Bütçe Açığında Büyük Düşüş, Borçlanmada Büyük Artış

Bütçe Açığındaki Büyük Düşüş Gerçek mi İllüzyon mu?

Ocak - Kasım bütçe açığı 20,4 milyar lira oldu. Yılsonu bütçe açığı tahmini 278,3 milyar liraydı. Yılsonuna bir ay kala 20,4 milyar liralık bütçe açığı ve 272,2 milyar liralık faiz dışı fazla ilginç bir görünüm ortaya koyuyor. Şeytan ayrıntıda gizlidir diyerek ayrıntılara da bir göz atalım.

Önce bütçe giderlerine bir bakalım (kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aylık Bütçe Gerçekleşme Raporu, Kasım 2022.)

TÜİK tarafından açıklanan Ocak – Kasım enflasyonu yüzde 62,35 olduğuna göre bütçe giderleri bu dönemde enflasyonun yaklaşık 32 puan üzerinde gerçekleşmiş. Gider kalemleri içinde en ciddi artışlar mal ve hizmet alım giderleri, sermaye transferleri ve borç verme kalemlerinde görülüyor. Sermaye transferleri ve borç verme kalemleri asıl olarak KİT’lere yönelen giderler. KİT’lerin ucuz fiyatla ürün satmasını desteklemek üzere bu kalemlerden para verildiği anlaşılıyor. Adına görev zararı demeden bir çeşit görev zararı uygulaması yapıldığını söylememiz mümkün. 

Şimdi de bütçe gelirlerine bakalım (kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aylık Bütçe Gerçekleşme Raporu, Kasım 2022.)

Bütçe gelirleri yüzde 100’ün üzerinde artışla bütçe giderlerinden daha fazla arttığı için açığı küçültücü yönde etki yapmış görünüyor. Bütçe gelirleri arasında en ciddi artışlar kurumlar vergisi, ithalde alınan KDV ve ÖTV’de görülüyor.

Başta bankalar olmak üzere kurumların açıkladıkları kârlar bütün zamanların rekorunu kırdığına göre kurumlar vergisindeki bu artış normal görülebilir. Ne var ki eğer enflasyon muhasebesi uygulanıyor olsaydı ne bu kârlar ne de bu yükseklikte kurumlar vergisi tahsilatı olacaktı.[i] Hükümet, enflasyon muhasebesi uygulatmayarak kurum kârlarının yükselmesini ve dolayısıyla tahsil edilen kurumlar vergisinin de yükselerek bütçeyi desteklemesini sağlıyor. Kurumlar vergisi tahsilâtında bu şekilde ortaya çıkan artış bir çeşit ek vergi olarak düşünülebilir. İthalde alınan KDV’deki artış ithalat tutarlarına bakıldığında hiç de tuhaf değil. Türkiye, ithalat rekorları kırarken ithalde alınan KDV’nin de ciddi artışlar göstermesi normal.   

Borçlanma Limiti Niçin Artırılıyor?

4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 5’inci maddesi yıl içinde bütçe açığı tahmini kadar net borçlanma yapılmasına izin veriyor: “Yılı bütçe kanununda belirtilen başlangıç ödenekleri toplamı ile tahmin edilen gelirler arasındaki fark miktarı kadar net borç kullanımı yapılabilir.” Aynı maddenin devamında bu limitin yüzde 10’a kadar artırılabileceği hükme bağlanıyor.[ii] 2022 yılı bütçe açığı tahmini 279,5 milyar lira olduğuna ve Temmuz ayında kabul edilen 2022 yılı Bütçe Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunda da bu konuda bir düzenleme olmadığına göre net borçlanma limiti 279,5 milyar liradır. Bu limitin yüzde 10 artırılması imkânı bulunmaktadır. Oysa bu yıl ilk on bir ayda kadar yapılan net borçlanma tutarı 350 milyar lirayı bulmuş durumdadır (https://www.hmb.gov.tr/kamu-finansmani-istatistikleri içinde Hazine Nakit Gerçekleşmeleri tablosu.) Buna göre Cumhurbaşkanlığı Kararıyla artırma imkânını saysak bile Kasım sonu itibarıyla 70,5 milyar liralık yasa dışı bir borçlanma yapılmış durumdadır (Aralık ayında buna eklenen miktarı hesaba katmıyoruz.) Benzer bir durum 2017 yılında yaşanmış ve hükümet bu sorunu yasa dışı yetki kullanımı gerçekleştikten epeyce sonra yasa çıkararak aşmıştı.[iii] Bu kez de bu sorunu aşabilmek için hazırlanan madde torba kanuna eklenerek TBMM’ye sevk edilmiş bulunuyor. Buna göre borçlanma limiti 493 milyar liraya çıkarılacak. Bu aşamada iki tespit ve bir soru var. İlk tespit: Konuyu düzenleyen temel yasa olan 4749 Sayılı yasa borçlanmanın bütçe kanunu ile öngörülen limite ulaştığında durmasını öngörüyor. Oysa limite ulaşıldıktan sonra yasal düzenleme olmadığı halde yetkisiz borçlanma devam etmiş bulunuyor. İkinci Tespit: Borçlanmaya limitin ötesinde devam edilmesi için önce limit artırımı yapan bir yasal düzenleme yapılması sonra limitin aşılması gerekirdi. Bir başka ifadeyle bu konu, demokrasinin temel taşlarından birisi olan ‘bütçe hakkı’ açısından, önceden izin alınarak çözülmesi gereken bir sorundu. Sonradan onay (icazet) alınarak çözümlenmesi parlamentonun onay yetkisinin elinden alınması anlamına geliyor. Ve Soru: Yukarıda değindiğimiz şekilde eğer bütçe açığı gerçekten düşüyorsa borçlanma limitinin 213,5 milyar lira yükseltilmesinin anlamı nedir?

Toplum bu tür yetki dışı yaklaşımlara öylesine alıştı ki 2017’de pek çok itiraz eleştiri yöneltilen bu meseleye bu kez birkaç kişi dışında kimseden itiraz gelmiyor.



[i] Yİ-ÜFE endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dâhil son üç hesap döneminde yüzde 100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde yüzde 10’dan fazla olması halinde gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden kazançlarını bilanço esasına göre tespit edenlerin mali tablolarını enflasyon düzeltmesine göre düzenlemeleri gerekmektedir (Vergi Usul Kanunu mükerrer 298 inci madde.)

[ii] Madde 5 - Malî yıl içinde 1 inci Maddede belirtilen ilkeler ve malî sürdürülebilirlik de dikkate alınarak yılı bütçe kanununda belirtilen başlangıç ödenekleri toplamı ile tahmin edilen gelirler arasındaki fark miktarı kadar net borç kullanımı yapılabilir. (Değişik ikinci fıkra: 16.7.2008-5787/3 md.) Borçlanma limiti değiştirilemez. Ancak borç yönetiminin ihtiyaçları ve gelişimi dikkate alınarak, bu limit yıl içinde en fazla yüzde beş oranında artırılabilir. Bu miktarın da yeterli olmadığı durumlarda, ilave yüzde beş oranında bir tutar, ancak Cumhurbaşkanı kararı ile artırılabilir. Bütçenin denk olması durumunda da borçlanma, anapara ödemesinin en fazla yüzde beşine kadar artırılabilir. 

[iii] https://www.mahfiegilmez.com/2017/09/butce-finansmannda-tuhaflklar.html



Yorumlar

  1. bütçe açığı gerçekten düşüyorsa borçlanma limitinin 213,5 milyar lira yükseltilmesinin anlamı nedir? Hocam 20 yıldan beri dilimde tüy bitti bunlarda kadro yok gerçekten seçimden sonra gelen hükümet moloz yığını ile karşılaşacak Allah bu milletin yardımcı sı olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seçimden sonra onların gelmeyeceğini sana düşündüren ne ola ki... Yapılan anketlerde hala öndeler...

      Sil
    2. Seçimden sonra kim gelirse gelsin isterse mevcut devam etsin bir enkazla karşılaşacak.

      Sil
    3. Ortada enkaz var, kimin devam edeceği var, seçim yok.

      ---
      Ortada olmayan şey seçim. Seçim uyduruk bir procedür.

      Gözünüzün önünde oldu, farkedemiyorsunuz.

      Sene 2016; ana muhalefet lideri ne dedi ?
      "Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz."

      Burada bile yorumlar yazıldı, 2017 seçimlerinde sandıklardan Hayır çıkmıştı,
      ama Evet olarak tescil edildi, insanlar sandık başlarındaki görevlerinden toplanıp hapislere atıldı. Abimi sandık açılmadan görev yerinden alıp, 2 ay hapiste beklettiler 2017 de, sandıkları usulüne uygun koruduğu için.

      Kendi kendini kandırmaya ne denir bilemiyorum, insanlar kendilerini kandırmaya devam etsinler.
      Hem ana muhalefet, hem iktidar, kimin durması gerektiğini belirlemiş.

      Sil
    4. Hocam kusura bakmayın ama enkaz edebiyatı ile 20 yıl geçti ve her geçen gün güçlenen bir Türkiye var. Buna rağmen her tökezlemeyi arzulayıp ben demiştimi bekleyen de bir kitle. ne yazık!!

      Sil
    5. Benim kusura bakıp bakmamam önemli değil ama sizin verilere bakmadan güçlenen ekonomiden söz etmeniz önemli. Objektif olmak çok önemlidir.

      Sil
  2. Yazınız için teşekkür ederim. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten hiç kimsenin bu konuda yorum,tartışma,haber yapmaması çok ilginç. Büyük olasılıkla borçlanılan miktarlar yeni yılda seçimlerden önce kullanılacak. Aklıma hem Macaristanın son seçimi geliyor.

    YanıtlaSil
  4. Mahfi hocam, illüzyon ustalık ister değil mi ? Bunların yaptığı illüzyon bile değil . Sayenizde ne çok şey öğrendik.

    YanıtlaSil
  5. Sayın Eğilmez, bütçe görüşmeleri daha yeni yapıldı. Alakalı , alakasız bir çok tartışmalar, yumruklaşmalar bile oldu. Bence Bütçe nin en fazla konuşulması , tartışılması gereken bu durumu neden ortaya çıkarılmadı , Halka anlatılmadı acaba? Partilerin ekonomi uzmanları bu konuyu daha TBMM ne gelmeden , Komisyonlarda dile getirmeleri gerekirdi diye düşünüyorum. Partiler, Ekonomi uzmanlarının kulağını çekmeleri gerekmez mi acaba ?

    YanıtlaSil
  6. Sayın hocam merhaba, bu şekilde yasa dışı borçlanmanın bütçe kanununa aykırı hareket etmenin hiç bir cezai yaptırımı ya da bir sorumluluğu yok mu ? Gerçekten çok ilginç duyarsızlık olur da bu kadarı da fazla pes doğrusu !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki yok. Olsa da zaten uygulanmıyor ki.

      Sil
    2. Hocam, adamlar günde 5 kere anayasayı, tüm yasaları, her türlü ahlaki ve vicdani kuralı ihlal ediyorlar, bir şey olmuyor. Toplumun da muhalefetin de buna alıştığını sanmıyorum ama gerçekten çok ilginç bir şekilde hiçbir şey olmadan yollarına devam ediyorlar. Eğer bir seçim olursa kaybedecekleri kesin ama bence kaybettiklerini herkes bilse de kazanmış gibi yapıp yollarına devam etmeyi deneyecekler. Bakalım o zaman ne olacak, ya da bir şey olacak mı, en çok da onu merak ediyorum...

      Sil
    3. Sn Mahdut,
      Yazdığınızdan bir şey anlamıyorum?

      Hangi muhalefet?
      "Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz" diyen kişi mi muhalefet?

      Altılı masanın kurulma ön koşulundan biri, "hiç bir belediye başkanı aday gösterilmeyecek", diyen ikinci büyük muhalefet partisi lideri var, açığı çıkmasın diye taa Ankaralardan İst belediye başkanına koşmuş. Tam da istediği oldu diye çok mutluydu iki gün mikrofon elinde, şovunu yaptı.

      Ortada seçim filan yok.

      Sil
    4. Sn Adsız 17:15,

      Anayasa, yasa, kural tanımayan, her türlü hile-hurdayı hak gören, hem halkın kendisinden görmediği kesimine hem de muhalefete sürekli tuzak kuran, ele geçirdiği devlet gücünü her konuda kötüye kullanan bir iktidar karşısında dünyanın en iyi muhalefetinin bile yapabilecekleri sınırlıyken hepimizin bildiği üzere dünyanın en iyi muhalefetine de sahip değiliz ama eldeki kumaş bu. Dünyada ömrünü tamamlamış bir ideolojinin ülkemizdeki ömrünü tamamlamış temsilcisi olan bu iktidar aslında üfleseniz yıkılacak durumda ve bu yıkma işini mevcut muhalefet aracılığı ile yapmak durumundayız. Bu nedenle enerjimizi muhalefete muhalefet etmek yerine onların gerçekten muhalefet yapmalarını sağlayacak şekilde baskı oluşturmak amacıyla kullanırsak daha yararlı olur düşüncesindeyim...

      Sil
  7. Hocam artık kabul edin siz dahil hiç bir ekonomistin Türkiye ekonomisi hakkındaki öngörüleri tutmadı. Merkez bankasının net rezervleri 26 milyar dolara geldi, CDS primi düşüyor, bütçe açığı açık bile sayılmaz. Cari açık dövizde herhangi bir oynaklık olmadan finanse edildi. ADAM YİNE KAZANDI.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam tersine bütün öngörülerimiz tuttu. Bunu ileride göreceksiniz. Şu anda illüzyona kapılmış durumdasınız.

      Sil
    2. Öngörüler tutmasa da olur. Ekonomistler dünkü tahminlerinin bugün niye tutmadığını yarın açıklayabilen uzmanlardir. Batiramadilar gitti ekonomiyi

      Sil
    3. Ekonomiyi batırmaya çalışanları arıyorsanız ekonomistlere bakmayın onların yetkisi yok, tarafını tuttuğunuz siyasetçilere bakın, kararları alanlar onlar.

      Sil
    4. Hocam, türkiye’ nin öngörülebilirliği artıyor mu ? İyidir veya kötüdür istikrarlı bir politika yürütülmüyor mu ? Kredi derecelendirme kurumları ne kadar güvenilir, ne kadar bağımsızdır ? Sorgulanabilir olduğunu düşünüyorum. Bilgilendirmeleriniz için çok teşekkürler.

      Sil
    5. Hocam böyleyken böyle...

      Sil
  8. Hocam merhaba,

    Habertürk'te katıldığınız program güzeldi. Ekonomiyi ekonomistlerden dinlemek bile zor oldu şu dönemde. Umarım devamı gelir.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahfi bey, bu açıklayıcı yazı için teşekkürler.

      Sil
  9. Hocam inanılmaz derece para basılıyor . Bu basılan paralara karşılık dolar karşısında paramızın değeri normal mi şuanda . Yüksek faiz ortamı geldiğinde tl de durmak mı dolarda mı durmak karmaşası var kafamda

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hele bir gelsin o ortam bakarız.

      Sil
    2. Sn Meto,
      tuvalet kağıdı endeksi kullanın.
      geçen sene aynı miktar , aynı marka tuvalet kağıdına ne veriyordunuz, bu sene ne veriyorsunuz?
      para da kağıt, bu da kağıt.
      hangi kağıt daha çok kazandırmışsa ona yatırım yapın.

      Sil
    3. Usd/ars incelemeniz gereken sn Meto. Resmisi maalesef o, piyasa bile değil. Arzların simetriğini bulursunuz diye varsayıyorum :)

      Sil
  10. Güzel yaziniz için teşekkürler faiz düşürmenin enflasyonu tetiklediği düşüncesi serbest piyasa ekonomisi kuralı diyebilir miyiz hocam ?ortada bir serbest piyasa ekonomisi yoksa fiyatlara müdahale ediliyorsa enflasyon yerine başka korkmamiz gereken şeyler var mıdır varsa nedir ?cds primi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Korkmamız gereken bir tek şey var: Risk yaratmak. Eğer risk yaratmamayı ve mevcut riskleri düşürmeyi başarabilirsek hiçbir şey şeyden korkmamız gerekmez.

      Sil
  11. hocam iki sorum var=
    1- net ihracatımız üçüncü çeyrekte nasıl artı verdi? ithalatımız hep ihracattan fazla değil mi?
    2- diyleim faizleri düşürdük sanayici daha çok kredi aldı daha çok üretti. daha çok üretmesi enflasyonu düşürmez mi? tabi üretmek için ithalat yaptığı için maliyetlerde artacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1- Net ihracatımız üçüncü çeyrekte fazla vermedi. İthalat daha yüksek.
      2- Faizleri zaten düşürdük. Enflasyonun % 85 olduğu yerde 85'in altındaki her faiz oranı düşük demektir. Bizde kredi faizi % 35. Demek ki enflasyonun 50 puan altında. Bu kadar düşük faizle üretim yapılmıyorsa hiçbir şekilde yapılmayacak demektir.

      Sil
    2. Hocam dün banka geldi teminatsız 1.30-1.40 arası kredi teklif etti şirketime

      Sil
  12. Hocam ilüzyon tespitinize tamamen katılıyorum. İnsanlar sadece çarpıtılmış bilgiye ulaşabiliyor. Televizyon yayınlarında ekonomiyi en ilgisiz kişiler anlatıyor. Anlatılan her şey filtreden geçirilerek veriliyor.
    Sadece bunların olmaması bile büyük yapısal reform olacak.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  13. 3. çeyrekte Söz konusu dönemde toplam sabit sermaye yatırımları yüzde 1,3 oranında azalırken; özel tüketim ve kamu tüketimi harcamaları sırasıyla yüzde 19,8 ve yüzde 8,5 oranlarında artmıştır. Net ihracatın büyümeye katkısı ise 0,7 puan olmuştur. Nasıl 3. çeyrekte ihracatımız artı vermiş olabilir her ay ithalat yaptık anlayamıyorum.

    YanıtlaSil
  14. Hocam aylardır döviz 10 kuruş artmadı ekonomi kötüyse bu nasıl oluyor? Erdoğan yine şapkadan tavşan çıkarıp seçimleri de kazanacak gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorunun yanıtı sizin sorunuzda gizli. Olmuyor ama olduruluyor. Seçimi kim kazanırsa kazansın kaybeden kesinlikle seçmen olacak.

      Sil
  15. George Orwell 1984'ü yazarken bugünü düşünememiş.

    YanıtlaSil
  16. Hocam ilk 11 ay bütçe açığı 20 Milyar TL ise niye 350 Milyar TL borçlanma ihtiyacı duyduk?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynı soruyu soruyorum.

      Sil
    2. Evet, Hocam son paragrafta belirtmişsiniz atlamışım. Peki sizin bu konudaki görüşünüz nedir?Borçlanılan para bütçe dışında mı kullanılıyor, yoksa bütçe verilerinde mi bir sorun var?

      Sil
    3. Bütçe verilerinde bir sorun görünmüyor ama borçlanılan bu paranın kullanılacağı yer muhtemelen EYT ödemeleri ve asgari ücret artışının devletteki yansımaları olacak. Gelecek yıl için depo yapılıyor.

      Sil
    4. Yazınız ve bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederim Hocam.

      Sil
  17. Dewe şöyle demiş, “Nerem düzgün ki”

    YanıtlaSil
  18. Hocam merhaba yukarıdaki soruma ek olarak, sizin de sorduğunuz bu soruyla ilgili araştırma yaptım.
    2022 YILI HAZİNE NAKİT GERÇEKLEŞMELERİ tablosunda 12. KASA/BANKA NET tutarında ocak-kasım döneminde yaklaşık 348 Milyar TL'lik bir artış var. Yani hazinenin borçlandığı bu para henüz (kasım ayında) harcanmamış gözüküyor. Bu kadar para seçim döneminde kullanılmak üzere adım adım borçlanılmış olabilir mi? Ya da bu tutarın bu kadar büyük olması bankaların zorla düşük faizle tahvil alımına yönlendirilmesi nedeniyle olabilir mi? Çünkü geçmiş yıllarda bu kadar büyüklükte bir artış gözükmüyor. Atladığım bir nokta veya hatalı bir analizim mi var? Bu konuda yardımcı olabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atladığınız hiçbir şey yok. Bu kadar büyük borç, seçim için kullanılmak üzere depolanmış görünüyor. Bu paranın kullanılacağı yer muhtemelen EYT ödemeleri ve asgari ücret artışının devletteki yansımaları olacak.

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim Hocam.

      Sil
  19. Hocam emeğinize sağlık tespitleriniz çok doğru sizden bir isteğim olacak nacizane 2022 yılı enflasyon %85 hükümet başkanının söylediğine göre 2023 yılı %20 fakat bak oranına gelen zam %123 sizden ve muhalefetten isteğim bu konu üzerine eğilmeniz ( cumhurbaşkanının %50 düşürme yetkisi var ) geçen sene MTV oranlarını yetkisini kullanıp düşürmüştü

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdiye kadar bizim dediklerimizin tersini yaptıkları için bu konuyu gündeme getirmemiz muhtemelen ters etki yapar.

      Sil
  20. Hocam sansüre siz de mi başladınız? Üzüldüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neyi kastettiğiniz anlayamadım. Hakaret, küfür, aşağılama veya kişisel husumet içeren yorumlar dışında hepsini yayınlamaya çalışıyorum.

      Sil
  21. Teşekkürler hocam çok aydınlatıcı bir yazı.

    YanıtlaSil
  22. Mahfi bey, Fatih Altaylı ile ilgili programınızı izledim. Net Hata Noksan ile ilgili size yeni ve önemli bir kalemi tanıtabileceğimi düşündüm. Size yazmak için daha iyi bir bölüm bulamadım ve bu makalenin altına yazmaya karar verdim.

    Son 10 yıldır dış ticaret yapan bir firmanın sahibiyim. Genelde yaptığımız dış ticaret işlerini, "transit ticaret" adı verilen bir yöntem ile yürütüyoruz. Yani yurtdışından aldığımız mal ve hizmetleri, yine yurtdışına satıyoruz. Ama bunu yaparken mal ve hizmetleri yurtiçine hiç sokmuyor (yani ithalat yada ihracat işlemi-gümrük beyannamesi açma işlemi yapmıyoruz) Yurtdışından gelen malzemeyi, gümrükten ülkeye sokmadan antrepo'da yurtdışındaki başka bir firmaya fatura ediyoruz. Yaptığımız işlemler ne ihracat'a nede ithalata giriyor. Yanlızca sınır kapısından gümrüğe gelirken bir Türkiye'ye giriş beyannamesi açıyor nakliyeci ( çünkü ithalat mı ? yoksa transit mi olacağı belli değil o aşamada) ama sonra transit olursa başka beyanname olmuyor.

    Yani transit ticaret ne Tuik nede diğer devlet dış ticaret istatistiklerinde kayıtlarında görünmüyor. Transit ticaretin boyutuna/ölçeğine gelirsek, bunu tahmin etmek çok zor. Çünkü bu konuda halka açık bir kayıt yok. Ama kolayca anlayacağınız üzere bu ticaretin ana yükünü son 10-12 yılda İrana yapılan oluşturuyordu. yurtdışından alınan mallar, İran'a transit satılıyordu. Bu sene bu kalemin Rusya yapılan ticaretle birleşip 2-3'e katladığını düşünüyorum. Transit ticarete kar marjı %10 civarın olduğunu varsayarsak, 2022 yılında 30-35 Busd'lik bir transit ticaretin 3-3,5 Busd Net hata noksana neden olduğunu tahmin ediyorum.
    Eğer devletten bu konuda kayıt alma gücüm olsaydı, Ülkeye girişte açılan beyanname toplamından, ithalat rakamını çıkarır transit ticaretin hacmini hesaplayabilirdim. iletişime geçmek isterseniz aykuthu@yahoo.com.
    selamlar ve iyi çalışmalar.

    YanıtlaSil
  23. Sayın Hocam, imkanınız varsa, özellikle, 2022 için "Cari Transferler" ve "Sermaye Giderlerinin" ayrıntısını, dağılımını paylaşır mısınız? Teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi