Ricardo – Barro Hipotezine Karşı Arz Yönlü Ekonomi Yaklaşımı

ABD’nin Vergi Düzenlemeleri ve Etkisi
ABD Başkanı Trump, uzun süredir peşinde koştuğu vergi indirimlerini Kongreden geçirerek yasalaştırmak üzere bulunuyor. Buna göre ABD’de kurumlar vergisi oranı yüzde 35’den yüzde 21’e düşürülüyor. Gelir vergisi oranlarındaki değişiklik de aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi yapılıyor:

Dilim
Eski Tarife (%)
Yeni Tarife (%)
1
10
10
2
15
12
3
25
22
4
28
24
5
33
32
6
35
35
7
39,6
37

ABD yönetimi, kurumlar vergisini düşürerek, vergileri yüksek bulduğu için ABD dışındaki ülkelere gitmiş olan kuruluşları geri getirmeyi hedefliyor. Gelir vergisi oranlarını düşürerek de kişilerin net gelirlerinin ya da ekonomik ifadesiyle harcanabilir gelirlerinin yükseltilmesini ve böylece onların daha fazla harcama yapmasını hedefliyor. Böylece ortaya çıkacak talep artışının ekonomiyi canlandırmaya yarayacağını biliyoruz. ABD yönetiminin bu hamlesi devletin vergi gelirlerinde düşüşe ve dolayısıyla bütçe açığında artışa yol açacak. Bu düzenlemelerin gelecek on yılda net olarak 1 trilyon dolar tutarında bütçe açığı yaratacağı tahmin ediliyor. Bu 1 trilyon dolarlık açık Hazine’nin yapacağı yeni borçlanmalarla finanse edilecek. 

Ricardo – Barro Denklik Hipotezi
Ricardo – Barro Denklik Hipotezi’ne göre Devletin karar ve uygulamalarının kişi ve kurumların ekonomiye ilişkin kararları üzerindeki etkisinin ölçülmesinde bakılması gereken gösterge reel kamu harcamalarıdır. Devlet, vergi indirimi yaparak kişilerin elinde daha çok harcama imkânı bıraktığında bu kişiler, ortaya çıkacak bütçe açığının borçla kapatılacağını, bu borçların da ileride vergi artışıyla karşılanacağını tahmin ederler ve ellerine geçen ek paraları harcamayıp ileride ödeyecekleri vergiler için tasarruf ederler. Dolayısıyla Ricardo – Barro Denklik Hipotezine göre vergileri indirmek suretiyle ekonomik birimlere aktarılan paralar beklendiği şekilde piyasaya harcama olarak çıkmaz ve beklenen canlandırıcı etkiyi yaratmaz. Bununla birlikte uzun dönemde devletin, kamu açıklarını kapatmak için borç verilebilir fonlar piyasasına girmesiyle yarattığı ek talep sonucu faiz oranları artar ve bu da özel kesimin borçlanma talebini ve dolayısıyla yatırımları düşürücü bir etki yaratır. Buna dışlama etkisi deniyor. Bireyler rasyonel davrandıkları için uzun dönemde kamu açıklarının vergilerle kapatılacağını tahmin ederler ve bu yeni vergileri karşılayabilmek için harcamalarını azaltarak tasarruflarını artırırlar ve bu tasarrufları borç verilebilir fonlar piyasasına arz ederler. Devletin ek borçlanma talebiyle piyasaya girmesiyle birlikte artan faiz oranları, bireylerin fon arzıyla birlikte düşmeye başlar ve özel sektör de dışlanmamış olur. Dolayısıyla Denklik hipotezi vergi indirimlerinin etkisinin nötr olacağını ileri sürer.

Arz Yönlü Ekonomi Yaklaşımı
Arkasında birçok kişi bulunsa da asıl Arthur Laffer’e atfedilen arz yönlü ekonomi yaklaşımını savunan iktisatçılar Ricardo – Barro hipotezinin tam tersinin geçerli olduğunu savunurlar. Onlara göre vergi indirimleri sonucunda ekonomik birimler harcanabilir gelirlerinde ortaya çıkan artışları harcamaya dönüştürürler ve bu harcamalar talebin artmasına ve ekonominin canlanmasına yol açar. Dolayısıyla vergi indirimleri başlangıçta gelir kayıplarına ve dolayısıyla bütçe açıklarının artmasına yol açsa da zaman içinde ekonomide ortaya çıkacak canlanma sonucunda bu açıkları kapatacak vergi gelirleri yaratır. 

Bu İki Farklı Yaklaşımdan Hangisi Geçerli?
Ben bu iki farklı yaklaşımının ikisinin de geçerli olduğunu düşünüyorum. Gelir düzeyi düşük ve dolayısıyla tüketim eğilimi yüksek olan gruplarda arz yönlü ekonomi yaklaşımının sözünü ettiği etki ortaya çıkar. Düşük gelirliler, ellerine geçen ek geliri de harcamaya dönüştürürler. Bu gruplarda tüketim eğilimi çok yüksek olduğu için ele geçen ilave gelir olduğu gibi harcamaya dönüşebilir. Bu grupta yer alanların, ileride ortaya çıkabilecek vergi artışları için ayırabilecekleri bir tasarruf söz konusu değildir. Buna karşılık yüksek gelir gruplarında tasarruf eğilimi yüksektir. Bu gruplarda bulunanlar zaten yeterli bir tüketim düzeyine sahip oldukları için ellerine geçen ek geliri harcamaya yöneltmeyip tasarruf edebilirler.

Bu durumda düşük gelir gruplarında arz yönlü ekonomi yaklaşımı, yüksek gelir gruplarında ise Ricardo – Barro Denklik hipotezi geçerlidir. Orta gelir gruplarında ise her iki etkiyi de karma olarak görmek mümkündür. 

Türkiye, 2017 yılında kredi garanti fonunu devreye sokarak ve vergi indirimleri yaparak ekonomiyi canlandırma yoluna girdi ve ortaya çıkan büyümeye baktığımızda bu hamlesinde başarılı oldu. Demek ki Türkiye'de arz yönlü yaklaşımın öne sürdüğü etki daha fazla ortaya çıktı. Şimdi ABD, vergi indirimlerini devreye sokuyor. Bakalım ABD ekonomisinde bu tezlerden hangisi daha ağırlıklı olarak hissedilecek?

Yorumlar

  1. Elinize sağlık. Benim soracağım soru da tesadüf oldu. 20bin TL nasıl değerlendirilmeli? Birkaç yıl bu paraya dokunmamayı düşünürsek ve enflasyonu göz önüne alırsak ne yapmak mantıklı olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 20 milyon dolar olsa cevap farklı olur, 20 milyar dolar olsa farklı da, 20 bin TL'de bence gram altın en mantıklısı. Hoca ne der bilmem, o yatırım tavsiyesi vermez malum....

      Sil
    2. Elbette btc.

      Sil
    3. Hocam birde oklidin daima suphe uyandiran 5. Postulati var derdi lisede hocamiz biz garanti olanlara dahi ilgi gostermezdik

      Sil
    4. Ben bu tür tavsiye vermiyorum.

      Sil
  2. son paragraf tüm iktisat kitaplarına girmesi gereken bir cümle.

    YanıtlaSil
  3. kesinlikle bu konuda bir fikrim yok.

    YanıtlaSil
  4. Hocam merhaba,
    Amerika vergi indirimi yaparken bizde neden vergi artışı oluyor.Aynı sorunlar bizde de yok mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz 2017 de indirdik ya vergileri.

      Sil
    2. O kadar çok zam olmuş ki , indirimi kaçırmışız gözden.Hala düşünüyorum bir beyaz eşya'da geçici vergi indirimi oldu.İkinciyi sayamıyorum,hep zam geliyor aklıma.

      Sil
    3. Bence vergi inddirimiyle Amerika hata yaptı,üretimi kendine çeker ama sınırlı,artık sadece gelişmiş değil gelişmemiş ülkelerde üretiyor,globalleşen dünyada bu tür taktikler zayıf kalıyor

      Sil
  5. Yahu bırakın şu barro marroyu be hocam...

    Faniliğe niçin bu kadar çok önem veriyorsunuz?

    Kudüs elden gidiyor, haberiniz var mı hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunları bırakmasak Kudüs elden gitmezdi.

      Sil
    2. Kudüs'ten sana ne canım kardeşim? Kudüs elden gideli 100 sene oldu. Senin Ege'de 150 küsur adan gidiyor, Kuzey Kıbrıs gitti gidecek, Kudüs'ten sana ne? Ha, çok meraklıysan kalk bilgisayar başından, git oralarda islam ümmeti adına mücadele ver, kendince bir işe yara bari.

      Sil
    3. türkiye ile israilin durumu birbiri ile benzeşiyor. birleşmiş milletlere göre (541-550 sayılı kararları ve diğerleri)türkiye kıbrısta işgalci ve adayı terk etmeli. aynı birleşmiş milletlere göre israilde kudüste işgalci.bu durumda birleşmiş milletler kararları uygulanmalı mı?bir diğer konuda türkiyenin kendi toprağı olmayan bir yer üzerindeki bu bağrış çığrışı neden? türkiyenin bir şey yapabilecek gücüde yok. burada amaçlanan sanırım zarrap ve man adasını unutturmak.

      Sil
    4. Hocam bunların derdi, mal mülk, Kudüs ne zaman senin oldu ki elinden gidiyor? Dünya malı dünyada kalır, faniliğe niçin bu kadar önem veriyorsun kardeşim.

      Kudüs orada, seni tutan mı var, gitsene, bize de ordan yazarsın.

      Sil
    5. Arkadaş ironi yapmış ama anlaşılamamış anlaşılan.

      Sil
  6. Amerikada obamacare iptali, düşük gelir grubunda harcamaları kısıcı bir etki yapar mı? Arz yönlü ekonomi yaklaşımına göre vergi indiriminin sağlayacağı etkiyi, bu iptal azaltır mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapar. Ama bu etki ötekini dengeler mi hesaplamak lazım.

      Sil
    2. ObamaCare iptal oldu, ama şu yandan bakalım, sağlıklı tedavi alamayan kişilere ne kadar yük binecek, bu insanlar tedavi pahalaşınca tedavilerini ne kadar aksatıp işlerinden ve verimlilikten olacak?

      Sil
  7. Hocam; bunu ornegin Isvicre, Isveç gibi kisi başına gelir seviyesi yüksek ülkelerde denememiz lazim, degil mi?
    İsviçre'nin ya da benzerlerinin tüketimi arttirmak icin vergi dusurdugu ancak sonuc alamadigi; yani tuketimin degismedigi, ithalatinin artmadigi, dolayisiyla cari aciginin artmadigi, dolayisiyla faizlerinin artmadigi, dolayisiyla parasinin degerlenmedigi, dolayisiyla ihracatının dusmedigi örnek bir uygulamasi var mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda farklı makaleler var hepsi de belirli bir takım matematiksel yöntemlere dayanıyor ama hiçbiri net bir sonuç ortaya koyabilmiş değil.

      Sil
  8. "Buna karşılık yüksek gelir gruplarında tasarruf eğilimi yüksektir." ifadesinde yüklem "düşüktür" olacak hocam...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlar hep can sıkıntısının dışa vurumu. Ah ah... Kadir kıymet de bilinmiyor.
      Piyasa ekonomisi daha adil olsa da tasarruflar da dengeli dağılsa ama olmuyor işte. Yüksek gelir grubunda değilsen tüketmeye bile borç para arıyorsun.

      Sil
    2. Pardon, tasarruf eğilimi(ben tüketim eğilimi okudum) yazmışsınız...

      Sil
  9. Teorileri gerçek hayatta görmek çok güzel elinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Sosyal bilimlerde teori dediğimiz şey zaten gerçek yaşamın soyutlaştırılıp genelleştirilmiş hali. Bunları arada bir yaşanan olaylara bakarak test etmezsek geliştirmemiz mümkün olmaz. O zaman da gerçek yaşama uygun teoriler üreteceğimize teoriye uygun gözlem yapmaya başlarız. Bu da o teoriyi bilim olmaktan çıkarır ve inanç haline sokar.

      Sil
  10. Ekonomide canlanma sağlanabilirse; devlet geçici olarak vaz geçtiği vergi gelirlerini sonunda elde edecektir. Vergilerin önemli bölümü harcamalar üzerinden sağlanan ekonomilerde, verginin çoğunu tüketim eğilimi yüksek gruplar ödeyecekler.
    Her iki durumun sonucunda da varlık dağılımı üst gelirli grupların yararına değişecektir. Söz konusu yaklaşımların sonuçlarında, varlık dağılımının değişmesi de irdelenmiş midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir inceleme var mı bilmiyorum. Türkiye, 1980'lerin başında gelir vergisi tarifelerinde 5 puanlık indirim yaptı. Buradan ortaya çıkan gelir kaybını 12 yılda ancak karşıladı. Ne var ki o arada verdiği bütçe açıkları, kamu borçlanmasını artırdı ve enflasyonu ve faileri hızla yükseltti.

      Sil
  11. Konuyla ilgisi yok ama Bosna-Hersek oylamada "çekimser" oy kullanmis. Bu nasil olabiliyor Hocam? Şaşkınım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sabah.com.tr - Bosna Hersek'teki Cumhurbaşkanlığı Konseyi 3'lü sistemle yönetiliyor. Bir Boşnak, bir Hırvat ve bir Sırp'tan oluşan konseyden, Bosna Hersek adına bir karar çıkabilmesi için 3'ünün de aynı yönde oy vermesi gerekiyor.Bu oylamada, Sırp ve Boşnak
      liderlerin aksine Hırvat liderin çekimser oy kullanması,
      otomatik olarak Bosna Hersek'in kararını da çekimser
      yaptı.

      Sil
  12. Hocam Kudüs konusunda Trump mali yardımları keserim derken neyi kastetti? Bu bizi ekonomik anlamda nasıl etkiler?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz ABD'den yardım alan ülkeler arasında değiliz, bizi etkilemez.

      Sil
    2. Bişi yapamaz, çok ciddiye almayın siyasileri, bizimkine kalsa Şam da cuma namazı kılıp, osmanlıyı kuracak, gülüp geçecen, kendi işine bakacan.

      Sil
  13. Hocam yarın sabah DOLAR tepetaklak olur mu?
    "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki tarihi oylama sona erdi. ABD'nin 'Kudüs'ün İsrail'in başkenti' kararına karşı BM'ye sunulan Kudüs tasarısı kabul edildi. Oylamada 128 kabul, 9 ret ve 35 çekimser oy kullanıldı Oylamaya 172 ülke katıldı."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu, beklenen sonuçtu. Tepe taklak olmaz ama gerileyebilir.

      Sil
    2. Bitcoin en büyük düşüşünü yaşamış. Kudüs gitmedi rahat olun.

      Sil
  14. Mahfi hocam siz zahmet etmeyin
    Bilen arkadaşlar cevaplar mı ?

    " Reel Kur 2003'ten bu yana en düşük seviyesinde " diye bir yorum okudum bu nedemek ?...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TCMB, ayda bir reel efektif kur endeksi diye bir endeks yayınlıyor. Bu endekste TL, ticaret yaptığı ülke paralarına göre değerlendiriliyor. Endeks 2003 = 100 olarak başlıyor. 100'ün altındaysa TL bu paralara karşı değer kaybetmiş, üstündeyse değerlenmiş demektir. Bu okuduğunuz yorum geçen ayın reel kur endeksinin 84,73'e düşmesini ve bunun 2003'den bu yan en düşük endeks sayısı olduğunu vurguluyor. Bu konuda benim blogda yazım var: http://www.mahfiegilmez.com/2012/11/reel-efektif-doviz-kuru-endeksi-nedir.html

      Sil
  15. mukemmel bir anlatim, yorum, analiz. ufku acan yazilar.

    YanıtlaSil
  16. ülkemizde arz yönlü ekonomi yaklaşım daha geçerli olur ama artan kamu borcu bütçe açığı buna müsaade eder mi gerçi enflasyon sorunu varken pek de uygulanabilir durmuyor

    YanıtlaSil
  17. TOKAT:gazetelere göre BM İsrail ve amerikaya tokat atmış.aynı birleşmiş milletler kıbrısta türkiyenin işgalci olduğunu ve adayı terk etmesi gerektiğini söylüyor. defalarca bu konuda karar aldı.bu durumda türkiyeye ne yapmış oluyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. BM zaten Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımıyordu. Sonuçta 30 küsur yıldır tanımadığı bir kararı halen de tanımadığını söylemiş oldu. Buradan çıkacak tek şey birilerine Eeeey çekme ve iç politikada kullanma fırsatıdır...

      Sil
  18. Merhabalar,önümüzdeki 10 yıl ABD bu borçlanmayı nereden yapacak?Bu durum bizim gibi dış finansmana ihtiyaç duyan ülkeleri nasıl etkileyecek?

    YanıtlaSil
  19. Merhabalar,ABD bu borçlanmayı nereden sağlayacak,bu durum bizim gibi dış finansmana ihtiyaç duyan ülkeleri nasıl etkileyecek?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ABD Hazinesi tahvil satarak borçlanıyor. Ne var ki ABD'de kamu borç yükü yüzde 100'ün üzerinde. Dolayısıyla ABD Hazinesi yeniden bu kadar nasıl borçlanacak o da ayrı bir tartışma konusu.

      Sil
  20. ABDdeki vergi reformu zamansiz yersiz ve zenginleri dusunen sacma bir reform.

    Ben ABDnin yerinde olsaydim orta sinifa gelen %25 ve altindaki dilimleri indirirdim. Kurumlar vergisinde de uc yila yayilan oranda indirim yapardim.
    Boyleikle alt gelir ve orta sinifta ki haracama egilimini artiirir ekonomiye daha islerlik katardim. gelir dagilimini da saglamis olurdum

    YanıtlaSil
  21. Sizin yazılarınızı okumanın marjinal faydası bir türlü azalmıyor hocam �� takipteyiz, emeğinize sağlık ��

    YanıtlaSil
  22. Hocam merhaba ve teşekkürler,

    İktisat öğrencilerine değil sadece, hocalarına da yazılarınızı takip etmeyi önermek lazım. Bilmek yetmiyor çünkü, bilgiyi sunmak bambaşka... Tekrar tekrar teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, sağ olun.

      Sil
    2. Sendikaci ulusalci Sinan OK,

      Ermeni soykirimi hakkinda ne dusunuyorsunuz?
      Sizin bagli oldugunuz KESK denen sendika niye etnik siyaseti disliyor?
      Niye sinif siyaseti guduyorsunuz etnik siyaset varken!

      Benim amacim sinif siyasetini ve dayanismasini yok etmek

      Sil
  23. Necmettin erbakanin arz yonlu ekonomi ile ilgili bir konusmasi vardi. Vergileri indir %10 yap Kdv indir %10 yap ekonomi canlansin halk harcama yaptikca ekonomideki carpan etkisi ile piyasada daha cok hareket olsun vergi gelirlerini artir halk yesin uretim cogalsin calisan cogalsin gibi. Bu konusmayi hatirladim. Sizce turkiyey uygun degil mi hocam. Cok fazla vergi var ismini duymadigimiz vergiler var. Cogu gecici diye gelmis kalmis yerinde duruyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rahmetli iyi adamdı, severdim, mekanı cennet olsun diyelim, siyasetçiydi, işte kalabalığı görünce kantar kaçar her zaman bunlarda.

      Sil
  24. Hocam, Amerika oluşacak butce acigini borçlanmayla degil de para basarak kapatsa ne olur yine Amerika acisindan?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyon beklenenden ya da hedeflenenden yukarı gider. Ki bu da ABD'nin oldukça korktuğu bir durumdur.

      Sil
  25. Mahfi hocam kaleminize emeginize sağlık kpss kurslarında iktisat dersi yogunluklu olarak makro iktisat dersi anlatıyorum ogrencilrrimle vatsap gruplarında sürekli sizin makalelerinizi paylaşıyorum ve cok faydalı oluyor hem teori hem uygulamalı ülkemiz örnekleri emeginize sağlık tekrardan hoscakalin dostça kalın.

    YanıtlaSil
  26. İktisat gereksiz bir bilim. Hep "dün şöyle olduğu için bugün böyle, şöyle olsaydı böyle olabilirdi" şeklinde yazılar.. ileride ne olur diye sorunca da aynı cevap, "o da olabilir, bu da olabilir, her şey olabilir, bakalım yaşayıp göreceğiz". Yahu bize geleceğe ilişkin elle turulur öngörüler lazım, bence bu kafayı nafile bir meslekte harcamışsın hoca..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz bilim meselesini tam anlayamamışsınız sanırım. Gaipten haber almak istiyorsanız falcıya veya astrologa gidin.

      Sil
    2. İktisat ve Bilim dediniz de aklıma geldi bir gün "microeconomics" hocamız dersin olağan akışı dışında Amerika'da lisans öğrencilerinin fenni ilimlerden sosyal bilimlere kaydığını gösteren bir kaç belge göstergedi. Burdan çıkardığını sonucu net olarak söyleyemesede bir eğilimim Amerikan Ekonomisi olumsuz etkileyeceği idi.

      Sosyal bir bilim olan Ekonomi Doçenti olan hocam burda bizimle dalga mı geçti yoksa ufak bir pot kırdı bilemiyorum ama bu olaydan sonra dersleri iyice bıraktım

      Sil
  27. Hocam konuyla alakasız ama Türkiyenin büyüme oranlarının yüksek çıkmasının nedeni TL nin değer kaybetmesinden dolayı mı? Rakamlar Dolar cinsinden mi TL cinsinden mi hesaplanıyor? Tl aşırı değer kaybettiği için mi rakamlar yüksek gözüküyor? Çünkü bir ülkede üretilen bütün mal ve hizmetlerin değerini tl cinsinden belirlenmesi tl aşırı değersizleştiğinde ülke büyüyormuş gibi gözükür yanlış mı biliyorum bu olayı biraz açıklayabilir misiniz size zahmet? Tam hakim değilim konuya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. % 11,1 oranındaki büyüme reel olarak yani enflasyondan arındırılmış olarak büyümedir. GSYH TL cinsinden hesaplanır ve reel büyüme de de enflasyonda arındırılmış GSYH'ler arasındaki farktır. Sonra Dolara çevrilip bir de Dolar cinsinden bakılır. Bu konularda bilgi edinmek isterseniz benim Örneklerle Kolay Ekonomi kitabımda bunların basit anlatımı var.

      Sil
  28. Maliye politikası finaline günler kala böyle bilgilendirici bir yazı çok iyi oldu.

    YanıtlaSil
  29. Zaman oldukça dejenerasyon/torsiyon kaçınılmaz. İnsan davranışları rasyonaliteden çok duyuların etkisinde aslında. Eğitim ne olursa olsun. Bunu en güzel örneği farklı zaman aralıklarında insanların yaptığı müzik, moda,resim ve diğer eğilimleri. Daima değişkenlik içinde. Bu değişkenlikte yukarıda açıkladığınız iki teorinin de zaman ve insan eğilimlerinden kaçınabilmesi mümkün değil kanımca. Ve düşük ve yüksek gelir gibi bir kıstas ortaya koyup bu çerçevede yaptığınız yorum/hipotez gerçekten bir "keşif fikri" içeriyor. İyi ki sizin gibi düşünebilen bilim insanlarımız mevcut. Yazılarınız için ben ve benim gibi iktisadın çok uzağında olan insanlar adına teşekkürler sayın Eğilmez...

    YanıtlaSil
  30. Hocam yılsonu bitcoin de ki çöküşün nedeni batıda tatil haftası nedeniyle yatırımcıların nakite dönmesi midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onun da etkisi vardır, bir de tabii bitcoin yatırımcıları çok kazandı şimdi kar realizasyonu yapıyorlar. Öte yandan devletler de bitcoin aleyhinde açıklamalar yapıyor bu da biraz panik satışları körüklemiş olabilir.

      Sil
    2. Fork beklentisi vardı zaten,bir de bazı malum zamanlarda takvimde belli yani panik edilecek durum yok,Ocak ta gene 20k görür.

      Sil
  31. Mahfi bey Regan zamanında yapılan vergi indirimlerinde abd nin borç gsmh oranı %35 civarında idi bugün oran %105 civarında o nedenle bu arz yönlü görüşün başarı şansını düşürüyor ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada bakılması gereken Borç / GSYH oranından çok vergi oranlarının ne kadar yüksek olduğu. Eğer yeterince yüksek değilse o zaman bu indirimler beklenen sonucu vermiyor.

      Sil
  32. Hocam tespitlerinize katilmakla beraber son paragrafta bahsettiginiz Turkiye'nin buyume artisinin kgf ve vergi indirimi baglantisini bir baska yazinizda verilerle olusturabilirseniz cok sevinirim. Her iki teorinin de belirli harcama gruplarina etki edecegi yadsinamaz gercek fakat kurumlar vergisi kapsaminda baktigimizda bu indirimin daha cok dolayli olarak ekonomiye katki saglayacaga benziyor. Kurumlar daha az vergi daha cok yatirim sebebiyle faiz oranlarini arttirarak bir negatif etki istihdam sebebiyle de pozitif etkide bulunabilirler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu ben de yapmak istiyorum ama henüz eldeki veriler bu saptamayı yapabilecek yeterlilikte değil.

      Sil
  33. Hocam, Türkiye'deki durumda tasarruf yapabilecek durumda olan kesimin tasarruflarını Türkiye'de tutması için MB'nin faizi yükseltmesi lazım, ki bu tipte yatırımcı reel kazanç elde etsin. Aksi takdirde tasarruf ya dışarı kaçar ya da USD ve EURO olarak değerlendirilir, bu da kurları yukarı çekip alt kesime dolaylı olarak negatif etki eder. Geçenlerde kombi bakımı için gelen arkadaşa yedek parçaların hangi ülkeden ithal edildiğini sordum ve işin çok güzel olduğunu, hepsini Çin başta olmak üzere ithal ettiğimizi, Türkiye'de üretmekle uğraşmadığımızı, herşeyin parasını verip aldığımızı, bu ekonomik sistemin çok iyi olduğunu söyledi. Bu şekilde sürekli nasıl devam edeceğini, musluğun hep nasıl akacağını sorduğumda 'Para gelir abi, Türkiye'ye gelmeyecek de nereye gidecek' dedi. Ben de çok zorlamadım arkadaşı. Dön dolaş sizin yapısal reform konusuna geliyoruz aslında.

    YanıtlaSil
  34. DÜNYAYI KİMLER YÖNETİYOR. İslamcılara ve bazı ırkçılara göre cevap basit. YAHUDİLER.ama nedense BM de kudüs konusunda 9 destek oyu alabildiler. onuda devletçiklerden.ya dünyayı Yahudilerin yönettği yalan yada Yahudiler pek beceriksiz:).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünyayı değil ABD yi yönetiyorlar,o da dünyada süper güç kabul edildiğine göre yahudiler
      yönettiği yalan değil.

      Sil
    2. adsız12:59 amerikayı Yahudilerin yönettiğin dair savınızı destekleyen olgu nedir.?örneğin amerikanın yönetiminde hangi nedenle etkindirler.eğer amerikayı Yahudiler yönetiyorsa oradaki hıristiyanlar almanlar Fransızlar İngilizler buna neden ses çıkarmıyor? eğer Amerika dünyayı yönetiyorsa neden birleşmiş milletlerden karar çıkaramıyor????

      Sil
    3. Sn tanerus8

      ABD'de yahudilerin toplam nüfus içindeki oranları %2.2 civarında olmakla beraber Hollywood, Medya, Wall Street, Siyaset üzerindeki etkileri %80-90'lardadır. Bunun nedeni, nüfusun neredeyse %50'sini oluşturan Evangelistlerdir. Evangelistler kısaca yahudiden daha yahudi diye tanımlanabilecek bir protestan hıristiyan inanca sahiptirler. Elbette, bu "mezhep"in arkasında da yahudi zekâsı vardır.

      Bunları yahudileri suçlamak, herhangi bir şeyle itham etmek için yazmıyorum. Yahudiler son derece zeki, çalışkan ve birbirini destekleyen bir halktır. Elde ettikleri gücü de kendi zekâ, çalışkanlık ve becerileri ile elde etmişlerdir ama dünya siyaseti üzerindeki etkilerini görmezden gelmek büyük hata olur. Bu arada tüm yahudileri aynı çuvala atmak da ayrı bir hatadır, kendi aralarında çok farklı düşünce yapılarına sahip gruplar vardır ama iş temel risklere gelince tüm gruplar hızla bir araya gelme özelliğine sahiptir. Yani bizim tam tersimiz!

      Sil
    4. Ben yahudiyim. israil vatandasiyim hem abd vatandasiyim. Dunyayi yonettigimiz falan yok! zaten kac kisiyiz ki!

      Sil
    5. Siyaseten güçlü olmakla ekonomik gücü baskı unsuru yapmak aynı şey değil.Yahudilerin yaptığı en iyi şey ezelden beridir ticaret.Paranın gücünün farkındalar.Bu gücü de medyayla pekiştirip zirveye çıkarıyorlar.

      Sil
  35. KALDIK BAŞBAŞA;kudüs sorunu bitti.kimsenin bir şey yapacağı yok.türkiyeyi ilgilendiren bir konuda yoktu aslında.hıristiyanlar Müslümanlar Budistler taoistler putperestler kudüs meslesinde işgalciliği kabul etmediler.artık zarrap ege adaları ve man adasına dönebiliriz.gerçek konumuz bunlar

    YanıtlaSil
  36. Hocam Fed'in faiz artırma politikası sürdürülebilir bir politika mı? Yüksek dolar ABD ihracatı için dezavantaj değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O nedenle zaten Fed çok dikkatli ve titiz davranıyor. Bir yanda ileride ortaya çıkacak hızlı enflasyon korkusu bir tanda da ihracat, büyüme vb.

      Sil
  37. Merhaba hocam, yazıda "Bireyler rasyonel davrandıkları için uzun dönemde kamu açıklarının vergilerle kapatılacağını tahmin ederler ve bu yeni vergileri karşılayabilmek için harcamalarını azaltarak tasarruflarını artırırlar" kısmı dikkatimi çekti. Aslında uzun süredir de aklıma takılan bir konu var, ekonomi ile profesyonel anlamda ilgisi olmayan -ben de dahil- kişilerin finansal konulara yakın ilgi göstermesi toplumları negatif yönde etkiler mi? Tasarruf etmek, yatırım yapmak, en karlı yatırım araçları vs gibi konular toplumun daha da kapitalistleşmesine ve her konuya parasal açıdan bakmasına sebep olur mu? Şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka etkisi var. Geçmişte bu kadar bu alanlara yönelim yoktu.

      Sil
  38. BİTLİ PARA: bitcoin 13000 doların altına düştü.bir kaç gün önce sadece yirmi bin dolardı.bitcoin elbette para değildi. modern dünyada bazı uyanıkların para kazanmak için uydurdukları yöntemlerden biriydi sadece. ama yeni nesil bedavadan çalışmadan üretmeden para kazanmayı pek seviyor üstelik olabileceğinide sanıyor.ama işte bir günde çöküyor hayaller

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünyada üretim fazlası var tanerus8,bu ortamda sadece büyük ölçekte düşünenler piyasa fırsatlarını değerlendirebilir. Genç nesillerimize hangi bilimsel öğretim ve değerlendirme olanaklarına sahipler ki çalışmaları onlara uygun kazanç getirsin.

      Sil
    2. Ben yanıtlayana kadar Bitcoin yine yükseldi. Böyle ine çıka gidecek.

      Sil
  39. Hocam abd ekonomisi gayer iyi büyüyor böyle bir vergi indirimine gerek varmıdı yoksa trump ben verdiğim sözu tuttum diye bilmek icin mi yapıldı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her ikisi de . Yani büyüme ne kadar sürdürülebilir emin değiller.

      Sil
  40. mrb Hocam..sizin ortaya attıgınız tezle ilgili bir sorum olacaktı.Düşük gelir grubundaki insanlar vergi indiriminden oluşucak ek gelirlerinide harcamaya dönüştürürler ise, bu durum yüksek gelir grubundaki insanlar için bir fırsat olarak görülüp düşük gelir grubunun tüketimine uygun yatırımlara dönüşüp yüksek kar hedefleyen bir üsr gelir grubu oluşturmaz mı?dolayısıyla yatırımlar ve büyüme hızlanmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mümkündür, üretim artışından yatırım artışına geçiş.

      Sil
  41. Hocam vergileri düşürmek enflasyonu nasıl etkiler?
    Bir yerde talebi artıracağı için enflasyona sebep olur, diğer taraftan maliyeti düşüreceği için enflasyonu düşürücü etki yapar. Bunun dengesi nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maliyeti düşürerek enflasyonu düşürür ama öte yandan talebi artırarak enflasyonu artırır.

      Sil
  42. Hocam sizin yorumunuz ikili yqpı özelliğine sahip ülkelerde daha geçerli, mesela Türkiye değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün ülkelerde bu ikili yapı mevcut. Türkiye'de değdiğiniz gibi daha ağırlıklı olarak geçerli.

      Sil
  43. Hocam Abd'de Obama Care'in de bu reformla birlikte iptal edilmesi butceyi rahatlatacak deniyor ama Abd gibi bir ulkenin iyi veya kötü bir saglik sistemi oturtamamis olmasi gercekten cok garip. Bu konuda Turkiye kendi sartlari icinde iyi sayilmaz mi hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye sağlık meselesinin çözümünde son yıllarda oldukça ileri düzenlemelere gitti ve iyi bir noktaya geldi. ABD sağlık meselesinde oldukça kötü durumdadır.

      Sil
  44. Hocam , kırılgan ülke ekonomilerinin dinamiklerini ve bunları etkileyen şartları genel olarak kaleme alan bir kitabınız/yazınız var mıdır ? Örnek Olaylarla Ekonomi kitabınızda buna yer vermiş miydiniz ? Ya da Makroekonomi -Türkiye'den Örneklerle kitabınızda ?

    Teşekkürler şimdiden

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahfi hocanın bu konuda yazısı var, blogdaki eski yazılarından bakabilirsiniz

      Sil
  45. Hocam iyi ki varsınız bunu söyleme ihtiyacı hissetim.Bazen moralim çok bozuk olduğu zaman Mahfi hocanın bloğu var sohbet ediliyor,kendimi geliştiriyorum diyerek moral bozukluğumu biraz dindirebiliyorum.Burada size övgü cümleleri çok yazılıyor ama ben de yazmak istedim.İçimde kalmasın."Basitlik gelişmişliğin son noktasıdır" sözü sanki sizin için söylenmiş gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, bir yararım oluyorsa ne mutlu bana.

      Sil
  46. Hocam petrol fiyatında sizce uzun vadede yön ne?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bedavaya yatırım uzmanlığı hizmeti olmaz.

      Sil
    2. Olur olur. Brent Petrol fiyatının ben 2018 yılında 65 USD ortalamada olmasını bekliyorum (60 - 70 USD/Varil arasında gidiş gelişler.)

      Sil
  47. Hocam 2018'de de KGF desteginin mecburen devam edecegi soyleniyor. Devlet bu kaynagi nereden buluyor? Ve bu kaynagi destek, tesvik, hibe yollariyla degil de dogal yollarla sisteme katamiyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bir kaynak başlangıçta söz konusu değil. Bankalar bu krediyi kendi kaynaklarından veriyor. İleride vadesi gelince ödenmezse o zaman banka bunu Hazine'den isteyecek. Hazine de bizim vergilerden ödeyecek.

      Sil
  48. Hocam, ABD'de Ronald Reagan hükümeti zamanında ve bizde Özal döneminde uygulanmaya çalışılmıştı bu yöntem. Her ikisinde de sonuç yüksek bütçe açıkları olmuştu. Başta Laffer Eğrisi olmak üzere vergi indirimi politikaları oldukça eleştirilmişti. O dönemden bugüne değişen parametreler oldu mu ? Örneğin vergi oranlarını indirilmeye değecek kadar yüksek mi ? Ya da kamu yeterince harcamalarını orantılı bir şekilde azaltma eğiliminde mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle kuruluşlar ABD'deki yüksek verhi oranları nedeniyle dışarıya çıkıyor. Trump da hatırlarsanız bunları geri getireceğini söylemişti. Şimdi bunu yapıyor. Böylece ABD'den dışarı kaçan kuruluşlar % 35 den % 21 'e inecek olan kurumlar vergisine bakarak geri gelecekler. Beklenti böyle.

      Sil
  49. Hocam Ricardo daha sonra görüşünü değiştirdi mi? (Hocamız sormuştu ve cevap vermemişti :)

    YanıtlaSil
  50. Peki kurumsal vergi indirimi ve Yüksek gelirlilerin tasarruf eğilimi varlık fiyatları arttırıcı ve faiz baskılayıcı bir etki yaratır mı. Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. guzel soru.
      tasarruf egilimini arttirir bu faizi indirici etki eder
      varlik fiyati artincada faiz artisi belirir
      kurumlar vergisi indirimi yatirimlari arttiririr enflasyonu dusurur uzun ve orta vadede.

      Sil
    2. Kurumlar vergisi indirimi kurum tasarruflarını artırabilir ama buradan asıl beklenen şey şu: Kurumlar vergisinin yüksekliği nedeniyle ABD'den dışarı kaçan kuruluşlar % 35 den % 21 'e inecek olan kurumlar vergisine bakarak geri gelecekler.

      Sil
  51. Hocam merhaba, eihracaat konusuna da blogunuzda yer verirseniz sevinirim...

    YanıtlaSil
  52. Hocam kısa vadeli dış borç stoku 111.465. Burada kısa vadeli derken kaç ay?

    YanıtlaSil
  53. Hocam merhaba degerli yorumlarınız için teşekkur ederiz.
    Turkiye de bence arz yönlü iktisatçıların teorisi gecerli olur.Zaten ortalama gelir düzeyimiz duşuk oldugu için hepsi harcamaya kayar

    YanıtlaSil
  54. Sayın Hocam, yalnızcs gelir seviyelerine göre değerlendirme yapmak ile bir sonuca varmak pek olası değil bence...
    Eğitim seviyesi de etkendir harcamalarda...

    Ricardo zaten romantik bir adam....
    Hayal kuruyor....

    Gene sizin dediğiniz en akla yatkını..

    YanıtlaSil
  55. Arkadaslar kudus meselesi ne zaman muslimanlar birlik olacak o zaman cozulecek. Yani avrupa birligi gibi birlik olacak yahudi gucu gorecek ve hemen kuyrugunu kisacak. Simdiki biraraya gelmeler inaninki yahudileri gulduryodur. Cunki bu musliman ulkerinin basindakilerde boyle dert yok, onlarin derdi kendi ikballeri ve iktidarlari, bunu zeki olan yahudi gormez mi? Peki deseniz nasil birlik olacak bu perisan ve birbirleriyle her konuda ihtilafli ulkeler, buda bu ulkelerden en az birinin demokratik, adil, insan haklarina saygili bir duzen kurmasina, bilim ve ekonomide kalkinmasina bagli. Boyle bir musluman ulke olursa diger ulkelerde bundan etkilenecek ve bu yola gireceklerdir. Maalisef Turkiye boyle bir ulke olma sansini kaybetti. Cunki ne halk ne iktidar buna hazir degildi. Bu yolda ilerlerken yoldaki duya metasina aldandilar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Murat kardeş, o tarif ettiğin ülke "müslüman" olamaz, ya da "müslüman" bir ülke o tarif ettiğin ülke olamaz. Eşyanın tabiatına aykırı :) Türkiye hiçbir şey kaybetmedi, bilakis bu iktidar sayesinde ne olunmaması gerektiğini öğrendi. Yakın gelecekte her şey bambaşka olacaktır.

      Sil
  56. Mahfi hocam su dolar konusu gercekten hokkobazlik. Amerika boyle para basip dunyaya dagitma ve karsiliginda mal ve hizmet alabilme imkanina sahip oldukca gucunu kaybetmez, baksaniza dunyada en cok borclanan ulke, ama kendi parasiyla borclaniyor. Yani diyorki ben kagidi para diye basacagim, aslinda bu hic bir degeri olmayan kagit parcasi, ve onu size verip sizden karsiliginda mal ve hizmet alacagim. Yani bos sapkadan tavsan cikartiyor resmen ve tum ulkelerde hazine bonolarini alabilmek icin siraya giriyorlar. Lafi uzatiyorum ama demek istedigim tum dunya ulkeleri kendi aralarindaki ticarette kullanmak amaci ile dunya parasi basamazlar mi? Veya en azindan musluman ulkeler kendi ic ticaretlerinde kullanmak amacli ortak para birimi olustursalar, yani hic bir ulkeye bagimli olmayan kurum tarafindan basilan nasil olur sice, yoksa cok hayali mi daha?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amerika`nın kağıda basıp verdiği şeye neden güveniliyor birde onu düşünseniz? Müslüman ülkeler dediğiniz ülkelerle ABD arasında ne fark var bir düşünseniz? ABD dediğiniz ülke innovasyon ülkesi, teknoloji ülkesi. Adamların şu anda uğraştığı şeylere biz uğraşmak değil hayal de edemiyoruz. Biz daha roketin "R" sini düşünmezken adam attığı roketleri geri indirmeyle uğraşıyor. (Bkz. SpaceX), biz içten yanmalı 19XX teknolojisi yerli araç yapalım mı derken, adam bu teknolojisi çöpe atmış, elektrikli araç sektöründeki ilkleri yapıyor. (Bkz. Tesla), tek bir "Google" ın market değerine bakın, Türkiye`deki firmaların market değerlerine bir bakın. 1 Iphone için 2 ton fındık satan bir ülke olarak, ne zaman durumumuzun farkına varıp, çalışmaya başlayacağız merak ediyorum. Çalış, üret sende kalkın yoksa şark kurnazlığıyla olmuyor işte.

      Sil
  57. Yine şahane sentez bir yazı. Ortaya konulan politikalar ve bunun teorilere göre ne sonuçlara varabileceği yorumu. Teşekkürler hocam. Yazıyı okuyunca benim de aklıma şu teoriler geldi.
    -Uyarlayıcı beklentiler
    -Rasyonel beklentiler
    -Düşük gelir,yüksek gelir ayrımı yaptığınız için konusu mikro olsada 3.derece fiyat farklılaştırması. Bilgi bilgiyi doğurur. Açtığınız odacıklar için tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil
  58. Hocam elinize sağlık çok güzel anlatmışsınız.

    Benim sormak istediğim soru vergi indiriminin ABD ekonomisine makro boyutta etkisi ne olur? Yeni yatırımları hızlandırır mı? Yurtdışında ki yatırımları ülkeye çeker mi? İşsizlik daha da düşer mi? Bu yasa FED i faiz artırımı ve bilanço küçültme politikalarında değişikliğe gitmeye zorlar mı?

    Çok teşekkür ederim hocam. Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Vergi reformunun sizin soru - yorum gibi öngördüğünüz etkileri doğurması bekleniyor. Hepsi de gerçekleşebilir, bazıları da. Ama sanırım hiçbirinin gerçekleşmemesi gibi bir durum olmaz.

      Sil
  59. Selamlar hocam, amerika da beklenen enflasyon artışının bir türlü (istendiği hizda) gelmemesinin ardında ucuz paranın piyasadan çekileceği beklentisi olduğunu düşünüyorum ben de. Dolayısıyla amerika 'daki baskın etkinin ilk hipotez olduğu düşüncesindeyim.

    YanıtlaSil
  60. Dayanamadım dini terminoloji kullanacağım (konjonktür:). Karşılıksız, gönülden; bilgi denen servetten verilene de zekat denir. Allah kabul etsin Hocam.
    Nefis yazı...

    YanıtlaSil
  61. Hocam, öncelikle bilgilendirici analiz ve bilgi notlarınız için çok teşekkürler. Oldukça eğitici, faydalı bir blogunuz var.

    Konu özelinde ise, belirttiğiniz gibi Türkiye'de büyümenin yüksek çıkmasından dolayısıyla arz yönlü ekonomik yaklaşımın hakim oldugu çok net. Neden olmasın ki?

    Hükümet 3-4 yılda bir varlık barışıydı, vergi-prim borç yapılandırmasıydı dev hizmet görüntüsü altında seçim yatırımları yapıyor. Vatandaş, faizinin sileneceğini bildiği üstüne anaparasının da birkaç takside bölünebilecek bir borcunu neden ödesin.

    YanıtlaSil
  62. Hocam merhaba,

    Arz yönlü yaklaşımın düşük gelir gruplarında etkili olduğunu söylediniz. bu etkinin kısa dönemde gerçekleşeceğini; ama uzun dönemde bu etkinin artacak olan vergiler ile birlikte tersine döneceğini düşünüyorum. Bu düşünce doğru mudur?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?