Kumarhane Kapitalizmi
Osmanlı ordusunun vurucu gücü
olan Mehter takımının yürüyüş şekli iki adım ileri bir adım geri biçiminde
tanımlanabilecek bir yürüyüş biçimidir. Sürekli geri dönüşler yaşayan
uygulamalar için mehter takımı gibi benzetmesi yapılır. Son dönemde piyasalar
bu benzetmeye uygun bir görünüm içine girdi. Aynı hafta içinde iki kez olumlu
hava, bir kez de olumsuz hava çıkabiliyor ortaya. Piyasa yorumcuları yorum
yapmaktan korkar oldu. “Çıkış rallisi başladı” demeye kalmadan “iniş rallisi”
geliveriyor gündeme.
Piyasalardaki bu hızlı değişim amatör yatırımcıyı ciddi biçimde zarar sokuyor. Örneğin altın fiyatlarının yükseldiğini gören amatör yatırımcı hemen gidip altın fonu satın alıyor. Ertesi gün altın fiyatları düşüşe geçince bu kez paniğe kapılıp elindeki fonu satıyor ve zarar ediyor. Profesyonel yatırımcılar ise bu iniş çıkışlardan önemli paralar kazanabiliyor. Bu tür oynaklıklar spekülatörlerin en sevdiği ortamlardır. Amatörlerin kaybettiğini profesyoneller kazanır.
Piyasalardaki bu hızlı değişim amatör yatırımcıyı ciddi biçimde zarar sokuyor. Örneğin altın fiyatlarının yükseldiğini gören amatör yatırımcı hemen gidip altın fonu satın alıyor. Ertesi gün altın fiyatları düşüşe geçince bu kez paniğe kapılıp elindeki fonu satıyor ve zarar ediyor. Profesyonel yatırımcılar ise bu iniş çıkışlardan önemli paralar kazanabiliyor. Bu tür oynaklıklar spekülatörlerin en sevdiği ortamlardır. Amatörlerin kaybettiğini profesyoneller kazanır.
Böylesine hareketli bir ortam zaman zaman amatör yatırımcıların da para kazanmasına yol açar. Bazen tesadüflerin etkisiyle bazen de amatörlükten beklenmeyecek bir sağduyuyla bu hareketli ortamlarda para kazanmak mümkündür. Ne var ki bu sürdürülebilir bir durum değildir. Bir kez kazanır, iki kez kaybedebilirsiniz.
Geçenlerde Japon Yeni alım satımından iyi para kazandığını söyleyen bir tanıdığım parasını tekrar Yen’e yatırmayı düşündüğünde kendisine bunları anlatmış ve kaybetme riskinin yüksek olduğunu söylemiştim. Sonradan bana yazdığı e-postadan anladığım kadarıyla beni dinlemeyip parasını Yen’e yatırmış ve bu kez ilk yatırımıyla kazandıklarından daha fazlasını kaybetmiş. Aradan bir süre geçtikten sonra bir daha yazdı bana ve Yen’deki yükseliş dalgasıyla bütün kaybını kurtardığını anlattı.
Kuşkusuz bu tür yatırımların hemen hepsi spekülatif unsurlar içerir. Ama bu tür spekülatif unsurların dozunun arttığı, neredeyse işlemin tamamının spekülasyona dönüştüğü ortamlarda yatırım yapmak kumar oynamakla aşağı yukarı aynı noktaya gelir. Kumarda iş büyük ölçüde şansa kalır ve insanın sürekli şanslı olması mümkün değildir.
Spekülasyon kapitalizmin, özellikle de finans kapitalizminin özüdür. Spekülasyon olmadan finansal yatırımlardan önemli para kazanmak pek kolay değildir. En rahat para kazanma yolu parayı mevduat olarak bankaya yatırmaktır. Ne var ki onun kazancı da reel faizle sınırlıdır. Daha çoğunu kazanmak isteyen spekülasyon yapmak zorundadır.
İnsan bir gayrimenkul alırken bile onun gelecekte değer kazanacağını düşündüğünde spekülasyon yapmış olur. Sistemin özünde spekülasyon vardır. Buna karşılık her şeyde olduğu gibi spekülasyonda da bir derece vardır doğal olarak. Yani her yatırımın biraz reel yanı biraz da spekülatif yanı olmalıdır. Yatırımın neredeyse tamamı spekülasyondan ibaretse o zaman risk çok büyüyor, iş kumara dönüşüyor demektir.
Keynes, 1936’da yayımlanan Para, Faiz ve İstihdam Genel Teorisi kitabında “Bir ülkenin sermayesinin gelişimi, bir kumarhanenin yan ürünü haline gelmişse yapılanlar yanlış demektir” diyerek bu konuya dikkat çekiyor. Son iki yıldır küresel krizin hemen her gününde yaşananlar küresel sistemin giderek bir kumarhane halini almaya başladığını ortaya koyuyor ve Keynes’i kimbilir kaçıncı kez haklı çıkarıyor.
Her gün defalarca karşılaştığım “Hocam paramı nereye yatırayım?” sorusuna bu çerçevede verebileceğim tek yanıt “kumar oynamayın” olacaktır. Çünkü kumarda sürekli kazanmak ancak hileyle mümkün olur onu da amatörler yapamaz.
Bir Çin atasözü “Kumarda tanrılar bile kazançlı çıkamaz” diyor.
Merhaba hocam. Yazılarınızı eş zamanlı olarak takip etmeye çalışıyorum. Arada geç kalıyorum ama sonradan yetişiyorum. Ara ara da eski yazılarınıza bakıyorum.
YanıtlaSilKonuyla tam alakalı değil ama -ad olarak benzer diyelim- bir sorum var. Kumarhaneleri ekonomide nasıl görüyorsunuz? Eksi ve artıları nedir ve hangi ülke şartlarında daha çok artı hangi şartlarda daha çok eksidir reel ekonomiye? Bu sene turizm uzun bir süreliğine ölüm uykusuna yattı bence. Kumarhaneler bunu sizce canlandırabilir mi? Karapara aklamaya döner diyorsanız bunu zaten şimdi de oteller üzerinden yaptıklarını düşünüyorum. Kumarhaneler Türkiye'de açıkken -küçüktüm ama az çok hatırlıyorum- haftada birkaç gün kumar borcu dolayısıyla intihar edenler olurdu.
Hocam toplamda kumarhanelerle ilgili sosyolojik ve ekonomik anlamda düşünceleriniz nedir? Keşke uzun bir yazı yazsanız da okusak. :)
Hocam
YanıtlaSilKapitalist Yaklaşımın ilk formülü;
Gelir=Tuketim+Tasarruf
olduğuna göre ve bu eşitlik;
Tasarruf=Yatırım eşitliğini sağladığına göre, sağlıklı ve sürdürülebilir gelir bu denklemlerden turemelidir. Yoksa spekülasyon, finans kapital gibi bence Kapitalist Yaklaşım'da olmayan ve onu kirleten yaklaşımlar kanimca yanlış işlerdir.
Adam Smith Ulusların Zenginligi'nde daha ilk paragrafta bu durumu çok iyi anlatmaktadır.