Yapay Zekâ İşimizi Elimizden Alacak mı?

Yapay zekânın hemen her alana girmesi ve pek çok konuda insan becerilerinden ötesini yapabilmesi mavi yakalılar olarak adlandırılan kol emeğine dayalı çalışanlarla beyaz yakalılar olarak adlandırılan zihin emeğine dayalı çalışanlar arasında işlerini kaybetme endişesi yaratıyor. Bu durum çalışanlarla sınırlı kalmıyor, öğrenciler arasında da mezun olunca iş bulamama endişesi giderek büyüyor. Çalışanlar, serbest meslek sahipleri ve öğrenciler işlerine yaradığı sürece saygı duysalar da sonrasında kendilerine rakip gördükleri için yapay zekâya karşı husumet beslemeye yöneliyorlar.  

Bu eğilim yeni değil, geçmişte de birkaç kez yaşandı. En bilinenlerinden birisi Ludizm diye adlandırılan bir olgu. Sanayi devrimiyle birlikte buharla çalışan ve kol emeğine dayalı üretime göre kat kat daha hızlı üretim yapılmasını sağlayan tekstil makineleri devreye sokulunca işçiler, makinelerin kendilerinin yerini alacağı korkusuna kapıldılar. 19’uncu yüzyılın başlarında İngiltere’de işçiler ayaklanarak tekstil makinelerini kırmaya, tahrip etmeye yöneldiler. Bu ayaklanmaya onları iten iki önemli gelişme vardı: (1) Makinelerin kendilerini işsiz bırakacağı konusundaki korkuları. (2) 1799’da yürürlüğe giren ve işçilerin sendikalar kurarak örgütlenmesini engellemeyi hedefleyen Birleşme Yasası (1799 – 1800 Combination Act.)

İngiltere’de ortaya çıkan teknolojik gelişmeye başkaldırı niteliğindeki bu olayın dayanağı genç bir tekstil işçisi olan Ned Ludd’in 1799 yılında bir örgü makinesini kırarak ortaya koyduğu başkaldırıdan esinlendiği için bu tepki Ludizm olarak anılır oldu. Bugün Ludizm; teknolojik gelişmelerin özellikle emeğe olan gereksinimi düşürmesine karşı çıkış anlamında kullanılıyor.   

Günümüz dünyasında önce Endüstri 4.0 ile başlayan ve kol emeğine olan gereksinimi neredeyse sıfırlayan buluşlar ve ardından da yapay zekâ ile ortaya çıkan hem kol hem de zihin emeğine gereksinimi oldukça azaltan gelişmeler sanayi devriminin yarattığından çok daha etkili olacak gibi görünüyor. Yapay zekâ, şimdiden pek çok görevi, özellikle de zihin emeği alanında, insanların elinden almaya başladı. Özellikle zihin emeği alanında öğretmenlikten muhasebeciliğe, danışmanlıktan avukatlığa kadar pek çok meslek ileride yok olmaya mahkûm kabul ediliyor. Ben öyle düşünmüyorum. Bu meslekler yapı değiştirecek, yapay zekâdan yararlanarak yürüyecek ama yok olmayacak.

Bir cinayet, katil ve ceza sistemini düşünelim. Ortada bir cinayet varsa bunu aydınlatacak bazı araştırmalara gereksinim vardır. Her şeyden önce olay yeri incelemesi ve değerlendirmesi yapmak gerekir. Sonra polisin bu incelemelerden yararlanarak katilin peşine düşüp onu yakalaması, savcıya teslim etmesi gerekir. Savcının olayı inceleyip, bağlantıları kurarak iddianamesini hazırlayıp mahkemeye sunması, hâkimin iddianameyi okuyup, avukatı da dinledikten ve gerekirse bilirkişi görüşü aldıktan sonra yasaya uygun olarak suçu tanımlaması ve cezayı vermesi gerekir. Bu çerçeve içinde kalırsak bunlardan ne kadarı ve hangi ölçüler içinde yapay zekâ aracılığıyla çözümlenebilir? Kanımca mevcut veriler, bulgular vb. yüklendikten sonra yapay zekâ yardımıyla olay çok daha objektif biçimde çözülerek sonuca ulaştırılabilir. Buna karşılık hala polise, savcıya, avukata ve hâkime gereksinim devam eder. Yapay zekâ, polisin, savcının ve hâkimin yerine geçemez ama onların bu tür sorunları daha hızlı ve objektif olarak çözerek sonuca ulaşmasına yardımcı olabilir.

Bunun da sınırı yapay zekânın kullanacağı veri ve bilgi birikiminin ne kadar objektif olduğuna bağlıdır. İnsanoğlu, kendisini ve hemcinslerini yanıltma, algı saptırması yaparak başka şekilde düşünmeye itme konusundaki becerisini bu alanda da gösterirse yapay zekânın da yanlış sonuçlara varması söz konusu olabilir. Bununla birlikte benzer konularda farklı bilgiler girilmesi halinde yapay zekânın bir süre sonra onların arasından yanlışları ayıklayarak objektif sonuçlara varması önlenemeyecektir.   

Özetle, yapay zekâ, tıpkı tekstil üretimine tekstil makinelerinin girmesinde olduğu gibi, işimizi elimizden almayacak ama işimizi bugünkünden farklı ve daha nitelikli biçimde yapmamıza yol açacak bir gelişme olarak karşımızda duruyor. Tekstil mekinelerinin devreye girmesi üretimin standartlaşmasına, hızlanmasına ve ucuzlamasına yol açtı. Yapay zekâ da özellikle sosyal yaşamda, hukuksal kararlarda, ekonomi politikası oluşturmada, eğitimde iyi yolda kullanılırsa olumlu sonuçlar vereceğini düşünüyorum. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İkinci Varlık Vergisi Faciasına Doğru

Kapitalizm

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı