Döviz Kuru Rejimleri ve Türkiye Uygulaması

Döviz Kurunun Belirlenme Şekilleri

Yabancı ülkelerin para birimlerine döviz ya da kambiyo (İngilizcesi foreign exchange ya da kısaca fx) diyoruz. Mesela bizim açımızdan Dolar, Euro, Pound, Yen, Yuan, Ruble vb. dövizdir. Türk Lirası da bir Amerikalı ya da İngiliz için dövizdir. Bir ülke parasının yabancı bir ülke parası yani döviz karşısındaki değerine de döviz kuru (fx rate) diyoruz. 1 TL = 0,067 USD dediğimizde buradaki 0,067 bize TL’nin ABD Dolarına karşı kurunu gösterir. Bunu Dolar cinsinden yazarsak 1 USD = 14,8 TL olarak gösteririz. Bu da bize 1 ABD Dolarının kurunun 14,8 TL olduğunu ifade eder.

Eğer kendi ülkemizin parasıyla bir başka ülkenin parasını karşılaştırmak yerine iki yabancı ülke parasını karşılaştırıyorsak o zaman kur yerine Fransızca kökenli eşitlik anlamına gelen parite ifadesini kullanırız. Örneğin 1 Euro = 1,10 USD diye gösterdiğimiz eşitliğin açılımı; 1 Euro’nun paritesi 1,10 ABD Doları şeklindedir.

Döviz kuru rejimi (exchange rate regime) bir ülkenin kendi parasını yabancı paralarla değer açısından ne şekilde ilişkilendireceğine ilişkin olarak izleyeceği yöntemin adıdır.

1 USD = 14,8 TL olarak ortaya çıkan kurun nasıl oluştuğu sorusunun yanıtı bizi bu eşitliğin oluşmasında kullanılan yöntemlere yani kur rejimlerine götürür. Sabit kur rejimi ve dalgalı kur rejimi adını taşıyan başlıca iki kur rejimi ve onlardan türetilmiş alt rejimler vardır.  

Sabit kur rejimi (fixed exchange rate regime): Yerli paranın dış değerinin Merkez Bankası tarafından belirli bir kurla yabancı paralara karşı eşitlenmesi rejimidir. Sabit kur bir kez belirlendiğinde Merkez Bankası tarafından değiştirilinceye kadar aynı kalır. Sabit kur rejiminin çeşitli uygulanma biçimleri vardır. Peg rejimi (pegged exchange rate regime): Yerli parayı belirli bir rezerv paraya ya da birden fazla paranın oluşturduğu bir sepete bağlamaya peg adı veriliyor. Peg rejimi de ikiye ayrılır: (a) Katı peg rejimi (hard peg regime ) ya da para kurulu rejimi (currency board regime): Katı peg rejimi döviz kuru politikasına müdahale etme imkânı tanımaz. Bu rejimde kur hangi para birimi ya da birimlerinden oluşan sepete bağlanmışsa onun hareketine göre değişir. Bunun bir ileri aşaması olan para kurulu rejiminin belirgin farkı yerli paranın basılmasının döviz girişine bağlanmış olması ve merkez bankasının parasal denetim ve son borç verici gibi işlevlerinin kullanılmamasıdır. (b) yumuşak peg rejimi (soft peg regime): Bu rejim katı peg rejimine göre daha esnektir ve hükümete kuru düzenleyebilme imkânı tanır. Asıl olarak yerli para bir yabancı para veya para sepetine bağlı olarak hareket etse de hükümetler gerektiğinde araya girerek farklı tespitler yapabilir. 

Dalgalı kur rejimi (floated exchange rate regime): Yerli paranın yabancı paralarla ilişkisinin piyasalarda belirlendiği kur rejiminin adıdır. Bu rejimde yerli paranın yabancı paralarla olan ilişkisi temel olarak gün içinde arz ve talebe göre sürekli olarak yeniden belirlenir. Bununla birlikte dalgalı kur rejiminin de farklı uygulanma biçimleri vardır. Tam dalgalı kur rejimi (free float ya da clean float regime): Tam dalgalı kur rejiminde Merkez Bankası ya da başka bir kurum paranın dış değerine müdahale etmez, kurlar tümüyle piyasada arz ve talep kurallarına ve gereklerine göre kendiliğinden belirlenir. Merkez Bankası’nın döviz kuru dalgalanmalarına müdahale etmesi dalgalı döviz kuru rejimini bozmasa da tam dalgalanmadan çıkarır. Müdahaleli dalgalı kur rejimi (dirty float ya da managed float regime): Dalgalı kur rejiminde Merkez Bankası kurdaki değişimlere döviz alım satımı yaparak müdahale ediyorsa bu rejime müdahaleli dalgalı kur rejimi denir. Müdahaleli dalgalı kur rejimi de iki biçimde uygulanır: Sürekli müdahale ve kurda oynaklık oluştuğunda müdahale. Bazen de dalgalanmaya müdahale için bir bant aralığı seçilir. Bant içinde dalgalanma rejimi (crawling bands, pegged with horizontal bands): Döviz kurunun belirli bir bant aralığında dalgalanmasına bu bandın altına veya üstüne taşması halinde Merkez Bankası’nın müdahale etmesi biçiminde uygulanan rejime verilen addır. Bu uygulama bant aralığı içinde dalgalı, bant aralığı dışında müdahaleli dalgalanma biçimini alır. Dalgalanma için gerçekleşmiş enflasyonun (geriye uyarlı dalgalanma) ya da beklenen enflasyonun (ileriye uyarlı dalgalanma) esas alındığı bant aralıkları belirlenebilir.

Eğer ülke sabit kur rejimini benimsemişse yerli paranın döviz karşısında değer kaybetmesi ‘devalüasyon’, değer kazanması ise ‘revalüasyon’ diye adlandırılır. Ülke dalgalı kur rejimini benimsemişse paranın yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi durumu ‘değer kaybı’ (depreciation), değer kazanması ise ‘değerlenme’ (appreciation) olarak adlandırılır. Bununla birlikte uzun yıllar sabit kur rejiminin egemen olmasından kaynaklı alışkanlıkla devalüasyon ve revalüasyon terimleri dalgalı kur rejiminde de yaygın şekilde kullanılmaktadır.

Türkiye’de Döviz Kurunun Belirlenmesi

Türkiye 1980’li yıllara gelene kadar sabit döviz kuru rejimi uygulamıştır. Bu rejim, TL’nin değerinin Merkez Bankası’nca belirlenmesi ve o değerde sabit tutulması yoluyla uygulanmıştır. TL’nin değerinde ortaya çıkan ve çoğunlukla değer kaybı biçiminde olan değişiklikler genellikle bir defada ve devalüasyon biçimindeki müdahalelerle düzeltilmiş ve bu kez yeni eşitlik sabit kur olarak belirlenmiştir. Türkiye 1980’lerde döviz kurlarının piyasada belirlendiği ancak Merkez Bankası’nın sürekli müdahaleleriyle yön verdiği müdahaleli dalgalı döviz kuru rejimine geçmiştir. 1990’ların başında sermaye hareketlerini serbest bırakan ve Türk Lirasının konvertibilitesini ilan eden Türkiye, müdahaleli dalgalı kur rejiminde devam etmiş, bu rejimi 2000’lere kadar sürdürmüştür. Kur rejimindeki üçüncü değişiklik 2000’lerde yapılmış ve 2001 krizi öncesinde Türkiye bant içinde dalgalanma rejimi uygulamıştır. Bu rejim uzun süreli olmamış 2001 kriziyle birlikte terk edilmiştir. Kriz sonrasında Türkiye yeniden müdahaleli dalgalı kur rejimine dönmüş, krizin etkileri azaldıktan sonra Merkez Bankası’nın müdahaleyi bırakmasıyla birlikte tam dalgalı kur rejimi uygulamasına geçilmiştir. Bu uygulama dolarizasyonun yeniden yükselişe geçmesi ve kurda oynaklığı ortaya çıkmasıyla birlikte 2015’den itibaren yavaş yavaş terk edilmiş ve yeniden müdahaleli dalgalı döviz kuru rejimine dönülmüştür. Türkiye’nin dalgalı kurda kura müdahaleleri son yıllara gelinceye kadar genellikle kurda oynaklık olduğu dönemlerde oynaklığa müdahale şeklinde olmuş, oynaklık bittiğinde kura müdahale de bırakılmıştır.

Son yıllarda Türkiye’nin kura müdahalesi süreklilik almıştır. Faiz politikasının yanlış kurgulanması sonucu sürekli yükselen kuru tutabilmek için sürekli kura müdahale edilir olmuştur. Halen Türkiye’de uygulanan kur rejimi sürekli müdahaleli dalgalı kur rejimi olarak adlandırılabilir. Bu müdahalelere karşın Merkez Bankası kuru, geçici frenlemeler dışında tutamadığı gibi ciddi rezerv kayıplarıyla karşılaşmıştır. Bu sürekli müdahaleler için piyasaya döviz satışları sonucunda Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervleri eksiye düşmüş durumdadır.

Yorumlar

  1. Yanıtlar
    1. Son günlerde özellikle ukrayna-Rusya Federasyonu arasındaki savaş sonucu Uygar olduğu sıklıkla dile getirilen , insan hakları ile yasa ,hukuk üstünlüğü ve demokrasinin beşikleri kabul edilen , serbest ticaretin işlediği ülkelerdeki Rusya federasyonu vatandaşlarına uygulanan yaptırımlar , bu insanlarınmallarına , mülklerine el koymak arkasında kabul edilebilir bir mantık ile dayanağını yasalardan alan bir dayanak var mı yoksa bu ne anlama gelir küresel anlamda sizin görüşleriniz nedir ?

      Sil
    2. The World,

      Yurtdışındaki hangi normal Rus vatandaşına sıkıntı yapıldı ki?

      Putine destek veren, Putin ile para ilişkisi olanlara yaptırımlar yapılıyor, rejimin uzantıları.
      Hangi Rus'un mülküne el konuldu? Demokrasi ile diktatörün tekinin yandaşı arasında ne ilişki var?

      Putin binlerce Rus'un malına el koydu, kimi kendini güç bela Rusya dışına atabildi.
      Dünya satranç şampiyonu Kasparov'un mallarına Putin el koydu, adamı zehirleyecekti.
      Kasparov'a Rus diye yaptırım mı yapıldı?
      Putin tarafından mallarına el konulan yüzlerce Rus sporcu var, sırf Putin'e muhalifler diye ülkelerinde yaşama hakları ellerinden alındı. Hangisinin malına el konuldu?

      Yaz buraya da öğrenelim, boş yapma.

      Sil
    3. Küresel ölçekte olaya bakıldığında kim normal rus vatandaşı , kim anormal rus vatandaşı ayrımını yapma daha açık anlatımla Rusyada putin destekleyenler putin destekçileri olmayanları ayrımı yapılması , insanların fişlenmesi ile putine yakın olanların mal ile mülklerine el koyulması bağlamında bazı ülkelerin hava sahasının kapatılması gibi tüm rusya federasyonu vatandaşlarını etkileyen insan özgürlüklerinin kısıtlayıcı uygulamalara gidilmesi , Rusya federasyonu Merkez Bankası varlıklarının dondurulması gibi tüm rusya federasyonu vatandaşlarını etkileyen uygulamalar ile rus kökenli başka ülkelerdeki orkestra şeflerine yapılan zorlama yolu ile görevden almalar ile rus edebiyatına kısmi sansür uygulamaları uygun görüyorsan az çok seviyen hakkında bende bir izlenim uyandırdı ,Adsız ,...Küresel ölçekte ise bu uygulamaların dünya ekonomisi , siyasi ve stratejik ilişkilerin yeniden anlamlandırılacağı olumsuz yansımaları da olacak elbette

      Sil
    4. Bana göre gezegendeki demografik eğilimler ,küresel iklim değişimi beraberinde son yıllardaki dünyadaki ekonomik gelişme eğilimi ile uluslararası güç dengelerindeki görece kaymalar , teknolojinin ekonomi politiğinde meydana gelecek değişimler sonucunda 40-50 yıl sonrasında Çin, Hindistan , Nijerya ,Brezilya gibi ülkelerin ağırlığı ile etkisi artıp Abd ile Avrupa nın bazı (İngiltere, Fransa,Almanya vb.) ülkelerinin ise dünyadaki ekonomik güçleri ile etki alanları giderek azalıp , önemsiz birer aktör olarak gezegende yerlerini alırlarken sıklıkla geçmişlerindeki sömürgecilik faaliyetleri, diğer ülke ile uluslar üzerindeki antidemokratik tutumlarından ötürü terörist devletler olarak eleştiriler ile karşılaşacaklar dünya kamuoyunda

      Sil
    5. Ek ; 15 -20 yıla kalmaz uluslararası ödeme birimi olarak kabul gören USA Dolarının yerini başka bir para birimi aldığında Abd ekonomisi , ingiltere ekonomisi ne kadar güçlüymüş daha net anlaşılacak , hep birlikte göreceğiz bu ülkeler ulusal borçlarını edemekten vakitlerini bulabilirlerse bugün olduğu gibi dünyada sahte aldatıcı kamuoyu üretmeye vakit bulabilecekle mi bakalım

      Sil
  2. Kararlı bir şekilde on yıllardır cari açık üreten ekonomik yapının düzeltilip, dünya ticaretinde güvenilir kabul gören istikrarlı bir Türk lirasıyla bütün bu problemlerimizi halledebileceğimizi düşünüyorum. Bence kilit nokta Türk Lirasının itibarını sağlamak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ABD 50 yıldır cari açık veriyor ama Dolar itibarlı. İngiltere de aynı durumda. Türkiye 2001 krizi öncesinde yüzde 1 - 2 dolayında cari açık veriyordu ama TL itibarlı değildi.

      Sil
    2. Hocam Abd nin özel durumunu eminim benden daha iyi biliyorsunuz. 2001 krizi öncesindeki durumun bu itibarı sağlamayacak kadar kısa olduğunu yine en iyi siz takdir edersiniz.

      Sil
    3. ABD dünyada ticaret metası olan parayı Emisyon yaptığında Birleşik devletlerin İçerisine zarar vermiyordu ,, " belirtiyim TÜRK gibi düşünüyorum ve Rus Ayısının sivillere verdiği zarara hergün çok üzülüyorum " Bu Rus saldırısından sonra Çin , Rusya , Venezuella , Türkiye , K Kore, vb gibi "yaramaz çocukların " Ülkelerin karşılıklı kendi paralarıyla ticaret için altyapı oluştmak gibi bir mecburiyet görünüyor hepsi kendi başına gelbilecek olanları yaşadılar , batının sosyal hayattaki gücünü gördüler ,,bu sebeple , bence doların KIYAMET inin başlangıcına doğru gidiyoruz ,,, işte o noktaya doğru başlangıç olurusa Cari açık da problem olur başka şeylerde ,,, tabii bu çok kolay değil " Medya düzeni bizim gibi bazı Medya düzeni ABD li Teksaslı yaşlı iyiniyetli vakıflarca ülkelere demokrasi getirmek adına fonlanamayan "ülkeler açısından MECBURİYET . Savaşta bu işi hızlandıracak

      Sil
  3. Aydınlatıcı ve öğretici açıklamanız için teşekkürler. Faiz politikası ; Piyasa koşullarına, enflasyon oranı ve ekonomik göstergelere uygun yürütülse idi kurun bugünkü düzeyi tahminen nasıl oluşurdu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      10 dolayında diye kabataslak bir hesabım var.

      Sil
  4. Geçmişte kuru tutmak için rezerv satmayı deneyen, ama devam ederlerse batacaklarını anlayan ve vazgeçen (İngiltere, Japonya, Rusya, uzak doğunun çeşitli ülkeleri....), batacağını anlamadığı için devam edip batan (Arjantin) gibi çeşitli ülkeler oldu. Bu örnekleri görmeyen ya da gördüğü halde kendisinin onlardan çok daha akıllı olduğuna inanarak devam eden ülkemiz, bunun bedelini kimilerine göre 128, kimilerine göre 140, kimilerine göre de 160 milyar doları sokağa atarak ödedi.

    Merkez bankamız, üstün feraseti ile bu deneyimden gerekli dersi çıkardı. Yapılması gereken şey, kendi dövizinizi değil başkalarının dövizini satmaktı. Biraz da zaten kasada döviz kalmamış olmasının getirdiği zorunluluktan kaynaklansa da şimdi bu müthiş buluşu deniyoruz. Telekom gibi tek bir firmanın satışından üç post çıkarmayı başaran değerli ekonomi yönetimimizin eninde sonunda başarılı olacağından hiç kuşkum yok. Gerçi başarısız da olsalar nasıl olsa hesap soran bulunmayacağı için rabbimizden özür dileyip aynı özgüvenle yollarına devam ederler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Paramız var ki satıyoz, olmasa ne satabiliriz?

      3 yıldır aynı laflar, para bitti, bitiyor, bitecek, hani bittiydi?
      Daha iki gün önce yine milyar dolar satmış merkez bankası.
      Para bitiyor da nasıl satıyor?

      Sil
    2. enflasyon neden var? bunun cevabını verdiğinde sorunun cevabını da vermiş olacaksın.

      Sil
  5. Hocam yazınız için teşekkürler.

    Vatandaş olarak biz döviz kurlarını televizyon ekranlarından veya telefondaki banka uygulamalarından vb. öğreniyoruz. Peki bankanın telefon uygulaması veya televizyon kanalları bu kur verisini nereden alıyor? Herkes kendi kurunu mu yayınlıyor yoksa ortak olan bir yerden mi alıyorlar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bankalararası döviz piyasası var. Bankalar oraya alış ve satış kurlarını devamlı giriyorlar.

      Sil
  6. O kadar bu sorunlarla yüzleşmişiz ki, okuduğumu anladım...
    Okurken, bilmediğim birşey yokmuş gibi geldi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam,

      Hocanın üslubundan.
      Böyle temiz yazabilmek çok zordur, yılların emeği gerek.

      5hM8J3kNFWjfFf9v

      Sil
  7. Türkiye'deki rejimi teoride var olanlara uyduramayıp ayrı bir isim vermemiz tedirgin edici.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benzer konuların çoğunda aynı durumdayız. Teorimizi gerçeğe uydurmak yerine kendi özel teorimize gerçekleri uydurmaya çabalıyoruz. Gelişememe nedenlerimizin başında bu var.

      Sil
  8. Hocam merhaba, sizce eurobond için doğru zaman mi? 2045 getirileri yüzde 9lara kadar yükseldi. Saygilar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yatırım tavsiyesi anlamına gelecek yorum yapmıyoruz biliyorsunuz.

      Sil
  9. Emeğinize, yazınıza sonsuz teşekkürler.

    YanıtlaSil
  10. Mahfi Hocam başka bir yazınızda da dünya üzerindeki ülke para birimlerini Abd dolarına göre en değerliden, en değersize sıralar mısınız?


    Ülkemiz bundan 5-6 yıl önce bu listede 0.20-0.25 usd ile ilk 25'te idi. Şimdi 0.067 usd ile ilk 50'de bile değil sanırım.

    Birde bu sıralamanın bir anlamı var mı acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabiki yok. Örneğin Japon yeninin kaç dolar etmesi Japonya ekonomisinin kötü olduğunu mu gösterir?

      Sil
    2. Bir paranın değeri tam olarak bu şekilde hesaplanamaz. Eğer öyle olsaydı yukarıdaki arkadaşımızın dediği gibi Japon Yeni dünyanın en değersiz paralarından birisi olurdu. Mesela TL'den altı sıfır atınca bizim paramız da değer kazanmış gibi göründü. Paraların değeri satın alma gücüne göre hesaplanabilir.

      Sil
    3. Japon yeni ile ilgili bir gezi videosunda kurusun olmadığını, aslında para birimi olarak 100 yen'in bir yen (sen eski adı) olqrak değerlendirilmesi gerektiğini dinlemiştim. Bu sebeple japon yenini kur bazında hesaplamadan çıkartmak gerekir. Bir gecede 6sıfır atarak kurda harikalar yarattık demek gibi olur. Umarım izlediğim videodaki kişiler beni yanıltmamıştır.

      Sil
  11. Hocam Steve Hanke bir röportajında Türkiye'nin kendine özgü belirleyeceği çıpa para birimi ile para kurulu rejimi önerdi. Bu uygulamayada Bulgaristan'daki yapıyı örnek gösterdi. Türkiyede bu uygulamanın kısa sürede bazı şeyleri düzeltebileceğini belirti. Türkiye'de kısa vadede bu uygulama başarılı olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Steve Hanke'nin tam olarak göremediği konu şu: Türkiye, kuralları olmadığı için değil olan kurallara uymadığı için bu durumda. Bulgaristan'daki yapıyı buraya taşısanız ama arka kapıdan farklı uygulamalar yapsanız işe yaramaz. Bugün Türkiye dalgalı kur uygular görünüyor. Ama faizi yanlış set ettiği için her gün kura müdahale ediyor. Para kurulu da getirseniz faizi yanlış set ederseniz sonuç değişmez.

      Sil
  12. Hocam tüm yazılarınız bilimsel makale ve araştırma niteliğinde, emeğinize sağlık. Yazıyı bir çırpıda okuyup bitirdim ama sonuna geldiğimde "bundan sonra bizi ne bekliyor" sorusu takıldı aklıma. Vatandaş olarak bizleri değil de; devletimizi bundan sonra bekleyen süreç nedir acaba? Hep swap yoluyla borçlanarak dış borç ödemeleri sürdürülebilir mi? Eğer bu sürdürülemez bir durum ise ileride nasıl bir sonuçla karşı karşıya kalırız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Konu yalnızca dış borç ödemeleri değil. Kural dışı davranarak kısa bir süre avantaj sağlayabilirsiniz ama bu sürdürülemez. Türkiye bunu yapıyor ve orta vadede sıkıntıya düşüyor. Oturup ciddi bir plan yapıp kurallara uyarak yola devam etmekten başka çare yok.

      Sil
  13. Çok değerli hocam, enflasyonu önlemek için Merkez Bankası olası bir politika değişikliğiyle faiz artışı rotasına girdiğinde, reel faiz eksi (-) olmayana kadar faiz artışı yapması mı gerekir? Eğer öyleyse enflasyon oranında(%54) faiz uygulamaya kalktığımızda ekonominin buna tepkisi ne olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizi % 14'den % 54'e yükselttiğinizde banka kredi faizleri de 65'lere fırlar. Bu, ekonomiyi önce durma sonra da küçülme aşamasına getirir. Maalesef faizi % 19'dan 14'e indirirken bunu olacağını uyardık dinletemedik. Faizi yerinde tutmamak için atılan bütün adımlar (dövize, rezervlerle müdahale etmek, kur korumalı mevduata geçmek, bu mevduata geçen şirketlerin vergilerini almamak gibi) bugün içine girdiğimiz girdabın alt yapısını oluşturdu.

      Sil
    2. Yani önce faiz dışı politikalarla enflasyonu düşürüp ona göre yavaş yavaş faizi arttırmak gerekiyor. Kur yukarı gitmediği sürece pozitif reel faiz vermesek bile yabancı para girişi çok olacaktır.
      Tüm dünyada negatif reel faiz veriliyor. Şu an bunu kullanabiliriz.

      Sil
    3. Hocam yazdıklarınızın harfi bile altın gibi değerli çok yararlanıyorun ,, 1- ABD Enflasyonu 8 faiz 0 ,,,,, AB bölgesi yaklaşık Enflasyonu 6 faiz 0 ,,,,,,bunun bizdeki karşılığı Enflasyon 56 faiz 14 bunu nasıl yorumlamak gerekir ,,,2- Birde eleştirim olacak herkeze mükemmel şeyler öğretiyorsunuz,,ama bazen emekli kahvelerinde siyasal anlamda konuşulanları " bazen o kadar absürd şeyler yazıyorlar " yazanları uyarmıyorsunuz

      Sil
  14. Abd baskani biden enflasyonu baskilamak icin stabil bir coin cimartin demiş fede kripto sizce blockchain teknolojisi dunyada yukselen enflasyonu dizginleyebilir mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biden tam olarak öyle demiyor. Dediği şey bir stablecoin çıkarın dolara bağlı olsun ve regüle edilsin diyor

      Sil
    2. Ayrıca şu ana kadar görüldü ki coinler stabil değil. Değeri çok değiştiği için parayı saklamak için güvenilir değil belki gelecekte öyle olur.

      Sil
  15. Sevgili hocam açıklamalarınız için teşekkür ederiz. Para politikası tek başına bir ekonominin düzeltilmesi için yeterlimidir..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır, mutlaka yapısal reformlarla desteklenmesi lazım

      Sil
  16. Hocam çok teşekkür ederim. Gayet iyi toparladım konuyu

    YanıtlaSil
  17. Mahfi Hocam blog yazılarınızı her kesimden insanın anlayacağı şekilde yazdığınız için teşekkür ederiz.

    Ülke olarak literatüre yeni kavramlar katmışız anlaşılan, bu alanda çalışan hocalarımız için bolca yayın çıkar :)

    Yazınızın son paragrafı sanki görüş ve öneriye ihtiyacı var gibi. Yani ülke hangi yolu izlemeli sizin düşüncenizi de merak ediyoruz açıkçası. Ha belki her zaman söylediğiniz yapısal reformlar ve düzgün kamu bütçe düzenlemesi ile çözülecek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Gerçekten de öyle ama yalnızca ekonomi alanında değil Türkiye hemen her alanda dev bir laboratuvar gibi. Her gün yeni bir konu çıkıyor. Ne yazık ki bu konular çoğunlukla kural dışına çıkılmasıyla yaratılan konular.
      Evet öneri aslında yapısal reformların yapılması. Çok tekrarladığım için artık yazmıyorum.

      Sil
  18. Türkiye, kuralları olmadığı için değil olan kurallara uymadığı için bu durumda. Dolar ya da Euro'yu kullansak da faizi yanlış set etmeye devam ettiğimizde sonuç değişmez. Faiz çözüm getirmez belki ama yanlış belirlerseniz başınıza bin türlü bela getirir.

    YanıtlaSil
  19. Hocam toplum olarak verimli çalışmak israfı önlemek verimli yatırım yapmak herhalde enflasyonu önler.

    YanıtlaSil
  20. Sabit kur rejiminde kuru sabit tutmak için yapılan şey yine döviz satmak değil mi? Yani kur yükseldiğinde döviz satılıp, kur düşünce döviz alınarak yapılıyor yanlış anlamadıysam. Bu şekildeyse zor zamanda rezervi baya tehdit ediyor. Devalüasyon kararı vermeden önce ciddi rezerv kaybetmiş olmalılar.

    YanıtlaSil
  21. Kaleminize sağlık Mahfi hocam,

    Son paragrafınızdaki Türk döviz rejimi ile ilgilli durum ile ilgili 5 yıldır yorumum, Türklerinin servetinin dışarı çıkarıldığıdır.

    Benim farkım, Türklere yapılanın bilerek, isteyerek, işin uzmanı kişilerce yapıldığından 100% emin olmamdır.

    Başka ülkelerde de yapılmıştır. Mekanizma ana hatları ile şöyledir.

    - Sayıştay gibi denetleyici kurumların işlerliği bozulur.
    - Bürokratik ilgili kadrolara partililer yerleştirilir.
    - Meclis yasalar parasal çoğu yetkiyi kamu denetimi ve kontrolünden parti yönetimine doğru kaydırır.
    - Kamu varlıkları satılır veya denetim dışı şirketlere devredilir.
    - Kamu ucuz işler için yüksek fiyatlı döviz cinsinden partili şirketlere borçlandırılır.
    - Para akışı için; Hazine, Merkez Bankası, Kamu bankaları, partili şirketler, yurt dışı paravan şirketler ve ilgili yöneticileri partili görevlilerce kontrol altında tutulur.

    Servet yukardaki silsile ile dışarı aktarılır. Daha kötüsü, kamu döviz cinsi borçlandırılıp yukardaki mekanizma içinden dışarı akar.

    Anı: 90lı yıllardaki 28 Şubat öncesi çalışmalarda, bilirsiniz malum bir parti çok sevilen belediyecilik hizmetleri ile ön plana çıkmıştı. Partinin "Prof" ünvanlı genel müdürü, parti içindeki kontrolünü kaybetmiş, finans hareketlerini takip edemez olmuştu. Bu durumu, bazı benden tecrübeli insanlar inceleme ihtiyacı hissetmişler. İşin finans ayağındaki en çekirdek kilit isimlerin, İslami usül finans-ekonomi, bilgisi aktaran bazı isimlerin ya batılı ülke vatandaşı olarak yurtdışından sözde müslüman olup cemaat, parti gruplarına katıldıkları ya da yurtdışı ile ilgili Türk vatandaşları oldukları tesbit edilmiş. (Tüik verisinden daha sağlam bir veri, devlet kadrolarının resmi çalışması, belki üzerinde gizlilik etiketi varsa yıllar sonra kaldırılır, araştırmacılar görür.)

    Bir görüşmemizde, o dönem benden tecrübeli arkadaşlarım şunu dediler. İlgili partinin belediye başkanlarını yazdığım çekirdek grup eğitirken, veya belediye başkanlarına tavsiyeler verirken, partinin sözde üst paragrafta yazdığım görevlileri şöyle bir tavsiyede bulunup, tavsiyeye uyuyup uyulmadığının da sıkı takibini yapıyorlarmış.

    Bu tavsiye de şu: " Belediyenizde öyle bir şey yapın ki, daha önce yapılmamış olsun, ahalinin gözünü doyursun, ahali bakınca vay be, yaptılar işte desin. Öyle bir şey olsun ki, Avrupa'daki belediyelerde var, biz de yaptık tarzı işler olsun, maliyeti çok çok yüksek olsun. Ahali işlerin maliyeti yükseldiğinde, maliyet-fayda dengesini kaybeder. -Bu işler partimizi ve sizi unutulmaz yapar, bir sonraki seçimlere taşır.- İşin ne olduğunun önemi yoktur. "

    Ve bu tarz işlerin bir ucu da hem finans hem de ürün alımı konusunda mutlaka yurtdışındaki bir firmada olur. Yani işin finansman takibi o zamanın laik Türk devlet denetiminden çıkar, para dışarı akar, o para siyasi yatırım olarak tekrar başka şekilde içeri girer. Bu işlerin geneli, 100 birim maliyet karşılığı 400-500 birim veya daha üzeri fiyatla belediyeye faturalanmıştır. Yani kamu borçlandırılmıştır. Aradaki fark siyasetin finansıdır. Finans yurtdışına çıkmıştır. Ahali ise yapılan işleri asla unutmaz, hele bir de yolsuz diye o belediye başkanını görevden alırsanız, bunu laiklik ve din sosuna batıran siyaset mühendislerinin pazarlaması ile işi yapana daha çok sarılır, bir de sistem düşmanı olur.

    Bilirsiniz, parti kapatıldıkça, bazı yöneticiler hapse atıldıkça, "Finans" Türkiye dışında olduğu için o zamanın laik devlet düzeninin hamleleri hep boşa çıkmıştır. Yeni isimler başka bir parti hızlıca kurulmuştur.

    Bu genel hatları ile bir toplum mühendisliğidir. Sonucu da, zaman ile, Mahfi beyin son paragrafında yazdığı olur. Ne olduğu belirsiz denilen bir döviz rejimi ortaya çıkar.

    md0NyaPrF8AK0xQc

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsız 17:44,
      Yorumlarına katılıyorum. Seneler önce 1990ların başında, Hollanda'ya geldiğimde, orta büyüklükte hukuk firmalarında çalıştım. Türkiye ile işleri olan firmaların çeviri sözleşmelerini de Türkçe bilince yöneticilerim incelememi isterlerdi. 7-8 tane firma, hep İç Anadolu bölgesinde, hep de aynı siyasi partinin belediyelerine, Türkiyede yerleşik firmalar üzerinden mal satar, para alırdı. Güya Türk firmalarına, yeni kurulmuş Hollanda firması distribütörlük hakkı vermiş. Sanki Türkiye'de hiç yokmuş gibi, belediyelere tohum, ortopedik cihazlar, engelli arabası, bisiklet, tramway-otobüs yedek parçası dağıtım sözleşmeleri, neler neler. 1e 10, 1e 15 kat fiyatlarla.

      Sil
  22. Mahfi bey biz okuyucularınız olarak sizin siyasete girmenizi niçin istiyoruz biliyor musunuz?

    Çünkü insanları kandırmıyorsunuz (yalan söylemiyorsunuz).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, var olun. Ama ben tam da bu nedenle siyasete girmiyorum. Çünkü ben gerçekleri söylüyorum. Buralarda insanların çoğu gerçeklerin söylenmesinden hoşlanmaz. Birbirimize bakıp da tersini düşünmeyelim: Biz azınlıktayız.

      Sil
    2. Sn 18:41,

      Mahfi beyin aktif bürokrasi kadrolarında yer aldığı dönemde, o kadar çok kaliteli ve temiz insanımız devlet kadrolarında görev yapıyordu ki.

      Onların siyasete girenlerinin akıbetlerini sanırım yaşı 50 üzerinde olan herkes bilir.

      Mahfi beyin bloğunda yazdığım yorumlarda, siyasetin nasıl dizayn edildiğini hep yazdım.

      Siyaset o düzgün insanları siyasete girdiklerinde bitirdi.

      Günümüzde Türk bürokrasisinde tertemiz, işini çok iyi yapan insanımız yok mu?
      Sayıları düşündüğümüzden daha fazla, her gün işlerini yaparlar.
      Bu insanlar, günümüz düzeninde işleri yapmak için devlette tutulurlar,
      En kötü sistemin bile günlük işleri düzgün yapacak insana ihtiyacı vardır,
      Siyasete girerlerse bitirilirler.

      Türk siyaset sistemi lider sultası ile böyledir.
      İktidar ve muhalefeti ile beraber böyledir.
      Çok olmadı, bir muhalefet liderinin yatak odası videosu yayınlandı, siyasi hayatı bitirildi.
      Metresini sekreteri ve milletvekili yapmış.

      Başka bir parti, ismi lazım değil bir sıcak hamam otelde zamanında milletvekilleri ile
      toplantısını yapardı.
      Ortaokul arkadaşım o partinin iki dönem vekili oldu.
      2013 yılı sonundaki malum olaylardan sonra, 2014 Şubatında telefonla görüştüm.
      Diyordu ki o hamam otel odasında eşiyle gece vidyolarını gizli kamerayla kaydetmişler.
      Herkes eşi ile gitmiyor tabi, kimler bilinmesini istemedikleri kişiler ile gitmişse onlar yükseltildiler.
      Çünkü tehdite açıktırlar, kendilerine denileni yapmaları için görev verilir.
      Bazen duyarsınız ya, filan makama geldi ama hiç kendi gibi değil.
      Türk siyaseti budur, daha fazlasını beklemeyin.

      Ben misal, devletimi çok iyi tanırım.
      Devlet için mermi sıktım, can aldım.
      Ben de yükseltilmem, ne siyasette, ne bürokraside.
      Doğruları söylerim.

      Misal, ülkenin elini kolunu bağlayan, din, Ermeni ve Kürt meselelerinde,
      Doğu'da çok bulundum, sahadan aldığım bilgi, merkezden konuştuğum ehil
      kişiler, konunun uzmanları, resmi ideolojinin zıddı kanıtlar sundular,
      Din konusu da malum, büyük bir tabu.
      Bu üç zihin bağından ülkeyi kurtarıp, dünya ile kucaklaştırmak isterim.
      Ülkenin en maddi-manevi desteğe ihtiyaç duyan insanından itibaren, vatandaşların elini tutan sistemin adamlarını görevlere getirmek isterim.
      Dedim ya devletimi çok ama çok iyi bilirim.
      O kadar zordur ki, bir yerde ülkeye rağmen ülkeye destek veremezsiniz.

      Böyle ülke kurtarmak hayalleri yerine gerçeklere odaklanırım,
      İşimi en iyi şekli ile yapar, çevreme yardımcı olacak bilgiler veririm.
      Hayatı ve ortamlarını tanısınlar isterim.
      Sevdiklerim her ortamda ayakta durabilsin, dürüst kalabilsin isterim.
      Yapabileceğim bu yolda çabalarım.

      Dibimizde; Suriye, Irak ve Ukrayna patlatıldılar,
      Bakıyorum, sosyal medyada en kaliteli, en yetenekli Ukraynalı çalışanlarına global markalar Batı ülkelerinde aileleri ile çalışma izni isteklerine başvuruyor.
      Çölde su bulmuş gibi yetenekli insanları topluyorlar.
      Çalıştığım global banka, Ukraynalı çalışanlarını Polonyada işe yerleştirmeye başladı.

      Sevdiklerim yetenekli insan olsunlar, altın yere düşse bile değerini kaybetmez misali.
      Ülke kurtarmak yerine sevdiklerimizi kurtarmak.

      fFXSWGkQJ01FLXKj

      Sil
  23. Hocam steve hanke neden sürekli Türkiye ekonomisi için para kurulu ya da yarı para kurulu sistemini öneriyor. Ayrıca döviz girdiği kadar para basmak enflasyonu azdırmamak için mantıklı değil mi? Cevap verirseniz çok sevinirim

    YanıtlaSil
  24. Sayin Mahfi Hocam niçin Turkiye'de kişilerin kalkınması bu kadar kolayken, Türk toplumunun kalkınması bu kadar zor ? Umudunuz var mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hangi kişiler kalkınıyor?
      Kalkınan kişiler siyasetçilere yakın kişilerse, toplumun kalkınmaması lazım.

      Sil
  25. 1-Hocam rusyanın dış borcumu ruble ile ödeyeceğim demesi:paramın değerini uzun vadede yükseltici adımlar atın yoksa sizde zararlı çıkarsınız demekmidir?
    2.sorum dahada saçma-Rusya merkez bankasının dondurulan 300milyar dolar rezervine tamamen el konup 5-10 milyarı ukraynaya hibe edilse kalanı da nato ülkeleri aralarında paylaşsa veya mesela bir nato savunma&savaş fonuna aktarılsa ne olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlerde savaş tazminatı olarak kullanırlar.

      Tabi Ruslar da kendilerince hamle yapıyor, mesela, Rus havayollarının kullandığı Airbus ve Boeing uçakları Rusya sınırından artık çıkarmıyorlar, çünkü o uçakların hepsi Avrupalı bankalardan borçla alınmış, Rusyadan çıkınca uçaklara el konulacak. Çıkmayınca Rus havayolu şirketini finanse eden bankalar zarar yazacak.

      Ruble ile ödemek ile peçete kağıdı ile ödemekten daha da kötüdür.
      Peçete kağıdı daha çok değer kazanır zamanla.

      Sil
    2. Bugün, Ukrayna devlet başkanı açıklamasında "Rusya, bizim en büyük silah tedarikcimiz" diye, ellerine geçen Rus techizatına atıfla espri yaptı.

      Şaka bir yana, Rus kara ordusu, yeteneksiz bir ordudur, nükleer silaha güvenen beceriksizler sürüsüdür. Rus ordu lideri, Sergey Şangu makamını rüşvetle satın almış, askerlikle alakasız bir tiptir.

      Rus ekonomisi de, ordusu gibi, doğal kaynaklarının pozitif nakit akışına güvenen, ekonomisinden sorumlu kişilerin, ekonomiden zerre anlamadığı insanlar yığınıdır. Ruble ile borç öderim demek, borcu ödeyemeyeceğim, iflası kabul ettim demektir. Tek zararı görecek olan Rus insanıdır. Bu borçların faizi onlara binecektir.

      300 milyar dolar, zarar vs için ilerde kullanılabilir de, kullanılmayıp yedi emin şeklinde tutulabilir de.

      Nato, için 300 milyar dolar küçük bir paradır. Fon diye bir yapı olmaz, ülkelerin yıllık askeri harcamaları tutulur. Savaş anında para, fon bi işe yaramaz. Savaş öncesinde fonun techizata, askeri imalata dönüşmesi gerek.

      Bu anlamda şunlar olacak;

      - Finlandiya ve İsveç Natoya katılacak. Bu iki ülkenin yıllık askeri alımları 20 milyar doları bulacak.

      - Almanya, yeni açıkladı, 150 milyar dolarlık ordu, askeri techizat satın alımı yapacak. Alman Hava Kuvvetleri yetersizdi. 150 milyar ın tamamı hava kuvvetlerine akacak. Nato, bu gazla Almanlardan bi 50-60 milyar dolar daha koparır.

      - Almanya, yeşil enerji kredilerini pek kullanma taraftarı değildi. Şimdi, Rus enerji bağımlılığını azaltmak için de elini cebine atacak. Sağlam bir yeşil enerji kredisi kullanacak.

      Almanya'nın böyle sağılması önemli, çünkü bu Rus meselesini, Merkel'in ucuz Euro, ucuz kredi ile klasik Alman şirketlerinin üretimini artırıp, ihracatı yükseltme hatası yatıyor. Alman politikası kendi çapınca, dünya siyasetine denge getirmek için Rus-Putin politikasını Rusyadan enerji alarak bir nevi büyütmüştü. Şimdi faturası Almanya dan böyle çıkcak.

      Fransa'da hem uçak, hem kara ordusuna ciddi yatırımlar yapacak. 50 milyar dolara yakın silah alımları olacak.

      Hem Türkiye, hem de Rusya'da uygunsuz politika ve politikacıların desteklenmesi konusunda Avrupa çok büyük hatalar yaptı. Yaptığı hatalar silsilesi İngiltere'yi de AB den ayırdı. AB ve Merkel, Türkiye özelinde, olumlu yatırımlara destek vermek yerine, Suriyeli mültecileri bahane edip at satıcısı pazarlığına düşürdüler durumu. Avrupa iki büyük komşusu TR ve RU'yu dünya politikalarına entegre etmek yerine izole edip, bağnaz değerlere bağlı politikacıları destekledi.

      Hatırlayın, 1-2 sene öncesine kadar Avrupa politikacıları Türkiye'yi Nato dan atıp, Kıbrıs, Akdeniz haklarına konmak üzere çalışmalar yapıyordu.

      Bugün üzülsem de, sevindiğim konu, TR nin Natodan atılmayıp, Rusyanın savaşı TR yerine Ukrayna üzerinden başlatması. Türk şehirlerinin bombalanması hepimiz için büyük acılar yaşatırdı.

      4oGPx4zXyPYO6IpG

      Sil
  26. Selam Hocam,

    Bu Steve Hanke'nin olayı nedir?
    Baktım, adam sizden daha çok Atatürk resmi, Atatürk özlü sözü paylaşmış.
    Atatürkçü anladık da, ne ayak?
    Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü?

    YanıtlaSil
  27. Merhaba, yazıda depreciation sözcüğü yanlışlıkla çift p ile yazılmış.

    YanıtlaSil
  28. Sayın hocam döviz kuru rejimleri yaklaşımları ile ( imkansız üçleme, köşe çözümler, dalgalanma korkusu ) ilgili yazdığınız bir makale var mıdır acaba? Bu konuda kaynak bulmakta çok zorlanıyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

GSYH’de Dünyada Kaçıncıyız?