Altın
Altın, parlak, ağır ve kolay
tepkimeye girmeyen bir metaldir. O nedenle dış etkenlerden fazlaca etkilenmez.
Örneğin paslanmaz ve kararmaz. Saf haliyle son derecede yumuşak olduğu için
kolay şekil verilebilir. Aslında iletkenliği bakırdan çok daha yüksektir ama az
bulunduğu için iletken olarak kullanılamayacak kadar pahalıdır.
National Geographic Dergisi’nde
yer alan bir saptamaya göre tarih boyunca çıkarılan altının toplamı 160 bin
tonun biraz üzerinde tahmin edilmektedir. Bu miktar ancak iki olimpik havuzu
dolduracak büyüklüktedir. Yine aynı tahminlere göre bugüne kadar çıkarılmış
bulunan altının yarısı Merkez Bankalarının ve bankaların rezervlerinde yer almaktadır.
Altının saflık derecesi ayar ya
da karat denilen ölçüyle ölçülür. Ayarın formülü şöyledir:
X = 24 (Mg/Mm) Bu formülde; X
altının ayarını, Mg alaşımdaki altın miktarını, Mm alaşımın toplam ağırlığını
gösteriyor.
Bu formülü kullanarak örneğin
91,6 gram altınla 8,4 gram gümüşün karışımından oluşan bir alaşımın ayarını
bulalım:
X = 24 (91,6 / 100) = 21,99 = 22
ayar
24 ayar altın yüzde 100, 22 ayar
altın yüzde 91,6, 18 ayar altın yüzde 75,14, 14 ayar altın ise yüzde 58,5
oranında saf altın içerir. Geri kalanı gümüş, nikel, bakır, paladyum ile
tamamlanır. Altın gümüş karışımı altına yeşil, altın nikel karşımı beyaz renk
verir.
Para sistemi yaklaşık yüzyıl
kadar altın standardı esasına dayalı olarak yürütüldü. Para biriminin belirli
ağırlıkta altına eşdeğer tutulduğu siteme altın standardı sistemi deniyor. Bu
sistem ilk kez 1821 yılında İngiltere’de uygulamaya kondu. 1937 yılından sonra
sistemi uygulayan tek ülke olarak ABD kaldı. ABD de 1971 yılında bu sistemi
terk edince dünyada parasının karşılığı altın olan ülke kalmadı.
Paraların karşılığından altın
kaldırılmış olsa da Merkez Bankaları altını rezerv olarak tutmaya devam ediyor.
Bunun bir nedeni geçmişte paranın altın karşılığı olduğu dönemden kalan
rezervlerdir, bir nedeni de altının ender bulunan bir metal olması nedeniyle
değerli olmasıdır.
Dünya Merkez Bankalarının 2011
itibariyle ellerindeki altın rezervleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir
(kaynak http://www.numbersleuth.org/worlds-gold/)
Ülke / Merkez Bankası
|
Ton
|
ABD
|
8.134
|
Almanya
|
3.401
|
IMF
|
2.814
|
İtalya
|
2.452
|
Fransa
|
2.435
|
Çin
|
1.054
|
İsviçre
|
1.040
|
Türkiye
|
116
|
Dikkat edilecek olursa gelişmiş ülkelerin Merkez Bankalarında daha yüksek miktarlarda altın rezervi bulunmaktadır. Bunun nedeni, yukarıda değindiğimiz geçmişte uygulanmış olan altın para standardı sistemidir. Bu ülkeler bastıkları paranın karşılığında altın rezervi bulundurmuşlar ve karşılık uygulaması kalktıktan sonra da bu rezervleri tutmaya devam etmişlerdir. Buna karşılık gelişme yolundaki ekonomilerde parasallaşma daha geç gerçekleştiği için onlarda altın rezervi düşük kalmıştır. Gelişme yolundaki ekonomilerde altın rezervi değil döviz rezervi yüksektir. Altın rezervinin Çin’de yüksek olmasının nedeni Çin’in son yıllarda rezervlerini çeşitlendirme çabasından kaynaklanmaktadır.
Buna karşılık gelişmiş ekonomilerde halkın altın tutma alışkanlığı pek yoktur. Oysa gelişme yoklundaki ülkelerin önemli bölümünde halkın altın alma ve saklama eğilimi vardır. Dünya Altın Konseyinin tahminlerine göre Türkiye’de yastık altında 5.000 ton altın olduğu öne sürülmektedir. Bugünkü fiyatlarla bu miktarın değeri kabaca 250 milyar dolardan fazla etmektedir.
Aşağıda 1973 yılından 18 Mayıs
2012’ye kadar altın fiyatlarındaki değişimi gösteren grafiği sunuyorum (kaynak http://goldprice.org/gold-price-history.html#36_year_gold_price:)
Yaklaşık 40 yıllık bu dönem boyunca altının günlük kapanış fiyatı 63,90 ile 1889,70 dolar/ons arasında değişmiş görünüyor. 1980 yılında yaşanan hızlı sıçramadan sonra altın fiyatları uzun süreli bir durgunluk içine girmiş ve 2005 yılından sonra hızlı bir yükseliş trendi çizmiş bulunuyor.
Günümüzde altın fiyatlarının
nasıl bir seyir çizeceği sorusu merak edilen konuların önünde geliyor. Bu
konuda iki farklı görüş var. Bazı yorumcular özellikle Avrupa ekonomilerinin
içine girdiği sıkıntılı durum nedeniyle altının düşüş seyrinde olduğunu öne
sürerken bazı yorumcular da altının yeni bir çıkış eğilimine hazırlandığını
iddia ediyorlar. İlk gruptakiler, Avrupa ekonomilerinin içinde bulunduğu
sıkıntı nedeniyle Merkez Bankaları ve bankaların altın rezervlerini satışa
çıkaracağı ve bu hamlenin fiyat düşüşüne yol açacağı görüşüne dayanıyorlar.
İkinci gruptakiler ise Avrupa’daki sıkıntıların bir süre sonra ABD ekonomisini
de etkileyeceği ve dolayısıyla insanların yine altına sığınacağı ve bu talep
artışının fiyatları artıracağı öngörüsünde bulunuyorlar. Birbirinin tersi
sonuçlara varan bu iki görüşün ikisinin de Avrupa’nın içinde olduğu sıkıntılara
dayanması işin en ilginç yanını oluşturuyor.
Dünyada altın tüketiminin en
yaygın olduğu ülkeler arasında Hindistan en ön sırada geliyor. Sıralamada Hindistan’ı Çin, ABD, Türkiye ve
Suudi Arabistan izliyor. Aşağıdaki tabloda altın kullanımındaki önemli ülkeler yer
alıyor. (kaynak http://www.numbersleuth.org/worlds-gold/)
Cumhuriyet altını, Darphane ve Damga Matbaası tarafından basılan, değişik boyutlarda olan 22 ayar altın paradır. İki türü vardır: Ata altını ve ziynet altını. Bu iki altın para, çeşitleri ve ağırlıkları itibariyle karşılaştırmalı olarak aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:
Ata altını (Gram)
|
Ziynet altını
(Gram)
|
|
500’lük
|
36,080
|
35,080
|
250’lik
|
18,040
|
17,540
|
Tam
|
7,216
|
7,016
|
Yarım
|
3,608
|
3,580
|
Çeyrek
|
1,804
|
1,754
|
Türkiye açısından yalnızca altın
fiyatları değil doların hareketi de önem taşıyor. Çünkü Türk yatırımcı altın
yatırımını TL ile yapıyor ama altın fiyatları dünyada dolara göre belirleniyor.
Altın fiyatı dünyada yükselirken Türkiye’de dolar kuru da yükseliyorsa altın
yatırımcısı yüksek kazanç sağlar. TL ile altın yatırımı yapanlar için en iyi
durum budur. Altın fiyatı dünyada düşerken Dolar da TL karşısında değer
kaybediyorsa TL ile altın yatırımı yapanlar yüksek kayıplar yaşar. TL ile altın
yatırımı yapanlar için kâbus senaryosu budur. Bu iki hal arasındaki durumlarda
kazançlar da kayıplar da olabilir. Biri düşer öteki sabit kalabilir ya da
yükselebilir. Duruma göre kazanç ya da kayıp ortaya çıkabilir.
Altın yatırımını TL ile yapacak
olanlar bu yatırıma uzun vadeli ve sabırlı yaklaşmalı aksi halde altın
yatırımından uzak durmalıdırlar.
Aşağıdaki grafikte İMKB 100
endeksi ile altın fiyatları (Her ikisi de dolar fiyatlarıyla ve 2002 = 100
alınmak suretiyle endeks ile hesaplanmış değerleriyle grafiğe alınmıştır.)
Bu grafiğin görünümü hisse senedi ağırlıklı ama içinde mutlaka altın da bulunan bir sepet yapılmasının doğru olacağını ortaya koyuyor. Hisse senedi yatırımı kısa dönemde büyük kazançlara ama aynı zamanda büyük kayıplara yol açabiliyor. Çünkü spekülasyona açık bir yatırım aracı. Buna karşılık altın yatırımı fazla kazanç vaad etmese de kayıpları da engelleyen bir yatırım görünümü çiziyor. Yani spekülasyona çok açık görünmüyor. Bu ikili ideal bir sepet arkadaşı olabilir.
Bu sitede yayımlanan Bakır
başlıklı yazımı okumuş olanlar için bir not düşeyim. İMKB 100 endeksi ile bakır
fiyatları arasında çok daha uyumlu bir görünüm söz konusu. Aşağıdaki grafikte
her ikisi de dolar değeriyle 2002 = 100 olarak endekse bağlanmış olarak yer
alıyor. Aralarındaki paralellik bize bakırın da hisse senedi gibi spekülasyona
açık bir mal olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bu ikili ideal bir sepet arkadaşı
olmaz.
sayin hocam merhabalar
YanıtlaSilumarim saglik ve afiyettesinizdir.
bilgilendirmeleriniz icin tesekkurler, bize guc katiyor.bir ricam olacak; su anda yurt disinda calisiyorum, dolar kazaniyorum. ankara da bir ev almak istiyorum. 200.000 tl lik bir ev almak istiyorum,10% u kadar dolarim var. hanim cevreden altin toplayacak, 15000 tl lik arabami satacagim. gerisini de bankadan kredi alacagim.
kisaca yanit lutfen. dogru mu dusunuyorum ?
tesekkurler, sagliklar dilerim. kendinize iyi bakin lutfen.
Oturmak için ev almak her zaman akıllıca bir yatırımdır. Bir süreliğine kiraya verseniz bile nihai amacınız orada oturmak ya da ileride satıp oturacağınız başka bir ev almak ise doğru yatırımdır.
SilMerhaba Üstad,
YanıtlaSilTürk vatandaşlarının elinde bulunan yaklaşık 250 milyar dolarlık altın rezervinin tasarruf olarak ekonomiye dönüşümü yok.Bunun bizim ekonomimize negatif yansıması var mı
Altın evde saklansa bile ilk alındığında bir harcamadır ve paranın kuyumcuya transfer olması demektir. Kuyumcu da o parayla alış veriş yapar ve bu para ekonomiyi canlandırır. O aşamadaki katkısı pozitiftir. Sonraki aşamada altının evde durmasının ekonomiye bir yararı yoktur. Servet olarak kalır, ekonomiyi canlandırmaz. Yani alınıp da evde saklanmaya başladığı andan itibaren etkisi nötrdür. Altı yerine parayı bankaya yatırsalar o mevduat birilerine kredi olur ve üretimde kullanılır. Yani ekonomiye pozitif hizmete devam eder.
SilÇok teşekkürler Hocam.selamlar
Sililk grafikten, altının uzun vadede genel riskleri hedge etmek için kullanıldığını anlıyorum.
YanıtlaSilbundan sonraki dönemde de genel olarak risklerin artacağını düşünürsek altının fiyatının yükselmesi süpriz olmaz.
Doğru tespit.
SilAltindan ciktim ve ayin 18 ini duayla bekliyorum...uzun zamandir alti ndaydim mecburi tl ye dondum..101 lerdeyken kacirdigim icin assagidan beklentim vardi ama sanirim 80 olma ihtimali dusuk...65 ten alip 95te ciktim 80 gorme ihtimaline ne gozle bakilmali hayalmi olabilirmi...daha dogrusu altnin dusmesinin abd nin isine gelip gelmemesi mesele bence...sorumun özü su abd nin isine gelirmi dusuk altin. ?. Tesekkurler
YanıtlaSilABD'nin işine gelir mi bilemem ama ABD, Avrupa'daki olaylar büyürse altın fiyatını yönlendiremeyebilir. Bence siz 65'den alıp 95'ten çıkmakla çok iyi yapmışsınız. Başka türlü kâr realizasyonu yapılamaz.
SilHocam kisa vadede ne gibi bir oneriniz var...tl icin
YanıtlaSilBen teknik analiz yapmadığım için kısa vadeli öneride bulunmuyorum. Uzun vadede ise sepet öneriyorum her zaman onun da kısa vadeye pek bir yararı yok.
SilSayın hocam iyi akşamlar. Altın için 87-88 tl seviyeleri beklenmeli deniyor. Ben geçen yaz yükseklerden altın aldım. Söylenen seviyeler beklenebilir mi ortalama düşürmek için yoksa geçen hafta olduğu gibi 90 seviyeleri mi daha uygun olur. Teşekkürler.
YanıtlaSilDaha önce de ons olarak 1560 doları aşağı kırarsa baş aşağı gider deniyordu. 1560 düzeyini aşağı yönlü kırdı ve 1530'lara kadar düştü ama ardından aşağıya gitmek bir yana hızla yukarı gitti. Ben teknik analiz yapmıyorum ama Avrupa'da olacak gelişmeler altının kısa dönemli geleceğini belirleyecek.
Silaltın yazınız güzeldi hocam. hatta bakırdan daha çok hoşuma gitti. ama hitit tarihine meraklı olduğunuzdan olsa gerek bakırın geçmişini daha çok irdelediniz :)
YanıtlaSilyanlış hatırlamıyorsam artık altını piyasaya sürmek adına altın fonları gibi yeni isimler altında satılmak isteniyor.
sonra da gümüş geldi peşinden.
bir de genelde altın fiyatları aşağı trendde olsa bile yazın zirvelerini yapar. malum düğün sezonu diye. bu tabi oldukça basit bir genellemedir. burada altınla yapan arkadaşlar var. akıllarında olsun istedim.
Basit de olsa doğru bir genelleme. Ne yazık ki altınla ilgili Hitit yasalarından bildiğimiz bir fiyat yok. O nedenle bakırda olduğu gibi geriye gidemedim. Altın fonlarındaki en önemli sorun alış ve satış arasında önemli farklar olması. Öyle olunca küçük artış ve azalışları kullanarak para kazana imkanı olmuyor.
Silsayın hocam cok güzel bir altın tarihcesi olmus benım ıcın elinize emeginize saglık. sorum su olcak 2009 da hisse senedi işini bırakıp 40 bın sermaye ile altıntrade etmeye başladım cok ıyı kazandım sımdıde ayda ort 10-18 bın arası bır getırı alıyorum altında ama devamlı trade ettıgım ıcın yoruldum sinir sahibi oldum kenarda bekleyen arsam vardı 700 bin tl maliyetle buraya ben 20 adet 1+1 kira için apartman yapsam aylık ort vergi vs cıkınca 7000 tl gibi bir kira getirisiolcak altın trade edersem daha fazla getırı olcak ama bir yeri tercih etmem lazım burada bana öneriniz ne olur veya siz olsanız ne yaparsınız hocam
YanıtlaSilGayrimenkul işi de artık eskisi kadar karlı ve garanti görünmüyor ne dersiniz? Kiracı zamanında ödemediğinde de altın trade'inden daha az sinir yaratmıyor. Zor bir seçim. Bir şey diyemiyorum.
SilHocam Merhaba,
YanıtlaSilEkonomi dilinden çok anlamayan çevirmen zazie için de oldukça açık ve net bir yazı.
Altın yakın takibimizde sayenizde altının ışığıyla aydınlanıyoruz!
Elinize sağlık!
Saygılarımla
babilkulesi.org adına zazie
Yararlı olduysa ne mutlu. Teşekkürler.
SilDeğerli Hocam, öncelikle bu tarz yazılarla bizim gibi gençleri aydınlattığınız için teşekkür ederiz. Tarihi bu tarz yazılar ile iyi analiz etme imkanı sunuyorsunuz.
YanıtlaSilYine bir makalede okumuştum.
Fiziki altına olan talep ile ,bankaların ya da farklı kurumların çıkardığı, altın fonlarına olan talep arasındaki makas çok büyükmüş.
İnsanların ya da yatırımcıların altına olan talebi içinde fiziki altına olan talebi %25-%30 oranındaymış.
Buda altın fiyatlarında spekülasyon olduğunun en büyük göstergelerinden birisiymiş.
Size bu rakam doğru mudur? Ve bununla birlikte altın fiyatlarında bir spekülasyon olduğunu düşünüyor musunuz?
İlginiz için teşekkür ederim.
İyi çalışmalar..
Ben Türkiye için kişilerin fiziki altına olan talebinin toplam altın talebi içindeki oranının daha yüksek olduğunu sanıyorum. Ama eğer talebin içine kurumlar ve bankalar da dahilse durum sizin dediğiniz gibi olabilir.
SilBu tür bütün varlıklarda spekülasyon mutlaka vardır. İşler karıştıkça spekülasyon da artar.
MERHABA
YanıtlaSilBEN 148,153 FİYAT ARALIĞINDA 43 TANE KÜÇÜK ALTIN ALDIM.2 AY SONRA BOZDURMAM GEREKİYOR.YANLIŞ ZAMANDA MI ALDIM ACABA.ZARAR EDERMİYİM.BİLGİ VERİRMİSİNİZ.TEŞEKKÜR EDERİM.İYİ ÇALIŞMALAR.
Hocam daha iyi bilir yalnız ben altın fiyatlarında daha fazla düşüş olmayacağını dusunuyorum, özellikle G-8 zirvesinden büyüme yönünde bir karar alınmışken. Saygılar.
SilBen de aynı kanıdayım. Ne var ki bu işi asıl teknik analiz yapanlara danışmak gerek. Ben teknik analiz yapmıyorum.
SilHocam bizde mantık ekstra paralardan alınan altın her zaman evladiyelik olmuştur ki yastık altındaki paralarda odur. Neredeyse yüzyıllarca görülmüş olan sıkıntının genlere işlmesinden dolayı altın hep evladiyeliktir.Sanırım biz toplum olarak "borsacılığa" alışmamız uzun sürecek ya da imkansız. Yastık altı altınlar bakımından.
YanıtlaSilTamamen doğru bir analiz bence.
SilMerhabalar hocam
YanıtlaSilaltın fiyatlarının FED'in QE3 kararıyla paralel olacağı yorumu yapılıyor.FED QE3 konusunda biraz nazlı ama veriler QE3ü gösteriyor.Bu durumda su sıralarda 90-91 tl/gram satın almak mantıklı mıdır?
Dedikoduya göre yatırım yapmak akıllıca görünmüyor. Ama para da öyle kazanılıyor ne yazık ki.
Sil1980'li yıllarda dünyada yaşanan ekonomik büyüme ve finansal araçların çeşitlenmesi ile tasarruflar reel ekonomiye yöneldi ve altın atıl yatırım olarak görüldü. Bunun sonucu ons fiyatı 850 dolarlık zirve değerinden 180 dolarlara kadar geriledi. Ancak 2000'li yılların başından itibaren ABD ekonomisinde ard arda yaşanan krizlerin resesyona dönüşmemesi için FED parasal genişleme politikası uygulamaya başladı. Parasal genişleme afyon gibidir. Bir kez başlayınca vazgeçemezsiniz. Bunu çok iyi bilen kurumsal yatırımcılar ve Çin, Hindistan gibi bazı ülkelerin merkez bankaları birikimlerini, değer kaybetmeye başlatan rezerv para yerine dünyanın heryerinde geçerli ve matbaada basılması mümkün olmayan tek değişim aracı olan altın almaya yönelttiler. Böylece altının ons fiyatı son 10 yılda 180 dolardan 1800 dolarlara kadar yükseldi. Hızlı yükselen her yatırım aracı bir düzeltme yapar. Batı merkez bankaları parasal genişleme politikalarından vazgeçmediği sürece - ki bence vazgeçemezler - altının yükselişi durmayacaktır. Aslına bakarsanız altının değeri artmıyor dolar ve diğer paraların değeri altın karşısında düşüyor. Arzı artan herşeyin fiyatı düşer, ulusal paraların altın karşısında değeri düşmeye devam edecektir. Benim tahminim yeni bir rezerv para sistemi oluşuncaya kadar bu süreç devam edecektir ve muhtemelen yeni para sisteminin belirlenmesinde merkez bankalarının elindeki altın miktarı önemli bir rol oynayacaktır.
YanıtlaSilYazıyı okuyanların bu yorumu da okumalarını öneririm. Önemli saptamalar var.
SilGüzel açıklama olmuş mehmet bey...Altına yatırım için öngörü sahibi oldum...
SilDünyada onca karşılıksız dolar euro varsa, ve tasarruflar bu paralar güvensizlik sebebiyle altına kayıyorsa, o zaman biz niye borsaları para cinsinden analiz ediyoruz ki..İMKB de yarım kilo altın TL tarihi dipler mesela ve hala oraya çok yakınız..Diğer taraftan Dünya krizden kırılırken Dolar DOW JONES daha 1 2 hafta evvel nerdeyse kriz öncesi seviyelere yaklaşmışken altın bazında ise sürünmekte..Diğer taraftan enflasyonun da varlık piyasalarına park ettiğini düşünüyorum hocam..Örnek..Dow 7000 iken hisse alıp dow 12 000 de satan adam gidip otmobil alsa hem otomobilde talep artışı hem petrolde talep artışı olacak..Yani küresel enflasyonun parasal genişlemeyi birebir yansıtmadığını düşünüyorum..
YanıtlaSilBelki de gelir dağılımı çok fena halde bozulmamış olsa hiper enflasyonla karşı karşıya kalacaktık..Ama parasal genişleme böyyyük patronlara ve dolayısıyla onların yatırımları ve zarar karşılıklarına gittiği için para otoriteleri parasal genişleme yapabiliyorlar..ne dersiniz?..
Parasal genişlemenin enflasyon yaratmaması ile ilgili tespitiniz ilginç geldi bana. Yüksek gelir düzeyli insanlara daha çok para gitmesi demek tasarrufa daha çok para gitmesi demektir. Buna karşılık o paralar sonuçta yastık altına gitmeyip de banka sistemine giriyorsa yine kredi yoluyla harcamaya dönüşür. O da yine enflasyonist baskı yaratır. Ama öyle olmuyor. Çünkü para dağıtıldığı yerde durmuyor, faiz nerede yüksekse oraya gidiyor ve orada sıcak para sorunu yaratıyor.
SilFeyzullah Aydoğan
YanıtlaSilMerkez Bankası, Gözünü Yastık Altına Dikmekten Vazgeçmeli
Doğu toplumlarının klasik tasarruf aracı ve gelecek güvencesi olarak altın, tarih boyunca talep edilmiş ve sürekli ya takı olarak kullanılmış ya da sarrafiye olarak bulundurulmuştur. Günümüzde altına alternatif olarak yabancı paralar (döviz), hisse senetleri, devlet tahvilleri, banka mevduatları (faiz) gibi modern yatırım araçlarıyla vatandaşın bankalara alıştırılmaya çalışıldığına şahit oluyoruz.
Küresel finans krizlerinin yayıldığı günümüzde, iç talebin dış satımdan fazla olduğu ve tüketimin üretimden az olması ile cari dengenin gittikçe açık vermesi neticesinde sıcak paranın ülkeye maliyetinin artması ile Merkez Bankası yeni bir karar alarak bankaların merkezde tutması zorunlu karşılıkların döviz ve altın cinsinden olması ve de altın miktarını daha da artırdığını duyurması ile özel bankalar vatandaştan altın toplamaya başladı. Topladıkları altını Merkez Bankasına yatırarak zorunlu yükümlülüklerini yerine getirirken hem daha ucuza mal edecek hem de sıcak para akışındaki risklerden korunmuş olacaklardır.
Bu durum bankalar açısında harika bir fırsat olurken altını bankaya veren vatandaş açısından birçok bilinmezi ve riskleri barındırıyor. Bankaya altınını vermeye giden vatandaştan alınan bu altınlar hurda fiyatından alınıp has altın gram fiyatına dönüştürülerek hesaplanıyor ve hesabına gram altın olarak geçiyor. Yıllık yüzde bir, bir buçuk gibi komik getiri teklif edilirken, sözleşme süresinden önce talep edilen altınlar geri alındığında altın yerine eline TL geçecek ve ana değerden daha az bir değer olduğunu görecektir. Ayrıca, aynı altınları geri almak durumunda kalırsa tekrar işçilik ve ya fark vermek zorunda kaldığını da görecek.
Ekonomik krizlerin gündem oluşturduğu son yıllarda ‘yastık altı’ denilen vatandaşın altını üzerine birçok kurum ve kuruluş çeşitli yorumlarda bulunmakta ve çoğunun öngörüsünde yanılmalar ortaya çıkmaktadır. ‘Atıl’ denilen altınların hem atıllığı hem de miktarı konusunda sürekli yanlış yorumlar kafaları karıştırıyor. Fiziki olarak bulundurulan altın, atıl olamaz çünkü vatandaş üç ay ila bir buçuk yıl arayla altınını ya bozdurup değerlendiriyor ya da karşılıksız borç verip sosyal yapıya katkıda bulunuyor. Ama bankada duran altını kredi olarak kullanmak isteyen vatandaşa ise maliyeti yüzde sekizi bulurken, akrabası ve ya komşusundan alan da sadece dua etmesi yetecektir.
Zor günlerin ve krizlerin tek alternatifi ve faize bulaşmak istemeyen mütedeyyin insanların tasarruf aracı olan altınını bankaların bünyesine katmak istenirken vatandaşın da bu durumu kazanç sanıp meyletmesi yanlış bir uygulamadır. Günlük, bankalar üzerinden altın hesabı açarak al-sat yapan genç yatırımcıların yaptığını bu durumla karıştırmamak gerekiyor. Altın fiziki bir maldır. Hesabi değildir, hesabınıza geçen rakamların kötü günde bir işe yaramadığını görmemiz zor değilken, o kötü günlerin daha da sıkıntılı hale geleceği de kaçınılmazdır.
Ülkemizdeki ekonomi yönetimi, küresel baskılar ve finansal krizler neticesinde reel ekonomiyi ve vatandaşın kazancını desteklemek yerine bankaları güçlendirme yolunu tercih etmektedir. Bankalar, hiçbir zaman ekonominin aslı olmamıştır-olamaz da sadece ekonomi için hizmet aracıdır. Hizmeti aslına tercih etmek elbette ki yanlıştır. Bankalar krize girmesin istenirken vatandaşın bankalar karşısındaki durumu nedense ihmal edilmektedir. Açıklanan verilere göre hane halkının borçluluk oranları gün geçtikçe artmakta ve gelirlerinin üzerinde borçlandırılırken, insanlar bankalar karşısında zora düşürülmektedir. Telafisi zor, sosyal yapının bozulmasına da zemin hazırlanmış olunmaktadır. Bu son uygulamayla vatandaşın elindeki altınlarının da bankalara geçmesi-geçirilmesi ekonomiyi planlayanların, yönetenlerin günü kurtarma adına yapılan en büyük yanlışlarındandır.
merhabalar hocam
YanıtlaSiltürk halkının altını , dövizi yastık altınta tutması abd yi ve almanyayı neden hoşnut tutar ? neden almanya ve abd türk halkının altını bankalara yatırmasını istemez ?
Hocam altın standardı ve ona bağlı olarak paranın işleyişi ile ilgili daha ayrıntılı bir okuma yapmak istiyorum, bu konuda ilker parasız hocanın uluslararası para sisteminden başka tavsiye edebileceğiniz bir kaynak var mıdır acaba, önerdiğiniz kitaplar arasında göremedim bu konuda yardımcı olursanız sevinirim. (not: sanırım ikince kez yazıyorum ama gönderdiğimden emin olamadım)
YanıtlaSil