Türkiye Ekonomisine Duyulan Güven
Türklerin Türkiye
Ekonomisine Güveni Azalıyor
Bir ülkenin ekonomik durumuna
duyulan güveni ölçmenin çeşitli yolları vardır. Mesela kurlar bu güvenin bir
göstergesidir. Bununla birlikte kurlarda güven dışı etkiler de söz konusu
olabilir. O nedenle güveni ölçebilmek için çeşitli kurumlar anketler düzenler
ve bu anketlerdeki gelişmelere göre ekonomiye duyulan güvenin artış yönünde mi
azalış yönünde mi olduğu izlenir.
TÜİK’in sektörel güven
endeksleri adıyla düzenlediği anketlerin sonuçları bu bağlamda önemli bir
gösterge oluşturuyor. Sektörel Güven Endeksleri 0-200 aralığında değer alıyor, endeksin
100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini,
100’den küçük olması ise kötümserliğini gösteriyor.
2018 yılının anket sonuçları
aşağıdaki tablo ve grafikte gösteriliyor.
Ocak
|
Şubat
|
Mart
|
Nisan
|
Mayıs
|
Haziran
|
Temmuz
|
Ağustos
|
Eylül
|
|
Hizmet
|
91,9
|
95,5
|
98,3
|
100,7
|
98,3
|
96,1
|
97,5
|
91,0
|
77,7
|
İnşaat
|
84,6
|
86,2
|
85,0
|
86,4
|
83,2
|
79,2
|
79,0
|
68,5
|
53,2
|
Perakende
|
95,8
|
100,1
|
104,3
|
106,9
|
106,2
|
101,1
|
104,4
|
97,0
|
85,2
|
Tablo ve grafik bize sektörel
güven endekslerinde özellikle Temmuz ayı sonrasında önemli düşüşler olduğunu
gösteriyor.
TÜİK’in tüketici güven endeksi;
aylık olarak tüketicilerin kişisel mali durumları, genel ekonomiye ilişkin
mevcut durum değerlendirmeleri ve gelecek dönem beklentileri ile yakın
gelecekteki harcama ve tasarruf eğilimlerinin ölçülmesini amaçlıyor. Türkiye
çapında 4.884 haneye uygulanana endeks 0 ile 200 aralığında değer alıyor. Endeksin
100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser, 100’den küçük olması tüketici
güveninde kötümser durum olduğunu gösteriyor.
2018 yılının anket sonuçlarına
bir tablo ve grafik eşliğinde bakalım.
Ocak
|
Şubat
|
Mart
|
Nisan
|
Mayıs
|
Haziran
|
Temmuz
|
Ağustos
|
Eylül
|
|
Tüketici Güven End.
|
72,3
|
72,3
|
71,3
|
71,9
|
69,9
|
70,3
|
73,1
|
68,3
|
59,3
|
Bu anket sonuçları da aşağı
yukarı sektörel güven endeksleriyle aynı sonucu gösteriyor. Tüketicinin
güveninde Temmuz ayından sonra hızlı bir düşüş görülüyor.
Merkez Bankası, İktisadi
Yönelim Anketi adını taşıyan anketiyle imalat sanayinde faaliyet gösteren
işyerlerinin ülke ekonomisine yön veren üst düzey yöneticilerinin beklentilerini
izleyerek, imalat sanayinin kısa dönemdeki eğilimlerini yansıtacak göstergeleri
üretmeye çalışıyor. Hesaplama, anketin ilgili sorusuna toplam cevap verenler
içerisinde, pozitif ve negatif cevap verenlerin yüzdelerinin farkı alınarak
yapılıyor.
2018 yılının anket sonuçlarına
bir tablo ve grafik eşliğinde bakarsak şöyle bir görünüm çıkıyor.
Ocak
|
Şubat
|
Mart
|
Nisan
|
Mayıs
|
Haziran
|
Temmuz
|
Ağustos
|
Eylül
|
|
Reel Kesim Güven E.
|
108,3
|
110,8
|
111,9
|
111,2
|
109,9
|
104,6
|
102,7
|
96,4
|
89,6
|
Reel kesim güven endeksinde 2018 yılında yaşanan gelişmeler
de önceki anketlerle paralel bir görünüm sergiliyor: Temmuz ayından sonra hızlanan
bir kaybı gerilemesi söz konusu.
Merkez Bankası’nın güven
ölçmekte uyguladığı anketlerden birisi de Finansal Hizmetler Güven Endeksidir.
Bu anketin amacı, Türkiye’deki finansal kuruluş yöneticilerinin geleceğe
yönelik beklentilerinin izlenerek, finansal hizmetler sektöründeki gelişmeleri
yansıtacak göstergelerin üretilmesidir. Hesaplama, anketin ilgili sorusuna
toplam cevap verenler içerisinde, pozitif ve negatif cevap verenlerin
yüzdelerinin farkı alınarak yapılıyor.
2018 yılının anket sonuçlarına
bir tablo ve grafik eşliğinde bakarsak şöyle bir görünüm çıkıyor.
Ocak
|
Şubat
|
Mart
|
Nisan
|
Mayıs
|
Haziran
|
Temmuz
|
Ağustos
|
Eylül
|
|
Finans Hizmet Güv. E.
|
166,1
|
166,1
|
165,7
|
151,6
|
164,2
|
159,4
|
167,2
|
161,9
|
154,3
|
Finansal hizmetler güven endeksi
burada değerlendirmeye aldığımız diğer anketlerden farklı olarak inişler ve
çıkışlar gösteriyor. Önceki anketlere benzerlik gösteren yanı Temmuz ayı
sonrasında hızlanan güven kayıpları olarak görünüyor.
TÜİK tarafından her ay
yayınlanan Ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik
duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik
endekstir. Endeks, tüketici güven endeksi ve mevsim etkilerinden arındırılmış
reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri
güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden
oluşuyor. Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma
ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin
kötümserliği göstermektedir.
2018 yılının anket sonuçlarına
bir tablo ve grafik eşliğinde bakarsak şöyle bir görünüm çıkıyor.
Ocak
|
Şubat
|
Mart
|
Nisan
|
Mayıs
|
Haz.
|
Tem.
|
Ağus.
|
Eyl.
|
|
Ekon. Güv. En.
|
104,9
|
103
|
100,2
|
98,3
|
93,5
|
90,4
|
92,2
|
83,9
|
71,0
|
Tablo ve grafik, ekonomiye duyulan güvende yılbaşından itibaren önceleri daha yavaş, Temmuz’dan itibaren de hızlanarak artan bir güven kaybı yaşandığını ortaya koyuyor.
Yabancıların Türk
Ekonomisine Güveni Azalıyor
Buraya kadar Türkiye’de Türk
üretici ve tüketicilerle yapılan anket sonuçlarını ele aldık. Bir de
yabancıların ekonomiye nasıl baktığını görelim. Bunun en kestirme yolu riskleri
ölçen CDS primlerine bakmaktan geçiyor. CDS primleri, yukarıya aldığım güven
ölçen endekslerden farklı olarak her gün sürekli yayınlanıyor. O nedenle
ötekilerle aynı bazda ele alabilmek için CDS primlerini de aylık ortalamalara
dönüştürerek aşağıdaki tabloyu hazırladım (CDS primleri içim kaynak: https://www.bloomberght.com/cds/turkiye-cds)
2018 yılına ilişkin aylık
ortalama CDS primlerini tablo ve grafik olarak gösterelim.
Ocak
|
Şubat
|
Mart
|
Nisan
|
Mayıs
|
Haziran
|
Temmuz
|
Ağustos
|
Eylül
|
|
CDS
|
164
|
171
|
183
|
199
|
253
|
294
|
311
|
409
|
469
|
Risk artışı güven azalmasının,
risk düşüşü ise güven artışının yansımasıdır. Bu durumda Türk varlıklarına
yatırım için risklerin derecesini gösteren CDS primindeki gelişme bize
yabancıların Türkiye’ye duydukları güveni gösterecek demektir. Yani bu tablo ve
grafikte diğerlerinden farklı olarak artışlar güven azalışını veriyor.
Burada da yılbaşından itibaren
başlayan bir güven kaybı söz konusu olmakla birlikte Temmuz ayından sonra güven
kaybındaki hızlanma görülebiliyor.
Temmuz Ayından
Sonra Hızlanan Güven Kaybının Altında Ne yatıyor?
Merkez Bankası faiz artırımları
konusunda çok sorulan bir soru vardır: Merkez Bankası faizi artırdı da ne oldu?
Bizde genellikle Merkez Bankası faiz artırımlarına eşlik eden bir takım risk
artırıcı açıklamalar ve olaylar söz konusu olduğu için bu sorunun yanıtını
doğru biçimde vermek pek de mümkün olmaz. Buna karşılık Merkez Bankası faiz
artırmazsa ne olur sorusunun yanıtı yukarıdaki tablo ve grafiklerden çok net
bir biçimde görülebiliyor. Hatırlanacağı üzere Merkez Bankası 24 Temmuz 2018
günkü Para Politikası Kurulu toplantısında faizlerin artırılmaması kararını
almıştı. İşte o karar sonrasında ekonomide güven kaybı en üst noktalara ulaşmış
görünüyor.
Bir ekonominin doğru ekonomi
politikası uygulamaması başka bir şeydir doğru politika uygulamayacağı mesajı
vermesi başka bir şeydir. İlki bir hatayı gösterir, hata düzeltilebilir. O
nedenle sonuçları sıkıntı yaratsa da hata düzelince tamir edilebilir. İkincisi çok daha sıkıntılı bir durumu
gösterir, çünkü orada hatada ısrar var demektir. Türkiye, bir süredir ikinci
durumda bulunuyor.
üstad basit bir şekilde bilgiyi işleyip önümüze koydunuz kaleminize sağlık
YanıtlaSilSağ olun.
Silacı gerçekleri bu kadar acı bir şekilde ortaya koyunca insanlar yeise düşüyor ama ne yapalım gerçekler acıdır diye bir sözde var dilerim bu taplo düzelir yoksa çok acı ceken insanımız olacak
SilHocam çok teşekkürler bu ve diğer tüm yazılarınız için, benim gibi gençlere harika bir idol oluyorsunuz.
YanıtlaSilSon pragrafta sanırım küçük bir eksik var: “bir ekonominin doğru ekonomi politikası uygulaması” demişsiniz sanırım “uygulamaması” olacaktı.
İyi ki varsınız hocam..
YanıtlaSilHocam çok teşekkürler bu ve diğer tüm yazılarınız için, benim gençler için harika bir idolsünüz.
YanıtlaSilSon pragrafta küçük bir hata var sanırım: “bir ekonominin doğru politika uygulaması” yerine “uygulamaması” demek istediğinizi düşünüyorum.
Hayir kastetogik farkli birseu tekrar okuyup anlamaya çalışın
SilHocam sanırım son paragrafta “Bir ekonominin doğru ekonomi politikası uygulama[ma]sı... “ demek istedimiz?
YanıtlaSilEvet o paragrafta ifade hatası olmuştu, uyarınızı görünce düzelttim, teşekkür ederim.
SilHocam merhaba, öncelikle makalelerinizi beğenerek okuduğumu söylemek istiyorum. Anlaşılır ve sade bir dille yazdığınız için ayrıca teşekkür ediyoum hocam. Ve en önemlisi sizinle bir an önce tanışmanın hayalini kurduğumu da belirtmek istiyorum. Hocam sizden bi konuda yardım rica edecem. ben işletme mezunuyum ve ekonomiyi de çok seviyorum hocam o yüzden kendi alanımda ilerlemek istiyorum. ama bu konuda çok bilgi sahibi değilim yani tam olarak ne yapacağımı bilmiyorum. Ama gelir uzmanlagina hazırlanıyorum acaba doğrumu yapıyorum. Sizin, bana bu konuda yardımcı olacağınızı düşünüyorum. Şimdiden çok çok teşekkür ediyorum hocam.
SilHocam TÜİK verilerine güvenilir diyebilir miyiz?
YanıtlaSilDaha güvenilir aynı kapsamda veri yol elde.
Siltuik guvenilir bir kurum. AKP bu kurumla ugrasmasa bari. Bana kalirsa tek guvenilir kurum Turkiyede
SilHocam, bazen sizi anlayamıyorum. Cevap bu kadar sığ olmamalı.
SilSizin gibi üst düzey iktisatçıların bu kolay soruya çok net cevap verebilmeli.
Gerçeklerde bu kadar sığ olmamalı ama öyle.
SilCevap hiç de sığ değil.Son derece bilimsel.Eldeki ölçüm araçlarına göre sonuç bu çıkmış.Elinizde farklı bir ölçme aracınız varsa ve bunu da paylaşırsanız eminim ölçme aracınızın güvenilirliği ile ilgili blok takipçileri yorum yapacaktır.
SilBuyur daha derin cevabi sen yaz o zaman yazabiliyorsan
Silİlk soruyu soran kişi olarak cevabın hiç de sığ olmadığını düşünüyorum. Maalesef ki devletin kurumlarına olan güven, tüketici güven endeksi grafiğinden çok daha büyük bir ivmeyle düşüyor. Cevap için teşekkürler hocam.
SilHocam elinize sağlık. Ekonomik kişisel güven endeksim özellikle dünkü enflasyon verisinden sonra iyice yerin dibine girdi. Umarım dalgalanma dersimizi iyi alıp gerekli düzenlemeler için vesile olur. Umarım ülkemizin son acı reçetesi olur. Saygılarımla.
YanıtlaSilMerhabalar hocam yazılarınız için teşekkür ederim. Hocam ben uluslararası finans ve katılım bankacılığı üzerine yüksek lisans yapmaktayım. Katılım bankacılığına bakışınızı merak etmekteyim. Katılım bankacılığı sektörde gerekli midir? Sizce faydalı mıdır? Bir de sizden tez konusu tavsiyesi rica etsem yardımcı olur musunuz? Saygılar hocam...
YanıtlaSilKatılım bankacılığı bir talebi karşılamak üzere ortaya çıktı. Benim görüşümün olumsuz olması önemli değil. Önemli olan böyle bir talebin varlığı. Katılım Bankacılığı: Dünya Uygulamaları ve Türkiye başlıklı bir tez mesela olabilir.
SilÜniversitede öğrediklerimden daha fazla bilgiyi sizin blogtan öğrendim. Çok sağolun...
SilDeğişim Sürecinde Türkiye kitabınızda endüstri 4.0'a geçilirken insan emeğine olan ihtiyacın azalacağı işsizliği önlemek için de tarım ve hayvancılık sektörlerine yatırım yapmak gerektiği tespitinde bulunmuşsunuz. Bana göre tarım ve hayvancılık kadar önemli üzerine eğilinmesi gereken başka bir sektör var. Eğlence sektörü. Vakit geçirmeden dünyanın en büyük film stüdyolarını kurmalıyız. Bilgisayar oyunları sektörüne ciddi teşvikler vermeliyiz. Dünyanın ilk bilgisayar olimpiyatlarına ev sahipliği yapmalıyız. Turizmi klasik kum, deniz, güneş üçgeninden kurtarmalıyız.İstanbul'da müzelerde, saraylarda yeniçeriler dolaşmalı. Tarihi arenalarda temsili gladyatör dövüşleri organize edilmeli. Göcek turu yerine Ay turu hizmeti verebilmeliyiz. Yapay doğal parklar inşa edip kutupları, Afrika'yı insanların ayağına getirmeliyiz. Sanayi makineleştikçe insanların çok daha fazla boş zamanı olacak çünkü.
YanıtlaSilSana katılıyorum arkadaşım. Söylediklerinin her birini Japonya'da gördüm. Eğlence sektörüne senin düşündüğün şekilde yaklaşmışlar ve hayata geçirmişler, tabi yıllar önceden.
SilBizim memlekette bir soz vardir, aç ile çiplak şen olur derler. Durumumuza uyuyor, hemen eglence sektorune onem verelim.
Silgüzel
SilMelih Gökçek, bildiğim kadarı ile Avrupa'nın en büyük eğlence parkını kurmuştu.
SilSayın Mig.29 önerim gelecek nesilleri kurtarabilmek için. Piyasada var olabilmek için ya diğerlerinin sahip olmadığı doğal kaynağa sahip olacaksın, ya daha ucuz üreteceksin ya da diğerlerinin aklına gelmeyeni yapacaksın. Bende fikir çok. Mesela dediğim film stüdyolarına gitsen belirli sahnelerin içinden birini seçsen örneğin Gladyatör filminde arenada birebir dövüş sahnesini. Sana kostümleri giydirseler o sahnede Russel Crowe yerine sen oynasan çıkarken çektikleri kısa filmi sana elektronik ortamda verseler. Güzel olmaz mı?
SilTabi guzel olur Fatih, aksama da gladiator filmini yerler artik.
SilSevgili Hocam,
YanıtlaSilDeğerli katkılarınız ve karşılıksız paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim
Sağ olun.
SilSon parağrafın birinci cümlesinde mantık hatası var hocam.
YanıtlaSilEnflasyon verilerinden sonra MB kaç baz faiz arttırmalı?
YanıtlaSilEğer ardından yapısal reformlar yapılmayacaksa hiç artırmasa da olur.
Sil2018 , 2019 , 2020 için büyüme tahmininiz var mı?
YanıtlaSil2019'da eksi olur.
SilRıdvan Dilmen'in "Gol olur" demesi gibi yazdınız siz de hocam ;-)
SilUmut falan kalmadı artık. Batıyoruz
YanıtlaSilHocam,Mckinsey ekonomiye atanan kayyım mıdır?
YanıtlaSilNeredeyse herkes "McKinsey" hakkında konuştu,
SilAma,
McKinsey'den bir yetkili çıkıp da, T.C. hükümeti ile yaptıları anlaşma ile ilgili bir tane olsun açıklama yapmadı henüz!
Türkiye'de kendileri hakkında ne hikayeler uydurulduğundan haberleri var mıdır acaba!
Arkadaşlar McKinsey Şirketi Türkiye de temsilciliği bulunan ve ne işler yaptığını kendi açıklayan bir firma buradan faaliyet alanlarını ve geçmişini öğrenip analiz edebilirsiniz. İngilizce bilmenize gerek yok Türkçe web sayfası vardır ve buradan takip edebilrisiniz ayrıca bugün bankada çalışan üst düzey bir çok Türk bu firmada yıllarca çalışmıştır yani sistemimize zaten giriş yapmış bir firmadır.
SilTürkiyeye ilk davet eden Turgut Özal olmuş özelleştirmeler ve dışa açılım konusunda fikirleri alınmış daha sonraki süreçte yine AKP döneminde birçok kez bu firma ile çalışılmış özellikle enerji, özelleştirme, başkanlık modeli hakkında fikirleri alınmış bir kurumdur.
Bu konuda Mahfi hoca yazısı beklemek yerine kendi içindeki kavgalarına bakarsanız göreceksiniz mesela Abdurrahman Dilipak bu firma için neler söyledi neler İsrail danışmanı olmaktan tutun daha birçok şey ve şuan Hükümeti eleştirenleri bu konuda Damat Berat Albayrak 'ya cahiller yada ihanet içindeler' dedi.
Kısaca karşı çıkan yada konuşan kendilerinden birini dahi ihanet içinde olarak yorumlayan bir anlayış var. Aynı cephe şuanda sırf McKinsey şirketi yüzünden tamamı hükümete karşı cephe almış ve yöneticileri suçlamaktadır. Kısaca Develetin üst kademesindeki yönetimden artık Alt kadrolar fazlası ile rahatsızdır yapılan tüm atamalar yanlış olduğu belirtilmekte hatta ' Ehliyet ve Liyakat İmandan önce gelir açıklaması yapılmaktadır.
Kısaca Film kopuyor artık yönetilemeyen bir yönetim sıkıntısı olduğunu herkes görüyor ve çarenin bu yönetimle olmayacağını ve Başkanlık Sistemi ile mümkün olmadığını herkes anlamış.
Bu kayyım mıdır sorusuna bu Reza Zarrab Halk Bankası ve Dış kaynak sağlama konusunda sizinle lobicilik yapalım para verelim faaliyetidir. Donald Trump karşıtı bir firma ile anlaşmak aslında anlaştığını sanmak diyelim çünkü sizden herşeyinizi alır götürür sonra aklınızı kiraya verdiğiniz için size kayyım atanmış olur. Umarım siyasi olduğunu bu konunun anlamışınızdır.
hocam cds,yapisal reform,faiz kur enflasyon iliskisi,vsvs herseyi sizden ogreniyorum tane tane açık net anlatıyorsunuz iyiki varsiniz
YanıtlaSilSağ olun.
SilBir ülkede adil bir hukuk sistemi yoksa o ülkeye kimse güven duymaz. Bu ülkede hukuk hiçbir zaman bu kadar keyfi olmadı. Haliyle böyle gittikçe endeksler daha da düşecek, CDS daha da yükselecektir. Ne zamana kadar derseniz, tam batıncaya kadar.
YanıtlaSilHatırlanacağı üzere Merkez Bankası 24 Temmuz 2018 günkü Para Politikası Kurulu toplantısında faizlerin artırılmaması kararını almıştı. İşte o karar sonrasında ekonomide güven kaybı en üst noktalara ulaşmış görünüyor.
YanıtlaSilhocam sizde o dönemde bir yazı yazmıştınız ve şuan için faiz artırımı gerektirecek durum yok demiştiniz diye hatırlıyorum yanlış mı hatırlıyorum
Halen de aynı şekilde düşünüyorum. Yapısal reformları yapmayacaksak eğer faizi artırmakla bir yere varılamaz.
SilBorsa ve kur ters orantılı mı ?
YanıtlaSilBöyle net bir ilişki yok.
SilO iş biraz karışık.
SilParanın yönü ile ilgili.. Son derece öznel..
Sil10Nisan2017 Yazınız ile birlikte ele alınca UYKUSUZ GECELER bitmeyecek gibi.
YanıtlaSilhttps://www.youtube.com/watch?v=5WveHLTjvQI
YanıtlaSilHocam aydınlatıcı yaziniz için teşekkürler.Size bir sorum olacak. Yüksek gelen eylul enflasyonu verisi sonrasi piyasada faiz artisi beklentisi oluştu. 12 Ekim'de rahibin bırakılacağı beklentisi de çok guclu. Rahip bırakılırsa kurun 5.60-5.70 kere gerileyecegi konusuluyor. Şayet boyle bir durum olursa MB kur geriledi zaten deyip faizi artırmayacagini düşünmekteyim. Bunun sonucu yani faizin enflasyonun altında kalmasınin ülkemiz acisindan ne gibi sonuçları olur sizce? Tesekkurler.
YanıtlaSilKur yeniden yükselmeye başladı.
SilKurun şu anda 6,20 seviyesinde olmasının sebebini rahip olarak görüyorsan dediğin doğru. 5,00 in de altına iner.
SilSarı öküz verilirse devamıda gelir.
SilVerilecek olan benekli öküz. Sarı öküz verileli yıllar oldu.
SilHocam ikili oynuyoruz hala durumun iyi olduğunu gösteriyorlar. Bir yandan ekonomiyi denetim şirketinin eline verip bir yandan hala ABD’ye laf ediyorlar. Ben yatırımcı olsam bu hükümetin ne yaptığını anlamak için kafa yormanın anlamsız olduğunu düşünürdüm. Çünkü yapılmak istenen ne onu biz bile bilmiyoruz. Çoğu halk krizin etkisinde ama medyaya bakarsak durumumuz gayet iyi.
YanıtlaSil2 ay sonra değişir.
SilHocam emeğinize sağlık.
YanıtlaSilFinansal Hizmetler Güven Endeksi'nin diğer endekslere göre anormal bir şekilde olumlu tarafta yer almasının sebebi ne olabilir?
2 yorum aşağıda yazdım.
SilHocam davranışsal iktisat için kitap öneriniz var mı acaba
YanıtlaSilhttps://www.pandora.com.tr/(F(L%5E_TmZMZArT3RtDGDlG5SVvuzH0vqfivg91F89FJe8UYen4f6Nn67mxImuSkY1whEklzrdOCR9V0eSOvPdlkkojdhlrnX1zpS8Iy9kqPwg-3E48QYPveZWscrYgrrppuGeYrI8q0vnkGjdCuKXYXTMFHTy9OPlU7sWRO6G1hnGk1))/kitap/iktisatta-davranissal-yaklasimlar/464109
SilHocam Merhaba,
YanıtlaSilÖncelikle Güven Endekslerini nasıl okumamız gerektiğini gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Aklıma yalnızca bir kaç soru takıldı.
Tüik Sektörel Güven Endeksi, Tüketici Güven Endeksi ve Reel Kesim Güven Endeksi birbiri ile mükemmel örtüşüyor ancak Finans Hizmet Güven Endeksi biraz daha farklı şekilde ilerliyor.
1) Şayet Finans Güven Endekside 0-200 arasında değişiyor ve 100 üzeri pozitif olarak düşünülüyor ise 154 ile Eylül ayında dahi son derece pozitif oldukları sonucunu çıkarabilir miyiz ?
2) Finans Hizmet Güven Endeksi ile diğerlerinin arasında anlayış bakımından uçurum olduğu sonucunu çıkarabilir miyiz ?
Evet çok doğru bir gözlem. Çünkü finans kesimi inişte de çıkışta da para kazanabiliyor. Öyle olunca da tepkisi farklı oluyor.
Sil2 trilyon 734 milyar tl reel sektör borcu ile krize giriyoruz desek hocam. Aşağı yukarı böyle bir borç var. Bu krizin diğer krizlerden farkı nasıl olacak sizce? 2001 krizine 40 milyar TL ile yakalanmıştık. Milli gelirin % 11,5 i kadar. Ama şu an milli gelirin yaklaşık %78 i kadar. Bu kadar borçla krize giriyoruz. Sizce bir çıkış yolu var mı? Varsa nasıl? ( yapısal reformlar çözümü dışında, öyle bir çözüm yoluna girmiyorlar zaten)
YanıtlaSilYapısal reformlar dışında çıkış yolu yok. Biz isteyerek o yola girmezsek gün gelip istemeyerek girmek zorunda kalacağız ama çok da kaybetmiş olacağız.
SilBu grafik kredi derecelendirme kurulslarinin verdigi notlarin yansimisayla ilgili degil peki borc batagindaki hic bir sey uretmeyen yunanistan in kredi notunun yuksek tutmalariyla ilgili belkim degrceksiniz arkalarinda avrupa merkez bankasi var ama yunanistanin debt/gdp miktarina bakin hala cok cok yuksek degerlde olup boyle yuksek not aliyot olmasi adil mi ?basit bit soru
YanıtlaSilYunanistan Yunanistan üretiyor, kendini pazarlıyor. Sen başında milenyum mollası ve bedevi sülalesini tanıtım aracı ve rehber yaparak çöp bile olamazsın. Bkz üretimi terk etse de pek negatif etkilenmeyen İngiltere. Marka Algı İmaj Vizyon
SilYunanistan dibe battı ve aldığı önlemlerle çıkışa geçti. Biz ise batıyoruz. O nedenle ratinglerde sorun yok.
SilRecep Er, yine mi sen? Noktalama isaretlerini kullanmayi hala ogrenemendin mi?
SilInat da bir muratdir derdi rahmetli annanem. Ama her inat iyi murada götürmüyor insanı. Bedeli umarım stagflasyon olarak ödenmez
YanıtlaSilStagflasyon hafif kalacak.
Silhocam güven endeksleri ekonomide bir nevi beklentiler ekonomisi ya da davranışsal ekonomi diyebileceğimiz ekonomi için de önemli bir parametredir değil mi?. saygılar hocam..
YanıtlaSilAynen.
SilEkonomi ekonomi diyorsunuz ama aslinda para piyasasindan bahsediyorsunuz. Butun gostergeler para piyasasina yonelik, isi para almak, para vermek olan sektorler. Ureten? Yok. Calisan? Yok. Para piyasasi saglam olsun da, onlar basinin caresine zaten bakar iktisadi.
YanıtlaSilTurkiye'de varsa yoksa para piyasasi. Baksaniza tum sektorler kotumser, finans sektoru yoneticileri iyimser. "Ulusu" guya bankerlerin elinden kurtaracagiz diye imparatorluk yiktik, gene olmadi, gene olmadi.
Para, kur ve faiz yanlış kurgulanırsa üretim olmaz.
SilÇok doğru bir tespit. Başka no comment..
SilMahfi Egilmez, ilginc. Adam Smith bunlarin hicbirini uretimin faktorleri arasina koymamis.
Sil00:33 Laf çaktığını düşünüyorsun ama bayağı bir geriden geliyorsun. Hani derler ya sen gelirken ben gidiyordum. Sen o gelenlerden bile değilsin bu trollükle. Büyükada’da tur atan gözü kapalı atlar gibisin.
SilHocam sayıştayın açıkladığı raporları değerlendiren bir yazı kaleme alacak mısınız?
YanıtlaSilBu aşamada değil.
SilHocam yanılmıyorsam derecelendirme kurumlarından biri, kurumsal yozlaşma ve verilerin buna bağlı olarak güvenilmez olduğu iddiasıyla ülkemizden çıkmıştı. Borca batık bir ülke nasıl olupta fahiş büyüme oranları açıklayabiliyorki? Tüketimin büyümesi tek başına neyi ifade edebilir? Açıklanan enflasyon 24% benim karşılatırmalı harcamalarım arasındaki fark 50%’den fazla. Geçen yıl 5tl/kğ ödediğimiz salkım domates 12.50/kğ söylemek istediğim devletin söyledikleriyle piyasa arasında uçurum var.
YanıtlaSilTeşekkürler Hocam
YanıtlaSilHocam, herzamanki gibi açık net ve aydınlatıcı bir yazı. Elinize sağlık.
YanıtlaSilSektörel güven endeksi anketinde özellikle inşaat sektörü guven endeksi neredeyse dip yapmış.
Son 15 yıldır ülke ekonomisinin lokomotifi konumundaki bu sektörün %53 e gerilemesinin sonucunu nasıl hissedeceğiz.
Yıkıcı bir inşaat fırtınası yaklaşıyor gibi.. ne dersiniz.?
Teşekkür ederim. Yaklaşmaktan daha yakın galiba.
SilBu listeyi hazırladım:
YanıtlaSil1. Mahfi Eğilmez (Kurul başkanı ve basın sözcüsü)
2. Ege Cansen
3. Asaf Savaş Akat
4. Taner Berksoy
5. Refet Gürkaynak
6. Paul Krugman
7. Erkin Şahinöz
8. Özgür Demirtaş
9. İbrahim Turhan
10. Daron Acemoğlu
Yukarıda isimleri yazılı olan kişiler, herhangi bir siyasi partide aktif değil.
Bu kişilerin, kendilerine has, iktisadi, siyasi, dini, sosyolojik görüşleri var.
"McKinsey" ile anlaşmış olmak yerine, bu 10 kişi, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu, yakın-orta-uzak gelecekte ülke ve dünya ekonomisinin muhtemel yönleri, mevcut ekonomik krizin analizi ve çözüm önerileri üzerine raporlar hazırlayıp, sadece T.C. hükümetine değil, bütün topluma periyodik olarak açıklamalar yapsa, olmaz mı?
Mahfi Bey'in cevabı nedir?
Kardeş, sen bu listeyi hazırlamışsın da, ya şimdi "Dış güçlerin Türkiye'deki adamları işte bu 10 kişi!" diye bir safsata ortaya atılır ve bu 10 kişi hapse atılırsa ne olacak peki?
SilVe Krugman ile Acemoğlu, taaa ABD'den Türkiye'ye nasıl getirilecek de hapse atılacak? Bunları hiç düşündün mü?
Bunların işi değil o.
SilBeni kurul başkanı yaptınız bari basın sözcüsü yapmasaydınız.
SilBence asagidaki liste daha gercekci olur:
Sil1- Recep Tayyip Erdogan
2- Recep Tayyip Erdogan
3- Recep Tayyip Erdogan
4- Recep Tayyip Erdogan
5- Recep Tayyip Erdogan
6- Recep Tayyip Erdogan
Vekili Berat Albayrak. Ne yani her herde boyle degil mi artik?
Hocam kafam karıştı.
Siluğur civelek ve erinç yeldan eksik bu listede!..
SilHocam yazı için teşekkürler.
YanıtlaSilİktisat bölümü son sınıf öğrencisiyim.
Üniversite tez çalışması için tez konusu tavsiyeniz varmıdır?
2003 - 2018 Arası Türkiye Ekonomi Politikası
SilIyi günler mahfi hocam konuyla alakasiz ama m3 para arzinin azalması enflasyon bu denli yuksekken özel sektoru likidite konusunda daha da zor durumda birakmaz mi ?
YanıtlaSilDövizi baskılar
SilPiyasada TL azalırsa likidite sorunu çıkar, TL çoğalırsa bu kez dövize talep artar. Önemli olan ekonomiyi bu tür kırk katır kırk satır ödünleşmesine (trade off) getirmemek.
Silpiyasada yuksek faizler ve dusen alim gucu nenediyle tl yok varsa da piyasada donmuyor.
SilDovizin baski altinda olmasinin en onemli nedenlerinden biri de bunlar. Millet can derdinde gecim sikintisinda birak dovizi elma ekmek alacak parasi yok.
Kisaca likitide sikismasi soz konusu bu daha da ilerleyecek onumuzdeki donemlerde
Hocam sizi uzun zamandır takip ederim ülkedeki ekonomik olumsuzlara her zaman benden daha iyimser yaklaştınız.
YanıtlaSilBenim düşüncem 2018 de kriz hissedileceği 2019 ve 2020 yıllarında krizin yaşanacağı bu beklentiler karşısında İngiltere başta olmak üzere sürekli bize pompalanan Türkiye iyi yolda diye yapılan yalan haberleri ve araştırmaları yandaş medya gördünüzmü İngiltere bile bizim gücümüzü kabul etti dedi.
Fakat bu krize giden yolda bize asfalt yol yaptıklarını her zaman söylemişimdir. 2025 yılında Türkiye dünyada ekonomik büyüklük olarak ilk 10 ülke arasında yer alacak yalanlarına kadar haber yapıldı çok yakın zamanda yapılan haberler bunlar. Ancak size 2015 yılında söylenen 2025 yılında Türkiye ekonomik büyük güç olma yolunda gibi manipülatif haberleri ekonomistler dahi kabul etmiş gibi alkışladı.
Benim beklentim her zaman gerçek değerler üzerine olmuştur yani 2015 te çocuk yapmayan birinin 2025 te 10 yaşında çocuğu olamaz, Kısaca İlk 10 ekonomi arasında yer almanız için hiçbirşey yapılmadan 10 sene sonra İlk 10 ekonomi arasına girecez demek saçmalıktır.
Dolayısı ile bu beklenti anketleride kısa vadeli ve anlık karakterize olmuş cevaplar bunlara değil uzun vadeli beklentilere bakmak lazım işte duru uzun vadede çok sıkıntılı bunu artık kabul etmeliyiz.
Yanlış yapılan Ekonomi politikaları ve sizin önerilerinize sonuna kadar katılıyorum çok değerli bir bilim insanısınız Türk halkına bu blog sayesinde düşüncelerinizi bedava paylaştığınız için de size minnettarım hürmetler size ve sizin değerinizi bilen herkese.
Çok teşekkür ederim.
SilKuzey Kıbrıs ekonomisi daha beter oldu beklenen enflasyon %40, Elektriğe %50 zam geldi. Benzin rekor kırdı, Kıbrıs'taki tek gündem ekonomik kriz. Burdada durum vahim, Türkiye de ses yok burada sokakta bazı protestolar oldu sokaklarda.
SilBu tablo tersine döner.
YanıtlaSilNasıl.?
SilHangi tablo? Tersine donerse ne olur? Davulu sol elle calmak gibi bir etkisi olur mu?
SilSiz sürekli, dedikodu üzerine analiz yapmadığınızı, veriler üzerine analiz yaptığınızı söylüyorsunuz.
YanıtlaSilUğur Gürses'in:
2 Ekim tarihli "Borsadan al İşsizlik Fonu haberini" yazısını:
https://ugurgurses.wordpress.com/2018/10/02/borsadan-al-issizlik-fonu-haberini/
4 Ekim tarihli "İşsizlik Fonu’nun parası bakanlıktan habersiz aktarılmış" yazısını:
https://ugurgurses.wordpress.com/2018/10/04/issizlik-fonunun-parasi-bakanliktan-habersiz-aktarilmis/
okumaya vaktiniz oldu mu?
Görüşlerinizi yazar mısınız?
Uğur Gürses'in yazısını okudum. Çok doğru tespitler ve analizler içeren bir yazı. Bu yazıda yazılanların doğruluğu hükümet yetkililerince yapılan açıklamalarda da ortaya çıktı zaten.
SilYıllar önce bir doktora dersi öncesi
SilUğur Gürses, Asaf Savaş Hoca'yı ziyarete gelmiş,
sınıftan tam çıkıyorlar,
O an kafam dağınık.
Asaf Hoca, Uğur Gürses'i gösterdi, bana sordu:
"Yazılarını okuyor musun?" diye.
İlk kez görmüşüm, kim olduğunu çıkaramadım.
Gayri ihtiyari, "Yok" dedim, "Hiç tanımıyorum."
Bir an durakaldılar.
Halbuki her gün yazılarını okurum,
Bütün ekonomistleri okumak gerekir zaten,
Yazılarını, tarzını, düşüncelerini bilirim,
Gürses'e ayıp oldu,
Hala unutamam.
Uğur Gürses okur burayı,
Böyle bir olaydır.
Kriz yok diyenler Serbest piyasaya müdahele ediyor ekmek fiyatlarına yapılan mecburi zammı iptal ediyor, Yastık altında Dolar, Euro, Altın ne varsa getirin deniliyor ama Kriz yok hala, Bitmiyor İşsizlik fonuna el atıp parasını el atından heryerde kullanıyor zengini kurtarma operasyonlarında kullanılan Kamu Bankalarının Sermaye rasyonlarını yüksek göstermeye çalışıyor, Yetmiyor McKinsey Ekonomiyi düzeltecek diye dönüşüm ofisi açılıyor ama kriz deniliyor. Ozaman neden bunları yapıyorsun diye soran yok. Madem kriz yok markette herşey 2 katı fiyatına çıktı ozaman marketlere de ceza kesin yada Madem kriz yok ÜFE % 46 Tüfe % 24 patladı gidiyor Dolar 3 TL asla olmaz diyordunuz şimdi 6 TL altına iner mi diye tartışılıyor.
SilKriz kime yok, yok diyene mi, yada krizi görüp hala göz yuman dilsiz şeytanlara mı.
Biliyorsunuz 'haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır'. Hadisi Şerifi var.
Ayrıca Zulüm kimden gelirse gelsin karşısında durmak var islam dininde dimi. Şimdi sorgulayın bakalım kendinizi kim islam kim değil.
Sayın eğilmez ben 2005-2006-2007 dede ekonomiye güvenim yoktu. Uygulanan ekonomik modelin bizi on yıl sonra duvara toslatacağını çevremde herkese söylüyordum. Düşük kur yüksek faiz modeli önce bizi dışa bağımlı hale getirdi sonrada canavara dönüştü. Hafızam beni yanıltmıyorsa ntv de üç kişi program yapıyordunuz o yıllarda. Deniz gökçe falanda vardı ara sıra izliyordum üçünüzde bir hükümet güzellemesi yapıyordunuzki gözlerime inanamayarak izliyordum ekonomik göstergelerin çok iyi olduğundan ülkenin hızla kalkındığından dem vuruyordunuz. Şimdi niçin eleştiriyorsunuz anlamadım. Bugünlerin tohumu 2005 lerde atılmadımı düşük kur yüksek faiz zırvalığıyla dış yatırımcı çekmemiz lazım güzellemeleriyle yerli üretici bitirilmedimi ve önde gelen ekonomistlerimizin hrpsi buna çanak tutmadımı. Tutmadı demeyin şuan eleştirenlerin hepsi o dönemde hükümetin doğru ekonomik politka uyguladığından dem vuruyordu buna sizde dahilsiniz.
YanıtlaSilSayın bayım, adınızı yazmadığınız için böyle hitap ediyorum kusura bakmayın, ben o dediğiniz programda sizin dediğiniz tarihlerde yoktum. Benim yerime Ege Cansen kadroya dahil olmuştu. Bana da sima olarak benzer. Karıştırmanız normaldir. Bu birinci mesele. İkinci mesele ben kimseye güzelleme yapmam. Adetim değil. Uygulanan bir ekonomi programı aklıma yatıyorsa iyi derim yatmıyorsa kötü derim. Hiç bir şey sürekli kötü olmaz hiçbir şey de sürekli iyi olmaz. Ancak fanatikler için sürekli iyi ya da sürekli kötü vardır.
SilSayın bay sanırım karışırdı.
SilDeniz gökçe için geçerli olan bir değerlendirme.
Ben de hatırlarım o güzellemeleri. Fakat fark ettiğin tek şey ilişkilerin arasında mahfi hoca bayağı zorlandı. Zira yandaslık ve yalakalik had safhadaydı.
Yine de sayın bay tarihleri karıştırdı.
Türkiye'nin sorunu her zaman hesapsız büyümedir kur-faiz vs. onlar etki. bir yerde bir hareket oluyor ancak göstergeler değişmiyor - hepsi iyiye gidiyorsa bilki risk artıyordur, bu bir denge meselesi, bir şey aratarsa bir şey azalıyordur muhakkak. Türkiyeye her parasını getiren kazanıyor söylemine kimse kanmaz; titancılar-öküz bankçılarda öyle diyorlardı bak ne oldu. dolar borç alıyorsan dolarla üretceksin, tl alıyorsan tl, dolarla borç alıp tl, tl ile borç alıp dolar yatırımı yapmak her zaman risktir (2005'de tl borçlanmak iyi değildi şimdi tam tersi)... düşük kur hammade alıp ürün satanın işine yarar yani üretenin, yatanın işine ise düşük faiz gelir ki borcu enflasyona ödetsin, ama herkes uzun süre aptallık etmez dolarize olursun bir süre sonra inanç kalmaz söylemine.
SilÇok özür mahfi bey evet şimdi dönüp tekrar geçmiş videoları izledim sizi karıştırmışım ama şunu çok iyi hatırlıyorum yüksek faiz düşük kur modeline karşı çıkmıyordunuz 2001 krizi sonrası yabancı yatırımcı çekmek için faydalı diyordunuz belki sizde hesap edemediniz hükümetin işin suyunu çıkaracağından çünkü bu model okadar uzun süre uygulandıki yerli bitti tükendi ruhuna fatiha okunduktan sonra bir gece fedle uyandık ki yerli bitmiş herkes ithalatçı olmuş
SilHocam enfes bir yazı kaleminize sağlık
YanıtlaSilhocam ellerinize sağlık maliye okumama rağmen çoğu ekonomi yazısı sıkıcı gelirken sizinkilerden hem ders çıkararak hem keyif alarak okuyorum
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilŞu an itibarı ile Mahfi hoca gibi ekonomistlerin söylemleri
YanıtlaSilve halkımızın tutumu. 1dakika
https://youtu.be/5WveHLTjvQI?t=843
Gerçekten de durum bu. :-)
SilDeğerli hocam;Eğitimini almadığım halde ekonomi bilimini sayenizde hasbelkader öğrenmeye çalışan bir takipçiniz olarak ₺ faiz oranlarının %30-35'e çıkmaması halinde küçük tasarruf sahiplerinin hiç bir şekilde ₺'sına dönmeyeceğine eminim!İnancı gereği faiz almayan 'muhafazakar' insanlar da kalkınma bankalarında paralarını koruyacak 'kar payı' oranını kazanamayacaklarını gördüklerinden ellerindeki küçük de olsa mevduat değeri taşıyan varlıklarını döviz olarak tutacaklardır.Diğerleri de yeterli kazanç elde edemeyeceklerini bildikleri için dövize yönelecektir.İki varsayım da aynı sonuca çıkar;Küçük tasarruf sahibi,inancı ne olursa olsun 'elindeki' birikiminin yok olmasını istemeyeceğinden her fırsatta kendince mantıklı olana yönelecek ve elinin altında döviz bulunmasını isteyecektir.Türkiye'de Türk vatandaşlarının ₺ ile birikim yapmasının koşullarının 21. yüzyılın ikinci yarısında oluşmasını diliyorum.Mahfi Hocamıza bir not:Takipçileri içerisindeki iktisat eğitimi almayanları ilkokuldaki bir çocuğun öğretmeni gibi sabırla eğittiği ve eğitimini almadığım bir konuda görüşlerimi yayınlayabileceğim blok oluşturduğu için kendisine şükranlarımı ve minnet duygularımı sunuyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilHocam Mckinsey nin gelmesi ile güven arasında bir ilişki olabilir mi?
YanıtlaSilYani sonuçta sayıştay ın verilerine y. Dışı güvenemez, “ buraya da bi akraba koymuşlardır” düyebilirler fakat mckinsey raporu yayınladı mı, al kardeşim bu benim karnem daha neyine güvenmeyeceksin derler. Veya bu soruyu hiç sormazlar.. Sizin fikriniz nedir?
Ben yanıtlayana kadar McKinsey gidiyor galiba.
SilHocam selamlar krizin başındayız yoksa en kötüsünü geride mi bıraktık
YanıtlaSilBaşındayız maalesef.
Silsuan basindayiz
Silkur soku atlatildi gibi ama hala potansiyel var cari acik kapanmazsa sayet
Suan kur soku ve faiz soku hasebiyle banka sirketler ve kisiler zor durumda
bu, ozellikle kasim-subat arasinda cok ciddi hissedilecek.
Dua edelim cari acik kapansin herhangi bir kur soku daha yasamayalim.Yoksa surec cok daha cetin olacak.
Hocam hem tüketici hem üretici hem finans tarafında ekonomiye güven azalıyor. Halkında güveni azalıyor buda net peki bu yabancılar neden Türkiye ye yatırım yapıyor bankalar satılıyor, yada köprüdeki italyanların hissesini almak isteyen Çin mesela son dönemde. Bu adamlar yaş tahtaya mı basıyor?
YanıtlaSilçok ucuza kelepir ülke
SilTürkiye şu anda varlık satışlarına başladı,
SilKredi risklerini düşürmek için.
Türkiye IMF'nin yapılmasını istediği şeyleri yapıyor.
Bu işlerin denetimini ve yol göstericiliğini McKinsey yapıyor.
Önümüzdeki dönemde ücret artışları enflasyondan daha düşük olacak.
Böylece TÜFE, ÜFE nin altında olacak,
Başka bir tabir ile Üretici maliyeti fiyata yansıtamayacak,
çünkü ürünün alıcısı olmayacak.
Bu enflasyonu baskılayacaktır,
Ürün çeşidini azalatacaktır.
Şu anda ülkeyi batırmadan yapılması gerekenler yapılıyor.
Mahfi hocanın yıllardır bahsettiği yapısal reformalara gelince,
Benim ömrüm onların yapıldığını görmeye yetmez,
Sizleri bilemem.
Cebinde parası az olan halkın güveni çok önemli değil,
Çünkü cebinde olanın hepsini harcamak durumunda,
Yatırım yapacak bir parası yok halkın.
Yani başka bir deyiş ile,
Ayda 2000TL kazanan bir insan ekonomiye güvense ne olur güvenmese ne olur?
Güvenmedi diye 1000TL tasarruf mu yapacak?
Güvendi diye bir yerlere yatırım mı yapacak?
2000TL kazanan bir insan, fiyatların etkisi ile tüm parasını harcayacak.
Adam Smith babanın dediği gibi,
Cebinde parası adam talep yaratır,
Beklenti yaratır,
Tasarruf yaratır,
Cebinde ancak aylık geçimini sağlayacak parası olan adamın
Güven/Güvensizlik duygusu ekonomiyi etkilemez,
Bütün parasını zaten harcamak zorunda,
Sistemin içinde payı belli.
Cebinde parası olan Çinli, Avrupalı ve Amerikalının güveni önemli,
Onlar McKinsey ile güven duyar ise,
Varlıkları alırlar.
Şu an Türk varlıklarının fiyatları çok iyi,
Çok ucuz.
Hocam klasik dikotomi para arzini artirarak milli gelirin artirilamayacagini savunuyor, ancak is lm analizine göre ise para politikasi gecerli oluyor..burada bir celiski yok mu? Yoksa ben mi yanlis biliyorum..şimdiden teşekkürler
YanıtlaSilIs Lm modelinde de genişletici para politikası her zaman milli geliri artırmaz ( likidite tuzağı) klasik dikotomiye göre reel değişkenler ( verimlilik , velocity ) ekonomideki reel değişkenlere etki edebilir .
SilEkonomide kullanılan terim, kelime, kavram, teorileri, bir sözlük gibi yazacağınızı, kitap hazırlığı içinde olduğunuzu söylemiştiniz. Hangi aşamadasınız?
YanıtlaSil"Önceden fiyatlanmıştı zaten" ifadesini çok duyuyoruz. FED faizi arttırsa da arttırmasa da, ekonomistlere ve ekonomi bülteni sunan televizyonculara sorduğumuzda "önceden fiyatlanmıştı zaten, bu nedenle kurlarda dalgalanma olmadı" diyorlar.
"Önceden fiyatlamak" ne demek?
FED içinden birileri, faiz kararını, resmi açıklama saatinden önce bazı piyasa oyuncularının kulağına mı fısıldıyor?
TCMB faizi arttırsa da arttırmasa da, "önceden fiyatlanmıştı zaten" diyenler neredeyse hiç yok. Ama FED faiz arttırdığında, "önceden fiyatlanmıştı zaten" diyenler hep var. Niye böyle? TCMB'yi, FED'den farklı kılan ne?
Kitap aşağı yukarı hazır ama sırada Tarihsel Süreç İçinde Dünya Ekonomisi kitabı var. Şu aralar o baskıya hazırlanıyor. Öteki kitap seneye gelecek.
SilOlması beklenen bir şeyin yapacağı etkiyi ifade etmek için önceden fiyatlamak deniyor. Mesela Fed'in faiz artıracağı tahmin ediliyor, bunun da bizde kuru artıracağı tahmin ediliyor ve ucuzken dolar talep ediliyor. Bu durumda faizin artışının etkisi önceden dolar değerine yansımış oluyor.
Mahfi amca...
YanıtlaSilMahfi amca...
"Ekonomik kriz var" algısı yaratma Mahfi amca...
Aklını başına devşir Mahfi amca...
Gonderenin IP adresi 92.44.25.138. Geo-location Istanbul. Servis saglayici TurkTelekom.
Sil"Aklını başına devşir" tehdidi halka acik olarak yapildi. Konuyu screen shot alarak ve IP adresini de bildirerek Istanbul Cumhuriyet bas savciligina ilettim. Bu sekilde internet sitelerinde nasil olsa bulamazlar diye dusunup tehdit eden pek cok kisi hapiste bugun, hatirlatmak isterim.
Bence o başvuruyu geri alın. Bu belli ki kendisini komik sanan birisinin yaptığı bir sözde şaka.
SilHocam Hükümet Serbest piyasa ekonomisinden asla taviz vermeyeceğiz dedi fakat şimdi Devlet pisaya müdahele ediyor Ekmek fiyatlarına yapılan zammı Valilik aracılığı ile iptal ediliyor. Fiyatlara müdahele etmek krizi daha da derinleştirmeyecekmi. Tüm maliyetler arttı mazot elektirk doğalgaz un maya tuz fiyatları bunların hepsi ekmek maliyetlerine yansıyor bu adamlar nasıl eski fiyattan ekmek satacak kaldı ki zaten fiyatlar çok düşük diye şikayet ederken bu sefer batmayacaklar mı. Fırınlar battığında ekmek arzı azalacak doğal olarak fiyatlar yine yükselecek hem işsizlik artacak hem şirketler batacak bu ekonomiyi daha kötü yapmaz mı. Devlet kendisi Elektrik su doğalgaz zammı yaparken neden özel sektöre zam yapmayın diye baskı yapar sonuçta maliyetleri kendisi artırıyor. her yıl alınan harçlara zam yapılarak cezaları yükselterek kendisi istediği gibi zam yaparken özel sektöre yada küçük işletmelere siz batın demek olmuyor mu bu anlayış. Sizin görüşünüz nedir bu konuda ekonomi daha kötü olmaz mı.
YanıtlaSilBelirttiğiniz gibi devletin piyasaya müdahale etmesi doğru değil. Elektrik v.b. maliyetlerde bir artış olduğu da doğru. Ama ekmeğe yapılmak istenen zam maliyet artışının çok ötesinde. Türkiye'de fırıncılık sektörü verimsiz işletilen ve bu nedenle çok yüksek maliyetle üretim yapan bir sektör, hazır her şey zamlanırken arada bu zammı da geçirmek gibi bir yaklaşım olduğu anlaşılıyor. Yine de devletin müdahalesi yerine sorunu piyasanın çözmesi (örneği tüketicilerin zam yapan fırından ekmek almaması) daha doğru olur.
SilBurada belki asıl sorun, fırıncılar odası gibi meslek birliklerinin bir malın fiyatını belirleyip ilan etmesi ve daha ucuza satmak isteyenlere ceza uygulayabilmesi. Biz halk olarak bu türden lonca teşkilatlarını çok matah bir şey zannediyoruz, ancak bunlar rekabeti engelledikleri için ekonomik gelişmeyi de engelliyorlar. (Örneğin daha ucuza ekmek satıp pazar payını arttırmak isteyen bir fırıncı bunu yapamıyor.) Osmanlı ekonomisinin çöküşünde bu durum da bir etkendi, ama biz 21. yüzyılda hala meslek odalarının fiyat belirlemesini faydalı bir şey sanıpalkışlamaya devam ediyoruz.
2015 un çuvalı fiyatı 60 TL Maya koli fiyatı 35 TL
Sil2016 un çuvalı fiyatı 70 TL Maya koli fiyatı 45 TL
2018 un çuvalı fiyatı 110 TL Maya koli fiyatı 60 TL
Şimdi bu fiyatlara Doğalgaz zammı, Elektrik zammı, Su zammı, Kira zammı, İşcilik zammı, Tuz fiyatları zammı, Akaryakıt zammı, ve SGK muhasebe poşet zamlarınıda ekleyin maliyetler 2 katına çıkıyor sonra konuşurken Fırıncının % 30 işcilik maliyetini olduğunu bilerek ayrıca işçininde ev kirasına gelen zammı ve diğer zamlarını düşünerek işçiye verilecek zammı bilin.
Mahfi bey 2002 ve 2018 Türkiye ve Amerika
YanıtlaSilarasındaki enflasyon farklarını çıkartıp dolar kuru hesaplamak doğru olur mu
Bu da bir yaklaşım. Ama bizdeki enflasyonun doğru hesaplandığına inanıyorsanız doğru olur.
SilHocam enflasyon hesaplaması yapan kurum TÜİK in güvenilir olmadığını mı düşünüyorsunuz?
SilHocam 2 3 aydır takip ediyirum çözüm önerisi olarak genelde yargi reformunu öneriyorsunuz bunu bir yazınız da açar mısınız ? Ya da anlattığiniz eski bir yazinjz var mı? Teşekkürler
YanıtlaSilHocanın değişim sürecinde Türkiye kitabını okuyunuz. Sorunuzun cevabı orada
SilHocam çok teşekkürler bu ve diğer tüm yazılarınız için,ilgi ile zevkle devamlı sizi takip ediyor .sizden her seferinde yeni bilgiler öğreniyorum .iyikide varsınız. Sağ olun.cok çok tesekurler
YanıtlaSilHocam yazı ile alakası yok ama bir sorum olacaktı.hocam biz neden süper ligde oynayan futbolculardan %15 gibi düşük ve sabit oranda gelir vergisi alıyoruz işçinin,memurun bile ödediği vergi oranı yılın sonuna doğru %30 a kadar çıkarken futbolcuların ödediği vergi oranı çok düşük değil mi?(bildiğim kadarıyla Fransa, İspanya gibi ülkelerde futbolculardan yüksek oranda vergi alınıyor) Bunun bütçeye olan etkisi ne boyuttadır? Bu konu ile ilgili bir yazı yazar mısınız? Teşekkürler şimdiden
YanıtlaSilTürkiye de tribünde oturanlar,
Silizledikleri futbolcuların kendilerinden daha az vergi verdiğini bilmediği için.
Yanıt iyi ama doğrusu şu: Tribünde oturanlar ne kendilerinin ne de futbolcuların ne kadar vergi verdiğinin bilincinde değiller.
SilVergiyi statik yapıdan dinamik bir yapıda uygulayan bir ülke var mı?
SilKişi Başına Düşen Gelir Düzeyi arttınca vergi matrahını yükseltilse, Kişi Başı Milli Gelir Düşüncede düşürseler.
Milletvekili özlük haklarını da benzer şekilde milli gelir düzeyi artınca artırsalar, düşünce de düşürseler SIKLIKLA VURGU YAPILAN 'LİYAKAT' ile uyum sağlanmış olur.
02.05.2018 Haberi
YanıtlaSil39 ülkenin yer aldığı araştırmaya göre, 2010 yılından bu yana konut fiyatlarının en fazla yükseldiği ülke yüzde 106.8’lik artışla Türkiye olurken; ikinci sırada yüzde 94.7 ile Brezilya, üçüncü sırada ise yüzde 82.2 ile İzlanda yer aldı. Araştırmaya göre konut fiyatı en çok artan ülkeler arasında Türkiye, Brezilya ve İzlanda’nın ardından ilk 10’da yer alan diğer ülkeler ise sırasıyla şöyle gerçekleşti: Estonya yüzde 72.9, İsveç 56.5, İsrail 56.4, Kanada 54.3, Çin 49.2, Avusturya 48.8, Endonezya 47.2.
EURO BÖLGESİNİ 16’YA KATLADIK
Araştırmanın OECD ve Euro Bölgesi’ndeki konut satış fiyatlarının ortalama yükseliş oranlarını da ortaya koyduğunu ifade eden Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Dr. Gökhan Taş, “Söz konusu verilere göre; 2010-2017 yılları arasında OECD ülkelerindeki ortalama fiyat artışı yüzde 24,7 seviyesinde gerçekleşirken, geçtiğimiz 7 yılı ciddi bir finansal belirsizlikle geçiren Euro Bölgesi’nde ise bu rakam yüzde 6,7 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Türkiye’deki konut satış fiyatı artışının yüzde 106,8 olduğunu düşündüğümüzde, ülke olarak, konut fiyatı artışında OECD’yi 4’e, Euro Bölgesi’ni ise 16’ya katladığımızı ifade edebiliriz” şeklinde konuştu. Ülkelerin gayrimenkul pazarlarını analiz etmek için, satılık konut fiyatlarının yanında kiralık konut fiyatlarında yaşanan hareketin de analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan Taş, “Kiralık konut fiyatlarında 2 ülkenin Baltık ülkelerinden oluştuğunu, Türkiye’nin yine ilk 3 ülke içinde yer aldığını görüyoruz” dedi.
Konut fiyat artışında Dünya şampiyonu olan Türkiye ve Brezilya durumları ortada bundan 5 ay önce konutta fiyat artışında Dünya şampiyonuyuz şimdi 2 ülkede krizde bu krizi 2008 de ABD yaşamıştı ilk konut alacaklar konut fiyatları çok yüksek olduğu için alım yapmadıkları için konut stokları elde kaldı hem finansal piyasaları hemde konut sektörünü vurdu.
Avrupa birliği ülkelerinde 16 kat daha fazla fiyatı yüksek olmasından gurur duyan ülkemiz şimdi kendi parası pul oldu ama Avrupa hamaset siyaseti yapmadığı için bizde parası 1 euro 7 TL oldu parası bize karşı 7 kat daha değerli.
Zamanında 2 milyon Euro fiyata daire satanlar batmalı, Siz ozaman halkı düşünmediniz kusura bakmayın lütfen batın kurtulalım sizin gibi sömürgecilerden. Halkını değil kazancını düşünen herkes batsın bu kriz halkın krizi değil halkı ezenlerin krizidir.
Şimdi hocama soruyorum; Dolar mı yükseliyor, Yoksa Türk Lirası mı değer kaybediyor.
Dolar her para birimine karşı değer kazanmış olsada bizim paramız neden daha çok değer kaybediyor.
Dolar yükselince TL değer kaybeder.
SilTL değer kaybedince Dolar yükselir.
Bu böyle bir kısır döngü yıllardır döner kardeşim. Üretime dayalı bir ekonomi inşa etmezsen bu böyledir.
Parasal veya finansal oyunlar ile işi kıvırmaya çalışırsın.. sonuç da ortada.
Bu ülkenin iflası inşaat sektöründen olacak. Milyonlarca insana 35 katlı beton gökdelenlerdeki daireleri muhtesem yaşam alani diye 10 misli fiyata satıp borclandirirsan ve bu inşaatların malzemeleri ithal ve dolara endeksli olursa işte böyle olur.
Hele bir bekleyin. Inşaat sektoru bombası henüz patlamadı.
Enflasyon diye bir kavram var, hiç duydunuz mu? Türkiye'de 2010 yılından bu yana konut fiyatları yüzde 106.8 artmış da, aynı dönemde enflasyon kaç olmuş? Enflasyon oranını dikkate almadan nominal fiyat artışı üzerinden balon tespiti yapılmaz, tıpkı enflasyon oranını dikkate almadan nominal faiz oranı üzerinden "faiz çok yüksek" tespiti yapılamayacağı gibi.
SilAdsız 17:11
SilArkadaş Dünyada fiyatı en çok artan konut bizde deniliyor hemde çok fazla arz olduğu halde fiyat çok yüksek. Ayrıca Euro bölgesinde Enflasyon mu patladı aynı, Bizde o dönemde enflasyon patlaması mı vardı hayır yada neflasyon kadar mı fiyatlar yükseldi. Aynı durum ABD 2008 krizinde yaşadı İlk konut alanlar konut fiyatları çok yüksek olduğu için alamayınca konut fazlası oldu ve gayrimenkul krizi finans krizine dönüştü olayı anlamamak için bir sebep yok yani. Konut fiyatı 12 yıllık kira getirisi kadardır ve siz 2000 TL kira getirisi olan bir daireyi yıllık 24.000 TL çarpı 12 yıl : 288.000 TL yapar anladınız mı olayı. Ayrıca ev kirası asgari ücretten fazla ise insanlar yine konut alamaz biraz mantık çalıştırsanız zaten 1500 TL asgari ücretle nasıl ödeyecek kirayı söyleyin
Daha patlamadı, daha patlamadı diye diye kaç yıl geçti.
SilBir de sanırsınız yapılan her inşaat gökdelen, fiyatı da 2 milyon euro.
Sorunlu kredilerin oranı yüzde 3. Esasında yüzde 6, ama konut kredileri sayesinde yüzde 3'e düşüyor. Konut kredilerinin ise yarım puan civarındaydı. Yüzde 1 bile değil. Teminatı ise konutun kendisi.
Bizde şöyle bir süreç yaşanmadı ki; konutu alan kişi, konutun çok değerlenmesinden dolayı konutu ipotek ettirerek iki üç kez kredi çekmediki amerikadaki gibi. Ya da bankalarımız bu konut kredilerini menkulleştirip türev piyasalarında risklerini kat be kat arttırmadılar.
Sektörü suçlu ilan edip batsın bunlar demek nasıl bir zihniyet; cebinde 2 milyon eurosu olanlar akılsız insanlar mı? Ki kaç adettir Türkiye ölçeğinde?
Sektör krize grebilir, batabilirde ama batarsa sen oh olsun bile diyemez, çoktan kendi derdine düşmüş olursun. Herşey birbiriyle ilintili bir birine bağımlı.
Hocam birseyi cok merak ediyorum. Ingilterenin 8 trilyon dolar dis borcu var gdpsinin 4 kati. Bu kadar borcu nasil finanse edebiliyor. Tamam paralari rezerv parada ama yinede bu cok ciddi bir oran degil mi?
YanıtlaSilBu onların sorunu. Şu anda Dünya egemenlerinden biri olan ingiltere bunun farkındadır muhakkak.
SilBuz kendi işimize bakalım. Ülkemizin ne kadar borcu var onun farkındamiyiz. Bizim bu borcu bugünkü konjonktürde çevirmemiz mümkün mü.. ya da hangi bedel karşılığında.
Hiç gereği yokken ülke yi sadece 15 yılda bu hale getirenleri ve nedenlerini tespit edeceğimize ingilterenin borcu ile kafa yormanin gereği var mı..
İngilterenin 8 trilyon dolar borcunun olması bizim durumumuzun daha iyi olduğunu göstermez.
1. İngiltere, Japonya vb gelişmiş ülkelerin varlıkları değerli ve dünyada talep gören varlıklar.
SilTürkiye varlıkları o kadar değerli değil, Dünya da talebi düşük olan varlıklar. Onların borçluluğunun GSYH oranının yüksek olması normaldir.
2. Piyasalara, düzenleyici kurul ve siyasete olan güven sayesinde yeni borç alabilirler, eski borçlarını faizler düştüğünde yeniden yapılandırırlar, borçlarını çevirme sorunları yoktur, borçları kontrol altındadır.
3. Aldıkları borçların faizi. Çoğu Türkiye den çok daha ucuza borç alıyor.
Onlar 30Milyar Euro bir kanal projesine borç alsalar, yıllık ödeyecekleri faiz kabaca yıllık 700Milyon Euro iken, Türkiye aynı miktarda borç için kabaca 1.7 Milyar Euro yıllık para öder.
Bu Türkiye'yi sürekli fakir halde tutar.
4. Aldıkları borçların büyük kısmının kendi paraları cinsinden olmasına dikkat ederler. Böylece teorik olarak ödememe riski yoktur.
5. Yukardaki faiz oranından dolayı, aynı miktar borç para ile hem Türkiye hem İngiltere bir proje yapsalar ve ikiside aynı verimlilikte işletip, aynı karlılığı tuttursalar, İngiltere daha az faiz ödediği için her zaman Türk projesinden avantajlı olacaktır.
İngiltere Projesine yatırım yapan bankaların proje karlı olduğu için zor günlerde kredi verme iştahları İngiltere de yüksek olur iken, Türkiye de varlıkları satın borcu ödeyin diyecektir, Türkiyenin sermaye biriktirme imkanını elinden alacaktır.
Bilmem yeterince yardımcı oldu mu?
Şahabettin bey.. son zamanlarda olaya ciddi yaklaştığıniz zaman olağanüstü yorumlar ve bilgiler paylaşıyorsunuz.. böyle devam edin.
SilYaptığıniz ironi ve çok ince espiriler tutmadı.. bunlar için biraz daha zaman gerekli
Teşekkür ederiz Şehabettin beyefendi,
SilSon sıralarda anlayış ve anlatışınızda büyük ilerlemeler görüyoruz.
Sahabettin bey'i Yeliz sanmistik, degilmis.
Silhocam,elinize sağlık.. “hoca” diye hitap edilen kişi en zor konuları en basit biçimde anlatabilen ve karşısındakine kavratabilen olmalı... siz “hocam” diye hitap edilmeyi sonuna kadar hak ediyorsunuz... Allah kaleminize zeval vermesin..Saygılar...
YanıtlaSilBıkmadan,usanmadan, kızmadan, sabırla farklı görüş ve hakaretlere aldırır etmeyen, her türlü eleştiriyi olgunlukla karşılayan, gereksiz sorulara bile cevap vermeye çalışan, ülkemizin yetiştirdiği en değerli bilim insanlarının başında gelen ve dediginiz gibi "Hocam" denilmeyi sonuna kadar hakeden Mahfi Hocamıza sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz.
SilSaygıdeğer Hocam, biliniz ki toplumun önemli kesimlerince takdir ediliyor ve takip ediliyorsunuz.
Çok teşekkür ederim.
SilDeğerli hocam, yapısal reformlar olmadan faiz artışı ile bir yere varılmayacağından bahsediyorsunuz. Olmazsa olmaz olarak gördüğünüz yapısal reformlar nelerdir?
YanıtlaSilBlogdaki arama kutusuna yapısal reformlar yazın ve gelen yazılara bir bakın.
SilYunanistan daki debt ti gdp ratio duzelme var mi? Ben saibeli buluyorum bu yuksek oranda boyle yuksek not almasini veya duzeliyor dediniz de sunu olarak yardimci mi olunuyor veye butun sirketletlirini kreditirlorle satan bir ekonomi nin ilerde duzelme sansi var mi ? Yunaninsta ayrica teknoloji uzerine sirketler mi var belki konjkturel duzelme ye not verliylr yapisal acidan bir degisiklik goremiyorum orda
YanıtlaSilDüzelme var.
SilSimdi baktim yunanistan debt/gdp orani yuzde 180 lerde bizden cok yukseklerde
YanıtlaSilyunanistanın borç yapısı kamusaldır. yani tek yönlü bir borç stoku vardır. hane halkları ve özel sektör ekonomilerinde ciddi bir borçluluk hacmi yok yunanistanın. bizde ise herkes borçlu. borçluluk tabana daha fazla yaygın hale gelmiştir. bence bizim sıkıntımız daha büyüktür.
SilYunanistan iyi yolda
Silama son sermaye kontrollerini kaldirmayacakti en az 2020ye kadar devam ettirmeliydi
Sayın Hocam; Berat Albayraka bağlı tuik in bu ay açıkladığı malumunuz makyajlı verilere göre enflasyon %24,52 (aylık %6,30)
YanıtlaSilBankaların şu an güncel mevduat için verdikleri faizlere baktığımızda 32 gün vade için yaklaşık %24-25 civarında seyretmekte... Yani bir nevi durum negatif faize evrilmekte...
Sorum şu; bu durumun farkına varan mevduat sahipleri/yatırımcılar faizler arttırılmadığı taktirde dövize (dolara) dönme eğilimi gösterip bu noktada dövize olan talebi arttırıp kurun daha da artmasına sebep olmayacak mı..? Sonuçta bankalar dolar cinsinden vadeli DTH hesaplara da %7 lere varan faiz vermekte ve bunun üzerine kur artışını da eklediğimiz zaman mevduat sahibi / yatırımcı için (TL faizleri yine yüksek oranda artmazsa) dolar + faiz + kur artışı daha cazip olmakta... (TL mevduatta düşürülen %5 stopaj, DTH mevduatta yükseltilen %20 stopaj oranlarına rağmen) TL ye güven kaybolduğu için birikimini dolarda tutan birini şu vaziyette tekrardan TL döndürmek yüksek faiz verseniz stopajı düşürseniz bile kolay kırılacak gibi durmuyor. Diğer seçenek olarak; TL Faizleri bir kez daha arttırılsa zaten yüksek seyreden faiz oranları dahada yükselip bizi hepten hiperenflasyona doğru götürmez mi..? Yanıtınız için Tşkr.
Faizi artırdıktan sonra hemen yapısal reformlara girmek gerekir. İlk reform yargı bağımsızlığı olmalı.
SilHocam bağımsız yargı da dönüp hataların hesabını sorar. O nedenle bence yargıda reform zor ihtimal.
Silhocam çok şükür kötü günleri atlattık şimdi sırada daha kötü günler var.
YanıtlaSilMahfi Bey'e ve Şahabeddin Batarel Bey'e soru:
YanıtlaSilBir ülkenin özel sektörü ve kamu otoriteleri, yıllarca uluslararası kurumlardan ve diğer ülkelerin özel sektöründen borç almış, gün gelmiş bu borçları ödeyemeyecek duruma düşmüşse,
Alacaklı olan "uluslararası kurumlar" ve "diğer ülkelerin özel sektörü", borçlu olan ülkeye, "madem bizim paramızı ödeyecek maddi gücünüz yok, öyleyse, ülkenizin topraklarının bir kısmını sizle müzakere ettikten sonra alacağız, böylece bize olan borcunuz kapanmış olacak" diyebilir mi? Savaşsız, kansız, "masa başında haciz işlemi" gibi?
Sizce bu mümkün mü, Mahfi Bey ve Şahabeddin Bey?
Değil.
SilSelam Adsız5 Ekim 2018 18:04,
SilSavaşsız kansız masa başında haciz işlemi yapılır.
Mahfi bey siz nasıl birine benziyorsunuz biliyor musunuz?
YanıtlaSilSaat 17.00'da evine dönmek için belediye otobüsüne koşa koşa binen öğrenciler vardır. Bütün koltukları doldurmuşlardır.
Birkaç durak sonra, Mahfi Eğilmez bu otobüse biner. Ayaktaki yolcuları yara yara, otobüsün arkasındaki boşluğa doğru ilerlemeye çalışır.
Bu esnada öğrencilerden biri, "Amca gel sen buraya otur" der ve sizi kendi koltuğuna davet eder.
Siz ise, "Kızım-oğlum, siz bütün gün yoruldunuz. Zaten çantanız da epey ağır. Siz biraz dinlenin. Ben zaten bir sonraki durakta ineceğim, teşekkür ederim." diyorsunuz.
İşte siz böyle birisiniz Mahfi bey, kalbiniz pamuk gibi...
Çok teşekkür ederim nazik sözleriniz için.
SilOrtalık toz duman!
YanıtlaSilAt izi ile it izi birbirine karıştı!
Dezenformasyona uğramamış haberlere ulaşmak bile mümkün değil artık!
Mahfi bey, siz, saptırılmamış verilere nasıl ulaşabiliyorsunuz da analiz yapabiliyorsunuz, şaşıyorum çok!
"2x2=4 değil 5'tir" diyen çıkarsa ne yapacağız Mahfi bey?!
Benim verilerle ilgili çok net bir görüşüm var. Eğer yıllar boyu aynı sapmalar söz konusuysa eğilim doğruyu gösterir.
SilMahfi hoca saptırılmış verilerden bunu çıkarabiliyor.. düşün ne kadar mücadele veriyor.
YanıtlaSilBir de dogru veriler gelse nasıl bir sonuç çıkaracak düşünebiliyormusun?
Hocam yasiniz ilerleyince daha sakin bir durusa sahip olmussunuz sanirim https://youtu.be/J_NBDFnRmj8
YanıtlaSilAslında orada da çok sakinmişim.
SilHocam son enflasyon rakaminin tahminlerin cok üstünde cikmasi McKinsey'in devrede olmasi yani verilerin mecburen daha seffaf olmasi argumaniyla aciklanabilir mi?
YanıtlaSilNe alâka..
SilŞimdi McKinsey devreden çıktı bakalım Ekim enflasyonu ne çıkacak?
SilHocam ne devreden çıkması. Yoksa sizde mi kandınız. Bu dikkat dağıtma ve gaz alma açıklaması.
SilNe diyor.? Bakanlar danışmanlık hizmeti almayacak. Şahı bu firma ile bakanlara danışmanlık için mı anlaşmışlardı.? Hayır..
Ne yani eğitim ve kültür ya da turizm bakanı da mı danışacaktı ki..
Bütün bakanlıkları aynı sepete koymuş dikkat dağıtıyor. Halbuki bu firma sadece ekonomi danışmanlığı yapacaktı. Bu açıklama..bak olaya el koydum yasakladım... yerseniz..
Kapılar ardında neler olacak hep beraber göreceğiz.
Hocam Ekim ayi ve izleyen aylarin enflasyonu dusuk cikacak bundan sonra. Biliyorsunuz Istatistik kurumunun genel mudur yardimcisini gorevden alip musavir yaptilar bugun. Kendisi genel mudurluk makamina da vekalet ediyordu yanilmiyorsam. Bence mesaj acik degil mi? Bundan sonra yuksek enflasyon yok!
SilBeklenti yönetimi ile bu göstergelere göre çok daha nesnel kestirim yapılabilir.
YanıtlaSilÖz(DAL).. senin başka işin yok mu.?
SilRAHATI KAÇAN AĞAÇ
SilTanıdığım bir ağaç var
Etlik bağlarına yakın
Saadetin adını bile duymamış
Tanrının işine bakın.
Geceyi gündüzü biliyor
Dört mevsimi, rüzgarı, karı
Ay ışığına bayılıyor
Ama kötülemiyor karanlığı.
Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrenegörsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin.
Melih Cevdet ANDAY
http://m.gercekgundem.com/ekonomi/40998/552-milyon-lirayi-belli-ki-birileri-indiragandi
YanıtlaSilVaybe.... Vay ki ne vayyyy. Biz burda asgari ücretle iki lokma bulamayak götüren hamuduyla götürsün..
Hocam merkez bankasının 24 temmuz da arttırmamakta ısrar ettiği faizin bu gibi durumlarda arttırılması gerektiğini iktisatla ilgilenen ortalama bir bilgi sahibi birey biliyor.Bu olayın altında ne aranmalı merkez bankasının görüpte bizim göremediğimiz şey neydi o dönemde.hoştur zaten olumlu bir şey de yapmadı da arttırmamasının nedeni var mıydı yoksa sıradan bir yanlış politikamıydı ?
YanıtlaSilekonomiye dini kafayla bakarsan,size ne yabancı nede yerli yatırımcı güvenir.artı birde bir kişinin lafına bakan bir yargı var.kime ne zaman,nerde çökecegi belli degil.sandılarki bol para dönemi ömür boyu sürecek.gelen parayı taşa betona gömdüler.üretimi ciddiye almadılar.ithalatla her şeyi çözeceklerini sandılar.tarımı destekleyeceklerine köstek oldular.herkese posta koyduk gider yaptık,ülke dinci teröristlerin yuvası veya geçiş noktası oldu.ne bekliyordukki.böyle bir ülkeyi ne avrupa birligi nede modern,çagdaş hiç bir ülke ciddiye almaz ,kabul etmez.bu tür ülkelere üçüncü sınıf devlet gözüyle bakılır.malesef durum bu.
YanıtlaSilSayın Cumhurbaskanı, Yarın Ali BABACAN 'ı ekonominin başına getirir. Dolar şöyle bir yıl sonuna kadar 6 da sabitlenir sonrası için Allah kerim diyemeyeceğim çünkü Allah yardımcımız olsun.
YanıtlaSilHocam aslında bu iktidar gitmeden yapısal reform falan yalan gitse de gelen meçhul ve umut vermiyor yine yapısal reform olmaz hele yargi bağımsızlığı falan yani nasil olur bilemedim. Kişinin bir yanlış hareketiyle oluşan negatif algıyı pozitife çevirmek icin en az 6-7 olumlu hareket yapması lazimmis. Bu günden baslasa o kadar yanlış hareketi nasil duzeltecek...Öyle bir dibi bulacaz ki demokrasi insan hakları hukuk neymiş öle öle öğrenecek kalan sağlar. Belki ondan sonra düzelir ulke
YanıtlaSilHocam sizi okuyan ve takip eden binlerce beki milyonlarca insan var sizden ricam yabancı kaçak işçiler hakkında bir yazı yazmanız.
YanıtlaSilİBB Park ve Bahçeler Müdürlüğü hizmetleri için çiçek dikim işlerinde çalışan afganistan uyruklu insanları gördüm yol kenarlarında çiçek dikim peyzaj işlerinde çalışıyorlar tabiki taşören firma çalıştırıyor fakat artık ihaleli devlet işlerinde bile kaçak işçi çalıştırmaktan çekinmeyen insanların başka nerelerde çalıştırdığını düşünün. Birçok şirket ucuz ve SGK olmadığı için bu insanları çok para kazanmak için çalıştırmakta vatanına ihanet etmekte vergi prim ödemeden haksız rekabet ve hilelei kazanç elde etmekte aynı zamanda devlete ödenecek prim çalıyor artık kaçak işçiler her alanda varlar olmayan sektör kalmadı. Bu insanlar birçoğu burda kazandıkları parayı dolar yapıp memleketine gönderiyor yada rusyada çocuk okutuyor ben birçok yabancı ile görüştüm hepsi çalışma izni olmadan çalışma izni olmadan kalıyor ve çalışıyor.
Bugün milli para diyoruz fakat bu insanlar kendi ülkelerine Türkiye üzerinden dolar taşıyor ülkeye bir katkısı olmadığı gibi ciddi zararı vardır kaldı ki neredeyse hepsi vasıfsız işçi bunların ekstra ülke menfeati için bir katkısı olamazda. hem Türk vatandaşının işini alıyor hem devletten vergi prim kaçırıyor hemde ülkeden döviz çıkmasına sebep oluyor hemde haksız kazanç ve haksız rekabet ortamı oluşturup diğer şirketlerinde bu yola başvurmasına sebep oluyor.
Aslında yıllar önce Almanyanın yada Avrupa ülkelerinin sorunu olan bu kaçak işçi sorunu artık bizde fazlasıyla oluşmuş durumda. Sosyal sorunları saymıyorum bile çoğu kaçak gelen yabancı uyruklu kadınlar Türk erkekleri ile yaşamını sürdürüyor Aileler dağılıyor insanlar artık tek konutta değil 2 konut yaşam alına geçiyor biri kendi ailesi için diğeri yabancı kadınlarla yaşadığı için talep olunca konut kiraları yükseliyor işsiz vatandaş iyice köşeye sıkışıyor milyonlarca vardır İstanbul cenneti oldu yabancı kaçak işçilerin. şantiyeler, fırınlar, lokantalar, tekstil, İnşaat, mobilya atölyeleri, oto sanayi siteleri, ormancılık, tarımda ve hayvancılıkta çok ilginç ama bu sektördede muazzam derece de varlar, Özellikle kadınlar çocuk bakımı, hasta bakımı, yaşlı bakımı ve ev hizmetleri, günlük temizlik işleri daha aklıma gelmeyen birçok alanda varlar.
Konu hakkında en azından sizinde görüşlerinizin olduğu bir yazı bekliyoruz şu ekonomik krizde bizler iş bulamazken yada asgari ücrete çalışırken haksız kazanç olan bu işleri herkesin dikkatine değer bir şekilde bilgilendirirseniz çok memnun oluruz umarım duyarlılığınız bu konuda da beklentimize cevap olur.
Saygılarımla
Almanya-da hicbir zaman kacak işçi sorunu olmadı..
Sil- Türkiye 2019 yılında % 1 küçülmesi Yeni ekonomi Programı ( YEP ) tamamen bozulacağı anlamı gelmez mi hocam ?
YanıtlaSil- Türkiye 2019 Krizi nasıl gelişim gösterir; Finans krizi, İflaslar, Enflasyon, İşsizlik, Kamu maliyesinin bozulması bunlardan hangileri olur sizce ?
- 2019 Mart Yerel Seçimleri Ekonomik krizi daha derinleştirir mi harcama yolu ile seçim atlatmak için veya bunu yapabilirler mi 6 ay süre içerisinde daha derinleşir mi sorunlar ?
- Konkortado sonuçları yani İflasa dönüşleri ne zaman olur tahmini olarak beklenti 2019 yılı olsada daha erken İflaslar olabilir mi ve işçi çıkarmalar yeni yıldan önce başlar mı ?
- Ekonominin doğru yönetilmediğini düşündüğümüzde 2019 yılı Türkiyenin görebileceği en büyük kriz olur mu sizcede, kısa vadede yapılabilecek hükümet tarafından beklenti oluşmadığına göre kriz yönetilemez ve güven kaybı oluştuğunda yeniden Genel Seçime gidilir mi ?
- Maliye Bakanı Berat Albayrak yakın zamanda TV programında Enflasyonun 2019 yılında tek haneye düşeceğini hepiniz göreceksiniz bunu açık ve net söylüyorum uzun vadeli 5 yıllık programlar yapıyoruz yeni açıklanacak OVP de bunu göreceksiniz dediği halde Yeni Ekonomi Programında % 15,9 olarak kendisi açıkladı 2 ay önceki konuşması ile muazzam çelişkili bu karar kendisinden beklenen güveni silip yok etti. Ekonomi için güven veren birini değişlik olarak getirmeleri doğru olmaz mı artık sizcede ?
- Doğmadan Ölen YEP için beklentileriniz değil ama temenni programı olan bu durumun yenilenmesi ve gerçek değerler üzerine inşa edilmiş bir program açıklanması gerekmez mi acilen sizcede ?
Cevaplarsınız sevinirim Saygılar sunarım.