Newton Yasalarının Enflasyona Uygulanması

Isaac Newton, gelmiş geçmiş en büyük bilim insanlarından birisi olarak kabul ediliyor. Yalnızca fizik bilimini değil bütün diğer bilim dallarını da etkilemiş olan buluşları ve kitapları var. Ekonomi biliminin en önde gelen isimlerinden John Maynard Keynes, Newton üzerine yazdığı bir makalede onun için ‘büyücülerin sonuncusuydu’ diyor.[i] 1687’de yayınlanan Principia adlı ünlü eserinde klasik mekaniğin temellerini oluşturan ünlü hareket yasalarını da ortaya koydu.  

Newton'un Birinci Hareket Yasası

Birinci hareket yasası ya da eylemsizlik yasasına göre; “Bir cisim üzerine dengelenmemiş bir dış kuvvet etki etmedikçe, cisim hareket durumunu (durağanlık veya sabit hızlı hareket) korur.” Bu yasa; herhangi bir şeyin kendi başına başlayamayacağı, duramayacağı veya yön değiştiremeyeceğini anlatır. Böyle bir değişikliğe neden olmak için dışarıdan bir kuvvet uygulanması gerekir.

Dışa açık, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ekonomideki fiyatlar genel düzeyi (TÜFE Endeksi) ve faiz düzeyini ele alalım. Yılın başında TÜFE Endeksinin 100 olduğunu faizlerin de sıfır olduğunu varsayalım. Eğer enflasyonu etkileyecek risk artışı gibi bir değişiklik olmazsa Newton’un birinci hareket yasasına göre (eylemsizlik yasası) ikinci ayda da endeks 100 düzeyinde devam edecek, faizler de sıfır düzeyinde kalacaktır.

Newton’un birinci hareket yasasını enflasyon açısından şöyle formüle edebiliriz: Risklerde[ii] bir değişme yoksa enflasyon oluşmaz.

Risk artışı = 0, TÜFE Endeksi (enflasyon), eylemsiz = 100

Faiz, eylemsiz = 0

Newton'un İkinci Hareket Yasası

İkinci hareket yasası ya da kütle ve hızlanma yasasına göre; ‘Bir cismin momentumundaki[iii] değişim, cisim üzerine uygulanan itme ile orantılıdır ve itmenin uygulandığı düz doğru boyunca meydana gelir.’ Dolayısıyla bu yasa dışarıdan uygulanan bir kuvvet tarafından etkilenen nesnenin nasıl bir konum aldığını ortaya koyar.

Yılın ikinci ayının başında güçlü bir komşuyla uzlaşmazlığa düşüldüğünü ve ülkeyle ilgili risklerin yükseldiğini düşünelim. Bu durumda sermaye hareketleri serbest olduğu için insanların yerel para biriminin değerinin düşeceğini tahmin ederek yabancı paralara yöneldiklerini ve bunun önce kuru yükseltmeye başladığını sonra da enflasyon yarattığını varsayalım. Bu durumda dışarıdan bir etkiyle denge bozulmuştur.

Enflasyona yol açan nedeni yukarıdaki örneğimizde risk artışı olarak açıkladık. Bunu Newton’un ikinci hareket yasası çerçevesinde ele alırsak dışarıdan uygulanan güç olan risk artışının enflasyonu ne şekilde etkileyeceğini ele almamız gerekir. Yasaya göre risk artışının enflasyon üzerindeki etkisi riskin büyüklüğüne bağlı olacaktır. Komşu ülkeyle düşülen uzlaşmazlığın bir savaşa dönüşmesi olasılığı varsa o zaman bu durumun kur üzerindeki etkisi yüksek olacak, yerel para yüksek oranda dış değer kaybına uğrayacak, bu kayıp da beraberinde yüksek enflasyon artışını getirecektir.

Newton’un ikinci hareket yasasını enflasyon açısından şöyle formüle edebiliriz: Risk artışı ne kadar yüksekse enflasyondaki artış da o kadar yüksek olur.

Düşük risk artışı = düşük kur artışı = düşük enflasyon artışı

Yüksek risk artışı = yüksek kur artışı = yüksek enflasyon artışı: TÜFE Endeksi 100’den 103’e[iv]

Newton'un Üçüncü Hareket Yasası

Üçüncü hareket yasası, bir cisme kuvvet uyguladığında cisme ne olduğunu açıklar: ‘İki cisim etkileşime girdiğinde, birbirlerine büyüklük olarak eşit ve zıt yönde kuvvet uygularlar.’ Ya da ‘her etkiye karşılık eşit büyüklükte ve zıt bir tepki vardır.’

İlk hareket yasasında verdiğimiz örnekle devam edelim. Risk artışı ve kur yükselişinin yarattığı enflasyona müdahale için hükümetin faizleri yükselttiğini ve o yolla enflasyonu denetim altına almaya yöneldiğini varsayalım. Bu durumda Newton’un üçüncü yasası devreye sokulmuş ve enflasyonu dengelemek için faiz ile karşı güç uygulanmış olur.  

Newton’un üçüncü hareket yasasını enflasyon açısından şöyle formüle edebiliriz: Risk artışı nedeniyle ortaya çıkan enflasyonu, yeniden eylemsizlik konumuna geri itebilmek için ona eşit güçte bir faiz uygulamak gerekir.

Enflasyon artışı: TÜFE Endeksi 100’den 103’e > < Faiz artışı % 3 + / -

Değerlendirme

Ekonomi bazı kavramları fizik biliminden ödünç almıştır. Mesela ekonomide çok kullanılan denge kavramı fizikten ödünç alınan kavramlardan birisidir. Bu denememizde Newton’un klasik mekanik yasaları olarak kabul edilen üç hareket yasasını fizik biliminden ödünç alıp enflasyona uyguladık.

Ekonomi, içinde insan unsuru olduğu için, fizik bilimlerden farklı olarak beklentilere fazlasıyla açık bir bilim dalıdır. Dolayısıyla meselenin burada açıklanan mekanik yönünden başka bir de beklenti yönü vardır. Örneğin savaş olasılığıyla yükselen riskler, savaş olasılığını ortadan kaldırabileceği düşünülen uzlaşı görüşmeleriyle düşebilir. Böylece önce savaş olasılığıyla olumsuz hale gelen beklentiler risk artışına, sonra da savaşın sona ereceğine ilişkin olumlu beklentiler risk düşüşüne yol açar ve bu beklenti değişiklikleri enflasyonun yönünü ve derecesini etkiler. O nedenle enflasyonun yükseldiği bir ortamda faizin belirlenmesi konusuyla ilgili karar verilirken beklentilerin de dikkate alınması gerekir. Beklentiler olumlu yöndeyse faiz artırımı ertelenebilir ya da enflasyondaki artışın altında tutulabilir, beklentiler olumsuz yöndeyse faizin enflasyon oranından daha fazla artırılması gerekebilir. Faiz, beklentilerle aynı yönde belirlenmezse ek belirsizlik yaratarak enflasyonu daha da yükseltebilir.

 



[ii] Risklere örnek olarak siyasal sorunlar, sosyal sorunlar, ekonomik göstergelerdeki bozulmalar verilebilir. Örneğin merkez bankası rezervlerindeki hızlı düşüşler, kurda hızlı değişimler birer risk artışıdır.

[iii] Momentum, bir nesnenin sahip olduğu hareket miktarını anlatan bir terimdir.

[iv] Örnek olarak yüzde 3 oranında aylık artış alınmıştır.

Yorumlar

  1. Hocam, yine super bir yazi. Elinize saglik. Bu Newton, enteresan bir sey daha soyluyor: kapali kabin icerisindeki hava bosaldiginda ne Ile doluyor? Sorusuna "god imperium" Tanrinin hukum surdugu Alan demis.. analojiyi devam ettirirsek. 0 bakiye Ile bosalmis merkez bankasi kasasi, eksi bakiyeye dogru negatif buyudukce, Tanrinin hukum surdugu Alan genislemis mi olacaktir? Ihvanci doktrin Ile tanrinin hukum surdugu Alan genislemesi hedeflenmis olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Güzel ekleme.

      Sil
    2. Hocam, yönetim Newton'u mezarda ters çevirdi.

      Laik denilen Türk siyasetçiler bile İhvan etrafında dönmeye başladı.

      Belediye başkanının teki, başkanlık adayı bile değil,
      Sahalarda öyle bir koşuyor ki; sol cennahtan yaptığı ataklarla sağ cennahta;
      Sözde Marks okuyup, sosyal demokrat politikası için bizlerden oy isteyen başkan,
      bizleri bir gün milliyetçi lider, diğer gün dinci bir lider,
      öbür gün laik bir liderin ölüm yıldönüm mesajlarına boğuyor.

      Kafalar karışık değil de hocam, şark fırsatçılığı çok var.
      İhvan zihniyeti alt tabakada öyle güçlü ki, karakteri zayıf,
      fırsatçı bir siyasetçi, siyasi adı laik, demokratik bile olsa, ihvancılara yanlıyor.

      Sil
    3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    4. Bilgi ya da veri (ekonomik bir değer ifade edebilen ) : içsel midir -endojen- mi yoksa dışsal -exjojen - mıdır ? ekonomik bireyler , ekonominin bütünü açısından ?

      Sil
  2. Hocam Newton yasaları ile enflasyon arasında çok güzel bağlantılar yapmışsınız. Elinize, düşüncenize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Hocam ekonominin sınırlarını test etmeye devam edebilirmiyiz?

    YanıtlaSil
  4. Hocam baz etkisiyle enflasyon aralıktan itibaren düşer mi?

    YanıtlaSil
  5. Hocam bir kur krizi daha olursa enflasyon %300 e çıkarmı?

    YanıtlaSil
  6. Doların enflasyona geçişi aşağı yukarı gerçekleşti peki o zaman enflasyon neden artıyor anlamıyorum. Geçmiş enflasyon %60 diye geleceğe ona göre zam yaptıkları için mi oluyor? %100 filan zaten artışlar dolarda o kadar arttı. doları sabit tutarak ithal edilen Amerikanın enflasyonu dışında niçin artıyor? bunu anlayamıyorum biri açıklayabilir mi? enflasyonun artacağına vb nasıl karar veriyor insanlar? reel faiz eksi diye dersekte dolar arttı olan bitmedimi artık?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece kura bakmayın, risklere de bakın. Riskleri yükselen bir ekonomide enflasyon kolay kolay düşmez.

      Sil
  7. Bana anlatılan: Eğer nominal faiz reel faizin (1 senelik geçmiş tüfe) altında kalırsa eksi faiz oluyor ve insanlarda doğal olarak tlden kaçıyor. Bu böyle işlemiyor mu? Ayrıca faiz düşünce kur artınca gelecek enflasyonda tehlikeye giriyor. peki geçmiş enflasyon niçin önemli bu şekilde?

    Böylece gelecek enflasyon arttığı için gelecek içinde faiz düşük kalıyor.



    Peki gelişmekte olan ülkeler niçin artı faiz vermeil , faize ödenen bütçeye yazık değil mi? yoksa girmeyen para ve oluşacak enflasyon daha zararlı olacağı için mi bu yöntem öneriliyor , + faiz ile büyüme olamaz mı? peki türkiye gibi sürekli cari açıkla büyünebilir mi yoksa orta gelir tuzağına illaki düşülür mü?



    Saygılar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konularda yazılmış çok sayıda yazım var blogda. Türkiye'de pozitif faiz vermezseniz ne kuru ne de talebi tutabilirsiniz ve sonuçta enflasyon fırlar gider. Öyle olunca da bütçeye gelen yük faize yapacağınız ödemeden kat kat fazla olur.

      Sil
  8. Mahfi bey

    Eğer bugün Türkiye şeriatla yönetilseydi, sizin için herhangi bir sorun teşkil eder miydi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim için sorun oluşturmasından çok daha önemlisi Türkiye için sorun oluştururdu.

      Sil
  9. Hocam emeğinize sağlık. Gayet anlaşılır bir yazı olmuş. Ekonomide çoktan Fizik yasalarının dışına çıktık diye düşünüyorum. Eylemsizlik yasası sadece olsa bu kadar kötü olmayız herhalde.

    YanıtlaSil
  10. Hocam çok güzel kaleme almışsınız. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  11. Bakan Nebati'nin açıklamalarından, aralıkta piyasaya döviz düşürüp, doları yapay olarak düşürecekler gibi geliyor, tabi kısa süreliğine. Bir de bence asıl bankacılık krizi ve seçimden sonra gelecek. İtibar yasası 5'li çete için çıkmadı. Okursanız: https://mel-kemal.blogspot.com/2022/04/mi-geliyor-zamandr-sulandrlan-ve-bence.html

    YanıtlaSil
  12. Newton yaşamış en büyük bilim adamı olabilir lakin yaşamış en büyük fizikçi Einsteindir. Newtonun bir diğer teorisi olan kütlelerin birbirlerini çekme olayı Einstein tarafından çürütülmüş olup uzay zamanda yaratılan bükülmelerle açıklamıştır.

    Dolayısıyla mevcut iktidar Einstein gibi bir devrim yapmıştır ve yaptığı bu devrim çok sonradan anlaşılabilecektir çünkü şuanki bilgi birikimi buna el vermemektir. Bahsedilen kişi gerçekten ekonominin kitabını yazmakla kalmamış aynı zamanda 2023 Nobel ekonomi ödülünü alan ilk Türk olacaktır. Ve şey sanırım birşeyi eklemeyi unuttum yönetilebilecek bir ekonomi kalırsa.





    YanıtlaSil
  13. Hocam bende naçizane kuantum fiziğinin higgs mekaniği yasasını anlatayım:"olasılıklar,jokerler,adam kayırmalar,zar tutma,hileler,dahiler ve sürprizlerin etkisi geçicidir..eninde sonunda bunların etkisinin sıfırlandığı mutlak olacak olan gerçekleşir" :)
    bunun istatistik,siyaset ve din üzerine üç örneğini vereceğim..dolayısıyla iktisat bilimine de uygulanabilir.bu yasa kuantum fiziğinin meşhur çift yarıklı girişim deneyinden türetilmiştir.diyelim önümüzde kurşun geçirmez bir duvar ve o duvarda iki tane delik var ve o duvarında arkasında bu sefer deliksiz ama kurşun geçirir düz bir duvar var.önümüzdeki çift yarıklı kurşun geçirmez duvara makinalı silahla ateş ediyoruz,kurşunların bir kısmı deliklerden arka tarafa geçer ve arkadaki kurşun geçirir duvarda şekilsiz izler bırakır,bu izler her zaman farklı ve sonsuz sayıda desenler yaratır,bu desenlere kuantum fiziğinin sonsuz olasılıklar evreni denir,ancak sonsuz sayıda kurşun atıldığında ise sadece ve sadece tek bir sekil oluşur:"yanyana düşey çizgiler"buna "girişim deseni" denir yani newton fiziğinin tek ve gerçek evreni..diyelim bir kumarhanedesiniz mesela rulet masasında,ilk başta kazanabilirsiniz,eğer çok şanslıysanız servet de yapabilirsiniz ama kumarhane sahibi biraz akıl sahibi ise bundan hiç endişelenmez:önceden bilinen olasılıklara göre kendisinin eninde sonunda kazanacağını zaten bilir.çünkü kumarhaneyi kendisinin kazanacağını bilerek açmıştır ve sonunda banka kazanır.bunu siyasete uygulayalım diyelim bir komutan,dahi veya lider çıktı bir ülkenin çehresini değiştirdi.ne yazıkki kuantum fiziğine göre bu geçici bir durumdur yeterince uzun bir vakit sonra o ülke büyük liderinin sanki hiç yaşamamış,dünyaya gelmemiş olma ihtimalindeki halinin aynısına döner,tanıdık geldimi? :) peki diyebilirsiniz böyle bir ihtimalde ülke düşman işgalinde kalırdı..hayır mesela bir sonraki dünya savaşında kendisini işgal edenle farklı tarafta savaşa girer ve 20-30yıl geçte olsa bugünkü sınırlarına ve durumuna gelirdi,kuantum fiziği bunu ispatlıyor girişim deseni deneyiyle..eğer hitler 2.dünya savaşını kazansaydı bile bilinki ister inanın ister inanmayın bana avrupa ülke sınırları yine şuankiyle birebir aynı olurdu..almanyada şuankiyle aynı nüfus ve ekonomik güçte..pearl harbor baskını hiç ama hiç olmasaydı,yaşanmasaydı:abd,çin ve japonya şuankiyle aynı sınır,nüfus ve ekonomik güçte olurdu.bunu nerdenmi biliyorum?bu kuantum fiziğinin temel yasasının tek gerçeği..ben kahin değilim,matrix filmindeki kahin:aslında bir insanı,zenci bir kadını filan değil kuantum yasasının bizatihi kendisini sembolize ediyor,matrixin tasarlayıcısı,yaratıcısıyım diyen beyaz sakallı amca da "O" nu..neo nun onunla buluşması bir miraç olayıdır,tanıdık geldimi?ulusalcıları sinirlendirdim,şimdide muhafazakarları..biliyorsunuz müşrikler peygamber ve yakın arkadaşı ebubekiri bir mağarada kıstırmışlardı.cebrail örümcek ağlarıyla girişi kapattı..tanrı hilemi yaptı?hayır yaratıcı onların hiçbir şekilde zaten ölmeyeceğini biliyordu tabiki,onları ölmesinler diye değil.. onların yanında olduğunu ikisi de hissetsinler ve bundan mutlu olsunlar diye kurtardı,eğer ogün ikiside müşriklerce yakalansalardı, yine öl-me-ye-cek-ler-di..bir şekilde kurtulacak,muhammed mekkeyi yine feth edecek ve peygamberlik görevini başarıyla sonlandıracaktı.o yüzden elinizden çıkanlara üzülmeyin veya dünya geçici elinize geçenlerle böbürlenmeyin:sonunda bize döndürüleceksiniz diyor.burda bile sadece ve sadece kuantum mekaniği anlatılıyor..tekrar söylüyorum çift yarık deneyi şunu der:olaylar sonsuz şekilde senaryolarla gerçekleşebilir ama tekbir 'the end"yani son vardır.iyiler sonunda kazanır,şeytan taa enbaşından beri kaybedeceğini bilir.çünkü oda kuantum yasasını bilir :) işte size kuantum fiziğinin ne olduğunu anlattım.çoğu insanın cok karmaşık,kompleks,anlaşılmaz birşey zannettiği hemde dünyanın en anlaşılmaz şeyi zannettiği dünyanın en basit şeyi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herşey olacağına varır kuantum fiziği ise kadercilik fizik olmuş demektir

      Sil
    2. 0015, ortak zevklerimiz var,kuantum ve matrix.çift yarık deneyi hakkında yazdıklarınız doğru ama eksik.deliklere sensör konduğunda kurşunlar simetrik bir desen oluşturuyorlar,sensör yoksa yani hangi delikten geçtiği tespit edilmeye zorlanmıyorsa ise dediğiniz klasik girişim deseni oluşuyor.hani şu sırrı çözelemeyen kuantum dolanıklığı olayı.birde matrixte geçen aslında kaşık yok! seansına değinmemişsiniz.bunu ilk defa einstein aya bakmadığımda ay orda yokmu sorusunu sorarak başlamış..kuantum fiziğine göre diyelim kasaya para koyduğunuzda ve kilitlediğinizde ,eğer kasanın içini görmüyorsanız o para artık orda yok,sadece bilgisi var,kasayı açtığınızda ise varolan madde bilgisi(hologramla) para tekrar oluşuyor..bu herşey için geçerli.bor buna bu bir kabus olmalı evden her çıktığımda artık sevgili! karımın orda evde olmadığı düşüncesi bana saçma geliyor diye karşı çıkmıştı.nedense hep 128 milyar dolar meselesi geliyor aklıma bunu her düşündüğümde (-:

      Sil
  14. İsmail Kartal'la hiç görüşmüşlüğünüz var mı Hocam, tesadüfen de olsa?

    YanıtlaSil
  15. Enver Necip Okaner'in, Şevkipaşazade Mehmed Ayetullah'ın ve Nurizade Ziya Songülen'in kim olduklarını biliyor musunuz Mahfi bey?

    YanıtlaSil
  16. Hocam artık olay öyle bir hale geldi ki, avrupa'daki market fiyatlarını tl'ye çevirince bile çoğu üründe ya başabaş ya Türkiye daha pahalı çıkıyor.

    Eskiden yurt dışı - Türkiye karşılaştırması yaparken orada fiyatlar da yüksek falan denirdi ki bir nebze doğruydu. Artık biraz belki kiralar dışında avrupa'ya göre ucuz bir şey de kalmadı.

    Türk lirası kazanıp euro ile harcıyoruz resmen.

    Bu dolar enflasyonunda eğer makroekonomik göstergeler kısmında yazıldığı gibi 2022 GSYH'ımız 7369 dolar olursa biz ölmüşüz demektir valla. Doların da alım gücü günden güne düşüyor zaten, çok düşük bir rakam bu.

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Türkiye'nin satın alma gücü paritesindeki üstünlüğü yavaş yavaş bitiyor.

      Sil
  17. Asgari ücrete %50 zam, işçiye/memura %33 zam, vergiye zam, elektriğe/doğalgaza/benzin vs. devasal zam zam zam... buna karşılık dengelemek için faize zam yerine indirim ya da sabit bırakınca Newton ne yapsın tabi enflasyon fırlayıp gidiyor😀

    YanıtlaSil
  18. Hocam ellerinize sağlık. Tüm yazılarınızı zevkle okuyor ve konuyu basite indirgeyen anlatımınızdan zevk alıyorum. Yalnız bu yazınızda umarım ikinci hareket yasası örneğinde belirttiğiniz 'dışarıdan uygulanan güç olan risk artışı' ifadesini "işte Mahfi hoca da dış mihraklara işaret etmiş" diye yorumlamazlar. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kötü niyetli yorumları engelleyemeyiz tabii ama risklerin örneğini dip not olarak verdim.

      Sil
  19. 1- Risk düşüşü TÜFE'yi aşağı çekerse bu eksi faizle dengelenmeli mi yoksa düşüşe izin mi verilmeli?
    2- Dışarıdan uygulanan güçle denge bozulursa bizim uygulayacağımız güç yeni bir denge oluşturmaya mı çalışmalı yoksa eski denge noktasına geri döndürecek bir güç mü uygulanmalı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1- Düşüşe izin verilmeli kuşkusuz.
      2- Eski dengeye hatta enflasyonu yüzde 5'lere geriletecek bir güç uygulanmalı. Ama bunu büyümeyi de çok düşüreceği gerçeği kabullenilmeli.

      Sil
  20. Mahfi bey, ekonomi kara deliğe yaklaştık genişler daralır yok olur , açık olan ekonomimiz kara deliğe yakınlaşıyor açıkca

    YanıtlaSil
  21. Hocam resesyon bekliyormusunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok canım estağf... olur mu öyle şey? Ekonomi tersten şahlanacak.

      Sil
    2. Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada resesyona gidiş var.

      Sil
  22. Sayın Eğilmez, açık ve bilimsel yazınız için teşekkürler. Ancak unutmamamız gereken şey, yazınızın Bilimsel olması. Hazine ve Maliye Bakanımız Ortodoks yöntemleri bıraktığımızı , Hetorodoks yöntemleri uygulayacağımızı söyledi. Buradan benim anladığım Newton yasalarının Ülkemizde geçerli olmayacağı yönündedir. Bilimsel yöntemleri bir kenara bırakarak , Kadersel yöntemlerin geçerli olacağı açıklandı.
    Bilmiyorum, Siz ve Takipçilerinizin ne kadarı Ekonomide Kadere inanıyor ? Eğer Kaderimiz yaver giderse ve uzun süre Sabır ile beklersek, Allah'ın yardımıyla Refaha kavuşabilir miyiz? Sürenin ne kadar olacağı, Refahın ne derece olacağı da yine Kadere bağlı galiba.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakan, günün sonunda parayı basacaaz demiş özetle.

      Sil
    2. Kader, bizim ne yaptığımıza göre belirlenir.

      Sil
  23. Ekonomiyi Newton ile de anlatma başarısını gösterdiniz. Savaş durumu ile ilgili söylediklerinize bir ilavem var. Rusya savaşa girdi ama vatanseve ruslar Ruble'ye sahip çıktığı için değeri düşmedi. Aynı durum bizde olsa tahmin etmek hiç zor değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rusların Ruble'ye yaptığı bir şey yok. Ruslar savaş meydanından kaçtı. Şimdi tekrar toparlanmaya çalışıyorlar.

      Sil
    2. Hocam,bazmı bekleyeceğiz ?

      Sil
    3. Rublenin son ayda değer kazanmasının bir kaç sebebi :

      1. Yasa ile rusya daki yerli/yabancı şirketler dövizlerini satmaya zorlandı.
      Yüzde 80 kadar döviz Rubleye çevrildi.
      2. Faizler (20%) aşırı yükseltildi.
      3. Rusların bankadan döviz çekmesi limitlendi, limit üstünde Ruble alıyorlar.
      4. Almanya hala Rus gazı almaya devam ediyor.

      Rusya da ekonomi durmaya başladı.
      Faiz şoku şirketlere aşırı yüksek geldi.
      Havayolları iç/dış seferleri azaldı.

      Ruslar, uzun süre böyle yaşayabilirler.
      Zamanla İranlaşmaya başlar.
      Baştan beri istenen bu.
      Planda sorun yok.
      7-8 yıllık süreçte göreceksiniz.
      Hele bir de Ukrayna dogusunda bir Rus istilası uzun süreli kurulursa;
      Daha hızlı Rusya enerji kaybeder.

      Rusya, Putin rejimi otoriter yapı.
      Otoriter yapı, demokratik ülkelerle baş edemez.
      Çökerler. Rusya'ya da olacak olan bu.

      2-3 yıldır burada yorum yazdım.
      Türk siyaset ve Diyanete Ruslar sızdı diye.
      Sizlerin Rus ve Çin propagandası yapmanız;
      TV'de ve Sosyal Medya'da kerameti kendinden şahısların Rusya güzellemesi yapması.
      Bundan.

      Bu insanları yakalamak kolaydır.
      Nasıl mı? Rus edebiyatı okursanız anlarsınız.
      Rus anadili ile düşünen beyinler, propoganda için şunu yapar:

      Bilimsel üst düzey bir gerçeliği karşı tarafın bilip bilmediğini vurgular,
      ardından ... nereden biliyorsun? ... olurken sen orada mıydın tarzı vurgular yaparlar.

      Mesela konu A'dan B'ye roket atmak olsun.
      A'dan B'ye roket atılmasını eleştiren X kişini şöyle propaganda ile pasifize ederler.
      Önce bilgisizlikle suçlar:
      "Sen askeri bir uzman mısın?" "Roketler konusundan ne bilgin var, roket üzerine bilimsel çalışmalar mı yaptın" Sonra da şöyle devam eder: "Sen roket atıldığında orada mıydın?"
      "Sen A'dan B'ye roket atıldığını mı gördün?"

      Bu Rus bir beynin propaganda ile pasifize etme şemasıdır.
      Türk günlük hayatında, hükümet ve bazı önemli kurumları eleştirenlere bu yapılır.
      Bunu gazeteciler yaptıysa, şematik propaganda cümleleri bir şekilde verilmiştir.
      Onlar da kendi yorumları ile eleştireni pasifize etmeye çalışır.

      Kaynağın Rus kökenli olduğunu böyle anlarsınız.
      Türkiyede akıl sahipleri için misali çoktur.

      H6MjORA2Ykt8RiV7

      Sil
    4. Vatansever Ruslar, fakirlik ve yoklukla ülkelerine destek vercekler.
      Putin'in önceki ekonomi danışmanı Andrei Illarionov a göre ülkedeki
      fakir sayısı 2 kattan fazla, 3 katına kadar artacak.

      Rusların yüzde 35'inin savaş öncesinde fakir olduğunu düşündüğünüzde,
      Rusyanın yüzde 70 ile 90ı fakirleşecek.

      Evet, evet ruble taş gibi yerinde duruyor, Rusların başına düşecek o taş.

      Putin, Ruble ile gaz satacağını söyledi. Sıkıysa değerini düşürsün paranın.
      Gazın değerini düşürmüş olur. Alacağı Rubleler azalmasın diye adam yüzde 20
      faiz artırdı. Daha ne yapsın, tüm ekonomiyi öldürdü.
      Kimse ev alamıyor, araba alamıyor, bankadan kredi çekemiyor iki haftadır.

      Sil
    5. Sen misin TL olsa nasıl değer kaybededi diyen. Birileri çok bozulmuş. Bu arada Rusya önce faiz artırdı sonra düşürdü.

      Sil
  24. Hocam yeni açıklanan yastık altı altınları ekonomiye kazandırma projesi hakkında görüşleriniz nedir?
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim ahali o altınları oğluna, kızına bile vermiyor, kefen param diye kavga çıkarıyor.
      Buyursun alabilen varsa alsın.

      Sil
    2. Bilim adamları laboratuarda altın bile yapabilir ama milletimizin altınını kimse yastık altından çıkaramaz.

      Sil
    3. Yastık altında yaklaşık 5 bin ton altın var. Her seferinde 20 - 30 tonu çıkıyor. Anadolu halkı (özellikle kadınlar) altınlarını vermez.

      Sil
  25. Hocam ders çalışma yönteminizden biraz bahseder misiniz örneğin yazarak mı çalışırsınız sizce hangi türlü çalışmak daha verimli olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben önce altını çizerek okur sonra anladıklarımı şekilleri de çizerek yazardım.

      Sil
  26. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Görmüyorum. Hatta biraz daha ileri gideyim hükümetin enflasyonu dert edindiğini de düşünmüyorum. Hükümet büyümeyi önemsiyor.

      Sil
  27. Sevgili üstat,

    “Masum bir katkı sunma denemesi”

    Newton’un üç temel yasasıyla ilişkilendirdiğiniz enflasyona ilişkin gelişmeleri, kuantum mekaniğinin öncü bilim insanlarından Werner Heisenberg’in belirsizlik ilkesini değerlendirerek, izninizle yazınızda ifade ettiğimiz “beklenti” kavramına katkıda bulunmaya çalışacağım.
    “Kuantum fiziğinde Heisenberg'in belirsizlik ilkesine göre, bir parçacığın momentumu ve konumu aynı anda tam doğrulukla ölçülemez. (momentum değişimi = kütle değişimi x hız değişimi)”
    Zira konumunu tespit etmeye çalıştığınızda momentumunu, momentumunu ölçmeye çalıştığınızda ise konumunu etkilersiniz.

    Gelecek dediğimiz kavram doğası gereği bir belirsizlik alanı.
    Ekonomik birimler geleceğe dönük öngörülerine (beklentilerine) göre karar aldıklarında olası gelecek senaryolarından bir tanesini tercih ediyorlar. Tercihlerini yaptıkları andan itibaren de İçinde oldukları zaman dilimini ve gelece ilişkin olası gelişmeleri tercihlerine göre yeniden şekillendirme başlıyorlar.
    Dolayısı ile beklentilerine göre tercih yaparak mevcut denge durumunu bozuyor, yenisini oluşturmaya başlıyorlar. Kısaca şimdiyi bozarak geleceği, geleceği feda ederek şimdiyi değiştiriyorlar.
    İzninizle şimdilik burada bırakmak istiyorum.

    Çok selamlar.
    Cafer Demir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cafer Bey, çok teşekkür ederim, çok güzel bir katkı bu. Sevgiler

      Sil
  28. Dünya bu dengesiz ekonomi politikası ile giderse morotoryum ilan ülkeler artar bu sadece Lübnan ve Sri lanka ile kalmaz.

    Bol para döneminde artan morotoryumlar sosyal patlamaları iş savaşları ve ülkeler arası savaşları patlatır. Tüm ülkelerde zenginler yer ve fakirler yine savaşmak zorunda kalır.

    ABD enflasyon yükselmeye devam ettikçe ve faizler artmaya devam ettikçe sorunlar dahada büyür çünkü para belirli ellerde toplandı. Diğer ülkeler faiz artırmoyorum demekle birşey yapamaz sonucu enflasyon olur.

    YanıtlaSil
  29. Hocam Newton ikinci hareket yasası ile ilgili verdiğiniz örnekte ,sanırım az gelişmiş çift paralı ekonomilerde risk artışı olduğu zaman diğer para birimlerine olan talebi artırıp enflasyon oluşturuyor .Yoksa Amerika ve Avrupada böyle bir durum söz konusu olmuyor değil mi?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?