Bütçe Muamması

Aşağıdaki tablo 2022 yılsonu, 2023 yılı başlangıç ve ek bütçeleri ve Orta Vadeli Program (OVP) ile yapılan tahminleri gösteriyor:

Bu tablonun birçok ilginç özelliği var. Her şeyden önce 2023 bütçesi yapılırken 2022 bütçesine göre yüzde 52 artış öngörülmüş. Bunun anlamı 2023 için başlangıçta yüzde 50’nin üzerinde bir ortalama enflasyon tahmin edilmiş. 2023 için başlangıç bütçesi 2022 sonunda yürürlüğe girdiği için ortada deprem olmadığından bunun için öngörülmüş ödenekler bulunmuyor.

İkinci olarak Şubat ayında yaşanan depremler sonrasında bütçedeki ödeneklerin (ve doğal olarak gelirlerin) yetmeyeceği öngörülerek Temmuz ayında ek bütçe çıkarılmış ve bütçe gider ve gelirlerine eşit tutarda ( 1.119,5 milyar TL) ekleme yapılmış. Kanun gereği ek bütçe ile öngörülen giderlerle eşit tutarda gelir yaratılması gerekiyor. Bu durumda bütçe açığı değişmeden aynı (659,4 milyar TL) kalmış.

Buraya kadar bazı sorunlar olsa da bunları bir kenara bırakıp OVP ile ortaya çıkan asıl büyük soruna değinelim. Tabloya dikkat edilirse OVP’de bütçe giderleri gerçekleşme tahmini (ek bütçe ile artırılmış bütçe giderleri toplamına göre) 973,5 milyar TL artırılmış görünüyor. Buna karşılık bütçe gelirlerinde bir artış söz konusu değil. O nedenle de bütçe açığı 1.632.9 milyar TL öngörülmüş.

Bu artan 973,5 milyar TL tutarındaki gider nasıl karşılanacak? Henüz ek bütçe ile 1.119,5 milyar TL tutarındaki gelir artışı karşılanamamışken bunun üzerine gelen 973,5 milyar TL’lik gider artışı neyle finanse edilecek ve bu finansman nasıl bütçeleştirilecek? Gelişmiş ülkelerde kamu harcamalarını finanse etmek için vergi ve diğer biçimlerde halktan toplanan paraların nerelere harcanacağı kuruş kuruş gösterilir ve hesabı verilir. Bizde bırakın harcamayı toplanacak gelirin nasıl toplanacağı bile muamma (anlaşılmaz iş, bilmece) oldu. 973,5 milyar TL ek gelir nereden gelecek? Hangi vergi ne kadar artırılacak? Yeni vergiler mi gelecek? Bunları ancak Meclise torba kanun gelince anlayacağız.

İşte bu aşamada enflasyon birçok başka alanda olduğu gibi burada da imdada yetişiyor: Enflasyonla mücadele yalnızca bir söylemden ibaret. Gerçekte böyle bir mücadelenin yapılmadığını, asıl meselenin enflasyonu araç gibi kullanmak olduğunu söyleyebiliriz. Türk Lirasının iç değer kaybı, dış değer kaybından yüksek olduğu sürece gelirler yükseliyor, GSYH daha yüksek çıkıyor ve ekonomi büyümüş görünüyor. Özetle Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinin gerçek olmadığını söyleyebiliriz.

TBMM, bütçe hakkını kullanabiliyor mu sorusunun yanıtı yıllardır olumsuz ama sanırım hiç bu kadar olumsuz olmamıştı. Yukarıdaki tablo niçin bütçe yaptığımız sorusunu bile yanıtlayamıyor.

Yorumlar

  1. Çok güzel bir yazıydı tek nefeste okudum :) çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye sömürge bir ülkedir. Ne yapsan dikiş tutmaz.

      Sil
    2. Merhaba hocam, yukarıdaki tabloda "2023 ek bütçe"sütunu hatalı galiba, anlıyamadım da..

      Sil
  2. İç değer kaybı, dış değer kaybı açıklamanız her şeyi çok güzel özetliyor. Burada devletle beraber enflasyonu kullanan sermaye sahipleri, her gün zenginleşmeye, maliyetlerini azaltarak servetlerini taşımaya devam ediyorlar. Umarım ek vergiler doğru yerlere yansıtılır. Son tüketici giderlerini, gelirlerinden mahsup edemediği sürece her vergi artışı çok ağır yükler oluşturuyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Evet maalesef ağır yükler oluşuyor.

      Sil
  3. Tablonun altında 2. paragrafta "eşit tutarda gelir yaratıl." yazım yanlışı olmuş. Yazı, emekleriniz ve herşey için çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Sanal alemde yaşayıp gerçeğe ulaşmaya çalışan insanlar alemindeyiz

    YanıtlaSil
  5. Murat Bozdoğan11 Eylül 2023 09:11

    Sayın Cumhurbaşkanı bir taraftan paradan 6 sıfır atmakla övünür diğer taraftan yatırım propagandası yaparken trilyon tabirini kullanırdı. Rakamlara bakılırsa artık her yerde gönül rahatlığı ile trilyon diyebilir.

    YanıtlaSil
  6. Hocam, tek umudumuz yakın zamanda beklenen depremin olmaması

    YanıtlaSil
  7. Sevgili hocam, merhaba. Bir bütçenin tutarsızlığı, bir ülke yöneticilerinin o ülkeye ait bütçeyi hazırlamaktaki acizliği ancak bu kadar sade ve güzel anlatılabilirdi. Allah yazı yazan ellerinize dert vermesin:) İddia ediyorum ki her birimiz mahallelerimizdeki bakkal Mehmet amcaya sorsak, kendi gelir gider dengesini bundan çok daha iyi hazırlardı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Burada esas olan gerçeği ortaya koyup koyamamak. Aynı durum enflasyonda ve büyümede de var.

      Sil
  8. Musa Batuhan Batu11 Eylül 2023 09:19

    Elinize sağlık Mahfi bey

    YanıtlaSil
  9. SAYIN HOCAM OVP PROĞRAMINDA 3 YIL SONRA BİLE GELİR GİDER DENGESİ EŞİTLENEMIYOR.NEDENİNİ ÖĞRENEBİLİRMİYİM.

    YanıtlaSil
  10. Murat Bozdoğan11 Eylül 2023 10:43

    Anladığım kadarıyla bu program bir planlamadan ziyade bir niyet beyanı. İktidar piyasaya "benim niyetim bu. Tutar tutmaz zaman gösterecek" diyor. Peki böyle mi olması gerekiyor? Bu tür programlarda gerçek bir planlama yapmak çok da mümkün değil mi Hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman adı program olmamalı. Programda hedefler vardır ve o hedeflere hangi araçlarla nasıl varılacağı yer alır. Enflasyon düşürülecektir yazmakla program olmaz.

      Sil
  11. Gerçekleri yazdiginiz için çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  12. Son derece açıklayıcı bir yazı. Teşekkürler ...

    YanıtlaSil
  13. Bu yazınız ile şöyle yazmam doğru olabilir:

    1. Siyasetçi meydanda kandırır, yalan üzerine yalan söyler, Meclise girince, Milletvekili olmak için para yatırdığı Partinin emrine girer. (Bu da kişisel bir yatırım aracı herhalde :)
    2. Çok bahsedilen şeffaflık, halka hesap verilebilirlik, lafta kalıyor. T. Özal zamanında başlayan "fonlar", gizlenen fonlar, Bütçe dışına taşınan fonlar ile Halka hesap vermekten, ancak Meydanlarda Halkın gönlüne Bal çalanlar, sakınıyorlar.
    3. Tabii ki Enflasyonu önemli bir araç olarak kullanıyorlar, ne Dolar ne Avro basmaya imkanları yok, ancak OVP ile Finans Hizmet ihraçatı vurgusu çok önemli. Yabancı Dilli Çağrı Merkezlerine Bereket yağacak ve OVP ve bizzat C.Başkanlığı onların şemsiyesi olacak.
    4. Diskripans (latince discrepantia -iki olay veya şeyin arasındaki tezat karşılıklık veya anlaşmazlık) işte bundan oluşuyor. Atasözlerimizden biri "Kişinin söylediğine değil İşine bakılır" herhalde bu durumu açığa çıkarıyor. Ancak Milletimiz söylenene, yapılandan daha fazla önem veriyor, veya son 30 yılda bu durum artık böyle oldu.
    5. Depremin etkisi tabii ki yadsınamayacak kadar büyük ama burada bu olayların böyle gelişmesini sağlayan etkenler sorgulanmıyor, sonuçta çoğu AKP Belediyeleri ve Merkezi Hükümetin Birimleri bu yapılaşmayı mümkün kıldı. 50,000 ELLİ BİN KİŞİ, resmi rakamlar ile ÖLDÜ. Hala Muhalefet suçlanıyor. Merkezi Hükümet suç kabul etmiyor ve Hiçbir Yargı Gücü bu Yürtme Gücüne karşı duramıyor.
    6. Her yerde, Yeşil alanlar azalıyor İnşaat alanları yükseliyor ancak İnşaatlar hep barınma için, Sanayi AR-GE yok. İnsanlar adeta Babil kullerine sevdalandılar.

    7. Türkiye'ye 2000'li yıllarda Yurtdışından geldiğimde, beni şaşırtan işte bu durum olmuştu:
    Yunan mitolojilerini andıran Kahraman konuşmalar ve sonrasında Adam kayırmalar, Torpilli kayırma, Adam tutma vb. Mevki ve Makamın getirdiği yozlaşmalar ve en acısı Halkın sırtından gününü gün etme.


    Mahfi bey, Yazınız her daim güzel akademik ve Anlaşılabilir olmasından dolayı tebrik ederim. Her daim ders niteliğinde Hocam.

    Saygılarımla,

    Şenol Çetinkaya.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Şenol, beğendiğinize sevindim.

      Sil
  14. Hocam bilginize sağlık. Bunca belirsizliğe ve şeffaf olmayışa karşılık dış yatırım nasıl gelecek ülkeye? Daha da fenası, bütçede bile belirsizlik bu halde iken ve faiz artışları devam etmekteyken, nasıl olur da dolar kurunun OVP de artmasına karşın ithalata bağlı bir ülkede enflasyon düşer denilebiliyor? İnsanlar hiçbir ürünü alamaz hale mi getirecekler yoksa..

    YanıtlaSil
  15. OVP de belirtilen ortalama dolar kuru gerçeği yansıtıyor mu peki? Sanmıyorum. Bence geri kalan aylarda yeni ralliler göreceğiz gibi.

    YanıtlaSil
  16. Verilerin gizlenmesi DİSTOPİK (Cehennemlik ) bir yaşam sunar . George Orwell 1948 yılında yazdığı romanında (1984 ) bu konuda ikazda bulunmuştu.

    YanıtlaSil
  17. Üstadım; "KKM'nin maliyeti sıfırdır" iddiasıyla ilgili bir yazı yazacaktınız. Merakla beklediğim için hatırlatayım dedim. :) Ege Bey'in yazısına satır satır çalıştım ama ne demek istediğini anlayamadım. SAYGIYLA.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda o kadar çok yazıldı ki artık benim yazmam anlamını yitirdi. Ege Beyin yazısı yalnızca dövizden dönerek KKM hesabı açılması halinde doğru ama konu TL'den KKM hesabı açılması olduğunda durum farklı.

      Sil
    2. Yine de sizin yazmanızı isterdim kıymetli üstadım. :) Çünkü ileride bu konuyu inceleyecek akademisyenler için tarihe not düşmüş olurdunuz. Takdir sizindir elbette.
      Öte yandan Ege Hoca'nın söylediği şey, dövizden dönülmesi durumunda da bence tam doğru değil. Çünkü faiz doğru belirlenmediği için, normalde kendiliğinden TL'ye dönebilecek dövizlerin dönmesi engellenmiş oluyor. Sonra da baskılanmış faizin üzerindeki kur farkını kamu ödüyor. Faiz doğru olsa bir kısım döviz sahibi TL'ye döner ve bunun faiz yüküne de o parayı kullananlar katlanır. Ege Hoca'nın bu kadar yalın bir gerçeği ıskalamasını çok yadırgadım.

      Sil
  18. Bugüne kadar çıkarılan vergi barışı ve vergi affı düzenlemelerine bir yenisi daha eklenecek gibi duruyor. Seçim öncesi hem ne alırsak o kardır, hemde seçmeni memnun edip oy alma zihniyeti.

    YanıtlaSil
  19. OVP ile bütçe arasında 973,5 milyar TL'lik farkın özelleştirme ve arsa satışlarından karşılanacağı ifade ediliyor. Son barutlar da buraya gidecek anlaşılan. kaynak: Sayın Mahfi Eğilmez /twitter hesabı

    YanıtlaSil
  20. Sayın Eğilmez, artık gerçekleri , daha açık konuşmamız gerek. Yönetimimizin, Halkımızın Refahı, Adaleti, Güvenliği, Eğitimi, Gelişimi gibi konuları önemsemediği ortada. Esas önemsediği konu Dindar (Sünni zihniyetli) ve Kindar , Kinini unutmaması istenen bir nesil yetiştirmek. Bütün her şey bunun üzerine yapılıyor. Bu maksatla Yönetim Tarikatlara, Cemaatlere, Dini Vakıflara, Diyanete (Hep Sünni zihniyete) bırakılmış durumda. Tarikatların, Cemaatlerin, Dini Vakıfların, Diyanetin ise Halkımızın Refahını, Adaleti, Güvenliğini, Eğitimini, Gelişimini nasıl yöneteceği biliniyor. 20 senedir bu şekilde yönetiliyoruz, Tarikatların, Cemaatlerin, Dini Vakıfların, Diyanetin nerelerden nerelere geldiğine şahit olduk. Kendilerini ne kadar güçlü göstermeye çalıştıklarını, müritlerini (kullarını) nasıl arttırmaya çalıştıklarını, sadece kendilerini düşündüklerini de gördük. Fethullah Gülen olayı bizlere ders olmalı, diğer Tarikatların, Cemaatlerin de aynı olayları yapabilecekleri, sadece yeterli mürit gücünü ve para gücünü toplamayı, zamanı ve zemini bekledikleri, Yönetimi ele geçirmeyi bekledikleri dikkate alınmalıdır. Yönetim Tarikatlardan, Cemaatlerden, Dini Vakıflardan temizlenmedikçe Ülkemizin düzelemeyeceğini anlayalım diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  21. Hocam, yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  22. SAYIN HOCAM MERKEZ BANKASININ EYLÜL AYI FAİZ ARTIRIMI İÇİN BİR TAHMİNİNİZ VARMI.

    YanıtlaSil
  23. Öncelikle bu güzel yazınız için çok teşekkür ediyorum. Okurken bitmesin istedim. Mahfi hocam peki enflasyon nereden dönecek. Hükümetin çabası boşuna gibi oluyor. Bizim halimiz ne olacak. Vatandaş şuan bir kamyon parayla da olsa bir şey almak istiyor. Fiyatlar artıyor ama bordrolu çalışanların geliri yok.

    YanıtlaSil
  24. Sade bir bakış; Kısa, ancak çok anlamlı bir sonuç! Uzman bilginize saygıyla...

    YanıtlaSil
  25. Merhaba Mahfi bey
    Dünya Bankasından 35 milyar dolar geleceği söyleniyor. Acaba bu paranın maliyeti nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vadesi uzundur ve piyasa faizinden düşüktür. Süreye ve projeye göre değişir. Dünya Bankası belirli kamu projeleri için kredi verir. IMF fonları gibi ödemeler dengesi amaçlı genel borç vermez.

      Sil
    2. Para pul gider gider gelir,
      Bakın Bakan şimşek bile gitti gitti geri geldi,
      Daha çook paralar gelir buraya.

      Sil
  26. Bugün sabah postacı trafik cezası getirdi kapıya, akşama "Bütçede muamma var, 973M tl gider nereden karşılanacak" yazınızı okudum. Gider karşılama ve vergi olimpiyatları çoktan başlamış galiba hocam, halkı enflasyon ve ağır vergilerle ezmeye devam, sonumuz hayır olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Trafik cezalarıyla bu açık karşılanmaz

      Sil
    2. https://www.mahfiegilmez.com/2022/04/iran-mucizesi-ve-turkiye.html

      Hocam bu yazıyı bende okudum. Peki GSYH 'ı gerçek piyasa ile alakası olmayan sabit kur uygulayarak yalandan büyük göstermenin karşılığı ne oluyor? Mesela yurtdışındaki yatırımcı bu ülkenin GSYH'ı yüksekmiş gidelim yatırım yapalım, fabrika açalım falan mı diyor böyle olunca, yoksa başka bişeye mi yarıyor bu illüzyon?

      Sil
  27. "Türk Lirasının iç değer kaybı, dış değer kaybından yüksek olduğu sürece gelirler yükseliyor, GSYH daha yüksek çıkıyor ve ekonomi büyümüş görünüyor." Mekanizması nasıl işliyor hocam? Bir iktisat öğrencisi olarak merak ettim. Açıklarsanız sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazımda anlattım:
      https://www.mahfiegilmez.com/2022/04/iran-mucizesi-ve-turkiye.html

      Sil
    2. Bu yazınızda İran'da ikili kur nedeniyle ile bunun mümkün olabileceğini anlıyorum. Seçimden önce Türkiye'de de bu olmuştu fakat şu anda yok. Sürdürülebilir değil diyoruz ama içerideki enflasyondan çok daha az yapılan ara devalüasyonlarla bu mekanizma yıllarca devam edebilir mi ? Saygılar.

      Sil
  28. Günaydın hocam. Merkez bankasının faiz arttırması, bankalarda krediye ulaşımın zorlaştırılması enflasyon ile mücadelede doğru yolda olduğunu göstermez mi?

    YanıtlaSil
  29. Sayin hocam bu güzel analiz icin cok tesekkürler. Mehmet Simsek artik emekli maaslarini hedeflenen enflasyona göre belirleyecegiz dedi. Artik enflasyonla bir mücadele de olmadigina göre emekli memur ve isciye yine gerceklesen enflasyonun cok altinda ücret artislari yapacaklar.

    YanıtlaSil
  30. Sayın hocam aşağıda yazdığınız konu başlı başına bir yazıyı hakediyor bence...

    "İşte bu aşamada enflasyon birçok başka alanda olduğu gibi burada da imdada yetişiyor: Enflasyonla mücadele yalnızca bir söylemden ibaret. Gerçekte böyle bir mücadelenin yapılmadığını, asıl meselenin enflasyonu araç gibi kullanmak olduğunu söyleyebiliriz. Türk Lirasının iç değer kaybı, dış değer kaybından yüksek olduğu sürece gelirler yükseliyor, GSYH daha yüksek çıkıyor ve ekonomi büyümüş görünüyor. Özetle Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinin gerçek olmadığını söyleyebiliriz."

    YanıtlaSil
  31. SAYIN HOCAM 3 YILLIK ORTA VADELİ PROĞRAMIN BORSAYA ETKİSİ NE OLUR.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faiz, enflasyon düzeyine çıkmadıkça borsaya olumsuz etkisi olmaz.

      Sil
  32. Teşekkür ederiz Mahfi hocam anlaşılan özelleştirmeler tekrardan başlayacak bunların başında şeker fabrikaları gelir mi acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi büyük hata olmuştur, umarım devamı gelmez.

      Sil
  33. Teşekkürler Mahfi Hocam,
    Çok güzel tespitleriniz için.

    YanıtlaSil
  34. Enflasyon sadece Devletlerin işine gelir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer düzgün bir devletse onun da işine gelmez.

      Sil
  35. Ek MTV' yi ödemeyeceğim için bütçe açık vermeye devam edecek :)

    YanıtlaSil
  36. Sevgili Hocam, bir konuda yardımınıza ihtiyacım var. 2024 için devam etme durumunda olduğumuz hizmet tekliflerini bu OVPna bakıp veremiyorum. Dolar tekliflerinden zarardayız fakat devam eden işler için ne yapmak lazım? 2023 sonu ÜFEmi, yoksa dolara devam mı karar veremiyorum. Her kafadan başka bir ses çıkıyor. Müşerilerin de kafası karışık. Ne yapmak lazım? Maliyetlerimi son 2 senedir bilemiyorum çünkü sene ortası şartlar değişiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki bu konuda farkımız yok. Ben de OVP'ye baktığımda gelecekle ilgili hiçbir şey göremiyorum.

      Sil
    2. Teşekkürler Hocam. Kader deyip yola devam herhalde... :-)

      Sil
  37. ayaller dünyasında bile kötü bir yaşam sürmeyi becerebiliyoruz. Umutsuz vakaların umudu olduk. Uzay çağının köle tiyatrosu bu olsa gerek.

    YanıtlaSil
  38. Hocam yazınız için teşekkür ederim.

    Benim sorum yazıdan bağımsız olacak. TCMB’nin net rezervini hesaplamaya çalışırken sizin verdiğiniz (dış varlıklar - döviz yükümlülükleri) / usdtry kuru formülüyle hesap yaptığımda yaklaşık 7 milyar dolarlık bir net rezerv rakamı çıkıyor. Anca piyasada haberlerden gördüğümüz net rezerv rakamının yaklaşık 16 milyar olduğu yönünde. Burada hesaplamaya katmadığımız bir durum olabilir mi acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hesaplama sonradan güncellendi. Ben bu konuda yeni yazı yazmadım ama hesap daha geniş kapsamlı yapılıyor. Burada hesap şekli var:
      https://mb-reserves.github.io/

      Sil
  39. Pek mümkün gibi görünmüyor hatta daha kötüye gidecek gibi ama ola ki Mart ta Halk Ya bir dur bakalım artık. Derse ekonomiye etkisi ne olabilir?

    YanıtlaSil
  40. Hocam,

    İyi günlerde kullanın, "Tesla Model Y" almışsınız.

    Kaç para?

    Plakanız ise "34 ME 1907", doğru mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim benzinle çalışan 2015 model bir arabam var. Değiştirmeyi şimdilik düşünmüyorum. Ayrıca adımın baş harflerini taşıyan plaka almak gibi bir düşüncem hiç olmadı.

      Sil
  41. Hocam, yazınızda ifade ettiğiniz şu cümleler, yalnızca mevcut hükümet için mi geçerli, yoksa genel olarak ülkemizde iktidara gelen tüm hükümetler için de geçerli mi: "Enflasyonla mücadele yalnızca bir söylemden ibaret. Gerçekte böyle bir mücadelenin yapılmadığını, asıl meselenin enflasyonu araç gibi kullanmak olduğunu söyleyebiliriz. Türk Lirasının iç değer kaybı, dış değer kaybından yüksek olduğu sürece gelirler yükseliyor, GSYH daha yüksek çıkıyor ve ekonomi büyümüş görünüyor. Özetle Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinin gerçek olmadığını söyleyebiliriz."

    YanıtlaSil
  42. Hocam yine muhteşem bir bilgilendirme yazısı.Anladığım bu rakamlara bilen birileri bakar bizi eleştirir diye bile düşünmüyorlar artık demek ki tamamen bitmişiz !

    YanıtlaSil
  43. 2024 yılında mevcut planlara ve şu anlık görünen olası uygulamalara göre tahmini enflasyon beklentiniz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mevcut planlar hiçbir anlam taşımıyor, görünen olası uygulamalar da görünmüyor. Bu durumda önce onları sonra onlara göre enflasyonu tahmin etmek lazım ki bu da anlamlı değil. Sadece şu kadarını söyleyebilirim: 2024 yılında seçimlerden sonra baz etkisiyle ve alınacak bazı önlemlerle enflasyonda geçici düşüş yaşanabilir ama bu uzun sürmez. Bu politika devam ettiği sürece enflasyon tek haneye düşmez. Ama faiz enflasyon düzeyine getirilir ve bazı destekleyici adımlar atılırsa o zaman tek hane söz konusu olabilir. Ki bu da çok zor görünüyor.

      Sil
    2. Hocam,

      2024 seçimlerinden sonra, 2027 başkanlık seçimlerine sıra geliyor, üç yıl var gibi ama 2026 senesi seçim yatırımları olacağı için pratikte iki yılımız kalıyor seçime. Bir yıl sıkı maliye politikası uygulasa, bir yıl sonra etkisini göremeden gevşetmek zorunda.

      Sn Erdoğan bi kere daha seçilmek istediği için anayasa değişikliği şu bu derken bi bakmışız seçim ekonomisi yine gelmiş. Araya iki tane de vergi yapılandırma, taksitlendirme kanunu girer, bütçe yine bildiğiniz gibi gider.

      Aslında çok da bişi değişmeyecek de, değişecekmiş gibi yapacak tüm ekonomi yönetimi.

      Şimdiden de başladılar, damat geldi, önce millet aaa dedi, Erdoğan'ın en yakını dedi, ne oluyor dedi, ardından bi yeni paket açıkladı, yetmedi yepyeni bi paket daha açıkladı, o da tutmadı en yeni paketini sundu, instagram ile yeşil sahalara veda etti.

      Şimdi de yurtdışı ülkelerin vatandaşlarından teşekkül bi ekonomi yönetimi geldi, önce millet aaa dedi, Erdoğan liyakata değer veriyor dedi, yurtdışında kariyerleri var dedi. Ardından bi OVP açıkladı, sırada yeni ve yepyeni OVP ler var. Bilemeyeceğimiz şekilde yeşil sahalara veda edecekler.

      Hasılı kelam, uzun lafın kısası, arife tarif gerekmez.

      Sil
  44. Muamma kelimesi kestirilemeyen veya ne olacağı belli olmayan anlamında kullanıldığı için, aslında bilinen çöken kötüye giden ekonomi öngörülebilir bir durum.

    Hikaye yada peri masalı demek daha doğru olur. Uydurma anlamsız olağanüstü olayları anlatan bir sözde program. Lozan antlaşmasının 2023 te biteceğini söyledikleri gibi bir halkı kandırmadan başka birşey değil.

    Herkesin bildiği gerçek ekonomi 2018 yılından beri bunalımda. Bakan şimşek temennisi gibi 2024 ten sonra dünyada para tekrar bolllaşmaya başlayacak umudu ile yaşatmak.

    Türkiye ekonomisi 100 yıllık serüveni adlı kitap yazmak lazım tabi ortaya çıkacak farklı hükümet gitgelleri modelleri ve neden çok fazla dengesiz değişken politikalar tercih edildiği açıklamalı olarak ayrıntılı anlatılması gerekir. Almanya neden sistem dışına çıkmamış nasıl gelişmiş sürekli politika değiştiren ufak Avrupa ülkeleri doğu Avrupa dahil AB gibi bir sisteme tabi olunca denge nasıl oluşmuş gelen hükümetler neden buna uymak zorunda kalmış araştırmaya gerek yok bizim gibi ülkelereAB gibi sistemli bir yapı şart dışarıdan kontrol edilen ve gelen hükümete göre sürekli değişmeyen bir model mecbur diye düşünüyorum

    YanıtlaSil
  45. SAYIN HOCAM YILLARCA EKONOMİK KRİZ GÖRMÜŞ BİR ÜLKE OLARAK NEDEN DERS ÇIKARIP TECRÜBE SAHİBİ OLAMIYORUZ.

    YanıtlaSil
  46. Hocam dün (12.09.2023) dün açıklanan sabit fiyatlarla perakende satış hacmi, temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre %31,2 artış kaydettmiş. Söz konusu tablo ekonomik faaliyetler ivme kaybediyor, ya da ekonomi soğuyor görüşü ile uyumsuz değil mi? Yani faiz artışlarının hala çok yetersiz olduğunu bu veriden de görebiliriz değil mi? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  47. Hocam OVP verilerine ulaşmak için uzmanlık gereken bir hesaplama mı gerekiyor.
    Zira ben https://www.sbb.gov.tr/orta-vadeli-programlar/
    sitesinden Orta Vadeli Program 2023-2025
    dosyasına baktım . Rakamlar farklı gibi.
    iyi günler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz bir önceki OVP'ye bakmışsınız. Yenisi burada:
      https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2023/09/Orta-Vadeli-Program_2024-2026.pdf

      Sil
  48. Mahfi bey

    "Bilim savunuculuğu"nu bırakmanızı istiyoruz.

    Kabul ediyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bilim savunucusu değilim, bilim beni savunuyor.

      Sil
  49. Hocam, şöyle bir sorum olacak.

    Dünya faizleri artırıyor, biz de artırdık diyelim.
    Opec ise üretimi kısıp petrol fiyatlarını artırıyor.

    Dünya faiz artırdıkça opec de petrol fiyatını artırırsa, enflasyon nasıl kontrol edilecek?

    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok basit, büyüme düşecek ve enflasyon da ister istemez düşecek.

      Sil
  50. Mahfi bey

    "Altın arama dedektörü" aldık.

    Haliç'in derinliklerinde gömülü olan altınları aramaya başlayacağız.

    Bize katılmak ister misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence biz "namuslu, ilerici ve vatansever siyasetçi arama detektörü" alalım. Onu bulursak ülke zaten altın.

      Sil
    2. Hocam siyasilere suç buluyoruz. Suç halkın değil mi ? Bu siyasiler halk seçiyor ya da seçmiyor. Halk nasılsa öyle yönetilmiyor mu? Halkın içindeyim işi geliş gidişim metro ve metrobus, pazara gidiyorum . . . Halkın içindeyim. Bu halk değişmediği sürece çok umutlu değilim hocam. Hatta umut yok diyebilirim.

      Sil
    3. Elbette işin özünde asıl sorumluluk halkta. Sonuçta siyasiler halkın oyunu alabilmek için onların isteğine göre davranıyor. Ne var ki bazı siyasetçiler doğruyu ve iyiyi halk istemese de onlara anlatarak, bazen ikna ederek bazen zorla kabul ettirerek yapmışlar ve ülkelerine bu şekilde büyük hizmet sunmayı başarmışlar. Atatürk devrimlerini alın. Atatürk bunları halka sorsaydı mesela cumhuriyeti, hilafetin kaldırılmasını, kadın - erkek eşitliğini, harf devrimini kabul ettirebilir miydi?

      Sil
  51. Sn Hocam,
    Değerli yazılarınızı beğeni ilr okuyorum. Haklı olarak kötü gidişattan memnuniyetsizliginizi dile getiriyorsunuz. Merak ediyorum,
    "Kısır döngüden çıkıyoruz galiba bu sefer oluyor" dediğiniz bir dönem yaşadınız mi acaba?
    Saygılar, selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birkaç kez oldu. 1960'larda, 1983'de ve 2001 krizi sonrasında.

      Sil
  52. Hocam yazınız için çok teşekkür ederim. Ama anlayamadıgım bir şey var, tl nin iç değer kaybını dış değer kaybından daha fazla olduğunu söylediniz. Bu ne kadar sürdürülebilir bir durum? Ve sonucunda ihracatı zorlaştırmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok da fazla sürdürülemez tabii.
      İhracatı zorluyor zaten, ihracat tıkanıyor.

      Sil
  53. Hocam bizler için yine çok bilgilendirici bir yazı olmuş. 973.5 milyar TL gider rakamının nerelerden karşılanacağını ucu her zamanki gibi bize dokunduğu için merakla takip edeceğiz ama sanırım nerelerde kullanılacağını herkes biliyordur. Ahh şu seçimler. Koltuk sevdası olmasa siyaset olmasa krizsiz enflasyonsuz gül gibi geçinip gideceğiz.

    YanıtlaSil
  54. Barbaros AŞICI26 Eylül 2023 10:35

    Elinize sağlık,bu yazınız gidişat hakkında net bilgi veriyor, ihracat tıkanıyor iç pazar krediden dolayı kapalı sonuç felakete doğru gidiyor.

    YanıtlaSil
  55. Hocam yazınızı okudum, bütçe konusundaki belirsizlik gerçekten dikkat çekici. Ek bütçeye rağmen giderlerle gelirler arasındaki açık devam ederken, vergi artışları ve finansman konularında net bir bilgi olmaması endişe verici. Enflasyonla mücadele söyleminin gerçekte pek işe yaramadığını belirtmişsiniz, bu da durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Umarım gelecekte daha şeffaf adımlar atılır ve bu bütçe muamması çözüme kavuşur.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?