2026 Tahminleri
2025 yılında dünya GSYH’sinin 117,2
trilyon dolar olacağı tahmin ediliyor. 2026 yılı için tahmin edilen tutar; 124
trilyon dolar. Dünya ticaret hacminin 2026 yılında yüzde 2,8 büyümesi
bekleniyor. Bu oran 2025 yılı için yapılan yüzde 2,4’lük tahmine göre daha
iyimser bir beklentiye işaret ediyor. Buna karşılık ABD’nin özellikle gümrük
vergisi tarifelerini kullanarak bu beklentileri bozması olasılığı da söz konusu
olabilir.
Aşağıdaki tablo dört temel makroekonomik göstergesini ele alarak ABD, Euro Bölgesi, Çin, Arjantin ve Türkiye açısından 2026 yılına ilişkin tahminlerini gösteriyor (kaynaklar: IMF, WEO Database December 2025, OVP 2026 – 2028 ve OECD Global Report December 2025):
Bu tablodan da bazı önemli ipuçları
çıkıyor: (1) Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD 2026’da potansiyel
büyümesinin (yüzde 2,5 kabul ediliyor) altında büyüyecek ama resesyona
girmeyecek gibi görünüyor. IMF, ABD büyümesi konusunda OECD’ye göre daha
iyimser duruyor. Buna karşılık Euro bölgesi, eğer bu tahminler gerçekleşirse
resesyonun eşiğinde bulunuyor. Gelişmelere göre iki tarafa da devrilebilecek
bir ağaç gibi. Eğer bu tahminler gerçekleşirse dünyanın en büyük ikinci ekonomisi
konumundaki Çin, alışılagelmiş büyüme oranlarının yarısına razı olacak gibi
görünüyor. Arjantin’in, enflasyonu düşürmek için uyguladığı parasal ve mali
önlemler ve özellikle kamu harcamalarını kısıtlayıcı düzenlemelere karşın ekonomisinin
yüzde 4 dolayında büyümesi bekleniyor ki bu önemli bir başarı olacak. Türkiye
için tahminler potansiyel büyüme oranının (yüzde 4,9 olarak tahmin ediliyor)
altında kalacağını ortaya koyuyor. (2) İşsizlik oranlarının ABD açısından doğal
işsizlik oranının (ABD için bu oran yüzde 4,5) altında kalmaya devam edeceği
tahmin ediliyor. Euro Bölgesi için işsizlik oranları nispeten yüksek düzeyde
olacak. Çin açısından yüzde 5,1 olarak tahmin edilen işsizlik oranları, nüfusu
dikkate alınca normal görünüyor. Arjantin’in, kamu harcamalarını kısma yolunda
aldığı sert önlemlere, bu yaklaşımın yol açtığı işten çıkarmalara karşın
işsizlik oranını düşüreceği tahmin ediliyor. Bu gerçekleşirse bu da önemli bir
başarı olarak kabul edilmeli. Türkiye’nin, yüksek sayılacak işsizlik oranı
düzeyinde devam edeceği tahmin ediliyor. Türkiye’de geniş işsizlik oranının
yüzde 30’a yakın olması aslında buraya alınan oranın gerçeği tam olarak
yansıtmadığının da bir göstergesi olarak kabul edilmeli. (3) Ekonomilerin
çeşitli sıkıntılar içinde olması enflasyonun düşük kalmasına yol açıyor. IMF
tahminlerine bakıldığında, ABD’nin enflasyonda yüzde 1,8 oranıyla Fed’in yüzde 2’lik
zımni hedefinin de altına geleceği bekleniyor. Buna karşılık OECD, ABD’nin
işsizlik oranının yüzde 3 dolayında oluşacağını tahmin ediyor. İkisin arasında
bir tahmin (yüzde 2,5 gibi) daha gerçekçi tahmin olabilir. Euro Bölgesinde
enflasyon yüzde 2’nin altında, Çin neredeyse deflasyona girecek gibi görünüyor.
Burada dikkati çeken iki ülke var: Arjantin, eğer IMF tahminleri gerçekleşirse
enflasyonu 2026 sonunda yüzde 10’a düşürecek. 2024 Nisan ayında enflasyonun
yüzde 292,2 olduğu dikkate alınırsa bu büyük bir başarı olacak. Buna karşılık
aşağı yukarı aynı tarihlerde enflasyonla mücadeleye girişen Türkiye’de
enflasyon 2026 sonunda hala yüzde 20’nin üzerinde kalacak gibi görünüyor. (4)
Tabloya aldığımız üç ülke cariiyor, Çin ve Euro Bölgesi de fazla veriyor. Tahminlere
göre ABD’nin cari açığı yüzde 3’ün üzerinde kalmaya devam edecek. Arjantin
yüzde 1 dolayında cari açık verirken Türkiye’nin cari açığının IMF’ye göre 2024
yılındaki düzeyde devam etmesi, OECD’ye göre ise yüzde 3’ün üzerine çıkması
bekleniyor. 2026 yılında Euro Bölgesi ve çin cari fazla vermeye devam edecek.
Gelişmiş ülkeler, ekonomide geçmiş
dönemlere göre bir yavaşlama olması beklenen 2026 yılına pek çok sıkıntıya karşılık
başta yapay zekâ olmak üzere birçok alanda da yeni gelişmelere, buluşlara bağlı
gelişen umutlarla giriyor. Gelişmekte olan ülkeler 2025 yılında olduğu gibi
2026 yılında da gelişmiş ülkelere göre daha az sorunlu olacak gibi görünüyor. Türkiye,
2025 yılını, düşük gelirlilerin sorunlarını artırma pahasına ekonomide bazı
düzeltmeler yaparak geçirdi. 2026 yılı için açıklanan ve açlık sınırının
altında kalan asgari ücret, başta enflasyon olmak üzere, ekonomik sorunların yine
düşük gelirlilerin sırtından çözülme çabasına devam edileceğini gösteriyor. Bu
durumda 2026 yılı yine yüksek gelir grupları için sorunsuz, düşük gelir
grupları için çok sıkıntılı geçecek bir yıl olacak.
İthal ettiğin ürünü, ithal ettiğin ülkenin para birimi ile satışa sunulmasını sağladığın anda iktisadi problemin % 30 u ortadan kalkar.
YanıtlaSilYürütmeye devredilen Yasama ve Yargı yetkisi ortadan kalktığında iktisadi ve sosyal problemin %50 si ortadan kalkar.
ÖTV ortadan kalkmadan iktisadi delirium ve uygunsuz şizofrenik tarif bitmez.
Sizin de ısrarla üzerinde durduğunuz yapısal problemdir aslında bütün bu absurdlükler.
Frankeştayn Ekonomi !
TOKİ yarım milyon konut kampanyası başlattı bu onlarca milyar dolarlık yatırım demek sırf bu kampanya bile ulke eko omisinde doping etkisi yapacak diye düşünüyorum.
YanıtlaSilHocam 2026da daha büyük bedeller ödemeye hazırmıyız?
YanıtlaSilİnsanoğlu kendini güvende ve rahat hissettiğinde daha fazla tüketmeye ve üremeye girişiyor. Belki de Dünyanın ve ülkemizin siyasi ve ekonomik anlamda sıkıntıya girmesi daha hayırlıdır.
YanıtlaSilYazınız için çok teşekkür ederim. Bu vesile ile yeni yılınızı kutlarım.
YanıtlaSil