Kapitalizm
Çıkışı Ekonomik sistem olarak değerlendirildiğinde kapitalizm, dört üretim faktöründen üçüne göre biçim alabilen bir ekonomik sistem. Dört üretim faktörü; emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişim gücü olarak sayılıyor (bunların üretimden aldıkları paylar da sırasıyla; ücret, faiz, rant ve kâr olarak belirleniyor.) Emeğin kapitalizmi olmuyor. Emek, ekonomik sistemin yönetim ve yönlendirilmesinde başrole geçiyorsa o zaman sistemin adı sosyalizm (ya da derecesine göre sosyal demokrasi, komünizm) oluyor. Buna karşılık eğer toprak sahiplerinin üretim araçlarının mülkiyetine sahip olduğu tarım ağırlıklı bir sistem söz konusuysa tarım kapitalizmi, ticaret burjuvazisinin üretim araçlarının mülkiyetine sahip olduğu ticaret ağırlıklı bir sistem söz konusuysa ticaret kapitalizmi söz konusu oluyor.
Hocam emeğinize sağlık hala anlamayanlar var ise ne denir bilemedim
YanıtlaSilTürkiye'de, Alman istihbaratı ve buna bağlı "bazı" sivil toplum örgütü ve fonlanmış şahıslar anlaşılamadan hiçbir şey çözülemez.
SilVe yukarıdaki kısır döngü sürekli devam eder.
Bunların üç çeşidi vardır:
Birincisi; " kanlı mı olacak yoksa kansız mı" diyerek tehdit eder. Kendisini açıkça belli eder. (Propaganda merkezleri Almanyadadır.)
İkincisi; PKK ve çeşitli terör örgütlerini destekler. (Propaganda merkezleri Almanyadadır.)
Üçüncüsü; Cumhuriyetçi, Laik ve modern görünür. İnsan haklarını bahane ederek ülkenin demografik yapısının değişimini savunur. Ülkenin yetişmiş beyinlerinin Almanya'ya göç etmelerini destekler.
Hepsi aynı çemberin farklı kilometre taşlarıdır.
Alman istihbaratını Türkiye için en tehlikeli kılan şey Türkleri Türklerden iyi tanımlarıdır...
Haklısınız. Necip Hablemitoğlu Alman Vakıfları ile ilgili kitabında bu konuyu ele almıştı.
SilHocam elinize gayretinize sağlık. Çok net ve anlaşılır olmuş. Bir çok yazınızın özetini iki grafikle anlatıvermişsiniz. “Artık bunu da anlamayana...” diye başlayan bir çok cümle kurulabilir. Kurulmuş ta zaten. Ama güncel yönetimin duble yollarının hiç de sizin gösterdiğiniz yollara yakın olmadığı da ortada.
SilAslan Akbey’i acikcasi anlayamadim. Nereden tine yabanci guclere bagladik. Bu denklem bir upkenin kendisinin kaderini ciDigi birsey. Eger yanlis anladiysam kusura bakmayin.
SilBen de sizinle aynı düşüncedeyim. Başarısızlıkları, beceriksizlikleri başkalarının üstüne atarak bir yere varamayız. Almanlar ya da başkaları bizim aleyhimize çalışıyorsa onları önlememek bizim hatamızdır, bizim başarısızlığımız, beceriksizliğimizdir.
Siliktidarlar dış ticaret faaliyetini firmalara bırakmış firmalar gelişmekde olan ülke ekonomisi modeli yani know how ile teknolojiyi gelişmiş ülkelerden almışlar ve yapdıkları ürünleri gelişmiş ülkelere satıyorlar gelişmiş ülkeler ise bu teknolojileri know how ile gelişmiş ülkelere satmışlar ihraç etdikleri işleri terk etmişler ama tedarikçileri çok, kim ucuz ise o ülkeden alıyorlar ve tedarikçilerin yani gelişmiş ülkelerden know how alıp tedarikçi olanların sayısı artıyor ama pazar artmıyor yani işler gittikçe azalacak ve gelişmiş ülkelerin patentli ürünleri sürekli artıyor gelişmekte olan ülkelerin ithal mal açlığı patentli ürünler ortaya çıkdıkça artacak bunun sonucu dış ticaret açığı gelişmekte olan ülkelerde gittikçe artacak ve ulusal paraları gittikçe değersizleşecek bunlar Türkiye dahil benzer ekonomik modelli ülkelerin hepsinde oluşacak sadece akıllı bir şekilde kişisel argecileri destekleyip patent alabilen ülkeler dış ticaret açığı vermeyip ulusal paralarını koruyabilecekler(kurumsal arge zengin firmaların argeleri zaten yıllardır destekleniyor ama işe yaramıyor bu Dünyada bilinen bir şey büyük buluşları hep kişisel argeciler yapar örnek:Tesla,Edison,Apple,Facebook,ebay,..... bunların hepsi kişisel başarılardır devletler ayni başarıları yakalamak için çalışmaktadır).Türkiye için ümidim yok Türkiye ayni şekilde devam edecek dış ticaret açığı artacak TL değersizleşmeye devam edecek TL değersizleşdikçe alım gücü düşüp pahalılık artacak çünkü toplum ne kadar şikayet etsede seçim zamanı geldiğinde Türkiyeyi doğru yola götürecek iktidarı seçemiyor ve seçemeyecekde.
SilHatalı yazmışım know how ile
Silhatalı yazmışım know how ile gelişmiş ülkelere satmışlar ihraç yerine gelişmekte ülkelere satmışlar ithal olacak
SilMahfi Eğilmez hocam biz Türkler siyaseten ve ekonomoik olarak öyle zayıf düştü ki ülkecek Türkiye olaraktan bizim Alman istihbaratına mani yani engel olabilecek gücümüz kalamadı dolayısıyla onların ajanlık casusluk faaliyetlerine engel olamıyoruz Türkiye'de yaşayan koskocaman bir Türk ahalisi olaraktan ne kadar fazla yazıktır ki
SilHocam bunu anasınıf öğrencisine anlatır gibi şema ile anlatmışsınız ama anlamayacak olan bu seviyede bile anlamaz.
YanıtlaSilAncak tarihe not olarak kalır mahfi eğilmez anasınıfına anlatır gibi anlatmıştı deriz.
Emeğinize sağlıkgerçekten çok ironik bir şema çok. Düşündükçe çok güldüm ülkeyi yönetenler bunu bile anlamıyor.
Kolay gelsin emeğinize sağlık çok basit bir anlatım olmuş.
Hocam toplumun işine gelmiyor ki tercihlerini değiştirmiyorlar. Bu döngü her seferinde bizi biraz daha aşağıda bir konuma itmeyecek mi? Toplum tercihini değiştirmedikçe, biz de her seferinde biraz daha aşağıda bir standarda mı razı geleceğiz?
SilMahfi Hoca'dan yorumsuz anlatım.
YanıtlaSilVerimli döngü şimdilik bir hayal gibi duruyor..Kısır döngü ise yakın gelecekte karabasan döngüsüne evrilecek gibi görünüyor. Bu güzel grafik anlatım için sağolunuz Mahfi bey...
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilBence VERİMLİ DÖNGÜNÜN BAŞLANGICI OVP (Orta Vadeli Program) ile olmalı ama Hükümet Eylülde bu yılın ve gelecek yılın OVP sini açıklayabiliyor. İktidar aynı yıllardır bu kadar ulursamazlık olur mu? İŞİNİ AŞKLA YAPAN YORULMAZ demişlerdi! Geleceğe dair enflasyonun %5 , büyümeninde %5 olduguna dair bilgi net 100. Yılımıza girerken
SilYani büyüme oranı kadar mı enflasyon var Türkiye'de hepi topu?Hadi canım sen de buna kargalar bile güler onlar dahi dalga geçip alaya alır bu yalan dolan yanlış ve cahil cühela kandırıp aldatarak yanıltan malumatı
SilEkonomi de ki,
YanıtlaSilVerimli ve Kısır döngü için,
İsteyen inanmasın, Paranın hafızası var. Para kendisine saygı duyulmasını ister.
Para her insan gibi korkaktır, korkmak ZAYIFLIK değil, KORUMA hissidir. Dolayısıyla, paranın, verimli olması için DEMOKRASİ şarttır.
Eski Devlet Bakanı N. CEVHERİ' nin 1994 yılında TBMM de Başbakanlık BÜTÇE konuşmasında söylediği bir söz " İKTİDARLAR KABİLELERDE BİLE VAR, ÖZGÜR MUHALEFET SADECE DEMOKRATİK ÜLKELERDE VAR.
Buradan hareketle, paranın ekonomiye verimli katkısının olabilmesi için DEMOKRASİ ŞARTTIR.
Saygılarımla.
Sevgiler
SilSAYIN HOCAM EKONOMİ OLARAK NORMALE DÖNÜYORMUYUZ.
YanıtlaSilNormalden ne anladığımıza bağlı. Ama eğer dünyanın anladığı normali kastediyorsanız oradan çok uzaktayız. Çünkü ekonomi olarak normale dönmemiz için hukuk olarak, demokrasi olarak, eğitim olarak normale dönmemiz lazım.
SilBu saatten sonra ne adalet sisteminde ne eğitimde olması gerekene dönüş yapmak imkansızdır bu ikisi olmayınca demokraside hayalden ibarettir Sayın hocam bu üç kriter Türkiye için artık hayal den ibarettir bu şartlarda acaba bugünlerde ararmışız diye endişeliyiz siz ne dersiniz
SilBen de sizinle aynı endişeleri taşımasam susar otururum.
SilHocam enflasyon gene şaha mı kalkacak?
YanıtlaSilAldı gidiyor zaten.
SilHocam bu hukuk,demokrasi vb. idealleiri geçen yüzyılda kaldı bu yüzyılda hedefimiz küçük asyanın Çin'i olmak.
YanıtlaSilHocam biraz konu dışı ama. İthalata dayalı ihracat yapan ülkelerde cari açık nasıl verilmez? Cari açık bizim kaderimiz midir?
YanıtlaSilEğer ithal edilen ürünlerden çok daha pahalı bir ürün yapıp dışarıya satabiliyor olsak cari açık vermeyiz ya da çok daha düşük açık veririz.
SilHocam, emeğiniz için teşekkürler.
YanıtlaSilSağ olun
Silİyi akşamlar. Meraktan soruyorum; şema size mi ait? Size aitse bilimsel bir bilgi olarak değerlendirilebilir mi, yoksa kişisel bir yorum olarak mı görelim?
YanıtlaSilŞema bana ait. Nasıl değerlendirileceği ise size ait.
SilWuhan'a ne zaman taşınacaksınız Mahfi bey?
YanıtlaSilWuhan'dayız zaten, sizi bekliyoruz.
SilBen 41 yaşındayım daha evlenemedim. Çünkü durumum yok. Hafta sonu da çalışayım ek gelirim olsun diyorum fakat kaçak yollarla ülkeye girenler hizmet sektörünü doldurmuşlar yer yok. Yabancılar yüzünden kendi ülkemde iş bulamamak bana dokunuyor. Bu kaçak iş gücü hiç mi kontrol edilmiyor? 15 ay askerlik yaptım. Kendi ülkemde kendimi değersiz hissediyorum. Yakın çevremde bir arkadaşım var tek asgari ücretle aile geçindiriyor üstelik iki çocuğu var. Ay sonu kirası geliyor, kredi kartı borçları geliyor, yaşadığı stresi anlatamam. Ben de bu stresi yaşamamak için bekar kalmayı tercih ettim. Zaten aldığım maaş kendime bile yetmiyor, yabancılar yüzünden ek iş bulmakta bile zorlanıyorum, nasıl evleneyim? Bu ülkeden gelecek adına hiç bir beklentim yok. Kendimi değersiz hissediyorum, öylesine yaşıyorum işte. Hayatımın hiç bir anlamı yok. Enflasyonu bu noktaya çıkaranlar hiç bir bedel ödemiyorlar ama bunun bedeli ben ödüyorum.
YanıtlaSil:(
SilÜlkede insana değer verilmiyor kardeşim. Japonya'da emekli olunca karı koca dünya turuna çıkıyorlar bizim emeklilerimiz ise perişan vaziyetteler. Kendi ülkesinde kaplıcalara bile gidemiyorlar. Bırak kaplıcaya gitmeyi ev kirasını ödeyemiyor, et yiyemiyor, torununa harçlık bile veremiyorlar. Gençlerin durumu daha da vahim, çoğu işsiz. Diplomaları ellerinde patlamış vaziyette. İnsanlar sürekli bir mücadele içerisine sokuluyor ve çoğu eleniyor. Gençler elenmekten gelecek adına umutlarını kaybetmiş durumdalar. Ben işsiz kaldığım dönemlerde İŞKUR'a başvurdum fakat hiç bir şey çıkmadı. Hani kamuda tasarruftan bahsediyoruz ya da Diyanet'in bütçesini tartışıyoruz ya, aslında en büyük bütçe İŞKUR'a ayrılmalı; İŞKUR işsiz kalanlarla tek tek ilgilenecek sosyal ekipler kurmalı. Hatta bu işsizlik döneminde psikolojik danışmanlardan da faydalanılmalıdır. Tabi bunlar yetmez. Aynı zamanda senin de dediğin gibi kaçak iş gücüyle mücadele edilmeli. Mesela 1 milyon kaçak yabancı çalışan ülkelerine gönderilse, 1 milyon Türk vatandaşına da iş imkanı doğmuş olacak. Bu da yaklaşık olarak aile açısından 4 milyon kişinin biraz nefes alması demek olur. Toplumdaki 4 milyon kişinin stres seviyesi bile azalmış olur. Stresten kaynaklanan hastalıklar da azalır, insanlar daha sağlıklı bir yaşama geçmiş olurlar. Bazen bir karar alırsınız ve domino etkisi gibi bunların bir çok olumlu sonuçları olur. Tabi patronlar da sigortalı işçi çalıştırmak zorundalar. Kaçak iş gücünde hem sigorta yok hem de ucuz maliyet var. Bundan dolayı da zaten özellikle hizmet sektöründe yabancılar tercih ediliyor. Bunlar da hep sıkı kontrolden geçmeli. Gerekiyorsa güvenlik kameraları bile incelenmeli. Mesela bir ay boyunca mutfakta kimler çalışmış diye bakılmalı. Kaçak iş gücü ve işsizlikle mücadele için devlet sıkı önlemler almalı. En azından gençler işsizlikle mücadele için devletin her şeyi yaptığını bilmeli ve umutlarını kaybetmemeliler. Cumhuriyetin 100. yılındayız ve hala bunları bile aşamamış olmamız, şöyle yapmalıyız, böyle yapmalıyız demek utanç verici. Gerçek anlamda insana değer verilmeli ve bütün politikalar da bu amaç uğruna yapılmalı artık bu ülkede.
SilKiralık ev arıyoruz fakat ev yok. Fiyatlar da zaten uçmuş vaziyette. Yabancılar ülkelerine gönderilse evler boşalır ve ucuzlar ama nerde. Avrupa'da bir yabancı, çalıştığı bir yer olmadan ev kiralayamıyor. Tabi bundan önce oturma ve çalışma izninin de olması lazım. Bizde ise her şey serbest. Ben bir tane ev sahibinin kaçaklara evini kiralaması sonucunda ceza aldığını görmedim. Bir de enflasyonun %120 olduğu yerde %25 zam sınırı getirdiler. Hal böyle olunca ev sahipleri de gelecek yıl nasılsa fazla zam olmayacak diyerek kiralanacak evin fiyatını arttırdıkça arttırıyorlar. Hükümet bir karar alırken bunun sonuçlarını hiç mi öngöremiyor? Mahkemeler bile dolmuş taşmış vaziyette. Lütfen artık sahaya inin ve halkın sorunlarını görün. Gelişmiş ülkeler neler yapmışlar, halkın zor senaryolarla karşılaşmaması için ne gibi önlemler almışlar, en azından kopya çekin.
Sil26 yaşındayım. Daha okulum bitmedi. Bittiğinde kendime ait bir eve çıkmayı isterdim hep, hareket alanım genişlesin diye. Bu olmayacak gibi gözüküyor. Elin Amerikanı ve Avrupalısı bilim-teknoloji konuşuyor, bizim ülkenin burnu dinden siyasetten çıkamadı. Liseden sınıf arkadaşım evlendi. Anneme sordum "Nasıl masrafları karşılayacaklarmış?" diye, "Ailesi yardımcı olacakmış" dedi. Uzun süredir TV'ye bakmıyorum, bir tek Cumhuriyet gazetesinin uygulamasından köşe yazılarını okuyorum. Unutmadan söyleyeyim, ben asıl mesleğimi sonsuza kadar sürdürmeyi düşünmüyorum. Yazılıma daha çok ilgim var, buna yönelik projeler yapmak istiyorum. Gönül isterdi ki kendi mesleğimle geçinebileyim, ama mevcut yönetimden dolayı mümkün gözükmüyor.
SilHocam,
YanıtlaSilİthal girdi maliyetleri konusunda, altınla ilgili son alınan kararlar dikkatimi çekti. İthalatına kota konulan ve 1 gr altı üretimi yasaklanan altın için, bu kararların alınmasının ne gibi nedenleri ve sonuçları olabilir? Kısaca özetleyebilirseniz çok memnun olurum. Saygılar.
Türkiye'nin ithalatında altının yeri oldukça ağırlıklı. Ama bunu önlemenin yolu kota koymak değil, enflasyonu düşürmek.
SilHocamın basitçe anlattıklarından bile çok anlamlar çıkar. Aklımda ilk canlanan şey "Saat Dişlisi" oldu. Bu konuda basit bir yorumda bulunmak isterim. Saat dişlisi, saatlerin işleyişini sağlayan mekanizmada bulunan bir parçadır. Dişli çarkları ise bu mekanizmanın önemli bileşenlerindendir.
YanıtlaSilDüşünün ki, bir saat dişlisi tüm saati temsil ediyor. Bu saat dişlisi üzerinde birçok dişli çarkı bulunur. Büyük dişli çarkları saatın saniye, dakika ve saat gibi farklı bölümlerini gösterir. Küçük dişli çarkları ise büyük çarkların dönmesini sağlar.
Birbiriyle bağlantılı bu dişli çarkları, saat mekanizmasını uyum içinde çalıştırır. Büyük çarklar yavaşça dönerken, küçük çarklar hızlı döner. Bu da saatin her biriminin doğru şekilde ilerlemesini sağlar.
Mahfi üstat…..”Ekonomi Karar Şeması”nın doğru algılanması ;{ Ana akım diye bilinen bir bölüm Yapısal İyileştirmelerin üzerine hassasiyetle gidilmesi ve gözardı edilmemesi ile } ancak gerçekleşebileceğinin def’aten görsel ifadesi olmuş kanaatindeyim.
YanıtlaSilTeşekkürler
SilGünaydın hocam
YanıtlaSilGece ve gündüz gibi
Emeğinize sağlık
Sağ olun
SilAncak bu kadar kısa ve öz anlatılabilirdi!
YanıtlaSilTeşekkürler
SilKısırdöngünün verimli döngüye dönüşmesinde yazdığınız ekonomi dışı faktörlerin önemi çok. Belki de geçişin olmasındaki en önemli engellerden. Ekonomi yalnızca ekonomi değildir.
YanıtlaSilKesinlikle öyle.
SilDeğerli Hocam, siz bir harita göstermişsiniz. Akıl yolu diyelim. Ancak buradaki gerçeklere uymuyor. Medeni ülkeler milyonlarca insan öldükten sonra hatalarını anlamaya başladılar. Karşılıklı bağımlılık (interdependence) olmazsa düşmanlıkların bitemeyeceğini anladılar. Her milletin kendi içinde asgari insan hakkı saygısı yok ise, gezegene tehdit olduğunu ve "halledilmesi" gerektiğinde mutabık kaldılar. Borç verince, ürününe müşteri olunca, geri kalmışlığında yardım edince vahşilerin hukuun üstünlüğüne yaklaştığını, düzene girdiğini kavradılar. Akıllı liderler geldiğinde, vahşiler "no aid but trade" keyfine varıp, togasını romalı gibi giydi, -kravatını taktı-, müşterileri gibi oldu, profesyonel iyi eğitimli memurlara teknik işleri bırakıp, kültürde kaynaştılar. Gezegende yayılan insan hakları, demokratik halkların kardeşliği, vb benzeri yakınlaşmalar yeknesak bir üst kültüre yol açarken, hem militer, hem ticari birlikleri oluşturdu. Gruplar içinde disiplin, meritrokrasiyle yükselmiş profesyonellerce sağlanır oldu. Burası da bu üst kültürün kenarında dolaşıp duruyor. AB birliği anlaşması imzaladı, çünkü komşu da imzalamıştı, imzacı bakan asıldı, darbe var dediler kenarda durun, sonra 11ler dönemine 6 ay denk geldi, ülke, küçük ama bizim kalsın, bize müsade dedi karaoğlan, şapka geldiğinde yok girelim dese de, dth'lar %70leri geçince mecburen yine darbe, sonra 6 sıfır atıldı, adam olacaz dedik ama bünyede Kant ahlakı yok.. demokrasi tramwayı, saati tuttuk derken parlamenter monarşi durağında indik,.. kara mürekkebin beyaz kağıtta yayılması gibi, afgan, suriyeli, atık işleme sahasına hızla dönüştü. "üst kültür" çerçevesine giremeden harice düştük. Interdependence derseniz, yabancı hayranısınız, hukukun üstünlüğü derseniz, yasalar kağıtta yazılı ya.. daha ne yapılacak ki? anlamsızlığı..Varsıl devletlere, fazla veren devletlere katılmak artık mümkün değil. Borç kolonisi olarak daha ne kadar devam ettilir burası? şair yazmış zamanında; Gam değil amma bu mülkün böyle elden gitmesi
YanıtlaSilGitgide zulmetmeğe elde ahali kalmıyor.misali, bugün de, direkt vergiyi vermeye mükellef kalmayacak yakında.. akıllılar göçüp giderken, kur korumada eşitlenmiş iç yağmada herkes birbirini yiyor..
Maalesef öyle.
SilBir AKP sözü der ki "Vergisi affedilmis kazanc kutsaldir."
Sil"Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" Muhterem Üstat ekonomik karar şemanız bu sözün vücut bulmuş bir hali , bir kez daha sonsuz teşekkürler.
YanıtlaSilSağ olun.
SilSAYIN HOCAM NORMALE DÖNMEMİZE MERKEZ BANKASI BAŞKANI 2025'İ , EKONOMİ BAKANI 2026'YI İŞARET ETTI.SİZE GÖRE HOCAM NORMALE NE ZAMAN DÖNERİZ.
YanıtlaSilBu yaklaşımla dönemeyiz.
SilÖnce 6 ay uyuyup uyanacaktık ve bitecekti, sonra 2025 ve 2026 oldu...
SilHocam normale dönmek için hukukta ne gibi adımlar atılması gerekiyor sizce
YanıtlaSilBir tek adım: Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda hükümet temsilcisi olmayacak.
SilSevgili Hocam ve bu blogun değerli okuyucuları tasalanmaya endişelenmeye hiç gerek yok enseyi karartmayalım hele şu mahalli seçimleri de atlatalım sermaye ithalatları ile beraber 2024'te rüzgar bizden yana esecek... vah ki vah ne gelmez günlermiş be hep durumu idare etme hep günü kurtarma hep şu hep bu ne talihsiz bir ülkeyiz.
YanıtlaSilHocam Mehmet Simsek'in su ana kadar yaptiklarini gercekten iyilesmeye yonelik adimlar olarak mi, yoksa vitrin politikasi olarak mi degerlendiriyorsunuz? Eger vitrin politikasi olarak degerlendiriyorsaniz, biz vatandaslarin bu politikanin sonuclarindan nispeten daha az etkilenmemiz icin yapabilecegi bir seyler var mi? Tesekkurler hocam.
YanıtlaSilMehmet Beyin yaptıkları zorunlu kalındığı için yapılan şeyler. Bunların sonuçlarından legal yollarla kurtulmak mümkün değil. İllegal yolları da ben bilmem zaten.
SilSiyasi figurler icinde boyle bir sema yapilsa ne kadar komik olurdu.
YanıtlaSilCV'sinde hic bir basarisi olmayanlardan dogru isler yapmalarini bekler olduk.
Aslinda mantikli bakildiginda finansal suclarda cok buyuk artis oldugu bir gercek var.
Hocam ekonomide kartlar yeniden mi dağıtılıyor?
YanıtlaSilKartlar değil de kârlar yeniden dağıtılyor.
Sil90 lı yıllarda da enflasyon vardı,insanlar araba alıp satarken ev satışlarında aldıklarının çok üzerinde rakamlara satıyorlardı.Ama o zamanlar gıda,kira akaryakıt fiyatları böyle astronomik ve devamllı her gün artmıyordu.Belki yönetim o zaman da iyi değildi.Belki hukuk,adalet ve liyakate önem verildiği için bu kadar yıkıcı olmuyordu.
YanıtlaSil80'lerde benzer bir ortam vardı ama bugünkü kadar büyük geçim sıkıntılarına yol açmamıştı.
SilDeğerli Hocam tabloları kaynak göstererek paylaşsbilir miyim? Saygılarımla iyi ki varsınız
YanıtlaSilHiç sorun değil.
Silkısır döngüyü demokratik yollardan kırmanın tek yolu KK'nın aday olmaması idi.
YanıtlaSilSizce neden aday oldu ve de bırakmıyor? Dini lider olması mı yoksa başka motifler mi var?
Bence mesele kişilerle değil toplumun o bilince ulaşmasıyla çözülebilecek aşamaya geldi. Toplumun bu yönde bir talebinin olması lazım.
SilKK nin aday olmaması ve demokrasi talebinin yanyana konması, gerçekten bu ülkede sizin gibi düşünenler çoğunluktaysa benim orta uzun vadede ülke için zerre kadar umudum yoktur, 21. yüzyılda kişiler üzerinden dönüşüm talebi demokrasinin neresinde yazıyor, demokrasi kişilerle mi kurallarla mı yonetilmeyi temsil ediyor, kişilere değil demokratik kurallara biat edilmediği sürece geri kalmış bir ülke olmaktan asla kurtulamayacağız.
SilHocam borsada bilgi seviyemizi arttırmak için kitap önerisi yapabilir misiniz
YanıtlaSilBuna bir bakın:
Silhttps://acikerisim.aku.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11630/2882/%C3%96nder%20Ak%C3%A7a.pdf?sequence=1&isAllowed=y
Sevgili üstat merhaba. Israrla üstünde durduğunuz enflasyon yükseleceğine dair beklentilerin güçlenmesinin talep için de aynı yönlü bir etki yapması “Kısır Döngü”’’yü daha da derinleştirici bir etki yapıyor diyebiliriz sanırım.
YanıtlaSilÇok selam ve sevgilerimle.
Çok doğru Cafer Bey.
SilSayın hocam geçen ay bir hafta arayla iki kere Sırp gümrüğünde TR ye gelmekte olan iki araçta gizlenmiş 900 biner EUR yakalandı.
YanıtlaSilYakalananlar bu kadarsa yakalanmayanların ve TR ye giren bu beyan edilmemiş paranın miktarı şaşırtıcı olmalıdır diye düşünüyorum.
Bu türden para akışlarının etkisi nedir, Türkiye ve AB sistemi açısından?
Saygılarımla
Maalesef Türkiye kara paranın çekim merkezi oldu.
SilBir AKP sözü der ki "Kaynagi belli olmayan kazanc kutsaldir."
Silmahfi hocam şimsek londrada para takasını sağlayan para sistemini devreye falan sokacak deniyor.Bu kısa vaadede ülkeye ne gibi faydaları olur?
YanıtlaSilPara girişi olur. Ama dediğiniz gibi kısa vadede olur. Sonra da geldiği gibi gider. O arada yapısal reformlara girişirsek manzara biraz değişebilir.
Silmahfi bey biliyorum ama sadece meraktan soruyorum.Bu yapısal reformlar ülkemiz için nerelerde nasıl yapılmalıdır?Biliyorum çok geniş bir soru sordum ama cevaplayabilirseniz sevinirim.
SilMerhaba. Mahfi Bey’in 2022 yılında yayınlamış olduğu Yapısal Reformlar ve Türkiye isimli kitabında söz konusu reformlar hakkında her şeyi orada bulabilirsiniz.
SilMahfi Bey, Yanılıyorsun lütfen düzeltirmisiniz.
YanıtlaSilG7 hatta G10 ülkelerinin bir çoğunun 2000 - 2020 Yılları arasında sorunlarının başında ülkelerin de ENFLASYON yaratamamak geliyordu.
Öyle ki, G7 hatta G10 ülkelerin YILLIK ENFLASYON Rakamları, Türkiye' mizin aylık ENFLASYON RAKAMINDAN daha düşük oluyor ve olmaya devam ediyor.
Banka faizleri (-) olarak uygulanıyordu.
Türkiye' mizin de bitmeyen sorunun başın da ENFLASYONU düşürmemek geliyor.
Bu ülkeler ile Ülkemizin ENFLASYON da,
Bana göre tek farkının DEMOKRASİ EKSİKLİĞİ diyorum.
Saygılarımla
Hangi konuda yanılıyorum Menderes Bey? Benim yazdıklarımı farklı cümlelerle geri bana yazıyorsunuz ve yanıldığımı söylüyorsunuz.
SilDemokrasi konusu.
Silİsterseniz şemalara bir kez daha bakın, demokrasi meselesi en başta yer alıyor.
SilHocam kriz derinleşirmi?
YanıtlaSilBöyle gidersek evet.
SilHocam bu tabloda zarar görenin sıradan vatandaş olduğu çok açık ama anlamadığım şey bundan sorumlu olanların kazancı nedir? Çalma çırpma zaten hep oluyordu yolsuzluklar vs. ama zaten seçimleri de kazanıyorlar ülkenin aşağı gitmesi tepedekilerin de gelirini azaltmaz mı? Kendi ayaklarına da sıkmıyorlar mı? Bu işin mantığı nedir?
YanıtlaSilSizin dediğiniz gibi oluyorsa yani çalma çırpma söz konusuysa gitmez, miktar azalır ama olay devam eder.
Sil"Siyasetçi", küçük rakiplerini kendine "ortak" ettikçe, millet de denetimci devlet gücünü tarafsız olarak kendi lehine korumadıkça, seçimleri bu oyun sonsuza kadar kazanır.
SilSeçimlerde kimi seçeriz?
Seçme ihtimaliniz olan kişiler mi sandığa giriyor?
Yoksa, seçimi kazanmak isteyenin belirlediği kişiler mi sandığa giriyor?
Bul karayı al parayı, bul fincandaki topu al parayı oynayanları hiç izlediniz mi?
Fincandaki lastik top hilelidir, fincan hareket ederken adamın avucuna gelir,
para basan kişi seçerken tüm fincanlar boştur.
Peki para kaptıran kişi fincancıya itiraz edip, elini aç derse ne olur?
Denesin. "Fincancının" kalabalıkta en az 6-7 "ortağı" vardır. Hemen sataşırlar, kör müsün ile başlar, her şey kuralına uygunla devam eder, kaybedince kabul etmiyorsun der, daha da ısrar ederse hır çıkarırlar, fincancı da huzur bozuldu der, diğer mekana yeni birini bulmak için arazi olur. 50-60 kişi de öyle mal gibi bakar.
Seçimler böyle kazanılır.
Oyunu bozmanın tek yolu, siyasetçiyi adil, ilkeli, dürüst oyuna ikna etmektir. Ahalimiz ise bunun yerine hep kaybedecekleri bu oyuna girmeyi kabul ediyorlar. Hani fincancı kurbanı yakalamadan önce etrafındaki ortaklarına sözde oyun kaybeder ya! Ahalimiz de siyasetçinin ortaklarına kanar, seçime girer.
Niye kanıyorlar? Şundan, bağımsız denetim kurumlarına ahali sahip çıkmadığından, bürokrasi ve sivil hayatta bağımsız seslerin kısılmasına ses çıkarmadığından, tepki vermediğinden. Bağımsız denetim olsa, organik bağ hemen ortaya çıkacak, adil seçimler için ortam oluşacaktır.
Yorumlarımda hep Batı istihbaratının Türk siyaseti üzerine etkilerini yazdım. Etkili olmasının da sebebi bu, ahali kendi insanına sahip çıkma yeteneğinden mahrum, hep bir bahanesi var. Bu kimi zaman hayat meşgalesi, kimi zaman eğitim, kimi zaman siyasetin yozluğu vs diye uzaar gider. O veya bu, biz gerçeğe bakalım, gerçek bu.
Çözüm var mı? Var tabi ki, aklı selim insanlara hep iktidar partisinden siyasete girin derim. Çok kısmı bana kızar, küçük ortakdan siyasete girer, hayat enerjilerini bitirirler.
Bir zamanlar Şahsi avukatım olan yaşça büyük arkadaşım Bakan oldu. Bir sınıf arkadaşım, iki kere milletvekili oldu, şimdi bir bakan danışmanlığında, çok sevdiğim bir üniversite hocam bir kere vekil oldu. Hepsi de hayata dokunan güzel işler yaptı, mükemmel önergeler sundular, imzaları ülke insanına faydalı projelere atıldı.
Daha çok aklı selim insan lazım ki, siyaset rehabilite edilsin, liyakat yer bulsun. Herşey aklı selim insanların doğru noktaya enerjilerini aktarmaları, devletlerine sahip çıkmaları ile alakalı. Benim ahaliden yana bir umudum yok, toplumun duyarlı, kendini geliştirmiş, aklı selim kesimi bu işi çözecek imkana sahiptir.
IC*tGR0neOkUBfX2w@
Hocam düşük faizli bireysel kredilerle konut ve taşıt alan insanların taksit ödemeleri, enflasyon arttıkça sabit gelirlerine oranla çok düşük kalıyor. Varsayalım, 120 ay vadeli konut kredilerinin taksitlerinin bu taksitlerin ödendiği dönemlerde sağlayabileceği alım gücü değeri 10x olsun, 120 ay sonunda bu konutun sağladığı alım gücü değeri 30x olabiliyor. Konut sahibinin kazandığı 20x alım gücü değeri kime fatura ediliyor? 120 ay boyunca çalışan işçilerin, hatta bu sürede işgücüne katılmış ve katılacak olan nesillerin emeğinden alınmıyor mu? İşçiler olarak bu konu bizim aleyhimize mi, değil mi bilgilendirebilir misiniz? Sağlıklar dilerim.
YanıtlaSilHaklısınız bu sistem devam ettiği sürece böyle gidecek. Ama bu sistemin de böyle devam edecek pek hali kalmadı.
SilAynen öyle . Hırsızlık yapılıyor. Ben bunu oy verenlere söylüyorum bu krediden yararlananlar susuyor . Hırsızdan farkı yok bu insanların
SilAdsız kardeş, yanmışsın
SilSayın hocam şema güzel net de enflasyon böyle sifirlanmaz ki. Bakınız yöntem net devletin istatistik kurumu diyecek ki enflasyon sıfır kardeşim. Adamlar yüzde 50 enflasyon açıklayınca inanıyorsunuz da yüzde sıfır diyince mı inanmıyorsunuz mübarekler he he he diyerek de konuyu kapatacaksın bitti gitti :))
YanıtlaSilİyi de yüzde 50 deyince de inanmıyoruz ki.
SilBiz de inanmıyoruz da patronlar ücret artışı yapacağında baya inanıyorlar
SilHocam üretim fazlalığından dolayı Çin deflasyona girdi. Çin'de her şey ucuzluyor. Bizde ise yüksek enflasyon var. Her şey pahalılaşıyor. Bu durumda Çin'in açık pazarı haline gelir miyiz? Eğer gelirsek;
YanıtlaSil1- Enflasyon düşer mi?
2- Yapılacak olası yatırımlar karlı olmayacağı için yapılmaz, bu durumda Çin'e bağımlı olarak mı yaşarız?
Çin'deki deflasyonun hem dünyada hem de Türkiye'de ne gibi etkileri olur?
Çin'e bağımlı hale gelirsek geçmiş olsun.
SilHocam ABD'de bir istihbarat kurumunun raporuna göre Asya, 2030 yılı itibariyle ABD ve Avrupa'dan daha güçlü olacak. Rapora göre Çin, 20 yıl içinde ABD'yi geçerek dünyanın en büyük ekonomisi olacak. Bu raporun gerçekleşme ihtimali doğru olabilir mi?
YanıtlaSilİlk raporlara göre 2025'de Çin, ABD'yi geçecekti. Sonra 2030'a gitti şimdi 2050 deniyor. Ama gidişat öyle göstermiyor.
Silhocam ülkemizde son dönemlerde sürekli kötü şeyler oluyor ve dolayısıyla da kötüm duyumlar alıyoruz.
YanıtlaSilsizin gördüğünüz son dönemlerde umut veren olaylar veya Türkiye'de beğendiğiniz ekonomik gelişmeler var mıdır
Umut verici gelişmeler birkaç gün sonra umutsuzluğu artırır hale dönüşüyor ne yazık ki. Bilim yoluna dönmeden çıkış olmaz.
SilHocam Türkiye bilim yolunda değil hak yolunda olmayı seçen bir ülke ne yazık ki çıkış umudu yok gibi
SilSayın Eğilmez, güzel, açıklayıcı Şemanız, ekonomi çarkının açıklaması için teşekkür ederim. Bence Ülkemizde bir birine paralel iki ekonomi Şeması , ekonomi çarkı var. Sizin verdiğiniz ekonomi Şeması ORTODOKS ekonomi Şemasıdır. Gelişmiş Ülkelerde de kullanılan bilimsel, aklın yolu bir dir denen ekonomi Şemasıdır. Bizde uygulanan ekonomi Şeması HETERODOKS ekonomi Şeması oluyor, Siyasal İslam ın, Cemaatlerin, Tarikatların, Dini Vakıfların uyguladığı ekonomi çarkının işleyişi farklıdır. ORTODOKS ekonomi Şeması na göre ekonomimiz çok kötü durumdadır, iflah olmamız çok zordur. HETEREDOKS ekonomi Şeması na göre ekonomimiz gayet iyi durumdadır, önümüz açıktır, ileride daha ileri Dini yaşam tarzımız olacaktır. Tarikatlara, Cemaatlere, Dini Vakıflara göre kazanımları ortada dır. Bu kazımlar ileride daha da artacak, seçim dönemi sonunda arzu ettikleri seviyeye ulaşacaktır
YanıtlaSilEkonomik büyümemiz de aynıdır, Ekonomik Büyümemiz ORTODOKS Halkımız için büyüme değil, küçülmedir, fakirleşmedir. HETERODOKS Halkımız için büyümedir, zenginleşmedir. Ülkemizdeki paralel iki dünyayı iyi görebilmemiz, hesabını buna göre yapmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Dünyalarımız farklı.
Güzel bir anlatım. Çok teşekkürler. Hükümet yapısal reformları yapmadan başarılı olabilir mi? Siz hep bunu vurgularsınız. Ama hiç bir gelişme olmuyor bu konuda. Saygılar.
YanıtlaSilSağ olun. Bunlar olmadığı için ilerleme olmuyor zaten.
Sil
YanıtlaSilTCMB yazısında
Bir ekonomide enflasyon oluşmasının temel olarak 4 nedeni vardır:
a. Talep Enflasyonu
Talep enflasyonu; mal ve hizmet arzının, toplam talebin artış hızına ayak uyduramaması hâlinde ortaya çıkar. Bu gibi durumlarla, genellikle ekonominin toparlanma sürecine girdiği ve işsizlik oranlarında azalma yaşandığı dönemlerde karşılaşılır.
b. Maliyet Enflasyonu
Maliyet enflasyonu, petrol ve gıda gibi emtia fiyatlarının yükselmesi veya doğal afetler gibi nedenlerle üretim maliyetlerinde artış yaşanması sonucunda ortaya çıkar. Bu tür durumlarda, toplam arz azalır ve akabinde fiyatların genel seviyesinde yükselme yaşanır.
c. Para Arzı
Para arzının artması, enflasyonun oluşmasındaki bir başka unsurdur. Bu durumda, yatırım ve tüketim harcamaları artarak fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşur.
d. Enflasyon Beklentileri
Tüketici ve üreticilerin gelecekte fiyatların yükselmeye devam edeceği yönündeki beklentileri; enflasyonun oluşmasındaki diğer bir etkendir. Bu tür beklentiler, ücret talepleri aracılığıyla mal ve hizmet fiyatlarının artmasına neden olur.
AKP iktidarı büyümeyi düşürmemek için bunları yıllardır yapıyor.
2008 de 1 usd 1.15 TL idi 2023 de 1 usd 27 TL oldu yıl sonu 30-40 TL den bahdesiyorlar dolar 15 yılda 27 misli olmuş AKP liler başarılıyız diyorlar bencede çok başarılılar 2008 de aldıkları dolarları 15 yıl sonra 27 misli yapmışlar yıl sonunda 30-40 misli olur diyorlar bravo hep birlikde tebrik edelim bu başarılı portföy yöneticilerini.
SilAdsız (19.19) 4 Ağustos 2008'de 1 dolar 1.15 TL idi. Eğer yıl sonunda 40 olursa, 40/1.15=34.78 yapar. Yani 15 yılda dolar 35 kat artmış olur. Bugün itibariyle ise 27.05/1.15=23.52. Yani 15 yılda dolar 23.5 kat artmış durumda. Fakat bu utanç verici tabloya iktidarın vereceği cevap basit. ''Onların doları varsa, bizim de Allah'ımız var'' İşte her türlü yanlışı yaptıktan sonra halkı Allah ile aldatmak bu kadar basit. Bu yüzden toplum olarak bilinçlenmemiz lazım. Çünkü başka bir kurtuluşumuz yok.
SilBir de arzın kesintiye uğraması var, COVİD 19 dönemi, Veba, Moğollar, zengin turist ziyareti vb. gibi,
SilElinize sağlık hocam çok açıklayıcı bir şema.Bir sorum olacaktı bankaların mevduat faizlerine bakarak ateşle oynadıklarını söyleyebilir miyiz dünyada faiz artırımına giden ülkeler stres testinden geçiriyor ki buna rağmen batışlar oluyor sağlam bir sıkılaşma durumunda nakit krizine girmeleri muhtemel değil midir? yoksa sıkılaşma gibi bir çekinceleri mi yok ?
YanıtlaSilAn itibarıyla kimse tam olarak ne yaptığını ve nereye gittiğini bilmiyor gibi.
SilHocam şimdiye kadar yüzdürülen zombi şirketler hakkında ne düşünüyorsunuz ? Yılsonuna kadar karşılaşabileceğimiz muhtemel sorunlar neler olabilir ? Döviz kuru bir süredir yine baskı altında kurda yılsonu beklentiniz hangi düzeyde? Çok teşekkürler hocam iyiki varsınız.
YanıtlaSilBöyle devam edersek zombi şirket sayısı hızla artacak. Zombileri batırmayalım derken ötekiler de zombi olacak.
SilHocam kısır döngü şemasının son adımı faizlerin yükselmesi olması gerekmez miydi? saygılar.
YanıtlaSilMerhaba... 2021 yılı yaz sonundan itibaren uygulanmaya başlanan “faiz sebeptir, enflasyon sonuç” heterodoks politikası ve 6 ay süreyle gözlerimizi kapatıp, uyandığımızda her şeyin güzel olacağı epistemolojik kopuş hayaliyle güzel ülkemizde faizin nerelere düşürüldüğünü ve bunun sonucunda da enflasyonun nerelere yükseldiğini düşünecek olursanız, kısır döngü şeması sanırım daha iyi anlaşılacaktır. Bütünsellik açısından da döngünün en başında yer alan bazı temel yapısal reform konu başlıklarını da atlamayın derim. İyi günler...
SilSAYIN HOCAM EKONOMİSTLERİN SÖYLEDİKLERİDE BİRBİRİNİ TUTMUYOR.BİRİ STOK YAPIN DİYOR,BİRİ ALTIN ALIN DİYOR,BİRİ DOLAR ALIN DİYOR.SİZE GÖRE EN KÖTÜSÜ NE OLABİLİR.
YanıtlaSilEkonomistler genellikle böyle şeyler söylemezler. Onlar finansçılardır. Ekonomistler çok daha genel ve uzun vadeli bakarlar.
SilMahfi hocam verimli döngü de yazan TL'nin başka para birimleri karşısında değer kazanması sonucu ithal girdi maliyetlerinde düşüşe neden olacaktır bu da ithal ürünlerin ucuz, ihraç ürünlerinin pahalı kalmasına neden olacak. Bu durum orta ve uzun vade de ödemeler dengesinde bir açık oluşmasına sebep olmaz mı? olursa eğer nasıl bir önlem almak gerekir? Teşekkürler.
YanıtlaSilOluşturur, haklısınız. Makro politikalar ne yazık ki bazı olumsuz yan etkiler doğurur. Bu gibi durumlarda kısa süreliğine ihracat teşvikleri artırılabilir.
SilTeşekkürler
SilFasit daire teorisi gerçek .
YanıtlaSilHocam merhaba,
YanıtlaSilHükümetin bu enflasyon farkıyla alakalı sizden bir fikir almak isterim. Yani hükümetin %100 zam yapmasıyla %10 zam yapması aslında aynı şey demek midir? Enflasyon farkı konusu nedeniyle.
Bir örnekle durumu netleştirmek isterim; ( Rakamlar ve sayılar gerçek değildir)
2024 ocak %6 zam + enf farkı
2024 temmuz %7 zam + enf farkı
2025 ocak %8 zam + enf farkı
2025 temmuz %9 zam + enf farkı
2024 temmuz'a geldiğimizde enflasyon %30 çıktı, zam %7 verilecekti.
Enflasyon farkı 30-ocak zammı %6 = 24
24 +7 = 31 zam aldık 2024 temmuzda
2025 ocak %30 enflasyon. Zam %8 verilecekti.
Enflasyon farkı 30 - 2023 temmuz zammı %7 = 23
Şimdi zammı yüksek vereceklerini düşünerek hesaplayalım
2024 ocak %26 zam + enf farkı
2024 temmuz %27 zam + enf farkı
2025 ocak %28 zam + enf farkı
2025 temmuz %29 zam + enf farkı
2024 temmuz'a geldiğimizde enflasyon %30 çıktı, zam %27 verilecekti.
Enflasyon farkı 30 - ocak zammı %26 = 4
4 + 27 = 31 zam aldık 2024 temmuzda
Bu mantık doğru mudur hocam? Yani hükümet aslında zam yaptığını söyleyip %0 zam yapmış olmuyor mu? Bunun tek istisnası her ne kadar anlamsız bir durum olsa da seyyanen zam. Seyyanenle ilk defa memurlar %0 zam oranı üzerinde bir zam almış oldular.
2025'ten 2023'e nasıl geçtiniz? Anlatımınızda sıkıntı var. Tekrar (daha anlaşılır şekilde) yazar mısınız?
Sil2025 ocak %30 enflasyon. Zam %8 verilecekti.
SilEnflasyon farkı 30 - 2023 temmuz zammı %7 = 23
Bahsettiğiniz kısım şurası burada 2023 yerine 2024 olacak onun haricinde bir hata yok yazıda. Benim anlatımımda sıkıntı yok da konuyu belki tam kavrayamamış olabilirsiniz.
Olay aslında biraz orada bitiyor. Bu şekilde zam verildiği sanılıyor ama aslında %0 zam alıyor memurlar hatta zam vermeyip sadece enflasyon farkı alsalar daha kârlı bile olurlar.
Mahfi Hocam,
YanıtlaSilKısır demişsiniz de, canım kısır yemeği istedi, bizimkiler de pek güzel yapar.
Siz de kısır yemeği sever misiniz?
Anadoludan başka da böyle kısır yapan yoktur.
Siz Washington'a da gittiniz oranın güney mutfağında bulgurlu bir şeyler var da kısırın yerini tutmuyor.
Acaba diyorum Hititler de, kısır yapıyor muydu? Tabi o dönem olmadığı için domates sosu, baharatları yoktur şimdiki gibi ama mutlaka bulguru haşlayıp içine sebze filan atmışlardır.
Hocam 80 gündür petrol bulunmuyor
YanıtlaSil80 gündür doğalgaz bulunmuyor
80 gündür nadir element bulunmuyor
80 gündür uçak gemisi gezdirilmiyor
80 gündür şehir şehir TOGG gezdirilmiyor
80 gündür vergi yağıyor
80 gündür harç yağıyor
80 gündür zam yağıyor
80 gündür ÖTV, KDV, MTV artışı yağıyor
Aynı şey bir Avrupa ülkesinde mesela Fransa'da olsaydı, halk sokaklara çıkıp protestolar yapıyor olurdu. Biz ise bize reva görülenleri kabulleniyoruz. Korku imparatorluğunda yaşayan köleler olmaya devam ediyoruz. Bu hayatta herkes (istisnalar hariç) hak ettiğini yaşar. Biz de aslında hak ettiğimizi yaşıyoruz hocam.
Doğru. Her toplum hak ettiği yönetim altında yaşar.
SilHocam, kkm ödemeleri tcmbye devredilmemiş miydi? Niçin bütçede gözüküyor?
YanıtlaSilHocam selamlar. Neden akaryakıta iki günde bir zam geliyor. Dolar uzun zamandan beri sabit bir aralıkta, petrol fiyatları da öyle. Nasıl, hangi perdenin arkasına saklanarak bu zamları yapabiliyorlar. Sorguluyorum ama umarım cevabı siz vereceksiniz.
YanıtlaSilhttps://tr.investing.com/commodities/brent-oil brent petrol 27.06.2023 72 usd den 9.8.2023 de 87.43 e çıkmış yani %20 artmış şimdi 84 usd ye düşmüş Türkiyede artış %20 den fazla oldu galiba deprem harcamaları için kaynak yaratıyorlar olabilirmi?
SilMehmet Tunç abi,
SilBen, merkez bankasından 50 milyar dolar daha zenginim, hem de borçlarımı da dahil edince.
Sen de merkez bankasından daha zenginsin.
Ben de paşayım, sen de paşasın, Mahfi hocam da paşa, hepimiz paşayız.
Devekuşu gibi bizim MB ortada, kafayı kuma gömmüş, şeyi açıkta kocaman görünüyor, herkes biliyor MB nın züğürt olduğunu, kendileri de biliyor züğürt olduklarını.
Cari açık da var. Yatırıma dışardan para da gelmiyor.
Nasıl dolacak Merkezin kasası? Merkezin kasasının dolması için senden benden alması lazım. Adamlar perde üstüne yeni perde bulsun da arkasına saklanıp parayı alalım diye taa Amerikadan bankacı getirdi, ingiltereden bakan getirdi.
Beyler şunu demeye çalışıyorum; ay başı -Ağustos BAŞI OLUYOR- petrolun fiyatı 83 dolar şu an yani 16 ağustosta 82 dolar. Dolar ay başı 27 tl , şimdi de 27 tl dolar sabit petrol sabit nasıl oluyorda her 2 günde bir zam yapabiliyorlar ne adı altında zam yapabiliyorlar. Petrol fiyatı artsa, dolar artsa tamam ama nasıl oluyorda zam yapabiliyorlar. Neden zaman yapıyorlar demiyorum. Nasıl oluyor da zam yapıyorlar. Anlatabildim mi ?
SilMerkez bankası net rezervlerine tekrar kavuşmak için 50 Milyar dolara ihtiyaç duyuyor. KKM' de birikmiş 130 milyar dolar var ve kurdaki sıçramalar dev bütçeli bakanlıklarla yarışacak bütçe açıklarına yol açıyor. Grafiğinize zaman boyutu da eklersek kısır döngü hızlanarak büyüyor gözüküyor?
YanıtlaSilYaz bitip turizm gelirleri de tükenince IMF? Servet vergisi? Her ikisi? Choose your destiny! (street fighter oyun konsolu repliği :)
SilEvet, hatta giderek açılan bir helezona benziyor artık.
SilMerkez bankasının net 1 dolarının olması için önce 50 milyar dolarının olması gerektiğini bilen ve evds gibi bizzat mb kaynaklarından sorgulamasını yapabilecek vatandaş sayısı artarsa, o kısır döngü kırılır mı?
YanıtlaSilBu dediğinizi yapan çok saygın ekonomistlerimiz var. 'Bağımsız medya' da vatandaşla buluşabilseler o bile yeter. Sizin dediğiniz ancak iskandinav ülkeleri seviyesine gelirsek olur gibi duruyor. Saygılar.
SilKırılır.
SilKırılacağı konusunda emin değilim. Olayı anlamak yetmiyor, bunu ülkeyi yönetenlere anlatacak ve onlardan tasarrufa kendilerinden başlamalarını empoze edecek bir toplum lazım. Ki o da hayal gibi bir şey.
SilSayın Hocam, elinize sağlık. Bu şemanızdan anladığım kadarıyla döviz gelirse bu döngü kırılıyor.
YanıtlaSilKırılmıyor, biraz daha aralar uzuyor.
SilFibonacci - Mibonacci
YanıtlaSilBunların hepsi palavra.
Tamam mı Mahfi bey?
Bunu bana değil borsa ve finans uzmanlarına söylemeniz gerekiyor adsız kardeşim. Adres yanlış yani.
SilMahfi Hocam elinize sağlık. İktidar mevkiinde olanlar yanlışı yanlışla düzeltme gibi akıldışı politikalar uygularken biz bireyler ne yapıyoruz? Hepimiz fırsat peşindeyiz, borç ödemek isteyen yok. Hepimiz mevcuttan daha büyük bir hayat peşindeyiz ve bir standart oturtamadığımız için eyvah hayat kaçıyor ve ben mi tutamıyorum telaşındayız. Borsa, döviz, herhangi bir mevduat enstrümanını bilmek ve ona göre konumlanmak zorunlu hale geldi gibi bir konjonktür oluştu. Hocam geçtiğimiz 20 yılda döviz sadece birkaç ay gerilemiş onun dışında hep yükseliş trendinde; sizce yılsonuna kadar USD ve EUR kaç seviyelerine gelir?
YanıtlaSilSAYIN HOCAM EKİM VEYA KASIM AYINDA YİNE FAİZLERİN DÜŞÜRÜLECEĞİ SÖYLENIYOR.BÖYLE BİR DURUMDA NE İLE KARŞILAŞIRIZ.
YanıtlaSilMahfi hocam Afganistan'da enflasyonun %5 e inmesini nasıl yorumlamalıyız?
YanıtlaSil