Enflasyonun Baz Etkisiyle Düşüşü Nasıl Oluyor?

Baz etkisi; karşılaştırmaya konu olan iki dönemden ilkinde ortaya çıkan aşırı bir düşüş veya yükselişin karşılaştıran dönem üzerinde yarattığı yanıltıcı etkidir. Lastik bir topu yere bırakırsanız yere değdiğinde dip yapar sonra sıçrayarak zirve yapar. Sonra daha yavaş bir düşüşle tekrar dip ardından da daha yavaş bir çıkışla tekrar zirve yapar, bu iniş çıkışlar bir süre devam eder ve sonunda top bir yerde durur.

Enflasyonun (TÜFE) ve Merkez bankası politika faizinin 2021 Ocak ayından 2023 Ekim ayına kadar birlikte çizdiği grafiği daha önce paylaşmıştım. Bu grafiği bir kez daha paylaşayım (sol eksen enflasyonu, sağ eksen Merkez Bankası politika faizini gösteriyor.) Dikkat edilecek olursa 2021 yılının Eylül ayında başlayan faiz indirimlerinin sonrasında enflasyonda hızlı bir yükseliş başlıyor. Bu yükseliş A bölgesinde yer alıyor. Bu bölgede faiz düşürülmeye devam ediyor. B bölgesinde faiz düşük kalmaya devam ettiği halde enflasyon da düşüşe geçiyor. C bölgesinde enflasyon yeniden yükselişe geçiyor ve bu kez faiz de yükseliyor.

Bu grafiği, bölge ayrımı olmaksızın, sosyal medyada paylaştığımda bazı kişiler B bölgesindeki duruma bakarak faiz düşük kaldığı için enflasyon da düşmüş diye yorumlamış olduklarını öğrenince baz etkisini bir kez daha anlatmamın gerekli olduğu sonucuna vardım.

Yukarıda baz etkisini tanımlarken verdiğim lastik top örneğindeki gibi enflasyon ne kadar hızlı yükselirse o hıza neden olan gelişmeler bittiğinde de eski konumuna doğru hareketlenir. Tekrar grafiğe bakalım: Enflasyon, faizin düşürülmesi sonucu, olağan hızının üzerinde yükseliyor (A bölgesi.) O aylarda enflasyon oranı olağan dışı yüksek oranlara varıyor. Aradan bir yıl geçince o yüksek oranlar tekrarlanmayınca enflasyon düşüşe geçiyor (B bölgesi.) İşte buna ‘enflasyon düşüşünde baz etkisi’ deniyor. Baz etkisi geçince, faiz de artırılmadığı için enflasyon yeniden olağan dışı oranlarla yükselmeye başlıyor (C bölgesi.) Bu kez enflasyonu frenlemek için Merkez Bankası politika faizi artırılmaya başlıyor ve enflasyon da sonunda aşağıya doğru dönüşe geçiyor.

En başa dönelim. Eğer enflasyon yüzde 19 ve Merkez bankası politika faizi de yüzde 19 iken faiz düşürülmeye başlanacak yerde bir, iki puan artırılsaydı Türkiye’de enflasyon bugünkü oranın üçte biri düzeyinde bir yerde olacak, gelir dağılımı bu kadar bozulmayacak, ücretli kesim böylesine şikâyetçi olmayacaktı.

Enflasyon ve faiz konusunda 2021 yılı Eylül ayından başlayarak yapılan ve düşük faizin enflasyonu düşüreceği inancına dayalı uygulama büyük bir ekonomi politikası hatasıdır. Bu hatayı, baz etkisiyle düşen enflasyona bakarak hata değilmiş, hatta iyi bir şeymiş gibi anlatmaya veya yorumlamaya çalışmak ise artık hata olmaktan da öte bir durumdur.

Yorumlar

  1. Murat Bozdoğan6 Kasım 2023 11:26

    Hocam,

    Öncelikle TÜİK'in enflasyon oranlarını olduğu gibi açıkladığını varsayıyorum. Yüksek enflasyon mutlak zararlı bir olgu mudur? Eğer yüksek enflasyon nedeniyle alım gücü düşen kesimlere devlet servet transferi yapsa ve bu yolla onları koruma altına alsa yüksek enflasyonun kime ne zararı var?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu mantıkla düşünürsek her seferinde doktor yanık kremi verirse elimizi sürekli ateşte yakmamızın da zararı yok diye düşünebiliriz.

      Sil
    2. Zaten enflasyonun illuzyonu orada başlar. Sen diyorsun ki her şeyin fiyatı arttsın herkesin maaşı da artsın iyi de o maaşı devlet para basarak vermek zorunda kalacak bu da yine enflasyona yol açacak ayrıca yerli paranın değer kaybıyla dolar cinsinden çoğunluk fakirleşmiş olur. Yani belli bir süre sonra para diye zannettiğimiz kağıt parçaları kalır elimizde ve bir süre sonra hiç kimse yerli parayı kullanmaz ve yabancı para kullanır bu da dolarizasyonun çok yüksek seviyelere çıkmasını sağlar.

      Sil
    3. KÖTÜ PARA İYİ PARAYI KOVAR. GRİSHAM KANUNU

      Sil
    4. Murat Bozdoğan7 Kasım 2023 09:03

      Bence enflasyona gereğinden fazla önem atfediliyor. İnsanlar hele günümüzde fiyat araştırmasını bir tık ile yapabiliyorken devlet de geliri sabit kesimleri korursa yüksek enflasyonun çok da bir zararı yok.
      Belirli dönemlerde hesap kolaylığı için paradan sıfır atılır, büyümenin çevreye zararlı vahşi bir hale bürünmemesi şartıyla para basılarak optimum büyüme sağlanır. Tüketmeyerek hayat standardını düşürerek enflasyonu yenmekse çare, bırakın yüksek kalsın. Bence esas sorun cari açık ve mutlaka çözülmesi gereken sorun o.

      Sil
    5. Hocam rabbim ülkemize bu hale getiren politikacıların ömründün alıp sizinkine versin, emeklerinize sağlık, yolumuza ışık oluyorsunuz.

      Sil
    6. Aşırı enflasyon; bir madenin kireçlenmesi, paslanması gibi insanın günlük yaşamını aşındırır.
      Her şeyin için boşaltır. Mal cinsinden reel gelir azalır. Enflasyon bir zehirdir. Enflasyon bir tür kötülüktür. Anarşiyi körükler, yasal olmayan sektörleri geliştirir. Ülkenin sosyal dokusunu bozar. İnsanların moralini düşürür. Borçluyu destekler, alacaklıyı köstekler. Bir dizi çarpıklığın sorumlusu enflasyondur. Yüksek sosyal maliyetlere neden olur. Toplumsal eşitsizliği arttırır. Çalışanlardan işverenlere reel gelir transferi ile maaşları düşürür. Toplumda davranış bozukluklarına yol açar. Enflasyon bir hastalıktır ve tedavisi toplumsal açıdan sancılıdır. Olumsuz sosyal sonuçlara yol açar. Toplumdaki düşmanlıkları ve bölünmeyi arttırır. Yapısal dönüşümlerin uygulamaya konulmasını ve ekonomik reformları engeller. Sorunları daha da ağırlaştırır.

      Sil
    7. Türkçeyi tam olarak konşup yorum yapılırsa şöyle ilginç bir durum ortaya çıkıyor örneğin tutabildiğimiz istatistiklere göre Türkiyede 2027 yılı nisan ayında tüketici enflasyonu % 88 olduğu için önümüzdeki aylarda türkiye ekonomisi için tutulacak istatistiklerde enflasyon oranı % 50,1 gibi olacak , bu komik saçma gelmiyormu sizlere ,

      Sil
    8. Ekonomi İstatistiklere , Endekslere Bakılarak Yönetilebilir mi ?

      Sil
    9. İstatistikler , endeks sayıları, endeks oranları mı , ekonomileri daha doğrusu ekonomik aktiviteleri yönetiyor , yönlendiriyor ? ya da Ekonomik aktivitelerden istatistikler , endeksler mi oluşturulmaya çalışılıyor ?

      Sil
    10. Eğer yeterli zaman verilirse ; Ekonomilerin oluşturduğu çıkar birlikleri (Avrupa Birliği , Brics vb.) , herhangi bir ekonomi , Bir ekonomi içindeki bölgesel ekonomik aktiviteler , ekonomik faaliyetler bütünü , ekonomik aktiviteleri ölçümleyerek ,sınıflandırılmaya çalışılan ekonomik gösterge de adı verilen, ekonomik aktiviteleri kağıt üzerinde izlemeye , öngörülerde bulunmaya, ekonomik kararlar almaya yardımcı olduğu da düşünülen her türlü istatiksel grafik , endeks , oran , sayılar bütünden elde edilen , diğer anlatım ile ekonomik verilere göre genel kabul görmüş , belli başlı standartlarının da oluşturulduğu rakamlar , rasyolar, oranlar ile örneğin Bir yıllık doğal büyüme oranı % 6 olan bir ekonomik faaliyetler bütününü , genel konjonktürel bağlamı da göz önüne alarak , hesaba katarak , belli bir zaman diliminde % 3 'e düşürmek ve veya % 9 a çıkarmak istenilen bir durum (Burada anlatmak istediğim ekonominin dengesel genel , doğal akışında gidişatından farklı olarak bir sapma oluşturulmaya çalışılması , şöyle de düşünüle bilinir ; belli bir zaman zarfında ekonomik aktivitelerin hızını etkilemeye çalışarak -arttırmak veya düşürmek - veya arzu edilen istenilen seviyeye getirmek ve bu seviyede tutmaya çalışmak ile doğal , kendiğinden oluşacak olanı bir şekilde manipule etme ) istenildiğinde ekonomi tarihinde-savaşlar, doğal afetler gibi durumlar dışlanıldığı taktirde, gözlemlenen ve de ileriki zaman dilimleride de gözlemlenecek olan aniden beliren , etkileri yıllar süren ekonomik krizler, uzun soluklu ekonomik durgunluklar , beklenmeyen, ani yüksek oranlı fiyat değişimleri ile oynaklıkları olacaktır ! Son söz ekonomiler ile ekonomi yönetimleri ekonomistlere bırakılamayacak kadar önemlidir insan topluluklarında .

      Sil
    11. En alttan 4. satırın 21. harfinden sonra n harfini eklemeyi unuttum değil de yazının bütünün kontrol etmeyi atlamışım , bilgisayarım hızlı yazınca bazen sözcükleri atlıyor , -yani - ileriki zaman dilimleri(n)de de

      Sil
  2. Hocam, siyasiler hata yaptığında tüm halk zarar görüyor, sonra "pardon", "allah affetsin", "kandırdılar" söylemi ile işin içinden kolayca sıyrılabiliyorlar. Bir çok insan yoksulluktan intihar ederken, yoksullaşırken, ülkesini terk etmek zorunda kalırken, sadece karın tokluğu ile yaşamanın ötesini hayal edemez hale gelirken, "siyasilerin ekonomik beceriksizlikleri", sadece sandıkta mı yargılanmalı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yargı sistemi çalışmıyorsa başka hesaplaşma yeri kalmıyor.

      Sil
  3. Gayet net bir yazı, teşekkürler. Eğer dediğiniz gibi 2 puan arttırsalardı, bugün başımızada bambaşka bir yönetim olabilirdi. Ama onlar kendi devamlılıklarını düşündüler. Para basıp dağıttılar, düşük faiz ve tüketim ile büyümeye çalıştılar, doları baskılamaya gayret ederek durumu kendilerince idare ettiler ve istediklerini aldılar, kaldılar. Halkı düşünseler, bu denli parayı değersizleştirmezlerdi. Olan oldu, hak ettiğimizi seçtik ve devam ediyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Epeyce bir süre de devam edeceğiz gibi görünüyor:

      Sil
    2. Mahfi hocam merhaba , 2015 - 2022 yılları arası yıllık bazda gösterge faiz oranlarına ihtiyaçım var, yıllık bazda bu verilere nereden ulaşabilirim, yardımcı olur iseniz çok sevinirim. Yıllık bazda hiçbiryerde bulamadım.

      Sil
  4. Hocam Selamlar.
    Bu enflasyon girdabında kaybolmamak adına küçük esnafa tavsiyeleriniz nelerdir?
    Satışlar ve rakamlar çok yüksek geliyor ancak günün sonunda para kazanmadığımı görüyorum ve birikim yapamıyorum.Enflasyonda birikim yapmak mantıklı mıdır?Yoksa fiyat artışından etkilenmemek için mal alımını sürdürmekte mi fayda vardır?
    Ülke için emeklerinize teşekkürler.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki bu sorun genel olarak çözülmeden tek tek yapabileceğimiz şeyler çok sınırlı. Gelirimizi artıramıyorsak harcamamızı kısacağız, başka çare yok.

      Sil
    2. Şu anda ENFLASYON= Fırsatını buldun mu yapıştır dönemi

      Sil
  5. Faizin düşürülmesi kredi çeken kişilerin borcunun silinmesidir. Bu bazı kesimlere (zengin, iş adamı, yandaş vs.) yaranmak için mi yapıldı yoksa pandemi döneminde verilen kredilere af çıkarmak olarak mı yapıldı??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Negatif faiz, tasarruf sahibinin birikiminin borçlulara aktarılması demektir.

      Sil
  6. Hocam elinize sağlık. Yine bazlama etkisine bile sahip çıkıyorlar Hocam merak ettiğim bu halk. Pamuk prenses masalından ne zaman uyanacak. Kaç sefer öpüldük daha ne kadar öpüleceğiz

    YanıtlaSil
  7. Hükümetin hedefi baz etkisi ile enflasyonu %35-40 arası tutarak ve 2024 yılında faizi %40'da çıkararak pozitif faiz vermeye başlayacak. 2024 yılı aslında iyi değerlendirilebilirse reform yılı olabilir. Türkiye'nin potansiyeli her şeye rağmen yüksek. Türkiye asla Arjantin olamaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizle reform olmaz. Faiz, zaman kazandırır. Türkiye'nin sorunları ekonomik olmaktan çok sosyal sorunlar: Hukuk, yargı bağımsızlığı, demokrasi, göçmen sorunu, eğitim sorunu. Bunlar uygarlık standartlarına uygun olarak çözülmeden Türkiye gelişemez. Türkiye Arjantin olamaz belki ama ortadoğu ülkeleri gibi olabilir. Tabii onların petrolsüz versiyonu.

      Sil
    2. Irak, Suriye gibi ama en çok Lübnan gibi

      Sil
  8. Hocam selamlar yazılarınız, fikirleriniz benim için çok değerli bunları bizimle paylaştığın için teşekkürler. Size bir soru sormak istiyorum cevaplarsanız çok sevinirim.9 senedir kamu personeliyim. Sizce bu enflasyonist ortamda tasarruf mu etmeli yoksa borçlanmalimiyim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Faizin, enflasyonun altında olduğu her ortamda borçlanmak akıllıcadır.

      Sil
    2. Ödeme gücü varsa !

      Sil
  9. Hocam çok değerlisiniz. Emeğiniz için teşekkür ederim. Paylaşımlarınızı takibe devam

    YanıtlaSil
  10. Sevgili hocam, değerli makaleniz için çok teşekkür ederim. Eylül 2021'den bu yana yaşanan daha doğrusu yaşatılan süreç için öyle öfkeli, öyle kızgın, öyle kırgınım ki anlatamam. Bu tarihten itibaren bu ülkeye yaşatılanların PKK elebaşı ve örgütü, Fetö elebaşı ve örgütü, Kediciklerin ele başı ve örgütünden hiç bi farkları yoktur. İsrail Filistin'e ne yaşatıyorsa bu ülke insanına aynısı yaşatılmıştır bu süreçte. Ağır konuşuyorum biliyorum edebim müsaade etse, yorumun engellenmeyeceğini bilsem daha da ağır konuşurum. Süreç aptallar için bilinmez, bilenler zaten o günlerden bugünleri görebiliyordu. Gözlerinden ışıltı saçanlar, yanıp sönen farlarıyla önünü bile göremeyip önümüzü aydınlattığını zannedenler, faiz sebep enflasyon sonuç ileri zekalılığıyla (ve buna çanak tutan hem iktidar hem muhalefet cephesiyle) ve buna ses çıkarmayan yüzbinlerce (müsteşar, vali, kaymakam, müdür, amir memur kısacası devlet = okumuş cahiller sürüsü) sözüm ona insanların üzerindedir bunun vebali. kiralar olmuş 15-20 bin, asgari ücret 11 bin, evine 30 bin giren insanların bile geçinemediği ülkede almanya bizi kıskanıyormuş. Şeref yoksunları, Narsist mahluklar, Balık hafızalılar. Size ne desem az. PKK'ya, Fetö'ye, Adnan Oktar'a yapılanlar size yapılmadıkça içim soğumayacak. Ahirette elbet hesaplaşacağız. İnşallah vicdanınızı yakar bu yazdıklarım tabi yakılacak vicdanınız kaldıysa.

    YanıtlaSil
  11. Hocam ben birkaç ay önce finans hakkında çeşitli şeyler öğrenmeye başladım ve bunu ben bile biliyorum. Devletin üst makamları nasıl bu hataya düşebiliyor ve iktidar seçmenleri nasıl bu kadar sessiz kalabiliyor inanamıyorum.

    YanıtlaSil
  12. hocam o baz etkisi değil, pinokyo etkisi.

    YanıtlaSil
  13. Hocam enflasyon düşürmede tüik etkisini nasıl analiz edersiniz?

    YanıtlaSil
  14. Hocam 2024 Olimpiyatları başlasa da voleybola doysak bir an önce. Bir nebze de olsa düşüncelerimizden uzaklaşmış oluruz böylece.

    YanıtlaSil
  15. Daha açık nasıl anlatılır. Ağzınıza sağlık.

    YanıtlaSil
  16. Hocam baz etkisiyle düşen enflasyonun iyi birşey olduğunu ifade edenler ahlaksızlardır, emek düşmanlarıdır bu konuda şüpheniz olmasın.
    Benim merak ettiğin şu fırsattan çıkmak mümkün olacak mı? Bu yolun sonunun imfye çıkacağını düşünebilirmiyiz.

    YanıtlaSil
  17. Hocam,
    Yine super bir yazı ve aydınlatıcı bir grafik olmuş.Defalarca belirttiğim gibi beher yazınız bir ders olarak algılanmalı ve değerlendirilmeli, bence...Bir de benzer şekilde enflasyon-US$ grafiğini de ekleyebilirseniz muhteşem olurdu gibi geliyor bana....
    Selam ve saygılarımla....

    YanıtlaSil
  18. Adnan Kütük6 Kasım 2023 15:26

    İktisat okumayanların sucuk satarak ekonomist olduğu, akademik kariyerde ahbap çavuş ilişkilerinin olduğu ülkede yapılan yanlış falan değil yarıçapları o kadardı...

    YanıtlaSil
  19. hocam enflasyon ve faizin 19 olduğu zaman parası olan kesimin parası USD idi faiz düşürülünce sadeceTL değersizleşmesi oldu (devalüasyon)herşeyin değeri USD ye göre sabit kaldı bu sebeple faizi düşürerek sadece TL değersizleşmesinden zarar gören kesimin parası cebinden alındı bu kapitalist ekonomiye aykırı işlemi yaparak devlet ve özel sektör çok büyük para kazandı ayrıca yaratılan bu enflasyondan elde edilen karın vergisini verdilermi ? zannetmiyorum bu alınmayan verginin peşinden giden varmı bunları biz halk öğrenmek istiyoruz bu haksız kazancın kara paradan bir farkı yok emeksiz kazanç ve TL nin değerine bağımlı kesime yapılan kötü niyet var bence bu yapılan ekonomiye aykırı iş toplumun bir bölümüne karşı işlenmiş suçdur konu yargıya gitmeli nasıl olacak bilmiyorum hukukçu değilim fakat araştırıyorum kişisel tek tek mağduriyet davaları açılabilir.Ne kadar çok kişi dava açarsa farklı fikirler görüşler davaya ekleneceği için konu o kadar çok zenginleşecek sonuçda gelecekde yönetenlerin halkın en zor durumdaki kesimine zarar vermesi engellenebilir diye düşünüyorum.Ben bağkur emeklisiyim mağduriyet davası avukatsız olarak açacağım.

    YanıtlaSil
  20. Yazınız çok aydınlatıcı ama ücretli kesim geçtiğimiz düşük faizli dönemden şikayetçi olsaydı seçim sonucu böyle olmazdı bence. Evler, tarlalar hatta arabaların fiyatı bile enflasyonun epeyce üstünde arttığı için alım gücü düşen maaşlı kesimin önemli bir bölümü servet etkisiyle durumu anlamadı. Hatta zenginleştiğini düşünüp mutlu oldu. Bir nevi narkoz altında kaldı. Önümüzdeki dönemde mal fiyatları normalleştiğinde düşen alım güçleriyle başbaşa kalıp gerçekten şikayetçi olacaklar bence.

    YanıtlaSil
  21. Merhaba Hocam, kredi kullanımları konusunda du durum nasıl yansıyacak. Özellikle küçük işletme ve yeni girişimlerin hayatta kalabilmesi için kredi önemli olmakta ancak şuanda gecikmiş enflasyonla mücadeleden dolayı kredi faizleri çok yüksekte bu durumda küçük işletmelerin finansal yönetimleri nasıl olmalıdır? Uzun vadeli kredi mi kullanmalılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer gerçek enflasyonu % 120 olarak alırsak kredi faizleri oldukça düşük demektir.

      Sil
  22. Mahfi bey halkın büyük bir bölümü (sagci-solcu farketmez) kendisinin hiçbirşey yapmadan siyasilerin şapkadan tavşan çıkaracağını zannediyor. Benim gözlemim ister özel hayatımız olsun ister devlet yönetimi olsun. En başta yapılması gereken çok çalışmak, gelirinin bir kısmını tasarruf, bir kısmını eğlence, geriye kalani da temel ihtiyaçlar için harcamak. Biz çalışmıyorsak ve gelir yönetimini yapamıyorsak bizi yönetenler bir yere kadar götürür sonrasın da yine yarı yolda kalırız. Geçen hafta wikipedia dan türkiye ekonomi tarihinin özetini okudum. 1939''dan sonra sürekli borç alarak büyümüşüz sonrası hep hüsran olmuş. KK gitti özgür beye hayırlı olsun. Insaallah özgür bey tüm rakipleri ve eski genel başkanı gibi popülizm siyaseti yapmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız ama siz de yorumunuzu yazarken sanki KK'nın yapamadığını Özgür Özelîn yapmasını yani şapkadan tavşan çıkarmasını bekliyor gibisiniz :)

      Sil
    2. Güzel kapakti mahfi bey :) timura söyleyelim fillerin sayısını artirsin

      Sil
  23. Türkiye’de mevcut koşullarda Philips eğrisi geçerli midir? Yani yüksek enflasyon düşük işsizlik yüksek büyüme yüksek enflasyon

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Phillips Eğrisi burada da geçerli. Bu konuda blogda bir yazı da yazmıştım.

      Sil
  24. Platon, Devlet, Aristo ise Politika eserlerinde özetle, Bir işi olan ve çalışan vatandaşlar toplumun ortak çıkarlarına hizmet ederler. demişler. Adam Smith Milletlerin Zenginliğinde, kendi bireysel menfaatini kovalayan, toplumun ortak yararına katkıda bulunur demiş, ekonomik birim, piyasanın gizli eli teorisi vb.. Benim anlamadığım, fiyat mekanizmasını bozan sayısız sorunların kaynağı olan enflasyondan bizim memlekette gerçekten şikayet eden yok. Negatif faizden şikayet eden yok. Tarihimizde son 7 yıldır yaşadığımız kadar şiddetli ekonomik kriz dönemi de yok. Orta sınıf yok oldu, çok zengin bir azınlık, 80 milyonun üzerinde fukaralıkla boğuşan bir çoğunluk.. Sıfırların artması (paranın nominal etkisi) ile insanlar satınalma gücündeki azalmayı bir oranda hissetmiyor olabilirler ama 5 yılda en az 20 kat artan fiyatlar ile, sabit gelirli çoğunluk, gelirlerindeki aşırı düşüşü anlamıyor olamazlar. Bu kadar zulüme rıza göstermelerinin bilimsel bir açıklaması var mı? Hocam..
    İşi gücü olmayan iktidar ve arka bahçesinden beslenen nüfusun, nimet külfet dengesini bozması bunda etkili olabilir mi? Yada artan kayıtdışılık nedeniyle esasen fakirlik falan yok, herkes bir şekilde ''Yolunu Buluyor mu? Örneğin ticaret erbabından son iki yılda hayatlarındaki en büyük parayı kazandıklarını duyuyoruz. Her gelir bir harcama ise, bu aşırı fiyatlarla tüketim nasıl artabiliyor? Tasarrufu cezalandırmak için mi faizleri düşük tutuyorlar? Tasarruf ve yatırım yoksa üretim nasıl olabilir?
    Hayatlarını ve varlıklarını korumak için sabit gelirlilere ne önerirsiniz? Bilhassa özel sektörde çalışanlara ve emeklilere, Hocam. Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarıda bir okur bunu narkoz etkisi olarak yorumlamıştı. Doğru bir yorum. Din, siyasete alet edilince geçinemeyen insanlar bile geçiniyormuş gibi görünmeye çabalıyor.
      Sabit gelirliler adından belli gelirini artıramayan kişiler. Yapılabilecek tek şey harcamaları kısabilmek. Onun da sınırları var tabii.

      Sil
    2. Mahfi bey hep dini siyasete alet ediliyor diyorsunuzda. Suanki konjonktür böyle 29 ekim haftasında bir adam sırf ataturke benziyor diye 1m bağış toplamış. Atatürkün siyasete alet edilmesi neden konuşulmuyor. Keşke ikiside hiçbirşeye alet edilmese

      Sil
    3. Yüzde yüz haklısınız. Ama maalesef Atatürk hem onun tarafında olanlarca hem de karşısında olanlarca siyasete alet ediliyor. Buna karşılık dinin siyasete alet edilmesi hep tek taraflı.

      Sil
  25. Emeğinize sağlık hocam. Peki her şeyi dört dörtlük yapsınlar seneye %50 civarını geçer miyiz enflasyonda?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şeye hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, bilime dayalı eğitim gibi konular dahil mi değil mi?

      Sil
  26. Secmeninizin gazini almak icin Blinken'i isiklari kapali apronda vali yardimcisiyla karsilamaya devam ettikce o yatirimlari daha cok beklersiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şeyimiz gösteriş.

      Sil
    2. Sanki batı tarafındaki liderlerin de umurundaydı.

      Türkiye'nin batı karşısında, kümes tavuğundan ne farkı var?
      Allah aşkına biri yazsın, tavuktan ne farkı var?

      Tavuğu koruyan kümesi inşaa eden Nato,
      Ticaret yapan Avrupa, Turist ile besleyen yine Batı, herkes batılı turist peşinde koşuyor.
      Finans sistemi için gereken parayı gönderen de Batı.

      Bizimkiler ise tavuk gibi gıdaklıyor, kümesimdeki tavuk istediği gibi gıdaklayabilir,
      bana zararı olmaz, tavuk yumurtamı keserse, ben de tavuğu keserim.
      Türkiye de aşırı fakirlik ve kokuşmuşluk içine düşerse, tavuk gibi kesilir.
      Son söz: Kesim tarihine tavuk karar veremez.

      Sil
  27. Hocam,
    Türkiyedeki evimin kirası ile yurtdışındaki ev kredi taksidini ödeyebilirdim.
    Zamanla, kira arabamın taksidine yetmeye başladı.
    Şimdilerde ise, arabamın benzin ve sigorta masrafına yetiyor.

    Uzun vadeli kullanım düşünerek, kiracı ile sınırlı sözleşme yapardım.
    Türk hukukuna göre öğrendik ki, bunlar geçersizmiş, kiracı tahliye taahütünü eve yerleştikten sonra vermediği sürece 10 yıla kadar otururmuş.

    Devlet, gereksiz şekilde, iki kişi arasındaki hukuki düzenlemeye keyfi müdâhâlede bulunuyor. Bu hukuksuzluktur.

    Son çare, ben oturacağım diye aylar süren süreç sonunda kiracıyı çıkarttım, ki kiracıların bi kısmı da İstanbulda ev sahibi olan insanlar, işe/çocukların okuluna yakın olmak isteyenler.

    Şimdi, evi eski eşya deposu olarak ve arada geldiğimde kalmak için kullanıyorum, asla kiralamayacağım.

    Yıllar önce bir kaç dairemi satıp, bedelini yurtdışına aktarmıştım, iyi ki parayı çıkarmışım diyorum.
    Evvelden ailem parayı dışarı çıkarmama karşı çıkardı, şimdi ise onlar bana baskı yapıyor burayı da satıp parayı çıkarmam için.

    Hukuk, mülkün temeli diyen boşuna dememiş, ben gibi basit insanlar bile yaşayıp görebiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kira sözleşmeleri Yargıtay'ın bir takım kararlarıyla iyice laçka hale geldi. Örneğin geçmişte kiracı evi sözleşme bitim tarihinden erken tahliye ettiğinde mülk sahibi kalan sürenin bedelini talep edebliyordu. Geçtiğimiz yıllarda Yargıtay bunu "makul bir süre kadar ödeme hükmü verilir" şeklinde bir kararla işlemez hale getirdi.Makul bir süre ise genellikle bir ay olarak veriliyor.
      Kiracı ile aranızda yapılan sözleşmenin nerdeyse hiçbir değeri yok. Ne o sözleşmedeki kira süresinin önemi var nede artış oranlarının. Sadece on yılın sonunda tahliye yada beş yılın sonunda kira rakamının güncellenmesi konusunda dava açmanız gerekirse işinizi kolaylaştırıyor.

      Sil
  28. Hocam Kasım ayı enflasyonu yüksek mi çıkar yani baz etkisi bitti diyorsunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baz etkisi önümüzdeki sene Temmuz ayında olur.

      Sil
  29. Ben yerel seçim sonrasının bu günlere hiç benzemeyeceğini ve Nasrettin hoca söylemiyle " büyük kıyamet " kopacağını zannediyorum. Bunlar bizim iyi günlerimiz. Ayrıca ekonomi bozuldukça baskının artma ihtimali de var..Yazınız için sağolunuz...

    YanıtlaSil
  30. Değerli yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  31. Hocam siz değerli bir ekonomistsiniz. Ancak tek değilsiniz. Devletteki değerli ekonomistlerden de bu durumu pek tabii bilenler vardı. Hatta bütün dünyada yapılanın tersi yapıldığında avam halk bile yanlış yolda olduğumuzun farkına vardı. Bir tek 1 kişi varmadı ve sonucu buraya getirdi. Peki enflasyonu, doları, altını yükseltmekteki amacı ne olabilir? Aklı olan insan dünyanın tersine gider mi? Ya aklı yok ya da hepimizden daha akıllı ve bir çıkarı var. Ben akılsız olduğunu zannetmiyorum. Sadece mevcut Türkiye Cumhuriyetinden daha öncelikleri var bence. İnşallah bu politikanın sonu daha kötü olmaz.

    YanıtlaSil
  32. Enflasyonsuz büyüme beceri ve başarıdır. Enflasyon 1 olsun büyüme 5 o zaman görürüm ben başarıyı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Mehmet Şimşek,Enflasyon aslında bir anlamda modern hırsızlık.
      https://www.dunya.com/ekonomi/enflasyon-aslinda-modern-hirsizlik-haberi-210448
      Abdullah Gül: En çok hayret ettiğim şey enflasyonun bu kadar hafife alınması
      "Enflasyonun ne olduğunu, enflasyonun nasıl büyük bir bela, kötülük, ahlaksızlık, hastalık olduğu ve bir kamu hırsızlığı olduğu gerçekten idrak edilmezse enflasyonla amansızca bir mücadele içerisine girilemez"
      https://www.indyturk.com/node/537871/haber/abdullah-g%C3%BCl-en-%C3%A7ok-hayret-etti%C4%9Fim-%C5%9Fey-enflasyonun-bu-kadar-hafife-al%C4%B1nmas%C4%B1
      Enflasyon sonlandırılmalıdır sabit gelirlinin emeklinin maaşı zaten çok az açlık (13684TL)sınırının altında madem müslümanız hırsızlık olmamalı yani enflasyon 0 (nas) olmalı değilmi?
      Biz paylaşmayı seven bir milletiz. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (S.A.V.); “Komşusu açken tok yatan bizden değildir”
      büyüme ise doğum ile artan nüfus ve TC vatandaşı işsiz toplamı kadar olmalıki işsiz kalmasın değilmi devletin işi vatandaşı iş şifa ve konut sahibi yapmakdır sadece belirli bir gurubu zengin etmek değildir ülkemizde çok çelişki var bu çok tehlikeli sonlandırılmalı
      bunu beceremeyen yönetimler lütfen toplumun en düşük gelirli kesimini ezmekden vazgeçin bu kesim ülkeyi kötü yönetenlere sürekli bela okuyor
      Allahını seven yapamadığı işi onurlu bir şekilde bırakıp meydanı yapabileceğini söyleyenlere bırakır.

      Sil
  33. KÖÎ yatırımları ve togg gibi gayri iktisadi yatırımların enflasyona yol açtığını savunur Ege Cansen. Katılır mısınız?

    YanıtlaSil
  34. Merhaba Mahfi Bey, bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Her ne kadar siz sağ ve soldaki iki farklı ölçekteki dikey eksenlerle enflasyon ve faizi ayırmış olsanız da, bu grafiğe ilk bakan bir kişi MB faizinin enflasyonun üstüne çıktığı algısına kapılabilir; C bölgesinde mavi kırmızının üstüne çıkıyor. Aslında dikey eksendeki değerler tersini söylese de grafik biraz yanlış anlaşılma yaratıyor gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen yüce bir insansın, matematikten de anlıyorsun , sakın ülkede kalma , kurtar kendini…

      Sil
  35. hocam size bir soru soracağım fakir insanlar aralarında bir fon kurup devletin sattığı kit leri alabilirlermi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fakir insanlar nasıl fon kursun?

      Sil
    2. mesela bir milyon kişi

      Sil
    3. karabük demir çelik fabrikası atıl durumda idi çalışanları almışdı örneğin

      Sil
    4. satılacak kitlerde çalışan binlerce kişi var devlet bu kişilere karabük demir çelik satışı gibi satabilir ayrıca para eksik kalıyorsa halkada hisse satsın hiç olmazsa bu çalışanlar orası kendilerinin olunca mal sahibi olunca daha başarılı çalışırlar kurumu kara geçirirler devlet kiti halkın olmuş olur.Bu konuyu açmamın nedeni mesela seka satıldı mopak oldu fakat eskisi gibi üretim yapmıyor işçi çıkardı ve küçüldü.sekanın yapdığı işleri yapmıyor.Büyümek için yabancı sermaye gelsin yatırım yapsın isteniyor.Satılan kitlerle küçülmeye gidiyorlar.Mesela Tigem satılırsa alan tigem arazilerine karlı olsun diye büyük bir ihtimalle lüks villalar yapacakdır.Bu satılacak kitlerde üretim yapan kitler tahminim seka gibi olucak karabük demir çelikde kapanıcakdı ama kendi çalışanları ile başarılı firma.Yani bu kitleri devlet başarılı çalıştıramıyor çalıştıramazda ama personele gel al deyince hepsi ortak oldukları kurumu kara geçirirler.Hemde işsizlik oluşmaz.

      Sil
  36. Hocam KK gitti,MB den erken gevşeme bekliyormusunuz?

    YanıtlaSil
  37. Hocam kaleminize sağlık. Bir kardeşime son 10 yıl ekonomi nin gideceği yeri anlattım sen sallıyorsun dedi Şimdi hakkını helal et diyor . Ülkedeki kahve hane sayısı kütüphane sayısından kat be kat fazla. Bir ülke son 60 yılda bu kadar geriye gider mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef öyle. Hani diyorlar ya zamanda 50 yıl geriye dönsek 100 yıl ileri gitmiş olacağız diye.

      Sil
  38. Hocam, benim aklım halen almıyor. Hangi ülke yönetimi halkını bilinçli bir şekilde fakirleştirir ? Yani neden? Yönetim sahibi olanların eksik hiçbir şeyleri yok ki.. Bu insanların paraya ihtiyacı yok. Bunlar neden bu şekilde bir para yönetimi yaptılar ki? Kendi oylarında da azalma oldu. Yanii anlamıyorum. Nas ekonomisini uygulamaya başladıklarında saten virüs dolayısıyla enflasyon vardı. Bütün gelişmiş ülkelerde %1-10 arasıyken bunun bize yansıması kat kat daha fazlaydı. Bir de onun üstüne bu tutumla tamamen tavan yaptırdılar. Sadece neden? mantıklı hiçbir yanı yok.

    YanıtlaSil
  39. Sayın hocam, yazılarınız için çok teşekkürler, sayenizde finansal okur yazarlığımız artıyor.

    YanıtlaSil
  40. Hocam, Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerden sonra, döviz (dolar, euro...) kurunda, tekrardan büyük bir artış beklentisi olduğu da ortada.Bu noktada mevduat faizi oranları da yurttaşların para kaybının önüne geçmekten çok uzakta. Bu noktada her ne kadar KKM'den çıkışlar özendirilmeye çalışılsa da mevcut durum, umulanın hayli altında. Kur farkını gözeten vatandaş da mevduat faizinde parasını eritmek yerine KKM'de kalmaya devam ediyor gibi görünüyor.

    Merak ettiğim husus, KKM'nin mevcut durumu hakkında düşüncelerinizin ne olduğu.

    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KKM azalarak devam eder, yıl sonunda kaldırılması kolay değil.

      Sil
  41. Yazınız için teşekkürler Hocam. Baz etkisi avantajını kullanarak, "gördünüz mü enflasyon faizleri artırsak da düşmüyor. Demek ki önceki gibi faizleri düşürüp tekrar enflasyonu düşüreceğiz" diyecekler ve MB Başkanı ile MŞ 'nin başını yiyecekler. Yerel seçime bol para ile girip geçici refah sağlayacaklar. Sonrası zaten tufan. O zaman artık ne baz ne de caz etkisi kalır. :-)

    YanıtlaSil
  42. Sayın Eğilmez, bilindiği üzere 1980 ler ve öncesinde Hükümetler enflasyonu düşüremedikleri için, beceriksiz kaldıkları için, Enflasyonlu Kalkınma Modeli diye saçma sapan bir Model uydurmuşlardı. Bu Enflasyona karşı Yetersiz kaldıkları, Başarısız kaldıklarının itirafı anlamını taşıyordu. Bundan ders alamadık ve aynı saçmalığa devam ederek, Enflasyonu Kronik hale getirdik. Bu Hükümet zamanında da Kronik Enflasyona ilaveten, Kaynakları harcamada Tarikatlara, Cemaatlere, Dini Vakıflara öncelik verilerek Enflasyonu daha da kötü hale getirdik. Kronik Enflasyonun tedavi edilmesi uzun süreli olacağından, en azından Enflasyonu daha da kötüleştiren Tarikatlara, Cemaatlere, Dini Vakıflara aktarılan kaynakların azaltılması uygun olacaktır diye düşünüyorum.
    Enflasyonu azdıran, Tarikatlara, Cemaatlere, Dini Vakıflara aktarılan kaynakların azaltılması öncelik arz etmektedir, yaşadıklarımızdan artık ders almamız, biraz akıllanmamız gereklidir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dedikleriniz doğru olmakla birlikte ne yazık ki olmayacak şeyler.

      Sil
  43. Hocam teşekkürler , günlerce uğraşsak içinden çıkamayacağımız konuları bizlere bir sayfada özetliyorsunuz. İki konuyu , siz cevap vermeseniz de , hepimiz az çok biliyoruz ama yine de sormadan edemeyeceğim.
    1-) Merkez Bankasının başına neden ülkemizin yetiştirdiği siz ve sizin gibi değerler varken , Yurt dışından ithal TC vatandaşları getirilir????
    2-) Sizin de belirttiğiniz gibi zamanında yapılmayan faiz artışının ülkeyi bu noktaya getireceği bilinmiyor olabilir mi ? Bunu bilmeyenlerin !!! ülkeyi yönetmesi düşünülebilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1) MB başkanı, ortadoğu sermaye sahiplerinin bir kısmının kişisel servetine danışmanlık da yapmış birisi. Yani, paralarını çekmemek veya içerden bilgi almak için kaynak. Türkiye için faydası olmayacak biri, Erdoğan rejiminin uzun olması için emek veriyor. Erdoğan rejimine fayda sağlamayacak kimse yüksek koltuklara oturamaz.

      2) Biliyorlar. Bilerek ve isteyerek yaptılar. Sorun ülkeyi yönetenlerin bilmemesi değil, sorun halk ve buraya yorum yazanlar. Bu yeni rejim sisteminin yakıtının kendilerinin emek, birikim ve servetlerinin olduğunu bilmeyenler. Seni, beni, halkı yakarak enerjisini ve gücünü artıran bir rejim. Türkiye bu batağa saplandı. Bir daha çıkamaz. Kumar masasında, ülke insanının birikimlerini 3-5 milyon dolar seviyesinde harcayan, keyfi istediğinde özel uçakla dünyanın istediği cennet koyunda en iyi tatili yapan kişilerin yönettiği bir rejim bu. Bu sefahati bırakamazlar.

      Sorun yönetenlerin bilmemesi değil, onlar her şeyi sizden daha iyi biliyor. Sorun , ahalinin başına ne geldiğini bilmemesi. Böyle bir rejim bu, halkın dini ve cehaletini kullanıp, kendisi yıkılmasın diye halkı daha büyük cahillik, yoksunluk ve dindarlığa sürüklerken, kendileri dünyanın en varlıklı insanları.

      Sil
  44. Kaleminize sağlık sayın Mahfi Hocam. Hükümetin gözü elimizde, cebimizde, dinimizde, vatanımızda, topraklarımızda. Bilerek ve isteyerek yapılmış bir hırsızlık bu. Servet transferi.

    YanıtlaSil
  45. Hocam yerel seçimden sonra ekonomide kriz bekliyormusunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esasen bir kriz içindeyiz: Enflasyon % 61,5 (gerçeği % 120, orta sınıf çökmüş, gelir dağılımı berbat, 20 yıldır dünya sıralamasında aynı yerde sayıyoruz. Bu kriz değilse kriz ne?

      Sil
  46. Hocam, üniversite seviyesinde eğimi olan çoğu kişilerin içinde oturduğu evin, birilerinin kendilerine rant yaratması sonucu değerlendiğini düşünebilmesi, bana aslında enflasyon olgusunun ülkesel bir KPI (anahtar/temel performans göstergesi) olduğunu anlamamasını açıklıyor gibi geliyor. Ne dersiniz?

    YanıtlaSil
  47. Mahfi Hocam;
    Merhaba

    YanıtlaSil
  48. Sayın Eğilmez,

    Meslektaşınız Yalçın Karatepe'nin, CHP'de "Ekonomiden Sorumlu" pozisyonda göreve başlayacağıyla ilgili yorumunuz var mı?

    YanıtlaSil
  49. Mahfi bey

    Mesela ben şunu dersem: "Mahfi Eğilmez'e dava açıyorum, çünkü iktisattan anlamıyor." (Sizin iktisattan anlayıp-anlamadığınızı değerlendirip, karar verecek olan merci kim veya ne? Sorunun absürt olduğunun farkındayım. Absürt bile olsa; gerçekten, hukuken böyle bir merci var mı?)

    Yargıtay'ın, Anayasa Mahkemesi üyelerine dava açması;

    Aynı şey mi? Bu kıyaslama doğru mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı şey değil. Mesela bir er savaşta hücum emri veren komutanına dava açarsa o zaman benzer bir durum çıkar.

      Sil
  50. Hocam yazınız için teşekkür ederim, imkan var ise Rasyonel Tercihler Teorisi ve Davranışsal Ekonomi hakkında da bir yazı yazabilir misiniz? Saygılar...

    YanıtlaSil
  51. Hocam Sollow modelini sade dile yazsaydiniz ,ok memnun olurduk. Birkadar karışık.

    Birde hocam ben Azerbaycandan Baküden yaziyorum. Sizin Makroekonomi kitabini nasil ala bilirim?

    email: N.hacizadeh@gmail.com

    YanıtlaSil
  52. Hocam anladığımız kadarı ile siz burada yıllı enflyasondan bahs etdiniz. Tamamdır. Eger ki, noyabr ayının aylık enflasyonu öten yılın aylık enflasyonundan düşükse yıllık enflasyonda azalacakdır. Doğrumu? Sizde böylemi analiz ediyorsunuz? Burada mesele sebetin deyerinin mukayesesi. Yalnız hocam o zaman, yıllık enflyasyonla aldadıcı bir yanaşma varsa, hangi gösterici doğru? Orta yıllık enflasyonmu?

    YanıtlaSil
  53. Verilerin değiştirilmesini George Orwell 1984 adlı romanında 1948 yılında distopik olarak açıklamıştı.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi