Orta Doğu Gerilimi ve Türkiye

Orta Doğu’da gerilim giderek tırmanırken Türkiye’de finansal piyasalar ve dolayısıyla ekonomi bu gerilimden ciddi biçimde etkileniyor.

Petrol ve doğal gaz üretiminin önemli bir bölümü orta doğuda yapıldığı için gerilim, üretimin düşmesine ve fiyatların artmasına yol açıyor. Bunu benzin fiyatlarına gelen artışlardan görebiliyoruz. Gerilim devam ettiği sürece bu artışların da devam edeceğini tahmin edebiliriz. Türkiye, ciddi bir enerji ithalatçısı konumunda olduğu için, bu gerilim devam ederse, petrol ve doğalgaz fiyatlarında ortaya çıkan artışlar cari açığımızı olumsuz etkileyecek. Geçen yıl ortalama 82 USD/varil düzeyinde olan Brent petrol fiyatı bu yıl önce 70 sonra da 60 USD/varil düzeyine düşünce cari açığın daralması yönünde son derecede olumlu bir gelişme olarak değerlendirmiştik. Brent petrol fiyatının bu gerilimle birlikte yeniden 75 USD/varil düzeyine yükselmiş olması cari açık açısından bu kez olumsuz bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Bu olumsuz gelişmenin yine olumsuz bir etkisi de kuşkusuz enflasyon üzerinde görülecek.

Gerilimin enflasyon üzerinde iki yönlü olumsuz etki yaratmasını bekliyoruz. İlki doğrudan enerji fiyatlarındaki artışlarla ilgili: Bu artışlar yalnızca tüketim amaçlı enerji (otomobillerde ve evlerde kullanılan enerji) fiyatlarını değil sanayide kullanılan petrol ürünleri ve doğal gaz fiyatlarını da yükselteceği için ister istemez üretim maliyetlerini ve dolayısıyla mal ve hizmetlerin satış fiyatlarını artıracak. İkinci olarak gerilimin yatırımcılar açısından yaratacağı olumsuz algılara ve güven kaybına yol açması kaçınılmaz bir durum. Bu olumsuz gidiş, yavaş yavaş düşmeye başlamış olan risk primini (CDS primi) yeniden yükselterek Türkiye’yi riski yükselen ülke konumuna sokabilir. Bu da yabancı finansal yatırımcıların piyasalardan çıkmak için döviz taleplerini artırmaya yönelmesine, dolayısıyla da kurlarda yükselişe neden olmalarına yol açabilir. Yalnızca yabancı yatırımcılar değil yerli yatırımcılar da benzer talepte bulunarak kurların yükselmesini tetikleyebilirler. Sonuç olarak gerek enerji fiyatlarındaki yükseliş gerekse kurlardaki artış enflasyonla mücadeleyi epeyce zedeleyecek etkiler yaratacak gibi görünüyor.

Kurlardaki artışın ihracatçı açısından olumlu etkilerini görecek olsak da bu olumluluk, değindiğimiz olumsuz etkileri giderebilecek kadar güçlü olacak gibi görünmüyor.  

Türkiye, bölge ile ciddi bir dış ticaret ilişkisi içinde bulunuyor. Gerilimin bölgede yarattığı istikrarsızlık ve ekonomilerde ortaya çıkacak yavaşlamalar bu ticaretin hacminin düşmesine ve dolayısıyla bu bölgeyle alış verişi olan ihracatçıların sıkıntıya girmesine yol açabilir.

Bölgenin güvenilirliğini kaybetmesi büyük olasılıkla turizmi de olumsuz etkileyecek. Özellikle bu gibi gelişmelerde hassas olan ve zaten yavaş yavaş pahalılıktan da şikâyet etmeye başlamış olan Avrupalı turistler, bu yıl Türkiye dışına yönelebilirler.

Gerilimin büyümesi ve savaşa dönüşmesi Türkiye’ye yeni sığınmacı akımlarının başlamasına yol açabilir. Suriye’den ve başka ülkelerden gelen milyonlarca sığınmacıya ek olarak yeni sığınmacıların gelmesi birçok sosyal sorun yanında enflasyonu artırıcı yeni kamu harcamaları yapılmasıyla sonuçlanırsa bütçe açısından sorunlar ortaya çıkabilir.

Bütün bunları göz önüne alınca Türkiye açısından en akıllıca yaklaşımın, zaman geçirmeden, bu gerilimi sonlandıracak her türlü girişime önderlik etmek olduğu anlaşılıyor.   

Yorumlar

  1. Doğru tespitler, teşekkürler Mahfi Hocam... İran'a yapılan operasyonlar BOP projesi kapsamında ilerliyor ve bu açıdan bakıldığında ülkemiz için her bakımdan büyük risk içeriyor. Lakin ilk hedef rejimi değiştirmek. İsrail ve ABD'nin İran'da gerçekleştirdiği bu operasyonların İran içinden destek alınmadan yapılması da zor görünüyor. İran'da rejimin değiştirilmesi için kanlı süreç devam ediyor ve daha da kötüleşecek gibi. Sadece ülkemizde değil dünyada işler iyi gitmiyor. Kötü deliler, totaliter liderler iş başında...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam her köşesinden dogalgaz, gabardan petrol fışkıran güzel memleketimin enerji açığı bu fışkırmalarla kapanmayacak gibi görünüyor. Ekonomi yönetimi enflasyonun düşeceğini faizleri indirilecegini umuyor fakat yapamıyor. Siyasiler açıklamaları ile iyimser tablo çizmeye panik ve endişeyi önlemeye çalışsalarda halk uyandı inanmıyor başka bir yöntem denenmeli

      Sil
    2. İran'ı Rusya satmaz.

      Sil
  2. Ortadoğu’da savaşın gelmedi bir tek Türkiye kaldı. 10 yıla sıra gelir bence. Sizce? Son 15 yılda ülke akp tarafından kurbanlık koyun haline sokuldu. 10 yılı geçirmezler yani

    YanıtlaSil
  3. Dünyanın şartlar bakımından en zor coğrafyası orta doğu sanırım.. Kaderimiz mi Hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkes kendim kaderini kendisi yazar. Biz Avrupalıydık sonra birden vazgeçip orta doğulu olduk. Sonuç bu.

      Sil
    2. Pardon hocam bu yorumu kabul etmiyorum. Türkiye Avrupalı değildir. Türkiye Asyalıdır ve açıkçası bundan gurur duymak lazım. Ha sizi bilemem, siz Balkan göçmeni falansanız Avrupalı olabilirsiniz. Ama Türkiye Devleti Avrupalı değil. Gerçekleri söylemekten çekinmemeliyiz.

      Sil
    3. Bu boş lafları Trakyalılara anlatamazsın.

      Sil
    4. Türkiye zihniyet olarak garptan şarka göç etti. 100 yıl önceki istikametin tersi

      Sil
    5. bizamanlar avrupalıydık güzel günlerdi

      Sil
    6. Adsız 12:00
      Hiç asya bölgelerinde çalışmamış olduğun o kadar belli ki. (Turist olarak gitmek sayılmaz.)

      Çok değil, en fazla 2 ay onlarla birlikte çalış...
      Onların yanında, Arapları bile Avrupalı medeniyet gibi görmeye başlarsın.

      Asya ülkelerindeki diktatörlük, yolsuzluk, bir kaç aile dışındakilerin sefalet içinde yaşaması....
      Allah C.C. kimseyi onların eline düşürmesin..

      Özbeklerin gelip de biz de Türküz abey demelerine de inanmayın. Avrupaya geçmek için buraya geliyorlar.

      Bkz.Fergana olayları

      Sil
  4. Hocam kur serbest dalganırmı?

    YanıtlaSil
  5. Hocam enflasyonda peri masalı sürermi?

    YanıtlaSil
  6. Hocam sanayiciler olarak artık son noktadayız. Ürettiğimiz üründen zarar etmeye başladık. Sabit giderlerimiz gün geçtikçe katlanıyor. Üretim hacmini artırınca kârlılığımız dip yapiyor. Bu kısır döngü bizleri çok yordu! İstihdam sağlamak artık kimsenin umrunda değil, herkes az personel az iş az maliyet derdinde. Sahi nereye gidiyoruz ve acaba bunu dert edinen kişi sayısı neden bu kadar az?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizlere sağlanan ve bedelini milletce hepimizin ödediği bedava kredilerle aldığınız arsaları, evleri, daireleri ve yatlarınızı satın, eriyen sermayenizi toparlayın.

      Sil
    2. İşte bu ksdar.

      Sil
    3. Çok doğru söylemişsiniz. Aklın yolu bir.

      Sil
    4. sanayici her zaman ki gibi ağlıyor. komiksiniz. İhracatçı ve sanayici bu iktidar sayesinde köşe oldu. Hala zırlarlar

      Sil
    5. Sanayici bu iktidar sayesinde köşe olmadı, bu iktidar sayesinde köşe olan, kenar mahallede mütahit olan eski mücahitler, 3 gram aklı olmayan cahiller sürüsü emlakçı oldu köşe oldu bu iktidar sayesinde. Sanayici köşe olsaydı dünya çapında sanayi ürünü markalarımız olurdu. Ben sanayici felan değilim ama adam haklı, İSTİHDAM FELAN ARTIK KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL, EN BÜYÜK KALEMLERDEN BİRİ PERSONEL GİDERLERİ, AT PERSONELİ İŞTEN DÜŞÜR MALİYETİ. Zaten var ama ben çok daha büyük bir işsizlik dalgası bekliyorum :-(

      Sil
    6. Ülkemizde patron işler yavaşlayınca gözünü ilk olarak kendince yüksek maaş verdiği beyaz yakalılara çevirir ve hangisini işten çıkarsam diye düşünür. Sonra sıra mavi yakalılara gelir. Bu hep böyleydi, lüksündense en son vaz geçme eğilimi gösterir ama iş oraya geldiğinde çoktan batmıştır aslıda.
      Hükümetin üretim ve istihdam için ultra zararına ve bedilini herkese ödetmek pahasına verdiği KGF kredilerinide yine ya lüksüne yada rant geliri için taşa toprağa ve betona yatırdı sanayici dedikleriniz.

      Sil
    7. Sayın Adsız16 Haziran 2025 14:28 ; ne diyeyim sizde haklısınız.. Beyaz yakalıların nesli dinozorlar gibi tükendi. Kendini beyaz yaka sananlar var sadece, aslında hepimiz mavi yaka.

      Sil
  7. Teşekkür ederim hocam

    YanıtlaSil
  8. 2025 hiç iyi gelmedi, yılın yarısı bitti . İkinci yarıya handikaplı devam edilecek gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Trump, Putin ve diğerleri lider koltuğundayken sanırım düzen beklemek hayal olur.

      Sil
  9. Çok güzel açıklamışsınız ,gerilimin düşürülmesine gelince ülkemiz zurnanın son deliği konumunda...Yani geliyor gelmekte olan ,bundan sonra ne yapacağız? Artan enerji maliyetleri ,cari açık, enflasyon ,işsizlik, hayat pahalılığı vs. vs. Bence artık enerjide tasarruf etmeyi öğrenmenin zamanı geldi gibi:)

    YanıtlaSil
  10. Hocam Euro mini adımlarla ama yükseliyor. Daha da gider mi yukarı doğru?

    YanıtlaSil
  11. Hocam ülkenin geleceği ve dış politika bir insan ömrü ile sınırlandırılınca, durumumuz bu hale geldi. Bu günlerin tahlilini yapamayan bütün milletler bu günleri yaşamak zorundadır.

    YanıtlaSil
  12. Hocam , hep krizden fırsat çıkartma olayı " şehir efsanesi " olmuştu . Şimdi krizden felaket çıkar mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Krizden fırsat çıkarma benim hiç sevmediğim bir ifade. Krizden batmış, çökmüş birileri varken bunu yapmak onların batışını fırsata çevirmek bana hiç düzgün bir şey gibi gelmiyor.

      Sil
    2. Hocam , krizden fırsat çıkartma olayı " şehir efsanesi " dir . Yani gerçekleşmesi mümkün değildir . Fırsatçılar her zaman kaybetmeye mahkumdur .

      Sil
  13. Genel kurmay başkanını koruyamayan ülkeden bir cacık olmaz. Biz de yaşayarak görmedik mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cacık olma iddiasında değiller zaten kendi yağında kavrulup gitmeye çalışıyorlar.

      Sil
  14. Hocam risk iştahı sürermi?

    YanıtlaSil
  15. ''Bütün bunları göz önüne alınca Türkiye açısından en akıllıca yaklaşımın, zaman geçirmeden, bu gerilimi sonlandıracak her türlü girişime önderlik etmek olduğu anlaşılıyor.''

    Ne gibi girişimler hocam? Şu ana kadar kınamaktan başka hiç bir şey yapmadık. Zaten kınama ya da boykot onları durdurmaya yetmiyor. Onları durdurmanın tek bir yolu var, o da güç kullamak. Fakat bu cesaret de bizde yok. Biz sadece kınıyoruz. Günün birinde Türkiye sınırına yakın bir yere hatta sınırın içine bile bomba düşse, ''Bize yanlışlıkla bomba atmışlar'' deriz ve yine kınarız, karşılık vermeyiz. En fazla belki tazminat talebinde bulunuruz bu kadar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. BM'yi toplantıya çağırmaktan tutun da AB ile görüşmek, ABD'yi bu savaşı durdurmaya davet etmek hepsi yapılabilir. Kınamakla hiçbir sonuç alınamıyor.

      Sil
  16. Hocam turist gelir miye değinmişsiniz ama biz zaten çok pahalı bir tatil ülkesiyiz. İmza olarak Bodrum, Çeşme esnafı parası olmayan gelmesin şeklinde açıkça meydan okudu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yerli olarak yurtiçi tatile gitmiyorum turist niye gelsin!? Yunan yakın, fiyat makul, kazık asla, Allah razı olsun Yunan’dan..

      Sil
  17. Göz göre göre girilen kozmik odalar bir yana. Milyonlarca mülteci, delik deşik olmuş hudut güvenliği... Bizde çok daha güçlü casusluk ağlarını çoktan kurmuşlardır. Atı alan Üsküdarı geçti be galaksi liderim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Turkiyeye casus sokmaya gerek yok. Zaten içeride fazlası ile var. Vatan hainleri de tuzu biberi. Adam satın almanın en ucuz olduğu coğrafya burası. Hatta adamı satın alıp ülkenin başına dahi koyabilirsin.

      Sil
  18. Türkiye tampon bölge bu özelliğini korurmu ortadoğuya dahil ederleri onuda verdiği tavizler belirleyecek

    YanıtlaSil
  19. 'Dinnnn, ezannn, bayrakkkk, kitappp' diye diye çeyrek asrımız ülkece gitii bitti. Değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ömrümüzün 25 yılını heba ettiler. Bize çeyrek ömür borçları var.

      Sil
  20. Tarih ağlarını örüyor... Mustafa Kemal Paşa'nın Sadabat Paktı'nı yapma sebebi, barışı korumak isteyen güç olarak düzeni hukukun içine almaktı. Maalesef, devlet hafızasını yitirmiş gibi. Umarız, "İhtiyarlar Meclisi" vardır. İşimiz onlara kaldı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onlara da sorulmuyor. Çünkü herkes kendi aklını en üstün akıl sanıyor.

      Sil
  21. Aklın yolu birdir lakin Türkiye için bu cümle rafa kalkmış durumda olaya halk beceriksizlik yüzünden yıllarını yoksul geçirdi geçiriyor ve hiç şeyden ders almayacağız gibi...İran sınırında mayınlar neden temizlendi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bu cümle rafa kalkamadı aynen bugün de geçerli ama akıl rafa kalktı sorun orada.

      Sil
    2. Değerli hocam;
      Şu ana kadarki etkilerine baktığımızda devletin karara alma mercilerinde üretilen kararların çözüme yönelik bir etki üretemediği ortadayken, yanlışta ısrar etmek nasıl açıklanabilir. Geri dönülmez bir felakete sürükleniyoruz ve bir şey yapamıyoruz. Ülkenin ayağa kalkması için topyekün mücadelenin koşulları oluşmadı mı hala? Bu gerçekleri gören ve gereğini yapabilecek nitelikte ve güçte bir devlet iradesini ne kadar daha bekleyeceğiz.

      Sil
    3. Bazen yanlış olan ya da bizim yanlış diye nitelendirdiğimiz şeyler başkasına doğru gibi gelebilir. Yanlışı kabul edenin yanlışını düzeltmek nispeten kolaydır ama yanlışını doğru olarak görenin yanlışını düzeltmek çok zordur.

      Sil
  22. Hocam, meselenin göbeğinde İsrail ve ABD varken, Türkiye'nin bu gerilimin çözümüne önderlik yapabilecek bir kabiliyeti olduğuna gerçekten inanıyor musunuz? Yoksa bu sadece bir temenni mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır ikisiyle ve İran'la görüşüp bu gerilime son verilmesi için girişimde bulunmanın zararı değil faydası olur. Barış çağrılarına önderlik edilse bile yararlı olur.

      Sil
  23. Hocam depoyu fulledinizmi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok, ben hep zamdan sonra alırım, öyle bir şanssızlığım var.

      Sil
    2. Ben de. :(

      Sil
    3. yanlış bakış açısı. hükümet bizim gibileride düşünerek devamlı zam yaptığı için bir sonraki zamdan önce aslında indirimli almış oluyoruz. planlı soyguna devam.

      Sil
  24. Şimdi ne olacak? İran dışındaki bölge ülkeleri korkudan abd den savunma sanayi techizatları mı satın alacak? Bu ticaret şekli tarafını belli eden bir çeşit savaşmadan "uzlaşma" tarzı oldu. "Uzlaşma ekonomisi" yarattı. Trump yine kasayı dolduracak!

    Bir gecede doların değerini düşürüyor,
    bir gecede bitcoin piyasasını alt üst ediyor, borada kayıplar akıl almaz seviyeye geliyor. Belli başlı şirketlerin kayıpları dudak uçuklatıyor.
    Bir gecede açıklamalarıyla altın piyasası diken üstünde ani iniş çıkışlar. Tüm dünya altın stokunu deli seviyede arttırdı.

    Huzurlu, sakin ve öngürülür piyasa algısı bitti. Barışı korumak (Cihanda sulh) eskisinden pahalı oldu.

    YanıtlaSil
  25. İsrail'le ilişkiler iyi olsaydı (eskiden olduğu gibi) Türkiye gerilimi düşürmede rol oynayabilirdi. Yahudi lobileri Ermeni işinde kongrede bizi destekliyordu. Türkiye, akp sayesinde menfaatinin nerede olduğunu bilmeyen bir ülke konumuna geldi. Azerbaycan kadar olamadık.

    YanıtlaSil
  26. Hocam, Gerilimi sonlandırmak için yapılacak girişimler seçmende karşılık görmüyor. Aksine gerilimi tırmanlandırmak safları sıklaştırıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyonu düşürmek için alınan önlemler de seçmende karşılık görmüyor. Aksine enflasyonu tırmandırıcı hareketleri daha fazla destekliyorlar. Demokrasi her konuda seçmenin istediğini yapmak değildir. Eğer öyle olsaydı her adımdan önce seçmene sorar o ne diyorsa onu yaparlardı.

      Sil
    2. Bunlar kaostan besleniyorlar.

      Sil
  27. Tuğçe Yıldırım14 Haziran 2025 15:32

    Hocam İran ve İsrail arasındaki gerilim sürekli oluyor. Daha sonrasında İran pasif kaldığı için genellikle olaylar çok uzamıyor. Sizce bundan sonraki süreçte de daha büyük gerilimler olur mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Yıldırım, bu soru siyaset biliminin sorusudur. Ama ekonomik açıdan iran savaşı sürdürebilir mi, derseniz işte o zaman ekonominin alanına girer.

      Sil
    2. Göründüğü kadarıyla İran zor durumda.

      Sil
  28. Biz "Osmanlı torunu"yuz, bize bi'şey olmaz.

    Takmayın kafanıza böyle şeyleri Mahfi hoca.

    İsrail-misrail... Bunlar kağıttan kaplan...

    Biz "höt" deyince pısarlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Osmanlı bir hanedandı bir ulusun ya da ülkenin adı değildi. Geçmişte ülkeler iktidarda olan hanedanların adıyla da anılırdı. Habsburg Empire gibi. Ama ülkenin asıl adı Türkiye idi.
      Osmanlı torunu olmak için o hanedanın bir ferdi olmak lazım. Siz o aileden birisi miydiniz? Eğer öyleyse Osmanlı torunuyuz diyebilirsiniz. Aileyle bir ilginiz yoksa Osmanlı torunuyuz demek çok yanlış olur. Bu ilk söyleyeceğim şey.
      İkinci söyleyeceğim şey de şu: Osmanlı höt deyince pısılsaydı Balkanları kaybetmezdik.

      Sil
    2. Osmanlı torunuyla osmanlı trolünü ayırmak lazım.

      Sil
    3. Osmanlı torunu değiliz, senin deden Osmanlı soyunun dedelerinden birinin keyfi için orda burda savaşıp ölen gencecik yaşta ölen bir köylüydü. yada padişah sarayında padişah gibi yaşarken, o ağır vergiler altında karnını zor doyurabilen köylüydü. Sen osmanlının değil o köylünün torunusun.

      Sil
  29. Hocam Orta Doğu'daki gerilimin Türkiye ekonomisi üzerindeki bu etkilerini azaltmak için acil olarak hangi somut adımlar atılmalı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu savaşı önlemek için elden gelen her çaba gösterilmeli. Görebildiğim kadarıyla Türkiye buna uğraşıyor, girişimlerde bulunuyor ve doğru yapıyor.

      Sil
  30. Hocam bu çatışmanın İran ekonomisine etkileri ne olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun sürerse İran dağılır.

      Sil
    2. Hocam bazıları İran'ın petrol rezervleri sayesinde bu durumu lehine çevirebilecek güçte olduğunu ve dış ticaret fazlası veren güçlü bir ekonomi olduğunu savunanlar var. Fakat zaten çatışmanın hedefi enerji üretim tesisleri ve çatışmayla birlikte enerji tedarik zincirlerinin tehdit altında olmasi ve bu senaryoda dış ticaret fazlasi çatışma ortamında sürdürülebilir olmaz, denge kırılgan hale gelebilir ve bu senaryoyla birlikte petrole bağımlı olması ilgili ülkenin ekonomisini zayıf kılmaz mı?

      Sil
  31. Şahsen, yeni sığınmacı akınlarının gelmesinin sosyal sorun yaratacağını düşünmüyorum.

    Evet. Metrobüsler kapıdan bile içeri giremeyecek kadar tıka basa dolu olabilir. Hatta zaman zaman kafalarımız metrobüs kapılarından dışarı bile çıkabilir.

    Mesela geçen gece sabaha karşı saat 04:00'da metrobüse binmem gerekti. O sırada kapının önünde ayakta 4 kişinin durabileceği küçük bir boşluk farkettim. Demek ki gece 03:00 - 04:00 saatlerinde metrobüse bir 4 kişi daha sığdırabiliriz.

    Kenarda köşede ufak tefek boşluklar kalmış. Bu durumda daha fazla sığınmacı getirebiliriz. Halen alabilme kapasitemiz var. Bir 40 milyon daha gelebilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla eskilerini sindiremedik daha yenilerini düşünmek bile zor.

      Sil
  32. TCMB merkez bankası politika yapıcıları fizikteki 3 cisim problemi gibi bir durumla karşı karşıya , mevcut şart ve koşullarda en az 4 çeyrek ve daha fazla ekonomik dönem boyunca , politika faiz indirimi yapılmaması gerekiyor ,eğer amaç enflasyon artış hızını yavaşlatmak ve enflasyon artış hızını bertaraf etmek istiyorlar ise, mevduat stopajı kaldırılmalı uzun vadeli mevduattan , 1 yıl ve daha uzun borçlanma ve mevduattan stopaj vergisini kaldırmalılar , ülkenin kaybedecek fazla bir zamanı yok , hiper enflasyon gelmek üzere ,... (ülke ekonomisi için hiper enflasyon ufukta belirdi)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herbir bireyin , ekonomik birimin, zaman ufku farklı farklı olduğundan tek çözümü yukarıda tane tane yazdım !

      Sil
  33. Hocam elinize sağlık. İran İsrail gerginliği ne bağlı. Enerji maliyetlerin de ki yükseliş ve turizm sezonu nda gelirlerin beklentilerin altında kalması. Temmuz ağustos ta faiz indirim süreçleri, yeni sığınmacı dalgası, kamu işçileri zamı, temmuz memur emekli maaş artışı, ihracat takı rekabet baskısı.. Vb bir develasyon ihtimali oluşturur mu. Yeni çıpa ne zaman ve hangi seviye de olur? Bir öngörüsüz var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dalgalı kur rejiminde kuru sabit tutarak ilginç bir deneyim yaşıyorduk şimdi de yine aynı tejimde devalüasyon yaparak yeni bir deneyim yapar mıyız? Yaparız. Çünkü bizde hiçbir şey gerçek değil. Adı dalgalı kur ama sabit tutuyoruz.

      Sil
  34. Mahfi hocam,

    Sırf "Nobel ekonomi ödülü" almış olması ve bizden biri olduğu için sormuyorum, sadece ortaya koyduğu eserler ve yaptığı uyarılar bağlamında soruyorum size:

    • Daron Acemoğlu'nun yazdığı son üç kitapta anlattıkları ile, bu kitaplarda detaylı bir şekilde yaptığı uyarılar ile;

    • Donald Trump'ın yaptıkları, "180 derece zıt" gözüküyor.

    Sanki; Donald Trump, Daron Acemoğlu'nun yaptığı uyarıların "tam zıddını" yapmaya karar vermiş gibi bir durum seziyorum.

    Sanki; Acemoğlu'nun kitapları, Trump'ın hamlelerini anlamak için ("ters-etki", "zıtlık" bağlamında) bizlere ipuçları veriyor gibi düşünüyorum.

    Bunlar; "komplo teorisi" değil, beni yanlış anlamayınız.

    İrrasyonellikleri bile, rasyonellik çerçevesi içinde anlamaya uğraşıyorum. Acemoğlu'nun kitapları, bu bağlamda rehberlik ediyor.

    Ne dersiniz Mahfi hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında Donald Trump, Daron Acemoğlu'nun ve benzer görüşte olan kişilerin görüşlerinin tersini yapmıyor. Yani öyle bir isteği yok. Çünkü onların ne dediğini anlayacak ve takdir edecek durumu da yok. O, sadece öğrendiği yalan yanlış şeyleri yaşama uygulamaya çalışıyor.

      Sil
    2. Galiba Trump, "çocuk adam". Alışveriş Merkezleri'ndeki oyun parklarında mızmızlanan çocuklara benziyor Trump.

      Not: Amacım, kendisini şirin göstermek değil.

      Sil
  35. Ortadoğu'daki müslüman arap ülkeleri İran'ın değil, İsrail'in yanında duruyor gibi bir görüntü var; hem Gazze'ye, hem de İran'a sırtlarını döndüler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu hep böyle oldu geçmişte de. Kıbrıs meselesinde bizi destekleyen tek bir arap ülkesi yoktu mesela.

      Sil
  36. Hocam İsrail ve ABD gibi bombacı güçlerin ortadoğu hakimiyetini engelleyecek taraf kalmamıştır.

    YanıtlaSil
  37. Sayın Eğilmez, az yukarıda bazı yorumcuların bahsettiği ve sizin de desteklediğiniz gibi, bölgemizdeki her gerilimde/savaşta sığınmacılardan, bunların Ülkemize vereceği zararlardan korkarım. Son İsrail - İran geriliminde de bir çok sığınmacı kapılarımıza dayanacak, yöneticilerimizde maalesef Din kardeşlerimiz diye müsamaha gösterecekler, bu sığınmacılar arasında bir çok uyuşturucu kaçakçıları, tarikat, cemaat elemanları olacak, Ülkemize uyum sağlamayacaklar, tersine bizim onların Ülkelerine uyum sağlamamızı isteyeceklerdir.
    Diğer bir sorunda bunlar Ülkemize ekonomik destek sağlama yerine bizim ekonomik durumumuza zarar vereceklerdir. Ülkemizde toplanması gereken vergiler de zaten toplanamamakta, vergi dışı, tarikat, cemaatler, Dini kurumlar sebebiyle kişi başı milli gelir daha da azalacak. Bizlerden daha fazla vergi alınması için yeni vergiler çıkartılacak veya vergi artışları olacaktır.
    Benim endişelerim, kötümser eklentilerim bu yöndedir, ne dersiniz, Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  38. Mahfi hocam, babalar gününüz kutlu olsun. 🙏 ömrünüz uzun, sağlığınız daim olsun. 🤲

    YanıtlaSil
  39. Hocam bunca akıllı adam ve bunca mantıklı yaklaşım varken neden en kötüsü seçiliyor. Dünya tarihini kötüler yazıyor. Dünyanın en güçlü ekonomisinin, ordusunun, en büyük bilim merkezlerinin ipleri akıl hastalarının ellerinde. Yapay zeka, sağlık endüstrisi, eğitim, din..vb. Kılavuzların hepsi karga, o yüzden burnumuzdan koku eksik olmuyor.

    YanıtlaSil
  40. Hocam Trump piyasaları sakinleştiriyormu?

    YanıtlaSil
  41. Rusya ve Çin'in verdiği radar bilgisiyle İran üç adet F35 uçağını düşürmüş ki F35'i düşürmek tarihte bir ilk. Artık taraflar çok net bir şekilde belli oldu. Ahanda buraya yazıyorum. Savaş destek güçlere doğru genişlerse, savaşın asıl kazananı Çin olur. Amerika'nın sonunu Çin getirir. Çünkü Çin'de gizli yürütülen muazzam bir teknoloji var. Eğer Türkiye bir şekilde savaşa dahil olursa Türkiye de İsrail'i haritadan tamamen siler. İsrail'i destekleyen Azerbaycan da arada kalır ve tarih sahnesinden yok olur. Toprakları Rusya'ya geçer. Avrupa akıllı davranır ve Amerika'nın baskısına rağmen savaşa girmez. Çünkü Rusya'nın Nükleer programından çekiniyorlar. İngiltere ve Fransa önce bize ne düşer diye beklerler sonra da avuçlarını yalarlar. Eğer Amerika son çare olarak Nükleer programa başvurursa Rusya ve Çin Amerika kıtasını tamamen okyanusa gömerler, bu durumda ortada Amerika denen bir şey de kalmaz. Bu dünyada güç ve teknolojide ne kadar ileri olursa olsun zulmeden hangi ülke, hangi imparatorluk ayakta kalmış? Hepsi tarihin karanlık sayfalarında yok olup gitmişler. Sonunda Amerika'yı bekleyen gerçek de bu. İsrail ise tamamen bizde. Yunan'ı nasıl zamanında denize döktüysek sonunda İsrail'e tanklarla girecek olan da başkası değil, biz olacağız. İsrail tamamen bir Türk toprağı olacak ve zulüm de tamamen bitecek. Not: Sağcı değilim. Fakat olacakları şimdiden öngörebiliyor ve tahmin edebiliyorum. Ahanda buraya yazdım. Tarih: 15.06.2025

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serin hikâye yazmışsın "Adsız" kardeş.

      Yarın gel, bizim kıraathanede işe başla.

      Müşterilere çay dağıtırken anlatırsın hikâyelerini.

      Sil
    2. 23:33 Tarihi aç oku. Yenilmez denilenlerden kimler yenilmiş, zulmedenlerin sonu ne olmuş gör. Çok da geriye gitme. Yakın geçmişe bakman yeterli. Atatürk'ü okuman yeterli. Ne var ki tarihten bi haber insanlar ortaya herhangi argüman koymadan sadece dalga geçme eğilimindedirler. Bu da onların ne kadar cahil olduklarını ve birilerinin popülist politikalarının kurbanı olduklarını ispatlar niteliktedir.

      Sil
    3. Adsız 11:17'ye:

      Bu mu analiz:

      "İsrail tamamen bir Türk toprağı olacak ve zulüm de tamamen bitecek."

      Kıraathanelerdeki amcalar bile kahkahalarla gülüyor bu yazdıklarınıza.

      Siz önce "Necip Fazıl Kısakürek'in hayalleri"nden, "Mehmet Şevket Eygi'nin hayalleri"nden kendinizi kurtarmak için uğraşın. Kafanız çok bulanmış.

      Atatürk, "Sadabat Paktı"nı kurmak için niye bu kadar çok çalıştı? Onu anlamaya çabalayın. "Serin hikâyeler"inize sonra devam edersiniz.

      Siz, 2025 yılının ortasına geldik; hâlâ "işgal edelim" kafasındasınız.

      Atatürk ise; "işgali değil barışı sürekli hâle getirmeliyiz" amacı içindeydi, ömrü yetmedi.

      Sil
    4. Diplomasi yolları çözüm getirmediğinde ve bir gün savaş kaçınılmaz olduğunda artık barıştan söz etmek mümkün değildir. Çünkü barış ancak savaş bittikten sonra olur. Eğer savaş, destek ülkelere sıçrarsa ve Türkiye de bir şekilde savaşa dahil olursa, bu durumda nelerin olabileceği hususunda ben bir tahmin yaptım. Siz gırgırınızı geçin. Ömrümüz yeterse olacakları ve kaçınılmaz sonu hep beraber görürüz.

      Sil
  42. Hayatta hiçbirşeyi doğru analiz edemediğin gibi bunu da edemedin. İsrailin yeryüzündeki en büyük düşmanı ABD'dir. Çünkü yahudi Lobisi, ekonomik kriz tehdidiyle, ABD'yi şah damarından esir almışdır. ABD, bu tehditten kurtulmak için , İsraili cehennemin ortasına itmiştir. Bundan sonra İsrail, müslüman ülkelerin hedefi olacak ve yok olacaktır. Vaktiyle aynı şeyi 1. dünya savaşında Yunanistan'a yapmışlardı. Yunanistan'ı Anadoluyu işgal etmesi için İngiltere ve Fransa gazladı. Sonra biranda desteklerini çektiler Yunanistan savaşı kaybetti. Zafer bizim oldu. Aynı sonu İsrail yaşayacak.

    Gerçek bir dost, her zaman dostunu beladan uzak tutar, düşmanın ise senin her zaman belaya bulaşmanı ister. Böylece senden kurtulma amacına ulaşır.

    YanıtlaSil
  43. Hocam BOB tıkır tıkır işliyor. Lozanda lord cruson İsmet paşaya" bir gün bu verdiklerimizi tek tek alacağız demiş" inşallah böyle birşey olmaz. 5 ay önce devlet bahçeli birşeyler söylemişti" ilerde çok şey değişecek inşallah türkiye değişmez" çok manidar. Tehlike çok büyük

    YanıtlaSil
  44. Ankara ise, PKK elebaşı Öcalan üzerinden yürüyen "terörsüz Türkiye" süreci adı altında PKK terör örgütünün Suriye uzantısı olan PYD-YPG'yi resmen tanımaya doğru hızla ilerliyor. Türk hükümet yetkililerinin, Suriye'nin kuzeydoğusundan bahsederken PYD-YPG yerine, Amerikalıların koyduğu "temiz isim" olan "Suriye Demokratik Güçleri'ni" kullanmaya başlamaları kritik bir işaret. Öcalan'ın Kuzey Iraklı Kürt liderler Barzani ve Talabani'nin yanısıra, Suriye'de PYD-YPG'nin elebaşı Mazlum Abdi ile de görüşme isteği ise ikinci işaret.

    Nitekim, İran'da İsrail saldırılarından sadece saatler sonra, ülkedeki PKK uzantısı PJAK'ın da halka "Molla rejimine karşı isyan etme çağrısı" da tesadüf değil elbette.

    İran "halledildikten" sonra "sıranın" kime geleceğini tahmin etmek mümkün.

    YanıtlaSil
  45. Henüz kapımızı çalmadı savaş,
    Ateşi sarıyor hızla çevremizi,
    Var oluruz bir olabilirsek,
    Yok oluruz böyle gidersek.

    YanıtlaSil
  46. Sn.Hocam,
    Maalesef büyük Ortadoğu projesi (güçlü israil) tıkır tıkır işlemektedir. Bop’a destek vermeyen ve Saddam Hüseyin’e karşı yapıcı bir tutum alan Ecevit hükümetinin suni bir krizle nasıl sonlandırıldığını daha dün gibi hatırlıyoruz.Önce Saddam,sonra Mübarek,Kaddafi ve en son Esad ile devam eden süreçte şimdi sıra İran’a gelmiştir.Bu zaten 20 -25 yıldır herkesin bildiği bir şeydir.
    Yukarıda adı geçen liderler aynı zamanda Rusya’nın Ortadoğu ve Akdeniz’deki müttefikleriydi,fakat Rusya’nın desteğine rağmen bu ülkelerde sistem değişti.En son Ukrayna tuzağına düşen Rusya,hem Suriye hem de İran gibi iki önemli kaleden birini kaybetti,şimdi diğeri de gidecek.Bop projesindeki nihai amaç İsrail’in hayat sahasını sterilize etmek ve Rusya’yı kuşatarak çökertmektir.
    Türkiye’yi ilgilendiren konuya gelecek olursak,biz zaten Abd ‘nin önemli bir müttefiki olduğumuzdan Irak,Mısır,Libya,Suriye operasyonlarında nasıl destek verdiysek aynen devam edileceği aşikârdır. Önceki operasyonlardan ne kadar etkilendiysek İran konusunda da o kadar etkileniriz.Uzun vadede büyük bir ekonomik sorun çıkmayacaktır.
    Türk Milleti olarak zaten 15 yıldır milyonlarca sığınmacıyı,mülteciyi gayet güzel bakıyoruz aş,iş,eğitim,sağlık,güvenlik sağlıyoruz 3-5 milyon daha gelse çok farketmez diye düşünüyorum.Kısa vadede belirttiğiniz gibi akaryakıt fiyatları artabilir,piyasaya zam olarak yansıyabilir fakat bu saatten sonra çok da problem olmaz.Toplum olarak her türlü soruna karşı güçlü bir bağışıklık ve adaptasyon becerimiz var.Dünyanın hiçbir ülkesinde bizim kadar dirençli,güçlü bir toplum yoktur.Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde %10 enflasyon, %10 işsizlik olsun toplu intiharlar,ayaklanmalar olur,hükümetler düşer. Bizde bu tür konular bir avuç emekli hariç kimsenin sorunu değildir.
    Son olarak,şimdiden Haziran ayı enflasyonunun Mayıs ayından daha düşük açıklanması bile olasıdır.(%1,35-%1,55 arası)
    Saygılar,F.Gülşen

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı

Osmanlı'dan Devraldığımız Borçlar