Tarhuncu Ahmet Paşa'nın Bütçesi

IV. Mehmed (Avcı Mehmed) 1648 yılında, henüz altı yaşındayken, Osmanlı tahtına çıktığında, Hazine’nin finansal açıkları sürekli artış halindeydi. 1652 yılında IV. Mehmed’in annesi Valide Turhan Sultan’ın takdiriyle sadrazamlığa Tarhuncu Ahmet Paşa getirildi. Paşa, işbaşına gelir gelmez, giderleri azaltmaya ve mali işleri yoluna koymaya girişti. Padişaha (asıl olarak Valide Turhan Sultan’a), gelirlerin yetersizliği ve yönetimin düzensizliğine ilişkin bir rapor sundu. Bu rapor üzerine IV. Mehmed, Tersanede bir divan topladı. Sadrazam Tarhuncu Ahmet Paşa, hazırladığı raporu divanda okudu. Bu rapor, önceki yılın gerçekleşmelerini ortaya koymanın yanı sıra, geleceğe ilişkin tahminleri de içeriyordu. Dolayısıyla bugünkü anlamda Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk bütçesi olarak kabul edilebilir[1].

Tarhuncu layihası[2] adıyla tarihe geçmiş bulunan bu bütçeye göre Osmanlı’nın 1652 yılında başlayan hesabında gelirler 5,329 yük, giderler 6,872 yük olarak belirlenmiş ve açığın yaklaşık olarak 1.600 yük dolayında olacağı tahmin edilmişti[3]. Doğrudan İç Hazine’ye[4] giren gelirlerle, tahsil edildiği yerde harcanan gelirler bu hesaplara eklenmemişti. Tarhuncu Ahmet Paşa, genel rakamların yanı sıra, Hazine’ye giren gelirlerin ayrıntısını ve nerelere harcandığını tek tek sunduktan sonra açığı düşürmek için büyük tartışmalara yol açan kararlar aldırmış, saray giderlerini de kapsamak üzere kamu giderlerinde önemli kısıntılar yaptırmış, ulufeleri kaldırtmıştı. Bununla da yetinmeyerek haksız kazanç sağlayanların mallarına el koydurup Hazine’ye gelir yazılmasını sağlamaya girişmişti. 

Tarhuncu Ahmet Paşa’nın, önceki Sadrazamların, giderleri kısarak, padişahın ve yakınlarının tepkisini almaktansa, geleceğe ilişkin bir takım devlet gelirlerini iskontolu bedelle önceden satıp, ilgili yılın açığını kapattıklarını bilmemesi olanaksız. Kendisi de böyle yapabilir ve rahat bir sadrazamlık yaşayabilirdi. Öyle yapmadığı anlaşılıyor. Geleceği harcayarak bir devletin varlığını sonsuza dek sürdüremeyeceğini görmüş ve çözüm aramaya girişmiş.

Haksız yere edindikleri mallarına el konulanlar, ulufeleri kesilenler, kamu giderlerinin kısılması nedeniyle kazançları azalanlar, saray giderlerini kendi çıkarlarına yönlendiremeyeceklerini anlayanlar faaliyete geçmekte gecikmemişler. IV. Mehmed’e, Tarhuncu’nun, padişah aleyhinde faaliyetlerde bulunduğunu söylemişler. Ve bir ay kadar sonra Tarhuncu Ahmet Paşa boğdurulmuş.

1651 yılı bütçe açığının, toplam bütçe giderlerine oranı yüzde 30 olarak hesaplanmış. Tarhuncu Ahmet Paşa’nın hazırladığı 1652 yılı Osmanlı bütçesi uygulanabilmiş olsaydı bütçe açığının, toplam bütçe giderlerine oranı yüzde 20 dolayına düşecekti.

Tarhuncu Ahmet Paşa’nın boğdurulmasından bu yana neredeyse 370 yıl geçmiş. Bütçe açığına bir de cari açık eklemiş durumdayız. Her iki açığa bakıp da kendisini boğulur gibi hissedenleri saymazsak, adam boğmaktan vazgeçtiğimiz anlaşılıyor. Ya da açıkla uğraşmaktan.  

Not: Bu yazı ilk kez 17 Ekim 1999 yılında Radikal Gazetesinde “Tarhuncu’nun Bütçesi” başlığıyla yayınlandı. Bu kez bazı düzeltmeler yapıldı.



[1] Osmanlı imparatorluğunda bugünkü anlamda ilk bütçenin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmiyor. Osmanlı’nın ilk bütçeleri, geçmişe ilişkin hesapları gösterdiği için, bütçeden çok “kesin hesap cetveli” işlevi gören belgeler olarak kabul edilebilir.    
[2] Layiha: Tasarı, görüş dile getiren yazı.
[3] 1 yük 2 kese akçe etmektedir ve değeri 40.000 ile 100.000 akçe arasında değişmektedir.
[4] İç Hazine: Osmanlı’da Padişah’ın özel hazinesidir.

Yorumlar

  1. Adil olmak, ülkeme bir çivi de ben çakayım da bir faydam olsun demek ve sonuç hain ilan edilmek. Bu millete oynanan oyun hep aynı. Bilgilendirme icin tesekkurler hocam.

    YanıtlaSil
  2. İnsana “aaaah ahh” çektiren bir yazı. Teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
  3. Sayın Hocam
    Konuyla da alakalı bir haber. Türkiye'nin son 3 ayda fahiş miktarda altın rezervi kaybettiğinden bahsediliyor.
    Bu konuda görüşünüz nedir teyit edebilir misiniz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye, cari açığı finanse edecek kaynak bulmakta zorlandıkça açığı, rezervlerinden kullanarak finanse ediyor. Sadece altın değil döviz rezervimiz de düştü.

      Sil
    2. Meseleyi yine islam-antiislam noktasına getiren arkadaşları tebrik ediyorum.
      Böyle devam edin arkadaşlar. Bu haliniz Avrupa Orta Çag'dan bugünkü haline gelirken bizim neden yüzyıllardır yerimizde saydığımızı gayet güzel ifade ediyor.

      Sil
  4. Ortadoğu toplumları işte bu yüzden yerinde sayar. Bugün bile harcamayı kısın demek vatan hainliği ise, ülkemde yüzyıllardır değişen birşey yok demek ki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ortadogu islam coplugunde hic bir sey olmaz!

      islamiyetin girdigi her yer atom bombasi dusmus gibidir.

      islamiyeti hic sevmiyorum. Gerilik bagnazlik sefalet siddet kadin dusmanligi ne varsa islamda var. Matbaa nasil hristiyanligi bitirdiyse internette islami bitiriyor

      Sil
    2. Huzur Islamdaysa huzurlu islam ve huzurlu yasayan muslumanlar nerede?
      Yasam sorgulanmadan kendimizi sorgulamadan hic bir yere varamayiz kardeslerim!
      Bugun Musluman olup yasami baska yerlerde arayan musluman olup da Hristiyan laik ateist cogunluklarin oldugu gitmek icin olumu goze alanlar var.

      Ben hic gormedim tir yolcugu yapip da suudi sinirinda yakalananlar.

      Bakiniz burda bir gercegi sunmali insan
      Gecen Gazetede okudum Turkiyede Muhalif ve sol kimligi ile nam salmis bir muzik grubunun uyeleri Fransaya iltica etmis. Bu kisilere sormak lazim Muzigin ve sosyalizmin oldugu Kubaya degil de neden emperyalist Fransaya iltica ettigini gercekten cok sormak isterdim.

      Ayni sey muslumanlar icin de gecerlidir
      Bakiniz 12 eylul doneminde bir cok sol goruslu muhalif Avrupaya iltica ediyordu. O donem Avrupa dogu ve batiydi. Bu kisiler hep ama hep topyekun Batiyi tercih ediyorlardi acaba neden=???
      Neden Cekoslavaya degil de Avusturya? Neden Dogu Almanya degil de Bati Almanyaya gidiyorlardi yasamak iltica etmek yeni bir hayata baslamak icin? acaba neden? Bu kisiler degil miydi emperyalistlere karsi olan! Bu kisiler degil miydi sosyalist yonetim isteyen

      Bugun muslumanlarin durumuda tam da budur

      Iste bunu sorgulamak lazim sormak lazim. Butun bunlari sorgulamadan hic bir ilerleme kaydedilemez. Her sey agizlarda pelesenk olmus sol ve ya islami soylemlerle kalir.
      "Emperyalistlerin isi gucu oyunu!" ABD ABnin bizim uzerimizdeki oyunu! Gavur icadi seytan isi! Burjuva isi icadi!!!

      Iste kendimizi sorgulamadigimiz zaman ayni yerde kaliriz

      Son olarak bir tiryakiyim. Dusmanim falan yok! Illa bir dusman ariyorsam sayet o da kendim baskasi degil! Cunku hergun kendimi zehirliyorum. Bilmem anlatabildim mi?

      Sil
    3. Nesiller gelir gecer burada bu problemler bitmez.akilsizlik,asiri para hirsi(iyi isler yapip tum dunyanin yararina isler yapip kazanmak yerine)bizi batirir.biraz kredi bulup cikar yine batariz.

      Sil
    4. burda bir sürü kişi islam hakkında yorum yazmış, , ,
      kendi gelenek ve göreneklerini bırakmadan islam olduğunu söyleyenler, elbette saltanatı da 6 yaşındaki çocuğun padişah olması da padişahlığıda islama mal edebilir.
      İslam toprakları dediğimiz yerlerde, kendi dikta yönetimleri dikte ederek gelişmiş ve laik batı toplumlarının zihniyet harmanından geçen de mevcut orta doğu yönetimlerini de islami görebilirler. ancak maalesef bunların hiç biri islam değil.
      diktatörler bütün yaptıklarını dün ve bugün islam adını meşrulaştırmaya çalıştığı gibi, devrim yaptığını ve türk inkılabı (hepsi ithal,nasıl türk oluyorsa) dediği şeyleri de millette özgür aldı altında kendi diktatörlüğü içindir. Sol ile yönetilen devletlerde bile kendi diktasını, emperyalizm karşıtı şeklinde kullanarak diktatörlüğünü sürdürmüşlerdir.
      unutmayın islam olmasaydı, Talas savaşıyla berbaber çinliler türkleri yok etmişti.

      Sil
    5. uygur turkleri binlerce yildir direniyor Cine karsi. Ne bugun ne de musluman olmadan once baski bitmedi Uygur Turklerine, Cinliler tarafindan. Ne cinli oldular ne de arapci.Ustelik o kadar soykirima karsi dunya kamuoyunda ne sesleri var ne sedalari. Ama varliklari devam ediyor topraklarini ve benliklerini mudafaa ediyorlar.Yurtlarini terk etmiyorlar bile binlerce yildir ustelik..
      Dolayisiyla " islam olmasaydı, Talas savaşıyla berbaber çinliler türkleri yok etmişti"
      Argumani ici bos bir arguman. Ici bos oldugu kadar Turk toresine ve tarihine guvenmeyen onu bilmeyen hatta bana kalirsa kucumseyen bir arguman. Iyi ki araplar varmis da bizi kurtarmis...Eyyyy biz binlerce yil cinlilerle yasadik cinlilere sed ettirdik de kendimizi yok ettirmedik.
      Arapciliga devam.Rastgele

      Sil
    6. Adsız17 Eylül 2018 17:22,
      Eğer Çinliler Uygurları binlerce yıldır yok etmedilerse bunun sebebi Türk kültürünün gücü değil, Çinlilerin buna ihtiyaç duymamasıdır. 1,4 milyarlık Çin halkı 35-40 milyonluk Uygur ulusunu ortadan kaldırmak isteseydi onlara kimse engel olamazdı. Allah Uygur kardeşlerimizi Çin devletinin şerrinden korusun!

      Sil
    7. Adsız18 Eylül 2018 00:35

      Uygur Turkleri binlerce yildir zulum soykirim ve baski altinda. Zaten mevcut hal ve durum Cin devletinin uygurlari yok etmesi yonunde. Uygurlarin bulundugu topraklar daraltilmakta Cin devleti bu topraklari kendi tarihsel topragi oldugunu iddia etmektedir. Dahasi Uygurlarin yasadigi alana Han Cinlilerini yerlestirerek orada zaten yapmis oldugu binlerce yildir surdurmus oldugu etnik temizlige demografik degisim getirmektedir.
      Uygur Halkinin derin bilgi kulturu ise kendi benliklerine saplanmistir. Binlerce yildir Cinlilesmemelerinde bunun etksii buyuktur. Bu olsa olsa derin tarihsellige dayanan Kadin Turk kulturnun eseridir. Cin devletinin ne binlerce yil once ne de bugun bunun basaramasinin daki etken budur.
      Dahasi Tam anlamiyla yok edememeisinin yakin gunumuzdeki diger sebebi ise uygur halkin ozellikle de diasporadaki uygurlarin dunya kamuoyundaki baskisidir. Ozellikle batili devletler uzerindeki baskisi Cinin daha da ileri gitmesine engel teskil etmektedir.

      Bildigimiz 1997 ve 2011deki soykirim denemeleri ki bana kalirsa soykirimdir. Ters tepmistir.Uygur halki bugun dunyada en cok baski altinda kalan sayilari milyonlari bulan en buyuk toplumdur.

      Uygur halki derin ve kadim bir kulturdur. Binlerce yildir ne topraklarini ne kulturlerini ne de benliklerini terk etmis mevcut buldugu cografyanin asli unsurudur. Bu vesile ile Bunda Kadim Kulturlerinin etkisi yadsinamaz.

      Sil
    8. Değerli Adsız18 Eylül 2018 09:03,
      Yeryüzünde soykırımdan koruyan kültür diye bir şey yoktur. Asimilasyondan koruyan kültür diye bir şey de yoktur. Eğer olsaydı bir Türk kabilesi olan Bulgarlar, kendi adlarıyla anılan ülkede asimile olup Slavlaşmazlardı. Aynı şey Hazarlar, Avarlar, Göktürkler, Hunlar ve başka halklar arasında eriyip yok olmuş diğer Türk kabileleri için de geçerlidir. Veya istersen Yahudileri ele alalım. Naziler onları Alman topraklarında istemiyorlardı ve buna yönelik politikalar uyguladılar. Sonucu biliyoruz: Kaçabilenler kaçtı, kaçamayanlar da -ki sayılarının 6 milyon kadar olduğu söyleniyor-katledildiler. Ya da Kuzey Kafkasyalılar; Çarlık Rusya'sı onların topraklarını istiyordu. Dik kafalı oldukları ve isyan çıkarma potansiyeline sahip oldukları içinse yerli halkın orada kalmasına müsade yoktu. Böylece 19.yüzyıl boyunca 500 bin ila 1 milyon arasında K. Kafkasyalı katledildi, bir o kadarı da Osmanlı topraklarına sürüldü. Hülasa, devlet dediğimiz organizma kendi çıkarından başka hiç bir şey düşünmeyen bir yapıdır. Bunun Türk, Norveç ya da Çin devleti olması; demokrasiyle ve ya monarşiyle yönetilmesi de bir şeyi değiştirmiyor. Çinlilerin Uygurları, henüz bir Uygur diasporası veya dünya kamuoyunun ortalarda olmadığı karanlık çağlarda yeryüzünden silmemiş/silememiş olmalarının nedenlerini orada kurulu olan binlerce yıllık devlet organizasyonunun tercihlerinde aramak gerekir. Böyle yapmak, Uygurları küçümsemek veya Tük kültürünü hafife almak değildir. Gel, Uygurların hala var olmalarının sebebinin Çin devletinin tercihi; kültürel olarak asimile olmamalarının sebebinin de İslam’ın gücü olduğu konusunda seninle anlaşalım. Din faktörünü yabana atma. Çünkü Yahudilerin 2 bin yıla yakın bir süre boyunca Avrupa’da var olabilmelerinin yegane sebebi dindir. Bir zamanlar Uygurların çağdaşı olup da bu gün geriye adlarından başka bir şeyleri kalmamış olan –bazılarının adını yukarıda saydığım- imparatorluk sahibi Türk topluluklarıyla Uygurlar arasındaki fark İslam dini olmalıdır. Yoksa Budist ya da Konfüçyanist bir Uygur ulusu muhtemelen asimilasyona bu kadar dayanamazdı. Saygılarımla…

      Sil
    9. Umuyorum ki ezilen dünya halkları faşist devletlerin zulmünden kurtulacaktır. Uygur Türklerine destek olmalıyız. Kürt halkı da faşist devletlerin tahakkümünden teker teker kurtuluyor. Darısı tüm ezilen dünyaya.

      Sil
  5. Tarhuncu islamiyet yuzunden islami anlayis kultur yuzunden olduruldu,
    Islamiyette satafat vardir luks kitch olma abarti ve yolsuzluk vardir.
    Islamiyette siddet vardir bogma kafa kesme adam asma vardir.

    Bu iki bilgiden yola cikarak
    Tarhuncu, luksu satafati yolsuzlugu onlemeye calismis
    ve islami anlayisa ters dustugu icin islami anlayis geregi bogdurulmustur.

    Iste Islam hukuku bu! Islam kulturu bu! Gercek islam bu!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarda anlattiklarin osmanlida vardir islamiyette yoktur. İnsallah bu dunyada öğrenirsin gercek islami ve hukukunu. Ahirette zaten ogrenicez.

      Sil
    2. Bu Saydıkların İslamiyette olsaydı şu an yeryüzünde yahudi hrıstiyan milleti ve en önemlisi de senin gibiler kalmazdı.

      Sil
    3. 11.38 Benim gibiler??sade yalin abartisiz oldugu icin mi kalmazdi yoksa fikrini soyledigi icin mi? Zaten Kuranda bir suru ayet var kafirlere hristiyan ve yahudilere karsi. Zaten yok ediyorsunuz. sanirim Madimakta oldurenler hristiynadi

      11.12 Osmanlida var Islamiyette yok. Biz Osmanli Torunuyuz Gercek islam bu degil:) Osmanli Serri hukukun oldugu Hilafetin halifelik makaminin temsilini elinde bulunduran bir yonetimdi. Dahasi Imparatorluklar devrinde her imparataorluk bir dinin temsilcisiydi. Osmanlida Islamin temsilcisi hamisiydi. Cunku millet ulus devrinden once toplumlar ve ulkeler din uzerinden tanimalnir ele alinirdi.
      Ahiret mahiret cennet cehennem yok. Hepsi birer masal arap masallari.Benim bu masallara haracayacak inanacak zamanim yok. Bilim varken arap masallari benden uzak olsun. Icinde hep kan gozyasi siddet kafa kesme var ates var yanma yakma var.


      Sil
    4. Dogru Osmanli da vardi. Yeni Osmanli olma gayretindeki Turkiyede de devam ediyor. Baksana 400 milyon dolara yeni ucak aldi adam. Ayrani yok icmeye, tahtirevanla gider … Bakalim yeni lale devri nasil bitecek. Nikolay Cavusesku cehennemde yalniz kalmis yanina arkadas istiyormus.

      Sil
    5. bu saydiklarim islamda oldugu icin muslumanlar "gavur" "ateist" dediginiz ulkelere gidiyor.

      Hadi bunu birakalim. Siz hic islam ulkesinde muslumanlarin cogunluk oldugu yerde hristiyanlarin yahudilerin rahat yasadigina kitleler halinda ozgurce yasadigina tanik oldunuz mu? islam ulkelerinde hristiyan ateist yahudi yok be. bir ateistin ben inanmiyorum dedigine tanik olabilir misiniz musluman ulkelerinde.Islam ulkelerinde siradan bir muslumana rahat yok. Kadina rahat yok. Kadin her an tecavuz edilme korkusu ile yasiyor. Erkeklerde kadinlarla iliski kuramayinca kabalasip birbirlerine satasiyor dovusuyor kendinden olmayani vuruyor. Demek ki islamda hosgoru bu kadar.

      Yok kardesim yok artik anlayin sunu Islamda hos goru falan yok! 2*2=4 eder.....gercek islammis real islam bu degilmis yalanlari ile kendinizi kandirmayin daha fazla.
      Baris yok kadin ve erkegin ayri olmasindan yana olan sevgiye ve aska karsi olan bir dinde baris ve huzur olmaaaaaaz. Kadin ve erkegi koparan anlayisin oldugu yerde ekonomi ilerleme refah da olmuyor maalesef Bu doganin kanunu geregidir. Diyalektik geregidir.

      Sil
    6. İslam hakkındaki bilgilerini toplasak incir çekirdeğini dolduracağını sanmıyorum.Kişilerin hataları İslam'ı bağlamaz. İslam tembellik edin, yolsuzluk yapın, adam öldürün demiyor. İslam çalışmayı, dürüstlüğü, erdemi,ahlakı öğütlüyor. Endülüs de İslam'ı yaşıyordu biz de. İslam yine aynı İslam, bizler olumsuz yönde değiştik maalesef.

      Sil
    7. Islam hakkinda bilgilerin olmadigi icin boyle rahat konusuyor hayal aleminde masal anlatiyorsun. Eskiden cok guzeldi de simdi kotu muydu her sey ey Cagdas
      Hani bilgin yok gozleminde mi hic yok?
      Islamda Kadinin yeri var mi yok mu bunu ayetlerle acikla? Islamda kafirlere karsi bir nefret siddet var mi yok mu bunu ayetlerle acikla

      Hemen yanitiniz su yok gercek islam bu degil yok islam guzel ama muslumanlar islami yasamiyor. yeter artik ya kimseyi artik bu masallarla kandiramazsiniz

      Gizlenen islam gercegi https://www.youtube.com/channel/UCH5FDBJWKaswYapP7NVMUgg/videos
      https://www.youtube.com/channel/UCOKP1gmEuvAafURW9hk8umA/video

      Sil
    8. Evet islam ulkelerinde safahat ve sefalet var.muslunan olnayan ulkelerde de bu durum var.derseniz oralarin bir kisminda hristuyanlik var.o da dogru.bir de budist ve hindulari inceleyin ve karar verin

      Sil
    9. kisaca agir din kosullarinin yasandigi her yerde sefalet ve safahat bir arada. Katolik g.amerika hindu hindistan budaci myanmar ortada

      Fakat ben islami bir aileden geldim. Islami egitimden anlayistan gectim nufusunun buyuk cogunlugu musluman oldugunu iddia eden yoneticilerinden siyasetcilerine kadar bu eksende siyasi soylem uygulama gelistirdigi bir ulke olan Turkiyede dogdum buyudum ve yasadim.
      Bu baglamda benim bakacagim ilk sey ya da elestirecegim seylerin basinda agir islami anlayis ve islam dini gelmektedir.
      Budistlerin katoliklerin bilumum hindularin yasadigi sefalet safahat acikcasi benim yetistigim cevre habitat olmadigi icin elestirme gayretini kendimde gormuyorum. Belki hindu bir ulkede ailede yetisseydim yahut katolik bir yapidan gelseydim bu dahil oldugum dahil edilmek istendigim yapiyi elestirebilir bu konuda gayret gosterebilirdim.
      Son tahlilde Sadece diyebilecegim tek sey agir dini yapilar kurumlar uygulamalarin oldugu toplumlarda ulkelerde sefalet ve safahatin birlikte gittigi toplumsal teknolojik bilimsel ekonomik cevresel ilerleminin de duraksadigi hatta geriledigi yonundedir. Bunu ben soylemiyorum veriler gozlemler yasanilanlar soyluyor

      Sil
    10. Adsız15 Eylül 2018 09:50 Islamiyette satafat vardir luks kitch olma abarti ve yolsuzluk vardir

      şu yazdıklarınla ilgili kurandan bana tek bir ayet gösterebilirmisin. embesillik yapmanın lüzumu yok.insanların lüx yaşaması yalan söylemesi şatafata düşkün olması ayrı bir konu.dinin emirleri ayrı bir konu.din yalan söyleme dürüst ol komşun açken sen tok yatma emri verirken sen bunun tam tersini yapıyorsan bu dinin sorunu değil senin sorunundur din böyle emrediyor iddiasında bulunamazsın.

      Sil
    11. Adsız17 Eylül 2018 03:10

      once saygili olmayi ogren saygisizlik ve terbiyesizlik yapmanin luzumu yok. Bunu ogrenmis olman lazim bu blogu okuyorsan.
      Fikir ve ifade ozgurlugu kavramindan haberin var mi sanirim yok.

      Ben musluman degilim.Benim sorunum degil dediklerin, Bana satasacagina musluman olup da satafat luks abarti kitch yolsuzluk icinde yasayanlara tepkini goster.Onlarin sorunu gayesi oldugu besbelli..onlarla ugras
      Zannediyorum bu senin icin daha iyi olur.

      Yanlis yerde bulunuyorsun.Zeka ve akil seviyen seni yanlis kisilere tepkiye zorluyor. Bir de bunun ustune terbiyesizlik ve hadsizlik ediyorsun.

      Sil
    12. 03:10
      buralarda yorum yazmadan once insan olmayi ogren

      akilli ol varsa tabii..:)

      Sil
    13. Arap işdamlarına bakmak yeterli onlar Kur'an'ı Senden benden daha mı bilecek

      Sil
    14. burası karşıdakini terbiyeye çağırıp, terbiyesilerce doldurulmuş.

      Sil
    15. terbiye? terbiyesizler kime gore?
      fikir ve ifade ozgurlugu ise sonsuza dek

      Sil
    16. 10:23

      din böyle emrediyor iddiasında bulunmamis. tam tersi islami anlayisa ters dustugu icin bigdurulmus derken islami luks satafat icinde yasayarak algilayarak tarihe kotu ornek olanlari irdelemis

      adam hem yolsuzluk yapiyor hem de dindar gorunuyor
      bu insanlara karsi oldugunu yazmaya calismis
      yani bu ksiileri hedef almali bu kisileri yazanlari degil.
      iste o zaman islami anlayis ve islam zihinlerde daha berrak goruenbilir

      Sil
    17. İfade özgürlüğü inanca hakaret etme özgürlüğü tanımaz önce bunu öğren. Şunu desen eleştiri olarak görürüm. Bu müslümanlarıda anlamak mümkün değil dini kitapları yalan söyleme kul hakkı yeme komşun açken sen tok yatma adeletli ol derken bunun tam tersi bir yaşam sürüpte kendilerine müslüman demeleride ne kadar ironik diye bir cümle kullanmış olsan sana terbiyesizlik yapma demezdim kesinlikle haklısın çok yerinde tespitlerin var derdim ama sen bizzat islamın kendisine hakaretler yağdırıyorsun islam işte bu demek diyorsun sonra istediğimi söylerim ifade özgürlüğü var diyorsun. Bence sen git bir tedavi ol içindeki kin nefret aklının önüne geçmiş saçma sapan konuşuyorsun. Ataist olupta türlü türlü iğrençliklere imza atan insanlar yokmu var hemde baya baya var şimdi bundan yola çıkarak ateizm işte budur dersen adilik yapmış olursun karşı tarafı komple aynı kefeye koymuş olursun hakaret etmiş olursun. İnançlı bir insan olarak o kurduğun cümlede islam kelimesi geçen yerlere ateizm kelimesini koysaydın ve aynı cümleyi kursaydın aynı şekilde yine terbiyesizlik yapma derdim. Bana görede insanlık toptan çürümüş hristiyanıda yahudiside müslümanıda hindusuda ateistide komünistite kapitalistide hepsi aynı. İnsanlığın kendisi çürümüş. Burda kimse bana dürüstüm ahlaklıyım modernim ayağı yapmasın

      Sil
    18. Ifade ozgurlugu ile ilgili hic bir sey bilmiyorsun.
      Kimse inanca inan insanlara hakaret vesaire etmiyor.Etse de bunun bir karsiligi yok ki cogunluk zaten sizsiniz :)
      Tam tersi inanci kotuye kullanip da koseyi donen toplumu ucuruma surukleyenlere tepki veriyor. Halbuki bunu sen gibiler yapmasi gerekirken
      Ayrica ateist olmam bu ulkede azinlik oldugum anlamindadir. Ifade ozgurlugu icinde azinliklar cogunluk olan insanlara karsi tepki hakaret etmesi suc ve embesillik olamaz.
      Azinlik olan insanin cogunlugun fikirlerine inanaclarina karsi argumanlari nefret kavrami ile tanimlanamaz tam tersi bu ulkede ateistlerin kimlikleri baski altina alindi onlar nefret objesi haline getirildi.Yakildi suikastlara maruz birakildi. Bu bu ulkenin bir gercegi. Bunu da bilmiyorsan pes dogrusu. Hic inanci yuzunden bu ulkede yakilan suikaste nefret cinayetine maruz birakilan toplum tarafindan sosyal linc edilen bir dindara rastlamadim.

      Tedavi olmasi gereken kin ve nefret terbiyesi almasi gereken sensin. bu ulkede cogunlugu olusturan hakim gucu olusturan sizlersiniz.Ben degil. Azinliktaki inanclara sahip olanlar her zaman savunmasizdir benim islami elestirmem muslumanlari elestirmem nefret ve hakaret kavramina girmez. Cogunluk sizsiniz zaten

      Cogunluk oldugunuz icin zaten gorevin sizden az sayida olan toplumdaki azinliklarin hak ve hukukunu korumak. Bunu yapmak boynunuzun borcu ama hic yapildigina sahsen sahit olmadim. Yani ateistleri ya da farkli inanc kavramlarinda olan insanlara karsi sorumlulugun bu zaten senin.

      Ayrica sen ne yazdigini da bilmiyorsun terbiyesizlik yapma diyen benim sana... sen degil :))Sanirim sacma sapan konusmak da bu olsa gerek:)

      Sana onerim fikir ve ifade ozgurlugu uzerine cok basit metinler uzerinden okumlar yapmaya baslamalisin. Kafandaki berraklik artar da azinligin cogunluga cogunlugun ise azinliga karsi yapisal hak ve odevlerini de ogrenirsin. En azindan ruhun temizlenir aklin berraklasir daha oznel cumlelerle daha mantikli ifadeler kullanirsin.

      Estagfurullah Kimse size, ben durustum ahlakliyim ve modernim(modernlikten kastiniz neyse artik) yapmiyor. Insanligin kendisi curudugu zaten ortada insanlik kavrami her kavram gibi maalesef ici bosaltilmis.

      Sil
    19. İmam-ı Gazali18 Eylül 2018 00:55

      Cahillerle tartışmaya girmeyin; ben hiç galip gelemedim.

      Sil
  6. Osmanlı'nın, tarihi 'hikaye etme' geleneğini anlayabiliriz. Ancak; bu hikaye, Tarhuncu Ahmet Paşa'nın ekonomik olguların nesnel koşullarını anlamadığını ya da hiç bilmediğini açıklamıyor. Buradan, anlamak için, Osmanlı'nın sınıfsal çözümlemesine girişmek gereklidir, diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  7. Şuanda aynı şey yapıliyor diyebiliriz hocam. Ama tek bir farkla. Kamu harcamaları kısılıyor ama sadece fakirin zor kazanan zor atanan personel alımında azalma yapıldı. Faiz arttı enflasyon arttı. Fakirden alınıp zengine veriliyor şuan ki bu kamu kisitlamalari.umudumuz var hala düzeltecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet 400 milyon dolara aldiklari yeni ucak kamu harcamalarinda yapilan kisintinin gostergesi.

      Sil
    2. Alinacak tabi kardesim. Ulkemizi temsil eden Liderin ucagi da o temsil kudretine ornek olmali. Bununla gurur duymaliyiz.
      Bu tarz seylerden kisinti olmaz.
      Herkes sukrunu bilse inan gul gibi gecinip gideriz

      Sil
    3. kamuda kisitlama olmasi sart. Ozellikle memurlar cok yuksek maas almakta gunlerini gun etmektedirler. Yapilmasi gereken ilk icraat kamuda maas zamlari dondurulmalidir. Bu durum hem enflasyonla mucadeleyi destekler hem de butce disiplini ve istikrarina bizi kavusturur. Dahasi her memurdan 50 lira mali denge vergisi alinabilir.

      Emeklilerden, en dusukten en yuksege kadar kademeli olarak gelir vergisi alinmalidir. %5 endusuk emekliden %10 %15 orta gelirli emekliden %25 ise yuksek gelirli emekliden gelir vergisi kesintisi yapilabilir. zaten IMF gelirse ilk isteyecegi sey budur bunu da buraya yazayim.
      Boylelikle butce disiplini ve enflasyon disiplini saglanir.

      Sil
    4. O ucak alinmayacakti. Belki gerekirse ulkeden kacarken kullanmak icin dusundu. Iyi de nereye inecek bu ucak kacma noktasina gelince, Katar'a mi?

      Sil
    5. Adsiz 14:28, o adam beni temsil etmiyor. Sahte diplomasiyla seni temsil etsin.

      Sil
    6. Devletin 400 milyon dolara uçak satın aldığını iddia edenler bunu kanıtlamak zorundadırlar. Elinizde faturasının fotokopisi falan olmalı. Varsa öyle bişey yayınlayın internette, hep beraber eleştirelim cumhurbaşkanını. Yok mu? Haa, o zaman işkembeden sallamayın. Sevmediğim kişi hakkında her türlü yalanı uydururum gibi bir yaklaşım doğru değil. Sonra bu da "Çaykur'u Katar'a sattılar" olayına dönmesin. Ne güzel söylemiş söyleyen: "Her duyduğunu söylemek, kişiye yalan olarak yeter"

      Sil
    7. 15 eylül 16:04 arkadaş, 1600 lira emekli aylığı alan bir emekli eğer çalışmıyorsa kira versin veya vermesin nasıl geçinecek bu pahalılıkta bu parayla bile sen halktan bir insan olmana rağmen bunu nasıl savunuyorsun, halkın içinden gelen biri halkı savunmalı, bu bilinç neden yok bizlerde
      memurlara ve emeklilere gelene kadar kesinti yapılacak çok şey var

      Sil
  8. Hocam Merhaba,
    Her zamanki gibi aydınlatıcı bir yazı olmuş. Teşekkür ederiz.
    Şurada bir imlâ hatası var.
    “Her iki açığa bakıp ta kendisini boğulur gibi...”

    YanıtlaSil
  9. İlk yapısal reform girişimi, ne yazık ki başarısız olmuş, başka cesur insanlar çıkmamış ta ki Atatürk' e kadar. O' nun da istediği reformları haklı dokunulmazlığı sayesinde yerleştirebildi. Yine de ondan sonraki dönem sorunları tahlil etti. "Beni putlaştırmayan, düşüncelerimi-fikirlerimi anlayın"ın arkasında çok önemli mesajlar vardı. Onu da kullanıp yukarıdaki örnekte olduğu gibi nemalananlar oldu, hala da olmakta....Neden illa birinin zoruyla düzelmek zorundayız? Biz nasıl değişeceğiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanıtı çok kolay olmayan bir soru.

      Sil
    2. peki hiç mal varlığını okudun mu ?
      di

      Sil
    3. "Başka cesur insanlar çıkmamış ta ki Atatürk' e kadar." Bence başka cesur insanların çıkmamış olması değil yarı- cahillik, yada cahilliğinin farkında olmama durumu toplumsal olarak en büyük problemimiz uzun zamandır zira yukarıdaki arkadaş gibi ne Tanzimat Fermanı'ndan ne de Mustafa Reşit Paşa'dan ne de diğer önemli hadiseler ve yetişmiş insanlarımızdan haberi yok büyük çoğunluğun. Ve dahi olmadığı gibi de araştırıp merak da etmiyor. Ulu ve kurucu önder Gazi Mustafa Kemal neden ve nasıl sıyrılmıştır bu coğrafyada? Aldığı dört yıllık sıkı kurmay subaylık eğitimi (bugün sanırım kaldırıldı ve kaldırılmadan önce de üç yıldı) ve daha da önemlisi dipsiz bir kuyu gibi tasvir edilen merakı bunda önemli rol oynamıştır zannımca. Atatürk dışında başka bir isim bilinmeyince tabii eğitime, gelişime, bilime, tarihe, sanata, teknolojiye ve ekonomiye geniş bir perspektiften bakamıyor, karşılaştırmalar ve çapraz okumalar yapamıyor dolayısıylada rönesans denilen muazzam ortamın bu ülkede yaratılamadığını görüyorum kendi kirli ve küçük penceremden. Gayet tabii bu tek ve mutlak neden değildir ama bu yarı-cahillik aşılamadan diğer sorunlarımızın hangisini ne kadar aşabiliriz ? Daha çok Tarhuncu Paşalar boğulur, kendi dönemlerinin yönetmleriyle. Bana göre sadece cahil olsak iki yüz yılda aşılırdı ancak yarı cahillik bir nevi orta gelir tuzağı gibi bir şey ve zannımca bunu bu coğrafyada hiçbir zaman aşamayacağız. Son olarak belki de tamamen yanılma ihtimalimi göz önüne alıyor ve bildiğim tek şeyin hiçbir şey bilmediğim olduğunun farkına varıyorum. Daha çok okumalıyım... Sahi saygı değer hocam var mıdır Hititler'de de bir Atatürk yoksa onlarda mı orta gelir tuzağına tıkanıp kalmışlardı ? Sevgiler.

      Sil
  10. Hürmetler hocam
    Geleceğin satılıp günün kurtarılmaya çalışılması derin üzüntü kaynağı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yillardir diyoruz ileriki 10 yilin 20 yilin gelirlerini harciyoruz.tabi ozaman boyle gelir olursa.tabi dinleyen kim.herkes enkisa zamanda kupunu kuplerini doldurma telasinda.sonra onemli kismi off shorlara.

      Sil
  11. Elinize sağlık nefis bir yazı olmuş. Konuyla alakalı değil ama
    Hocam durgunluktan küçülmeye mi geçtik

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Son çeyrekte küçülme bekleniyor.

      Sil
  12. Hocam hürmetler, ben dini inancını yitirmiş bir kardeşiniz olarak bir konuda sizi uyarmak isterim. 1652 yılı hicri olarak 1030 yılına tekabül etmektedir, yazınızda 1060 olarak belirtmişsiniz. Her açıdan harika bir bilgi olarak defalarca okuyacağım, gözden kaçırdığım nice şeyler olduğuna eminim içinde. Çok teşekkür ederiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tevbe de kardeş, çarpılırsın.
      Bak çarpılmaya hesap hatası ile başlamışsın.

      1652 yılı Hicri 1060 ile 1062 yılları arasına tekabül eder.

      http://www.ttk.gov.tr/genel/tarih-cevirme-kilavuzu/

      Sil
  13. Elinize sağlık hocam yine çok güzel bir yazı.

    YanıtlaSil
  14. Mevcut hükümet daha iktidara geldiği ilk yıllarda çok hızlı bir şekilde kamu özelleştirmeleri yaptı. Bunun bütçe açığımızı düşürdüğü bir gerçek fakat bu özelleştirmeler o kadar hızlı yapıldı ki benim görüşüm bu sebepten etkin olmayan durumlar ortaya çıktı. Sizce, yapılan hızlı özelleştirmelerin olumsuz sonuçlarını şimdi görüyor muyuz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğu yalan yanlış yapıldığı için olumsuz sonuçları ortaya çıkıyor. En başta tarım konusundaki sonuçları ağır biçimde yaşıyoruz.

      Sil
    2. İngiltere'de ki demiryolu özelleştirilmesi gibi doğru örnekleri halkımıza anlatmak lazım değil mi hocam.

      Sil
    3. California'daki elektrik özelleştirmesini de anlatalım hocam. Bu iki örnek özelleştirmemizin temelini oluşturmalı. Ne dersiniz.

      Sil
    4. Kardemir'in 1995'de sembolik bir fiyata işçilere satılarak özelleştirilmesi de başarılı bir örnektir.

      Sil
  15. Hocam öncelikle değerli yazılarınız için teşekkürler.
    Sorum konuyla alakalı değil ama deneyiminize ihtiyacım var.
    İktisat bölümünde okuyan son sınıf öğrencisiyim,okul bittiğinde finans alanında çalışmak istiyorum bu doğrultuda Spl düzey 3 lisansına hazırlanıyorum bu lisansın faydasını görebilirmiyim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Görürsünüz. Size tavsiyem eğer imkanınız varsa finans konusunda yüksek lisansı bir düşünün.

      Sil
  16. Hocam göstergelerdeki Tl cinsinden milli gelir 3.750 milyar Tl. Dolar cinsinden ise 775 milyar dolar. Yani kur 4,68 oluyor. ilk yarı ortalama kur 4,10. 30 haziran tarihi itibarıyla kur 4,68. Dolar cinsinden hesaplamaya yapılırken ortalama kurun alınması lazım değil mi? Ben mi hata yaptım acaba.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada düzeltme yapacağım. Yılsonu kur tahminim 6,80. Yılbaşı kuru 3,78 idi. Bu durumda (3,78 + 6,78) / 2 = 5,28. Yani ortalama kur (kabaca) 5,34 oluyor. 3.750 / 5,28 = 710 milyar Dolar.

      Sil
  17. Hocam 2009=100 serili yeni milli gelir büyüme yöntemi artık var bizde biliyorsunuz. Sorum şu 2009dan önceye mesela 2000 yıllarına ya da daha öncelere kadar gidilse eski büyüme oranları da artış yaşanır mıydı?

    YanıtlaSil
  18. Elinize sağlık hocam. Küçük bir düzeltme önerim olacak.

    ... Her iki açığa bakıp TA kendisini...

    "ta" değil "da" olacak hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız gözden kaçmış, duzelttim, teşekkür ederim.

      Sil
  19. Hocam merhaba,
    Göstergeler Tablonuzu sürekli takip etmekteyim. Güncellemeler için teşekkürler. Tabloda yer verdiğiniz özel kesim dış borç stoku rakamının alt kalemlerini paylaşabilir misiniz? Oranlama yaptığımızda finans - finans dışı kesim rakamları ne olmaktadır? Özel kesim bu borç için ne tür teminatlar vermektedir?
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  20. Hocam ufak bir düzeltme yapayım. Tarhuncu padişah olmak istediği için değil Avcı Mehmet yerine kardeşi Süleyman’ı tahta geçirmeyi düşündüğü için öldürüldü. En azından görünen sebebi buydu. Veziriazamı başa getiren Turhan sultan aynı zamanda ölüm emrini veren kişiydi. O dönemin cadı kazanı içerisinde yalnızca bütçe denkleştirmeye çalışmak hayatta kalmak için yeterli değildi. Acımasız, gözü kara olmak gerekiyordu. Nitekim sonradan gelen köprülüler buna başarmış, çok uzun süre Sadaret makamında kalmışlardır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz çerçevede daha genel bir cümle ile düzeltme yaptım. Teşekkürler.

      Sil
  21. Hocam merhaba,
    Göstergeler Tablonuzu sürekli takip etmekteyim. Güncellemeler için teşekkürler. Tabloda yer verdiğiniz özel kesim dış borç stoku rakamının alt kalemlerini paylaşabilir misiniz? Oranlama yaptığımızda finans - finans dışı kesim rakamları ne olmaktadır? Özel kesim bu borç için ne tür teminatlar vermektedir?
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  22. Öncelikle elinize sağlık hocam.Size bir kac sorum olacaktı.
    Hocam hükümetin kamuda tasarrufa gitmesi Türkiye nin cari açık oranının giderek yukselmesiyle mi alakalı yoksa artan doviz kuru,enflasyon ve faizin yüksek olmasıyla mi alakalı?
    Son sorum ise Hazine ve Maliye Bakanliginin OVP açıklanmasından sonra enflasyon gostergelerinde bir değişiklik bekliyor musunuz?

    Iyi çalışmalar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepsiyle ilgili. Çünkü hepsi birbirine bağlı.
      OVP'yi görmeden bir şey söylemek spekülasyon olur. Yayınlansın bir bakalım.

      Sil
  23. HOCAM SÖZDE 2.ÇEYREKTE %5,2 BÜYÜMÜŞÜZ!. ANCAK MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ OLARAK Kİ BANA GÖRE GERÇEK YALIN BÜYÜME VERİSİ DE O DUR !. O VERİYE GÖRE DE %0,9 YANİ %1 CİVARINDA BİR BÜYÜME YAŞANMIŞ. MERKEZ HAKLI OLARAK SERT FAİZ ARTIŞI YAPTI BENİM BEKLENTİMİN DE ÜZERİNDE Kİ BEN 300 BAZ PUANLIK BİR ARTIŞ YAPMASINI BEKLİYORDUM ANCAK SANIRIM MERKEZ ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA DA ENFLASYONUN YÜKSELİŞ TRENDİNİN KESKİNLEŞECEĞİNİ GÖREREK 2 KADEMELİ YAPABİLECEĞİ ARTIŞI KURLARI DA DİKKATE ALARAK TEK SEFERDE YAPMIŞ BULUNUYOR. ANCAK HENÜZ KURLARA FAZLA YANSIMADI FAİZ ARTIŞININ ETKİLERİ. YANSIMASI BİRAZ ZOR OLABİLİR ZİRA DIŞ FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLERİN YERİNE GETİRİLMESİ DÖNEMİ ÇOK YAKLAŞTI PİYASA AKTÖRLERİ DOLARDA HER GERİ ÇEKİLMEYİ ALIM FIRSATI OLARAK GÖRÜYOR SANIRIM. HALİYLE DE DALGALANMA İVMESİ DE ARTIYOR. FAİZ ARTIŞI YAVAŞLAMA EMARELERİ GÖSTEREN İKTİSADİ AKTİVASYONLARDA HIZLI DONMA YARATABİLİR KANAATİNDEYİM HOCAM. PARANIN DEVİR HIZI DÜŞECEK VE BORÇ-ALACAK ZİNCİRİNDE KIRILMALAR YAŞANABİLECEK GİBİ GÖRÜNÜYOR. HOCAM NAÇİZANE OLARAK ÖZELLİKLE BU YILIN SON ÇEYREĞİNDE NEGATİF BÜYÜME YANİ KÜÇÜLMENİN OLABİLECEĞİNİ VE AYRICA KÜRESEL KONJONKTÜRÜN DE OLUMSUZLAŞMA TRENDİNİ DEVAM ETTİRİRSE 2019 GENELİNDE DE NEGATİF FAZLI TRENDİMİZİN ARTARAK DEVAM EDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM. CARİ İŞLEMLER AÇIĞIMIZIN GİDEREK DARALMAYA BAŞLAYACAĞINI ANCAK BUNUN DA BÜTÇE AÇIĞIMIZI ARTIRACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM. İŞSİZLİĞİN GİDEREK ARTABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM. KISACASI GİDEREK ÖZEL SEKTÖR BAZLI KRİZİN ZAMANLA KAMU TARAFINA DA CİDİ OLARAK YANSIYABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM. YANİ İKTİSAT TABANININ İLK DEFA BELKİ DE TAMAMINDA SERT KRİZ RİSKİNİN ARTMIŞ OLDUĞUNU VE ÜFE ÖNDERLİĞİNDE YÜKSEK ENFLASYONLU YÜKSEK FAİZLİ VE YÜKSEK KURLU DURGUNLUK ARTI İŞSİZLİK VE SERT STAGFLASYON PİYASASI GÖRÜYORUM.NE DERSİNİZ HOCAM?.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Stagflasyon 0 büyüme ve yüksek enflasyon demek (% 4 ve üstü gibi.) Oysa göründüğü kadarıyla Türkiye % 20 üstü bir enflasyon ve eksi büyümeye doğru gidiyor. Bunun adı slumpflasyon.

      Sil
    2. Adsiz cok guzel yazmissin. Kucuk harf kullansan daha iyi olurdu, bos alan daha cok oldugu icin okumasi daha kolay oluyor.

      Bana oyle geliyor ki hukumet bankalara batma yolunda olan sirketlere kredi verme veya bunlarin batik kredilerini yenileme yonunde baski yapacak (belki zaten yapiyordur ama bunun dozu giderek artacak). Bu sayede sirketler yuzdurulup bir sure daha faaliyet gosterebilecek ve isci cikartmayacak ama sonucta finansal kriz hukumet eliyle bir sonraki adima, reel sektorden bankacilik sektorune tasinmis olacak. Iste o zaman toptan iflasi onleyebilmek icin belki kambiyo kontrolu ve IMF gibi secenekleri denemek zorunda kalacaklar diye dusunuyorum.

      Sil
    3. hocam slumpflasyon stagflasyondan daha katı değil midir?. ve daha uzun süre etkili olmuyor mu?

      Sil
    4. Sayın Hocam Slumpflasyon ( Söylemesi gerçekten zor ) durumunda , yönetim şeklimiz ya da iktidarın değişmeyeceğini var sayarsak senaryo nasıl gerçekleşebilir?

      Sil
  24. yapısal reformların bu kadar söz edilip yapılmamasının asıl nedeni Mahfi Hoca'nın yazısında özetleniyor.
    Her yapısal reform mevcut statükonun faydasını sarsma ihtimali olduğu için yapılamaması için güç sahipleri tarafından yol deneniyor.
    Aslında yıkıcı ve yeniden yapıcı yapısal reformlar için gerekli 14.luis dönemi gibi merkezi bir yönetim mevcut. ancak mevcut güç yapacağı yapısal reforma karşılık tabandaki küçük güç gruplarında huzursuzluk yaratmak istemiyor. örn: göze en çok batan kamu araçlarında tasarruf binlerce kamu orta düzey yönetisinde homurtu yaratacak. maaşlarının ayni bir eki gibi görünen faydaları azalacak. bu durumda tasarrufdan elde edilecek bu rakam bu homurtuya değecek mi? emeklilik yaşı ve koşullarında yapılacak reform bir sonraki seçimde ne kaybettirecek.? vergi reformu kimse olacağından ihtimal bile görmüyor.

    YanıtlaSil
  25. AKP danışmanları cari açık kapanana kadar gökten ateşde yağsa faiz artmayacak diyorlardı. Bu faiz artışı aralarında çatışmanın işareti.

    YanıtlaSil
  26. Osmanlının gerilemesi bu tarihlerde başlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve hic bitmez, gunumuze kadar devam eder.

      Sil
  27. Hocam Merkez Bankası kararını nasıl yorumluyorsunuz?
    13.09.2018 çok ilginç danışıklı dövüş yaşandı hükümet merkezin faiz artırmasını gerektiğini bilerek hatta mecbur olunduğunu görerek gece yarısı döviz karşılığı kira sözleşmeleri yenilenmesi için khk çıkardı. Merkez kararını açıklamadan tam 2 saat önce çok manidar şekilde cumhurbaşkanı faiz konusunda merkez bankası ile ters düşünce imajı yaratıp merkezin faiz kararı alacağını bilerek faiz konusunda benim düşümcem hassasiyetim aynı dedi arkasından merkez bankası faiz artırdı ve dünyaya bakın işte merkez bankası bağımsız izlenimi yaratıldı. bu kararın ve danışıklı dövüşün hükümete faydaları
    1) Merkez bankası bağımsız havası yaratıldı tüm dünya bunu görsün imajı oluşturuldu. çok ilginç maliye bakanı 1 gün sonra çıkıp merkez bankası bağımsızlığını ispat etmiştir bu saatten sonra kim merkez bağımsızlığı üzerine konuşursa ekonomi teröristidir gibi laf etti.
    2) hükümet faiz istemiyor ama faizi merkez artırıyor bu sebeple ekonomi batarsa sorumlusu merkez olacak hükümette tüm sorumluluğu bu faiz kararına bağlayarak sorumluluğu atmış olacak.
    3) merkezin aldığı karar sonrası cumhurbaşkanı sabır sabırda biryere kadar diyerek merkezin bu aldığı karar sonrası bağımsızlığın ekonomiye zararını halka anlatma altyapısı oluştu sabrın sonundayım derken ilerde kendisine bağlanması için şimdiden altyapı oluşturuldu piyasada.
    4) borç batağında olanlara ben sizi kurtaracaktım ama merkez bankası sizin ipinizi çekti imajı oluşturdu halkta tabi suçluyu merkez olarak görecek.
    5) Merkezin bağımsızlığı şimdi tehlikede sabrın sonuna geldik derken merkezi bağımsızlıktan çıkarma altyapısı sonrasında halktan destek almak için pr çalışması yapılmış oldu. zamanı gelince beğenilmeyen merkez bankası başkanı yine bakanlıkta görev alır bundanda eminim çünkü hükümet için kendini feda etmiş biri olacak.
    bence faiz kararı öncesi sonrası hepsi tamamen danışıklı dövüş oldu gece çıkan khk. ler gündüz açıklamalar dünyaya merkez bankası bağımsız imajı oluşturulması halka ise hükümet faize karşı hisssiyatı oluşturulup bundan sonra işsizlik durgunluk iflaslar bataklar hepsinin sorumlusu şuanki merkez bankası demek istendi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ANALİZLERİNİZE KATILIYORUM. BAŞIMIZDAKİ ŞAHIS İŞİN DALAVERELERİNİ İYİ BİLİYOR NE DE OLSA. ALGI YÖNETİMİ DERSLERİ ALMIŞ KÜRESEL ÜST AKILDAN!...

      Sil
    2. 13 eylül olayları
      1) Cumhurbaşkanı açıklamaları faiz istemiyorum diyerek merkezin bağımsızlığı ispatlanması
      2) yerel seçimler öncesi tüm sorumluluğu faize bağlamak suçu merkeze atmak ve bundan siyasi rant sağlamak faiz karşıtı lider imajı.
      3) Ekonomideki tüm sorunların merkezin kararı sonrası olduğu alkışı yaratmak ve krizi merkezin faiz kararının neticesi göstermek.
      4) işsizlik,durgunluk,iflaslar,bataklar , enflasyon ve döviz yükselmesinin tek sebebinin faiz olduğu imajı oluşturmak.
      5) Ekonomistlerin bu işi bilmediğini doğrusunu hükümetin bildiğini ve hükümetin dediklerine karşı çıkanların dış güçlerin adami olduğunu göstermek.
      6) ekonomiyi dengelemek için alınmış faiz kararının ekonomiyi bağırdığını ve şimdiye kadar her şey iyi büyüme devam ederken faiz sonrası ülkenin nasıl büyümede düştüğünü görün demek için algı oluşturulacak.
      7) hiçbir sorumluluğun hükümetin olmadığına bundan sonra vatandaşın sözde somurulmesine göz yumulmayacagina ve merkezin artık karar alırken hükümete tanışması gerektiğine ikna edilecek ve garanti varlık fonu gibi istediği gibi yönetilmesi gerektiğine inandirilarak.
      8) 13 eylül tarihe kara bir leke ülkemize yapılan hain faiz saldırısı ekonomik bir silahlı saldırı olarak incelenecek halka bu empoze edilecek.
      9) ekonomi ile ilgili alınan kararların sorumlusu hükümet ise ceremesini çeken kararı veren olmalı denilecek bağımsızlık kaldırılacak zaten gösterişten bağımsız olan kurum tamamen tam bağımlı yapılacak.
      10) hükümet siyasi olarak oy kazanacak mağdur görünecek faiz karşıtı dolar döviz karşıtı milli ve yerli gösterilip geçmişteki yapılan tüm siyasi hatalar bu olayla kapanacak ve olası IMF gidilmesi durumunda sebebinin tamamen merkezin bağımsız politikasının eseri olduğu söylenip bu bize oynana oyun denilecek. Sürekli bağımsız diyerek aslında faiz lobilerine bağımlı merkez alkışı oluşturulacak.
      11) halk bunları yutacak geçmişteki yapılan tüm hatalar tek sorumlusu merkez olacak hükümet aklanacak .
      12) piyasa bunu yutmayacak ve güven tamamen ortadan kalkacak yargı hukuk bağımsızlık egemenlik demokrasi ortadan kalkacak .
      13) 13 eylül 2018 olayları yıllarca hatırlanacak turkiyeye yutturulmak istenen bu siyasi oyunları açıklayacak ekonomist yada siyasi hiçbiri konulamayacak yazı yapmayacak susacak herkes kalemim kırılmasın diye yine kosesinde eleştiriyormus gibi yapacak.
      Iyi analiz edildiğinde hükümetin tüm sorumluluğu merkeze bağladığı görüldüğü halde hiçbir siyasi partinin ekonomistin düşünürün bu olaylara ağzını açmaması çok manidar gerçekten herkesmi karşı tarafta artık yalnızmi kaldı türkiye yazık gerçekten yazık insanligimiza statumuze itibarimiza bize verilen güvene sayginligimiza türkiye cumhuriyeti için ağzını açmaya korkan tüm insanlara özellikle bilim adamı denilen kesime çok yazik

      Sil
    3. Yeni Akit yazarı rasim bolbol diye yazı yazan birisi bunu zaten şöyle açıklamı bugünkü yazısında.
      Davul hükümetin boynunda, Tokmak Merkezin elinde.
      yazısını yazmış sonundada şunu söylemiş.
      Davul hükümetin boynundaysa, Tokmak bir başkasının elinde olmamalı.
      tabi bu yetmedi yine yeni akit yazarı bir bayan daha kötü ithamla Merkez sabrımızı taşırma 15 Temmuz gibi sokağa çıkarız tehditi yapmış.
      dediğiniz gibi şimdiden algı operasyonu yapılıyor yapıldı hatta devamında merkez bankasıda aynı TSK kozmik odası gibi olursa şaşırmamak lazım. zaten bir merkez kaldıydı, orayada herkes müdahil olmuş olur.

      Sil
    4. adsız 15 eylül 16:37 zaten küresel güç merkezleri ve bu merkezin çekirdeği küresel sermaye her olumsuzluktan bir mağduriyet bir pragmatik düşünce ürettiği için algı yönetimini yapabildiği için akepe ve erdoğanı iktidar yapmıştır. zaten devleti 15 yıldır küresel efendiler yönetiyor erdoğana da sen toplumu yönet devleti bize bırak demişlerdir. burada temel sıkıntımız bu halktır. araştırmayan okumayan düşünmeden yaşayan herşeyi hazır arayan aradığı hazırlanmışları da yandaş medya ve Erdoğan verdiği için de sadece onları doğru kabul eden halkın kendisidir. küresel efendilerin istediği yeni türkiye kurulması için ekonominin de yıkımı elzemdir.

      Sil
    5. Detaylara takilmamamiz lazim. Böyle şark kurnazliklariyla yabancı yatırımcı çekme dönemi çoktan kapandı. Herkes Turkiye de ne olup bittiğine çoktan karar verdi. Katar gibi birkaç dişlanmiş para odağı dışında açık kapı kalmadı. Onlar da eminim çok büyük kazanimlar karşılığı bu riske giriyordur.

      Dışarıdan gelen kaynak yoksa akp düzeni işlemez. Bunu onlarda gayet iyi biliyor, umutları rusya veya iranda olduğu gibi besledikleri azınlığın diğerlerini baskı altina alip kendi duzenlerini uzun sureli tutmaya uğrasiyorlar.
      Tamam belki kısa vadede herşey onların olacak fakat zengin petrol veya doğalgaz kaynakları bulunmadiği sürece bu plan, bu topraklarda işlemez. Belki büyük acılar ufukta fakat umut da yok değil.

      Sil
  28. Hocam,yoksulluk bir seçim midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diyojen, namı diğer "Adam arayan filozof" fakirliği tercih etmiştir.

      Sil
    2. Evet, gecen secimde kazanan da yoksulluk oldu zaten. Biz sectik.

      Sil
  29. Hocam, tarihsel süreçten görebildiğim kadarıyla bugüne değin en önemli ihraç malzeme ve gücümüz, ordu olmuş. "Kılıç kalkan devri" kapandığından bu yana da sürekli ya geri gidiş ya bir kısır döngü ya da hastalık hali var, veya hepsi birden. Geriye doğru baktığımızda Atatürk dönemi hariç gidişatta bir farklılık görünmüyor.

    YanıtlaSil
  30. Kanal İstanbul yapısal bir reform mudur? Yapısal bir reform ise sanayide dışa bağımlılığın azaltılması, modern hayvancılık/tarım teknolojileri, üretim ihtiyaçlarına göre eğitim modernizasyonu, su kaynakları ve çevre kirliliğinin azaltılması,genetik/yazılım/yapay zeka/nano teknoloji alalanlarında yatırım yapmaya kıyasla ulusal ekonomiye öncelikli fayda sağlar mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yapısal reform değildir dediklerinize bir katkı sağlamaz tam tersi zarar sağlar. etrafına yeni binalar yapmak için uydurulmuş dere açma projesidir hiçbir mantıklı tarafı yoktur aksine zararı çoktur. eğer istanbul işgal edilecek olsa daha savunmasız kalır ada içinde kalan insanlar deprem sel yangın savaş gibi olaylarda ölüme terk edilmiş olur sebebi hızlı tahliye gerektiren durumlarda insanları boşaltamaz ölüme terk edersiniz üzerine yeni köprüler yapıp yeni kazanç elde edecek firmalar çıkar köprü ihtiyacı yokken halka yeni köprü geçit kazık projesidir. Dünyada hiçbir örneği olmauyan uydurma proje senin boğazın varken istanbul boğazını yok etme projesi. başka hiçbir ülkede elinde boğazları varken hemen yanı başına kanal diye proje yapmaz çok saçma ve tamamen gereksiz bir proje. sözde osmanlı zamanında padişahların yapmak istediği proje diye yutturulan ama aslında dış mihrakların uydurduğu ve saraya ulaştırıdığı asılsız bir yaklaşım.

      Sil
    2. Soru:
      Kanal İstanbul yapısal bir reform mudur?

      Cevap:
      Reform terim olarak “yeniden düzenlemek, şekil vermek” anlamına gelmektedir.
      Yapı ise, barınmak ya da başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık yapıtı.

      Kanal İstanbul bir yapıdır, etrafını yeniden düzenlemekte ve etrafına yeni bir şekil vermektedir.

      Bu sebeple, Kanal İstanbul projesi, dünyaya örnek bir "Yapısal Reform"'dur.

      Değerli gözlerinizden öper, tartışmayı bilimsel kanıtlar ile bitiririm.

      Sil
    3. Degildir. Evet saglar, zaten bunun icin yapilir yapisal reform

      Sil
    4. Kanal İstanbul, tıpkı İstanbul Finans Merkezi gibi bir konut projesidir. Tamamlanırsa, Montrö Boğazlar Antlaşması nedeniyle hiç kimsenin geçmeye zorlanamayacağı bir su geçidi olacaktır. Ama çevresindeki araziler değerlenecek ve orada bir kent kurulacaktır. Yetkili kişilerce çevreye büyük zarar vereceği söylenmektedir. Özetle Türkiye'nin finansal yapısını bozan, getirisi olmayan, sadece çevresine yağılacak konutların, ofislerin, avm lerin satışından rant geliri elde edilecek bir projedir.
      Eğer gerçekten uzmanların söylediği gibi çevreye zarar verecekse o zaman bu bir yapısal reform değil yapısal deform olacak demektir.

      Sil
    5. Bütün dünyaya esnaf gözüyle bakanların ekonomi anlayışı da böyle birşey işte. Durmak yok, son kale, son umut yıkılana kadar yola devam. Buldozerler son gaz.

      Sil
    6. Selam Hocam,

      Şahabettin konuya noktayı koymuş, tanım olarak "Yapısal Reform"dur demiş.

      "Temel Ekonomik Düzenlemeler", "Ekonomi Temellerini Düzenleme", "Ekonomik Gelişim Reformu", "Ekonomik Gelişim Düzenlemeleri" gibi Türkçe düşünen insanların rahat anlayacağı terimler olsa sanırım bu "Yapısal Reform"nedir soruları ortaya çıkmazdı, Şahabettin gibileri de sustururdu.

      Şahabettin sanırım bu anlam çarpıklığını vurgulamak için bunu yazdı.

      Sil
  31. 230 sene sonra ilk kez muharebe kazandıran bir Atatürk lazım galiba 370 yıllık bir inişi tersine çevirmek için. İmkansız gibi duruyor ama herşey eğitimle mümkün bence. Artık kendimize yetmemiz gerekiyor sayın hocam. Kurbağayı suya attılar bakalım daha ne kadar kaynatacaklar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye görünürde eğitim veriyor gibi görünüyor. O nedenle sadece eğitim değil, kaliteli, bilime dayalı, hurafelerden uzak bir eğitim şart.

      Sil
  32. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  33. Hocam, “bilimsel bir yazı nasıl yazılır” la ilgili bir yazı yazacaktınız, hatırlatayım dedim😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok kişinin ilgisini çekecek bir konu değil bu. Ayrıca bu konuda kitaplar var. Ama yine de bir yazı yazacağım.

      Sil
    2. Bekliyoruz hocam. Konu nasıl belirlenir, araştırma nasıl yapılır, veri nasıl toplanır, literatür taraması nasıl yapılır, yazı nasıl yazılır... Şimdiden çok teşekkür ederiz:)

      Sil
  34. Dün rastgele görüp izlediğim bir videoyu sizinle paylaşmak istiyorum. Videoyu izleyince bende beliren şeyi söylemek istiyorum. Yıllardır söylediğiniz yapısal reformlar var. Bunlardan bir tanesi yüksek katma değer mal üretmek. Bunun için de eğitime bilime ezberci eğitim olmadan ta ilkokul birinci sınıftan itibaren verilmesi gerektiğini söylüyorsunuz.

    İşte olayın döndüğü eğitim sisteminin ilk safhasında öğrencilere bu eğitimi verecek örnek bir öğretmen
    Ahmet NAÇ https://www.youtube.com/results?search_query=ahmet+na%C3%A7

    Bu sadece ilkokul boyutu. Eğer bu öğrenciler normal bir ortaokulu bildiğimiz geleneksel yaklaşımlarla devam ederlerse çökeceklerdir. Bunun orta okulda lisede üniversitede daha sonra da iş hayatında devamı gelmeli.
    Sanırım sizin de hayalini kurduğunuz eğitimin örneğini bu öğretmen arkadaşımız İstanbulda Esenler gibi bir yerde bir devlet okulunda yapmıştır. Kendisini kutluyoruz. Yolu açık olsun.

    YanıtlaSil
  35. Bir habere göre ABD ve S.Arabistan 60 milyar dolar verelim, İran yaptırımlarına katalın demiş. Ben size Reis para bulur dedim, siz yok efenim pastırma ayazi neyim deyip durdunuz. Kanal İstanbul'u da yapacagiz, doları da dusurecegiz acigi da kapatacağız. Durmak yok, yola devam!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kol bukerek bedeva yaptirmak varken neden 60 Milyar dolar versinler ki? Kendini kandirma kurus gelmeyecek. Biz de iranla papaz olduguzla kalacagiz.

      Sil
    2. Türkiye zaten paralı asker olduğu için bu hallere geldi siz savunmaya devam ediyorsunuz. nasıl onur var nasıl haysiyettir bu birisi size para verecek karşılığında istediğini alacak. bu başka ülkelerin emirleri ile yönetiliyorsunuz demektir. ozamanda biz yerliyiz milliyiz kendi kararımızı kendimiz veririz yalanına başvurmayın başkasının verdiği kararları uygulayan olduğunuzu itiraf edin.

      Sil
  36. Hocam mukayeseli üstünlüğe sahip malları dünya pazarında satabiliyoruz iyi güzel hoş sevindirici.

    Bazı mallarda mesela cep telefonunu kendi imkanlarımızla üretsek belki dışarıdan aldığımız fiyatın 5 katına üreteceğiz.

    Şimdi politika olarak ne yapmalıyız? Hangisini üretmeliyiz hangisine ağırlık vermeliyiz. Bir yandan üstün olduğumuz malları üretirken diğer yandan diğer üretim sisteminin alt yapısını mı kurmalıyız düşünceleriniz nedir bu konuda hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok net. Mevcut bütün teşvikleri (müktesep hak olarak devam edenler hariç, onlar süre bitene kadar devam etmeli) kaldıracağız. En fazla 5 yıl içinde dünya ile rekabet edebilecek maliyetlere üretebileceğimiz malları seçip teşvikleri onlara yönlendireceğiz. Gerekiyorsa vergi indirimi yerine hiç vergi almamayı, hatta üste parasal destek vermeyi göze alacağız.Bu mallara yönelik AR-GE araştırmalarını destekleyeceğiz. Gerekiyorsa bu mallar için gümrük vergilerini yükseltip "geçici ve kısmi ithal ikamesi" modeli uygulayacağız. Rekabet edebilir hale gelebileceği için seçtiğimiz mallara uyguladığımız bu özel teşvikler 5 yılı geçmeyecek. 5 yılın sonunda (bazıları 2 - 3 yılda o düzeye gelebilir) gümrük korumasını ve teşvikleri kaldıracağız.

      Sil
    2. Sayın hocam, yukarıda yazdıklarınız biraz doktora alanıma giriyor ve ne yazık ki ben sizin kadar iyimser değilim çünkü üniversiteler yapısal olarak çok bozuk durumda ve üniversite reformu yapılmadan bu yazdıklarınız ne yazık ki gerçekleştirilemez. Nasıl ki TCMB'nin faiz artırması yeterli değil, arkasından yapısal reform gerekiyorsa, burada da önce üniversiteler yapılandırılacak sonra teşvik verilecek. Tüm başarılı örnekler bu yolu izlemiş durumda. Yoksa bu teşvikler suistimallerle çar çur ediliyor. Teknokentlerimiz bunların en dramatik örneği ne yazık ki :(

      Sil
  37. Hocam devlet ihtiyacı olmayanların döviz almasına sınırlama getirse hatta yasaklasa sonuç ne olur saygılar hocam

    YanıtlaSil
  38. IMF, Türkiye'nin ekonomik başarısından dolayı Türkiye'ye işbirliği teklif edecekmiş.

    IMF parasını başka ekonomilerde çar çur etmek yerine,
    Türk Ekonomisinde nemalandırmak istiyormuş.

    ---

    Sadrazam Halil Hamid Paşa vardır,
    Ekonomide düzenlemeler yapmış,
    Ekonomiyi toparlamıştır, sonra,
    Kellesi bir tarafa, gövdesi öbür tarafa gelecek şekilde ödüllendirilmiştir.
    Gövdesi Bozcaada'da, Kellesi de KaracaAhmet'tedir.

    ---

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayin Sahabettin batti balik yan gider bey, gordugunuz gibi yandas yorumlariniza kimse cevap vermiyor. Cunku ipe sapa gelmez yorumlar. Bizi bu devirde hala boyle aptallar var mi diye dusundurmekten baska bir ise de yaramiyor. Bence siz gidin akit'e filan yorum yazin.

      Sil
    2. Sahabettin, fesini giymeden once kafandaki joleyi sil yoksa fes yapisacak kafana tam palyaco gibi olacaksin.

      Hocam bu tur trollerin yorum yazmasina izin vermeyin, hem sinir bozucu oluyor (zaten istedikleri de bu) ham de blogunuzun degerini dusuruyor.

      Sil
    3. Sayın battı balık efendi. Bu işten ekmek yiyor olabilirsin ama lütfen git kendi hayvan sürünün okuduğu abuk sitelere bulaş. Senin abuk lafların sadece sinir bozuyor. Blok sahibi anladığım kadarıyla senin sahibinin yarattığı terörden çekindiği için saçmalıklarını buraya koymak zorunda kalıyor.

      Sil
  39. Hocam şuan Türkiye’de iç hazine benzeri bişey var mıdır acaba?
    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, yeni ucak icin 400 milyon $ da ortulu odenekten odenecek zaten.

      Sil
  40. Hocam, Taha Akyol icin gercekten böyle bir paylasim yaptiniz mi?

    ""Taha beyin yazmaması Türk basını ve genel olarak Türkiye için büyük kayıptır. Artık kitaplarını okuyacağız çaresiz.""

    Hakkinda övgüyle bahsettiginiz bu Taha Akyol,

    "Atatürk'ün sahip olduğu yetki ve karizma Osmanlı hükümdarlarında yok"

    “Balyoz ve Ergenekon davalarına ‘karşı devrim’ diye bakmanın ve siyasi ajitasyonlar yapmanın hiçbir hukuki anlamı yoktur… Kararları ‘siyasi ajitasyon’ için kullanmanın sanıklara da hukukun gelişmesine de hiçbir yararı olmaz.” ve arsive baktiginizda daha nicelerine rastlayacaginz söylemlerin sahibi.

    Genclik yillarinda cumhuriyetci ve milli mücadeleci.
    Demirel iktidardayken Demirelci
    Özal iktidardayken Özalci
    Mesut Yilmaz iktidardayken Yilmazci. hatta danismani
    Ecevit iktidardayken Ecevitci
    Ciller iktidardayken Cillerci
    Son 10 yilki konumu balik hafizalarimizda olan Taha Akyol mu.?

    YanıtlaSil
  41. Kerem İnanır16 Eylül 2018 00:19

    Hocam, kısa ama dolu dolu bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık, keşke o zamandan bu zamana biraz değişiklik olsaydı 😔

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, ara ara değişir gibi olsa da işin özü bu.

      Sil
    2. Taha Akyol, Ahmet Taşgetiren bunlar malesef bilgilerini yanlış kişilerin siyasi gelişimi için yıllarca sundular.

      Taha Akyol, sağ görüşün tipik bir aydınıdır. Ülkemiz insanı gibi duygusaldır, mantıklı düşünemez, yazılarını en istemediği rejimin destekçisi olarak yıllarca sundu, duyguları mantığını kör ettiği için bu hatayı yaptı.

      Taha'nın yaptığı hata, çok ciddi bir hata idi, fakat kültürel geçmişinin duygusal heyezanı ağır bastı, tıpkı duyguları sebebi mantık dışı oy kullanan sağ seçmen gibi.

      Taha Akyol sadece bir sembol, onun gibi binlerce saf aydın aynı yolun taşlarını döşediler.
      Bunun felsefik sebeplerine girmeyeceğim, bunlar bir ara dönem aydınıydılar, gelişmiş toplum ile gelişmemiş ananevi gelenekler ile yaşayan toplumlar arasında köprü gibi. Farketmedikleri şey, Türkiye gibi toplumlarda böyle bir köprünün asla olmayacağı, köprü kurmaya çalışanların aslında daha geleneksi toplumu güçlendireceği idi.

      Saflarını ve zihni yeteneklerini öbür taraf için kullanmalı, toplumun en çok benimsediği geleneklerin ne kadar yanlış hata komik olduğunu topluma anlatmaları gerekir iken, bu insanlar toplumun geri kalmış gelenekleri ile gelişmiş bir dünya toplumunun mümkün olabileceğini düşünmüşlerdir. Bu en büyük zihni hatalarıdır.

      Geçmiş olsun Taha Akyol, yeni Türkiye'de senin de imzan var. Yılanları küçükken sen de çok besledin, şimdi o yılanlar büyüdü, acıkınca seni de yiyecekler.

      Ahmet Taşgetiren, sen de layığını buldun, milletin gelişmiş kesiminde zaten yeriniz yok, gelenekçi kesiminin bile emin olun umrunda bile değilsiniz. Sizlerin önlerini açtığınız kişiler şimdi sizleri iki kelime ile vatan haini ilan edebiliyorlar, ki onlar da sıralarını savacaklar hiç merak etmeyin.

      Bunlar arasında en çok komik olanları da Mehmet Barlas, belki 12 yıl olmuştur, düzenli olarak Mehmet Barlas okumayalı. 3 veya 4 ayda bir tek bir yazısının 2-3 paragrafını okurum, onda bile her şeye tam destek verdiği için kendi ile çelişmesi hemen göze çarpar, bırakırım yazılarını.

      Ne diyelim, her saraya soytarı lazım.



      Sil
  42. hocam ulusların düşüşü Daron Acemoğlu tavsiye eder misiniz

    YanıtlaSil
  43. osmanlı bilimde batıyı yakalayamadığı gibi ayağını yorganına göre uzatmadı.1648 de lale devrini yaşıyordu ülke sürekli toprak kaybederken..lakin günümüzde de üretim yok,mesela turkcell den sonra bir yerli operatör markası bile çıkmamış,gençlerin çoğu işsiz,..stad lar açmak,futbol takımlarına yatırım yapmak,avm yapmak,ithalatı coşturmak yerine ,tarımı ve hayvancılığı modern koşullarda gerçekleştirsek,kamu da israfı kısıtlasak,makam araçları gibi,yabancı sermayeyi ürkütmesek,eğitime yatırım yapsak, kişi başı gsmh iner mi,çıkar mı ?

    YanıtlaSil
  44. Hocam, maazallah İMF ye gidilse ve anlaşılsa, dolar kuru, o an bulunduğu seviyenin altında mı yoksa üstünde mi daha stabil hale gelir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF anlasmasi ve IMF'nin bir ulkeye para verip programina almasi belki bilmiyorsunuz ama ABD'nin onayina baglidir. Sizce rahip icerideyken ABD buna onay verir mi? Bundan sonra ne olursa olsun, faizler vs nereye giderse gitsin doviz yukari yonlu.

      Sil
    2. doviz ve faiz dusecek MIG.29 Orta vadeli guclu bir program aciklanacak yatirimlar azacak uretim artacak cilgin dunyanin parmakla gosterdigi dudak isirtan projeler yapilacak. Bunlar sayesinde ulkemiz adeta bir cazibe merkezi halini alacak.

      Ekonomide YATIRIM her seydir
      yatirimin oldugu yerde faiz doviz yukselisi enflasyon olmaz.
      Kanalistanbulla katmadegeri yuksek bir istanbul olusacak
      Yapisal reformalar yapisal reformalar nedir bu yapisal reformalar derseniz alin size yapisal reform.
      Bundan iyisi samda kayisi

      Sil
    3. Adsiz, senin reis coktan yatirimi yapti bak, ulke de ekonomi de dumduz yatti, yerle bir oldu. Daha ne yapsin adam, bi de ustune kendine 400 milyon dolarlik ucak aldi uzerine tuy dikmek icin.

      Sil
  45. Ah hocam ah göz göre göre ucuruma yuvarlanıyoruz okuyup ögrendikce daha karamsarlaşıyoruz,siz yazmaya devam edin lütfen

    YanıtlaSil
  46. "Sadrazamın iyisi, çıkışta kendisini celladın beklediğini bile bile, Padişaha doğruyu söyleyendi." sözünü mırıldandım istemsizce yazıyı okuduğumda. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tarhuncu Reis, özü sözü bir adamdı.

      Sadrazam olmadan evvel, iki kere ölümden hatırlı devlet adamları sayesinde kurtarıldı.
      Onlar da olmasa kelleyi Sadrazam olmadan önce verecekti.

      Kimseye eyvallahı olmayan bir karakter olduğu için onu
      Sadrazamlık makanına getiren Valide Sultan'a da harcamalar konusunda bir kaç rest çekti.
      Sonra da haindir diye kelleyi aldılar.

      Osmanlı Sadrazamları, bu yazıları okuyanların bir çoğundan ve Türkiye'yi yönetmiş olanlardan
      çok daha entellektüel insanlardı. Rahmetli büyük ihtimal ile kellesinin gideceğini biliyordu.

      Bir Sadrazam'ın bunu bilmemesi imkansızdır.
      Osmanlı döneminde 45 sadrazamın kellesi alınmıştır.
      Kendisi 24. olup, kendinden evvel 23 sadrazamın kellesi gitmiştir.

      Osmanlı kuruluş dönemlerinde hiç sadrazam öldürmemiştir.

      İlk kez 1451'de Fatih S Mehmet, Çandarlı'yı öldürmüştür.
      1649'da Sofu Mehmet Paşa 23. öldürülendir.

      Arada 198 yıl var, demektir ki o dönemde,
      her 8.5 yılda bir sadrazam kellesi alınıyordu.

      Tarhuncu'nun devlet görevine başladığı andan itibaren Sadrazam olana kadar ise,
      7 veya 8 Sadrazamın kellesi alındı. 1624'te Osmanlı 15. sadrazamını öldürmüştü,
      Tarhuncu öldürülmeden önceki 20 yıl 8 Sadrazamın öldürüldüğü bir dönemdir.
      Yani Tarhuncu devlet memuru olduktan sonra kabaca her 2.5 yılda bir Sadrazam kellesi
      alınmıştır.

      Öyle bir ortamda bu adam zaten Sadrazam olunca kelleyi koltukta görmüştür.
      Zaten önceki 4-5 yılında da iki kere ölümden kurtarılan bir adamın psikolojisi içinde olan birisidir.

      Bunlardan sonra Köprülüler gelir ki, onların canlarına dokunulmayacağına özel bir dokunulmazlık sözü verilmiştir. Aksi halde Köprülü ailesi de 30 yıla yakın devleti idare edemezdi.

      Köprülü'lerin evlatlığı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana Bozgunu sonrasında idam edildi ki,
      idam edilme sebebi Köprülü ile direk kan bağı olmamasıdır, Osmanlı Hanedanı, Köprülüye verdiği sözü bu şekilde tutmuştur, ancak o bozgun sonrası da bir daha Köprülüler eski siyasi gücünü bulamamıştır.





      Sil
    2. Önceki yorumuma düzeltme yaparım.

      Tarhuncu öldürülmeden önceki 30 yıl, 8 Sadrazam öldürülmüştür.
      Tarhuncu devlet memuru olduktan sonra kabaca her 3.5 yılda bir Sadrazam öldürüldüğünü,
      bizzat yaşamıştır.

      Düzeltirim.

      Sil
  47. Hocam gerçekten mükemmel bir yazı olmuş. Tebrikler!

    YanıtlaSil
  48. Hocam, dövizle doğrudan işi olmayan sade bir vatandaş olarak tasarrufumu korumak amacıyla döviz almamın önüne geçilebilir mi? Hadi diyelim geçildi, altın alırım. Altın alsam yine döviz lazım olacak. Özetle bu iş için altın, gümüş, değerli taş vb alış verişinin de yasaklanması gerekmez mi? Bu mümkün mü hocam? Kafam biraz karıştı. Dövizin yasak olduğu zamanlarda ne yapılıyordu?

    YanıtlaSil
  49. hocam devlet çıkarlarını öne çıkarıp yani sosyal faydayı öncelik yapıp marjinal faydayı en sona bırakan ister siyasetçi ister bürokrat olsun bu coğrafyada istenmiyor hiçbir zaman. bu Osmanlı devletinde de böyleydi türkiye cumhuriyetinde de böyledir. işin en kötüsü de bugün halkın da sosyal fayda yerine marjinalize edilmiş fayda sağlayıcılara rağbet etmesidir. bu çok vahim ve tehlikeli değil midir hocam?. iyi günler...

    YanıtlaSil
  50. Hocam faizle ilgili yorumunuz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu blogda birçok yazım var bu konuda. Arama boşluğuna faiz yazın yeter.

      Sil
  51. Suan en yuksek reel faiz veren ulkemiyiz?

    YanıtlaSil
  52. orta gelir tuzaginda miyiz?
    orta gelir tuzagindan ne zaman cikariz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çikacaz bi kaç yila düşük gelir grubuna tabi

      Sil
  53. Tesekkür ediyoruz hocam emek harcayıp bizleri aydınlatıyorsunuz.

    YanıtlaSil
  54. Hocam merkez bankasının faizi 24 e yükseltmesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz.Bu sizinde tavsiyenizdi ancak yanında yapısal reformlar olmak koşulu ile.Bu şekliyle işe yarar mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faiz 24 olmadan Dolar 6,45 TL idi.. Sonrasi 5,9935 seviyesine geriledi.. Haftasonu dahil sadece 4. günün sonunda su anda 6,31 TL..

      Sizce ise yaramis mi?

      Sil
    2. Bu şekliyle işe yaramayacağını söyledik. Üstelik faiz artışının yaratacağı olumlu etkiyi olumsuz kılacak her türlü demeç de arkadan verilince etkisini hızla kaybetti.

      Sil
  55. Hocam bulunduğum KYK'da kaç tane güvenlik görevlisi, kaç tane temizlikçi kaç tane memur var ? neyin tasarrufu lüx bir siteyi 2 güvenlik görevlisi korurken dağın başında sadece sabahtan akşama kadar bekleyen vardiyalı bir yurdu 12 güvenlik görevlisi niye? Benim babam 1500 lira ila okutmaya çalışırken beni birde üstüne kyk da yaşadığım sorunlar binkere şikayet et müdüre müdür yardımcısına söyle yok. Ezillirsen ezil, ne yapalım uyuyamıyorsan çalışamıyorsun bizim yapacak birşeyimiz yok diyen zihniyetede para... Bilsem ki adalet var başvurucam daha önce başvurup yine haksız çıkmıycağımı bilsem

    YanıtlaSil
  56. Benim bu yazıdan çıkardığım, Erdoğan (Tarhuncu Ahmet Paşa) seçim öncesi daraltıcı maliye politikalarına gitmez OVP’de, yoksa halk (Padişah) cezasını oylarıyla göstererek keser. Dolayısıyla seçime kadar dolarda durmakta fayda var. Sonrasını ise Erdoğan kendisi bile bilmiyordur. Boşuna bizim de Allah’ımız var demiyor. Haydı hayırlısı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hala anlamadiniz tum muhalif siyasi partiler ve takipcilerinde zeka sorunu var.
      secim mecim yok kardes yok anladin mi yok
      varsa da
      TIYATRO
      bunu referandum oncesinden beri soyluyorum

      Sil
  57. TCMB döviz depo ihalesinde teklif 135 milyon dolar!!!
    Hocam TCMB ihaleleri ile ilgili bir yazı yazabilirmisiniz. İhale neden yapılır ne işe yarar sonuçlarını nasıl okumak gerekir? Teşekkürler

    YanıtlaSil
  58. Mahfi bey, herhangi bir şeyi yermek veya yüceltmek için sormuyorum.

    Siz bir iktisatçı olarak objektif kriterlere göre analiz ettiğinizde:

    1) "Türkiye İş Bankası" batmasına izin verilmeyecek kadar önemli bir kurum mu?

    2) Diğer pek çok banka arasında özellikle "Türkiye İş Bankası"nın hasar görmesi, Türkiye ekonomisini de perişan eder mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz Pakistan adlı ülke yokken, Hindistan'da yaşayan müslümanların Türkiye'ye gönderdiği paraların İş Bankası'nın kuruluşunda temel oluşturduğu söyleniyor. Bu yine bir başka dezenformasyon çabası mı? Bu söylentinin gerçeklik payı var mı?

      "Lozan'ın gizli maddeleri var" goygoyu dönerdi geçen yıllarda.

      İş Bankası ile ilgili de çeşitli goygoylar yine gündeme mi sürülüyor?

      Mahfi Bey'in bu konudaki bilgisi, görüşü nedir?

      Sil
    2. Is Bankasinin batabilecegine iliskin bir duyumunuz mu var.. Yoksa mali yapisi ile ilgili edindiginiz bilgilerden dolayi mi bu sorulari soruyorsunuz.

      Sil
    3. 1) İş Bankası önemli bir kurumdur. Bütün bankalar ve şirketler önemlidir. Ama İş Bankası kendisine göre sembolik değerleri de olan bir kurumdur.
      2) Sadece İş Bankası'nın değil o büyüklükte herhangi bir bankanın hasar görmesi ciddi etkiler yaratır.

      Sil
  59. Cari acik basitce anlami calisan zarar demek ekonomide karsiligi rezervler ise adi uzerinde sinirli kaynkaklarla sonuszulgu finanse edemeyiz arti uretimi cari acik uzerinde artirmak ekstradan finansman sikintisi yol aciyor,yerli tasitlar coktan yolarimizda olmaliydilar

    YanıtlaSil
  60. Bir zamanlar babam rusya da calisiyordu buyuk
    bir santiyedeydk konut projesi buyuk bir insaat firmasi ustlenmisti ve o zamanlar turkler yapti diye gururlaniyordum cocuktum simdi geri baktigimda aslinda sadece calisinlar projede turktu butun makine ekipman ,buna yakiti ekleyebilirsiniz buna arac gerec buna birde bilgisayarlaruda eklediginizde terk faktor insanin turk olmasi kaliyordu yani emek ,emegin de akildan daha fazla fiyatlandigi sistem komunizmdi o da batti

    YanıtlaSil
  61. Emegin akildan daha fazla fiyatlandigi

    YanıtlaSil
  62. Size daha önce de sordum ama yoğunluğunuzdan dolayı galiba görmediniz Mahfi bey.

    Faiz yokmuş gibi yaşasak,
    Enflasyon yokmuş gibi yaşasak,
    Para yokmuş gibi yaşasak,
    Ekonomi yokmuş gibi yaşasak...

    Olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu romantizme market, kasap,ev sahibi de katılsa olur...

      Sil
    2. Bak yapmissin bile soyledigini, beynin yokmus gibi yazmissin.

      Sil
    3. "Anonim" olarak yazmak çoğu zaman "embesilliği" gizleyemiyor.

      Ne yazık ki hazin gerçek bu...

      Darılmaca yok, gücenmece yok...

      Sil
    4. zaten yıllardır bahsettiğiniz gibi yaşıyor bu halk. bu yüzden de bugünlerden daha da beter günleri fazlasıyla hak ediyor ne yazık ki!...

      Sil
    5. Yahu siz ne numunelik insanlarsınız

      Mahfi hocada da ne sabır varmış

      Sil
    6. Sen Mahfi Hocanin avukatimisin?

      Sil
    7. Embesil embesildir.

      Anonim yazmayi elestirirken.. Anonim kimlikle yazarak embesilligin doruklarinda yasamak nasil bir his.?

      Sil
  63. Hoca da bu soru sorulmamış gibi yaşıyor olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim vereceğim yanıtı vermişsiniz, teşekkürler.

      Sil
  64. Mahfi bey hem yazılarınızda hem YouTube'da yayınlanan röportaj videolarınızda, Türkiye ekonomisinin yakın geçmişine yönelik analizlerinizi anlatırken, 2002-2008 arası dönemin "iyi" olduğunu sürekli söylüyorsunuz.

    Bunu söylemekle, "AKP destekçisi iktisatçı" izlenimi yarattığınızı şahsınıza hatırlatmak isterim.

    Saygılarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kötünün iyisi oldugu yillari anlatiyor.

      Sil
    2. Ben hiç kimsenin destekçisi olmadım. Sadece yapılan şeyler doğruysa doğru derim, yanlışsa yanlış derim. Doğruyu yapan kim olursa olsun doğrudur. Yalnız 2002 - 2008 arası dönemin iyi olduğunu söylerken bunun ekonomiyle sınırlı bir tespit olduğunu vurguluyorum. Öte yandan söz konusu dönemde Türkiye IMF Programı uygulamıştı. Bu söylem aynı zamanda IMF'nin doğru işler yaptırdığı anlamına da gelir. Ortada iyiye gidiş varsa yapılan doğrudur. Gerçeği inkar bizi bir yere götürmez.

      Sil
  65. hocam temmuz ayında sanayi üretimi aylık %3,5 artmış yıllık bazda ise %5,6 büyümüş. işsizlik haziranda artmış ve yeniden çift haneli orana ulaştı. hocam tüik verilerine güvenim kalmadı. çünkü tek bir yerden emir aldığı için yani her kurum gibi emirle çalıştığı için güvenmiyorum. ayrıca naçizane temmuz ayında ve yıllık bazda da sanayide bahsedilen seviyede büyüme olmadığını düşünüyorum çünkü ithalatımızın azalışı tüiki yalanlıyor. eğer bahsedilen büyüme olsaydı cari açığımız artmaya devam ederdi. ne dersiniz hocam?.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanayinin asıl darbe yediği aylar Ağustos ve Eylül ayları (kur nedeniyle). Oraya da bir bakalım.

      Sil
  66. Hocam özetle yüzyıllardır değişen bir durum yok, ortadoğu kafasından çıkamamışız bir tek Cumhuriyet in ilk kuruluş yılları hariç kitabınızda net izah etmişsiniz.

    YanıtlaSil
  67. Umarım, "Şimdi bu sorunun yeri ve zamanı mı?!" diye kızmazsınız.

    "Ekonomik kriz" söyleminde hemen göze çarpmayan bir yanlışlık yok mu?

    Krizin "ekonomik" olduğu anlamı, ceplere-cüzdanlara uygun, hesaplı, ateşi yükseltmeyen kriz olduğu anlamı çıkmıyor mu Mahfi bey? "Şu raftaki ürünlerimiz çok ekonomik." cümlesindeki anlam gibi yani?

    Doğrusu: "Ekonomi krizi" mi olmalı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kusura bakmayin ama.. Ülke batiyor taktiginiz seye bak.

      Sil
    2. Ekonomik iki anlama geliyor: (1) Uygun fiyatlı, tasarrufa uygun, (2) Ekonomiye ait. Ekonomik krizdeki ekonomikin anlamı bu ikinci anlam.

      Sil
  68. İşbankası hissesi söylentisinin amacı hisseleri devlete geçirip o bankayıda batırmak. Mevcutta zaten devlet bankaları devletin matbaada yeni basıp verdiği paralar olmasa reelde batıklar. Yani yeni söğüşleme alanı aranıyor, çekirge sürüsü tarumar etsin diye.

    YanıtlaSil
  69. Hocam; geçen hafta yapılan faiz arttırımı için ne diyorsunuz...?
    Aradan nerdeyse bir hafta geçmiş olmasına rağmen görünürde fazla etkili olmamış gibi durmakta... Yada etkileri zamana yayılan şekilde daha uzun vadedemi görülür...?
    veyahut; bu zaten etkili olmuş halimidir (yapılmasaydı doların 7 lerin üzerine çıkacağı vb)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faiz artışının beklendiği kadar etkili olmamasının nedeni ardından yapılan açıklamalar. Bu açıklamalar faiz artışının etkisini alıp götürdü. İstenmeksizin yapılan hiçbir şeyden hayır gelmez.

      Sil
    2. Hocam, simdi bahsettiginiz ve ne oldugunu bilemedigimiz aciklamalar olmasaydi Faiz artisi etkili mi olacakti. Bu cok yavan bir aciklama olmadi mi Hocam.

      Tipki, Katar Seyhi Baskanimiza 500 milyon Dolarlik bir Ucak hediye ediyor. Ülke ayaga kalkmis herkes tepkili. Bayram degil seyran degil enistem beni niye öptü derken..

      Sayin Cumhurbaskanimiz buyurdular..

      Bu ucaktan CHP neden rahatsiz oluyor ki.. Ertesi gün yandaslar manset..

      ""CHP verilen hediyeden rahatsiz oldu"

      gibi birsey olmadi mi simdi Hocam..

      Sil
  70. İş yapiş tekniğinde kamu işi yaparken komisyon alinmasi usül ise, bu uçak işi 15 milyar dolar pazarlığının bir parçası olmasin. Nede olsa bu büyüklükte bir bağışın bir vakfa yapılması zor.

    YanıtlaSil
  71. mali kuralla ilgili yazi yazar misiniz hocam? ovp de konusuluyor ekonomiye olumlu etkisi ne olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçmişte yazdım bu konuda.
      http://www.mahfiegilmez.com/2017/10/mali-kural-ve-cpa.html

      Sil
  72. Hocam asgari ücret nasıl belirlenmeli bununla ilgili yazı yazarmısınız.
    en yüksek maaş ile en düşük maaş arasındaki fark ne kadar olmalı
    asgari geçim standardının altında maaş alandan vergi alınmasa ne olur.

    YanıtlaSil
  73. Bu kadar senedir dönemsel sapmalar dışında borçlanmaya ve bütçe açıkları ile yaşamaya devam etmekteyiz iktisadın yanında tarihimizin de doğrusunu sizden öğreniyoruz çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  74. 'Ülkede doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının artmasına paralel olarak bu firmaların menşe ülkeye yönelik kar transferleri yatırım gelir ve gider hesabının negatif bakiye verilmesine neden olur' Sayın Yaşar uysal hocanın makelesinden bu cümle dikkatimi çekti. Hocam şu 2 sene dolar kuru sebebiyle yabanci doğrudan yatırımlara sevinir hale geldik ama bunun böylesi etkisi de var. Neden dikkate alınmiyor?

    YanıtlaSil
  75. Tarhuncu Paşa için önerebileceğiniz bir çıkış yolu olur muydu; hem planları gerçekleştirebileceği hem de canından olmayacağı? Coğrafyayı ve menfaatine düşkünleri değiştirmeden.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi