2015 Yılına Girerken Küresel Sistemin Görünümü

2014 yılına girerken bu yılın bir toparlanma yılı olacağını dile getirenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Yunanistan krizinin yarattığı sıkıntılarla gerilen Euro Bölgesinin bu toparlanmada başı çekeceği görüşü yaygındı. 2014 yılı bu beklentilere yanıt verecek gelişmelere sahne olamadı.

2014 yılını ABD ve İngiltere ekonomik toparlanmayla, Euro Bölgesi durgunlukla (sıfır dolayında büyüme ve sıfır dolayında enflasyon), Japonya ise slumpflasyonla (ekonomik küçülme + enflasyon) tamamlayacak gibi görünüyor. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi konumundaki Çin, uzun süredir yüksek oranda sürdürdüğü ekonomik büyüme ivmesini yitirmiş olarak yılı tamamlamaya hazırlanıyor.

Aşağıdaki tabloda ABD, Euro Bölgesi, Çin, Japonya, İngiltere ve gelişmekte olan ülkeler için yapılmış 2014 ve 2015 yılına ilişkin tahminler yer alıyor (kaynaklar: The Economist, Poll of Forecasters, December Averages, 2014 ve IMF, WEO Databases, October 2014.)

Gösterge  (%)
Yıl
ABD
Euro Bölgesi
Çin
Japonya
İngiltere
Gelişmekte olan Ülkeler
Büyüme                           
2014
2,3
0,8
7,3
0,5
3,0
4,4
                                        
2015
3,0
1,1
7,0
1,1
2,6
5,0
Enflasyon                         
2014
1,7
0,5
2,1
2,7
1,5
5,7
                                         
2015
1,6
0,8
2,5
1,7
1,4
5,4
Faiz Dışı Bütçe Dengesi  
2014
-3,4
-0,4
-0,5
-6,3
-3,5
-0,5
                                         
2015
-2,2
0,0
-0,3
-5,0
-2,0
-0,4
Cari Denge                     
2014
-2,3
2,3
2,2
0,3
-4,5
0,8
                                         
2015
-2,3
2,3
2,0
0,7
-3,9
0,5
Kamu Borcu                   
2014
105,6
96,5
40,7
245,1
92,0
40,1
                                        
2015
105,1
96,2
41,8
245,5
93,0
40,7
İşsizlik Oranı                  
2014
5,8
11,6
4,1
3,7
6,0

                                        
2015
5,8
11,2
4,1
3,8
5,8


Tabloya baktığımızda beş büyük ekonomiden ABD ve İngiltere (bu ikisinin GSYH büyüklüğü dünya GSYH’sının dörtte birine eşit bulunuyor) dışındaki üç büyük ekonomide (Euro Bölgesi, Çin ve Japonya’nın GSYH’ları toplamı dünya GSYH’sının üçte birine eşit bulunuyor) bir toparlanma işareti görünmüyor. Beş büyük ekonomiye karşılık gelişme yolundaki ülkelerin ekonomilerinde durum çok daha parlak bulunuyor. Burada bütün mesele ABD ve İngiltere’deki toparlanma ile gelişme yolundaki ekonomilerin iyi durumu bir araya geldiğinde bu ikisinin, Avrupa, Japonya ve Çin’deki kötüye gidişi dengeleyip dengeleyemeyecekleri sorusunun yanıtında yatıyor. Bugüne kadar Çin de iyi tarafta yer aldığı için dengenin sağlanması biraz daha kolay oluyordu. Bundan sonrası o kadar kolay değil.

2015 yılına giriş 2014 yılına girişten farklı olmayacak diye düşünürken petrol fiyatlarında ortaya çıkan düşüş düşüncemize farklı bir boyut kattı. 2014 Ocak ayında 115 USD/Varil olan Brent petrolün fiyatı 2014 sonuna doğru 70 USD/Varil’in altına geriledi. 2015 yılı için tahminler 60 ile 80 USD/Varil arasında değişiyor. Bu gelişme petrol üreten ülkeler için ciddi bir kayıp yaratırken petrol ithal eden ülkeler için pozitif bir katkı sağlıyor. Petrol fiyatları bu düzeyde kalmaya devam ederse bu gidişin Euro Bölgesinin de toparlanmasına yardımcı olacağı yorumları yapılıyor. Üretim ve taşıma maliyetlerinin, çeşitli sektörlerdeki girdilerin maliyetlerinin düşmesi yeni imkanlar yaratacak gibi görünüyor.   

2015 yılına girerken küresel sistemdeki riskleri şöyle sıralamak mümkün: (1) Fed’in faizi artırma yolunda karar açıklamasının tıpkı tahvil alımını azaltma kararını açıklamasıyla başlayan dalgalanma gibi küresel sistemde önemli dalgalanmalara yol açabilir. Bu riskin 2015 yılında gerçekleşme olasılığı yüzde yüze yakın. Uygulamanın değilse bile uygulamaya başlanacağına ilişkin açıklamanın ilk altı ayda yapılması olasılığı giderek artıyor. (2) Avrupa, Japonya ve Çin’deki kötüye gidişin devamı, bu ekonomilerle ticaret ilişkisi olan ekonomilerde ödemeler dengesi sorunlarına neden olabilir. (3) Jeopolitik risklerin (Ortadoğu sorunları, Rusya ile ilişkilerde ortaya çıkan sorunlar gibi) devam etmesi, gelişme yolundaki ülkelere dış finansman akışını sekteye uğratabilir. (4) Petrol fiyatlarında yaşanan beklenmedik düşüş iyimserlik havası getirmiş olsa da beklentilerin genel olarak karamsar olmaya devam etmesi harcamalardan yatırımlara kadar birçok konuyu olumsuz yönde etkileyerek ekonomilerin canlanmasına engel oluşturabilir.

2015 yılına girerken küresel sistemdeki iyimserlik gerekçelerini de şöyle sıralamak mümkün: (1) Petrol fiyatlarındaki düşüş petrol üreten ülkelerin aleyhine olsa da petrol ithal eden ülke sayısı daha çok olduğu için de bu gelişmenin küresel sistemin genelde lehine olduğunu söyleyebiliriz. (2) Gıda fiyatlarında beklendiği gibi düşüş olması halinde bu durum özellikle gelişme yolundaki ülkeler açısından enflasyonun denetiminde olumlu katkı sağlayabilir. (3) Düşük faizlerin bir süre daha devam edecek olması petrol fiyatlarındaki düşüşün yarattığı olumlu havayla birleşince bir süre sonra beklentilerin düzelmesine ve yatırımların artmasına yol açabilir.

Riskleri, iyimserlik getirecek gelişmelere göre daha kolay sıralayabildiğimizi söyleyebilirim. Buna karşılık bugünkü durumumuz bundan bir ay önceki durumumuza göre daha olumlu görünüyor. Bir başka ifadeyle bu yazıyı bir ay önce yazmış olsaydım sanırım 2015 yılını çok daha karamsar bir bakışla değerlendirirdim. Karamsarlığımızı azaltan temel gelişme petrol fiyatının 30 dolara yakın bir düşüş sergilemiş olmasıdır. Bakalım önümüzdeki dönemde karamsarlığımızı azaltacak başka gelişmeler görecek miyiz?

Yorumlar

  1. Analiz için teşekkür ederiz hocam. Türkiye açısından girdi maliyetlerinin düşmesi oldukça önemli; peki ihracatımızın oldukça önemli bir miktarını kapsayan petrol üreticisi ülkelerin petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte ithalatını kısıtlamak zorunda kalması bizi nasıl etkiler? Evet, girdi maliyetimiz azalacak; ama Rusya'ya ve Ortadoğu'ya yaptığımız ihracattan elde ettiğimiz gelirlerin de azalması riskini de göz önünde bulundurmalı mıyız size göre?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Türkiye ile ilgili yazım Salı günü burada olacak.

      Sil
  2. Hocam yazınız için teşekkürler elinize emeğinize sağlık. .

    YanıtlaSil
  3. pompaya yansımayan petrol düşüşüyle araç sahipleri bütçe açıklarına (örtülü ödeneğe) destek vermeye devam edecek görünüyor.Böyle olunca tabi sınırlar da açılır, kaçak saraylar da yapılır.Mahfi Hocamız öylesine kapsamlı bir ufuk turu yapmış ki başka yazar, başka yazı okumaya gerek bırakmamış..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir önceki yazıdaki çarpık yorumun sahibi belli ki bu yorumunda sahibi. Pompa fiyatlarını takip etmeyecek kadar zengin heralde. Ülkemizde artık trend olmaktan bile çıkmaya başlayan insanların yönetime olan nefretini göstermesi kendine uygun yerlerde olur.

      Sil
    2. Halil B? Yıldırım sen de galiba maliye memurusun, açıklayabilirmisin neden petrol fiyatı %45 düşerken pompada %10 düşüş var? Niye ilave ÖTV artışı yapıldı? Ben niye iş yapmak için giderken gelirken, nakliye yaparken kazanmadığım paranın vergisini ödüyorum? http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/turkiyede-benzin-fiyati-neden-yeterince-dusmuyor

      Sil
  4. Anadolumuz istihtama tarım ve hayvancılıkla katılım önü açılacak mı,saygılarımla

    YanıtlaSil
  5. Merhaba hocam, elinize sağlık yine çok sade bir anlatımla küresel ekonomiyi anlatmışsiniz.Salı günü para teorisi sinavimiz var daha önce getiri eğrisi ile ilgili çok güzel bir yazı yazmıştiniz muhtemelen sınavda çıkacak:) acaba mundell-fleming IS-IM eğrisi ile ilgili de bi yazı yazabilir misiniz elimizdeki kaynakların biraz ağır bir dili var da.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Bu konuda bir yazım var: http://www.mahfiegilmez.com/2013/03/ic-ve-ds-ekonomik-dengenin-esanl-olarak.html

      Sil
  6. Hocam petrol fiyatlarının turizm gelirleri üzerinde olumsuz etkisini de dikkate almak gerekir gibi (rus ve arap turistler) diye düşünüyorum. Ben enflasyon harici kalemlerde önemli bir katkı alacağımız konusunda şüpheliyim. Siz ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet özellikle Rus turistlerde azalma olabilir. Ama sanırım cari açıktaki doğrudan olumlu etkisi daha fazla görülecek. Eğer 70 USD/Varil gibi bir fiyat kalıcı olursa her alanda olumlu etkisi görülür.

      Sil
  7. Hocam merhabalar,
    yazı için teşekkürler, salı gününü bekliyoruz.
    genel bir soru sormak isterim. Küresel krizden en çok etkilenen ABD ve gelişmiş ülkeler, yine en çabuk toparlanan ABD ve İngiltere oldu. Bunun nedeni sadece iyi para polikası yönetimimi? Yoksa politikalara cevap verebilecek iyi ekonomik birimlere sahip olmak mı? veya daha geniş anlamda daha iyi ülke yönetimimi ? ne dersiniz hocam.
    tşkler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Hem hızlı hareket edip iyi para politikası uyguladılar hem de siyasal yönetim ekonominin gereklerine uygun davrandı. AMB, Fed ve Bank of England'ın peşinden gidiyor ama hala kapsamı konusunda zayıf ve geç kalmış durumda gidiyor.

      Sil
  8. Petrol fiyatlarındaki düşüş ile Türkiye yeniden bir spekülatif büyüme içerisine girebilir mi hocam ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar, petroldeki düşüşü götürmezse evet.

      Sil
  9. Hocam yazınız için tesekkurler.
    Pompa fiyatlarında Ocak-Aralık 2014 dönemindeki indirim oranı yaklaşık %19. Petrol varil fiyatlarındaki düşüş ise aynı dönemde yaklaşık %39. Indirimin pompa fiyatlarına tam olarak yansımamasının nedeni ne olabilir? Tesekkurler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Her şeyden önce indirimler hemen yansımıyor. Çünkü elde eski fiyattan alınmış stoklar var.

      Sil
  10. HOCAM FED'İN ALDIĞI KARARLAR YANİ FİZ ARTTIRIMI VE TAHVİL ALIMINI AZALTMASI EURO BÖLGESİ VE ÜLKEMİİZ İÇİN NE ANLAM İFADE EDİYOR? BU HANGİ EKONOMİK DEĞİŞKENLERE ETKİ EDER?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fed'in faizi artırması ister istemez buralardaki paraları ABD'ye çekeceği için finansman zorluğu yaratacak. Bu karar bütün değişkenlere etki eder.

      Sil
  11. hocam düşen petrol fiyatları neden OPEC ülkelerini rahatsız etmiyor ve arzı kısarak fiyatların artmasına neden olacak aksiyon almıyorlar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düşen petrol fiyatları OPEC ülkelerini rahatsız ediyor ama kotaları daha da daraltıp fiyatı yükseltseler bu ABD'nin daha fazla işine geliyor ve kaya petrolü üretimini artırıyor. Çünkü kaya petrolünü üretmek için fiyatın yüksek olması lazım. 60 - 80 dolar/varil dolayında bir fiyatın altına inildiğinde kaya petrolü üretimi maliyetini kurtarmıyor. O nedenle OPEC fiyatı yükseltmiyor ki ABD daha fazla kaya petrolü üretmesin.

      Sil
  12. Yazı için ellerinize sağlık hocam..Petrol fiyatlarındaki düşüşün en önemli nedeninin ; İŞİD olduğu belirtiliyor..İŞİD in elinde büyük rafineriler var, ve petrol en büyük gelir kaynağı..OPEC ülkeleri de ,İŞİD in gelirlerini azaltmak için petrolü daha ucuza satıyor. Dolayısıyla MUSUL daki rafineriler İŞİD in elinde kaldığı sürece,petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü trend devam edecek gibi gözüküyor. Sanırım petrol savaşlarının etkisi 2015 te giderek artacak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Bu da bir etken ama talebin düşük olması daha büyük etken.

      Sil
  13. Petrol fiyatlarını düşürerek kirizi yumuşak geçirmeye çalışılıyor izlenimi var. Yunanistan bzenzeri tıraşlama operasyonu 2-3 yıl içinde bir çok ülkede görebiliriz.

    YanıtlaSil
  14. Hocam iyi çalışmalar,

    Kusura bakmayın, biraz konu dışı olacak. Adım Serdar. Lisans eğitimimi işletme üzerine aldım. Sayıştay ve idari yargı hakimliği sınavlarına hazırlanırken iyi seviyede hukuk ve ekonomi öğrendim. Şimdi bunlardan birini kullanıp Ankara Üniversitesi'nde kamu hukuku alanında yüksek lisans yapmaya başladım.

    Geçmişte, güncel ekonomiye ilgi duyuyordum. Mikro ve makro ekonomiyi çalıştıktan sonra ilgim daha da arttı. Gelecek yaz ODTÜ'de ekonomi yüksek lisansı yapmak için başvuruda bulunacağım inşaallah.

    Sizce bu iki ayrı program birbirine fayda mi sağlar, köstek mi olur? Doktoramı, nasip olursa yurtdışında hukuk alanında yapmak istiyorum. Ancak ekonomiyi bilen birinin daha iyi hukuki ve sosyolojik çözümlemeler yapacağına inandığım için, bu alanda en azından bir yüksek lisans programı bitirmek istiyorum.

    Fikirlerinizi paylaşır mısınız?

    Simdiden teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İleride ne yapmak istediğinize bağlı. Eğer hukuk alanında kalacaksanız hukukun yanı sıra finans konusuna girmenizi öneririm (kamu maliyesi değil özel finans yani corporate finance.) Bu, hukuk ile finansın birleşimini yaparak iyi bir meslek sahibi olmanızın önünü açabilir.

      Sil
    2. Yanıtınız için teşekkürler hocam.

      Şu an, genel devlet teorisi üzerine hukuk yüksek lisansı yapıyorum. Amacım sektörel bir bilgi sahibi olmak değil. Daha çok işin felsefik ve sosyolojik yani ilgimi çekiyor.

      Amacım hakim olmak. İşimi de çok düzgün yapmak istiyorum. "Bilge hakim" dedikleri türden biri olmak arzusundayım.

      İktisat bilmeden yapılan sosyolojik analizlerin ve hukuki düşüncelerin hep biraz eksik kalacağına inandım. Bu sebeple, iktisat yüksek lisansı yapma peşindeyim :)

      İşin özünü öğrenmek istiyorum. Kullanışlı bilgiden çok, bilginin köküne inmek beni daha çok cezbediyor.

      Sizce bu yük kaldırılabilir mi? Buna değer mi? Benim açımdan tabi ki değer. Ancak, sonuç umduğum kadar doyurucu olur mu? Bu yolu yürürsem, en sonunda anlamlı bir hedefe ulaşır mıyım?

      Gerçek bir şeylere dokunmak, hayatı ve varlığı anlamak istiyorum. Kanun veya formüllere bakıp bakıp "bu böyledir" diyerek bir ömür geçirmek istemiyorum. Sorulara yanıt bulmak ve hatta kaderde varsa, bazı sorulara yanıt olmak istiyorum.

      Uzattım, affedin. Öğretmenin kaderi bu; öğrencileri tarafından sürekli başının şişirilmesi :)

      Sil
  15. Hocam Merhaba,
    Obama'nın kriz sonrası politikaları yeterli görülmüyordu. Ayrıca krizi yaratan yatırım bankalarının yaptırımlarla karşılaşmadığı iddia ediliyordu. Ben Bernanke de krizi yaratanlardan biri olarak görülüyordu. Eleştiriler mi haksız, ders mi aldılar? Yoksa bir üçüncü durum mu var?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslına bakarsanız eleştiriler biraz erkendi. Bu kadar derin bir krizde hemen sonuç alınması mümkün değildi. ABD ekonomisinin bugün geldiği nokta 2008 öncesi noktası değil kuşkusuz ama 2010'dan daha iyi olduğu kesin.

      Sil
  16. Yazınız için teşekkürler.
    Petrol fiyatlarindaki düşüşün sebeblerinden biri olarak kaya gazı üretimini işaret ediyorsunuz. Bilindiği gibi kaya gazının en büyük üreticisi konumdaki ABD, kaya gazı üretimini artırarak petrol fiyatının dusmesini sağlıyor. Peki sizce Amerika bu yöntemle, dünyanın en büyük petrol ve gaz ihracatçılarından olan Rusya'yı sıkıştırmayı mı hedefliyor? İkinci olarak da petrol fiyatlarının düşmesinden en büyük faydayı şüphesiz Çin görüyor. Fiyatlardaki düşüş devam ederse Abd ve Çin arasındaki ekonomik rekabette Çin elini biraz daha güçlendirmeyecek mi? bu açıdan Abd'nin petrol fiyatlarinin düşüşüne daha fazla müsaade etmeyeceğini dusunenlerdenim.

    Teşekkür ederim, iyi çalışmalar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence ABD kendini kurtarmaya çalışıyor. Sadece kaya petrolü değil fiyat düşüşünün nedeni aynı zamanda dünyada büyümenin yani üretimin düşmesi de etkili bu konuda.
      Fiyat düşüşünden en büyük faydayı Çin sağlıyor ama ABD'nin asıl sorunu fiyat düşüşünün kaya petrolü çıkarmayı engellemesi. O açıdan fiyatların belirli bir düzeyin altına düşmesi ABD'nin de işine gelmiyor.

      Sil
  17. Hocam Merhaba,
    "Jeopolitik risklerin (Ortadoğu sorunları, Rusya ile ilişkilerde ortaya çıkan sorunlar gibi) devam etmesi, gelişme yolundaki ülkelere dış finansman akışını sekteye uğratabilir" Hocam burada dış finansman akışını nasıl sekteye uğratabilir. Rica etsem bu konuyu biraz daha açabilir misiniz. Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tür riskler oluştuğunda (veya arttığında) gelişme yolundaki ülkelere yatırım yapan fonlar buralardan çıkmaya başlıyor. Sadece riskin olduğu yerden değil her yerden çıkıyorlar. Rusya'da sorun varsa bu hemen onunla ilgili ülkelerde de sorun yaratacak şekilde algılanıyor. O nedenle zaten oldukça ürkek olan yabancı sermaye buralara gelmekten vazgeçip daha düşük faizle evinde kalmayı tercih edebiliyor. Bunu geçmişte çok yaşadık.

      Sil
    2. Hocam teşekkür ederim.

      Sil
  18. Ellerinize sağlık hocam çok faydalı bir çalışma olmuş Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  19. Bana kalirsa 2019dan once duzelme krizden cikis olmayacak gibime geliyor dunyada.

    YanıtlaSil
  20. Hocam yazılarınız için teşekkür ederim. Şöyle bir yazı okudum sizinde fikrinizi alabilir miyim ? Petrol üreticileri ve Rusya'nın petrol gelirleri yıllık bazda 700 milyar dolar fazla vermektedir. Bu gelirler batılı bankalar nezdinde tutulmakta ve bizim bankalarımızı ucuz maliyetli kredi imkanı sağlamaktadır. Önümüzdeki yıl bu gelirlerin erimesi sebebi ile yurt dışı kredi borçlanma maliyetlerinin artması söz konusu olacaktır.

    YanıtlaSil
  21. Hocam yazılarınız için teşekkür ederim. Şöyle bir yazı okudum sizinde fikrinizi alabilir miyim ? Petrol üreticileri ve Rusya'nın petrol gelirleri yıllık bazda 700 milyar dolar fazla vermektedir. Bu gelirler batılı bankalar nezdinde tutulmakta ve bizim bankalarımızı ucuz maliyetli kredi imkanı sağlamaktadır. Önümüzdeki yıl bu gelirlerin erimesi sebebi ile yurt dışı kredi borçlanma maliyetlerinin artması söz konusu olacaktır.

    YanıtlaSil
  22. Ayşe Teyze'nin 2000 yılında, 10 dolara yatırım yaptığı Apple hisseleri 600 dolara geldiğinde, Türkiye coğrafyasında bulunan Ayşe Teyze'nin hanesine dair büyüme;
    Türkiye'nin büyümesi midir,
    ABD'nin büyümesi midir,
    Küresel Apple şirketinin büyümesi midir?..
    Avuç içine sığan ve mikrosaniyelerde var olan finansal kürede yeni paradigmalara ihtiyaç yok mu sizce?.
    Sanırım dünya; hissedaşlığın sağladığı refah düzeyinin vatandaşlığın önüne geçeceği bir noktaya doğru gidiyor..
    Ne dersiniz hocam?

    mert bal

    YanıtlaSil
  23. İyi günler hocam. Birşey sormak istiyorum izninizle. Hocam, 1999-2001 aralığında, TL'nin diğer para birimlerine karşı değer kazanmasının nedeni nedir.Okuduğum bir makalede, değerlenmeye karşı bir tedbir olarak faiz oranlarının artırıldığı yazıyordu.Birde bunu anlayamadım hocam.
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  24. Hocam bizim hem tahhüt, hem ihracat kalemleri arasnda en büyük payı alan doğalgaz ve petrol üreten ülkelerin düşen emtia fiyatları sebebiyle ekonomik sıkıntıya girmesi bizi de olumsuz etkilemezmi

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi