Küresel Ticaret ve Büyüme Çöküyor

Kapitalizmin temel önermelerinden birisi olan ‘ticaretin refahı arttıracağı’ ilkesinin doğruluğunu dünya ekonomik büyümesiyle dünya ticaret hacmi artışı arasındaki korelasyonla test ediyoruz. Aşağıdaki grafik bu ilişkiyi ortaya koyuyor (kaynak: IMF, World Economic Outlook Database, October, 2019.)


Bu ikili arasındaki korelasyon katsayısı 0,954[i] olarak bulunuyor ki bu yüksek katsayı dünya ticaretindeki artışla büyümedeki artış arasında çok yüksek bir ilişki bulunduğunu ve dolayısıyla kapitalizmin temel önermesinin doğru olduğunu gösteriyor.

Covid – 19 salgınıyla birlikte küresel sistemde pek çok şey hızla değişti. Üretim zinciri zorlanmaya başladı. Gıda, içecek, sağlık malzemesi gibi mallar ve bunların sunulmasını sağlayan hizmetler dışında otomotivden tekstile, beyaz eşyadan mobilyaya, konuttan ulaştırmaya kadar bütün alanlarda talep düşüşü söz konusu. Dünya ticareti de bu talep düşüşüne paralel bir düşüş içinde. Bugün henüz etkisi tam olarak hissedilmese de önümüzdeki dönemde üretimde düşüş, üretilenin taşınıp getirilmesinde sorun, fiyat artışları biçiminde çok daha ağır sonuçları çıkacak. Dünya Ticaret Örgütü (WTO) 2020 yılında dünya ticaretinde yüzde 13 – 32 arasında bir düşüş olacağını tahmin ediyor. Dünya ticaretinde başlayan düşüşü Baltık Kuru Yük Endeksinden[ii] izlemek mümkün (kaynak: https://www.marinevesseltraffic.com/1998/01/baltic-dry-index-bdi.html)


Grafik, son dönemde dünya ticaretinde ciddi bir gerileme yaşandığını ortaya koyuyor. Baltık Kuru Yük Endeksinde görülen bu düşüşün henüz tedarik zincirindeki halkaların kopmadığı bir dönemin yansıması olduğunu, zaman ilerledikçe halkaların kopacağını düşünürsek işin daha da kötüye gideceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Küresel sistemde ticaretteki düşüşün büyümeyi olumsuz yönde etkilemesinin bir göstergesi de petrol fiyatlarındaki gelişme. Petrol fiyatlarındaki düşüş, arzda büyük artış olmadığına göre, petrole olan talebin düştüğünü gösteriyor. Petrol ve petrol ürünlerinin, sanayi üretiminin temel girdileri arasında olduğunu dikkate alırsak petrole olan talepteki bu gerilemenin üretimde ve dolaysıyla büyümede yaşanan olumsuz gelişmenin sonucu olduğunu söyleyebiliriz (grafik için kaynak: https://www.bloomberght.com/emtia/brent-petrol)


Grafik son günlerde, tüketim artışından ziyade üretim kısıntısı eğilimi nedeniyle, belirli bir toparlanma olsa da petrol fiyatındaki düşüşü ortaya koyuyor. Bunun da anlamı petrole olan talebin düşmesi ve dolayısıyla küresel büyümede ortaya çıkan gerilemedir. Bu gelişmelere bakarak uluslararası kuruluşlar ve büyük bankalar 2020 yılı büyüme tahminlerini sürekli olarak aşağı yönlü revize ediyorlar.

2020 yılı bir yandan ekonomik açıdan zor bir yıl olurken bir yandan da temel ihtiyaçların öneminin kavrandığı bir yıl olacak. Dünya, tahıl, sebze meyve tarımının, hayvancılığın, balıkçılığın, arıcılığın, tavukçuluğun ve hepsinden önemlisi doğayı korumanın ne kadar önemli olduğunu anlayacak. Covid – 19 salgını sıkça tekrarlanan Kızılderili Atasözünün yalnızca güzel bir söz değil gerçeğin ta kendisi olduğunu bu yolla öğrenmemize belki de uçurumun kenarından dönmemize vesile olur: ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.’



[i] Korelasyon, iki değişken arasındaki doğrusal ilişkiyi açıklayan bir deyimdir. Korelasyon katsayısı denilen bir katsayı ile ölçülür. Bu katsayı -1 ile +1 arasında değişir. Katsayı; 0’a yaklaştıkça iki değişken arasındaki ilişki giderek zayıflar. Katsayı, katsayı +1’e yaklaştıkça iki değişken arasında doğru yönlü, katsayı -1’e yaklaştıkça iki değişken arasında ters yönlü ilişki güçleniyor demektir.

[ii] Baltık kuru yük endeksi, adında Baltık olmasına karşılık bütün dünyaya yapılan, demir cevheri, kömür, tahıl gibi kuru yüklere ilişkin deniz taşımacılığında fiyat değişimlerini gösteren bir endekstir. Endekste, taşınan yükler için talep edilen taşıma bedelleri (navlun ücretleri) baz olarak alınmaktadır. Navlun fiyatları yükseldiğinde taşıma talebinin arttığı dolayısıyla dünyada ticaretin de arttığı, navlun fiyatları düştüğünde ise dünyada ticaretin azaldığı anlaşılmaktadır.   


Yorumlar

  1. Merhaba Hocam,
    Bu sürecin küresel üretim ağlarından bölgesel üretim ağlarına geçişi hızlandıracağını söyleyebilir miyiz? (Özellikle ulusal anlamda)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar süreceğine bağlı. Süre uzadıkça bu dediğiniz öne çıkacak ve yaşama girecek.

      Sil
  2. Değerli hocam,ben Elliott analisti olmaya çabalıyorum.Buna göre 66-67 dolarlardan aşağıya gelen grafikte, 4 temel alt dalga görülüyor.Bu demektir ki bir kez daha en dibi test edeceğiz.Dibi çok küçük bir farkla aşağı geçeceğiz.Ondan sonra düşme trendi bitecek.Tepe ve dip arasındaki farkın 0.618 katı kadar düzeltme yükselmesi bekleyeceğiz.Syg.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıkçası teknik ve temel analizin artık ise yaramayacağı bir çağa girdik. Test edilecek dip sayısının ucunu bile göremeyeceğiz muhtemelen.

      Sil
    2. Elliott'çular 1630'lardaki lale çılgınlığından beri ne krizler, ne dipler, ne tepeler gördüler, corona'dan mı yılacaklar? :)

      Sil
    3. Borsanın her türlü analizi ve fiyatlaması saçma artık. Google'a "Greenspan put" ya da "FED put" yazın ne demek istediğimi anlayacaksınız. Özetle, birileri para kaybetmeye başlarsa FED para basıp fiyatları şişirerek onları kurtarır demek. Kar bana ama zarar etmek yok. Bu saçmalık borsa endekslerinde mart ayındaki feci düşüşle sonuçlandı. Şimdi daha da fazla para basarak saçmalığı uzatıyorlar.

      Sil
    4. PUT a karşıyız, elhamdülillah.

      Sil
  3. Hocam , sizce Covid19'un etkisi geçtiğinde birikmiş bir talep patlaması mı olur yoksa eski talebe dönülmesi uzun bir süre mi alır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünya tarihinde hiç görülmemiş bir talep patlaması olacak, herkes ev, araba, beyaz eşya almak için hırslandı. Ne bulurlarsa silip süpürüp alacaklar.

      Sil
    2. Parası olanlar, işini kaybetmeyip geliri olanlar erteledikleri harcamaları yaparlar. Ama işini kaybedenler yeniden iş bulup işsiz oldukları zamanlardaki borçlarını ödedikyen sonra tüketebilirler. Kapanan işletmeler pat diye yeniden açılamayacak. Bence patlama olmaz yavaş yavaş artar

      Sil
    3. Talep patlaması olup olmayacağı bu salgının ne kadar süreceğine ve ne kadar işletmenin batacağına ne kadar kişinin işini kaybedeceğine bağlı. Bir kaç ay içinde toparlanırsa ciddi talep patlaması yaşayabiliriz. Uzarsa öyle olmayabilir.

      Sil
    4. Bunu zaman ve halkın tercihleri gösterecek. Halk bunaldığı için birden kafe ve restoranlara hücum edebilir ama halk korkmaya devam ederse evde yeme alışkanlığı bir uygulamaya dönüşür ve kafe restoran sektörü kalıcı olarak küçülür. Bunun dışında evden alışveriş yapmayı öğrenen halkımız buna devam ederse market sektörü küçülür. Her mahallede 3-4 market işi biter. Marketler azalır. Bunun sonucunda online sipariş hizmeti daha da patlar vs vs. Halk neyi tercih ederse o yönde gidecek.

      Sil
  4. Merhaba sayın Hocam
    Salgının uzun sürmesi olasılığında genelde tüm dünyada özelde de Türkiye'de bir gıda kıtlığı yaşanması mümkünmü sizce?

    YanıtlaSil
  5. Hocam merhabalar. Bu zincirin kopmama sebeplerinden birisi de şu an için bazı ülkelerdeki sokağa çıkma yasağının olmaması diyebilir miyiz ve sizce sokağı çıkma yasağı olmalı mıdır? Saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence olmalıdır, geç kalındı. Öte yandan bu haliyle bile zincirdeki bazı halkalar kopmak üzere.

      Sil
  6. Hocam merhaba,

    Dün haberlere işten çıkarma işleminin 3 ay geçici süre ile yasaklanmasının planlandığı bilgisi düştü. Sizce esnaf bu karardan ekonomik olarak nasıl etkilenir? Değişim sürecinde Türkiye kitabınızda esnak iktidarından bahsediyorsunuz, bu açıdan görüşlerinizi merak ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esnaf yaninda calisanlarin cogu akrabasi.

      Normal isciye ucretsiz izin verir.

      Sil
    2. Hükümet ve Esnaf uzlaşması ile işten çıkarma yasağı geldi.
      İşçiye seni seviyoruzmuş gibi yaparak, işçilerin canına okudular.

      Esnaf, tek taraflı ücretsiz izin verecek, işçi ayrılmak isterse tazminatını alamadan çıkacak, ücretsiz izin ile esnaf işi bilen işçisini kaybetmeyecek.

      Hükümet, işsizlik ödeneğinden yüksek bedeli işçiye ödemeyecek, günlük 39 TL ile kurtaracak.

      İşçi, evde hapis, zaten bizim Türk milleti rahatını sever, meydanlara çıkmaz, şimdi virüs var diye hiç çıkamayacak.

      Büyük sermaye ve bankalar mutlu, evinin arabasının borç ödemesini yapamayanların mallarına çökecekler.

      Sil
  7. Bu tabloya bakıldığında ne yapmamızı öneriyorsunuz.. Bireysel olarak nasıl hareket etmeliyiz. Zira devlet gereken yardımı yapamıyor insanlarına..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Simdilik evde kalin

      Sil
    2. Hocamızın da belirttiği gibi temel ihtiyaaçar önem arz etmektedir. Bunların dışına çıkılmamalı bu dönemde bana kalirsa

      Sil
    3. Kişisel olarak yapılabilecek şeyler oldukça sınırlı. Arkadaşımızın dediği gibi imkanınız varsa evde kalın. Önce canımızı kurtarmak gerekiyor. Evde kaldığınız sürece bu salgın bittiğinde kendi başınıza yapabileceğiniz işleri internet üzerinden araştırın ve bunlar üzerine kafa yorun. Yeteneklerinizi, bilginizi gözden geçirin. İşe yarayacağını düşündüğünüz ama bilmediğiniz konularda çalışma yapın. Mesleğiniz nedir bilmiyorum ama mesela kendi kendinize muhasebe ya da hukuk çalışın. Ya da hangi konuda kendinizi geliştirmek istiyorsanız.

      Sil
  8. Değerli Mahfi Hocam;
    Makro ölçüde tavsiyeleriniz son derece kıymetli.
    Bir de değerli zamanınızı ayırıp, biz müteşebbislere bu dönem ve sonrası için tavsiyelerinizi almak
    sizi takip eden benim gibi 1000lerce işverene, girişimciye ilham verecektir.
    Etkisi büyük olacaktır.
    Nurettin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nurettin bey bu konuda bir yazı hazırlıyorum. Biraz daha zamanımı alacak ama yazıyorum.

      Sil
  9. Merhaba hocam yeni yazımız var mı diye hergün sitenize bakıyorum bugün olduğunu gördüm ve çok memnun oldum öncelikle teşekkürler. Size bir sorum olacak hocam bildiğiniz üzere Türkiye'de de ticaret aksamaya başladı hocam bu durum iç piyasayı ve emlak piyasasını nasıl etkiler sizce

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ilginize.
      Maalesef her ikisini de olumsuz etkileyecek. Tabii ne kadar süreceği de önemli. Uzadıkça etkisi daha kötü ve daha büyük olacak. Herkesin can derdine düştüğü, yatırım yapmayı filan askıya aldığı bir ortamda ancak oturmak için ev alıyor insanlar.

      Sil
  10. Parası olanlar salgın geçse de şuraya tatile gitsem, şu arabayı, evi alsam, gezsem tozsam diye bekliyor. Küçük burjuva hayatına geri dönmeyi iple çekiyor. Pek de bi şey değişmiyecek. Kim değiştirecek ki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii eğer kimse işini kaybetmezse küçük burjuva hayatlarına dönüş olabilir. Ama bu salgın bittiğinde bu dediklerinizi yapacak insan sayısı muhtemelen bugünkü sayının yarısı kadar olacak.

      Sil
  11. Covid-19 sadece gelmekte olanı hızlandırdı.Küresel çapta ekonomiler için çanlar zaten çalıyordu.2018'de yaşanması öngörülen kriz, Merkez Bankalarının emisyonuyla ötelendikçe ötelendi.
    Alınan önlemler hâla bu krizin kaynağına inmek yerine sonuçlarını ötelemek üzerine. Buseferki buhran 1929'daki gibi Keynesyen önlemler gibi efektif talep sorununun çözümüne eğilerek aşılamayacak cinsten. Çünkü önümüzdeki 2-3 ay için talep kadar arz kanadında da kopmalar başlayacak ve 'elimde param var,her zaman rahatım' diyenlerin hüsrana uğradığı zamanları yaşayacağız gibi duruyor. Umuyorum bir an önce salgın durdurulur ve tedavisi bulunur. Dediğiniz gibi insanoğlunun bu denli dünyayı çarçur etmesinin de doğuracağı sonuçları açısından güzel bir ders almış oluruz.

    Yaşadığımız dönemin belki de bu denli çetin sonuçlar doğurmasında suya sabuna dokunmadan işimize bakalım diyen yöneticilerin,iktisatçıların,yetkililerin vb. payının olduğunu düşünüyorum.
    Siz ne dersiniz Mahfi Bey ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Gerçekleri saklaya saklaya bugünlere geldik. Buna karşılık bu gidişin krizle sonuçlanacağını söyleyen insanlar da vardı. Covid - 19'u bilemezlerdi kuşkusuz ama dediğiniz gibi o sadece geleni hızlandırdı. Bu kadar hızlı büyüme hırsı, çevreye bu kadar özensizlik, bu kadar nüfus artışı, saçma sapan savaşlar, silahlanma vb nin dünyayı getireceği yer buydu.
      Öte yandan dediğiniz çok doğru. En başından beri benim de dikkat çekmek istediğim bir nokta. Keynesyen önlemler talebi destekleyici önlemlerdir. Arz yönü çökerse yani üretim zinciri koparsa, ki gidiş o yönde, talep destekleri işi daha da kötüye götürebilir.

      Sil
  12. Hocam merhabalar,

    Petrol fiyatlarındaki artış arz savaşından da kaynaklı değil mi? Brent-petrol fiyatındaki azalış arz sabitken talep aşırı düşüyor olarak algılamamamız gerekiyor diye düşünüyorum. Yanlış mıyım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünya büyüme ivmesini kaybettiğinde petrole olan talep düşer. Yaşadığımız budur. O nedenle petrol üreticileri arzı kısıtlayıp fiyatın düşmesini önlemeye çabalıyor. Ama bu paraya ihtiyacı olan bazı ülkeler (Rusya başta) bu kısıtlamaya şimdilik katılmıyor.

      Sil
  13. Yakınsama teorisi diye bir teori var. Bu teoriye göre bizim kapasite boşluklarını gelişmiş ülkelere göre daha hızlı doldurmamiz gerekir. Yani kuresel ekonominin resesyona girmesinin sebebini aslında gelişmiş ülkelerin doyum noktasına ulaştığı için olduğunu da söyleyebiliriz. Zaten bu resesyon tehlikesi Corona dan önce de vardı ve özellikle euro ve dolar bölgesi bu tehlikeden dolayı gpp uygulayıp çok düşük faizden veya negatif faizle kredi veriyordu. Fed ve Ab merkez bankasının genisletici para politikasınin yaratacağı sermaye bize yatırımlarımızı finanse etmek için bir alternatif yaratabilir. Bir de temel ihtiyaç maddesi olan tarım ürünlerinin yetiştiği bir ülke olma avantajına sahip olmakta önemlidir. Bu noktada karamsar olmak yerine sizin de hep ifade ettiğiniz gibi kısa vadeleri birleştirip uzun vadeli düşünmek gerekmez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru diyorsunuz. Hemen tarımla ilgili yapmadığımız ne varsa yapmaya başlamalıyız.

      Sil
  14. Doganin dengesi ile ugrasana doga felaketlerle cevap verir
    Insanin dengesi ile ugrasana insana baski yasak kurana da insan terorle siddetle cevap verir.
    Bu baglamda etki-tepki mekanizmasi dahilinde felakette teror de mesrudur.

    YanıtlaSil
  15. Hocam Covid-19 krizi daha korumacı ve Neo-Merkantilist politikaların baskın olduğu bir dönemi başlatabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hocam sen yazıyı okumadan yorum atmışsın. Küresel ekonominin büyümesi ile uluslararası ticaret arasındaki korelasyon 0.95. Küçülmeyi göze alarak niye böyle bir adım atmak istesinler. Zaten Abd bunu denedi, merkantilist politikaları dünyayı resesyon riskine soktu. (corona öncesinden bahsediyorum) Şimdi sağlık, gıda gibi temel alanlarda stratejik düşünmenin önemi daha fazla artacaktır.

      Sil
  16. Hocam selamlar,
    Son dönemdeki petrol fiyatlarındaki düşüşte talep azalması kadar OPEC-Rusya çekişmesinden doğan arz fazlalığını da dikkate almak gerekebilir, son dönemdeki fiyat talep düşüşünden fazlasını yansıtıyor.
    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bende ek olarak şunu sorayım. Rusya'nın Abd li kaya petrolü üreticilerine pazar payını kaptırmamak istememesinden kaynaklandığı söyleniyor opec anlaşmazlığı. Bu anlaşmazlık cari işlemler hesabında verdiğimiz açığı da dikkate alarak bize yaramaz mı?

      Sil
    2. Bana kalirsa istenilen anlasmayi yapsinlar mevcut sartlar dahilinde petrolun olacagi fiyat uc asagi bes yukari budur. Petrolun onumuzdeki 1 sene zarfinda da 55-65 arasi banda gelemecegi de cok aciktir.
      Ucmayan hangardaki ucaklar kullanilmayan otomobiller toplu tasima, hareketten bereketten ve gelecek umudundan uzak turizm seyahat endsutrisi imalat baglaminda surekli uretim ve tuketim dususu petrolu bu hale getirmistir. Dahasi depolarda stoklardaki petrolu de biriktirmistir.

      Bize ve bizim gibi ulkelere gelince, bu yondeki suan ki petrol fiyati seviyeleri acikcasi bizim avantajimizdir. Birakalim cari acigi enflasyon derdini hic olmasa tarimsal uretim mekanizmasi icin maliyet icin guzel bir gelismedir.
      Salt bizim icin degil bizim gibi ulkeler icin de iyi bir durumdur. Hele hele Kuresel anlamda insanligin gida tarim guvenligine uretimine ihtiyac duydugumuz mevcut sartlarda petrol fiyatlarinin bu seviyesi insanlik icin cok buyuk sanstir.
      Bakiniz 2008-2009 kuresel krizinde petrol adam akilli dusmedigi icin dusse bile cok kisa bir surede tekrardan eski fiyat seviyelerine geldigi icin ozellikle 2010 yilindan itibaren yani kuresel kriz surerken petrol fiyatlari 98-110 bandlarinda takildigi icin bu hem kriz icinde kriz yasayan ECMB gibi hatta bana kalirsa FED gibi merkez bankalarinin elini cekimser kilmistir. Hem de ayni zamanda yuksek petrol fiyatlari kuresel kriz icinde 2010 ortasindan itibaren 2011 de maliyet uretim tarafinda kuresel gida tarim fiyatlarini pik ettirmistir. Bu da malumunuz vecize bir cok ulkede sosyal kargasa arap bahari vs gibi etkinliklerin olusmasina da zemin hazirlamistir.
      Dolayisiyla suan yasadigimiz surecte petrol fiyatlarinin bu seviyede olmasi acikcasi bir sans faktorudur ve mevcut kosullar dahilinde olmasi gerekendir. Zaten dunyadaki merkez bankalarinin ilk gunden beri elini rahatlatan bu kadar bonkor proaktif olmalarinin sebeblerinden bir tanesi de bana kalirsa budur.

      Sil
    3. Ayrica yazdiklarima ek olarak sunu soyliyeyim FAOdan hic de iyi haberler gelmiyor dahasi bir cok ulkede belli basli tarimsal urun ihracati yasaklama kotalama yoluna girmis bulunmaktadir. Bu baglamda olaya salt maliyet bazli bakarsak uretim ve dagitim ekseninde petrol fiyatlarinin dusuk seyretmesi Tarimsal uretim faktorleri ve dagitim icin hayirli bir gelismedir. Dusuk petrol fiyatlari; Tarim Gida urunlerinin uretimini ve dagitimini arttirir. Dahasi insanlarin yiyecegi bazi temel maddelerin dusuk petrol fiyatlari nedeniyle bioyakita donusmesine engel olur.

      Yakin gecmiste ornegin 2008 ekim krizine girerken dunya 2008 baharinda neredeyse 140 dolari goren petrol fiyatlarinin oldugu dunyada 2008 yili gida tarim fiyatlarinin kuresel ve yerel olcekte pik yaptigi bir donem olmustur. Bu donem bilinenin aksine salt emlak balonu donemi degildir ayni zamanda gida ve tarim fiyatlarinin ve petrol emtia fiyatlarinin da balon oldugu bir donemi resmetmektedir.

      Ayni sekilde 2008 krizi surerken krize ragmen formaliteden dusen ama sonra tekrar krize ragmen 98-110 bandlarinda takilan petrol fiyatlari hasebiyle 2010 ortasindan 2011e 2008 baharindaki gibi tarim gida fiyatlari pik yapmis. Daha sonra cok az duserek 2014ortasina kadar dunyada tarim ve gida fiyatlari petrol kaynakli maliyetin zararina ugramistir. Bu nedenle gida tarim fiyatlari yuksek seyretmistir 2014e kadar. Daha sonra ise petrol fiyatlarinin dusmesiyle 2014 yazindan itibaren dunyada gida ve tarim uretimi artmis fiyatlari da cok yakin zamana kadar hem reel hem de nominal olarak stabil ve rolantide dusuk seyretmistir.

      Onun icin bugun ki dunya ve Turkiye sartlarinda petrol fiyatlarinin dusuk seyri son derece hayirli bir durumdur. Hele hele gida tarim gibi startejik onemi bu krizle daha da artan su gunlerde. Petrol fiyatlarinin dusuk seyri insanlik icin ekonomi icin iyi oldugu kanisindayim.

      Aksi halde yuksek petrol fiyatlariyla girseydik bu krize petrol fiyatlari da tum olanlara ragmen cok az dusseydi dunyanin isi bana kalirsa daha zor olurdu.

      Sil
  17. Hocam Çin ne olacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zenginler iyileşsin de mal satayım diye dua edecek

      Sil
  18. hocam Asaf hocanın paylaştığı bir yazı da Çin'in ekonomisinin toparlanma sinyalleri verdiği söyleniyor. Şimdi bu Çin aşıyı da bulursa oradan da ülkesine bir değer yaratarak, Abd yi de yerin dibine sokarak bu süreçten zaferle çıkabilecek tek ülke olabilir mi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ABDyi niye yerin dibine soksun?

      Sil
    2. Ben değil Çin:)

      Sil
    3. Kahvehane yorumları... Çin'in ihracatının yarısından fazlası ABD ve Avrupa'ya. Çoğu Çin şirketi de aslında ABD ve Avrupalıların ucuz çinlileri çalıştırmak için kurduğu ABD ve Avrupa şirketleri. Örneğin Apple. Çinde üretiyor ABD'ye ihraç ediyor. Bunun gibi yüzlerce örnek var. Çin ne zaman batıyı geçer? Önünüze 2 tane mal koydum. Biri Alman malı, biri Çin malı. Çin malını tercih ettiğiniz zaman geçer.

      Sil
    4. 2018 Huawei Psmart telefonu bilinçli bir secimle almıştım. Piyasada o zaman epey marka vardı.
      Psmart ta,benden kaynaklanan sorun oldu.
      Yeni tif bakınırken, piyasada "android" sadece Samsung ve Huawei oldugunu gördüm
      2020 ürünü Çin mali tif larda artık kendi ışletim sistemi veya Android in eski sürümleri var.
      Telefonda kullandığım pek çok yazılım var; bu nedenle seçimim Android yüklü, Samsung A30s oldu.
      Sonuc:
      2018 Huawei Psmart, 2020 Samsung A30s 'ten çok daha iyi.
      Kullanıcı olarak, özellikle sanal klavye, oto yazılım, telefon ve mesaj arayüzleri vs.
      A30s çok geride.
      Bahsettiğim konu, "Kullanıcı aliskanligi" değil..
      Çin, çıtayı aşmış.
      Fdogans

      Sil
  19. Hocam kıymetli bilgilendirmeniz için öncelikle teşekkür ederim;
    Gelişmiş ülkelerin tamamına yakını para basıp piyasaya sürdü, bu toparlanma sürecine geçildiğinde talep artışı ve arzın talebe yeteri kadar cevap verememesi hali oluşması ihtimaller dahilinde. Gelişmişlerin para basmasının faturasını yine gelişmelerine izin verilmemişler daha ağır ödeyecek gibi görünmekte. Bu durumda bizi tarım hayvancılık hayatta tutar ve umutlandırır diye düşünüyorum. Sizin konuya dair önerilerinizi bir yazı ile rica etsek .
    saygılarımla Levent

    YanıtlaSil
  20. Hocam, finansal piyasalardaki değişimler ekonominin gidişatını birebir yansıtır mı? Örneğin önümüzdeki süreçte ekonomiler küçülme gösterirken borsaların yükselmesi ya da tam tersi mümkün müdür yoksa orta vadede ikisi de aynı yönde mi hareket eder?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yansıtmaz. Reel kesimi ürettiği mal ve hizmetleri satarak para kazanır ve durum neyse öyle görünür. Ekonomi bu üretimi anlamak ve anlatmakla uğraşır.
      Finansal piyasalar reel kesimin görünümünü satarak para kazanırlar ve onu iyi göstermeye çabalarlar. Finans, bu tarafla uğraşı ve anlatmaya çabalar.
      Finansçılar, piyasaları çoğunlukla iyimser bakışla izlerler ve daha iyi göstermeye çabalar ki yaptığı işi devam ettirebilsin.
      İktisatçıların böyle bir çabası pek yoktur. Onlar daha çok gerçekle ilgilenirler çünkü pazarladıkları bir şey yoktur.

      Sil
    2. O yüzden finansçılar için piyasada kötümserliğe yer yoktur,piyasalar daima iyimser olmak zorundadır.

      Sil
  21. 1- Bu durumda David Ricardo'nun zor zamanlarda her ülkenin kendine yeter olması hususunu göz ardı ettiğini söyleyebilir miyiz?
    2- Ucuz işgücü için üretimlerini başka ülkelere kaydıranlar daha güvenli başka bir ülke mi ararlar yoksa anavatanlarına mı dönerler?
    3- Serbest ticaretin bayraktarlığını Çin'e devreden anglo-sakson ülkeler bindikleri dalı mı kesmektedirler?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Ekonomi teorileri zor zamanlar için değil normal zamanlar için kurulur. Zor oyunu bozar.
      2. Zor zamanlarda ucuzluk ikinci plana düşer, konu yaşam kavgasına dönüşür. Öyle olunca çoğu kez insan bildiği yerde bulunmayı tercih edebilir.
      3. An itibarıyla öyle.

      Sil
    2. 3- Çin'in ihracatının ve ithalatının yarısından fazlası bu anglosakson ve batılı ülkelerle. Neden herkes bunu gözardı ediyor anlamıyorum. Zaten dünya ticareti dediğimiz şey yüzde 90 batılıların kendi arasında (Avrupa- Japonya- Amerika arasında) ve batılılar ile Çin-Hindistan arasında dönüyor. Denklemden batılıları çıkartırsan Çin kimle ticaret yapıp ilerleyecek. Angola mı? Kongo mu? Vietnam mı? Pakistan mı? Bhutan mı?

      Sil
  22. Teşekkürler Mahfi bey... Ben acilen tarımsal üretim konusunda global ve ulusal tedbirlerin geç kalınmadan alınmasından yanayım...Birçok sektörde ciddi düşüşler kaçınılnaz olurken gıda temin zinciri koparsa felâket bir tablo ortaya çıkar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. etoner kardeş bizde tarım önlemi alınmaz, alınamaz. Tarımdakilerin yüzde 90 ı kendilerini bitiren partiye oy veriyorlar.

      Sil
  23. Hocam her şey bittiğinde, sizin de her zaman belirttiğiniz gibi her krizden çıktığımızda sarıldığımız Keynesyen bir dönüş gerçekleşir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu Keynesyen bir dönüş değil. Keynes bitti.

      Sil
  24. Sevgili hocam öncelikle yazılarınız için minnettar olduğunu belirtmek isterim.Bu vesile ile Baltık kuru yük endeksi adı üzerinde dokme ve genaral cargo denilen ýuk ve gemi taşımacılığını kapsıyor. Oyasa ki artik conteyner taşımacılığı hem.miktar hem de taşınan malın fiyatı açısından daha fazla oneme sahip, bu yüzden conteyner taşımacılığının one çıkarılması gerekmiyor mu? Bu konuda bir endex olup olmadığını bilmiyorum.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, böyle bir endeks var mı bilmiyorum. Siz yazdıktan sonra aradım ama bir iz bulamadım.

      Sil
  25. Dolar geberdi!
    6.79 du, 6.66 an itibarı ile...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu en son yazdığınızda dolar 5.20 idi. O zaman da dolar geberdi yazmıştınız.

      Sil
    2. Hocam, IP'den mi yakaladınız arkadaşı =) bravo valla.

      Sil
    3. :-) Yok. Böyle sevgili arkadaşlarımız var. Sadece burada değil her yerde var bu arkadaşlar. Espri mi yapıyorlar ciddiler mi anlamak zor ama dolar yükselirken kayboluyorlar, 1 - 2 puan düşünce ortaya çıkıveriyorlar. Bu yorumu yazdığında 6,66 imiş dolar kuru an itibariyle 6,70'e dayandı yine. Şimdi ara ki bulasın bu arkadaşı.

      Sil
    4. Çok yaşayın hocam =) yaşam enerjiniz daim olsun ! , tam bir rol modelsiniz bizler için.

      Sil
  26. Hocam merhaba iyi aksamlar size bir sorum olucakti eger mumkunse,Stagflasyonlan mücadele politikaları her zaman başarılı olabilir mi siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ? Yardımcı olabilirseniz sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Stagflasyon sıfır dolayında bir büyüme oranı ile enflasyonun bir arada bulunması halidir. Çözümü zor olsa da mesela slumpflasyona (yüksek enflasyon + küçülme) ya da resesyona (ekonomik küçülme) daha kolay çözülebilir.

      Sil
    2. Teşekkür ederim hocam ☺

      Sil
  27. Bunu Sioux’lar demişti galiba. Bir diğer kabile de şöyle diyor: “yeni kanun eski kanuna uyanları cezalandırır”.

    Ortada bir doğa kanunu var.

    Eski paradigma herkesin sürekli olarak büyümesine (ve dolayısıyla hep daha fazla tüketmesine) odaklanan bir saadet zinciriydi. Önünde sonunda patlayacağı belliydi. Birinci Dünya Savaşı ne kadar 2 gramlık bir kurşun nedeniyle çıktıysa, içine girdiğimiz kriz de o kadar 2 mikrogramlık virüsten çıktı. Diğer bir deyişle, Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi.

    İş dünyasına tavsiyem, eski düzeni unutun, ihracata dayalı büyüme modeli bitti. Bunu ne kadar çabuk anlar ve idrak edersek, o kadar hızlı toparlarız. Geçmişi geri getirmeye, o düzeni sürdürmeye çalışanların sonunu iyi görmüyorum. Saygılarımla,

    YanıtlaSil
  28. Hocam konu ile pek alakalı olmayan Engin bilgilerinize dayanarak bir soru sormak istiyorum,

    Feodal dönemde aslında soylu sayılan ve pekte gücü olmayan eşitler arasında birinci konumunda bulunan kral ile ,feodal beyler arasında üstünlüğü kabul ettirme manasında bir çekişme var mıydı?(özellikle Fransa’da)
    Fransa’da kral ile kilise arasında karşılıklı olarak gücünü kabul ettirme tarzındaki çatışmaya benzer şekilde kral ile feodal beyler arasında da mutlak Monarşi kurulmadan önce bir savaş ve çatışma dönemi hakim olmuş mudur? Kısacası kral ile feodal beyler arasında ki ilişki nasıl seyretmiştir.
    Ya da her ikisi de soylu olduklarından birbirlerine karşı herhangi bir üstünlük mücadelesi veyahut liderlik yarışı hiç olmadı mı?
    Bu konu ile ilgili doyurucu bilgi pek bulamadım sayın hocam bu konuda Bilginize başvurmak istedim. Kısada olsa Aydınlatırsanız çok sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blogları karıştırdınız sanırsam. İlber Ortaylı blogu değil burası =)

      Sil
    2. Hocamın Avrupa tarihindeki Engin bilgisinin farkında olan birisi olarak soruyorum

      Sil
  29. 2020 için yabancı kuruluş.0.5 büyüme diyor ancak 2021 için %4.5 diyor...Yani battık aman bittik gibi durum yok ortada. Bu yıl da zor geçecek, 2021 de düzelme başlar. Öyle şeyler anlatıyorsunuz ki sanki bu yıl Türkiye iflas edecek, millet aç sokaklara dökülecek, enflasyon %50 olacak, bankalar batacak vs. Madem durum kötü nasıl iflas etmiyoruz bunu da araştırın o zaman. Herkez uçuyordu dolar 15 olacak niye olmadı? Bankalar krize girecek diyolardı o yıl hepsi yüksek kar açıkladı.. Ya siz abartıyosunuz, yada bizimkiler yüklü altın vs buldu ki para bitmiyor. Tüm ekonomik kötü verilere rağmen nasıl ayaktayız bunu da araştırıp yazın da bilgi edinelim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ülkede resmi rakamlara göre 5 milyon işsiz var. İşlerin kötü gittiğine inanmanız için ne olsun istiyorsunuz? 10 milyon mu olsun mesela?

      Sil
  30. Tarim yani bugday kıtlığı yaşanır mı 2021 de hocam saygılar

    YanıtlaSil
  31. Hocam merhabalar,
    Şahsi kanaatim Türkiye bu işten çok büyük yara almadan atlatacağıdır. Atlatmak dediğim 2001 krizi, Çiller dönemi gibi yıkımlarla...
    Ama esas olan gördüğümüz, itibar anlamında değer kaybedenler amerika ve avrupa değil mi? Tüm çarklar durduğunda aldıkları önlemlerİn ekonominin tüm göstergelerinde hiçbir işe yaramadığını görüyoruz. Yeni dünya düzeninde yeni derebeylik sisteminin başlangıcı amerikadaki birleşik devletlerin birbirlerinden ayrılması ile başlayabilir mi?

    YanıtlaSil
  32. Çinli tedarikçi ile ürün konusunda anlaştık, pazarlığı yaptık, ve ön faturayı aldık. 2gün sonra fatura revizyon edilerek tekrar gönderildi. taşıma bedeli 2 katına çıkarılmıştı. Sebep olarak, kargo firması, faaliyetlerini daraltmış ve uçakların taşıdığı malın azlığı fiyatları yükseltmişti. Ücreti ödeyemeyeceğimi, siparişi askıya alacağımı söyledim. Karşı taraf kargo ücretinin yarısını üstlenmeyi kabul etti ve çok az bir kar ile ürünü gönderdi. Çinde hastalık bitmiş olabilir fakat, mal sattığı dünya karmaşa içinde. Sağlık olarak çözüldü fakat, ticaret olarak sıkıntı var diyebiliriz.

    YanıtlaSil
  33. Değerli Hocam, elinize sağlık, Bloomberg, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) dolar ihtiyacını karşılamak için takas hattına (swap line) dahil olmak üzere geçen ay ABD Merkez Bankası'na başvurduğunu yazdı. Bu haber gerçek ise ve Amerika/FED tarafından kabul görürse; ülkeye döviz girebilir mi? ve bir rahatlama olur mu? aynı şekilde borsaya da pozitif yansır mı sizce? Teşekkürler

    YanıtlaSil
  34. Günaydın Hocam, Endonezya ve Katarın tahvil ihracına rekor düzeyde talep geldiği söyleniyor. Bu durumda Türkiye tahvil faizleri diğer ülkelere göre çok yüksek olduğundan dünyadaki likitide fazlalığını ülkemize çeker mi sizce? Bu bizim için kısmen de olsa bir ağrı kesici olur mu?

    YanıtlaSil
  35. Hocam demokratik rejimlerin gün be gün otokratik rejimlere kaydığı görülüyor: bolsonaro, viktor orban, putin vb. Peki demokratik rejimler yara almadan buradan çıkabilecek mi? Yoksa daron acemoğlu’nun belirttiği gibi yeni bağımsız demokratik kurumların mı inşa edilmesi gerekecek? Bunu siyasiler seçim kaygısı olmadan yapabilecekler mi? Yoksa gidişat serbest piyasa ekonomisiyle demokratik rejimlerin sağlam yıpranması şeklinde görünüyor ve batı dünyasına liderlik edebilen aklı başında bir kişi dahi yok.

    (Daha uzun yazmıştım ama önizlemeye basınca kayboldu Yeniden benzerini yazdım. Sistemde çıkarsa o da benimdir)

    YanıtlaSil
  36. http://www.mahfiegilmez.com/2019/11/piyasada-ne-kadar-nakit-para-var.html

    Hocam merhaba, bugün daha önce yazdığınız makaleyi inceledim. Kaydi paranın nasıl yaratıldığını rakamlarla anlatmışsınız Hocam. Hocam peki enflasyon bekleyişindeki artış kaydi parayı nasıl etkiler Hocam?

    YanıtlaSil
  37. İyi günler hocam. Benimde bir sorum olacak. Bizim ufak çaplı bir altın birikimimiz var ama bunu şuan kullanıp kullanmamakta kararsızız. Sizce altın fiyatları ne kadar süre daha gelişim gösterir, biraz daha beklemeli miyiz? Fikirlerinizi merak ediyorum. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fiyat suan yuksek satabilirsen sat dususte yine alim yaparsin

      Sil
  38. 1. dünya savaşının sebebi veliahtın öldürülmesi degildi sebebler oluşmuştu.1980 sonrası regülasyonların azalması ile tekelci sermayeden tekelci finansa geçen dünyada zaten kriz oluşacaktı.corona balonu delen igne oldu.kar ve maaşın yerini kredinin aldıgı bir dünyada başka ne beklenebilirdi.alış verişin alış kısmının unutuldugu sürekli amerikaya verip sadece kagıt alındı parayı anlatırken verilen örnekte köyün biri digeri.dünya üretiyor amerika tüketiyor.en ufak bir krizde tamamen hizmet sektörüne baglı amerikada işsizlik artıyor krediler ödenmiyor milli gelir borç oranı bozuluyor.üretenlerde kendi ülkelerinde satın alacak bir kitle bulamadıgı için oda satamıyor.alış verişsiz olmaz.BİR ÜLKEDE ÜRETİM DURUNCA TÜM DÜNYADA DURUYOR.malzemenin biri çinden biri malezyadan geliyor amerikada montajlanıyor.böyle bir dünya olurmu.bir virüs 3 ayda pandemi yaptı.sars mers covid 19 yarın başka biri olabilir.her ülke baştan sona kendi üretmeli son ürünlerin ticareti yapılmalı.parayı anlatırken verilen örnekte köyün biri eti digeri bugdayı üretiyor para degişim aracı oluyordu.şuan köyün biri sadece para üretiyor digeri eti ve bugdayı.alış verişsiz olmaz parada emegin karşılıgıdır bankadan alınmaz.borç ödenmezse alacak 0 olur borçluda alacaklıda fakirlikte eşitlenir.dünyaya yeni bir rusvelt gerek

    YanıtlaSil
  39. Yazıdadaki en önemli kısım kızılderili atasözü. Dünyanın ne bu kadar üretmeye ne bu kadar tüketmeye ne de bu kadar üremeye ihtiyacı var. Dünyanın yenilenebilir enerji kaynakları ve teknolojimiz hepimizi beslemeye yeter ama birkaç yüz tane dev şirket para kazanacak ve siyasiler gücünü sürdürecek diye tüm dünya fosil yakıtlarla mahvediliyor ve kölelik sürüyor. Sürer de... Sokak roportajlarına baktığımda insanların en basit neden sonuç ilişkisini bile kuramadıklarını görüyorum. En basit denklemleri bile anlayamazsak birileri de bizimle oynar.

    YanıtlaSil
  40. Selamlar hocam. Uzatmadan kısaca sormak istiyorum, sizce kripto paralar bu süreçte hangi konumda olacaklar?

    YanıtlaSil
  41. Hocam bu yazınıza istinaden Dünya'da ve Türkiye'de fuarcılık nasıl olacaktır. Yerli markalarımızın Dünya piyasalarına sunulmasından tutunda bölge halkında taksicisinden oteline kadar uzanan zincire finansal katkı sağlamaktaydı. Bir fuarcı olarak endişe duymaktayım teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  42. Mahfi hocam merhaba bir sorum olucaktı size Para arzının kontrolü açısından hangi
    ortamda merkez bankaları daha güçlü hale
    gelir?

    YanıtlaSil
  43. Hocam bence günün sonunda meslekler ön plana çıkarken pozisyonlar bitecek.Yenilik diye sokuşturulan fazlalıklar,ilkbahardaki kırlangıç fırtınasında olduğu gibi ağaçlardaki kıştan kalan fazlalıkları artacak yeni sürgünlerle ayıklanmış vaziyette yola devam edecek.Kontrayevin uzun dalga teorisine göre kriz 2018 de olmalıydı 2yıl geçiktirmeli coronayla katlanarak geldi ve Malthusvari acımasızca sürüyor maliyet yaratarak.

    YanıtlaSil
  44. Köylü milletin efendisi demişti Atam. Zamanında her türlü kendimize yetiyorduk şimdi dışarıya muhtaç durumdayız. Mercimeği Kanadalılar bizden almışlardı şimdi biz onlardan alıyoruz. Buğdayda bile dışa bağımlıyız ve daha bir sürü örnek. Hocam temel gıda ürünlerinde patlama yaşanacak ama yeteri kadar üretemezsek ki öyle görünüyor. Dışarıdan da alamazsak eğer, artık ekmeği de zenginler mi yiyecek? Köylü olanlar şanslı, evden çıkmasalar bir sene yetecek gıdaya sahipler. Winter is coming for us.

    YanıtlaSil
  45. Selamlar, aynı şekilde salgın Avrupa'da artış gösterip Türkiye'de görülmeye başlayınca temel ihtiyaç ürünlerinin öneminin artacağını tahmin ediyordum hocam.
    Temel ihtiyaç ürünlerini üreten ülkeler yeni Dünya düzenine bir adım önde giriş yapabilir mi, ne düşünüyorsunuz?
    Bu üretim aşamalarına herşeye rağmen ağırlık vermek gerekir mi?

    YanıtlaSil
  46. Dunya genelinde 5 trilyon dolardan daha fazla destekleme paketleri aciklandi.
    Iki sorum olacak.
    1.aciklanan miktarlar para boluguna mi sebep olur?
    2.Dolar a ihtiyac duyan ulkeler bu durumdan nasil etkilenir.

    YanıtlaSil
  47. Corona bir serap, dünya ekonomisinin işlemediğini örtüyor, şimdilik. 2008-2018 Genişletme sarmalına geri döndüğümüz ortaya dökülecek. AB ülkelerinde beklenmeyen iktidarların ortaya çıkışı mevcut ekonomik sistemin siyasi çözümler veya seçenekler aradığını kanıtlıyor. Yeni Dünya diye ben buna derim, ancak. Mevcudun yoğun bakımı hayatını geri vermeyecek.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!