Hocam, rezervlere Türkiye mahkemelerinin hesaplarında duran paralar da giriyor mu? Zaten Kemal Sunal'ın Davacı filmindeki gibi mahkemeler hala yıllarca sürüyor bir de Mahkeme hesaplarında vatandaşın çeşitli davalardan dolayı parası mapus kalıyor. Bu parayı sadece bankanın adliye şubesinden çekme şartı getirmişler bu iban eft, havale teknolojileri olan devirde. Hadi bizim görece az paramız var 350 bin tl civarı ve bir türlü A şehrinden uçağa binip B şehrine gidip bankanın adliye şubesinden parayı 20 küsür akraba adına çekmek nasip olmadı. Bizim gibi belki yüzbinlerce milyonlarca insan vardır mahkeme hesaplarında parası kalan. Niçin diğer akrabaların parayı alabilmek için vekil seçtiği benim iban hesabıma eft havale yapmazlar da illa ki başka şehirdeki mahkemenin adliye şubesindeki banka hesabından parayı çekme şartı getirmişler? Bu hesaplarda belki de yüzbinlerce vatandaşın toplamda milyarlarca tl parası atıl duruyor. Arada bu özellikle mega şehirlerdeki mahkeme hesaplarında toplamda devasa miktarlara ulaşabilen paraların borsaya, viopa , siyasi ortama ve haberlere göre borsalarda açığa satışa , rezerve girip çıkmadığını kim kontrol ediyor?
Yıldan yıla döviz mevduatı artmaya devam ediyor.Ancak son 1 yıldaki yüksek TL faizinin etkisiyle,TL vadeli mevduatların toplam mevduat içindeki payı artmış.Döviz mevduatları oransal olarak gerilemiş görünüyor.
Özet bilgi için teşekkürler hocam elinize sağlık. Sefalet endeksi konusunu biraz açabilir misiniz? Bir de toplam döviz mevduatınin toplam mevduata oranı demişsiniz ama toplam mevduat tabloda yok sanki. Saygılar
Kim ne derse desin Türkiye, onca sıkıntıya, afete ve krize rağmen kaya gibi sağlam temeller üzerine kurulmuş ekonomisiyle herkese güven ve huzur vermektedir. Başka ülkelerin yaşasa tarihten silineceği olaylar da ülkemiz rezerv rekorları kırmakta, enflasyon ve işsizlik düşmekte ve geleceğe umutla bakmaktadır. Bu da ancak başkan Erdoğan önderliğinde yeni ve güçlü Türkiye'de mümkün olmaktadır. Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum Mahfi Bey ama hak verdiğinizi umuyorum.
Sevgili kardeşim, önemli olan o olayları yaşamamak. Başka ülkeler o olayları yaşamıyor biz yaşıyor ve onları çözmeye uğraşıyorsak bizde yönetim sıkıntıları var demektir. Bir de bu tarafından bakın.
Mahfi Hocam. 2002 yılında dolar 1 lira 67 kurustu. Sonra 5 yıl geçmesine rağmen dolar 1 lira 13 kuruş seviyesine inmişti. Hatta hatırlarsanız o zamanlar medyada 1 dolar 1 lira olur mu diye konuşuyorlardı. Sonrası malum dolar 17 yıl sonra 40 liraya geldi. İçimden bir ses yine TLnin yeniden değerlenme sürecine gireceğine dair bir his var. Sizce bu mümkün mü hocam yani 5 yıl sonra dolar 30 liraya geriler mi?
2002'de enflasyon % 45'ti 2009'da % 6,3'e düşmüştü. Eğer enflasyon yine tek haneye düşerse dolar kuru da dediğiniz yere düşebilir. Ama bu mümkün görünmüyor çünkü o tarihlerde Türkiye rsikleri azaltıyordu bugün artırıyor.
Gayrimenkul (konut, işyeri, arsa ve arazi) bir servet unsurudur. Vergi üç farklı kaynaktan alınır: 1. Servet ve servetlerin transferi (emlak vergisi, değerli konut vergisi, veraset ve intikal vergisi), 2. Gelir (gelir vergisi, kurumlar vergisi), 3. İşlem (KDV, ÖTV, damga vergisi, harçlar.) Emlak vergisi servet vergilerinin tipik örneğidir. Burada kişiler sahip oldukları gayrimenkullerin(konut, arsa, arazi, işyeri) değeri üzerinden her yıl belirli oranda bir emlak vergisi öderler. Emlak vergisi belediye gelirleri arasındadır, dolayısıyla ödenen bu vergi ilgili belediyeye gider. Emlak vergisinin oranları şöyledir: Mesela Ankara’da oturan ve mesken olarak oturduğu konutun değeri 10.000.000 lira olan bir kişi, eğer muafiyet koşullarını taşımıyorsa, (10.000.000 x 0,002 =) 20.000 lira emlak vergisi ödeyecektir. Bu kişinin bir de Datça’da 6.000.000 lira değerinde yazlık konutu varsa onun için de (6.000.000 x 0,002 =) 12.000 lira emlak vergisi ödeyecektir (Datça, Muğla’ya bağlıd...
Çıkışı Ekonomik sistem olarak değerlendirildiğinde kapitalizm, dört üretim faktöründen üçüne göre biçim alabilen bir ekonomik sistem. Dört üretim faktörü; emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişim gücü olarak sayılıyor (bunların üretimden aldıkları paylar da sırasıyla; ücret, faiz, rant ve kâr olarak belirleniyor.) Emeğin kapitalizmi olmuyor. Emek, ekonomik sistemin yönetim ve yönlendirilmesinde başrole geçiyorsa o zaman sistemin adı sosyalizm (ya da derecesine göre sosyal demokrasi, komünizm) oluyor. Buna karşılık eğer toprak sahiplerinin üretim araçlarının mülkiyetine sahip olduğu tarım ağırlıklı bir sistem söz konusuysa tarım kapitalizmi, ticaret burjuvazisinin üretim araçlarının mülkiyetine sahip olduğu ticaret ağırlıklı bir sistem söz konusuysa ticaret kapitalizmi söz konusu oluyor.
Faiz, parasal ekonomiden de tek tanrılı dinlerden de çok daha önce ortaya çıktı. Antik dünyada çiftçiler başta buğday, arpa olmak üzere ürettikleri tarımsal ürünlerin eşkıyalar ya da hükümdarlar tarafından el konulmasından bıkmış usanmışlardı. Bu ürünleri çuvallara koyup tapınaklara emanet etmeye başladılar. Mallarını, ihtiyaç oluncaya kadar tapınaklara emanet etmelerinin onlara iki önemli avantajı oluyordu: (1) Tapınaklar tanrıların evi olarak kabul edilip kutsal sayıldığı için kimse içeri zorla girip bu mallara el koyamıyordu. (2) Tapınaklarda görevli rahipler dönemin en iyi yetişmiş, okuma yazma ve ölçü, hesap bilen kişileri olduğu için tapınağa getirilen tahılları tartıyor, ölçüyor ve kayda geçiyorlardı. Böylece tapınağa teslim edilen malın aynen geri alınmasında hiçbir tartışmaya yer kalmıyordu.
Koltuğun maliyeti,
YanıtlaSil👍
SilElinize sağlık.
YanıtlaSil🙏
SilHocam, rezervlere Türkiye mahkemelerinin hesaplarında duran paralar da giriyor mu? Zaten Kemal Sunal'ın Davacı filmindeki gibi mahkemeler hala yıllarca sürüyor bir de Mahkeme hesaplarında vatandaşın çeşitli davalardan dolayı parası mapus kalıyor. Bu parayı sadece bankanın adliye şubesinden çekme şartı getirmişler bu iban eft, havale teknolojileri olan devirde. Hadi bizim görece az paramız var 350 bin tl civarı ve bir türlü A şehrinden uçağa binip B şehrine gidip bankanın adliye şubesinden parayı 20 küsür akraba adına çekmek nasip olmadı. Bizim gibi belki yüzbinlerce milyonlarca insan vardır mahkeme hesaplarında parası kalan. Niçin diğer akrabaların parayı alabilmek için vekil seçtiği benim iban hesabıma eft havale yapmazlar da illa ki başka şehirdeki mahkemenin adliye şubesindeki banka hesabından parayı çekme şartı getirmişler? Bu hesaplarda belki de yüzbinlerce vatandaşın toplamda milyarlarca tl parası atıl duruyor. Arada bu özellikle mega şehirlerdeki mahkeme hesaplarında toplamda devasa miktarlara ulaşabilen paraların borsaya, viopa , siyasi ortama ve haberlere göre borsalarda açığa satışa , rezerve girip çıkmadığını kim kontrol ediyor?
YanıtlaSilRzervler döviz ve altın.
SilHocam malum enflasyon pek bi düştü illevelakin faiz çok yüksek kalıyor nedendir acep?
YanıtlaSilDüşen enflasyon gerçek enflasyon farklı olduğundan olabilir.
SilFazla düşürdüler enflasyonu gene çıkarabilirler.
SilHocam “Dolarizasyon” tablosundaki “Döviz Mevduatı/Toplam Mevduat” başlığı yanlış mı olmuş?
YanıtlaSilOrası biraz karışmış, düzelttim, teşekkürler.
SilYıldan yıla döviz mevduatı artmaya devam ediyor.Ancak son 1 yıldaki yüksek TL faizinin etkisiyle,TL vadeli mevduatların toplam mevduat içindeki payı artmış.Döviz mevduatları oransal olarak gerilemiş görünüyor.
YanıtlaSilDoğru. Carry trade.
SilÖzet bilgi için teşekkürler hocam elinize sağlık. Sefalet endeksi konusunu biraz açabilir misiniz? Bir de toplam döviz mevduatınin toplam mevduata oranı demişsiniz ama toplam mevduat tabloda yok sanki. Saygılar
YanıtlaSilSefalet endeksi hakkındaki yazınızı buldum hocam. Okumak isteyenler için https://www.mahfiegilmez.com/2018/06/sefalet-endeksi-ve-turkiye.html?m=1
YanıtlaSilBir de bu yazım var:
Silhttps://www.mahfiegilmez.com/2022/08/sefalet-endeksinde-son-durum.html
Tek adam rejiminin sonuçlarıni net olarak fark ediyoruz hocam. Verdik yetkiyi gördük etkiyi. Selamlar
SilKim ne derse desin Türkiye, onca sıkıntıya, afete ve krize rağmen kaya gibi sağlam temeller üzerine kurulmuş ekonomisiyle herkese güven ve huzur vermektedir. Başka ülkelerin yaşasa tarihten silineceği olaylar da ülkemiz rezerv rekorları kırmakta, enflasyon ve işsizlik düşmekte ve geleceğe umutla bakmaktadır. Bu da ancak başkan Erdoğan önderliğinde yeni ve güçlü Türkiye'de mümkün olmaktadır. Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum Mahfi Bey ama hak verdiğinizi umuyorum.
YanıtlaSilSevgili kardeşim, önemli olan o olayları yaşamamak. Başka ülkeler o olayları yaşamıyor biz yaşıyor ve onları çözmeye uğraşıyorsak bizde yönetim sıkıntıları var demektir. Bir de bu tarafından bakın.
SilSevr antlaşması şu an yaşadığımızdan daha insaflı olabilir.
SilMahfi Hocam. 2002 yılında dolar 1 lira 67 kurustu. Sonra 5 yıl geçmesine rağmen dolar 1 lira 13 kuruş seviyesine inmişti. Hatta hatırlarsanız o zamanlar medyada 1 dolar 1 lira olur mu diye konuşuyorlardı. Sonrası malum dolar 17 yıl sonra 40 liraya geldi. İçimden bir ses yine TLnin yeniden değerlenme sürecine gireceğine dair bir his var. Sizce bu mümkün mü hocam yani 5 yıl sonra dolar 30 liraya geriler mi?
Sil2002'de enflasyon % 45'ti 2009'da % 6,3'e düşmüştü. Eğer enflasyon yine tek haneye düşerse dolar kuru da dediğiniz yere düşebilir. Ama bu mümkün görünmüyor çünkü o tarihlerde Türkiye rsikleri azaltıyordu bugün artırıyor.
SilHocam elinize sağlık, şuan CDS' nin 2017 öncesi seviyesinin altına düşmesi bana şaşırtıcı geliyor
YanıtlaSilŞu an carry trade ile döviz girdiği için düşük.
SilHarika bilgiler . Teşekkurler
YanıtlaSil🙏
SilToplu değerlendirme sağlayan bilgilendirmeniz için teşekkürler
YanıtlaSilBankaya 100 tl borç varken cebinde 50 tl si olan gibiyiz
YanıtlaSil