Bankalar Tahsil Edemedikleri Alacaklarını Ne Yapar?

Bankaların Tahsil Edemediği Alacaklar ve İzledikleri Yol
Bankalar, normal koşullarda, açtıkları kredileri vadesi geldiğinde faiziyle birlikte tahsil ederler. Bu durumda ortalama maliyetleri ile açtıkları kredilerden elde ettikleri faiz gelirleri arasındaki fark bankaların brüt kazancını oluşturur. Buna karşılık bankalar açtıkları kredilerin bir bölümünü çeşitli nedenlerle zamanında tahsil edemezler.

Bankalar, açtıkları kredinin belirli sürelerde ödenmemesi halinde bunları önce idari takibe, sonra yasal takibe alarak izlemeye devam ederler ve bir yandan da bu kredinin teminatını nakde çevirmeye yönelirler. Eğer teminatı nakde çevirerek alacağın tamamını tahsil etmişlerse ortaya bir zarar çıkmaz. Buna karşılık teminatın nakde çevrilmesine karşın alacaklarının tamamını karşılayamazlarsa o zaman ortaya bir zarar çıkar. Banka bunu zarar olarak yazar. Diyelim ki 100.000 TL tutarında ve karşılığında aynı değerde olduğu belirlenmiş olan bir teminat verilerek alınmış 1 yıl vadeli bir kredi söz konusu olsun. 1 yıllık sürenin sonunda krediyi alan borcunu ödememişse banka 90 günlük süre içinde bu alacağı idari takip yöntemiyle izlemeye başlar ve borçluyla görüşerek alacağı tahsile çalışır. Eğer bu süre içinde bu alacağın tahsili mümkün olmazsa banka bu kez yasal takibe başlayarak bir yandan teminatı paraya çevirmeye çalışır bir yandan da borçluya gerekli yaptırımları uygulamaya başlar.

Banka, bir kredinin beş aşamalı takip sürecinde ilk iki aşama geçilip de üçüncü aşamaya gelinince yani kredi donuk kredi niteliğine bürününce, bu alacağa yüzde 20 oranında karşılık ayırmak zorundadır. Karşılık miktarları dördüncü aşamada yüzde 50 ve beşinci aşamada yüzde 100’e yani alacağın tamamına ulaşır. Böylece banka 100.000 TL zarar yazmış olur.

Bu aşamadan sonra banka eğer bu alacağın takibiyle daha fazla uğraşmak istemiyorsa bunu varlık yönetim şirketine satabilir. Diyelim ki bu 100.000 TL’lik alacağını teminatıyla birlikte varlık yönetim şirketine 25.000 TL’ye satmış olsun. Bu durumda bu 25.000 TL’yi kâr olarak yazar ve bu işlemden zararı 75.000 TL’ye düşmüş olur.   

Bu durumda söz konusu 75.000 TL, bankanın özkaynaklarının azalması anlamına gelir. Bankaların yapacakları işlemlerin çoğu özkaynaklarıyla ilişkilendirildiği için zarar yani özkaynak azalması ciddi sorunlar yaratır. Bankaların üstlenebileceği riskler sermaye yeterliliği rasyosunda özkaynaklar ile sınırlandırılmış olduğu için özkaynaklardaki azalma, açılabilecek kredilerin de azalması anlamına gelir.

Bankalarda sermaye yeterliliği rasyosu şöyle hesaplanıyor:

Sermaye Yeterliliği Rasyosu = Özsermaye / [Riskli Varlıklar + (Piyasa Riskleri + Operasyonel Riskler) * 12,5]

Basel II ile getirilen standart sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 8 olmakla birlikte BDDK bunu Türkiye için yüzde 12 olarak uygulatmaktadır.

Varlık Yönetim Şirketleri
Varlık yönetim şirketleri; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, bankalar ve diğer mali kurumların alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılması amacına yönelik olarak faaliyet göstermek üzere kurulan şirketlerdir. Varlık yönetim şirketleri, uygulamada, bankalar ve diğer mali kuruluşlardan bu kuruluşların tahsil edemedikleri alacaklarını toplu olarak satın almaktadırlar. Bu satın alma işlemi sonucunda bankaların aktifinde yer alan sorunlu alacaklar varlık yönetim şirketlerine geçmekte, bu şirketler de tahsilat alanındaki uzmanlıklarını kullanarak sorunlu alacakları tahsil etmeye çalışmaktadırlar.

Varlık yönetim şirketleri, bankalardan satın aldıkları borçların takibinde borçluları önce ikna etme yolunu denemekte eğer bunda başarılı olamazlarsa hukuki yola geçmektedirler.

Faktoringden Farkı
Faktoring; firmaların mal ve hizmet satışlarından doğmuş veya doğacak vadeli, fatura veya fatura yerine geçen çek ve senet gibi bir belgeye dayanan alacaklarının faktoring şirketi tarafından temlik alınması yoluyla, finansman, garanti ve tahsilat hizmetlerinin sunulduğu bir finansal üründür. Burada bir şirket belgeli bir alacağını bir faktoring şirketine belirli bir bedelle satıp devretmiş olmaktadır.

Bir şirketin bir başka şirkete sattığı bir mal dolayısıyla 6 ay sonra ödenecek 50.000 TL belgeli alacağı olduğunu düşünelim. Bu şirket bu alacağını 42.000 TL’ye bir faktoring şirketine satıp bu bedeli alarak alacağını belirli bir indirime razı olarak peşin tahsil etmeyi tercih edebilir. Bu durumda faktoring şirketi vade sonunda elindeki belge ile borçlu şirkete gidip 50.000 TL’yi ondan tahsil edecektir.  

Görüldüğü gibi varlık yönetim şirketi vadesi geçip sorunlu hale gelmiş alacakları satın almakta, faktoring şirketi ise henüz vadesi gelmemiş, dolayısıyla sorunlu hale gelmemiş alacakları, daha düşük bedel ödeyerek devir almaktadır.  


Ek Tablolar: Milyon TL olarak okunmalı

Takipteki Alacaklar
2012
2013
2014
2015
2016
Sektör
     23.408
       29.622
       36.426
        47.541
        57.880
Kalkınma ve Yatırım Bankaları
          299
           425
           481
            479
             602
Katılım Bankaları
       1.515
         2.261
         3.190
         4.335
          3.175
Mevduat-Kamu Bankaları
       6.789
         8.251
       10.449
        12.024
        15.770
Mevduat-Yabancı Bankalar
       5.481
         6.734
         7.467
        14.936
        17.287
Mevduat-Yerli Özel Bankalar
       9.325
       11.950
       14.838
        15.766
        21.046


Tahsili Gecikmiş Alacak Satışı
Ticari Anapara
Bireysel Anapara
Toplam Anapara

2008
1.156
612
1.768
2009
513
487
999
2010
1.626
1.343
2.968
2011
896
1.429
2.325
2012
1.635
1.608
3.242
2013
1.314
1.789
3.103
2014
2.516
3.595
6.111
2015
825
1.262
2.086
2016
3.068
3.450
6.518
TOPLAM
13.547
15.573
29.121



Yorumlar

  1. Merkez bankasi para bassin bu bankalarin parasini odesin.

    Ya da merkez bankasi ucuz yollu kredi acsin bireylere ticari kurumsal isletmelere. Bu bankalari aradan cikartmak lazim yetti gari. yeter artik soz milli iradenin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merkez bankası para bassın ödesin diyen arkadaş biz 4 yıl boşa okumuşuz :D

      Sil
    2. Tv ekranlarinda isimlerinin önünde Prof. yazan sahsiyetler öyle seyler söylüyorlar ki, MB para Bassin diyen arkadasin söyledigi ne ki.?

      Sil
    3. sen git evet de

      Sil
    4. Sevgili arkadaşım mb para basması ciddi enflasyon nedenidir:)

      Sil
    5. Ayşe.Evet artık yeter orta gelirlilerin banka borcunu devlet kapatsın.Halk zaten geçim sıkıntısı içinde.Ödiyebilinseydi zaten özenirdi.Yeter artık halk zor durumda.

      Sil
  2. Not düşüşü dolar kuruna pozitif etki yaptı dolar/tl kuru düştü hocam ? (düşüş : %-1,76)
    Sebebi nedir?

    a-kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşüşünün ardından gelen hafta sonu piyasanın sakinleşmesi mi?

    b-not düşüşünün beklentisinin önceden satın alınmış olması mı?

    c- Trumpa karşı abd içi ve ab ülkelerindeki tepkilerin imza kampanyalarının artması mı?

    d-diğer ???

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. MB piyasa yüklü mikdarda dolar sürmüş olabilir.

      Sil
    2. MB ciddi müdahale yaptı.

      Sil
    3. Hocam, bu cikarima nasil vardiniz? MB'nin bakabilecegimiz bir verisi var mi? Bir hafta sonraki rezervleri mi takip etmeliyiz?

      Sil
    4. Bu müdahale nereye Kadar idare edebilir.?

      Sil
    5. Müdahaleden kastım döviz satışı değil, bankalar yüzde 10,31 faizle borç verdi.

      Sil
    6. Adsız 19:23'e cevaben:
      MB bu sabah haftalık repo ihalesi de açmayacağını açıkladı ve bankalara geç likidite'den başka yol bırakmadı, onun da faizi %11. her ne kadar politika faizi düşük gözükse de, pratikte faiz %11 oldu.

      Sil
    7. Sayın Adsız 30 Ocak 2017 17:35

      Dolar kurundaki düşüşün birden fazla sebebinin olduğunu düşünüyorum. Bunlar;
      1-Fitch beklentisinin gerçekleşmiş olmasıyla birlikte akabinde gerçekleşen kar satışları (piyasada sürü psikolojisi ile hareket edilir, herkes satarken satmak herkes alırken de almak para kazanmanın temel kuralıdır. Önemli olan nokta nereden aldığınız ve nereden sattığınızdır.)
      2- Yarın açıklanacak olan FED kararlarından bir faiz artışı beklentisinin çok çok düşük olması sebebiyle dolar endeksinin zayıflaması (Trump'ın son kararları sonrası protestoların çok olmasa da dolar endeksinin gerilemesinde katkısının olduğunu, ancak geçici olaylar oldukları içinde etkilerinin sınırlı olabileceğini düşünüyorum , ancak ABD yakından takip edilmeli olayların büyüme potansiyeli taşımadığı düşünmekle birlikte temkinli olmakta fayda var)
      3- TCMB'nin mevcut izlediği politika ( tl'yi sıkıştırmaya devam ediyor)
      4- Geçtiğimiz haftalara göre iç siyasi ortamın biraz daha sakin bir hafta geçirmesi.

      Geleceğe bakmak lazım. İster borsa isterse döviz piyasaları olsun her iki piyasada da beklentiler satın alınır. Bundan sonra neler olabilir ?
      1- Trump verdiği sözlerin arkasında olduğunu gösteriyor, bu dolar endeksinin düzeltme hareketinden sonra (düzeltmenin sonlarına yaklaştığımızı düşünüyorum) tekrar uzun soluklu bir yükselişe geçebileceğini düşündürüyor, gelişmeler izlenmeli.
      2- FED başkanının yarın yapacağı açıklamanın tonlaması çok önemli mutlaka izlenmeli. FED faiz artırmaz ve güvercin tonda bir açıklama yaparsa dolar endeksinde bir süre daha düzeltme hareketinin devamı görülür. FED faiz artırmaz ve şahin tonda bir açıklama yaparsa dolar endeksindeki düzeltme kısa süre sonra sonlanır ve yükselmeye başlar. FED faiz artırırsa olacakları düşünmek bile istemiyorum :)
      3- Anasaya değişikliği teklifi paketi ile ilgili gelişmeler izlenmeli. Piyasanın olası bir referandumun tarihinin kesinleşmesine vereceği tepki ve ilk anket sonuçlarına vereceği tepkiler çok önemli. Ola ki; paket imzalanmazsa usd ve euro kurunun çok sert geri çekileceğini düşünüyorum.

      Şu anda paraya yön verebilmek o kadar zor ki. Mevduat faizi riskler karşısında çok düşük kalıyor çünkü kur hareketleri çok sert, altın almak uzun vade mantıklı ancak kısa/orta vadede usd döviz kuruna bağlı olarak zarar yazdırabilir, döviz almak yine birbirinden bağımsız birçok faktöre bağlı olduğu riskli gözüküyor.
      Lidyalılar parayı icad etmekle sanırım iyi bir iş yapmamışlar:) Ne güzel takas filan idare ederdik bir şekilde.

      Sil
  3. Su faizleri biraz daha dusurseler de bankalar biraz daha kar etse. Faziler yuzselecek diye tir tir titriyorlardir, faizler artinca karlari dusecek diye.

    Ayrica anlasilan o ki katilim bankasi ile calisanlar borclarina daha sadiklar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizi biraz daha düşürseler dedikçe artırıyorlar. Dün MB 10,27'den borç vermişti bugün 10,31'den verdi.

      Sil
    2. Halat cekme oynuyorlar.

      Sil
    3. Hocam sanki MB kasıtlı olarak müdahale etmiyor da ediyormuş gibi yapıyor. Bunu bir strateji olarak mı yapıyor yoksa üstlerden korkusundan mı yapamıyor. Doların artışının durmasını istemiyor da olabilirler mi?

      Sil
    4. katılım bankaları müşteri daha sağdık demek çok doğru olmaz, katılım bankalarının sektör içindeki payı %5 civarında ,bu açıdan bakıldığında hiç sadık görünmüyorlar

      Sil
  4. Mahfi hocam, Türkiyede bankacılık sektörü güçlü temellere kurulu derken bunu hangi argümanlardan anlıyoruz . BDDK, 2001 krizinden sonra ciddi kararlar alarak bankaları daha dayanıklı yaptı diye anlatılır üniversitelerde bunun bir başka göstergesi de standart sermaye yeterlilik rasyosu %12 yapması mıdır ? Acaba bu konu da bi yazınız olacak mı ?ya da daha eskilerden var mı ? saygılar hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konularda geçmişte çok yazı yazdım. Ayrıca kitaplarımda da anlattım bu durumu. Dediğiniz doğrudur asıl olarak iki mesele var: (1) 2001 krizi sonrası kurallar değişti ve bankalar güçlendirildi. (2) SYR bizde oldukça yüksek.

      Sil
    2. Hocam tekraren;HAYIR!

      Sil
  5. Bu siteyi George Soros mu fonluyor? Türkiye'de faizi yükseltmek isteyenlerın ve kredi derecelendirme kuruluşlarının tarafındasınız, şaşırdım doğrusu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dervişin fikri neyse zikri de oymuş derler. Sizinki de o hesap. Hep birilerinin adamı olduğunuzdan mıdır nedir başkalarını da öyle görüyorsunuz. Objektif, bilime dayalı değerlendirmelere tahammülünüz yok. Bilim ne derse desin siz hangi tarafı tutuyorsanız istiyorsunuz herkes de o tarafı tutsun. Öyle olmayınca fonlayan mı var? Sizi fonlayan mı var da herkesi kendiniz gibi düşünüyorsunuz?

      Sil
    2. Bütün medyayı baskı altına aldınız, 200'e yakın gazeteci suçlama bile yapılmadan aylardır gözaltında tutuluyor, bunları da mı Soros yaptı?

      Kredi ratingleri yükselirken o Soros'un poposunu yalıyordunuz..

      Ülkede gerçekleri söyleyen az sayıda namuslu gazeteci kaldı, utanmadan onları da susturmaya çalışıyorsunuz..!!!

      Sil
    3. boşverin bu trolü,maaşı tıkır tıkır yattığı için herkesi kendi gibi sanıyor..
      Yayınlamayın bence bunların yorumlarını

      Sil
    4. Bilimsel ve tecrübe ile sabit olanlar,(Nasıl kimse 2*2=4 sorgulamıyorsa)doğrular doğrudur ve bu ifade edildiği zaman herhangi bir ekolün taraftarlığı yapıldığı anlamı çıkarılmaz.Ancak manipülatörler ve halkı kandırmak isteyenler ergenler (Ergenlerde beynin iki lobu henüz tam birleşmemiştir ve fevridirler) gibi konuyu saptırıp farklı söylemlerde bulunurlar.

      Sil
    5. Tabii bu tip trolleri akp fonlayınca onlarda herkesin bir şekilde fonla çalıştığını düşünüyorlar. Keşke azcık şu siteyi okuyup ekonomi öğrenseler kahve köşelerinde kindarlık yapıncaya kadar.

      Sil
    6. Sn Ahmet Ahmet,

      Hangi gazeteci tutklanmis Dunyada fikir ve ifade ozgurlugunun oldugu sayili ulkelerdeniz. Bakiniz Akit gazetesi Sabah gazetesinde yazan yazarlar tutuklaniyor mu HAYIR.
      siz boyle dedikce Turkiyeye disaridan bakan ust akil destekli kitleler yanlis fikir ediniyor. Turkiyede demokrasi yok diktatorluk var zannediliyor.Bu nedenle ulkemize gelmiyorlar Turizmimiz gelisemiyor notumuz kiriliyor.
      Lutfen biraz daha dikkatli olalim sarf ettigimiz cumleler icin. Turkiyemiz emin adimlarla gelecege yuruyor ekonomi tum darbelere karsi dimdik. Milli irade Soroso vsye boyun egmez. BUnu 15 temmuz itibariyle gorduk.Inanin gelecek gunler bizim. Bu muhabbet kapisini bozmak isteyen gucler pesi sira kredimizi indiriyor. Inanin Turkiye 2002den beri cok iyi kalkinma gosterdi Bakiniz hizli trenler otobanlar yeni evler cevremizi kusatan harikuleda yapilar gokdelenler kopruler halkimiza huzur refah sagladi.
      Bununla da yetinmeyip yerli fuzemizi imal ettik yerli ucagimiz goklerde bakiniz yerli otomobilimiz henuz tasarim asmasinda insallah onu da otobanlarimizda gormek nasip olur bize,
      ulkemiz muteahitleriyle adindan sikca sozettiriyor nasil Almanyanin fizikcileri var nasil hindistanin ITcileri var nasil japonyanin korenin elektronikcileri var nasil ABDnin tip adamlari dunyada meshur bizim de halkimiz tarafindan sevilen saygin muteahitlerimiz var orda burda ihaleler alip turkiyeli iscilerimizi de yanlarina alip ulkemizin imajini yaptiklari yerlere dikiyor dovizlerine doviz katip ulkemize milletimize doviz kazanditriyorlar.

      Sevgi ile muhabbetle kalin.

      Sil
    7. Adsiz 02:21, su su gazetede yazanlar tutuklaniyormus demissiniz de, o bahsettiginiz iki gazete de gecmiste yazar olup tutuklanan var.

      Gazeteci tutuklanamaz, suc islemez diye bir dusunce nasil var olabilir anlayamiyorum. Bakin ulke tarihine Ali Kemal'i arastirin. Acaba Ataturk 'gazeteci bu bunu ellemeyelim' dermiydi. Vatana ihanetin en sinsi yolu medyayi kullanmaktir.

      Sil
  6. Bankacılar cehennemde kızaracak sanıyordum biraz ucundan ekonomi okuyunca fikrim değişti,tek sıkıntı ben istemeden kredi ve kredi kartı veriyorlar zorla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cehennem başaklarıdır diyor Sartre.

      Sil
    2. Hocam Merhaba,

      Aydınlatıcı yazınız için çok teşekkürler. Varlık yönetim şirketleri artık devraldıkları sorunlu alacaklar için finans kuruluşlarına (banka, leasing, faktoring, finansman şirketleri) peşin ödeme yapmak yerine (peşin ödeme tutarları onbindeli yüzdelere düşmüş vaziyette) alacağın tahsil edilen tutarı üzerinden masrfaları da düşüp, kalanın t%30'unu ödüyorlar. Devralıkları alacakalrın maliyetini böylece sıfıra getiriyorlar. Maliyetleri sıfır olunca (personel ve işletme giderleri hariç) borçlulara teminat durumlarına göre çok ciddi indirim yapıyorlar ve borçlular çok düşük ödeme yaparak borçtan tamamen kurtulabiliyorlar. Bu nedenle varlık yönetim şirketlerinin sayılarında artış yaşanmakta.

      Sil
  7. Hocam fitch notundan hemen sonra borsanın bu kadar artmasını ve doların düşmesini nasıl yorumluyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Borsa Dolar bazında çok ucuz. O nedenle yabancıların faiz getirisi yerine buraya yöneldiğini düşünüyorum.
      Doların düşmesi ise beklentinin gerçekleşmesine bağlı. Fitch ile birlikte kötümser beklenti kalmadı gibi. En azından şimdilik.

      Sil
    2. Hocam S&P'nin 4 Türk bankasının kredi görünümünü düşürmesi ve borsada en çok değer kazanan hisselerin yine bankalar olması bana tuhaf geliyor.Bu adamlar tam olarak neye göre yatırım yapıyorlar.

      Sil
  8. Bankaların açtıkları kredileri reassess edip görece riskli gördüklerini geri çağırma veya teminat yenilemek arttırmak suretiyle bilançolarında tutmaya razı olmalarını takiben hükümetin teminat garanti fonu (adı tam hatırlayamadım) kurmasını Nasıl buluyorsunuz.Bankacılık sektöründe sistemik riskin varlığının ve ekonominin geri kalanını tehdit ettiğinin kabulü niteliğinde okumak doğrumu

    YanıtlaSil
  9. hocam jeolojik olarak yükselmeye mi başladık?
    Topyekün rakım yükseliyor sanırım çünkü bazı yorumlara bakıyorumda oksijen çarpması belirtisi seziyorum. Başka şekilde bu kadar zihni açık yorumları anlamdıramıyorum.!

    YanıtlaSil
  10. İyi akşamlar sayın Eğilmez,

    Hiç anladığım bir konu olmadığı için yanlış terimler kullanırsam kusura bakmayın. Birkaç gün önce izlediğim bir programa katılan bir ekonomist bankaların sorunlu kredilerini % 10 gibi oranlarla varlık yönetim şirketlerine devrettiklerini ve daha sonra da bunları bilançolarında göstermediklerini söyledi. Böyle bir durum, sizin yazınızdan anladığım kadarı ile mümkün görünmüyor. Ya da, bankalar gerçekten yukarıda sıraladığınız aşamaları geçmeden de sorunlu kredileri bu şirketlere devredip daha sonra bir şekilde zarar göstermiyor olabilirler mi?

    Teşekkürler, saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahfi Bey yukarıda izah etti. Belli bir süreçte sorunlu kredinin tamamına karşılık ayrılarak zarar yazılıyor. Varlık şirketlerine satış yaparak zararın bir kısmını telafi ediyorlar. Bu devir işlemi sayesinde sorunlu kredi bilançosundan çıkıyor. Bilançosunda göstermiyorlar demesinin mantığı bu. Kullandığın aracı sattığını düşün, aktifinden çıkartmış oluyorsun. Aynı mantık. Bilançolarını düzeltmiş oluyorlar. Zararın bir kısmını da tahsil etmiş oluyorlar.

      Sil
    2. Az çok anlar gibi oldum. Teşekkürler Timur bey...

      Sil
  11. Gayet açıklayıcı bir yazı olmuş hocam. Değerlerinizi bize de aktardığınız için çok teşekkür ederim. Benim sormak istediğim ise şu: bankalar ile varlık yönetim şirketleri arasındaki bu alışveriş müzakere edilerek mi bir fiyat belirleniyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genel olarak öyle. Banka alacakalrını satmak istiyor, varlık yönetim şirketi bunları inceleyip bir fiyat veriyor. Pazarlık geçerli.

      Sil
  12. 2002 yılı toplam dış borç/gsmh= 129 milyar dolar/232 milyar dolar= yüzde 55
    2015 yılı için = 397 milyar dolar/ 852 milyar dolar=717 milyar dolar= yüzde 55

    toplam dış borçluluk oranı açısından revizyon rakamlarnı saymazsak 2002den daha kötü durumdayız değil mi hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam, öncelikle saygılarımı sunuyorum. Benim en çok merak ettiğim konu, bankalar bu donuk alacaklar yoluyla nasıl vergi kaçırabiliyor? Bu konuyu somut bir şekilde anlatırsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.

      Sil
  13. Bunun para piyasasındaki adı varlığa dayalı menkul kıymet sanki ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Varlığa dayalı menkul kıymet bu tür değerleri alıp bir pakette toplayıp onlara dayalı olarak bir senet çıkarıp satmak şeklinde oluyor.

      Sil
  14. Takipteki alacaklar doktora tez konumdu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sayın şahin, o zaman sizden de bir şeyler okuyalım. Sizde tespitlerinizi paylaşın konu zenginleşsin. Bekliyoruz.

      Sil
    2. Bunu ogrendigimiz cok iyi oldu.

      Sil
    3. fethullah bey,
      Sizde paylaşımcı olun ki sizlerden de bir şeyler öğrenelim.

      Sil

  15. Dusuk faiz dusuk kur uygulayan, oteki sartlari normal sartlar altinda ceteris peribus olan yani Cari acigi gsmh orani 0 butce acigi gsmh orani 0 Bu aciklari denk olan ekonomiler icin neler olabilir hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir genel pencereden bir sonuca varamayız. Her ekonominin koşulu farklıdır.

      Sil
  16. Hocam doğrudan döviz satmak döviz ihalesiyle satmaktan niye daha etkili kuru düşürmek için ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrudan satışta genel olarak limit olmaz. İsteyene istediği kadar satılır.

      Sil
  17. Her zamanki gibi cok guzel yazi. Nacizane rica, takipteki alacaklari AKP'nin hukumete geldigi 2002 yilindan itibaren gostermeniz mumkun mu? Son 5 yilda cok artmis gibi duruyorlar ama 2009 krizi ve oncesinde nasil bir seyir gosterdikleri ilginc olabilir (mi acaba?) Cok tesekkurler!

    YanıtlaSil
  18. Hocam, değerli zamanınızı ayırıp bizleri eğittiğiniz için çok teşekkür ederim. Hazırladığınız tabloya göre, tahsili gecikmiş alacaklardan bireysel olanın, ticarilere göre satılan miktarı daha çok. Bunun sebebi bireysel daha çok batak olması mı, yoksa ticarilerin bataklarını satmanın zorluğu mu?

    Affınıza sığınarak diğer bir sorum, Türkiye'de şu anda ne kadar yabancı sermaye var? Kaçacak yabancı sermaye kalmadığı için TCMB doları kolayca kontrol altına alabilmiş olabilir mi? TCMB'nın ne kadar rezervi kaldığı belli midir?

    Size sağlıklı ve huzurlu ömürler diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bireyselle uğraşması daha zor.
      Yabancı sermaye var. 2016 sonu itibariyle Türkiyede 49.900 adet yabancı sermayeli şirket var.
      Bu raporda ayrıntılar var: https://www.google.com.tr/webhp?sourceid=chrome-instant&ion=1&espv=2&ie=UTF-8#q=enflasyon+sepeti+2016

      Sil
  19. Sayın Hocam, 2013 ve 2014 kredi notumuzun Yatırım Yapılabilir seviyede olmasıyla aynı dönemde tahsili gecikmiş alacakların o zamana kadarki zirvesini görmesi arasında nasıl bir ilişki vardır? Saygılar

    YanıtlaSil
  20. Hocam elinize sağlık yazınız çok faydalı teşekkürler.

    Bir kaç sorum var.

    1. Sermaye Yeterliliği Rasyosu = Özsermaye / [Riskli Varlıklar + (Piyasa Riskleri + Operasyonel Riskler) * 12,5] formülünde, sadece Piyasa riskleri ve Operasyonel riskleri toplayıp 12,5 ile çarpıyoruz değil mi, riskli varlıkları bu sonuca ilave ediyoruz? Ayrıca burada neden 12,5 ile çarpıyoruz, anlamı nedir?

    2. Sermaye yeterlilik rasyosunu nasıl yorumlamamız lazım. Mesela SYR %12 ise ve bankanın öz sermayesi 12 birim ise maksimum 100 birim kredi kullandırabilir mi demektir.? veya daha fazla mevduat toplayamaz mı demek toplarsa ne olur?

    3. Piyasa riski kur riski herhalde, operasyonel risk rakam olarak nasıl hesaplanıyor ?

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1.Bu riskli varlıklar için belirli ağırlıklar var. Buradan çıkıyor.
      2. Hayır. Eğer SYR 12 ise banka, özkaynaklarının 8 katı kadar kredi kullandırabiliyor demek. Yani kaldıraç oranı 8 kat.
      3. Her ikisinin de oldukça karmaşık hesaplanma teknikleri var.
      Dilerseniz ben size bununla ilgili yönetmeliğin linkini vereyim bunların yanıtı orada var (oldukça sıkıcı bir metin olduğunu da belirteyim)
      http://www.bddk.org.tr/WebSitesi/turkce/Mevzuat/Bankacilik_Kanununa_Iliskin_Duzenlemeler/15067syr_09_12_2016_degisiklikisleme.pdf

      Sil
  21. Hocam bu dolardaki düşüş makyajlı bir yüz yapmaya benziyor.Yıkanınca geçecek gibi duruyor.Sizce. bu müdahale ne kadar sürüp makyajı yıkar?
    Acaba bu merkezin müdahalesi etkili oldu.Fakat dolar kuru düşmesi sanki daha çok etkili oldu gibi geliyor siz e bundan sonra ne olur?
    Cuma günü enflasyon kararı ile tekrar yükseliş olıur gibi geliyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam bilemiyorum ama bu tür bir likidite sıkıştırma operasyonu çok fazla sürdürülebilir gibi görünmüyor.

      Sil
  22. Mahfi Hocam sizce:
    1-)Dolardaki bu sert düşüş kalıcı olacakmidir?
    2-)Mb karmaşık ve örtülü faiz artırımı ile bu işi nereye kadar götürebilir?
    3-)Ülkedeki belirsizlik ortamı yokmu olduda Tl deger kazanmaya başlayıp borsa yükselmeye devam ediyor? Saygılar hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1) Dolarla ilgili hiç bir şey kalıcı görünmüyor. Ama Trump bu işi oldukça karıştıracak gibi.
      2) Çok fazla götüremez gibi. Çünkü likidite sıkıştırmak başka sorunlar yaratıyor.
      3) Ne ilk zamandaki gibi 3,90'lara gidecek abartıda bir durum var ne de yeniden 3,50'lere dönecek bir durum var. Bu ikisinin arasında bir yerlerde dalgalanma sürecek diye düşünüyorum. Buna karşılık siyasal ortam işleri daha bozarsa yukarı gitme olasılığı oldukça artabilir.

      Sil
  23. Hocam bankalar kendisinden fazla döviz talebi olduğunda dövizi daha yüksek fiyattan veriyor kur artıyor. Peki bankalar MB'den döviz istediğinde MBnin kendisi daha yüksek fiyattan mı veriyor? Bu mekanizma MB için de geçerli mi?
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  24. Hocam iyi aksamlar ,saygılar ,izninizle ek bilgi :SYR: bankaların kaşı kaşıya kaldıklaı kredi riski,piyasa riski ve operasyonel riski karşılayacak kadar sermaye(özkaynak) bulundurma oranıdır. Yasal sınır %8 dir. BDDK hedef rasyo %12 dir.(%12 nin altında SYR ye sahip bankalar şube açamaz ve temmettü dağıtamaz.
    Hocam ayrıca bankalar genellıkle güvenirlık ihtiyatlılık varsayımlarını esas alarak 3. 4. ve 5. gruptaki donuk krediler karşı %100 oranında özel karşılık ayırmaktadır

    YanıtlaSil
  25. Hocam fon kaynaklı kredilere karşılık ayrılmıyor diye biliyorum? Doğrumu dur?

    YanıtlaSil
  26. Hocam 01.01.2018 de yeni karşılıklar yönetmeliğine geçecekmişiz TFRS-9 a göre karşılık ayrılacakmış cok hibrit bir uygulamaymış diye okumuştum. Hibrit nasıl olacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında 01. 01. 2017 de yenı karşılıklar yönetmeliğine geçtik ama bankalar 01. 01. 2018 de geçecek miş

      Sil
    2. Uygulamada göreceğiz bakalım.

      Sil
  27. Şahane bir konu açmışsınız çok teşekkürler :) Banka avukatı arkadaşım var ve bankaların bilançoları makyajlamak adına neler yaptığını anlatıyor şaşıyorum. Kapanan krediyi zarar yazmak yerine başkasına yapılandırarak birkaç tur döndürüp bir nevi ölüyü yaşatmaya mı çalışmaları falan süper hikayeler var..Alenen suç işliyoruz fakat herkes buna göz yumuyor sonuçta sorunlu kredi oranı ne kadar az çıkarsa o kadar iyi olduğundan 3 maymunu oynuyormuş herkes. Bir de farklı bankalardan kredi kullanan bir işadamı olur da bir bankaya olan ödemesini aksattı diyelim. O banka, belki bu geçici bir sıkışıklık aman idare edelim demeden şak diye borca işlem başlatıyor, diğer bankalar kan kokusunu alınca ya bu adam batıyor demek ki aman saldıralım deyince durduk yerde adam topu dikiyor.Sonra da hacizden kendi malını kendi almaya çalışıyor. Kimsenin bu sektörde yatacak yeri yok özetle, bankaya borcunuz varsa aman temerrüde düşmeyin!..Varlık şirketleri de hocanın örneğini verdiği oran kadar cömert değil borcun en fazla %10 una bu sorunlu alacaklara talip oluyorlar. Tahsilat oranları zayıf sanırım ama yapıyorlarsa kazanıyorlardır herhalde. Arada iş için gittiğim Rusya'da bu konuda kara mizah örnekler var. Bankalar ya da varlık şirketleri eski polis, mafyavari , kirli tipleri istihdam ediyorlar ve bu adamlar borçlunun kapısında sabaha kadar bekleyip , yeri geldiğinde tacizlerle borçluyu bezdiriyor hayata küstürüyor.Yeri geliyor dövüyor yeri geliyor sabaha kadar kapısını yumrukluyorlarmış.Bu dünyada gücü yeten yetene ne 7 sıfırlı krediler var peşkeş çekiliyor hesabı sorulmuyor ama vatandaş 5 bin lira borçlu olsun borcu bir bakmışsın 15 bine çıkmış. 3 bin ver kapatalım diyorlar ne koparırsa işte ..Bu arada ben dahil tahmin ediyorum herkes bugün piyasalarda ters köşe oldu. Yabancının atağı diye düşünüyorum bilemiyorum hocamın yorumunu merak ediyorum? Saygılar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bu biraz bekleniyordu. Çünkü beklentiler realize olduğunda düzeyler değişir. Fitch beklentisi kötü bir şey olacağına ilişkin beklentiydi ve satıla alına biraz fazla yukarı çekti kötümserliği. Ardından realize olunca daha gerçekçi bakışlar piyasaya egemen oldu.

      Sil
  28. Hocam burda reklam da yok. Amme yararımı sadece?

    YanıtlaSil
  29. Sayın hocam mao'yu nasıl bilirdiniz?

    YanıtlaSil
  30. Mahfi bey konu ile alakalı değil ama ülkeningerek ekonomisinden ic ve dis politikasındaki yanlışlardan toplumsal yozlaşmadan konusuyoruz konuşuyoruz hiçbir şey değişmiyor ki orta gelirli bir vatandaş olarak biz nerdeyiz önümüzdeki 3 5 senede ne yapilabilir iyi akşamlar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sorunuza ben de yanıt arıyorum.

      Sil
    2. Ortadirek dediğin ne uzar ne kısalır birşey yapmana gerek yok.

      Sil
  31. Velhasılıkelam hocam siz iyiki varsınız☺

    YanıtlaSil
  32. Hocam yukarıda yazınız hakkında bir kaç ayrıntı sormak isterim. 5 aşamadan bahsetmişsiniz bunlar nelerdir ? Banka elinde yeteri kadar teminat var ancak bunun için hukuk olarak tahsil etmesi engeli işe uzun sürerse alcağını satmak mı yoksa beklemeyi mi tercih eder. Borçlu kişi yasal olarak varlık şirketine başvuruda bulanabilirmi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk iki aşama normal tahsil süreci. Yani görüşme, uzlaşma, anlaşma gibi. 3. aşama idari takip. 4, aşama yasal takip 5. aşama kredinin tahsil edilemeyeceğinin anlaşılarak donuk hale getirilmesi.
      Bu bankadan bankaya göre değişiyor.
      Bulunabilir.

      Sil
  33. Sizin blogunuza her girdiğimde moralim bozuluyor, içim kararıyor. Daha sonra açıyorum ATV'yi keyfim yerine geliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tabi evlilik programlarini filan seyret eglenceli olur. Aksam yemeginde de nohut makarna hazir nasil olsa, gel keyfim gel.

      Sil
  34. Merhaba Mahfi Bey, geçen hafta burası aracılığıyla TC Merkez Bankasına bir öneride bulunmuştum sanırım dikkate almaya başladılar. Öneri şuydu; fitch ve s&p not düşürünce merkez bankası çat diye piyasaya 10 milyar dolar sürecek, herkes neler oluyor diye şaşkınlık geçirirken bir 10 milyar dolar daha patlatacak. Sonra bir 10 bir 10 daha sonra beşer beşer acımadan bozduracak. Daha da sonra hedef 2023,2053,2071,2099

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Forexçilerin spekülasyonu hep bunlar.

      Sil
    2. Mb"nin elindeki paranin buyuk cogunlugu sattigi tahvillerdir. Yani bu tahviller faizi ole satilarak borc alinmistir. Bu para aslinda hala o tahvilleri alanlarindir. Istedikleri an geri iade edip paralarini isteyebilirler. Yani bu para aslinda mb'nin kendi parasi degil ve bunu rahat rahat kullanamaz. Bu parayi rezervden dusersek geriye 30-35 milyar dolar kalir topu topu. Bozdur bozdur harca bakalim.

      Sil
    3. Ver allahım ver. Kalmayınca basıpta sürsün mü :)

      Sil
    4. MB altin haric net rezerv 31 ocak itibariyle 15.5 milyar dolar. Satacak fazla dolar yok yani. O yuzden vatandasa dusuyor is. Yastik altinda olan varsa bozdursun bi zahmet.

      Sil
  35. Hocam merhaba,
    Yine cok güzel ve aydınlatıcı bir yazı. Elinize sağlık.
    Yazıda belirttiklerinize ilgili bir kaç sorum olacak;
    1- Bankalar faiz oranlarını hesaplarken risk primi hesaplamıyor mu? Bu risk primi oranı üzerinde BDDK denetim unsuru mudur? Yanı banka bu operasyonlardan tam anlamıyla zarar etmiyor mu?
    2- Varlık yönetim şirketlerinin "ikna yöntemleri" üzerinde bir denetim var mi? Çünkü bu konuda şirketlerin mafyavari uygulamalarını duydum.

    Tesekkurler

    YanıtlaSil
  36. hocam merhaba varlık yönetim şirketleri sadece bankalara mı yardım etmekte şirket yada şahışların alacaklarının tahisilinde de yardımcı oluyor mu ?

    YanıtlaSil
  37. Hocam tüketim mi tasarruf mu önemli ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hicbirisi, uretim onemli uretim.

      Sil
    2. Üretimin vakti çoktan geçti artık satış önemli.

      Sil
  38. SAYIN Eğilmez; bankaların işleyişleri hakkında bir kaynak önerir misiniz ? bide ülkemizde otomotiv sektörünü nasıl buluyorsunuz ?

    YanıtlaSil
  39. Hocam Türkiye deki kriz stagflasyon mu?

    YanıtlaSil
  40. Hocam bankaların takipteki alacaklarında meydana gelen artış bankaları yurtdışından yüksek faizli sendikasyon kredisi almaya itmez mi, dolayısıyla bu durumda kredilendirilecek paranın mahiyetinde bir artış olmaz mı. Bir de faktoring için modern tefecilik demek yanlış olur mu? Sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  41. hocam osmangazi köprüsünden , 3. köprüden, avrasya tünelinden günde kaç araç geçiyor biliyor musunuz ve kaç araç için garanti verdi devlet.

    YanıtlaSil
  42. Mahfi hocam teşekkürler öncelikle kıymetli yazılarınız için.Bu yazınızı gördüğümde aklıma tam 1 ay önce okuduğum bir haber geldi.Haberde 'Garanti Bankası 410 milyon TL alacağını 17 milyon TL ye Varlık yönetim şirketlerine sattı.' ifadesi yer alıyordu.Takipteki alacakların varlık yönetim şirketlerine satılması daha önce gördüğüm ve aşina olduğum uygulamalardı.Ancak bu rakamlar arasındaki marj beni oldukça şaşırttı.Böyle bir şeyin mantıklı tarafı nedir algılayamadım.Yani bankanın gerçekten bu denli büyük bir alacağını 20 de birinden daha az bir fiyata satması beni kafamı karıştırdı.Ben burada işleyen mekanizma nedir anlayamadım.Bu gerçekten de mantıklı bir uygulama mı?Yoksa bankayı bunu yapmaya iten başka nedenler mi var ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banka o 17 milyon tl'den de kar etmistir zaten, biz tefeci bunlar derken birileri gicik olsun diye demiyoruz. Banka'lara bir sey olmasin diye diye milletin huzuru bozuldu. Varlik yonetim sirketi dedikleri de aslinda finansal cek senet mafyasi.

      Sil
  43. Sn. Eğilmez ekonomide iki temel dayanağımız kaldı: Görece kuvvetli bir kamu bütçe dengesi ve büyük maliyetlerle kurulmuş olan "sağlam" bankacılık sistemi. Yazınızda bankacılık sistemindeki sorunlu kredilerin tanımını ve süreçlerini temel bir şekilde son derece ne anlatmışsınız. Ben de bu değerli yazınıza bazı yorumlar ile katkıda bulunmak isterim.


    1.Bankacılık sektörünün sağlığını ölçen en önemli kalemlerden biri sorunlu krediler/toplam krediler oranıdır. Bu oran 2016/12 itibari ile %3.3. Oldukça iyi bir rakam. Ancak bu oranının içinde satılarak bilanço dışına çıkarılmış kredilerin toplam etkisi yok.

    2. Temel sorun ise canlı krediler içinde yer alan, aslında kısa ve orta vadede tahsil kabiliyeti olmayan kredilerde. Özel sektörün bu kadar sorunlu olduğu, BDDK'nın yeniden yapılandırmaları kolaylaştırıcı ve hatta teşvik edici tebliğleri, ekonomi yönetiminin bankalara yönelik "kredileri geri çağırmama" telkinleri, Kredi Garanti Fonu Uygulaması ile yeni bir hazine garantili kredi büyümesi eğiliminin başlaması, yasa ile "taşınır" değerlerin teminat niteliğine getirilmesi ve bu "teminatların" kabul edilmesi için ekonomi yönetiminin baskısı gibi faktörleri düşünürsek aslında canlı gözüken/gösterilen kredilerin bir bölümünün hangi durumda olduğunu anlayabiliyoruz.

    3. Kredi-mevduat oranı %113'lerde, mevduat-kredi vade uyumsuzluğu önemli bir sorun iken, Türkiye'nin ekonomik algı ve değerlendirmesi yurtdışında bozulurken, sektörün 101 Milyar USD tutarındaki yurtdışı bankalardan nakit fonlaması zayıflayabilir ve koşulları ağırlaşabilir.

    4. Bankaların pozisyonunun dengeli olduğu ifade ediliyor. Bankaların özel sektöre kullandırmış olduğu YP krediler yaklaşık 175 Milyar USD. Bu krediler (tamamı canlı krediler sınıfında, sorunlu kredi karşılığı ayrılmamış) pozisyon hesabında tamamen değerinde ve nitelikli varlık olarak görünüyor. Güncel rakamlarla toplam 212 Milyar USD kısa YP pozisyonunda olan özel sektör bu kadar zor durumda ise, ödenemeyecek YP krediler bankacılık sektörü bilançosunda görünür yapının tersine fiilen pozisyon açığı yaratır mı? Bence bu sorunun yanıtı evettir.

    5. Kredi süreçleri çoğunlukla vergi usül kanununa göre daha az oranla UFRS'na göre tutulan kayıtlar ve üzerine oluşturulan finansal tablolar üzerine kuruludur. Burada da kurumların kayıt ve raporlama kalitesi kredi kalitesine etki yapmaktadır. Özel sektör kurumları UFRS'ye göre dahi doğruyu yansıtmayan tablolar üretmediğine ve bu standartların çevresini dolaştığı halde, bu kredi süreçleri ne kadar doğru krediler üretebilecektir?

    Özet ile bankacılık sektörünün kredi kalitesinin görünürden daha zayıf olduğundan, sektörün de "sağlam" yapısının fiilen daha farklı durumda olduğunu düşünüyorum. Saygılar ile.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski bir bankacı olarak katılıyorum. Denetim firmaları da işin içinde olabilir. Yazı için teşekkürler.

      Sil
  44. hocam koç sabancı marka değil mi. türkiyenin bir markası yok diyoruz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yurt dışında ne kadar biliniyor?

      Sil
    2. Beko biliniyor hocam.

      Sil
    3. Beko ne kadar ciro yapiyor? Ne kadar ihracat yapiyor? Aynisini bir de Apple, Samsung, Volkwagen, Boeing, Microsoft vs icin sorarsaniz daha anlamli olur...

      Sil
    4. Lassa lastikleri de satiliyor

      Sil
  45. Hocam,BİST faizi nedir, nasıl oluşur.Merkez bankası gecelik Bist faiz oranını nasıl bulur.
    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. http://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/cc0de694-83da-44a2-bf99-69f59e31f83e/EN1315.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=cc0de694-83da-44a2-bf99-69f59e31f83e

      Sil
  46. hocam dış ticaret açığı düşmüş diyorlar :)

    YanıtlaSil
  47. Hocam bir konuda bilginize bas vurmak istiyorum. Bundan 10 yil once kredi karti borclanmasi yapan birinin hicbir mal varligi yoksa ve yurt disina ciktiysa o kredi karti borcu iptal mi edilir. Hicbir sekilde tahsil etme imkani yok ve borclu bulunamiyor VEYA borclu baska bir ulkenin vatandasi olmus. Tesekkurler!

    YanıtlaSil
  48. Hocam bu işlerden pek anlamıyorum.Merak ettiğim merkez bankası gizli faiz arttırımı yapıyor. Bunun mevduat faizine etkisini bankalar yansıtıyormu? Yoksa bankada faiz de parası olan zarar etmez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yansıtıyor ama tam olarak değil. Üzerlerinde baskı var.

      Sil
  49. Hocam sizce mb bu saatten sonra politika faizi yukseltsede bir işe yarar mi? Zaten yüzde 11 den bankalara para vermekte

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık geç. Bence böylece devam etmekten başka çaresi yok.

      Sil
  50. Türkiye'nin ekonomisi bugün dinamikleri, ihracatı ve üretimiyle Yunanistan'ı 10'a değil 100'e katlar. demiş bakan müezzinoğlu. bu cümle doğru mu hocam...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrudur. Yunanistan'da doğru dürüst bir sanayi üretimi yok. Bizim nüfus bugünkünün yarısı kadar olsaydı bayağı bir gelişmiş ülke olurduk. Biz Yunanistanı üretim ve ihracatta katlarız ama onlar da bizi demokrasi, kadın erkek eşitliği, düşünce özgürlüğü vb konularında 100'e katlar.

      Sil
    2. Hocam ayrica Yunanistan ile neden karsilastiriyoruz. Almanyayi, Fransayi gectim Guney Kore ile karsilastirsinlar, kim kimi katliyor gorelim. Bu perspektiften bakarsak Senegal ya da Gambiayi da katlariz ama bu bize bir fayda saglamaz. Dunyaya at gozlugu ile bakmamak lazim..

      Sil
  51. Bugün MB Baskanı soruları cevapladı. Ağzından çıkanlarla cümle aralarında söyledikleri (+söylemedikleri) çok farklıydı.
    1- Söylediği : Yıl sonu enflasyonunu %8 tahmin ediyoruz. Söyleyemediği : Allah büyüktür İnşallah temennimiz bu. Elden bir şey gelmiyor, yolunu kendi bulacak.
    2- Söylediği : MB bağımsızlığı her ülkede tartışma konusudur. Söyleyemediği: ne bağımsızlığı ben maaşlı memurum. Kasmayın kaşımayın bu konuyu.
    3- CB'nın ''faiz koridoru ve Geç Likitide diye bir şey kalmasın, sadece politika faizi kalsın'' cümlesine cevap : elimizdeki tüm enstrümanlarla ŞİMDİKİ gibi devam edeceğiz. Söyleyemediği : Yok artık. Daha neler?
    4- Gene CB'nın faiz sebep enf sonuçtur cümlesine cevap : YOK. pas geçti.

    SONUÇ: Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bir arpa boyu ilerleme ışığı bile çıkmadı başkandan.
    Piyasalar ne tepki verdi? Borsa dolar altın euro yukarı doğru. Korkarım borsa doyduktan sonra hızlı kar satışları ve dolar alımları başlayacak. Bu arada MB fonlama faizi 10.31 olmuş dün. Bugün bunu da sollar. 11'i yakalamasına kaç gün kaldı acaba? Tahmin var mı sizde hocam?
    Mütevazi mühendis gözüyle görülenler bunlar. Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet güzel bir niyet okuma anekdotu.

      Sil
    2. paties domat31 Ocak 2017 16:53

      8% lik enflasyon aşırı pembe kalmış. 2017 sonu enflasyon 11% den aşağı inmez. Zaten zor bir dönem bu dönemi siyasi sıkıntılarla ülkeyi gererek enflasyonu çift haneye taşımaları kaçınılmaz.

      Sil
    3. Eğer yabancının borsadan çıkma gibi bir niyeti varsa (ki muhtemeldir) bunu borsayı çok sert düşürerek yapamaz. Borsanın %63 lük kısmı yabancı yatırımcının elinde. Yerli yatırımcıyı yada yeni gelen yabancı varsa onları ürkütmemesi lazım ki elindekileri çaktırmadan boşaltabilsin. Hele ki kurlar bu seviyede yüksekken ani bir sert satış dalgası kurların çok hızlı tırmanmasına sebep olur ve kur zararı çıkmaya çalışan yabancının hoşlanacağı birşey olmaz. Sert düşüş beklemiyorum borsada nazik nazik çaktırmadan çıkmaya çalışmak en mantıklısı. Ben olsam öyle yapardım, riskler henüz panik satış yapılacak seviyede değil. Mütevazi bir mühendis gözüyle cevap yazmak istedim.

      Sil
  52. hocam başkanlık sistemi gelirse parti olmayacak mı meslisteki milletvekilleri nasıl seçilecek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Parti olacak, başkan da partili olacak, ama partiler ne iş yapacak işte onu anlayabilmiş değilim. Bir de milletvekili sayısını niçin artırıyoruz onu da anlayabilmiş değilim.

      Sil
    2. nufus arttı diye. bir de daha çok kişi olursa iş bölümünden dolayı daha iyi çalışılmaz mı hocam. bir işi bi kişi yapacağına 2 kişi daha iyi daha verimli yapmaz mı hocam.

      Sil
    3. Dostlar alışverişte görsün diye.

      Sil
    4. Ortağa hiçbir şey vermeyecekmiyiz Hocam?

      Sil
    5. Türkiye'deki seçim sisteminde milletvekillerinin illere dağılımı yapılırken, önce her ile bir milletvekili verildiği ve küsüratlar nedeniyle her il en az iki milletvekili çıkardığı için, nüfusu çok azalmış olan Bayburt, Tunceli v.b. iller iki milletvekili çıkarıyor ve oy dağılımına göre buralarda 20.000 oyla milletvekili seçiliyor. 81x2=162 milletvekili bu şekilde dağıtıldığı ve kalan kısım illere nüfuslarına göre pay edildiği için, örneğin İstanbul'da 100.000 oyla bile milletvekili seçilemiyorsunuz. Bu pratikte bazı illerdeki oyların bazı illerdeki oylara göre 5 katı etkisinde olmasına yol açıyor. Bu demokratik temsil açısından ciddi bir sorun ve partileri kırsal bölgelerdeki seçmenin tercihlerine odaklanmaya itiyor. Milletvekili sayısı arttığında, artan sayı büyük şehirlere yansıdığı için, daha adaletli bir sistem sağlanıyor. Her vatandaşın oyunun eşit olması sağlanacaksa, milletvekili sayısının 1.000 civarına çıkması lazım, ama bu da kamuoyu nedeniyle pek mümkün değil.

      Sil
    6. Onun yerine her ile 2 değil 1 milletvekili şeklinde dağıtım yapılacak şekilde düzenleme yapılsa, zaten 25 tane boşa çıkacak mv+bakanı da hesaba katarsak 106 milletvekillik bir tasarruf sağlarız kabaca eskisi gibi 450 mv'ye dahi indirebiliriz zaten liderlerin iradesi dışında bi irade koyabildikleri de yok

      Sil
  53. Sayin Hocam,
    Faiz, Kur, MB, Banka kredileri, varlik yönetimi vs. bir an kenara birakalim. Türkiyenin kisa vadede ihtiyaci olan yaklasik 200 milyar dolar sicak yabanci kaybagin ülkeye girmemesi halinde durum ne olur. Faiz oranlari bu durumdan nasil etkilenir. yorumunuz ne olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birçok sıkıntı doğar, faizler çok yükselir.

      Sil
  54. SİZE BİR TEK ŞEY SÖYLEYECEĞİM.

    YAPTIĞIMIZ TEKNİN ANALİZ SONUÇLARINA GÖRE:

    EĞER DOLAR 4 TL'Yİ GEÇERSE, BİR DAHA 4'ÜN ALTINA DÜŞMEMEK ÜZERE YOLUNA DEVAM EDECEK!

    HEM YURT-İÇİ YERLEŞİKLERDE, HEM YURT-DIŞINDAN TÜRKİYE PİYASALARINI TAKİP EDENLERDE, 1 DOLAR = 4 TL BİR DİRENÇ NOKTASI, YANİ BİR EŞİK! HANİ MEŞHUR SÖZ VARDIR YA 'YENİ NORMAL'. İŞTE 4 TL, YENİ NORMAL OLACAK!

    ANALİZLERİNİZİ YAPARKAN İSTERSENİZ BUNU DA DİKKATE ALABİLİRSİNİZ.

    (29-31 Aralık 2017 Dolar tahminimiz: 4,51 TL ve üstü.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kardeş siz hangi dış mikraklardansınız ? :)

      Sil
  55. Hocam,
    Karamsar tablolarla tatlı canınızı üzmeyim.
    Tüik'e gönderin, onlar düzeltir.

    YanıtlaSil
  56. Merhaba Mahfi Bey,
    Yine herzamanki gibi akla hitap eden yazınızdan dolayı size çok teşekkür ederim.
    SYR oranının bizde %12 olmasının nedeni bankacılık sektörünün çok sağlıklı olması mı yoksa yatırımları arttırabilmek için risklerin hafife alınması mı ?
    Sizleri umarım bir gün Şanlıurfa'da ağırlama şerefini ve görüşlerinizi Urfalılarla paylaşmayı uygun görürsünüz.

    YanıtlaSil
  57. Nasreddin hoca kirpip kirpip yildiz yaparlar demisti, yok o baska hikayeydi...

    YanıtlaSil
  58. hocam merhaba varlık yönetim şirketleri sadece bankalara mı yardım etmekte şirket yada şahışların alacaklarının tahisilinde de yardımcı oluyor mu ?

    YanıtlaSil
  59. Hocam anlamadığım bir konu var bizim paramız değer kaybetti ama ihracat yaptığımız ülkelerde kriz var ihracat o yüzden çok artmıyor kabul ediyorum bunu.KUR arttığı için bizim gibi ithalata bağlı ülkeler için o ithal ettiğimiz malların talep esnekliği düşük oluyor o yüzden vazgeçemeyiz nasıl oluyor da dış ticaret açığı düşüyor ?

    YanıtlaSil
  60. Hocam saygılar,

    Hazır bankacılık 2016 yılı verileri de gelmişken çok faydalı oldu bu yazı. Bankalarca satılan TGA verilerinin kaynağını paylaşabilir misiniz, bildiğim kadarıyla ne BDDK ne de TCMB vasıtasıyla erişebiliyoruz. Detaya inebilmek için çok faydalı olurdu.

    Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  61. Oteki dunyadan yaziyorum, Bankaciyim, cehennemde cayir cayir yaniyoruz, Zebanilerden izin aldim da yazma firsati buldum.

    YanıtlaSil
  62. Trump sagolsun. Iran MB'si, dolari birakiyor. Bakalim ne zaman demokrasi getirecekler.

    YanıtlaSil
  63. hocam sizde bu haberde özetlenen endişeleri taşıyor musunuz?

    http://m.gercekgundem.com/siyaset/255841/chp-hayir-demezseniz-ne-olur

    YanıtlaSil
  64. Sayın Hocam Selamlar,
    Bize ekonomik gidiş hakkında , açıklayıcı bilgiler verdiğiniz için teşekkür ederiz.
    Benim sorum göstergeler , ekonomik durum borç , üretim işsizlik vs gibi parametreleri bir araya getirdiğimizde aklıma 2001 krizi gibi bir kriz kapıdaymış gibi geliyor.
    Sizce böyle bir kriz nerede yakındamı yoksa uzakbir ihtimal mi?
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  65. Hocam Dolar da yön aşağı mı?

    YanıtlaSil
  66. hocam..yukarıda bir arkadaş amme hizmetimi veriyorsunuz diyor,sizde aynen diyorsunuz..harikasınız..
    dolardı..faizdi..türkiyede insanlık tükeniyor..ender kalan aydınlarımızdansınız..bu kırizler de her türlü yozlaşma lar artıyor..ekonomi dışı daki ön görülerinizi esas kaybın paradan ziyade olduğunu da arada sırada anlatmanızı bekleriz..topluma sizin gibiler gerçek yolu gösterebilir...teşekkürler..

    YanıtlaSil
  67. Hocam öncelikle size teşekkür etmek istiyorum çünkü ekonomi hakkında naçizane bildiklerimin çoğunu sizden öğrendim bu nedenle ister inanın ister inanmayın , Allah sizden razı olsun.
    Madem konu açıldı size sormak istediğim bir kaç sorum var. Ancak bu sorular bilimsel olmaktan çok hayalî diyebileceğiniz sorular bu nedenle cevaplamazsanız darılmam ama zaman ayırıp yanıtlarsanız sevinirim.
    Kendinizi bir an için, bankalara, devlete ve müşterilere gösterilmek üzere hazırlanmış en az üç farklı finansal tabloya sahip firmalar ile dolu bir Dünya da hayal edin ki bu firmaların çoğunun gerçek finansal tabloları kredi verilebilecek standartlarda olmasın. Diğer bir yandan bu Dünya daki mevcut siyasi iktidarların, iktidarda olmasının tek nedeni ekonomik istikrar olsun.
    Hadi böyle bir hayali Dünya da bankalar ile başlayalım,
    1. Siz böyle bir ekonomide, bir banka sahibi olsanız kötünün iyisini ayıklayıp risk alarak para mı kazanmaya mı çalışırsınız yoksa olmaz böyle iş deyip bankayı kapatır mısınız?

    2. Diyelim ki işler iyiyken risk aldınız para kazandınız, işler tersine dönüp krediler batmaya başladığında, batan kredileri ilan edip bankayı batırır mısınız yoksa bankayı alacak bir akıllı buluruz belki deyip batık kredileri yüzdürerek bilançoyu şişirir misiniz?


    3. Diyelim ki bilançoyu batık veya kalitesiz kredilerle şişirdiniz, o bankayı düzgün bir bağımsız denetim firmasına mı denetletirsiniz yoksa sizin istediğiniz gibi denetleyecek bir denetim firmasını mı tercih edersiniz?

    Gelelim denetim firmalarına,

    4. Siz denetim firması sahibi olsanız böyle bir Dünya da gerçekleri söyleyerek hiçbir firmadan iş alamamayı mı tercih edersiniz yoksa ne kadar çok para verirsen o kadar az denetlerim mi dersiniz?
    Dönelim Devlete,
    5. Siz böyle bir Dünya da devletlerin piyasayı denetlemek ile yükümlü kuruluşlarından birinde çalışıyor olsanız, siyası iktidar tarafından işten atılmayı göze alıp gerçekleri mi söylersiniz yoksa benim çoluğum çocuğum var diyerek arkanızı mı dönersiniz?
    Dönelim Siyasi İktidara,
    6. Siz böyle bir Dünya da, bir siyasi iktidarın üyesi olsanız iktidarı kaybetmek uğruna bu çarpık düzenin üstüne mi gidersiniz yoksa aman ekonomi batmasın deyip bankalara ne isterlerse verir misiniz?
    Dönelim Vatandaşa,
    7. Siz böyle bir ekonomide işinde gücünde bir vatandaş olsanız işinizi aşınızı kaybetmek uğruna siyasi iktidara rest mi çekersiniz, gitti yere kadar gitsin benim zamanımda patlamasın da ne olursa olsun mu dersiniz?

    YanıtlaSil
  68. Bankaların aşırı kar hırsı ve pazar payı kapmak için agresifliği düşünüldüğünde açtıkları kredilerde hiçbir standart gözetmemeleri çok net gözlemlenebiliyor. Teminat? Birçok kredi teminatsız bile açılabiliyor sektördeki güvenilirliği ali usulü istihbarat ile doğrulanarak. Bireyselde ise işler çok daha kötü çalışmayana kredi kartı veren mi istersin, gelirinin çok üzerinde kullandırım yapılan mı? Sonrası avukatlar (sözde) borçlular arasında çirkin konuşmalar, kabalaşmalar. Bence bankalar bu verdikleri kredileri niye verdiklerini tek tek açıklayabilmeli sonra kolay sat kurtul.

    YanıtlaSil
  69. Hocam saygılar. Bankaların alacaklarını VYŞ'lere devrederken borçlunun rızasını alması gerekmiyor bildiğim kadarıyla. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

    YanıtlaSil
  70. Üstadim yazilariniz için çok teşekkürler hepsini ilgi ile takip ediyorum.
    Bankaların tahsil edemediği alacaklarını devrettiği VYŞ in ortaklarının bankalarin ortakları ile organik bağları olabilirmi ?
    Bu alacaklarını çok düşük bedeller ile devredip zarar yazarak vergiden kaçınmak/kaçırmak amacı güdüyor olabilirlermi ?
    Nihayetinde bankalar çok daha sıkı denetlendikleri için karlarını dolaylı olarak bu şirketlere aktarip, bu şirketlerde belkide bir kısmını kayıtdışı tahsil Edip beyanlarına yansıtmıyor olabilirlermi?
    Belkide VYŞ leri başka şirketlerin zararlarını onların alacaklarını daha pahalıya satın alarak banka karlarını yasal olarak başka şirketlere aktarmaları mümkün olurmu?
    Çok teşekkürler üstadım,
    Saygilar

    YanıtlaSil
  71. üstadım yazılarınız için çok teşekkürler ilgi ile takip ediyorum. bir sorum olacak bilgisi olan cevap yazarsa çok sevinirim. 2005 yılında kredi kartı borcu için banka icraya verdi. tahsil olunmayınca 2008 yılınca borç ödemeden aciz belgesi alınmış. banka daha sonra bu borcu 2011 varlık şirketine satmış. o varlık şirketi de herhangi bir icra yoluna gitmedi. 2014 te başka varlık şirketi ile birleşmişler. son şirket bana aciz belgesi ile takip başlatıp ödeme emri yolladı. bende gelen ödeme emrine borcum yok diye itiraz ettim. şimdi banka bu ödenmeyen borcu zamanında karşılık ayırıp vergiden düşmüş müdür ? düştü
    ise varlık şirketi ne satabilir mi ? bu konuda ne yapabilirim? ben banka borcu zarar göstermiştir diyebilir miyim ? yardımlarınızı bekliyorum

    YanıtlaSil
  72. Hocam takipteki alacakların bankalar bazlı sektörel dağılımını nereden bulabilirim?

    YanıtlaSil
  73. Tanri'nin Iyiligine Verdigi Zararin Ifadesini Paylasmaya Söz Veriyorum

    Merhaba,

    Ben Maria Carols, su anda Texas sehiri ABD'de yasiyorum. Dört çocugu olan bir dulum ve Mayis 2015'te maddi duruma kapildim ve faturalarimi ödemek ve yeniden finanse etmek gerekiyordu. Çesitli kredi firmalarindan hem özel hem de kurumsal bankalarla kredi aramaya çalistim ama asla basarili olamadim ve çogu banka kredimi reddetti. Ancak Tanri ona göre, Tanri'nin bir kadina, 850,000 ABD Dolari tutarinda bir kredi veren özel bir kredi verendim ve bugün bir isyeri sahibi oldugumu ögrendim ve su anda herhangi bir firmaya basvurmaniz gerekirse çocuklarim su an iyi gidiyor. Teminatsiz bir krediyi teminat altina almak, kredi kontrolü yapmamak, sadece% 3 faiz oranina sahip bir imza yetkilisi yoksa daha iyi ödeme planlari ve takvimi için lütfen Sayin Yusuf Mustafa (yusuf.mustafa09390@gmail.com) ile irtibata geçiniz. Bunu yaptigimin farkinda degil ama simdi çok mutluyum ve insanlar hakkinda onun hakkinda daha fazla bilgi vermeye karar verdim, ayrica Tanri'nin onu daha çok korusun diye istiyorum. Ona e-posta yoluyla ulasabilirsiniz. yusuf.mustafa09390@gmail.com Whatsapp Telefon Numaram: +1 (929) 267-7281

    YanıtlaSil
  74. Hocam, öncelikle saygılarımı sunuyorum. Benim en çok merak ettiğim konu, bankalar bu donuk alacaklar yoluyla nasıl vergi kaçırabiliyor? Bu konuyu somut bir şekilde anlatırsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  75. Bankalara kredi borcu nedeniyle çok sayıda insan icralık oldu. Evi, arabası, tarlası, hayvanları ve maaşı haczedildi. Pandemiyle birlikte ağırlaşan olumsuz ekonomik şartlarında etkisiyle, çok sayıda esnaf, emekli, çiftçi, işçi, memur, işini kaybeden ve kapanma durumuna gelen işyerleri, zordurumda, ödemelerini yapamamaktadır. Anadoluda bütün verimli tarlalar icralık oldu, o nedenle ekilip biçilmiyor. Tarımda üretimin azalma nedeni budur. Ayrıca iflas eden, işsiz kalan çok sayıda kişi, kredi ve kredi kartı borçlusu oldu. İcralık ve hacizli durumdadır. Bankalar çok fazla faiz uygulayarak insanları daha da zor duruma bıraktı. Faizle iflah olan yok ama iflas eden çok. Bereketi yok. Kur'an-i Kerim Bakara (278-279) da buyrulduğu gibi faiz Allaha ve Peygambere savaş açmak olarak nitelendiriliyor. Faizin dünyada da ahirette sonu iflas ve hüsran. Milletimizi bu faiz batağından kurtarın. Faizi kaldırın. Ticaret ve ekonomi faizsiz olsun. Bu mümkündür. Peygamber Efendimiz( SAV)'in Medine İslam Ortak Pazarı, Selçuklu ve Osmanlı Ahilik Teşkilatı, Merhum Erbakan Hocanın Adil Düzen ve Havuz Sistemi, Kooperatifler yoluyla ve Holdingler yoluyla bu yapılabilir. Çok sayıda farklı yöntemde mümkündür. Kağıt paranın kendisi enflasyon ve faiz üretiyor. Altın ve gümüş paraya geçilmelidir. İktisat tarihi ve yeni yaklaşımlara bu bilgiler eklenmelidir.
    Bu döviz, faiz, enflasyon, haciz ve icralık durumun düzeltilmesi için acil olarak yeni bir yasal düzenleme yapılmalı, bankaların gecikme faizleri iptal edilmeli ve ana para faizsiz olarak yeniden ödenecek şekilde yapılandırılmalıdır. Bankalar faizsiz olarak hizmet vermelidir. Batı da kötü ne varsa bizde uygulanıyor. 4 yıl iktisat okuyanlar aslında faiz okuyor. İktisat Prof.ları aslında faiz Prof.larıdır. Faizsiz bir ekonomi mümkündür.
    Bu konu da acil bir düzenleme yapılmalıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Altın veya gümüş paraya geçmekte fayda etmez bence. Onların birim fiyatlarını belirleyenlerde faizin babası. Sahtesinin kişi bazında anlaşılmaması ile güvenlik kontrolüde çok zor. Anca barter tabir edilen mal ile ödeme yöntemine geçilebilir ama oda zor olduğu için para bulundu zaten.

      Kooperatif ve barter veya havuz sistemleride suistimalller ve dolandırıcılar tarafından karalandığı için insanlar kaçıyor ayrıca vergilendirme için illa para birimine çevrilmeli. Devlete 100 çuval buğdayın 1çuvalını vergi dairesine götürüp veremezsin. Çok büyük sistem değişikliği gerekli.

      Bence müslümanlığın bu ticaret sisteminde yeri yok. Faizden kaçayım derken dolara yada altına yöneliyorlar. Ama amerikalılar dolar ın değerini korumak için faizde alıyor, içki uyuşturucuda satıyor. Hatta ortadoğuyu kana bulayıp binlerce müslümanıda katlediyor. Ama çok bilmiş hocalar dolar a euro ya helal diyebiliyor. Atının fiyatıda dolar bazından belirleniyor.

      Sil
  76. 1 dolar 500 TL olsun dolar uzun süre artmasın. En azından halk için dolar yükselecek alalım düşecek satalım derdi olmasın. Bu sayede üreticiler dolar yükseldi hammadde pahalandi bizde herşey dolara endeksli diyemez şu bu diye baheneler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı