Merkez Bankası Faizleri (Son Durum)

Merkez Bankası para politikası amacına dayalı olarak ya da yaptığı bazı işlemlerle ilgili olarak farklı faiz uygulamaları yürütüyor. Bunları tek tek ele alalım:  

(1)   Gecelik işlemlerde uygulanan faiz:  TCMB’nin, gecelik olarak borç almak ya da gecelik olarak borç vermek isteyen bankalara uyguladığı faize bu ad veriliyor. TCMB, bu yolla ikincil piyasada oluşan kısa vadeli faiz oranlarını, döviz kurlarını ve kredilerin büyüme hızını etkileyebiliyor. 
(2)   Bir hafta vadeli repo işlemlerine uygulanan faiz: TCMB, 1 hafta vade ile repo ihalesi açıyor, bankalar ellerindeki tahvil ve bonoları TCMB’ye verip karşılığında para alıyorlar ve vade sonunda parayı iade edip kağıtlarını geri alıyorlar. TCMB bu araçla banka ve finans kurumlarının piyasada uyguladığı faiz oranlarını, bankalardan alınan kredilerin miktarını, hisse senedi ve döviz gibi varlıkların fiyatlarını etkileyebiliyor. 
(3)   Geç likidite penceresi faizi: Hesaplarını kapatmak ya da ellerinde bulunan parayı borç vermek için son ana kadar bekleyen bankalara uygulanan faiz oranlarına verilen addır. Bu uygulama saat 16.00 ile 17.00 arasındaki işlemler için yapılıyor.
(4)   Reeskont kredisi ve avans faizi: Vadesi henüz gelmemiş olan alacak senetlerinin kabulü karşılığında verilen kredilere reeskont kredisi deniyor. Bankalar kredi açarken şirketlerden bu krediye karşılık alacak senetleri alıyorlarsa bunları genellikle iskonto ederek alırlar. Daha sonra likidite ihtiyacı duyan banka bu senedi TCMB’ye yeniden iskonto edilerek krediye dönüştürülmek üzere verir. TCMB uygulamada vadesine en çok üç ay kalmış olan senetleri reeskonta kabul ediyor ve bu yolla açacağı kredilere reeskont faizi uyguluyor. Avans uygulamasında bankalar Devlet Tahviline dayalı borç senedi düzenleyerek TCMB’ye veriyor ve karşılığında kredi alıyorlar. TCMB, bu şekilde avans olarak açtığı krediler için de avans faizi uyguluyor.
(5)   Zorunlu karşılıklara telafi faizi: Bankaların, topladıkları kaynaklar karşılığında Merkez Bankası’na belirli oranlarla hesaplanan zorunlu karşılık yatırmaları gerekiyor.[1] Merkez Bankası daha önce faizsiz olarak aldığı bu karşılıklardan TL ile ödenmiş olanlara faiz ödemeye karar verdi. Ödenecek faizin baz alınacağı hesaplama şu formülle belirlenecek: 100x((M+Ö)/K).[2] Bu formüle göre bankalar ve finansman şirketlerinin önceki üç aylık ortalaması hesaplanacak, bankalardan bu ortalamaya denk olanlar veya onun üzerinde olanlara Merkez Bankası, ağırlıklı fonlama maliyetinden 500 baz puan düşülmesiyle bulunacak oranla telafi faizi ödenecek. Bu ortalamanın altında kalacak olan banka ve finansman şirketlerine ise Merkez Bankası, ağırlıklı fonlama maliyetinden 700 baz puan düşülmesiyle bulunacak faiz oranıyla telafi faizi ödeyecek.
(6)   İhracat reeskont kredisi faizi: İhracatçılara uygun maliyetli kredi sağlamak amacıyla TCMB’nin Türk Eximbank’a ve diğer bankalara tanıdığı limit dahilinde kullandırılan kredilere ihracat reeskont kredisi bu krediye uygulanan faize de ihracat reeskont faizi deniyor. Merkez Bankası bu kredileri açtığı Türk Eximbank ve bankalardan tahsil ediyor, kredi kullanan şirketler ise ödeme açısından Türk Eximbank ve bankalara muhatap oluyor.    

Yukarıda 1 ve 2 numaralı paragraflarda anlattığım faizlerden zaman zaman biri veya öteki politika faizi niteliği kazanıyor. Bugünkü durumda Merkez Bankası her iki gruptaki faizlere de politika faizi adını vermeyi uygun görüyor.

Buraya kadar anlattıklarımı aşağıdaki tabloda toparlayarak göstermeye çalışayım.

TCMBFaiz Çeşitleri
Oran (%)
Politika faizi

   Gecelik borç alma faizi
7,50
   Gecelik borç verme faizi
11,25
   Haftalık repo ihalesi faizi
8,25
Geç likidite penceresi faizi

   Borç alma faizi
0,00
   Borç verme faizi
12,75
Reeskont ve avans işlemleri faizi

   Reeskont faizi
10,25
   Avans faizi
11,75
Zorunlu karşılıklara telafi faizi [3]

   500 bp düşülecek banka ve finansman şirketleri için faiz
3,25
   700 bp düşülecek banka ve finansman şirketleri için faiz
1,25






[1] TL Mevduat vadelerine göre zorunlu karşılık oranları değişmekle birlikte ağırlıklı ortalama yüzde 11,5’luk oranda toplanıyor.
[2] Burada M, mevduat toplamını (bankalararası mevduat ve resmi mevduat hariç), Ö Özkaynakarlı ve K da kredi toplamını gösteriyor.
[3] Hesaplamada Merkez Bankası’nın ortalama fonlama faizi bugünkü ortalamaya uygun olarak % 8,25 olarak alınmıştır. Bu oran günlük olarak değişebilmektedir. 

Yorumlar

  1. Merhaba hocam kaleminize ve emeğinize sağlık bilgilerinizi ve düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler. Vergi amortismanı ve vergi kapitalizasyonu biraz anlatıp bu durumun tahvil veya hazine bonosu alımlarında nasıl işlediğini anlatabilir misiniz? Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Benim vergi bilgim ve uzmanlığım çok eskilerde kaldığı için bu konuyu uzman olanlara yöneltmenizde yarar var.

      Sil
  2. Hocam bir de hazine borc almak icin gosterge faizi var degil mi bu faiz para politikasi araci degil maliye politikasi araci degil midir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gösterge Faiz tümüyle piyasada oluşuyor. Hazine tahvil satıyor. Bunları alanlar piyasada ikinci elden satmaya başladığında o andaki piyasa koşulları ve tahvilin vadeye kalan süresiyle bağlantılı olarak bir faiz oluşuyor. Bu faizler içinde bir tanesi gösterge faiz olarak belirleniyor. Belirleme yapılırken vadesine 2 yıl kalmış olan tahviller içinden piyasada en çok alış verişe konu olan (işlem hacmi en yüksek olan) tahvil seçiliyor ve onun faizi gösterge faiz olarak kabul ediliyor.

      Sil
    2. Hocam bu gösterge faizi nerelerde kullanılıyor ? Niye önemli ?
      Piyasada ikinci elden satanlar mı bu faizi ödüyor ?
      Bu tahvil nasıl sürekli el değiştiriyor ? Nasıl bir kar var ?

      Sil
  3. hocam abd genisletici politikalari genelde para piyasaindan mi yapmaktadir yoksa maliye politikasini da genel olarak kullanmakta midir yoksa maliye politikalari genel olarak krizlerde mi kullanimaktadir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son yıllarda maliye politikası artık pek kullanılmaz oldu. Bunun temel nedeni hükümetlerin siyasal sorumluluk almak istememeleri. Çünkü bu sorumluluk oy kaybettiriyor. Para politikasını kimse tam olarak anlamıyor ve fatura hükümete çıkmıyor.
      ABD genişletici politikaları ağırlıklı olarak para politikasıyla yani Fed aracılığıyla uyguladı. Maliye politikası sadece bütçenin fazla açık vermemesi için yardımcı olmak amacına uygun kullanılıyor.

      Sil
  4. Ağustos'tan bu yana kredi faizleri 1,5 puan arttı. merkezin faizleri indiremeyeceğini gayet iyi anlayan hükümet baskı yaptı ve kredi faizlerini düşürebilir umuduyla zorunlu karşılıklara faiz uygulaması başlatıldı. sebep belli: 6-7 ay sonra seçim var. çeyreklik büyüme %2'lerde, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik %10'u aştı, muhtemelen %11'i zorlayacak. merkezin bağımsız olmadığı bir kez daha tescil edildi çünkü merkez bankası "telafi" faizinin kredi faizlerine yansımayacağını çok iyi biliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merkez Bankası üzerinde baskılar olduğu açık ama telafi faizi konusunda baskı olup olmadığı konusunda sizin kadar net bir görüşe sahip değilim.

      Sil
  5. Hocam dis ticaret ile uluslararasi iktisat ayni sey mi demektir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dışticaret, uluslararası iktisatın bir parçasıdır. Uluslararası iktisatta, dışticaret dışında, kurumlar (İMF, Dünya Bankası vb), uluslararası borç sorunları, uluslararası yatırımlar, çok uluslu şirketler, parasal birlikler (Euro Bölgesi vb) gibi pek çok konu daha var.

      Sil
  6. Hocam Libor ne demek ornekle aciklaya bilirmisiniz tesekkur ederm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. LIBOR (London Interbank Offered Rate), Londra bankalararası para piyasasında likiditesi yüksek bankaların birbirlerine ABD doları üzerinden borç verme işlemlerinde uyguladıkları faiz oranıdır. Londra saati ile 11:00'de sabitlenen LİBOR piyasalar tarafından birçok finansal işlemde gösterge faiz oranı olarak kullanılıyor.
      Bugün itibariyle ABD Dolarının 1 yıllık LİBOR faizi % 0,54 dolayındadır. Mesela bir bankadan USD ile kredi alınırken banka LİBOR+ 2 faiz uygulayacağını açıklamışsa bunun anlamı o krediye vadesi geldiğinde yüzde 2,54 faiz ödeneceğidir.

      Sil
    2. HOCAM 2,54 faiz uygulacağım demiyorda LİBOR+ 2 demesinin anlamı nedir ?

      Sil
    3. Libor her gün değişiyor + 2 ise sabit.

      Sil
  7. Hocam iktisat politikasi araclarindan biri olan gelirler politikasinin araclari yine ucret , faiz ,kar ve rant uretim faktorlerinin baskilanmasi diyebilir miyiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diyebiliriz. Gelirler politikası, kamuoyunda genellikle vergi politikasıyla karıştırılan bir kavramdır. Gelirler politikası (incomes policy) ücret, faiz, kira, fiyat gibi piyasada belirlenen bedellerin bir süre için dondurulması politikasıdır. Bu tür bir baskılama yöntemiyle genellikle enflasyonun önlenmesi hedeflenir. Geçmişte Latin Amerika'da ve bazı ülkelerde uygulanmış ama pek de başarılı olamamıştır.

      Sil
  8. Teşekkürler hocam, çok güzel bir yazı olmuş yine, fakat aklıma takılan bir konu var, son ppk özetinde söyle bir ifade yer alıyor, "açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 10,75" Bu ifadedeki piyasa yapıcısı bankalar neler oluyor acaba ve neden onlara farklı bir faiz oranı uygulanıyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2014 yılında piyasa yapıcı olarak Akbank, Denizbank, Deutsche Bank, Finansbank, HSBC Bank, ING Bank, Ziraat Bankası, Türk Ekonomi Bankası, Garanti Bankası, Türkiye Halk Bankası, Türkiye İş Bankası, Türkiye Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası belirlenmiş bulunuyor. Bunlar en çok Hazine kağıdı satın alan ve belirli kriterleri karşılayan bankalar. Hazine kağıtlarını sürekli ve çok miktarlı aldıkları için bu bankalar belirli miktarda Hazine Kağıdı satın almayı baştan taahhüt ediyorlar ve o nedenle de onlara farklı faiz uygulanıyor. Dünyanın birçok yerinde uygulanan bir sistemdir.

      Sil
  9. Gecelik işlemlerde uygulanan faiz oranları döviz kurlarını nasıl etkiliyor hocam ?
    teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yurtdışından gelen fonlar o gün TL'ye çevrilip bir geceliğine TCMB'ye yatırılınca bir gecede faizi alıp gidebiliyor. O nedenle o faizi yüksek tutarsa gecelik giriş ve çıkış artabilir. Bu da sıcak paraya kapıyı açar. Üstelik çok kısa vade için.

      Sil
  10. Hocam gumruk birligi turkiyeyi olumlu mu yoksa olumsuz mu etkilemistir. suan bugun itibariyla baktigimiz zaman olasi gumruk gelirlerinden mahrum kaliniyor ayni zamanda mallarin serbest dolasim hakkiyla da enflasyon gorece daha az tehlikeli olmaktadir siz buna katiliyor musunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gümrük Birliğinin yarar ve zararları konusunda istatistiklere dayalı bir araştırma yapmadan bunu net olarak söylemek zor olmakla birlikte bu yolda yapılmış araştırmalara bakılırsa yararları zararlarından fazla görünüyor diyebiliriz. Evet bir kısım gümrük gelirlerinden mahrum kalınsa da bu birlik bir yandan enflasyonun daha yükselmesini önlerken bir yandan da bizim de ihracatımızı artırıyor.

      Sil
    2. Hocam, aynı zamanda ithalatı da etkilediğini gözardı etmemek gerekir. Bu noktada denkleme ithalat artışını da eklememiz gerekmez mi? Bu tür durumlarda hazır olmayan oyunculara sahip ekonomilerin ezildiğini düşünmek gerekmez mi? Burada kritik olan gümrük birliğinin zamanlaması diye düşünüyorum. Yapısal sorunları çözdükten, şirketlerimizi daha rekabetçi hale getirdikten sonra bu tarz bir birliğe katılmak doğru olurdu. Aksi taktirde enflasyon ve ihracat faydaları, hem ithalat sebebiyle tasarruflarımızın dışarıya akması hem de uzun vadede yurtiçi oyuncuların rekabet edemeyerek oyun dışı kalması sebepleriyle oluşan / oluşacak zararların yanında önemsiz kalabilir kanaatindeyim. Yorumlarınızı rica ederim, saygılar..

      Sil
  11. hocam genel olarak büyüme modellerinden bahsedecek olursak klasik büyüme modeli , neoklasik büyüme modeli, harrod domar büyüme modeli ve robert lucas ın içsel büyüme modeli diye Türkiye ve Amerika hangi büyüme modelini kullanmaktadırlar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyüme modelleri ekonominin en soyut konuları arasındadır. Aslında ekonomiler bu modellere uymaz bu modeller yapılan uygulamayı açıklamaya çalışır. O nedenle Türkiye ve ABD'nin hangi modele uyarak büyüdüğünü söylemekten çok bunların yaklaşımlarının hangi modele yakın olduğunu çıkarmaya çalışmak daha doğrudur. Her iki ekonominin büyümelerine bakılırsa Neoklasik büyüme modeli ile Harrod - Domar modelinin karmasını görmenin mümkün olduğunu düşünüyorum.
      Türkiye planlı modele geçtiğinde uzun süre (1961 - 1983 arası) Harrod - Domar modeline uygun bir büyüme stratejisi izledi. 1980'lerin ortalarından itibaren model değişmeye başladı.

      Sil
  12. Hocam ülkemizde reel faizlerin yabancı yatırımcılar için cezbedici olduğunu düşünürsek, ülkeye döviz girişi az mı kalıyor da dolar döviz kuru hala yükselme eğiliminde? Bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevinirim..Şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet asıl olarak döviz giriş çıkışları kuru etkiliyor.

      Sil
  13. hocam merkez bankası reeskonta vadesine 3 ay kalan senetleri alıyor yazmıssınız ama vadesine 8 ay kalan senetleri kabul ediyor.

    YanıtlaSil
  14. Merhaba Sayın Hocam.
    Özellikle Euro içşn yorumunuz nedir ? daha düşer mi , düşerse tahmini bir bandınız var mı ? Ya da 2,75 ten sonra yükselebilir mi ? tl deb Euroya dönüp borç ödemesi yapması gerekenlere tafsiyeniz nedir ?

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  15. Devamlı yazılarınızı takip ediyorum hocam
    Bilgi paylaşımlarınız için çok teşekkürler..

    YanıtlaSil
  16. Hocam, merkez bankasi borçlanma faizlerinden tamamen sorumlu mudur? Yardimci olur musunuz

    YanıtlaSil
  17. merhaba hocam ekonomi konusundaki yazılarınız bizi aydınlatıyor .size teşekkür ediyorum benim size sormak istediğim libor.liborun diğer kredilerden farkı ne,faiz oranı sabitlenebiliyor mu,7 yıllık libor kullanabilirmiyim.liborda taksitler 6 ayda bir ödeniyor diye okumuştum.taksitleri öderken önce faiz mi,anapara mı ,anapara+faiz mi ödeniyor.libor+ ne demek.teşekkür ediyorum

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı