20 yıldır biriktirenler yada halı altına süpürenler şimdi halının üzerinde duramıyor zemin artık çok eğimli kayıyoruz demek.

    YanıtlaSil
  14. Hukuk ve demokrasi alaninda mevcut yasalarin uygulanmasi ve iyilestirmeler yapilmasi en temel çözümdür. Digerleri teferruattir.

    YanıtlaSil
  15. Sanırım hükümet içerisinde farklı insanların farklı görevleri olması da buradan kaynaklanıyor. Aslında sanmıyorum, biliyorum ama hatırlatmamız gerekiyor! Birinci tablo öncelikli, ikinci tablo ikincil ya da tam tersi bir durum söz konusu değil. Herkes kendi alanındaki sorun ile birebir ilgilenmeli. Bu ekibin başındaki isim bir şef olmalı ve ekibi yönetmeli. Bütün sorunlarla bir kişi ilgilenmeye kalkışırsa ne yazık ki sorunlar çözülemiyor.

    YanıtlaSil
  16. Hocam saygilar, keske boyle bir benzetme kullanmasaydiniz.

    “tıpkı işkenceye tabi tutulan bir insana elektrik şoku verilmesi gibi”

    Soyle bir cumle gibi rahatsiz edici geldi bana.

    “Tipki tecavuze ugrayan bir kadinin .... “

    Malesef yasadigimiz topraklarda iskence kaniksandigi icin hafizalarimizdaki kaliplari kiramiyoruz belki de.

    Sizi seviyorum hocam, affiniza siginiyorum simdiden.

    YanıtlaSil
  17. Kurlardaki dalgalanmanin en onemli sebebi Enflasyon ve Enflasyondaki oynakliktir.
    Buna istinaden olusan faiz haddi bu sureci tetiklemektedir.
    Birikimli Enflasyon farki ve Reel piyasa Faiz farklari Turkiyedeki kurlarin istikrarli salinimini etkilemektedir.

    Her zaman soyluyorum keske 2004lerde 1.70milyon olan euro kurunu 2milyon tlye cekip ufak bir develuasyonla 2005de de mali kural esliginde paradan sifir atip yariya bolup 1 euro 1 tl esliginde en az 3 yilligina imf destekli sabit fiks kur uygulasaydik hem merkez bankasi bagimsiligini percinlerdik hem mali kurali temellendirirdik hem de TLde ve enflasyonda istikrtarli kalici guvene dayali bir sureci yakalardik.

    YanıtlaSil
  18. Bu yaz bence çok hareketli geçecek, tüm dünyada önceki yazın intikamını almak isteyecek insanlar, turizm ile ilgili herşeyde patlama bekliyorum, özellikle aşılama yapan ülkelerde.

    YanıtlaSil
  19. Enflasyon ile mücadele için TL den vazgeçip Dolar $ Dönüş yapsak nasıl olur.
    Mümkün değil dediğinizi duyar gibiyim.
    Bir düşünün olsaydı böyle bir durum, nasıl olurdu.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?